18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ftd CUMHURÎYET 20 Ekim 1960 Temsilciler Meclisi Hariciye Encümeninın verdiği vazife üzerine hususî bir heyet, Atlantik Paktının meselelerini tetkik ve az gelişmiş milletlere ne dereceye kadar yardım edilebilecğini tesbit etmek maksadiyle Avrupa memleketlerini ziyaret etmiştir. Demokrat mebus E.F.Kelly başkanhğındaki heyet Avrupa müda faa tertiplerinde muayyen bir kal kınma görmüş ve Avrupanın, az gelişmiş milletlere bir az daha fazla yardım etmesini temenni et miştir. Heyetin verdiği rapor Amerika'da neşredilmiş olup iktisadî oıeseleler hakkında aşağıdaki bilgiyi vermektedir: c Avrupa'nın, Batı müşterek müdafaasına daha fazla yardım etmek imkânlan tekrardan tetkik edilmelidir. Avrupanın, müdafaa masraflarına iştirak imkânlannı araştırmak üzere yapılacak herhangi bir 'tetkik, netice olarak NATO müstakbel şartlarının da yeni baştan tetkik edilme ihtiyacını tneydana getirir. Tetkik vazifesi alan hevet NATO'nun zayıf bir durumda olduğu hakkmdaki kanaatlerini gizlememiş; bilâkis bunu belirfnek hususunda mecburiyet duymuştur. Müşterek müdafaa hakkında beyan edilen basit memnuniyetler, NA TO müşterek müdafaasmda mev cut olan derin uçurumlarla alâka noksanlığını gizliyemez. NA TO'nun esas stratejik fıkri «Kı]ıç ve kalkan» olarak tarif edilmiştir. Kılıcı, tecavüzün vukua gelmesi halinde, yıkıcı Nüklear kudretle birlikte derhal misilleme hareketine geçecek olan müttefik taarruz ve vurucu kuvvetı temsil etmektedır. Kılıcm uniurları ATierikan stratejik hava kuvvetleri kumandanhğı ve îngiliz bombardıman hava kuvvetleri kumandanlığıdır. Kalkan kuvvetleri ise, misilleme hareketmi yapacak olan kılıç kuvvet leri istenen neticeyi alamaması takdirinde, düşman kuvvetlerinin taarruzlarını durduracak. onu oyalıyacak ve bılahare karşı ta«rruz yapacak olan diğer kuvvetlerdir. Kalkan kuvvetlenne, misilleme hareketleri yapacak olan kıhç kuvvetlerinin üslerini himaye etmek vazifesi de düşmektedır. Plânlar, iyi teçhiz edilmiş, müşterek gayretle nokianları tama.Tilanmış ve ileri mevzilerde konuş yapmış kara. deniz ve hava üslerini ihtiva et mektedir. NATO'nun zayıf tarafı kalkandır. Daima değişen durumlar kalkanın gıttikçe zayıfla Amerika ve Avrupa =haberieri Yassıada dâvası Yağmurlar zararlara Italyan deniz mecmuasından çeviren: 1KTİBASLAR IIIIEIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIflllllllllllllllllllllllllllllllllllııııııııııııııııiHiıııııııınıElMI | HUKUKİ BAHİSLER \ Dehşet veren rakamlar ğe oturdnğumuz şu günlerde, herkes gibi ben de bir çok şeye şaştım, bir çok şeye üzüldüra, bir çok şeye eseflendim, Fakat bu bir çok şeyden hiç biri, bir iki gün evvel bazı rakamlardan aldığım intiba kadar beni ne eseflendirdi, ne üzdü, ne de şaşırttı. Bu rakamlar, eski Büyük Millet Meclisindeki mebus sayısını gösteren rakamlardı. Bütün memleket bir yana. bir tek kişi bir yana, on sene sorgusnz, sualsiz bir teşrii hayat yaşıyan dört yüz küsur insanın büyük çoğnnlnğunu hukukçulann teşkil ettiğıni gösteren bu rakamlar, demokrasi rejiminde mukadderatımızı ellerine bıraktıfımız kimselerin istisnasız birinci s;nıf münevverlerden seçildifini gösteriyordn. Düşük mebuslann içlerinde, hukukçulardan ayrı, hekim var, iktisatçı var, maarifçi var, mühendis mimar, eczacı kim. yager, gazeteci var. Hepsi yirmi iki tutan bu meslek çeşitlerine mensup bu aydın insanların teşrii vazife gördükleri bir mecliste, on sene içinde, yalnız bir tek adamın, yalnız bir tek sakat ve zararlı zihnıyetin hâkim olmuş bulunması, üzerinde derin derin düşünmrğe değer bir haldir. Tirmi iki kyn nceslesı temsil eden bu aydtnlar hitlesinin, milletvekili salâhiyetini haiz olarak bir araya gelmis bu insanlann ne büyük bir kuvvet teşkil etmesi çerektiğini düşününce tüyler ürperiyor. Anayasayı çiğneyen kararlar, içlerinde hukukçulann ekseriyeti teşkil ettiği bu kültürlfi insanlar süzgecinden geçti; demokrasi, aleyhinde söz birliği edebilen bu insanların elleriyle hırpalandı; insan haklannı hiçe sayanlar onlar oldu; milletin mukadderatı üzerinde müspet söz sahipliği edecekleri yerde, kendi kaderlerini bir tek kişinin, diktatörlüğünü bildikleri bir tek adamın mukadderatına bağlayıp vatanı uçuruma doğru sürükleyenler oldn. Bütün bir memleketin itimadını kazanmış bu büyük mflnevverler kalabalığının, kendi lerine vekâlet veren halka bn büyük ihaneti nasıl gösterebildikleri havsalanın alacağı iey değildir. Bir tek merkezden idare e dilen zeki, akıllı, kültürlü robotlar! Hnknk tahsilleri vardı, kimya tahsilleri vardı, iktisatçı idi. ler. maarifçi idiler, mühendis, mimar. diplomat. din adamı, basm mensubu idiler. Yalnız bir sey değillerdi. Seçkin ve kâmil insanlarla dolu olması icabeden bu büyük mecUste, kemâlin baslıca unsuru olan bir seyleri yoktu: Sledenî cesaretten mahrumdular. Bunca jıl, hemen hepsinin kendi ihtisas subesini ilgilendiren islerdeki tutumu, zararlı ve tehlikeli bir zihniyetin emir kulluğundan ibaret kaldı. Bunca ilim tahsil edip ihtisas sahibi olacakları yerde keşki, Birinci Büyük Millet Meclisinin taribini okuyup onu ezberlemekle yetinselermiş! Hamdi VAROGLU Amiral Afif Büyüktuğrul lerini azaltmamıştır. Bilâkis mez Evvelki gun bashyan ve gece kur kuvvetler;n çoğalmış olduğuna dair açık alâmetler mev. de devam eden yağmur neticesinde, şehrin deniz seviyesine cuttur. yakın kısımlanndaki evleri su Hali hazırda NATO üzerine çöbasmıştır. ken tehlike Avrupa hudutlarından da dışanya çıkmaktadır. Ko I Fatih mıntakasında Ahmedimünist dünya ile Komünist ol yede Tayyareci Orhan sokağınmıyan dünya arasındaki çok u da 11, Fevzipaça eaddesinde 94, zun bir hududu teşkil eden. Ka 96, Mihrimah sokağmda 11, 18, radenizden Pasifik'e kadar olan 20, Sofular eaddesinde 78, Horsahada NATO'ya sıkmtı verebi hor eaddesinde 70, Sülüklü cadlecek pek çok yarıklar mevcut dede 9, Kocamustafapaşada Çestur. Askeri teknikte süratle vu me sokağmda 4. 6, 8, Şehremikua gelen değişiklikler NATO' ninde Cami sokağmda 10, Kumnun yapabileceği vazifeler hak kapıda îsmail Sefa sokağmda 1, kında bazı sorular meydana ge 15, Çapari sokağmda 27 sayılı tirmektedir. Nüklear bakımından evleri su basmıştır. dünyanm yegâne mühim ikı devBundan başka Çarşanbada Çu leti Amerika ve Rusyadır. Idare kurbostan ve Samatyada tçkalcilerin pek çokları, uzun zaman pakçılar sokağmdaki bazı evler dan beri Nüklear harbi üzerinde ile Kumkapıda deniz kenarındaKonvansiycnel silâhlara (1) az ki sabahçı kahvelerin bodrum kıymet verrr.ektedirler. Amerı. katları da suların istilâsına uğkan askerî kuvvetiyle NATO' ramıştır. nun dığer üyelerine ait askeri îtfaiye teşkilâtı tehhkeli görükuvvetler ararsındaki daima artan rrmvazenesizlik, Avrupa dev len bazı evleri tahliye etmiş ve letlerine düşecek vazifelerın ya motopomplarla diğer evlerin supılnası hususunda tereddutler larını boşaltmıştır. meydana getiraıektedir. Amerikalılar çok güç bir karar vermek durumundadırlar: Nüklear ve Roket silshları sahasındaki ihtiyaçlar daima artarken Ameri kan membaları nasıl kullanılacak ve bu arada Konvansiyonel silâhlar bakımından diğer devlet lere nasıl yardım editecektir? NATO'nun stratejik sevki idare sinde Konvansiyonel silâhlara verilecek vazifenın mâlum olması Amerikan müttefiklerıni müdafaa masraflannı artırmaya sevk etmelidır. NATO'nun maksadı da Avrupa devletlerinin müdafaa masraüarına ışfraklerini icap et tirir. Eğer Avrupa NATO'nun mezkur vazifesini takdir ediyorsa bu vr.^ıfenin başarılması hususunda daha ffzla mâli mesuliyet almalıdır. Mezkur vazifenin halli hususnnda Avrupa devletlerinin daha fazla mâlî teahhütte bulunaca ğına dair heyet, bazı ümit verici alâmetler müsahede etrtiştir. Me se?a Italya, müdafaa masrailarını yüzde dört nispetinde artırmayı, beş sene için kabul etmiştir. Belrika da aynı masraflan yüzde onbir nispetinde artırmıştır. de Batı Avrupa müdafaasmın bü tafapaşa, ve Samatya semtTüksek Adalet Divanı, bütün ö retiyle bn hakkından feragat ettün stratejik anlamını tehdit et lerinde bazı evleri sular mürleri şerefle geçmiş, ifa ettik mektedir. mektedir... » bastl ' l e r i v e edecekleri vazifenin ehem Iste hak ve adalet mefhumlaSovyet Rusya, askerî kuvvet„ | miyetini müdrik, alınlarında a rının bn telâkki tarzını ve bn te* m U Ş sa*lannın telleri ca iftihar çelenkleri taşıyan yüksek dereceli hâkimlerden teşekkül etmiş bulunmaktadır. Görülecek dâva, yalnız Türk adalet tarihi bakımından değil, dünya adalet ölçüsü zaviyesinden de üzerinde durulacak, nev'i şahsına mahsus, çok önemli bir dâvadir. Tüksek Adalet Divanından çıkacak olan hüküm, yalnız bugün için değil, nesiller ve nesillerden sonra dahi tarihin ehemmiyetle üzerine eğileceği bir hâdise olacak, Türk hâkiminin hük mü; adalet (elâkkisinin bir sembolü halinde yâdedilecektir. Tüksek Adalet Divanının vazifesi, hakikaten çok mühimdir. Divan; yalnızca kanun maddelerij nin kurn, Insanın yüzüne sıntan, yavan ifadeleriyle iktifa etmemek, kendisinin bir eemiyetin mümessili olarak, aynı zamanda jüri vazifesini gören bir heyet bulunduğunn da düşünmek mecburiyet ve ıstırarındadır. Vazifenin büyüklüğü ve güçlüğünü doğuran sebeplerden birisi ve belki de en başlıcası budur. Tüksek Sornşturma Knrulu, delilleri, bu delillerin meydana çetirmiş olduğu vakıaları, toplanuş, bunların mahiyetlerini takdir etmek sa lâhiyetinde olraadığı için, olduğu gibi Divana tevdi etmiştir. Bütün bu delillerin, vakıalann çözülmesi, tahlil edilmesi ve sonra bütün bunlardan, his ve vicdan hükümlerini de katarak bir terkip vüeude çetirılmtsı vazifesi Divana ait bulunmaktadır. «Adaletin fevkinde hiçbir kudret yok<ur. mtitearifesi meşhurdur; bütün dünv/ica kabul edilmiştir. An cak şurası da bir an hatırdan çıkarılmamak Iâıımdır kı, adalet, cemiyetin huzur ve idamesi içindir. Başka bir deyim ile adalet fikri cemiyet için vücut bulmnştur. Toksa cemiyet, adalet için kurnlmamıştır. Demek oluyor ki, adalet, müsavat, hürriyet gibi in •anlığın; insandan aynlamıyacak olan haklarının esasına, cemiyette, cemiyetin huzur ve saadetinde aramak lâzımdır. «Benim hürriyetimin başladığı noktada, başkasının hüniyetinin nihayet bnla cafı» düsturunun hakikî mânası; adalet, müsavat ve hürriyet gibi masına da sebep olmaktadır. Mez kur durumun düzeleceğinı ifade eden bir alâmet veya izah mevcut da değildir. Zira, silâhların teknik durumlarındaki değişiklikler kalkan üzerinde aşındıncı bir tesir hâsıl etmekte ve bu hal sebep oldu Fatih, Cerrahpaşa, Kocamus let Divanı vazifeye başlamıştır. , . nü gelmiş, çatmış; Tüksek Aoa mıyan ve zaman, muhit ioaplarına göre değişebilmek istidadını Raç sene evrel ) M « «suçluların telâs ij çerisinde» olduklaJ n, sayın Inönü t a 1 rafından teşhis e 1 dilenlerin hesap gü ^~ r Y ıllardanberi olup biten acıklı işlerin hesabını görme Y A Z AN Baha Arıkan Belediye Reis Muavini ordudaki vazifesine dönüyor înkılâbı müteakip Belediye reis muavinliğine tayin olunan Kurmay Albay Fuat Bayülke, bugun ordudaki vazifesine dönecektir. Bayülke'den boşalan rsis muavinliğine Belediye Zat Işleri müdüru Hayrettin Lokmanoğlu vekâlet edecektir. Kıır. Yb. Şahin Emniyet Müdürlüğüne asaleten tâyin edildi îstanbul Emniyet Mudürlüğü görevini yapmakta olan Kurmay Yarbay Muamı.ner Şahin'in bu göreve asaleten tayin edildiğine dair yazı Valilik makamına gelmiştir. Bu suretle Muammer Şahin, askerlikten ayrılsa bile Emniyet Müdürluğü görevinde kalacaktır. matları yerine gelmiyecektir. Şu kete getiren çarkların esrannı, ...... 1 halde, cezayı tamamıyle ıçtımaı) b u e s r a r l n saiklerini, bilmek, tabir siyaset olarak kabul etmek, n ı m a k v e tesbit etmek mecbnribir zaruret halinde kendini gös yetindedir. termektedir. Divanın göreceği dâva, cemiyeCemiyeti tehlikeye maruz bıra timizin on senelik hayatının, ce kan mevzuları esas itibariyle, fer miyeti teşkil eden fertlerce meç j de karşı ve cemiyet demek olan hul sırlarını çözecektir. Bunun devlete karşı olmak üzere iki müj içindir kı, Divanı teşkil eden him kısımda mütalâa etmek müm hâkimlerin vicdanî mesuliyetleri, kündür. Ferdin maddî hayatına.j herhangi bir dâvada olduğundan, manevî hayatına ıktisadî hayatıl çok daha fazladır. Tarihin, yanılna vâki taarruzl'ar gibi, cemiyet | maz münekkidin. bütün hareket demek olan devletin de maddî, « ^ ^ " ^ ^ Î Î ^ L ^ manevî, iktisadî bayatına taar k i p e t m e k t e b u l u n d u ğ u h u s u s u ruzlann vâki olabıleceği müna bir an akıldan ç ı k a n l m u n a k lâzımdır. kaşa götürmez bakikatlerdendir. •¥• Ferdin maddî hayatı, öldürmek, Tüksek Soruşturma Kurulu, yaralamak. müessır fiillerde bn ilk tahkikat vazifesini ifa etmişlunmak gibi hareketlerle, rahne tir. ilk tahkikatta delillerin takdar olduŞn «ibi. cemijetin, >ani dir edilmesi keyfiyeti bahis mevdevletin maddî hayatı da %atana zuu değildir. Maznunun cezayı ihanet, cemiyeti D'rbirine kata mucip bir suç islediği zannını vecak fesat hareketlnıne tasaddi recek kâfi sebepler görülürse. etmek, toplumu t"şkil eden fert! ilk tahkikat neticesi olarak, son ] lâkki tarzı içerisindeki tatbikatı vazifesini, bugün îüksek Ada.et | Divanı omnzlarma yüklenmiş bn ma, müteessir olma gibi bir ta lnnmaktadır. kım hisleri bulunduğu inkâr e Herhangi bir kannn çibi, Ceza dilemez hakikatlerdendir. HâKanunu da cemiyetin hayat şart k i m U k vazifesinin güçlüğü, işte larını kefaleti altına almış bir buradadır. Hâkim, bütün bu his kanundur. Cürüm, fertlerin, cej İerinin fevkine çıkmak, icabında miyetin iradesine karşı vaki bir; b a ğ n n a tas basmak, daima arkakarşı koymasından ibarettir. Ce1 sında kendisinin hükm&ne muhmiyet, bu karşı koyma ile huzur' taç olan bir cemiyetin mevcut ve rahatım kaçırmış, az veya çok bulunduğunu aklından çıkarma mecbnriyetindedjr. E l i n ıstırap duyurucu bir yara almıştır. mak Ceza, cemiyete karşı reva görül deki terazinin, cemiyetin m e n müş olan bu ihlâlin, bn tasaddi f a a t l e r i y l e âyarlanması, vicdanınin bir kefaretinden başka bir n ı n s e s i y l e b u m e n f a a t l e r i n t e l i f edilmesi, h â k i m l i k vazifesinin en şey değildir. Bn kefaret ödenme başta g e l e n şartlarından sayıldikçe, cemiyetin buzuru iade e maktadır. Hâkim, c e m i y e t i t e ş k i ! dilmiyecek, cemiyeti teşkil eden |I y y birisidir. Binaen£ d e n f fertlerden birisidir. Binaen e r t l e r d e n fertlerin birbirine karşı olan ıti| a ı e v i j CC miyet makinesini hare haiz olan «hak» methumvnu bulabilmek, «hak» diye feryad edene «işte hakkın» demek âdeta ye ni bir mevcudiyeti vüeude getirmek, halketmek kadar müşküldür. Onun içindir ki, Büyük Peygamberimiz, bir saatlik adalet tevziini, altmış yılbk ibadetle müsavi tntmuştnr. Hâkim de, nihayet bir insan dır. Bir mahluk olan hikimin de, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konseri 25 Ekim Salı günü saat 20,30 da Cumhuriyet Bayraraı hazırlıkları rANÎ.MİSAFİR'BASKININDA j 1 VE BÜTÜN | I'ZİYAFETLERİNİZ İÇİN...I |g = KONYALI Bir telefon. veınt'k derdiıım HİZMETİNİZDEDİRÎ^ fTel.: 27 19 35) ş ert mükejnmel ;ekilde balledoA 29 Ekimde kutlanacak olan Cumhuriyet Bayramı proğramı ile ilgıli hazırhklar devam et1 n a k i a n n fertlerden ziyade, cemii Avrupanın konsiyonel «ilâhları mektedir. Törenin, geçen yıllaryetin «elâmet ve saadetini vüeuimâl ve tamir etmek hususunda dakinden daha parlak olması ide setirmek için ehemmiyet «rteknik imkânlara sahip olduğu çin bu yıl, biri cVatan eaddesin zettikleri şeklinde telâkkisini icap gibi yedek parça da imâl edebi I de» diğeri de «Kadıköyde» ol'nak ettirmektedir. leceği malumdur. Halbuki, kendi I menbalariyle kendi silâhlarını I üzere iki ayrı resmi geçit yapıAdalet ve hürriyet gibi mefyapmak yerine, Avrupa devletle | lacaktır. humlarda olduğu gibi, hak mefj ıı. mevcut imlcânlarım bir araya Sarhoşluk yüzünden hnmnnnn da gayesi, cemiyetin vil getirerek tek bir istıhsal şebeke j kaye ve taarruzdan masuniyetiarkadaşını yaraladı *i mevdana getirmeleri, NATO'! dir. Cemiyetin ihtiyacına cevap Seyyar balıkçı Şeref KilıçarS' nun tekmil ihtiyaçlarını sağlavermiyen bir « hak » tan bahsetmak bakımından daha faydalı o lan dün birlikte içki içtiği arkaj daşı Şükrü Özkan ile sarhoşluk j lacaktır. [ ferdî bir hüküm tesaikiyle kavga etmiştir. Bir ara j başka bir netice vermez. (x) Konvansiyonel silâh tâbiri bıçağını çeken Şeref, arkadaşını surette yaralamıştır. Bu mütalâa ile ferdî hak ve hürartık askerî bir tâbir olmuştur. tehlikeli Nüklear ve Roket silâhları haric Yaralı İlk Yardım hastanesine riyetlerin mevcut elmadığını iddiğer bütün eski silâhlar'a Kon kaldırılmış, sanık hakkında ko dia etmek istemiyoruz. Ancak ferdî hak ve hürriyetlerin, cemivansiyonel silâh ismi verilrnekte vusturma açılmıştır. yetin hak ve hürrivetleri ile uzdir. (Çeviren) laştınlmasına ve herşeyden evEkim 2 0 Rebiülâhır 29 vel cemiyetin yasaması lâzıra gel diğine isaret etmek istemiyoruz. â DEVRE.N KtRALJK Taşamak, bir haktır. Fakat cemie t DÜKKAN S S | :S yet tehlikeye düşünce, vatan bir 'Taksim, Feridiye, Fırın so« istilâ karşısında kalınca, fert ken a o * kağında her işe elverişli bir ( • disinin taarrnzdan masun olan . dükkân devren kiralıktır. (' V. ] «.17]11.59 14.59 ,17.22)18.55 4.3» bu «hak» kım bizzat seve seve J Müracaat : Sirkeci Oto Emin E. 112.53 6.36 j ».3"|12.00| 1.31 11.15 feda etmekte, cemiyet namına öî Darüssaaade sokak No. 5/B lümü güler yüzle karşılamak su leri birbirine düşurmek gibi ha tahkikatın açılması karan verilreketlerle tehlikeP bir duruma mek mecburiyeti vardır. Bu, hiç düşebilmektedir. Kezalik hırsız bir zaman maznunlann suçunun lık ferdin iktisadı hayatına bir sabit olduğunu gösterir bir key taarntz teşkil ettiği gibi, devle fiyet değildir. «Maznunun cezayı tin malları üzerinde icra olunan mucip bir suç işlediği zannını verecek» sebeplerin tahlil edilmesi, her nevi haksız tasarruflar da, his, kanun, vicdan ve cemiyetin cemiyetin ikt'sadi hayatına vâki menfaatleri potasından geçiril bir tecavüzden başka bir şey de dikten sonra son hükmfijı veril ğildir. mesi mahkemeye, Yüksek AdaBir «ahsm kanunsuz olarak tev let Divanına ait bir meseledir. kifi, «eyahat hürrıyetinin kaldı Son tahkiKatın açılması karariyrılması, fikir hüniyetinin izale le mahkemeye verilip de, bera olunması tercUn manevî hayatı etle neticelcnen dâvalar pek çokns vurulan bir darbedir. Tıpkı tur. bunun gibi toplumun toplanma Tekrar ediyoruz, Tükstk Adahürriyetini kaldırmak, fikir ha let Divanının vazifesi g i ç ve tayatını «öndürmek, baberleşme rihî ehemmiveti bakımından pek hürriyetini yok etmek gibi hare büyüktür. Bizim vazifemıı, Diketler de cemiyetin manevî ha vanı, dosyaları, vicdanı ve hu • { yatın» yönpltilmiş bir taarruzun knk anlayışı ile başbaşa huzur i içinde bırakmak, neticeye ruh ta kendisidir. Tüksek Divanın vazifesi .bu ba istirahati ve emniyetle intizar etkımdan, yani cemiyetin kalbine mekten ibarettir. tevcih edildiği iddia olunan fiiller dolayısiyle de mühim ve üzerinde durulmağa değer (iere • cede güçtür. Hâkimlik vazifesi esasında cnk güç bir vazifedir. El ile tutulmak, gözle görülmek imkânı ol Opera'da Şsî Sabahattin KALENDER Solist: Metin ÖĞÜT (Piyanist) Program: Tschaıkowsky 6. senfoni (Pathetique) Grieg Piyano Konsertosu Liszt Prelüd'ler Biletler: Parter 2, balkon 1 lira. Kuçük Tiyatrodaki, Büyük Tiyatro (konser akşamı Opera) gişesinde satışa çıkarılmıştır. (Ankara) Yatırım projelerî için imkân anyanlara : Elinde, memleketimiz için yeni ve orijinal olacak bir yatırım mevzuu ve bilhassa bu mevzC için hazırlanmış projesi bulunan ve bunun tahakkuk safhasına intikâli ıçin zemin ve imkân arıyan müteşebbis veyâ proje sahiplermin. lüzumlu umuml malumatı havi mektuplariyle Posta Kutusu: 985 Galata'ya müracaatleri rica olunvır. CUMHURIYET Basan ve Yayan Cumhuriyet Matb<ıacılıb ve Gazetecılık Türk Anonım Şırkcti Çagaloğlu Halkevl Sokak No. 3941 Baaıldığı yer : Tıfdruk Matbaacılık Sanayü A. Ş. Basımevi Sahibı Yazı lşlenni fülen idare cden Mesul Müdüı Nüshası 25 Kuruş tkindl Akşam } ERZURUM, YUKARIMUMCU ŞUBEMIZ BUGÜN HİZMETİNİZE GİRDİ NÂZEV1E NADİ ^^S^ IIIIIIIIlIlllllIIIIIIIIMIIIIIIIllMIIIIIIIIIIIIIIIIIIItllflflllllllllflIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIllllllMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIllIIIllIIIIIIIIIIIIIIIIIÜIMIIIIIl f^. VECDİ KIZILDEMİll = Ct'MHURlTET'in edebî tefrikası: •••• ••• • • • • 17 y° > »kılıyordu. Sonunda, ete Z ğini kaldırıp y ü z ü n ü kapattı. B u Janie'nin pek h o ş u n a gitmişti. «Tamam!» diye haykırdı. « i ş t e o zaman artık konuşulacak bir s e y kalmaz, iş tamamına erer!» Ortanca oğlanın bahsini de ahçı kadın a ç t ı : r I! ••• •• E CaUurell >den Çevfren Vahdet Ûü/teki Janie o sabah pek derlitop lu giyinmisti. Güzelliği de üstündevdi. Saçlarım tepeye toplamış, zarit bir topcz yapmıştı. Çilli yanakları alev alev yanıyor, yeşil gözleri keyiili keyifli ışıldıyordu. Zaten o çün pek keyfi yerinde idi Çünkü yaradılış bakımından, aşağı tabaka insanlarla kouuşmaktan haz ederdi. Ahçı ka dın şimdi ona komsolara dair öyle tatlı dedikodular snlatıyordu ki! «Belediye başkanı ne haltlar isliyormnş, haberiniz var raı, Ilammım? Herif atmısına geliyor, hâlâ kızları çimdikliyormuş! Olur sey değil! O kel li felli adam! Giil gibi de kan sı var. Kızı da, masallah, pek şeker sey oldu.» Janie kaşlarını çattı: «Ayıplama, Mary. Karısı için giil gibi diyorsun ama, pek rüküş şey, canım! Nedir o kıyafeti! Adam yaslı ama, gnn Iü taıe. ö y l e derbeder, pasaklı bir kadından hoslanmaz elbet». Janie, bunları anlatırken, kendi derdi deşilmiş gibi, pek üzüntülü bir hal almıştı. Derin derin içini çekti: «Benim Angns da çok çirkln bir kıza düstü. Marvciğim. r meden olursa ne * U ; başka Kasımda evleniyor. Sehniztel türlüsü günah!» lerin kızını »lıyor... Gretehen Ikisi birden kahkabayls gül denen şu pasaklı kızı. Hele raiye başladılar. Makaraları meşin kokan şu babası yok mu, çözülmüştü; gülüyorlar, ha gü insanın aklın» geldikçe bnrnu lüyorlardı... Arada da son dekırılacak gibi oluyor!» rece açıksaçık şeyler löyleMary Gordon yılık yılık Ryip gene aynı cinsten manıarıttı: ralar canlandırıyorlardı. «Ama, ıengin kıııî» Angns'nn gerdeğe girdiği geJanie, boynunu bfikerek, bace ne yapacağını bir anlatışlaşını Mlladı: rı vardı, birisi bırakıp öbürü«Evet, »rası Syle. Zaten sü alıyor, yerlere yatarcasma benim eğlnm bu kın parası ikahkahadan kırıhyorlardı. çin alıyor ya. Hesabını çok iyi Güle güle bitkin düştüler. bilir o. iyi yetiştirdim çünkü Sonra, arkalanna yaslanıp, deben onu. Büyük işler yapacak. rin derin nefeı aldılar. Janie, Daha şimdiden bir alay t»s»rıkendine gelince, bu iefer de ları var.. şayet, kösele kokuküçük oğlunu ele aldı: suna dayanabilirsej» «Bak, Robbie öyle yapmaz. Ahçı kadın ağu »radı: Alice'ciğiyle gerdeğe girdiği «Küçükbey kın belki de gece ciddî bir tavır takınır. seviyordur. K a f*hi pek çirNapoleon gibi, elleri arkannkin ama, erkekler belli olda, bir »şağı, bir yukan dolamaı kl, belki de bir t»n»tınsırken, Alice'i birtakım sordan hoslanıyordnr^ gulard»n geçirir: «Sen b« huJanie faknk bir snsta ne düşünüyonon? Hiç koyuverdi: bir flkrin var mı? Kendi gö«Benim oçlan mıT Ilfthl Marüşün nedirT» falan. Her isi ry'ciğim™ Onun b5yl« şeylerciddiye ftlır çünkü benim küle ilgisi yok. Ban» torarsan çük «ğlan!» belki de bir eksiği var. Belki Gene bir kahkahs kopardıde böyle seyleri günah tayıisli yordur... Kan • koca arasında lar. Ahçı kadın, yağlı, parmağını agzına götürerek. bile olsa. Ona göre belki de 4Iice'ciğinin alacağı tavrı tak zürriyet ancak, çiçeklerde ollit etti: Sözde kızanp bozarı duğu gibi, vöcnt vüeude dc« « Bay Bertie ne zaman dö = \ ETMtŞTtR nüyor Saratoga'dan?» Janie, bir elbiseyi daha eli ~ BAY OSCAR : ne almıs, gözden geçirirken, E kadına söyle bir baktı, sonra: = «Gelecek hafta sanıyorum» de = di. «Zavallıcık! Arslan gibi delikanlıvdı, verem olacağı ki Ş min aklına gelir! Midesinden ^ de rahatsızmış. Ama, mektu E bunda !yazıyor, artık bir şey ^ ciği kalmamış. Bizi de çok gö ^ receği gelmiş...» = Janie bunları söylerken 3 sevgiden, üzüntüden titri ~ yordn. Gözleri de belli be ^ lirsiz yasarmıstı. = Bir ara ortaya bir sessizlik ^ çöktü, hava kararır gibi oldu = ama, güneş gene eski gözka rnastırıcı ışıklanyle odaya do Ş Inyor. giimüş kapların üzerin = PROF. NİMBÜS'ün de yakamozlanıyordn. Pencere den içeri giren tatlı bir esin Ş tiyle odaya ıslak otların, kır = çiçeklerinin kokusu doldu. Ge ne bu esintiyle, dısanda, sal Ş kımsöğüt yeşil bir dalga gibi = havalandı, sonra yeniden dö E ! küldü. Uzaktan uıağs kumrnla E ! rın hu çekisi duyuluyor, bnn = ı lara başka knşlann ince eıvıl = ; tıları karışıyordu. • Bu sırada, piyano sesi duyul E ! du, arkasından yumuşak bir >= | ses sarkı söylemeğe basladı. E öyle tatlı bir sesti ki bu, bir E meleîin mınltısı sanırdınız. ^ (Arkası var^ edilmez. îlânlardan mesuliyet E kabul Pdilmex = •k E Abone ve llân lslerl İçin, larfın E Ustüne «Abone» vey3 «llân Servisi» = kaydının konması lâzımdır. = E BU GAZETE BASIN AHL.AK ~ YASASINA UYMAY1 TAAHHÜT TüRKTiCARET BANKASI MACERALAM : ^vjıııııııııııııııııııııııııııııııııııııiıııııııııııııııııııııi!Mi:ıııııııııiMiıııııiiiiiıııifiııı ııııııııı IIIIIIIIIIIII ııtıiiiıııııiııııı ııııııııııııııııın>^>
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle