20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKt CUMHURİYE'j 5 Temmnz \959 f Caddede Göbek Atan Kız Ankarada bir mektebli kızımız, Kızılay binası önüııde. herkesm ıriıde göbek atarken görülmüş. E\velâ deli zametmi|ler. Soura meselenin içyüzü anlaşılmış. Genç kız meger: Şu imtihanı verirsem ahdim olsun Kızılayın önüııde göbek atacağım! demis inıiş. Yine şükredelim: «anadan doğ ma soyuııup Ulus meydanını üc defa dolanacağım» da diyebilird: Bu harekeiıı hafifliğini bir ya. ua bırakarak işaret ettiği ciddi mesele üzerinde biraz duralım. Bizdeki imtihan şekilleri saKatlır. Netice, yani bir imtihRiıı kaatamp kazanmamak hâlâ geniş mikyasta tesadıife bağlı bulunmaktadır. Eğer öyle olmasajdı bu ahidler. adaklar vesaire de devam edip gitmezdi. Bugünkü imtihan şekülerine göre 100 bahsi ihtiva eden bir dersde bunlarm 99 unu büip yalnız 1 tsnesiııi bilmeyen öğrenci bitmediği tek sua] sorulunca kalnıakta. aks'ne 99 bahsi bilmeyip yalnız bir tancsini bl. len bir diğeri ise belki de pekiyi derece ile geçmektedir. İmîihiıları bir piyaıı?o, bir baht ve talih oyunu olmaktan cıkar I malıyız. Böylece yalnız bir takım haksızlıkian önlemiş değil. genç kızlarınıızı cadde orlasında gtibek atmakan da kurtarmıj olacagız. { Sehır =haberleri D.P. yurd gezilerine başlıyor Şehrimiz D. P. teşkilâtından bw geaiye kahlacak olıın heyettc Be'ediye Başkanı Kemal Aygün de var SABAHİ 1 Bir şamar gibi rfalı olduğunu söyliyen bir okurumun, otobüs yolculuğundan sjkâyet eder bir mektubunu aldım. Size bu mektuptan bir kaç parça nakletmek istiyorum. Bu zat, ba. kınız ne diyor: «Ben Urfalıyım. İşim icabı İstan bula çok teferim vaHır. Bu suretle şahid olduğum, senelerdenberi ici. ml kemiren bir derdi size açmak istcdim. Belki yazarsınu da okuyanlar ibret alır. «İstanbulda, Sirkecideki otobüf îsletmelerine gidince, karsınıza bile* «imsarlan eıkar. Hepsi hirden. sc. hir Uimlerini ve yazıhane ünvanlarını, bagıra bağıra sayarlar. Bir taraftan da bavulunuza vanı^anla. nn haddi hesabı yoktur. Gitmiyorum. diye bağırmağa mecbur olur. sunuz. iiBavulunuza saldıranlann elle rinden kurtulunca. yazıhane'erin Ipvhalarını okumağa ba«larMnız ranınmış isimlerin her birinHen belki onar tane. Acaba hançisinc baivursam diye düsünür. birihirinin olan isimlerden. basında «Ha. ikî» vazılı olanına vönelirsiniz. «Nereve gideceğiniıi sovlersiniz beş numarayı verelim. deıler. Otohüsünüz ne markadır, dersiniz: avıh etrln abi, hurası »Hakikî filândır, derler ve ilâve edorler; Sen haska fîlâniara bakma onlsrın hensi «ahtedir, h'uie Mer. cede«'t<>n haska «ntnhiis bnk. işte bu otobüslc Okurumıın mektuhunu tam tatlı yerlnde kesip. geri kalan kısmı kendim anlatarağım. Müs.teri kendisine verilen bu teminata güvenerek biletini »Idığı dî»kiliada çüriik tahtava hasmıstır. Tahtanın çüriiklük derecesini, otobiisün hareket saati geldi^i za. man anlar. Çünki, az evvel ken disine peskes çekilen Mercedes ye. rine simdi karşısına çıkan eski nxıdcl bir külüstür otobüstiır. İtira. ıına dudak bükiilür: «MerceHes hozuldu, onun yerine bu gidecek» denilir. Miışteri. gitmekten vazgec. tiğini söyler, parasını geri almak ister, fakat, cevab olarak ona, biletin arkası gösterilir. Orada: «satılan bilet gcri alınmaz» diye yazıhdır. Parlak vaadlerle yazıhaneye cel bedildikten sonra, istemiye istemi ye, çarnaçar binmeğe mecbur edildijri arabada. müşteriyi baska biı tniinasebetsizlik beklemektedir. riine bileti verilen beş numarah yer, kendinden gayn bir müşterivr daha satılmıstır. Bir münakaşa, hir kavga. Sonunda anlaşılrr ki, bu bi letlerden biri bir gün evvel satıl. mıstır, öteki bir gün sonra. Bu ta rih farkından dolayı ortaya çıkan hatanın sorumlusu biletçidir. Ama eezayı gene yolcu çeker. Yerini, bir gün evvel davranan yol arkada$ına bırakır, mücadele sahasından çekilir. Okurum, derdini böylece serh ettikten sonra. bir. de, aynı otobüs lerin GazUntep teskil&tını anlatıyor. İmrendim. doğrusu. Orada, otobüste ver varsa var, yoksa yok diyerek durumu dobra dobra söyliyen bilet rneraurlan; makbuz muka. biUnde eşya tesellüm eden anbar müstshdemleri; vaktinde anban arıp bagaj yükliyen anbarcılar: tam vaktinde hareket eden şoförler; otobüs yarı yolda bozulursa, onun yerini hemen alıverip yolcuyu gideceği noktaya kadar ulastırıveren baska otobüslerle. iç seferler, Avrupaî denilecek kadar dört başı mamur bir intizam içinde imiş. Okurum, mektubunu söyle bitiriyor: «Ben isterdim ki İstanbulda G. Antepten daha iyi bir teskilat olsun. Çünki İsanbul şehrimizlr iftihar ©diyoruz. İftihar ettigimi? memleketi bu vaziyette görünce çok üzülüyoruz.» Okurumun bu tarizi bana. biı İstanbullu olmam itibarile. pek acı geldi. Bir şamar yemis gibiyim Samarı da haklı buldıım. Çünki Siıkeciye yolum düsUikçe. okurumun bahsettlği köseve ne zaman gözüm ilisse. İstanbulun göbejHndeki o İDtidaî manzaradan yüzünı kızarır, basımı öteye çevirmekten kendimi alatnam. Sirkecinin bu acıklı durumu ile i makamin mesmıl olması lâ. ıımdır. biimivornm. Ama bu vazife kime diisiiyorsa. onun da benim gibi, oradan ceçerken başmı öteye iffi anlasılıvor. N'e var ki. onun has çevirmesi çevirmeme henremez. İste boyle utandırıcı löf| a r rlnvarız Hamdi VAROGLL1 lstanbul Universitesi Rektörlüğü Aydın çevrelerimizde son haftanm, üstünde en çok konuşula» olayı, lstanbul Üniversitesl B«ktörliik seçirni olmuştur. Diğer Üniversitelerimlwle de secimler olHuğu balde boyle bir dikkate konu olmamışlardır. Bunda lstanbul Üniversitcsinin eskiliri. jeleneklerinin bu eskilik dolayısiyle kuvvetli oluşu. oğretim ve öirenim kadrosunun dol.sunluiu ve oteunluğu, eiki yap ınıstır. Fakat bünveden «elen sebep'erden haska Rektor adaylarınm ki<silikleri de a\rıca ı>rmımî efkâ'in dikkatlni çekmistir. Bu dikkat. iyJ bir işaret, göniil ferahlatıcı bir «lâmetHr. Çiinkü bumın mânâ«ı. Üniversite gibi yüksek bir irfan kurumunun milletçe benimsendigidir ki. ancak hu ttirlii muhtar kurumların millî vicdan tarnfından mürak»^e edildi&ini gösterir. Zaten Rektor »eçimindfn önc« •Fakiiltelerin sırssi» me^elesi nrtaya çıktıçı raman Rpktör adaviarı bakımiBdan bir (ertip ve propa<"nda oHn»n hl««;i hâsıl olmnstu. Üniverslte'er Kanununu hazırlarken evvelce ue*irilmis tecrüheleı göiöni'nrfe ti'^n'muv baslama ih«ivarî İ*niver<;ite!ere bırakılmak üzere s>ra tr>kib edilnvesi hükmü knnuna konu'muştu. Geçenlerde gene bu sütunlarda cıkmış olan makalfsfle sıra me«ele*ini. savm hocam Ordinarvüs Profesör Hârnid Ontrtınsu. pek etraflı anlatmışiır. Görtisö ve antatt'Uları doçrudur. Son seçim nsmr''Vlari da i«mat efmişt'r ki. hu MiMimde yanılmamısız. Biîtiin toplum knrumTarı eihi flnlde zaman lclnde y«ve şjeliserek yerine verle. «H» kıvarnmı aiacaktır. On fti yıllık tecrflhe, basanya eriMîŞtnl anlatnrotır. CaMas cemiyetlerde hiç bir ferd ve hir Vr kiirum voVhır ki. «îva«î benlir» »lmasın. Rektörü »erüecek olan jt'fniversite ve Rektörlüee aH«v ^Bsteriien »»Mvf*l»r, hunun istisna^ı oiamariardı. Fakat hurada kullandığjmız sivaset ve ^ivasi tShirleri. arüniiik parti müradeleierinin tamarmle rlKinda. m!"«>t hat'irlii safhalan hakkin^oki ve kanaatleri vorurnlar. İlinj ve ilim kunımu sivaset van niivarak sivaset v»par. Bu ciimle hir paradnks Aevi\, hlr hakikattir İ'min obieVtifliin ve ilim adamının tarnfsulıfci, bu haki^atin mevdana eikma*mı sa^lar. İlimle müradeie edı'ime7. Cünkü o. realiteTere d^vanır ve ree1 o'nnın fc»tıur»ıntı ,»rp|( pe,J)tıbr. İmtn~hxi&ihı ftananlar. beşer zekâsınm 1 elde YAZAN: HASAN ÂLİ YÜCEL D.P. Ankara II idare Kurulu tarafmdan bir yurdiçi feıisi tertip edilmiştir. Bu geziye, D.P. Genel Kurul â*aları, Ankara ve lstanbui DJ». teşki lâtı mensupları, Ankara ve Istanbul Vılâyet ve Belediye Meclisi âzaları dâvet edilmişlerdir. tstanbuldan gezjye iştırak edecek heyet yarın saat 8 de tayyar* ile An. karaya hareket edecektır. Bu gezıye lstanbul heyetiyle birÇevıren: Tevfık Sadullıh likte Belediye Baskanı ve D P. tl W»rnher von Bravn Başkanı Kemal Aygün de iştirak ttnıektedir. Heyet, Ankara, Kırıkkale, Eskişehir, Kütahya, Zonguldak, Boîu, Konyaya uğrayarak, fektr, çimento (abrikalarını, Hirfanlı ve Sa 1 rıyar barajlarını ve diğer tesisleri tanumiylı gezeceklerdir. Kabinenin <hoparlörü aon beş da devresinde iki arkadas Başbakan Adnan Menderes yann kikayı saniye be saniye saymağa aynı eğitime tâbi tutulmuşlardı. Robaşladığı zaman John Mason kuşet ketteki kabinelerin tamamiyle ben akşam heyete bir akşam yemeği vekoltuğuna uzandı. Tepeye yerleştL zeri bir kabine içinde, dev bir san recektir. rilmi» âlet tablosuna şoyle bir goz trıfüj âletinin kollarmda saatlerce attı: îbreler, küçücük lâmbalar, müş' ve saatlerce «uçuş» yapmışlardı. Son Gazetecilik armağanı jürî iriear b«ç kademeli ır.uaızam roke ra, şimdi üzerine uzanmış oldukları heyeti tin harekete hazır olduğunu ishat kuşeUkoltukların birer eşine yerleş1959 yılı Gazetecilik Başarı Aroldukları halde, etmek kaygusunda idıler, sanki. tırilıp ba;lrinmış çıkışında mağanı Büyük Jürisini teşkil ede" Geyçler, düğmeler, komitatörler rcketin Ay yolculuğuna kargaşahğinın ötesindeki camdan, mâruz kalacakları tâcile eşid bir tâ cek zevat belli olmuîtur • rampasına yelreştirilmiş roketin fe cüle çeşidli denemeler yapılmıs, bu 7 temmıız 1959 slı günü saat taya atrlaca&ı Pasifiğin bu Meıcan aıada muazzam bir kontrol tablosu 14 te Gazetecikr Cemiyeti binaarkasında oturan bir teknisyen, Ay adası üzerinde, gökkubbenin milsında ilk toplantısinı yapacak olan yonlarca yıldızının ışıldadığı görü. yolculuğu esnasmda mâruz kalabile Büyük Jüri aşağıdaki zevattan mü nüyordu. John Mason bir kaç da cekleri her durumu sun"î b:r şekilkika sonra kendiainin de bu yıldız de kabinelerine intikal ettirmişti. Ö ı r Sami Cc^ar, Hasan ÂU Ur araana katılacağım ve yeryüzünHele «Feza seyrüseferi eğitim lâ. de kalanların roket gemisini bu yıl boratuarı» nda geçirdiği saatler Edız, Özcan Ergüder. Hasan Refik dn!»rd«n biri lannedeceğini düşünü John'u büyük bir hayret ve hayran Ertuğ, Bedri Rahmi Eyübosflu. Buryordu. Üstteki koltukta ise pilot lık içinde bırakmıştı. Burası bir çe. har. Felek. Server İskit. Yumf Ziyardımcıs, makinist yardımcısı vel şid planetarium'du ve her istenilen ya Ortaç, Mehmed Uluç. Muzaffeı hasü her işte her lâhza kendine yar. anda diınyanın ve Ayın yıldızlar soy s o ! Cah't TVnvnl. Orhan Tuna dımcı olacak olan Larry Carter rriüstevlisıne kıyasen mevkilerini T e k e l G. M«"dürO t i i t ü n tıpkı kendisi gibi uzanmış., hareket öiçmek suretiyle seyrüsefercinin «fe miisavirile Parise çitti ânmı bekliyordu. Her ikisi de ses za> daki mevkiini kestirebilmesi için Tekel Genel Mü'ürü Ömer Re. sızdiler. John bulunduklan yerden ekzersiHer yapmakta idiler. Ayrıon beş kilometre ötadeki ada ussurt C mııs'ırler, roketi önceden hesap fik Yaltkaya dün berabprır")e Tüd de bırakmıj olduğu karısını, iki ço lanan <rota> & üzerinde tutabilmek tün Müsaviri Abdullah S. Alayb^k ı cuğunu düşünüyordu. Kendi karısı i(,ın bu kestirmelere göre ne gibi olduğu rıalde, Milletlerarası Tütüne gibi • Larry 'nin karısı da eşlerınin manevralar yapıbnası gerektiğini be Müteallik Fpnnî Araştırm^İTa Mah > sus İşbirligi Merkeıinin idare he. nereye gideceklerini biliyorlardı. lırtmekte idi. Bir hafta evvelınden Phyllis'e her Bu uzun hazırlık devresinde fezayı yeti toplantısında hazır bulunmak 5ey yolunda gıttiği takdirde Larry avuçlarının içi gibi bilir olmuşlardı. üzere, Parise hareket etmiştir. ile birlikte bu akşam hareket etrne. Buna ilâveten roket manevrasındaki CORKSTA <*enilen Milletîerarası leri gerektiğini söylemişti. tki genç rr.aharetleri John ile Larry'ye Ayın Tütün Birliğinin geçen yıl yap;lan bir senedenberi etle tırnak gibi bir. ilk fatıhleri olmak şerefini kazandır ?enel kuru! toplant'smdi memlekebirlerinden ayrılmaclan beşer taji mıstı. Tepesindeki karma karışık timizir. tiitüncülükteki önemi şöz hinin en helecanh rhacerasına: îlk saatler, düğmeler, komütatörler sisjönüne ahnarak, Tekel emsilcileri Ay yolculuğuna hazırlanmışlardı. îe.nini u u n menzilli bir nakliye u. j idare hevetine ve ilmt komisyoaa Aya yokuluk daha henüz tasavvuı çrfğı pilotunun kendi kontrol âletle seçilmi<slerdi. ruıi idare ediiifideki kadar kolaylıH«e ilk kaba hesap safrıasr.du ik^n' Emnivet MiiHiirüniîn boyle bir maceraya tek atılınamıya Ia idare eder olmuşlardı. Sonra, deçazeteciiere yemeği cağı, mutlaka en az iki kişinin^bera faatle, Larry ile birlikte bir sun'î Emniyet Müdürü F^ruV O k t j berce yola çıkarüjnaş^ ge££kjiğ». aşi., peyk içinde dünya etrafmda dönüp kâr olmuştu (1). Yapılroası gereken "ciurfnuşlar, bu uçuşlar esnasmda rad dün saat 13,30 da Lido lokantasmda işler, not edilmesi gereken müşahe. jo cıhazları vasıtasiyle, uçuşlardan bütün polis muhabirlerine bir öğle deler pek çoktu. Bu kadar ağır yükü scnra da haftalarca tıbbi muayeneye yemeSi zivafeti vermiştir. ilk Müdür Mu»vinteri Ferit Söıenle, tek bir kişi omuzlarına yüklenemez tâbi tutulmulardı. Fakat Ayın seçilmelerinin en Ahmpt Paftalı ve VnHine tiyin edi. di. Sadeee uçuş müddeti kâfi bir se fatihleri olarak bebdi: Ay ile dünya arasındaki r.ıühim ârnili feza uçuşunun en teh len Basın Odası Se'i H'lit Elverin de atmosfere hazır bulunduklan bu ziyafet. gayet SS4 551 kilometreyi kat'edebilmek için iıkeli nihai safhasında, Arkan Sa. 5, S». 1 de neseli olarak geçmiştir. •gidişte de, gelişte de 60 saat kadar ı bir zamana ihtiyaç vardı: Bu ise, tek Temmuz 5 Zilhicce 28 1 kişi gittiği takdirde, iki buçuk gün (1) Cumhuriyet okuyucuları, iki göz kırpmamak demekti. Halbuki gün evvel Amerikadan verilen mas her iki pilotun kuşetkoltukları ü lümata göre ilgili makamların ilk e "5 zerine yerleştirilmiş birbirinin tıpa. Ay seyahatine bir kişi göndermeyi • 5 tıp aynı kontrol tablosu sayesmde Usarlamakta olduklarını hatırlaya. pilotların münavebe ile kumandayı c.klardır. Von Braun görüldüğü ı v 1 432 12.İS 16 19 19 4421 45 2.!1 ele almalarını sağlarjnak mümkündü. ü/ere bu tasavvura gayri resmî bir E. ] 8 48 4 34 8.34 1200, 2.01 6.2T Iste bu yüzden çok zorlu hazırlık ! ekiMe itiraz etmektedir. Cevat Fehml BAŞKUT ILK SEYYAHLARI Hâreket dakikalannda en biijük kuvvettir. Ona kaı^/ du duğunu ileri sürüyorlardı. Sayın rufmaı. Akıllı siyasetçiler, ılnae Deviet Başkanı İnönünün onünde karşıl çıkacaklarına. hareketlerini yapılmış tartışmada Uaiversiteler ilmin icaplarına uydururlar. Bu Kanununun hazırlanmasında ve uydurma, elbette kolay olmaz Cün Meclisten çıkmasında ilk sorumlu kü ilim. mücerred; olaylar, mii olmak sıfatile bu görüçün zıddını şahhas şeylerdir. Daima kalıba eir savunmustum. Üniversite. o vakit mekfen kaçan havat. ilmin müoer Senatoda verdigi kararla beni teretliğile ba*ria«mada sivaset adam yid etti. Savın Profesör Gükay Baş l»""i mıi<Uile diisiirür. kanlıktan cekilip öğretim kiirsüBunıın en canlı misallerinden M sündeki \azifesine Hevam etmisti. ri şimdi Beııı Elcimiz olan Oıdi Aradan bir kao yıl »ecti. Bu dı>fa, naryüs Profeshr Fahreddin Kerim ı rauhalefette bulunan D.P. nin İv Gükaym C.H.P lstanbul II Pı • ı tabul İl Ba«kanlı£inda. Gene T l b > kanlığı meselcsindc görülmiiştür. O jFakültesinden, Ordinaryüs Profezamanm genç. gözde. fakat tecrii sör NilıaH Resad Berçer. soriiMii besiz poütika nnciileri, Muhtaıiyef Tabii. politikacılar eevresinde kiKannnunun milM görevler hükmii nunun zikri gecen hükmü tersine nü genişleîerek bunun miimkün ol yorumlanmaya başladı. Tedbir al Doç. Dr. HALİD KEMAL ELBİR ile Tatbikaf Kanunu ve Alâkalı Mevmat llâveli 2. bası Repertuarlı rllH M2 sahife Fiatı 3« Lira. Türk Ticaret Kannnu İ S M A İ L i H A K H A K NOTLU SİSTEMATİK MatbaacılıkveKitapçılıkMüesseselert Mırkez: Cıflılo^lu Servilimescit Sok.24 Istınbul Tel. 2209 68 K İ T A B I V İ (••b.ill) Ankar» C.d. 4 latan. K I T A B I V İ Vanıkaarayta' »oh. ia latanb«t A K G Ü N TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş. İdare Meclisi Reisliğinden: Kıymetli mesai arkadajımız ve Bankamız Umum Müdürü Bay ÜZEYİR AVUNDUK'un 4 Temmuz 1959 Cumartesi saat 15 te vefat etmij bulunduğunu derin teessürlerimizle bildlririz. Cenaze merasimi 6 Temmuz 1959 Pazarteai günü öğle namazını müteakıb Şişli camiinde icra olunacak ve na'şı Zincirlıkuyu mezarhğında ebedi medfenine tevdi edilecektir. Bu büyük kayıbdan dolayı kederli ailesine. müessesemizin ve merhurnun dostlarına en samimî taziyetleı imizi arzederiz. • ŞEFIK* Y1LDIZ n TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş. Umum Müdürlüğünden: Müesseseroizin çok kıymetli Umum Müdürü maya vakit kalmadan da teçimlt iltidar değişti ve herhangi bir hareket yapma imkânı ortadan kalktı. Şüphcsiı. her iki siyasî daM'ani) da kanunun ruhuna aykırı idi. Geı?k adlarım söylediğim bu iki muhterenı 7at. opr"^ «ı«»«<)i kendilerinden söz edecekleritn, sah»Wınnda kıymetli ilim adamlarımızdır. Hepsi şahsi dostum ve arkadasımdır. Son Rcktör seçiminde üç isim. adav olarak eörülüvordu: Ordinarvüs Profesör fckrem Şerif Egeli, Ord Prof. S. Sami Onar ve Profesör Hıfzı Tiraur Egeli'nin Rek tör oiabilmesi için Fakülte sırasına ıi<fve( edilmemesi iMİ7a edivordu. Büyük çoğunluîun sırayı tutma ts»raflı>ı oi<<upıınıı nasıl scımedi de adaylığını çeri almadı. anlıvama• " . "Wim frîVıi dısarıdan bakan*m tar bile bunu eörmiislerdi. ^Demak(ttrüleeek sev cok yakın olursa tah" varlıüle kendini eösteremiyor. Bu maçta venilmiş olması, sayın dostum lcin kıymetli bir tecrühedir. Gerek hocalığında. gerek Dekanlı?mda çalısan ve »evirali şahsiyetile cok tutulmus ve »utvnmuş olan Epe'i, hu terriihevi JOffukkanlılıklü lehlnr kullanahillr. Bövle yapacaima. zekftsı emniyet vermek ledir. Profesör Htfıı Timur, daha ziyade genç mesleHaşJarına füvenmii görünüyordu. İki rakibinin kuvvetini ve kuvvrt k»'">* • i v i 'wsaplıyaraamış demektir. Hele gunün havKMnı o da »ezem«mistir. Sağlık olsun. Bu fibi seçim rilvdIrnnr a<<«mı>k lâzım. Netice >i ki. Sıddık Sami, Rektor seçilmiştir. Şimdi onun şahsiyeti üstünde dutmak gerekiyor, Ço«"'''" i un''ati ı « t,uv«ı;Air,^,r.H,r; «rkadas olrtuârunı Sami. ilim ihtirasım her îu>i°'r>4f. (MITTIIIS ve bunu yarım aüirlık hayah devresinde bozmamı; bir karakter taşır. İlim hiiviveti. milletlerarası kıymete ermis hir hııkukçumuz oluşundan an. lasılabilir. Eserleri. hukuk edebiyatının değerleri arasınria her zaman aranır. İslanbul Universitesi onn Rektor seçmekle tam tarafsıı bir rüknünü hasına getirmi) oluyor. Ona verilen bu «tarafsız» vasfı. diçer iki rakib arkadaşımızın ntarafli" oldukları hisisni ıvandırmasın. Sıddık Sami. Muhtarivet K«nunu çıktıktan sonra tstanbul üni* versitesinin ilk Rektörü olaraiî o zamanm Millî Eğitim Bakanı V« hattâ Başbakanile gerek temnil e<* tiği ilim kurumunu, gerek Üni»^tr| siteler arası kurul yolile Türk tîniversitelerinin hür ve müstakfl ruhunu ^savnnmadâ' ciddt mücBel r. AYOIN OZEL Nişanlandılar. 4.7.959 Sayııı ÜZEYİR AVUNDUK'un elîm zayaını derin teessürler içinde bildiririz. Merhumun cenazesi 6 Temmuz 1959 Pazartesi günü öğle namazını müteakıb Şişli camiinden kaîdırılarak Zincirlikuyudaki aile makberesine defin ve tevdi edilecektir. Merhuma Tanrıdan mağfiret diler ve ailesi lerimizi arzederiz. efradına taziyet 7 ? FÜSUN TİREGOL iie e Inı a İnş. Muh. CELÂLETTİN DİRİ Nişanlandılar. 4,7,959 Saym Üzeyir Avunduk'un kıvmetli hizmetleri Bankamız camiasında hayırla anılacak ve aziz hatırası sükranla muhafaza edilecektir. kaktır, çaresizdir, Loraine. Rica ederim. güçlük çıkarmayın. Bu raya kadar gelişimin sebebi sizi patavatsızca bir hareketten alı koymaktır. Daha doçnısu, çıl gmca bir iş yapmaktan alıkoy ınak., Yolunuza devam etmenize mâni olmak için herseyi yap mağa. hattâ. dediğim gibi, su havv?nı ö'dürmeğe hazırım. Genç kız bir müddet sustu ahenksiz hir sesle mırtldandı : Fırsat elinizde... Loraine bastanbaşa isvan halinde idi. Othon'un tehdidini 1 aonuna kadar eötiirece^'ni b'li yordu. Fakir cinçenelerin en kıvmetli rrtaHan ol=n atlarından mahrum k»'maır>alan için. a«ır aŞı> yerinden kalkti. arabadar indi. Kont bir saniye vakit kaybetmeks'7.in, çineenelere döndü, on larla koııusmaes basladı. Lorai ne. konusan'ain hareketleHn den, arasıra bosaza doârru bakış larınd»»ı. re konustuklannı tohmin ediyordu. Göcebelerin hal lerinde "örıi'e» «"""iişe, tereddüd saslunlık eecmisti. Othor>"d»n siddetli bir tekdiı işitecekler:ni sanrrıslsrdı. Halbuki kont. hu macerada bu adamloMn pek ar sonımhıluk'an bulundu'nına em'n olduâu i«"ip hic de tetHir vo'i""a cîtmiyordu Dozia. birknc dakika siiren biı konusmadan sonra s^dece onıu; larını silkmeVle yetindi. Ne inatçi adam'ar. dedl Akıl erecek sev değil. Üstelik de şuursuz şeyler. Bu havadt yo'a devam <»+mek istiyoriar, geri dönmiiyorlar .. Sustu. havava baktı. O sırada, OTnanın tepesinHe bir sağanak do'aştı, a"acr»rın tepesini eğdi, uzun ıslıklar çalarak kavaların arasına daldı. Dorîa devam etti : Fırtınaya rağmen geri dönmek istemiyen hu adsnrları, barınabilecekleri bir yer aramağa ikna edenv\ oıum. Bereket ki. ahşıktırlar. Bizim de acele etme miz lâzım. (Arkası var) CUMHyRİYETİN TEFRİKASI: 40 ALIÎt AMPHe &V&EH\ HAMPI VAROfiL Çingene kaıısı, uyku murluğunu iyiden iyiye gider. miş, gece üstüne örttüğü battaniyeyi atuuş, elinin »ersile, uzun ve bol etekliğinin burusuklanm düzeltiyor, şarkı sbyliye rek saçlarını tarıyordu. Araba, ormanın bu en sık ağaçlı noktasında bir miiddet daha ilerledi. Bu yere, belki yaprakların sıklığndan, aydmlık giı miyordu. Gün ışığı, git^ide kuvvetleneceği yerde sönükleşiyordu. Loraine buna hayret etti. Bir aralık. yapraklarm arasmdan. gökyüzünün kül rengi kapladığını görünce işi anladı. Bu pek hoş bir şey değikli. Şiddetli bir fırtına eıkmak ihtimali vardı. Genç kız. son derece bezgin, başını bölmeye dayadı. On'! bu memlekete bir fırtına atmıstı. Tam oradan ayrılacağı sırada, ona benzer bir başka fırtına hazırlanıyor gibiydi. Sonra, dudaklannda. hem mahzun hem müstehzî bir gülümseme belirdi. Şimdiki durumu. bir kaç ay evvelkine benzemiyordu. Loraine bu diyara Ptnin, mağrur ve serbest. kendi kanatlarile ucarak gelmisti. Halhuki şimdi. çüriik carık bir araba i!e. takipten kaçan bir muzir insan gibi >üıek carpıntıları icinde. ye'se boğulmuş bir halde dönüyor, daha doğrusu kaeıyordu. Dışarıyı seyrederek bu diisün celeri uzaklaştırmak için doğruldu. Araba penceresine yaklastı. etrafın^ bakındı. " Yolun son dönemecine yal\!aşıvorlardı. Beysirin her adımmda. teneleri ağaçlarla süslü, sivri iri ka yaların sayısı artıyuruu. .Mhu yet, boğazın methali jrözuktü Tam oraya ^rakın bir noktada yol genişliyor, daha doğnısu, ormandan aynlan ki başka yolla birleşiyordu. Sonra bu yollar, gene bir tek yol haline geliyor, bofaza dalıyordu. Loraine. dehşet içinde. geriye doğru atıldı. E1H metre kadaı uzakta bulunan bu yollann kavşağında, bir kızak duruynıdn. Kizağın yanınd». yiizıi ynldan gelenlere döniik, ayakta brr adam duruyordu. Siirücü, arabayı birdenbire durdurmuştu. Arkadası bir küfür savurdu. Çingene karısı. araba kap>sına doeru eğilmi<ti. Bir feryad kopardı. ; Fakat bunlarm hic bir «ini Loraine görmemişti. O esnada olup biten her sey: Durun! Hepinız inin! Diye bağıran sert sesin kük remesile kaybolap gitti. Othon. çjngençlcre hitap ettieini unutuyorru. Fakat cnlar hu emriıı m^iâs'nı îıerhalde anlanmlardı. Gene de, Dezia'ran istediği kadar çabıık ha'ekete gecmiyorlardı. Kontun sabn tükendi: Ya hepiniz inersiniz, yabııd A'Iah biür, atınızı peberlirim! Tüfeğini omuzladı, arabaya nisnn aîdı. Cineenelerin canııc.ık cekifip sitmelerini sağlamak iıin. dediğini yapacağı anlaşılıyo' du. Loraine, disleıi i.enetli. olduhx yerden kımıldamaroısiı. Derken. vaklasan <yak sesleri du>du. biraz sonra. arabanm perdesi ara'sndı. Othon. iri boyu ile ÇÖ'üljfü. TEŞEKKÜR Babanuz Merhum SÖKE'H HÜSEYİN AVNİ ÖZBAŞ'm Ufulünde acılarımızs iştirak ederek bizleri hatırlamak nezaketinde bulunan cenazesinin Isviçreden Söke'ye süratle nakli hususundo her türlü. alâka ve yerdımı esirgemeyen ve Yeşilköy'de bizzat buluna. rak yakınlık ve sevgi gösteren sayın Büyüklerimize, Telgraf, telefon vesair suretlerle acımıza iştirak eden ekraba ve dostterımıza ve cenaze merasimine bizzat iştirak eden Sayın Aydın Valisine. Aydın Milletvekillerine, Söke Kaymakamı ile Belediye Reisine. Söke Adliyesi mensubinine ve diğer merm'rine. Askert erkân ile Kusadası Belediye ve Halkına, Siyasî Partiler ve gençlik teşekküllerine ve bilhss sa kendisine bir baba alâkası ve yakınlığı gösteren S Ö K E ahali. si ÖZBAŞI ve diğer köylülerimize ayrı ayrı ve bizzat teşekküre teessürümüz mâni bulunduğundan gazetenizîn tavassutunu rica ederiz. Eşi, Çocukları ve kardeşleri saF!.diıjdı. Gocugunun bir kolu, boşlukta sallanıyordu. Sol kolunun hâlâ sargıda olduğu. gocuğun göğüs kısmının kabarıklığından belli oluyordu. Atını sürmesi için sağ '<olu kâfi gelmisti. İcabında, bu biı tek kol. tüfeğini kullanmasıns yetebilirdi. Loraine buna emindi. Kont. genç kızm yüıüne, sâkin gözlerle baktı: Gelin, Loraine, dedi. arabadan inin. Loraine, her türlü mukavemetin faydasız olacağım hissediyordu. Bununla beraber. heyecanı, bir raukavemet hissi verecek kadar şiddetliydi. Kontun sâkin hakışına, meydan okuyan nazarlarla mukabele etti: Arabadan ineyim mi? Sebe. bini söyler misiniz? Bu arabanm içinde epeyce yol aldım. hem de rahat ettim. Büvük geçidi asmadan. insanlarla meskun böl gelere varmadan suradan snraya avrılmak niyetinde değilim. Maalesef aynlacaksımz. Arahadan. hemen şuraHa ineceksiniz. geçidi asmıyacaksınız: hiç değilse bugiin. Kim mani olabilir? Ben. Ne hakla? Hak değil. vazife. Sizi, âizin arrunuza rağmen korumak ^•a^ifesi. Herhalde. ayni zamanda, beni Wiesdorf'a *eri götürmek vazifesi, değil mi? Evet, gercekten de sizi şa; tova " 't"'eceğim. Asla! Genr Ltzın sol?un rüzü âni bir nfke ile deti«misti. Buna raemen Dozia kendini tuttu. de vam errî : Şatoya dönmemiz muhak leye girmisti. O devir iktidan çev« relerinde Demokrat bellenivordu. Maalesef öyledir.; bir kişi, politiktcmm o günkii arru«»na nymadı mı baştan aşağı muhallf sayıiır. Rarakterlnl yakmdan hilHiiHm hu arkadaşımın «tarafsız» olduğunu savunduğum zaman. belki benden bl1e şüphe edilmişti. Fakat seneler ve olaylar gösterdi ki. yüksek vazifeler vaadi'<» n.p r»»Hus lulaylıfi kendisine teklif edildiei raroan bn mütevazı insan, ilim yolunu ihtiyar etmiştir. Nitekim karsı tarafın av. nı Vonudakl tekllfi karsılnyisı da onun aynı durumu muhafaza karannda olduğunu ortaya koymuştur. Bakanlık. Sıddık Sami'nm Rektör serilmesile İstanbul Üniversite stnin idaresinde büvük kolaylık elde etmiştir. Hiikumetimizin bunu takdir edecesinden süphe etmivoruz. Çiinkü bu ciddî insan, düsündi'fiinii düsündüeii eihi söyliyecek! Dıs tosirlere iltifat etmiyecekt nezaket ve sükunetile hiitün »rkadaslarında ve ögrenrilerde nvandırdıçı hiirmet save<inde henimMn ^evir aMı^mız. irinHe yetistifimiz İstanbul İ'niversitesini her türfii ooli«'ka cerevanları dışmda, astl vazjfesinf görmeve devpm ettirı>cek tir. Bu seçim, kıymetli arkadaşımızın meslek havatında ccV kere ıztıranlı çecmis calısma vıllarmın ona lâyık bir mükâfatıdır Kendlsini ve trnsü »«ıi|i Miviik ilim mtiessesesini candan tebrik ederim. MFVLİnf SKRİF MEMNUNE ÇAYH'VV'm ölürriırün dftrdünctl »pnpi devrive«irtp ra^tlıvan 7 7 '959 salı günil ös!le namarını mütpakıo S1«H ramiinde Duahan Hacı IJafız NuFret Yesilçav. Hafız . Mecid Spsienr. Hafır Ali GOr>' ses. Hafıı Zeki Altın. Hafız Kani Karara. Hafız Aziz Bahrivoli ve Fatihtl KardPsler tarafından MPvlidl Serif okunacattındsn arzu edpnlerin teşrifIpri rira olunur Çavhan ailesi YILDIZ TEPEDOĞANLI ile SAVAS ILGAZ Nişanlandilar. Ankara 4 Temmuz y İSTÂNBUL BANKAS1NIN ÜÇÜNCÜ KEŞİDESİ 9 TEMMUZDA DÖRDÜNCÜ KEŞİDESİ 15 AĞÜSTOSTA Bu çekilişlerde: I 1 S Dr. BEYZA ÖNSEL ile Dr. ALPASLAN ALTAN Evlendiler. 4 '7 '959 p Kadıköy KALAMIŞ'ia 2 Aparlıman Dairesi * 594 Tallhliye Muhtelif para ikramiyeleri * EN FAZLA KAZANMA ŞANSI Halk 0 y u n 1a r ı Bayramı r CUMHURİYET Nüshası 25 Kurustur ABONE ŞARTLARI Turklvr Harld u r a Kr Lir» Ki SenPİik * ayhk 1 avlık 75 on 40 (KJ 22 00 ıscnn 8d " 0 «4 00 SON 3 GÜN Pazar Matine /ırsatı kaçırmayuıız. 8asan v« y^yun Cumhunyet Mathnicılık <* /• Gazetecilik Türk Anonım SirH«tl C a j a l n j t l u H a l k > v l •••kak Nn ?VI 41 Belki öfkeden. helki de yaralarcıı daha ıztıraplı hâle getiren yorgunluğundan, Kontun benzi İSTÂNBUL BANKASI RV, NÂZİMh NAÜI Yazı Sahlhı B! Gazetemıze gonderıl^n evrak ve yazılar neçredilsin edilmesin iade edılmet îlânlardan m^^ılivM kabul edilmes. NUYAN ıçkrını fj ı*r mrtr* ^acn M^? ui Miin'ı ı YİĞİT
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle