27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
tKİ CUMHUBtYET ILK KORSAN KRUVAZÖRÜ 4 Mart 19St DÜNYANIN HAM İDİ YENİ 63 Derleyen: fKM AI.KIUHIM SAKAÇOGL.O I =habbrferl Sigortası Kaybettigimiı Milli Değetler Bataryaların ateş baskııtı Prof. Dr. Muzaffer Şevki Yener 3 I SABAH) Gümlenin maksudd fimienrn makradn Mr amrat rivayet muhtelif sözu, memur maaşlaruıa zam yapma meselesinde kadar hiç blr lsde bu derac« nrgnıı bir tatbik sahası kulmamıştır. Evet, eflmlenin maksutfn bir, bu muhakkak. Bu maksud zamdır. Hem o kadar eümlenln ki. ramdan, yalnız memurun değîl kendinin de istifade edeceğini, hattâ asıl istifadenin kendisine alt olacağını hilen esnaf da ağzuıın sulannı «kıt« akıta bekliyor. Yalnız. rivayctin muhtelif olması yüzünden maksud hâlâ gerçekleşemedi. Zammın yflzde yüz olacağını söyleyenlere iriraz eden, hakikatte zam yüzde oruz beştir diyenler çıktı. Herkes kendine RÖre bir hesap yaptı, neticenin hançi tarafa hak verdişü henüz belli Heğil. Paralarını ellerine almıs buhınanlar bile bu hesabm Jçinden çıkamıyor. Yüksek mesleki değerini hemen YAZAN Ben artık büyümüştüm, faili rruh j gibi, «hiç olmadık bir noktada bir Teşkilâtçılığı göze çarpan ince sezişli güzel zetar olmuştum. «Hamidiye» nın do [ denbire görünmek» suretile düşkâsını kendisini tanıdığıra gündenMuzaffer Şevkinin teşkilâtçılık kuz yavrusu da bana mevdu ve manı şaşırtıyor, ölümle âdeta köşe Trafik umumî sigorta esasları beri daima takdir edegeldiğim aziz ganisateur» kabiliyeti de bârizdi, bu> kumandamda idi. Ben artık bura kapmaca oynuyordu. nu ayn ayrı iki vesile ile ve bü geniş ölçüde değiştirüiyor dostum Muzaffer Şevki'nin ölümü da bir baş olmuştum. Derdi buyük, Türk tıb ailesi için büyük bir kayük mahzuziyetle gördüm: 1 14 Top başına!... Trafik umumî sigorta esaslaruun yıp olmuştur. Onun nasıl yetişti. 15 sene evvel Türk Tıb Cemiyeti can düşüncesi çok bir baş taşımıya baş Beşparmak limaiiiaia gereken tında şeker hastalığına ait muhtelif tarafmdan tasdikini arzu ediyordu. sız, perişan ve âdeta göçecek bir hâ lamıştım. Bana bırakılmış oîan bot tertibatı almış olaı. deniı topçu geniş ölçüde değiştirileeeği ve bu ğinden, r.eler başardığından, mes biyolojik usulleri ve îinük tahlil Marcel habbi hiç tereddüd etmeden ta, «Harnidiye» nin kokıısu vardı. mülâzimi Şemseddin eîendı ile ör nun modern îcablara uygun bir şek lekî ve insanî vasıflar ve kıymetin leri esaslı bir şekilde öğrenmeğe «Evet Muzaffer çok ciddiyetle çahş le gelmişti, cemiyete âza muntazaden kısaca bahsedeyim: man gelmez, aidat tfermez, cemiye Bir mühendis ile sekiz erde ise kadaşları «İpapandisoı kurtarmıya le sokulacağı bildirilmektedir. sevk etti. Pek kısa bir zaman zar tı, güzel travaylar yaptı ve çok iyi 1914 de îstanbul Tıb Fakültesine f:nda burada tafsilâtmı vermeğe yetişti» diyerek ve sözlerine büyük tin mecmuası intizamsız ve çirkin bi Ingiliz ve Fransız sigorta mevzu«Hamidiye» nin bütün müretteba ge.ecek Yunan harp gemisini tam tarzda çıkardı. Böyle bir durumda tının ruhu; iki buçuk topta da bir ay beklediier. Msddî varlığı atına uygun bir şekil alacak olan girerek 1S19 da tıb doktoru olan Mu lüzum görmediğim mütenevvi bir zevk ve fahr ile dinlediğim da cemiyet reisliğini kabul eden Muzaf yeni trafik sigortasının ih+ıva etti zaffer Şevki fakültede tahsil haya kan tahlillerini ve başka ilmi araş. ha bir hayli medhü sena ilâve edesanki «Hamidiye» nin bütün top ba.vimından küçük. hattâ ehemmitına atıhr atılmaz yüksek zekisı Ve tırma metodlarını öğrendikten sonra rek Muz?ffer Şevki'nin istediği vesi fer Şevki şaşılacak bir gayret ve ka larının kudreti toplanmış gibi idi. yetsiz denecek dereccde mütevazj, ği esaslar arasmda üçüncü şahıslabiliyet ile vaziyeti mükemmelen ıs Ben, «Hamidiye» nin bu metru fakat onu Kullanan Ars'an yi'rekli, nn uğrıyacakları zararm beheme imtihanlardaki parlak başarılanle | g e b e k a d ınl«rda Gl>erreguUsion bo kayı verdi. lah ederek cemiyete yepyeni bir ruh hal tazminini şart koşan, /arar ika sınıf arkadaşlarınm' olduğu kadar zuklukları hakkında genij »e derin kâtmı hüsnü muhafaza etmek, «Ha j çelik imanlı Türn. gemıcıierımn Pnefhetmif. cemiyetin kütüphanesin Mcmlekete dönüş hocalarmın da dikkat ve takdir na tetkiklere girişti. Bu araştırmalardan kıncı ruhları yüzünıisn de oldukça İstanbula döndükten sonra Muzaf. tanzim etmiş, mecmuasınm tab'm zarlarmı celb etmiş. parlak bir is aldığı neticelerden biri belki birinsayüabilecek Beşparmak lundurmak, süvari beyin verdiği tesirli fer Şevki evvelâ Cerrahpeşa Hasta güzelleştirmiş .muhteviyatmı zenginden tamamen kurtaran maddeler de tikbale namzed görülen ve çok be cisi gebelik esnasında kalevi reserv m i talimatı tamamile ifaya muvaffak bataryamız cüssesinden umulmıyağenilen mümtaz bir talebe oldugunu ^Rrserve alcalinc» hakkında 1925 rie haııesi poliklinik «eflığine, biraz son I ^ ^ M"«ffer Ş Şevkinin bu vardır. göstermeğe muvaffak olmuştur. Mu Nancy'de toplanan 18 inci Fransıı ra dahiliye mütehassıshjına taym hJzmeti de ayrıca zik're ve şükrana olmak emelinden başka hiçbir şey cak işler başarmıya hazırdı. Nihayet nisan ayının" on yedinci j zaffer Şevki'de müstesna bir kabili Tıb Kongresine takdim ettiği tebli edilmif ve 1933 senesine kadar bu şayandır. düşünmüyordum...» Bareme dahil meraurlara yflrde günü haftalardır bek eııen Yunan 2 Bundan beş altı ay evvel beyet gören ve mesleğinde onun en ğıdir .Organik asidlerin yeni bir u son vazifeyi iia etmiştir. 1933 de yaTuzak harp gemisi Beşparmak limanında ni Cerrahpaşa hastahanesindeki Fiti yfizmüş de, barem harie! olanlara yüksek nrıevki ve unvanlara ulaşa sul ile tayini ve asidozlardaki ehe»n pılan üniversite reformunda Frank' İşte bu ruh hâleü içinde Bpş göründü. Fakat gelen küçük, çecağma inanan zamanın en şöhretli, mij'etine dair hazırladığı bir diğer ın servisine doçent intihap edilmiş, ziyoloji kljniğine dâvet etmek neza. yüzde alrmışmı; diyenler v«r. Banparmak limanmda vazifeye başlı lımsiz bir tekoe değil, silâhlar.dıkalara s a n yokmu? dlyenler var; tiîiz ve müşkilpesend üstadlarmdan travayını dahi gene o kongreye teb. 1941 de profesörlüğe terfi etmiştir. ketini göstermiş idi, dâvetire yan mülâzım Şemseddin efendi «Ha rılmış ve yarthmeı krüvazör hâlibetle bir gün kliniğe gittim. Orada «ım varmış ama ne nisoerte olaaziz dostum rahmetli Akil Muhtar ug etmişti. Gebe kadınlarda glyco 3 üncü dahiliye klihiği tesis edil'.nmidiye» uzaklaşıp görden kaybolur ne sokulmuş «Mihali» adındaki ko Muzaffer Şevki fakülteden mezun . regulasion bozuklukları hakkında 37 ce Muzaffer Şevki Frank'ın servi 12 saat kalarak servisin teşkilâtıru cağı belli deşilmiş diyenler var; olmaz 37 milimetrelik iki minnacık caman bir düşman gemisi idi. Maolur olmaz pek çok talib arasın. vaka üzerinde aylarca çalışarak ha sinden aynlarak Tevfik Sağlam'ın birer birer gördüm. Aziz dostumun nispet belli olmu; da hangi tarihte Ycşilây haftası münpsobetile Cevri dan onu evvelâ asistanl'.ğa, biraz topla makineli tüfeğini koya hâ ceranın alt tarafını sayın Tevfik zırladığı dikkate çok şayan güzel a servismde profesörlük vazifesi gör» verdiği tafsilâtı dikkatle dinledım bat^ıjracaği hilinıniyormuş, diyenkim, fakat dışarıdan gelecek bir Inci'nin kudretli kaleminden dinli K?lf« ve Büyük P.eşid Paşa ilkokiıl sonra da baş asistanlığa seçerek tak raştırmalarını 1 mayıs 1926 da Paris müş ve nihayet 19J5 de yeni ihdas Gördüklerim bende derin ve çok iyi ler var. lan 5ğrencileri arasında yapılmak is dir. ve tercihini belirtmiş ve 1922 ye düsman harp gemisinin kolay koMedical'de nejretmiş ve hoca değer edilen Fitiziyoloji kliniğine getiril intibalar bıraktı. Mübalâğasız söyliHâsılı, tam manâsile blr kör âötenen »Babalar çocuklarının yanın'îa kadar ilk hocasının ilmi refakatin l n meslekdaşımızın pek ziyade takdir miştir. yebilirim ki Muzaffer Şevkinin ine» lay görüp mevkiini kejfedemiyeee yelim: *** içki içmeli midir: lcmemeli midi''» de çalışmalarına devam eden Muzaf I ettiği bu esaslı ve mühim etüdüne bir zevk. âşikâr bir vukuf ve salâhi tfljüdür. gidiyor. ği münasip noktalara yerleştiriyor Yurda dönen Muzaffer Şevkinin «Üsteğmen, toplarını sahildeki konusundiki münazaraya. Millî S fer Şevki Akil Muhtara kendisini Bu da yatrşacak elbet. Zamh yüksek salâhiyet taşıyan kendi im azımli ve bılgıli faalıyeti son za yet ve genış bir tecrübe ile tanzim ve bıtanadan, usanmadan bekleme j tepeye"5biye e f t e r gün nişan ğitim MücîürlüSünce müsasde »dilçok beğendiren nâdir talebelerden zasını da ilâve ederek Muzaffer Şev manlara kadar devam etmiş ve çok etmiş olduğu bu kliniği Fransa, Is maasa da alışılacak. O da az geğe baahyor. : ve ati} talimleri yaparak, her ih mpmiştir. birisi olmuştur. kinin ilmi kıymetini tebarüz ettir. verimli olmuştur. Tıb fakültesi pro viçre, tngiltere ve nihayet Amerika lecek. Esnahn ve hayatın yapacaAkdanizin bu ficra nılarında yi timale karş'ı tetikte bulunuyordu. da gördüğüm emsali servislerle mu ğı zam, elbette maa; zammmı pene Buna çebeb olarak. çocuklann seîstidad ve liyakati daha tahsil ça mişti. fesörlüğüne teçilnıesinden evvel ve kayese ederek onlarm ba/ılarına mu aşacak. sızianmalar eskisl gibi !>iiğit tHamidiye» nin geııç topçu su Civar köylerde bulunan viyelerinin. böyle bir konuya uygun ğında iken anlaşıtan Muzaffer Şevki, sonra Avrupa ilim cemiyetlerine saFransada kazandığı adii ve hattâ bir kaçına faik oldu riin gidecek. bayı her gün gözleri ufuklara di | Beşparmak limanında bir Yunan olırması söstprilmistir. bilgisini genişietmek ve b?:*"me yısı 160 a yükselen muhtelif ve mügunu görmek saadetini duydum. Ken hastalıklarında, hususUe şeker haskilmi» n«yi beklem^ttedir? Ne>T barkosuna el konulmuj oldugunu, şöhret tenevvi »raştırma ve müs.ahedelerile Bir manav 3 gündür kayıp Bu bir fâsM datredlr kl Içlnden disini tekrar tekrar tebrik ederek bu talığında ihtisas sahibi olmak için olacak «İpapandis»" yelkenlisini i Yunanistana aksettirmekte gecikMuzaffer Şevki bunların arkasın ilgili enteresan vak'alar ve etüdl«r düşüncelerimi kliniğin altın kitabıîsianbul polisi 3 fründenberi 21 ya Âkil Muhtarın teşvik ve hususi hiçüçriir, Imkânsızdır. kurtarmağa gelecek düşman harp \ mediler. Bunun üzfrine Yunan şında bir genci arnmak'adır. FeriVöydan ameliyattan sonra Post ope takdim etmiş ve bunları İstanbul se. mayesile 1922 de Parise gitmiş ve ratoire görülen asidoz ve setoz ririyatı, Tıb dünyası, Tıb fakültesi na memnuniyelte kaydettim. Hamur yapar gibi bir şey. gemisini... «Hamidiye» süvarisi «İ bahriye nezareti, «Mihali», yardım de oruran ve manavlık yapan Akın Büyük bir hekim, muktedir ve mu papandia» i Beşparmak koyuna, ko cı krüvazörüne, bu Yunan barko özşen ismindeki bu gene. evden. hocam Fransanın büyük tıb üstad. halleri üzerindeki önemli araştırma mecmuası ve Tıb cemiyeti mecmua vaffak biı hoca, milletlerarası tıb Hamur yapmak zor Iştir. Kıvalarından Marcel Labbe'nin servisin larını 2 ekim 1926 da Presse Medi larında neşretmiştir. ya hâkim noktalara da bir iki kü sunu istirdad etmesini emretti. Hâle gidiyorum div»rek cıVmıs. bir de çalıçmıya başlamı.ştır. Ben kenâleminde tanınmış ve takdir edil. mını bllmeyen aceml el. hamur yaçük top yerleştirmek ve bu mini• Yunan krüvazörü «Meis» ada daha leri dönmemistir. Ürprinde kül disini ük evvel Faris'te Marcel Lab cale de ve 27 şubat 1926 da biyoloji Hummalı bir çaiışma miş seçkin bir sima olan Muzaffer pamaz. Un, sn koydukca yıvı<;ır; Fransız mini bataryanın başına da, ekıncı j smdan aldığı bir Rumun klavv.zlu liyetli mik'arda pf"» b'ilurHujhı sfiy be'nin Höpital de la pitie'dekj altı cemiyetinde yayınlamıştır. Hastahanedeki servisine, hususi Şevki meslekî yüksek kadrini neza yıvıştıkça, katılsın, kalmlaşsın diye ruhlanna güvendiği genç gemieile ğu sayesinde, 17 nisan iabahj, Baş lenen manavın akıb»"tinden endişe numöralı servisü'.de görmüş ve ta tıb âleminde tasvib ve senalarla hastalarına, tebliğler ve yazılarına ket, ınsaniyet, semahet gibi en gü nn katarsmız. fazla pelir, serttesir; karşılanan bu neşriyat ve travay. hasrettiğı uzun zamaniarda fikri ve zel ahlâki meziyetlerle pek yüksek ynmnîçarmak için sn katar«ııni7. f«ri bırakmak »uretile düşmana mü parmak limanına vardı, Yunan bar nımıştnn. Fakat ismini ve meziyet. kemmel bir tuzak kurmuşru. kosunu görerek sahile 500 metre İhhar üzerine açılan mezarda lerini daha evvel Akil Muhtardan ları en maruf ve klâsik bazı ecnebi hattâ bedenî istirahate yetecek ka mertebclere ulaştırmış müstesna bir ne eıvır; (fene nn. gene sn, derken, kitalparmda zikredilmit olan Muzaf dar vakit bırakmamasına ragmen insan idi. işitmiştim. Parise sik sık gelen ve elinizde 5yle blr lök kalır ki kimKiremit •• madensuyu yüklü kadar sokuldu. «İpapandis» i ye köp«k öiüsü bulundu! fer Şevki daha sonrajan garb ilim iradesi kuvvetli ve gayretli Muzaffer hemen her defasmda benimle busenin Işlne yaramar. yelkenliyi Vurtarmağs gelecek düş dekleyip getirmek üzere fükasını Şeker hastahğında Dün Eyüb adliyesile polisini bir •• • aörüsTs Âkil Muhtar, bana cemiyetlerine yapmakta devam etti Şevki 1951 de «Diyabet., 1952 de «Vi••' ' man harp gemisi bir torpitobot ve indirmeğe başladığı sırada, üsteğ hayli meşgul eden enteresan bir hâği alâka çekici tebliğler ve müşahe taminler ve vitaminlerle tedavi», Zam da öyle. Zammı pahnlıhk tam bir otorite yahut cılız küçük bir tekne olursa men Şemseddin, 37 milimetrelik 2 Muzaffer Şevki'den bir kaç /.ere | delerile Tiirk tebabetini fereflendi 1956 da «Şendromlar» adlı pratisyen yer, blr daha yaparsınız, bir daha cereyan etmiştir. Hazakat ve dikkatle tedavi ve dai«İpapandis» i kurtarayım derken topu ile Yunan yardımcı krüvazöj ren yüksek bir tıb şahsiyeti olduyer; dojmak biimez bir agıza ne Öğleden evvel Eyüb Emniyet amir muhabbet ve şevkle bahsetmişti. Zekâsını ve istidaduıı uzun uzadı gunu göstermiş ve milletçe iftihara hekimler ve talebenin istifade ile ma hilmü şefkatle muamele ettiği versenlı vutacağina RÖre. sonunda " ' • ' " ' ' ' kendisi genç topçu mü'.âzimınin rüne ateş açtı. liğine telefon eden meçhul bir şahıs. konsulte edebileceği çok nefis bir hastaları kendisini çok severdi. Halk «Bu tepeden Inme ateş karşı iki kişinin gizli olarak açtıklart blr ya överek onun çok iyi yetistiğini, şayan iyi bir şöhret kazanmıştır. aavuracagı mermilere kurban gidetarzda basılmıj 3 kitab da nesret arasmdaki çöhreti de büyük ve mem ha zam yapılmış ha yapılmamı^ Bu şöhret ile Muzaffer Şevki, Fra.ıcekti. Böyle olmaz da üstün kuv sında, şaşkına dönen «Mihali» fi mezara İnsan cesedi gömdüklerini ve tıb fakültesi için çok kıymetli bir | leket ölçüsünde idi. Şeker hastalı fark eleman olacağmı söylerdi.'Şayed bir samn en tanınmış, en Itibarlı tıb kıy miştir. indirmekten vazgeçerek hâdisenin cinayet clduğunu bildirmis vette bir harp vahidi gönderecek likasını 1933 de Frank'ın doçenti olarak a. ğından bahsedilince derhal onun isBelediyenin kendi mensuplanna kaç sene de Paris'te kalır ve çalı metlerinden biri olan Societe Mediolursa, krüvazörün iki mınik topu kuvvetli bir tornistanla 3500 metre tl. Polis, durumdan derhal Eyüb şırsa memleketimiz için iftihara «e eale des Hopitaux azalığına seçil kademik kariyere intisab eden Mu mi akla gelir ve diyabetliler onun ya"acajı 7r»m da b>r ruhaf şey oldu. mesafeye kadar açıldı ve 7.5 san savcısı Fahrl An haberr'ir ptmi« gene düşman gemisine «njcünun za büyük bir hekim olacağına ina. mlşti. Bu cemiyet, Fransız olsun, zaffer Şevki ölümüne kadar yanl yüksek ihtisasından faydalanmak iç;n önce, Beledivenin zam teklifî yettiği nispette zarar ve'Tnefe ça timük toplarile, bataryamızın bu boylece savcı yanına hökumet dok nıyorum derdi. Muzaffer Şevki'yi yabancı olsun, ilmî değerleri müna bir çeyrek asır hocalık vazifesini yurdun her tarafmdan ona müracaat bfltce enciimeninden sececek d?"il lunduğu mevkie doğru ateş püskür torile 2 polis alarak, ihbar edilen şahsen tanıdıktan ve 1922 den 1926 lısacak, fakat yelkenlinin düşman kaşa edilemiyenler haricinde hiç bif başarı ile yapmıstır. Bir çok talebe ederlerdi. Muzaffer §evki teker has mişri. O «iebeple. Beiediye memur linin bana söylediklerine nazaran telığında bir otorite (autorite) olmujeline geçmesine aslâ müsaade rde meğe ve sahayı taramıya başlsdı. mezarlıfa gitmişlerdir. ya k«dp.r Marcel Labbe'nin servi kimseyi azalığa kabul etmez. e mîîstr>hdemlerl. zamlı maa«l?rıMeıarı açtıran ilgililer, meçhul sinde ne kadar «zimle çnlışUğııu •elis ve tath ifadesile dinliyenleri tu. miyecek, icap ederse onu bizzat Bir hayli mermi savurduktan sonm gelerek ay alacaklar rivayeti 1926 y* kadar Paris'te çalıştıktaft meclub eden derslerini takrir ederra. bataryamızı yok ettiğini sana şahsın iddiası hilaf.na kefene sarılı ve neler yapmâğa muvaffak olduguŞemsi efendi yok >»<lecekti. Herkese elinden gelen muavenet ve rak ateş kesti, tekrar limanın ag bir köpek ölüsü ile karşılaşmıslardır. nu bizzat ve yakından gördükten son sonra altı ay da Berlin'de Almanya. ken talebesile kendisi arasında ya müzaheretten çekinmiyen, kimsenın Görülüyor ki, «Hamidiye» süvaDurumu bir zabıtla tesbit eden il ra Âkil Muhtarın hüküm ve kana nın çok maruf diyabet mütehassısı rattığı'hakikî saygı ve sevgi mahsu fenalığmı istemi^en, iyiliksever Ve va Bu arada, bir de baktık. Relediriai her şeyi düşünmü?, her ihti zına kadar sokulmak gafletini gös gililer. bilâhare mezarlıktan aynle meclisi âzalan. kendi huzıır a.tindeki, mubabbet ve teveccühün Profesör Umber'in servisine devam lü olan manevî bir iklina içinde ger.ç tanperver Muzaffer Şevkinin henüz terdi ve bataryamızın ikinci bir bas mali nazarı dikkate almıştı. Asıl dteki isabeti iyiden iyiye anladım ederek çok zengin bir irfan hamu Ieria zekâsına hitab ederken kalb kendisinden daha bir çok kıymetli hflklarına bir celsede.' yüzde alrmış maksadı da bu yoldaki faaliyetler kınına uğradı. «Mihali» "jarüle SbO Ierini de teshire muvaffak olmuş hizmet beklendiği genç denilebile zam yapıvermîcler. huzur hakkını ve fikirlerine tamamen iştirâk et lesile tstanbul» dönmüştür. B'r dnktorıimuza Le?ion metre gibi yakın bir mesateye soFransadan ayrıldıktan sonra tavas» tur. Başka bir deyim ile Muzaffer cek bir yaşta aramızdan ebediyen c'uz l'radan elli lira^a çıkarmışle düşman bahriye makamlanm tim. d'Honneur nişanı veriliyor sutumla Marcel Labbe'den bir ser Şevki cert sozlere v« başin muame «yrılması çok elemli olmuştur. F«şaşırtmak, onu ruht bir baskı al kulmanın cezasını gördü. Batarya••< •• Yann ssat 17 de ÇemberKtss. KuyaSdırdığı mermilerin hemen Pariste İlk baganlar .,.40?**. îstemisU. Memleketimizde sa lelere aslâ meydan vermeyen, ak kültenin Jcadir bilir, haksever hoca. ır. tmda bulundurmaktı Nihavet 3800 ; duz Enstitüsünde yapılacak bir meEh. bu da bir şeydîr. Demek ki, Marcel Labbe'nin servisinde ça llhiyetli resmî makamlara göster. bir hava tonluk zırhsız bir krüvazör olan hemen hepsi pemmin •T>v;nrl? toc rasimle. Kuduz Müess»sesi BaştabJ)! larmın Muzaffer Şevkiye çoktanbemek istediği bu vesikada kendisinin de çok munis Avrupa tedris tarz ve ' „ hak etmiş olduğu ordinaryüslük Relediye meclisi âzalan. kendi'e«Hamidiye» günlerdir, haftalardır, lanmıştı. 10 mermi bordasına, 13 Dr. Zek&i Muamm<T Tunçmana Fran lışmıya koyulduktan biraz sonra daima güler yüzlü olan Muzaffer bir dahiliye servisini re'sen idareye edasmı benimseyen «viiT;s H> ho | ,„,„«„, , T = r ;ı m ^;^i * . „ J,;.;;J,;V ine yaptıkları bu zamrnı bir demermi güvertesine. 1 mermi kazan aylardır Akdeniz deiniyor, Adriyaunvanı verilmestni tam düşündük leyecekler, işe yarar bir şeyse. baş sızlann «Legiön d'Honr.eur» nişanı Şevki mutad nezaketi ve kibar ta ehliyet keEbetrr;' "Mujunun hoca ca olmuşrıı tik demiyor, Kızıldenız demiyor dairesine, 1 mermi subay salonuna tevcih edilecektir. NH»nı Fransıl vırlarile bütün personelin ve taleleri bir sırada hayata gözlerini yum kalanna da zam yaparaklar. \ e isabet etmişti, Kaptan köprüsO demuş olması çok hazin bir tesadüf ve de olsa bir adım. pervasız ve serâzâd dolaşıyor, o verecektir. benin süratle sempatisinl kazandı, telihsizliktir. sularda Yunan asker! r.akliyatına, lik deşik olmuş, cephanelik de isa 30 bin liraiık 2 yüzük kayıp ve bir yabancı muamelesine maruz AUIuna bir vııka geldi. Hikâye iktisadî faaüyetine birbiri peşi si bet almış. cephanenin infilâkma Muzaffer Şevkinin Pariste feci bir Bir Türk ile evli bulunan Mrt. kalmaksızın yeni çalışma muhitine ra darbeler indirip dunıyordu. ramak kalmıştı. akibeüe neticelenen son krizi esna deril. «rayniyle vaki» bir hidise. Muhtar isminde bir tngiliz ksdm seh güzelce ve pek kolpyca intibak •İhanetin cezası Bir miicssese bilirim. Bu müesse sında ve ona tekaddüm eden rahatrimizin büyük otellerinden birisinin diverdi. Parise klinik tetkiklerden Balkan savaşında denizlere hAki«Bu bâdirede salonda keyif ça tuvaletlnde 30.000 lira deferinde iki ziyade. ilmî araştırmalarla teveggül sızlığında çok mümtaz. kibar ve hu senin bir muhasebe miirliini varmiyet iddiasında bulunan Yunan kukperver Paris Büyük Elçimizin dı. onu ra Mürim. Dtfta dnijrıısu, bahriyesini bu suretle bütün dün tan Meis'li Pum klavuz da, bir mer yüzügünü kaybetmiştir. Saat İT.SÖ etmek için gelmiş olduğundan pro ibzal ettiği tam bir kardeş şefkatile lilirdim, çünkü siz'ere iimiir, bîr ya nazarında gülünç bir mevkie mi isabetile, ihanetinin bedelini 6 sıralannda ellerini yıkamak maksa fesör onu evvelâ lâboratuvarında demişti. Yunan krüvazörü, neye dile otelin tuvRİetine giren Mrs. M'ih vazifelendirdi, Lâboratuvar şefi ünvatandan. ailcsinden, dostlarından saman fvvel vefat etrl. düşürmüş oluyordu. uzak kalmanın ıztırabmı duymaksıuğradığını şaşırarak. zor toparlandı, tar yüzüklerini îâvabonun saburlı lü Şimist Nepveu'nin nezareti alBir ay başı, mücsüese roemıırlaBir yıl sonra patlak verecek 1914 acele açılarak epey mermi s.v.ır fıında unutmus ve bir kaç dakika zın hayata veda etmis olmasından n, maas be''iv«rlardı. G' ; t '" r J "n dolayı büyük elçimize, kederli aile» aonra hatırlayıp yüzükleri bıraktıfı 1918 Birinci Dünya Savaştnda Al du ve savuştu. TEŞEKKÜR sinin ve kendisini seven ve ölümün ıtmartesi idi. Müessese, her yer man krüvazörleri tarafmdan, fakat j «Yunan krüvazörünün «üvarisi, i v e r ( je graştınnca bulamamıstır. Otel Zehr» Bir.gölUn Safr» kesesl ve den çok acı duyan talebe ve dostla. gibi, öirle<ten sonra tatildi. Mııhaapnndisit ameiiyatinı büyük blr ha«Hamidiye» ninkiler Tcadar başa Yunan bahriye nezaretine idsresi vü?ükleri arpştırmaktadır. rının şükran ve minnet hislerini sebe müdürü, man« tutan: o^nn zakatle başaran Deniı ha»tan«ıl Operılı olmıyacak şekilde, tekrarlana raporunda. sahilin kuvvetli batarSon 24 sttnt ieinde yapılan r.itörü burada ifade etmeyi bir gükran bor meblâği bankadnn tahsil ed n miieak «Modern krüvarörlerle korsan yalarla tahkim edilmiş ve Yunan ihracat cu sayarım. Keza krizin başlangıcm essescve (relinceye kadar vakit öğDocent Dr. ZEKİ TÜRKER'e harp gemilerine mükemmel bir tu»avaşı» devrini açmak şerefini kaSon 24 saat zarfında Hmanımızdan dsn sonuna kadar hususi bir ltina " ı.vi bulmuştn. " zanan yiğit Türk krüvazörü düş zak kurulmuş oldugunu * 'dırmok yapılan ihracat yekîlnu 732 bin Hrayı vo anestrzı mUtehasısı Turhan ÖzPümere, ^siste eden Dr. Dr. Kcrim ile Muzaffer Şevkiyi tedavi eden ve Memurlar. hemen muha'iebf mümana her bakımdan zarar verip suretile, aldığı isabetleri haklı gos bulmuştur. demire. Mehmet Tanık ve başhera , bugün Paris Tıb Fakültesi profesördiirünün odasına koştıılar, maaş şire Mübeccf] KivilÜ oğlu. hemşire termek üzere böyle söylemek zoonu hırpalamak alanında hiç bir j leri arasmda ön safta müstesna bir Sevkedilen mallar arasında B. Al Mekiye Arslana. ayrıca nisafye kllfırsat kaçırmıyor, Fransız dergisi runda kalmıştır. (mevki ve şöhret kazanan, gençliği larmı almak istediler. Fakat o: manyaya satılan 5 ton hashsş. 4200 niifinc minnet ve teçekkürlerimlzl I (Arfcası var) ton buğday. Fransaya 25 ton merci • rzedcriı. Yoo! dedi. Bugün cumartesl. meşhur «L'illustrastion» un dediği mizde her ikimizin de samimî arka. daş ve dostları olan iki büyük tıb Ben öfleden sonra çalışmaga mecmek, ltalyaya 11 ton kuzu deri'i. t»Eşi Kardesi Tu«. General üstadı Professeur Justin Bresauçon nr değilim. Bu parnnm sayıltnası, Refi H. Tulga raele 5 ton keçi derîsi. Yrnıanistena Nurettin BingSl ve Profeseur Soulie ile büyük elçi epmize birer birer dağılılması ak10 ton mercimek vardır. lik doktoru Henri Sikarov'a gece şamı bulur. Pazartesive gelin. Buğday primsiz olarak 15.70 kuru;Eminönü Vergi Dairesi Müdürü ve gündüz hastalığm seyrini dikkat Didar Ülkönün eçi. Vahlp. BeEmi tan. mercimek 70 ve 76 kuruştsn saAnan yahşi. baban yahşi. uh! ve ihtimaml» takib eden hastahane Oiklin ve Celâdet Türelinin babaları, .tılmıstır. Mehmet Türelinin kayınp«Jert, Talftt enternlerine ayrı a>Ti teşekkürleri ıfnhasebe müdüriinıi kandıramadı1 Ülkün. GüHekin ve Ertrkin TUreliMART 4 ŞABAN 24 mizi ve gosterdikleri hususi alâka ar. Memurlann içind' , o akşam enin dedeleri. Murat Erkolun bacaiine götürecek ekmeçin pnrasına Kanunun şerh ve izahi. tebliğ. tamim, mukteza ve dan dolayı kalbimizi dolduran minr nagı eski Rize. Ka?tamonu, Çankın 1450 ye yakın en veni em«al irtihat kararları net hislerimizi beyan etmek isterim. muhtar olanlar bile vardı. Fakir oZiy.at Müdüril emekli İstanbul, Ankara tzmir Adana Erzurum kitabçılarınacılan hiç sonnayın. Cel gclelim, Hayatı, eserleri gelecek nesiller için EN AHMET HİLMİ ÜLKÜN da satılmaktadır 944 sahife fiatı 50. cildlisi 60 lira bir imtisal nümunesi teşkil edeceği. muhasebeci bev 'nsd ediyor, Nuh 3 Mart salı günü vcfat etmiştir. Cene inandığım aziz dost ve üstün iyor, Peypamber deniynr, maaşTasra siparişlerinin Yıldız Ihlamur Nardenk Sok V. | 6.29 12.26|15^6 18.03 19.33 4 4f nszesi 4 Mart çarşamba gür.ü 6glc değerli muhterem meslekdaçtmin an pazartesiden evvel vennemek58 adresine yapılması. E. |12.27 6.24|~9734 12~.0O; T.30 10.46 namazını müteakıp Fatih Camiinden necib ve ulvi hâtırasmı taziz ve acı e ayak direyordu. kaldınlacaktır. Allah rahmet eyliye. lanna Iştirak ettiğim sayın ailesine Kalktı, sapkasım giydi. paltosutBZİyetlerimi takdim ederim. ıu fiydi. şemsiyesmi koluna taktı, her çay yudumunda biraz daha bes Cumhuriyet'in edehj tefrikası: 25 Ümmeti Muhamed'in uzı, na ] Konuşmak istiyen adam, ayak* apıya doğru yüriidü. Tam kapımh liyordu kafası.. Öyle görülüyordu. musu bize emanettir demedin mi j larından başlayıp göfdesinin yvka>nüne geldiği zaraan, birden durOcak baçmdakl ses etmedi. Yere size.. Söyleyin, demedim tıı? rılarına doğru yurüyen bir ritreACI BİR ÖLÜM n: bakıp sustu. Bağlı adamlardan esmer, sıska, me nöbetine yakalanmıştı. Ona baMerhum Kaymakam Şekip Be Hay Allah müstahakkını ver Getir şunlan bakalım! yin kızı. merhum General Küşat uzun boylusu. işitilir işitilmez bir karak, belki de gergin tellere uyain. mnaşımı a'mağı onuttum, dedi. Kol beyi yerinden fırladı; hanın sesle: Yszıcıoglunun eşi. emcklt yarrak, ötekilerin dİ7!eri de zangırKasaya doğru ilerledi. anahtarlagıç Ziya Görgünün abla«ı. Anarka tarafma açılan daracık. kontr Dedin ağa! demağa başaldı. Konuşmak istikar» Ünivergitesi profesörlerinrını cebinden çıkardı, kasayı açtı, plâktan yapılmış, üst tarafma cam Diye mırıldandı. Geri yen adam. suda boğulmaktan lcurden Turgut Yazıcınğlu. Ankara endi paracık'arını sayıp aldı. Kayerine teneke geçirümiş kapıyı hız san bıyıklı ile sakallısı ;alt tsş tulmak için çırpınırmış gibi, bir aNümune hastanesi întaniye Şefi ayı tekrar kapadı; orada. e'kvi la çarparak çıktı. Biraz sonra ha larınl salladılar. Dr. Aydın Yazıcıoğrlu, Neyyire. ı tıldı ilcriye.. Ötekilerin böğürlerindc, gözleri hayret ve dch Zahire Ertm. Saniha Kuban ve nın geçid yerine bakan büyük ka; Yanılıp da bir halt işliven o bozdu. Üçü birlik yuvarlan^.ılar. Saint Jozeph Lisesi Cofrafya setten fa'ta?ı çibi açık, brknkalan i'AZAN: ILHA.N TABUS pısmın önünde birkaç silâhlı bo'ir lursa. canım alırım demedim mi? Geriden birkaç kişi seğirtti. dikip öğretmpni Şermin Akının pek memurîsra bir selâm verip çılvtı, dL Önoe duran'.ar silâhsızdı. Üçü İpe çekerim demedim mi? sevgili anneleri, Nilüfer Yazıcı; kaldırdılar. Tabandan toz kalkÜç kat üzeıine ahşab karkas bi yordu. || nah bizimdir ama, ağa bağışlasuı gitti idi. oğlu. Nureyya Yazıcıoğlu. mer, beDsrinden. ellerinden telefon telBu sefer san bıyıklısı, sarfki gırt mıstı. Dede Mahmud bir teneke nanm yukarı iki katında kendileri İ hum Timur Kuban, Albay AbHaoıdi VAKOĞLU İkinci günün sabahı uykudan geç ! suçumuzu dediler. leriyle birbirine bağlanmıştı. Arka lağmdan bir türlü çıkmak isîemi ibrikle yetişip düştükleri yeri ısyatıyorlar; birinci katında, şahısladürrahman Erem ve Dünya Gakalkılmıştı. Yunus ağa, yanında Gel Yozgadlı! Birer limonlu larından iteklediier. içeri soktular. yormuş gibi aşağı yukan oynıyan lattı. Esmer adam da ı^irdenbire rını muhafaza ile mükellef seçme zetesi Müdürü M. Fuad Akının ikinci Kctedan Yozgatlı olduğu halde aşağıya, kah çay içelim de şunların icabına baZor yürüyorlardı. Ağaya doğru kelimeyi kustu: kaymvalideleri, Hafize Duran ve konustu: adsmlarını barınHırıyorlardı. veye indiği sıra, kol beylerinden kalım. Gidi deyyuslar. ağa suçları bir iki adım atabildiler. Yozgadlı Istanbul Cniversitesi Doçentle Doğrusun ağa! tşte orada.. O sok>ağa vardığıHanın geniş giriş kapısının bir birini ocak başında, ayakta bek ' nı bağışlıyacakmış ha! rinden Lutfi Duranın halalan yerinden kalktı. elini uzattı: Yozgadlı, kemikli parmaklarım mız sua.. Şey sokağ ^âri nunayanını Çoraklı'nın meşhur kahve ler buldu. Göz işaretiyle sordu. Ö Durun orada! Yaklaşmaym! FATMA BEHtCE Yanyana duvarın önüne oturdukuzgunî sakalma batırmış, avurd j renin ötesi.. Tamam.. Balalar sokahatıesi tutuyor. öbür yanında bir teki hudı hızlı ağanm yanına yak lar. Camlaruı öbür yanında kalaDiye bağırdı. Durdular. Vunus çukurunu kasıyorrlu. OK'enni suç ı ğma vardığımız sıra. tüfekler <.muYAZICIOĞLU berber dükkânı ile bir nalband, laştı: balık vardı. Ağanm kahveye gir ağa sağ elini tahta masanın iistü2 Mart pazartesl günü Tanrının Her boy bulaşık yikaıriH lular» dikmişti. Onlar, aŞanm kük1 rumuzdaydı, Hiç beklemezdik kurrahmetine ksvuşmuştur. Cenabir de kr>şum takımı tamircisi ça İstediğin adamları getirdik. digini görmüşler, karşı saçağın al ne vurdu. Geride, ocağın arkasın reyişinden baş alıp da bu bakışı makineleri için proforma veşun yağmuruna tutulacağımızı.. İn zesl 4 Mart çarçamba günü 6gle lışıyordu. Kahveyi hanın sahibi da, o günün hizmetini kendi gör Hangi adamlar? tına çömelip dizilmişlerdi. rilir. namazındnn tonra Cihangir Cigörseydiler. kanlan oracıkta damar cin görünmüyordu. Kapılar örtükDede Mahmud işletirdi. Oteki esmiinden kaldlnlarak FeriköyHaberi getiren adam da ocağa ' mek istiyen Dede Mahmud'u bile. lanndan boşanır, üçü birflen yere tü. Perdeler inikti. Meğer her bi Gece yarısı emir vermiştin ya.. EMAK TİCAR^TTHAVESİ naf da onun yakınlan. akrabaları Balcılar sokağıniaki vukuat.. deki ebedl istirahatgâhına tevdi doğru gitti. Alçak bir iskemleye hop diye yerinden sıçratan bir naŞ yığılıp carılarmı uçururlardı. N. Bl'RAK rinin arkasında insan varmış. Bir eriilPccktir. Ailah rahmet eylridiier. Dede Mahmud. Yunus ağa Ha! Ulan, kafamın içinde da oturdu. Yunus ağa ince belli çay ra attı: P.K, 703 Gp^ta İstaü'' Yunus ağa gittikçe daha V'ü\iik bastırdılar. Sapır sapır dökülüversin. ile adamlarını hinına misafir et vul çalımyor sanki.. Nerede onlar? bardağından okkalı bir yudum çeWm* TEL: 44 68 74 • • Evlâtlan Ulan. irezil keratalar! öfkeye kaptırıvordu kendini.. B B di birkaç arkadaş. Bre aman dye mek için çok uğ'aşmış, o patırdı Arka tarafta. tavlaya kapadık. kip avurdlarında dolaştırdı. Sonra Üç bağlı adam telefon .o'.ierrıi ğırmaktan sesi kısılmağa basla sindik sağa sola. Emir geldi, başka içinde peş'erine diişerek bucak Basan ve yayan yuttu: Kaç kişiler? gererek yerlerinde oynadılar. Ses, mıştı. Yozgadh bunu sezdi. Suclu çare yok. basın evleri.. Kapıları inCumlıuriyet Matbaacılık ve bucak knouşma çareîeri aramıştı. Üç! Kepaze herifler! Sanki deme gürlüyor, arka taraftaki hhırlan, lann önünde durdu. Esmer deli diriindiriverdik. Karı ^ızanın v«Gizetftcilik Türk Anontm Şirketl On para da istemivordu. Hattâ bas E hani dört diyorlardı. dik, tembih geçmedik. Şöyle yapa üst kattaki odaları dolaşıyor, so kanlıya baktı: veylâsı arşı tııttu bu sefer.. ArsşCagalnglu Halkevi snkak No 39/41 kıncılsnn herberde hedava tıraş Sahibi F^zh hoca sabaha kadar uğ rız, böyle Vaparız demedik. Şen e kaklara taşıyordu. Bir ıkı dakika tırmağa başladık odaları.. Ne do Anlat. nasıl oldu? o'nıa'in havvanlarını bedava nal rs?tı. Gitti. evleri gezdi. Birinin su lâlemin evine gir, karıların ırzını içinde merdıvenlerden ınenier kaNÂZİME NADİ Dedi. Yunus ağa bunu gmince lao kaldı. ne sandık.. B'r k;'.?;m latma'arı ve kopuk. kırık takım çu o'nadığını söyledi. Bu içerde ! kirlet Namuslarını paymâl et. Son pı dışlarmda biriktiler SokaktakiYazı içlerır.ı fi'len i d a r e e d e n biraz serinledi sanki. Sustu. Y D Î elinde tüfekle yakaladık, Uak'.rdatrika plasitk çam& ları da heriava onartmaları için d ki'er. herşeyi açık açık anlattdar | ra ağa hoş görsün, başını çevirsin. ler pısır pısır yaklaşıp ourunlsrmı Radlı döndü, geldi, vci'r» otmrlu. tık ama, sıkılan kurşuna !^'.;)e daMns'ul M ü d ü ı KoUsını beklâytnfi darnlarına rmir vermisti. Böyle bir zaten.. cama dayadılar. Geri yanlarda ka Tekrar ıfikti gözlerinî üç kişinin hası olacaktı. Dshasını >ramHV için ÖMER SAMt Beni ne sanıyorlar acaba? şerefin, kırk yıl kalsa. kendisine Gazetemizt gönüerıten evrak ve yaaçatıîara çıktık. Bodnımlara, fnrnıç Vay deyyuslar! Eğilmiş, ocağın yanındaki kol be i hp Bokulamıyanlar içeriye kuiak üsrüne. Bir daha emretti: lar Beşredilsio •dlltnesin lade edilmes. bir daha nasib olmıyacağını söylü i Yalvardılar, yakardılar. Gü ! jinin yüzün«"bakıyordu. Meseleyi i verdiler. lara sokulduk. (Arkası Tar) Anlat! tlânlardan mesuliret kabui edllmeı. Nihad Reşad Belger jlkokvida münazara vamlmasma izin vflrîîmedî '« NİSAN 1959 ÇEKİLİŞ! Receb Turgay ö LÜ M oo ooo KAZANM/ ŞANSI Lira \ PTAüUlfll ve TATBİKATI ! :
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle