18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IKI CUMHURİYET 11=1 1111 mııııııııııııııiiiıııımmııııııııımııııııı ııııııııııııııı ııııııııııııııııııııııııııııiEıın 23 Arahk 1960 ( KENNEDY = Yazan: James MaeGregor sııiıiıımı Amerikanın en t ıç Cumhurbaşkanı mıııımu I BUGÜN Dr. İsmet ! Hayatı, macera ve mücadeleleri Derleyen: Kayhan SAĞLAMER HEM Agaçlar ve Sular azetenin ilk sahifesinde, (erçekten sevindiriei Wr haber. tstanbnluı ağaçlandırma işlerine hızla devam edildiğini bildirivor. Bir grnp modürlüğü knrulmnş, bef yfis bin de karlık bir sahanın ağaçlandınlması plâna baglanmış. Bunun yanı sıra, yurdan mnfatelif yerlerinde, mahtelif ataçlandırma faaliyetlerini müjdeliyen başka haberler. Sahifeyi çeviriyorsnnaz. Mansara birdenbire değişiyor. Bo baberi yalanlareasına. bir resim. Noelin yaklasması münasebetiyle, tstanbul sokaklarında, kü feler dolusu taşınan çam a|açlannın resmi. Bir kaç gün evvel, yine ş;aze tede saliba tngilteredeki bir çam ormanı bekçisinio fotoğra fını gârmiistüm. Noelden Noele •rada da çam devirenler çok olduğu için. çam ormanlarının böyle ayrı bekçileri varmif. Noele yakın baslıyan çam katliâmını Snlemek için şimdiye kadar her hanği bir tedbir alın dığını bilmiyorum. Bu husnsî çam bekçileri fena fikir defil. Her çam devirene. bn bekçi ma rifetivle, devirdiÇi çam bovonca eeza kesilse, hattâ ajacın kıy metini anlasın diye, bir rtzel sopa çekilse belki çara kaatilligi tarihe karışır. Her yıl hasına yakın ortaya çıkan çam hırsızları artık «eski çamlar bardak oldu» deyip bu işten vazgeçerler. * Belediye. giriştigi veni tedbirler ve faaliyetler arasında, tstanhulun bir kaç menba snvnno mühürlemiş. Şimdi sehirde bn mühürlü suların satısı yasak. Belediye eliyle konnlan bn yasağa gelinciye kadar, sncnla. rın kendileri zaten snlara bir nevi yasak koymnşlardı. Çok tv içen millet oldnğnmaz için, tstanbnl sokaklarında snca araba sından gecilmez. Ne var kl. s&züm ona mühürlü acaip sn kaplarının içindeki suyun einsi maltm defildir. Daha doğrusa faztasiyle malumdur. GöSsfinüzfl gere gere iddia edebilirsiniz. tstan bnlnn en başı bos esnafı bn arabalı sncnlardır. Terkos eesmesinden doldumlan kabı Taşdelen dive satmak o kadar kSrlı bir is olmnştur ki. bntün tstanbnl sncnları. akraba ve taallukatiyle tstanbala eöç edip burada bir nevi tröst kurmns insanlardır. Bir karikatür hatırlıyoram. Acemi süvari, dola dizgin koşan atın sırtında. kaya kaya hayvanın kafasına kadar gelmiş, neredeyse yere ynvarlanacak. Faltaşı gibi açılan gSzleri korko dalo, arkasına dönmüş. bağırıyor: Bu at bitti, Başka at getirin! tstanbnlan eski snrnlan da çoktan bitti. Başka SÜCO gftirmek Iâzım. Belediyede kaydı koydu, fSfsünde bir kalni. kalbi nin İçinde vicdanı balunan yeni sneolar. Toksa. tstanbnlan içme aola rını hafigi yönden ele alsanız, yapacajınız her iş, sn dövmeden ileri gitmez. Hamdi VAROGLlı nllllfllllllllllilllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllUIIIIIUIIIIIIIIIIIIIIIIIIf; «flh kahrolası o çay partileri...» Kennedy, 1952 yılında Demokrat Partinin Massachusetts Senatör ada yıydı. Karşısında 6 senelik devresi sona ermekte olan Cumlıuriyetçi Partiden şöhretli Henr Cabot Lodge vardı. Lodg* Amerikanın Birlesmia Mıüetlerdeki Başdelegesi iken 1960 ta Cumhuriyetçi Partinin Cumhurbaşkanı Muavini adayı olmuş, fakat yenügiye uğramıştır.) Kennedy bir gece, bir arkadaşı ile Worcester'den Botton'a dünmekteydj. Bir