26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKI CUMHURÎY*ET 2 Ağustos 1959 ABDÜLHAMİD'e yapılcm suikasd YAZAN; EMlN ALl CAVLl ı ıfitıenı Ben de küçük yaşımdan beri ayni fikir ve emele sahib olduğumdan aranıızda fikirlerde ittihad ve vic. danlarımızda avni kanaat me\cud oldu. Konuştuğumuz zaraanlarda Ermeni komitelerinin projelerinden ve Kırmızı Sultan denilen Abdulh? mide karşı girişilen teşebbiıslerden bahsederdi.» Abdulhamidin saltanat muddeti zamanında idam edilen dört şahıstır. Fakat aleyhinde açılan propaganda kampanyası o kadar şiddetli bir surette yapılmıştı ki onu korkunç bir şahıs olarak etrafa tamtmıştı. Ermeniler, Abdülhamid zamanında en ynksek merauriyetlerde bulınıtnuşlardı. Hazinei Hassa N'azırlığı • bir Ermenije te\di edHmişti. Lisanlarında, dinlerinde kelimenin butun mânasiyle serbest idiler. Büyuk ticaretin büyük bir kısmı tamamivle kendi ellerinde idi. Bir çok sanat âdeta kendilerine mahsustu. Patrikhane, teşkilâtında tamamiyle müstakil idi. Ermeni zenginlerinin kâganeleri her yerde yükseliyordu. Ekserisi Rusyalı, Kafkasyalı olan Ermeni ihtilâlcilerinin maksadı şark ta müstakil bir Ermeni krallığı tesis etmek idi. Bu hususta tututan metod bir dereceje kadar sade idi. Bir iki yerde bomba patlatmak, biı iki isyan merkezi \ücude geiirmek Bu suretle Rusyanın müdahaiesini teshil edip muvaffak olmaktı. Nitekim Yunanistan, Sırhistan, Bulgaris tan bu suretle teşekkul etmişti. Fakat, Rusya bir Ermenistanm tesekkulıine o kadar mutemayil değildi. Bulgtristan için bu kadar para sar' f. ı.ği. kan akıttığı halde arzu ett: ,i nıaksadları temin edememişti. Hem şark hududunda boyle müs takil bir hükumetin teşekküliinü istemiyordu. İngiltere. şarkta Hindistan yollan üzerinde Rusyanın iierlemesine karşı şiddetle muanz idi. 1878 tarihinde Kıbrıs adasını böyle bir tehlike için askeri işgaline almış idi. Rusya şark hududlarunızda ilerliyecek olursa ingiltere silâhlı kuvvetleriyle bu istilâya mâni olacağını taahhüd ediyordu. Maamafih Ermeniler Î894 Ekim ayında Sasnnda ilk büyük ihtilâfla. rini çıkardılar. Sasnn Van golunün batısmda Muş ve. Diyarbakır ovaları arasında bir yerdedir. İhtilâl, Diyarbakıra da sirayet eylemiştir. Ermeniler 1896 Ağustosunda müsellehan Osmanlı Bankasına hücum etmişlerdi. İstanbulda dâ bîr kaç gün devam eden ihtilâller «lmuştu Büjük siya<>î mücadeleleri tevlid eden bu hâdiseler Ermenilerin bek lediği neticeye, müsiaki! bir TErmenistan hiıknmerfnin teşekkülünü temin edemedi. . «,f>ş«.ç i«.ı»c«»v r Şimdi Ermeni ihtilâlcileri başka bir sistem tutmuşlardı. Abdulhamiâi öldüreceklerdi. Avrupada epey ce zengin Ermeni tacirleri vardı. Ingilterede, Manchesterde bu zenginler iyice mütekâsif bir halde idiler. Bunların gayeye hizmet etmeieri doğru olmaz mıydı. Böylelikle epeyce müreffeh yaşıyan bir Ermeni ihtilâl komitesi teşekkul etmiş oluyordu. Bunların o kadar cesur olmadıkları anlaşılıyor. Yıldızda bombayı patlatır patlatmaz hemen o akşam Istanbuldan firar etmeyi daha uygun ve akıîlıca biı hareket telâkki etmişlerdi. Onun îçin ele ikinci dereeede eşhas geçi' yordu. Edvard Jores'in ikinci değilse de birinci dereeede dahi değildi. O, tevkifatın kendisine kadar sirayet edeceğini hiç ümid etmiyordu. İlk tevkifde sakin bir vaziyette afâkî cevablar vererek işi savuştttrmak mümkiin olacağını zannetmişti. Fakat tahkik heyeti o kadar geniş bir sahada tetkikatını ilerletmiş. Jores'in önüne o kadar müspet ve katî deliller dokmuştu ki itiraf etmekten başka çaresi kalmadığmı aniadı. Ve itirafatına başladı: cîktidar mevkiin? karşı bende fıtraten bir nefret me\cuddu. Şimdi onun bir de suiistimal edilmesi muvacehesinde bulunuyordum. Baııa Ermenilerin Avrupada neşrettik ı leri Pro Armenia gazetelerini vekarçı yapılan mezalimden bahsedirijorlardı. Bu gxzete, Ermenilere yor \e Avrupadan muavenet taleb ediyordu. Bu esnada Ermeni komitelerinin istanbulda büyük bir harekete girişmeleri takarrür etmişti. Osmanlı Bankası berhava edilecek, Galata koprüsünde bü>ük bir infilâk vücude getirilecekti. Bu nun için kbprü başında, Osmanlı Bankası ci\arında birer dukkân kiralandı \e gizlice kazılara başlandı. Fakat sonradan vazgeçilerek selâm lık resminde Abdulhamidin öldürül mesi takarrür etti. Bu hususta nasıl çarelere müracaat edildiğini komisyon biliyor. Beyoğlunda Yemenici sokağında kiralanan evde uzun içtimalar yaptık. Âzanın bir kısmı Paris"e, Bulgaristana gitti. Bulgaristanda bomba tecrübeleri esnasında rüesadan ikisi oldü. Ve riyaset Liparips'e geçti. Liparips el bombalarile yaptığı tecrubelerde iji bir netice alınamadığına katijen kani olduğu için Viyanaya giderek mahud arabayı sipariş etmijti. Araba komisyonun öğrendiği tarzda İstanbula getirilmiştir. Araba İstanbula geldikten biraz sonra Liparips ve karısı İs tanbula avdet ettiler. İlkin otelde kaldılar. Fakat içtimalar için, burasını uygun gormediklerinden betıim ikamet ettiğim apartmanın yanında bir ev kiralayıp oraya geçtiler. Yıldız vakasının bütün teferrüatı, bu evde takarrür etmiştir. Arabanın arabaeı mevkiindeki sandukcanın içine seksen kilo Melinlte konmuş, taş ve demir parçalarile tak\iye edilmişti. Selâmlık resmine arabayı gbtüren Ripis ile kızı denilen Robina'dır. Hâdisenin cereyanı esnasında bunların vaziyetlerini tabiatile bilmiyorum. İştial esnasında mahv mı oldular, yoksa kaçıp kurtuldular mı meçhulümdür. Artık saklamağa lüzum günnüvorum. K«*nisyon bu hususu bütün teferrüatile meydana çıkarmıştır. Ben Belçikalıyım. Bunların içinde ne aradığım sorulabilir, tab«n anarşistim. Yapılan mezalim bana tesir etti. Yaptığımı biliyorum, scklamağa luzum. gormÜYortım. Lâyı« olduğum cezayı eekroeğe razıyım.» ..Jorisijı dJnamitli araba hakkında verdiği malumatı, hâdisede mecruh olan arabaeı Hasan Ağa da tekid ediyordu. «Ben arabamla selâmlık resmini görmek üzere müşteri getirmiştim. Talimhane meydanının tam saat kkulesi karşısındaki kapının sekiz on ı ıdım aşağısında, doru beygir koj çulu. tekerlekleri dort köşe lâstikli bir arabanın tesrifi şâhâneden biraz evvel arka kapıdan girdiğini dordıim. Arabanın ioinde bevazlar giymiş. genç ve güzel bir kadın, etekleri kabank bir halde oturmak ta idi. (Arkası var) =liaberleri Sinekle mücadete Yarın Vilâyette bir toplantı yapılıyor. esnafla umumî mahalleri isletenler binaları dahilinde karasinekle mücadeleye mecbur tutuldular Yann Vilâyette Vali Ethem Yetkiîiertn başkanlığmda yapılacak bir toplantıda «karasineklerle mücadele» meselesınin inceleneceği öğ renilmiştır. Belediye ilgılileri, karasinkle mücadelenin cıddiyetle de vam ettırilmekte olduğunu soylemektedırler. Belediye Başkanı Keır.al Aygirn diin bu hususta alâkalılardan izahat almış ve bazı mücadele merkezlerini gezmiştir. Dığer tsraftan gelecek yıl haşaratla mücadele için müstakil biı teşkilâtm kurulması da kararlaştl nlmışür. Aynı zamanda bütün esnai v« umumî mahalîeri isletenler. binalan dahılinde karasinekle müoadeleye mecbur turulmuşlardır. Şehirde gayn sıhhî ahırlar kapatılacaktır Et kombinası ile alâkalı şikâyetler de incel«nmiş ve bu müessesenin sineklprin ürem^sine sebebiyet ver mediğı tesbit edilmiştir Beledive, butün vatandaşlarrn da, çöplerini kapalı kaplarda bulundurmak ve evlerinde sık sık flit yapmakla mücadeleye katılmalarım talep ermektedir. N E V Z V L A R I ı Geçen hafta, istanbulda en çok konusulan meselelerden biri, Elek trik İdaresinin yeni hazırladığı zamlı tarifelerdi. Elektrik tarifeleri YAZAN: | ı fSÂBÂH] Ah, şu kıislar... ir kere daha söylemiştim galiba, otedeııberi merak edeı dururum. PTT idaresi, telgrat muhaberatından acaba niçın mesulı>et kabul etmez di>e. Bu muamma artık çbzuldü. Elektrik teUcrine kuşların konması jüzunden ortaya çıkan bir takım sakathklar, telgrafçılarm mesuliyet kabul etmemekte ne kadar haklı olduklarını meydana çıkardı. Elektrik tellerine konan kuşlar, telgraf tellerine haydi ha>di konarlar. Sarkısı bile \ardir: «Telgrafın tellerine kuşlar mı konar: insan > e *v diğine jarim. bo>le mi yanar» di>e. Bu şarkının sahibi galiba şoyle demek istiyor: «Iıısan se\diğine bovle mi yanar. yarim? Bir telgraf büe çek miyorsun! Yoksa telgrafm tellerine kuşlar koııup telgrafları oku>orlar da kımse'telsraftan mesuliyet kabul etmi>or. ondan mı?». Hayalî tefsir dijeceksiııiz. Ama «tel grafın tellerine kuşlar mı konar» ııı da başka nıânası olamaz. Besbelli, bu şarkı çıkanldığı tarihle, Istanbul kuşları tunek olarak telgraf tellerini seçijorlarmış. Tııneyecek. sahipsiz başka tel bulun madıkları icin. Gel zaman git zanıan. telgraf tel lerine telefon telleri arkadaş gelmiş Bu sefer, kuşların bir kısmı. bu dalıa modem tellere koıımağa ba^lamışlar Onlar telefon telleriııe konuııca, orada oturan mesuliyet de kalkıp gitnıiş Tıpkı telgraf idaresinin nıuhaberattdiı mesuliyet kabul etmemesi gibi. telefon id«resi de mukâlenıattan mesull. jet kabul etmez olmuş. Ne bili>ors,un diyip aksini iddia ede cek kimsc çıkarsa, ben dedigimi, goğsıımu gere gere ispata hazırım. Siz, telefon konu^malarından mesulijet kabul eden kimseye rastladınız mı?. Dikkat ederseniz. telgraf isinde He, telefon meselesindc de. butun mesuliyet kuşlaıdadır. Telgraflarımızı o. Kurlaı telefonlarımızı dinlerlcr. Bu Stiygısulıl.lannı ispat etmek için ıızağa gitıneğe ne hacet' Bir telgraf aldı?ınız zaman, metin lcine nercden de kaııv..r;i5 di>e ha\retle karsıladtğınız elli defa okusanız gene mâna çıkaramadığınız kuşdili kelimeler. hep on. ların marifctidir. Telgraf tıkırtılarını dinlerler. azi/lik olsun di>e. satır ara larına kuşdili kelimeler sokuştururlar Telrfonda daima duyulan bıcır bıcır sesler de kuşdilidir. Bir aboneyi arayıp da bulduktan sonra konusmağa başladığımız zaman. hani ahretten gelir gibi bir takım cıvıltılarla kanşık, bilinmeyen dilden lâflar dinlemek zo. runda kalır, şaşarsınız ya, işte onlaı hep bizim muzip kuşların sesleridir Lâfları karıştırma mesuliyeti onlarda olduğu için telefon idaresi, bu mesııli yeti onlarla paylaşmamağı tercih etmiştir. Işler busbutun karışmasın diye. Baksanıza, şimdi de aynı kuşlar. tü neyecek bir üçuncu tel bulmuşlar: Elektrik teli. Başımıza, •basına buyruk. bir tel daha çıktı. ' Elektrik teli,, telgrafa da bcnzemez, telefona da. Mesuliyet busbutun ağır. Işin irinde olum var. Kus, elektrik teline konmaya gorsün. Hele mesuli>e O d«mek olduğunu henüz bilme. yen tecrübesiz, yavru kuşsa, kebap olup yere duştıyor, teli de beraber ja kıyor. cerejanı kesiyor, bizi susuz bırakıyormuş. Divorlar ki, başka memleketlerde, şehirlere uzaklardan cereyan getiren teller. dağlardan taşlardan, derelerden tepelerden dolaşıp gelir ama, tercihan kalabalık şoseler kenanndan gecer. bizde olduğu gibi kuş uçmaz kervan geçmez yerlerden değil. Bu yerlerde kuş, belki uçmuyor, ama konu>or. Bir kere olan olmuş. Elektrik telle. rimiz. dağlarda geziyor. kurtlar kuşlar arasında dolaşi>or. Başka memleketlerdeki koruma tedbirlerine baş vuramiyoruz, diyelim. Dr. Feridun Ergin 35 esnaf cezalandırıldı 2 fırın kapatıldı Belediye ıktisadi murakabe ekip leri, geçen hafta içinde şehir dahilinde 793 esnaf ve muesseseyı kontrol etmişlerdir. Bunlardan 39 l cezalandırılmıstır. 4 bakkal, 3 ma nav, 1 kasab millî korunma mshkemesıne sevkedılmışlerdir. Dığer taraftan dun şehirde yere tukuren 9 vatandaşa peşin para ceza% kesilmiştir. 12 şoför de cezalandınlmıştır. Eyub bolgesindekı kontrollar sırasmda bir lokan ta, 3 fırın ve bir kabvehane cez» almışlardır. Belediye Sağhk Müdürlüğü jıhhl murakabe »ubesi ekıpleri ise geçen hafta içinde şehırde mevcud 259 fırından 102 sini teftiş etmışler, sıhhi şeraitı kavbeden, bozuk ekmek çıkaran iki fırını kapatmışlardır. Evsafı bozuk 460 ekmek de imha edilmiştir. fiyata gelecek sefer odeyeceği be Bilgisizlik. ihmalkârhk ve>a ünkân del 60 lirayı biraz aşacaktı. Ama sızlık dolayı^ile ay sonuna kadaı muracaatta bulunmaksızın otoma müracaat etmiyenler, bir daha du tik sekilde tek terimli tarifeye gi rumu mukavele miiddetince düzelt rerse, kapısını çalacak olan tahsil tiremiyecekler ve tedbirii komşnla dar, yekun hanesindeki meblâğ 10^ nna nazaran cok daha pahalı bir liraya ^aklpşan bir fatura ibraı bedel ödiyeceklerdi. edecekti. Hakikatin anla^ılması ve ağızdan Yalnız sanaji müesseselerinde de ağıza vayılması. tâvin edilmiş müdğil, normal elektrik sarfeden mes det bitmek iızere iken hslkm bir kenlerde dahi. aradaki fark azım denbire abnnman islerine bakan yol sanmıyacak ehemmiyptte idi. Mıiş servisler önünde hiriknfesine teıiler. teklif olunan iki çesit zamlı açtı. Çift terimli tarifeyi secmek is Fakat bu i>imserlik havası çol tarifeden birini spçmeğe mecbur tivenler. kppılardan tasıp sokakla sürmedi. Ev hanımlan. elektrik dular. Ve bu sfrme hakkı. 31 tem ra uzanan kuvruklsr teskil ettiler tahsildaılanna «tek ve çift terimli» mu/a kadar istinıal olunabilirdi Sabahın erken saatlerinde gelip sır» tarifelerin mânasını sormaktan ken dilerini alamadılar. Bazı tahsildar larin İdarece tenbihat yapıldığınl Ord Prof. Dr. Fcrit H. SAYM«CN Doc C)ı H;ılid K. F.LBIR ileri sürerek sualleri cevapsız bırakmalan ve diğerlerinin yeni ce revan bfde'i olarak \üksek bir fiypf sö\Iemeleri. tatsız bir siırpriz tesiri uyandırdı. Ticarethane »telye v« fabrikaların hangi tarifevi tathik edeceklerini ö^renmek istiyen iş sa İki cild 1034 sahife Fiatı 50 üra. bez cildiî 65 İira hipleri de. fiilî •i'irfijat ve kilovat basma sabit tahsilât hakkında mıı kavele t^katlerini emsallerle kabar İ S M A İ L A K G Ü N tan muçlak izahat karsısında şaşır MatbaacılıkveKitapçılıkMüesseseleri dılar. Uzun telefon muhavereleri Merkez: Cağaloğlu Servilimescit Sok.24 IstanbulTel. 22 09 68 aksam sohbetleri ve kulis tahkikatı I HAK KİTABEVİ (B.bıâll) Ank.ra Cad. 4 Iston. neticesinde, zengi n ve fakir herke KİTABEVİ Y«nık»«r»yl«r Sok. 18 IsUnbul H A K sin çift terimli tarifevi seçmekte menfaati olduğuna dair umumî biı kanaat belirdi. Tarife değisiklikleıi 25 haziran tarihli gazetelerde ilâıı edildiği vakit, herkes cerevan (iyatlarınıt tekrar ayarlamaya tâbi tutulacağını farketmemişti. İlân metninde. fiyat ların vergi ve resimler hesaba ka tılmaksızın gbsterilmesi. bilâkis ten zilâtlı tarife tatbik edileceğine daiı yersiz bir ümid uyandırmıştı. Ba rajlar tamamlanınca ucuz cereyana kavuşacaklarını senelerdenberi duymağa alışmış olanlar. nihaye) bekledikleri günün geldiğini sanmı; lardı. bekliyenler, doldurmalan gereken müracaat kâğıdlarının tükendiğini dujunca sinirlendiler. Sıcağm. yor gunluğun ve zahmetin hırçınlaştırdığı insanlar birbirlerile kavgaya tutu^tular. Bu arada. el altındar 2.S liraya müracaat kâğıdı dağıtan acıkgözler. bir havli para kazan mak fırsatınj buldular. Elektrik İdaresinin tatbik ettiği usul ve hazırlidığı tarife sistemi içtimaî ve iktisadi bakımlardan hak lı tenkidlere acık kapı bırakabile cek mahivettedir. Hatırlamak lâzim gelirdi ki, Elektrik İdaresi âmme hizmeti ifa eden bir müessesedir. Âmme hizmetlerin de çalışan işletmelerin ilk vazife. leri. işleri halka azamî kolaylık v« menfaat sağlıvacak usullerle tan zim etmektir. Müsterilerin ucuı ta rifeyi tercih ermeleri gayet tabh olduğundan. çift terimli reüm »içir ayrıca bevanname doldurup imzalı makbuz almak mecburiyetinin zah met ve kiilfete sebebivet vereceğl pek âli önceden düşünülebilirdi Kaldı ki, müştorilerin aıvulannı pa ra tahsiline gflecek memurlara bil dirmeleri ve hicbir ezivete maru? kalmaksmn me«îc'''vi ballermeleri de mümkiin olabilirdi. Hizmeti a bonenin aya^ına getirmevi düsünmiverek bilâkis zamanında müra caft yapmıvanların veya beyan kâğıdı bulamıvanlann istihlâkînc yiiksek tarife tatbik edilmesi, halk için çalısan rejimlerde yadırgana bilecek bir hareket örneğidir. Hâdise. a\Tiı zamanda iktisadi meselelerde koord'nasvon temin «' dilemedi&ini ve eski vaidlerin nnu tuldtıçunu bir kere d^ha ortayf koymaktadır. Elektrik fivatlannuı •senelerce propa^anda konusmalann da adetâ açık eksilrmeye cıkanl mış niduçunu hepimiz biliyomı. Hani bazı hatiplere göre, barajlaı tamamlanınca cereyanm kilovab üç kurusa veva alrmış paraya sah lacaktı? Realist hir müsamahakâr Ukla altmış paralık veva üç kunı$luk cereyan hikâvelerinin esasen tahakknk kabilivetinden mahrun Türk Borçlar Hsskuku IUMUMİ HÜKÜMLER Niçin çift terimli tarife? Hesap meydanda idi. Geçen temmuz ayuv da 241 kilovat/saat yakmış olan bir vatandaşin ödediği cereyan bedeli ve vergiler, 58 lira B3 kuru^ tutuyordu. Eğer bu abone av başina kadar Elektrik İdaresine cift terimli tarifevi seçtiğini imza muka bilinde bildirirse. aynı mikdar sar Doğan Sigorta Anonim Şirketinden Şırketımiz Istanbul Acentelerinden Nuruosmaniye ve Beyoğlu tstıklâl Caddesmdekı burolarında faaliyette bulunan Zuhal Gurel muessıf bir kaza neticesinde, vefat etmıştir. Merhumun tavassutu ile Ş'rketımız adına sigorta akdetmış ır.üşterılerımızin bılumum muamele, tediye ve hasar ışlemleri için doğ rudan doğruya Şirketımızın Galata Mıneıva Hanındakı merkezine muracaatleri luzumunu dılerız. (Telefon: 44 47 10ı «FPEKTEN KURTULMAK Denize indirilirken batan şilep yözdürülemedi Hasköy Tersanesınden deruze'mer ken batan Kalkavan şilepi dün de bütün çalışmalara rağmen yüzdürfi. lememiştir. Kurtarma ekipleri yarin sabahtan itibareîi çalıjTialarına tekra» devam edecekdir. Kundura ve Çantalarında Senelık Büvük Tenzilât bulunduğunu kabul edelim. Fakat bu kadar vaid ve propagandadar sonra, abonelerin hic olmazsa dah» evvel vapılmış zamların indirilme sini beklemek haklan değil miydi'î Birkaç hafta evvel büyük santral Iardan verilen cereyanin yüzde 30 ni«;betinde ucuzlahldığı manşetlerlc ^«hüjdelenirken htairtıulda zamlı biı tarifenin yürürliiğe konulması, na zarî vaidlerie mahallî tatbikat ara. sındaki ahcnksizliğin red ve înkâı edilemivecek bir delili değil midir? Merdivenköyüne ilâve otobüs seferleri Yann sabahtan itıbaren KadıköyŞenesenevler Bostancı otobüsleri Merdive'nköyüne uğramıyacakdır. Buna mukabil Merdivenköy Kadıköy arasında ilâve otobus seferleri yprj'lacfktır. Bayburtlulann Herfenesi Bajburt Kultur ve Y<rdım Cemiyeti tarafmdan tertıbedılen ananevi •Herfene» bugün Bevkoz Akbaba me sire yerinde yapılacaktır. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Herfenede butün hemsehriler bir araya gelerek millî bir gün yaşayacaklar ve yardımlaşma programı hazırlıyacaklardı. £ = NEBAHAT BÜYÜKÖZDEMİR Ağustos 2 Muharrem 26 S TOKVO SANDALLARI Şehirde Plâjda Evde 24.60 : 15 60 | İ MAZHAR MARTI NIKAHLANDILAR a 1 5 J* £ X •*• 6 > 1 Tarife değişikliğinin ikrisadî in ikâsı. ilk bakışta göründüğünden daha ceniş hir karakter taşımaktadır. Zira zamlartn tesiri. sadect mesken masrafanna münhasır değildir. İstanbuidaki elektrikli tren lerin ve fabrikaların külliyetlj mik tarda cereyan yaktıklan malum dur. Yeni tarife ister tek ve isteı çift terimli olsıın. işletmelerin ekse risinde ortalama yüzde 20 nisbetinde bir fi\at farkı husule getirecek tir. Elektriğin yüzde 20 pahahlanması, istihsal maliyetini arttıracak Ama tellerimizi kuşlardan koruve y'eni yükselmelere zemin harır mak icin biz de pekâlâ, dede mirası lıyacak bir hâdisedir. bir usule baş vurabiliriz. Ikide bir. tel Arkası bir turlü kesilmiyen zam lere konup bizi susuzlukla tehdid e. laıla iktisadî istikrarm temin edile. den bu savgısızlıklardan hep biz kormiyeceği artık bütün açıkhğile be kacak değiliz ya. kapalı zarfla bir eksiltnıe açar. bir kaç bin tane korkuluk lirmemis midir? vaptırtır, kuşları kışkışlarız. fc 1 1 Ağustos 1959 Büyükada | 4 54 12 20 16 15 19 25 21 13[ 2 50 ] 9 28 4 54i 8 49 12 00ı 1 48 7 24 BOL MİKTARDA PİYASAYA VERİLMİŞTİR Ondan sonra. konsunlar bakalım tellere de, elektriğimizi, sujumuzu kessinler. Şaka bir tarafa ama. suyun kesilmesine sebep olanı aramakla vakit geçireceğimiz yerde. bu kestirme yola gitsek hiç değilse; iptidaî ama pratik bir çare bulmuş olurduk. Hamdi VAROĞLU CUMHURİYET'İN TEFRİKASI: 8 RîflOiREK j Dedim ki Muhtara köy luylen başa çıkıiına/, jeme kojlıinıın hakkmı Seııiıı ananı da bilir Koca Halil oğlum. i)edlm ki o da olm&zıi V^unca Ali E fendi \ar. Efeııdi di.ve seııiıı gi bisine demezler Mııhiar, efendı dije askercilıVte sıhhive onbaşısı olana ılerlrı Alı Hendije derler. Ne belledin ya. Ali E fendi benim can bir arkadasımın oğlu. Bu Uzıınca Ali Efendi hana yeter de artar bile. lîalîl Eamisini yazıda yıbanda eNiz ayaksız kor mu ki? N'e nninıkıin Ben senin o it, o Ta^oaş fiıiâleyin gelmişini geçmişini, her bir bokunu bilirim. Sırası değil şimdi. Ben senin arkamı öptupünü de bilirim. ArkaUsın diye ne konurlanırsın? Koyıin yarısı benim arkamda da oisa.. Ben de... Erkeksen tek basma.» Taşbaş gülerek: «Yalan ha. yalana.. Şimdi bu yalanlar sakalına yakıştı mı? Burada soyleneıileri varıp da Muhtara dersen, sakalına bir kibrit calar cayır cavır yakarım Eğer kolay yanmazsa üstüne gaz dokerim. Seni casca\lak ederim.» Koca Halil ofke\!e a\ağa kalktı, değneğini çekti, Taşbaşın kafasına indirecekken tuttular. Gulmekten kırılıyorlar, kasıklannı tutuyorlardı. Koca Halil bu öfke içinde bile Uzun Aliye mahzun mahzun^ bakmakdan bir adım atamadı. Sonra aynı ofkeyle yürüdü gitti. Kararları karardı. Demir kazık gibiydi. Muhkem. Ölmek var da donmek yoktu. Her bir şeyi goze almışlardı. Bütün buna rağmen Aliyle Taşbaşoğlu ikircikliydi. Bu üç yıldır böyle oluyor, sonra Muhtar allem ediyor kallem ediyoı köylüyü kendi tarafına çeviriyor, Aliyle Taşbaş ta dımdızlak ortada kalıyorlardı. Ama bu yılki. her yılki gibi değildi. Köy lü daha kararlıydı. Canlanna tak demişti. Öyle görünüyordu Bir düzensizlik çıkmazsa Muhtar zor kandırırdı köylüyü bir daha. Ali: «Dbnerler mi ki?» Taşbaş: «Avrat boşadılar ya..n «Şimdi Muhtann kulağına gider mi dersin?» "Gider. Kimse sötürmezse o kocanm kopek gotüriir.» oHalil Emmi götürmez. Bunu iyi biliyorum. i) dedi Ali inançla. cKim çağırdı onu buraya? Sen mi?», < Yoook. Kendisi duyup gelmiştir.» lAmma da dil doktü. Yaladı koylüyu. Dilinin altında bir şeyler vardı.>> Ali başını salladı. Derinden bir aaah çekti. «Kocalık ı tsın. Kapıya konacak mal değil,» dedi. Taşbaş Alinin üzüntüsünün sebebini anlayamadı. UI Meryemce daha şafaktan once Aliyi uyandırdı. Oelin çuktan uyanmıştı. O da çocukları uyandırdı. Ali şalvarını rekiştirerek atın yanına gitti. Atın yanı karanlıktı. Karısından l.ir çıra parça sı istedi. Ahır'ıi içine tuttıı çırayL At akşamdan dnktüjîii >emin, saınanın ancak azıcığını ye mişti. Tımar edevim mi diye düşündü. \t o kadar yaşlı. oylfsine zayıftı ki Vasağı sırlında dolaşamıyordu. 'I6m be'in'n ortasında da iyi olmaz bir yağır; \ardı. Atın başındaki torbasmı aldı, ahırlıktaki yemi. samanı icı ne doldurdu. Çıraiığı tutan kansına verdi. Atı çozdü, dışnrı çekti. L'puzun atın karnı karnına geçmişti. \laca karanlıkta biı hayal gibi duruyorılu. Eğfıi içerden getirdi, sııtııid kojdu. Bu bir Çerkez eğeriydi. Atla beraber getinlmi'sti. Bu a(. î)u eve geleli on ^ekiz, <.n d..kuz vıl oluyor, on sekiz on dokıız yıldn da ayni nintnl uzere Çukııra iniyordu. At geldiğinde de eremeke kocaman atı,. Ali taydı der ama, değil. Kıüıevlân gibiydi. Tu^leri cılalanmı; Ribi parlardı. Gümıişcesiııe. Bu Kadar güzel at bu fıkara e\ine nasıl girmişti? Onu Meryemcederı. biı de Koca ila'ilden başka kimse bilmi>ordu. Koca Halil atı çordükçe durup ıtutup atı çok'jor • eşşek başım, • divyıdu. Çerkez eğeıi de attan beteı olmuştu. Üstünde deri diyecek deri kalmaınıştı. luyleri tum dokülmüg. kaltak oldnğ ı gibi dışarda kalmış, altınm delik dclik olmuş keçesinin püskülleri dışarı fırlamıştı. Ali eğeri atın sırtına ijice jerleştirdi. Belini de. keçi kılından yapılmış ormeyle iyice bir çekiştirdi, sıkı sıkıya bağladı. Döşekleri de eğerin iistüne yerleştirdi. Köy de uyanmıştı. Bir hayhuy, bSr telâş. patırdı kütürdü. bin bir gürültü ortalığı almıştı. fzaktaki evinde Kostüoğlu ge ne durmadan söğiıyordu. Muhtarın bağırtısı bütün güriiltülert bastırıyor. köyün üstünde dolanıp duruyordu. Yakında, dur madan hir bebek vızıldıyor, bir hasta inliyor. ah vah ediyor, bir çocuk ağlı\ordu. Kopekler ürusüyorlardı. Sonra bir at kişnedi, bir iki esek anırdı. Ali \ukunu sardı bitirdi. A nasını elinden tuttu ata getirdi. Kaldırdı atın ustune koydu. Atıa ayakları bukuluyordu. Ali aldırmadı. Bu her yıl boyle olur, gene at baııa mısın demez Çukura aslan gibi inerdi. Meryemce: «Şu oğlanı da kucağıma versene, Alim,» dedi. Ali bir ata, bir anasına baktı Tan >eıleri attı atacak, nerde\se uzaktaki dağların başı ağaracaktı. Alacakaranlık ışıklıydı. • Ana. bu jıl atın hali kötü,» dedi. «Varsın oğlan da yürüsun Büyudu gayn.» Meryemce: «Bir çocuktan ne olurmuş?» diye dudaklarını buzdu. Ali karısına: (Her bir işin bitti mi? Kapıyı kilitledin mi?.ı dive sordu. Elifce: «Her bir işim bitti, kapıyı da kilitledim.» diyerek yürüdü. Teneke sesleri bütün seslerin at kişnemelerinin, eşek anırtılarının. sığır boğürtülerinin, bağır maların çağırmaların üstüne çık tı. Bu. köy yola düştü demekti Köy göçüyordu. Ardında kediden, köpekten, baykuşlardan kara kuzgundan. sarıca karıncadan, sığırcıklardan. evlerin karanlık yerlerine büzülmüş, kocaman açılmış, portlemiş gözleriyle dunja\a bakan kuru \eı kurbağasından, dağlarında mecnun dolaşan, nerede dolaştığı belirsiz Vurgun Ahmedinden haşka canlı hiç bir şey komamacasına bir koy her şe>ivle göçüyordu. Belki bugun on kov on beş \irmi kov avni hazırlıkta\dı. A\ni ha7irlıktavdı diyemeyiz. Çuııku bu köyluler oteki koylulerden çok once goçerlerdL Koca Halil bu döngele işini buldu bulalı hiç bir koy bunlardan once Çukura, açılmış pamuğa inenıezdi. Yıl şaşar, gün şaşar, dakika şaşar. ama Koca Halilin dongelesi şaşmazdı. Bu yıl da oyle biliyor lardı. Herkesten çok once Çukurovaya inecekler biliyorlardı. Bu koyden once Çukurovaya koy göçmez demekti yanlış olur, Goçerler, göçerler ama, daha pamuğu açmamış bulur, tarlalarııı başında bomboş beklerler. Birçok köyler de, bu köyün kalkışına âyarlar zamanını. Onun için bütun köy dışarı sır vermemek için elinden gelenı yapar. Koca Halilin döngelesi: • Pamukların açımına bir hafta \ar. Amanm yola du^ıın., demektir. Öteki koy ler çoktan göcıuuştü. Bunlar aldırmıy<>rlar, guluyorlar dı. Varsın gitsinler. Erken inen ırgat kârlıdır. Değeri artar bir, istediği, beğendiği verimli tarlayı erken rutar iki, pamuk toplamak için zamanı çok olur, üç. Koca Halil bununla hiç öğünmez. Koye yaptığı iyiliğin farkında bile görünmezdi. Köy de onun gibi davranırdı. Koca Halilin döngeleyi getirmesi. güneşin doğması, baharın gelmesi, ya?ın gitmesi gibiydi. Bahar çiçekle, \eşil çimenle gelir, pamuk da donçe!e>le, Koca Halille gelirdi. Belki i.c çun. belki hiı haft, sonra yollar Çukurovaya inenlerle do'a<'jk. tnsıp tıkanacdklı Yollar köv gibi. panayır gibi şenelecekti. <Arkası var) TEŞEKKÜR Pek sevdıği mesleğı uğrunda 13 Temmuz 1959 PazarteM gunu Adlıye Sarayında ışı başıruia vefat eden çok kıymetl: kardeşım Avukat FEVZİ YÜKSEL'in Işitme icihazlan Kutu veya gözlük şeklinde 15 Temmuz 1959 Çarşamba gunu yapılan cenaze merasımıne b zzat ışürâk cderek, evıme kadar ge. lenlere ve telgrafla tâîiyette bulunan Muşfıka kadır. efendı, Ayşe Sultan merhum Maüye Nâzırı Tevfık beyın aılesı, Nıyazı RaT.azanoğlu Ethem PostacıoSluna ve bılhassa mesai arkadaşları pek muhterem Avukat Celâl Gırdlvan beyefendıye Suphl Paşa toru>'u Vahlt Kocamemı beyefe^dıy,e. candan ve yakından go^terdıkleı alâka ve hımayeden dolavı a\n ayrı tesckXur etmeye Rcım ırânı olduğundan ga7eteTİzm tavassutu. nu rıca ederun Merhum Hacı Reşlt Paşa ker'mesı HT.TIIYE YUKSEL \ CUMHLRİYEÎ Nühssaı 25 Kurustur ABONE ŞARTLARI OTOROT K.H ş,, Taksım Topçu Cad 1 / B I S T A N B U L Tel 47 73 88 Telaral KOLEKTOR Senelik « avlık 3 aylık Llra Kr 75 00 40 00 22 00 Basan ve ydyan li^rlct Llra Kr. 150 00 80 00 44 00 DIVAN OTELİ KARŞISI DİKKAT ! Evvelce sipariş vermiş olan müşterilerimizin cihazlarını almalarım rica ederiz. Cumhunyet Matbaacılık vp Gazetfcılık Türk Arnınım Şlrketi Cağaloğlu Halkevt sokak No 3y 41 NAZtMl NADİ Yazı ı ş l c n n ı fı l' j n ıflart eden M«'F'ul MücKlı Sahıbı ,..,, 1 * • *' G«zetemıze gonderılt'n p\r.ık ve yazıtlânlardan mesuhyet kabu! edılmez. lar neçredllsln edllmpsln lade edilmeı. ÖMER SAMİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle