Katalog

Uvi CUMHURtYErin Tefrfkası: I CUMHURIYET ' 2 U c a k İSMMI BUYUK GAZASI Yazan: A. CEMALETTİN SARACOĞLU Uraumi kanat şudur: Balkan har binin, düşmanın tesadüfen sahip oldnğu «Averof» adında modern, «üratli bir tek zırhlı krüvazör yüzünden kaybedilmiş oldugunu iyice kavrıyan Türk milleti, dişinden, tırnağından artırdığı iane D »ralariyle Ingiliz tezgâhlarma «Reşadiye», «Fatih» dritnavtlarını ısmarlamış, o sıralarda yine bir Ingiliz tersanesinde yapılmakta olup inşaatı sona ermek üzere olan bir Brezilya dritnavtını da satın alıp cSultan Osman» adı altında deniz kuvvetlerine katmak sevdasına kapılmıştı. Fakat Ingilizler 1914 ağustosunda ilk dünya sava51nın zuhuru üzerine biri sürat tec rübelerini yapıp Türk mürettebatı dahi jemiyi teslim almak üzere îngiliı sularına gitmiş bulunan, dijerinin inşaatı bitraek üzere, sonuncusu ise henüz tezgâhta olan bu üç Türk gemisine el koyup ken di deni» kuvetlerine katmış, netice itibariyle de bütün bir milletin dört gözle beklediği yeni savaç teknelerini benimsemişlerdir. Hal! buki Türk dostu Almanlar en yei ni harp gemilerinden «Göben» mu harebe krüvazörü ile, hizmete henüz girmiş «Breslau» muhafazalı krüvazörünü Türk bahriyesine dev retmek cömertliğini, âlicenaphğını göstermişlerdir. Bu itibarla da Türkün kalbini kazanmışlardır. Çoğunluk «Yavuz» muharebe krüvazörü ile «Midilli» muhafaza krüvazörünün Türk deniz kuvvetlerine katılmalarını böyle bilir, olayların bu jekilde geçmiş olduJuna inanır. Halbuki gerçek maatteessüf hiç de böyl* değildir. Bu iki lâbık Alman harb gemisi Türke yardım, Türk donanmasını takviye için değil, sırf olayların ilcaatiyle bir mecburiyet altında zaruri olarak Türk sulanna gelmişler, Türkün âtıfetine sığınıp Çanakkale boğazından geeçrlerken de umdukları müsaadeyi alamadıklan takdirde irabında zor kullanmak suretiyle olsa dahi, kendilerini kovalıyan düşman • kuvvetlerinden yakayı kurtarabilmek maksadiyle Boğaz önüne gelmişlerdir. Bu olay maatteessüf tarihl bir gerçektir. Bu ciheti Bahriye Nâzın Cemal Paşa merhuraun, o sırada îtilâf devletleri sefirlerinden birinin ken disine sorduğu: Bu iki Alman harb gemisini Osmanlı devleti satın ılmıj olduğunu iddia buyuruyorsunıız; Alman mürettebatın gemileri Türk mürettebata devir ve teslim etmedikleri söyleniyor, bu tahakkuk ederse ne olacaktırî Sualine: Böyle bir hal vukuunda Boğaz önünde beklemekte olan tngiliz harp gemilerıne Boğazı açar, gemüerinin âsi mürettebatını tedip ettiririm!... Yolunda »ermiş Oİduğu cevap kısmen izah Ö(>r. Vakıâ rahmetli Bahriye $&zırı Boğaziarı düşman gemilerine açıp Alman mürettebatı cezalandırmak cihetine gitmi? değildir ama bu iki gemi de, «Midilli» batıncıya, «Yavuz» da Almanya imparatorluğu harbi kaybedip pes edinciye kadar, Türk mürettebata tam mânasiyle teslim edilmedüer; bu genulere tâyin olunan Türk subay ve astsubayları gönderlerinde vatanlarınm harp bandırasım taşıyan bu sözüm ona Türk harp vâhitlerinde yabancı birer «misafir» durumunda kaldılardı. Bakın bu hususta sayın güverte bir.başısı Selçuk Orgun, «Donanma ((Yavuz» ve ((ffiidilli» macerasının İstanbulun bilinen ve bilinmiyen tarafları 10 yılhk raponı Dergisi» nin nisan 1957 tarihli ve 417 sayılı nüshasında bu durumu tam bir vuzuhla nasıl açıklıyor: «Yavuz» zırhlıi hümayununa tâyinim... «Birınci Cihan Harbine tekaddüm eden o meşum günlerde idi. Uzun zamandanberi kızışa, kızışa, tutuşmasına ramak kalmış pa, nihayet Sırbistanda bir tabancanın namlusundan çıkan alevle ateşlenmişti. Yangın günden güne büyümekte ve bütün cihanı s mak üzere idi. Bu ateşe atılmış olan Alman milleti, kendisiyle birlikte yanacak veya onu yanmaktön kurtaracak sâdık bir dost aıamakta iken, gözüne hasta Osn.anh devltini kestirmis olacak ii, oyuncakla aldatılan çocuk gibj. elimize yepyeni «Göben» v« «Breslau» isimli gemileri fcutuşturarak, bizi de o amansız yan^ına kendisprle birlikt* sürüklemii =Itaberleri | WASH1NGTON MEKTUPLARI | NAUNA MIHINA İzmirden gelen mektup lllirilllllllllllllllflllllllllMIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIUIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIimilllEllll «Jşte o kıymetli, fakat tehlikeli o IKI o\uneağm Çanakkaleden Mar Bia'ay? gelerek bizleri nasıl yangının içine ve hem da tam orta ı a sürüklediğini ve Karadeniz•n der.', faaliyetlerini, bugün bir çok kım?i*r tarafından bilinmiyen bütün teferrüatiyle, merhum pederin, kaymakam tbrahim Münir Beyin, iki ciltten müteşekkil hatıratından aynen naklediyorum: • * * «Kurslarda vazife görürken, yeni memuriyete tayinimi gösteren şu kaydı, defterime yazmışlardı: «2 agustos 1330 (milâdî 15 ağustos 1914) tarihinde bâ fermanı Sami Yavuz zırhlıyi hümayununa tayin kıhnmıştır. 1 eylül 1330» (Mi lâdî 14 eylül 1914). «Bize yeni vazifemizi bildirir bildirmez, pek müstacel olarak hareketimizi emretmişler ve ancak emri boş bir zamanda, tersaneye geldiğimizde, defterimize kaydetmişlerdi. Yukarıdaki tarihler arasındaki fark bundan ileri gelmiştir.» «3 ağustos 1330 günü öğleden evvel, saat altıyı otuz geçe, «Isâ Reis» isimli gambotta hazırdık. Bahriye Nâzın Cemal Paşa geldi ve hareket ettik. Büyükadanın arkasına geçtiğimiz zaman, Niyandoros adası arkasında «Yavuz» ve «Midilli» gemileriyle karşılaştık. Derhal bir fılika ile «Yavuz»a geçtik. Binbaşı Enver Bey, çarkçı binbaşı Hakkı Bey, tercüman ve yaver Sinoplu îsmail Hakkı, elektrikçi Enver, topçu Tahsin ve Ali Beylerle benden (1) başka zabit yoktu. tki binbaşı ile beş yüz başıdan tbarettik. Nâzırla Envar Bey amiraün yanına ve diğerlerimiz de zabitan salonuna girdik. Bize ikram ettiler. Geminin kıç gönderine sancağımızı toka etmişlerdi. «Göben»in ismini «Yavuz», • Breslav»ınkini de «Midilli» koydular. (Arkan r*r) (1) Yeni gelen Alman harp gemilerıne stajyer olarak verilen bu iki binbaşı ve aralarında hitırat sahibi muhterem tbrahim Münir Beyin bulunduğu bes yüzbaşının, devrin kalburüstü gelen müstait ve seçkin deniz subaylarımıı olduklarında şüphe yoktur. Bu itibarla zamanının uyanık, kültürlü bir deniz subayı oîan hâtırat »ıhibinin bu müsahedeleri üzerinde dikkat ve hassasiyetle durmak yersiî bir hareket, fuzuli bir gayretkeşlik sayılmamak icıbeder. İçişleri Bakanlığının istediği faaliyet raporunu tanzim için bir ekip aralıksız olarak çalışıyor o tstanbul Belediyesinde D. P. nin yayınhyacajı Beyaz Kitap ile ilgili çahşmalara başlanmıştır. îçişleri Bakanlığından üç gün evvel gelen bir yazıda tstanbul Belediyesinin 1949 dan 1959 yılına kadarki fa»li\etlerinin 10 gün içinde bir rapor halinde bildiri^mesi istenmiş tir. Belediyede bu konuda çalşmalara baş'.anmış olup imar ve istimlâk faaliyetlerinin senelere gore mukayeseli ve şemalarla süslenraiş malumatı rapor halinde hazırlanmağa başlanmıştır. Fen ve t mar Müdürlügü kadrosunda çalı şan memurlardan kurulu bir ekip aralıksu çalışmalara devam etmektedirler. Kongrenin bu celsesi çok çekişmeli olacak Yazan: FRED J. ZUSY Washington 88 ncı kongrenin ikinci celsesi 6 ocakta açılırken, bütün bu celsenin devamı boyunca olacağı gibi, kongre üyelerinin hepsi bu yılın genel seçim yılı olacağını düşünecekler. Dolayısiyle, hassaten mali siyaset konusunda, bire iki nisbetinde Demokratlırın hâkimiyetinde olan Kongre ile Cumhuriyetci hükümet arasında büyük çekişmelere şahit olacapız demektir. Ayrıca, Kongrenin birinci celsesini tamamlariığı 15 eylül sabahınm sat 7,22 sinden altı saat sonra Washington'a ayak bastıktao sonra, memleketi dolaşırken mütema "diyen Sovyetiçr Birlisinin, yakında Birleşik Amerika istihsalâtını aşacağı yolundaki iddialarının da Kongrede tepki yaratacağına, bu memleketin bütün kaynaklannın âdeta seferber edilmesi suretiyle Hrutçef'in meydan okuyuşunun karşılanması talep edüeceğine mu hakkak göziyle bakılmaktadır. Diğer taraftan savunma ve feza programlarına önümüzdeki mall yıl için teküf edilen tahsisatın azlığmdan riaha şimdiden şikâyet edenler vardır. Senatonun çoğunluk lideri ve Demokrat Partinin Cumhurbaşkanı namzetliğine namzet olan Sen«tör Lyndon Johnson esasen ötff denberi feza proğramını şiddetle tenkit etmekte ve Sovyetler Birliğinden geri kalışımızı Beyaı Sarayın liderlik zanfına atfetmekte idi. Nitekim bir kaç gün evvtlki bir beyanatında da Cumhurbaşkanı feza yarışını kazanmak yolunda varımızı yoŞumuzu ortaya kovacak bir proŞram getirmezse, bu takdird* Kongrenin önümüzdeki celsede insiyatifi ele alması lâzım geldiğini «öylemişti. öteyandan savunma bütçesinin 41 milyar dolarla (369 milyar lira) tahdit edilmesi de Demokratlarcı tenkit edilecek bir olaydır. BazıJarı hava kuvvetleri tahsisatının azlığını, gudümlü füzt konusunda geri kalmıya ilâveten bombardıman kuvveti konusunda da yeni bir geri kahsa sebebiyet veriei mahiyette görmektedirler. Bu iddiaların mesnetlerini belirtmiş olmak için hava kuvvetlerinin yeni bütçe hudutları içinde kal mak zarureti yüzünden saatte 3200 kilometre süratli F108 avbombardımanını geliştirmek tasavvurundan vaıgeçmiş olduğunu, «kimyevi bombardıman uçağı» lâkabiyle anılan ve B52 agır bombardımanlarınm yerini alacak olan B70 bombardımanlarını geliştirme proğ ramının da hemen hemen »yni â* kıbete ugradıgını kaydetmek yerind» olur. Hava kuvvetleri diger çeşit uçakların satın alınması proğramında da genis mikyasta indirmeler yapmak zorund» kalmıjtır. Bu iddialara karşılık Cumhurbaskanının da Kongreye mesajında latumnı bütçesinin memleketin lavunma gücünü zayıfUtmadığını iddia edeceğine muhakkık göziyle bakılmaktadır. Ayrıca, önümüzdeki Zirve Konfertnsından evvel iki partinin birlik manzarası gösterm«ıini jatemeıi de muh temel görülrotkttdir. Genel seçim yıllarında belli başlı iki partinin tamamiyle partiıan zihniyetle hareket etmeleri mutad olmakla beraber, Cumhurbaşkanının tesanüt dâvetinin roüsbet karıılanaca«ı zanendilmektedir. Esasen beynelmilel buhran hajlerinde iç politika kavgalannın hemen uçurum kenarında durdurulması da bu memlekette bir ınane halin* gelmiştir. önümüzdeki e«lıe, geçen seneninkinden en az iki ay daha kısa olaraktır. Kongrenin, Cumhurbaşkanı namzetlerini seçmek üzert Demokratların 11 temmuzda Los Angeles sehrindc toplanmalarmdan evvel tatile girmiş olması gerekmektedir. Cumhuriyetçilerin parti kongreleri ise 25 temmuzda Chicaeo'da yapılacaktır. Arada geçactk altı ay içinde Kongrede, iç politika konusunda, seçimde k»mpany« konıısu olabilecek meseleler üzerinde pek ıiddetle v* partizanca tartısılccafiı muhakkaktır. Bu çesit meselelerden birisi, çelik grevini önliy»memis olan kollektif kontrat konuıudur. Diğer belli baslı tartısma konuları ise vatandaslık h«klırı (beyaz • zenci dâvası) liral program, vergi, lskin, hav» alanı inıaatı konularındaki kanun teklifleridir. M Bi? Rus silepi bir Türk moforuna çarptı Odesa limanına bağlı 2744 tonluk «Urgenç» isimli bir Rus şilepi, dün sahah Çanxkkale Boğazından geçerken «Toplar» adındaki bir Türk motoruna çarpmıştır. Motor, ağır hasara uğramıştır. Rus şilepi hâdise mahallinden'kaçmak isterken riurdurulmus ve tahkikatın sonuna k'f.'T fılıkonuimuştur. ektup biraı eskica, bir buçuk, iki aylık .. Benim elime geçmesi İçin biraz dolarobaçlı bir yol takip etmis. Fakat konu olarak a! dıfı mesele bftlft fünün mevzularından biridir: tlâç meselesi. Evveli mektupta anlatılan taâdiseleri nakledelira: Maury isimli bir Amerikan harb gemisi dostane bir ziyaret maksadiyle Antalyaya geliyor. Kızlannın uğradıjh kaza ile şaşkına dSnen bir ana baba çiresl» kaldıkları için tıbhl yardım araraak uıer» gemi kumandanlığına müracaat ediyorlar. Kızın yüzü, boynu ve omuıları yanraıştır. Bu yanıklara iyi gelecek ilâç Antalyada yoktur. Diğer aranan şehirlerde de bulunamamaktadır. Amerlkalılar müraeaat ile derhal alâkadar olnyorlar, hava kuvvetleri vautasiyU her taraf araştırı lıyor. Nihayet tzmirdeki Amerikan personeline mahsus hastane • • ' cJ.'u anlaşılıyor. tzmir> den kalkan bususî bir uçak ilâei Antalyaya götörflyor. Kederli aileye teslim ediyor. Şirodi bir baska hâdUeyt geçelim. Mektubu yazan okuyucunnn kom«u«unun altı aylık bebeg) ha*talanıyor. tzmir Çocuk Hastanesine kaldırılıyor. Doktorlann yaıdıkları ilâç îzmirde ve diğer »ehirlerde bnlnnamıyor. Nihayet bu da bir îunan Albavından rica edilerek uçakla Atinadan getirtiliyor. Fakat iş uzamış, ilâcın şeldiği gün çocuk ölmüstür. Ayni gün ilScm bir başka Devlet hastanemizde fazla miktarda bnlunduğu, fakat mevzuat müsait olmadığından bir resmî hastaneden dijerine nakledilemediği ayrıca teessürle öğreniliyor. Mektupta yazılan bn hâdiseler bizc iki *ey Sfretiyor: 1 MemleketU üâe eskisine nicbetla boldur. Fakat bu bolluk anlaşılan yalnız bir kısım ilâçlara mahsustur. İlâç »halinde bâla ibtlyaç bütün teferrüatiyle dikkate alınmamaktadır. t Devlet hastaneleri kırtaiiyeeiliğln «ebunudurlar. Mevzuat çemberinden kurtulup bu hastanelerln niçin kurulduğunu dütünememektedirler. Bir Devlet hastanesinden diğerine bir yatandaşın hayatını kurtarmak için de olsa bir sise veya bir tüp ilâç aktarılamamaktadır» Bunların Sgrettikleri, dttıttn dürdüjtt «ey d« » O Ilalkın dost devletler askerî personelinden ikide bir ilâç yardımı i«temesi artık millî şeref ve hayıiyetimiz hesabına ağır gelen asagılatıcı bir hareket olmak vaafını kaıanmaktadır. Böylece malura ola... Cevat Fehml BAŞKCT i OCAK ÇUKUROVANIN KURTULUŞU ÇIKTI Altın Basak Tayınlarının ikinel kitabı 5 Bu kervana katılmak istiyenlerin 1960 şubat ayı lonuna k kadar b bir resim, kua hal tercümeleriyle en az b«f siirlerini F K. 21 Tarsus adresine göndermeleri duyurulur. 1960 şubat ayı içindt Tarsus'ta halkın hizmetin* açılacak bir kütüphane, kitapçı v yayıntvlerinin ilgisini bekliyor P.K. 21 TARSUS. ŞA1RLER KERVANI Yalman yarın geliyor Pulliam davasında 15 ay bapis ve 4883 lira para cezasına mahkum edilmis olan Vatan gazetesi sahiblerinden ve başyazarı Ahmet Emın Yalman, yarın Tahran'dan şehrimize gelecektir. Bilindiği gibi Va tan gazetesi halen ayni dâvadaki bir aylık kapanma cezasını çekmek tedir. Mahkumiyet kararının infa tı için Ahmet Emin Yalmana verilen bir haftalık mühlet, geçen hafta başında bitmiştir. Yalman, bu zaman zarfında yurt dışında bulunduğundan savcılığa başvuramamıştır. Ayni dâvada 16 şar ay ha pis ve 4 er bin lira para rezasma mahkum edilen Yazı tşleri Müdürleri Naim Tirali ve Selâmi Akpınar'ın infazın «feri bırakılmast isteği kabul edilerek bir aylık tnehil verilmişti. BaieıoŞlunun ceza infan »ah günü başlıyor Pulliam dâva«ında 18 ay hapis ve 4 bin lira para cezasına mahkum edilmiş olan Kim dergisi Yazı t.«Ueri ve Mesul Müdürü Şahap Balcıoğlu'nun ceza infazına sah günü başlanaeaktır. Balcıoğlu, hâlen infazın geri bırakılması için bir müracaatte bulunmamıstır. «Tarsus» vapuru şubatın ilk haftasinda Amerikaya stidiyor tki yıl müddetle bir acentaya kiraya verilen Denizcilik Bankasına ait «Tarsus» vapuru önümÜ7 deki şubat ayının i!k haftasmd? meriVava hareket •»decektir. Diger taraftan Denizyolları td; resi, bazı gemi süvarileri arasınd • dejişiklik yapmış; «Tarsus» un süvarisi Necdet Or «Akdeniz» gemisine, «Akdeniz» in süvarisi Yusuf Yalfrm da «Tarsus» gemisine verilmiştir. Resmi tatil pazartesi günü sona eriyor Yılbaşınm cuma gününe rastlamasiyle uzayan resml tatil, pazartesi sabahı sona erecektir. Resmî dairel»r ve okııllar pazartesi günü tekrar faaliyetlerine başlıyacaklardır. i OCAK 2 RECEP 3 İSTANBUL BANKASf Umum Müdürlü^ünden: 30 ARALIK kejidemiJ! Umum MüdürlüJUmüıde Noter ve kıymetli müsterilerimiı huıurunda yapılmıjtır. BU AKŞAM saat 22.00 d« GtNEŞ ALKAN ile Avukat MUAMMER ATDINOL NişanUndılar Bostancı ' 1.1.1960 m Kalamtçtaki Apartman Dairesi Anksra Şubemiı müşterilerinden 10566 numarah hesap sahibi FİKRET ARAL'a ÖLÜM Niyazi GUrsü ile merhuın Se'mih Cürsü'nün »evgili bab»ları Madam Kernellyâ'nm e»i. M«lek GürUnün kayınpederı. Sedef Gacü'pün büyükbabası AVUKAT 10.000 Lirahk Para İkramiyesi Galata Şubemiz müşterilerinden 29382 numaralı hesap sahibi ^ ipana 21PUAN İSTANBUL RADYOSUNOA m OKULLAR ARASI BiLGi YARIŞMASI Sayın Todorl Argon'a 5.000 Liralık Para İkramiyesi Kadıköy Şubemiz musterilerinden 13867 numaralı hepap sahibi HAMİT GÜRSÜ 1.1.960 günü evinde vefat etmiştir. Cenazesi bugün 2.1960 öğle narr.azını mütaakıp Şişli I Camilnden ahnarak Ferlköy aile mcrarlığına defnedllecektlr. Ailesl Sayın Ümran İlhan'a 2.500 Liralık Para İkramiyesi İstanbul Şubemiz müşterilerinden 14923 hesap sahibi numaralı Sayın Vacit Eren'e 1.000 Liralık Para Ikramiyesi Ankara Şubemlz müşterilerinden 15274 numaralı hesaD sahibi SEZAİ ÖMER MADRA Zeytin Yağı ve Sabunları Dörtte bir muhakkak kazanma şansı olan 40 günde 10 gün bedava Sürpriz gömlek satışları 9 Ocak Cumartesi akşamına kadar devam edecektir. 11 Ocak Pazartesi günü Noter huzurunda çekilişi yapılacaktır. Bu fırsatı kaçırmayınız. YENİ YİL ŞANSI Sayın Vehbi Tuğrul'a çıkmıştır. Ayrıca 460 müsterimiz dr muht«lif para Ikramiyeleri kazanmıslardır. Keyfiyet talihli mü?terilerimiı:e mektupla hMd'rilrreirter''' Galatasaray gibi elli beş yaşındadır. Fenerbahçe gibi sevilir. Israrla arayınız. Temizlik ve »hhatte şampiyon olursunuz. İSTANBUL BANKASI MEKTAŞ Ticaret Türk Anonim Şirketi, Kurucularından vt İdare Meclisi Âzası CUMHURÎYET Nüshası 25 Kıırus Turklye HarlcJ Lırd Kr Urs Kı 7500 150 00 4000 80.00 22 00 «4.00 Basan ve yayan Cumhurtyet Matbancılık ve Gazetecilik l'ürk Anonim Şirketl C'.ğaloglu Halkcvi =nkak No. 39'41 Sahibi Senellk 8 «ylık 3 aylık CEMALEDDİN SAEAÇOGLUNUN YAZDIGI GAZİ HAMİDİYENİN ŞANM M A C E R A Î ARI KİTAP HALİNDE ÇIKTI Zamanmın en kudretli Harb Gemisi olan «HAMİDİYE» nin ve kahraman süvarisi RAUF ORBAY'ın maceralanm bu kitapta takip edeceksiniz. Fiatı 10 Liradır. ÖDEMELİ GÖNDERİLİR. GÜN YAYINLARI Nuruosmaniye caddesi No: 17 Caöaloğlu İstanbul Bay VAHE GESARYAN'm ıedavi için gittiği Roma şehrinde vefat ettiğini bildirir. teegsürle KARANLIĞIN GÖZLERİ Ümit Yafar Oğuzcan'ın beklenen yeni jiir kitabı çıktı ». K 1«» ANKAR1 AORtSlNOcN İMZALI 0LAR4K TEMİN EDİLEBİLİR g î c V. ] 7.26,12.17 14.38Jİ6.51 18.28 [ 5.40 Ya»ı Işlerını fiilen tdnre «dea Mesul Müdür NÂZİME NADt Elmalıh Hamdi Yazır'ın 9 ciltlik HAK DtN! KUR'AN DİÜ adlı Ttirkçe tefsirinin Devlet Tiyatrosu Temsilleri KÜÇÜK SAHNEDE Uuztteınlzı göndcrilen evrak ve yazı£. | 2.3S 7.27i 8.47 12.00 1.38J12.48 . lar nesredil«n edümestn tade edilmez hânlardan mesuliyet kabul edllmet ÖMER SAMÎ I. cildi ÇIKTI (Fiatı: 50 T.L. Kitapçılardan arayınıj;) Umumî tevzi veri: Muhtar Yazır, Aşirefendi cad. Elkatip Han No. 8 İstanbul Tel 27 22 21 GÜNDEN GECEYE Piyes 4 Perde 8 ^ 9 10 11 12 Ocak fiünleri saat 21 de Pazar ve Salı matine saat 15 te Yazan: Türkçesi: Eugene O, NEİLLİ Gencay SAV Dekor: Kostüm: Tarık LEVENDOĞLU Dolores VVİLHELMSEN NOT: Büetler pazartesi s»at 10,30 dan itibaren lerde. 13 ocak 1960 çarşambadan itibaren Kücük Sahne Haldun Dormen temsillerine devam rt Warwick Deeping'in ASK ECE I % En mütchassıs doktor her Doktora bu ümitsizce müracaa tşte, Sibylle, hepsi bu kakimse, ona. Belki de Almanyatı heyecansıı yapabilecek miydar. da. di? Kendi hesabına umutlu deSibylle, üzerine tereyağ sürğildi. îçin için, sör Hector HardO sırada, Alman turijtlerden diı4ü fırancalssına bir dilim castle'in yanılmaz bir doktor ilkl otelden çıktı. Şişman bir jambon ilâve ederken şn mütaolduğunu düşünüyordu. adamdı. bevaz bir caket, gri bir lâayı ileri siirdü : Sibylle, bu üzüntülü tereddü pantalon çiymistl. Cıkıntılı kar Ppki, serıce, doktor yanıltü onun gözlerinde okudu. tçinnını güneşe güsteriyor şibiydi. mış olamaz mı? ' den ayni tereddütü kendi de Otlsrın üstüne gelince geyirdi V'anılmak mı? Hardcastle' paylaştığı için bu hali daha iy> ve tükürdü. in övle bir şohreti vardır ki... anlıyordu. Sibylie'in. yüzünü tiksinti ile Olabüir, ama en yetkili burusturdujuna Valentin dik Bu ihtimali bir denemelimütehassıslar bile bazan hatakat etti. sin fikrindeylm, Val, ya düşebilirler. Hayır, Almanya olmas. Göz!erınt l(a)dırdı, ciddi ba. r Buna gerçekten lüzum var Viyana? kışlarla Valentin'i süzdü .: rtı? Niçin Isviçre değil, Val? SefPde bu hastalığııî'haluriKendini labırh fakat aıimli : Zannediyorum ki, tsviçrede müduC'uııa^iannetmiyornm. Hastabir anne karşısında bir çocnk kemmel doktorlar var. ya b°niçmiyorsun, içimden, hasgihi hıssediyordu. ta dephifn |ibi ?eliyor. tttedenberi isitirim. ^ Evet, beni »eversen, «enin O halde Isvicreye. Ama, kadar bana da ıstırap veren bu ^ma. sevçilim . sevgilım, unutuyordum, bende kar'.rsızlı^ı ortadan kaldırmak Başlta bir doktora gitmeni on para yok' iitiyorum. için. Valentin ona reçel kavanoıuValentin, masanın ttttünden, Valentin bir Sibylle'e, bir goııu ozattı. elini sibylle'e uzattı. le, lıattâ bir kahve fir.canma baktı. Farkında değilmiş gîbi Sevgilim, dediğinı yapacadaha a!, O hassas, ufacık yürek bir parça tereyağ aldı. Bu bagıra. simdi de havagı para meselelesit bareketler, acaba, ayni de Hemen mi? riyle mi üzülecek? recede kolay ve rabat bir is Evet, hemen. Sibylle, reçel kavanozunu altikbalin müjdecileri miydi? Sibvlle. uzatılan bu eli ııktı. dı, adeta kutsal bir kap gibi, reçeli içinden saygı ile çıkardı. Sana karsı değil, Val. Seninle olunca hersey değişir. X X Nihayet Cenevre'ye gitmlye karar verdiler, Fakat karar verildikten tonra, oı.u hemen tatbikte aeele etmek içlerinden gelmedi. îki8İ de belki için için bundan korkuyorlardı. Mektep kaçafı İki çocuğa benziyorlar, korkane bir öŞretmenle karşılaşmadan önce biraz daha gezip dolaşmak istiyor gibiydiler. Onun için, Interlaken'de blr mola vermeği kararlaştırdılar. iki mavi göl arasında, yeşillikten bir yastığa yaslanmış, ufukta Jungfrau'ın beyaz zirresiyle bu yer pek lâtifti. Valentin vaktiyle tnterlaken'de bir hafta kaldığım «Victoria ve Jung» frau» diye acaip , adlı bir*;j otelde misafir old#funu haOrİıyordu. Banyolu fKi oda ayırP mak için çektigi telgrafın adresini yaazrken kendini tuta" madı, giilümsedi. Victoria! VVindsor'un asîl dul karısı, kendi isminin romantik bir dağın ismiyle birleştirilmesini uygun bulmuş mu idi acaba? Ama netice itibariyle, Victoria ile Alherth'in evlenmeleri. bir aşk hikâyesi degil miydi? (Arkası var) Sayın Doktor lar • M E D I N AL r b t scHERtNG ae «czax.el«r« k»fi miktarda araedllmiştlr. Birleşik Alman tiie rabrtkaları T. L. $. Tevzi ve propaganda: Kimya ve Ceza Maddeleri Ltd. ftL 1960 yıhnda 1 50 APARTMAN DAİRESİ YAPIve KREDt BANKASI Bankamızdoki Tasorruf Hesabında §n a ı 4OO Ürajı olonlor ıkrqmiye çekıl^lerine girerler ve Mer l(M) lira\« ayn hiı kııra nuınar.ı*!. 2.150.000 ^RE«SaS5aÇXSS5«5S£^£>SS?5Ç>SS5SSî^^