yol kenarı lokantasın da durdular. Kennedy otomobilden indiği laman, yol kenarı lokantasının cephesinde iri harflerle, '«S natörlük için John F. Kennedy» ibaresi yazıh devkâri ve en pahalı nevinden bir ışıkiı reklam gördü ve çok memnun kaldı. Çalkalanmış kakaolu sütünü yudurnladıktan sonra hesabı ödedıği kaaiyare eiıni uzatarak, «Merhaba, adım John Kennedy» şeklinde konuştu. Adara şüpheli bir nazarla süzdükten sonra, «Kim» diye sordu. «Amerikan Senatörlüğü için mücadele eden John F. Kennedy.» «Ooo, John Kennedy. Ne için mücadele ediyorum dediniz?» Kennedy kendini dışarı attı, yantp sonen rengârenk ısıklı reklâma bir daha baktı vc mânalı bir sukünetle otomobüini surmeğe bas ladı. Mskemmel bir taktik Massachusetts'teki seçim kamptn yası, müstesna tarzda yumuşak ve centilmence cereyan etmekteydi. Kennedy ile Lodge, bazı vesile lerle bir kaç defa yüz yüze geldiler. Birinde, 1.200 kadar Walthara'lı, ateşli ve o derecede keyiflendirici bir münakaşaya şahit olacakları ümidiyle, orta okullarının konferans salonuna yığılmıştı. Burada ıkı adam nezâketle münakaşa ettiler ve hattâ yekdiğerlerini methetmeğe bile başladılar. Fakat 31 yaşındaki Kennedy, tecrübeli ve heybetli rakibi ile kıyaslanabileeek bir şahsiyet olduğunu isbat etti. Kennedy, Truman idaresinin büyük bizmetleri kadar ciddi hatâlarınm da bulunduğunu peşinen kabul etmekle mükemmel bir taktik ortaya koydu ve rakibinia «lindeki ailâhları alıverdi. Memleket çapındaki seçim kampanyasının iki ana konusu, Kore ve McCartiyism meseleleri, Massachussetts'te pek revaaç bulmuyordu. Sadece, Kennedy McCartiyitm meselesinde yuvarlak liflar sarfetmeği tercih ederke», Lodge, •Bilhassa Joseph McCarty dahü olaaak ozcre bütün Cumhuriyetçi adayları destekliyorum» aeklinde pervasuea bir lâf sarfederek hatırı sayılır bir pot kırmıstı. Coolidge'den o yana Cumhurbaskanhğı pecinde koşan hiçbir Cumhuriyetçi adaya rey vermenus olan Massachusetts'te bile Eisenhower»'n oyları silip süpürüp tophyacafına dair kuvvetli emareler vardı. Demokrat Cumhurbaskaru adayı Stevenson'un Demokrat Parti karjısındaki bagımsız tutumu ve kansından boşanmış olması, reylerini partileri için kullanmayı itiyad ediamis Demokratları bile kendisine sogutmuştu. Kennedy adamlarına, faaliyetleri sırasında Stevenson'u da desteklem«£i ihmal etmemeleri talimatını vermisti. Stevenson Massachutetts te seçim turnesine çıktığı zaman Kennedy kendisine refakat etmisti. Fakat Kennedy, Massachusetts in eski bjr gelenegine ayak uydürarak, kampanyaEinı diger Demokrat adaylarından müstakil olarak yürüttiyordu. Stevenson kendi hesabına Kennedy'yi hararetle takdim etmiş ve onu, «benim aradığım tipte adamlardan» seklinde vasıflandırraıştı. Lodge, Eisenhower'tn kudretine sığınarak kampanyasının tamamen Gen«ralin Amerikan efkârı umumiyesine tahakkukunu v&adettifi programı desteklemek esasına dayandırmıstı. Eisenhower'in popularitesini teslim eden Kennedy ise aksi bir hattı hareket çizmis ve Lodge'un ihmal ettiği Massachuset 3 ti'in mahalli dertlerine parmak basmıştı. Fırsat zuhur edince de Lodge'un, daha doğrusu Eisenhower'ın komunist memleketlerle ticaret, medeni haklar, fiat kontrolü Çin'e ve Avrupaya gönderilen Amerikan birlikleri ve kira kontrolü gıbi memlekete şamıi meselelerdeki görüşlerine karşı taarruza geçmışti. Gizli bir silâb Seçim kampanyasının kesafetini artırdığı bir sırada, Kennedy, poli tika ile alikalı her türlü dolaptan haberdar olduklarını zanneden Massachusetts'liler için dahi gizli bir silâhı ortaya atıverdi. Haftalar dır, binlerce Massachusetts'li kadın eyaletin muhtelif şehir ve kaaablannda tertiplenen bir seri çay partisi için resmi dâvetiyeler almaktaydılar. BöyU bir çay partisinin resmi dâvetiyesi aynen söy leydi: • Mr«. Joıeph P. Kennedy ve oğlu Kongre azası John F. Kennedy şereüne, Massachusetts Cambridge de Commander Otclinde 1 Ekim 1952 Çarşamba aksamı saat 8 de verilocek çay partisine tesrıfinız rica olunur.» Resmi dâvetiyenin altında dâvet edilen hanımın ismi ve soyadı ile Demokrat Parti Massachusets teskilâtının mühürü bulunmaktaydı. Son derece şık ve şatafatlı davetiyenin altında Demokrat parti mühürü olmasaydı, çay partilerinin politikayla alikalı bukınduiundan belki hiç kimse süphe etmiyecekti. Çay partileri harekâtının yıldızı, Senatör adayının htlâ genç görünen, cerbezeli ve vakur annesi Rose Kennedy'di. Seçim kampanyası çok uzaklardaymıs ve pek önemsizmif gibi davranarak, oğlunu annece takdir babından bir kaç basit cümlecik aar federdi. llk önceleri, Kennedy'nin yardımcılan annetine içinde «Yeryüzündeki bütün sehirlerden, bana en cana yakın geleni Boston'dur...» gibisinden parlak cümleler bulunaj) konuımalar hazırlarlardı. Fakat sonradan böylesine cafcailı demeçler lüzumsuz görüldü. Zira Rose Kennedy'nin (ocuklarım nasıl yetiştırdijine dair anlattığı kendi samimi hikiyeleri, seçmenlere mahalli gururlarını okşamaktan fazla tesir ettifi anlasılnuştı. Yüksek sınılından sosyeUk kızkardesleri Eunic», Jean ve Pat diğer iki kızkardesinin biri akıl hastasıdır, diğeri ise bir uçak kazAsmda olmü^tür, davetli hanımlarla mutad zerafet ve sükI İ h*rterfyle"^aRr'teker*al Sjc,^ dar olurlardı. Müteakıben de senatör adayı, nadiren memleket meselelerine dokunan ve misafirle ri sahneye gelip aileti efradıyle taniftıktan sonra kadın garsonlann sundukları çay ve kahveleri hep birlikte içmeğ* divetle aonuç lanan kısa bir konusma yapardı. Böylc bir çay partisinde hazır bulunmus olan bir gazeteci inübalannı anlaürken, «Takriben iki saat müddetle kadınlardan müteşekkil fasılasız bir kuyruk sahneye doğru aktı. Mırıltı halindekı takdim ve özlü ahbaphk ve karsılıklı iltifatlardan sonra kadınlar te ker teker yandaki genis lalona geçiyorlar, bu arada sıra bekliyenler, tahnenio eşiğine yığıhyorlardı. O gün tam 8.600 fincan çay veya kahvc istihlak edildi. Hava hos, muhavereler eğlenceli ve dos ve jiniık|v»ç /Ez'ç:gs idlu. taneydi. Bazı kadınlann fik «1Mselerine kalabalıktan çay veya kahve dökülmüş ve bunlardan ikisi de bayılmıştı. Saat 1030 sularmda el sıkışma faslı sona erdikten sonra, yorgun, fakat tatmin edilrois itibarh Kennedy ailesi bir çay veya kahve de kendilerine ikram etmek üzere büyük salona geçmisti.» Görâlmemis bir başan Kennedy'lerin çay partileri förülmemij bir basan saglamıstı Adaylan şahsen görebilmeleri için evdeki ekraıüarının basından Arkası Sa. 5, Sü. l d e Beiediyede diinkü toplantı Murakabe işlerine önem verilmesi ve islerin saati saatine sonuçlandırılması istendi Dün Belediyede Reis Muavininln başkanlığında şube ve bazı daire müdürlerinin iştirak ettiği bir toplantı yapılmıştır. Muhtelif şehir meselelerinin gözden geçirildiği tnplar.tıda Reis Muavini bir konusma yaparak murakabeye bühassa öneoa verilmesini. vazifede küçüklük ve büyüklük gibi bir tefrikin yapılmamasını. işlerin saati saatine