Katalog

«JMHURİYET 7 Temmur 195» İLK SEYYAHLARI ifazan VVernher von Sravn Çeviren: Tevfık Sadullan ın Dokuz saat sonra.. 3 Ârıza ampermetrenin kendi. sınde olmasın. Dünya ile en son ne zaman konuştun?. .Yarım saat evvel. Her şeyin y< ,unda olup olmadığmı sormuşlardı, ben de mükemmel cevabını vern.ıştim. Ama, o zaraan daha amper ınetreye bakmamıştım'» III John ajagıya baktığı zarran grupun kollarına tüllerine buıünmüş dünyada Equator sahillerinin üzerinde oiduklarını gördü. Biıaz sonra balta girmemış Brezılya ormanla rınuı koyu yeşillıği altlarından geçti. bir kaç dakika sonra da Güney Amerikanm Atlantık sahilleri görüuüp gözden kayboldu. İki günde 74 şöföre ceza verildi John kendi kendine «Elveda tath Ayım!» diye düjündü. Bir müdHer an dünyadan uzaklaşmakta Qtt sonra Larry'nin elini omuzunda Son zamanlarda trafik kaidelerinc ' ıdıler. O anda dünyanın görünüşü hıssetti. Arkadaşı gülümsüyor: nayet etmiyen şoförlerin çoğalmaii ne göre hüküm vermek icab eder• Boşuna endışelenmışız.» d i . üzerine Trafik Şubesi Müdürlüğü <a se dünyanın bir yarı ç«pı kadar yorau. Dünyadaki üç ıstasyon bır alıyetine hız vermiş, baskın tarzıu(6.436 kilometre) yükseklikte olmalı der jeneratörümüzün bıze ihtıyacı da kontrollar tertıb etmeye başlamış idıler. Halbuki Pasifikteki Mercan mız olan bütün cereyanı sağlamak tıı Müdürluk, bu vaziyet karşısmadasından ayrılalı ancak yirrru beş ta olduğunu bildiriyor. Kalkış üs an en sert cezaları da tatbike karar dakika geçmişti. sunden soylediklerine göre bu a m . vermiştir. lki saat sonra John Güney Atlan. peımetre hareketten evvel onlara Cumartesi ve pazar günleri yapı Uğin mai ummanını zevkle seyret dö bın bir çeşid derd vermiş. Aldı lan kontrollarda trafik kaidelerine mekte idi. Feza gemisinın süratle rij etmeyın diyorlar. Diyorlar ama, riayet etmiyen 74 şoför cezalandırıl. doğuya kayışı tedricen durmuş gibi bunu öğreninceye kadar ne çektiği nuş, 185 foföre de ihtarda bulunulicıi. John'un tahminine göre o sı nıi ben bilirım. Ampermetrenin bo muştur. rada dünyanın beş yarı çapı kadar zukluğunu bildığı halde vaktinde (32,180 kilometıe) yüksekte idiler. bıze habeı vemıemış olan herif eDünyaya kuştan da daha yüksek lıme geçse agzını burnunu dağıt. ten bakışın keyfini Larry'ntn en n.ak için hiç tereddüd etmezdim. cişeli bağırışı dağıttı Heı ne ise soylediklerine göre şim cjohnl John! Dinamomıu şarj dıkı halde her şey yolunda gitmeky&pmıyor!> John Mason arkadaşının \t ımiş.» ihtarile derhal kendini toparladı, insiyaki bir hareketle gözlerini kuşetkoltuğun üstündeki kontrol tab losuna çevirdi. Sonra dinamonun ârıza yapmasınm muhtemel sebelpermi süratle kafasından geçirdi. Elektrik jeneratörü sisteminde ârıza seyyareler arası boşluga atılnuş bir feza gemisinde başa gelebi. lecek ârızaların en mühim ve en tehlikelilerindendi. Bu şebeke. feza gemisinin kalbgâhı dern«ltti. Girift kontrol mekanizması ancak elektrik jebekesinin çalışması sayesinde işl ü , kontrol tablosundaki çesjtli k«d nlaı, ibreler,, düğmeler, komütarler elektrik şebekesi çalısmadığı takdirde bir yığuı hırdavattan ıbaret olmaktan ileri gidemezdi. Asıl mühimmi, havasız boşlukta, feza gemisinin kontrol kabineslne hayat içın elzem oksijeni veren, hav«yt temizleyen, suhuneti, rütubeti âyar eden cihazlar da «ncak elektrik şebekesi sayesinde çalısmakta idi. Dinamo, enerjisini roketin burun kıamına yerleştirilmiş küçük bir a . tam reaktöründen alan küçtictik bir buhar türbminden hareket alıyordu. Arızayı her ne ise bulup gidermeğe rnuvarfak olamadıkları takdirde motorünü işletmeğe vakit bulamadan akümülâtörünün boşanıverdiğini g ö . ren şofor durumunda olacaklardı. Fazla olarak hava deveranı da duracaktı. John: John depoların suhunet dereceletını kontrola koyuldu. Roketlere itış gücü sağlıyan yakıtlarm muazzam depolarında donmasını da, t a . bahnurattan pek büyük basınçlar gelıştırmesıni de önlemek jarttı. Bunun için dolayııiyle roket motorlarımn verirr,li ijlemesini sağlamak için yakıtların daima pek rr.ahdut suhunet kademeleri içinde tutulması gerekiyordu. Bu ise, depolar üzerinde termostatla işleyen kepenkler vasılasile temin ediliyordu Bu kepenkler, roket gemisi d i | yüzünde muhtelif nokUlara dü*en güneş ışını miktarına göre otoma. tık olarak kâh kapanıyor, kfth «çılıjor, böylelikle de depoların iç tuhunetini mu»yyen hudutlar arasında tutmak mümkün oluyordu. Yakıt depolarından sonra John •ıvı oksijenin, suyun ve soğutma tertibatının da suhunet derecelerini >okladı. Her biriıi için gerekli suhunet dereceleri arasında büyük farklar vardı. Bu yüzden rr.untazam fasılalarla bu suhunet derecelerini gosteren termometreleri yoklamak, kajdetmeL. icabında luzumlu âyar. iamay yapmak, böylelikle de hayatî ehtmmiyeti haiz stoklarının hiç birınin zayiine imkan vermemek gelekiyordu. Trafik Müdürlüğü. kaidelere j 4 Ağustos îyög taıihinde alınan riayet etıniyen soförlere en istikrar tedblrlerinin tatbikatını ağır cezaları tatbik edecek ( Fozdeıı gcçiımek maksadile on g ü n "Cahan^ın demeci üzerinde düşünürken ESAT YAZAN "i K T 1 ı • A 1> I II A II İ L E «i f Devsirmeler tr okurum iânîden» lâiuıın niçin yanlış olduğunu soruEli kalem tutan arkadaşyor. lar, sırası geldikçe, bu tabirin niçin yanlış olduğuntt yazdık, anlattık; dtnliyen de oldu, dinlemiyen de. Âniden'in niçin yanlış olduğunu uzun boylu anlatmağa da zaten hacet yok. Yalış, da ondan. Bu yan. lışin en doğru izahı budur. Âni birdenbire demek olduğuna göre. âniden dersek birdenbireden demiş gibi olmuyor muyuz? Ansızın diye bir kelimemiz dururken, ânîden ucubesini yaratıp ortaya at. mıdi dil cambazhanesinde soytarı gostermeğe benziyor. Eskilerden bazı kimseler «ânide > yi de kullanmışlar. O da yanlış. Hücceten, vakida. kasbaannek ney se, ânîden de odur. Birdenbire, ansızın. vesaire gibi türkçeleri >erine mutlaka ânî'yi kullanmakta ısrar edenler, âni'den sonra bir «olarak» koydular mıydı mesele halledilmiş olur. Dene lüzum kai. nıaz, onlar da kurtulur, biz de, şu tükenmez dırıltıdan. Halk Oyunları Bayramı bu gece sona eriyor Halk Oyunlarmı Yaşatma ve Yayrat Tesisinin tertiplediği 3 üncü Halk Oyunları Bayramı bu akşam saat 21 de Açıkhava Tiyatrosundaki temsil ile sona erecektir. Halk oyunlarmın büyük raâbet görmesi. fakat havaların bozıık gitmesi, temsillerin üç gün uzatılması nı İcab ettirmiş idi. Bayrama katılan kadınh erkekli 150 halk sanatçısına dün muhtelif madalyalar. altın bilezikler ve hedi*«iar vpr:1rniptir. « GiimrtikierSe yolculara âzamî kolaylık gösterilecek Şehrim'zde h\ıhıno n Gümrük ve Tekel Bakanı Hadi Hüsman bu «abııh vspurla Rize've hareket ederek çay mevjrutiTida tetkiklprd* bulunacaktır. Gümrük ve Tekel Bakanı Hüsman dün basi'rı menruplarile görü»erek gümrükt«>n neçecek yolculara azamî k o l i y l ' V a r vapılacaöıni keyfî hareket edecek mernurlann İse derhnl tm^ivp »Hî'eceiHni söy MüntPhir Denizcilik Bankası Mtidiirünün cenn^esi dün kaldırıldı John tekrar kuşetkoltuğuna dönCumartesi giinü vazifesi başınd? düğu zaman, saat Greemvıch â y a . iken tabsnc^ kurşunu ile intihar rıie 21.00 i bulmuştu. Şu hâle göre «Ârızayı nerede" fark ettin?» Gur.yadan ayrılalı dokuz sat olmuş edfr V)e'f N^klivatı T A O Mü'lüdiye sordu ve o zaman anladı ki cenaze^i dcmekti. Larry saat başında temas n'i F P ^ I ! S^rm'sakcı'nin Larry koltuğunda değildi. Başının edilmesi gereken Equator'deki alıcı dün öğ'.e üzeri Şişli Camiinden töüstünde havada. ujan,, hjr tjijf. gibi Fsdıl Sçrfnıîstasyor.u çağırdı. Dünyadan bildiril renle kaldırılmıst'r durmakta idi .Larry: diğine göre feza gemisınden alınan sskçmin intih?nrdpki e^rar p«rde «Arka tarafta, ana ampermet işaretlerin bazılarında istikrarsızhk si polisin bütün calısraalarK3^.»rağıetc,« diye" cevat) verdi. "Bjrîuş e v , •BRlı;Tâlftr aühylHaRiIerin Jânaati n>i Hiii de c^Tii'g^fmtatir • "vei fcontrdf cihazlannı bir *'y°k1a v\ı muhabere sisleminde dış tesirler : yayım dedimdi. En son baktığım ds yuzünden vukubulan geçici aksak M 1'î Pivanço busiin çekiliyor âtnpermetre oldu.» l'klardan ileri gelmekte idi. Millî Pıyan?onun 7 Temmuz çe Devanu var killşi busîün sat 13.30 da Ankarada < Peki ama, arızayı ihbar etmesi yapılacak. i'rramiye kazanan nugeıeken lâmbalardan hiç biri yan(Arkası var) mıyor mu?> marsler bu gece saat 23 00 te An• «Onlarda bir şey yok. Malum kara Fadyosu ile yavmlanacaktır. ya: daimî cereyanla çahşıyor onlar, Dsimî ceryanda hiç bir voltaj düTemmuz 7 Zilhicce 30 Pelc ^evgili annemız löklüğü görülmüyor.> I NEFİSE EROL'un «Öyle ise bir daha yokla!» cenaze merasımine iştirak vesair 9ULarry tekrar havada uçan bir ttiy rptlerle tazıyerte bulunarak derin gibi uzaktaştı, biraz sonra arka taacımııı paylaşmak lütfunda bulunan raftan ses duyuldu: V. | 4 33 12 18 lfll1» 19.43 2! 44 2 13 bütünakraba ve dostlarımıza 6on « Cereyan diye bir şey yok bu fuz minnet ve şükranlanmt^i rze~E'~] 8.49 4.7.4 8 35'12 0*1 ] 2 01 «23 bataryalarda. Ampermetre sıfırsıfır deriz Evlatları gösteriyor.» TEŞEKKÜP n .vı mru&. 42 Luraine başını sılketedi, A y m zamanda, içini kaplayan o acaip rikkati de silkele>ip atmak istiyordu. Şimdi karşısında duran çökük yüzlü adam, ayı v e kurt kovalayan çetin kont Doriaya hiç benzemiyordn. Öte y a n . dan, asd bu değişiklik. Loraine'e bazı hatıralan dah acı olarak du yuruyordu. Dozia Ue Zamos ara sında g e ç t n son konuşmanın tarihi henüz pek yeni idi. Yeni ol duğu için de bütün dehşetiyle hafızasında yaşıyordu. Genç kız şömineye yaslandı. Kontun ta eözlerinin icine bakarak: Korku m u ? dedi. Hayır, Wiesdorfda. koTku denilen şeyi hiç duymadım. Beni n e orman korkuttu. ne şato. ne de şatoda otnranlar. Gizlice kaçışımın senobi son derece daha ;adedir Bana öyndtılmak i,tenen men(ur. aynı zamanda ifülür.ç rolü kabul etmemc sururum mani oluyordu. Hoş, bu rolün mahiyetini daha iki gün evvel ögTenebildim. Othon, çenç kıza hayretle baktı: Rol mü, l.oraine? Ilangi rol bu? Mılan Do^ia'ya kendımi sev dirmek. imknn olursa ontınîa evlenmek rol'i. Dozia irkildi. Galiba. ilk zamanlardaki nivetlerini az ruk umıtmus'U. Bunu size l;mı "söyledi aiz! Bürorıı/da, Ziimos uıı muahazek'rine v e itharalarırıa t e vab verdi^inız sıradn. sız \e inkârların:7. lUsmHİarınız, snzle'iniz. bütün hareketleriri'z. Do^ia, hâfı/nsını lopinmak ist«>r gi • tnr^rr'ni ' ıımdu. Vum' du ve hntırladı. 'ki ? ; in evve! miıreHhi ile a ralarında «eçen şidtletli ınünaı, İSıckias (jıtliKleu Loraine'in bitişik odada bulunmadığını görünce duyduğu hayreti hatırladı. Genç kız, acı acı sordu: ŞimdJ de inkâr edecek misiniz? Othon başını iki yana salladı. Sapsarı kesilmişti: Hayır, Loraine. maalesef inkâr etmiyorum! Ama bilmeniz gereken seyleı vaı Loraine. ofkesıni zor zaptcderek. onun sözünti ke^ti: Ş u halde hepsi doğrn! Zamos'un bütün iddialan, y ü z ü nüze karşı savurduğu ithamlar o kadar kendine sriivenle oriaya atılmış çeylerdi ki, doğrusu, bun lardan şüpheve Hüşiilemerdi raten. Genç kız. böyle demekle beraber, şüpheye «iüşmüştü, hem de o âne kadar şüphe içlndeydl. Demek ki, henim Wic*dnrf şatosuna geidiğim ıriindenberl şiz bu işi tasarlamt^tınız. Zamos'un dediği gibi beni Milan'ın kollan arasına atacaktınız! Güç bir iş de değil bu, doğrusu. Zavallı çocuk burada ıreclrdiği y a l nıziık içinde son derece hassas hâle eelmiş olduğu için rastgeldiği ilk kadma dört elle »8rılacaktı, tabii. Ben de, bu essiz talih cilvesinden, bu umulmadık yüksek mevkiden dolayı slze minneftar knlacaktım. Minnettar kalaraktım v e bahtiyar olaraktım, çün kü hem bir aileye sahio clacaktım, h e m de hende hıılunmivan hir servete konacaktım. 7 a •en benim flkrlml «ormağa, hislerimi yoklamaja ne ltizum var dı? Ben kimdim ki fikrim so•ıi'«ıın. dejil mi va? Othon rok f»7W herecanlı o' •rıpsavdı. trenç kızın. çu^uru inrinmis olmaktan zivade kederli olduğunu: öfkeden zlyade ,.u.. uugunu, ue^Kiıı uıuu^unu bt men anlıyacaktı. Fakat kendisi o kadar karmakarışik hisler içindeydi ki, karşısındakinin halini anlayamıyordu. In i "•I 1 1 s a Nitekim, baskan da yazılı demecina rağmen ihracattan fevkalâde netice alındığına kail olmadığı için olacaktır ki munzam yabancı dövizdenberi bazı tetkikler yapmış olan leri elde edebilmek maksadile TürAvrupa İktisadî İsbirliği Heyeti kiye ihracatında bir artış teminl Başkanı Bay «Calıan ın Ankarada çıkmasını ihracat rakamları normaldir. Ge için her gayreti sarf etmeliyiz. vaptıs' h»sın toplantısmda verdiği rının yeniden piyasaya uyandır lecek sene durumu gene tetkik e Türkiyenin satabileceği maddelere demeci dlVkatle pözrfen eeçir'"'") sağlıjarak bir ferahlık mak \e hepsinden muhim olarak deceğiz. Belki yeni kararlar alına yeni ve daha geniş paazrlar bulbu'unuvoruz. Bu Hemece (töre h e ve yardımlar yapılacaktır) mak için Türk ihracatcılan her yel baskanı bahsettijimiz tatbika» para kıymetini düşürmek suretile cak tan umıımî surette memnunHur ve ekonomimizin ana dâvası olan ihra (şayed gazetelerin naklinde bir yan bakımdan teşvik edilmelidir. Bu maddelerin pek büyük kısmı. daiyimserdir. Bu tatbikatın şüphesiz catı arttırmak da esaslı maksatlar lışlık veya eksiklik yoksa). Saym başkanuı demecinin yazılı hilî piyasadaki iştira gücünün arki memnun kalınacak taraflan > " arasında idi. Gerçi bahsettiğimiz dır. Çünkü istikrarın baslıca hedef yokluk bir dereceye kadar önlen kısmında bahsettiği fevkalâde ne tışı neticesi olarak massolunması lerinden biri. yıllardanberi durma mis ve mahdut ölçüde dahi olsa tice acaba hangi rakamlara ve kaç onlenmelidir diye tavsiyelerde bu dan devam eden kâğıt para arti bazı ihtiyaç alanlarında alınan ayın rakamına dayanmaktadır. Bir lunuyor. umumî Başka memleketlerde ihracatı Sinı, yani para enflâsyonunu dur keıiler savesinde bir ferahlık iki ajlık rakamdan böyle % ••'• =fc durmak v e gene enflâsyon doğuran hâsıl olmuştur. Fakat fiatlar düş bir netice çıkarmak isabetli bir artırmak için alınan tedbirlenden İki gün evvelki gazetlerde bir midir? Gene Cumhuriyefte mülhem olarak Cumhuriyet siitunkredi artışına da bir had koymak mek şöyle dursun yükselmijtir. Bu şey haber vardı: Bir polis dayak yedi, tı. Gerçekten 4 Ağustos 195S den nu da heyet başkanı fazla bulmu çıkan 12 haziran 1959 tarihli yazı larmda ihracatı arttırma tedbirle diye. Bence, son günlerin birinci sonra para artişı durmuştur. Bir yor. Fakat fiat artış,mın istikrarla mızda da kaydettiğimiz \eçhile, Ti rinden bir kaç defa bahsetmiş (Cum derece haberleri arasında >er albir hâdise olmadığı da caret Odaları Birliğinin 1958 yılına hurivetin 12 Subat 1958 ve 17 N'izaman dort miiyar Tiirk lîrasına uzla^ır T mağa değer bir şey bu. Bir nevi y s k l a s s n tedarül hacmi üç hncuk meydanda olduğuna göre bu du ait yıllık raporundaki İstatistik L san 19.Î9 tarihli nüshalarında) ol kıyamet alâmeti. rumda para kıymetinde henüz is mum Mtidiirlüğii rakamlarına göre mak itibarile, başkanın tavsiyelemilyara kadar diişmüştür. KrediSöyle bir, gözünüzü kapayıp. ha. ler için tesbit edilen hadlerin d* a tikrar kurulaınamış. olduğunu kabul 4 Ağustos 1958 den sonraki ihraca rinin yerinde olduçunu ve hükufızanızı iyice yoklayın. metçe her şeye tercih ediimek sn Senelerdenberi, polis ve dayak sılması cihetlne (ridilmemi^tir. B u etmek gerekiyor. Bizce başkanın tın yürüyüşü şöyledir: retile diVkate alınması gerektiğini kelimeleri janyana geldiği zaman, itibarla istikrar tedbirierinin bu dcmecinin en mühim noktası ihra195556,19561957 : kısm'nda «5md''ik bir aksâklık y o k cata taalluk eden kısmıdır. Bu nok ve 195758 19581959 bir kere daha arz etmek «teri». E haberin alt tarafını okumağa lııtaHa c>\n, ba;kan tenakuza düşsasen Bî>v <rCahan>' ın ivim«e*'l>inln 7um kalmadan kimin dövüldüğümi, tur. İleHde enflâsyona başvtJruhnaortalamaaı yılı dcmecinin »ıırnı teblikesine isaretle B 8 v Ca meklc.''.r. Bir yandan niiyon lira milyon lira mııt'ak değıi. ntukayyet olduğu, ya kimin dövdüğünü şıp diye anlama. ni fa7Îa çalısmami7a ve ihracatı dıunız gün olmuş mudur? han. ("d»ha bir miiddet kredi t a h yazılı kışmında (ihracatta fevks* Ejlül 49.8 57.5 mtzın artmasına bağlı olduğu anladitleri devam ettirilmeHdir') diye lâde neticeler elde edilmiştir >e Ekim 51.2 66.9 Ama, dayak vakimiş, vaki değilüihvor. Böyle olunca da. 1a<kanm mis. dövüldüğünü iddia eden haki. rek. «Idp ediVn sa'âhı bir kaç av bazı Türk müstahsilleri, evvelce Kasım 645 90.7 ihracına imkân bulamadıklan m J ı Aralık iktistdi salâh iimidinde kendisi ka katte dovülmemişmiş de ortaya IcinHe sil'n sinürebiIeceV olan bir 80.9 '.093 hariçte yeni pazar'ar Ocak dar ivimser olmıyanları âdeta rnu böyle bir yalan atmışmış, orası a>enf^svfindan kaeınmak liizumunu suller için 77,5 99.5 ah«7e edercesinp s»>fettiji sö»'eri n dâva. veniden fevid etrfistir. Gerçekten bulmağa dahi başlamışlardır) di Şubat 92 80.7 haklı btılamivoni7. Bir memleket »ara VP kr»1i e^fisvnnıınR artık yor. Öte yandan da toplantı esna Mart 120 74.3 Şimdiye kadar bir polis çıkıp da, ki dıs ticaret ve dış ödeme rauva falanca kişi beni dıivdıi deme. Iıîr daha dönmîvecek »ekilde ve sında (ihracatta beklenen artış hâ N'isan 64,6 89 sıl olmamıştır) yolundaki suale cezenesinde devamlı surette açık ver nıistir. Hep falanca kişiler çıkar, kafî surette v H V etmelidir. Aksi (Nisan rakamları Türkiye İktisat mekte ve f"ikt«rını kredi ile kapat polis beni dövdü der. f a k d ' H e S AŞnstos 195« tarihinden vap verirken zayıf bir ifade kul gazetesinden alınmıştır.) maktadır. Bir yandan da dış ticaret iir.or.l; m;ıvı>7pnr<izlik devrine d ö lanarak ihracattaki fevkalâde netiMektepte arapça okuduğumuz (Ben Bu rakamlara göre ihracat 8 a borcları te'cil edilerek taknitlere nülnjîî» ve hıı«<»ı>»> Hnğan aVsak ce iddiasını hafifletiyor ve günleri hatırladım. Arapçanın cDağustos 1958 den sonra artmış değil5 1 0 milyonluk rakamlar üzerinbnclanmis bult'imaktadır. Bu meıtı de münakasa etmiyorum. Elinizde dir. Şubat ve Mart 1959 da görü leket. sürün eiden her yı'ki mu rebc Zeyd ün Amren > i meşhur. dur. Kitabın her sahifesinde, hep ENOİSEYİ DAVET EDEN NOKTA rakamlar varsa 'İstatistlk Umum nen artıslar da daha evvelki aylarvazene açıklarını bile kredi ile kaTHRACVTIN AZALMASIDIR Mi'''i'r)ıiŞüne veHni/. Bırıo ıp^iıe" dan elde kalan satılmamış malla patırken ve acıikarı kanatmaja >a Zejd, Amri döver. Zavallının canı çıkar dayak yemekten. Bir kul da rın ihrarından ileri gelse gerektir. Fakat istikrar tedhirlerinden bek ravacRk hir ihracat imkân ve inkiçıkıp «Darebe Amren Zeydün» lenen sev. sadece para ve Inedi e n safı sövle dursun, aksine olarak demez. fâsvonnnu durdıırmaktan ibare* bu imkân darsjırken durumdan Onun için ben (u dayak yiyen dpŞi'di. Memlekette yoklujfunu aeı kaveı'ananları haksız bulmak ciocpolis hikâjesine, affedersiniz ama, surette b'ssetfiren hazı zaruri ihtirıı n'flirra. Gene savın P^skon'n pek inanamadım. Ortada bir darebe yaç maddeleri ile istihsal vasıtalarfpff!W e ihi or«»daki Uier. Ivtlsadî VHT, o muhakkak. Ama dayağı gene tsbirüri Teskilâtınm değil, bizimAmr yedi gibime geliyor. dlr. Bıı sebenten kendi Isjerimiz Yahud da kıyamet sahiden yak tİTerin<îp pprpti; hassasiyeti gösterTESEKKÜR laştl. İ T tabiî teiâkkl etmek gerekir. Tİ *** inci sayısı bugün çıkt Aziz huvuğtimtiz. yüksek mühcndn ve h^jfpkâr Dün bir dostum bana garlp, ga. rip oiduğu kadar da hazin bir şey FEHMt TOKAY'ın V EFA T anlattı. Hattâ bu garip ve hazin gerck h^ftalıgı \ p gerekse C"naz'j mrrasimi sırs"=inda TTTi |eye daha başk»J>ir, sürü srfat ekliMutnveffa Hasan Bey 11e îîadım ve alAknlannı sirgrrniven. Kı;ar pr.ogr^mı h a k k ı n d a , T u r k ı y e d e nife Hammın kızı v» mrrhum ycbiliriz. Gülünç diyebiliriz, dıi. onu blr «pvgl halesl Tçinde I Bahrive Kıdemli YüzbasıUnnşiındürücü diyebiliriz, ayıp bile çbodl, i"tırabat«$funa , kada» dan Ç>td D"nîz"\'ılmazin refikası dlyebiliriz. K # I t f j bİ Safıve Gonen. Zahide~ Aiasü. yük acımızı paylapmak hufuOturduğu semtin mahalle muhtaFerhıındn Usalsoy. Hasan ve sunda her türlü fırsat ve imSemih Denizyılmoı ile merhum rına işi düşmüş. Muhtann çalışma kânı kullanin. doFt ve yakınîh>=an, Cahid ve Nerminin sevyeri neresi olduğunu bilmediği lanmıza en derin minnet ve gili annelerl. Hayıi Gonen, için. bir bakkala sormuş. »ükran hfslerimizi arzederlz. Hayrf Atasu. Şerafettln Usalsoy, İste, demiş bakkal, karşjda. TOKAY AlLESÎ Ümmlye ve TUrkan Denlzyılinünün adım adım tâk't mazın kT.vınvalidplrri. çok Bizim ahbap karşıya bakmıs, kıymetli ailc büyügümüz sallmcyhanesl, gazinosu, ban bol bu hatı ni«vandsn mahallede. muhtann yazıhanesi ol. VASFİYE Denizyılmaz mağa elverişll bir yer görememiş. Hanımefendi Bakkalin yüzune bakmış. bu seINONUNUN HATIRALAR! Hakkın rahmetine kavuşmuşfer bakkal. parmağım uzatıp, muh. Cağaloğlunda iş yerinde. yeni tur. O'nazesi 7 Temmuz 1959 tarin yerinl tıpatıp gösterince biWnrd3. cadde üstü. salı günü öğle namazını mütezlmki bakakalmıs.. akıp Aksaray Valide Camiinden T e l : 22 42 90 Muhtann yarıhanesİ bir tabutçu i kaldırılarak Eyüp Sultandakı aile krbristanna defncdilecekdıikkânında imiş. tir Mevla rahmet eyliye. . Bu muhtara işi düşenleri. kâp't. Evlâtlaru Damatlan ve ları yazılır, pullanır, mühürleniıGelinleri kcn, mutlaka ahret yolculueuna hazırlık gbrüyormuş gibi kasvet ba. dur. Evet. gerçekten, son darsıyordur. bedir bu. Bu fırtmadan sonra Muhtardan ılyade umacıya benbaska hiç bir fırtmanın değeri ziyeu bu mahalle mümessillinin, yok! phret levanmt arasında haUptmce Şöminenin yanından ayrıldı, çalı«tığı dünya islerinden. bilmem pencerelerden bîrinin yanına ama. pek hayır gelmese gerektir. çitti, uzunca bir zaman durdu, Muhtar, kaptüindan iceri giren iş dışflrıyı seyretti. Sonra. Loraine" sahiplerine, evvelâ. ustılen «huyrtın in yanından bu bir lâhza ayrıdeml.vor mu?.ı Davete bakın, işjn lıs ona yeniden kuvvet vermiş âkıbetlni siz düşi'niin artık. gibi. daha «âkin bir yÜ7İe dönüp Hamdi VAROĞLU TEKEII 1 AKİS YAPI ve KREDİ BANKASI Üşüncü Çekilişte W KİŞİYE BİRER e Biraz evvel. sözümn >arıda kestiniz. Loraine. Kendimi m ü Loraine konuşurken Dozia, odafaa edecek değilim. sire izanun söze devamma mani olmak, hat verecektim. bırakmadınız. yahud sözlerine itiraz ftmek i s Sustum, çünkü isyanınızı, tckter gibi elini kaldırmıştı. dirinizi kjıbul edivordum. ciinFakat sonra. eli yanına düştü. kü haklı idiniz. cünkii hu t e n Othon, hiç kımıldamadan durdu. kileri hak etmiştim. Ama şimdi. dinledi. Loraine"in sözlerinden beni Hinlevin artık. B u sizden bir tekine bile itiraz edemiyor isfedi?im ilk lutuftur, bu lutfu çibiydi. benden esireemese bakkınız Rüzgâr. bir müdettenberi dayok. ha da şiddetlenmlşti. Gene kız cevab vermedi. Orman. av köşkünün etrafınSominenin iki vanında duran da. kudurmuş bir deniz şjtbi gündun sandıklarınHan birinin üsriiitüler çıkarnrak inliyor. k ı v töne oturmustu. Yüzü dönüktü. ranıyordu. Fakat Loraine. dıHa'inden. Othon'un sözlerine şarıdaki partırdılara kulak verkulak bile asmadı^ı anlaşılılır miyor. bu tabiat az^ınlığından eihi oluvordu. kurtulmuş bulunmasmı Dozia'ya r>n7'a. devam etti: borclu olduğunu düşünmüyor Evet. Lorsine. itiraf edilı T f du. vorum Kader « »i ^ iesdor *a Fırtına. bir aralık kısa bir retirdüH j a m a i . ilk a'îlıma e e taman icin dindi. Odanm içi de len V T SİTİ. Milan'ın m a h r e bu müdet zarfmda sessizliğe miyetine sokmak, aranızda bir .. Kömüldü. nasıl diyevim .. duyjrunun doğOthon'un sesl de tekrar d u •nnsını kolavlaştırmak olmuştu. yuldu: Durakladı. «onra daha yavaş Fırtına! diyordu. Hayatım •=esle tlâve etti: boyunca fırtınnlarla hoğuştum. Bu plânı hazırlarken. buÖmrümün belli başlı hâdiseleri nun, eerçeklesmesl halinde. b e fırtınalar içinde ?eçti. Onun nlm lçin nevl İfade ederesnni için, bu «kşatn da fırtın» randuşttnmemiştim. Aynl plânın. ''evnya gelmemezlik edemezdl. eriinun birinde beni, müdafaa Acı bir gulümsemeden sonra Honımuna gecmek «orunda bı'âve etti: rııkaca$t da akiıma (relmedivrii. Doktor Kopriç hatırlıyor, Gene kı« cevab vermedi. F e ' Milan do&duğu »ece. fırtmalı ki isltmiyordu bile. Aklı yal•ir geceynM Marika Wie»dorf nız. Othon'un. acaih maksatları• an avrildıih cece eene fırtına nı rnkar etmek Uizumunu bile natladı... l'cağınır du^ttigii ge•Invmadıgında idi. <e, bn dii^uşü ?MdetH bir kar Birden, îstihfafla haykırdı: '•rtm'sı takip etti İste bu ak Riz ne bicim iisansınır ki »rn da "ŞJummın «aaderlyie bövle o y B'r kpre d5»Vı^ avnı ^askın «enııyorsıınuz? ' if^p eiilüm""1!. Ri»kin bir nes Milan benim oğlum değil'e devam etti: dir! Ama bu akşam. artık, son(Arkası var) J 60 bin dolarhk saat ithali nıuhtemel *•!•!•! •!•!•! APARTMAN DAİRESİ Saat ithallni t«min için Ankaraya gitmi? bulurıan Saat Ithalâtçıl'r Cemyieti tem'ilc^eri sehrinrze dcı mü< buîun'fıaktaclırl^r. H?ber aldğınrza göre 3 iincü ko tava saat ithali icin R bin dolai 0 ilâve ediltıesi bekîenmektedir. 100.000 LİRA ayrıca I KİŞİYE MEVLİDİ ŞERİF 1% Merhume e?im sevsili annpm MEMNUNE ÇAYHAN'ın olümunun do^düncü penei d^vrıyesine rastlıyan bugun ö^le nHmazmı müteakıp Şı«li Camilnde Duahan Hacı Hafız Nunret Yeşılcav. Hafız Mecit SP«İgür. Hafız Ali Gürseg. Hafız Zeki Altın. Hafı? Kâni» Karaca. Hafız Aziz Bahriyeli ve Fatihli kardeçler tarafından Mevlldi Şerif okunacagından arzu pdenlerin teşrifi rica olunur. Cayhan ailesi 160.000 1610 KİŞİYE CUMHURİYET Nüshası 25 Kurustur ABONE ŞARTLARI Senellk « •ylık 1 «yllk Türkiye Harlcl Ura Kr Lira Kr. lirolık çeşitli para ikramiyelerı jİ||;İjİİJ:i:;:i:!jj:::|i Son paro yatırma günü : | Q T O I H I V 1 U X 75 00 ısıınn 40 00 Bü 00 32 00 44 00 öosan vc yayan Cumhuriyet Matbaacılık ve GazetecıHlc TUrk Anonlm ŞlrkPtl C*t*ln|!u Halkpvt snkak No 3» 41 Sahlbl NÂZİME NADİ YAPI ve KREDİ BANKASI Y«*ı ını ft'l»n gonötrıi'n evrak ve yazıUar ne|redll»in edilmeatn ladc edttmes, tianlardan menıllyet kabul edllmes. ÖMER SAMİ