Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DÖET CUMHURÎYET Mart 1959 "CUMHUKIYET. in fetrikası 85 T1YATR0 Ankarada «Oturma Odası Yazan; Luifı AY Devlet Tiyatrosu'nun «5 kışilik büyutmüs hissini veren, Oda Tıyatrosu, John Osborne'un dekorları içınde, pıyesin (İngiliz) Öfke'&ıni yüz küsur defa oynadık havasını da vermege muvaffak oltan sonra, mevsimın ıkınci eserıni muştur. Oturma Odası ile verdı. Oyuna gelince: Mr. Denni* rolünü Oturma Odası (The Living Room) j de üzerme almıs olan Nihat Ayunlu Ifigılız romancısı Graham bars, meslek hayatımn en ölçulu, Greene'ın iLk tiyatro deneme^ıdır. en rahat. aynı zaraanda cn ifadelı Buna deneme demek bıimem doğ kompozısvonunu yapmak fırsatını ru olur mu? Eser, bır ilk pıyes oi buimuştur. Gülgun Kutlu'nun Ro6« du o u halde, yazann romanîarı gıbı, Pemberton'u, muhakkak kı, bu oyıesıae zengm, kuvvetlı bır rrtuh mevbim oynadığı rollerin hepsınteva tajıyor, daha ıik sannelerde den, Abıgail'deu de, Cord*lia'dan sejırcıyı oylesıne kendıne biğlıyor da, dsha başarıh. Ama asıl büyük ikinei kı, usta bır tıystro yazarnnın ıcaıe ca^arı, butun otekı roll«ri (Uiiden çıküğına hükmedUebıHr planda bırakan başarı, Sureyya Tafir.ii ağırhğı beşeri dokusuna za şer m Mıss Teresa Browııe u. Sürar vermıyecek, hattâ onu kuvvet ıeşya şa#ılacak bır ladelik. hatti lendıreoek jejcılde, yerh yerıne ko kuruluk ıçmde. bu ıhtıyar teyz«yı auimuf. Ikı perde, dort tablo bo | aeiıs bır kompozısyonla yaşıvor v« yunca hep aynı kssvetiı oturma y«şatıyor. Kardeşı Mıs« Helen •dat ında geçen vak aya, y<jzaıın Bı ov. ne'da Handan Uran, Rahip Jameg Browue da da Muammer E*i vermeğe muvaffak olduğu jik gehşme. o ıçın içın a> da, en ' kusurtuz oynıyorlar. Ama Handan' hareketlı pıyeslere t«ç çıkartacık in rolü, kompozısyona ve buyük kadar, kuvvetlı. Bu baKimuan «ıut netıceler aimağa en müsait roldür piyes denemesı» ni haylı yuksekten Handan isteseydı bu rolde hankaasan, fikir ve psıkanalız yapısı ka lar yaratabilırdi .. Mrs. Dennu'de dar tiyatro yapısı da sağlam bır TonıiLt Oğuülp, büyuk «coneeneser karşısında olduğumuz muhak traüon» kabiliyetini bir ker* ispt etmek tırsataiı buldu. Gorünkaktır. canlandırdığ] Oturma Odası'nın Türk seyircisi duğü t*k sahnede, ijin biraz yabancı kalan tarafı, olsa karakten net, keskin hatltcrU çizoİca, hristiyani tarafıdır. Ama ger.ç, ,netını bildi. Hakikt Kİwya»l«nl« »güzel ve bahar mevsımınde çıçek lattıgı, canlı, gerçek oyunu Rose'un «£»jı seftali ağaçları gıbi aşka to intıharınj, yazar hetabına, en inan~n»ureuklanıruj Rose Pemberton'la dırıcı çekilde hazJrlamif oldu. |*kakları biras d« bahUız bır «vli Oyu'nun bütününde, yer yer, f«zlik hayatının ıstıraplarüc «ğarmış lâ dram koku«u duyulmakla berapsüsoloji hocMi Michael Deıınıs ber, Oturma OdMi'nın, böyle bir arasındajo gönul macerasının. ölum eser için çok küçük düfen, Oda Tikorkufiu vc tahakküm hıru içınde yatrosu sahn*«inde, seviyeli bir reyifiy&n Brov.ii h«m$ir*lerl# kötu ji ve üstün bir yaratma giicile oyrum kndeçleri Rahıp Jamae Brow nandıjrına, zevkl* de «•yredildifine n* içiB oriaya koydutru probleml*r, inanıyorum. hristiyaalık t*lfikkii«rini d« ikinei planda bırakacak k»dar be«»rl bü darisük ta«ty«r. f ALTIKOL Yazan: Bırhan FELEK bulmalı? ayağa kalktı: Zeyrekliîer hafiften tı'.ava baş Arkadaşlar. Bu akşam gelladıiar. ^ miyen rakiplerimiz şerefine... Sülüman be! Serun de sanDerken Vatandaş Ahmet efencm tuttu mu? di: Tuttu... Bir dakika müsaade.. diye Kaç aylık? masanm başına geçti. Falan filân. Zeyreklilerin kaptanı: Ali ocağın arkasına gcçmış: Ne var ağabey! Lapor mu Hay Yarabbi sen b;!irsin' getirdin? Sen bana sabır ver Yahu şirr.di Yok! Bir şey soracağım.. kavga çıkacak. Kahvede rezi'lik Kasap Ahmedin yerine ben oyolacak! diye söylenirKen, Valannasam .. daç Ahmet efendi hafıfçe Zcy Oooo! Can başla beraber. reklilere sokuldu. Oynıyalım.. buyurun... Aifedersınız.. jjimdı bu akAhmet meyzin Aliye seslendi: şam bİ7im takım oyun oyna Ali! Gelin bakalım.. Nuri mazsa ne olacak? bey.. fsen de gel... Şimdi anlaşıldı ya . Ifte bu i.« Ne olacak? Hemscrim.. sen Masanın başına 'îizildiler. Zey kambılin kahvede her pece altı hiç tnaça gıtmedin mı? rekliler oturdu Kahv?ci Ali kolunu oynuyorlardı İş m.ıhall; Gittim. imam a: leler ara=ı maca ec 'To l.fLns Gıttmse gelmiyen takjm'.ara Beceıemez imam efendi. be takımına kuvvetli adamlar topne yaparlar? ceremez.. iyi çocuktur ama ötelamıya'başladı. Doğrusunu ıstcr Bılmiyorum... kiier kurt! Her akşam işleri güçseniz bu ifin fiyakası kuman Seremoni yaparlar... leri bu! Ah şu Kasap Ahmet danda idi. Bır uzunca masan'n Nedir o? Affedersin. Ben o etrafına dizilen altı kişi rllerinVatandaş Ahmet efendi deskadar alafrangadan anlamam da. teyi aldı. deki üçer kâğıdı sıkı sıkıva mu Alafrança da değil yahul ha'aza ederler ve kumanJana Kaç oyun? diye sordu. Seremoni bu! Hani hakem dü Üç oyun .. ismar ederken de çok .tikkatli dük çalar. Gelmeyen takımı üç davranır, başkasına elini sezdir Peki kardeşim kes. mezlerdi. Tayfaların bir i^i de defa caeırır. Sahaya çıkmazsa İkisi de kesfi.. kâğıdı ilk önce mağlup sayar. Ahmet dağıttı.. arkadaşlanna: karşı tarafın elinde ne kâğıt ol Şimdi siz de öyle ı.u1 yapadugunu işaretlerden yakalayıp İşmar istemem.. dedi.. ocaksınız? yun başladı.. Zeyrekliler bir el gizlice kumandana haber EV Karsı taraf gp'mezse kaldırdılar, bir el daha kaldırdıvermekti. Bu altı kol iskambilin yapacağız. lar. Üçüncü eli Ahmedin takımı en büyük cümbüşü ^kili kozu kaldırdı... Ama oyunu Zeyrekkoltuk altına almaktı. Koltuk al Yapın öyle ise. liler aldı. tuıa almak demek. ikili kozun Yani ne demek 'stiyorsun! üstüne bey kozu kırarak onu Yapın dıyorum Ne riemek Arkasından gelen oyunu da Zeyrekliler aldı. İkiye karjı sızaptetmek demek idi ki böyle istiyeceğim kardeşım jfkelen1 fır. Kahveci Ali: hallerde bey koıu ikilinin üsme Tath canına yazık. tüne kapatıp: » Ahmet efendi, gayet yumuşak Ben söyledim kardeşitn, konuşuyor, hiç »nirlenmiyordu. Gelin güvey oldular.. diye yapamaz.. yapamaz yahu!... Zeyrekliler birbirlerine baktüar. alay ederlerdi. Anlarmnız yal Üçüncü oyun başladı. Ahmet Yedi sekiz kisi vardılar. Öteki birdenbire: takımlar da bekliyorlardı. NiA»ağı ynkan bir hafUdu bu Çocuklar ayaklarmızı mahayet Zeyreğin kumandanı orsanın altında uzatın! Dedi.. iyiUkambil m«çı devam ediyordu. taya çıktı . ce uzatın! Zeyreklilerin öç, Aksaraylılann, ArkaHn=:'ar h;7 karar verZeyrekliler: TaşkaMplılaruı ikişer puvanı dik. Şimdi saat sekiz buçuk... Ne oluyor yahu? Diyecek vardı. Bizimkilerin de üç puvaDokuza kadar su masanm ba oldular... nı. şım'a hekliyeceğiz. Karjımıza Biraz rahat oynamak ıçin Efendim bu Zeyrekliler bu ohir takım çıkmazsa . öteki takım ayakiarımızı uz^tıyoruz. Sıze bir yunu iyi oynuyorlardı .. zarar var mı? kaptanlarile de görüştük Bizi Vatandaa Ahmet efendi i«galip sayacaklar. Bir haftadır Yok ama! Ayak'.arımızi dekambil OAnamazdı. Yani oynarburaya gelip gidiyoruz. Böyle yiyor. dı ı m ı tiryaldsi degildi. İ»e tam iş son kerteye gelince mı E. o kadarı da olur. mahallenin namusu kanjınca rıkçihk olmaz. Nasıl olur? merak edip oyunu seyretmeye Oyunda yaaık mı? Ali atıldı: bajladı. İki ki#inin iekambü •ynaması Değil ama. Affeoer?in onu sen! Biz Vatandaç Ahmet efendinin m» • kadar eglenceli olnıaz.. Dört Değilse mızıklanmıyalım .. rnızıkci değiüz. halle takımına Kasap Ahmet ku kiıi olursa daha Jjrl olur. Hele Çünkü Ahmet masa altından Yarım saate kadar görurflz. manda ediyordu. Meyzin All ile altı kol i«k«mHl çok fiyakahZeyreklilerin ayak işmarı vapMızıkcı mısınız. deği! misinir? Vatman Nuri de t a ^ a idiler. dır. tıklarını fark etmıştı. Oyun başAnlaşıldı mı? Bizim baska işiZeyrekliieri pek tanırnıyorda TabiJ bunlar eMplerl» oyna ladı. Ahmet dört el üîtüste aldı Biraz bıçkınca adamlardı. İyi rmt var yahu! Burada Lalapasa nır.. her ekipin bir kumandanı Zeyrekliler bir el aldılar. Sonu eğlendirmeye gelmedik .. Gelln oynuyorlardı. Bazan ı#i harazavardır. Kumandanlar karsı karda Ahmet aldı..,çocuklar... Oturun yerlerinize... ya getirdikleri \hmedin gozün İki oyun! dedi. Kahveci Ali »ıya otururlar. Adjımları da bi den kaçrnıyordu. Getir kahveci efendi kâğıtları... olduğu yerden: rer aşırı yerleftirirler. Haaa! Tamam . Şimdi bekliyoBu Zeyreklilerin en kuvvetii Şımdi efendim, herkes eline tarafı kendileri isriarlannı tezruz kardeşım. Bir sey ıledifimiz Yaşa be Ahmet ağabey! diüçer kâğıt alır. Tayfa'arın ilk dirmiyorlar. Karşı tarafın içm?ıyok! Bak boynumuzu büktük ye bağırdı. Ahmet: larını çakıyorlardı. işi elindeki kâğıtları gizlice kubekliyoruz. Sâkin ol Ali. Sen oana bir mandana haber vermektir. KAÜstelik idam kaçak oynuyorçay demle! Vatandaş Ahmet efendi bütün Jıttan maksat «koz» dur. Yanl du. Yani ovunun eldeki sekJz bu raconlara içeriliyordu. Ama Oyun başladı... Ahmet birdenahcı kağıttan elinde ne var, onu kozunu son "ıç ele «pklıyordu. hiç belli etmiyordu En çok | bire elindeki dağlı kozu attı. gizlice haber verir. Bu koz da, Önce Zeyreklilerie bizimkilenirlenen kahvecf Ali idi. Gıtti Zeyrekliler şaşaladılar. Kaptanyere açılan kâğıdın renftidir. rin maçı vardı. Bu şampiyonluk Meyzin Ali'ye çattı: • ları: maçı demekü. Kasap Ahrnet maBunlar nasıl haber "frilir? HerNe duruyorsun miskin mis Kır ikiliyi be! Anasını saça iyice hazırlanmıştı. Tayfayı kej hem birbirinin yiİ7Üne, hem kin? Git birini bulsana! tayım.. dedi. İkili koı crUya toplamıs, işmarUıı değıstirmişrl. kumandanın gözüne bakar. En Kimi bulayım yahu! düştü. Üçüncü kâğıt için Ahmet Lâkin aksili^e b^kın, o akşam büyük kâğıt «bey> dir. Yani Kantarcı Muoffer nerede? tayfasına: Ahmet sancılandı. Kahvede Vek Hrli. Şimdi «as« dedikleri. Bu Gelmedi kardeşım. Bu ak Boş ver! dedi. Dördüncü lediler, beklediler Ahmet pelnu elinde tutan tek gözünfl kırşam s'nemava gidecekmiş. için Zeyrekli kaptan: medi. Zeyrekliler. parak kumandana haber verirç Öyle ise herifler bizi tep« Doldur.. deyince tayfssı bir ama bazan yalandan da içaret Hükmen galip sayüırız. Katepe yenerler Şu Kas^p Ahmet bey attı. Ahmet hafıf sesle tayverirler ki karsı taraf şt.şırsın çıyor musunuz? gibi Ififlar ettiyok mu? fasına: ler. Kahveci Ali hemen çırağı diye. Sonra «ikili koz» . gelir. Zeyrekliler masanm başında: Hadi.. dedi.. adam durdu... kasabm evine gönderdi. Kssabın Bu da iki göz kırpılarak haber Gel ulan çimdik çimdik Kır.. dedi.. bir saklama i!e sancılandığı haberi peldı. Zeyverilir. Arkasından «dağlı» gemakarna oynıyahm.. diye alay bey koz ikilinin listüne oturdu rekliler: lir. Dağlı papaza dpnir. Şimdi ediyorlardı. Ahmet efendi de e... Ondan sonra Zevrekliler Nemize lâzım. Baş'îa kubuna ruva diyorlar. Bu da alt linde gazete resimlere bakıyorafalladılar. 61 i vaptıktan sonra mandan bulun' dediler Dogrudu. Ali öyle sinir'endi ki: çay çeneyi oynatarak işmar ecHlir. zaten Ahmet kâğıtları attı.. ve su da bu idi. Kahveei Alinin ibriğini de^rdi.. ü>:tü başı ısSonra «dam» dedikleri kız geür. kalktı.. giderken: canı çok sıkıhyordu. landı . Bunu da dilini çıkararak h.ıber Kardeşim.. biraz sabırlı ol Hay aksi şeytan be! Sanverir. Daha sonra da «bacak» Yandım be! diye bağırdı... saydınız. Yann >kşam Kaspp cılanacak geceyi buldu. T']an yani oğlan gelir. Ki buns da şim Zevrekliler: Ahmetle oynardınız. Ben bu omadem ki maç yapıyorsun'' Pir di ıvale» diyorlar. Bacak, alt O bir şey değil AH agabey.. yunu unutmuşum. Diye söylenaz pehriz olsana' Pastırmalı j u dudak ısırılmakla blldirilir. Arsen beş dakika sonra vanacakdi.. çıktı. kadan onlu gelir. Bu da bas murta yemiş. Soğanlı, bil erli. sın.. bak. saat dokuza bes var! Ondan sonra Zeyrekliler bir parmatı dikereV göstermekle ha Tsblt sancılanırsm'' Şimdi kimi dediler Ve biraz sonra kaptan daha kahveye eelm?dil«»r... •c\ amazarun yarısından son•* ra Vatandaj Ahmet efendi oruca alışmıştı. Hat tâ ara sıra, hele akşama doğru: Öyle yemeği yok! Ne rahat idi! Diye hayıflanmaya bile baş lamıştj. Vatandaş Ahmet efendinin 6yle uzun uzadı eğlencesi de yoktu. İyi sesli hâfız geldiği zaman camide mukabele dinler, cuma geceîeri de teravih namazına giderdi. Ama sahur yemeye rceraklı olduğu ıçin geceleri kahveve çıkardı. Bu sene de kahve çok revnaklı oldu. Duvarları badana rttiler. Yeni kahve ocağı. ofondıme soyliyejim, bir okka da kahve buldular. Hani yabancı olmıyanlara bir fincan veriyorlar. Ustelik kahveci Ali, yeni sandalyeler de aldı. Her akjann 20 30 kigi oluyordu. Kahveci ALİ eski kahvecüerdendi. Nargile doldurmasını bilirdi. Üstelik bir yerden biraz da tönbeki bulmuştu. Onun için eski nargile tiryakilerinden de gelenler oluyordu. İmam geliyordu. M«haJle muhtarı Zülfü efendi geliyordu. Çimendifercl Haydar pehlivan geliyordu. Müerzin Ali de geliyordu. Evkafda Hulusi efendi ıjeliyordu Bunlar eski adamlardt. Anlattıklannı genç ler dıkkatle dinliyorlar, bazan armlartnda: Boç veıi Atıyor monık! diye srrv'leniycrlardı ama kahve doğnuu cümbüılü oluyorduJiele bir Haftadaı.beri Zeyrekliler, AKiaraylılar, Kıztashlar, Saraçhaneıiler Vahreye gelip gidiyor. lddUlı »k«*nbu oynuyorlardı. Bu Uksmbü oyunu to»yetelik oyun değildir. Kahvehane oyunııdur. Bunun adına aşçı i«Vrınbili de der'?r. Haru belki bilmezsiniz anlatal'm: 36 Vât. tla oynanır. Üçlfl, dcrthı, beşli, altılılar çıkar. Bunlara konçine «lenir. Anl«»ıldı mı? Bu i«kambiH fkl kifi, dört ki*i veyt »Jtı ki^i oynar. lOıidesl •ynıdır. 61 sayı kazandın mı bir ©yun. 81 olursa iki oyun «ayıhr. ber verilir. Onlardan sonra gelen dokuzlu. sekizli, yedilıye ç.'tır denir Tci, hepsi burnunu büzmekle haber verilir. Şimdi de iskambilde ıenklerin isimlerini söyliyelim: Trefl denilen ispâtinin türkçesi ı sinok» tir. Pikin alaturka ismi karameçadır. Sadece maça da dcnir. Karo denilen dört köşeye «CTya» derler. «lokum * da derler Lokum lâfını daha ziyade aşçılar söyler. Buna eskıden dineyri denirdi. Şimdi kör denilen kırmız kalb şek'ine de kupa derler Eskiden «yurek» de denirdi BULMACA 1 • • 1 • Bır yand« Mvm«difi, ğ), ruh hastası karıail*, kendiaine belki de lâyık gormediji, m«s'ut edenüyeceğınden korktuğu gok genç sçvgılisı arasında, vazafe, acuuı v» sorumiuluk duygulanle a$k duygusu ajra6:*ıda kırk beş yajının verdiğı olgunlukla çe yapacagını kesıir«meden çirpınip duran bır psikoiCjı hocatı. Ote yand* babssım taRi/ıuuan buyumüs, annesıni pek erkfrn kaybetrruf, çocukluğuruianbsn tanıdığı vasısini, onct babuıııl b«nzeterek bfğenmıı. sonra, arad<ki buyük yaj farkına hayalımn ve arzu'.arının ılk olirak kuvvetl» »evnnıs bır kız Ve bu ıkı varlık arasında, u r p D.j mania gıbı vüks*Ien, muhaiazakâr, muUsssıp. hiç «vlenraemiş, bu ıtıbarla da ajkın n« oldufunu hiçbır zaman antıyamamif Iki yaşü • m m 1 Bu teyzelerden bıri karanhktan kmkan. kolay telkın altında kalahıierı urkek hallerıle eskı evin içınde ideta bir hayal gıbi doiaşan bir ıht.yar kadın; oburü, en kuçükleri oldu|ru halde, kardeşlerin« hep kendı dedığını yaptırmağa alı^mıs, mütehakkım, gizlemeğe çalıştığı bir OIUTI korkusunun esiri haline gelmış marazi bır tıp. Evde kım ölae, oldüğu odavı bır daha hiç kulianmamac3sına kapatmak. Rose'un vasısı ıle goruftnesıne, bulusmaaına, sevışmesine ne pahasına olursa olsun mâni olmak, bu «âi ve teRii* ruhlu kızı ysşadığı rüyadan uyandırmak. kendine getirmek içıli, sevdiğı adamın karısile, o muztarib ve isterık Mrs. Dennis'le kar;ıl«{tırmak hep anun fıkridir. Zavalh Rose. bu karşılaşmadan »onra realıteyi bütun acıhğı ıle görecek ve kurtuluşu canına kıymakta bulactktır. Sonra, iki k u kardeşinin arasında, ömrünü geçırmeğe mahkum olduğu iki tekerlekli arabasinda. bütün bu olup bıtenlere yürejrı sızlıyarak seyirci kaian ve butun ıyi kalbliliğin«, öyle bır çevrede yetışmış bir papızdan beklenmıy«ı duygululuğuna, musamahalı ve anlayışh dunya jörüşune ve dın anlayışma rağmen mukadder felâketi dnleyemiyen Rahıp James Browne. Ve nıhayet Michael'ın karısı Mrs. Derjıis: Mes'ut bır aüt hayatları olmadığını, sevilmedığini bildıja halde kocasısa hurriyetini vermek istemiyen, onsuz yaşlyamıyacağıru ileri sür»rek. onu herşeye rağmen kendisıne bağlı rutmıya çalışan. bağırarak, havkırarak, ağlıyarak. kendini yerdetı yere atarak. hattâ o meş'um zehirli ilâcı ve isteri knzlerini bir sılâh olarak kullanarak zavallı Rose'u perişan eden, sonunda meramına da eren bir ruh hasUsı. Iste Graham Greene'ın insana Do«toievski ve Piraniello kahramanlariTü hatırlata n kişileri ve bu kışılerm dramları .. SOLDAN SAĞA: 1 Hayatının hiç bir safhaaında nizam ve intizam bulunmıyan kimse. 2 Şerefine ve hayaiyetine leke türdürmemek içın son derec* titiz davranan kimaelere böyle denilir. 3 Bir çeşıt hususi mezarlar (çogul). 4 Ajıkların gözüne pek girmiyenin yarııı bir takı, nota. 5 Sayıca çok miktardfl, spor yaproak için kullanılan ıandellardan. 6 Çepçevre muhitimizde bulunan yerier (eski usul çogul). 7 Agusto* booağinin ıarkı •oylemekle geçirdiğı taman parçası, işittiğimız zaman ibadet vaktinin (eldığini anlan;. 8 Sükuna ve bağımsızlığa kavu»mu» olan a#vımli adad a bir ka*ab*. YUKAKIDAN AŞAĞITA: 1 Dünyamızııı peykinin on dörcüncü geceki tam bcdir hali (mürekkep kelıme olan bir yeni teriın), 2 Uzun uzadıya hile ve oyun ttrtip edilmeğe hacet kalmadan aldatılabilecek olan insan tipi, bir renk. 3 Bazılan onun ebedl olarak ya»adığına kanidirler, suç »ahibi onu görmezse şımarır ve kabahatlerini tekrar yapar. 4 Tos halindeki mad<i*lerden bajkı Ue sıkı^tırıp vücude getiriLmis olanlardao. i İki kardesin kanlarının birbirlerine karfi durumları, Almanyad* çok me»hur bir »aaıyi bölge«i. 6 Esaiz kalmış olanlardan, onun görünür gö rünmezinden Tann koruaun. 7 Çevrilince seyahate çık Dtinkü babnacanın mi« kalabahk halUdilmiş şekli grup karfiınızda belirir. 8 Ter»ine uzun ueun düfünfilcükten sonra varılmak gerekir. bucakın iki bası. Bu hiç bıranız gırmek niyetınde ! bekımsızdılar. Topun oyiesıyie hiç değiliz ve katiyen girmeyiz de; biz savaş mı kazanıhr? Aldığımız eesir olduk, vesselâm. Ama küreğe sirlerden bir çoğunun sandıklarınkonacak, Te yahut satılacakmışız. da barut bulduk. Çunkü oyle baVarsuı küreğe konalım ve yahut kımsız topların topçuları mutlaka haraç mezad satılalım. Bu iki eşek topa barut payını eksik verır, yani kendi beceriksizhklerinin ceremesi kaba turkcesi: çalar. ki arttırdığı ni, bizim kanımızı bol keseden cö barutu karada satsın da cebini dolmertçe harcıyarak ödemeğe çalışu dursun. Değil düşman teknesini lar. Bunların sayesinde yeni baştan parçalıyacak, fakat yelkenini deledayağı yiyecek olduktan sonra ne miyecek barut payıyle arkadaşlarımene savaşalnn?» diye yaygarayı nın canına kıymış olur. Ister topçu, ister okçu ol=un. bir korsan silâîıbastılar. Bu ışin sonunda Cezair'e gidecek larına kız gibi bakmalıdu.» dedi; kadar üstünkörü onarüdıktan sonra ve koca gövdesiyle eğilerek topu esirler polakanın ambarına konul | fırçasıyle boi'amakta devam etti. İdu. Kurtulan otuz kadar Türk for çini çekti: «Ne olacak, onlarm çalsası, Emin ve oğlu Celâl'in idare dıklan barut, Papalığın, İspanyasınde gemiyi Cezair'e götürmek ü nın, şunun bunun... yani sözün kızere yola çıktılar. Gemi ufkun ö sası: beylik malı. Onun için bitesinde kaybolunca Uluç Ali. derin zimle savaşta hep alt oluyorlar. bir nefes aldı. Çünkü polakayla Ce Her halde bizim miri bahriy^lüer, zair'e gönderilmekten korkuyordu. yani azaplar ve leventler böyle bır Bu iş bittikten sonra berkende batı şey yapmıyorlar ki hep muzaffer ya, yani İspanya kıyılarına dofru çıkıyoriar. Yoksa kabadayıca nârâ atmakla cenk mi kazanılır?» dı\e dümen tuttu. Rüzgâr pek elverişli bir L?rzda e üâve etti. siyordu. Sardenya adası, gece ortaUluç Ali, işittiği bu sözîeri kusına doğru. geminin sancak boraa lağma kupe ediyordu. Doksan yasından kayarak arkada bırakıldı. şına kadar yaşıyacak, sayısız savaşAy ı^ığının yaldızladığı Akdenizin lara gırişecek ve sultanlarla da, nur çarşafı üzerinde gemi gölgesi, vezirlerle de, Kılıç Ali Paşa olarak dalgadan dalgaya sekiyordu. O geç senli benli konuşacak olan Uluç saatte bile topçu Deli Davud, çırakAli, çocukluk çağında korsanların larına kandiller tutturuyor. ve on iki saat öncesi iş görmüş olan baj ağzından duymuş olduğu bu ^özieri kasaradaki büyük toplan onarıyor; uzun ömrünce tekrar tekrar hatırdu. Uluç Ali ve bir kaç korsan Deli lıyacak, ve her hatırlayışında ıçinden «Babalar amma da doğru söyDavudla konuşuyorlardı: lüyorlardı.» diye düşünecekti. «Koca Murad yok mu?» dedi. • Öyle takozluk vazifesini görmek Zavallı Deli Davud, yirmi veya şöyle dursun, neredeyse topu kol otuz saat sonra şehid ola,cağını biltuğunun altına sıkıştırarak düşman miyordu. Bılmiyordu değil, biliyorgemisine yürüyecek, topu arkebüs du; hâlden az sonra şahadet ih.erine kullanacaktı. Bu takdirde timalinin onun için her an mevcut benim halimi bir düşünün. Hep ar olduğunu biliyordu. Savaşçı etde kasından koşarak falya deliğine pırd puıl kılıçla can verirdi. Deli meş'ale dokunduracaktım.» diye ılâ Davudun kılıcı topu idi. Çok ayıp ,e etti. Deli Davud bunları soy olurdu, eğer ki şahadet gözü çaerken bir toptan öteki topa gidi paklı, eli pasaklı bazı ev kadınları yor; her birisinin falya deliğini, gibi onu pis ve bakımsız bir touzun bir telin etrafına sardığı üs pun başında bulaydı. üpü ile temizliyor. narr'.u ağızlanSabaha doğru hava iyiden iyice nı bir bir muayene ediyor, ufak bir sislendi. Bir çok korsan «Görünüçizik görürse, onu ince bir eğeyle se göre bu sis sıklaşacak.» dıyoreğeliyor. hâsıl olan lekenin üzerllardı. Rüzgâr da gıtgide kesiliyorne de siyah yağlı boya «ürüyordu. du. Kara Yusuf ve bir çoklarmın Bu iş bitince namlu ağzından deyüzlerinden üzülmekte olduklan oniz suyu ve yahut rütubeti girip de kunuyordu. Güneş doğmazdan biraz namlunun içi paslanmasın diye, namlu ağzınm tıkacını dikkatle ye önce sis o kadar kalınlaştı ki gemiıne koyuyordu. Kundağın üzerin de beş adım ötede duran bir adamı de uzanan her top ile, beşiğinin görmenin ihtimali kalmamıştı. Birçınde uyuyan vavru^una bakan bir denbire bir kaç korsan tss... ıss, S...S.. ıss! Aman sesi kesin.> dediana gibi, meşgul oluyordu. ler. Kara Yusuf Te yarundakiler Korsanın biri: «Yahu, Da\md Da geminin bir tarafına eğiliyor ve san n, neden topa bu kadar bakıyor ki geminin o taraiındaki sisi dinliun? Bu koca tunç ve demir par yorlardı. Berkendenin makaralarıçalarını varyozla dövsen bana mı nın takırdadığı ve tekne yanındaki demez: bunların ötesinde, berisin denizlerin tekneye hşıldıyarak çarp deki çiziğin ne ehemmiyeti olur? tığı dujnıluyordu. Bunlar tabıî pnaten her kuüanısta top tekrar çi rültülerdi. Fakat sisin içinde ve ilmiyccek mi?» dedi. berkendenin pek yakınında başka Deli Davud, üzerine eğilmekte makaralar da takırdıyor ve başka ılduğu koca bir toptan kalkarak denizler başka bir tekneye çarpax>ylu boyunca dikildi: «A, yavrum, rak gümlüjordu. ;enin topçu olmadığm belli; ypksa Odabaşı Selim Ağa, yavaşça: «Ya keskin gözlerinle güzel bir nijancı olurdun. Topçu dediğin, to nımızda başka bir gemi var.ı diye unun güneş sibj parıldad'ğlnı gör fısıldadı. Dümenci Yaşar «Evet! mek ister. Bu gece çok uykum Demincek uzaktan uzağa Ispanyolardı. Uyumak üzere uzandım; gel ca bir emir verildiğini duydum gikızım kızanım da işte bu (Sözümü'n bıme geldi.» dedi. Kara Yusuf Selnüne geldi. Uykum kaçtı. Anam sireciye: «Nöbetle ve başka bir işla, babam da, karım da, oğlum ve le meşgul olmıyan kim varsa hepızım kızanım da işte bu. (Sözü sini yavaşça buraya çağır, hiç gülurasmda topa şaklıyan bir şamar rültü etmeden, yüksek sesle kosk etti ) toplardır' Sen doğru söy nuşmadan buraya gelsinler. Bir işüvorsun: varsin bir çizik onanl le meşgul olanlara da söyle. onlar masın. Şu top deniz suyundan pas da işlerini, hiç patırdı, gürültü yap ansa da ona vız gelir. Ne var ki madan görsünler.» dedi. u yantığım iş top için değil. kendi Bütün korsanlar merak ediyorüreğim içindir. Bu toplar. benim lardı. Yanlarındaki geminin bır özdelerimdir. Topçu dediğin durdüşman gemisi olduğu anlaşılıyormamacasına parlatır, onarır. Sen du. Fakat o gemi, kendilerinden ıana bakılmamış bir top göster. İşçok daha kuvvetli miydi? Yahut bır e onun topçusu, onu cehennemin tek gemi değil de bir kaç gemi lıbine yolhyacak barutun değennmiydiler? Bu göz gozu görmez sıse bile değildir. Bugün zaptettiğimiz polakanın toplarına dikkat et te bu muammayı halletmerün ımj medin mi? Öksüz çocuklar kadar kânı yoktu. (Arkası var) i l â P Y Û BUGUNKU PROGRAM ISTANBLİL nedl 18 1« Turk " i l g ı 1S 20 Muallâ Mercandan şarkılar 18 J 5 Spor Haberleri: Kemal Deniz 18 55 Serbest saat 19.00 M S ayarı. Hafcerler 19.15 Tarthten bir yaprak 19.20 Serbest saat 19.25 P1,V< Geçid: 20 00 Kıbrıs Saati 20 15 Radyo Gazetesi 20.30 Serbest saat 20 35 Oyun havaları 21 00 Serbest saat 21.15 KahraTnsjıîar Geçlyor: Ferıdur. Fazıl Tulbentçı 21.30 Melodl albumtı 21,50 Nermin Demirçaydan şarkılar 22 10 Gece konseri 22,45 M S. ayarı v« Haberler 23 00 Tatü biüyor 24.00 Program ve kapanış ^ ^ i Orurma Odası gıbi her bakınndan ağir bir eseri 2530 metrekareyi aşmıyan kuçük bir sahneye «koyıriEk»; birı daıma ıki tekerlekli koltuğunun ustunde gınp çıkan, yer değntiren. biri isteri krızleri içınde kendıni yerlere atan. biri canrna kıyan, oburleri dç de\Minlı bır çatışma halinde biribirleıile cekışip duran vedi kişıyi, butun pıyes boyunca. bu küçücük sahne üzerinde hareket ettirrrek kolay i* değildi NJıat Avbars bu Rüç iai incehkle başdrrnasmı bilmiş. Ulrich Damrau'in bu mirvnacık söhnevı âdeta Zihin sporları: 1 Fil 300 kilodur. 2 Hesablar su sekilde tamamlanacaktır: 3X+5= 7 9X8 : «=,12 3 tkinci isçi daha çabuk çslışıyor: BırinciM bir snatte (78) yari CS75 metre yol do^ediği hslde ikincısi C8 91 yani 0,888 metr* i| çıkarmaktadır. 4 Port*kall*rın eıit fekilde ti\ çocuja dağıtılmasına imktn yoktur. 5 Aranılan sayılar 8 üe * dur SX9=72: 7+2=9. Gorüşünüz kuvvetll mi? tki resim arasındaki farklar ju nok talarda'iır: , 1 Soba küreği; 2 Kadınıı elindeki is: 3 Sağdaki çocujun sol ayağı: 4 Sol «li; S Kedinin kuyruğu' 6 S » | e!i; 7 Snhnın dü;:^n "i Meselelerin halli Çorap Çekme Makinelerimiz Gelmiştir. Adre«: Aşirefendi Cad. No. 30. Tel: 22 65 96 21 46 19 P. K. 580 İstanbul ^»ı»wıı«»ıwıııırfjm««ııı»n«i'rı*i'i'«ıı«ıt»»ıııiB«ıihifıı1,ıwıtiitt1«ı,|.ı r , n i ı.ıııı 11>« ı»""i ı ı 1 I 30 senedenberi itimadla kullandığınız ASSİPİN KENAN Tüp ve selefonlu saçe halinde eczanelere dağıtılmıştır Komatizma ve siyatik sancılannda baş. diş, bel ağnlarınJa soğuk algınlığı ve grip baş'angıcında cok faydalıdır. Assipln Kenan yapılısındaki hususiyet sayesinde mi^ deyi bozmaz, kalbi ve böbrekleri yormaz. ıı.ı m ıatiM.1 ıı i ' l t m " ıt!!>!iı 8 27 Açıl'.î v« program 8 30 Tatll bahı için muzik 9 00 Haberler 15 Viyolonlst Emll Bru 9 30 Sabah arkıîarı 10 00 Melodi ker\anı (130 Çocuk raati II 00 Tstanbu! Be«liye Konservaruarı konser.nın naklen nı 12.55 Kuçuk Studyodan b*ş akıka 13 00 Şarkılar Tulun Kori'iın ı'm"!'irırrareınnıi!B!ffli'i ın t'ı^rınıırtndin'itfiıırpnııı 13 30 Haberler 13.45 Tatil PAZARTESİ akşamından itibaren SALI matinelerden itibaren 1 Sinü m«Iodıleri 14 30 Şarkılar: Necet Cld 15.00 Pazar konsert 15 45 Mrk mustkisl dinleyid istekl*ri .6.15 Opera ve operetlerden 1«.45 arkılar: Şeııer 17.15 Keman Beyaz perdenin üç büyük yıldızı I molodileri Orhan 30 Oyun havaları 1? müzigl 18 S O P H l A ALAN C E İ F T O N İ 7,45 CaıKur'anı Kerim00Fasıl Hejetl 15.20 18 31 Ezanı LOREN LADD WEBB İ Muhammed! 18,35 Neyle saz eserlerl 1İ.4J Dans muziğl 19 00 Şarkılar: fif» Ediboğlu 19.15 Mürik 19.30 ab«rl« 19 45 Neveser Kokt«fden arkılar 20 00 Kıbns Saati 20 15 adyo Gazetesi 20 30 Küçük S'üdyo(Boy On A Dolphin ian b»ş daldka 2n 35 Beyaz PerdftSezonun en güzel Sinemaskop ve renkli SÜPER FİLMİ len muzlk zl 00 Şarkılar: $ükran oruk 21,30 Snor ve Müzık: Sulhl ffirıı.îfr }.ıran 21 45 P : yano Dünyasmda G*ntüer: Cemal Reştt Rej' 22,00 Ki•iprPf'iırııııiT'ini'iTü'i'iünıınr'nmınîH'iRf 11» •' ,'r i' ı ' ı 'r,ırTtniTff[iı apseverie Başbaça: Türker Acaroğ'u !2 10 Şarkılar: Emin Gundüz 22.30 Conçerto 23,15 Haberter 23.30 »rogram Î3.33 Dans müziği 24,00 îapanı?. ATLAS'ta YENİ MELEK Me I tstanbul Belediyesi ŞEHİR TİYATROSU Saot 21 ae ON lKt ÖFKELt A DAM Pazartesı aksamıan temsil yoktur Telefon: 44 21 57 Saat 21 de DÜNYA MALI DtNYADA KALIR Salı akşamları temsil yoktur. Dram ve Komedide pazar günlerı saat 15 30 matıne Telefoır 44 04 09. Cumartesi ve çarşamba gunlprl »aat 14 • da Çncuk Tıyatrosu O ' * * * ALTIN HEYKEL 1 1 ir DRAM KISMI = YENİ TİYATRO AKTAŞ \KIMK? İ ı i m mi : C E VA P Ticarethane mi : Mahalle mi : Arsalarımızı kıymetlendirmek için ilk doğru cevap veren 40U işiye Ankarada 250 M2 miktarında bir evlik arsa verilecektir. 3u fırsaUan istifade edebilmeniz için aşağıdaki kuponu doldunm sdresimize eöndermeniz kâfidir Adres: Posta Kutusu 39 Samanpazarı Ankara Gönderenin adı, soyadı Adresi n ı ) rı,"jı;uıamnt r ı:ı ı.ı,ıi]i ı.ı a!>" > II I,I I rıııı ANKARA I | i Asi E v l â t T 1«TI* ttı |««l>M't| lı GAZ AİIÖNYAK ıınr* 1 TUIWW ı ım'«•iwiH"nnrın!niiHitH»"iP!ni!!ffliH!"' !n»r Yuksek evsaflı, ıütubetsiz Gaz ve Temiz Mahlul Amonya'.» Avrıca K A R P İ T oS Standardına göre 50 80 eb'admda İtalyan malı Karpıtlt atışa arzedilmiştir. VEYSEL RAİT AKBAŞOĞLU KAKDEŞLEK K. Ş. Galata, Necatibey eaddesi 146 Tel: 44 22 73 ; S A T I L I R i Bakırköy içinde imar durumları ile birlikte satılık GÜL • 0K KONFEKSYON MEVSİM DOLAYISİLE T E N Z I L A T L I SATIŞ ! 1 ARSALAR \Iuraeaat: Her giin Çaıv^apı, Medrese karşısı. Baysal Saray zerain kat Xo. 45 (Et ve Bahk Kurumu binasında). Talibleri mahalline görürüliip gristerilereklir. Tel: 27 37.59. MUNUki.iHi<ı 'i mi.. !.ı , 'ı, .. ıi tıii',.iıwiı' ı tii'. ( ı î h | | * ^iıiw l ın ' 'i a 'ifi < "'»HrmnPiPH'Hr l i!n!in»nir'T'" f i"" 1 iTii' | i!'i"iıiMiF!!i)ir!i'ii'iı TÎ7 Açıln ve prosrrsm 7,30 GüİSTANEUL BÖLÜMÜNDE •»aydın 7.45 MS Ayarı. Haberler Saat 21 tfr 00 Pazar sabahı içın müzık 8.30 AYDA BİR 'inleyiei lstekleri (Türk ve hafif Batı lüılği) 9,30 Bir bahçeden bır bah Temsi! günlerr Cuma. eurmrtesi, pazar" matine ve suv.ire eye 10.00 Konusma: Kadınlar Blrlifi adına 10.10 Radyo Sanatkâriar' Tiyatrolarda gışelcr saat 12 de açıhr. *** ıir arada 10.45 Serbest saat 1100 'azar skeçl 11 40 Serbest saat K A R A C A 1.50 H«tıra deftert 12,00 Yurttan l f 1 44 ı* ' * esler 12,30 Ankara Devlet KonservaCtBVLİ KiRAKOLO uvarl konserl 12 55 S?rbest jaat Komedi 3 perde ;3.00 M S ayarı, Haberler 13.15 GiYazm Refık Kordağ Pazartpsınden maada arist Les Paul'den melodiler 13 30 aragozden Masa^ar: Hayal! Küçuk her gece saat 21 de. cumartesi ve pa• 13 45 Seçme Melndıler 14,00 zar matine lf da. Perşembe suvare ve H cumartesi nit.tıne talebe ve halka 'Ç ses»en şarkılar 14.30 Çeşitl: metenzılâtiıdır. odıier 15 00 Nurettın Çam'.ıdaedan •Jf A :Î urkuler 15 15 Dundar Balkandan arkılar 15.30 Yasar Guvemr ve İstanbul Operet rkadaslan 15 15 Mu=ette Ork"stra«Eîh.ımrarta» ırından melodiler 16.00 Program ve Her akşam =aat 21 de aoanıs ÇarŞv.mba, cumartesi, 16 57 Açıh« ve Program 17.00 K8paz = r 15 in da matme jn »satl 17 30 Gonul Soylerden BURNf Bt'Yt'Kl.ER rkılar 18.00 Turk m u a i 15,05 Op»ref 3 perde aT'anı Kerlm 18.15 Ezanı MuhamTel: 44 43 94