sonuclandınlmasmı istPmistir. Ayrıca lırınların sabahlan çok erken saatlerde d* kontrola tibi tutulma^ı kararlaştırılmıştır. llk Anayasamızın Yıldönümü Yazan: «Bir Milletin ne gibi haslet ve kabiliyetlere malik oldnguna takdir edebilmek için o milletin sevk ve idaresine memnr edilen kimselerin tnsanhk ve bilbassa Milli Tarihini çok okumuş ve haımetmiş olmalan şarttır.» Giritli tarihinde fevkalâde haller ve halkın ehliyetsizliği gibi sebeplerle gayri muayyen bir müddet için fiilen ortadan kaldırılmış ve bu su retle Birinci Mesrutiyet devri sona ermiştir. Meclisi kapattıktan sonra Abdülhamit II Mesrutivet lehinde beliren bütün teşebbüsleri yak etmefe girismiş buna teşebbös edenleri sürgüne siirmüş veya vücatlannı ortadan yok ettirmiştir. Ba hainee tertiplerden, kendisini tahta çıkaran ve Sadrazamı olan Mithat Paşa da knrtulamamıstır. Gerçekten bir gnn Mithat Paşayı saraya çağırmış ve huzuruna kabul etmiye lüzum dabi duymaksızın bir vapura bindirerek memleketten sürdüren Abdfilbamit II, daha sonraları memleket ve saltanat için teblikeli gördüğü Meşrutiyetin kahramanı ve yaratıcısmı ortadan kaldırmak çarelerini araraış, Çadır Köskü Mahkenıesi kararı ile evvelâ sürgüne mahkum ettirerek Hicazda Taif zındanlarında hapsettirmiş ve üç yıl sonra da 25 Nisan 1884 te, onu orada bofdunnastnr. Fakat gerek memleket içinde, gerekse dışında istibdat rejimine karşı canlanan muhalefet Abdülhamid'i, rafa koydnğu Kanun ı Esasiyi yeniden tatbik mevkiine koymak zonında bırakmıstır. Bu arada teşekkül eden tkinci Jön Türkler Hareketinin (1878 1908) hedefi dofrudan doğnıya Ab dnlhamidin sahsı ve kurdnfn İstibdat rejimi olmuştnr. «Denilmistir ki O öyle bir hakumdardır ki Harekâtı Şâhanesinden yalnız bir tanesi meşrudur O da enma namazıdır^ Sıhhî murakabe hızlandırılıyor Belediye başhekimleri ve »ıhhî murakabe teşkilâtı mensupları dün Sağlık MüdürlüSünün başkanhgında yaptıklan toplantıda sıhht murakabe konu5undaki kontrollanoın hızlandırılmastna karar vermislerdir. Diğer taraftan fi* • id!?ımlze gö re son bir ay içinde 1 sarap imaUthanesi, 53 lokanta. i fırın, 17 otel umumî hıfzıss'nha kanunu hü kümlerine aykırı harekttlerinden dolayı mahzurlarını giderinceye kadar »apatılmış'ardır. Ücretli öğretmenlerin aylıklan Şehrimiz orta öSretimindeki üç retli ötretcnenlerden bazılan tahsisat yokluğundan ücretlerini ala mamışlardır. tlgililer durumun kendllerine in tikal etmediğini, ücretierin tahsisat geldiği takdirde ödeneceğini bildırmişlerdir. Belediye fmizlik işçileri bugün kıjlık elbise ve ayakkabılarını alabilaaişlerdir. Kamyon ve arabalarda çalı;an isçilere aynca önluk de tevzi edilmittır. Belediye temizlik işçilerine kışlık elbise verildi ve âdeta Padişah tarafından millete bağış yolu ile verilmi? bir kanandnr. Ostelik Fransız ve Belçika Anayasalarından hiikümler alınması ameliyesi esnasmda bn iki memleket Anayasasında «Meşruti» sayılabilecek her şey ihmal edilmiş ve matlakiyet rejimine ATATÜRK yarıyaeak her şey alınmıs veya a23 Aralık, memleketimizin ilk lınanlar o şekle sokulmuştur. Ziyazılı Anayasasının kabalünün yıl ra aksi takdirde Padişahın bn Adönümüdür. Gerçekten Türkün ta nayasavı kabnl ve ilân etmesine rihinde ilk yazılı Anayasa bilhassa imkân bulunamıvacafı ivice anlaAhmet Mithat Paşanın gayret ve filmıstı. aımiyle. 23 Aralık 1876 tarihinde, Bir kelime ile. 1876 Anayasası yani bundan tam 84 yıl önce bu e§as itibariyle sözü geçen Anayagün. ilân edilmiftir. Aynı gün ts saların «noksan ve «rok kötü» tanbulda ilk toplantısını yapan kopyası âdeta bir «karikatir» ü Tersane Konferansı salonuuda dn olarak ortaya çıkmıştır. yulan top seslerinin Osmanlı !mKısaca; 1876 Kanunj Esasi'si paratorlufnnun Mesrutî Devletler her türlü kudretin sadece Padişaarasına girdiğinin tnüjdecisi oldu ha ait olduğn esasını kabul etğnnu devrin Hariciye nazın Meh mekle kalmamış. fakat aynı zamet Esat Saffet Pasa yabaneı mem manda bütün salâhiyetlerin münleketlerin delegelerine bildirmis hasıran onun tarafından, onon istir. tedifi sekilde kulianılması esası ııı kovmuştur. Bilhassa AbdUlâzizin şiddet ve Başka bir deyi«le 1233 (1876) Kaistibdat usullerile keyfî ve mutEsasisi devlette mevcut lak idaresi memleketin mahdut nunı sayıdaki münevverleri üzerinde kuvvetler arasuıda ne bir ayrılık kırbaç tesiri yapmıs ve onları dev ne de bir mavazene tesisinden uleti kurtarma çarelerini aramağa zaktır. Tekmil yetkilerin kökü hü seıketmisti. Ba arada Jön Türkler kfimdardadır. Bn Anayasa Padi Teni Osmanlılar Cemiyetinin şah mihveri nzerinde insa edilmiş 1865 vılının Haziran ayında Istan bir sistemin ifadesidir. (2) bulda gizli olarak kurulduğunu ve III programını saltanatı mümkün ol1876 Anayasasının derpis ettiği duğn nispette matlakiyet vasfınSecim Kanununun hazırlanması dan kortarmak ve metratî kılmak zamana bağlı bnlnndngandan, halesasına istinat ettirdi|ini görüyobuki Mebasan Meelisinin derhal ruz. toplanması zaruri olduğundan, ilk Teni Osmanlılar Türk Karbona seçimler 27 Ekim 1876 tarihli bir rileri idiler. 5u bakımdan Osman Talimatı Movakkatenin vazettifi Iı tmparatorluğundaki islahat ha esaslar dairesinde vapılmıs ve ilk reketlerini Batının ibtilâl ideolo.ji Mebasan Meclisi 69 o müslim 46 sı sine baflamışlardır. Jön Türk gayri müslim olmak üzere 115 fimemleketini müstebitten kurtar yeden, ilk Âyan Meelisi ise Padimak, Karbanari deyimile «Ortna şahın tayin ettigi Î6 üyeden raeyve m kvrtlardan temiıleraek» amacı dana gelmiş, Meclisi Âyan Meclisi Mebnsandan terekküp eile mtteadelpye girişmişti. (1) 30 Mayıs 1816 tarihinde Abdülâ den ilk Meelisi Imumî de 20 Mart ziz, Ahroet Mithat Paşanın gayre 1877 de, Dolmabahçe Sarayında tiyle Saltanat makamından azak toplanmıştır. laştırılmı; ve yerine getirilen Marat V. aklî darumundaki boznklnk sebebiyle, tahttan indirildikten sonra, Abdülhamit II. bir çok vaatler ve bn arada mcmlekete bir Kannnî Esasi vermek şartiyle, Saltanat makamma çıkarılmıştı. Esasen gerek Mnrat V veliahtlığı zamanında, gerekse Abdülhamit II Şehzadeliği devrinde Genç Osmanlılar Cemiyetinin toplantı ve soabetlerine katılmakta idiler. II Sağlık Müdürlüğü, bulaşıcı hastalıklan kontrol altına almak maksadı ile çalışmalara devam et tnekUdir. Hastalık bulunduğu yer tacrit •dilmektedir. Aynca resmi ve hu susi doktorlann ihbarlanndan istifade edilmektedir. Ilgililer, Son aylsrda artan kıHri ve ftMtt$l*WhİK**3t*Jlt, hkların mevsim değişmesinden ve toplu hald* bulunmadan 1leri gel diğini ifade etmişlerdir. Bulaşıcı hastalıklarla mücadele Konservatuar Türk musikisi icra heyetinin bu hatta vereceği pazar konserinde tanınmış bestekârların seviUn eserlerinden mürekkep bir program ile Arazbarbuselik makamında eserler icra edilecek, ayrıca Mefharet Yıldırım tarafından lolo şarkılar söylenecektir. KoBservvtuar Tiirk musikisi konseri Ahmet Mithat Pasa Anayaaanm hanrianmaRi