Katalog

lfrOralrlMt» CUMHUKIYİCT 1*9 s Bir Askerin Cevabı kolej hayatı yasatan, temizlik ve intizamın hemen göze çarptığı adada kantine giren öğrenci, hizmet erinden iki tane tost istemis. Ayran içmis, sohbet etmis v« hesabı gördükten tonra temiz yüzlü Mehmetçiğe de bahsis olarak bir lira uzatmıs. Er, verdiğiniz para kâfi, deyince, öğrenci: «Bunu bahşiş kabul et. Alırsan memnun kalacağım.» demis. Deniz askerinin cevabı günlük hayatıraızın çilesi ve mikrobu rüşvetin yayılmaması için örnek alınacak bir vecize kadar mânidar: «Hayır, kabul edemem. Asker, yaptığı iş için para almaz!» dedikten sonra ilâve etmiş: «Gerçi bunu almam belld suç değii. îçinizden geldi. veriyorsunuz ama işin »onrası var.. Ben esas görevimi parayla yapmaya alışırsam, yaptığım her işten sonra gözüm para uzatacak el arar, ki insanhğımdan utanacak hale gelirim.» Bir gazetecinin hürriyeti tahdit edilmiş! Aakara İT (CumhuriyetTeleks) • Dünya gazetesinin, lrtica! bir olayı tetkik için Camlıdere ilcesine giden Ankara muhabirlerinden Teoma:ı Okaygün, tetkikleri »ırasında kendlsinin jandarrnaya yakalattınlarak hürriyetinin 21 saat tahdit edüdiğini bugün telefonla Kızılcahamam ilcesinden bildirroiştir. • tlâve edildiğine göre, Camhdere nin Elmalı köyünde medrese ted risatı yapan bir mektebin durumu nu tetkik için gittiği köyde gazeteci, köylülerle sohbet ederken gelen iki jandsrma tarafından şüpheli şahıs olduğundan bahisle cumartesı günü geeesini bu jandarmaların nezaretinde köy odasında geçirmeve mecbur bırakılmış, ertesi gün de Çamlıdere'ye sevkedilmiştır. Burada D.P. tlce Başkanı ile resml sıfatı haiz bazı kimseler tarafından bir müddet oyalandıktan sonra postahanenin pazar günü kapanma saati olan 16 da serbest bırakıldığını bildiren gazeteci, bir vasıta ile Kızılcahamam ilcesine geçerek durumu gazetenin Ankara bürosun» telefonla bildirmiştir. Î9597960 YUNUS NADI DİL 1>AVAMIZ Kıbns Konferansında terakki kaydediliyor Baştarafı 1 inci sahitede alınarak liderîere takdim edilebilecek hale getirilmiştir. Türkiye, Ingiltere ve Yunanistan Dışişleri Bakanlariyle Makarios ve F. Küçük'ün katıldığı toplantıda ise Ingilterenin istediği üsler mesele ci enine boyuna tartışılmışbr. Bir sözcü taraflann b<u meselenin bü tün veçhelerini incelemiye başla dıklarını söylemiştir. Kıbnslı Türklerin lideri ve Cum hurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl Küçük toplantıdan çıkarken «Şahsen memnun olduğunu» söylemiştir Bir sozcü de toplantılarda hakiki terakkiler kavdedüdiğini ifade et miştir. Konferansın sabahki kısmında komisyonjar çaİLşırlarken Ingiltere Dışişleri Bakanı, ikâmetgâhın da beklenmedik bir toplantı tertip etrniştir. Bu toplantıya Savunma Vekili ile Genel Kurcnay İkinci Başkam ve Millî Savunma Kurmay Yardımcısı katılmışlardır. Selrynn Lloyd daha sonra Türk ve Yunan meslekdaşlarıru beraberce kabul etmiştir. BildinldiŞine göre Ingiltere üsler hakkındaki taleplerinde bazı yeni teklifler ileri «ürecek ve uzlaşma imkânlarının sağlanmasına gavret sarfedecektir. Konferansın bugun son» ermesi beklenmektedir. Kıbns bastahanelerinde bfitün şefler Rum Bundan bir süre önce bacağı kırılan Kıbrıs Sağlık Bakanı Niyazi Manyera'nın oğlunu tedavi etmek üzere Yeşil Ada'ya giden Kıbrıs Turk Kültür Derneğı İstanbul Böl gesi Başkanı Prof. Dr. Derviş Manızade, iki gün önce şehrimize don müştür. Dün kendisiyle görüşen bir ar kadaşımıza Prof. Manizade. Kıbrıstaki Devlet Hastahanelerinde bütün şeflerin Rum oluşundan dert yanmış, Zürich ve Londra anlaşmalannda kabul edilen yii/de 7030 nisbetinin tatbik edilmediğini söylemiştır. Adona C.H.P. II Kongresinde Gülek ile Satır banştılar (Baş tsrab 1 ( a « gaUfede) arasında sert çatışmalar oldu. Bu mücadeleyi Kasım Gülek divan mevkiinden Doktor Kemal Satırla, genel idare kurulu üyesi Dr. Suphi Baykam da delegeler arasından takip ettiler. Faaliyet rapor üzerinde Avukat Ahmet Uğur hayli enteresan bir iddia ortaya attı. Osmaniye Muhtar seçiminin ramazan »yı içinde yapıldığını ve on gün onıç yenmesi yüzünden muhtar seçiminin kay bedilmiş olduğu fikrini ileri sürdü. Bunun üzerine delegelerden gazeteci Hakkı Gülmen. C.H.P. nin 6 okundan birinin lâiklik olduğunu ve partililerin bu umdeye riayetlerinin gerektiğini, arzu edenin ramazan günü olmasma rağmen istedi^ini yiyip îçmekte serbest bulunduğunu. bunun srçimlere tesir edecek tarafı bulunmaması icap et tiğini söyledi Fakat delegelerin bir kısmı bu konuşmayı protesto ettiler. Parti ye yenî intisap etmiş bulunan bayan Dr. Emine Alpay heyecanlı bir konusma yaptı: «Biz bu savaşın kahramın kadınianyız Benim 10 yaşmdaki kızım datıi İnönü Zaferini kaydetmiyen tarih Vitapiannın neden bu kahramanlık lardan bahsetmedigini sormaktadır.« dedi HatiTıin hevecanlı k o nuşması delegelere göz vaslan dök türdü. Bu arada Gülek de sık *ık tezahürata vesilen o!an bir konuş ma yaptı. Kongrenin hu'usiyetlerinden bahsetti. Ve ezcümle surlan sövlerfi • « Burada esen siyasi hava yur dun önemli bir kısmında tesirini gösterir. Bu kongrenin hu<=usi önemine diğer bir çebep. genel seçimlerin çok yakın olması ihtimalidir. Seçimlerin ne vakit yapılacagını iktidar bir türlü sövlemiyor. Belki de k^ndi akhnca ani olarak yapacak ve bizieri eafi! avlıyacaktır. Eiz seçime hazıriT.» Gülek rtaha sonra, Dr Kemal Satır ve Parti Mecliri ile aralannda mevcut olduğu sövlrnen îhtilâfı i m l ederek: «Bu secimi kazanmak C.H P. için millî bir vazifedir. MilH Miic^d^'ede çünev Tiirkivpnin gosterdiSi azim ve fedakâTİıSı bir daha göstermesi millt bir borç haline gelmiştir. Seçimde en büyük kuvvetimiz tesanüdümüz. birliğimîz, beraberliğimizdir. Bizde fert yok, millet var. parti var, h<"r şeyimizi milletimize memleketimizin hayrına olduğuna inandıfımız partimize feda etmesini bilen insanlarız.» ta T « «iddetl* alkışl*w«ı. Seçimlerdeıı »onra tH Kemal Sa tırla, eski Genel Seta«ter Kasım Gülek kongre huzurunda öpüşerek banştılar. C.H.P. Adana ll İdare Kuruluna zevtrt «ecfimistİT: Başkan: Nerrat Güven, üveler: Dr Bedri Görjfün. Mehmet Musa Bali. Kerim KaratHS. Kâzım Tiirker. K«ns1 ysT.tcw"^ı. YehH Bıtman. Saffet Ulus. ÖmeT Ulusçu şu CairenitrJi CJBJT. « l e r i n C.HP Oniversıteliler Devrim O > ca#ı dön bir hilârri > ayınlıyaıak B.M M Btrtpe Knrmisymıu müzakereleri eırası«da ütnvrrEİteUter hak kınd* «cocuk» tâhırrni kıillanan D.P tzrair tnilVervekili KfTnal Spr P li eeocVr. KeBinl Rprrl»rî>ı hi'.u bu konufta nTİmazaraya rlâvet etsniflenKr. Tnkjsva «ea^or , 17 (HUÎUHSİ Furptte t üsvet, iktisadi güçlüklerin neticesi olduğu k*dar bir ahştırma ve alıskanlığın da »onucudur. I Rüsvet alma ahlâlri raafiyetine ugramamak için lüzumlu lağlam ' karakter bugün cemiyetimizde sık rastlanır bir vasıf olmaktan çıkmif bulunuyor. Dilimizin gelişmesi için Yazan: Nejat Seyhan 1. Oçüncü şahıslarda, özne İle yüklem arasında uygunluk bahsi tekrar gozden geçirilmelidır. Bu bahis şöyle özetlenmiştir: Gerek insan, gerek hayvan, gerek bitki ve gerekse cansızlardan teker teker düşiinmek veya duşundürmek için, özne ve yüklem çoğul halinde, aksi takdirde, özne çoğul yüklem tekil halinde olur. Şimdilik yalınız etken fiillerde özne ile yüklem arasında mutlaka uygunluk olmalıdır. 2. Uzatılması icap eden hecelere işaret konmalıdır. 3. Hemzeli olan kelımelere şivenin bozulmaması için apstrof koymalı. II FUUerden tfiretilen lsim ve «ıfat I k r , ısimlerden türetilen fiil ve gıfatların ve zarfla sıfatlardan t i retilen fiillerin çeğaltılması Fiillerden, isimlerin türetilmesinde kullanılan eklerden 15 ini hatırlıyabiHim. Ahenk sebebiyle muhtelif şekilde kullanılanlan bir sayıyorum Bunlardan me ve ma cklerini her fiiie eklemek kabildir. Fakat dığerlerinin ancak bir kısmı bazı fiillere eklenebiliyor. Dil inkılâbından sonra u, gı ve ı eklerini sormak, bulmak ve çağırmak gibi bazı fiillerin köklerine ekliyerek. soru bulgu ve ç a | n gibi yeni kelimeler türetmisiz. Şu halde bu usul üzerinde daha işlenebilir. îsimlerden. hatta yabancı isiralerden le, len orta eklerini ilâve etme suretiyle birçnk yeni fiiller daha kazanabiliriz. Paketlemek ve saire gibi... III. Teterlik fiillerinin a y n kelimeler olarak kabulü Yeteriik fiilleri iki fiılden. tabir caizse kaynak yapılma «uretiyıe teşkil edilmişlerdir. IV. Gelisraenln dolayıslyie zençinleşmenin diger çareleri Dilimize nazaran çok zengin Almancanın nasıl zenginleştirildiğini inceliyelim: Almanlar bir prepozisiyonu ve hiç bir anlamı olmıyan bir öneki kullanma suretiyle dillerini aklın kabul edemiyeceği derecede lenginleştirmişlerdir. bunları tek olarak kullandıkları az gelmi? gihi ikisini de bir araya getirerek kelime hazinelerini daha zenginleştirroislerdir. Bunların sayısı 30 den asağı değildir. Bu hu»uıta bir fikir edinmek için insep. olan, başlıbaşına hiç bir anlamı olıiyan VER. üzerine, üstüne mSnasına gelen ve dilimize tatbik edebileceğimiı ÜBER, h, ye de mânasana gelen AN ve bir de den, dan ortasmdan mânasına gelen eer harfleri ile teşkil edilmiş olan Birlesik kelimeleri ö m e r Faik beyin sozlügünden sayalııu: Bunların toplamı tam 1507 dir. Bu sayı, yalınız 4 önekten türetilmiş kelimelerln mecmuudur. Bütün öneklerden türetilmiş bîrleşik kelimeleri sayacak olursak yekun bizi muhakkak saşırtacaktır. Bu birleşik kelimelerin Alman dilinden bir an icin çıkarıldığını düsür'ecek olursak. çok zengin olan Almancanm bir iptidat dil haline geldiğini görürüz. Şimdi bir önek katma suretiyle türetilmiş olan bir fıili ele alalım: Stehen: Abstehen, aufstehen, anstehen, ausstehen, beistehen, besteh«n, einstehen, erstehen, entstehen, gestehen, umstehen, verstehen... Büyük bir kısmı esas kelime ile hiç bir ilgisi olmıyan anlamlarda kullanılan tam 12 birleşik kelie. Şimdi bizim T.D.K. yayınlarından büyük sozlüğü önümüze koyalım ve yan, yanına ve yaıjından kelimeleri ile teşkil edilmiş olan birleşik fiilleri sayalım. Bunların sayısı 11 dir. Bunlara birçoklarının daha ilâve edilmesi icap etüği fikrindeyim. Birleşik kelımelerdr;n mutlaka mecaz? anlamda olanlann kaydı icap etmez. Nitekim Almanl a r d a böyle yapmışlardır. Vorempfinden veya vorahnen (evveldçn hissetmek), vorhangen (öne, önüne asmak) ve saire.. Aşağıdaki fiillerden de, hem de ayn ayrı sözlüğe geçmeleri, dolayısiyle kelime zenginliğimizin benzerleri gibi sözlüğe kaydedilmeleri icap ederdi. Yandan geçmek, yandan saplamak, yandan saldırmak, yandan delmek, yandan geçirmek, yandan açmak, yandurmak, yan tutmak, yana eğmek, yana geçmek, yana gelmek ve saire... Dilimizi aynı zamanda öneklerle de zenginleştirelim önekleri hiç şuphesiz yadırgıyacağız. Fakat biz kelimenin başına tek harf katarak, yani hece adedine hiç dokunmadan fiillerin anlamlarını esasından değiştirmeye muvaffak olmuş bir milletiz. Bu tarz iyice işlenebılir»e önek lere olan ihtiyaeımtz belki daha azalacaktır. Şimdi bu suretle türetilmiş vpya teşkil edilmiş birkaç fiili gözden geçirelim : Ayraak'tan : Baymak, caymak haymak (şaşalamak), kaymak, saymak, taymak (ayağı kaymak, sürçmek), ya>mak ve saire... Atmak'tan : Batmak, çatmak katmak, patmak (parçalarnak), satmak, tatmak, yatmak... Şimdi öneklerin dilimize tatbik şeklini düşünelim : , Meselâ: tü, tum, ya, den, gü, ir gibi ekleri ilâve ederek değişik anlamlar elde etmeye çahşalım: Vermekten: Tjvermek (itmek), etmek'ten: tumetmek (suya dalmak veya birdenbire koşmak), yıkmak'tan: yayıkmak (çekinmek), sinmek'ten: densinmek (ehenıniyet vermemek), eklemek'ten: ireklemek (safiamiaştınnak) fiillerini meydana getirerek kerre içine alınan anlamlarda kullansak fena mı olur?. Bu fikri saçma, hattâ pek saçma bulanlar olacak, fakat karar verenler acele etiıklerini derhal anlıyacakiardır. Çünkü bu ekleri ve daha baskaîanm bazı mıntıkalarımızın köylü ve kasabalılan çoktan icat etmislerdir. Söz Derleme Dergisinde bu gibi kelimelere çok raslanmaktadır. Uzman'.anmıza düşen rzzife; bunların bir kısmını aynen. bir kısmını da i«;lemek ve bilhassa etmek ve olmak ile birleştirme suretiyle teşkil edilmiş olan fiilleri ikame edenleri hemen kabul etmek ve yayılmaian için sörlüklere geçirtmektir. Bir mısal vereyim : Eykişehirin bazı köy veya kasabalarında danmak fiili evvelden sezmek ar.larr.'na kuüanılmaktadır. Bu kelime biraz kaba görülürse inceltilebilir. îlk yapılacak iş, a harfini e yapmaktır. Fakat bu takdirde başka anlamda bir kelime ile kanstınlabüeceSinrten çok işlek olan orta ekimizi kullanarak denlemek diyelim. Keza tenezzül etmek fiilinin karş'.lıgı olan künmek fiili kabul edildiği takdirde önüne üv katma suretiyle üvkünmek (yapamıyacağı bir işi yapacağını zannetmek> birleşik fiili kabul edılirse diümiz çok zengin, yani beş kelime ile ifade edilen bir keliraeyi kazanmıs olmaz mı?. Bu kelime de Söz Derleme Dergisinde vardır. Söz Derleme Dergisinde bunun gipek çok kelimelere rasiamak mümkündür. Fakat sözlüğe dolayısiyle konuşma dilimize geçmemiştir. Bu ujul ile dilimizi çok zenginleştirebiüriz. V. Dilimizde mevcnt yabancı Birkaç ay e w e l kömür almak üzere gittiğim kuruçeşme deposunda muamele sona erip katnyon hareket ederken işimi takip eden memur yardımcısına alması , ricası ve teşekkürlerimle bir on liralık uzatmıştım. Doğrusu parayı veriş amacım, nâzik ve süratli bir memura bu geçim savasında yüzünü hafif de olsa tebessüm ettirtecek pek ufak bir imkân sağlamak içindi. Hareketimin rüşvet tarafı mantıkan yoktu. Zira işim bitmis ve takrar karşılaşmak ihtimalimiz bir sene sonrasına kalmiftı. Beni memnua etmiye çalısmasıYukarıdaki cümle na Camnın ve içirai lüratli görmesinin bridge mezunu bir gencin, ne de sadec* Tazifesi olduğunu söyliyepedagoji okutan bir üniversite rek parayı reddederken yüzümün hocasının cümleleri. Trabzonun kızardığmı hatırlarım. kazasından gelmiş ve bu memleketin, ınanmakta, beslernekte Bu devr» Yedek Subay'a giden yerden göğe hakh olduğu er Yabir ögrenci anlatıyordu. Denize sar'ın cevabı. ayrıldığı İçin mektep devresini Ahlâk zaafiyetine ugramış bazı okuyacağı Yassı Adaya gitmiş. zoraki münevverler okusun ve Kayalar üzerine inşa edilmiş ve ibret aUınlar. ' ^dilmekte o!an binalariyle Yedek B. TOKAR I Subay öğrencilerine gerçek bir • Günaltay protesto edildi Bastarafı 1 inci gabıfed« çe başkam Ekrem Amaç'ın tutumu tenkid konusu olmuş ve ilçe idare kurulu, süvarisiz gemiye benzetilmiştir. Bu arada hiziplerin tenkidleri o kadar çoğalmıstır ki, 50 yaşlarında bir kadın, kürsüye çıkarak kavgayı kesmelerini kendisini bir sulh temsilcisi olarak kabul etmelerini ve banşmalannı söylemiçtir. Bu arada kongreye birkaç gün önce C.H.P. ye kaydolan Orhan Eyüboğlu girmiş ve tezahüratla karsılanmıştır. Kongrede EyüboŞluna hüviyet kartı ile bir rozet verilmiş ve Eyüboğlu da bir konuşma yaparak C.HJ1. içinde bütün güciyle çahsacağını söylemiştir. Asıl hâdiseler ilce baskanhğı seçimine geçildigi sırada kopmustur. Başkanhk »eçimi sırasında bir hizibin adayı olan Ferdi Sekban 77, diğer hizbin adayı Orhan Sami Güvenç de 77 oy almışlardır. îkisi de eşit oy aldığı için Kongre Başkanı, rlelegelere ikinci bir seçim yapılmasmı veya kur'a atılmasını teklif etmiştir. İkinci bir «eçime gidilmesi karar altına ahndığı sırada 11 Başkanı Şemsettin Günaltay »öz almıstır. Günaltay kanu«ması »ırasında delegelere, etrafında toplanabilecekleri bir başkan leçilmesioi söylemiş ve şunlan ilâve etmistir: «Bununla teraber «wn Ferdi Sekban olarak böyle bir iddiada devam edersen ben seni tasvip etmiyorum. Senin, bazj işlerde D.P. lı!erle işbirlifi yaptığıru biliyorum.» Günaitay'ın bu sözlerini Ferdi Sekban taraftarlan protesto etmis ier, dığerleri ise alkıalamışlardır. Günaitay'ın bu sözleri üzerine Fer di Sekban kursüye çıkarak şunları soylemiştir: eideo «rfcafiafinmz f ı l m s z Oztiirk bildiriyor) C.H.P Mec'is Grup Baskaii iekili Pr»f. Fethi .Celikbas' m basJtaın.hıeınıda millet ve*illeri ve pssti üajliierindpn müteşekkil .bir heyet Rabae«ki. Uzunkönrii üce •* Lm&etmrSB* *>nrak kongrelerinfle harır Duiunmusljırrhr. Bu kfmfreler son derAoe cakin çeçmiştir. Cj81et>nır»»zda «âr »l»m F*thi Çelikbaf, ilrtidarın 9 yıllık icraatını «cfıalara a^rarak ^turumo tahlil etmiş v e partiean iâBTçnin vatanfii öl dasa refah getirm'ıyecefini «öyleFethi Çeiikbaş demistir ki: Mill«t reyleriiB C J U 1 . ye . Şar*t dört *>*çı truamuj dem«krxsâ istiyorsaaır, A"nBy»««ayı 'Vtiş^irrhilefek çegnzıhrAata moha'if ıriilletTekü1er«ni Jfccli»» jütrBderiniz. CM.P oiu knracnğı n z a m Deraokrat ^artili va«w>«bışı 4a « T zura k t k t r kavuşturacaktır. Bîx « O S kü feasın SBensnpiansB t>n milletin tetninatı oUrak kabfa! e*Toruz.» Çelikfcaştan Bonra ktmgTede dig r milietTekillerî ve Part* Meclisi azaları da söz almışTarilır. İnönü, Menderes'e sert hlr cevap daha verdi BasUrsfı 1 fnel sahifede için başvurulmamıj baskının kalmadığını, mahkeme salonları ile zindanların idealist gazetecilerle dolduğunu söylemekte ve B.M.M.' nde çeşitll guiistimal iddialan ile ilgili konuların bir türlü konusulmadığını, bunun için de An»y«sa dışı usuller tesis edildiğini.îcra Vekıllenne Meclis önünde fiilı masuniyet verildiğini, beyan eylemekte ve şöyle devam etmektedir : < Eğer iktidar partisi baskanı büyük mesuliyetleri mucıp yolsuzluklann Mecliste tartifilmasının önlenmesiyle bunların millete hazmettirildiğini veya unutturulduâunu sanıyorsa aldanıyor. Bunun böye olmadığını çok yakında anlıyacaktır.» «İktidar Baskanı D.P. nin Mecliste sağladığı çoğunluğu milletin D.P. ye itimadının devam ettiğine bir delil saymak istiyorj diyen C.H.P. Genel Başkanı, 1957 seçimlerinde muhalefetin en az D.P. ka dar oy aldığını, açıklamakta ve şöyle devam etmektedir; Şimdi D.P. Genel Başkanına tek rar haber vereyim: Bu gidi? yanlıştır Memleket için zararhdır. Demokratik rejimi bütün icapları T« neticeleri ile iktidann anlama(i T « kabul etmesi lâzımdır. Kendileri için de, memleket için de s e l i m e t bu yoldadır. Milletin anlayışını ve iktidar partisi içindeki iyi niyetlerin cesaretini uyanık bulundunnak bizim vazifemizdir.» Genel Başkan înönü sözlerini •öyle bitinniştir: • Sabık Basbakan olmaktan bu kadar dehşete düşerek korkan zatın korktuğu seyin hiç mübalâğa edilecek bir hâdise ojmadığına kendisini inandırması ve ahştırmaya başlaması selâmet yoludur.» Saidi Nursi'nin mektubu Baştara/ı 1 inci sabifede Bekir Perk tarafından teksir edilmis ve gazetelere yollanmıştır. <Bize aid meseleleri neşreden ceridelere hitaben yazdığım bu yazıyı neşretseler bugünlerde olan aleyhimdeki Unadlan h e l i l edeceğim.» dıye başlıyan mektubunda Bedıüzzaman yurt içindeki gezilerine de temat etmekte ve bu mevzuda şunlan yazmaktadır : • Ben altı vilâyetten dâvet etmaleri üzerine onların hatırları için Ankara'y* gittim. Ankaraya yakın önümüze gelen ve Risalei Nur'un ve mesleğimin hakikatını anlıyan dost memurlar, Emirdağında istirahat etmemi ve şimdilik Emirdağında kalmamı Hükümetin rica ettigini biMırdiler. Zaten görüşmeye ve konuşmaya tahammül edenıedığimden hakkımdaki bu dottane teklif ve vaziyet bir inayet oldu ki. beni dâvet eden çok vilayetlerdeki hakiki kardeşlerimin hatırları kırılmasın.» Gezı'erinde siyasi bir mahiyet bulunmad'ğnı da tebarüz ettiren Nurcularm başı 40 yıldanberi siyafetı bıraktığını söylemekte, «Beni tecessüs eden veyahut da zahmet veren polis ve inzibatları da helâl edivorum» demektedir. Nurcuların başı mektubunun sonunda hükümetten bir talepte bulunmaktadır. «Ben yalnız hükümete derim ki» cümlesiyle başlıyan bu talep şöyle devam etmektedir: «Hakkımdaki bu muamele bir inayet ve rahmeti tlâhiyeye vesile oldu. sıkıimıyorum. Yalnız benim yırmi sene kaldığım Isparta vilâyetinde iki senelik Irira ettifim bir evim ve orada bazı eşyalarım var. Oranın havası da bir parça hastalığıma yarıyor. Hükümetin müsaadeleri\le bir ay Emirdağında, bir av da kiraladıtım Ispartadakj evımde bulunmak arau edivorum.» j «Siz 1950 de demokrasinin kurd« '. lesini keserek memlekete demokra j siyi getirdiğiniri soyleyen Semset | ün Günaltay Bey şimdi de demok, rasiyi düğümlüyorsunuz. Ben Be1 şiktaş Jimnastik Kulübü seçimlerinde D.P. li Enver Kaya ile birlik te calıştım. Fakat o iş başka, bu Beyrut, 17 (a.a.) Lübnan Ba iş başkadır.» kanlar Kurulu, haien 70 milletveGünaltay tekrar söz alarak Bekilinden teşekkül eden Mıllî Mecşiktaş ilcesindeki hizipçilıği kallıstekı mılletvekılı sayısınm 99 a , , . . „ , , . • , L ı dırmak ıçın çalışıldığını sövlemis | ve: «Ben Ferdi Sekbanı seçmemev e çıkarılmasını derpış eden bir ka1 • '' nizi istiyorum. Seçerseniz vaziyet nun tasarısını kabul etmiştir. alacağız. Ben, Sekban için spor kuBasbakan Ra?id Kerami ile Mülübündeki D.P. liler ile yaptığı işnakaVât Bakanı Pieıre Gemayel. birliğini kasdetmedim. Diğerlerini Meclisteki milletvekili sayısının söyledim.> 80 den ibaret olması lehine fikir Günaltayın bu sSzleri de prote»beyan etmiştir. Bahis konusu kanun tasansı, yakında Parlâmento tolarla karşılanmıştır. Bunun üzeya sunulacaktır. «l'Orıent» gazete rine C.H.P. İI Sekreteri Ekrem ö z sine göre, hükümet başkanı ile den söz alarak şunları soylemişPierre Gemayel'in muhalefeti ta tir. «Sinirler gergindir. Her şeyin sannın kanunlaşmasını güçleştire üstünde parti vardır. Bu galondan çıktıktan sonra münakaşaları ucektir. nutacaksınız. Asaplarm teskin edilmesi için kongreyi tehir edelim. ll İdare Kurulu olarak şunu size söyliyeyim ki. kimi isterseniz onu seçeceksiniz. Kongreye tesir etmek akhmdan dahi geçmez.» Bastarafı 1 inci sahifede Neticede kongre başkanhk sekl günkü konuşmasmdaki, «Ankara barlannda çıplak kadm sey çimleri, tüzüge göre bir hafta gerederler, Konya meydanlarında riye bırakılmıştır. dindarlık taslarlar», cümlesi şehÖJrendiğimize göre, C. H P. Berimiz D P. lilerince iyi karMİan şiktaş ilcesindeki hizipleri kaldırmamıs ve Inönü'ye 1800 imzalı bir mak için bundan önce fl İdare teefsür telgrafı şekilmiştir. Ayn Kurulu bir toplantı yapmış ve ca D. P. gençlik kolu bu konuda her iVı hizbin temsilcileri ile ilce bir bildiri yayınlıyacaktır. başkanlığı için Orhan Sami Güvenç ismi üz^rinde anlaşmışlardır. Ancak başkanhk seçimleri sırasın da yapılan anlaşmava ayfeın olarak Ferdi Sekban adaylı2ını koymus ve Günaltay bunun üzerine vukanya aldığımız konuşmsyı yap 73.11 lisansıraızla 68.04 t mıştır. C. H. P. ll îdare kurulu B5.0.129 85.10.10 lisanslanmızı t Günaltay'a yapılan aleyhte tezadeğiştirebiliriz. 4 hfıratın barı tahrikler neticesinde husule peldigini düşünerek bu koTel : TJU etrafında tahkikat açmıştır. Eçemen B O S T A N d Lnlbııanda mefeus adedi artıyor selâ ceza kelimesi bize kâfi gelraeli. Türemelerini kullanmıyalım. Müzehhep, müzehhip, müştail gibi kelimelerin sözlüklerimizde yerleri olmamalıdır. Muhafaza edeceğimiz yabancı kelimelerin sıfatlaruıı da Türkçe kaidelere uyduralım. Din isminin sıfatı dinsel olduğuna Dr. göre dinî kelimesinin sözlüklerde OsıentSr yeri olmamalıdır. VI Ytni harf ilâve*4 Alfabemize yeni bir veya birkaç Tollan harfin ilâvesi büyük değişikli§i Hsstafıklan Nitehassım Gerek Kasım Gfilek'în bu konuş dolayısiyle güçlüŞu mucip olacakGalatasaray Suterazi So No.12 mas ve gerekse Genel Başkan lntır. Kef ve kaf telâffuzlarını verUgur Apt T e l : 44 M 36 önü'nün kongre başlarken oltunan mek için aksan ve yerine göre iki mesajı delegeler tarafından ayakharf kullanmaktayız. Meseli, inkıl&p kelimesıni yeni nesil icap ettiği tarzda söyliyemiyor. Mevcut k harfi kef yerine kalmalı. Bu harfin şeklinde ufak bir değişiklik yaparak kaf harfini teşkil edelim. Bu harfi Beylerbeyinde yapılacak bofax kŞprösü gevlreslnde teşkil eden bir büyük îki küçük camlık koru içinde imarca parsellenmiş ve yolları açılmış çizginin uçlarındaki küçük, hemen fevkalâde manzaralı 34 parca arsadan yalruz 6 parça kalkelimeler amut hatlan çıkarahm. Bunun gör mı^tır. Alanlar ileride çok karlı çıkacaktır. 48 49 50 No. lu Dilimizde me\ cut kelimelere ze çarpmasmın zor olaca&ı ileri sü çok yayılmış ve hemen herkes rülürse, küçük kollanndan telefondan itahat alabilirsiniz. »>«»^«fc^^«»^«^«^« bir tarafından kullarulanlar harîç yervermemeliyiz. Meselâ zannet anesinin kaldırılman ile kaf harfi Hüseyin Malkara Halefi İhsan Malkara n c k ve hissetmek gibi hemen her teşkil edilebilir. Elyazısında da ukesin bildiği kelimeler kalmalı. fak bir değişiklik yapabüiriz. Her tsnftan yardım görmesi j Müteradif kelimelerin çokluğu bir Bütün Trakya ve inşaat ç*?itl«rt. Daima birinei lralitc nevi zenginîiktir. Dilimizden çıkal ieap edfn bir akademi. dilimizin , ramıyacağımız yabancı kelimelerin gelismesini en çok on cenede lag1 Satış Mağazası: Namık Kemal cad. 101 İstanbul Tel: 21 33 «9 j| yalınız bı» şeklini kullanalım. Me ıyabilir. < Kemal Çağlar KELEPİR ARSALAR KERESTE FABRİKÂSI Puro Tuvalet Sabunlarının içinde Konya'dan çekilen telgraflar DEMIR PROFIL İstanbul Vak ı flar Başmüdürlnğnndeıı SATIL1K GAYRİMENKÛLLER Kazaa Hahallesi Sakagı Kapı No. Ads No. Parsel No. Cinsi M2 Hissesi Muhammen Muvakkat kıvmeti teminatı Lira K r . Lira Kr. Fatih En E. 29, Es. 49 2086 22 Arsa 300.34 901020 Tamamı 676.00 Yeni 47 Camiikebir Şairmıhri Beyoşlu ün E.3. Ye. Taj 5 1074 4 25.00 7500.00 562.50 Purtelâşhasan Cihangir Cad. Beyoğlu En E.14, Es. 24 37 14 33.00 1/2 His. 7446.30 559.00 Azizlik Üsküdar Solaksinan En E.Es. 6, Ye. 452 13 225.06 6751.80 506.50 Tamamı Taj 4 t 64 Zeytınburnu Nurıpaşa 72, 74 1881 31 193.75 6004.50 451.50 Selmanağ? Üsküdar Selâmipak Cad. 505 Es. 103, 105, 47 21.33 4266.00 320.00 Ye. 125, 127 Üsküdar Boybey Pazarba^ı En Es.Es. 30 Ye. 195 Bahçeli 134.00 39 2/12 4196.68 315.00 36. 36/1 Taj 36i Ah. Ev En Es. 3, Ye Fatih Hacıham^a Aliveli 1303 3 Arsa 226.00 54/2'.0 230.00 3(1R1.10 üskuda' Pnza rbaşı Nuhkuvusu Cafî. Eski 185 186 6 63.75 Tamam; 227 00 3025.00 Rumelihıa Sarıyeı Torlakfınnı v* 60 1 56 02 210.50 28fil 0(1 Alipertek Fatih Hasanhalife Akdeniz Cad. Es. 21. Mü 33 2U32 10 50.21 5 72 157.00 2093.23 Yeni 78 Vukarıda adresi yazıh gayrim«nkuner 2490 sayılı kanun hükümleri uyarınca açık artırma sureti;le satışa çıkarılmıştır. Muzavpdesı 2/2/1960 Salı günü saat 14 te evsafı şartnamede yazılı hükümler dairesinde Müdürlugumüz thale Komi^yonunda yapılaca|ından isteklılerin aynı gun v e u a t t e n önce ikametgâh Umühaberi, nüfuı cüzdanı T « temin«t makburu ile birlilrte mezkÛT komisyona müracaatleri ilân olunur. (2441) Mimarsinan Armutlu Kalite bakımından mükem' meliyetin şahikasına erişmiş bulunan Puro Tuvalet Sabununuzu kullanırken içinden para çıkması pek âla mümkündür. 1960 yılında Puro Fabrikası sizler için hoş bir sürpriz hazırladı. Kâğıt 1000500100501052.5*ve madeni 1 lirahklar Puro Tuvalet Sabunlarının içine rasgele serpiştirilmiştir. Bugün mutlaka bakkalınızdan kremli Puro Tuvalet Sabıınu alınız. Terkibinde krem hassaları bulunan PLKO Tuvalet Sabunu cildi temizler... besler... korur... çiçek gibi taze ve kadife gibi yumuyapar... cazibe ve güzelliğiuizi artırır. TUVALET URO SABUNLARİ NEFİS KOKULU 1C0 D E 100 SAFTSR OİKKAT: Puro Tuvaiet SabunürüTzun İçinden Serl Z 34 No.: 51721517245173O517375174451746517475175351769517T25177451780 sayılı 2,5 lıralıkiar çıktığı takdirde fabrikamıza Ibraı edlniz. 10 düzlne kremli Puro veya bedell ayrıca SİZE HEOİYE EDİLEC.KTİR.