18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKİ CUMHURİYET 4 Aralık 1960 I Bir Sanat Yazan: Emin Meşiıeri ÂU ÇAVIİ j Sııltanahmet At Meydanı Eğitim Bakanhğı yaptığı bir ta i yüan kafası gorun&ıektedir. O »imde turistik mahiyette bilgilerin | yedinci asrın sonurttfia Kaıiofça dters programlanna ilâve edilece muahedesinin akdi sSfabinde bu fini bildiriyor. Yirminci yüzyıl yılan kafalarının kınldıfy veyahut »eyyar bir medeniyet sahası mey koptuğu anlaşılıyor. Büyî^k KonsYahya Kemai'ırr cio Fakat Yalıya K^ dana gsrtirdi. Bu suretle yeni bir tantin, îstanbulu tesis etriğf* zaman YAZAN ğum gunu ıe rasthyan mal yobazın elinticaret ve sanat ufku açılch. En yainta uç yjlJi teıekküp' /.den iki »taiıkia Eöek»r»t de ve diiiade girmutavassıt halk bile hayatında bir bron7 kısmını getirmisti. ÜzeriıîtieFakultesmde bir megorunmekte' kin iki kere Akder.îz sahillerini dölaş ki altın vazo ve atten levha, hıri* ra,im y ^ a ı b . Ve şaidır. Bu bakımmağı, Paris'inşen ve şatır muhitine tıyanlığın zuhuru özerine eski çag T dan. Mülî Eğitinı rın adını taş^au hir H^^0)&İ dalmağı, AlmaMya'yı gezmeği. İtal ' EedeniyetinİB yağmaları araiinda deı*hane genç nesjKeı. tTTTtımâr laire'i duymak lâzı.ndı. Halbuki Bakanhğı, Yahya Piemal'in vâyaran eski çağ medeniyetleri hâtıra kaybolup gitmişti. Yılan kafalarınları ile dolu nefis eser'erini tanı dan birisı Eski Eserler ,tüzemizde ne açaldı. Şaîr. Mütareke yıln onlann kulağı bunlarm sesine sa rîsleriyle anlaşarak onun şiirlerinıağı kendisine en zaruri bir hayat mevcuttur. da. bu Fakültevi Batı .şıiıini» r' gırdı. Nasıl alaturka semailerin ni bir an önce, bir heyet marifeAtmeyranınm üçüncü âbidesi şartı telâkki etm^ktedir. Bu mütegâriyle doldnrmuş ve Edebiyat ve şarkılar» içind» terbiye gör tiyle, yayınlanmasını sağlamahDizmeli Sütun denilen Konstantin vazı eğlencelere, Afrika'nm kor27 Mayıs Inkriâbmdan hastalaa Fakültesini Doğu medeniyetine maşş buı İBaacın katağma bir s»n dı. Bütün ömrünü, batı şiirini anğ n kunç çollerindp. &tmanların. Pörfroaenet âbidesidır' Bu hıikürad*|ı taribe kadar îstaobul Bdedi ait medrese' kahntılarından fooinin k,inie akim dram Te duy latmak ve yazmakla geçiren bir vahalarında bir zevk mebaı an. dfrrın £&ltam4ır.' o«nrnr annr» ifk şaitin, m ı r ü hukuku bahane ediyesini dîrayetle idare eden Tuğjre la»iti. O ZMianı b«tenlerin ça|§ıltLı. yailan Hindistan'ın. Çin'in esrîr yarısma tesadıif eder. Halbuki neral Şefik Erensu'nün, sağlık du tıİBBa göre. şair İstanbul Üniver ya Kemalin eslsi îarzda yazıtmış •lerefe, Mualti.n Tîaci çömezlefi eliengiz havatında nese bulanları son kazılarda abidenin dördüncü rumu yüzünden bu ağır vazifeye sitesine o kadar yeni ve canlı bir gazellerindeki ses ve zevke de bu ne düşmesine doğrusu gönlümüz Amerikanın mııhtesem medenîye asırd» büyük KostajBtn tarafından hava fttirmişti ki,<^un takrir adamların kulağı tıkalı idi. Vak jazı olamaz. Varisleri ancak Yahrek7edîTdiği sonralan tamirata uğ donmesi simdilık imkâBstz görul âlemin», ilim, fen ve sanat ve ti leri Üaf»ersite dışı iydınları bile tiyle bu geri şiir anlayışınr semti ya Kemalin »addî mirası ü^eringorülmektedır. Oodoiat mektedir. caret için. kosa.ilan katmıyoruz. Fakat onun Bu cümleden olarak, İstanbnl Vi £:!etoyat FaküKesinin çerresırde ne dahi ağıatmıyan Yahya Ken»J, de .söz sahibidirler. zuncu yü^yjfcn sonJarında: İstan Biz bu geziri medeniyetten. itirîf buWa vukua gelen buyök fcir yer lâyet ve Belediyesnıin bir tek şa toplamıştır. Edebiyat Fâİultesınin ihttyarlA ıollarıi eşiğiae ya i»3nevi mîrası olan çürleri bütün etraeliyiz ki. az hisse almaktayı? safsıntısı neticessnde sötan yanya hısta toplanmasına karar o d e n i bır nevi a'.tın çağdı. Bir la^tjkc*, ortarı diüain