isini Abdâlhamit'in Gittikçe gelişen bu mahalefet kevif Te ı r n ı g n ı bırakmayıp ba i«le binat meegnl olmuş ve her vesveseli ve müstebit padişahı enseyden önee Padişah'a tiyeleri, dişeye sevketmiş ve henöz 86 neı mölkiye memarian, ülema ve yfik toplantısını yapan Meelisi, Abdülsek rütbeli snbaylar alan yinui hamit n Urafından 13 Sobat 1878 sekiz kisilik bir komisyon knrdnrmnstn. Bu arada Namık Kemal, Ziya Paaa ve AH Suavi gibi Mesrntiyetin ilânmda hizmetleri g«çmif aatuiyetlerin 1878 Anayasaaının haıırlanmasında önemli rollcr oynadıklanna ve hiımetler yaptıklanna şahit oluyoruı. Bilhassa tttihat ve Terakkinin ririştigi enerjik (aaliyetlerin de tesiriyle Abdülhamit, 24 Teramnz 1908 tarihinde Mebasan Meelisinin seeimi için gerekll mazbatayı imzalamıs ve bn suretle 36 senelik bir fasıladan sonra memleket yeniden Mesmtiyet'e kavnşmuştar. Zamanın basını ve yazarlan bn bnlmuşlardı; Osmanlı . Rns Harbinin aleyhi harekete bir isira mizde eereyan etmesi ve bnnnn ne Hürriyetin ilânı! ticesl olarak askerî ve siyasî dnFakat ne edelim ki memleketirnmnn son derece vahim bir ma mizde 1908 den bn yana müteadhiyet alması Mebnsan Meclisinde dit defalar ilân edilen hürriyetkabine aleyhine bazı tenkidlerin ler bir türlü müessir ve devamlı belirmesme sebep olmuştnr. teminat altına alınamamıştır. 1876 Anayasaaı ile Meclise verilmiyen yetkileri, Meclis istemeye (1) T. Z. Tunaya, Türkiye Siyave kullanmağa teşebbü» etmlş, sî Hayatında Batılaşma HareketHarb sorumlularının Divanı Âü leri, Ist. 1960, s. 64. ye sevk ve kabine düşürmek yet(21 B. N. Esen, Anayasa Hukukileri olmadığı halde, Sadrazam ku ve Sivasî Hukuk, 1957. S. 108. tbrahim Ethem Pasayı azlettirmiştir. MİL YON LIRA / / maf B I R 1961 97 r.. Eyli.1 Aralık UMUR BOYUNCA CUMHURİYET Nüshası 25 Kurıış Tiirkly* Harld Lira Kr. U r ı Kr 75.00 150.00 40 00 80.00 22.00 44.00 Basan ve Yayan Cutnhuriyet Matbaacılık ve Gazeteciltk Türk Anonim Şirketl Cağaloğlu Halkevi Sokak No. 3941 Sahibl Senelik 6 aylık 1 aylık AYLIK GELİR ^ TÜRKİre BEDAVA VAKIFLAR BANKASI HER ŞEY BEDAVA ZARİF Kapatma cezası Tâdil edilen 151 sayılı Belediye kanununun tatbikinden olmak üîere Şişlide Belediye nizamlarına uymıyan bir gıda maddesi satan dükkâna 4 gün kspatma cezası verilmistir. Cez a ıtira?si7 olup derhsl infaz edilmişti'. 278 i*çi açıkta l^aldı Listik lş kolundaki kriz devam etmektedir. Bu koldaki krizin neticesi olarak bazı lâstik fabrikaları faaliyet lerini durdurmuşlardır Bu yüzden 278 işçi açıkta kalmıştır. Karnlan Anayaaa Komisyonn Abmet Mithat Paşanın direktif ve yardımiyle o zamanlar Avrupada en yeni ve mütek&mil savılahilecek 1875 satihli Fransıı Anavasası ile 1830 tarihli Belçika Anayasaundan roülhem olarak kaleme alınan'Kanunı Esasî'yi tetkik ve tanzim etmis, ba metin daha sonra lcra Vekilleri Heyeti tarafından tetkik ve tasvip olunduktan senra Padisah tarafından neşir ve ilân edilmiştir. Görnlüyor ki 1876 Anayasası millet tarafından veya milleti tem sil eden bir hevet tarafından haıırlanmı; veya hiç olmazsa kabnl edilmiş bir kanun degildir. Bn, üyeleri Padişah tarafından seçilmiş bir Komisyonun hazırladığı NÂZİME NADİ Yazı i|lenni fiilen Idare eden Mesul MüdUl Su Borusu, Kauçyk İzoleli Elektrlk Nakili ve Bobin Telleri Alınacak Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu İstanbul Satınalma Müdürlüğünden Muhtelif kuttırlarda 4350 metre siyah ve 5000 metre galvanizli su borusu ile 850 metre kauçuk nakil ve 2555 Kg. elektrolitik pamuk sargılı bobin teli satınalmacaktır. Buna ait şartname her gün Istiklâl ead. Piremeci sok. Metropol Han kat 2 de Satınalma Servisimizden temin edilebîlir. Tekliflerin 26/12/1960 akşamına kadar teklif kutusuna atıimaaı lâzmıdır. Müdiirlüğümüz Uıaleyi tamamen veya kıamen yaprp yapmamakta s*rbesttir. (61375) VECDİ KIZILDEMİR 3azetemize gönderiİMi evrak ve yazılar neşredilsin edilmesin lade edilmez Ilânlardan mesuliyet kabul edilmez Abone ve İlân işlerl İçin. rarfın ÜBtüne «Abone» veya <ıîlân Servisi» kaydının konması lâzımdır. BU GAZETE dASIN AHLAK YASASINA UYMAY1 TAAHHÜT ETMİŞTÎR. ARALIK 23 RECEP 4 a Io E. 1 2.39| IU | l £ Bugünkü SON HAVAD*S GAZETESÎNDE AZİZ NESİN'ÎN (Üleşim) isimli çok enteresan yazısı 1 sl KADIN ÇANTALARI Hiç bir yerde bulunmayan hakiki yıkanan deriden ve rugandan 125 Fantazi Fay plise çanta 75 Avrupa makineli Naylon Şemsiyeler 65 Halis yün takımlar 125 BOL ÇEŞtT BOL REXK ELDİVENLER EŞARPLAR ÇORAPLAR PADA ÇANTALARI V. S. T.J8İ »48I12.00! btiklâlCaddesi No:234 Bpyoğlu lllllllf^ «Erzaram taraflarında bunun adı «Kendime» dir. Bazı da sütle bişirirler. O zaman da «Katıklı kendime» derler.j» Daranâ, Molla Memede. «Bırak^ dedi. «Orası Erzurum. Burası da Damalı. Damalı'da keşkek derler...» Balgur pilâvı konda. Osman Hafız: «Bırakin kaşıkları!» dedi. Ellerini kaldırdı. «Elhamdülillâh, elhamdalilliB» dnaya başladı. Ellerini yüzlerine çaldılar. tkişer üçer kaşık daha atchlar. Delikanlılar sofralan toplamaîa. başladılar. . Dışarda bir telâştır gidiyordu. Konuklar sofralara yerleştiriliyor, açıkta kalsnlara yer bulunuyordu. Aşağıya, avluya bir çnl germişler, yemek pişiriyorlar. Aşçı, Çolağın Mahmut'tu. Dumanlar içindeydi. "<osa!ıp çelen kaplara yemek doldurup volluyordu. ötede, hir siirü bnlaşığın arasında, Pire Kızı, Esen Ali'nin komşularından baaka bir kadınla dnrmadan ealışıyordo. F.sen Ali, üstünde bir tenci kafası bulunan paketi aşçıya verdi «Vindeki gayfadır.» dedi. «Bişir de Hocalara götüreyim » Çalafın Mahmut, paketi aldı: «Piree!» diye bağırdı. «Sen ellerini temizle bakalım. Bir kösede şa gayfayı bişiriver. » Pire Kızı, sıcak su aldı: «Am«an. bu nasıl gayfaymıs?» dedi. «Bir hoşlak kekuyor'. Hemi de heç köpürmüyor!. J» Arkası var ^ ^ = ^ = = EE S E S = 5 ~ S = = Z 3 5 = ^ = E E 3. E E Ş = = E ^ ^ 3 = Ş = ^ = ^ = = YEKTA mş 1961 YILBÂSI PJÂNI < ^ İKRAMİYE ADEDİ İKRAMIYE MİKTARI LİRA MİLLİ PJYANCO iKPAMiYE TUTAPl LİRA ^Jllllllllllll IMIIIIIIIIIMIIIİUIllllUIIIUIIIIIIIIIIIIIIIIIimimillHimillllllllllllllllllllMIIIIIIIIUIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIU Tafkalan kocaman kocaman bölüp tıkınmağa, çanakları çabak çabuk tüketmeğe başladılar. Altıparmak: «Şa etLerden al Hoca, şu etlerden..» diyor, etleri öğretmenin önüne itiyordu. «Bizim köyün kasabı yok. Istedüin zaman yarım kilo et alıp da külbastı yapamazsın. Oüf ünden düğüne. . bir de kurban bayramında » Delikanlı: «Sagol.» dedi. Esen AH: «Opsene alan, öpsene elini!» diye çıkıştı oğlnna. Sağdıç, Bteden bakıyord». « Sen de gel bakayım.» Çocuk atandı. Esen Ali. «Gel diyor, var madem » dedi. Safdıç geldi. «Buna aı ver.» dedi Eseıı Ali. «Pek çek gidiyorsan. j» Gİ1M. Kâfıt para çıkardı, verdi çocnğa. Çocuk, el öpün gitti. tçerde Molla Memet: «Eski törelerin battal olması yazık.» diyerda. «B«nlar bir mnrat, bir mürüvvet oldnğnndan, herkesin ötrenmesi eyidir. Tiğit anasından bir kere doğar...» * * * Esen Ali, bir ara, işaretle Eğitraeni dışarı çağırdı. Fiskos ettiler. Rğitmen, içeri girip ögretmenin kulağına bir şeyler söyledi. ÖJretmen, dinledikten sonra basını çevirip Duranâ'ya baktı: «Olmaz.» dedi. E^itmen. tekrar fısıldadı «Duranâ. sen, ben, üçümüz. ayrı bir adaya çe kiliriı. diyerj dedi. Egitmene gSzayle, «Olmaz, lüznnn yok!» işareti yapıp bıraktı öğretmen... Daranâ, anladı: «Daha eyij» dedi. «Emme bizden bir teklifat sart tabii.. Madem knllanmıyorsun, çok memndn eldak. Zaten çok eyi bir matah değildir. Ben de knllanmam. Dahi kallananlan da sevmem. Eh, hemen znfralan getirsialer. Bis de »öyle bSltnelim. tkiye ıığar mıyız, yogsaj» öçe rai aynlacağız., Osman Halız: «tkiye sığanı emme, Oçe bilünsek daha eyij» dedi. Altıpareaak: «M«4U aaktvını ayn bir znfraya oturtalım.» dedi. «öfretmen efendiyi lçlerine atmıyalım yalnız. Senra aç kalır.ı. «Asıl sizi. sizi » «iedi Osman Hafız. «Ne demişler: H*ca kannlı, mahtar bağaılı...» 15 «Muhtar barada yekj> dedi. «Ba SÖZİD fazladır. Heebirimize de vekâlet vermedi. Hoca kannlı deyip, orada kalacaksın...» Delikanlılar, «ofraları karu yerlajdı. Siniler. birer eski kas nak östfine oturtnlnyor, kat kat dürülmüf yafkalar sofralara dağıtıhyorda. Düğnn yemeklerinde, önce et, sonra fasulye, patates, keşkek gelir, bıügur pilâviyle de baflantı yapılırdı. Nohutln et, geniş sahanlarda tBte töte geldi. Ssrı boyalı ağaç kasıklar hazırlandı. Daranâ, öfretmeni yanına çafırdı, Altıparmak: «O bizim zufrada •taraeak^ dedi. «Tava, ba bizim kByfin Gnmln niye bffyle aynlık çıkanrf Kardaşım, doslak baaka, alışveriş başka! Nohnt Deresi yiae başka! Ayrı gitmeyin, «is de gelin, beraber oturalım. J. İS. «Sabret bakalım.» dedi. «Nasıl elsa mâkemede biz seni yeneceğiz.» «tngiliz gırallan, menciliste, biribirleriyle dalaşırlar derler, sonra da dışarı çıkınca kol kola geserler. O hesap, ben de gayet demirok mücadala ederim! Her i« açık açık. kapalı • v»k bende!..» ş Duranâ. kalktı, Altıparmakların otarduğu sofraya geçti. Daranâ, bir kemik yakalamış. iliğini emivordu. Ellerini bulaştırmıştı. Bıyıkları yağ olmaştn. «Ara sıra saneılaçan malları da keseriz, inkâr etmeyin » dedi. öteki sofradan Molla Memet ba£ırdi: «Cenaballah, koca bulenrn noksan kılmasın!» dedi. «Et met, sebze mebre.. bunlar da olur. Bofaza bakarsan. her şeyi ister. Ver ver ver. yemem demez. Emme. heç bir zaman da boiazda bostan bitmez...» Molla Ali. kardeşini uyardı. «Lâf edecefim diye aç kalıyorsnn!. 3 Osman Hafız, Eğitmene seslendi: «Bakıyornm, heç sesin çıkmıyor!. Hele öğretmen efendinin heç...» öfretmen «Bic çok çigne* riz.» dedi. «Biz çi$nemeyiz. Mifdelerimiz taşı öğütür » E|itmen bağırdı: «Sindirim ağızda başlar...» Duranâ da bildiçini söyledi: «tnsan yedigiyle defil, hazmettifciyle yaşar...» Etten sonra fasalye konda. Fasulyeden sonra keşkek... 3OOOOOO r OOOOOO i AOOOOOO 200000 2000.000 100.000 2.000.000 00.000 2.5OOOOO HOO 20.000 2000000 200 A O.OOO 2000000 A OOO 5.000 5OOOOOO 2000 4.000.000 200.0 1000 5000 5.000000 500 5.000000 i 0.000 200 6.000000 30.000 AOOOOOOO 200.000 1T S U A O . O O O İE E 54O.OOO g/|}MÛKÂFATLARI Q 27O.OOO 5 O O YEKÛN ^IIIIIMIIIIIIIIIIMIMIIIIIMIIIIIIIIIIIHIIIMIMIIMIIIIIMIIIIiniMIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIHMIIIIIIiniUIMIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMHIIIIHIMIIIUIIIIIUIH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle