20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IKt 19 Tenumıı İİ5İ IIK SEYYAHLARI YazanWemher von Bravn Çevlren: Tevfık Sadullan '(ty't* 1 I 1 I O Ü Pi t n E V zu L A R I SABAHJ Ankaranın taşına ahmctli Yahya Kemal'in Ankaraya dai» o jok »arif »üktesini türlü türlü naklederler. Benim bildlğlm şekllle nükte şöyledir: Bir gün, Ankaradan hareket eden «kspreste. rahmetli, üç arkadaşile beraber bir masada imiş. Sohbet arasmda »6», Ankaraya intikal etmiş. Ankaranın en iyi şeyi nedir diye. ortaya bir sual atılmış. Biri. balıdır, demiş: öteki. arntududur. demiı, üçünciisü, tiftiği. Yahya Kemal'e ııra gelince e: Hayır, demiş, bilemedini». Ankaranın en |yi şeyi İstanbula fidişidir! Şairin İstanbula olan aşkmı, bu nüktesi bile nasıl gösterir. Gerçek ten de. Ankaranın en iyi şeyl, artık. İstanbula gidi$inden ibaret kaldı. Yahya Kemal merhumıın sırf güzel bir nükte olsun diye söylediği bu söz, o devirde, o devrin Ankarası için tam mânasile doğrıi degildi. Çiinkü o zaman, Ankaranın hakikaten güzel şeyleri vardı. Şu anda hangi roünasebetle s«vlediğimi hatırlamıvorum ama. yine bu sütunda. bir Ankara bahsinde, eski Ankaranın pek değerli bir cok hususiyetlerinden artık mahrum buu söylemistlm. Bir kaç gün evvel. Bruxelles sergisinden konuşulurken. hir dostıım, oradakl Hollanda paviyonunda Ankara tavjanlarını anlatıyordu. Hayatımda bu kadar uzun tüylü tavşan görmedim, dedi. Tüylcr yerleri lüpürüyordu, Kırkma me\simi idi. Hayvanların, pavi>onu>ı bir köşesinde kırkılışına şahid oldum. Sonra o tüylerin, endüstride nasıl kullanıldığını gördüm. Once memleketimde üreyen. memleketimin adım tajiyan, bütün dünyada o adla meşhur olan hay\anın, şimdl bizde adından baska hiç hir şeM kalmadı|ını düşünflükçe, blr öksüz gibi boynum hüküldü. Bu doıtum. Ankara tavşanı denilen bu çok kıymetli ha.vvanın hugünkü haıln âkıbetine bu töıler'e temas edince, Ankarayı, bütün kaybettiği hususiyetlerile bir kere daha gözpmün önüne getirdim. Eski Ankara. helc yaı mevsiminin kurak günlerinde. kalın hnrtumlar halinrie göklere yükselen tonı ile meshurdu. Ama yemişeilik diinyasmı kendisine meftun edrn armudu ile de meshurdu. Ankara, abdesthaneleri sokakta, altı ahır, üstü iki gö> oda, hayvanlarla insanların haşır ne^ir yaşadıkları kerpiç evleri ile meshurHıı. Ama, düavanın hiç hir yerinde benzeri yapılamıyan sof isimli kumasile de meshurdu. Ankara, kireçli sulart. aeaç yetiştiremiyen toprağı ile meshurdu. Ama. misk koüttsiı, kar gilıi reııgi. şeffaflıgı dünyanın hiç bir tarafındaki arılann beceremediği balı ile de meshurdu. Ankaranın tavşanına ve tiftiğine imrenenler, bizimken başkalarının olan bu hayvanlar ^avesinde. c"»»™ pi.vaia.1anm avurları içine aldılar. Ankara, «imdi eski ^ohr^ı.e iui çofctan unutmuş, bamha^ka bir şehirdir. Ankara yine i'eshur. Ama bu seferkiler kuru föhretler. Ankara artık, barajı ile, gece lokalleri ile, sonu sahibiuin ismini taşıyan resturanları ile mejhur. Ankara artık Gençlik parkı ile,. rahat trafiği ile. sefaret binaları ile meşhur. Gonül ne kadar isterdi ki. hu tarihl fehir, modern sohretlerinin yanısıra, tarihi şöhretlerini de mııliafaaıa edebilsin, baba mirasını elden kaptırmış bir biçare gibi. başkalannın bu mirası çıtır çıtır yiyişlerine imrenip ağzının tuyunu akıtmakIa kalmasın, Topragını. toprağının verdiğini paraya, parayı taşa. betona cevirirken, bir parça da, eski föhretlerini •ağa hiounet göstermek liızumunu duymıyanlsr, taştan ibaret bir Ankara yaratmış oldular, «Ankaranın ta«ına bak, gözlerimin yaşına hak!» $arkısı, bu AnUane kadar yaraşıvor! Hamdi VAHOĞLU Hayret verici bir renksîzlik Son 24 saatte John Mason ,jnig merdiveninin son değışmesi kaya üzerinde işlemi%, Yunanıstanın Ankara BuyukelYAZAN s •*"• basamağından yere atladı. Lary ya Ljlemışti. Ayda gece ile gündüı aÇisı Ekselâns Georges J. Pe»maz nına gelir gelmez aydaki il|t «fceşif» ıagında müthiş denılebileeek iuh oğlu bugün «ıe?n!elcetimızde>ı lerini yapmış oldular: Ortada toz na. net farkı vardı. Bu yüzden gece olur aynlraafctadır. Buyvk Eiçıtıği uıııa bir şey yoktu. Zemin sünger tlmaz, çok sıcakken birdenbıre donmüddetınce Türk • Yunan tnugıbı mesameli idi ve üstte hafıf lâ I BI* derepesinin altına düsen inhunet nasebetlerinin duzelmesı ve yi vayı andıran bir kışır vardl. ' kpyanm binlerce yerindep çatlamalişmesi için myısız g'iyreuer ;> Taiiıtarlada İlkin John zeminin bu halini roke • siiıa sebeb oluyor, ertesi gün, at Bunlardan biri harcamış buiunan bu Türk lerle Akd"" ''' umumi menfaatle da^larımızın emek ve refahının par tın inişinden ileri gelme sanmıştı. ı nıosfer yokluğundan bü'ıl". şiddeti oi yağmur suyu dolu kireç rini koruyabileceğine ka.ıidir. lak manzarasıdır ki bunu behemedoitu kıymetl\ dıplomat. AnZira, kuyruktan iniş yapan roketin j 1> Ay( kavuran günes ısınları kpya. kııyusıına düşerek boğuldu « ftlese'çn^ ' "'lasıriığı hal suretin hal korumak ve idame etmek srkai'sdalti vazıjeıınin mhaytîte püskürttüğü yakıt sathı eritmiş. Ay jl âdeta eritip bu çatlakları yenjden zusundadır. Ru Fi'mler yaşadıkları erınesı münasebeıde btr mafca de en fazla ffdakârlıklar»? k;V krâteri jçine sun'î bir krater daha dolduruyordu. Nıhayet fırlatıp attığı le kalemt alî'iıj ve bunu «Cutn tarafın Yunanistan olduğuna dair memleketlerln sâdık birer vatandaSon U saat saat zarfınds açmiîtı. Haibuki Larry'ye işaret vs | zaman hep Ay çekiminin aîll|ınhunyet* * ıernu|!ir. AfakaJeyi momleketimde bir kanaat vardır. II olmakla beraber aynı zamanda rıp de krater içinden çıkarak bir kaçI dan kaya parçasını ne kadar u muhtellf kaıalarda S ^ocuk can aşağıdn okuyaeakmnı». Bu fcdakârlıkları Yuna<i iLilletinin Yunan tnedenivetinin de blrer mümıştır. yüz adım attıktan sonra gördü ki • fağa duşürebjldiğıne âdeta hayran \? Kıbnslıların büyük ekseriyeti r"e^silidn!er. O medeniyet ki huTaslıtarlada Çilektarlosı 26 ıncı aozemjn yapısı her yerde a>Tii idi. Ay I cidu. Butün bu müdet zarfında görki sene evvel memleketimi tem Doğu Akdeniz sulhunun temini ve aiinkii dünyanın temclini teskil eyüzünde yürümek, iyiden iyiye bas ı düklenni hissettiklerini hep kakt' ki gecekonduda oturan Muştafe sil etmek üzere buraya geldi Yunanistanın üvesi bulunduğ. te den \e iıısanlığın temin etmek isKsrelinm 14 aylık kıu Güner, kumju tırılmış kar üzerinde yürümeğe ben. anlatmış. banda kaydettirmiiti. ğim zaroan eski »e aziz dostla dafüî ittifafcl^nn sc'rneti uğruna tediji fikir ve vicdan hürriyetinin larının bahçesınde oynarken, ıçi yai liyordu. Fakat bu yumuşak tabakaBir taş atımı mesafede yani enpıdan biri olan Numan Me verilen bir tâviz olarak, ve Türki ana prensiplerini insanlara bağışpın altında daha sert bir zemin ol pty uzakta kuçük bir tepe vardl. mur suyuyle dolu kireç kuyusuns nemencioğlu. vatandaşlarına beni ye ile Yunanistan arasında iyi mü 'amıstır. i^mui ve boğularak olmüjtur, duğunu basışlarından hissediyorlar Buradan feza gemismin içıne iniî Şehremıninde Hacı Feyzullah Carni takdim etmek istemiş, uzun siyasl nasebetler mevcut olmadıkra Kıbdl. John «Geiger sayıcısı. nın son yaptığı kraterin bütünü hakkında Kıbrıs meselesinde varılan hal memleketlerl riülıUnn coğrafi vaıiyet dolayısi suretinin aksamadan tathiki. Tiird&sını yere iapladı: Tehlike yoktu, iyi bir fıkir edinmek mumkün ola. Sokağında 21 nurnarelı evde oturan hayatımız boyunca Camalledın Erkllin 1,5 yaşındaki oğ. miz arasında dostluk ve lşblrllğl le istiklâl ve refahlarını temin e8ayıeı radye aktivitartin zararlı mik taktı. En büyük teleskoplarla Dünkive ile Yunanistan arasında samitarda olmadığuıı gösteriyordu. ysdan çekılmis olan fotoğraflarda bu lu Erdinçe, kardeşı Güler tarafındn ruhunu geli^tirmek için harcamış demi\eceMerinl p : ' : "iiinde tuta tni ve sıkj işbirliçinin yolunu açkrater, etrafı dik yamgçlı, yarıklı su yerine yanlışlıkla gaz içırılmişur. olduğumuz ga> retleri tanıtmak mak rak. ayrıca Türkiye ile dostâne mü İki arkadaı birbirlerile konuşma tnaktadır. Fakat hu isbiıliğinin muevr gazetesinde nasebetlerin tees§üsU uğruna ka hafazası iki hiikâmet ara«ında tatonkânından mahrumdular. Zaten bu. , bıı dağ silsilesile seP«Ç e kujatıl Yavru, Haseki hast«nesine kaldınl sadile «Curohurlyet» ifsa da bıraz sanra blmüştür. n» liaum da yektu. Ne yapacak.lan, rnii dümduz bir yayla gibi görünübana hitaben bir açık mektup neş bui e>lenıişlerdır. l'aHdıis p'ieM'ecek mese'elerin halHarbiyede Elmaduğ gemtinde Kına rejlemişti. nasıl yapacakları öncedep teferrüatlı yordu. Haibuki iki arkadaşm biraz Yunanistanın Kıbrıslılan kurtu li ve iki memleketin daha geni$ sunra tırmandıklan tepeden baktık. ıkeklık sokağında 20 numaralı evde bjr şekilde tespit edilmişti. AralarınO büyük Türk diplomatı mektu lu<> savaslarında desteklemekle an menfaatlerinin müstereken mııdada konusmamalarına karşılık miğfer iarında. rnanzara bambaşka idi. Kra. tuıan Mesıh Bajaranın 5 yaıındaki bunu şöyle hitiımekte idi: cak istikiâllerine kavuşahilmeleri raası hıısııslannda gosterecekleri an Isrinjn içinde ikisinin de ağzı he terın dibi her şekil ve beyda kaya oğlu Abdülkâdir de evlennin yanın«Tiirkije ile Yunanistan arasın için kendilerine yardım etmek is layışa bağlıdır. Şükran ile kaydemen mütemadiyen oynamakta idi: parçaları ve kayalıklarla dolu idi. daki »rsada oym rken kuyuya düşdaki nuına7aa\a a.rtık niha.vet ve temi^tir. Yoksa memleketimin te delim ki son Ankara göriismeleri kraterd» «dümduj;» muş ve boğularak dlmüştür. Her ikisi de gördüklerini teferruatlı Umumi olarak rilmeli ve bunun yerine milletle vessü emelleri yoktur. Çiinkü Yu hövlc bir nivetin mevcut olduğunu denılebileeek bir parça yoktu. Bun» bir şekilde tarıf ederek anlatıyorlar, Savcılık, 3 hâdıse etrafında da tah rtmizln haklki ihtiyaçlarını karşı nanistan iyi biliyor ki Ellenizmin ispat etmiştir. İşte hiıylece merÜsperlerindeki «recorder» «öylediklerl" karşılık çevpe, teleskop fotoğrafında kikat ytpmaktadır. Bİ banda alıyerdu. Sonra, DUnyaya görüldüğü dereced» heybetlı, azaloryada boğulma tehllkesl atlatanlaı lıyacak. evvclklnden daha sağl?m vasıl olduğu yüksek seviyenin te hıım dostumun hazırladığı ve hedöndüklerinde bu bantlan mütehas. metli değildl. Krateri kuşatan <dağ> Osmanbeyde Tavukçu Fethi soke. bir dostluk ve işbirliği teessiis et meli, yalnıı mahdut sınırları için pimizin iştirâk ettiğimiz mesut nemf ilim adamlarına vereeekler, on alsileai ne bu fotoğraflardan hesap gında 1/1 numaralı evde oturan ve melidir.» deki evlâtlarının gelişmesi olma tice tahakkuk etmektedir. lar da bunlardan bir mânâ çıkarma landığı kadar yükıek ne d« yarık Telefon Başmüdürlüğü şehlrlerara»! Mencmencioğlunun bu hasiretli yıp, dün>anın hemen hemen her N. Menemencioğlu. /ikri »eren | t , Aym gelmişi geçmiıi hakkmda krla dolu idi. Belliydi ki «tağldan aervisinde çalııan 20 yajinda Zühal gorüşünün birincl kısmı tahakkuk köşesinde yerleşmiş buiunan ırkr mektuhunda Türkiye ile Yunanisgeıçek bir fikir edinmeğ» çalııacak gelen güneg ijiğınm tevlid eftiği göl Altıntaıİ6, mesai erkadaşı 22 yaşında etmiştir. Türkiye ll« Yunanistan E6İer yükaekliklerin mübalâğa gö Sevinc Gaffaroğlu, dün Floryada Bü lardı. arasındaki ihtilâf halledilmi;, ortaBir ara John yerde gördüğü kaya runmesme sebebiyet vermişti. ük Plâjda denize girmişlerdir. dan kalkmihtır. Bu netice yalnıı pa4Ç»wrn daha iyi tetkik etmek üzaMgnzaranın kıraçlığına hayret veYüzme bilmeyen iki arkadaş boğul müşterek ve muhtemel bir dü^ma>• eğüip aldı. Bu Iri bir k.arpuz bü. rici bir renksizljk de çklenmektç mak üzere iken, yetisenler tarafından na kar^ı müdafaamız bakıtnından yüklüğundeki kaya parçası Dünya iüi. John rruğferinin renklı camm kurtarılıp Bakırköy Akıl H'istanesin değil. mıı^terek ve kargılıklı nıendaki bir «akıl taşı hafifliğinde idi. dan gorebüdıği bu manıarayı ttril de ted*vi altma alınmıglardır. Kazafatlerimitin daha seraereli bir «eBunu» aebebi kaya parçasının ya te büyük güçlük çekti. Nihayet, >E ledelerin aıhhl durumları düzelmekte Sevgili egim, biricik anneciğim, eşsiz kardeşimiz, kilde mürlafaası bakınından elpısında değildi. Ay çekiminin Dün sas renk kurjuni. Kurauninin en dır. kıynıetli gelinimiz zentdi. yadaki yer çekimine kıyasen oltı de aç>|ından en koyusuna kadar her İki memleket arasındaki münase fa daha aı oluşu kendiıi dahil çeşidı vtr. Surada burada da l»k« betlerin geçirtniş olduğu çetin safAyda he/ leyin daha hafif çekme. gibi kehribar rengi ya da haflf bU sıne sebeb oluyordu. Doğrusu John, kızılhk gön« sarpıy&r. d«m*kt« k» hadan sonra Kıbrıs meselesi nnımAy yolculuğunda ağırlık bakımın rar kıldı ve «Aeaba L«rry r*nkl»ri. kün olduğu derecede halledilmiş dan hayli garib değifikliklere ma daha doğrusu tek rengi nasıl tarif bulunmaktadır, Bv hal suretinde ruz kalmıştı. Feza gemisine binmez etıl?. diye dujunmskUn kendini t k ne galip ne de mağlup vardır. YuTicaret Bakanlığmdan jehrimiz den evvel hassas bir baskülde tar madı . nanistan adanın çoğuniuğun idaTicaret Odaıına gelen bilgiye göre, tılrm« 81 kilo 540 gram pekmişti. Son un bizleri dilhun eden vakitsiz ölümü dolayısile Renkaizliğe, kıraçhia rağmen manresi altiaH istiklâlinfn teminine terbeat döviı Konvertibl döviı ve ra <8g. lık bir tacile maru* kalmış, zara fene dı («vkaltde ilfi çeklcl telâfisiz büyük acımızı paylaşmak üzere cenaze muvaffak olduğu gibi, Türkiye de ağırlığı sanki sekiz misll artnuştı. ıdı. Kopmuı .utalanmıı kaya p«r«a APA paraları mukabilinde ham bez merasimine biztat iştirak etmek. telgraf, mektub Daha sonra, birdenblre üzerinden l&rı ve kayahklarU dolu kreterl ka Uuaeatının tamamen lerbeat bırakıl Türk unsurun». menfaatlerine have telefonla tâziyette bulunmak suretile her fırsat her türlü ağırlık kalkıvermiş, tüy. dıfe gıbı, aimtiyah bir gok kubbeli. diğı ve bunun için ayrıea licanı al lel getirebilecek her türlü çoğunve imkânı kullanan hatırşinas büyüklerimize, akraaya lüzum olmadıgı anlagılmakta luk hareketine karşı malum hakden farksız olmuştu. Şimdi de Ayda yordu. Zaytf bir nıjm aydınlattı|ı raba ve arkadaşlarımıza, kadirşinas meslektaş ve ların tanınnsasını temin etmiştir. bir baskül bulup da tartılabilseydi bu gok kubb«nin tlt ucunda bir ta dı» tanıdıklarımıza, syrıca çelenk gondermek nezaket topu topu 13 kilo 590 gram çekecekti, rafta go» kamaıttrıe» blr uık vardı: Karaya oturan gemi kendi Öte yandan Büyük Britanya elde lutfunda buiunan dostlarımıza en derin minnet ve bulundurduğu mahdud askeri UsFakat, feza gemisinden ayrılıp Ay" Gunej, h»m«n tamamjla ak«l y«nd«, kendini kurtardı şükranlarımızın arzına gazetenizin tavassutunu r'ca da yürümeğe başladığı zaman bunun aynen ulkun «)t toradarında maimTürk Perrol ıjrketine aid tTürk pek farkına varamamıştı. Zira, üıe tıak ,ye«ılir«trak, kırmınmtrak ve ederiz. rindeki feza elbisesi ay çekifhmm Çjy beya* renkUrll* Dünya torünU Petrol I» gemiıi dün sabah BüyiikKüçük Ömür Urus oüsüklüğü hesaba katılarak vücudü yordu. Göı« garpan y»s*n» r«nk k«y dere »çıklarında karaya oturmucsa ÇOK ACI BIR KAYlP da, aktam ge« vakit kendi kendini ne gerekli basıncı sağhyacak şekil. nagı Dunyadan ibajrtttj. Urus v« Koral ailesi ılyaı. ?. eşi L | Prof. Dr. Burhan Urus, Bay»n Atun kurtaımaya »nuvaffaV. olmuırur. Bayan Eftalya ? gor ve çocufcla de yapılmıştı. Tıpkı dalgıç elblsele. Kardeşleri Devamı var . Papa<tppıo. ît*:,Qg*H#*T rinde olduğu gîbi, bu eibisenin d« Plyasada işler artıyqr ko?tı, eşı ve çocukları, Bay Konsher tarafına ağırlık eyle dağıtümışU Paramızın devalue ^dılrniyeveğioe fintinos Va^Uvodis. Dr Hara. kı bunu gıyen insan ayda yürürken lambo» Vaai^yadis ^Atipa), Bae kredilerin bugünkü »eviyetinj mu tabiî ağırlığını hissetmekte idi., Bu MEVLİDİ ŞERİF > an îfter/ Mattaf% • vr « 1 " Iftkert lıafaza edeceğine dair aon guriİejde yüzden Ay çekiminin azlığmı ilk Emlnönü Balık tieriye). ıneçftı arkadaşiarı Baylar erılen kesin demeçler üzerine piya. defa, gerçek olarak, yerden karpu» «rinden KbprOIU Yorjrl Simudl» ve Manuk Karaks ısda işler artmıı ve bilhaua ihraoüyüklüğündeki kaya parçasını k«l«sevs.lı amcpları ve davıları HAMİT TAMER'ln calta «ailvre. aatışlar üzerinde büyük ERn dırdığı zaman hisaedebilmişti. NİKOLAKİ ZAMBOĞLU'nun gelişmeler müşahede edilmistir. tUıaf edilmek Uaere !2 John Ijaya parçasını iyiee tetkik et<Kereste Tuccarı) Teramu* S89 p»»ar gönü ojle Ticaret Borsaaında sert buğday namaımı mülenkıp Yereb«tan vefat ettığlni dertn teessürle bildlti. İlk bakı»ta, keruyucu atmoafer 48.82 kuruşlan, yumuçak buğday Camii Şerıftnde Hafıı K»*ım rirler. yokluğu yüzünden bütün şiddetll» 5658 kuru^tan muamele görmüştür. Cenaze merasiml 10 temmuz Aya düıen güneş ışınlarınrn dış »at Büyükakıoy, Hafı» «ekl Altın. Hafiı Ksni Karaea. H«M Hafıı 1959 bugünkü cuma günü saat m eritip sert bir kabuk haline getlrTemmuz 10 Muharrem 3 Kemal Üçbasan tarafından Mev 13 te Taksimde. Aya Triada mig oJduğunu unnuştı. Haibuki mua. lıdi Şenf ok*ae«k ve KrcUHum Kiliie»ind« icra olunaytnesini devam •ttirinee bu kabufu ment Pcmirer tarafından duaeı caktır. .vapılacağından merhumu seven kflayea delebildiğini yani kabuIşbu llân hupusl dâvetiye yerlve tdnıyan akraba, dost ve tun »annettigı kadar t*rt olmadığın« kaimdlr. arzıı eden din ka.rdeçleriratıin nı gordü. Kabuğun altında meCen»z» Levazımatı ANGELİDIS 4 3S Î I 1 9 16 19 19 42|S1 42 2 17 V. getmeleri nca olunur. Tel.: 44 18 52 sameli, kolayea ufalanan lç kısım Ailesi ve Evlâttan i~il]~ 4 . 3 « [ » , İ İ vardı. Milyarlaroa defa gece gürvdüz 3 kazada 3 çocuk öldii POST MEMORİAM Georges J. Pesmazoğlu tan arasında sıkı bir işbirliğinin askeıî bakımdan dahi zaruri olduğunu ifade ederek şunları ekleme|ç tedir: «Yunanistan Türkiyeye karşı düşman vaziyetinde olurıa Slavlaıın tazyikına maıuz kalacağı gibi Türkiye de Yunanistan» karşı düşman vaziyetinde olursa nıuessir bir müdafaa sistemi ıhda» ede Pek yerinde olan hıı ya şunu da ilâve etmek isterim ki> iki memleketin jeopolltlk vaxlyetine nazaran. aralarındaki işlurliği GiineyDoğu Avrupa memieketlerinin daha geııiş bir anlaşmnsının esasını tphkil rHccektir. Ptr anlaama Batı ile Doğu arasında ümit etmek istedi^imiz gibi bir uzlaşma zemini bulunacağı vakit zaruri olsıHleeektir. X. Menemencioçlu mektubunda şunu rla yazmaktadır: < İki millet. tarihin inki>afını takihen Ku*eyden Güneye doğru ba/an Slavlık kis\ esi altında. bazan da komiinist idpoloiikiııin iitıdeH olarak adım *•> dım i'er!i\en miitecaviz kuvvetin yolunda bir engel teşkil edehilmektedir.» Bu sözlere ilâ\eten şunu belirtnıek islerim ki, işimalden gelen ve fi'tnhat aravan her tesebbiise karjı bütün gerekli müdafaa tertibatına rağmen, bizdeki ikti&adî ve politik re.jimin, insanlığın büyük bir kısmında mevcut, hazı memleketlerde görülen ve daima yükselen refalı mııvacehesinde daha bariı olan si'falete miiessir deva hıılabileceği zaman. o vakit, ve ancak o vakit gerek merhum dostumunı g e . rekse benim muarızı olduğumur ^(>miinist iHcluiKi her yayılma im kânından mahrtım kalaraktır. Uful eden hüyük dostuma bana karsı eosteıdiği tevecciih ve kıymetü mÜ7»herptinden dnlavı, ıpma nında alenen tesekkür edemedimZira deruhHe ettiğim vazifevi netj. relendirmeden evvel »atanımH b a | Iılığim ve memleketinize karşı bev lTn!'(e nlduğum >evgi ve saygı. dan ileri gelen tnuayyen giiıü^leıi. mi serbestçe ifadeye hakkıra olrra' dı*ı kanaatinde idim. İ AÇIK TEŞEKKÜR Ham b i i ihracalı terbeıt SUNA URUS ss^ B Ü Y Ü K ^ ^ 1 27 nci Fasikül çîktı. FELSEFE LÛGATI Mustafa Namık Çan^ı Fiatı 3 Iiradır. Satış ve tevzi yerleri : Kanaat ve ^n^ll^P rıİ'ft t w *" U r t î) YAPI ve KREDİ BANKASI Üçüncü Çekilişte 9 KİŞİYE BİRER APARTMAN DAİRESİ 4. 1MM1 rrrr: « daha aslâ görmeyecekti. Mılaıı da bu yüzden, Wlesdorf'u asla terk etmeyecekti. Gene seneler geçti. Milan, neredeyse reşid yaşa gelecekti. O zaman, onun şaıodan ayrılmasına. diledifi nibi yaşamasına hiç kimse, hiç bir şey mani olamayaeaktı. Hiç bir şey mi? Hayır, değil, bir şey vardı, bir engel vardı Parasızlık. Zamos'un serveti yoktu. Eğer bir parça malı mülkü olsavdı. emlnim ki. talebesinin emrine vermekte tereddüt etme^cekti. Fakat onun on üç senelik ücreri, ne kadar yiiklü olursa olsun, ikisinin. uzun zaman. hiç bir tş görmeden yasayalulmelerine yetmezdi. VViesdorf'dan ayrılırlarsa çalışmaları icabedecekti. İnsan bu kadar uzun zaman cemiyetten uzak kalırsa. hic hir tanıdığı. hiç bir himayecisi olmazsa nasıl çahşırdı? Hoca ile talebesinin tafcalarmı, tereddütlerini, arzularını. keııdiminmiş gibi sezivordıım. Ama b""H rn'men. satodan kacnısğa, yelteneceklerini de bilhordum. Meğer ki. . Meğer ki. Mi'.an. ilk ihtimalin tersine. Wiesdnrf'a devamlı şekilde bağlanıp İVHISIM. Othon'un sesi git"i'le dnha pü rüzlü çıkmsğa haslamı~tı. Derken. eüniin lıirînds, fırtma. siıi hi/im toprak'ara attı. Loraine. Si*i satoya fetirir £»tir Allah beni affetsin affetmiştîr de, cünkü o andan hu v*na yeter derecede keiaret ıided>m evet »h s » ' " v a ver'e«ir jet'ieşmez, o sefil düşiinre akiıma girdi. Gençtiniz, giueldiniü; ç~k RÇÇmeden öğrendim, hava'ta h^men hemen yalnıtdmı*, ;erv*tini« de yoktu. SanVi. Cenabı Hak, hiihassa olenmis plânını g«rtekIe<ıHnnek için ne lâzımsa hepsini sizin nefsinW.de hir ara,\» Sfi'nmı.ti. Bu plân da, lihnimHe hn«tnn haja tasarlanmış hulunuv \u. (Arkası var) CUMHURtYET'İN TEFRtKASI: YAIAN; ALIt AMPRe Cev\V£H\HAMOI VAROfii kin Hesleyişinl hiç unutamadıİ w b« çoeuğa kar» hiç muhab" betim kalmadı. Bu suretle .bildlğiniz inzivaya gitlide d»ha fazla gomüldüm. Othon. btr müddettir, konuaur dahli yoktu. Marika'nm uygun hıdduğu bif ken edarun içinde bir aşağı bir Öte yandan, Geysa, bir daha karan sonradan tatbik »tnM>k fe yukan dolasmağa başlanuatı. benim karşıma çıkmak istemenama gidiyardu ama bq düşüBZamas'un Müan'ı onun elinmiş, günü grüntia* orra4an kayceyi gülüne huldum, Zamoe'a den kapıp kendin» ba|layışına bolmuştu. başkentten aynlıp yanınta fel^air olan bo safha. öftesini artnıesinJ ve Mllan'ın tahsllile meştınyor glbiydi. Sanırsınız, bu df Katha, onun a<tmı benim yak^yi, hareketle bastırmak istiyor nımda bir tek defa söyledi. Se gul olmasını bildtrdiın. du. Heme*, f e | d i . Q fündon itibanelerce sonrg Gerysa'nin, ufak ren beni bu ç o n ı | a hilâ ba&latefek bazı malları bnlunduğu kü L«raiıte I M hcykel kadar hamakta olan baflar koptu. çük kasabada öldüğiınü bana hareketslHİ. Fakat. kalbi. ne blirâne i(U. ne de hareketsiz. GaHakikati söyliyeyim, Zamos ta rip bir merhamet duyuyor. aynı Bir an. Katha'nm hakikati billebesine karşı şefkatli. sabırlı. lamanda, bu adrnn hakkmda, za di^ni, Miten*tn babaunı tamyılmM, bıkmat u u n m o ı dereeelim dive, yahani diye hiıküm ver dığını tahmin ettim. Ama Katha de ferajratli davrand). Fakat budiği için üıüliiyordu. Göriiniis* da bilmiyor, o da bir $ey bilmina mtıkabil onun ruhunu çeMi, aldanm^tı. Garünürdeki, teselli yor. Belki sonuna kadar hiç hir kalbini çeldi, onu» i»#rinde tam kabııl etmez bir ııtırabin masS«y fttrenemiyeeeğjnı! Zira, bu ve mutlak bir te*)r kurdu: oyle kesindon baska bir ?ey değildidüşünce »ihniml mütemadiyen büyük hir nühı» tesis etti ki, koraine bunu sirndi anhvordu. artık Mllan'ın hayattnda yalnı» kurcalanvağa başladığı tarihtenDocia, onun bu duypuianm da onun varlıit huküm alirer oldu. beri, maıiye ait hiç hir sima, h* dertnlettirmesine zaman bıbelirH olarak kafamda eanltuıBen bunun farkına vardıfim rakmadı. »uyer, tnaUni çevsplaydırmv «aman i» işten feçmiıti. Çocnkla İtiraflanmin en giiç ve acıkyor. aramda, yahınlıia h*n*«r blr ««v h tarafına geliyorum, l^raitıe. muhafata etmek i ç i n yapüacak Derken, bu çocuğun tahslli «M aekai ertaya çıkö. hiç blr u h»ln»">«ı«t|, Ona yal diye devam etti. Beni müsamaha Ue, anlayışla dinlemenizi suçlu n«, benden korkması, dolavMİvMilan'ı bir yatılı okula v«rbuhnam»ntn «ca edeceğim. le benden nefret etmea] oğrftll. meyi akhmdan geçlr«m«»dim. Bir eevap hekler gibi, genç Onu VViesdorf duı ncaklagtırmafc kıxa döndü. annesine yaklaştırmak demek oO «rada Nicklas'ı kovmam 14Fakat o, konujacak haide delurdu. Halhubi ben «nd icmiş»ınıdı, elbet, JÇaaf gitaterdim, gev ğildi. Othon, kendini zorladı, detiiM, annesi, Milan'ı ne diri osek davrandım, tamir kftbul etvam etti; larak gorebilecekti. ne de öldük. moı bir hata i«lrmekt*n kork Bu haHn, yani Milan'la hoten sflnra. rum, yalnıı, hayatnnı, evimde ya eaaının sstod» hövle tek vücud savan hu iki inıanın hayatından, Vaktiyle MaHka ile birlikte dtt fibl oiuılarının bir faydaıı var«t»ha mıı«lsk surette ayırmakia şünm'istük. zamanı eelinre bir dı. Çocuk. satonun kasvetli. biyetindim. hususî hoca rntacaktık, Aklımıteviye havatına tahammül edeza ku7«"nVrimden htri eelmisti. Bn^trce Zamos'u vsnımda al>biliyordu. Bu Ull»^»ı n*ra«tT f»V«t sn^ He kovHum. Aıri «rtık. ojlum olAslında benim de istediğim bu rere tah«i!li hiriydi: Nlrklss Za. mnvı^ını »ffedebilHISim fakat i»T ^TîlTılnı tJtn i\* 7fftpn hu Mi. mos. bana karşı, hak edilmemi; blr Zira.Marika oğlunun yttriinü bir LU. '*• * ' Marika'yı kovduğum zaman l'ıakça bir akraba o l a n ZaMilan heş ya#mdn idi. Ona Kat mosla uk temaeım yoktu. M«ri ha b*kh. ka kendisi de onu, biz evlendikKatha, aynı fedaluU, ayn) «a ten lonra iki ü« defa görebilmişti. Fakat o bu düşüncemi u y dık kadındı, kardeşinin kanmla gun görüyordıı, OUB sut ortaklığmda onun hiç 100.000 LİRA ayrıca KİŞİYE TEŞEKKÜR A»\» »tınemij 160. 1610 KİŞİYE FATMA ZİŞAN LÜLECtOÖLU'nun (erek: cenaze nıerasimine ıştirak etmek ve gerekae bizzat veya mektup, telgraf v« telefonla tazıyette bulunmak auretıle büyük kederiml»! eaylaşnıak ltıtfunda buiunan dost ve yakınlanmıza en derin minnet ve şılkranlannuzı ar«ederiı. Lüleeioglu aıle<;î liralık çeşitli para ikramiyeleri Son para yafırma günu : |Q T 6 I H I H U Z YAPI ve KREDİ BANKASI Kiralık Yazıhane Cağaloğlunda iş yerinde, yeni binSda, cadde üstü. Tel: 22 42 90 RADYOLİN Ne Çıkarsa Bahtına PROGRAMINI DİNLEYİNİZ BU AKŞAM .saat 21.30 da İSTANBUL RADYOSUNDA CUMHÜRİYET Nüshası 25 Kuruştur ABONE ŞARTLARI i«nPİI« * «ylılı ı «7ita "00 40 00 »00 Türhly* Harlcl UT« Kr Lııa Kr. 150 00 80 00 4400 Cumhunyet Matbaacıhlî ve cıli» Türll Annnım ŞukPtl1 ğlg HalkfVi snkak No 34 4 Sshlhl lt*an v* ytyva NÂZtME NADİ Gazetemrzf gonderılen evrak ve yanlar neşredllsln edllmesın lade edllmea. tlSnlardan mpsuliyet kabu] edllmem. ÖMER SAMİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle