19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IKJ CUMHURİYET'in TefHkası: 6 CUMHUKIYET b Ocak İ900 KÖÇÜKTEVK.İN Yazan: A CEMALETTÎN " BUYÜK GAZASI SARACOGLU Gerçek şudur ki, «Marmarıs»' «Şehırde gunlerden tıeıı sokakganbotu her gemiden evvel, Sısam larda kalan cesetler kokmuştu. lularına ulaşıp «Vatı» lımanma Bunların ıfsat etmış olduğu hava, uğramış, adanın çok krıtık bır memlekettekı gayn muharıplerin durumda olduğunu gormuş, asıle de sıhhatını tehhkeye duşüruyorrın kışlada muhasara ettıklen du. «Vatı» dekı konsoloslar, bu Mehmetçıklere erzak ve cephane tehlıkenın gıderılmesı ıçın kuman aimak, ajnı zamanda Istanbula da dana muracaat edıyorlardı. Kısa tehlıkeli durumu telgrafla bıldır bır mutareke akdederek oluleri mek uzere Kuşadasına geçmış, gommek hususunu muzakere ettekrar «Vatı»>e donmuştu. Kuşa mek uzere karaya gonderılen kudasında kaldığı yarım saat ıçınde mandanın yaverı kolagası (kıdembu haberlerı alan «Izzeddın» Sısa lı yuzbaşı demektir) Şukru Beyin ma hareket ederek oğleden sonra râkıp olduğu fılıka, muthış bır tu «Vatı»ye demırledı. Lımanda yal] fek ateşıne tutulmuş ve teşebbusnız «Marmarıs» ganbotu ıle bır bo ten bır netıce hâsıl olmamıştı. luk askerı hâmıl «Dıkılı» vapuru Yıldız Sarayı, hâlâ katl bır emir vardı. Hafıf fıloyu teşkıl eden dı veremıyordu. Kuşadası telgrafhağer gemıler yıne ortada yoktu. nesı vasıtasiyle mabeyni humayuBu hususta Alı Haydar Emir na (yanı padişaha) ve sadarete merhum, yukarıda bahsı geçen, bırbırını mutaakıp muracaatlarda kitabmda der ki: «Devrı Hamıdî bulunuluyor, talımat isteniyor, yanın o azametli Bahrıye Nezaretı, ver Sadık Paşa ile goruşuluyor, üç nakliye vapunyle beş kuçuk fakat emir verilmiyordu. Beş harb harb gemisinden kurulmuş bır gemısı, bır avuç âsının karşısında heyeti sefenyeyı, usul ve ıntızam rıkkate şayan vaziyette bekliyordaireıinde, bir mahaüe »evke muk du » «Nihayet kasabada âsayişi temin tedir olamamıştı ve bu da onun liyakatsızlığınden değıldı. Butun vazıfesi «Marmarıs» ganbotuna tev tertıbat, mustebıt ıdarelerin hep di edıldı Muteakıben hareket ser«inde vaki olduğu gıbı, Sarayı Hü besthğını ıktisap etmtı olan kumayunca yapılmış, kumandanın mandan «Marmaris»e ateş müsaabajı Sarayı Humayuna bağlanmış, desını vermıs olduğundan ganbot, harekât ve sekenatını tarassuda koruya gızlenmiş olup kışlaya tamemur bir de yaver terfık edıl aruzlarda bulunan âsilerın uezrimifti. Bu sefere memur edilen ge r.e ateşe Daşladı ve biraz sonra mılerin «üratleri arasında tecanus kasabada sukun avdet etti.» yoktu. Emir aldıklan «aatten itıNihayet filova ates müsaadesi baren hareket* hazır bır hale geç veriliyor! mesı icap eden zaman ve ha«önceden, bır parola olmak ürekat her birl için ayrı ayrı Idi. zere, yukarı Vati'den yakılmış oYine Padişahın emriyle «îzzeddin» lan ate<=ın sonmesiyle beraber sayatına râkip olan kumandan mak hilın her tarafından lımandaki sut mahalle geldiği zaman orada Turk gemılerıne karşı şiddetli bir bir kuçük nakliye ile bir ganbot yaylım ates açıldı Filonun o zatan başka kimseyi bulamadı. «Ha mana kadar mudahale etmemesi, midıye» ile «Peykişevket» hareket hükumet konağı ıle kışlayı düşüretmış olacaklardı. Lâkin nerede miye, oralara sığınmış asker, zabulundukları meçhuldu. bitan ve memurların öldürülmelerine, hatta sadık ahalınin top«Ervele» «Dikili» vapurundaki yekun katline sebep olacaktı.» bir boluk askenn karaya çıkarıl«Bır anda gemilerden ates başmısına teşebbus edılmışti. Fılika ladı. Lâkin bombardıman sehri lar bıli h&dise liraanın şarkında tahrip değıl, eşkiyayı yıldırmak ki dalga kırana yanaşmı; ve ef maksadiyle yapıldığından, mermiradı çıkarmıştı. Halbuki Sisamın ler şehrin üstünden aşırılıyor, gemerkezı «Vati» şehrınde evler tah rıdeki dağlar topa tutuluyordu. Bu liye edılmış, harbe yaramıyan a ateşin neticesınde âsılerin bir kaç hali dahile alınmış, lımana, kışla sığınak ile tepede, karadald atısya, hukumet konağına gıden cad lara kumanda eden bir bina tahdelerc silâhh kuvvetler yerleşti rıp edılmişti. Bunun üzerine sanlmişti. Bu yuzden dalgakırana hılden tilâh sesleri de kesildi:» çıkarılan efrat muthiş bır ateş alUsulü dairesinde tsker tmda kaldı. «Vati»de karakol vaçıkarılması zıfelerini ifaya memur «Reyhanı«17 mayısta «Halep» ve «Hüdeyye» ganbotundan bir tek top bıle de» naklıyelerı lımana girdiler. atılmamıştı. Gerek «Dıkıh»den çı Bu gemılerde uçuncu ordu muretkarılan v« gerek onlara yardım tebatından üç tabur askerle Selftmaksadiyle kışladan huruç eden nık Valısı Rauf Paşa vardı. Aske•ıker, bu mukavemete karşı şe nn karaya çıkarılması mumkün hıt ve esir vererek, kısmen hu mertebe usul dairesinde, askerce kümet konağına ve kısmen kişla yapıldı: Evvelâ ihraç noktası olaya iltica ettıler. Bu suretle usulü rak seçılen «Malagar» mevkii todairesinde yapılmamış olan bu pa tutuldu. thraç kuvvetlerı, isilk teşebbüs akim kalmış ve âsı timpotlarla çekilen filikalara binlerin maneviyatım yukseltmekten dırılerek, top ateşi altında, karaya çıkanldı. îki saat içınde ihraç başka bir işe yaramamıştı.. » amelıyesi sona erdı ve yürüyüşün Nihayet filo toplanıyor! «îzzeddın» vapurunun geldiği başlamasından biraz sonra, «Vati» gün, oğlejen sonra saat beşte, şehri kuşatıldı. Ayni zamanda «Bafra» ve «Ayntep» ganbotlan «Hamidiye» krüvazörü himaye agelıp cVati» limanına demırledı teşıne devam edıyordu Denizden ler. Mayısın 18 ncı gunu oğle uze ve karadan yıplan sıkıştırma, âsiri «Hamıdiye» kruvazoru, akşam leri aman dılemiye mecbur etti. üstu de «Peykışevket» vâsıl oldu Ertesı gun adada âsayiş tamamıylar. Saray yaverlerinden îsmaıl le iade edılmış bulunuyordu.» Mahir Paşa ile yıne yaverlerden *** bahriy» mıralayı Hafız Ibrahım îşte hizmete gırışinin üstünden Bey «Hamidiye.de idıler. Kuman kâmıl ıkı yıl geçmemiş olduğu dan Galatalı Halil Paşa, «Hamıdi halde «Peykışevketnn ilk faaliyeye» kruvazörüne geçtı ve «Îzzed tı bu Sısam isyanı vakasmda gödin» yatını tstanbula iade etti» ruldü. îsyan bastırıldıktan, asıler