19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IKJ CUMHURİYET'in Tefrikasu 1 CUMHURIYET 1 Ocak 1960 KÜÇÜK'PEYK.İN Yazan: A ~ BUYUKGAZASI CEMALETTÎN SARACOĞLU Ö.VSOZ Birinci Dünya Savaşında, yani 1914 1918 cihan harbinde, Türk donanmasımn faaliyeti, hareketleri, çarpışmaları etrafmda bir hayli mürekekp sarf edilmiş. yerli, yabancı kalemlerin mahsulü çcsitli eserler vücude getirilmistir. Osmanh tmparatorluğunun da karada ve denizde önemli roller oynadığı bu dört yıllık amansız boğuşmada, bir tarafta A'manya Avurturya, Macaristan. Osmanlı tm paratorluklan Te Bulıraristan kırallıjı; karşı tarafta da Rusya Büvük Britanva Japonva imparatorluklan, Birlesik Amerika Fransa cumhurivetîeri ile bunların kervanına katılan îtalva, Sırbistan, Romanya, Tnnanistan kırallıkları başta gelmek şariivle Avrapa'nın, Asyanın, Afrikanın, Orf» ve Gfiney Amprikanın bir sürü irili nfaklı cumhuriyetleri, kıralhkları, şeyhlifcleri 1914 yılı agustosundan 1918 kasımının on birinci gününe kadar birbirleriyle pençeleşip dururlarken. öz donaımasına düşraan vehiınli padisah tkinci Abdülhamidin pençesinden yakasını brtkin, bitap bir halde kurlaran Türk deniz knvvetleri, harap ve perisan materveli, kökünden yok edilip şerefli meslefcinin cahili olmaş personeli ile evvelâ Trablusearp yani Osmanlı ttalyan, sonra da Balkan yani Osmanlı Ynnanistan, Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ savaşlannı vertniş, midyelerle örtülmüş karinelerini temizlemive, yıliarca fayrmp halinde kalmış ocaklarım çekip yıpranmış makinelerini elden eeçirmiye, fazla atıslar yüzünden yivleri silinmiş, bazılannda bir kaç santim genişlemiş toplarını ve nilemtye vakit, fırsat dahi bulamadan kendisini dnnyanın en azametli deniz knvvetlerinin karşısında harb halinde bulmustn. Bnraya kadar anlattıklanmız asafı ynkarı denizsever gemi meraklısı her okurun az çok bildigi bir gerçektir. Fakat bu kanlı savaşta hilinmiyen, yahut pek az ki•inin nalumu «lan bir sir vardır ki, bu da Birinei Dünva Savaşuıda Türk deniz knvvetlerinin tam anlamiyle harekatında serbest olmadığı, o savaşta müttefikimiz im paratorluk Almanvasmın bir nevi vesayeti altında faaliyette bulun•mak zeranda kalmış olduğudur. Ikinci Abâülhamit, otoz üç vıl süren şeametli saltanatı devrinde, vehmine kurban etti£i öz donanmaıını; hem gemi, hem de raürettebat bakımından hemen hemen tnevhum bir varlık halfne çetirdiği için. 1908 temmuEunda tkinci Mesrutiy etin Uanmdan tonra Türk deniz kuvvetlerini ıslah ve tensik amaciyle lnçiltere Bahriye Neza' « Ü R İ M çetirtilen tngUic ıslah heyetleri, kendilerinden beklenen kalkındırmayı sağlıyamadan kendnod Trablosa çaUaaan ttalva Kı rallıiının ezici üstünlükteki ar maflalarryie harb halinde bnlııı Türfc danaaması, bir yıl fâsıl» ile •patlak veren Balkan harbinde, vine kendisinden kuvvetli Yanan donanmasiyle elinden geldiği kadar bofuşnrns, bir yıidan az bir mnâttet sonra da yaralanm sarmıya, eksikliklerini gidermiye dahi vakit bolamadan bu sefer kendini Ingiiiz Fransız Rus deniz knvvetleri gibi dünyanın en kudretli, ea azametli donanmaları karşısında balrauş, fakat o devrin Alman askerî satvetinin hayranı bazı dev let adamlarının da tecrübesizlikieri, batiâ basiretsizlikleri yüzünden mttttefik sıfativle safında yer •Jdığı Alman deniz subaylarının bir hayli gımarık, bir o kadar da nkalaca koutrolü altında bunal Giıli Kalmış =tıaberleri Yılbaşı düşünceleri Hakikat Doktorların gece nöbeti Bu geceden itibaren 14 doktor evlerinde nöbet tutacak 1 Ocak 1960 tarihinden itibaren Vilâyetimizin 10 Merkez kazasında her gece 14 doktor evlerınde nobet tutacaklardır. 7< doktor, gece nöbeti tutmavı kabul etrr.ışlerdir. Doktorlara aıt nöbet cetvelleri, Vılâvet Sıhhat Müdürluğiince, Cumhurıyet Muddeiumumiliğine, Emnıyet Mıidürlüğüne, P.T.T. Baş Müdurlüğüne, Kaymakamhklara, Hükümet Tabipliklerine, gazetelere, eczahanelere. polıs karakollarma gonderilmiştir. Nobet saat 20 den ertesi gün saat 7 ye kadar devam edecektir. Vilâyet Sıhhat Müdürü Dr. Kâmil Öner, nöbet mevzuunda şunları soylemıştir : « Hâstası olan her vatandaş, kendi mıntıka'iindaki nöbetçi hekimine ıstediği anda hastasını götürecek veya vasıta temın edip doktoru evine getirebileeektır. Âmme hizmetinde burtik bir boşluftu dolduracak ve halkımıza azami yardımı dokunacak olan bu nöbet işine iştirak eden serbest rae* lektaslanmın hareketlerini şükranla karşılıyoruz.» Yılbaşı bilmem herkese aynı şeyleri dSfS«d8rSr mü? Benimse ya şairliğim teper, ya da içknde Stnalı bir filozof konuşur. Kendimi farkında olmadığım bir nehrin kıyısında saşkın, âciz bir zavallı gibi bolurum. «Zanaibi bntün koyuUe hissederiaa. Ziknim virtni bes asır önceki bir düsünceye takılır. «Akan suda bir kere yıkanılır.» ömrâmüz içinde işliyen döndtirülmesi güç. durdurulması imkân BIZ «zaraaa»ın diistinceme takıldığını, etime yapıştıSuu bu sözde duyar gibi olarum. «Akan zaman» akmnanı olataz ya üzerinde fHozoflar çok kafa yermuşiar. Onu düşüncenin ana konusu yaomıslar. En dağru söıü Antnrtiııus söylemis: «Zaman«m ne olduğunu biliyordum, fakat sorulunca onu yitirdim.» Evet «zaman» düşünülünce kaybolan, ancak yasaaıidıgi müddetçe rnhnmuzu ateş gibi yakan bir şey. Herkes onu kendine göre yasrror. Bizim diye bir şey yok. O ömrümüze knruimuş bir tuzak saati.. o. Efesli filozof Herafcritos'un içimizde akan nehri. Sevilen bir yüzde ucumm, dnvaıı rönfilde vjflnr iki yokiuk ortasimls İŞ1İT«I saat. Ba?wnı şöyle bir çerire ceviriyoTOnı da ömrün ötesimleki vılları dfrşüniiyorum. Hic bir utrurntB insan Bmrü kadar korkunç i*tH; çwc«kluk, okııl sıraları, «nçlik Itri. öiümsüz samlan aşfctar sanki nzak bir rflradan bize bakı^rlar. Onlann bizrmre iltrtsi tw? Neden dnsnndütüımrz. acı miz. sevdigimİT günler bire bn kadar yabancı? Demek ki ber an örüyoruz. Yasamak ve ötnür jtfmiz, sadece bir avnç hâtira.. Dünü gerive döndürmek ç*f.. «Ge ise karanhk; ^'e henfiz Snısanlmamıs bir ynntak .. «Geçmiş» sadece bir masal: zaman nehri onu BmriİTi kıyılarından »lıp tritmiş.. «Gelecek»., fcenüz var olımyan yokluk. Var olmryabilir de. Tarın ne olacaSımın ve bizi bir an sonra nclerin beklediSini nereden bi'eceH7. «Gelerrk.» ömriin«jze iliştned«n eectiti an, bn «rtık yok olurU7. tşte korktugumuz «ölim» bu . Hakikatte en az korkulacak olan ilüm bu dsa gerek. Çünkü, bu öliimde, yok olmanın şuurnna artık sahin deâiliz. Ya^amak, öliimü seyrrtmçktetı baska ne«Kr? Biz her ç i n «çnnizde akan zaman nehrini sevreden birer şaşkın budalayız Ölüm perdenin inmesidir. 5ehir= imlllllllllllllllItHlllllllllllllllllllllllllUIIIimillllllllllllüUUUIIIllUİUUlJIIIUİIIIIIIiMIJIIIIIIIIHItEllll | G Ü N Ü N M E V Z U L A R I | n C i l 1 MIHÎNA ıııı=uMiııııııııııımıııifiıııııııııııınıiJiııiıııııııııiıııııiiiNiııııııiflittııııııııııınııııırıoıııııııııımii=ıııı İyi Olmndıl edelsiz itbal y«t«yla tatanbal rfimriiğüne çelen atomobıl lerin sayısı 833 ohna$. Difer bütiin güııuvMUere gelen otomobil sayıgı da bir bu kadar tutar mı? Etti 1666 otomobil. BtUün meavlekerte haftal ardanb&i tartışması yapılan bu kanada hakınız vatandaş ne diyor. Bu otomobiller İçin Hükumet döviz vermedl^Para kara İJtrrsa yt)1ıryr« nrrmieirrtten çiktı îse lıer araba tçia W.9W lira ödeMri'aenektir. I6K «tomobil 67*40.000 lira eder. Diyefkn U ke«elsİB M^al y»rnrhı fctirilaH ba «t«m»bi!lerin *e»si karabarsa yoluyla aora kacırarak alınmadı. OtMnabil »etirenlerden bir fcısmı, meseli yTinsmm Batı memlek,et!«Ti b«n*ralın«da aaratan vardı, « paraları kullanar|j^raraba satın al dılar. diye düşünelim. tyi ama bir adam hafl^ki bütün paraMnı atomobile sarfeta»ez. Etse etse yüzde yirmisini, yüzde «tn?unn eder. Şu halde an adamların dış memleketler aankalarında ne kadar çok paraları var? Acaba bu paralar oraya nasıl Vatandas «iz bana nmami efkâr da divebilirsiniı işte bu hesapiarı yaatyor ve «ynı saaıanaa bedefaiz otosabil getireslerden bir kısmının muhalefet milletvekilleri olduğunu da u nutmuyor. Hattâ bu nokta fizerinde bilhassa ısrarla duruyor Bu milletvekillerinin yarm partileri iktidara geçerse bugünkü iktidar mensuplarına «nereden buldun?, sualini nasıl sorabile ceklerini ayrıca düşünüyar. Vstandasm tou d*»ünrelerine «yanlıçtır» deaae.ve bilmeviı im kin bulanabilir mi? Hul&ca beaelciz itbaJ meselen ne tarafın dan baktlırsa oakılsın haaia Mtieeler vermiştir, diyip keselim ve daha tazla komrşmıyalrm. Cevat Fehmi BASKUT sike mubtaç »ldafiı, devria teknik, modern deniz savaşlarının fenni buluşlarından faydalanmayı öğrenmiye ihtiyacı bulundugu bir gerçekti. Daha otuz bes yıl evvel Avrupanın, hattâ dünvamn ikinci, üçüncü safında gelen mazbut, nıun tazam, modern bir deaiz kuvveti olan Türk donanmasını, hasta, vehimli bir Türk hükümdarı kendi eliyle yok etmişti ki, bu da bir çerçekti. Fakat bütfin bu engin tahriplere raçraen Türk gearicisine modern cemiciligi ögreteoek hocanın da bir takım vasıfları. mesleki mezivetFeri haiz olması lâzımdı ki, Birinci Dönya Savaşında Türk deniz subay ve erleri, sulanmıza dâvetsiz misafir şeklinde gelmiş, hocalarında bunları tamamiyle bulamadılar. f Yazan CAHİT TANYOL zelsin!, sözü doğru defil; bakçası: «Biraz daba devam et sen çok güselsin.» demekti. Zaauuıı durdormak veya zamandan kacmak suretivle yaşamak mürakân olsaydı; yaşamak 1 a Slüm arasındaki fark ortadan kalkardı. lyaduğu•ar zaman da raçıyonu. Hiç uyanmasak ölümle uykunun arasındaki farkı nereden bilecektik. Yaşamak, gerçekten Gazali'nin dedigi gibi. bir rüva. Hâtıralaria oyalanır, grtecekle umutlanınz. Ya şadığımız an o kadar az ki ço£u zaman havattmız mazi salannda yüzer. Asıl ya$amk, bir nevi tad almakür. Acısn haz, ifte saaaMâo ta kendisi. Sırtımızdaki hayvan derisini çıkarmadan saadete ulaşılmıvor. tnsanlann çozu kaba haz larda «ervet, ikbal (tibi ütirasterda araâıklannı buldnaı maırlar. Fakat bnnların hepsi ruhu dinlendirmez; yorar. Gerçek saadet yoklaktan kacmak, ebediliğe aktır. Bir besteain içinde yıkaııabilivor musun, bir mısrada kendini yitirebiiiyar musun, iste yalansız saaaet bu.. tnsanın etine ölmezlik bulaşır oralarda .. feler içinde, yalnız Stua'lılarla Epikürcüler insan için en mesut tavrı Dulmuşiar. Onların zaman, ve ölüm karşısıadaki tavırian, mücessem bir siir gıbidir. Birisi, ölâmü batırbyarak, dünya ihtiras lanna. dünya kaygularıua urtmı çevirmiş, «igrri ölümü kayjı dışına atarak bilgelikle yaşamarı övmüş; ölöaaâ düsfinmeden de •lfimlü şcvterin üstüne çıkmayı deneyen Eniirüreüler, Stua'lıların korktaga hazdan, insanın havat tavrtft* «y4« bir zemçiulik lar ki, hiç bir din ona ulaşamamış... Ne demek istivordnm, sBz nereye getdi. Ben «samaıu» dü^üomek tstemiyordnm. Ona yaşamak, yasadığım zamanı anlatmak istryordam. tnsanlann çofu yaşamayı sever. Zamanı da yaşamak, «yasanmış zaman» içinde mntlu elmak ister. Hayat karşısında Monfça tavır alraak sanıldıgi kadar kolay defil. Bundan olacak ki nn ötretmek ktedikleri bilgdik, peygamberlerin cevresindeki mümin halkasını hiç bir zaman kıramadı.. Zatea filazsf ancak bir çagda peygamberce bir yicelik kazsnmış. tnsanın kaderini, insanın kâinat içindeki yeriai düşanen ilk çag filomfları, bir t a n t n için, neygaaıberlere, mistik kavvetlere lüznm daymadaıı, insaıuıgia için en aaiikeaael U v n bnlmuşlar. Felruhsefe y yalnıı bu tmrtro ları doidaran bir ışık olnauş. Tanrılarla İRsanlar saraaaş dolaş ya^amı^lar, ve ölüm ötesini bir gölgeler âlemı hâline getirmişler. 4a taanian Bütiin leri dünyada dü şöamüsler. tlkçağ Hades kadar Alman disiplininin gözü kapalı bir havranı tecinen bir baş kumandan vekilinin, yerli yersiz icraatı cümlesinden olarak, ber Türk harb gemisine müsavir vahut da öfretmen sıfativle sokulan Alman deniz sobaylan, tamamiyle yabancısı oldnklan Türk sulannda, hütün iyi niyetlerine, mesleki kabilivetlerine ragmen faydalı olmaktan ziyade ekseriya zararlı olmnşlardır. ö y l e ki, pek cok vakalarda Birinci Dönya Savaşında Türk deniz subayı. astsubayı düsmanla oldugu kadar. yani basında kendisine hocalık taslıyan müttefiki ile de mücadele zorunda kaimıs. bu yüzden de bir hayli fırsatlar kaybedilmiş. basarılar heder olmustur ki. bunları tarih, Okuliarda aşı faaliyeti olav, eşhas huviyetleri acıklamak tamamlandı suretivle ber zaman. iki kere iki îstanbul Sıhhat ve Içtımai Muadört eder gibi, ispat etmek müraköndür. venet Mudurluğunden aldığımız malumata göre birbuçuk aydanbetşte Türk deniz subayının yal ri altı hekimin nezaretınde 52 sağma sayısı düzineye varan düşmanlık memuru okuliarda aşı faaliyelarivle degil, ayni zamanda sırf ti göstermişler, 27214 öğrenciye biyabancı oldukları ve cok defa da rinci, 23304 öfrenciye ikinci, 22308 mevkilerini mesleki meziyet ve öğrenciye üçüncü ve 98387 öğrencişahsi bilgilerinden ziyade yerais ve mânâsız bir hayranlıgm alda ye de rappel aşı yapmışlardır. 1959 tıcı şöhretine borçlu bulundukla yılı ası faaliyeti bu suretle tamamn irin haslarına âmir dive dikilen lanmıs bulunmaktadır. müttefik yabancı gemiei ile müca Bir bıçaklama hâdisesi dele zorunda kaJdıtı, ba dört yıl Çatalcanın Elbasan köyü halkınirinde neler başardığını, ne nrncizeler yaratmayı becerdigini bn «ü dan 20 yaşındaki Kerasl Kaçar ile tanlarda gerçek vakalar haliade arkadaçı Necmettın Sevindik, eski bir husumet yüzünden 30 yaşındaanlatmıya çalısacağım. ki Lutfi Doğanı sırtından bıçaklaSiz de göreceksiniz ki, tarihî ger mışlardır. çeklere davanarak nakledeceSim elavlarda Türk deniEcileri. «müşaj Suçlular yakalanmış Lutfi Dovir» olarak başlarına dikilen, kü ğan da Çatalca dispanserinde tedaçük bir kısmı eerçekten o mevkie vi altına altnmıştır. lâvık. fakat çoğa ba suların tamamivle yabancısı, bu yüzden de «fuzuli bir varlık» olan yabancıla1 rın bilir hilmez müdahalelerine. yerli yerrâ tavsiyeleriııe ragasen, millî deniz tarihimfze harikalsT kavdedebilmişlerdir. Herhangi bir mSsabakayı kazanan atlet hiç süphe yoktur ki, tafcdire lâyıktır. Fakat hsndikapiı bir müsabakayı kazanan müsabık daba çok takdire hak kazanır. Bazı •lavlarda ıse yabancı «müşavirler» deniz siibavlanmıza sadece haaükap hazırlamışlardır. «YAVUZ» LA «MtDtLLt» TÜRK Sl LARINA DOST OLARAK MI GELDtLERDt?.. , tanrı hemen bfnıpn yo Dağlan, denizleri, ay ve yıldızları, yol kesen haydutları temsil eden taarılar yanında, o tıpkı ölü ruhları gibi donuk bir gölgeler kıralıdır. Çüakâ Tanrılar yeryüza«ün tannlandır. Ahireti SÖIHÖ; olan bir dünya an layışında, peygamberlere lüzum kalmadıgı için, onların >erini fjlozoflar almış. Ahireti olmıyan bir dünya anlaTBjına gtre insanın saadetini alılâka öleâ yapmışlar, üstün faziletin ne oldağvnu. tanrılarm stgıamaten. anları ise karış tırmadan düsanaıiisler. Bundaa değil aridir ki Sakraars'in peygaı»ber yüzünde tanrısal bir yücelik var. tşte insan yalnız ba nnrttu ça|da kendi kendiae yetmis.. Kendi kraaine yrtcn bir tm f e aolfik anlayışı knrmuş. Ötiimfi korkusoz, ahireti sönük ve «zaman»ı deniz kızlarının e.ğirdigi bir iplik rutptidai düsünce ölüm korkusunu zaman ötesi bir efsaaeye bağtanus. Her iptulainto çrvresi öli ruHarivle sanhdrr. Onrar insanların hayatına karışır, onlarla bedan. yasıyanlann hayatlarına sarkarlar. Olmek bir nevi knvvet kazanmaktır. Her adua aasında tanıdik bir rnha lulavuzlok eder. Ve ge«e içinde mzayaa gSlge, bir dal hısırtısı insam derhal onlarla teaaaca trtirir. Büvak dinler rvalan baska bir alentde twpladıjı froudenberi issaatn ı^tırabı arttu Ölim karknıtc bir sey alda. Xamanın »esi daha sert duyulmıya batladı. Iptidai intanın aaf ve kalay inancı yerine ruhlara çetin sefller Vunridu. Csrnıet T* eebennem lnınıldiıtB cündenberi inssnlar riyayu keadi kendileriııi ve backalaran aldataıayı ofreadiler. Mükâfat ve mücacaU. ya aâay» haziarın »lcü yaptılar; veya mittak bir dafıltsta bayük saadete v lasacaklanm veamettiler. FaVat raniır1s sanlı dSnyannın çvcagayam; ne de iikçaS filozaflanmn bilgelifi var bet>d« . Şa fSkler attmda bir hiç •Idafama daynyar, k«rkay«nifli. Yfiz yıl ıaıııawıuı zihnim takılıvar. Bu g4sH düayaya, henüz dogmamış tnssnlann sahip çıkmasma içerliyorum. Zaman kocaman ve gfirüitülü bir saat gibi icimde işliyor, ruhumun her köşesiade. etimde, k«mi?ia»de onun tıkırhsını duyar gibi dimy»rum. Bfttün hatıralardan soyunarmk ba aaina dünyayı çırılçıplak terk etmek. dagrusa h t z i n yiklü I i bir kader. Fakat ne çare ki; 4! Yollar kesik ömnin tuzagındayız. Yaşamak, ölümü seyretmektir. Pakat ne vapalım insan kaderi ba draan irinde vaaeL, ba draa ieiade korkunç .. Sene sonu doloy«siyle7 biiHJn Şubelerimiz 2 OCAK Cumartesi günü de KAPALI kalocaktır. Krymetii müşterilerimize arzederiz. YAPI ve KREDI BANKASI C. H. P. H bir mnhtar hakkında tahkikat açıldı Âdil Kumrucu adında C.H.P. li bir muhtar hakkında, «polise hakeret ve fiilî mukavemet» suçlarından tahkikat açümıştır. Çok zaman düsündüm. Gece uytddiay» göre; Küçükpazar. Hacı kuda iken bir daha uyanmasarn, gıyasertin Mahallesinin C.H.P. li ne elar? Uiç Bevle çeien bir 8•muhtan Âthl K^rmruciı vergi bor lümden korkulacak ne var? Epicundan dolayı hapsine dair mah kürcüler haklı .. Ölümün kendisi keme karannı, kendisine tebliğe gi de£il. düsüncesi korkunç Ummaden polis memuru Hali! Uzunoğlu dığımız bir zamanda karsımıaa çına fiîli mukavemette bulunmustur. kan ölüm şüphesiz ki, ölümlerin en güzeli .. Muhtarın. daha sonra götürül Fakat insan oglu yok olmaktan dügü karakolda da, polis memurkarkuyor. Saakespeare'in «Olmak larına «Sarhoşlar» demek sureveya alaaamak» dediei mesele ae? tiyle hakaret ettiği iddia ol.jnGizli kalmış tarihi gerçek... Olmak, geçraişle gelecek arasında maktadır. Osmanh Imparatorluğu Birinci bir stnır. bir «an»: fakat nsunlaSavcılık hâdisenin tahkikatına gu vek; olmak. yoklakta bir deDünya Savaşına, devrin sadrâzamı Saıt Halım Paşa merhumun. hattâ başlamıştır. ğişme .. Yok «lan geçmişle «Imabir çok kabine âzasının bilgi ve• Uyuyan cocuğun boynundan •uş etan geleceğin buluştufeu yer. muvafakatleri dışmda, sadece Har Bu ver bizdedir. Bu ver bizde habeşibiryerdeyi çaldı bıye, Bahriye ve Dahiliye Kâzırvat dramımn çatıstığı nokta. Halarının tasvıbiyle, hem de vakitÇatalcanın Tofra köyünde 27 ya yatı artadan çektiniz mi, şairin siz olarak sokan «Goeben» ve şındaki Kadri Bıçakçı. evvelki ye dedifi gibi: «Breslau» Alman harb gemilerinm ce saat 1 sıralarında Recep Kava Geçmiç, gelecek cümlesi rüya Istanbul sularına dost olarak mı, admdakı şahsın evine pencereyi kı görünür. yoksa icabında silâha müracattan rarak girmiş ve bu şahsın 14 ya^ın Daha degrusa «zaaıan biter. Kı dahi çekinmiyecek birer zorba şek daki kızı Saluha'mn yattığı odaya linde mı gelmiş olduklannı p2k geçerek uyumakta olan kızın bov sacası insan«;lu övle çaprasık bir ka derin ortasmdadır ki «zaaıan» •nustı. | az kimse bilir. nundaki beşibirjerdeyi çalmış ve nun ben ölümü. hem hayatıdır. (Arkası var) kaçmıstır. ^flnanmamiın ıslaha, ten J Eaman bizi asındınr. yok eder. Za Recep Kaya, şüphe üzerine, dün mansız havat da yokrağnn ta ken•akalanmış w çaldığı altm müsa disi. Sairirr hep zamandan kaçraak, kurtulmak istrrler. Zaaıanın Çok sevdiğimiz kıymetli baş müdürünıüz dere edilmiştir. îs«*n»'>^i?i l»ir âlk^ tasavvur ederBAŞMÜFETTİŞ leT. «Zaman m «Ifnadtfi diinya, OCAK 1 RECEP 2 mutasavvıfm «ânı dâim.i donuk ve cansız bir diinvadır. Dünyavı gâzelleştiren bizat değişmedir. çaresir bir hastalık neticesi vefat etmiştir. Bugün Bey««ZamansiE» bir dünyada bir seazıt Camiinde öğle r>amazmdan sonra Merkeaefendide topfoni. bir sonat, bir şiir olamaz. c o rağa tevdi edilecektir. Derin üzüntü ile arzederiz. Bir beste zaman içinde çalınır, bir V 1 7 26 12 17 14.37 16 50 18 23] 5 40 İstanbul Gümrük İdaresi şiir zaman içinde söylenir. Goethe' ] 2 36i 7.27 9.47 '12.00 1.38 12.49 y £. iiin: «Biraz daha kal sen çok eâlklndl | f Tansa Saatleri Mümeasilliği Sayıo müşteri ve dostlarımn Teni Tıhnı tebrik eder, nhhat ve başarılar diler. Tansa saat lerın toptan satıs yerleri: Musa Akçaylı Bahçekapı Yılda Han 7. Cemal Akçaylı. Sirkeci Nafizbey Pasajı Gfl. GÜL KVDAY ile >ffiHMET ÇIVGIN Nişanlandılar îstanbul 30.12.1959 , CÜMHUBİYET NUsbası 25 Kurus Turklye Hartcl lira Kı L^r» KT \YlA KALACOGLC ile Jinekolog Operatör Dr. OKTAY C. AKKENT Nişanlaadılar Adana 1.1.1960 22 M H4O0 Baran ve yayan Cumbunjrct Matbaücıhk v e CîazetKciiık TOra Amırılnı Çtrketl Cagaloglu Halkcvi «ofcait tia. » ' « Sablbl S«ımfc • aylık S ayUk 1S0I KAZOVACpe^MAĞAZASI Dost ve müşterilenne temenni eder. ŞişU Site Sineatası altı N«. 11 Tel: 48 78 W hayırh, sıhhatli w neş'elı bir yü Yazı tşlennı tntfn tdaTe Mesul MüdOı NÂZtME NADİ ÖMER SAMÎ TEŞEKKLR vızınıız Yafemın Toerul'vın W yaşında iken kayan gorleTini muvaffakıyetü atneliyatla kusursuz olarak dıiJ6eît«n. Ankara Nümune Hastahanesi Cbz Has•talıkları Müuhas^ısı Sayın GazPtrmtzı gtrrrt3eı!1rıı rvrs* iar neşr«Hlil*iıı ediimPsın tadp nânlardas tnesoüyet ksbul edünıez. NATIK KURAL tmsnk Yateı 1 £ 1< Dr. ŞÜCAATTİN OMAY'» en derin minnettarlık ve teşekkürlerimizin iblâğına, ltıymetli gazetenizin tavassutunu rica ederız. To^rnl »282® (r Warwick Deeping'in eseri: 55 •«••*«*•••••«•••••••••>••••<••••••••••*••••• A5K ECELI 5fEND ÇtVIRtN HAMDİ VAHOC.LU Besbelli, daba s«n nefesimi verecek değilim, diye söylendi. Bu çocnkca gösteriyi acaba bir geren olmuş muydu? Otele bir bakış, içini ferahlattı. Birincisi kadar rahatça ikinci defa bir daha atladı. Onu gören kapıcı »muüiannı silkmekle ye tiadi. Fakat bu safaneye şahit olan bir de kadın seyirci vardı. Sibylle, odasıru ortasında durmuş, Valentin'in göremedigi o yerden, onu gözleriyle takip etmişii. Valentin, nasıl içten geloe bir hamle ile, nasıl bir delikanlı çevikliğiyle m^ni^vı atlaaustı! Hu adam, ölüm derecesinde hpsta oisun, hayır, Sibylle bona üıanamıyordu. Valentin, kunduralariyle^ çoraplannı giymek için tekrar sandalyesine oturduğu zaman, Sibylle, pencere&inden eğildi. ona havadan, kalbinin sessiz bir tememıisi gibi, fetr «»ikök gönderdi. Sibylle de, otelin ha>ha>a başlamadan önce aşaçı iadi. Ue yecanlarla geçen o gece, betıEini soldurmustu. Közleri, saçlan kadar siyah gürünâyordu. Bununla beraber. genç bir sabab tanriçesine benziyorda. Va lentin, elleri ceplerinde, bigâne bir eda ile onu karsılatnaya «iderken, içinden yükselen m« kavemet ediienez sevT:i dalgasıvle boşuna savastığını kisset*i. Kadınla erkek arasındaki bu serbest arkadaslık devrinde. bir kadını. Tennyson ve R«ssetti çağdaşlannın yapaeakları gibi istijraklı bir bafcoşla kuşatacak adam hâlâ var aıydı? Valentin bn meydan oknyuş» mukabele etti. Sibylle bayülevici miydi? Ne zavallı kelimeydi bu! Valentin. kızının, daha baska genoierle çene yanştınrken bu kcümeyi miitemadiyen tekrarladıcnı natırlıyardn. Ba şekiMe kirleUtea ba tâkir onun fenns'iıa gi'İMordu. Kadın. bir bnkıma. k«tsal a*psalevi tasb noa.li. mıan nazı ile icita a\ > d>iril caivdi? tçten. •ima«ndi? Kadtıtdaa, yoluk kaşlardan, dazlak bir alından, vişne rengi dudaklardan, kurban edilmiş ask kanı ile mülemma tırnaklardan daha başka bir şey istenemez miydi? Bu iç aydınlık, Valentin'e yaklaştığı zaraan, Sibyle'ia yüzünde pvrıldıyoryhı. Bakıslarında, rahat ve muhakemeli bir güves, SOIÇUB «udaklarında azimli bir karar oknmryordu. ttis kakış baslamadan kafa vataama etsek? diye sordu. Hay hay. Dışarıda, defil ıni? Ooo, evet. Sıı garson denilen zümrütii ankadan bir tane bainuya çatı şayım. Valeatin. tesadiifen, kendisi ne ber zaman bizaıet geren gar SUDU ele geçirdi, fazladan bir baiısisle adamı gavrete getirdı. Sofra. teraeuı İ4ıür ucundn Valentin'in pencercleri a'tında fcurldtı. Alaanlar gürültii île uyanıvoriar. hoğuk sesle»<e ve, fırancala ve tereyag getirdi. Ziyafet başlayabnirdî. Sibylle, Valentin'e kahve koyda, ilâve etti: Ba sabab âç tane sekeria varî Hangi şerefe? Yüksek atlamanın nıükâfa* U. cicim! Valentin afalladı. Gördüğünii hiç taamin etmiyordam, dedi. Arasıra zıpır lık etmek insanı ferahlatır. Sen buııa zıpırlık etmek mi diyarsun? Sen demiyor musun? Hayır. ben demiyorum! Sihylle ba s«n ik' keliıneyi, üzerlertne hasa basa süylemis ti. K*odi fincanma kahve ko yarken. devaoa etti : Sana bir şey daha soraca ğım. Bir sey daha mı? Ben sana berseyi anlatmadım mı? Teterruaiı öğrenmek istiyorum. Bu iste bir sakatlık oldu|una dair öyle bir intibaım var ki^ Valentin. sör Hector Hardcastte'İD. hastalığı hakkmda o' hükmü veratesüıi icap ettiren hal ve sartları kısaca a»VatU. Sibylle. bir yandan vişne reŞ£li viyereii. fcsyrmfclı sütü, ,io€rken, bir yandan da sessizce dinle«i. Giizel çereresi s^B»htan belli obta giin keBdiai göster«tıive bavlıvnrdu. Daîlar, bubir neiaya aksediv ordıı bw jsydtjiri boğufc <Arkası var) Hatice Topuz'un eşi, Asım Topuz ve Şefika Okkan'ın ağabeyleri. «ehrimiz tacirlcrinden Tahir Topuz. Uşak tacirlerinden Nazif. Remzi, Turgut Topuz'arı v« Nurive Okkan'ın babalan. Avukat CeJâl Okkanın kayınpederi Haa KÜŞTÜ TOPÜZ Hakkm rahmetine ka\oışmustur C*nazesi 1.1.1960 cuma günü. ögle namazını mütaakıp. Şişii Camiinden kaldınlarak FerikojMezarlığına dçfnedilçcektiT. Çelenk gbndeTilmeme«îi rica olunur. Topuz ailesi ÎSTANBUL BANKASI Saym Halkın ve Müşterilerinin hayrrb ve başaraîı almasını dîler. yeni yılım tebrik eder, YENİ BİR ANSİKLOPEDİ Okul Anfiklopedısı adıyle, ilk ve ortaokul proö'amlarına uygun, h bir ansiklocak Eslı gününden itilanacaktır. Hazihaiada bir fasikül çı^ ı öğrenihniş TURK UAVA YoıiAmt Merkez Baijkası İstanbul ŞuÜ ! i krnııtHi *»ba^rpevgilî eçim muptalj oldagu rahatsızlıgınoan liurtulsmıyaraTc 31 12.B59 \ KünU Hakkın rahmetine kava«nuFtur Cenazesi 1.1 S8B cuma pîmü KtiçSkjiilıdaki rvirrdeıı ikâudi unuzı Eyüp 1 tp.n Camıincl* kıüıifl? Gümijç \> kahrist uıına defnedilecek o1* raİ3m«^ eyliye.'' T ^ LV V DCRMUŞ TALAY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle