Katalog

İKİ CUMHURİYET * 16 Ekim 1960 I Yıldönümleri I I I Gazetecüik hayatında bir dönüm noktası Yazaıı: Emin  l i Çavlı =haberleri Mücevherat hırsızı yakalandı Yassıadadan Portreler NAUNA MIHINA ylardan beri ilk defa olarak evvelki gün, Yassıadadaki mahkeme salonunda, tam kadrosuyla bir meclis halinde bir araya gelenler, orada büyük bir sürprizle karşılaştılar. Aralarında muhalif bulunmadığı için, Yassıadadaki bu meclis, tam mânasiyle özledikleri «dikensiz gül bahçesi» sayılabilirdi. Ama o sürpriz işi bozuyordu. Fasılasız on sene süren keyfi bir idarenin yarattıfı bütün imkânları bnl bol kullanırken hiç akıllarına getirmedikleri; helc günüıı birinde, Türkiye hudutları içinde bir yerde, birdenbire karşılaşıvereceklerini hayallerinden bile geçirmedıkleri bir şeydi bu! Bundan asırlarca evvel ilk defa söylendiği tarihten beri «devlet ben'im!» düsturunu yirminci asırda bütün haşin ve küstah mânasiyle kullananların, milletle kendi aralarına çektikleri devlet perdesinin geri^inden. hakikatin bütün acılıJiyle îözüküverpn bir seydi bu! İktidara şeldikleri gün. Meclis kürsüsünden teker teker, millete karşı sadakat yemini ederken. bu mefhum belki benüz vicdanlarında yaşıyordu. Ama yemini hozmaya başladıkları günden itibaren onn uııattular. Meclis salonunda sıra kapaklarını vurarak muhaliflerini susturmak ynlnnu tuttukları gün, o da bu kapak sürültülerine karışıp, yalnız vicdanlarından değil, akıllarından da çıktı. Devlet bütçesini partileri uğrunda, sefahetleri uğrunda har vurup barman savururken onu hiç akıllarına getirmediler. Tuttukları yolun milleti parçalama yolu olduğunu bile bile yürürlerken. o yine akıllarında yoktu. Radyolarda, yalan dolandan ibaret propagandaları arasında millete halîaretler savururken. dünyayı idare eden pren. sipler arasında, Allahın bile en başta tuttuğu kaide o oldugunu ealil gözleri göremedi. Komisyonlar kurarak bucak bucak adam aradıkları; susturulacak, elinden hakları alı nabilecek, hapse atılacak, belki prangaya vurulacak. hattâ bel ki hayatına son verilecek muhalif ve gazeteci aradıklan, iş ve ev adresleri toplayarak listeler tanzim ettikleri günlerde de, hak ve hürriyet istiyen masum gençleri hırpaladıkları, dövdükleri, öldürdükleri günlerde de, onun varlığı ve ölmezliği akıllarına gelmedi. l nultukları o büyük hakikati, 14 ekim sabahı, Yassıadada söken adalet güneşinin ışığında gürmeleri mukaddermiş. tlk duruşmadaki toplu resme dikkatle bakın. Hepsinin yüzünde, varlığını çoktan unuttuğn bir şeye hayretle bakan, gözleri kamaşarak bakan insanların şaşkınlıfını göreceksiniz. Bakıyorlar, görüyorlar, okuyorlar, belki içlerinden de tekrarlıyorlar; «Adalet mülkü n temelidir!» Hamdi VAROĞLU ıııı=ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııtıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiEiııı îkinci Mahmut Ondokuzuncu I ile çıkıyordu. Onun edebiyat ve asrın başında 1826 tarihir.de. Ye1 lisan tarihimizde bir mevki ışniçerilerin isyanını bastırdıktan ı gal etmesine en büyük sebep. Şı• o ve bu ocağı büsbütün dağıtıp nası'nin neşir mesuliyetini üze modern bir ordunun esaslarını rine almasıdır. İlk başmakalede Son günlerde Beyoğlıında 10 vazettikten sonra tarihe yepyeni Şinasi, gazetenin neşredürnesımn apanrtman soyan hırsızın bir şahsiyet ile çıkmıştı. Anlaşı mucip sebeplerini izah edivor 100 bin liralık mücevherat lan tasavvur eylediği teşkilâtı Zımnî bir surette Ceridei Havaçaldığı tesbit edildi fiile getirmesi için istilâ devir disin milli bir gazete olamıyacağını ileri sürüyor. Osmanh ur.sur j lerinin bütün hatıralarını, büSon günlerde Beyoğlundaki atü'n ihtişamını muhafaza etmiş o larma mensup milletlerin hepsi • partmanlara dadanan ve 10 apaıtbirer şazete çıkardıklaıı halde ' lan müessesenin mevcudiyetinrnanın kilitlerini kırarak içerden milletin şimdiye | yüzbin lira değerir.de mücevheden irküyor, ocak da bütün ye asıl hâkin alâkasızlığından bah rat çalan sabıkalı bir hırsız, poni hareketlere karşı mukavemet kadar sederek kendilerinin bu va lis tarafından yakalanmıştır. gösteriyordu. * zifeyi ifa etmek istedikleriÖnce apartman dairelerinin zilthtilâl; kan ve ateş içinde bas ni söylüyor. Başmakalenin ;lerir.ı çalıp. içerde kimsenin oldikkate şayan kısmı, son ; madığına kanaat getiren ve buntırıldıktan, Istanbulun en mühim en mahaüeleri yangın ve kül dudan sonra kilitleri kıran Rahmi manları ortasında kaldıktan son satırlarındadır. Bu gazeteyi hal Eralp girdıği evlerden birinde kın koiayca anlıyabilmesi için ra harap ve perişan bir halde açık bir türkçe yazacağız diyor. biraktığı parmak izi sonucunda Topkapı sarayı bahçesindeki ça Bu satırlar sade. açık üslubun bir tesbit edilip yakalanmıştır. Müdırlara çekilmiş clan Mahmut ö beyannamesi demektir. Bugünkü cevherleri satın alanlar hakkında da polis tarafından soruşturma tedenberi tasavvur etiiği islâha yazı üslubumuzun başlangıcını ta girişti. Bugün gördüğiijıüz bu satırlarda bulabiliriz. Bu sa açılmıştır. bütün siyasi, askerî, idari mües zeteler bugünkü gazeteler sibi. o seselerin başlangıcı maziye kar gündelik değildirler. Cerideı HaUluslararası Tiyatro şı yaptığı darbe ile hakikat sa vadis, on günde bir çıktığı hal festivali hasına çıkmıştır. Tıbbiye, Harbi de «Tercümani Ahval» gazetesi Her yıl Türkiye Milli Talebe ye, Bahriye mekteplerini açmış, her hafta pazar günleri çıkar. Cemuntazam bir ordu nüvesi mey ridei Havadis gazetesi bu yeni Federasyonu tarafmdan 13 20 dana getirmiş, Divan teşkilâtını gazeteyi kendisine bir rakİD te kasım tarihleri arasmda yapılan değiştirerek yeni bir kabine lâkki etmiş, üç ay sonra 3 ocak Uluslararası Tiyatro Festivali bu kurmuş, Avrupaya talebe yolla 1861 çarşartıi^a günü «Ruznamei yıl da aynı tarihlerde şehrimizde mış, Avrupadan mütehassıs cel Ceridei Havadis» gazetesini neş yapılacaktır. Düne kadar yapılan müracaata betmiş. Daimi sefaretler ihdas re başlıyarak mukabelede bulunmak istemişti. Bu mücadele Ab göre festivale Atina, Parma, Paeylemiş, elbisesini değiştirmiş, dama, Holânda, Danimarka, Isyaptığı bütün icraat arasında dülmecid'in son hayat devrinde rael. Avusturya ve Istanbul Ünivukua gelmiş, hükümdar 1861 «Takvimi Vakavi» is.ninde bir versıtesi Tiyatroları katılacaktır. senesi 25 haziranında ölmüştür. de gazete tesis eylem'şti. Gazete Festivalin devam ettiği müddet Bir sene sonra, 27 haziran 1862 içerisinde T. M. T. F. tarafından 1831 senesi kasımın birinci günü intişar etmiştir. Bu itibarla biz cuma günü «Tasviri efkâr» gaze Olgunlaşma Enstitüsü galerisinde de ilk gazetenin ıntişarı 128 setesi matbuat sahasına çıktı. Ar karagöz, ortaoyunu. tiyatro kosnelik bir kıdeme malik olduğu tık siyasi kalem ve irfan mücade tümleri ve fotoğraf sergisi açılaanlaşılmaktadır. Fakat bu resmî lesi başlamış demektı. caktır. Işte şimdi gazetecüik hayatın Dünkü yaralama olayları bir gazetedir. İlk nüshasının başmakalesi Sultan Mahmudun Ça da bir dönüm noktası olan «TerDün şehrimizde 6 yaralama onakkale, Gelibolu, Edirneye yap cümani Ahval» gazetesinin yü layı tesbit edilmiştir. tığı bir seyahatten uzun uzadıya züncü yılını kutluyoruz. Bu taKüçükyah'dakı Karayolları 1. bahseder. Bugün Edirne ile ts rih, hiç şüphesiz millî çazetecilık Bölge Müdürlüğünde radyatör tahayatımızda büyük bir mmhale tanbul arasmda sür'atli otomomirciliği yapan 35 yaşlarındaki biller dört saatlik bir zaman sar dir. Fakat unutmamak lâzımdır Kazım Vural bir müddetten beri ki. bu tarihten yirmi dokuz yıl fettikleri halde padişah dört önce Takvimi Vakayi, yirmi se aıası açık bulunan ve annesinin günlük bir müddet içinde bu se ne önce de Ceridei Havadis ga Kadıköy'de Yeldeğirmeni'ndeki yahati yapmıştır. Gazete ilk çı zeteleri intişar sahasına gırmiş evine gitmiş olan eşi Neclâ ile kış zamar.ları Mısır Valisi Meh lerdi. Bunlardan birincisini rts barışmak istemiştir. Neclâ'nın bamet Ali ile îstanbulun derin ih mi bir gazete, ikincisini de millî rışmayı kabul etmemesine sinirle tilâflara düştüğü, Akkâya kaçan olmıyan bir sermaye telâkki et nen Kâzım, bıçağını çekerek eşifellâhların iadesını vesile itti mekteyiz. Şimdi yüzüncü sen"si ni sırtından ağır surette yaralahnz ederek Mısır ordusunun Su ni tes'it ettiğimiz Tercümani Ah mıştır. Diğer yaralama olaylarında da riyeye doğru yürüdüğünü, niha val ise hususi ve şahsî bir gazebeş kişi muhtelıf yerlerinden yayet Konyaya ilerledığini, Kütah tedir. ralanmış. sanıklar yakalanarak yada mukavele i.nzalandığını Zaman ölçüsüne dikkat ve itina etrafiyle nakletmektedir. Îkinci etmemizi bu münasebetle soyli haklannda koğuşturma açılmış tır. Mahmudun ölümü tarihi olan yelim. Asnmızdaki ölçülerde 1839 senesi bir ^emmuza kadar sıhhat ve katiyet en net şeküler Bugün elektrik kesdlecek yüz elli bir nüshası çıkmış olan de tebarüz etmekte'dir. Btz bu semtler ' . Takvimi Vakayi ortalaraa iki öjçülerde çok müsamahalı, hattâ Transfotmaffir mferk*(lerin<İe haftada bir intişar etmiş demek lâübali hareket etmekteyiz. Si devam eden yıllık revizyon sebetir. Îkinci Mahmudun öiümün yasal Bilgiler Fakültesi dört gün biyle bugün saat 8 ile 16 arasınrien bir sene sonra 1840 senesi lük sarih bir hata ile her yıl da Silâhtarağa, Aübeyköyü ve temmuzunun 31 inci cuma gür>ü açılma törenini kutlamaktadır. civariyle Bomonti semtlerinde eCeridei Havadis gazetesi intişar Vefa Lisesi bu hatayı iki seneye lektrik cereyanı kesilecektir. ctmeğe başlamıştır. Bu gazete çıkarıyor. «Son Sadrazamlar» ese4 kumarbaz yakalandı nin ilk nüshasında sermavedarı rinde, hata, bir seneyi pek sz Galata'da Döşemeci sokağında nın Çorçil isminde bir îngiliz yerlerle geçiyor. Gazetecüik Ens Semih Selim'e ait kahvede kuolduğu yazılmamış olsaydı bir titüsü. bu hatayı bir güne kadar mar oynandığını tesbit eden popcnebinin bu işle alâkadar oldu indirdi. Neşrettiği broşürlerde 22 lis, yaptığı baskın sonucunda, ğu kat'iyen anlaşılmıyacaktı. ekim tarihini kullanıyor ve hal dört kişiyi suçüstü yakalamıştır. buki 21 ekim olması lâzımdır. Ku Kumar oynatan kahve kapatıl Gazete 1839 senesi teşrinievvelinin dördünde büyük merasimle mî ve efrencî takvimler arasında mış, kumarbazlar hakkında soruş ilân olunan Tanzimatı Hayriye yırminci asırda on üç Cün f?rk turma başlamıştır. fermanının neşrinden on ay son vardır. Bu fark bir zühul eseri Genc bir kadm intihar etti ra intişar etmişti. Takvimi Va olnrak her asırda vukua geldifei Kumkapı'da Tekmalp Sokağın^ kayi. hükümetin res.nî gazetesi, zannolunmuştur. Halbuki bu fark da 3 sayıh evde oturan Mahmure' Ceridei Havadis ise yarı resmî Ondokuzuncu asırda on iki gün Uğurlu isminde 27 yaşlarındaki bir vasıtası olmuştu. Kmm muha dur. Bu hatanın düzfiltileceğini bir kadın geçirdiği sinir buhranı rebesinin tafsilâtını bu gazete ümit ederim. Son seneîeıki neşri sonucunda kendisini odanın tavaden okumak mümkündür. Abdül yatımda Maarif Vekâletinin, Si nına iple asarak intihar etmiştir. mecit saltanatının devamı müd ya?al Bilgiler Fakültesinin. kız Polis şoruşturma yapmaktadır. detince neşriyatta bulundu ve mekteplerinin, Kırım harbirii yüzüncü devir sene!°rine tesadüf onun son hayat devrinde karşıEkim 16 Rebiülâhır 25 ecıür. Şimdi de bir kaç satır gasına bir rakip çıktı. 1860 senesi zçj^cilik hayatımızın bir asır evF ekim ayının yirmi birinci pazar •a V u vel giriştiği müc?dele bsşlangı a 9 günü Agâh Efendinin müsaadesic :s cmdan bahsetmek fırsatını buluO ni aldığı «Tercümanı Ahval» ga yorum Bu mütalâalanm, son yüz zetesinin birinci nüshası intişar senedenberi bütün müesseseleri 4.34 V ] 6.13 12.00 15.0J 117.28 19.01 etmişti. mizin teşekkül ve tekâmül tarih|]2.43 6.31 1 9.3: 12.01 11.05 E 1.31 Tercümani Ahval, kendi millî lerini araştırmak mümkün olacasermayesi ve hususi teşebbüsü §ı fikrini vermektedir. tsı 14 Ekim 1960. Bu söz, haksızlık Y AZA N yapanlara zulüm Rüzgârda tatlı birı işliyenlere en büsonbahar sallanıyük teminattı; fayor. Yassıadava gi »at tâviz değildi. den vapurun bir Biraz sonra başta köşesindeyim. Içim de son perdesi açılmış bir dramın tapınağı olan Büyük Millet Meo Cellâ Bayar ve onun arkasında merak ve heyecanı var. Adaya lisinin geviyesi düştii. Idealsiz Adnan Menderes salona girdi. kalabalıfına Onlan Bakanlar ve milletvekilyaklaştıkça heyecanım arttı. Bu bir yan aydınlar leri takip etti. gün Türk topraklaruıda oynanan çevrildi. Gerçi seçim vardı, ?erOn yıl devletin idare ve yaşaon yılık bir dramın kahramanla çi bir Meclis vardı ama, bunlar rını çörecektim. Gözümün ö artık gölge müesseselerdi. Hepsi ma hayatına hükmeden bu innünden başka bir zaman şeridi nin üstüne Menderes'in çölşesi sanlar korkak ve suçlu adımlaraktı . Yıl 1950, 14 Mayıs sabahı. düşraüş ve hepsini yok etmişti. la yerlerine oturdular. Bu, insatçinıiz umut ve rüya yüklü.. So Her umkavemete karşı şelen, kız na hüziin veren bir manzara idi. kaklarda sakin yürüyen kararlıl dığı zaman bir günde şiddet ka Hepsinin yüzünde perişan bir insanlar sörüyorum. Seçim sanl nunları çıkaran hep oydu. Hal düşüklük okunuyordn. Suç üstü dıkları etrafında toplanan halı kın nabzına göre şerbet veren, yakalanmış bir halleri vardı. kın yüzünde bir çüven dalgala yığııı psikolojisini idare etmekte Kendi kendime. «Hani bunlar nıyor. Türk milleti Celâl Bayar mahir bir virtioz olan adam, Türk Millî Hâkimiyetin mümessilleri ve Slenderes'in yıllar ve aylar tarihinde bir benzerine rastlaıı idi» diye düşündüm. Yüzlerinde meydanlan dolduran, en nzak mıyan korkunç bir demagoktu. okunan korku ve suç onların köylere kadar dağılan sesierinde| Halkı onun elinden ve dilinden gayri meşruluklannı ilân edigerçekten zordu. toparlanıyor; bugün büyük bir kurtarmak yordu. tşte, on yıldan beri, kaşey olacak; tek parti iktidarı Halk, her memlekette olduğu gidüşünür. nunları bu adamlar çıkarıyor, yerlebir edilecek.. Havada belir bi sadece gözleriyle tileri sezilen bir bahar ve sevinç Menderes sadece gözlere hitap demokrasi komedyasını bunlar patlaması var. Aydınlar kaygu eden bir kalkınma hamlesine gi ounuyordu. Onları Milletvekili lu. halk meraklı ve köylü ka rişti. Köylüyü rüşvetle, orta sı diye alkışlayanların bu manzaranıf halkın gözlerini kama.stıra yı görmelerini çok isterdim. Türk rarlı.. rak hâkimiyetini kurdu. Halka Silâhlı kuvvetleri çeteyi ininde Ertesi sabah eözlerimizi açtığımız zaman her şeyin gönlü karşı demago.ji, aydın kitleye kar yakalamıştı. Her haksızlığı, sıra müzce oldnğunu gördük. Halk şı hile, entrika, tehdit, tuzak ve kapaklarını vurarak, yumruklacoştu, basın taşkınlık etti, ve ni dostluk gilâblarını kullandı. In rını sıkarak onlar desteklemişti. hayet sular duruldu. yeni bir de sanların zaaflarınr yakalamakta Gözlerini, bir efsane halinde avir başlamıştı. Çok partili bir ha şeytani bir maharet gösterdi. öm yata büyük bir güvenle bakıvor rü yollarda, şantiyelerde geçi dı dillerde dalgalanan Mtndeduk. Hürriyet su gibi. hava gibi yordu. Herkesi çalışkanlıgiyle res'e kaydı. Kapıdan bir hayalet bir şey olmuştu birden. Her şey; büyüledi. Kısacası en tarafsız in gibi girmişti. Yüzünde yeşile kendisini çalan bir sarılık vardı. Koyu kah halk tarafından seçilen, halkın sanlann içinde dahi iradesini temsil eden bir Mec bir çatışma konusu haline getir verengi elbisesi üstünden düşüdi. tnsanların karşısına çeşitli yor gibiydi. Krem rengi gömleIiste görülecekti. hüviyetlerle çıkarak gerçek hü ğinin bol yakası içinde cılız boytyi hatırlıyorum: Demokrat viyetini gizledi; ve belki kendisi nu başının ağırlığını zorla taşıparti Iiderleri iktidara geçtiklede, kendi hüviyetini açık seçik yormuş gibi bir hs telkin ediyorrinin ilk aylannda bir gün vilâolarak bilmiyordu. Dindar kitleyetten çıkıyorlardı. Kumral saçlı ler arasında mü'min oldu. Eyüp du. bir adam ürkek bir gülümseme On yıl, adının efsanesi içinde Sultanda dua etti, şeyhlerin eliile halkı selâmlıyor. Halk soni öptü. Ramazan aylannda ca halk kitlelerini peşinde sürükkakları doldurmuş; onları alkışleyen, şu ince boyunlu, sarı belıyordu. Bir dolmuşa biner sibi mileri dolaştı. Bövlece yobazlaüst üste binerek oradan ayrıldı n. din madrabazlannı hâkimi nizli adam mıydı? Evet.^ıir suç lar. Gözlerim dolmustu o gün. yetinin havarisi olarak kullandı. ve günah hayaleti gibi onümüzBunlar «Halk adamıdır, Tanrı Bir kelime ile memleket için teh den süzülerek geçen bu dalgın onları halktan ayırmasın» diyor likeli oldu. Ne kadar şer kuvve beden, memleketi bir çiftlik gidum. ti varsa başıııa topladı. Çevresi bi idare edeceğini sanan meşhur Vapnr Yassıadava yaklaşıyor. ne; kendisi olmazsa bu mülk ba «Beyefendi ; düşük iktidarın bir tepede, bugün mahkeme salonu tar; samsını aşıladı. Perde geri numaralı adamı idi. Bu hüzün olarak kullanılan bina, tarihî o sinde korkunç tvan'ı hatırlatan külçesi karşısında büyük bir layların havası içinde, eski spor bir başka adam vardı. Bu adam, •vasız ve fikirsiz adamın nasıl yısalonu oldufunu unutmuş çibi. Makyavelik bir zekâ ile bu kar kıldığını hikâye ediyordu. Kulaklarımda on yıldan beri maşık adamı bir kukla gibi maOn yıl önce, ürkek bakışlariymaydanlarda, salonlarda, radyo haretle kullanıyorda. Işığın, per le çevresini selâmlıyan kumral de gerisinâe olaııları aksettirdilarda konuşan kumral saçlı adasaçlı adamı hatırladım. Meydanmın sözleri uğuldayor: bağırı ğinden gafildi. Ne olnrsa olsun, larda. halk topluluklarında, inyor, tehdit ediyor, coşuyor, coş oturdufu koltuktan kalkmak istumyor. Bu, Vilâyetten çıkarken temiyordn. Böylece memlekette san dalgalarına hükmeden söz vir ürkek ve mahcup tavırlarla çev bir Sodom Gomura devri açıldı. tiozunu düşündüm. Sonra, etrafıresine gülümseyen adamdı. O ar Sefahatin olduğu yerde önce na tehdit ve debset saçan korkulu tık mülkün sahibi olmnştu. Çev sağ duyu yitirilir. Bunlar da »ağ ve mütehakkim ıes kulaklanmda u|uldadı.. ve gözlerim suçln reıinde bir takım insanlar var duyulannı kaybettiler. dı; ona tapıyorlar; onun sesinVapur Yassıadava yaklaşıyor. sandalyesinde oturan hayalete de dervişler gibi eezbeye kapılı Tepelerde migferli askerler gö kaydı... vorlardı. Uzaklarda kin ve husn rünüyor. Az sonra mahkeme saAh, şu insanlar çıkmasını bilmet şimşekleniyordu. Birden na Ionuna girdik. Salonda bana ay dikleri kadar düşmesini de bilsıl ve ne olmuştu. Memleketi nlan sıraya oturdum. Salonun selerdi... bir «Menderes efsanesi» doldurn ortasında düşük Meclis üyelerivermişti. Söylediği kanun ve her ne yetecek kadar sandalye var| söztt kerametti #onun. Hürriyet, dı. Hâkimlerin başucunda Atademokrasi, hür bir seçim sistemi türkün kabartma bir resmi dubu efsane içinde dağılıverdi. ruyordu Sahneye doğru bakıyor 14 Mayıs sabahının umutlu fec du. «ADALET MÜLKÜN TEME | i ri, yalancı bir rüya gibi nfku LİDtR». İfendereis CAHÎT TANYOL A ilk defa J Doç. Dr. Osman Yemni Deri Ha^talıkları 568 sahife 154 şekil • Fiatı 40 lira MatbaacılıkveKitapçıhkMUesseseleri Merkez : Cağaloğlu Servilimescit Sok. 24 Istanbul Tel. 22 09 68 HAK KİTABEVİ (Babıtll) Ankara Cad. 4 Istan. Satış yerleri { HAK KİTABEVİ Y»nık»»r»»lar Soh 18 Imtanbut İ S M A İ L A K G U N 84.41.10 gümrük tarife ve pozisvonunda sanayi dikiş makina'an içjn ellerinde tâhsisleri oîanla? GRİTZNER dikiş makinası gdtîrTmek şârtîyle fifmâMlİT" tarafından mutemetlik kabul edilmektedir. Müracaatlerini rica ederiz. Makine Ticaret Koll. Şti. Tarlabaşı caddesi No: 79 Tel: 44 37 48 İstanbul MUTEMETLIK DİŞ SAĞLIĞI ÇOCUKLUKTA BAŞLAR muzdan gilindi. Mubalefette iken, iktidarın kimseye mülk olmadığını söyleyenler. iktidarda kalmak için her türlü oyunu meşru Nüshası 25 Kurıış gördüler. Milletin hâkimiyetini Türkiye Haric) temsil eden Büyük Millet MecLira Kr. Lira Kr. lisi bir zulüm vasıtası, bir emir kulu oldu. İktidarda kalmak i75.00 15000 Senelik çin tek çıkar yol halkın oyunu 40 00 80.00 6 aylık saglamaktı. Arkasında halk oyu 22.00 44.00 3 aylık bulunan bir iktidarı kimsenin Basan ve Yayan yıkamıyacagı sanısına kapılmışCumhuriyet Matbaacılık ve lardı. Memleketin iktisadi haya Gazetecjlik Türk Anonim Sirketi tım. kendilerini iktidarda tuta Çağaloğlu Halkevt SokaU No. 3941 bilecek oy pusulasına göre ayarBasıldığı ver t Tıfdruk Matbaacıiık Sanayll ladılar. Aydınların degerini oy A. Ş. Basımevi sayısiyle ölçtüler. Kendilerine Sahibi uşaklık yapacak adamları seçmekte üstün bir maharet gösterNÂZİME NADİ diler. Bövlece, millî hâkimiyetin Yazı işlerini fiilen ldare eden Mesul Müöür CUMHÜRİYET >^^ıııııııııııııifiııııııtııtıııifiııııiffifiififfiıııııııııııiııııifiıııııııııııııııııiMiifiıııııııııtıııııııııifiMfiıııııiMiııiıııııııififiııııııuıııifiııiifmııır/>>; E CUMHURlYET'in edebî tefrikası: VECDİ KIZILOEMIR 5obol) öarfeısı "Tmio^ı CottduM'den, Ceoim: İHıhdtfr (jötteküt ^ ta olacağını. Vüzünden kan damlıyor. Söyle nesinden dolayı tasa ediyorsun, Angus? öteden beri birbirinizi çok seversiniz siz.» Angus, başını Snüne eğip içini çekti. Stuart: «Artık sevmiyor mu seni yaksa?» diye sordu. «Daha doğrnsu, sana olan güvenini mi kaybetti?» Angus başını kaldırdı, Stu1 art » bakarak gözlerini kırptı. Doktor olmadım da mağazada çalışmaya başladım diye kırıldı bana sanıyorum. Çünkü küçükken ona hep doktor olacağım der. tasarılarımı anlatırdım. Bilmiyor ki tesadiifler insanı hayatta yapmak istediği daha nice sey lerden alıkoyar.» Delikanlının sesinde bellibelirsiz bir titreme vardı ama, gözleri aeı bir meydanoknyuşla bakıyordu. Stuart başını salladı «Doktor ol diye fisteleyecek defilim, Angns. Bnnun üzerinde geninle bir daha konuşmıyacağım. Ne yapmak istediğini elbette sen daha iyi bilirsin.» Angus: «Teşekkür ederim diye fısıldadı. Biraz durdu. Sonra. boğuk bir sesle; «Laurie daha küçük» dedi. «Anlamıvor ki. Ne söylesem anlatamıyorum. Sonra.. biraz da inatcı bir kız. Dediğinden dönmez. Pek bencil bir şey. Yalnn, sanıyorum, beni çok sevdiği için bencil... yani, benim hesabıma inatçı.» Stuart, dalgın dalgın başını salladı: «Anlıyorum.» Angns'a hem merakla, hem de acır gibi baktı. «Demek, kendine karşı sözünü tutmadın diye, sana olan güveni sarsıldı. Onda da sana benzer bir taraf var, Angns. Siz tskoçlar hep böylesinizdir.' Inatçı, Neyse, aldırma. Bildifin yoldan şaşma sen genc> Delikanlının konuşmasinı, daha baska şeyler mnlatmasını bekledi. Baktı ki a konnşmnyor, gene kendisi aldı: «Yani, anladığıma göre şnnn demek istiyorsnn: Lanrie'yi büyük bir hayal kırıklığına nğrattın. Bundan dolavı sana kınldığı gibi kendisi de sarsıldı.» Angus'on üzerindekî o do 83 Ama, i)tn ^rtık ou ışten vazgeçtim, habprin »Isun. Sen geııe kal kıvmetli ?nacığının yanında.» Angus ^iDKrnıı/i kesildi. Acı bir vakarla baş>c> arkaya attı. «Hayır! Övle bir karar vermiş deşilim, *»tuart Dayı» dedi. «Yair;ız. a «ünkü kaba davranışımdsn dulayı özür dilenıek istiyorurn. Bıze karşı, nele l.aurie'yle bana karşı çok ivi davran^ıı. bunu unutamanı. \nıa. ben bnrsya seııden i.f dilenıeye sfil bay ka bir «evdîo rtnl:»yı s.ı>dim. Stuart, ayağının ağrısına rağmen, yumuşadı. giilümsemeye çalıştı: «Aferin* Özür diledin, barıştık. Şimdi söyle bakalım asıl ne için geldin?» Angus gene bir duraladı. Sonra, gözlerini Stuart'a dikti: «Laurie için geldim «Laurie için mi? Nesi var Laurie'nin?> Stuart telâşlanmıştı. Angns hemen atıldı: «Bir şeyi yok, efendim. Hasta falan değil!» «Ben de hiç ummam has nuk, durguıı hal kayboldu. ş Gazetemize gönderilen evrak ve «Evet! Evet!» diye hay yazıiar neçredilsin ed<'mesin lade edilmez. llânlardan mesuliyet ; kırdı. «İyi bildin, Stuart Da E kabul pdilmez yı. Çok iyi anlattın. Laurie E • değişiyor » ' E Abone ve ilân 13leri için. zarfın Angus, boğulur gibi, durdu. X üstüne «Abone» veya «ilân Servisi» kaydının konması lâzımdır. Sonra, çırpwır gibi, yumruk E * lannı sıktı = BU GAZETE BAStN AHLAK UYMAY1 TAAHHÜT «Sen hiç Laurie'yi şarkı = YASASns'A ETMtŞTtR söylerken dinledin mi, Stuart = Dayı? Ben dinledim. Hariku = lâde bir gesi var. Okuldaki E BAY OSCAR : öğretmenleri de bayılıyorlar. = Daha dofrusu, son günlere ka = dar öyleydi ama, şimdi de E ğişti. Öfretmenleri onu artık E desteklemez oldular. Çünkü E söyleyemiyor Söylemek is ^j temiyor... Laurie şarkı söy = lemiyecek artık.t = «Kendini betbaht görü = yor da ondan öyle mi?> 3 Angus başını salladı. E Stuart derin derin göğüs E geçirdi. = «Peki, benim yapabilece = ğim bir şey var mı, Angus?» = Ançus başını öne eğdi. Pek ^ derinden gelen titrek bir ses 3 le aniattı. = «Evde kimse sevmiyor ^ Lauri'yi, Stuart Dayı... Ben = den başka kimse sevmiyor. E Şimdi Lanrie'nin benim *ev = gime de değer verdiği yok. = Gittikçe daha hainleşiyor, E daha inatçı olacak. Bn da, E Laurie'nin Blümü olur, çün E kü yaradılıştan o sert olduğn = kadar şefkatli bir kızdır.» = Delikanlı burada başını ö E iıünden kaldırdı. gözlerini ^ Stuart a dikti. ZZ (Arkası var> ipan SAHNE CIKIS KAPISI PROF. NİMBÜS'ün MACERALARI : ^ItnilllllllllMMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIUIIIIIMIIHIMIIIItlllinillllllllHIIIIIIIMIIIIIUIHIIlllllllMHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIHIIIIIIf'Mlin^