20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 Temmuz 1959 CUMHUKİYE'A 3 O A B R L KAYBETTİĞİMİZ KlYMETLER 1 Polonyadan Lâtin Amerikada 44 sesleniş! Birleşik Pazar,, Peru, Brezilya, Bolivya, Şili, Paraguay ve Uruguay, iktisadî terakkilerini teşvik için asgarî gümrük alınması ve ithalât vergilerinin azaltılması meseleleri müzakereye başladılar Iima 16, (AP) Lâtin Amerika memleketleri arasmda iktisadî tebir Birleşik rakkiyi teşvik edici Pazarın tesisi için altı Günev Amerika memleketi bugüre müzakerelere başlamışlardır. Müzakerelere Peru, Brezilva. Bolivya. Şili. Paraguay ve Uruguay iştirâk etmektedir. Peru heyetinden Dr. Hoyos yaptığı bir konuşmada. «Müzakerelerde asgarî gümrük alınması ve ithalât vergilerinin azaltılması gibi meseleler yer almaktadır. Bu meseleler, Lâtin Amerika memleketl?ri arasmda ihdas edilecek serbest bir bölgede ele alınacaktır» demiştir. Lâtin Amerika memleketlerini en ziyade düşündüren husus. Avnr pa memleketlerinin şimdiye kadar Güney Amerikadan satin aldıkları bir çok maddeleri As'rupadaki müstemlekelerinden veya istiklâllerini kazanmış oldukları halde hâlen iktisadî bakımdan Avrupa memleket l«rine bağlı yerlerden satm almalarl ihtimalidir. Buna da sebeb, Afrikada istihsal vergisinin Güncv Amerika memleketlerine nisbetle düşük olmasıdır. ovyet Başbakam ve Komünist Partisi lideri şu sırada Polonyada bulunuyor. On günlük bu ziyaretin sebebiBi bolşevik propaganda orğanlan şoy le îzah ediyorlar; Komünist devletler arasmdakı birliği dünyaya aıılatmak!» Hatırhyoruz ki, bundan evvel Hrut çef'in Tirana'ya yaptığı ziyaret de aynı şekilde tefsir edilmişti. Fakat Hrutçef'in asıl maksadı o değildir. Sovyet diktatörü Arnavudluğa gelirken, oradaıı Balkanlara da müessir bir şekilde hitab edebileceğini düşünmüştü. Tiirkiyede, Yunanistan da ve İtalyada güdümlü mermi rampalarının kurulmasına mâni olmaya mâtuf tehdidlerini Tiranadaıı savurursa, bunların daha tesirli olacağını zanııetmişti. Rusyanııı bu hareket tarzında saınimiyetten eser bulunmadığı âşikârdır. Çünkü Mosko. vamn talep ettiği şekilde «bölge silâhsızlanmaları. barışı kuvvetleııdirnıekten ziyade tehlikeli günleri yakınlaştırır. Rusya ile de geniş bir hudu.'u bulunan Türkiycyi, yalııız Bulgaristanla olan hududuııu nazarı itibara alarak silâhlaııma ve miidafaa gayretlerüıi durdurınaya dâvet etmek bir iyi niyet dcğil fakat kö. tü niyet eseridir. Bunu başka türlü tefsire imkân yoktur. Arnavudluktan. Balkaıılarııı atom silahları ile güdüınlü nıermilerden tecrid edilmesiııe dair tekliüni ortaya atan Hrutçef'in şimdi de Polonya dan Skandinavyaya seslenmesine intizar edebiliriz. Hatırlarda olduğu gi bi Rus radyoları bir müddetten beri Bdlkanlar gibi Skandinavyamıı da aynı silâhlardan tecrid edilebileceğive bu gelişmeııin «barışa hizmet ola cağı» hususunda neşriyat yapnıışlar \e bu mesele üzerinde durınuşlardır. Balkanlarda modern silahlardan tecrid edilmiş bir bölge yarataıak ve Türkiyeyi de bu bölgeye dahil ederek Ortadoğuya ve Akdenize inen yol uzerindeki müdafaa hatlarını za. yıf tutmak isteyen Sovyet idarecileri Skandinavyaya seslenişleri ile de Baltı deniziııden Atlantiğe çıkan yol ları emniyet altına almak arzusundadır. Böylelikle «açık denizlere» doğru olan iki ana yol üzerinde mütekamil silâhlar bulunmıyacak ve Ba tı dünvası bu iki stratejik merkezde gâyet zayıf bulundurulacak. fakat Rusja aynı cephelerde huVun silâhlan m muhafaza edecek. Ispanyaya Atatürkün Yaveri 400 milyon Muzaffer Kılınç dolar yardım Yazan : Naşid MENGÜ Beynelmilel kaynakiardan. Avrupadan ve Amerikadan temin edilecek kredilerle, İspanyanın ekonomik durumu yeniden tanzim edilecek Toprağa tevdi ettiğimiz kıymetli vatan evlâdının Ata'ya ^aver olmadan evvel geçirdiği hayatı özetliyerek memleketi için yaptıgı hizmetleri tebarüz ettirmek isterim. Birinci Cihan Harbinin başlangıcında Topçu Subayı olarak ordu. ya ilihak eden Muzaffer Kılınç, emrine verilen bataryasile Marmara denizinde Sarayburnuna kadar sokularak, rıhtımdaki nakliye gemilerini torpillemek istiyen düşman deniz altılarını def için vazifelendirilmiş, bir müddet sonra da Türk orrlusu ile beraber Galiçyaya gitmiş ve menkıbeler yarstanlar arasmda bulunmuştur. Bilâhare kıt'a. sile beraber Filistin cephesirıe nakledilerek Ordu Topçu Kumanîanllğı Yaverliğine tâyin edilmiştir. Mektep hayatında. kıt'a hayatında vazifeşinaslığı ile arkadaşları arasında mutlak mânasile temayüz eden tendürüst ve ve asaleti ruhiye sahibi olan Muzaffer Kılınç uh^esine tevdi edilen her vazifede kendini sevdirmiş ve nihayet Atatürk'ün Filistin cephesi Ordu Kumandanlığ;na taâyini ile münha! olan emir subaylığı vazifesine getsrilmiştir. Bu suretle Atatürk'le ilk defa tanışmak ' baytiyarlığına ermişir. Bu cepbede ordu birlikleri arasındaki irtibatı temin için uhdesİTie verilen vazifeyi bihakkın ifa ederek gösterdiği cesaret ve attlganlığı ile Atatürk'ün teveccühünü kazan. mıştır. Miitarekede İstanbula çağırılan Atatürk'ün Başyaveri merhum CevM Abbas ile beraber ysver olarak İstanbula dönmüstür. Türk ordusuna silâh teslim ettirilmesinden çok büviH: bir acı duyan Muzaffer Kılınç subaylıktan istifa etmeyi düşünürken Atatürk'ün Anadoluya geçmesi tekarrür edince bu fikrind«ı vazeeçerek. tekrar Büyük Kum3ndan'ının ideallerini benimsiyerek bilâkaydüşart Ata'ya ütihak et miştir. Mu=:tafa Kemalin Anadoulya hareketinden evvel Atanın kendisine söylediği sözleri bana ve arkadaşisnma ?öyle nakletmiştir: i'Çocuk, annen ve kardeşlerinle vedalas. Anadoluya mücadele icin ?ittiâimİ7İ ve muvaffak oluncaya ka^ar dönmiyeceğimizi bilmeleHni isterim.» Bnylece M. Kemalin kendisine tCT'di eHilen vazifesinin ehemmiyetini iHrak pderek en yakır.ına bile ifsa etmemiş, vatanı düştüğii elim bsdireden Irurtaracak o'an Büyük vatan evlâdmın açtığı bavrak altına r'işer arkadaşları gibi tereddiid.Miz iltihakı cana nimet bilmişti. tstiVlsl mücadçlesinin bütün safhalarını bizzat j'aşamış canh bir tarihti.. Qrjİ3rı ark^a^aslarjna^ anlatırken bütün geçmiş «ünleri jyasar. vasstır ve kendisine has tstlı üslubu ile mübMâğasrz. ilâvesiz geçen menkıbelerini anlatırdı. Atatürkten her bahiste sözleri yaşarır bir vecd içinde eümleler ağzmdan berrak Vıir su gibi akardı. 1920 senesinin ekim sonlarına doğru Ankara Talimgâhındaki arkad?s'arı bir istirham mekrubunu M. Kemal Paşaya arzetmek üzere bir k?c arkadaşla beraber istasyondaki ikam.pteâhına gittiğimizde Yaver M. Kılınç herkesçe malum nezakerile bizi karsıladı. Derdlerimizi t'inlefl: bizi kendisine hayran etti. îrteğimizin Büyük Kurtarıcıya 'blâgından emin ve müsterih olarak döndük. Temtzlîk meselesi tirsf etmeliyiı ki blz temizlik hususunda biraz lâubaliyiz. Hani din bakımından «temizlik imandandın diye de bir kaidemiz vardır; fakat bnna pek aldıran yok gibidir. Neresinden başlayalım? Alahm şu memba »ularını. Dünyada Törkiye ve bilhassa Istanbul kadar memba suyv bol memleket yok gibidir. Fakat bu memba sularını kim, nasıl işletir ve bu sular halka kadar nasıl gider?. Bir kere tetkik ettiniz mi? Pislik daha membadaki tesislerden başlar. Dünya bu işi o şekilhalletmiş ki so membadan, müşterinin ağzına gidinceye kadar insan eli ve gayri sıhhî biç bir çeyler temas etmez. Hepsi sterilize cihazlarla şişeye dolar ve kapanır. Bizde bu şişelerden sinek çıkar. Otekiler?.. Damacana ile satılanlar ise Allablıktır. Dolduran, dağıtanın haline, kullandığı avadanlığa bakmak kâfidir. Bununla kimse meşgul olmaz.. Bütün dünyada bu membalar en güzel şekilde imar ve tanzim edilir. Seyyahlar gider, görür, içerler. Bizde muayyen bir takım kimselerin ekmek parasıdır. Aman fukara ile uğrasma, der. ler. Geçelim bunu.. Şu ekmek dâvasını ele alalım.. Dısarıda bir lokantaya gittiğiniz zaman ekmefiniz şeffaf kâgıd içinde gelir.. Bizde ekmekler sokaklarda, ışportalarda veya esek sırtında tasınır.. Yere diiser, kalkar, fırının tezgâhına atılır.. O tezgâhın üstünde fınn icçiieri gezinir. Ekmeğe bir kurus lara, bütün bu temizligi yapsbilir; ama: Dokunmayalım fukaraya! dtv nir. Unutmayalım da ekmek, yemiş gibi, tebze gibi yıkanmaz da.. Sebze ve meyve ne haldedir? Onu »iı bizim Anadolu kıyısında kurnlan pazarlarda görünüz. Iste o Mman «meyvei memnu = Tasak yemis» ne oldugunu anlarsınıı.. O ne lptidailik, ne pisliktir TSrabbi? Lokantalarımız nasıldır? Istanbulun en güzel bir yerinde fazla para harcanarak vapılmıs çok güzel bir lokantaya gitiim.. Masa örtüleri koyu renkli ve kire dayanır seylerdi. Getirdikleri beyaı örtüleri be|enmedim. Lekeli idi.. Hani ütülü, temiı örtüler, pefcteler.. Adam izab etti: ' Pazar günü hepsini kullandık. Daha yıkatıp ütülemedik.. O gün salı idi.. Biz turist memleketi olmata karar vermişiz.. Evvelâ bu ise temizlikle baslamak şarttır. Kendımirin tahammül ettiğimiz az temizliğe baskaları tahammül etmez. Her şey, örtüler. peçcteler. earsonun üstü başı. .Traşı. kund" r ası. tırnakları hepsi turiftik me\7Udur. Bence Tıırizm Vekâletinin Hakaca^ı şeylerin haşında bu eel'r.. Sıhhiye Vekâletinin hastanelprr'?kini düıeltmeSe vakti yok. bunlarla meşgui olamaz. Dısarıda bir şeker alnorsunuz, UEtiinde: «El dokunmadan ambalâj edilmiştir» diye v*ılı.. Dotru mu?.. Elbette doeru.. Baska türlü olsa o yazıyı yazamaz. Vaktiyle Talovada bir kavmakam vardı. Evlere memba suyu ECtirenlere h f az eömlek çivdirmiştı.. Söktüremedi. Gittiei zaman sucular. Oh! dediler. Biz her şeyden evvel temizüSe muhtaç bir cemiyet olduk.. Tepeden tırnaea kadar.. S»imdi dîinyada banyosu olmayan otel odası yaptırmıvorlar.. Bizim lüks vapurlarımızın çogunda birinci mevki kamaralarda duş ve tuvalet yoktur.. Karşıda umumî helâ var. Orava gidersiniz, derler.. Her şeyden ve herkesten evvel umumi hizmetler bu işte önayak olmalı, temiılife dikkat ve temizlik vasıtalarını ikmal etmelidir. Kaç umumi hamamımız var ve içleri nasıldır? Temizlik girmeden bir memlekete seyyah girmez. B. FELEK l'mumi silâhjızlanma mevzuunda yıllardan beri yapılmakta olan müza. kereler devamlı bir şekilde Sovyetler tarafından sürüncemede bırakılırken, Batının müdafaası için büyük stratejik önemi haiz bölgelerde Rusyayı nazan itibara almıyacak «mevzii silah de saatleree bekliyen büyük bir sızlanma hareketlerine» gidilmesi hiç merakh kitlesi tarafından karsılanşııphe yok ki hür milletler camiası mıştır. için intihar olur. Hasan ifadesinde hırsızhklann Ömer Sami COŞAR New York 16. (A.P.> New York Times Gazetesinin bildirdiğine göre. İspanya kısa bir müddet sonra 400 milyon dolarlık bir yardım alacaktır. ? Gazeteye göre. bu para İkinci Ci. han H.rbinden beri tecrid edilmiş bir durumda bulunan İspanyayı kur taracak ve dünyanın ekonomik cere yanlarina. dahil olnvsını temin edecektir. «New York Times» yazısına devtmla. «ispanya altm stoklarını ve nakit parasını hemen hemen tüketmiş gibidir.» demektedir. Gazete de. v?mla «ispanya Beynelmilel kaynak"»MiımıııııııııııııııııııııifimıınnıııııınııııııııımıınmmMmı lardan. Avrupadan ve Amerikadan elacağı kredilerle, ekonomik durumu nu yeniden tanzim edecektir» diye yazmaktadır. Beynelmilel Para Fonu îdare Heye ti cumH günü Washingtonda İspanya Ticaret Bakanı Alberto Ullastres ile bir görüşme y=pacak ve ilk olarak Ankara 16 (CumhuriyetTeleksl İzmir. 16 (Telefonla) 1954 de ' tspanyaya 75 milyon dolarlık bir kre Bundan dört yıl, önce, ordunun kara Kore'de YunaTi Ordusunda hizmet di temin edilecek. bakiyesi de kısa ve hava sınıflarmdan askerî yargıç görürken üstün başarı göstere ve bir zam^n sonra sa^lanacaktır. n olmak üzere imtihanla Hukuk Fa. sonra İzmire gelip bir Türk kızile kültesine alınan subaylar, mezun ol muşlardır. Fakültenin yaz dönemi evlenerek müslüman olan er Athaimtihanlarını başarı ile bitiren on nassios Moschos'a bueün şehrİTİz yapıbeş subay, temmuzun 25 inde yargıç Amerikan Konsolosluğun'Ja lık stajına başlıyacak ve altı ay staj lan mera.'imle bronz yıldiz madaldan sonra orduya yargıç olarak ka yası verilmiştir. Ankara 16 (Cumhuriyet Teleks) tılacaklardır. Mezun subaylar bu Müslüman olduktan sonra Nus Ankar?. C. H. P. milletvekili Reyu da iyi dereceler almışlardır. Ye ret Kıral adm] alan Yunanlı genç, cep Dengin, Meclise, Gümrük Banı askeri yargıç adaylarından yüzba şimdi Türk vatandası olmak üze kanı tarafındi>n yazılı olsrak cevabşı olanlar şunlardır: isteği ile, bir soru Şahabeddin Güner, Süreyya Uysal, re resmî makamlara müracaat et landırılması önergesi vermiştir. Hasan Çetin, Lutfi Uygur, Muammer miş bulunmaktadır. Vural, Samaattin Evrim, Vehbi VcliRecep Dengin bu önerîesinde, can, M. Doğan. Meclis Başkanı Refik Koraltanın 9 Üsteğmenler ise şunlardır: D Haziran 1959 tarihinde, hariçten Acır, Cemil Sezgin, Taceddin Güberaberinde bir Kadillak'la İstanvenç. Hamdi Öner, Güngör Erkekii. bula ?elen gelini Shirley Koraltan 1 Cakarta, 16 (A.A.) Endonezyo as Ali Güner, Cemil Arıcan. keri mskamları dün «Pia» Endonezya ile birlikte gümrükte mezkur araoradan ayrıldığını Ajansı ile Endonezya diliyle yayınla baya binerek, nan «W'rtaeberita» bülteninin ve ve gümrük makamlannca bir mua«Sinpo», «Pedomen», «Berita İndone mrle yapılmasına vakit bırakılmaetmekte. bu konuda sia» gazetelerinin faaliyetini durdur rîıgmı iddia muştur. Bu sabah ise resmi bir sözcü, hükumetin bilgisi olup olmamğmj Cakarta sıkı yönetim kurulunun ya sormaktadır. sağı kaldırdığını bildirmiştir. Fak«st. İzmir. 16 (Telefonla) Bayraklı aynı sözcü. biri komünistlerin orğanı crr.ayetile bir çok hırsızlıklarin sa olm^k üzere, iki başka gazetenin ka. nı§i olan Hasan Sun=r bueün Ma rışıkhk çıkarabilecek mahiyette hanisadan İzmire getirildiğinde şid berler yayınladıkkn için kapatıldı4 • detli sıcaga ragmen Emniyet önün ğını söylemiştir. Duydun mu Avrupaya kıımaş satacakmışız? Isabet olur birader, nasılsa biz alamıyoruz. I Politika 44 Dünyasmda Sâkin tedbirîer Yazan: Joseph Alsop 77 Hıikiık Fakültesini bitiren subaylar hâkim siajında Tiirk vatandası olmak isteyen Yünanlı Koraltanın gelinine aid otomobil Sokarno basım tazyike basladı Çaldıklarını unutaeak kadar hırsızlık yanmış! Resmî makamlar, Birleşik Amerika hükumetinin «Sovyet istihbaratı tarafından süratle fark edilecek sakin tedbirler» almış olduğunu bildiriyor. Böylelikle, resmi ağızlar, gerçek ten vahim bir gelişmeyi üstü kapalı bir şekilde ifşa etmiş olmaktadırlar. Zira bu «sakin tedbirîer» Beriin buhranının askerî kuvvet yolile bir idare denemesi haline ınkılâp etmesi ihtimaline hazırlık nıaksadma hizmet etmektedir. Pek tabii olarak neticenin bu olacağı kestirılmemekle beraber hazır bulunmak arzuj'a şayan görülmektedir. Gerçi bu tedbirlerin en ehemmiyetlisi hiç de sâkinâne alınmamış tır. Fransada bulunan dokuz Amerikan hava alayı yeni üslere intikal ettirilmiştir. Buna sebep olarak da General de Gaulle'ün kendi kontrolü altına verilmedikçe atom silâhlarının Fransaya girmelenne müsaade etmemesı gösterilmektedir. Söylendiğine göre, bu iskadronlar nüklear silâhlarının fkanuni» bir şekilde stok edilebileceği memleketlerdeki Ingilfere ve Almanya üslere sevk edilmiştir. Yukarıdaki malümat «tamamile dofru» olmakla beraber, hakikatin ancak yarısını ifade etmektedir. Normal şartlar altında, atom silâhlan konusunda bir FransızAmerikan anlaşmazlığı hiç bir neticeye ulaşmadan aylarca meselâ belki şu sıralarda sözü edilmeğe baçlanan Eisenhower de Gaulle mülâkatı tahakkuk edinceye kadar sürer giderdi. Fakat, bugünkü şartlar «normal» değildir, çünkü NATO başkumandanı Gen. Lauris Norstad'a gerektiği takdirde Berlin'e yaklaşma yollarını askeri kuvvetle korumak emri verilmiştir. Bunun için de. durumu ve dertlerini Cumhurbaşkanı Eisenhower'le müzakere etmek üzere Gen. Norstad, bir hafta evvel Washington'a gelmiş ve bu mülâkatta elde bomba stoku bulundurmadan taarruz gücünü teşkil eden dokuz hava iskadronu Fransada bulunduğu müddetçe <hazırlık emri» ni yerine ge tirmesinin mümkün olamıyacağını beyan etmiştir. Haber verildiğine göre Cumhurbaşkanı bu iskadronların yeni üslere intikalini hayli büyük bir isteksizlikle tasvip etmiştir. Emrın fiilen tatbiki ise ancak Cumhurbaşkanının bu kararının Gen. de Gaulle'a ulaştırıhncaya kadar geciktirilmiştir. Bu kararın yarattığı durum, Sovyet istihbaratının hiç de gözünden kaçmayacağı üzere Gen. Norstad'ın atom gücünün artmasıdır. Bununla beraber, uçakların intikali, daha şümullü bir plânın sadece bır safhasından ibaret kalmaktadır. Bu daha şümullü plân içinde meselâ Batı Almanyada üslendirilmiş NATO kara kuvvetlerinin eksikliğini ötedenberi şiddetle his ettiği bazı teknisyen sınıflannın süratle bu memlekete sevki emri vardır. Bunlara «özel silâhlar tek nısyenlen» deniliyor. «Ozel silâhlar» ise çetrefil resmi dilde «atom silâhı» demektir. Ayrıca Hemlsted Beriin yolu uzerınde nakliyat yapmakta olan Fransız, Ingiliz ve Amerikan konvoylan da «askerileştirilmiş» tir. Gerçi bu konvoylardaki kamyon1ar askeri şahıslar tarafından sevk edilen askeri kamyonlardı. Fakat evvelce bu konvoylar alelâde sivil nakliyat katarları gibi düzenlenmekte idi. Bundan böyle, kamyonlardaki personel savaş içip silâhlandınlmış olan, konvoylar refakatinde daima motosikletliler bulunacak, bazan hafif tanklar da kafileye katılacak. Bu tedbirler ve benzerleri konusunda, Sovyet istihbaratının da fark etmesi beklenen iki husus var. Evvelâ, bu tedbirler Nikita Hrutçef'in Berlin konusunda Cum hurbaşkanı Eisenfiower'in sebatkâr lığını «gösteriş», «blöf» saymak ina dını kırmak maksadını gütmektedir. Gerçi, daha evvel hiç bir tedbir almadan Hrutçef'in bu kanaatini yersiz saymak mâkul olmazdı. Nitekim gerek peyk memleketlerden, gerekse diğer kaynaklardan Hrutçef'in Cumhurbaşkanı hakkın da bu kanaati teyid edilmekte idi. Bu yüzdendir ki gerek Dışişleri Bakanı Christian Herter, gerekse Gen. Norstad lüzumlu tedbirler alınması hususunda Cumhurbaşkanı nezdinde ısrar etmişlerdir. Hattâ «sâkin tedbirler»e Herter'in Dışişleri Bakanlığına gelişinden bu yana onun teşvikile ahnmış ilk mühim karar gözile bakmak yerinde olacaktır. ikinci husus, yukarıda da işaret edildifi üzere, tedbir almış olmanın eninde sonunda bu tedbirlerden mutlaka faydalanılabileceği mânâsını tazammun etmediğidir. Tam tersine, Amerikan siyasetini yürütenler, Cenevre konferansının ikinci raundunda, büyük bir ihtimalle Sovyetlerin vermiş oldukları 18 aylık mühl«sti ortadan kaldırmak suretile, bir şeyler başarmak mümkün olacağına kanıdırler. Ayrıca, sonraki bir zirve konferansının da Beriin buhranını uzlaşılmış bir hal çaresine bağlıyacağı ümid edilmektedir. Her halü kârda bundan evvelki savsak hava dağtlmıştır. Cenevre konferansının meyvasız ilk raundu ve bu arada Hrutçef'in tehditleri göze çarpar bir değişikliğe daha aklı başında, mudebbır bir tutuma yol açmıştır. Böylece bir facia beklenmemekle beraber, en kötü ihtimali göze almadan en iyi hal çaresinin elde edılebileceğini ummak gibi acaib durum ortadan kalkmıştır. Bunu fazlasile ümid verici bir gelişme kabul et mek verinde olacaktır. * Bu yazının neşir hakkı New York Herald Tribune ve Türkiyede Cumhuriyet gazetesinindir. Tamamen, kısmen veya hulâsaten ik tibas edilemez. I Kaçak kol saati satmaktan sanık 3 kişi mahkum oldü > Almanyadan bir otomobilin döşemelerine saklayarak getirdikleri ka çak kol saatlerini Beyoğlunda satar ken yakalanmaktan sanık İranlı Ali Abbas Ayrati, Ali Muzaffer Usta, Sultan Resenli, dün I. Ağır Ceza Mahkemesinde 5 er yıl hapis, 12550 lııa ödemeye ve 3 er yıl muhtelif şe hırlere sürgün edilmeye mahkum Oimuşlardır. § | I = | I DEMİRCİOGLU ile A C A R B A Ş K U T «Ankara» Vapurunda Evlendiler. Marsilya 14/7/1959 GUL hepsini itiraf etmiş, fakat bekçinin katli ile alâkash olmadığlnı ileri sürmüştür. Çirodiy* kndar İzfrrir; Manisa, Aydrn, Salihli. Akhisar, Balıkesir, Ban dırma, Söke ve Nazilli ile hatırlayamadığı bir çok vilâyet ve kazalarda hırsızlık yaptığınt söyliyen sanık önoe Bayraklıda icrayı sanat etmiş olmayı kabul etmemiş, sonra evinde Bavrakiıdan çahnmış eşyanin bulundujju söylenince: ırUnutmuş olacağım. O kadar çok yerden eşya çaldim ki...« demiştir. Sanık sorgus'unu miiteakıp tevkif edilmiş tir. Goettingue «Genç Tiyatrosu» Ankara ve İstanbula geliyor Bonn, 16 (A. A.) Goettingue «Genç Tiyatrosu» önümüzdeki sonba harda Ankara ve tstanbul şehirlerind# temsiller verecektir. Türk Almen dostluk Cemiyetinin dâvetlisi bulunan tiyatro heyeti Sâmuel Heckett ve Wolfganç Borchert in eserlerini oynayaoçıktır. | 4 gündür devam : eden kartal leylek harbi • Nazilli. 16 (Telejonla) Ay X riîn ile Nazilli arnnnda dört • gı ndenberi deıam erien Lev + lek re Kartal mnharebesifti • durdurmnk için schrimiz Avcı J lar Kulübii diin bir kamyon »t • lahh oi'cıyt mııhsırebe meydf. J iıina göndermistir. • •••••••••••••••«>•••••• Bir cami soyuldu Nazilli, 16 (Telefonla) Kazamıza bağh Pirlibey Köyü Camii meçhul hırsızlar tarafından soyulmuştur. Caminin içerisinde bulunan kilimleri çalan meçhul hırsızlar jandarma ve köylüler tarafından şiddetle aranmaktadırlar. Vapurlarda yatanlar da cezalandırılıyor Belediye Zabıta ekipleri bugün Kalamış. Paşabahçe. Kadıköy, Ulev. Beykoz. ATiadoluhisarı, İnşirah. Sarıyer, Burgaz, Kalender vapurlarında set salonlarında sigara içen 16 yolcu ile bu vapurlarda seyyar satıcıhk yapan 13 esnafa peşin para cezası vermişlerdir. Kontrollarda vapur kanapeleri üzcrinde yatmak suretile diğer yolcuları rahatsız eden 3 kişi de cezalandırılmıştır. M E V L İ D İ b Ü y Ü | Ü m ü z ŞERİF tamnmış i s adamlanndan, ' fdllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllll' llllll H A Ş İ M G Ü R E L 4 İ lllllll Z E R E N ile E R G U X 0 K A N Ni ş a n 1 a n d11 a r İzmii Demirspor Lokali ÜLÇİ N İ llllllıl 16.7 .1959 in vefatının 43. gününe tesadüf eden 17 Temmuz 1959 cuma gunu (bugun) öğle namazını mütakıb, Beşıktaş Sinanpaşa Camii Şerifinde Hafız Kâz,m Büyükaksoy, Haf.z Kâni Karaca. Hafız Cemalettin Bağcı ve Hafız Kemal Üçbaşaran tarafından merhumun aziz ruhu için okunacak Mevlıuı Şerıfi, bütün akraba, dost ve arkdaşları ile arzu eden dın kardeşlerımizin teşrifleri rica olunur. AİLESİ Galatasaray hamamından 16 bin lira çalan şahıs 3 yıl 8 aya mahkum oldu Galatasaray hamamında bir odadan lh bin lira çalmak suçundar. sanık Me tin Karakaçanlar, dün I. Ağır Ceza Mahkemesinde 3 yıl 8 ay hapis cezasma mahkum edilmiştir. Sanık aynca 3 ay 10 günlük eski bir cezasını da bu defa çekecektir. M E V L İD Ölümü ile akraba ve dostlannı derin tees^üre boğan. oğlumuz Güverte Yüz aramızdan ayrılı?'nın kırkıncı rününe rastlıyan 18 Temmuz cumaftesi günü Ka sımpaça Camıınde öğle namazını müteakıp. Mevlidi Nebevt nkunacağından tanıyanlann ve dindaslann teşriflerini rica ederiz. Ailesi f? UZ GÜLŞENİ'nin O3F1F1 Ğ OLÜM Emek hırdavat mağazası fahibi Eercuhi Şinorkian ve kardeşleri. sçvgili anneleri DUL BAYAN Taliim, beni de yaver olmak bahtiyarlığına müyesser kılarak bütün hasletlerini nefsinde cemeden fedakâr ve vefalı insanla vaverliğimir sırasmda olduğu şibi yaverlikten sonraki hav?tımda da onu daima sık sık cörür, İstiklâl mücadelesinin yazılmamış menkıbeİTİni beliğ bir ifade ile anlatırdı. Bizleri bir aıı için günün hayat kavgularından uzaklaştınr ve bize o rünlerin heyecanmı yaşatırdı. Atatürkün cismen aramızdan ayrılması ile her vatan ev'.âdı gibi onun da teessü, riinün aayanı yoktu. tlk" tanıdı&ı \ şündenberi şshid olduğu yük.;ek : insanlık vasıflarının hayram her istnini andıkça gözleri yaşarır, yazilmamış vecizelerini, menkıbeleruıi anUtırken, bir gün Ata ile beraber çektirdiği resmi gösterdi ve: «Aramızdan aynldıktan sonra işlerim değil hayahmın kıymeti dahi kalmamıştır» demistir. Ordudan ve sivil hayattan tanıyan arkadaşlarının kalblerinde telâfisi kabil 'olmıyan bir rahne açarak ebediyete göç eden, kalblerimizin fatihi Atamn kıvmetli yaveri nur içinde yatsın. Allah aani gani ranmet etsin. lllll T a k s i 11 e Ucuz Arsa Satışları Metresi 5 liradan 151iraya kadar Teşekkül etmiş bulunan şirketimiz saym halkınuzın mesken ihtiyacını esa&lı bir şekilde karşılamak üzere faaliyete geçeceğinden. uhdesinde bulunan arsalardan bir kısmını inşaata tahsit etmekle beraber diğer bir kısmını inşaata tahsis etmekle beraber diğer bir kısmını da arzu eden vatandaşlarn çok müsait fiat ve şartlarla satmağa karar vermiştir Uiüdağ vapurunon yolda kazan boruları patladı Evvelki gece Bandırma seferinden 22 de dönmesi icab eden «Uludağ» vapıırunun kazan boruları patladığı içm Marmaranın ortasmda kalmış ve limanımıza gece yarısından sonra siat 2 de gelebilmiştir. Kazan borıüarının patlaması geminin bütün işlerini aksatmış, yolcular susuz kal dıkları gibi yemek pişemediği için geceyi aç da geçirmişlerdir. Susuz. luk sebebile geminin her tarafı pislik içinde kalmış ve yolcular bü>"ük bir sıkmtı ile limanımıza dönebilmiş ierdir. Yolcular, gece yarısmdan son ra rıhtıma çıkmca şoförler de fırsat tan istifade ederek (adam başma 10 liraya Taksime yolcu taşımışlardır. Cekmece'de Londra Asfaltı Ü?.erinde '•"10 parsellik memur ve öğretmenler sitesinin bağlar yanında ve Londra asfaltı uzerindeki arsalarla KOHARİK Şinorkian'ın vefat ettigini teessürle bildirirler. Cenaze merasimi yarınki eumartesi günü 18 Tmmuz 1959 saat 14 30 da Kınalıada Ermeni kilisesinde icra olunacağı ilân olunur. tçbu ilân davetiye yerine dr,imdir. Vapur Kcprüdpn saat 13..T0 Cenaze Işleri Seırisi Becidyan Tcl: 44 12 29' Sokakfa öpüşenlere mösamaha gösleridoerıi değil Emniyet Genel Müdürlüğü tarafındfn teşkilâta, sokakta önüşenlere âzamî derecede müsamaha gösterilmesini ve bu gibi hareketlere, sert muaivele yapılmsmasını istiyen bir tamim gönderildiöine dair dün c'ksn haberler ilgili'.erce yalanlanmıştır. Bu konuda kendi«ile sö'üfen bir arkadasımıza Vali Ethem Yetkiner, böyle bir tamimin kafiyen bahis konu c u nl'ra'î'rrırt! po\'r"Tİ = f : r. Bakırköy Bahçelievler yanında Güngören köyünde mahdut miktarda kalmış olan arsalar Cümartesi ve pazar günleri Müessesemiz önünden kslkan hususî vasıtalarımızla mahallinde gösterilip 250 lirp kaparo ahnmak suretiyle ??t'lmaktadır. Tapu takrir muameleleri hemen yapılır. Tarsıis vapurıi haeı seferinden I I hacı favfa ile döndü İSTANBUL KREDİLİ İNŞAAT VE TURİSTİK TESİSLER İMAR ANONİM ŞİRKETİ Büyük Postahane karşısında Yeni Valde Han kat 1 (Eski Selâhaddin Karakaşlı Müessesesi) ANTIDOT NEZLE GRİP OİÎ AĞRISI ADALE ROMATİIMASI YANIKLAR GUNE5 YANIĞI BÖ KESIK fe, YARALAR Bfc PİŞİK ^ ^ RAŞINTI • EKZEHA ERGENLİK KEfcş ••DONUK ^ K : • DERİ ÇATLAKLARIKDA VE S S | • *RAST»M SONRA KULLANILIRt| resmi NevvYorkta çekilStir 'örülmektedirler. Güzellerin bu "ÖZEL İSTANBUL O K U L U j MARUF BİR in a s arî İLÂÇ FABRİKASI jR MİLY Denizcilik Bankası yeni bir talimatname hazırlıyor Denizcilik Bankası yeni bir talimat name hazırlaınaktadır. Yeni tâlimat. nameye göre bazı esaslar konacak ve ayarlama ile haksız ve mağdur olan larm maaşları artacakür. Yeni tâlimatnameden binden fazla memur ve gemici faydalanacaktır. FLORYA DENİZ KAMPl 5 Temmuz 1959 dan 5 Eylul 1959 a kadar devam cJt &S2?.! Ç 9 ? 0 N TL. sı kapitalli bir ortak aramaktadıİiÎTekliflerin'mektupla bildirilmesi rica olunur. P K. 77 İstanbuf Çocuklar; deniz güntş ve tabiattan bir okul disiplini ifinde faydalanmaktadirlar İngiüzce ve kültür dersleri de > apılmaktadır. Çok mükemmel şartlar içindeki kampı mutlaka görünüz. Telefon: Kamp 73 84 35 Okul 21 34 99 :ck olan kanıp F L O R Y A Şenlik Okulunda açılmıştır. 48 günden beri Akdenizde sayısız hacı taşıyan Denizcilik Bar.kasının Tarsus vapuru dün limanımıza dönmüştür. Akdenizde çok şiddetli sıcaklarm hüküm sürmesi sebebile hacı olan ve olacaklardan yüzden fazla insan Mekke ve Medinede vefat etmiştir. Bu arada Tarsus gemicileıinden 11 tay fa da hacı olarak dün yurda dönmüş tür. Bu arada gemide enteresan bazı olaylar olmuş. kuş tüyü yatak ve yastıkta rahat edemiyen Trablusgarp Iı hacılar kaptana müracaat ederek birer örtü isiemişler ve yerde döşeme üstünde yafmayı tercih etmisler. dir. Gölgede 48 dereceve yükselen sıcsklik sebebile gemicilerin mülıim bir kısmı karaya çıkamamış ve kamaralarmHa VITHSVI t=,v^;vı ptmişler
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle