Katalog

7959190ü aunmııımMtmıııııınmımiiiiiıiHHitmıııiHmtıınıiHHHttnnınıı» YUNUS NADI Evde iklim tedavisi Klimamaks denilen küçük bir âlei sayesinde hast<x bir başka ıklimden kendine enYanYcm ıklime geçmiş gibi oluyor nl kaphyac mükozaya iyi galacek bujuyu tn içiniza kadar gönderiyor. Belli bir derecede tutulunca neıleyi, nezlenin getireceği hastahkları önlüyor. Hagta birdenbire başka bir ikli. me, kendine en yarıyan iklima geçmiş gibi oluyor. Sanki «Mısır» da imiş gibi rahatlıyor. Çünkü bizi bu kadar sarsan burun ve nefes yolları rahatsızhklarının Mıaırda hiç bir önemi kalmamaktadır. KlimamaKs. nezleyt karjı kullanabüeceğıniz en sade. en pratik bir iilâh. Çocuklar bile kendi başlarına kulianabiüyorlar Cereyana bağlamak, sırakhgını âyarlamak yetiyor. Tıpk: hanımlann iyarlı ütüleri gtbi. î"!teğinİ7.e. ihtiyacınıza uyan bir vafita. Kullanişı da çok rahat. Hastnlık geçene kadar siz* an ufak külfet olmuyor. Tamizlenmegi işden bil* degil. 90 derect alkolc batırılmif bir pamukla »ildinız mi evde istiyen kullanabilıyor. Hele kııın birinin nezlesine, öbürünün bronşitine kar aı emre hazır. Kliniklerde alınan »onuçlar çok ilgi çekici: 69 yaşında bir kadında mürmin bTonşit ile »mphyseme varmış. Her lene haftalarca ha*tahanede kalırmış. Akşamları birer «aat Klimamaks kullanınca bu dertten kurtulmuş. M yaşındı bir kadın yıllardanberi şiddetli astm krizleri geçiriyormuş. Vakit vakit, en hafif d«rece Klimamaks tathik ede ede bir şey: ka'ınamış. Gözünden ameliyat olması lâzimrr.ış, bu yüzden olamıyormuş. Şimdı doktoru derhal yaeğinı haber vermij. Söyliyeyim, dedi. «C»«Uttk Ud İarafım löyltmek gü{ g«liyordu. türlü. Biri Reggie'yi ilgilendlriyor Biliyorıunuı ya kavga ettiltr. Rag gie, dayıma ihtiyatgızca ıözl»r ıöy l.di. Mr. French bunlardan şüph«ye mi düşer, diyorsunî Oülünç olur bu, kim.enin aklından böyle bir *ey geçemez. Mr. French'in aklından geçebi lir. O takdirde. Reggie suçsuzluğunu zor ispat eder. Bu cihetten hiç korku yoktur. Reggie'yi herkes bilir; bu, onun için kâfi bir garantidir. Anne, acı acı gülümsedi: Siz beni teselli etmek istiyorsunaz, teşekkür ederim. Ama, bilinmez. ben korkuyorum. Aldanıyorsun, eminim. Am» bir korkudan daha bahietmistin. O nedir? Anne, azap içindeydi. Illerini bitiştirdi, tekrar açtı, gene bitistirdi, uzun bir sükuttan sonra: Ne diyeceğimi bilmiyorum, yenge, dedi, benim hakkımda kimbilir ne fikir edineceksiniz. Ne demek ıstiyorsun, hayii söyle. Mrs. Savory'nın sesi «ertlesrr.işti. j Anr.e devam etti: Çok fena bir *ey, ama hepsini itiraf etmem lâzım. Bir gün, epey zaman oluyor. başım çok »Şrıd'.ğı için. bahçede, küçük korunun parrnaklığınt yakm bir yerde uzaıııp yatmıştım Uyumugum; uyandığım zaman bir takım sesleı içittım, ne yapaca'ımı şaşırdım. Konujanlara kul&k mısafiri olmak istemiyordütn, ama orada bulunduğumu da belli edemıyoıdum. Ikısi de bana müşkül gözüktü. Een büyle tereddüt ederken sesler u/aKİaştı, ama duy duklarıın bir meselenin içyüzünü an'.diııama kâfi gelmişti. Dorıs Savory, ye^enınin elıni iiktı. Cıcım, nâzık bir durumda kalmışsın. Ama şımdı sırrını bana açtı ğına göre meseie kalmamıştır. Anne yeisli bir el hareketiyle: An, ijin bu tarafı artık bir önem tajımiyor, dedi. Daha fenası var. îstemiyertk, elimde olmadan yaptım. ama bu sırrı Dr. French"» de açtım Dorisin gozleri dehşetlc büyüdü: French'e mi açtın? dedi. Anne, iki gözüm. bu işi yapmış olmana ınanamıyorum! Bu itirafı ağzımdan zor!» aldt. Nasıl olduğun<ı anlatamam, ama bana öyle bir tuzak kurdu ki içine düşmemezlik edemezdi.n. Anne Meredi'h, French'le arasır.da geçen konuşmayı anlattı. Do ris: Aniıyorum, dedi, kabahat sende de*il. Ama çimdi bunu bana niçin anlatıyorsun? Ü»t taraf:nı anlatmak da Anne'a aynı derecede zor geliyordu. Reggie'rien yana korkum Mr. Forrestr r için de var. French ondan da şüphelenebılir. Ya. bu ihtimal de aklına geldi, öyle mj? Ben Reggie'yi n»»ıl ikaz «d«eeksenı siz de belki Mr. Forreeter'in ku!a?inı bükebi'irçinız, diye dü şündüm. Doris ypğenir.ın elini sıktı: Şekerim, dedi, kısa bir an se | nin hskkır.ria yanlış hüküm v^rdim. Bu bende vicdan azabı olacak. GösterdiĞin samımiyete minneUarım Şimdi içim rahat elti, yenge. Bu sırrı taş;mak bana ağır geliyordu. Gidip Reggie'ye telefon ede yim, ö.îleden sonra için bir randsvu istıyeyim. Anne bir az ferahlamıştı. Van«, onun t>j ic rahstlığını daha da artjracak şekiide konuştu: Saçma şey bu düşüncen, yavrum, dedi. Beni ikaz ettigin için teşekkür ederim, ama korktuğum yok. Benden şüphelenemezler. Seni bana veren daymdır. Onu bundan dolayı mı öldürmek istıyecck tim? Bu hainliği kimse bana mal edcmez. Nişanlısının, o anda, isi şakaya dökmesi Anne Meredith'in içine ferahhk vermişti ama, gece uyku»u kaçtı. Konuşurlarken, Reggie Vane'in gözlerind» bir endije eseri görür gibi olduğunu hatırladı. Böylece. Saint Pols sâkinleri ara »ında, gitgide biiyüyen bir halka halind» korku, dehşet. karşılıkiı kuşku, gitgide büyüyordu. Cr*n«'ia dt Macdoug'in de cinayetlt »uçlandırılmasır.a imkân yoktu. Mr«\ Savory ile Forrester de, Savory'nin ölüsnünden faydalanabileceklar ara*mda idil«r. Ama onları da «uçlandınnaya yetecek kadar kuvvetli delil mevcut değildi. Gerçi Mr». Savory'nin, kocasmı öldürmiye teşebbüs etmij olması rârit gorülebilirdi. Ama onun hakkındaki jehadetler, bu olayı imkânsız gösteriyordu. Forester'e ge'ince. onun hakkmda French büs bütün başka türlü düşünüyordu. Eâer Forrester, Doris'l sahiden seviyorsa ve, Anne Meredith'in de dediği gibi, Doris'i kaçırmayı göze alacak kadar ileri gidiyorsa. hu son çareyi düşünmüs olabilirdi. French, Forresterin durumunu iyiden iyiye kurcalamak gerektiği kararır.a vardı. Anne'ın ifadeai i* ona başka bir fikir veriyordu. <5enç kıı. Savory nin, kendisini işten uzaklaştırmasındari dolayı ona ne de olsa giıcenikti. Fahat dayisinı öldürmiye te.jebbüs etmesi ihtımali, iler tutar yeri olmıyan bir iddia idi. Bıır.a rmıkabil, nişanİK'. • ı i i hak > = sız bir muameleye ugradığı ir.anciyle Savory'den intikam almayı tasarlarnış olabilirdi. Gerçi bu farazive de o kadar kuvvetli de§ildi. Ama üzerinde bir parçacık iurulabilirdi. Bu Savory nt biçim adamdı? Kendisine bu kadar kişiyi nasıl da düşman etmişti? Vgnson'un dedig'.ne göre. daha başka düşrranlan da olması ihtimali rardı. Savory galiba ncrmal bir adam degildi. Bunca kini, bunca düsmanhjı kendine çekmesi için dimaiın ',ı bir sakatlık ol«a gerekti. Daha çim diden tımarhaney» liyık defi'se bi!', oraya «rfrmiy* her halde nam lettl French, »vvelâ Mrı. Savorv'vi sorguya çekmiyt karar verdi. Ondan alacaâı bügiler, işine çok yarıvabiiirdi Ertesi sabah. French. bu rraksatla Savory'lerin evin» (Ederken, Savory'nin kendisine yolda ra="adı Adpm, aahile giden yoldan aşağı iniyordu. Konuşmada kendisi de hazır bulunmak İJtiyebiürdi. Gerçi bu husınta ısrar edeceği tahmin edilemez»» d» • §#ada evde bulunmüiması daha ivi olarafı için French bu te'adüfe memnun oldu. (Ark«v*ı vp.rl Türkçemizin geüşmesi konusunda ne düşünüyorsunuz ? Yazan: Reşat Arif Sumerman 37 «Türkçemizin gelişmesi konusun | manlan toplayarak bu akademiyi ds ne düşür:üvorsanuz?> Güzel so gnreviendirmektir Dilimızin zenru.. Çünkü bu. bütün Türk mille ginleşmesi içirı akademiye yardım tinin duygulanarak duşünmek zo cı olarak yapılücak aşağıdaki araş runda olduğu ana dâvalarım^zdan tırmalann faydalı olacağı kanısın biri ve özelliği baKirnınrlan en dayim: nemlisidır. 1 Halk ve dıvan edebiyatını Bir toplumun millî şuurunu do j bilimsel yollard»n bir arama ve ğuracak faktör'ierin başında dil i? ! taramava tâbi tutmak. hu edebilir. Tarihte imparatorluklar kur | yatta kullanılmtş olan ve bugün muş olan büvuk devle'.ler. idare j unutulan Türkçe keümeleri meyleri 8İtma aldıkları kavimieri ana j dana çıkarmak. bu kelimelerin bir dilleri ve milli kültürleriyle yük sözlüğünü yapmak ve ayrıc» kul seltmiye çalıştıklan halde Osman lanılıı tarzlarına ait örnekleri ile 2 Halk dilinde kullanıian, f« kat yazı dilıne girmiyen kelimeleri toplamak ve bunların halk dilindeki kullamşlarım birer cümle ile göstermek. 3 Asılları yabancı diilerden geldiği halde Türk halkı ve Türkçenin fonetiğine göre değişen kelimeleri esas şekü. mânâsı ve dilimizdeki şekilleriyle göfterecek bir sözlük hazırlamak ve bulunan kelimeleri akademiye devretmek. 4 Terimler için: yetkili kur»ıl lar yardımiyle, terımin karşılığını önce dilimizde aramak v« bulunmadığı takdirde lâtinceden faydalanmak, Bu arama ve taramalar için yar dımcı olarak seçilecek araştıncı kurulların akademiye bağlı bulundurulması ve kendilerine veri,p lecek birer kılavuzla çahşmak yol > larının belirtilmesi daha verimli sonuçlar saflıyacağı için temenniye değer Bu araştırmaların akademik incelemeleri de kolaylaştıracagi ve dilimize yeniden birçok kelime ve terimler kazandıraeağı fik rindeyim Bu çalışmalara ek olarak bütün toplum, en başta eser verecek edip ler ve yazarlar akademinin etrafında toplanmalı ve k'şisel etkilerden uzak bilimsel şörüşlerle güzel TÜTkremizin Eelismesinde fikir birliği kurabilmelidir. Bu konuda biiginlerimizin, yazarlarımızın, öjretmenlerimizin! ediplerimi zın ve sırasiyle bütün av'm'.arımızın araştırma ve inceleme »onunda ileri sürecekleri kelime, kavram ve fikirler de, yetkili merci olan akademırie etüt edilerek jy gun görulurse • dilimize ve topluma maledilmph ve kesin olarak esaslı dil kurallarına bağlanmelıdır. Böylece kişisel isteğe göre kelime kullanmaktan ve keyfi irr. iâ örneklerinden kacmmak mümkün olabilir, diğer bir rieyimle bu akademik ve bilimsel yol, cildoki dağ;n:khgı da öniemiş olur. Çünkü. hü'ür aksak'ıklara ragmen di limiz hedefine dofru ilerlemekte ve dünkü agır ve yabancı etkilerden kendisini kurtarmsya çahşmak tadır. Artık geriye drinmem'z dü^ü nülemez. Ancak bu ge!ı?me, akademik çahçmalarla birükte kül'ur seviyesi ve zamanla bir idea'e doî ru yonelecek, hu ideal gürel Türk çemizi bilimse! esaslara göre bütün özeliikleriyle topluma mâletmek olacaktır; Çünkü dil övle sos yal bir kurumdur ki, ancak yüzyıl larm çetin ve j orucu çabalariyle hedefine ulsşmaya çal'.ş?cak; her hedef yeni buluslar, yeni terimler, yeni kavramlarla yeni bir hedefe başlangıç olacak ve toplum elbirliğiyle bu u.îurria devamlı bir aras tırma ve gelişme halinde canlı «e dinamik kalaoaktır. lı împaratnrluğu, en ünlü çağla j beraber göstermek nr.da bile ana dilimize ilgisiz kaimış ve tersine olarak Türk topiumu. uzun yıllar boyunca Arapea ile beraber fars dili ve kültürünün etkilerinden kendisini kurtaramamıştır. Bu yüzdendir ki, gerek bilim ve sanat gerekse edebiyat alanında dünün bütün eserleri, büyük doğu dillerinden biri olan Arapça ve daha çok Farsçanın esiri olmuş tur. Atatürk'e gelinceye kadar birde lengüstik bilgüeri Doğuda Arapç», Batıda Fransızca olmak üzereiki büyük dilden faydalanmışlar; Atatürk, güzel Türkçemizi büyük »ayılan dünya dilleri leviyesine çı karmak ülküsünü ortaya »tmış ve bu hakh dâvayı bütfln millcte rall«tmek amaçını gütmüstür. Bizde ilk dil davranışı Ktsgarlı Mahmudun Divenı Lugatut Türk'u T« şuurlu olarak 19. yüzyılda büyük Çağatay şairi Ali Şırneval'nin Muhakemetül Lugateyn'i ile bajlar. Divan sairlerinin bir kısmı, he ca reznıyle ve sâde dille siirler yazmışlardır. Tanzimatla beraber Şinati, Ziya Pasa ve Nâmık Kemal'in bu İşle uğrastıklan görülür. Şemsettin Sami ve Ahmet Mithat lîlendi, birçok makalelerinde, dilin sadeleşniesi konusunu çağdaşlarından daha suurlu olarak benimlemişlerdir. Nihayet 1911 d«. Selânikte çıksn «Genç Kalemler» de ömer Seyfettin. Ziya Gökalp ve Ali Cânip, dilin sadeleşmesini mil1 bir mesele olarak ele almışlar 1 v« böylece e?.hs kuralları çeşitli yazılariyle ileri sürmüşlerdir. Bizde dil sadeleşmesi bu davranışlarla başîar. Y?.!nız mütareke yıllarında tekrar Osmanlı dilirıe doğru bir yönseme gcrülmüs ve bunların önrüleri Süieyman Na.v.f ve ] : 1958 yüı «ylulunde, Kaxl»ruh«' : :deid «Almac thcrapic haftaaı» »da, Şdoktor Dobbelatein tarafındao, inğkılip yaratacak bir küçük »aakiEjnc iaşhir edildi. Adı Klimamak*. Ştı. Munich te çıkan «Tıp D«rgi»i» abu yani makiner.iıı akUler yaratan 3oa#an« hakkında şu rakamlan T» 5 riy»r«lu: 3 «Klimamakula tcdavi gören X M hid rhinite (burun mükouaı ilti3habı) dcn 204 ü; J, 4 laattc dur= muttur. Yani %99 muvaffakiyet». z: Tıp ilmi yeni bir baçanya eriş~miş demekti. ~ Klimamaks yalnız rhımte'i, neı2'eyi, bron^itı iyileştirmekie kahnıSyor. «Sinüzit»e, boğaz ağrısına, Sbronşit cin&mden astm'a, bütün Sbu inatçı hastalık'ara da iyi ge^liyordu. 3 Hele. bazan ameliyata kadar gi~ den linüzit vakalarındaki muvafSfakiyetin hususi bir önemi vardı. E Klimamaks nedirT Ufak bir bu^ğu koklama âieti ama simdiye ka3dar görülenlerden apayrı. Çünkü = yalnız ilâçlı buğuyu koklamıya ^yaramıyor. Her şeyden önce ceies Syollarına kuru, sıcak hava yeri~yor. Burun. boğaz, gırtlak, ta o«kadar. Bütün bu yolların içl Fransada hakikat olan s^adet komedisi Her yıhn koynunda ne garip te sadüfler gizlidir. Kangimizin payına hangisi düsecek bilemeyiz ki. 1959 ağustosunun 4 ünde geçen bu ğarip tesadüflerden biri tıpkı bir filime benr.ivor. Ama gerçek. Bunaltıcı bir sıcak var. Bayrara ?ünü o gün. 1.000 kı$i bir salonda. Kor.uçuyor, gülüçüvorlar. Ara'.arında hoş bir müsabaka tertiplenmiş. sonunu bekiiyorlar. Arada bir ses: • Mösyö. mösyö... Benim eşim oyundan çıkıvor, nişanlnız kaldım.» «Siz de çıkacaksınız öyleyse. N« yapab.m küçük hanım.» «Olmaaazzzz. Sü;lendim püslen. dim, bu oyun için geldim ben. Annem babam da salonda. Beni seyre geldiler.» cöyleyse gidin kendinize bir nl. şanlı bıılun.» Kız binadan çıkıvor. Topu topu on dakika«ı var Burnunu havaya dikip kaidırmif. topuk'arını r u r ı vur» g»ra geliyor. Yalancıktsn nisanlı, lâz;m bir t=ıne. Bu oyur.a baska türlü girilmez. Garda esmcr bir deliksnh görüyor. Elinae krokodil hir valiz. Efendiden bir genç. «Mcsyö, ne olur. yalancıktan nişp.nhm olun Beğenilirsek ucunda înnoo frank var.» «Ama. matrhazel.» «Kı rum, fık jürmlyecek. Vallahi, ne olıır sanki oyun bu.» «Ama matmazel...» «Durun anlntayım d*. Bir mflsabaka var bugün. Adı: «Te«.adüfün nışarJısı.» Seyirciler birblrleriyls • . lacaklar. Sanki mesut çift nuf rrar^sı yanncaklar. Kimln numara«ı çok beSeni'irse mıikâfatı 0 alacak. Fınale kalmıştım ama e5İm mızıkçılık etti. B.rakıverdi benı *jelir misiniz onun yerine?» «Ama. matmazel...» Kız. sözünü tsmamlamıya bırakmaz delikanlıyı. Salor.a dönerler. Seyircilerin ortasmda bulurlar kendilerini. Ha!k bağırır •Haydi bakalım delikanlı söyle aşkını!» Guy Brisçet (deükanlının adı bu) ne diyeceğini aasırır. «Matmazel... Susar. Sonra bir>den dili çözülür «anki: «Genevieve, ben galiba sizi se GARİP, FAKAT GERÇEK Cenap birçok yazılariyle dilin sadele'rresine kar<ü gei mişlerrfir. Fakat aruz yerini heceye terkptmiş ve ıster istrrnez birçok penç şaır ve edıpler terimleri gene Ararca ve Farsçadan veya Lâtince ve Frgnsızrarfan alm?k suretiyle e^erle.ini sâde dille yazm?kta devam etmişlerdır Atatürk, Türk milletini çajdaç, kavuşturmak uygariık düen'n e için yaptıÇı devrim'.eri arasında dil işini de ele almıs: fakst onun yardımiyle kurjlan Dil Ktırumunun çahşmslarına raîmen, ne yazık ki di!imİ7de tarn bir istikrar yarat'la mamıştır. Dil;:nizin bugür.kü durumu bunun canlı örn°gidir. Bursda. bunun sebeplerini araştırmaK bizim kcnumu? d"nndadır. Yalnız, bu uğurda yetki ile çahfacak bağımsız bir akaceminin kurulam^mış o'.ması yüzünden dil dâvamız gereği gibi verimli olamarr.akta, bazı ycnlprdpn kiçi^el görüşlere baŞlı kalmaktadır Bunlar arasında a?ın örnekler taşıyan iddialar da ileri sürülmüş olduftunr^an bu Düşünceme göre. dil dâvası «stafrensiz eidi^. dilimizde ister lsteevolütif» mez acık veva sınsi bir daÇınıklı tik» degil «dinamik ve bir aniamdır. Elverir ki ana dilin ğa vol armfiktRdır. Oysa k! ana dilimlz esas kav önemine deŞer verelim ve diide tenaklar?. bj'imsfl ve gramatikal mel istikrarı yâratabileüm. Bu konuda, üzerinde önemle duköklerivle hpr bakımdan işlenmirulması gereken en genis kültür ye •Iver'>1i«iir Kanqat:rv.'P. bu yolda yapılması çevresi, okullardır ve özelligi bagereken ilk iş. rnemiekefin en yet kımmdan ilkokul en başta gelir. l'k ve orta okullarımız için, diHH ki.iilcrini secere'k bsfiTTHız hir frenliyecek Akademi kurmak ve gerek«j dökü limizdekı dağınıklıfı re dil bütünlüğüne temel olabilecek «klâsik natür»d« bir gramerimizle, güvenle başvuru'.abilecek büyük ana »özlüğümüz bugün* ka dar yayınlanmamıştır. Oysa ki, dil bilgisinin alfabesi bu esaı temellere dayanmaktadır. Bu yü»dendir ki, kusaklar arasında birbiriyîe anlaşmalarına az çok yanyacak bağlar kurulamamakta, Üni versite çalışmalariyle ilkokul egitimi arasınd* hızla giderilmesi ge reken açılar doldurulamamaktadır. Dil geliçimi kusaklar boyuncai olgunlaşmaya doğru yol alacajhna göre. ilk öğretime bu alanda büyük önem vermek ve llkokulla diğer ö*retim kurumlan arasındaki açığı en kısa yoldan kaSOLDAN SAGA: pamaya çalışmak gerekir. Bu ko 1 Minimini cambaı hayvam nuda faydalı dergiler yajınlanır, sersem'etip öldürmeğe mahsus un okul kitapları yerleşmiş anadil gibi ilâç (nr.ürekkep kelime). 2 kavramlariyle hazırlanır, ilk öğBevgiri hızla koşturmaya başlayış retime gereği gitıi np.em verilir, öğreimenlerimiz de bu şuurla ça bir çe=it gramofon elde et!» kar lışırlarsH • ki bu şuurla çalıştık sıî'ğı mürekkEp bir emir. 4 Ma ları sevinçle görülmektedir yamur ve onanlmış durumda (eski rına güvenle bakmamıza engel bir terıro). 5 Müslümanlıktan yoktur; bucünkü toplum içinde önce Kâbede buîunan putlardan. bazı kimseler tsrafmdsfi güz«l di t i r harfin ckrnuşu. 6 Bir çeşit litnize karşı çnsterilen ajuı reak akar suyun iki başı. bir eins ytinlü siyonlara rpşmen... kumaş. 7 Tutuk tutuk konuşKaldı ki, bu konuda öteden be ma hareketi. 8 Ateşli ve tehJibirkeü bir hastahğa tutulmuş vazi ri üeri sürülen ve çok defa birine zıt çeşitli fikirler, dil tek yette. nigmin ve toplum tepkisinin g«V ASAfilYA: m«<9e1 Hri?t:anlar için en yüksek rektıreceği esaslara bağlı lelerdir ki hep Akademide yetdini mskam 2 «Hürmet goster!» izıcelemeleriyle karsılığı miirekkep bir emir. S kili uzmanlarm Ter^i Asya'da kurumuş göüere bir sonuça bağlanacak ve bütün verüen addır. bir takı. 4 Bir er mületçe benimsenecektir. Çünkü kek ismi, hizmet gruplarına reis dil, ancak akademik çahşmalar ve lik ve âmirük eden. 5 îr.ce ve buna paralel olarak yapılacak yav.ıvpTİaV rj"i 1 ™ danslı ?*ce e,5 ymlarla topluma bütün incelik ve lentisi. « Sol özellikleriyle maledilebilir. Yeter ki. yetkiye saygı göFtereuların taşıdîk = n rozetlerde lirn: başsrıya ulaşmak için çözül=kiçle kucak meri perekerı ilk düğüm. kajıaatimasmış şekilde ce budur. °lan. bazı de ^ • ~~~~ w v • m, « . ^ ^ " En son çıkan ğ "iz nakliy» va f ıtalarını F'irüp »ALAFRANGA ve ALATUEKA t AVRUPA LONG PLAY eötüren. 7 \ Aşaşıhk hisset y Klâsik Plâklar K15sik Notalar hall^d'lmis s H >U me duygusu (es ) ld terim). halk kalabalıSı ve [ ARAS PLÂKEVİ umum fyeni terim 1. 8 Erkek Osmanbev. Halâskârgazi, 302 hizmetçinin yarısı, bir eins mabilTel: 47 59 75 Geçen ağmtosun 19 unda bir Amerıkalı dünyanın her tarafında tngiliz diliyle yaymlar.an gazetelere şu açık mektubu göndermiştir: «Amerikan kadınlarına tekmeyi ı t m a î ı . Mesut olmak istiyen erkek Frar<ıız!n diniyle evlenir.» *• Londrada bır hypnotlıerapiste (lpnotizma tedavisi yapan) zenginler sırasına geçraiştir. Marifeti: Aşk hastnhjimrfin kurtarmak. Bunu na'îil yapt:ğ:nı soranlara «BaNıteri.ı Somali sit, diyor. Bana başvurup şifa »rıTogo: 1957 denberi otonom cum ket buguıı ttalyan mandaaı altın yanları ip^otızma i'.e uyutuyorum. huriyet olan bu devlet Tl nisan dadır. Eğer evvelden tasarltnan Ve yirmi kere •filânca». y» da «fa1960 da tamamiyle müstâkil dev »artlar yerine getirilirse, 1 tem lanca» seni unuttu. Senin hayatınlet haüni alacaktır Bu tarih, O m.ızda istvklâlini eline alacaktır. dan çıktı. Onu aslâ düşünmiyaceklympio Sylvamuı tarafından ida Yok«a 12 ekimde. yani millt bay sin» dive t e k r a r h y c r u m . Üç »ere edilen bugünkü hükümetin se ram günü istiklâlini ilan edecek ans sonra ne a^k kalıyor, ne de çimleri kazandıgı güniln 1 nci yıl tir Buraris milletl«jfara»ı bir prob hatıra. lera ortaya çıkmaktadır. «Büyük '•• döri'imü oldu$ıı için seçiîmiştir. CSkarta'cia bir Endonezyalı erTo?o kürük. fak;r bir memleket SOTI3'!» Bu proje günün konusu' yaptıktir. !5S 0 > kilometrekRre sahası, «1» dur. Gerçekten, yalnız b i r «Italyan ; kek uzun uzun hesabını 0> milyon nüfu5u r a r . Zengin, hami Somalisi» vok. «îngilir Somalui», tan sonrı nihayet b u l m u ı : 104 kek ı i Ornna ile D.>hı5mey a r a s ı n a ' Ci^nti'yı içine alan «Fransız So re e v 1 e n m i ş m i ç •ıkı«m'.? bir durumda: mali«.i» d» var. . B ü y ü k Somali» üçünü birlejtirmekte Moskova'da k:şın, binlerc* kız Uzun v . l l . r d a n b e r i d i r Togo'un ,.,,., . „, . t n huna Habeşistanın bir parca' Sıberya'ya giden trene atlar, yo; ! istV'al «a^nıvonu olan Olymnıvo' , ,, . I la çıkarlar. C'inkü orada çalışan t tneillr kültüriyle yetişmiştir. Tran ' "'>'''• Kenya nin halk bskımından I büyük bir dolikanlı kolonisi yar>a ile memleketi arasında bir b a | ^omah'lilerle .,k, mün.sebette 0 dır VP kadına hnsret çekmektedir kur.rnv» t^a'tard.r. Pu r^rnleket l a n b i r k ı s m l n l d a . katmaktadır. ler. cMd! prnblemlerle karsı karşıya Bırleç'k Amerıka. îngiltere, Fran1 s a dır. Baçta Ghana meselesl eelivor. HsbPMstana temlnat verdiler. j 1959 yıhnın her dakikasında 85 GhanaVı idare eden Nkrumah Af1 B ü > r ü k S o m a M Habesistan toprakbebek doîdujunu biliyor mugunuz? rika î p f j i ' Birligi lideridir. Daha 8nc. I le AddisAbeba'da «Cibuti»r.in bu '»nnd.in parça ^lamıyacak. Parisde Togo'sunu ilhalc etmiş» tir. Son zaman'arda memleketl birlejme difinda kalması üzerinde I Kalifornia'da yeni evli bir fcnç ' { çift bılaylarmı bir atom «ığma11*, cumhııriyet halini alan, Togo* anlaştılar. nun temamiyl^ hirle.'mesinl teklif' ğında geç'rrriflerdir. Nigeria: Afrikanın en kalabahk etmlştir. Bu tekMf Olympio'da tid • detlt bir tepki varatmıştır. . memleketi. tngillz koloni »ietemi Peris'te Başvekil Maupeou tsiçind* şimdiden eeniş bir egemenFakat Togo ekonomik. mall, tek j liSe sahip olsn Nigeria 1 ekim rafından 1770 de bir kanun madnik bakımlardan da kendi imkân| 1W H tamamivle müstakil bir desi kabul edümijtir: «Takma go<O a larivle yaşıyabilecek durumda de, devlet hslini »larakt:r. Ve Afri güsle koca bulan kadının evlihâıgildir. k.ının en kalabahk memleketini nin iptal edi!ecesi«ni söylemekte teşkil edecektir. 3^ milyonluk nü imiş. Ve bu madde halâ yürürSomali: 1.300.000 nüfuslu bu ge f u ! u ]]e b a ! : t a gelecek, onu 24 mil lükte imiş. niı fakat fakir ve tenha memle yon!» M:?ır takip edecektir. ı dir.e çekmekten g»ri kalmıyacsktır B:ırada zaten bir Nieeria, Togo, Dahonıcy federasyonundan sık Bik bahsedilmektedir. Buna karşihk yeni devletin hareketlerin: frenl;yecek ciddi engeller de çıkacaktır. Nigpria daha içbi liîi saülamış değildir. Bünyc=i 3 devletiiı federasyonundan do*madır. Kuzey, batı, dcğu. Üçü de biıbir'.nri^n gerek nüfus, gerek etnik ve ekonomik bakımlardan çck ayrı 3 kütle. Âfrllcada 3 yeni devlet doğnyor: Togo, Somaîi, Nigeria Açık mektup ^ TtYATROLARI DRAM: KAMÎ.FT P'tzarteM harlç her akeam 51 <!• Tel: 44 11 « YENt TtTÂTRO TAHTARAVALLİ ••h hanç h«T tkıarr. X 4* tSTANBUL BÖT.t^MÜ! A K İ F B EY Ferş«o>b«, Cuacıa, T Cumaftod, n ftamt * • ** *** *f: * " Y A R A MA Z Ç O C U K Çsrçambt hartf her «k»»a» t l 4o Tel: 44 39 »5 Bu memleket geni^liîi ve tabii ra onlarınkidir. Elele halka go'rti kaynaklarının boüuğu ile Afrikanu'ir'r. Delikanıı usulca: nın Pihra ile ekuvator arasmdaki «Matmazel ..» diyebilir. O kadar.! politika ve ekonomi hayatında en Bütün gece kızm siyah buklele| önemli yeri tutaraktfr. Fakst pori, çekik gözleri, küçücük disleri \ litikası Nkrumah'ın Afriks Birligi penbe yanaklan gözünü önünden ] projesine pek y»naşmıyacaktır. gitmez. i Re»li<!t îngiliz okullannda yetisvivprumj» 6 av sonra yine yanyanadırlar. ] miş olan liderleri bugr.ne kadar Kız 'bir sevinçle koşar ona: Eleledirler ama bu sefer yalancık Afrikanın içinde çalkalandıfiı bü«Sahi miii? Sahi miii?» tan değil sahiden nişanlıdırlar. yük hareketlerden uzak kalmıslarSalonda «esler coşar: Bravo! Ve evienmek üzere memurun kar dır. Funa raĞmen Nieeria komşıılarında, bilhnssa Dahomey'i kenBravo!... En çok beğenilen numa şısındadırlar. .be harlç h^r akşam 11 de M: M W M Şehlr tJratrplannın her k»«rmünd« Paıar gunleri İJM da matinc. KADIKÖY BÖLÜMÜ: D E V L E T 1ŞLE Rt TtYATRO Pazarteıl ItiaeıMı hıriç bti h«r « • « «.C4 X^C hari» her fOa 18 de TARTA ÇAN»KTAB Tel: 44 M M tSTANBUL TtYATROSU Paıarteal, Saiı, Çsr•ajcb». Fetşembe M de RultuuBM: P u t d y o l Ctusa, CutBartacl, Fasar tl 4e İUAM «BCDt Mİ Çarşur.b». Cumsrtesl. ?a?.ar 1« da •«i : 44 g» Şt f r K O R U Y Ü C Ü M E L E K L E R SATONUN KlRALİCESİ 37 BULMACA • II T M \ '! n 1 ! 1 11 M m ı ı ım m ~T ı Ü ! ı m ı ıı 1 «f! ! ""I ! ! 1 TEVHÎT BtLGE TtYATBOSU MEBUf OLACAAIM Her akşsm J1.15 te CuiBartesi, Pazar, C'rısmbt 1« d ı talebe ve halk İÜPEE KUKLA Tiyatrosu t*ro«sneri t oeaktan Itlbaren CARATDA Her gün matine 17, Suvare 21.15 te. Çarîaraba, Cuaaart«l, Pazar 11 de terallatlı talTel: 44 «3 24 44 16 56 xn O akşpm, müfettiş French, otelin salonunda notlar alıyor, bundan j sonra yapacagı teşebbüsleri düşünüyordu. O zamana kadar aîdıiı neticeler onu fazla iyimser olmaktan al'.koyuyordu. EHnın altmia üç tane şüpheli sahıı vardı. Üçü de. Savory'nin ölümünü arzu etme leri için sebepleri bulunan kişılerdi. Ama \Vedgewood'un da \m YOIBÖGİİNKIJ PROGRAM J4V llSCABe ISTANBL'L 7,27 Açılış ve proçrars 7,30 G'ansydın aevgili mnieylcller 8.00 Haber. ler 8 15 Sarkı'ardan bir demet 8.35 M'izikll ıab.ih geztntisl. İKİNCL PROGR.AM 9.05 Beethov<en «4y Işîfı Sonstl». J. Ta! «V.'yola Konçeıtosu» 9 45 Kostelanetz Orkestrası 10.00 Saz eçerlerl 10.15 P. Çaykovsfci «Oniianda Uyuyac Giizel» bsle süitl 10.45 Percy Falth Orkestrası 11.35 Armando Orkçstrası 12.00 tkincl programın kapsnışı. 22,45 Viyolanlst Er.ver Kapelman 23.00 Haberler 2315 Csma! Resid Eey'den piyano »ololan 23.30 Sflı stat 23.Î0 24.00 Prograra ve kapar.ış. ANKARA 6,57 Günaydın ve günün programLarı 7.00 Bugün (Er.ken uyanan! m programı) 8,00 Haber'er 8,15 î l e teorolojl 8.17 Bugün «Prograrr.m :'ev: mı» 9,00 İkinci program 12 05 S'belfon Fredi Trlosu 12.30 Esen Altan'dan şsrkılar 13.00 Kataer!?ı 13.15 Meteorolojl 13.17 Peggy Lee. den hafif şar>ı'.ar 13.30 Sanatkrrlar geçidi 14.00 Fl ; im melodiieri 14.30 Aliye Akkılıç'tan türküler 14.45 İspanyol müikleri 15.00 İki =aat era. IHCOT NtMBÜS'ün MACEKALAJU: ye ağacı ve rengi. 12,27 Açılıs v> program 12.30 Ssrkılar ^RadKe Erten) 13.00 Haberler 13.15 Yemek müz!*ı 13.45 Saz 16.57 Program 17.00 Vedat Gîr?lf eserlerl (Enise Can . Fulya Akaydın) 14.00 Kndın ve ev sasti 14.10 Kü den şarkılar 17.15 Halk S?zları Topçük konser (C. Franck eSenfonik var luluğu 17.25 Köylü fcardeşlerlmizle Erfföîonen' yasyorlar», T. Haendel «Org konçer başbaşa 17,30 Sentahat tosundan Allegro» ı 14.30 Şarkjlar den şarkılar 17,45 Radyo 11e İngiliz(Su7an Güv«n) 15.00 Progr.im ve ce 1S.C0 Orhan Sezener Orkestrası i 18.30 Bize gelersler 19.00 Katerler kspanış. • 16 57 Acrlış ve pro=T.im 17.00 Ak ' 19.15 Meteoroloji 19.17 Tarihten sam müşiği 17.15 Türkü:er INerlman ; b:r ynprak 19.20 Stüdyo 4 t»n ms.0 Fikret Kozirıoflu'dan Tüfekçi) 17.30 Bamk Ç.;ğm müziği : lodller 1 93 (Bach .Şıkon» Heinz Stanske •ke'na!i1ı) şsrkılar 19.50 Dini . Ahlâki mu?fc 17.50 Eâitim saati 18.00 Radyo habe 20.00 Kıbrıs saati 2",15 Rad. Küîh? Fasıl Heyeti 1S.30 Müzik yo Gsızetesl 20.30 Klâsik Türk Mü1900 Haberler 19.15 Şarkıl"r (Afttab ziği 21.00 Çağdas Türk şiijLnden örKaracan) 19 45 Semih Argeşo ve ke ne!:!er 21.15 Piysno ve klaviolin 11« man'arı 20.00 Kıbrıs saati 20 15 hafif melodller 21.30 Filinı dünyası Rat<yo Gazete<=! 20.35 Günijmüzden 22.00 Konçerto saati (Rachmpnir.of plâklar 20.50 Btlyitk ya^arlar ve şah ' «î. piyano konçertosuj) 22 40 Deva. ejtrlert 21 00 Ssrkrıftr (A'Seddin Ya ' mı r s r ı n ttk^ajıı 23.00 Haberler "J.I5 Sonat fBeethoven rMehtap vp Sl T»şç.ıi 21.30 Oriu «aatl 21.40 S i be;nol») 23.45 Melodüer 24.00 Yateılar (Berin Erbay) 22.06 Mtizii i r r n n prograrclan ve îj1 geceier.