Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DÖRT GCSHIL'SSYR 1 •CUMHURIYLT* ı» letnkası 78 Beledîyeye Cevap 2/9'1958 Bün ve Yazı İîleri Müdürlüğü 10980 sayılı yazılarınıza cevaben: 1 Durağın köye yakın bir mahalle naklinın rica edılmi? bulunması keyfiyetinin mücenet mesafenin kısaltı]ması keyfiyetinden iba ret oJmayıp, şimdiki durak mahallinin çukur olması itibarile bilhassa yağmurlu ve yağıslı günlerde bir çamur deryası halini almssı ssbebine müstenit oluşudur. Bu ıtibarla mektebe devam eden küCÜk çocuklarımızla işçi kadın ve erkeklerin su ve çamurdan ı^'cıi baslarımn berbat olmasına mâni olunmasını teminen bu ricada l.ulunmuştuk, Kış mevsimi girmiş bu lunduğundan bu durağın bu ?ebeple ve esasen viraja yakın olması titibarile trafik rnevzuatına nazaran da çukurdan ve viraklan uzak ve bugünkü yerindon 10O150 metr» köye daha yakın bir iıahalle süratle naklinin teminini tçkrar rica ederiz. 2 Cevabi tebliğinizde k;pah bekleme yerinin her ne kadar diğer duraklar meyanında sırava kcn duğu beyan edilmekte ise 'le. &r?olunan vaziyetin müstaceliyeti ve kış giinlerinde çocuklarımızın v« ihtiyarlarımızın hastalanmasmı ön|emek üzera bu durağın kapalı şekle ifrağınm müstaeelivetle ve tercihan yapılmasınm teminini saygı ile rica ederiz. Bakırköy Güngören Sögiitlü Yayla sâkinlerinden dan kurtarılmasıru rica ederiz. Saygüarımla Karagümrük Dersiam sokak No. 4 Vabdet Akalın Hacı Halil Beyin İftarı Yaıan: Burhan FELEK onujrnadan yürüyorlardı. Biri şışman. öteki zayıf.. ^ ı . a m hızlı i urüvor, .îayıfı ark?sından zor yetışiyordu.. yolun >okuş yukarı yerine geldıK.eri zan an zayıfı geııde kalaı.. >'e ruhayet dayanamadı: 1 Salâhattin! Kelle m şolurüyorsun yahu? Ne konuşuyorsun be? Mübaıek gunde oruçlu oruçlu. Salâhattin durdu.. ark.isma baktı. Sana antriman vaparıyorum.. iyice acıkasm diye! Yahu! Nereye ^ıdiyorıız? Soylesene!.. Söyledik ya yahu? Iftara gıdıyoruz. Ulan deli misin? Buradnerede iftar ederiz? Hacı beylerde... ! ' " • H. n beylerde? Hacı Halil beylerde .. Tanunıyorum... Nasıl tanınıaz.sın yahu? H'ni doktor oğlu var. Beyazıtta kona''^rı va>dı Kunturatçı Ilalil bey... Haa?. Şu zenRin KayserOı tüccar. Tanıam... Ben tanunam Ben de tanımam. Ne diyp ^idıyorsun? Ben giderim.. evjptır. Ben gitmem.. ayıpUr. Yahu! O hanedan adamdır. İftara geleni kovmaz. Kovrr.rz .<"•'• tdamın yürüne dık dik bakar... Of.. Niyazi.. sen aı]amı ol dürürsün! Ulan sana güzel bir ziyafet cekeceğim.. lâlâ .ıazlanıyorsun! Yahu ramazandır dıy« düşecek yer mi arıyorsun? Niyazi.. sen beni Jitıle, gel! Gelmem.. sen yalnız git. Gözün kör oUun.. böyle jere yalnız fidi'mez.. NeHen o? Sen bılmezjin! Her teyin bir yolu var. Peki ya adam «vde ycksa... Evde .. Nereden biliyomın? Ben bilirim. Yahu nereden biliy)rsun? Bupiin kahvede .dim. Hanfri kahvede* Aşçıîar kahvesinde... Eyyy? İste o kadar Yüru! Bana bak! Eğer herif Wzi terılerse.. ben... Çocuk musun yahu? *** Bir büyük konak.. iftars bes on dakika kala.. iki kişi kapıyı çaldı.. daha doğrusu başı Hereli şişmanı kapıyı çaldı.. açıldı.. bir uşak. kapıyı calan yayvan Orta Anadolu şive^iyle sordu: Hacı beğen konağı oura mı? Uşak: Burası. Dedi ama kapınm önünden çekilmedi. Şişrr.an arkasında durana: Gel yürü Niyazi.. bura imi|. Diyip uşağa doğru yürü jü. Adam treri çekildi ama «ordu: Ne istıyorsunuz? Ne isteyeceöem.. iftara geldik jjardaçım. Yofcisem yanlıç mı Bu »hsam iftar vok mu? Vaaar... E biz de iftara seldik. Buyurun! İçeri giıdiler Salâhattin *'rdu: Terhk yok mu, şu kunduraları çıkarahm da konağı Kİrletmiyelim. Yok! Şu çula ayaklarını sıl!... Ayaklarını bir yaş çuvıla silerken Nıyaziye: Sakın ag u açma! Lâf sorarlarsa... Sen onubana bırak! Ledı. Bir geniş merdivenden cıktı ıar... Bir camekânlı kapıdan girdiler.. geniş bir sofa.. ı!aha doğıusu divanhane.. on. onbeş l'şi var... Salâhattin hemen yürüdti.. Niyazi de aıdınH^n . Hacı Halil beyin eüni öptü.. Niyazi de onu taklit etti. Halil bey yaşlı bir adamdı Günde iki paket sigara. en az dört çay bir o ka*"' "" kahve içtiçi için tirvaki'.iği srrt olurdu. Çok yaşa1 Dedikten «onra sordu: Tanıvamadmı .. Salâhattin şövle bir kenara ilişti. Niya/iye de yanında yer gosteıdikten sonıa.. gülümsedi Halil bey peşihi bırakmadı .. TanıvaraaHım.. komsu musunuz' Diye tekrarladı. Salâhat tın: Evet Hacı beyefendi! Dedi. Hangi sokakta? Sokaktan değil.. mcmleketten komşuyuz.. zatınız Hacı Huseyin efendinin oğlu d^gel misiniz" Evet! Nireden bildın? Benim babam kazada niifu' kâtibi idi. Hacı Rasim efendi.. Hatırlnmadım. Biz jrıiççük iken sizin eve gelirdik ya? Ben o zaman kasabada mı idim' Vallaha pek seçemiyonım.. emme validem rahmetli sizin ko nağa hep ırider gelirdi. Bu yanındaki kim? Gardaş uçağım... Adı ne? Niyazi . O neden geldi? Yalnız bırakamadım. Gülerek: Çalarlar diye mi? Yok Hacı bey, dilsizdır de. Bu lâfı işitince Niyaziyi cülme aldı Kulağı işitir mi? İ$itmez. Ne diye gülüyor? Ağzımızın kıpırdamasından lâiları anlar. Süphanallah... O sırada mahalledeki eamiin ımamı olduğu ınlaçıian birisi: Öyledır Hacı bey.. bizim de akrabadan biri vardı.. böyle... Tam o sırada top seai isitildi. Hacı halktı: Buyunın! Dedi. Ortadaki masaya dizildiler. Salâhattinle Niyazi de masanın ucunda bir yere iliştiler. Oruçlar bozuldu. İmam kalktı. İçeri salona gittj. Dâvetliler de gittiler. Hemen akşam namazını kıldılar. Niyazi Salihattine: Ulan abdestaiz namaz kılınır mı? Suuus! Dedi. Salâhattin işin böyle olacağım tahmin etmemışti. Terkar masaya oturdu . lar. Nefis pideler, pastırmalar Hacı bey : Buyurun! Diye herkese ikram ederken bilhassa Niyaziye acıyarak yüksek sesle: Buyurun! Diyince Niyazi unutup: Yiyoıum. demez mi? Der demez de falsosunu anladı. Salâhattin birdenbire vaziyeti kav radı. Elhamdülillâh! Çok şükür Yarabbi.. Hacı bey.. sizin mübaıek duanızla oldu. ama doktorlar söylemişlerdi Busünierde hunun dili açılabiliı. diye .. Şimdi işın fenası, Viy'izinin sorulabilecek suallere cevap verememesi meselesi idi... Salâhattin devam etti: İnşallah bu sefer d(> gpçen =efer gihi olmaz. Geçcn sefeı ne oldu? Bir iki saat konuştu Sonradan tekrar tutuldu. Korkudan oluyor. Burada korkacak bir şry yok. Mer^k . etme! (Niyaziye) Nasılsın bakayım? İyiyim şükür .. Bak. ne güzel konuşııyor. ıTekrar Niyaziye) Senin b.ıban kim' Deyince Nivazi hapı yuttu. Salâhattin atıldı. EmiceTii tanımaz Cu güç çük iken sizlere ömür vefat etmiş.. öyle dcğel mi° Derken gözlerıni açtı. Niyazi anUdı . Muuuu diye ses çıkardı Salâhattin: Hah! İşte, gene tutuldu. şimdi belki gene açılır.. diyerek yemeğe basladı. Hacı Halil bey kaşlarını çattı: Bu ne tuhaf dilsiz Hiyle.. Bizim telefon gibi.. bazan açıIftor.. bazan bozuluyor. Ha| Ne dersin hâfız? Diye imama sordu. Öyle Hacı bey! Tilifonlar nevazıl oluvor bu havalarrla. Ve ypmpk bövlp drvam etti. Iftarbktan sonra çorba . çorbadan sonra pastırmalı vumurta.. onun arkapından yoeurtlu kebap.. arkasmdan börek.. arkagmdan baklava... Bir vediler. hir yediler ki... Bir kısmı masadan kalkamaz oldu... Salâhattin de onlardan V.iri idi. Zavallı Niyazinin endişeden iştahı kaçmıştı. Yatsı ckunurken ayağa kalktılar... Kahveler treldi. Hacı Halil hey, hemşerisi Salâhattinle gardaş usağı Niyaziyi peV merak etmişti. Kavserili tüccar zcki «damdı. Bir kaç defa kendislni hemşeri dive vuranlar olmuştu.. kahveler içilirken.. Salâhattinc sordu • Siz Arif mollayı tanır mıydmız, bizim kasabada.. nüfusta çok iş olurdu. Avukattık falan ederdi. Her halde babanızın ahbabı olacak. Salâhattin: Tanırım Hacı bey.. tanırım.. şöj'le orta boylu... Sakallı.. bir ayağı da .. Biraz topal mıydı ne? Evet... Acaba ne oldu? Vallaha bilmem. Biz oradan geleli çoğ oldu. Salâhattinin bu cevabi üzerine Hacı bey Salâhattinin düpeduz dalavereci olduğutıa hükmettı Çünkü Arif Molla diye bir adam kasabada yoktu. İmam teravihe hazırlanırken.. Halil bey: Ben bir apdest tazeleyim.. diyerek içeri gitti Teravih bsşlarken Salâhattin: Bize müsaade Hacı beyefen di! Uzağa gideceğiz... Nerede oturuyorsunıız? Bostancıda.. bizim aıhadaşlar var da.. orada.. öpeyim Çok yaşa! Gene buyur Kasabaya mektup yazarsan bizden de selâm yaz. Havdi güle gü!e. Salâhattin dis kirası '*kledı ama olmadı. kapıdan çıkarlarken bekçi geldi. Az gelir misiniz? Nereve' Kaıakola gidecegız Salâhattinin yiizü «üldü. Niyazi: Gordün mü? Hadi şımdi ayıkla pirincin taşını.. dftl)kten sonra bekçiye: Bcni dr istiyor nıusuıı? Sen de gel! Biz kimiz' • Orayı muavine anlat! Kaıakola pittiler. Komiser mu avıni gülerek: Buyurun bakalım.. diye yer gösterdi. Anlatın bakalım. Hacı beyi nereden tanıyorsunuz?' Salâhattin: Hiç tanımam.. deyince komiser ;asaladı. Ne geziyorjun öyle ise adamın evinde? İftara gittim yahu! Yasak mı? Ama adam seni dâvet etmemiş. İftara dâvet sart değldlr. Habersiz gitmekte sevap var. Muavin bey... Adam durakladı. Hakkımızda şikâyet mi \ar? Hayır.. ama . îüphp'.enmişler. . Salâhattin ik^metsâha rsptedi'di. Niyaziye ses etmediler. Uç gtin sonra Salâhattın Niyaziyi gördü: Gel bu akşam bendeı,sin Hiç bana bakma! Ger.e karakolluk olmıya mı? Yok yahu! Ben r»ni Taksimdeki kö/teciye dâvet edivorum. Ulan gene kimi vurdan? Hacı bey sağ olsun. Dedikten sonra bu Hacı beyin ıftarına gidip yemek yemek için 50 papele bahse gınstı^ini, bahsi kazandığını anlatlı. Niyaziye bakarsanız hu hcrifin işi bu imig. Telefon rebberinden adresi buluyor, yalıut size bulduruyor. Kimi istersen.. gider ysmck yerim.. diye bahse girişıyor.. hem yemek yiyor, hem parakazanıyor. Yalnu bir defa tuUuramadım. Sonradan ınladım. Ona da haber vermişler. Tabii bahsi kazanamadım ama kayıp da etmedim.. diye itirafta bulunmuştu. Salâhattinin iâğabı Lüpcü Salâhattindir. Adı Küpçü'dür. Babası çömlekçi imiş de. îlköğretim denetmenlerinin dil^kleri Fakkımızda öncnıli kararlar verild'ği şu günlerde hukukçu bir Veki'e sahip o'mak yesâne teminatımızdır. Mslumunuz oldueu üzere bizler 453S numaralı kanunla yılUrdanberi İ'köğtetim Teftis hizmeti sörmekteyiz. Kadirşinas anlayşınızla cıkan 7135 sayılı k?nun bizleri müfettiç olarak istihdam etmek iein Maarif Müdi'riiiklerirr'i kansatlerinin ahnacağını emrediyor. Esefle öğrendiğimize göre aıkadas'arımızin bir çokları hakkınrU Vilâvetler bazan menfi bazan da simdi'ik müfettis nlsmaî lar>a^ti ile tezkiyede bulunmaktadırlar. Onlar iddialarınria haklı olduklafinı Fanabüirler Bi'im iddiamız da *u: 1 Denetmenler harcirah hüküm|eri hariç tamamen tlköğrefim Mufottiçinin bsk ve öHev'.erine ^ahiptir. 2 Bunların ehlivetsizlerini f'm dive kadar temİT'emek için eerek eenel jferekse ö?el mevzuat hükümleri mevcuttur. 3 7135 «ayılı kanunun neşri tarihine kadar teftif görevini baearı ile yapan ve hakkında bu *onuda hiç bir içiem yapılm?ımıs olan denetmenlerin hakkında bugıin bövle bir hüküm ile durumun Vekâ!etimİ7r bildiriîmesi sebebini anlıvamıyonız. Netiee olarak bugüne kadar teftiş b'zmetinde bajarıh çahçan arkadaslarımız bakkında Vilâvtlerin hanei esbabı muoibe i'e menfi kanaate vardıklar'nın kendile'ine »«rulması için iljriü'ere »mirlerinizi ve a'âkalarınızı sayeılanmızla rica ederiz. Kapanmıyan kanalizasyan çukuru Karagtimrük Eakiali eaddesi ile Dertiam sekağının bir]eştiği ve Karagumrük Nahiye Müdürlüğünün bulunduğu ve günde yüzlerce kışinin bilhassa ilkoktı! çağındaki çocukların geçtiği bu «okak başında, kazılnn kanalizaayon çukuru alikahlara yapılan bütün ikazlara rağmen aylardanberi k ı panrnamıştır. Bu çukurdan mütevellit bir evin çöküntü g"stermesine ve nahive müdurüne durmadan haherdar edil mesin» rajmen hjç bir alâka gnsteril memiş v» 34 metre deriniifcındeki çukur kapattırılrnıvarak daima t«"h lik* arreder vaziyette bırakılmıştır. Çocuklarımız bu voldan eerek dü«me tenlikesinden ve gerekse mevd?na eelen çamur dervasından mütevpilit Eeçememektedir. Gazeteniz delâletile İftan'jul Be i*dıve>;inden bu cukurun kapattın'masım ve do'."ivı«ilr% vM"n vapılarak bizlerin bu müfkül durum Avşetul^ak^âki lıakkında bıl göbekü bir huriydi. Gel«eIeUm, badıklerı de sunlardı: A>şe te>ze, her zıUrının kendisi için «Şıfii kopeğıere girer, çıkar, her şeyi duyar r.e benziyor.» üedklerinı işitmışti. dı. Kambersiz dugün olmaz. deı Şimdı bir de Tenezli İbni Mersum lerdi. Ayşetül Şakşâki ISP, her ışin, Üzzekaziki vardı. (Dedesi 7.ekazık Kamberden kat kat ;>stün bir lâ şehrinden olduğu için adı da böyzımesiydi. İki genç, evlenmek için lece kazığa berLiemi^ti.) O adam, birbirile sözleşecek mi? Düğünde hemen hemen her gün geliyor, kaçengücigâne mi oynatılacak? B;ri ra kaşlı, paluze benli, püskürme smin ölüsüne para ile ağlayıcı mı tenli bir güzeli sevdiğini söyliyekiralanacak? Bir hastaya bakıcı mı rek ona fal açtırıyor ve avuç dotutulacak? Birisine fal mı jçtırıla lusu para veriyordu. Adamın bu cak? Bunlar için hep Ayşeye baş paluze tenli, püskiirme ber.li dedivurulurdu. Fakat Ayşeyle Emetı ği kadın. kendisir.üen başka kim ana ve Zeynep teyze konuşui'îar olabilirdi ki? Herhalde adam, işte ken Uluç Alı, Ayşe hakkında çok herkesin şu Şafıi kopeğ'ne benzcd^.'' ı başka şeyler oğrenmişti. j diğini iddia ett'ği kend<sin« âşıktı Evvelâ Tahtabacak Eyşey'le ev , da, her sahici âşık gibi yüreğini açlenmek ıstıyoıüu. Ayje'yı yorJukçe j mağa utanıyordu. Herif, demek öyle ona, «Biıe Ayşe, bekârlık artık ca | Tahtabacak gıbi utanmaz, açık sanıma tak dedi. Sen merhamet et çık konuşur, hem de üstelik kokogayrı.» diyordu. Bu teklü i:.el;inin j roz bir adam değddi. Adamın utaniçini gıdıklıyordu ama. ihtiyar ae j cını yenerek J üreijini açmaEinı bek niz kurdunun kendisile a!ay et | leınelıydi. Fakat insanın gönlü ammekte olduğundan juphelenı/ordj. ma da tuhaf bir şeydi. İşte AysaOna «Haydi sen de oradan! Utan tüşşakşâki'nin gönıü de insan gönmıvor musun ak sakalından, tek lü olduğu için aksilik ediyor ve kol ve tek bacağından!» diyordu. Mersum Üzzekaziki ye akacağma O idman la.HaüataK «Koııımun, gidip gidip Tah;abıcak"a doğru sıbaeağımın eksik olduğuna jakma.» zıp sızıhyordu. sözünün burasında göğsünü püm, Uluç Ali, bu işlerin böyle c'euaüm yumruklıyarak «Bur^J.'kı £.ön liım bütün ve onun bütünü de se ğunu yukarı işağı tahmin etm.'sti. nın içuı yanıp kebap oluyor. Duş Onun için sık sık Ayş* teyteye man topu. tüfengi, kolumu, laca uğruyor, teyzeye fal açtırır arken ğımı koparıp aldı. Sen, ah, Ayşe orada bulunup kulak kabartıyordu. tül Şakşâki, ah senin şakşağını se Diğer taraftan Ayşe, Tahtabacak'ın veyim duşman topunun, tuienginin Ali'yi çok sevdiğini pekiyi biliyorkoparamadığı gdnlümü koparıp al du. Belki de çocuk, ihtiyar deniz duı. Ak sakaluna gelince: Bir sı kurdunun sırdaşı olabilirdi. «Habevazla da gör; ıpek gıbidir. Ben iyi ri çocuktan aU derlerdi va. Onun adamım, yahu! Ayağına gelen bu için Ayşe, çocuğa iltifat ^diyordu. iyi kısmeti tepip atma; gel de baş Hattâ seviyordu bile. goz olalım! Bak şehidi fi sebiliilâh (Arkagı rmr') olamadım. Galiba şehid fiş Ayşeşaksâki olacağım. Hem sen. pek gençlere bakma biz eski mayadanız; çok delikanlıyı. evvelallâh, Tatar ağası gibi, yaya bırakırız. Bizim gıbi yaşını başını bulmuşlar ..» 1 t 7 s 4 i Sozün burasım Ayşetüşşakşâki: sHalt ediyorsun! Ben yaşımı daha bulmadım; ama başunı çoktan buldum. Sen, utanmadan benimle alay diyorsun! Bu sözİMİnle, sen git de başkasına takıl!» diye kesiyordu. BULMACA * * m m P; T E Ş E K K Ü R Senolrrdenhfri çekmekt» ol j, • lueum bronfit vr «bjü» ajrıla ; rını bir çoU teriavivr rafrrvıen I Ç"'ıık baj«an»«ı Dahili.v» kl Isabetli tpphis ve trrlavisilp klFa ' hir sanıind» Keçirmls hulunu I .vorunı. kumetli dnktora gh» | trrdiği alâka ve »edavlnindPn dolavı ,Irnen tesekkür ederim Fernıh Atav Dr. tSMAtl, HAKKI ARDA'mn RAOYOSUNDA Bu akşam 20,35 te Nünir Nureddiıt Selçuk ve Üstad Endülügte Raks •m«u. • ıtn«ttıı<tujfniBMfr?f:r*iPi:firfiınnRfDtrirfmfTfnnfniitRfi'fntnırnmtîrpımrHı'inufrtTiınnmnnmi'ft n'tfifın*r»rı>«r; »f ımn'TıMt'iı ; TÜTÜM BÂNKASI 1959 YILI TASARRUFU TEŞVİK İKRAMİYE PLÂNI TAMAMI NAKİT OLARAK Bıre canun ŞakşAki, berkende veyahut borton değilsin ki sana amf>a kancalaril« taktlayım. B«* :ı;ı hu seksenı aşkın yaşıma kadar hiç kımseye başka şeyle takılmadım. Etme, eylem» be Şakşâki; gel de şu dünya evine girelim. Çan ciger kuzu sarması oluruz. Hem simlerimiz birbirine ne güzel yakışıyor. Şakşâki ile TahtabacaJc; Tahtabacak amcayla Şakşâki teyze. Ay, şu Sarı Şevket şehit olma»a idi, adlarımızdan bir gazel uydururdu da o yanık sesiyle tamburasında okurdu. Ah. ya ayunl! Ya elbi, ya Şakşaaaki diye.> Bak, bak, bana nasıl dil uzaıyor? Bu kabil konujmalardan sonra Şakşâki teyze doğru Emeti ve Zeyneh'e eidiyor ve onlara .Bana Tahabacak tebelleş oldu. Herif bana rahat vermiyor. Söyleyin ona! Bana takılmaktan vazgeçsin.» diyordu Emeti de, Zeyneb de ona: «Ah, Ayşe, sanki seni tanımıyormuşuz Bi bı konuşuyorsun. TahUbacak'ın sana sataştığından şikâyet edeliberi kaşlarının zaten kalın olan rastığır. ür kat daha kalınJaştınyorsun. Yanaklarını da, masailah, nara ben zcttin. Adam seni ıst'vor, sen de için icin ona can aîıyosun. Varıver gitsir.' Ebu Mehmedüi Gindi sana varacağım diye vaad edip, sana ard çevireli beri, artık hiç bir erkek sözüne inanmaz oldun. İnanmam ya! Eh, inanma, öyleyse! Işte o zaman Ayşetüşşaksâki pek derinden bir ah çekiyordu. Kendisi kendisince asma kabağı kollu, kaz göğsü sineli. paluze tenli, püskürm benü, katmerli gerdanh, ayva • 9 • •• TEŞEKKÜR Sevgılı eçim, sevgili babam ve »çvgıli amcımi! l«tanbul Maarlf Müdür Muavini emekli SOLDAN SAĞA: 1 Kendjsile yeni flctisacö anla$malar yaptığıırue »emleketlerden biri. 2 Baskanı hos ve mükemmel (ikikeüme).3Erkeğe lâzım olaıv Karınca (eski terim). 4 Eski Mısır Tanrılarından, bazı memJeketlerde Mareşallık rütbesine erismış olanların bastonu. 5 İkamet edecek evden mahrum. 6 Kart dö vizitin üserinde yazılı olanlardan, sonbahar mevsimi (eski terim). 7 Bir zaman parçasmın^ tersi, çoban (eski terim). 8 Eskiden bazı liselerdeki öğretmen yardımcılarma bu isim verilirdi, keçi bm'nu™ denilen yemıste katı tarafı çok «JJduğu halde bu pek azdjr. YUKARIDAN AŞAĞITA: 1 Doğu vilâyetlerimizden biri. Alçak üynetli kimse (iki kelime). 3 Bir Musevl erkeğmm adı. 4 Suriyeden gelip Hatay vilâyetimizden denize kanşan (iki kelime). 5 Beyaz saçlı k a d m ceddimizin yarır. Telefon İdaresüıin muayycr bir numarasını açarsanız onun kaç olduğunu derhal öğrenebi U lirsiniz. 6 Ek lenmiş parçadan apma rarao belirti (iki kelime). 7 Tersi Diinkü bulmacanın »Toprağı fa^la halledilmis sekli nemlendirnıe!» mânasına mürekkep bir emirdir. 8 Fâsıla. 500.000 Liradır. 26 27 26 26 MAYIS TEMMUZ EYLÜL ARALIK TASİHLERİNDE CEKİLECEK OLAN BU YARIM MİL YON LİRALIK TKRAMfYENİN SON PARA YATIRMA TARİHLERİ 26 MART 26 MAYIS, 27 TEMMUZ ve 26 EYLÜLDÜR. TAM Zihin Sporları + + + + + + 58 «ramudan hiç beklenmiyen bir zamsnri» 19 3.959 günü biîleri »on»uı ve derin acılara gark«derek ebedivete intikal etmi»Cenaîeginde bulunmak kjdir?ina?lığını gösteren meaai ve bğretmen arkadaşlan ile bu tnplulueu tcminde çok yakın alSka Eösteren İstanbul Maarif Müdürlügu VP Kaıa Maarif MpmurlukUnna. Türkıy* Emrkli OErptmenler Cemi.retine ve üsküdar Kazam Eski Muharıbler Birligine: Türkiye Emlâk Kredi Bankası Eminonü Şubesi Müdür ve mensublanna. cenaze»in* tftirak eden akraba ve dostlarına ayn ayrı tesfkküre büyük acımız mâni oldugundan kıymetll I ?azetenizin tavassutunu rica •tloriz. E«i: Necmünnisa Koçak Oğlu M. Can Koçak Kızı Muzaffer Ak»el Damadı. PertPv Aksel Torunlarr Bora. Oya, Tun^ Akfel İZZET KOÇAK ISTANBUL 8 2 ' Açılı? v* program 8 30 Tatil »»bahı iç.n muzik 9 00 H a b « l e r f 15 Operetlerden melodiler 930 S a . bah « r k ı l a n 10.00 Melodi Kenanı 10 30 Çooık saati 11,00 İstanbul Belediye Konservnhjarı . konserlnın n»klen yayım 1255 Kucük Studyoılan bej dakıka 13 no Şarkılar Sabıt» Tur Gulerman 13.10 Haberler 13.« Tattl gunu m<>ln<inerl 14.10 Sarkılar: Gulseren Güvenli 15 no Pazar konserı 15.4,1 Turk mu*'ki«i dinleylcl lıteklen 1B.1S Opera ve Operetlerden 16.45 S=ırkı1ar Murjı. de Şener 17.15 Piyano ile haftf a * . lodilef 17.30 O\Tjn havalsrı 17 40 Caz muziSi 18.CO K a r r i k hafif muzik 1S.15 Kur'anı Kerim 18 23 Eyanı Muhammedi 18 27 Neyle saz eserleri 18.40 D?ns muziği IS.55 Kiicuk S'.udyodan be5 dpkika 19.00 Sarkılar: Ri7a Rıt 19 30 Hsberier 19.45 Neve<«r Koktesdeı sarkılar V) 00 KıVrıs saatl 3".15 Hadyo Gazfitesi Î0 30 Kucuk Studyodan b«« dakjka 20.15 Beyaz pşrdfden murık 21.00 Sarkılar' P e r h a n A ' t : r d ? » So?eri 21,30 Spor ve M u î i k : Sulhi G M I I + + + meal 18,10 Turk rpuziîı ıs I S S p r , r h,berleri 18.30 Şarkılar ı 8 5 5 s <rbest saat 19 00 MS a\arı, haber"er 15.15 Tarihten hir yaprak 1920 Serhest gaat 19.25 P'ik geçıdı S0 no Kıbrıs saati 20 15 Rad>o Ga7#>te«l 20 ?0 Serbest ssat M J S TBt1 eecooi priETjpıı 21 ,fw Serber. a ? t 21 15 Kahrarrarılar Getr:yor r r ; * ı n ra?'l Tıılbenfi;! 7\ 30 Molodl ai>u".i 21 "0 Muzphher Guyer^ien şSrk'Jar T> 10 Gece kon»ri 11 J 3 M S ayar> ve haberler 23 "0 T.tiI b't:vnr 24.no FriCTsm ve karsrış 125,000, 100,000, 75,000, Liralık '.kramiyelerden başka yeni acılacak Subeler için 100 000 lira tutarında 100,000 HUSUSÎ KEŞİDE 26 MAYIS KEŞİDESÎ RJTARI OLAN 125.000 LİRA TAHSİL IKRAMÎYESİ adı altında. sadece her derecedeki okııl çağmda bulunan öğrencilere tahsis edilmiştir. Vâdesiz hesabların her 100 lirası ve vâdeli hesablarııı ise her 50 lir?sı için ayrı bir kur'a numarası verilir. 1 Birden dokuza kadar olan sayıları, her birini yalnız bir defa kullanmak şartile. buradaki boş gözlere o şekilde dızeceksıniz '<i soldan sağa, yukandan aşağı işlemeler yapdınca çıkan sayıların toplamı 58 (elli sekiz) olsun. 2 Burada şifreli bir bölme iş!emi jorüvorsunuz. Harflerin yerine bırcen dokuza. kadar olan sayıları, gene her birini yalnız bir kere kullanmak şartile. nasıl koymalı ki, sonuçlaıı doğru çıksın? A B C D E F : GHI 1275 16 9 3 4 632 3 2 79 204 3 Birden dokuza kadar oian sayıları nasıl toplamalı ki sonuç 100 (yüz) çıksın? (Bu iiprr.i yapaıken iki eşit işareti kullanabilir? ; niz). 4 Üç arkadaş. eüerindt'ki p» raları toplıyarak, 547 lia 20 kuru şa büyük bir bisiklet aldılar. Bu ortak malı nö'betleşe :'UİUınacaklaniı. ' Sonradan aralarında rnlaşmaziık çıktı, verdikleri paraların U"n he Ağzı ile km tutsa dcğil. so>le ,liği sozlerle rengâıenk kelebekleı sabını yapıp ona göre hissel?r'ni la>aıatsa soıünü sevgilisine din'.ptonı iyen bir âşığm halini tasvir eden bu iki resim, ilk bakışta birbirinin tıpkısı fibi görünüyorsa da arala yin etmek istediler. ArkadaşİJ'A'an [ birincisinin verdiği para kinC'Sİnin rında en aşağı yedi noktadan fark vardır. Bunlar nelerdır? verdiğine nisbetle 7 : 9 (yani yEdinin dokuza nishetiı '^'. "'c;;ıc; nün verdiği paray a nisbetle de 3 : 4 Meselelerin haüedilmiş şekilleri 5. sahifemizdedir. nisbetınde olu>ordu. Bu her biri kaç lira vermişti? İstanbul Belediyesi SEHİR TİYATROSU ON İKÎ ÖFKELÎ ADAM Pazartesi akjamlan temfil yoktur Telefon 44 21 57 Saat 21 de DUNTA MALI DUNVADA KALIR Sah aksajnları terr.Eİl roktur. Dram vo Komedide pşzar gunlen 5iat 15 30 matine. Telefon: 44 0J 09. Cumartesi ve çarşamba gur.leri ssat 14,"»© da Cocuk Tıyairosu *** İSTANBUL BÖLÜMÜNDE S?at 21 dp AYDA BİR Temfil günleri Cuma. cumartest, pazar matine ve suvare riyptrrılsrdd gişeler saat 12 de açılır. *** • •••«. K A R A CA TPİ 44 b6 (6 tlBALl KARAKOLU Komedi 3 pçrde *•• Vazan: Refık Kordig Pazartetınden maada her gece 21 de, cumartesi ve pazar matine 16 da. Perşembe suvare vm currcartesi niatıne talebe ve halka tenzilâtlıdiT. «Elharmada» H»r ak?am saat 21 de Çarçamba. cumartesi, pazar 15.30 da matir.e BCRVU BtYtKLER Operet 3 porde Tel: M 43 94 DRAM KISMI Sast 21 de Seyahat dolayısile YENİ TİYATRO Frigidaire markalı buz dolabı, Avrupa havagazı fırını, Venedik avizesi satılık. Müracaat : Pazardan başka öğleden evvel Nisantaş. Mim Kemal Cad. 31. Eytani Palas 5.Telefon: 48 54 72 21.45 P i v a r o Dur.yasında Gezlırtner : Cerr.al Re«ıt Rey 23 00 Kitapseverle Başbaj»: T ü r k t r A.earoğlu 22.10 Sark:lar: Ne^zad Yalcınpj 22.30 Konçerto 23.15 Haberler 23 30 Frcgran 23.33 Dsns muziğn 24.00 Ka ANKARA Çarjamha akşammdan itibaren 7.27 Açılıç v« program 7.3n Cınaydın 7,« M S. ayarı. Haberler 8.00 Pazar » b a h ı içm muzık s 30 Dtnleyicl istekleri 9 30 Bir ba&çeden b>r bahçeye 10.00 Konusma 10 10 Radyo Sanatfcârları bir ar<=da 10.45 Serbest saat U.00 Pazar skeçi 11.40 Ser'oest saat 11 30 Hatıra def»er: 12.00 YurtUn sesler 12.55 Serbest saat 13.00 M.S. ayarı, Haberler 13.15 Hafif Fransız «arkıları 13.30 Karaeö'den Miwllar Hayali Kuçuk AH 13,45 Seçme melodıler 14,00 Üc sester. SPrkıiar 14.no SeviJerı Italyan melodıleri l.VOO Nurettin Çjmlıdağdan turkuler 15.15 Ne.vv.at Güyerden şarkılar 15.30 Neçeli muîik 15.45 Yaçar Guvenir ve Arkadaşları 16 00 Progıam ve kapanıj. • 16 57 Acılış ve proaram 17.00 Koyın saati 17 ,"n O v d e t B"lvad'.nden «»rkı'ar 17 55 Turk muzi#i 17 5S Kur ını Kerim 18,0» Ezsnı Muham TUTUM BAHKASI SATILIK ARSA Bustancıda Vükclâ caddesinde l^oö metrekarelık. imara müsaid arsa. ıcf:sir'de m<vcud' iki aded bina ile birlikte satıhktır. Müracaat: İstanbul. Su!tanh?m jm, Dikranyan han altında No. 37 Telefon: 27 15 45 n » « n > n i'M!i,s MIM: ..i.rH.iıjıj,ii.i,,ı.H:iıiiıaııııırıiıu E M E K ve K Ü Ç Ü K EMEK'te î Görüşünüz Kuvvetli mi? Römalı Dilber GİNA LOLLOBRİGİDA ı »ld..n,HW«l],ıJiîl 1 'l'Il ı11 ıt .nHtlMM'hH I ı, 5 Bir sayının üçte ikisi H8 (yirmi sekiz) ederse aynı sayının \ e dide biri ne eder? (Zihinden crvab vereceksiniz). 6 Saatte 90 (doksan) kilometre hızla giden bir otomobil 40 (kırk) dakikada ne kadar yol alır? (Zi hınden cevab verılecektır.) İstanbul Opcret