Katalog

İK» CUMHURİYET 2, Aralık 1S60 I SACLIK BAHİSLERİ Yazan: Prof. Dr. Rasim ADASAL \ Günün Merzuu Snçluluk ve psikanaliz Dünya üstünde iptidaî topluluklarda olduğu kadar medeni cemiyetlerde de işlenmekte olan büyük »uçların çoğunda sebep daima bir müdafaa, bir ihtiyaç, bir tutku veya delilik dürtüsü değildir. Bir insan ticarî münase'bette bulunmadığı, parasma göz koymadığı, aşkta rakibı olmadığı ve hattâ hiç tanı madığı diğer bir insanı da vurabi lir. Derin psikolojik bir incelem bütün bunlarda mutlaka bir sebep bulur. Zira bunlarda hiç olmazsa fikrî bir tatmin hedefi vardır. Böy lebir SJÇU işleyen insan ruhen bir doyumu gerçekleştirmektedir. Hat tâ bazı kazalarda bile bunu düşün mek gerektir. Tabancayı yakın ar kadaşının karşısmda karıştınp gü lerek cSeni öldüreyım mi?» diyen bir genç tetiği çeker ve arslan gibi bir yedeksubay arkadaşını öldürür. Şüphesiz ki klâsik mahkeme kararı kazadır. Halbuki bir türlü sebep leri tayin edilemiyen veya sebepsiz olarak vasıflandınlan birçok suçlarda bundan önceki sohbetimizde (x) psikolojik mahiyetini şer hetmiş olduğumuz tahtelşuuri günahkârlık ve suçluluk duygusu önemli rol oynar. HEM Cixlilik örtülü ödeneğin başına gelen acıklı hallerden sonra, safdan soldan birtakım fikirler duyulmağa başladı. Tahsisatın gizli olmasına ne Inınm var? Her ödenek gibi bu da açıktan açığa harcanmalı, Basbakanlıfa gizli odenek adı altında tansisat vermemeli, diyenler olnyor. Başbakanhfın gizli ödenmesi şart bir psrası bulunmalı, ama harcanım muntazam bir murakabeye tâbi tntulmalı diyenler de var. Türlü ihmal ve teseyyübünü tenkid edenlere: «tyi ama, hırsızın hiç mi kabahati yok?» cevabını veren mal sahibinin bu haklı sözünü hatırlamamak kabil değil.. Ama gerçekten de bm btr çetrefil dâvadır. Devletin yüksek menfaatleri için harcanman gerekli bir para var. Ba paranın nerelere verildiğini gi«li tntmak gerek. Kimse "in khnseden durnp dururken şüphe etmeğe de hakkı olmadığına göre, mesele, dönüp dolaşıp yine gizlilik keyfiyetinin zararlı. 'ığında toplanıyor. Ciferi teldolaba koy. Ama dolabın kapısını açık bırak, huvu nu bilmediğin kediyi de mutfaktan kovma, olur mu? Ciğerle kt di, ateşle barut kadar tehlikeü hale gelebilir. Nitekim gelmiş de. Bizim örtülü ödenek, kediye emanet edilen ciğere dönmüş.. Bir kere, her gizli şeyin, en azından bir kötü tarafı vardır nerakı kurcalaması. Eski zaman erkekleri, billftr yasmak altında gizlenen kadın vüzlerini açıkça görebilmek iştiyakiyle az mı yanıp tutuşurlar mıs?.. içinde gizli bir şey konuşulan, gizli bir iş yapılan kapalı odalann ağzı, dili olsa da, anabtar deliklerine uydamlan gözle rin, dayanan kulaklann maeerasını anlatsa. flokkabazın, el çâbnktuğıına getirip gözden kaybettiği şeyi elindeki örtünün, yahut kutu kapağının altında nasıl sakladığını kim merak etmez? Çok küçük yaşta baslıyan, merak dedifimiz şeyin dehşetine, çoeukların gizllce ellerine geçirdikleri saatler ne canlı misaldir! Saatin nasıl islediğini anlamak arzusu ile başlıyan ba merak, birkaç dakika içinde. o biçarenin darmadağm olmasiyle biter.. örtülü ödenek de bazan işte böyle, başarı çocuk eline geçmis talihsiz saate benziyor. w w çeşitlidir. Bazı sadistik iştiyaklar çok iptidaî ve çocukça bir anlamın bir kıstas ifadesi olarak başkalarına yapmak istedikleri muameleye kendjlerini lâyik görürler. Şüphesiz ki bu sadistik meyelânm mazohistik bir meyelâna yâni eza ve cefada cinsel bir zevk almak duygusuna dönmektir. Yine bazı sebeplerle çocukluk çağın«Demokrasi siyast partiler tiklerlne dair pek çok misallerden 1948 îtalysn ve 1958 Fransız Anada vâki olan bir vücut cezası o anolmaksızın yaşıyama». Fakat biri de memleketimizde 1924 ten yasalarında Siyasî Partilerle ilgisiyasî partiler vüzünden bugüne kadarki Anayasa gelişimi. da ayni zamanda hissedilen cinsel li hükümler yer aldığı gibi, Anaölebilir de.» G. VEDEL bir zevkle beraber olabilir. Ancak dir. Bunu bir iki misalle cmlan yasa Komisyonumuzun hazırladıbu zevk hissinin yarattığı günahSiyasî Parti konnsnnda dönyanın dirafcilnck için toymt veya so*ınt ğı On tasanda bu konada iie msdkârlık duygusu ile şuur altma iti Belediye Başkanı Başyardımcı en büyük üstadlanndan biri olan Anayass kavramlan, Esebfnbnrç' de sevkedilmiştir. lir; bundan sonra ceza şahsın ru sı, Reis Muavinleri, Müfettişler, Prof. D. Duverger'ye göre; bütün un tasnifi ile Anayasa Hnkukn ile Bn konuda mnutıılmaanası gerehunda bir zevk duygusu ile birle Belediye Şube ve Daire Müdürle Anayasa Huknku «Siyasî Parti» e Anarasa dnruma arasındaki fsrlo ken imemli g«rçek s»*ır ki; b« şir ve şahıs gayri şuuri olarak ce rinin ıştirakiyle yaptığı toplantı sası etrafında yeniden inşa edile göz önünde bulandarmak lâzrm çeşit kanunların veya hükümlerin zalanmada bu şiddetli zevki bulda, iç çalışma programı ve halk bilir ve denilebilir ki Klâsik Ana dir. hedefi STTSSÎ partilerin önem rt maya başlar. Rousseau «Itiraflar»la münasebet konuları üzerinde yasa Hnkukunu bilip te siyasî pari Anayasa Haknknnnn fiilen ger tesirini azaltmak değil, sadece ve ında bu hisleri yazmaktadır. O durrauş, Belediye teşkilâtmda her tiler hakkında malumatı olmıyan çcklefmesi bafta siyasî partiler, §adece Demokratik rejinae riayethalde her hangi mazohistik bir fikademenin halkın işbirliği saye bir kimse çagdas devlet idares halk efkin parlSmento dışi te lerini Demokratik bir tarzda te; ille kırbaçlanma gibi cezalansinıie muvaffak ve faydalı olabile hakkında « yanlış » bir göris« sa sekküller ve hattâ teşkilâtsız top kilâtlanmalarını ve dürüst şekild ma, cinsel münasebet olmadığı ceğini belirtmiş ve demiştir ki: hip olduğu balde, Klâsik Anayasa lnluklar giti Htkuk «ışı faktörle faaliyetlerini sağlamsk olabilir takdirce de bizatihi bir zevk yerfn taartrvt Te tesirlerine baglı Partilerin tç Tflzüklerini Demok Muhtelif kademeler arasında Huknkunu bilmiyen ve fakat rine geçer. Ancak mazohistler ce M nıünasebetlerde, sorumluluk yasî partiler hakkında kâfi bilfisi oldujundan. sovnt ve somnt Ana ratik esaslara aygunlnğu mecburizalandınlmak dürtüsünden ve ih yeti ve müeyyidesi parti kongretiyacıncan vazgeçemedikleri için ve yetkinin denkleştirilmesi ge olan kimse Çagdaş devlet hvsn yasalar arasında daima gergin bir lerinde konuşma hürriyeti ile giıbu hıslerini bastırıslar ve muhte rekmektedir Sorumîuluktan lü sunda «eksik» fakat «Dofrn» bi münasebet vardır. Memleketimizdeki şeklî Anaya» li oy Bikkının teminata kavnftalif kalıplar halinde gösterirler. De zumsuz yere ürkerek görevde te görüşe sahiptir. reddüt göstermek, bir bakıma gö Bu müşahede çağımızın çok 5 sadakl meetis hâkimiyeti sistemi ralınası, partiden keyfi ihraç kabirçok başarısızlıklar ve bır rarlarına karsı itiraz imkânları çeşit durtv ile başa gelen felâket revi yapmamak demektedir. Şu namli siyasal gerçeğine tamamen «amanla iors knvretinin hâkimiGünahkârlık duygusunun manevi ler de bu moral mazohistik meka biihassa kat'iyetle bilinmelidir ki, yetine kalbetmiştir. Tek parti dev bütün parti mensuplarına açık aayfnndur. day yoklamaları, malî gelirlerin baskısı altında bulunan birçok in nizma ile izah edilmektedir. Gün memuriyet, seyyanen dağıtılmış Temsilî rejimi kabnl eden bun rinde olduğu gfbi 1946 tarihinden kayııaklarının araştırılması, çok sanlar bunun dürtüsü ıle suç işle Iük mü.şahedeler bize çeşitli sa bir ülufe değil, çalışma sonunda sonra baslıyan eok partili hayat dan evvelki yüzyılların devlet partili sistemin teyidi ve tek paryenlerdir. Bunlar kendilerini de adet rr.abrumiyetlerinın ve engel iktisap edilen bir rütbedir. Âmir, partileri tanımamış ve, su man rejiminde ıle seçim sistemi dolavamlı olarak derinden suçlu hisset lerinin misallerini maiyetindekileri hem çalıştırmak tıkla hareket ederek onlara önem yısiyle eılei çofvnlafv teşkil e ti sisteminin men'i ve diğer huvermektedir. suslar bu hukümlere sadece birer tikleri için bunun baskısından kur Bir mpsieğin bağlandığı imtihan tan, hem de onlarm mesaisinden vermemiştir: Millet kendisini vü den iktidar partilerinin liderlerin misal ve esas teşkil edebilir. tulmak dürtüsü ile her hangi bir larda hıç beklenmeyen başarısız sorumludur. lyi bir müdür ve me cude getiren fertlerden ayrı bir den knrulan hükümetler fiilen günahı veya suçu işlerler; veya bu lıklar, muvaffak olamıyan parlak mar, vazifesini müdrik, maiyeti. şabsiyete sahiptir ve onun irade teşri knTvetine fistün ve hâkim duygularını daha az vahim olan izdivaçlar. kendilerini bedbaht e ne hâkim, halka iyi muamele e(1) T. B. Balta, Türkiyede Yasasi hâkimiyettir. Mâkimiyetin iıha bir durum kazanabilmişlerdir (2). bir fiile çevirmekle vicdanlannı ya decek olan kadınlarla bazı erkek den, süratli iş gören, katî sonuca Demokratik müesseselerin isle ma Yürütme ^ünasebeti, tncelen ve tesekkülü milletin miimesrattıklan cezanın istediği pişman lerin körü körüne süratle giden, sorumluluğunu te sillerine verilmis olan bir vaıiffr mesi her seyden evvel Siyasî li meler S. B. F. Yaymları, Ankara evlenmeleri lıkla teselli ederler. Günahkârlık gizli bir günahkârlık daygusu me kâbbül ve bunu kullanan insandır. dir. Ancak Milleti temsil edenler derlerin b« müesseseleri benimse 1960 s, 15 duygusunun tesiri ile bu şekilde kanızması ile izah edilebilir. E Testiyi kıran da, suyu getiren de (2) Y. Abadan, Siyasette nazadir ki onun adına Millî Iradeyi melerine tfibi aldvfa, esas meselegayri şuuri olarak hareket eden suç hemmiyetsiz şeyler karşısında mü bir olmayacaktır.» kul'.anabilir. Şu halde Klâsik Tem nin ?*Rff teminattan »iyade zihni riye ve Tatbikat munasebeti ve lu tıpleri Dostoievski'nin rorflanla balagalı er.dişeler göstermek, beyyete bağlı bnlnndnğu görüşü ha Türk Anayasa Sistemi, tncelemesil sistemine çöre seçmenlerle »erında çok görülmektedir. Kötü his hude yere yorucu bazı vazife zo Gültpe cinayeti maktüllerinin çilen arasında hiç bir mutavassıt kikatın tâ kendisidir. ler. Ankara 1960, S. 103 105. lerinden ve fiillerinden bahseden runluklan, sırf fedakârlık ve feNitekim memleketimizin son on yoktur ve olamaz: Parti ikisi ara (3) N. Abadan Siyasî Partilerde sayısı ikiye yükseldi bu roman kahramanlarını bu eser ragat düşüncesi ile hüluskârhk Gültepede işlenen cinayetin es sıııda bir vasıta oldujnna naza dört yılki siyasî hayatı aynı Ana Oligarşik Temayüller, S. B. F. Der lerdeki subjektif ruhî tahlilleri dik mecburiyeti hayat varlığımızın ve ran, onu tanımağa, ona hnkakî yasa ve seçim sistemi altında da gisi 1959. sayı 2. Ayrı Baskı, S. 79 kate şayandır. Sapıkların, sefihlerin mesleklerimizin en hafif güçlükle rar perdesi dün aydınlanmış ve bir statü vermeğe lüzum yoktvr. bi ayrı iktidar partilerine mensup dan naklen. ve ağır nevrozlu insanların birço rine karşı devamlı şikâyetler ve kaatilin Ayşenin kocası Mehmet Terzi olduğuna tam olarak kanaat Bn demode göröş partiyi hn liderlerin farklı tntvmlannm Değunda ahlâki sukutlar esaslannı ithamların birçoğu derece derece getirilmiştir. kuk sahasında tanımamış, Parla mokratik mfiesseselere hem menbu merhametsiz günah duygusu mazohist duygulann ifadeleridir. Öteyandan koma haiinde Şisli mentodaki gnıpları birer tesek fi hem de müspet yönden yapabi anlamında alırlar. «Suç ve Ceza» Fakat bazan bu gibi şahıslarda oocuk Hastahanesine kaldırılmış kül addetmemiş ve hattâ siyasî leceçi tesirleri çöstermektedir. eserinde çok fakir bir üniversite ağtn üstü bir başan olduğu zabulunan Ayşe Terzi de dün sabaha partileri hakir görmüştür. Maksat III talebesi olan, bir taraftan tahsili man da bu sefer bunun ehli olmaNüshası 25 Kuruş ni tamamlamak ve bir taraftan dığı intıbaı ile söylenirler. Bazı karşı ölmüş ve bu suretle cinayetin milletin saf iradesile bas başa kal«Alman sesyologn Robert MîTürklye Barlcl maktır. da genç kızkardeşini zamanın se insanlards da hayat dışarıda"n çok kurban: ikiye çıkmıştır. Lira Kr. Lira Kr. chels'in ilk baskısı 1910 yılında ya75.00 150.00 Belediye Fen îşlerinde şoförlük fih cemiyetinde bir fahişe olmak başaıılı ve parlak intıbaını verir; Fakat netice şu olmuştur ki par yınlanan «Siyasî Partilerin bünye Senelik 40.00 80.00 tan kurtarmak için nefsi ile sava âkın şahıs bundan zevk almasmı yapan kaatil Mehmet dün bütün ti en önemli siyasî bir organ hali sinin sosyolojisi» adlı eserinde ifa 6 aylık 22.00 44.00 şan Roskolnikoff'un derin bir şah ulmediji gibi yüksek kalitelerine gün yapılan aramalara rağmen he ne gelmiş, kendi sartlarına göre de ettifi gibi, parti teskilâtı de 3 ayhk Basan ve Yayan siyet tahlili onu bu çeşit suçlular ve şansına rağmen her şeyden nüz ele geçirilememiştir. Bu arada gelişerek kendisini tanımıyan Klâ mek Oligarşiye temayül demekCumhuriyet Matbaacıhk ve grupuna sokar. Nitekim odasının malmımiyet intıbaı içinde yaşar bazı tanıklar cinayetten 20 dakika sik Temsilî hukuk nizamına tesir tir. Ona gfre Demokrasinin knca Gazetecilik Türk Anonün $irketl kadar önce Mehmet'i cvıayetin iş ile onn değiştirmeğe kadar gitmiş gında türeyen Oligarşiler organik Cağaloğlu Halkevl Sokak No. 3941 üstündeki katın bir odasında otu ar. lendiği ev civarında gördüklerini tir. Sahibi ran çok zengin ve cimri kadını öl bir «ekiide vüent bnlnrlar, dolasöylemtşlerdir Cinayetin sebebi dürmeden önce aşağıhk ve güyrsiyle Sosyai ist hattâ Liberal par NÂZİME NADİ II nahkârlık duygusunu yenmeye ça Daha özel mahiyette suçluluk dün de ifade ettiğimiz gibi Meryetiler de aynı ölçfide bir efilime saYazı işlerini fiilen idare eden Gerçekten bugün hakikat şadnr hiptirler. öyle ise G. Leibholz'un lışır ve bu nefis savaşmda «Ben duygusu misâlleri vardır. Bunun min, Ayşeyi gelin olarak almak is Mesul Müdür bir Napoleon muyum yoksa bir bir şekli de iştiyaklann nefrete temesi ve kaatilin de bunu bilme ki, knvvetler aynmının amelî de çok isabetle isaret ettigi üzere SiVECDİ KIZILDEMİR ferini parti sistemi geniş ölçüde yasî Partilerl tamamen Oligarşibit miyim?» diyerek nihayet ira dönüşüdür. Bir şahıs için izah e sidir. Gazetemize gönderüen evrak ve azaltmiştır. Fikrin ortaya kondn nin çelik kannnnn otoriter hfiki yazılar neşredilsin edilmesin iade dî karsrlar kadını öldürür. Şüphe dilemiyen anormal ve şiddetli nef Zeytinbumunda açılan yeni | n 18 inci yüzyılda Rousseau'nun ıız ki suçluluk duygusu her insan ret çok kere kuvyetlj. tahtelşmıri edilmez. llânlardan mesuliyet miyet temayüllerine teslim etmearteziyen kuyusu tasavvnr ettiği şekilde, parti ha mek için önemli tedbirlerin alınkabul edilmez da mutlaka bir cinayete varmaz; baskı>a uğramış olan bir iştıyakı * Zeytinburnunda 95,5 metre de linde grnplaşmadan 'ficade, herke ması gerekmektedir (3) hattâ bazan bu duygu her hangi irter Buna göre bazı haşin rnoAbone ve llân işleri için, tarfm yersiz iftiradan veya tevkiften son aiistlerin çok kuvvetli tahtelşu rinlikte ve kapasitesı saniyede 14 sin şahsî kanaatine göre oy knl>»'itekhn 1949 Batı Almanya Ana üstüne «Abone» veya «llân Serviei» ra devamlı musallat bir fikir ola uri cıı.sel iştiyaklan rüyalarınla ilre o'an >eni arteziyen kuyusu, landığı bir Demokrasi sisteml gekaydının konması lâzımdır. rak sıkıntı vermeye başlar. As çıplak sahnelerle beîirir. Gânah Sular Idaresi ta.afmdan yapıla lişse idi, Knvvetler aynmı Mon yasası bu gayeye ulaşabilmek için • lında Müsevi olan şöhretli fikir cârlık duygusu ile munasebeti cak tesislerle halkın hizmetine ko tesqnieu'nün umdufn gibi «Knv kansn razıına bir siyasî partiler BU GAZETE SASIN AHLAK kanunn eıkarmak mfikellefiyetini YASASINA yazarlarından Kafka'nın «Dâva» ılan diğer bir affektif terslik nef nulacaktır. vetle kuvveti durdurmak» snreUYMAYI TAAHHÜT y*klemis bnlonmaktadır. Aynca ETMİŞTÎR. Bu kuyunun kspasitesi, evvelce tiyle itidalli bir hükümet rejimiacliı tiyatro eserinin tez hülâsası, etin büyük bir sempatiye dönmepolisleı tarafından tevkif edilen iidir. Anasına karşı düşmanca his açılmış clan o kuyunun kapasite nin gerçekleşmesine belki hiımet ve ne için ve kimin tarafından er besleyen bir kız şuuri olaaVk o •ine muadildir Ve 50 bin ailenin ederdi. Haîbuki zarnretler Siyasî tevkif edildiğini bir türlü anlaya a son derece bir sevgi ve alâka htiyaoına cevap vtrecektir. Bu partili bir Demokrasi sistemi geT E Ş E K K U R üzerine Iiştirdi. Tasama ve yflrfitme ?ekmıyan ve kısa zamanda sorumsuz österir Psikanalistler bu anormal kuyu, Vilâyetin rıcası Sevgill aile retsimiz luğu müşahede edilere* hürriye derecede olan sempatilere tahtelerdi firması tnrafından bedelsiz len birbirinden ne kadar ayrılırsa Doktor REFİK tine kavuşmakla beraber davra iuuri mânâ verirler. Esasında tah oiarak açılmıştır. ayrılsın Parti mekanizması sayenışı değisen ve ıç âlemine kıvrıl :elşuuri düşmanca hislere mâlik osinde iki kuvvet arasında yakın TİLKİCİOĞLU'nun Notre Dame de Sion Kız rabıta tesis etmek, dolayısiyle şekmak ve ümitsizliğe kapılmak su an kız anasının ölümünü istemekcenazesine iştirak eden, teleLisesinde bilgi yarışması retıyle kendi kendini itham et edı. İşte günahkârlık duygusunu fon. telgraf, mektupla bttyük lî ayrıhğı boşa çıkarmak mümkfin ve »onsuz acımm paylaçan akmeye başlayan bir şah ls tır. Eser astırnıak suretiyle başkalarını mâ Notre Dame de Sion Fransız oldu. raba, dost ve arkadaşlarn ayrı kahramanı esasında mâsum bir in umtuğu hakkında ileri derecede Kız Lisesinde dün enteresan bir Bngün her tarafta itidalli ve m« ayrı teşekküre kederimiz mâni sandır; ancak bu olaydan sonra ma sevgisi ile kandırmaya çalışır; bilgi yarışması yapılmıştır. vazeneli siyasî rejim knvvetler oldugundan gazetenizin delâlesuçlu olduğunu, başkalarının vie 'e bu suretle anasına zarar veretini rica ederiz. Türkçe Edebiyat Öğretmeni Ni aynmına değil, siyasî partilerkı danlann, ve ahlâklarım zorlamıs ek olan şeyi uzaklaştırır. Ruhî ma met Leylâ Çinili tarafından hazır Eçi: Makbule Tilkicioglu oldugunu iddia eder ve üzülerek ııyetli cinsel kudretsizliklerin se anan bilgi yarışmasmda kazanan yapı ve anlayıslanna ve sag duve Çocuklan ynln âmme efkânnın murakabe durmadan kendi kendini itham e leplerinden biri de cinsiyetle mo ğrencilere mükâfaatlar dağıtıl. ve tesir imkânlanna bağlı buluöer. Ankara Oda Tiyatrosunda al dürtüler arasındaki çatışma ve mıstır. nuyor (1). temsıl edilmiş olan «Gündüzden ocukluk çağında cinsel gelişmenin Filhakika fikir ve nazariyelenn DOKTOR Geceye. adh eser de gizli s u c I u )ir devresinde bunlarm yarattık Anayasa prensipleri haline de uk duygusunun tesiri altında bu arı günahkârlık duygusuna bağlı NİGÂR ATABERK gelseler değişen sosyai ve siyalunan muhtelif Hpler görüyoruz: ğdiş kompleksidir Oğlanda ve kızsî şartlar muvacehesinde değer Dofnm ve Kadın Toksıkoman ve devamlı kuruntu ia başka mekanizmalarla izah edive tatbikat kabiliyetlerini kaybetlar ıçmde bir ana. egoist ve des ebilen bu kompleks ileride bazı Hastahkları Mütehassısı evrozlann oluşunda önemli bir rol Her gün hastalarım kabul ynamaktadır. eder. Cağaloğlu. Babıâli c i m r i b i r V. ] 7.06 12 03 14.28 16.4i ' 18.1^ 5.22 Netice itibariyle: marazî günah Cad. 50 Tel: 22 90 06 ıı gösteren bir o a u l T E Ş E K K U R ârlık duygusu çok esaslı beşeri E. ] 2.25 7.22ı 9.46 12.00 1.38 12,40 (Henri O Neil'i temsil eden) bas. Büyük kaybımiz ıir olaydır; ve normal medeni in boş gezen kültürsüz ve alkoîik diKEBİBE GÖRENER'in ger b,r ogjl!... Bütün bu erkekle sanda nüve halinde mevcut olduvefatı dolayısiyle cenaze?ine "epsınde kadına karşı derin ğu gibi ruh hekimleri tarafından ber, sonraları ilgili şahsın çeşitli gelcn taziyette bulunan .çelenk, bır günahkârlık duyg.usunu yara da birçok nevroz ve psikoz hallerinde örtülü sembolik belirtiler ve sosyai durumlar karşısmda intıbak telefon, telgraf ve meiitupla a n i Ş l a r m ü a h e d t»d, r e m ı y e t l î n i 2? e * edilmek ifadeler, bazı vakalarda da âşikâr. zorunluklarının yarattığı çatışma acımıza lştirak eöen. akraba. d IPİ .Vt son zaman binefsihi ithamlar ve hezeyanlar şartları ile vahimleşir. Bu itibarla dost ve arkadaşlanmıza ayrı arda ıft,ralara uğrayan ve sorgu halinde müşahede ayrı te«ekküre teessürümüz edilmektedir. bunun erkenden önlemesinde insan lardan .sonra da serbest bırakUan mSni olduğundan gazeteniz vaGünahkârhk duygusu birçok vak ruhuna aygun rasyonel terbiyenin bazı vatandaşlarda bu marazi duy sıtasiyle duyurulmafinı rica büvük önemi vardır. gulan görüyoruz. ederiz. alarda ırsi olarak çocukluk şahsiye Zeytinci aüesi Suçluluk (x) 24. Kasım. 1960. Cımhunyet auygusunun sebepleri tinin yapısında yer almakla bera Belediye halktan işbirliği istiyor Anayasa ve siyasî partiler o Doç. Dr. İsmet Ciritli örtülü ödenek, biraz da, gizli ilimlerden ilmi simya'yı hatır latan birşey.. llmi simya, dünya yaratılah beri, türlü kötülükle rin kaynağı olmuş. Gizli yolla altın yapacağım diye, aile serveti ni batıranların haddi hesabı yok. Bizim örtülü ödeneğin âkıbeti. en faıla, ba ilmi simya knrbanı serretlere benziyor. Kursundan altın yapılabileeeğini sananlar, ellerine geçeni bn uğurda harca dılar, eldeki kurşun bile, o arada kavnayıp gitti. Hamdi VAROGLU CUMHURÎYET Merhum Avukat Hayati Barbarasoğlu'nun eşi, Füsun Göksu, Feza Somer, ve Osman Barbarasoğlu'nun anneleri, Profesör Ekrem Göksu, Y. Müh: İzzettin Somer ve Ayseli Barbarasoğlu'nun kayınvalideleri, Mürşide Özakıncı, Nazife Barbarasoğlu. Selime ve Dürrü Bankoğlu'nun ablaları V EFA T RAHİYE BARBAROSOĞLU 30/11/1960 çarşamba günü Hakkın rahmetine kavugmuştur. Cenazesi 2/12/1S60 cuma günü Şişli Camiinde kılınacak öğle namazını mütaakıp Zincirlikuyu'daki ebedî istirahatgâhına tevdi exiüecektir. Çelenk gönderilmemesi rica olunur. İstanbul Ticaret Borsasından: Senelik matbu evrak yaptırüacaktır. Alâkalılann lüzumlu evrakı Bahçekapı'da kâin Borsa levazım servisinde görerek, tekliflerini en geç 7/12/1960 çarşamba günü saat 17 ye kadar kapah zarf içinde Borsa Umumî Kâtipliğine vermeleri ilân olunur. Borsa idaresi ihaley; yapıp yapmamakta serbesttir: ŞANSINIZA ^MiıımımıımımııımımıımMimııımıııımııııımıiMiıııımıımııım = Cl MHl KlVtT'ın edebi tetrikası: 11 Kumtarlalar'a doğru gidiyorlardı. Pehlivan: «Demek öyle? Demek Osman Hatızın öfütleri çibi din habındaki konuşmalar da bıktırdı seni ha?> «tvet.»> dedi Öğretmen. «Ne zararı var sana dinin?» «'?ana ne zararı olsun? Ama çevremie övlelerini çörüyornm ki, din ezmîş. bastırmış onları. Kem : ; >rine süvenlerini öldürmüs. Bir hüvtik de«tekleri o'madskca hiç bir değere sahip olmadıkları inancım iyice yer'estirmiş » «fivle değil mi?» « «Oeğil tabiî.» «Yani bu işler. bu olup bit^nler » , tr iMoîlunun insan elinin esfri.> Pehlivan: «Anlamıyorum dedi. «Kırakahm övleyse.» «Kar;ak giiiesivorsun.» «Biraz öyle.» «K^ı (•'«.»ı nrsur» d^..» «Mir sphpp vok ki!» «Oinin spnı sarmadığını da sakiamadan korkmadan söyle «Korkmasalar, bir çok insanların aynı şeyi söyliyeceklerini biliyornm ben.» Pehlivan: «Evet.» dedi. «Evet, evet . Evet emme, nedir öyleyse seni saran?» öğretmen süldü. «(Beni açmaza alıyor aklı sıra.)» dedi. «Evet, nedir seni saran?» «Yaşamaktır beni saran. Çalışmaklar. dostluklar, düşmanlıklar, arkadaşlıklar karmak. Kazanmak kaybetmek. Zor bir işi başarmak. Yenmek. Birinde yenilirsen, yılmayıp bir daha saldırmak. Sonunda, ne olnrsa olsan, yenmek. tnsanlan biraz hayran bırakmak. Biraz başkalanna faydalı olmak. Haksızlığa ağramış birinin hak almasına vardım etmek. Haksızlık edenin dize »eldiSini görmek. Onu bnnn sömürüp haksız lokmalarla semirmişlerin çamaşırlarını deşmek. Onlarm dedikodularını yapmak. Komşuda pişenden ammamak O pişirirken sen de pisirmek. Dnranâ'nın kızıııı okutnnk. Nohut dercsini kurtarmak.. Anladın mı? Beni saran, senin bir bacağın olmadığı için yapatnadıklann Tani şn yoknşs doğru koşmak Tani bir iki defa, on defa olduğu n yerde zıplamak. Taşadığın dan dolayı duvdoğnn sevinei hiç çekinmeden açıfa vnrmak...» Pehlivan durdn: «Beri bak. bnnlan şimdi bana söylediğin sribi çocuklara da söylayor musun?» «Söylemiyoram böyle.» «Niçün?» «Onlar kendileri bulacaklar. Benim işırn, söyleyip belletmek değil, sezdirmek. Bunlan sezme^rine yardım etmek. Benim işim bu.» Arkadan, AIi Gede peyda oldu, ansızın: «Selâm!» diye bağırdı. öğretmen döndü: «Selâm.» de di. «Sen misin?» Pehlivan: «Selâm.» dedi. «Hay rola Ali Gede? Muhtar, öfret menle be*i yemeğe mi çagırı \or bu akşam?» «Muhtarın başı belâda.» dedi Befcçi. «öyle şeyler aklına jelmez şn sırada...» Pehlivan: «Habarımız var.» dedi. «Nuh gününün işi bunlar. Damalı köyfi, toprağı çok sever. Sevdi^i için de ne yapacağmı bilemez. Hani karısını çok seven herifler, üç güne bir dövmeden duramazlar, bunlar da öyle. Varıp topraeın yüzünü ?özünü yırtmadan duramıyorlar. Orasını burasını yara, bere için de bırakıyorlar...» Ali Gede: «(Bizim Topal, Öşretmene lögat paralıyor'.)» dedi içinden. «(Sanki senin lögatına kalmış adam'.)» Güldü: «Öğretmen gardaş.» dedi. «îarın bir köy belâsı var gine. öğleyin okulu paydos edin. ce az zahmet etsin de gelsin, dedi MuhtarT Benim anladığım, meradan yer sürenlerin çitleri geri alınacak. Sen de Garar Tevterine yazacaksın.» «Nohut Deresi de var mı hesapta?» dedi Öğretmen. «Nohut Deresine birkaç gün soııra çift koşulacak.» dedi Bekçi. «Gurul toplanıp öyle garar verdi. Onu da yazarsın taUii tevtere...» Öğretmenin çözleri parladı: «Gelirim.» dedi. «Selâm söyle Muhtara.» Bekçi: «O verdiğin kâğıdı da Duranâ'ya möhürlettim. Al, unutmadan vereyim.» «Ne dedi Dnranâ?» «Duranâ'ya bakar mısm? 'Bur nun altında ağız var mı, yok mu? dedi. 'Dürzülere yedirir. gızı kurtarırım' dedi.» öğretmen, Pehlivan"a baktı. Bekçi: «Ben de dedim ki: Ya yemezlerse? O zaman da dedi Ui: Baş başa bağlı, baş da padişaha. O yemezse, onun başı yer. Orhan Bey yer. i'onis Bey yer... Böyle dedi.» öğretmen tükürdü: «Zor yedirir!» dedi. «Dünyayı kendisi gibi pisboğaz sanıyor. Varıp bir denesin...» «Bu usul ona babasından kalmadır.» dedi Pehlivan. «Baba eşol, bn usulle çok işler ba.şar dılar. Gine de başarır...» «Benden tarafa böyle bir isi başaramaz.» Pehlivan, Bekçiye döndü: «Ta mam, Gede gardaş. öğretmenin haban oldu selbessin...» Bekçi: «öyleyse, eyvallah...» dedi. «Güle güle....» Topal Pehlivan, jözünü derenin karşı yamacındaki Uzun Saylar'a dikti. Üznle ürüle baktı o taraflara: «Bu Uıun Saylar, yirmi yı! önce gür orman idi. öyle gür orırian ki, gir içine, av avla. Sonra yolunu şaşır, dört see*. dön. öyle bir orman. Akmalı. reçiaeli, kokulu sarı çamlar. Diken ardıçları. Uzun boylu ka ra çamlar. Dişbudak ağaçları. Dağ kavakları. Karağanlar, me şeler... Bir hoş bir yerdi.» Dur du, «Gel yahu eve gidelim, senin odaya girelim, gel..» dedi «Girelim.» dedi öğretmen. TürndOler. Topal Pehlivan, ağır ağır sc kiyor, bir nçtan da konuşayor du: «Ben eşşekliğime d#ymavın Beeeen, eşşekliğime.... Sebabın gelince: Bizim Damalı'nın dür züleri, «Sen topalsın emme, gü leşçilik sebabıyla çok yerler gezdin, çok biliyorsun, gel seni muhtar yapalım!» dediler. «Muh tar yapalım da şn köyün ağzını bir düzelt.» Canım çok sıkılıyordu. Tapacak heç işim yoktu. Arkası var Yıl sonu büyük çekilişine katılan mudilerimiz mevduatlarını hesaplarında tuttuklan takdirde müteakip Lüks apartman dairesi ve zengin para ikramiyeleri keşidesine de iştirak edebilirler 310.0 OCAGA KADAR HESAP AÇINIZ