19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET 7 Kasım 1960 tlniversifemizin tesekkülü ve geçirdiği istihaleler "Darülfünun,, Yazan: Emin Âli ÇAVLl =Itaberteri Af Kanunu üzerinde düşünceler K l!l|llllllllllllllll!IIIIIIIIIIIIIIIIII!llllllllllllllllllllllllllllllllllllllll|||||||||||||||IIIIIIIUIIIIIIIIIIIIIIII=illl 1 HUKUKİ BAHİSLER | Uyur geıerler hafilesi 28/10/1960 tarihli caktır. A ğ ı r bir 1 Y A Z A N Resmî Gazete ile t a h r i k neticesi tîniversitemizin geçirdiği isti tini ijgal eden Münif Efendi yazyayınlanan 113 nubir kimseyi öldürhalelere bakılınca yüzüncü sene dığı makalede müessesevi ve mu. meğe n â k ı s sutnaralı af kanunu; sini ikmal için daha u? yıl bekle allimleri mudafaa etmek mecbu rette teşebbüs edeüzerinde durulmak memiz lâzımdır. Abdulâzız Sal riyetinde kalmıştı. İlim, rütbele cek k i m s e n i n ihtiyacı olan bir tanatının ikinci senesi 1863 ocak rin en büyüğüdür. Yüksek makanundur. Evvelemirde, affın lü Devletin şahsiyetine karşı işlen cezası şöyledir: Bu şahıs evveleayının 13 üncü sah günü büyük kamlan işgal eden zatlarm Dazumlu olup olmadığı meselesi ü miş snçlarla, orman suçları, dü mirde aftan mutlak bir sekilde merasimle Ayasofya yakınında rulfünunda ders veroıeleri onla| zerinde durmıyacağız. Çünkü ka süklere ait filler gibi, Ihtilâl Hü istisna edilmiş bulunan 448 inci Üniversite için inşa edilen muh rın kıymetini azaltmaz. Aksine bulunması, af kümetince esaslı bir prensip ola. madde ile 24 seneye mahkum ola teşem bir binada küşat res.ni ya onlara büyük bir mevki verir, di Şehrimudeki 4 kazada 1 kişi ^"essesesinin edilmiş %ulnnanlar cak, nakıs teşebbüs dolayısi\le harekete geçiril rak kabnl geçiril pümıştı. O vakit bu müesseseye yordu. oldu, 4 kişi yaralandı 61 inci maddeye göre üçte ikisi miş olması deraek olacağından, üzerinde durmıyacağız. Kezalik indirilerek Darülfünun tesmiye edilmişti. Bu cezası sekiz seneye edilmemiş Hücum ve itiraz çoğalmağa baş bn balısin üzerinde durmak bu mükerrirlerin de af vakadan otuz yedi sene önce 1826 inecektir. Ağır tahrik dolayısiyle Dun şehrimizdeki 4 trafik kaza gün için yersiz bir hareket ola olması yerinde bir harekettir. ladı. Tarihimizde dikkate şayan Haziran 25 inde İkinci Mahmut smda bir kişi ölmuş. dort kişi de caktır. Esasen bu husustaki fikir Ancak diğer af haricinde kalaıı de mahkeme, bu cezayı 51 inci kan ve ateş içinde yeniçerileri bir yer işgal eden Keçeci zade ağır surette yaralanmıştır. maddenin ikinci fıkrasına göre, ve lerimizi, geçen sene yine bn sü maddeler üzerinde dnrmak lâğvettiği zaman irfan müessesi Fuat Paşa bir münasebetle mü I yarısından üçte ikisine kadar inRemzi Öztezcan ismindeki so tnnlarda intişar etmiş bulunan düşünmek icabetmektedir. Bizira dirmek salâhiyetine maliktir. As»M» ™ T T 1 ' esseseyi z i y a r e t etmis. derslerde £or burada, günlük bir yazıda, bütün garî had olan yansının indirildi:, ile bir tilâldenelde medreseler vardı. Ih K ,,ı,,„„,„, v dokuz ay sonra Şehzade bulunmuş. bu vesile .,. v. nu A n ' 74815 sayılı kaptıkaçtısı ile bir yazımızda işaret etmiştik. Muhtelif yazılanmızda da işa fıkralar üzerinde ayrı, ayrı dura ğini tasavTur ettiğimiz takdirde tuk irad eylemiş ve bu arada ] k a r a asfaltmda Maltepe'ye gel başında Tulumbacıbaşı sokağmda I mekte iken önünde sevreden at ret etmis oldnğumnz gibi, ceza; rak fıkralan tahlil etmemize mad ağır bir tahrik neticesi olarak bir 14 mart 1827 tarıhinde bir Tıbbi demiştir k i : cEski vakitlerde meratibi âli ^Î^J?™^?}* JOllamlh ferdirı cemiyet âhenk \e düzeni sdeten imkân yoktur. Bir kaç mi kimseyi ö'ldürmeğe nakıs teşebye Mektebi açılmıştı. Gayesi orU Z e n n d e ne baş kaldırmasına karşı cemi a l vermekle iktifa etmek mec büs halinde bulunan kimseye, duya cerrah ve tabip yetiştir yede bulunan ekâbiri ulema, hi yaşlarındaki Mehmet Goker'e ! yetin bi reaksiyonundan ibaret buriyetinde bulunmaktavız. Ş Şu binnetice dört sene bir mahküti bir b l k mekti. Müracaat eden herkes o dematı resmiyeyi terkettikleri çarpmıstır. Ağır surette yarala | tir. Cemiyet bu reaksiyonu unut! "«1™ tekrar etmekte faide gör miyet verilmis olacaktır. vakit medreselerde neşri ulu.Ti kuma bilmek şartiyle rr.ektebe Halbuki bir kimsenin ayağının olduğundan nan Mehmet, kaldırıldığı Xumu , tuğu, yani ika olunan hareketin i mekteyiz. Kanun vazıı, suçlunun kabul olunuyordu. Bugünku T ı p eyledikleri malüm I c e m i y e t t e açmış oldnğn rahne nis ceza görmesSnde artık içtımaı bir veya kolunun kasten ziyaına seanların eserine ittiba etmelidir. • ne Hastahanesınde ölmüştur. Fakültemizin esası olan bu muBakırköy'de Kartaltepe'de Tay y«na ugradığı zamanlar ki af mü faide iasavvur etmediji fiilleri bebiyet veren kimsenin cezası, essese on bir sene sonra büyuk Mesele büyük bir ehemmiyet yareci Fazıl sokağından geçmekte essesesinin harekete geçmesi ye affetmiş bulunmaktadır. Zimmet 456 ncı maddenin üçüncü fıkrasıbir tekâoıüle uğradı. Viyana'dan kazanıyordu. Yeni intişara başla olan Burhan Aydan'ın idaresinsuçunda ise zimmete geçirilen na göre beş seneden on seneye getirtilen Dr. Bernard ve iki mu yan « Tasviri Efkâr » gazetesi bu deki 30072 plâkalı otomobil Hanı rinde bir hareket addolunmakta meblâğı nazara almış, 500 lira kadar hürriyetibağlayıcı cezadır. dır. Teni çıkan kanun bu noktaavin arkadaşiyle Galatasarajda hususta aynca bir makale neş fe Gülten isimli kadına çarpmışdan incelendifi takdirde, tered dan fazU bir miktarı zimraetine Ekseri hallerde olduğn gibi, mahTıbbiyeyi yeni baştan tesıs etmi? retmişti: « Avrupada elyevm vü tır. Hanife ile kucağında bulu düt nyandıran bazı vakıalarla geçirenleri affın haricinde bırak keme asgarî haddi tatbik ettiği oldu. kelâdan muktedir olanlar böyle nan 6 ayhk kızı Leylâ ağır suretkarşılasmama°3 imkân yoktur. I «nıstır. Yukarıda söylediğimiz kıs takdirde, beş seneye mahkum otkinei Mahmudun Maarii ısla ders verirler. Maarif erkânı, için te yaralanmışlardır. Evvelemirde kanun af icin kıs * a s » S«>re zimmet sucn faillerinin larak aftan istifade edecek; yukahatı hep orduyu istihdaf eder de yaşadığı medeniyet sayesinda Atillâ Öngün adh şoför de tas olarak işlenmiş olan cürüm ceza görmesinde, cemiyetin ya rıdaki misalde verdiğîmiz gibi aBütün gayreti yeni, modern bir feyizyab olduğunu bilirler. Fii 10876 sayılı kamyonla Şışhane lere verilen cezaların azami had faydası vardır, veyahut yoktnr. ğır bir tahrik neticesi olarak bir ordu vücude getirmekti. Bu mak len üzerlerine vacip olan şükran den geçerken yolun kenarmda dini nazara almış bulunmakta Bunun ikisinin arasını düşünme kimseyi öldürmeğe nakıs surette satla Harbive ve Bahrive mek borcunu bu suretle ifa etmeli duran tzmir 50125 plâkalı otomo dır. Azamî had meselesi üzerin ğeihtimal mevcut deiğldir. Beş teşebbüs eden kimsenin cezası 4 bile çarparak hasara usratmış de durulacak bir meseledir. Ka yüz lirayı zimmetine geçiren bir sene oldnğu halde 448 inci madde tepleri tesis edildi. Sivil tedrii dirler.» nin aftan mutlak bir surette isayrıca yolculardan ölçmen Kahsat için rüşdiyeleri düşünmüş, bu İsmi ve binası büyük, hakikat. nunların, cezayı iki had arasın sahsın ceza çekmemesini, beş yüz tisna edilmiş olması neticesi, afr a m a n I n ^a ayağından yaralanma da tayin etmiş olması keyfiyeti, bin lirayı zimmetine geçiren bir tan istifade edemiyecektir. Bn ise ismi koymuş, fakat hayatı kifa te pek mütevazi olan Darülfüyet etmiyerek 1839 teramuz 1 de nun bu hücumlara dayanamadı. sına sebebiyet vermiştir. cezaların sahsileştirilmesi prensi şahsin cezasını çekmesini, cemiye hukuk mantığı ile telif edilebiSon kaza Eyüp'te cereyan et pine istinat etmektedir. Bilfarz! *'n arzu ettiğini düşünmeğe im lecek bir hal değildir. ölmüştü. Yerine geçen Abdülme Çemberlita?ta ahşap binaya tacit 17 yaşında genç bir çocuktu. sındı. Fakat böyle âli bir mek rniş, Yugoslav goçmenlerinden 7 herhangi bir cürüm için bir sen?| kân rautasavver değildir. Zimmet Bundan başka resmi evrak üMuhteşem bir üniversite yapmak tjbin te^isini sabit fikir yapan yaşındaki Ulviye, yoldan furat den beş seneve kadar hapis ceza suçunu bir kül olarak telâkki et zerinde yapılan sahtekârlıklarla, için Ayasofya yakınlarmda büzı müceddidler, şimdiki Sul le geçen Pasa Öckalp'ın kullan sı tayin edilmiş olduğu takdir mek, cemiyet muvacehesinde bu âdi sahtekârlık arasında bir fark yük bir bina inşasma başlandı. t'anmahmut türbesi sokağtmn biı dığı motosikletin sadmesine ma de hâkim, snçun işlenilig şekline, suçun reaksiyonunu miktar ile de gözetmis olmak hususu da üzeğil, fiilin vahameti ile ölçmek rinde durulması Iâzımgelen bir Bu bina inşaatı senelerce devam köşesini işgal eden, bir zaman r u z k a l a r a k yaralanmıştır. suçlunun sahsî hüviyetine göre etmiş, Kırım harbi esnasmda has lar Maarif Nezareti ittihaz oluTrafık kazalariyle ilgili soruş bu iki had arasındaki cezayı tak lâzım gelirdi. meseledir. Kaldı ki, hamiline ait tane ittihaz edilmiş, Abdülmecit nan. son senelerde ise Belediye | turmaya polıs tarafmdan el ko dir edecek, suçun işleniliş tarzınCebren ırza geçmeler ve kız ve olmak üzere yazılan âdi ticarî n u l m u ? t u r S a n l k ölmüş, binanın inşası ikmal edil Fen Memurluğuna tahsis edilen i Şoforler hak daki ağırlığı ve suçlunun ahlâkî kadın kaçırma fiilleri de affın senetler de.tCeza Kanununa göaddedilmiş memişti. Tanzimat Devri denilen binada bir Darülfünun tesis e d i l ! k l n d a koğuşturma açılmıştır. Ancak, re, resmî evraktan redaetini fevkalâde ağır gördüğü haricinde tutulmustur. bu hususta memleket realiteleri bulunmaktadır. bu tarih safhasında maarif nam;hallerde, azamî had olan beş semesi için teşebbüse giriştiler. Fa ' °W üzerinde durulmak \e bu realina ne idadi denilen bir Hse, ııe Yukanda işaret etmiş olduğuborçlarmın öden nelik hürriyeti bağlayıcı cezayı teler gözönünde tutularak bir ka muz veçhile gerek memleket reDarülfünun denilen bir âli mek kat çemberlitastaki bina, bir1 i s timlâk Iıüküm altıııa alacaktır. Demek rara varılmak lâzım gelece|i ka.., aliteleri ve gerekse fiillerin vetep tesis edilmişti. 1861 haziran yangın netıcesmde kul oldu. A „,„„: :için o i j : . . . t fornıül oluvor ki, azamî had; suçun işlemesi : Belediye naatinde bulunmaktayız. Fikrimi hameti, binnetice cemiyete ver25 inde kardeşinin ölümiyle ye yasofyadaki büyük binada Daniliş şekline ve vahametine, ya zi iki misal ile canlandırahm: miş olduğu zararlar bakımından arıyor rine geçen Abdülâziz devrinde rülfünunun kuşat resminden ye1 odenmtîi ni maznunun şahsına göre ta>in Dağ basında on beş yaşını bitir bu kanunun üzerinde yeni bir inbugunkü irfan müesse^elerimizin di yıl sonra, Maarif Nazırı Saf j Bir muddetten beri ıstımUk edilmiş bir haddir. Kanun va/ıı miyen bir küçügüıı ırzına geçil celeme yapılması bir zaruret ha> teşekkül etmeye başladığmı görü fet Paşa'nm zamanmda, 1870 se durdurulmus bulunan borçlarının odenmesı için Beledı ı nin bu haddi esas tutması bu ba miş olması keyfiyeti, hiç şüphe linde kendisini göstermektedir. rüz. Cülusundan iki yıl sonra nesi şubatının 20 nci pazar günü ye formül aramaktadır. Maliye ı kımdan üzerinde durulmaya lâ yok ki redaet bakımından vahim 1863 senesi ocak ayınm 13 üncü Darülfünun merasimle küşat ediJ di. Vâkıa henüz bir lisemiz yok Bakanlığı Istanbul Belediyesinin ' yık bir keyfiyettir. Cezaların şah bir haldir. Bu halin af haricinde salı günü Ahmet Vefik Paşa. Daistediği 100 milyon lirayı borç o | sileştirilmesi prensipi bugünkü bırakılması şüphesiz ki, yerinde silestirilmesi bugünkii bır; rülfünun ittihaz olunan büyük tu. 1868 de açılan Galatasaray larak verirse, bir harekettir. Buııa mukabil, bu bütun istimldk binada ilk dersini vermişti. Bu Sultanisi henüz bir semere ver borçları tasfiye edılecektir. Böy | medenî kanunların hemen cümle fİİS memleketimizin realitelerine kabul edilmiş olmasına gömemişti. Esasen ilk mezunları lece Belediye yalnız Maliye Ba ' re, münhas.ran hâkimin takdiri1 f re «Imam nıkahı» denilen evders, konferans mahiyetinde id:. Dinleyicileıi cncdrese talebeleri kâ.nilen hıristiyan çocukları idi kanlığma borçlu olacaktır. . ,,, , . . ..„ leııme tarzı hala cereyan etmekile kalem efendileri idi. Henüz Bir hayir müessesi olarak o tane taalluk eden azamı had ye, ^ . ^ Q n b e s y a s ı m d o l d u r m l . Tarını Bakanı şehrimize hiçbir lise, orta mektep açılma rıhlerde teessüs eden Darüşşefarine, asgarî hadd.n k.stas tutul y m babasının a n a s ı n l n , geldi | ması. daha vennde bır hareket' m n v a f a k a t i i l e a n a r b i r idmseje mış, ortaya ismi büytik, bir irfan ka henüz tekâmül üerecesine vâmüessesesi çıkmıştı. Hocaları ol sıl olmamıştı. Hiçbir kaynağa sa ile verilmekte, Tarım Baianı Osman To?un olurdu. Kaldı kı kanun bınncı | « j m a m n ikâhı» madığı için muallimlik vazifesı hip orrmımalamna rağmen böyle dun sabah uçakl» Antmra'dan maddesinin B fıkrasında beş s e t o v d ü ğ ü n yapılarak evlendiril» rütbe ve nişanları büyük olan 'ze âli bir müessesemizin vücut bul şehrimize gelmiştir. Bır, iki gün ne ve daha az hürriyeti bağlayı ] mektedir. Bunun da 414 üncü vat tarafındran ifa ediliyordu ması şiddetle arzu olunuyordu şehrimizde kalarak ıncelemeler cı ceza ile mahkum olanların ce m a d d e d e yazılı, manevi cebir ile Birkaç ay sonra ramazan ayı mü Müteşebbisleri böyle hayırlı biı I de bulunacak olan Bakan muhte zasını affetmiş bulunmaktadır. l r z a geçmekten hiç bir farkı yok gç ç Mahkemelerimizce bu su nasebetiyle medrese talebeleri vi iş yaptıklarmdan memmın idiler melen çarşamba gunu Ankara'ya Ancak assarî had esas tutulmuş tur. olsa idi, henüz takip safhasında retle verilmis ve Temyiz Mahkelâyetlere dağılmış, kalem efen Artık bütun muşkülâta, bütün dönecektir. Osman Tosun'un, bulunan ve hüküm neticesinde as mesince de tasdik edilmiş hüküm dilerinin bu anlamadıkları kon mânialara karşı gelebileceklerdi • Öteyandan Yassıada'daki yargılamayı da ta garî had itiban ile beş seneye ler vardır. Birinci misaldeki referanslardan canlan sıkılmıştı. mahkum olacak bulunan şahıslar daete mukabil, ikinci misalde, kip etmesi ihtimal dahilindedir. Yüksek rütbeli cnemurlann böymaznunun bütün kabahati, için • Akaryakıt bol da istifade edecek ve eksensi as cemivetin âdet le ders vermeleri de dedikoduHayrat hademeleri zor cemivetin âdet ve Akaryakıt ithalâtı muntazaman garı had .le mahkflm eiılmeler. a n a n e , e r i n e U V M a k t a n i b a r e t t i l . . yu mucip olmakta idi. O zamamn durıunda kuvvetle melhuz olan bu vatanbiricik ilim gazetesi olan ( Mec devam etmektedir. Ayrıca petrol kız ve kadın kaçırma Ek gorevlerı alman camı hav daşlar, fazla bir müddet töhmet Kezalik muai Fünun'da ) , bilâhare paşa çırketleri depolarmda bol miktarkeyfiyetinde de mesele böyledir. da akaryakıt stoku bulunmakta rat hademeleri son günlerde guç altında kalmadıkları gibi, mah Binaenaleyh, bu maddelerin Af ünvanmı alan ve Maarif Nezareduruma dusmüşlerdir. Ayda 100 kemeler de birçok işlerin beyhudır. Kanunu haricinde kalanlarının, 120 lira gibi gayet cuzi bir ücret de mesaisinden kurtarılmış olamemleke^ realitelerine uyar bir alan hayrat hademelerinin ek oşekild» ayarlanması yerinde bir caktı. larak yaptıkları hatiplik gorevKanun ; af haricinde tutulan fi hareket olurdu. leri de ellerinden alınınca madâi V E F AT Öldürmek fiillerine gelince: illeri on beş fıkra halinde sıralasıkıntıya düsmüşlerdir. m'ıs bulunmaktadır. Bunlardan Kanun bütün bu fiilleri mutlak Beria Kırgız'ın kıymetli eşi Güney Azerm'in çok Dıyanet İMeri Başkanlığımn bu surette affın sahası haricinde tutsevgili babası, Muzaffev AEçrm"in kayınpederi Şule ve durumu düzeltmesi için toplu omuş bulunmaktadır. Buna muka Ercüment Azerm'in aedeleri larak müracaat MEVLİT bil 456 ncı maddenin ikinci fık • Emekli Ceza Hâkimi (Üstat) ^ = ^ ^ ^ ^ ^ = = ^ ^ 1 ^ ^ ^ ^ ^ ^ = Kıjmetli kardeşimız, amcamız. rası azamî hâd t e üçüncü fıkraK a s ı m 7 Cemazivelevvel 1 7 < k a % ı n b i r a d ( ? r i m ı z e 3 k i A d a I e t B a " sı ise mahkemenin vereceği hüİSMAİL HAKKI KlRGlZ küm beş seneden fazla olmadığı ksnlanndan. Avukat takdirde, affın şümulü içerisine F Hakkın rahmetine kavuşmuştur. ALİ RIZA TÜREL'in « c S 1 2 CT\Z ruhuna ithaf edilmek üzere. girmiş bulunmaktadır. Cenaze merasimi 7/11/1960 pazartesi günü (bugün) a oljmünün 40 ıncı Buna eöre ağır bir tahrik neti< öğle namazını nıütaakıp Şişli Camiindcn kaldırılarak eden S kapım salı gunüne tesadüf cesi bir kimse\i öldürmeğe nakıs günü, öğle namazını mütsakıp Zincirlikuyu Asrî mezarlığmdaki ebedi istirahatgâhına V. Şişlı Camiinde olarak teşebbüs eden bir mah6 "." 11.58 14.41 16.09 1.3C Z'Tevlidi Şerîf okunacağından dost. kum, 4"48 inci madde mutlak bir ! defnedilecektir. j akraba ve arzu edenlerin teşrifle sekilde aftan istisna edildiği için, j E. ] 1.39 «.59 9.42 12.00 [ 1.33 11.5 1 rıni nea ederız. Allah "rahmet eyleye. aftan istifade edemiyecek: bir j Turcl ve Sançar aileleri sahsın kolunun ve a>ağının zi>aına sebebiyet veren vevahut âza^^^N^lllllllllllllllllIIIIIIlIllllllIII llllflllillflIlllllfflllllllflllirfllflIIIIfiIIIlflIIIIlIIIIIIfftMIIMlllItilllflMlllIIIIMMItlIlirillIIIIIITIIllIllltllIII ^ | dan birisinin devamlı zaafını. bilCLMHURÎYET'in edebi tefrikası: 102 «Sizin evde kalmayız, ş e = i f a r z çolak kalmasını vücuda getikerim. Kimseyi lahatsız et E | ren suçlu aftan faydalanmıs olamek istemeyız zaten. Otelde kalırız.» E «Bizim Grandewille'de Ş ] iyi bir otel de yok.» =1 Nüshası 25 Kuruş Basan ve Vayan «Aldırma, Laurieciğim. E I Cumhuriyet Matbaacılık ve Biz nerede olsa rahat ederiz. E ! Gazetecilik Türk Anonım Şırketl Maksat, sana vakın olmak, = I Çagaloglu Halkevı Snkak No. 3S41 Basıldıgı yeı : yeni çevreler, yeni insanlar * TUTdruk Matbaacılık Sanayli görmek.) E A. S Basımevi Bunun üzerine, Laurie Elis ^ sak etmeyişi, ağzını açıp da «Hayır, Elissa» dedi. «Yor ablasının yanıbaşına oturdu. Sahibı sa'ya verecek cevap bulama ^ fazla lâkırdı etmek isteme>igun mu görünüyorum?» Otnz yaşlarında, şık, kibar, NÂZİME NADİ şinden ileri geliyordu, başka «Hiç konuşmuyorsun da.» yakışıkh bir delikanlıydı; bamış. «peki» demek zorunda Yazı ıslennı tulen ıdare edeo hiçbir seyden değil. Laurie'nin birşey söylemebasının ölümünden sonra, MPSUI MSduı kalmıştı. Gene de onları at = konser salonırnun başına o Laurie annesini, kardeşlerisine kalmadı belki de birŞAHİN PERESE latmamn bir yolunu bulaca ~ geçmişti, kazancı yerindeydi. ni görmiye Grandwille'ye gişey söylemiyecekti özel vaGazetemız« gonderılen evrak v« cıııı umuyor. hu iste yardımı ^ vazıtar neçredılsın edılmesin lade Kısacası, kızlann arayıp da deceçini söyleyince Elissa: gonun kapısı açıldı, içeri Dick edümez. tlânlardan mesuliyet da annesinden bekliyordu. E bulamadıkları bekâr bir genç «Biz de gelmek isteriz» degirdi. Delikanlı, Bayanları rakabul edilmeı ti. Lanrie'yi iki yıldır tanımişti. Çünkü, kardeşinin bu hatsız etmemek için, sigara Yanında iki kişiyle beraber E yordu, gördüğü günden beri kızı ne kadar sevdiğini biliiçmeye dışan çıkmıştı. Bu vageleceğini, bunların kim ol I Abone ve ılân Işlerl İçin, rarfın ^ tutknndu. Laurie Avrupa geü s t ü R e yor, «Lanrie NewTork'nn kagonu kendileri için tutmuşduklannı annesine yazdı. An = ' «Abone» veya «îlân Servlsin zisine çıkarken ablasıyla belabalığından, dağdağalı haya lar, katara ekletmişlerdi. Ü kaydının konması lâzımdır. nesinin onları istemıyeceğinı ^ raber peşine o da takılmıstı. tından uzak kalıp Dick'i yaÇö beraber yolculuk ediyorB Bütün deniz yalcnlağn bodüsünüvor, gelecek karşılığa E " GAZETE BASITJ AHLAK kından tanır, onun ne kibar. lardı ama, Dick, çoğu vakit, yunca, sonra şehir şehir geUYMAY1 TAAHHÜT samimî, düşünceli, ince ruhkadınlan kendi hallerine bışöre Elissa'yla Dick'e bir ma ETMÎ5TİR S VASASINA zerlerken, hiç şaşmamış, her lu bir çocuk olduğunu anlarrakmak için, aradabir de, abzeret uydurmıya hazırlanı Ş cumartesi akşamı evlenme ss belki o da onu sever, evlasının «o pis kokuln ot» de>ordu ama, sasılacak şey! an teklif etmiçti. Onun gibi bir lenme teklifini en «onnnda diği yaprak sigarasmı rahat PROF. NBIBÜS'ün MACERALARI nesi misafirlerinin «başının ü E delikanlı için bu kadarı belkabnl eder» diye düşünmüş rahat tüttürebilmek için, dı7erinde yeri» olduğunu bil Ş ki haysiyet kırıcı sayılabilirtü. şarı, vagonnn gahanlığına çıdirdi. = di araa, Dick yılmamış. osankıyordu. Beraber voteuluk etmek mamış, üst üste geri çevrilişEvet. Laurie buna şaştı, E annesinin evinde de gene onİçeri girince, her seferinde leri gurunına dokunmamıştı. larla beraber bulunmak Lauoldnğu gibi, gene ilk önce çünkü annesinin Thimbleton' Hattâ, gittikçe cesareti artırie'nin pek hoşuna gitmiyeLanrie'ye baktı. lar üzerinde çarçabnk bir in = yordu, çünkü Laurie onun cekti ama, açıktan açığa «olLanrie de ona dönerek gücclemiye giriştiğini, bunun = tekliflerine hayır demekie bemaz» demeyi de göze alamalümsedi ama, delikanlı heyeraber teklifi tekrarlamayı ya sonunda Elissa Rhinelander' ^ mıştı. Talnız, oniarın bu hecanla, bir sey söylemek üztsak etmemişti. Dick için de le kardeşi Dick Thimbleton' = veslerini kıracak bir iki sey re, ona doğrn gelince, kızın bu kadan yetip de artıyordo söylemişti ama, abla kardeş gözlerindeki bakış birdenbire un havli zengin kimseler ol E bile. herseye razı görünüyorlardı: değişti, altının ılık ışıltısı yeduğunu öğrendiğini bilmiyor = rine daha donuk bir madenin «Bilmem ki bizim evde Elissa kardeşi kadar pemdu. Ortada bir servet olnnca E sert, soğuk rengini aldı. Dick rahat edebilir misinlz. Annebe görüşlü değildi. Ona soJanie nasıl buna kapılmazdı! E duraladı, dudaklarındaki gümin sıhhati peü yerinde derarsanız, Laurie'nin bn tek(Arkası var) 3 lfimseyiş birdenbire silindi, ğil.» lifleri tekrarlamayı Dîck'e ya trafik kazaları Baha Arıkan abahat samur kürk olsa kimse üstüne almaz. derlcr» Bu atasözü, Yassıada muhakemelerinde, bütün gerçekliği, bütün isabetiyle ortaya çıkıyor. Kabahatliler samur kürkü üstlerine almamakta o kadar ileri gidiyorlar ki, neredeyse «beni bnraya niçin getirdiniz, bırakın gideyim» diyerek kayıtsız şartsız tahliye falebinde bile bulunacaklar. Aklımda yanlış kalmadıysa, şu yolsuz krediler isinde, sanıklardan biri buna benzer bir şey söyledi bile.. «A» sından «Z» sine kadar bütün teferruatiyle bildiğine şüphe olmıyan işleri topyekun inkâr ederken, «Hiçbir şey bilmiyorum, hattâ buraya niçin getirildiğimi de bilmiyorum» gibi bir Iâf etti galibaNiçin getirildiğini bilmese bile, insan tahmin eder a kazum! Bunun bilinmiyecek tarafı kalmadı ki!.. Süt çocuklarının eıdasına varıncaya kadar; dürüst, namuslu insanların nafakasına varıncaya kadar; yetim haklanna vanncaya kadar; hastalann ilâcına, fakirin kulübesine varıncaya kadar; AUahın, kullarına tanıdığı bütün haklara vanncaya kadar insanların herşeyine göz diktiğiniz için getirildiniz. Bir kclime ile hülâsa edeyim mi?.. Allahı nnnttuğunnz için getirildinit! Yüce Divan huzurundaki sanıklar ve tanıklar geçidi, tutturduğu bu «Almadıra, vermem; görmedim, bilmem» teranesiyle, bir uyurgezerler kafilesini andınyor. Kime ne sorulsa bilmiyor, görmemiş, hatırlamıyor. Uyurgezerler, tehlikeli yerlerde birdenbire uyandırılırlarsa, ilk anda nğTiyacakları şok tesiriyle yanlış bir hareket yapar, yuvarlanırlar, hattâ ölebilirlermiş.. Meselâ uyuya uyuya dam "kenarmda dolaşan bir uyureezeri uyandırmak onun damdan düşüp ölmesine sebep olmakmış. Yassıada sanıkları hiçbir şey bilmediklerine, hiçbir seyi hatırlamadıklanna göre, 27 mayıs sabahı birdenbire uyandırıldıkları zaman damdan düştüler demektir. Yüce Divan karsısındaki bn uyurgezerler geçidi bana, eski meşhur muziplerden birinin bir hikâyesini hatırlatıyor. Kendi basından geçen bir hâdise.. Bu muzibin adı galiba Muhsin' mis.. Muhsin, mahkemelerde dolaşmağı severmiş. Salona girer, 'oturumları dinler, sonra bunlardan kendine göre birtakım hikâyeler çıkarır, orada burada anlatırmıs. Vükelâ dalkavuğu gibi bir adammış.. Bir gün, Istanbnl eeza mahkemelerinden biriııe girmis, telâş arasında mübaşir, ite kaka onn maznbn sandalyesine oturtmuş. Ayağa kalk, demişler, kalkmıs. Hâkim, zabıt kâtibine iddianameyi okutmuş, sonra maznuna sormnş : Bir diyecegin var mı? Muhsin'in bir diyeceği olmadığı için «hayır efendim, yok» demiş. Dâva bir hırsızlık dâvası imiş. «O halde, hırfizlık yaptığını kabul ediyorsun, öyle mi?». Cevap yine «hayır efendim». Bu sual cevap bir zaman sürraüş. Muhsin hırsızlık etmemis oldnğu için suallere elbette «hayır» diye cevap veriyor. Maznun da kendisi olmadığı için bir diyecegin var mı? sualine, yine elbette «hayır» diyor. Mesele neden sonra anlaşılmış, hâkim bu sefer: «Feki madem ki, maznun sen değilsin, burada işin ne?» diye sormus. O da: «Ne bileyim efendim, bura>a otur dediler, oturdum» demiş. Yassıada'da hâkim huzumna çıkanlann da böyle bir sual bekler gibi masum bir halleri var.. Galiba : Ne bileyim efendim, buraya otur dediler, oturdum'. Demek için. Hamdi VAROÛLU GARAN1MÂNKASI Sene sonu 1 6urlıt5i CUMHURIYET 2Î0I00 BUGÜN BIR KİŞİYE Ikı AYRICA 2362 KİŞİYE DE MUHTELİF PARA İKRAMİYELERİ Jâu/or Caldurell *den Cevîren Vahdet Cültekin SON PARA YATIRMA GÜNÜ. ^>l lllllllltllltllllllllllllllllllllllllllltlllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllfllllllll I i > V>
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle