Katalog

DÖRT Resimli Roman : 228 BAŞKAS1NINGÜNAHI CUMHURİYET Çizen: YVES SAYOL Çeviren: Mazhar KUNT 20 Kasım 1960 "Kibarlık Budalası,, Yazan: Lutfi AY Dun akşam, belki ilk defa olarak, yeni bir temsili sahneye çıkarılışınm beşmcı haftasın da sej'rettım. Bu geeıkmenın sebebı mevsım başı faaliyetmm Istanbul ve Ankarada bu yıl kazandığı kesaîet, üstelik bir kong re dolayısıyle yapmak zorunda kaldığım üç haftalık bir seyahatti. Böylelikle duvarları rutubetlı ve çatlak bır korıdoru katederek içınde vuvarlak bır masa Te kınk dcrt ıskemleden başka bır eşya bulunmıyan bır odaya gırdıler. Madam Tamırei. «Burada bıraz oturup bekleyınız, dedı. Çok beklemem lâzım mı? Hayır, bırkaç dakıka... Hemen o anda kapı açılarak Madam Joramıe ıçerı gırdı. Mımı derhal avağa kalktı vv. «Madam dedı, babamla alakadar olcuğunuzu soyledıler Onnu nasıl kurtaracağımı bana bılüırecekmi5sınız Lutfen bunun çaresım sovler mısınız?» Madam Joramıe sahte rahıb^je çekılmesını ışaret ettı sonra «Ben daha zıyade sızmle ılgılenıyorum,» dedı. Ve hemen bır ıskemle çekerek Mımı'yi karşısma oturttu. Sonra: «Babanızı kurtarmak ıçın bırseyler vapabıleceğırm sanıyorum, fakat kendısının ağır bır tohmet altında bulunduğunu oğrendım. Tuhaf şey babam ne yapmıs olabılır'' Mucevherat çalmış Olamaz Madam. Babam hırsız değıldır. Mevsımin beşınci haftasmda Madam Joramie kendısine acıj"arak baktı. Babanzın oturduğunuz evden başka bır ıkamet seyrettiğım bu temsıl bana gegahı da bulunduğunu bılıvor muydunuz? dedı. cikmenin de bazı faydalı tarafla Mımı derhal ıtırazla bağırdı: «Yalan Hayır I n olduğunu gosterdi Bız elleşhakıkatın tâ kendısı Polıs çalınan mucevheratı tir.neciler, umumiyetle, her yeni ve oabanızın kılık değıştırmek ıçın kullandığı temsili ılk akşamdan gormiye abır suru elbıse ve takma saç sakalı buldu. hşmışızdır Oysaki bir tıyatro Imkânı yok, manmam . (Arkası var) temsili mıhvenne ancak halkın bnunde beş. on defa oynandıktan sonra lyice oturur İlk akşamm yaratma heyecanından ıle rı gelen kararsızlıklar, tutukluklar, tara olçuyu bulamama ve aksamalar ancak o zaman tamamıyle kaybolur. Sonra halkın, bizde henuz ellestirmecının yargısına bağlı kalmıyan, tıitumu da o zaman belli olur. Bir temsılın akıbetmi, yani tutup tutmı yacağı, hıç değılse onuncu temsılden sonra anlaşıîır. TİYATRO dam Jourdam'e Nur Sabuncu'nun, Dorimene'e Meliha Ars'ın, Covıelle'e Ertuğrul Ilgin'in, Silâh Hocası'na Coşkun Orhon'un ve nihayet Felsefe Hocasına Nihat Aybars'ın çıkarılması «Kibar hk Budalasnnın Ankara temsillerine çok şey, bilhassa oyun se viyesi bakımından bir bütünlük kazandırmış. Ama «Kibarlık Budalası», ne denırse densin, M Jourdain'in et rafında donen bır buyük rol ve kompozisyon komedisidir Sahnelerımizde rah.Tietli Hâzım'dan, Vasfı Rıza Zobu'dan ve Salih Ca nar'dan sonra Ragıp Haykır Mol iere'in bu ünlü «Mamamouchusi nı renklı ve çok olçulü bir kompozisyonla canlandırıyor. Olgunluğun. sahne tecrıibesinin ve sem patisinin verdıği rahat bir oyunla M Jourdam'e, bütün basitliği ve ozentihği içınde, sevimli bir çehre kazandınyor. «Kibarlık Bu dalasun: son yıllarm en başarılı Molıere temsillerinden biri haline getiren de galib» bu oluyor. HAFTA^IİİİİİIİİİKI ftahml çayını içlyordu . Vatsnda« Ahmet Efendi de biı Bfftfı btş yukan dolaşıyor Mbınızlsnıyordn. . Biraz dolaftıktan tonrs dSndü, R»hmİT» bsktı.. O hâli bir taraftsn »nündekl gazetelerin resimlerine bakıyor, blr tarmftaa dk ıflze ıflze çayını t olyorda., Ahmet sordn.. Bltmedi ml Rahmi? Rah ml başını rsıeteden kaldırmsdan eerap verdl: Bltecek gibl defll •#• bey deftlkç» altından iş çıkı yor. Ne •Sylüyorsnn Rahmi? Rmhral basını kaldırdı.. Ata mede baktı.. Ahmet çenesiy le çay fineanını gfaiererek: Bitmedl mi diyornm. Para yerdik agabey.. Bı r»k da a£n tadıyla eayımın Içelim.. Ahmet hem dolaşıyor, hem kamfnyordn.. îç Rahmi, aflyet olsun. Kattahat »ende değil, (göfni ne Tnrarak) bn hay vands.. lUteal lordn: Hangi hayvanda?.. Ahmet Iftfı fistelemedi.. Rahmi çayı vadam yndnm i oarfcen lordn: Ne kabahatl ağabey? N« kabahati olaeak? HaM B I rideceğimi sana löylemefc .. Nene gerekti be herif el »leıae löylersin. Baoep Ufa kanştı.. Dofrusun Ahmet Bey. B«B ne yapacafımı kimseve •Sylemem. Bak yann fıtbola tjlAeaaam.. Hlç kimseye çıtIatmadım . Rahmi birdenblr* çayı blMrdl . Kalktı. Affedersln afabey.. Be nkn oldngn gibi aklımdan etktı Idl. Gidiyor mnynz!.. Ne bileyim ben .. Dfin ak fMB.. Aman ağabey köpegin olayim. Ben( de beraber götto, diyen gen degil ml idin? Bn tabah geldik.. «Hazır mıım?> dedim. Hazırım sn ça yımı lçeyim.. dedin. Oturdnn gaaetenln bagına Clan şn okndnfnndan da hanl bir şey anlaıan .. Affedersin orasını ya agab«y. . Artık gaıete de anlamanak.. Kalktılar. Recep tealendi: ÇBTI çiıecek miyiı Rah ml Bey! Tabagın lçine bıraktım yafcn! Bir kere bak da öyle komg.. Affedersin.. sordnk Ya ni ys, sormak da mı yasak Kahveden çıktılar... Gerçekten Rahmi bir ak«am ervel Ahmedin hamama fldeeegini dnynnca Aman ağsbey! Beraber gidetim ne olnr? diye yalvarsoftı. Ahmet Rahmiyi eeverdl. Klmseslz coenk diye himaye de ederdi. Ama hamamı da beraber gitmenln mâna« yoktn: Taho! Koskoca herif, haaa yalnn gidemiyor mn Otdiyomm ağabey, ridijutı M M seninlen giderMin daha iyl olnr. Bana iyi bskarlar . demişti THrfidvler, yfirüdBler Hammmm kaptsına geldiler Ofrdfler . Camlı kapıyı Hti ler, lecri frrdiler . Bnynrnn beyim Bvyımalar.. diye karfiladılar .. 4hmet: Bize bir oda . Orada soyvsalım . dedi Bvynrnn Beyim Haman n çepeçevre fist katma yapıhnış kablnltrden birine gir. diler R»hml Ağabey.. Ben dışan eı kayttn da, ıen icynn. . Sonra ben «oynDnmm . Tok b« yahn? Neye çıİMeakaın!.. O sırada hamamcı iki ta kım getirdl.. Ahmet soynn maya başladı . Rahmi ne kadar olsa sıkılgan çoenktn Ahmet kostümünfi çıkardı. Dnvardakl çengele astı. Çamaşırını da bohçaya koydn Peytemalı beline doladı, sonrs kfilotnnn indiriverdi . Ve: Ben tamamım! dedi. Rah ml baktı.. Taşa be Ahmet ağabey. Ben seni çok beğeniyornm Çabucak soyundun . Ağabey aenin pazıların da knvvetli OKUYUCULARLA Hamama giren terler Yazan: Burhan Felek Sen çiıleştin mi?. Ahmet çüldii Gfileştim \a? Kiminle çüleşlin! Knrtdereli ıle.. Alajı anladı.. Bırak mavtabı a4abev. Affedersin a|abe> Sen aşa ğı in, ben selirim Peki Gelirken kapıyı kilidle, anahtarı al Olnr ağabey . Ahmet ceketin cebinden cüzdanını ve kolundan saatini çıkardı Rahmi: Sahı, ben de paralanmı alavım değil mı ağabe\?. Sen bilirsın?.. Çoksa al.. Yok be aijabey, iki beşlikle bir onluk var Bırak adam, kim alacak. Ahmet indi Rahmi de çabncak so\undu, pestemah ku şandı, indi Ahmet aşagıda cüzdanını. smtini hamamcı n teslim etti. Rahmi de sreldi Nalınları çivmiş, tıkırda tıyordu Ahmet sordn Anahtar nerede?. Rahmi pek keıifli idi Suya düstu? Ne snj u Rahmi? tnek icti lilan eğer elbiselerl kal dırırlarsa seni boğarım, de >ince aklı başına eeldi. Ne dedin ağabey? Odanın anahtarı?. A a a ! I. nuttum Dnr «etire\im. Dı\e nalınlarla \u kan çıkarken durdurdular Gitti, geldı Ahmet sordu KiIHIedin mı?. Rahmi dnrakladı Vallahi farkında değilim.. Vlan anahtarı kilitten çıkarırken çevirdin mi? \klımda defil ağabe\ Dnr bir kosu eidip bakayım Tekrar yukarı çıktı \e hemen indi. Kilitlememisim a^abev. Sen cok akıllı ada nsın Rahmi oflum, ben akıllı defilim. Sen akılsızsın! Neden afabe\ Oğlum, anahtarı biz neden alı> oruz? Tanımızda olsun dı\e Anladım \a'. Üstunde neden bırakmı\oruz' Oda>a >abancı gırmesin diye Tamam övle ise anahtarı ahnca, kapının kilitli olması lâzım gelmez mi? Sahi be ağabey Sen Şeyh olsan a Ahme* açabey Vallahi çok para kazanırsın! Herkes sana akıl oğrenmi^ e relir Ahmet şüldü Nöbetçi Buvnrun Beyim di\e halvet kapısını açtı tçeri girdiler Oooh tliklcrim ısındı ağabev Hangi kurnada \ıkanacağız? Ahmet Hususide vıkanırız dedi Yandaki kücük halvete doğrnldu Bir knrnalı küçük bir halvetti Rahmi birdenbire Ağabey benim içim gıcıklandı. Ne \ar?.. Baksan a şu hamamböeeklerine O sırada tellâk çelmi.ş. !eğen, sabun. kese, lıf çetirmısti Rahmi sordu Şnnları nive temizlemiyorsunuz be? Onlar hamamın bereketidir. Bdcekten bereket olur mı >ahu? Bunlar ne yer, ne içer Ahmet ağabey Hamaracıya sor. Ne bileyim ben? Tellâk knrnanın iki tarafına birer peştemal serdi Sonra sordn• Hangınız önce vıhanacak?.. Rahmi; Biz kendimiz vıkanırız Ovalamak istemez mi? İstemez hemşerim . Kese, sabun tstemeviz yahu! Tellâk gitti, kapıdaki peştemalı indirdi Ahmet gitti, pestetnalı açtı Agabev Herkes bizi görür %ahu! Çıplak çıplak. Llan Rahmi, sen sahiden sırsıklam aptalsın.. Görürse çöriir. Onlar da vıkannor. biz de Sokakta değiliz ki Hamamdayız . Sahi ağabev Sen bana bakma! Ben mahsus ters konuşnvonım ki senden hani lâf öğrenevim dive!.. Hamam bn Herkes eıplak dola>:ır Rahmi de dolasmava *a<iladı Ş<nle bir dısarna bakavım.. dedi Çıktı.. vüriıdu Bir tellîk iri varı. kıllı vücntlu bir adamı Mknordu. Rahmi sastı Adamın lücndu çok kıllı idi Sokuldn Se»re başladı Adam. vıka>ana Ya\aş ol dncr. ötekı hiç aldırmadan ha bire kese sürüvordn Herif birdenbire Llan derımı >uzeceks<n.. nedir bn? dUe bacırdı. Hamamcı da; Ağa hırslaııma!. Senin Mİcudün kıllı Ilanı benzetmek eibi olmasın K?.raoğ lana benzi i i sin Bu lâfa herkes çüldu. Adam AJzını topla!. Ben \li Efendimizin cinsindenim. Vücudüm kıll'dır Kil erkeklik şanıdır Sen ne saniiisin! Rah.ni lâfa kanştı Ama amca Sende de fazla kıl var. Hani kışın kapnt falan givmezsin değil mi? Adam içerledi Get be kuznm Hamamda başımı belâ\a snkma!.. Rahmi, adamın kalkîp da kendine bir şev vapamıyacağından emin idi. Yapsa da Ahmet ağabev si vdnında iken ki'Tis'rlen korkma7dı Onun ıçın takılmava devam etti. Senden n? bclâ eelir amca Srn bir k'lı adamsın Hav sen «c*tır ver. Allah sen sabır \ er Vermezse ne vaparsın?. devince herif verınden bir dosnıldn. Pahmi h<"nen nalınları çıkardı Yahna^ak bekledi. Adamın ayaja kalkmasivle. avağı kaMp oldnfu gibi sabun köpürtülen lefenin içine oturması bir oldu. Rahmi artık a!+ tarafını beklemedi Doğra haUete Fakat adam pesinı hırak"iadı Merede o \elet?.. dive et rafı aranırken bi'imkilerin oldnğn vere de uğradı Lâkin Ah.net Rahminin ba>=ını bvle köpiırtmüs. bvle köpürtmüstü ki: vüzü söriinmüvordu Ahmet adamı görünce ( O merhaba Selman aia Ne anvorsun barada.. dive so rarken Rahmi hafif sesle: Ağabev kısa kes, ağabev kes! diye mırıldanıvordu. Gel çelelim Selman ağa da Ahmedi görünce; Vav Ahmet Bev Sen tellâk mı oldun? Kimdir bn vıkadıçm? dive sordu Ah met* Bu benım kardeş uşağımdır. Biz birbirimizi yıkıvoruz dedi öyle mi i i ?. diyen Selman ağa Rahmive biraz dikkatle baktıktan sonra cıktı Dısarda Nereje gitti o \eled dive seslenip dnrurken Ahmet Rahmive kese süniyordu Of, ağabev Sırtım çok vandı Fazla keseleme ağabey . llan çıkan kiri görsen. şaşarsın? Sen nerede böyle kirlenmişsin Rahmi?. Ne olaeak ağabey 2J saat sokaklardayız Hani ben uslu çocnğnm da Sık sık sn da iktiza etmivor. Evde de susnlhane falan hak getire Ben mntfakta vıkanamam Haftada bir hamama git sen e!.. Gitmek istiyornm ama a ğabey Doğrusunu so>liveyim. Ben yalnız gitmeye uta s s £ s s r İ nıyorum . Neden? Utanıyorum işte Ayıp bir şey yapıvormuşum gibi gelivor bana Ay ağabey . Su çok sıcak geldi Sn sıcak değil.. Senin de. rilerinin delikleri açıldı da •ıcak gelivor Oooh.. ağabey Çok rahat ettım Allah razı olsun. Ve sonra Rahmi de ayni lekilde Ahmedi yıkamaya başladı. Ama işi; Sırtımı ıvi ov!.. Belime biraz daha kese sür diye Ahmet idare ediyordu Rahmi sıcağın da tesiriyle çabuk gevşedi Oooh! voruldum ağa bev Sen de ne kadar kirlenmişsin Vallaha!. Oklava oklava kir çıkıvor Kir değildir o çıkan? Ya nedir?.. Kiracı mı? Sen anlamazsın Rahmi o eskimış derilerdır. Rahmi çüldü Kundura mı bn Ahmet ağabev? Sen de Derken bir el Rahmivi arkasından tuttu ve Gel burava velet diye cekti Mefeer Selman ağa Rahmivi hâlâ ararmıs Rahmi Selmanı görünce . Ağabev *îu herif beni boğar.. dedi; fakat bir silkindi.. elinden kurtnldn Ayağından nalınları çıkardı Sulnsenken, halvetten dışarı soîukluğa geldi Selman ağa da pe^inde Hamamcılar adamı teskine çalışıvorlardı ama herif dinlemiyor Rahmi merdivenden vukarı fırladı Selmın ağa da beraber.. Bu arada Ahmet de avak landı.. Biraz kurulanıp, Selmanitı peşine dıistü Nihavet vuk3nda, kabinlerin olduâu asma katta vakaladı Selman aîa hep avni öfkede. \hmet ağır aSır konnstn Selman ağa Ne istersin bu cocuktan vahıı? Yakısır mı sana! Crip sibi zavallıvı kovalar durursun? Selman dnrakladı . Ahmet Bev Sen bu işe karısnr»!. \hmet soğnkkanlılıkla Ben bu işe karıştım Selm ı i ağa Daha fazla diveceğin var mı? devince Selman dik dik baktı. Bf>n seninlen kötfi kişi olmak istemirem.. ama bn Bırak bu lâkırdıvı Hamamda adam kovalanır mı Se'Ti?.n ağa Sen ntanmaz mısın". Ben fena bir şev Polis vok, karakol vok . Çırcınlak çocnk Sen kovala h*'. Ben de seni erkek sanırdım Rahmi eizlendiği yerden Ahmedin bu kadar sert konn«masını istemivordn. Herif azarsa soııu ne olur, diye . Selman birdenbire geldi, Ahmedin elini aldı Ver elini öpevim Sen benim acabeyimsin Sıcakta kan tepeme çıktı Kusura kalma!. Sahi öyledir. Hamam <1a çıplak adam döğülür mü?. Bir cahillik ettik Ama o da henim çok damarıma bastı . Siz de erkeğiz Bizim de na mnsumuz var Biz de hamamda rezil olduk Bize de Ahmet, Rahmivi vakaladı . Selmanm önüne sürdü . Al, ne vaparsan yap!, (Rahmîve) Sövlesen e ulan . Ben saka yaptım Selman afa Yoksa ben Sen . Hanramda Hani Sen bana Ben sana Bir şey değil Sıcak öf Çok terledim be Sen terlemedin mi Selraın ağa Selman baktı baktı güldü Terl>îdim. Ben de terletlim.. Ahmet Bev Sen de terlivorsnn! Bak yüzünden ter akı> or Ahmet sövle etrafa baktı Kendine baktı Kcndi kendine Hamama giden terler . dedi Tekrar aşağı Indi Rahmive de' Gel asagıva da birer su dokünüp çıkalım dedi. Ve halvette Rahmive bir demediğini bırakmadı Rahmi hep icini çekti. "Adamı dert söyletir,, Bayburt'tan Oğ. Avvaz Asım yazıyor: Henuz sakalımız, bıyığımız çıkmamıştı. Daha, çok gençtık Şımdı saç, sakal ağardı. Sımada bır değışıkhk oldu. Ne yazık kı geçım derdı değışmedı Bekârdık, evlendık. gazocağı, demlık bır hasırla ev bulduk îkı ıdık. Uç, bes, yedı olduk. Bu ıste hata ettık. Ama ne bıleydık kı bağa hoca gırecek, varı voğu vıvecek. Aradan yıllar geçtı, renklerimız sarardı, gozlerımız karardı Çarşıya ınmışlerdır diye manıfaturacı, bakkal, sıgara bayılerı, bızı sokak sokak sorar, kahve kahve arardı. Ama şukur kı bızler sanatoryum, prevantoryumda olduğumuz ıçm bulamazlardı. Senelerden sonra Intıbak Kanunu çıkardılar Şukrolsun kı: Seker, çay, ku.naş daha atık davranarak altı ay evvel çıktı Bız, oğretmenler pastırma sucuk, te revağ yıyecek degılız >a' Tanrı bize doğustan nasıp etmemıs l.un ları Eızımkı zaten kuru ıkmekle çaydı Arkadaşlarla senelfrre muhabbet kuşları gıbı a;u ağıza verıp dert yandık M^gdurıynt yasımızı tuttuk Çok defalar bır kaç arkadaş nıvet ettıx, a., ak'.cabılarımızı, vamalı pantalona'nuzu Menderes'e gundermeğı Ama cesaret edemedık. Inkılap dev • rımızde gazetelerde çıkan l>arem vazılarını gorunce gozlerımız fal tası gıbı açıldı. O gunler pvımıze gıttığımizde hanımlar: «Hayrola, bugun guler yuzlusun, ne var7» diye sormuşlardı Bız de kurula kurula: «Mujde hanım, maaslara zam var» demıştık O gun vorganı yuzlemek, entarı, gomlrk lerı yen'lemek ıçm satlerce hesap yapmıştık Her gun •ınıfa <oı rınce, mevsım sendmdekı ha;.ırlı mart avma bakarak «Gel ttvkere, gel» der, gıbı hasretlenırdık. Saym Malıye Bakanımızın son beyanatı, boynumuzu bukuk kovau Bızler. para, emlak sahıbı olmak ıstemıyoruz Geçını ıstıyo ruz Ev geçındırmeğı bılmıvebılırız Hesabı beraber vapalım: Ka zamızdakı 270 e yakın oğretmenden 15 20 sının borcu yok denılebılır. Gerı kalanın en az 6002000 hra arasında borcu vardır Maaş durumu 270 480 lıra arasındadır. Bu para ıle 7 nufuslu bır aıle nasıl ıdare edıhr Bunun kolavını oğrenelım. Vatan ve mılletımizın ıstıkbalı ıçın çalışmağa hazırız. Yaz tatılımız, hattâ pazarımız boş geçmesınr Devletımızın muesseselerınde, fabnkalarmda, yollannda rıç bır karşılık beklempdon çal^mağa hazırız. Yeter kı aldıgımız maaş bızı geçmdırsin' CEVABIMIZ: Çeşıtlı vesılelerle soyledık, yıne de soylemek zorundayız. Mem leket olçusunde eğıtım dâvasının çozulmesı, her şeyden once rğretmen dâvasının çozulmesıne bağlıdır. Iş başındakı oğretmenlerın gonul ferahlığı ıçmde çahsmalarını sağlamak, eksığı un bın lerı a«an oğretmen kadrolarım doldurmak. ancak ve ancak oğretmenlığı çekıcı bır hale cetırmekle mumkundur. Bu temel ış yapılmadıkça, bu alanda alınacak butun otekı tedbırlerden fayda beklemek boşunadır. Eğıtım alaı nmda yardımı olur duşuncesıvle, | kendısine bazı kıtaplar gcrder| mek ıstedığımızden, mektup sahıbının posta adresım gazet»'Hizın «Okuyucularia başbasa» sutununa bıldırmesını rıca ederız. CEVABIMIZ: Bu kapatma karannın, nıçın, ne>e dayanılarak verildığını anlıvamadık. Sayın Beledıye Reısımızın ılgısıni rıca ederız Dokuz yıldır toprak bekliyen göçmen!. Aydın • Davılya K05. goı,nıenlerınden R Başaran yazıvor: Bızler, Bulgarıstandan 1951 jıhnda goçmen olarak gehp Aydın cıvarına verleştık. Dokuz vıldanberı bize ve cıvarda oturan dığer goçmenlere toprak verılmedi. Hala, bunlar ne ıle geçınıyorlar diye soran bıle >ok!. Hazınenin Aydın'da dağıtılacak toprağı olmadığı sovlenıyor. Suçumuz ne ıdı dr Aydma ıskân edıldık0 Acele çozum gerektığıne bılmem nasıl mandıracağız ılgılıleıı'" Tahtakale caddesinin hali Istanbuldan Yunus Dıker vazıyor Istanbul'un en ;şlek jerloriıiden olan Tahtakale caadesı ner gun keşme^es ıçerısındedır Ya^ak oldugu halde ışportaeılar, ı^ı tar<if vavakaldırımını ı^gal eder Ara balar da durmadan uıtadan geçer Yavaların bu caddeden geçmek ımkanı yoktur. tlgılılenn bır sefer gelıp gormelerı kufıdır1 Seyrettiğım eser Noliere'in «Kibarlık Budalası» idi. Rahmetli Ali Suha Delilbaşının, klâsik sahne eserlennın tercümesınde ornek gosterilecek bir ustalıkla dılimıze kazandırdığı bir komedı. Aynı eserı Ankarada Tatbikat sahnesınden başka tiyatromuz ol.nadığı gunlerde, Prof. Carl Ebert'm rejisiyle Devlet Konservetuarınm ılk aktorlerinden gormuştuk Sonra, geçen mevsım Bursa da, Ahmet Vefık Paşa Tıvatrosunda, gene C. Ebert in mızensenine sadık kalan Ragıp Haykır'ın rejısıyle, yeni bır kadrodan seyretmıştık. Üçuncu Tıyatroda bu mevsımin ilk eserı olarak Ankaralılara sunulan da aynı »Kıbarlık Budalası» idi Mohere'ın en çok bılmen, sık sık da oynanan bır komedısi olduğu halde. beşinci haftasında, hâla dolu salonlar onunde oynanıyor. Dun akşam temMİı gorebılmem ıçm Uçuncu Tıvatroda guçlukle yer bulun tıuş olması da bunu açıkça gostenyordu. Temsili sej rettıkten sonra Molıer e buyuk seyırcı topluluklarınin vuzvıllardanberi sıcak ılgınin nedenı bır kere daha an'aşıh\or Molüre guldurur. hem de aşırılıklara mevdan vermeden. ınsanoğlunun her devırde, her toplumda duştugu gulunçluklerı apaçık gostererek Yalnız Monsıeur JourSain değil, Dorante. Dorımene, Muzık. Dans, Silâh ve Felsefe hocaları, hattâ terzı, bu gun de başka kılıklar ve gorunuşler altında s'.k sık rastladığı mız tıplerdir. B ! 2 3 4 5 U L M A C A 1 2 3 4 5 6 7 8 9 6 7 8 9 m U tm^ B^ ^ ^ ffrrn SOLDAN BAĞA: 1 «Otesinde beriamde kurt y«nıkleıi ve delikler peyda olmu» orman süsü bıtkıs mânasma fld kelıme. 2 Kahraman Mehmetcilc kum deryası, nota. 3 «îta et!» mâna»ma bir emir. damsrlann ıçmdekı su 4 Tersi «satıcı» m4nasınadır (eski 160111), ho« y»pılırsa hoşa gıder fazlası kavga çıkmasına sebep l kolur. 5 «Elemi fazKv> kan''ıgl i kelıme 8 tmdat ısteme ferjatlanndan, meyhanelerın jakınında sık sık atılanlardan 7 Bır çoğul takısı, onu ışhyenlere mahkemeler mutlaka reza verır. 8 Bir soru takısınm tersı. bır verden bır yere grup halırde kalkıp gıtme ışi, üç zamandan bırının varısı. 9 tçki lçılirken jenıleeek şeylerln tlcaretinl japan (ıkı kelime> RADYO ISTANBUL 7.26 Açılıs dılek \e program 7,30 tkı marş 7 35 Pazar babahı plakları 8,00 Haberler 8 15 Saz eserlerı 8,30 Plak dolabından 9,00 Solodan orkestrava 9 30 Turk muzığınden ıstekler 10 00 Dınleyıcınm seçtığı 10 30 Bır turku oğrenıvoruz 10,50 Kıtap saatı 11 00 tstanbul Beledıyesı Konservatuvarı konserının naklen yayını 13.00 Pıyano ıle hafıf melodıler 13.15 Haberler 13.30 Şarkılar (Alâeddın Yavaşça) 14,00 Çeşıtlı studvolardan 14,30 Mıkrofon kulıste 14 45 Gıtar kuartetı 15.00 Mıllı lıg maçının naklen jayını 16 45 Çesıth muzık 17 00 Çocukların koşesı 17,45 Fasıl hevetı 18.00 Turhan Eteke Kuartetı 18 20 Akşam sohbetı 18,30 Şarkılar 18,45 Haberler 19.00 Çesıth studvolardan 19 30 Olaylar ve vankıları 19.45 Şarkılar (tncı Atalav ) 20 00 Yassıada saatı 20 30 Hafıf melodıler 20,45 Kahramanlar saatı 21 00 Şarkılar (Ahmet Çağan) 21.30 Spor haberlerı 21 45 Pıyano soloları 22,00 Çe«ıtlı studyolardan 22,30 Muzık mecmuası 23 00 Haberler 23.15 Tatıl sona ererken 23,55 Program 24,00 Kapanış. VL'KARIDAN AŞ4ÖITA: 1 «Vücutça çok enerjıli hareketler japmava muktedır bılgın» manasına iki kelıme. 2 Dol hasıl edememe 141. 3 Denız ve hava naklıje vasıtalannda büyük yarar» lıgı gorülen kuvvet ve araç. 4 Bır savı bazı kimselerm tenlerl üzerınde hasıl olmuş siyah «ıyah noktalara verılen ısim, bir harfın Molıeere insanoğlunun çeşitli okunuşu 5 Agaçların ve bıtkıletutkularını sahnede bır bir ışığa rın toprakta aşagıva doğru salıverdıkler, büyuk davul. 6 Bir renk, tutarken sevırcnın ügiyle takıb ' ınsanı kepaze e3 .<•,, edeceçı bır vaka. canlı ve neşeli i iebılecek mâne•• ı Mqfl bır ak^non. nukte ve cinas dolu nev 1 leke (eski pınl pınl bır dıvalog eserrae ti 1 terım). vapurRM.PI P| \atro dehasının damgasını vuru lardan denıze a| tılan aracın yayor • uîı ILMTIA] Ragıp Haykır bu akıcı, suruk ' rısı 7 Tersı perde veya ortü levıcı metnı devrın havasını. ren puskulü karşılıgıni veren muzık ve danslarla gıdır 8 «Musu'lemıs, Turgut Zaım de Sursa kemmel gurette Dünkö balmaeanıa da gorduğum dekoru guzel sutun 5a\unma ve hı nalledllml» «ekll lar ve zençm bır tavanla tanam maje etme» manasına ıkı kelıme. kEskıden ıçinde jemek yentlami"; Rol dağıtımında ise, Bur İ9 çeşıt toprak aracı sa temsıllerne kıvasla, isabeth len bır dılenenı karsılığı ilâuzatıp yemek kelıBazı değışıklıkleT vapılmış: Ma me r BİR ADET SEHİR TİYATROLARI Tepebaşı Ti\i«rosJ Saat 18 de KAVUŞTURUR Syyub Üzerine Oyun Cumartesı harıç her gun Tel: 44 21 57 Ç1LGIN DÜNYA Bir kapatma kararınm düzeltilmesi rica ediliyor. Istanbul'dan Yucel Kıbaroğlu yazıyor Aksaray Teceddut sokağı kosehinde ruhsatlı olarak 11 senedenberı manavlık japmakt.ıvım. Dukkanım, ondekı bınalann bır muddet evvel ıstımlak edılerek vıkılması netıcesınde caddeye çıktı. 1 Şımdı Fatıh Beledne Şube Mu durluğu bu durumu ılerı surmek suretıvle (Beledı>e Keıslığının emnne luzum gormeden) ruhsatımın ahnarak dukkanımın kapatılması emrını vermış bulunu yor. Bu mahalde icrayı tıcaret içın ruhsatı mevcut ve gelır vergısıne tâbı bulunan, ve ner turlu kanunî vecıbelerını verine getırmekte olan dukkanımın fca • retten menedılmesının, hak ve adalet kaidelerıne uygun duşmıyeceğıne emınım. Bir zuhul netıcesı alınmış ol ması mumkun bulunan bu kararın duzeltılmesıni ılgıh makam lardan rıca ederım. YENİ TİYATRO Saat 18 öe Saat 21 de DOMİNO Salı hanç her gün Tel: 44 04 09 tstanbul Tlyatrosu SÜLEYMAN ODUR Her akşam 21 de varşamba tenzilâth matlne, cumartesL pazar 16 30 da Tel: 44 22 36 KÜÇÜK SAHNE tKİNCl BASK1 Komedi 3 perde Saat 21 de Cuma, Cumartesı, P^zar matine 17 de. Tel: 44 02 76 KARACA TtVATRO CİBALt KAR.\KOLTJ Her akşam 21.15 te Carşamba, Cumar fsi. Pazar Matine 16 da Tel: 44 66 66 HIRÇIN KIZ = OPON, baş, dış, adale, sinir, lumbago ve romaUzma ağnlarını teskın eder OPON, bayanların muayyen zamanlardaki sancılarında faydalıdır OPON GÜNDE 6 TABLETE KADAR ALINABİLİR FAAL o W 7 tiTATRO