edebi bir millete ve memlekete aittir. Bu seyyahlar için en büyük i+i fedar harab olmuj, sonraları ta ve bu şahsın Tümgeneral Kefik taıaftan Ziya Gökalp So y«Ioji yatnMan «rta kalan llr»vuhîu Su ?iirlerhBi elde edilecek kazancı şairin varisleri ister mescide, yaç huzur, eŞlence, ve bilhassa »ısr edilmiştir. JrursSsüBü bu Fakiilterıi» duşünee ğuna zebun oldu. flblara mecl Tulgaolduçu ifade edjlmiştir. sormedikleri şeyleri temaşa arznsu Akid* böyle çıplak bir Ayrrr kaynaklar,' inkılâba kadar merkezi yaparken, diğer taraftan de yer verdi. Buna birazda, bi isterse «Kur'an Kursu» na sarfetbirinci safhada gelmektedîr. Avrıı ?ötun ffeğildl. tfzerîeri ftrBnz lev 'ol"Sn fearubelerderı Vîlâyet ve Be Ya#r»a Hema! batı etfebîratım ba zim gibi Yahya Kemalin batılı ta sinler." Bu "kîmseyî iTgîTendrrmez. , pa kıtasınn büvük bir kısmında halarla kapahmış, lmpa*»torlıık lediyerun ayrılmasında şehir men. tı zevkini genç dimağlara aşılı#W rafına Ijaaran olanlanr» ihmaJi » Ama Yahya Keuıalin yakın dost• eski çağ medeniyetlerinin eserleri zaierleri kabartmalarıyla süslenmâş bep oJdfe. Ya*rya Kemal son yılla ları sunu da.bilir ve itiraf eder. . , fatierı "bakımından bir fayda mü du. pek az. Bazı yerlerinde ise hiç rında bfiyük Wr ya>wh^ içisstey ler ki, merhuraun dinle hiç bır iltı. On uçuncu a«a başında Haçh lâkaza edılmedigini söylemektedir. ş ç Yahya KJpma! Üniversiteye ynktur; kaynağı da Mısır, Irak, di. Cuma sabahı toplantılarına gisi yoktu. Yobazlardan nefret eOrdbsn KneKise gidip zapieüeeeği Şe*k I4esü*min hastalığr' vesıle Ill5ni^ bİT gün l^.na ?<5yle J Yunan, Roma bilhassa bizim a çoğu zaman " gidemiyorduk. Şair derdi. Mescitle meyhaneden birine fstanbalu ele geçirmeyi tercih siyle de yakın bir zamanda Vilâyet mıştı: yurdumuzdur. Eski Yrnıan tanhinyeni aesiOc, yaıst benrra içinde bu ne gitmek zorunda kalsaydı Yahden evvel yaşryan Elen medeni eylemışti. O vakit Istanbul buytik ve BeledSyenin bir tek şahıs tara«Avrupciaıı dundu^um z yr Efendi'nin: lunduğu.n nesîlle devamh bir ba ftndan i<fere edileceŞinin jeti bizim topraklarımız üzerindefcıce Syöp a*t%»eİBdr. lantı kuıamanuştı. Hattâ ben ken ' Mescidde riyâ piseleriz sen ko dir. Boğavîköyde, Avrupa kıtasıi bronz levhaları sökülmüş. eritile| ması beklenmekterlir. Darüşşafaka lisesinde hocalık yap di neslimin Yahya Kemalin mecrek k i daki medeniyet âleminden pek önduayı tım. Ziya Beyle beni ilk defa Dok lisinde son temsitcisi idim. Buna BhsettîginHz üç sütunun da ce tesekkül etmiş eski bir medeMeybaneyi seyret ne riyâ var ne Akıl bastakrı «İkizler» piye* tor Nazım tanıştırdı. Bir gün yol Tafmen Yahya Kemal bu neslin mürai. niyetin harabeleri ca ılı bir surette kaidelerr meydanm sathma nazad.ı. «Cumhuriyet» gazetesine gi »ü' zevkinc hayTandı. Zaten kenstni temsil edecekler durmaktadır. Maamafih pek uzak ran çukur içindedir. Sütunlann Mısralarını söyliyerek meyhaneden sokakta. Doktor Nazımla kar disinden sonra gelenTeri şair say lara gitmeğe hacet yoktur. Pek istin«t ettiği zemin eski At MeyBSeşguhveaıe tedavi sısteminin şılaştım; onunla Paristen arka madığı için iltifatlarmı daha çok ye yönelir ve meyhane yapmayı yakinımızda îstanbul'un âdeta danınrn kaidesini teşkil eder. Şim bir sonucu olarafc Bakırköy Akıl daştık. Ziya Beyle beraberdi. Iş cdebiyatın diğer alanlarına bar mescit yapmıya tercih ederdi. Hamünzevi denilebilecek bir semtin diki seviye. toprak yığınlariyle Hastahanesi hastalannın hastahane te Ziya Beyi ilk defa o gün gör eardı. Bununla berabar Cahit Sıt yatta en korktuğu şey, şiirlerinin de, attı mpdenivetin rn tesekkül etmişti». Üç abidenin ka persoaeli ile. bırlikte hazırladıklan dıim. Aramızdaki dosthak fikir kıy» sever, Orhan Veliden hoşla yobazlar tarafmdan istismar edilsâkit ve sâmit bir halde yaşadıfı idesi toprakla örtülü idi. Yüz sene mözik ve teansil programı. halk el birliğinden ziyade fikİT ayrılığına nırdı. Cahit Sıtkı'dan daha çok mesi idi. Mehmet Akifi hiç sevönce Kınm Hartri esnasında bu kârtnda ve basında büyük yank> dayanıyordu. Kendiaiyle yapmış TII İhmalkâr bakışlarımız altında ben bahsederdhn. Orhan Vali'nvn mezdi. Onun Islâ.n idealinden. hırakmaktayız. Hakikaten dünya çukurlar kanlmış, alt kısıntlar lar raeydana getirmiştir. Hastaha oldufumuz bır mıinakaşa Darülfüve medrese zihniyetinden nefret çıkmıştır. On yedinci ne Başhekimliği, aynı programı sa nuna alınmama sebep oldu.. Bu, dilmi ve d«yiçini severdi. Bir gün ederdi. Hani şimdi başını mezarınnıı hiç bir yerinde, Sultanahmet meydana kendisini riyarete gittigim zaman Atmeydanında olduğu gibi bir seh yuzyılın başlangıcında da bu es lı gecesi, Dram Tiyatrosu küçük Ziya Beyin büyük tarafı idi. Dadan kaldırsa ve iki yüzlü bir yore tesadüf etmek miimkün degil ki çağ eserlerinin hepsine hâkim olduğu için Yeni Tiyatro'da tekrar rülfıinunda eskilere karşı kuvvet elinde Orhan Velinin gönderdiği bazın şiirlerinin iizerinde yürüdüetmeğe karar verrtıiş bujunmakta ı bır cephe kurulmuştu. Bununla »on kitabı vardı. Neş'esi yerindey ğünü görse, nefret ettiği kimseledir. Hiç süphesiz muzeler, bin bir bir vaziyette, altı minareli, on altı tiirlü meşherler eski medeniyet şerefeli, içi feol aydmlık, duvarları dır. Hastalar, «İkizler» piyesini tem beraber Ziya Bey, medreseliler a di. Kitaptaa kir kaç ıjnısra' oku ri bahis konusu ederken tekrardu: harinelerini saklamaktadır. Fakat nefi» çinilerle süslü geniş Inıbbeli sil edecek ve hastahaneden bazı ladıâı Hugo'nun şu mısra'ını: a^ında işe yarıyanlarda da faymeydanda. açık tartht bir saharta Sultanahmet cauıii yapılmıştır. Ni sahneleri canbandıracaklardır. Bu dalanmayı ihmal etmemişti...» «Vtr elini Edirne sthri» <Je p«ux tuer eet homme avec bizim Atmevdanma rekabt edecek hayet egki eserler sanat meşheri eğlence programı, sadeee dâvetliBu muradaki rahatbk onu bütrancjnilite (1>> bir ortak yoktar. Yahya Kemal «iiriyle. dersleriya i z e 19 uncu asrm sonunda Al lere takdim ollınacaktır. yülemis görünüyordu. Sonra: Okuyarak bir tahtakurusu gibi e. konuşmalariyle bugünkü Türk Meydanımmn en eski eserlerin raan fmparatorunun ziyareti hâtıDtai diume dcfer bir tazCBİn BBetsiz otobüs vokularına onu ezer ve «Seni eşnai mahluşurini haztrhyanlardandı. Edebiden birisi Dikilitaştır. Bu âbideyi rası olarak somaki sütunlu, zarif; Sfısra'ındaki deyiş tazeliğıne iceza kesilecek kat! (2)~> diye hırsla gezinirdi. yatımıza yeni bir zevk. yeni bir kubbeli çeşmeyi de ilâve etmek biri kaidesi diğeri göğdesi olarak şaret ettt. Ben, bunların kendisinYahya Kemal bir «istismar ediliki safhada mütalâa etme'idir. Ası! lazımdır.. Almanlar bu çeşmeyi. I.E.T.T. otobüıslerind» de cezah estetik getirmisti. Duşuncesi zev den gelen şiir zevkrnin yeni neDikilitış Mısır mabedlerinden biri eski Bizans Imparatorlannin At bilet usulünün tatbik edilmesine cine. zevki şiirine uyuyordu. Yah silleTde görünüşü elduğunu söyle me« fobisi içinde yaşardı. Onu, şiirlerini yaymlamaktan alıkoyan ı.in kapısının yan taraflanna ko Mevdanı oyunlarını temaşa ettik karar verümiştU'. Bilindiği gibi o 'a Kemale kadar gelen ?ür nesil dim. da bu korku olmustu. Hayatınm eri yenıüği daha çok dilin sanan iki tastan biridir. Eski Mısır. leri Iocanın bulunduşu yere bil tobüslerde bilet almamış ve kaçak •TanbAri CeiH Bey cahyor rski tek gayesi olan bu şiirlerin, ölüNil nehrinin bir hediyesidir. Dtin hassa inşa ettirmişlerdir. olarak seyahat etmek yolunu tu dele.şmesinde, düşüncenin batılaşmasında aradılar. Halbuki o daha yanın en kadim medeniyetine maplâkta^ münden sonra, yobazlann istismaŞimdi, hızlı bir geçit yaparak tanlar, ayn bir rmıameleye tâbi ol. • k «zevk> in batılasmasına öne.Ti lik o!a« Mısır'hlar bir iki defa Nil o mazlar ve kendılerıne sadeee yeni Mısra'ındaki söyleyiş tarziyle rına uğraması ona ihmalinin en havzasından ayrılmışlar, muvakkat anlat.nak istediğimiz bu meydan, bir bilet kesilirdi ••erdi. Deyiş ve duyuş tarzında bir bu söyieyi? arasındaki dıl akra buyük cezası olmuştur. olmak üzere Suriye'yi istilâya te Mısır, Yunan, Roma, Bizans, Türk. • Korktuguna uğrama» diye buAlınan karara ^ore, bundan böy inkılâp yaptı. E^ki zevk, eski ede bahgına i^aret ettim. memnun olAlman gibi tarihte büyük mevki sebbüs etmişlerdir. Mısır Firavunrirpürüldu. du. le. Devlet Demir Yolları ve Deuız Myat inunla silinip na denir. Zavallı Yahya Kemal.. larından Üçüneü Totmaıis Milât işgal etmiş altı milletin eserlerine Yollarında olduğu .gibi, bilet alma Eski şiirimi/e batı e«tetiği içinde Yahva KemaT ölünciye kadar he tan 1471 sene önce Surive'yi zaot sahne olmuştur. Ve Arz üzerinrie dan otobüste seyafıat eden yolcula bakmayı bı?e Yahya Kemal öğ(1) Bu adamı. irkilmeden, sükuetmiş, Pırat sahillerine kadar gel bnyîe a!*ı milletin eserlerini bır ra cezalı bilet kesüecektır. retti. Onun Osmanlı kulturüne ba pimizden çok. yeni şiıri takip etti. Zate n o bizden, bask» yazt ne retle bldürebilirim. miş, «Karnak» şehrinde mabude araya toplıyan baska bir meydan (2) Yahya Kemal nefret ettiklehediye ettiği tapınafiın kapısına yofctur. Vaşıtalarda ımutulan eşyalar kı.şı ne bir sevyah alafrangalıfiı ve vilerini okumıya tahammül etnr.de bır doğu hayraalıgı idi. O, mezdi. Oıhan Kemal i, Yasar Ke rinden bahsederken bu sözü çok bu »ferin hâtıralarını havi iki Bu müstesna hususi.eti, meydaKasım ayında İJ.T.T. Idaresine kııltürümüzü ve şürimizi bir boş '.•naB benira tavaiyemle okuraustu. kullanırdı. sütun rekzetmi.ştir. 19 metre ve nı gezdireBİerin turâıtlere izah e60 santim kadar bir irtifaa malik deceklerine eminiz. Şehrimiz Avru ait tüneî, tramvay ve «tobiisleıtif luktan kurtarmak istiyordu. Türk Yaşar Kemalin «.Teneke» hikâyeoîan bu tas sütun Mısır'dan, Istan panın eelence yerlerinin bir çoğu yolcular tarafından 105 çanta, 33 şıırı batı kultür halkası içinde na sini pek beğenmişti. bul'a getirüerek at koşuları içiı na raakk değildir. Fakat bu şe eldiven, 32 ayakkabı ve çocuk pa sıl yerini alacaktı? Yapmak istedi Yahya Kemal zevk ve düşünceyapılan sahanm bas taraflanna hirrfe tabiat ırüzellilcleri yanında tîğî, 30 eşaıp, 20 şemsiye," 18 şapka, ği buydu. Bu düşünce onu. taklitçi de tam bir Avrupalı idi. ölümünbere. kasket. 23 sefestası, 84 kitap rekzedilmiştir. Abidenin dflrilmesi yüksek sanat ve tarihî eserlerin yaNüshası 25 Knruş ve evrak, 1 kol saatâ, 11 dolmaka. likten olduğu kadar, yobazlıktan den sonra onun bu cephesi yeni Milâtta?ı !»onra 395 tarihterinde şamakta oldifŞu da unntulmamalıTürbJye Harlcl lem, 9 gözlük, 223 adet muhtelif da kurtardı. Yahya Kemal doğu nesillere pek aydmlatılamadı. Şitmparator Teodos zamaııına rast dır. Lira Kr. Lira Kr. eşya, 4 baston ve bir miktar para medeniyetine bir kalıntı gözü ile irlerini bütün ısrarlarımıza rağlamaktadır. bakardı. Bu medeniyet onun için men, Senelik 75.00 ls00° unutulmuştur. sağhğında yayınlıyamadı. düsünce olarak deği], bir malzeme Büyük şöhreti ve otoritesi. ölü 6 aylık «.00 80 O O Tarihi bir tesadüf olarak bu taOtobös ve tramvay durakları Bu eşyalar ŞiaJi Hareket Daire olarak değerliydi. Din. musiki, münden sonra, yobazlann iştaha 3 aylık 22.00 44 00 şın dikilmesi, hristiyanhğın resmi Basan ve Yayan Î.E.T.T. Idaresi kış mevsimi do sinden şahipleıine iade olunmakta şiir onu hep bu ycnden ilgilendi sını kabarttı. Şairin ihtiyarlık zave katl olarak kabulu, Romanın Cumhuriyet Matbaacılık ve dır . • « ı% rirdr. Bfivan edebiyatı gibi divan aflarını istismar etmekte pek maj ikiye inkısamı, büyük göçîerin baş layısiyle otobüs ve tramvay duGazetecilik Türk Anontaı Şirketi Kontrollar langıcı ve nihayet Atillâ'nın doğu raklannı mahfuz bir hale getirmeı.nusikisinin de devresini tamanı hir olan bir Rüfai bozuntusu onu. | Cağaloğlu Halkevi Sokak No 3941 mu zamanına tesadüf etmektedir. ğe karar vermış ve faaliyete gecSahibl Belediye Iktisadi Murakabe Müyobazlann en karanlık safına attı. ı Duraklar, kısa zamanria dürlüğünce kasım ayında 48S4 es ladığına inanırdı. Bunları büyük Geri düşüncenin ne kadar nursuz , Abidenin kaidesini teşkil eden miştir. NÂZİME NADİ yolculann hava şartlanndan mü. naf ve müessese kontrola tâbi tu şaiT. böyük besteci için bir çe.şni, ve uğursuz olduğuna Yahya Ke1 kısmı, 6 metre irtifamdadır. Yazı işlerini fıi'cn idare erîen Bu kısmm dcirt cephe^i muhtelif teessir olmıyacak bale sokulacak tulmuş, Belediye yasaklarına ria bir tad olarak düşünürdü. «Eski malin bugünkü durumu en güzel j Mesul Müdür ler» de onu sevdiler «yeniler» de... kabartma resimlerle süslenmiş, â tır. yet etmiyen 285 muhtelif esnaf ceEskiler. Yahya Kemalin şiirindeki delildir. VECDİ KIZII>DE3IİR bideyi rekzeden Imparator Terdos zalandırılmıstır. gönderilen evrak vo iç örgüden ziyade, kullandığı terYahya Ke.nal, aydınianmızın yo Gnzeteraize va iki oğlu, maiyet büyükleri ile kiplere. mazmunlara dikkat etti bazlara kaptıracagı bir sanatkâr yazılnr nesredilsin edilmesin ıade temsil edilmiştir. Kaidenin altın Salk aşısı geldi MESUT BİR DOĞUM edilmez. Ilânlardan mesulıyct ler. Fakat bu mazmunların, bu ha değildir. Onda kultürümüzün bir ria abidenin ne suretle rekzedildi kabul edilmez Bu hafta içerısinde lsrael'den 8 yallerin Yenisehir Palas oteli »ahıbi ğini gösteren kabartmalar vardır. arkasındaki yeni sesi çok dâvaları aydınlığa kavuşa* Talât Akdo.an'm 1.12.1W0 da bin si«e Salk asısı gelmıs ve İstan Jarketmediler, fark edemezlerdi Kaide, tamamile Roma devrinin son bilir. Yeni sanat nesılleri için Abone ve ilı işleri İçin, zarfın bir erkek çocugu olmuştur. bul Sağlık Mudurluğu tarafından de. Çünkü bir hatırasıdır. Dikilitaştan »onra bu sesi duvmak icin , o daina baş vnrulacak klâsik bir üstüne »Abone» veya «llân Servisi» Küçük yavruya merhum büyükluzumlu ec/ahanelere dağıtılmışmeydanm eski. kıymettar ve bir Verlaine'i. Mallarmee'yi. Baude ' kaynaktır. Ondan vazgeçemeyiz. kaydınm konması lâzımdır. babanın ismi olan Hacı Mehmet tır. tarih devrinin yegâne kalıntısı o* Hamdi Beyin ismi verilmiştir. lan Burmah Sütun gelir. Yunan siHastalann. Salk aşısını eczahaneBU GAZETE JA3IN AHI.4K Anne ve babayı tebrik eder. YASASINA UYMAYI TAAHHÜT teleriyle Iranhlar arasında Mılâtküçük MEHMET HAMDt AKlerden alabilmeleri için, reçeteleETMİSTÎR. DOĞAN'a uzun ömürler dileriz. tan beş asır önce büyük bir çarrinin Sağlık Müdürlüâü tarafınMüessesemiz tarafından Patentfi ciltleme pışma başlamış, Sitelerin galibi dan vize edılmesi gerekmektedır. yetiyle neticelenmişti. Yunan g: Almanya'dan da bir, iki ay içeri. teleri, «Plâtee» mevkiinde büyük sinde bir miktar a?ı geleceğini alaAmerikada Sew York Üniverbir meydan muharebesi vermişler kalılar bıldırmistır. sitesinde 3 yıl romatizma bu cidal ile muvaffakıyetlermi teüzerinde rncelemelerde bulumın eylemişlerdi. Bu zaferin hânan Dahiliye Mütehas>nsı Aralık 4 Cenaaaiyelâhır 15 tııasl olmak üzere harbe iştirak Perakende fiatları: Randevulu büyük 8««, kiirük 400 Krş. Dektor W!HAT DtLŞEN eden 31 kabiaenin ismi bir altın levha üzerine hâk edilmiş ve üç yurda dönmüş ve hastalarmı İ S M A İ L A K G Ü N yılanın sarılmasından meydana ge 7 aralık 1960 çarşambadan itiM a t b ı a c ı h k veKitapçılık Müesseselerr len bu âbidenîn tepesındeki bir albaren kabule başlamıştır. Mutın vazo üzerine konmnş, v« Delayenehane: Osmaubey, HalâsMerkez: Cağatoğlu Servilimescit Sok. 24 Istarrbut • Tet. 220968 V. J T.OB 12.04 14 .Bı S.l»1 5.23 M fi şehnnde Apollon mabedine yerİ kârgazi Cad. 243/2 ~ ı »irâri J * * Kİ T » » « V İ (BabıftlO «nltsra Cad 4 Istan. 1 leştirilmişti. Kanuni devrinde yalıknbyl E. ] 2.27 7.23 9.47 12 00 1.38 12 42 KİT*tEVİ (Akfeank iıstu) pılan minyatur resımlerınde üç Vilâyet ve Belediyenîn birleştiritaesi istetıiyor =haberlerl Yahya Sehfr | YILDÖNÜMÜ | ıııı|ıııııııııııııııııııııııııiMiıııııııı>ııııııııııııııııııııııııııımıi!iıımıııııııifiiHiınııııııııııııııııııııııiıııı HEM Başka bir harşıhk endunize taze bir hayat. toplamnmuzun damarlanna ifrkedilecek yeni bir usare, kimi sağındân, kimi solundan örünuekleıımiş başların toıanu topraeını gilkip süpürecek yeni bir nıânevi ilâç peşinde koştuğurauz şu giinierde. taalin ieabt, karsima sık sık çıkttfi için beni mânası üzerinde daha fazla durnfağa mecbur eden bir kelime var. Bu kelime\e bir tiirlü tsmanı.vorum. Yeni kelimeler iki türlii. Bir ceşidi var, »rara eteri oldnklan balde, kendimi zorlaya zorlaya kullanabiliyorum; bunlar bana o kadar serimsiz şörünnıü.vortâr. Belki kntTana knllana alışınm, dîyornm. Kemale dair düşünceler Cahît Tanyol l K Bir de öteki «eşidi var ki sevinısiz, soğuk ınsanlar gibi. Bunların azerimde bıraktıkları ürpertici tesiri, kendimi ne kadar sıksara gidereniyorm. Gideremei'ğinı iein de yaımağa kalemim, söylemeğe dilin vaıroıyor. BB ediğim, kelie onlarHalbuki hiç de tena kelime değil. Şekli basit, yapısı sağlam, mânası uygun gibi görünüyor. Ama bütün mesele galiba bn «gibi görünüyor» a. Mütefekkir kârşılığı kullandığımız «düşünür den bahsetmek istiyorum. Ba kelat ne zaşua. karşıma eıksa, Nasreddin Haeanın hindisini Eörur gibi oluyorunı. Hani hoca paşarda, bilroem kaç akçeye Mtılan bir papağan gfirmBş de. kendi hindisini kiîcaesten kapınca alıp gelmiş, «o konuşursa bn da düşünür> diye pazara çıkarmış. iste o hindi! Haşımrzı ellermırzin arasına alıp düşünelim, bir yol. Mütefekkir deyince akla ne gelir? Keııdini sosyal, ekonomik, siyasal, felseli, dinî konulara vermiş. îlnıin engin ufuklu derin oYanosnda Itulac stan, aklını yorduğa derin problemlerden esash hükümler çıkarmağa, derin mârıalı hikmetler yaratmağa himmet eden, okıunuş yazmış. cemfyet içinde ayrı bir bilgin sını fıııa meustıp, seçkin ve aydın kişi. Insafla söyliyeyhn, «düşünür» den bo mânayı eıkarabilir miyiz? Çıkaramıyacağımız şnradan belli. Rodin, eli çenesine dayalı meşhur heykeline «Le penseur» adını koymuş. Çüukü heykel, tefekkürün sembolüdiir. Biz de mütefekkire «düşünür. demeği uygun baldnfumuza göre, bu heykeliıı adı bir yerde geçtikçe «düşünür heykeli» dememiz gerekirken «düsünen adam» heykeli diyoruz. Bunda «Le penseur»üıı tam karşılığını bulamamış olduğumuzu anlatan, şuur altı bir tereddüt, bir şüpheli, şrüvensiz bal sezilmiyer mu? Her mütefekkir, süphesiz, düsünen adamdır. Ama, ber düşünen adam mütefekkir değildir. En akıllısından en sersenıine kadar, bütün insaniar düşünür. Valın kat akıllı adam alık alık düşünür, yakavı ele vermiş erainci pis pis düşünür, dar çelirli biçare, ay baslarmda aeı scı dişiirıür. Hattâ biraz evvel adı geçen, Nasreddin Hoca'mn bindisi bile. sokak bssındaki sütcü beyçiri de, kendine göre, düşünür. Ama bunların hiç birisi mütefekkir olmadığına göre, düşünüp taşınıp, mütefekkire «düşoniir» den başka bir kar$ıhk bulmalıvız. Ne yalan söyliyryim. ben mütelekkir elsavdım, bu terimc, hiç düşnnmrden isyan ederdtm. Hamdi VAROGlU CUMHURİYET Yanya eşraftndan merhum Hamdi Paşa ile merhume Hayriye Hanımefendinin torunları, merhume Hatice Hanım Ef. ve merhum Doktor Hasan Fehmi Kapralı Beyin oğulları. Sab'ha Kepralt'nın çoja sevgili eşi, Atilâ Kapralı'nın kıymetli babası, Edibe Fettah ve merhume Mukaddes E.kin Hanıınların biricik ağabeyleri, Selva Tuluy. Leylâ Atakan Ayda Fettah'm dayüarı, Hasibe Üçer Hanım ve Bahattin Demirel'in yeğenleri, merhum Süleyman Fettah Paşa ile Feridun Cemal Erkin Beyin kaymbiraderi. Muvaffak. Cihat ve Bülent Üçer'in teyzezâdeleri. merhum Mustafa Paşa Bey ve Neyire Hanımın damatlan. Vedia Erim, Rifat, Adnan ve Ahmet Kocaaslan'ın sevgili enişteleri, Suat Erim'in kıymetli bacanağı YÜKKEK MÜHENDİS Amerika'da geçirdiği ameliyat neticesi ebediyete iatikal etmiştir Aziz nâ'şı çok sevdiği yvtrduna nakledilerek 4/12/1960 bugünkü pazar günü öğle namazını mütaakıp Şişli Camiinden kaldırıJacak ve Feriköy'de ebedl istirahatgâhma tevdi edileccktir. Elemle akaraba ve dostlara duyurulur: AILESI V E F A T EKREM KAPRALI KAMYON ALINACAKTIR Ereğli ve Kütahva Fabrikalarımız ihtiyacı için îki adet ka.nyon kapah teklif almak suretiyle satın alınacaktır. Buna aıt do«ya Müessesem iz Alım Uzmanlığmda görülebilir Kapah teklifın üzerine 13853/Er. ve 14565/Küt yazılarak en geç 12.12.1960 tarıhine kadar .Müessesemiz veya tstanbul Şubemizdeki Alım teklif kutusuna atılması lâzımdır. Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. SÜMERBANKALIM VE SATLM MtESSESESİ i MUI1T2RALARI Çıktı 9 MART CEKİLİSİNDE ^ııııııı ımımHiııııımııımıımıımıııımıııııımııım tefrikası: ıııııııııııııııımıiHiııııııııımıııııııııtıııııı mıımHimıııımııııııııııııııııımııııııınrMitııııınııııımmııırırını^ C« MHl KlYKT'ın edebi 13 = ^ . Dmnanların içine . Hepsiniii bırcr birer alatlarj, karışüğnıı. kavrulup kavoı.lduklannı giirdüm. Cazır cazır yandıkl»rını. orta'ii<;ı bir yağ üoknsnnun aldiiını gürdüm. Paaaat paaaat pat! Paılamaiar. moğukiama lar. mivavlamalar sabahlara kadar sürdü Kimselere bir şey âe'emedim emme, aylarea, ne ay'.arcası? Yıllarca düşîe ri:»ıc!cn eıkraadı bunlar Hoca. Huld, uyur uykularımın ortasın cij. hi'.rman mıdır, ornıa.ı mı dir, bir şeylcr yanar durur.Kan aîaş i'. incle yetmiş çeşit ha> van. bir o yana kosar, bir bu yana! S.~,;ıra »olu doârnlhıp üzerirne yöriirler. Bir feryat, bir fcryat! Su terin i";inde uy anı rın. Yı'Tardu hövlt». Irinıde Ka na' an bir yara bu. Akıyor. Eşşe.Jer çibi pişmaıı olnyorunı er>:mc, bes kurnslnl; kıymatı mı var pismanhfın? Aba sinıdi Uzun Saylar'ın ııalinı görüyorsnn. Ağasdosta l»öli,esiııe sıne cck bir tek atfaç yok. tlk yıliar eyi ekîn oiurdu. Simdüerde onun da sonu ?eldi. (i:ivır aşağı, yağmur toprakları alıp initiriveri.vBr! Tarlalarıl.. t.^slar, K.Ta Isr sırstıp kalfyer . ,*Ier insa nın ömründe bir lekesi, bir H taneı var derler, eskiler. Kim se farkında değil eınme, beııim de lekem. utancım bu! Ne yap sam da bn lekeyi silsem. bu utaııeı kaldırsan diye düşiine dvşöne deli orayenm. Ne yapsam da rabatlasam? Blamıy»rum bir yal. Kafam işlemiyor.» «ZOT.J. dedi OfretBien. «Henri de eak zor! Yaoi bana deseler kj, oralara tekrar ağaç dik. Dereden ;zın)a su taşı. a*2t!arı tnttjr!. Vallaha. bu topal ha!im!e vapanra. ¥apar kurtuluruın.»» VII. Duranâ'nın ofln ikinei sınıf öğrencisi lbrabim, anasına dedi ki : «Gn ana, öğretmen bize cevîz daiıttı bn;itn> Gök Snltan: «Tazıyı eyi bildiyseniz ondandır.» dedi. «Yok gız, yaıı dersinde değil. ö*lr paydosnndan satıra, Tarttn dersinde. Sırlak'taki babçalaraşidrvordnk.» «Strlak'taki bahçalarda ders mi olnrmns?» tbralıim: «Olur tabii^> dedi. «Tarım dersi AüacTarda.'i ağkurtTarının keselerini topluyoruz. » «Ne yapıyorsnnuz toplayıp ğt ğıtmıs d onun besabını yapıda cuklara değil ya. dart denesiyor.» niıı ebne vermrştir ikişer ee«Ne eevizi*» viz ..» «Bayâ ceviz. öğleden sonra lbrahira: «Gııın!» dedi geTarım dersine giderken beşer nf. «Ne dördü gn? Dârt ç«ck dene ceviz Ttrniş ellerine.» mu var bizim okulda? Yftz yir. mi kişiyiz biz? Her biriarâe de «Öyle mi Ian, tbiram?» ikişer değil, beşer ceviz dağıttı. tbrahim, «böley» in sonucunn Beşer eevizden yüz irmi çaenğa yüzyirmi bulacak yerde, oniki kaç eeviz eder, biliyor masan bulmastH. Harıl harıl yüzyirsen? Ben bnnıı hesaplıyabilirtıiyi anyordv. rin»! Dvran size bir çarpay y««Cnrap versene ulın!» diye payım. Dcmn defterimi çetirebağırdı Daranâ. yim.» Kalktı. ynklüğün yamnlbrahhn aersdı. daki oymadan torbasını aldı, da?» thtiyar: «Çceogua aklını eıvdefter kalemini orta yere bo«Yakıyeruz.. Bir görsen, kese. dıracaksjn herif.» dedi. «O kasalttı, kapandı üstüne, hesap nin bir tanesinde belki bin, yüz dar bafrılır mı beç?» yapmağa basladı. bin kurt var...» Duranâ, Ihüyar'ı bozdu: «Sen «Bunun neresi ders imiş? KiDuranâ. ellerinin salarmı silkarısma!» fbratıim'e döndü : tapsız, kalemsiz » keliye silkeliye geldi: «Ulan «Cuvap ver ulan, öyle mi?» «Kitapları, kalemleri okulda thtiyar, peskir ver!» diye batbrahim, hangi soruya cevap bırakıyoruzj» ğırdı. vereceğini bilmiy»rdu. AnasıGök Sultan, Ihtiyar'dan ön. «Çok eji!» dedi Gök Sultan. nın yüzüne baktı. ce davrandı, kocasına. peşkir «Millet işin kolayını bulmuş! Gök Sultan: «Cuvap ver a verdi. Kitaptan bir şeyler okutup ezııam, cuvap ver. Buban s»r«yor herleteceğine, haydi çocuklar Duranâ, Ihtiyar'a, «Yanmda ki, öfretmenin bugün sise ce cinınastik, uyuna! Haydi çocukeski itibsrınna kabnadı gayri.» Tiz dasıttığı doğrn mudur?» lar, Tanm, babçaya!.. Kandırdedi. tbrahim. ağlıyacak gibiydi : mak için ellerine de ikişer cethtiyar güldü: «Yok canım.» «Valla billa yaîsn söylemediın viz veriyor, tamam!» dedi. «ttibarını peksirle mi •. aııa. Hepimize d»|ıttı.» dedi. fecckân?» Sonra «(Beaim itibaGök Sultan: «Ben anlatayım.» «Kandjrmak iein değil. guız!» rıın seni» jamnda peU fazl» dedi kocasına. «Bunları Şırlak' dedi Ibrahim. «Ne kandırmusı? ya!)» dedi içinden. taki bahçalara götürâp salıveri. Her zaman dağıtmıyor ki!» yormus öğle sonhırı. Avutmak Duranâ, elini yüzünü kurula«Dün, üryasında bubaşını çöriçîn de ellerine üçer eeviz ve\ı» köseye oturdu. müs öyleyse^» riyormuş.. » Ibralrim, ftasını kâğıttaa kaTthtiyar, bulasıklan yıkamış. tbrahim : «fçer crvtz değil. dırdı: Kaç eevb ekyar, biliyvr bacakaşnav aıabarııı üstüne di/beser ceviz ana!» dedi. musun?» dedi anasına. «Altı yüz misti. Asiye, dısarda babasının ceviz ediyor. Durun bir de sağDuranâ, içinden: «(Gördün ellerine su döküyordu. layını yapayım. Çıkayınki, topm i gavatın yaptığını?)» dedi. thtiyar: «Kim eörmüs ürya. lay. Çarpayınki b»l*j. Altı yü«(Gördün mü gahbanalının yapsında bnbasmı?» diye Gök Salzü bese bölünce yüzyirmi cıkartıŞını? Ulan zaten onun nere)) tan'a sordu. sa bfsabım tamamdır. > Basla» olduğu, kin»m beTinden enriiâi Gök Sultan: «Öf retmen s»ndı bölmeye.. bile beili değil. Eyi hir kasıkta lara ceviz dağıtmış da onu kovatmadığını >uradan anla ki. nuşuyoruz.» dedi. Dnranâ: «Ne hesabı >apı>or köjünün adını veremiyor. «Ner«Nerden bulmuş öğretmen bu'.'» dedi. den?» «Tefenni taraflarından.» «evizi?» Gök Sultan: «öğretmen bu. Arkası var gün okulda bunlara ceviz da«Canım, dağıttıysa bütün ço TURK TİCARET BA! ••••>ıııııııi(iııııııtıırıııııııııııııııııııııııııııııııııııııı:ııııııııııııııııııııırıııııııııııııifiıııııııııııııııııııııııııııııııııııırıııııifiıııııııııııııııııııııifiıifiıııiıııııııııııiiiıııııtıııııtııııııııiıııııı i^^ YARIM ASIRLIK TECRÖBESİ İLE EMRiNrZDEDiR T,ib
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle