Katalog

DUET CÜMHTJKİTET 1 Mart 1959 «CUMHURIYET» in Tefrikası 58 Sun*î böbreklerin yarattığı hârikalar AL1 SALIDAN ırşit i\ ı çicuktu. Ken li haünde çocuktu. Yalmz «ml'i'uktan ya, ıjkanlıktan hoş'aııRamerhatun cıvarında babadan kalma küçuk evini apartmana çevirmış. iki katmı kifaya verip hir katınHa Ha ken disi yerleşmişti. Apartmanın dükkânında da zenne kunHurası ve terlık satardı. Hurşit ana baba suthesut Çerkesti. Saf çocuktu. Dalavereye aklı ermediği için kaç defa kendi tanıdıkları tarafından kafese konmuştu. Hurşidin Remzi adında bir ar kadaşı vardı. Remzi akıllı mıydı, deli mivdi Hursit bir türlü kestirememişti. Çünkii bir sene, bir buçuk sene hic oöriinmez, sonra birdenbire görünür. YıUşıi, Jİısık bir adamdı. Son günlerde gene Hurşide .llat olmuştu. Her gün dükkiaa gelip oturur; Vır müşteri gelhken: Hurşit! Yeme de yanıma k«y! ay an*m vay! Diye lâflar eder. gelen müateri kadının isine kanşır: Madam! Bu Skçe size git• met. ÇünJrünı sirin bovunus «rvm. bu Irunduranın da gkçesl yüksek! Umn boylu . Madam eevap verirdi: Afedersiniz! Siz benlm kefime kansmayın! Bunun üzerin* Hurşjt: Madam! Siz on» bakmgyrn! Bu kundura t i « çok güzel ayak Piyt iç) dfizeltmeyı galifir... Ama Remzi yakasnı btrakmaıdj. SALIYA aklın başında değildir. Bırak şakayı yahu' Pen ciddî ış kenuşu.vorum. Kadını şörmelisin! BPÎI karlın goremem. Holanda asıllı bir doktorvn Amerikada elde ettiği başarılar sayesinde eskiden ölüme mahkuvn sayılan hastaiar yeniden bayata kavuşuyorlar Vücudün en ehemmiyetli uzvunu peşi peşine kullanıhr halde olması kalb sayarız ya. as'ında kalb basit sayesinde bugün Birleşik Amerika bir tulumbadan ibaret. Senelerden hastahanelerinde bu can kurtarıcı ı beri sun'î kalb üzerinde bo^an'an vasıtadaa fayda'antnıyan ha3tahane tekâmiü o derece üeri ki. bugun homen yok gibi. Bu savede bir çok can kurtarsun'i kall.in ame'ıyathane dısında | kullam'mpmasma rp&nıen. insanın nıak mümkün oluvor. "ira, çtş'tM tıpkı sun'î ko'.lu sun'î bacakh hcm sebepler âcleta ânide bdbrekleri 15; citıs'.eri gibi sun'i kal'oli hcmcinsle lemcz hâle gctıre'oıliyor: Bir amerinin de şokaklarda dolaşacakları liyattan ya da bir kazadan şouaki günün pek uzE.k olmadıSır.a inana şok ve kan kayıbı gibi, bazı mühİm İltlban'or yanl.s cin<; '"an ''ersı geliyor. Buia karşılık hiç değ.lse bu rce ve en nihayet bazı zehirler gigünkü haMe sun'îsi yerini ko bi. Zehirler arasmda karbon tetlay ko'ay alamıyaca=;ı diğer bir raklorid doğrudan doğruya bcbcrsanı var: Böbrek. Bu tabij süz reğe tesır ettiği sibi '.ehir'erm pek r geç kimyevî bpkımdan öv'esine =e cc*ıı Cbu arada a?ırı nvlıı ı'. cı cici ki. n?sıl yapıo ed:yor?a bin bir ya da aspirin) kanı böbreğin süz oe=id mar'f'cvi si'7Üp avırıyor. fay me temtıosu üstunde zararlı madde da'ısını vücutte bırakıvor. lüzıım ile yuk'îmeVtedir Mese'â. Rcçen haita New Yo;k' ST7iiTi ic'rar haline getiriyor. Kal1 c bin bir yansmın kesilip almma ta 62 yaşında bir t? "^'! fahliye u r sının mümkiin olr^amasına karsıhk cisi h'ntyağı a'mak üzere uza '.ci Şı cift böbrp'ten b:risi re 1 '' 4 '? ^^^vıt ilâç do'abmdan karan'ıkta yanlış ; ten sökiilebiliyor ve in"==ın tek höb bir şişe a'"^ıs ve haHa' ı o'i".u rekle de t' f afı npfs pvMvphiliyor. zeh'rli pirola \?qı icm'sti '""ok gvçBuna karsıbk öyle durumlar var m.ç^en sarcdan kıvranmağa bai'ıki iki höVek birden i'Vrnc. p'u yan ve ate^er 'çinde tutusan ayor. Bövle ha'lerde. böbrek'.erden damcaöız derha' h?stahaneve iahiç deŞi'se biriii venidçn işler hâ şjrunış. Orada biri bi\ek 'lamdrınle aetlrinceye kadnr hu süzme işl dan dığeri dönüş yolu dirw ni bir kaç ?aa*lik olsun ba<saracgk ?ek da^narından qjn" ö'' r § e | ağ sun'1 Nr cihaz yanılabildiji tak lanan zehirlenmiş ad~j»iın Kanındirde. hir tok can kurtarrnaV mnm dşki zehiri altı saat ıcinde tasfiye etmek mümkiin olmuştur. ki'n o'?cak. New York hastahanelerinde sur'! Senelerce e\^el, Birleşık Amerikada bu düşünce ile hareket eden böbrek sayesinde tedavi o!unan ler, ko?koca bir çamasır makinesi en küçük yaratık da jsoirini şeker bovunda ve 7000 dolara (83000 li sanan 2 yasında bir o&'an çocııuu. ra> mel olan bir sun'î böbrek yap yavrucağın bilek damarı sun'î böbmağa muvaffak olmuşlar. Bugün rek horularma kücıik geldiği ıcin ise, konuvu Na7İ]cr:'i meınV «t> baoaktan kalb Hamarlarına ulaşni İşgal etmiş oldukları sıralarda mak gerekmis Bu yavrucak da bir ele almış oUn Hollândsh Dc':'"r gecelik istirahatten sonra ertesi Wülem John Kolff sun'î böbrek gün oyununa kavusmuş. Şokdan mütevellid böbrek çaîişyapanların en başında geliyor (*). Dr. Kolff çamaşır makinesi eb'adın mazlığı neticesinde vücutte teradaki eihazı 60 santim çap ve 45 »nn küm eden zehirli üreyi ve ne tim yüksekhginde paslarunaz çe oldukları henuz kcst'ri'emiven Cı>likten bir üstıivane boyuna ipdir ğer zehirleri sun'î böbrek ?'tı meğe. fiahnı da 1300 dolara (11.700 saatte kandan tasfiye ediyor. Olira) düşürmpğe muvaffak olmuş. demden muztarip olanların vücutDaha mühimmi. sun'î böbreğin es lerinden de sun'î böbrek saatte bir kiden kullanıldıktan sonr? ster litre su alabiliyor. lize edilme?i ve âyarlanması saatKısacası sun'î böbrek, bu hayitî ler süren işler kısmı, hâlen pe organın tabiîsinin yapacağı işlerin şinen ster'ize edilmiş ve hemen pek çoğunu yapamamağa karşılık, yerine takılır takılmaz kullanıla tabiatın muvakkaten âcız kaldığı bileoek halde «elofandan ve plâstik durumlarda cana can katmak imtelden müteşekkil de§i«tirilebi'ir kânını bulabilivor. bir parça haline getirilebilmiş. Bu parça da 59 dnlara (531 lira) satı(*) Bu konuya bir tıb adamımılıyor. zm kalemi ile evvelçe de temas etKolff sun'! böbreğinin hem bü miştik. Yeni ve tamamlayıcı maluyük ver igRal etmemesi. hem el matı mevzuun ehemmiyetine binaverişli fiatı. hem de kolavlıkla « e , rr, kovuvoruz. • . Yazan: Bıırhan Felek neceksin? Kısmet Yahu' Haremağası mısın ııp«;in'' A.rtık tohuma kaçtın' Evyormuş Annesi kapıyı aralamış. bakmış.. bir kaHıncığlz... Buvurun. ne istivorsııııuz? Dtrken kadın içeri girmiş.. Hur şid'n annesi Şerife Hanımın elini tutup: Öpeyim. hanım teyze! Derken de başının nrtüsünü acınıs kadın: Hay Allah eezasını verrnçsin! Diye bağırırken Hur=it uvkııdan uyanıp yatasındar. fırladı. Ve dogru koridora: Nedir o? (annesine! Bu namussuz herifp kapıyı açma demfdim mi' Devince kadın: Bu namu^suı herif kadmdı Şimdi erkek o\d\\.. d ; ve cevap verd ; Hurşit davanamadı: Remzi şimdi t'efo'up eitmezsen ben senin yakandan tutar karakola eötünirüm Artık illaliah vahu! Ne rahat var, ne hıızur Evimizin kapısmı B«?r.in için kapattık. Nedir bu Bıktım senden.. hadi .. Hurşit Abl haklısuın. Haklısın ama sen bana j»lı demedir mivdi* Dedim.. dedim ama diinyada salı bir tane mi? Ben sana bir sa1! dedim.. bu salı demedim Demek öbür salıya. Evet! Öbür salıya. Söz mö* Söz değil, ne olaeak? 8en benim neden bu kadar flsröme düşüyorsun yahu! Ben bekar kalmak istlyorum. Sen h#t im başımın belâsı mısın «elSmTİn kavlen. Âbt! Bep s«na bir n y »eyliyeyim mi? Bu kadın sana rutulmuş da, eger evlenirsen bana tam 500 kâftıt komisvon vereoek. Yaaa? Anlaşıldı. Utanmaz herif. Alçak herif. Para içm benim basımı nârâ yakacak. Neden yahu? Kadın .. Sus! Sünsarda koca hulan kadından havır mı eelir. Kimbilir hangi şıllık? Sen beni r»h»t bırak. Asâbıma doktmdu Bırak Allahını seversen! Peki bırakayıra.. ya' Başka bir şey »övliyeceSim. Ama bir ziyafet isterim. Düjünde yersin! Hadi güle Salıya g«... Peki peki! Diye kapı dı»an ettiler! Ertesi gün Hurşit, dükkSnı enijtesİBİn kardeşine ^•vretti, ı n u muvazaa. Rernziden kurrulmak için bajka ç»r« bulamadı. Kendi de »nasını, kar deşini alıp İzmit ötelerincleki köyde dayımna gitti .. Orada on beş gün kaldılar. Eve döndukten dort gün sonra bir dâva! Dükkînı eniştesinin biraderine devretmişti ya! Mal »»hibl aylık almıya gelrois. Içtride bu yabancıyı görünce sormuş: O da Övünerçk: Dükkânı ben devir aldım! Diye kSğıdı göstermiş. Eski klra.. adam da dâvâyı baamı». Bu vakadan sonra Remzi bir defa geldi. Hursidin ellnden kurtuMugu zaıoan burnu kamyordu. Hurşit de: Allah beltsuu Tersin. Selâmün kavlen.. Bene bSyle rezil arkadaş lüzum değil.. değil diye bağırıyordu. Çocuk bir daha görünmedi. İşin doirusunu ararsanız biçarenin aöyledikleri hep yalandı. Maksat bir lolcma şeyle karnım doyurmaktı; ama Hurşit bunu anlıyamadı.. çunkir oğlanın adı zevzeğe çıkwıiftı. pç Öyl« dtğil madam kSr kor ptnnajım çösüne! D«yinc« ma KŞr de sensin, benim parmağutn da senin gözüne girsin! Der kunduray: alroadan çıkardı. Cünkü tesadüf bu ya madam biraz şasıca idi. Bunun üzerine Hurşit: Sen bene baksana Remzi! Burada müsteri varken lâf edersen vallahi seni pataklarım. Yahu! Ben ne soyledim bel Kan uzun, ökçe yüksek. Canıra ne vazifen teninl İşta mujteri kactı. Sen etnafhktan anlaroazsın! Yaaa! Sen anlarsın değil mi? Enayi.. Ben o müşteriyi kaçırır mıydım? Ama «nd« « kafa yok ki .. Peyince Hurjidin beynl atta. Remzinin üstüne doğru yürü\exek: Hadi defol buradan git! Vallaha seni fena yaparun. Derken Remzi kaçmıştı. O gün bugündür Remzi, Hur şıdin dükkânına uğramaz olmuştu. Lâkin günün birinde bir pazar Hurşidin evine gel di: Merhaba! Hurşit Abt.. göreceğim geldi. Nassın bakalım? Ben iyiyim çok şükür. Biraz vakit geçsin diye ticarete başladflh. Ne ticareti? Deri .. Ne derisi? Ne derisi mi? Deri yahuT Deve derisi, keçi derisi, güderi, kosele falan... Yaaa! Sen deriden «nlar mısın? Anlamaz olur muyum? Davugun derisile gerisi.. söz temaili.. ha ha! Btrak o lâfları şimdi Hurşit. Sen ne zaman evle Hurşit ihtiyar Çerkcs anasıle Yahu' Öyle değil.. şiyle otururdu. Bir de evli heınşiresi birbirin:zı lnr gorün. vardı. Kocası gemilerdp çarkçı Peki peki! !ık eUığinden kadın yalnız kal Ne zaman? masın diye Hurs'clin yanır.a ge Sık boğaz ettne. lirdı Remzi o gün akşaraa ka Yoo! Mızıkçıhk yok! Ne dar kaldı. Aksam vemeğinı de zaman? orada yedi Yeraekte kırmachk Horşit herifi başından savmjpot bırakmadı. Meselâ: Hurşiya karar vermışti: din annesine: Salıya .. Kaç vaşmdasın teyze? Pi Söz mü? ye sordu... Soz . Bilmern 60 70 olmalı. di Hadi Allaha ısmarladık yen kadına: Ben salıya kadar... Yaa? Altmışında koy ru Peki peki . vala vur duvara patlasın! D.Remzi «itti. Ertesi eün dukyecek olunca Çerkes kadın: kâna geldı. Hurşit derhal: Velâhavle.. neden patlasm.. Yoo! Remzi bak bana! Buay sen patla! Dedi. Kalktı gitrası dükkân. Bızim muşterileriti. Retnzi: miz hep kadıa. Senin burada Çak? vantım vallahtijin yok! ver elini öpcyiro. ?aka Ama şu evlenme meselesi dim dediyse de kaduj yü* ver Burada konuşamam. Allab medi. ajkına git! Bir fena lâf ederim «onra. Remri bütün gece: Hurşit seni evlendjrelira.. Remzi Eİtti Lâkin akşam üstü diye söylendi durfu. eve geldi. Remzi: Nihayet saat on ikiye tf'Çru Ne haber? cehennem pldu gitti. ?T*VV '•nn Şu «vlenme meseleıi içinHurşit dükkânı kapayıp, çvç Bugün ne? çvktıktan on dakika sonra kanı Bugün salı değil mi? çahndı. Kim gelse beçenirsir.lz? Sen gününü şajırmışsm! Hemıi. Hurşit terbiveli ».U.ndr Pazartesi. B u ^ r u n ! Dedi. tçeri aldı Haa! Sahi bş! (sırıtarak) Beo de enayi gibi salı diye gel Annen nerede? dim. Ne ise. sçn bugünkü ga fçeride. NP ^aoacakjın? zeteleri okudun mu? Elinl öpecejim. Öper«ln! Otrur bakaiım. Hurşit, kısa kesmek iatiyordu. Ben kazete okumanj. Yok oturcnıyacagım elinl Olur mu yahu! Biz demokBprneye geldim. raaiyiz, sen... Peki.. çağırayım. Ben derookrasi dejilim! Kadın gelir. R«mzi koçar: Sçnsin demokrasi! öpeyim teyıe! B«n de se Ben'im ya! İftihar ederim. nin dünya ahret evlâdınım.. Vuİnsan demokrasi olmalı.. Çünsuruma baktna! Küçükler bü. kü Yahya Kemal ne demiş. «Ne yüklerin kusııruna bakmazlar. efsünkâr imişsin ey didei hürHurşit lâfm tersi gövlendiğine riyet» Sen bundan anlamazsın nasılsa dikkat etti. Hafifçe: ya! Hani dilim ahşmış ya! E?«k berif! dedi. Remzi: Ben anlamam öyle seyler Bana mı söylüyorsun Hurden.. şimdj ne istiyorsun? jit AM... Hani gelmişken şu kadının Sana sövlüyonım.. hayvan. hikâyesini .. Ne yaptım yahu! Ülen, ne yapacaksın' Kfl Dinlivemenı.. her •eyin bir çukler büvüklerin kusuruna zamanı var... bakmar dedin' Ama Remzi gene vemeğe kaldı. Gece on bir huçukta gider Fena mı söyledim? ken. Remzi ben sana bfr şey sSyliyeyim mi? Ama kusura Yarın ne? bakma! Çarsamha! Yaa? Atan da kaçan mı? Söyle yabu! Ne olac»k? Yarın gelivorum. Sen esekliftin tam 12 sindp Ertesi gün Hurşit maiazaya dunnuçsun! . * inmedi Küçük çırapi çağırttı: Amma da lâ^h•! Köç«k!er Ben grlmiveceshm. Soran büvüklerin kumnına.. ha! Sshi olursa isi var, dışan çıktı de. ke' Tersine konusmuşun. Adam Sakın «vde olduğumu söyleme! aldırmaaa! Ölümlü dtinyada hep Dedi. doSru mıt konusacaftız. Biraz da ejM konuşalım. Bvdekilere de tenbih etti: Sakın kapıyı açmayın! Peki! Ne haber? Hir. Teyzemin ^Unl 8pme Ya bir ahbap olursa! ye eeldim. Olmaz canım! Kim geltcçk?. Remzi oturdu. Yemek rynanı Saat ona dogru kapı çahndı. geîdi. Sofra kuruktu. Yemefti Hurşit parmağını agzma tutup: beraber yediler. Remzi yemekt«n sonra zev^eklik etmeğe bas Suuus! Dedi. Kapı bir daladi. ha çaldı. Açmadılar... gitti. Hurşit: Hur»».. ben sana Mr Jyl Vadın buldum.. diye başladı.. e Bu Remzi değildi. Dedi. kadar çok söyiedi H Hurşit: Yoksa bu kadar çabuk gitmezdi. Dedi... Peki Remzi peM . dcyirce. Ne zaman eörüşürflz. Bir saat sonra bir daha çahndı. Açmadılar. Gitti. Acelen ne? Hurşit budalalık etme! Ka Bu da Rçmzi değildi Vah dında para var. Bir namuslu avah! Dedi. Daha üç defa çahndam arıyor varmak Için.. »öyl» dı. Açmadılar. Nihavet saat geaklı başmda. ç* dokuz buçuğa dogru kapı çalınmış.. H'irşit o esnada uvu Sen alsana! Ama senin Deıuı ıııeidiiiıu u;ııd eıdıkteD şekUnae, mce ve yumuşdiit bu kum sonra barça ve bortonun Cezair'e la örtülüydü. Ali, kumları karı^tıtehlikesız olarak gidebilmeleri için rırken bir insan başı, ve iskeleti paslana paslana inçelerek bır çeüstunköru bir tamııe başlandı. Uluç Alinın içini yiyen fcurt, lik tele dönmüş bir korsan palası Kara Yusuf'un hediye ettiği kıh ve asıl tuhafı bir de ıçi topraK docın düşman eline geçmesi ıhtmali lu bir çıçek saksısı buldu. Ali, sak idi. Bu da iki türlü olabilirdı: Ya sırun kuru toprağını ufalayınca, kendısi şehit veya esir edılerek. içinde bir nebatın kuruyarak Arap Minorka'nın bu ıssız ve sipsivrı a saçuıa donmüş koklerini buldu. Adası. kılıcı gizlemek için mükem li, buna hayret etti ve bilmedi nemel bir yerdi Büyüyünce gelıp kı den içine bır gariplik çoktü. lıcı alabilirdi. Korsaniarın arasuıda korkunç bir İhtiyata nayeten genıılerin bazı kader neticesinde . . . . yani tüy üxtopiarı limanm daıacık ağzına ta pertici bir haksızhğa uğrıyarak, biye edildi. Ondan sonra gemıler insanların arasından ayrılmak zoalabura (bir yana yatırılarak) edi runda kalanlar çoktu. İşte şurada lerek altlarmm onarılmasuıa baş paslanarak hemen hemen erimiş lanıldı. olan pala ve onun yaru başında da gövdede Uluç Alı, ne olduğu belli ol çiçek saksısı, çelik bir mamaü için bezlere sardığı kıhçla hasretle acıyan bir yürek gibıydi. beraber kıyıya gidip gelen sandal 1 Kimbilîr, belki de adamın yanınların bırile karaya çıktl. daki hir savaşta bir korsan gemisi Sipsıvri ada onu çepçevre saran 1 batmış, ve korsamn biri canuu, üstüste sed]erden ibaretü. Bu sed palasını ve bir çıçek saksısuıı kurler âdeta deruz kuşlarile canhydı. 1 tarmağa çahşmıştı. Mağaraya vaSedler üzerınde cıvddaşıp kayna rmca ya yarasmdan ve yahut açşan kuş kalabalığından başka, u hkl susuzluktan ölmüştü. Buradacan kuslaı adıya hep durmadan ki bu kupkuru saksı, insanın iç dönen kanatlı bir kubbe yaratıycr kulağma ne sürü sürü hasretlerlardı. Kayalardan ibaret bu taş den bçhhetmijordu ki? Anadoluraflar üzerinden tırmanabılm'ssi nuo i'cra bir köjesinde kerpiçten icin hir insanın, hem dağ keçısi, bir ku.ube, beş on su fasulye ve hem de ıp cambazı olması lâzımdı. bir a n kovanı; arılarla vıngüFakat Uluç Ali'de bu iki hassa da dıyan bir vâdide geçen çocukluk mevcuttu Ali epeyce uğraştıktan Çağı; geceleri yüdızlarla titriyen, sonra tâ tepeye varabildi. Oradan akşamları kırlangıç kanatlarile doaşağıya bakınca denızin çepçevre lan sâkin bir hayat; keçıler süt, mavi mavi yandığını gördü. Tepe tüyleri lüe üst baş vermiştir; tarde derın mağaralar vardı; Ali bun la «kmek, sevgilinin penceredeki lardan birinin dibindeki toprakları saksısından da . feslejen, iç sçıcı, ellerile kazıp kılıcı gomdü. Mağagüzel kokular vermiştir. Sonra? ranın iç ve dış şeklini ve mevkıini Bırdenbire ateş. cinayet, kan; çohâfızasına ıvice damgalamak icin çukların ve kadınların çığhklan! onun içine ve çıktıktan sonra dıÖlüm! Al sana öyle ise! Bunun öşına dıkkatle baktı. Sonra yavaş yavaş aşağıya inmeğe başladı. A tesi de pala, fırtına, gece vard'vadada bir kaç saat yapayalnız kal sı, rampa! Gülbank! Allah yar! Alyürel'pıi mak için gezmek istiyordu. Bir lah! Sonra şehadet ve acile cızzz diye yakan bir çiçek noktada adanın kıyısına geldi. De0 nızdcn çıkan varlara devâsâ dalga saksısı! Uluç Ali bilmedi. neden lar çarpıyor, da£ parçaları gibi ka Fakat aklına şehid Kaşlı Himmet yaları temellerinden sarsıyordu. geldi. Dudaklarındaki türkü kesılAdanın kıyılan, daracık, bir iki di ve yine neden öyle yaptığmı kumsallık müstesna, hep yar, hep pek bilmeden erimiş ve ip inee. bir uçurumdan ibaretti. Adanın biri tele dönmüj palayı kuşağırun bük cik limanı korsan berkendesinin lemlerine yerleştirerek beline sarbarça ve bortonunun içine zarzor dı. Artık bir (ey mırıldanmıyordu. sıi»abilmiş olduklan mahud liman Kıyı kıyı giderek limana vardı. dı. Gemilerin büyük yaralarını mu Uluç Ali, duymuş olduğu bir korsan türküsünü mırıldana mınldana yürürken. ağzı deniz tarafından yalanan ve yükseğe doğru derinliyen büyük bir mağaraya rastgeldi. Sütun şeklindeki kavalar sanki maçaranın tavanını tutuyorlardı. Alinin türküsüyle hamam kubbesi gibi angılanan mağaranın tavanmdaki deliklerinden hiizme hüzme ışıkîar içeriyi aydınlatıyordu. Mağaranın tabanı fısıltı vakkaten kapattıktan ki bu iş bir kaç gün sürdü ve su alındıktan sonra artık Cezair'e yoüanma sırası geldi. Bir gün sabah namazı kılınınca (korsanlar ekseriya =abah namazını kıldıktşn sonra sefere çıkarlardı 1 Kara Yusuf' «Leva demir!» emrini verdi. Hemen üç gemideki ırgatlar (demir «aldırmağa mahsus demir âlet ve teçhizat) ayni tempo4a dling! dluno! etmeğe koyuldular. Üç gemi de çifter demir karamusal armış olduklan halde demirlerin hepsini de neta aldılar. Çamurlann arasından tembel tembel sökülen demirler yavaş ya\*ag yukanya çıkarak localara bağlandı'ar (Arkası var) Zihin Sporları 1 Bır i v a büyük bir timsah avUmıju, onu «nlatıyor, fakat pefc muammah bir izahat veriyordu: . <Başı doksan santımdi, kuyruğu I gövdesinin yarıaı ile ktejının t<jplamına egitti, gövdesınin uzunluğuny bulmak için de başının uzunluğuna kuyruğunun uzunluğunu eklemek lâzundır.» Bu hesabca timsahın boyu ne kadar dn? 2 Üç çoban (Ahmed, Bekü, Ce mal) ayda 136 lira 32 kurıışa bir çayır kiraladılar. Ahmedın 15 ineği var, bunları çayıra gıinde 6 saat otlamağa salıyor. Bekirin 12 ineği var, günde 8 saat oüstıyor. Cemalin de 14 ineği var, bunlar da günde 7 saat otluyorlar. Çobanlarıjı kvesab bilgisi kıt olduguna gör*. her biri kiranın Vaçta kaçını, daha doğrusu her ay kapsr lira vereceklerini bilemiyorlar. Siz hesab eder mısiniz? 3 Sıfırdan dokuza kadar olbn layıların hepsini kulİPnarak bir kesil •yazıp sonucu çıkarmak için üç şekil vardır. Bunları bulabilir misınız? j Bir tanesini ornek olarak verelim: I 9752410«3S=8. 4 AsağıHaki haHlerip yerine 1 den 9 a kadar o'an sayılan o şekilrie koyaçaksmız ki soldaki sayılar şağbölürnünce öteki sayılar doğru çıkacak: ABCDEF : GHI 438 271 i Aşağıdakl he?ab Isaretierinin arasında bulunan boş yerlere 1 rten 9 a kadar ol n «ay'ıları nasıl dizmelı ki sonuclar hep aynı <5) ç ı k i ı r .. a. ... . . = 5 ı w 5 ... J. .. ... = 5 % Bir oku'rla fig kişiHen az çoruk v»r. B'.ı^ları jimnsütik gö<rteriIçrinı» gotüriırken dordcr dörder. altı?ar altısar, orar orar ^izmek kahil oluyor, bir tek çoçııif artmıvor. Buna B'îre. çocuklar ne kadardır? 7 Bir k3Dİumbağa vuvasmı deeiştirmfye karar vriyor. Simrti bulımHuSu kovuktan 7(1 metre uzak*>ki bir kovuŞtı secmis. Gür'İ!» kıık metre iİTİivprek ETe nlurca rla Sn metre Sp'ileyerpk pideck Bu he^Hra veni yııvssma kaç günHe varahilir? MEVLİD Cf>X kıvmetli aıl« YAKUP ŞEKERCİ'nin veNtınm kırkıncı günü olan 1 Mart 1959 Pazar giii'l Galata Arap Canii Şer'fınde öjgl* ramazından sonra Mevlidi Serıf okutulacağından akrsba. dost'.arı Ue dln kardesJertmirin teçrifleri rica olunur. SEKERCİ Ailesi VEF AT Tüccardan merhum Mahraud Şpvki Brvin kerimesi merhum îpmail Bryin refik ısı. tlicc^rdan merhum H^HI Erisıkın aev^ilı validçpi. merhum Pakize. Nç>sime. Enver ve Ali ve Kudret Giivençin ve Cazıbe Esmer ve Naşide Gokçenin ç°vgıîi abla1ın, Pis Tabibi Bchçet Gnkçenın baldızı. Sükrivp v MuM^fa H?ti*ı muhter«»m büvükl"ri Hskkın rahmetınp ka\'uşmut:tur Ccnjzesj ı mart 959 pazar günü oğle nsm <zını mıit^^kıb T?"\ Ikiye carrıırdrn kaldınl.irak Üsküdardaki aile kabri^tınindakı ehedî iftir'!2tejhına te.rli olıııi5c ıktır. MPVIİ garikı rahmet eyleye Celrrk gonderılmpreesı rır a olunur MÜZEYYEN ÎRİŞtK m ELEKTRİK MALZEMES1 ile iİKililere Trifaze yandan kollu; bskalit, doküm muhafazah ve gigortalı ŞALTER'ler ile yağlı otomatik şalterler ithalât fiatı ile satışa arzedılmiştir. ' AHMET ESENLt ve tBRAHİM SALİM ESEN'Lİ Yenipostahane Cad. Emniyet Han No. 12 Tel: 27 41 18. Tclg: Esenliler İstanbul TEŞEKKÜR Ufuiü İİP derın acılarg W Biri küçük biri büyük iki fırmla her türlü ısn'at vt ticarete elverisli dükkânlar kirahktır. Kartal Cevizlik Tuna Çarşısı Fırıncıların Nazarı Dikkatine I garkT.n =Pvçıii anr'mz Görüsüıtüz kuvvetîi ml? Eskim<ıların buzlar arasmda balık tutmalarını gosteren bu iki resiuı, arasmda tam sekiz noktadan fark vardır. Bunlar nelerdir? İlkbahar fZ..."Z''''? DOMATES MAMOULERİ HER MEVSİMDE HİZMETİNİZDEPİS ~\ Oomates Suyu Dubl Kon»antre Salça İkraKpiyesi p | l p ^ r . MAKİNE AUMACAK , 1 ve 2 Kg. dört koşe kutu imâline luzumlu 30 40 tonluk eksantrik pres. perçin, kenar açma otomatik kapak kapama ve listik ütü makineleri alınacaktır. Tekliflerın yapılması rica olunur. conaze Irroıımp ı^tır^k •*'r!'n pvımize gfl'Tfk \oy^ ır'^ktub. telgraf vc telrfopU t?ziTi?t!?nni bılriırer, akr^h^ ve d<^"^rımıza ayn ayn f^kküre t~<sssünirpjız mSni olduct'pİJH. gizctcniz \asıta=ile ib'^Jını sayğılarınıızla rica ederiz. Kâniye VP Ali S»vk»t Lrku'.ı NAZİFFİ KUKİ'nin TEŞEKKÜR Aıle lı AVRAM AT.BERT KOHENin velatı dolayısıle rcn >ZP merası ıştirak eden, ç°lenk gond=ren e çe]rnk yerine hsyır. fukara cpmı nne yardımc1.) bulunan butun d jşt ve akrabalanmızs minn^t ve şuk rınjızı arzederiî Eşi: Fortuna Kchpıı ve f l, dlan: Moris Rafael ve L:ztt uv\<gap"iız PAKSOY Lta. Ort. P.K. 144 ADANA Sanat Okuiu Mezunları Aranıyor Rlurgul Bakır Işletmes; IMüessesesinde çalışmak uzere. 5 elektrik. 5 motör ve 2 kimya kısmınrlan mezun Sanat Okulu elemanları alınacaktır. Taliblilerin hâl tercümpİ8ri ile birlikte Murgul Bakır İ5letmesi Müessesesi Müdürlüğüne müracaatleri ilân olunur. V EF A T Dul =e\g:lı cşi ve ppaen 1 • # • « » • • • • • • • • • • Me«ele'crin şekilleri 5. sahifemizddir Mıugal Bofvîr lşletmeleri Mahdud Mes'ulhıctli Mı/esscscsi Bayan O!ga Fereara nın ! eşs. Bayan N İv F«r •andpz, çocukîarımn. peaçn kayır vc bnvuk babalsn Batı Almanyada njarvıf Stre'elvverk dokrr.pıien mamul ks'onfer kazanı ve ıstıyenlerin THOMAS CORİNTHİO Fındıkhyan Han Nn. 34 Telefon: 22 27 olıınur NOT' Tpslimat d°rhal \ anıhr. Resmî lAüsssese ve Sanayicilere: Mannheim hrmasının radyatör ithal etmek İSTANBUL Çiçekpazarı 50 ye müracaatleri rica iîriıjiv:; Sermayesı 200000OOTL. :<[::^ pUGDÂY^NKASI ALTIN FİATLAR1 Cumhu! ı> et Rejad Hamid Guldt"n Ingiüı Yerli 28, 1, 1959 11R5OU7N Almanca Dil Kursîarı şımaı ^a4 Müracaat: C'jmartesi hariç, her gün saat 16 19 S E K R E T E R L İ Ğ İ M İ Z E Adres: Alman Lisesı K. 2 Be\oğ!u, Tünelbaşı Tel: 44 2T 26 TÜRK ALMAN KÜLTÜR İŞLEPİ İSTIŞARE KüRULU TTRK A U n \ ' ıöiHî ' T ^ K F Z J KONSTANTİNOS FENGARAS'm âni bır kri2 r.ctıcesajde vefat ettiği derin teessurle bıldirılır Censzf nîpra?imi bugün pizar 1 Mart 1359 sıat 12 00 Ae Sulide Mctamorfosıs Mezar'.ık Rum KHi^esınde icra olurar?ktır İşbıı ilAn hususî dâvet:v" yerine kaimdır Ctrmze Levnjım^tı Angelıdis Tel 4J 18 52 49 lî % 1440O145OrlTTnlVTS 17S31770