sindirildikten sonra filo ve bu rada «Peykışevket» «Vati» limanında tam yirmi iki gün kaldı. Hafta Tstiltniz IçU Sısam adası bu surette yenıden •n lyi dinlenmt y»rl fethedılmış oluyor, bu lethe «Peykışevket» de şerefli bir şekilde ka KALORİFERU v* KONFORLU tılmış bulunuyordu. ODALAR 1908 senesi haziranının on üçünde «Marmarıs», «Ayntep», «Bafra» Karadenlzin eşsıı ganbotlan Sakız'a, bir gun sonra da «Hamidiye» krüvazörü Karyot HER PAZAR DANSU ÇAY adasma, ayni gunün ikmdi üzeri de «Peykışevket» Midillıye hareket ettiler. «Hamidiye» krüvazörü Karyot adası halkma hükümetin emirlerını, şiddet gostermiye lüzum kalmaksınn, kabul ettirdi. Bu ada halkı palıkaryalar da Sisam âsilerinden ornek ahp onlan taklide heveslenmiş olacaklardı.» Nihayet filo toplanıyor Polis, kumar yuvalarını basıyor 24 kişi barbut ve poker oynarken yakalandı Pohs ekıplen, dün sabaha karşı, Unkapanında bır evın bodrumuna, Kuçukavasofyada bır kahvehaneye, Tarlabaşında gene bır evin bodrumuna ve Beyazıtta bir hanın ust katına baskın yaparak 24 kişiyı barbut ve poker oynarken suçustu yakalamışlardır. Bu kumar yuvalarının sahiplerinın sabıkah kimseler olduğu bilhassa dikkati çekmıştır =tıabeneri | WASHÎNGTON MEKTUPLARI | HEM ııııİııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiııııııııııııııııııııııı|ıııı 1960 (Refah yılı Yazan: FRED J. ZUSY Washington. 1960 yılına girerken mütehassıslar bu senenin Birlesik Amerıka tarihinin en müreffeb yılı olacağı tahmininde ittifak etmektedirler. Gerçi 60 milyonluk işçi ordusunun tasarrufu, mütemadiyen artmakta olan fiatlar yüzünden kazanç artışıyle mütenasip olmıvacaksa da, mfitehassısların hesaplarına göre milli istihsalât ve hizmet geliri 1959 daki 480 milysr dolara (4320 milvar lira) karşılık 1960 da 500 milyar dolara (4506 milvar lira) vükselecektir. Ba devamlı refah dalgasının 1960 yılında Birlesik Amerikanın iç siyasct gelişmelerine olduğu kadar milletlerara.ı olaylara da tesir edeceğine muhakakk göziyle bakmak gerekir. MeselS refahın bem de artarak devamı önfimüzdeki kssım geçimlerinde Bevaz Saravın vine bir Cnmhnrivetçi Başkanın i?galinde kalmasını tağlaması pek mfbtemeidir. ötevandan bn memleketteki refab devresi ekonomisi, Birlesik Amerikanın Avmpalı müttefiklerinin de iktisadi istikranna eklenmek suretivle önümüzdeki mayısta başlıyacak olan Zirve Konferanslan serisinde Batının elini havli kavvetlendinnis olacaktır. Batı bloknnnn iktisadi refah içinde olnşunnn biri fikriyat, diJeri tatbikat sahasında iki mühim tesirl daha vardır Bir taraftan serbest tetebbüs sisterainin komnnist nazariyecilerin bütün feryatlarına rafmen değişen dünva »artlarına kendi kendini mükemmelen SvarlıvabildiŞi bir kere daha ispat edilmiş olaeağı tibl 8te taraftan Batı blokn geri kalmif memleketlere yardım pr>gram larını da daha rahat ve daha genis bir şekilde tdame ettirebiiecektir. Birlesik Amerika bakımından iyimser tahminler, uzon süreli çelik dâvaaının yeni bir dnralamıya sebebiyet verilmeden halledilebile eegi farazi\ esine davanmaktadır. Nitekim, hükumet de Kengrede bn meseleyi en fin plâna almış bulnn maktadır. Şu sırada, ağır sanayi, bir aene evveliginin %76 sına kıyasen, %95 rsndımanla çalısmaktadır. Diğer istihsalât ve imalâtın zararlı düşiisler kaydetmemesi için, pek tabiidir ki, yeni bir greve de mahal verilmeden yüksek sevivede çelik istihsalâtmın idamesi şarttır. Bn başarıldığı takdirde, geçen sene 5,5 milyondan fazla otomobil imal edilmiş olmasma ragmen, ba «enenin daha ilk fiç ayında 2 miiyon 240.000 otomobil imal edileceği hesaplanmaktadır. Daha ilerisine şâmil hesaplar B nümüzdeki on yılın {örâlraemif derecede bfivflk gelişmelere yol açacaSına işaret etmektedir. Gerçi devrt inlsler. çıkışlar olacak fakat inişler, biç bir laman harpten evvelki senelerin şiddetli iktisadi buhranı derekesine varmıyacaktır. Amerika Ekonomı Birligi Baska nı Arthnr F. Bnrns, daha bir kaç gün evvel bn konuda «âtide karfilaşacagımız iktisadi gerilemeler ve piyasa dnrgnnlukları virmlnci yüzyılın 40 lı senelerindekine kıyasen «ezilir dereeede daha hafif olacak cibi îörünmektedir.» demiştir. Bnrns'e göre Amerikan t> konomisinin Işsizllk tazminatı, bflro işçilerinin artışı, nüfus artışı (nüfns halen 180 milyonu balmnştor) araştırma faaliyetine bfiyök çapta ehemmiyet verilişi gibi unsurları 1928 dekine benzer bir iktisadi çöküntü ile karsılaşma ihtimailerini hemen bemen ortadan kaldırmıştır. Diğer taraftan Kongrece vazifelendirilmiş ilgili komitenin Birlesik Amerika ekonomisinin senede %3 • %4,5 arasında bir nisbetle gelişmiye devam edeceği neticesine varmış olmasma rağmen ba gelişme temposanun da küçümsenmesi ve daha sfiratli bir gelisme talep edilmesi kovvetle muhtemel dir. Bunan başlıca tebebi, mfitemadi snrette komünlst memleketlerin gelisme iddialariyle kıyaslamalar yapmak durumnnda kalınacağıdır. Ancak, ba vesile ile, Maliye Ba kanı Robert B. Anderson, 29 aralık gfinü VV'ashington'da toplanmış olan maliye ve iktisat mütehassısları grnpnna hükümetin görüşünü şöyle hfllâsa etmiştir«Her ne çeslt olursa olsun gelişme değil fakat esaslı, özlü gelisme iktisadi siyasetin başlıca ga>esidir. Talnız, zoraki, ültrayüksek tempoln gelismenin serbest rekabet ve piyasa ekonomisine elverişli bir hedef olamıyaeağını gözden kacırmamak gerekir. Ekonomik hürriyet demek, gelirtmize diledi^imiz glbi tasarrnf etmek demektir: Sarf etmek ja da birlktinnek, yatırım yapmak ya da yapmaraak hflrriyeti demektir. MilyonUrea insan ve müessegenin ba hasaslarda serbestçe ve müıtakillen verecekleri kararlar iktiasdi gelişmeyi kontrol eden nnanrlardır. «Sırf gelişme kaydetmiş olmak gayreti, müstehllkin istemediği çeşit metaın Istihsali veya imall gibl ssrarlı bir gelişmiye yol açabilir. Ba metalar sonnnda istihsal fazlalığı olarak hükumet depolannı doldnracak ve iktisadi kayn«klanmıxın kifayetsiz, israflı bir şekilde kallanıldığma delil teşkll edecektir. Avrıca, sırf gelişme kaydetmiş olmak gavretl, mflstakbel plânlı gelişmeleri de en gelliveeek inhiraflara, mnvazenetizliklerc de sebebiyet verebilir. Bizim gavretlfrimiz ise. haylt mü him ve ötedenberl makbnl «osral gavelere de erişılmij oldnfa mânâsını taşıyacak. idame ettirilebilir tabiî bir gelişmedir. Meselâ, işçi gücünün ve diğer kaynaklardan elddl ve devamlı surette yeter 4'ereeede faydalanılmaman halivle karşılasıp da yükıek ve devamlı bir iktisadî gelisme başarmıva Imkân yoktnr. $n hale g6re, ealışabilecek dnrumda olan, çalışmak istiyen ve I* arıyan kimselere elverişli İş Imkânlarının açık tatnlmasını ki aynca hayli mühim bir sosyal gayedir iktisadi gelisme olayının avnlmaz bir nnsnrn olarak kabul etmek gerekir.» NAUNA MIHINA Sönen Ümitler Haftast İstanbuldaki Sendikalar ve u İkinci Sendika» Turkıye Işçi Sendıkaları Konfederasyonu Başkanı Nun Beşer, Ikıncı Sendikalar mevzuunda, onumuzdekı gunlerde, îstanbul'da mev cut Turk îş'e bağlı butun sendıka idare heyetlerı ıle muşterek bır toplantı yapacaktır. Kendısı ıle goruştuğumuz Nun Beşer, bu mevzuda bıze şunları soylemiştır: « Sendıkaların Turk ışçisıne daha faydalı bır muessese hahne gelmesıne mânı olan ve sosyal hayatımız i£in mutlaka halledilmesı gereken bır problem mahıyetını taşıyan ikıncı sendikalar mevzuunda, onumuzdeki gunlerde Konfederasyon olarak cıddi kararlar almak azmındeyız. Turk işçisinin butun lüğunü ilgilendıren bu konuda îstanbul'da bulunan ve bize bağlı olan butun sendıkaları muşterek harekete dâvet edeceğız.» Lftstik iş kolonda keyfi ıexon tatilleri L&stık ış kolunda kurulu labrikalardan bır kısmı dahili talimatnamelerınd» senede bir buçuk ve iki ay olarak tesbit olunan sezon tatillni dıledikleri şekilde tatbık etmey* başlamışlardır. 1959 yılı içinde bır buçuk ay sezon tatılı yapmaya kanunen hak kesbetmış bulunan 10 iş yeri, ayni yıl içinde 2,5 ile 3 ay arasında faaliyetlerini durdurmuşlardır. Bu iş yerlerı, işçilerıne kıdem tazminatı vermemiş, hiç bir ucret odememişlerdır. Lâstık iş sendikası ve lâstık işçilerının, Çalışma Bakanlıgı ve Bolge Çalışma Müdürlüğune yaptıkları ihbarlar netice vermemektedır. Topkapı Maltepesinde kurulu bir fabrıka da 1959 yılında 3 ay 4 gun olarak dahiiî talimatnamesi dışında sezon tatılı yaptıktan sonra 1960 yılında da faalıvete geç memiştır. Bir (sbrikadan şiktyet Ayvansaray'dakı bir mensucat fabrikası ışçilennden bazıları tezgâhlannın değıştırılerek, ücretle rinın duşurulduğunü iddia etmek tedirler Dun gazetemize gelen işçiler, fabrika mesullerinden dert yanmışlar ve fazla devirli tezgâhlardan alınıp, duşuk devirli tezgâhlara ,,erıldıklerıni soylemişlerdır. Tezgâhların devır fazlalığına göre ucret alan bu işçilenn, tezgâh ları deSı^tirilirken, sebep goste rilrnemı>:tır eçen pazar gününden beri, gene tertipli haftalardan birine girmiş bnlnnoyornı. önümüzdeki cumartesi gSnO akşamına kadar «üre cek olan bu düzenli hafta her sene aramızdan binlerce vatandaşı ahp ebediyen götüren veremi bir nevi hatırlama, bir nevi Unetleme, bir nevi aramızdan ko\maya gayret haftası ol duğu için ona bir «sessiz raâtem» haftası da diyebiliriz. Veremin, yerini çokUn, tedavisi lor veya imkânsız hastalıklara bıraktıgı, kendisi hemen hemen, bronsit kadar kolav giderilir bir dert haline geldifi bu çaçda, bizim buna hâlâ menhus illet demek. kampanyalar açmak, veremin ne olduğnnn umnmi efkara anlatmak zoranda kalısımtı acı bir sey. Hele bu kampanyalann beklenen neticeyi vermeyişi daha da acı. Bir Yemen türküsü vardır. Tlepimiz biliriz: «Adı Temendır. »ülü çemendir, giden gelmiyor, acep nedendir» diyen hazin, ıçli • i türkü. Gidenin neden gelmediği mâlumdur. Ama ba gelısî > r olmayan gidis vıllar yılı önlenememistir Galiba bir az da bu nenzerlikten dolajı, ben ne zaman bu türküyü duysam hemen veremi hatırlarım. Bir zamanlar Temen bir mezbaha idi. Ferdlerinden bir veya bırkaçı Yemen illerinde harcanmamıs Türk ailesi seyrek bulunurdu. Hâlâ, Türk ailelerinin hâtıralarında, Yemenin kurbanı olmuş evlâtlann, babaların kardesierin uzakta kalmış adları vasar. Bizde verem de ona benzer. Aileler, tarihçelerini gözönün» getirecek olnrlarsa, zaman zaman, bn korkunç mikrobun ördüğü zebirli ağın gerisinde, büvük ümitler bağlanmış arslan gibi bir gencin, fidan boylu bir tâzenin, dünyasına doyamamıs bir yeni çelinin solgnn benzini gdrebilirler. Memlekette, hele türlü türltt içtimai yahut iktisadi sebeplerle bu âfetten knrbanı mnhitlerde hüyük tahribat yapan verem hastalıgı ile mücadeleyi benimsemis, feragatli bir vazife edin miş degerli fen ve ilim adamlanmızın bütün gayretlerine ra^men, veremi hâlâ eli tırpanlı bir ölüm sembolü halinde gbrmek zoranda kalısımızın başlıca sebebi halkm ilgİMZİifi olduguna süphe jok. Veremle mücadele haftası, do|rusunu ısterseniz ilk atesini kaybetmiştir. Baslamasiyle bitmesi arasında geçen günler, hiç bir fevkalâdelik göstermiyor. Bu haftaya alısılmıştır. Her sene, muavyen günde baslayacak. muavyen günde bitecektır. Bitse de kurtulsak der gibi bir halimiz var. Senenin mnayyen günlerinde, bir araya gelip dSvüne dövüne vücutlarım paramparça eden bazı tarikat sâlikleri gibl, knru kuru ah ve vah etmekten ne çıkar? Veremle .mücadele haftasında vaptığımız bundan ibare* kalıyor. Veremi aramızdan kovmak bir cemiyet. birkaç dispanser, beş on, jirmi otuz feragatli vatandas ısi dejil, bü>uk çapta bir devlet işidir. Bu haftayı, sönen ümitler haftası olmaktan çıkartıp bir cevinç haftası haline getirmek ancak onun engin himmetiyle olabilecek Islerdendir. Hamdi VAROGLU AYTEN ERTEN NECATİ TATLIOGLU Nışanlandılar. Izmir D. P. NİN KURULUŞ YILDÖNÜMÜ İÇİN TEŞEKKÜR Kıymetli annemlz vefatı dolayısiyle gösterilen yakın al&kaya a>n ayrı teşekküre acımızm büyüklüğü mâni olduğundan, en derin tesekkürlerimızın ibl&gın» gazcten'.zln delâletini rlca ederiz Gavrtyeloğlu, Heriş, BamMtein, Ovadıs, Benşuçen ailelerl Dul Bayan KORİN GAVRİYELOĞLü'nun BU HAFTA AK S «KUTLAMA SAYISI» HAZIRLADI MUHTESEM FİYÂSKO KURUCU FUAT KÖPRÜLÜ, NE UMDÜĞUNU VE NE BULDUĞUNU AKİS'E i»VLATTI MENDERES ADANA'DA CUMHUftfYET Nüshası Sentlıh • aylık 3 aylık Hep Capsufftk 25 Kurus Tnrkly* Lira K i 75 00 40(10 22 00 Bartel Llrn 150 80 44 Kr 00 00 00 Gıda RADYO MAROAKM VAGI MOESSeaeSlHİİ) TCKTİPLEOMI Recep Bozkurt admda bir şahıs dün, Sarıyerdeki Bilezikçi Çiftllğinin ormanında. 7.65 çapmda Brow nik marka bir tabanca ile atış tâli mi yaparken kendi kendini sol bal dınndan varalamıştır. Yirmisekız yasındaki Recep Boz kurt teda\'i için Balta Limanı Has tanesine yatınlmış, hadise hakkında tahkikat açılmıştır. Tabanca talimi yaparken kendi kendini yaraladı Basan ve yayan Cumhurtyei Matbaacılık ve Gazeteciıık ltlrl! Anonlm Şlrketl Cî.talog!u Halkfvi «.ıkak No V» 4 1 Sahlbl YriZi islerını flılen löare eden Mesul MUdür BU NEDİR PROĞRAMINI BİLİN? NÂZIME NADİ ÖMER SAMÎ B U A K Ş A M ISTANBUL RADYOSUNDAN Saat: 22 05 ıle 22,20 araunda DINLEYINIZ OCAK 6 RECEP 7 Gunes l O 7 251 ç 5 5 M J 5 40 V. E | 7 2" 12 19 ^ 14 42 16 55)18.31 1 2 321 9 47 12 00 (Arkası v»r) 1 38 12 45 I 25oooo TÜRK TİCARET BANKASI (•fttfl Bnno tahmin edenler olmnştur, fakat katl bir hüküm henüz yok. Bana kalırsa siz hiç kansere yakalanmamışsınız. Ama doktor Lebay'nin koyaeağı teşhisi bekliyeceğim. Merdivenden birlikte lndiler, holden geçtiler, otel kapısında vedalaştılar. Ikisi de etraflanna bakınarak Sıb^lle'i arastırmişlar, ama balamamışlardı. Allaha ısmarladık, Mr. Brown, doktor Lebay'le konnşap işi kararlaştıracagım, sonra size haber verirfm. Tesekkür ederim, doktor, lntufkâr'.ıfınızdan dolavı çok tesekkür ederim. Ama blr şeyi unuttnnnz. Nedir o? Bunu hatırlattığım İçin beni afefdin. Vizıte ücretiniz. Doktorun yüzü genis bir tebessümle yayıldı. Vizite ücreti mi? Sizi temin ederim, Mr. Brovrn, bazı möstesna haller vardır ki, ba mesele konaşulmaz bile. Müsaade buvurun da mükemmel bir aksam geçirmek suretivle ücretimi fazlasiyle almış olayım. Anlnorum, doktor. Gerçckten çok mütehassis oldum. Valentin bah(^e oıktı. Otelin. pencerelerden dışarna vuran ısıktarı bahçenin avdınlık ^erlernle karanlıkta kalan kısımları arasındaKi tezadı daha fazla helü ednordu. Bazı otlarla ba7i dallar solu'v Ae^ıl eörüküyor, çok >a'%ınd.!» ol^ıı daha başkaiarı, matem rengi hır karalıga bürünüvor<1u. Ha\ada 1 Q Apartıman İO dairesi O irsa Gazetemiz*' göndenl**n evrak ve yazı iar nesredıl'iin edilmesın İade edilmeı nânlardan mesulıyet kabul edllmeı LİRA TUTARINDA poro ikromh/«l»ri E N I R B A N K 30.12.1959 1KRAMİYE KEŞtoESlNDE Warwick • ••• Deeptng'in eseri: ııiMiırıııııtıınıuııiKiıı ASK ECELI. ÇEVİRIN '. Azdı. O tarıhte çok yoreundunı, çok uzgundüm. Hattâ bir gün bavıldım. Nasıl oldu btı bavgınlık?? Çok sıcak bir gün, tenis oynuyordum. Doktor bu cevapla vetinir göründü. Flıni Valentin'in gSğsüııe kovdu. Vanımda stetoskop yok. Parmaklariyle muayene etti. Kayma yok, hipertrofı yok, vurusiar muntazam. Siz düpedüz bir muammasınız, Mr Rnwn. Valentin karvolasının üstüne otıırdu, ellerini dizlerine kovdu. Ston kürekçilerinin şarkısı akl.ra geldi «Sallanalım, t>a\lanahm hep beraber.^ Gülmije başladı. Eîer hekimler aldanmıssa, hata beııım pek işime >aramış demektir, doktor. Ate'e etmıvelim. Mesele çok mühimdtr. Bir kere daha rontsenden çeçmenizi isterim. Ceuevredeki doktor Leb3y'nin klınıgıne gıtmenızi tavsıye eUeceğim. Valentin ayağa kalktı. Suya dalıp çıkan bır insan gibi bir parca orasi burası tutulrauştu, am? ne de olsa oanlanmıştı. Kravatııu baglarken aklına gel di eger doktor Müller'in teshisı doğriı çıkarsa, kavoşmaş ulıinc.u h:rn\pt>ni ve yeni havatmı başka bir hekimin yan'•$ teşhisine horçlu olacaktı. Tesadurün acaip bir cilvesiydi bu. Valentin hayatın tadını alübılmek için ölüme mahkum olmak znrunda kalmıştı. Gerçi nu vaziyette daha baska meseIfleı de ortaya çıkaeaktı. Bu /e\kli haftalar içinde kurulan lu, al bir takım çaprasıklıklar cıkmadan gerceklesemivecekti. Doktor Müller maşalı gözlü iırııin camlarını parlatıyordu. Da ısı övle ihtimamla vanıvor("u ki Valentin'e hitap ettiği 7?m?n rimlarla konu«.uyor gibıjdi. Teşhisim ne dereceye kaUâr ısabetlıdır, bılmem. Şiradı baııa müsaade edin, eve döneyim. Sayenizde çok güzel bir akşam geçirdim. Aman, acele etmevin, dokyor. Biliyorsanuz ki mütalâanız, bence baha biçilemiyecek kadar kıymetlidir. Doktor gözlüğSnö tekrar taktı, gülümsedi. Başka bir hekioıin mütalaası zannederim sizin için daha baha biçilemiyecek kadar kıymetli olacaktır. Başka bir tesbis sizinkini teyıt edecek, doktor. Ümlt ederim, ama beni de niç yanılmaz bir adam sanmavn O kadar ıleri gitmiyorom. ama, bana bir parça ümit \ere reksiniz. zannederim. Evet, hafif bır ümit. Siz belki de mütehassısları bile şaşırtan raüstegna hastalardansınız. Kanser kendiliğinden geçebilir mi, doktor? dalgalanan hafif bir gazel koku vardı. Maddenin, Valentin'e göznken esrarlı bir hayatla can landığı anlardan biriydi. tçini doldurop taşıran o güzel aşk ve neşe müstesna, her şey ona hayalmi; gibi geliyordu. O Eton kürekçilerinin şarkısını, güftes ve bestesiyle bir kere daha htırladı. Ba bir Eton şarkısı Idi, Ya lentin, rakip knrnm olan Harrow namına kürek çekmişti. Ne çıkardı? Gençliğin sesi her yerde ayni idi. Ama Sibylle neredevdi? Aşk saklanıyor mu idi? Tavaşça onnn adını ıSyledi. Sibylle o akşam o safran ren gi robono giymifti. Valentin, karanlıkta altın rengi solnk bir iz gördü. Sen miıin, Val? Benira. Sibylle yanına geldl. Valentin onun, beline sarılarak kendine çekti. Genç kızın baaı om zuna yaslanmıştı. Doktorun teşhifini tahmin et bakayım! Cesaret edemiyorura. Valentin ona daha kuvvetle sarıldı. Başka delil istiyor mnsun? Se\gilim, inanayım mi? Evet. netice iyidir. Müller hiç bir şev bolmadı. Şimdi, haydi baaklım Cene\reye! 5 O . O O O LİRAYI İstanbul Şubennzden 10940 sayılı nesap sahıbi Bay ELİ DUVENYAS K.AZANM1STIR. Diğer 171 tallhliye ikramiyeleri mektupl a bildirılmi'tir Gışelerimıze muracaatları • Oda bembevazdı. Perdeler, mobilva. du\arlar, tahta kaplamalar hep pırıl pırıl beyaadı. (Arkası var) DEMIR K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle