Katalog

12 Ekim 1960 CUMHURÎYET CÇ DUNYA Pblitika Thailand Kıralı Belcika'da Gühey Kore'de yeniden hoşnutsuzluk başgösterdi HÜBERLERI Trafik Haftasının ikinci gününde 4 trafik kazası oldu Trafik Haftasının ikinci gününde şehrimizde 4 trafik kazası tesbit edilmiş 3 kişi yaralanmış, iki taşıt da hasara uğramıştır. Yusuf Karaca'nın idaresindeki 169086 plâkah askerî taşıt, Maltepe asfaltında tsmail Sezer'e, Lemi Şahinoğlu'nun kullandığı 55667 sayılı taksi de Sıraselvilejcaddesinde İsmail Hakkı Kıyatburcigin'e çarparak yaralanmalar;na sebebiyet vermiştir. Diğer taraftan Beyazıttan Ak^araya inmekte olan 56371 plâkah taksinin freni patlamış, direksiyona hâkim olamayan şoför Mahmut Köksöken Aksaray meydanındaki parkın demirlerine çarpmış ve o sırada oradan geçen tek ath bir arabaya bindirmiştir. Ara ba ile taksi hasara uğramıştır. Bundan başka Büyükada'da îvi Görgülü'nün kullandığı bisiklet ile Hüseyin Aktay'm sürücülüğünü yaptığı paytonla çarpışmış, bisikletli genç ayağından yaralanmıştır. Dünyanın en büyük macera adamı öldü Otto Witte tstanbuia geldi, fakat bu deh» hokkabaz olarak değil, yen: sıfatı «tercüman» idi. Yazan: Seyfeddin Akersin Sözler ve fıkralar M «StAM» koyn mânasına gelmektedir. Bu memleket halkı Çinlilere nazaran renkçe daha esmer oldukları için kendilerine (StAM) denraekte idi. Fakat, on| lar birbirlerine «THAλ diyorlar| dı. «THAλ ise «Hür» mânasına j gelmektedir. Nitekim, şimdi bütnn haritalarda StAM ismini «THAİLAND» kelimesi istihlâf etmiş bulunuyor. THAfliier, Uzakdoğuda Bndiımi en koyn olarak tatbik eden tertemiz, iyi niyet^i insanlardır. tste bunların 33 yasındaki kralıj Blunibol Abdülyadej, güzelliğile ] Seul, 11 (a.a.) Geçen nisan bütün dünyayı kendisine hayran ayı ihtilâli sırasında bazı uzuvbırakan kraliçe ile birlikte Bel larını kaybetmiş olan otuz maçikaya resmî bir ziyaret yapmış lul, dün akşam, zorla millî meclardır. lis toplantı salonuna girmişler ve Bir müddet Brükselde kaldık etki rejim sırasmda suüstimaltan sonra. Gand, Brııçes, Namnr leri ve irtikâpları ile şöhret sağve Charlerni'yi da zivaret ede lamış olan bazı büyük memur ve crklerdir. Kral ve kraliçenin politikacının hâlâ yargılanmadık larından ötürü milletvekillerine dört cocuklan vardır. Thailand dört milyon nüfnslu şiddetle hücum etmişlerdir. hir memlekettir, bnrada yarım Bundan başka, nisan ihtilali sımilyon Müslüman ve yanm mil rasında yaralanmış ve alil kalvon da hristiyan vardır. 1932 den mış birçok üniversite talebesi de, beri bu memleketie meşrııtî bir protesto olmak üzere, sabaha kadar Başbakan Çang Miyon'un evi kralltk kurulmnştur. ııin önünden ayrılmamışlardır. Thailand ile Belçika arasında Bu protestolar tesirini göstercok eskiden beri sıkı münasebetmekten geri kalmamış ve millî ler kurulmuştur, çünkü Thailand meclis, sabaha kadar süren müBelçikayı kendisine model itti zakerelerden sonra, geçen mart haz etmek istemiştir. Nitekim ayındaki seçime hile karıştıranThailand'ın en büyük hüknmda lar ve nisan ayı olayları sırasınrı Clnlalonghern. tkinci Leopold da halka ateş açtıranları yargılazamanında Belçikayı ziyaret et yabilmek için anayasada değişikmi$. Belçikadan kendisine mii lik yapan bir tasarıyı ve özel bir »avirler alıp götürmiiştii (IK8&1. kanunu ittifakla kabul etmiştir. Bonlardan Leon Verhaege de Öte yandan Seul'e gelen haberNaeyen'in hatırasını Thailand' lerden öğrenildiğine göre, Singlılar hâlâ canlı olarak mnhafaza man Ri rejiminde iş başında buetmektedirler. Bilhassa Gnstave lunmuş olanlara verilen cezalaRolin'in heykelleri lTzakdo£n rın hafifliğini protesto etmek üze nnn bu şirin diyannı süslemek re, güney Kore'nin pek çok şehrinde gösteriler yapılmaktadır. tedir. Bazı diişiiklerin yargılanmaması protestolara yol açtı atboat ve iktidar iki ateşli yavukludnr. Evlenmeden evvel sevişirler, öpüşürler kncaklaşırlar. Diiğün dernekten sonra saç saça baş başa; çünkü aşktan snnra hayat ve onun hakikatleri başlar. Bu her devirde böyle olmnştnr. Ml'ZAKEREYE DEVAM Amerika Başkan seçim zamanı yaklaştıkça Başkan adaylarının nutuk düellosu hararetle.ımiştir. Resimde, Demokrat adayı Kenn.^dy (solda) Cumhuriyetçi aday Nixon ile televizyonda yaptıklanbir münazarada görülmektedirler. Nasreddin Hoca operası bu yıl oynıyacak Ankara. 11 (Cumhuriyet Teleks) Tanınmış kompozitörlerimizden Sabahattin Kalender uzun zamandan beri hazırlamakta olduğu «Nasreddin Hoca» isimli komik opera'yı bitirmiştir. Bu mevsim içinde oynanacak olan «Nasreddin Hoca» komik operasını De^let Operası Genel Müdürü Cüneyt Gökçer sahneye koyacaktır. Balelerin merkep kiyafetinde sahneye çıkacağı ve birçok özelliklerin sunulacağı ope rada Nasreddin Hoca'yı Nuri Türkân, karısmı da Fevziye Bartu oynayacaklardır. Ayrıca Timurlenk rolü için de Hilmi Girginkoç ile Ayhan Baran seçilmişlerdir. «Nasreddin Hoca» operası birkaç güne kadar rol tevzii yapılarak çahşmalara başlıyacaktır. Operanın dekor ve kostümlerinin hazırlanması için gerekli eskizlerin hazırlanmasına başlanılmıştır. Silahsızlanma meselesinin B.M. de müzakeresine nihayet karar verildi o Sahte Prrns Otto V ıtlr, Aruavut lukta 5 yüksek rütbeli hakiki > yâveri ile bir arada Evet saraya sihircibaşı olma çekmedi. Bu işte gösterdiği başası işten değildi. Değildi ama, Ot rılar da yabana atılır gibi şeyler to Witte bu defa da âşık oluver değildi. Her gittiği yerden merkeze durmadan haberler gönderimişti. Hem de Prensese. Onu sarayda yine bir gece marifetle yordu. Tabii terfiler birbirini rini gösterdiği sırada görmüştü. takip etti. Kısa zamanda binbaşı Genç ve güzel Prenses bir sedir oldu. Birkaç yıl önceki sirk hoküzerinde azametle oturmuş, Ot kabazı, artık Istanbul sokaklarınto Witte'nin hünerleri karşısın da kılıcını şakırdatarak gururla da, ona tatlı tatlı gülümsüyordu. yürümekte idi. Hani dişini sıksa Belinden yukansı yarı açıktı. Al da işde sebat etse, nerede ise paşa olacaktı. Bunu bıliyordu. manlar kendileri sanşın olPAŞANIN NESt VAR? dukları için mi nedir söyle Fakat paşa olsa ne olacaktı? eli yüzü düzgün bir esmer gördüler mi hemen âşık oluverirler. Paşanın nesi vardı. Onun gözü Otto Witte de Prensese derhal daha yükseklerde idi. Şarkın keşsşık oldu. Fakat acaba bu aşk mekeş içinde, başıboş gidişinden nereye vaıacaktı? Sevdiği genç istifade etmeli irii. Nasıl olsa bir kız bir prenses idi. Kendisi ise maceraya atılmış bulunuyordu. Bu yolda havadan binbaşı olmabir hokkabaz. mış mı idi. Bu maceraya bir son Gönül kimi severse: verecekse, elbette ki onu en karFakat Otto Witte bu sevdada lı yerinde bırakmah idi. Bir gün yalnız değildi. Küçük prenses oturup düşundü. Ne istiyordu? de ona âşık olmuştu. O zaman Öyle birşey bulmahyım ki, Habeşistanda Otto Witte gibi, sa diye söylendi, bu benim macerarışm mavi gözlü bir delikanlı lanmın tacı olsun. görmek hemen hemen imkânsızMaceralarının tacı? Tac? Sahi dı. Aralarmdaki münasebet ça neden bir taca sahip olmamalı Kıralların ondan ne farkı bucak derinleşti. Prenses genç idi. Almanı geceleri hizmetkârları va vardı? Derhal karar verdi; her sıtası ile dairesine ahyor, saba ne olursa olsun kendisine bir tac hın erken saatlerine kadar sevi bulacaktı. Bir kıral. hanedanı da şiyorlardı. Bu gizli ve heyecanh o kuracaktı. saatler Otto Witte'yi ziyadesi ile TAC PEŞÎNDE sarmıştı. Gayet mesut bir hayayt 1913 te türlü menfaatlerin çarsüryordu. pıştığı Balkanlar âdeta kaynıyor Fakat Otto Witte bir yerde o du. îstanbul'da, Osmanlı Orduturup kalacak adam değildi. Yo sunda binbaşı oluşu, üstelik cala bunun için çıkmamıştı. Fakat susluğu Otto Witte'ye bu bölgefırsatını Prensesi de geride bırakamıya yi lâyıkı ile tanımak cak kadar seviyordu. Tekrar yo vermişti. Gözlerini, kırallann la çıkmaadn önce onu kaçırma inip çıktığı, yeni yeni devletlerin ğa karar verdi. Fikrini Prensese kurulduğu Balkanlara dikti. Acaaçtı. Bu işe o da razı idi. Yükte ba orada kendisine bir tac ve hafıf. pahada ağır şeylerini top taht bulamaz mı idi? Yunanistan ladığı gibi, bir gece cambazhane ve Bulgaristan olamazdı. Yugoshokkabazı Otto Witte'nin peşine lavya tehlikeli idi. Fakat Arnavutluk? Arnavutluk tam aradığı takılıp saraydan kaçtı. yer idi. Memleket karmakarışıkPRENSESİN AKIBETt tı. Ortada bir kıral da yoktu. Bundan sonra Habeşistan Pren Derhal harekete geçti. istanbuF sesinin ne olduğu büinmiyor. Bir da Arnavutluk meseleleri ile arivayete göre, Otto Witte Islâm lakalı bulunan kımselerle görü.şmemleketlerinde evlenmenin ko tü. Onlann itimadını kazanarak lay olduğunu daha evvel işitti bir sürü malumat elde etti. ğinden. Prensesle birlikte FilisTALİH GÜLÜNCE tin'e gitmiş ve orada kendilerinin Islâm olduğunu söyliyerek, İsBu sıralarda Osmanlı Hükümelâm dini üzere Habeşistan Pren ti Arnavutluğa bır Başkumandan sesi ile evlenmiştir. Diğer bir ri göndermek istiyordu (1). Bu müvayete göre ise, Prensesle daha him bir haberdi. Fakat acaba kım Habeşistan'da iken gizlice evlen idi bu başkumandan namzedt? miş fakat kendısini Habeşistan' Bunu öğrenmekte de gecikmedi dan dışarıya çıkaramamıştır. Ar Hükümete yakın bır dostu kulakadan gönderilen saray adamları ğına fısıldadı : tarafından yakalanmış, bir hayli Prens Halimüddin. sopa atıldıktan sonra, Prensesin Bir gün Prensi uzaktan görmemüdahalesi ile canına dokunul ğe muvaffak oldu. Ve hayretler mayıp hudut dışı edilmiştir. Han içinde kaldı; Prens kendisine çok gi rivayet doğru olursa olsun, ne benziyordu. Bundan istifade ettice bize bu aşkm, Otto Witte'nin meli idi Talih kendisine gülmüşdiğer bütün hevesleri gibi de tü. Şimdi iş onun gayret ve kavamsız olduğunu gösteriyor. biliyetine kalıyordu. (Arkası var) OSMANLI ORDUSUNDA BİNBAŞI Bu maceradan sonra Otto Witte (1) Bazı Avrupalı yazarlara %oIstanbul'a geldi. Fakat bu defa re ise, bir Kıral. hokkabaz olarak değil. Yeni sıfatı: «Tercüman» idi. Bu topu toV E F A T pu bir sene mektep yüzü görmüş olan serserinin kuvvetli bir Emeklı Binbaşı tarafı vardı; gayet çabuk lisan R A GI P öğreniyordu. Ingilizce ve FranÇALDIRAN sızcayı daha Almanya'da iken öğvefat etmiştir. renmişti. Yollarda ve bilâhare Cenazesi 12.10.9SC îstanbul'da öğrendiği Türkçe, Agünü Beyazıt rapça lisanları da dahil tam 8 Camünde oğle lisanda derdim anlatabiliyordu. ] namazını mütaaBu yüzden hükümetin delâletiykıp Edirnekapı le Osmanlı Ordusunun hizmetine Şehitliğine def«casus» olarak girmekte güçlük nedilecektir. Hrutçef, müzakerelere bizzat katılacak. Birleşmiş Milletler, 11 (AP) Pazartesi gecesi toplanan Genel Kurul, alelâcele, verdiği bir kararla silahsızlanma meselesinin çalışma proğramına ahnmasını kabul etmiş yalnız konuşmaların ne zaman yapılacağı hususunu as kıda bırakmıştır. Rusya görüşmelerin 99 milletin iştırak ettiği toplantıda yapılmasını istemekte, ve Hrutçef'in bizzat bu konudaki münakaşalara katılacağını ifade etmektedır. Konuşma tarihinin tesbit edilmemiş olmasının başlıca sebebi, çalışma proğramına ahnmış bulunan şu üç konudaki görüşmelerin henüz yapılmamış olmasıdır. Bun lar, Güney Afrikadaki ırk farkı meselesi, Macaristana yapılan Sovyet baskısı ve Komünist Çin' in Tibet'e yaptığı baskıdır. Sovyetler Birliği bu son ıki şık kın görüşülmesine busbütün muhalif bulunmaktadır. tnsanlar mnayven bir mesle&in moayyen disiplinine tâbidir. Bn disiplin her zaman «mektnp » değildir. Her mesleğin âdabı, raconn vardır. Bn sınırlar içinde kaldıkça bazı insanlar, bazı insanlarla konnsamazlar. Durdukları «sahne» Ier ayrıdır da ondan. * Hoca bindiîr dalı keserken: Yahn! düşeceksin! diye ihlar edeni dinlememiş ve dü?müş. Diişünce de aklı başın» gelmiş Sen benim ağaçtan düşecefimi bildin.. Ne zaman öleceğimi de bilirsin.. Adam da knrtulmak için: Elin ayağın fi;nyfince Blfir»fin! demi$.. Hoca bn ya.. Bir «o|nk şSnde eli ayaeı sogumns.. Yahu! ben öldnm. Hadi s5münüz! demiş., Eşi dosta hocanın sözönn dinlerlermiş. Asiamı?, «ızlamışlar. Ama tabnta koynp mezariık yoInnn tutmnslar.. Bir yrre «TPImişlrr ki.. Yol catalla^mı;.. Adaralar şaşalamışlar: Sağdan mı sidecektik? Soldan mı? diye sorarlarken Hoca tabntnn kapagını açıp: Ben sağlıfımda sağdan çiderdim, diye yol göstermiş. *. Hikâye malnm: Meyzin. bir adamın kansivTn düşer kalkarmış. Adamın yetismiş bir o*ln var. Asnafişneniıı farkında. Babasına selir: Baba. bu adam annemle mfinasehette bnlnnuyor. Şunnn bir haddini bilriir. derse de hcn: AUah böyöktür. Onnn cezasını verir. Cevahiyle karşılasırmış.. Bir mürldet böyle geçtikten sonra «ocıık hakmif ki ne babasının ne de Allahııı anasıııı kurtsrdıcı var.. Bir akşam tssarlamıs. Meyzin yatsı ezanını okumak için minareye cıkarkpıı arkasından çocuk da çıkmış ve eli kulajında iken ayağından rr. lince şerefeden aşa£ı atmıs. H«mcn asağı inmiş. Az sonra çelen çeçenler cesedi görmiişler: Yahn! Meyzin minareden düsmiiş.. diye pasa parola olmuş. Adamın ojjlu da eüya o sırada dnymus.. Bahasına koimus. . Baba!! nuydıın mn? Meyıin minareden diişmüs.. filrnuş.. Adim sülünısemis. Oğlum! Ben sana Allaha hırak, demedim mi idi.. tşte.. derken, cocuk dayanamamış: Baba. baba! Meyzini minareden asağı ben attım. is Allaha kalsa idi. o riaha cnnok benim aııamı h»»llprdi. dem : ş. ihtilSMen evvelki hâdiselerin içyüziinü öcrendikçe bn fıkra ak hma çeliyor. Rir frenk fıkrasıdır bn. Tavşan kırda kosuyor, koşnvor.. Ata rastselmiş. Aman kaç! demiş.. At so»ukkaniılıkla: Ne var, neye karavım?. Hele koşmava başla.. yolda anlatmm.. Başlamışlar <<osnıaya.. At nefes nefese sormuş: Ne var yahu? Neden kaçıyoru/"?. tsitmedin mı? Nevi! Avol kral »mrptmis. Ne kadar zürafâ varsa idis edilecekmiş.. At rülmüs: Avol: sana ne? hana ne? biz\m ziirafâlıkla münasebetimiz var mı? Yok. yok ama hen zürafâ olmadıeınıı anlatıncava kadar haîvm olnrıım ya!.. lyisi mi? Koş kardeşim koş!. * Ara sıra şn mısra dilimin ncun» çelir: «Bilmem ki safa neş'e bu fimrün neresinde?» Galiba snir Safa merhumundur. Şarkta öni'ün neş'esini va içki. ya sevgide aramıslar. Onlar da siİ7el wv »mi yas"i;'k başlı başına hir zevlıtir: bir saadettir. ÇocuKİanmıza »Sıhhaite yaşarıs ss>,»rt'ıtî» "i küçük Şair ne deruiş? «Mihneti kendine :evk etmedir âlemrie hiinpr • > Her hüner ;ibi hunun da antrenmaııı vardır. "Mesut olmak istiyorsak buna idman lâzım. B. FELEK Kraliçenin zarafeti ve güzellijti bütün Belçikayı alt üst etmiştir. Bn ziyaret iki memleket aarasındaki sn'uıevî dostlnğu çok knvvetlendirmiş olacaktır. ERHARDT tRAN'DA Alman Ekonomi Nazırı Erhardt tranı ziyaret etmiş ve Sah ile ekonomik meseleler nzerinde bir çok konnsmalar yapmıstır. Malumdur ki tran iktisadi zorluklar içindedir. Bn sebepten dolayı da Alman «rmayesinin îrana felmesini çok arzn etmektedir. Diğer taraftan elindeki fasrla sermayeye mahreç arayan Almsnya da tranda bn lermayeye kâfi teminat bnlduju takdirde huraya dofru yönelmek annstındadır. Erhardt bn meseleleri cörüsmek üzere Tahranı ziyaret ctmiştir. tSVlÇREDE YENt BİR KANUN tsviçre Dahiliye Nazm Ven IMoos Parlâmentoda irad ettifi bir nntukta, tsviçre'de otnrmıyan ecnebilerin, tsviçre'de arazi ve jrayri menknl edinmelerine mârti olacak bir kannnn hükfimetin pek yakında Meclise teklif edeeeŞini bildirmistir. Bu kanun ayni zamanda makablc de teşmil edilecek ve tsviçre'den araT ve emlâk satın almıs olan e o rtebilerin bu malları istimlâk ed'lerek bunların tsviçre ile ili»ikleri kesilecektir. tsviçreyi böy 1P bir kanun cıkarmaja sevkeden sebep, bilhassa son zamanlarda Almanlann ttalyan tsviçresinde Luçans ve Majeur gölü civannda çok eeniş arazi satın almış olmalarıdır. M. PtRt Kübadaasilet muhakeme ediliyor Muhakeme edilecekler arasında 2 Amerikalı var o Havana 11 (a.a.) Fıdel Castronun ıktidarı ele almasından beri cereyan eden muhakemelerin en büyüiü bugün Sauta Clara'da baş layaraktır. Ihtilâl Mahkemesi, 114 ihtılâl aleyhdarı şahsı muhakeme edeceKtir. Küba Başbakanı Castro, dün yaptığı bır konuşmada, «kendi va tandaşlarım yabancı malı silâhlarla öldürmeye kalkışanlann cezası ölüm olacaktır» demiştir. Biri kadın olan 114 âsinin yakalanması için, Las Villas bölgesinde, ordu birlikleri ve 3000 silâhh jandarma, 29 gün uğraşmışlardır. Yakalananlar arasında, Castro tarafından devrilmiş olan Batista'nm ordusuna mensup 19 subay bulunmaktadır. Geçen hafta içinde de, Küba or dusu. içlerinde üç Amerikalının bulunduğu 17 kişilik bir âsi grupunun, aynı eyalette karaya çıktığını. Baçkanlarının öldürülüp, ikisinin ise yakalandığını bildirmişti. Aibay Mobuto ! De Gaulle'ün Lumumbayı tevkif etmege uğraşıyor Luuiıa 11 (R> Albay Mobutu'nun memleketi idare etmek ıçin tayin ettiği Komisyon Başkanı Bomboko, bugün yaptığı basın konferansında Birleşmiş Milletler mâkaınlannm, Kongo saat ayariy le cğleden sonra saat üçe kadar Lumumbanın tevkifini kolaylaştırmalarını istemiştir. Bomboko, saat üçe kadar Mobutu'nun evinin etrafındaki kor. don kaldınlmadığı takdirde zora başvurulacağını belirtmiştir. Su ana kadar Lumumba'nm evi nin etrafındaki Birleşmiş Milletler nıuhafazası kaldırılmamıştır. Belçikahlar tekrar Kongoya dönüyor Leopoldville: 11 (a.a.) Kongo işlerini yürüten Komıserler Heyetinde tstihbarat Bakanı durumunda olan Bolela, bugün tertip ettiği basın toplantısında son gün lerde birçok Belçikah'nın Kongo ya dönmüş olduklarım söylemi.ştir. New Yurk 11 (AP) News\veek Magazinin Paris'ten bildirdiğine göre De Gaulle: Eğer Cezayirliler ateş kesilmesine razı olmazlarsa o zaman memleketi Fransızlar ve Milliyetçiler arasında bölmek ge rekeeeği hususunda israr etmiştir. Mecmua De Gaulle'ün gıttikçc artan anti NATO tutumuna Mc Millan'ın parmak basmış oldu ğunu ve bu hususta belki de Pftrise giderek Başkanla görüşeceğirıi yazmıştır. ACI BİR KAYlP Anti • Nato tucuma Tokat eşrafından nı«rhum Miralay Abdulvahap Beyin kerimesi. müzeler sâbüc kâtibl umumisi merhum Emirzâde Kemaletrin Beyln refikası Mehlik* Başarır'ın çok sevglli annesi, tüccardan Ali Başanr'm kayınvalidesi. SENİYE EMİR Hanmıefendi salı günü Hakkm rahmetiue ksvuşmuştur. Cenazesi çarşamba (fünü (bugün) ögle namazını mütaakıp Teşvikiye Camiıp.dtn alınarak Feriköy mezarlığına uefnedilecektir. Cezayir'de 11 Fransız askeri öldürüldü Cezayir, 11 (a.a.) Fransız as keri çevrelerinnen öğrenildiğine göre, pazar günü Doğu Cezayir'de bir Fransız birliği Cezayirli milliyetçilerin pususuna düşmüştür. 11 Fransız askeri ölmüştür. Fransız birliği derhal takviye edilmiştir. Çarpışma halen devam etmektedir. MESUT BİR DOĞUM Kırıkhan C. Müddeiumumisi M. ZEKİ FINDIKOÖLU ve ' SÜEI'A FINDIKOftLU. oi lan ÜMİT YAŞAR'nı doğumunu sevinçle bildirirler. Antalya 3 3 1960 ı Hindistan'daki sel faciası New York, 11 (a.a.) Am=rika Birleşik Devletleri Muhaceret İdaresi tarafından bildirildığıne göre, bir Sovyet vatandaşı ken disine müeteci hakkı tamnmasını istemiştir. Böyle bir i.stekte luluıiün şahsın adının açıklanmamasın.ı ıağmei, bunun, Sovyetler Birlıği Başkanı Nikita Hrutçef'i Kew York'a getiren Baltika adlı gerr.ı mürettebatın'len oldüğu sa nılrraktadır. Bir Sovyet vatandaşı, Amerikadan siyasi mülteci hakkı isiedi V E F AT Süvari Kaymakamı merhıım İsmail Hakkı Beyin. Remziye Hanımın oğlu, Prof. Afet Inanın kıymetli eşi, N'azmi\'e Yüksel'in kardeşi. An ve Demir Inan'ın babaları Nisaiye Mütehassısı Emekli Dr. RIFAT İNAN I0.10.İH60 günü müessif hir dtomobil çarpmssı neticesinde vefat etmiştir. Cenaze 12.10.1960 rarşamba günü öğle namazından snnra Hacı Bayram Csnıii Şprifinden kaldırılarak aile kabristanına defnedilecektir Allahtan rahmetler dileriz. Yenı Delhi 11 (a.a.> Uttar Pradeş eyaletinde, vukua gelen benzeri görülmemiş sel felaketi neticesinde, 40.000 insanın evsiz kaldığı ve pek çoğunun oldüğü bildirilmektedir. Seller neticesinde 50.000 dönüm arazi sulara gömülmüştür. M E V L I T Muhtercm annemiz kardeşimiz. halamız ve anneann€miz. V E F A T Hatice Şendil'in eşi. Nusret, Yıldız. Doğan Şendirin babalan emekli Sü\"ari Albayı MEMNUNE BESLİ'nin BIJGÜI^ • BUGÜN • BUGÜN vefatının 52 ncl günü nıüııasebetiyle 13 eklnı 1960 perşembc günü Şişli camilscrifinde ikindi namazını mütaakıb tanınmış hafızlarırr.ız t"3rafınQan Hatmi Şerif duası ve mevlldl şerlf okunacağından akraba, dost ve din kardeşlerimizden arzu «lenlenn teşriflerini rica ederiz. Beşli, Sekban, Kozanoğlu. Öktenı ailcleri namına. Şevket Be?li (Şevket Niçantaşl vefat etmiştir. Cenazesi 12 eylul 1960 çarşamba günü öğle namazını mütaakıp Kadıköy Osmanaga Camiinden kaldınlıp Karacaahmede defnedilecektir. Tann rahmet eyliye. ŞEVKET ŞENDİL KORKU/U Haftanın en önenli basyazısı Bu sayıda: Adnan Veli, Londra utak kazasında kaybolan «25 inci yolcu» yu arıyor. Bu sayıda: Oktay Verel'in «Ocak başkanınm horozu» siyasî nıizahm en iatlı hikâyelerinden biridir. Yalcın Cetin «Tiyatrolar açıldı: Göreceğimiz oyunlar» konusunda, okuyucuyu düşündürecek, güldürecek, 23 karikatürlü iki orta sahife sunuyor. Bunlardan başka: ÜstatNecmi Rıza'nın beş renkli emsalsîz bir kapağı, Nehar Tüblek, Cafer Zorlu, Bülent Şeren. Tonguç ve ZekiBeynerin biribirinden güzel karikatürleıi. Yaşar Özenin siyasî fıkralan, Adnan Tahir'in Pitigrilliden enfes bir hikâyesi. Selâmi İzzet'in ronıanı. Semih Balcıoğlu'nun 1958 de çizdiği neşredemediğimiz karikatiirü... C.H Osmanlı Bankası A. Ş. Hissedarlanna : İlân Tashihi Gazetemizin 11 Ekim 1960 tarihli, 13.000 sayılı nüshasının üçüncü sal.'itesinde yayınlanan «Osmanlı Bankası A.Ş. Hıssedaılarına İlân» başlıklı ilâmn ikinci satırında ( behcr hisse senedine f biı rey hakkı) yazılması icao ederken bu fıkra,. ter ip hatası olarak (beher hisse senedine ve rey hakkı) şeklinde çıkmıştır. Tashih ederiz T E Ş E K K Ü R Esirii, babanı Enıekli Tümgeneral ALİ HAYDAR Akyar ııı cenaze nıerasimine i^tirak eden muhterem kuraandanlara, Türk askerinin kadirbilirliçlne yakışır eşkilde resmî merasim ifa eden komutan ve erlere. Fski Muharipler Birliğine. kıymetli silâh arkadaşlarına. gerek merasime iştirak eden ve gerekse evimize kadar pelerek, veya mektup, telgraf ve telefonia yakın ilgilerini esirgemeyip acımızı paylâşnıak lutıunda bulunan bütün dost vo akrabalarımıza ttssekkür ve nıinnetierimui bildiririz. Ailesl Sevim; kızım... Müjde... Bana. Garanti Bankasının 2 0 0 . 0 0 0 Dralık buyük ikramiyesi isabet etmiş... famris, müjde! babama Garanti Bankasından 2 0 0 . 0 0 0 çıkmış Babaanne müjde! babama Garanti Bankasından 2 0 0 . 0 0 0 lira çıkmış. Hayırlı olsun yavrum. Baban benim en akıllı evladımdı, arttırmasını bildi. Garanti Bankasına inandı ve güvendi ve işte nihayet mükâfatını gördü. AKBAEA EVİNİZİN NESESİDİR! Yukandaki mutly koruj^a be'kı de sızin ai'.emzin feriien aras,r.aa ge;e:ektir 1 Kisiye 2 0 0 . 0 0 0 iıra veren jii sonu çekilişıne, murr.kun otduğu kadar fazla kur a numarası ile katılrnak ,çın çec kalmayın. GARANTİ Bankası isabet ıtıtimalı cok yuksek îengn ••kramıyelsr dagıtmaktadır GARANTİ BANKASI ı . Artan para Kolaylaşan iş Güvenilen istikbal demektir.