19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
tKl CUMHUSİYE1 16 Şubat 195V DÜNYANIN ÎLK R O R S A N KRUVAZÖRl ÎHAMİDİYENİfk Bahriahmere doğru 47 Uerlgyen: (EMALEDUIN SARAÇUGLO =tiaberleri Kumar yüzünden yaralama | İ ( T İ >1 A İ ı B A H İ S L E R J I fSÂBAl Zamane çocukları ünja ne kadar değişti! Zaman ne kadar çabuk ilerler oldu. Insanlar da, bâdiseler de öyle bir hızla leyredıyor ki, biı mi çok koşan samana uyujorıu, taman mı bizim peşimizden yetişmeğe uğraşıyor, belli değiL • Zamane çocukları, bo müşterek hulı pdişin en göninürdeki delilleri. Sağıma bakıyorum, dâhi çocuk, soluma bakıyorum, dahi çocuk. Dâhî çocuk o kadar çoğaldı ki, ueredeyse, alelâde çocuk doğuran kadınlar akıntıva kürek çekmiş sayılacak; şiradiye kadar nonnal bellediğimiz kafada çocuklara da buııdan sonra aptal diyeceğiz. Eski dunyada «Anne! Oturak bana bom dedi!» diyen çocuğu aikışladıklan oiurdu. O zamaııın çocuğunda dehâ ölçüsü bu idi. Şimdiki dâhi çocuk, piyanist oluyor, ressam olujctf, fair oluyor, muharrir oluyor... Çocukta dehânın, çocuk büyiidükçe, buudan ötey* gitmişuıi ben kendi he&abıma, henüz jormedim. Yıllaıdanberi, zaman zaman Isimlerini işittiğira dâhi çocuklar, elbette çocuk kalmadılar, büyüdüler. Dehâları da buyumeü değil miydi? Z&hir, buyüyememiş, bodur kalmış olacak ki, kendileri de, dehâları da unutuldu. Ku/guna yavrusu derler. anka förünür, îzmir Eğitim Kulübü YAZAN 1945 ten bu yana Türk cemiyeti, Evvelâ Beyrut limanına inen ge Aksi takdirde sefaini harbiye î'zam yeni bir rejımin heyecanı içındedir. minin «Emden> değil «Breslav» edilerek kuvvei cebriye istimalile Demokrasi denilen ve değişik öğkruvazörü olduğunu, bizzat .Hami hem Mısır kara sularından çıkarırenim kurumlarında okuyan çocukdiye» de bulunan mühendis Şakir lacak, hem de kömürünüz müsalarımıza, halkın kendisi için kenefendi sarahatle açıklamaktadır. dere olunacaktır.» Mısır fevkalâde disi tarafından kurulan bir hükuSonra da «Emden» kruvazörü dört komiserimiz bu tebliğe ilâve olarak Kasımpaşada bir kahvede met sekli diye öğrettiğımiz bu re gojik problemler etrafmda mensup Izmir'de sekiz genç oğretmenın bacah değıl, üç bacah idi. Sayın diyordu ki: «Zambuklan bordanık u m a r o y m y a n 6 KlŞl k a v g a y a ı j i m h e r ş e y j e n önce bir inanış ve ı l a r ı arasır.da fıkır, goruş, anlayış kurduğu Eğıtim Kulübü, bu konuTevfik İnci geminin dorl bacdMnm za alıp yolda ikmal ediniz Açi ! birliği sağıamıya ve bu bakım'lar da olayları sıcağı sıcağma ele altutuştu. 1 kişi tabanca, 2 kişi ona göre davranış mese'esidir. seçilemediğinden bahsettiğine göre , denizde kömür almakta devam e İnanan insanm inandığı v J d a d a " onlarda dayan.sma ve >ardım mak, araştırmalar yapmak. orı^ıı de bıcakla yaralandı diniz!» Süvarimiz bu tebliğe pek Beyruta inip «Hamidiye» yi telâşa kararlara varilerlemesi. önüne ne kadar güçhik l a 5 m a i s t e k v e Şuurunu geliştirmeğe tartışmak, gerekli hepimiz kızdüşüren Alman krüvazörünün «Em I hiddetlendi! Esasen Evvelki geceyarısı Kasımpaşada ku çaiışmak» amacile kurulan tlzmir mak icin bütün hemşehrilerini yardıksa da ne çare! Şu yolda bir ce mar yüzünden kanlı bir kavga olden» olmayıp «Breslav» olduğunu Eğıtim Kulübü) bu yolda umut do dıma çağırmaktadır. Kulübe •yazı'ı sayın yazar da kabul ediyorlar de vab verildi zannederim: «Lord Kiç muş, 3 kişi tabanca ve bıçakla yaraolarak bildirilen konular. verilan zifeyi en başta aydmlarmdan t e k lu bir örnek vermektedir. mektir. Yanıldıklan nokta da «Em ner'in çeküği telgraf handemi mu lanmıştır. de muhtıra veya raporlar» «Yirmincı yönetim, Kulüp, asrın l e m e k b u cib oldu. Allah kerim! Şimdi hareden» in dört bacah olmayıp üç Kas.mpaşada Zincırlikuyu cadde' ' memleket msan.ntn en mokratik et ya da geniş çapta tertiplenecek J a nizamını tabiî hakkıdır Avdm kisin : n bu kabu: ket edeceğim.» bacah bir Alman krüvazörü olduğu sinde 255/1 numarah Şükrü Saşaoğf uk nışma kurulunrl^ ' >rektir. Avnzifeden kaçınmasının, güzel mcm miş cemiye 'p gerçeğidir.) Öğleden sonra saat üçü kırk beş luna aid kahvede oturan müterilerhnan kararlar «çesitli vasıtalaria. ^ ™ ™ ^ ^ y e r i n i ve ne «Beyrut'ta kalmış oîan bu su geçe zambukları bordamıza ^laıak den Mevlüd Sarı. Remzi S?rı, tslâm düşününce, ' mensuplarına. aydınlara, anababa radyo. mecmua ve gazetelerde Hakavbettird'ğini Mehmed Tooal v ' " a r baylar uzun didinmelerden sonra ] açıldık, açık denizde körr. ; r*' n ızü ve Ali Usta. kumar'oynamağa ba=la' insanın ıztıraotan kıvranmaması im l a r a = mürnkun olan her türlü mü ber veya makale olarak; broşür «enihayet maksatlarına erdiler. Biri , ikmal ettik ve lambukları Çüvenasip vasıta!arla, uygun şekillerde ya kitap şeklinde; eğımışlar. biraz sonra da kavgaya tu 'ÎP"I var mıdır? koyun tüccan, diğeri deri tüccarı, sohbetleri, münazaralar, muI y j s e I^^^srprf,y Bahrianmere tumuşlrdır. I Amme hizrretleri kadrosunda ol açıklamak ve savunmak suretile tim ücüncüsü de komisyoncu oldu. Seç yapılacak semiKavga sırasında Ali Usta taban. sun. serbest iş a'anında buhm,un, mem'eketın eğıtim bakımından da ayyen tup.aıa • doğru seyire bssiadık...» tikleri yeni mesleklerine göre kıhk cavla Remzi Sarıyı bovnundan. Rem ' her avdının kendi çevrps : ndeki , h a süratle. daha iyi bir şekiMe ! nerler. kurslar. konferanslar. eğ : *** kıyafetlerini Syarladılar. Fransızlazi Sarı da bıçakla Ali Ustayı ve kar toplum havatı üzpnnde. türlü yön i teşkilâtlanmasında ve mevcut eği i tim kongrelerile» açıklanacak ve Aziz okurlarım, burada 'a i'rsz rm «Lotus» vapuruna atlıyarak desi Mustafa Ustayı karnından ve 1 e r den etHH olmağa ça'p'ama?'. bu t i m imkânlarmın harekete getirıle ' halk tfkâ'na duyum'arak benim Port Said'e vard'lar. Burada;ı da duralım. Çünkü bu olaylaıJa peı.ç eöâsünden ağır yaralamıştır. • uğurda ahn teri ve göz nııru har r c k T ü r k cocuklarmın eğitim ha< ' senır.esi sağlaracaktır. trenle Süveyşe gelerek «Hamıdi mühendis Şakir efendinin tobiatile l a r : n m Bu yolunda dana ~ s'iret'e ~ ' Eğitim Ku't'^iı <fay' bilgisi dışında kalmış hem çok en Polis tarafından yakalanan kumar; caması. girdiğimiz ve çok da vol j v e r i m l i korunması ye» ye iltihak ettiler.> kc» Jİar üzerin »» bazlar nezaret aîtına alınmış, yara aldığımız demokratik düzenin hı. faha müsbet sonuçlar ı dalı göreceği teresan, hem de pek üzücü &sıf!ııMısırda heyecan uyandıran hnmasında» çahşacaktır. mensuplarının ve halk efkâr'iın lar gizlidir. Millî gemicilik tarihi lılar Ilkyardım hastanesine yatırıla zını arttıracak, onun daha çabuk propaganda rak tahkikata başlanmıştır. gelismesini kolaylaştıracaktır. «Hîmidıye» Onsözümüzde de arzetmiş ok'u miz bakımır<''''n "ijit Bu yeni rejimin, Türk aydmını, Kasımpaşada Hattat Izzet sokağında ğumux gibi harekât nüddetinde krüvaznrü s'ivarisinin yüzünü a5 numpralı evde oturan Salâhsddin tesbihböcekleri gibi kendi kabuk«Hamidiye» den ayrdmadığı, bu ğartacak, aziz adını hayırla kıyeÇolakoğlurun üzsrınde de içi dolu larma çekilmiş görmek istemedıği yiizden de pek tabit olarak anoak mete kadar minr.et ve şükranla a r bir tabsnc? bulunarak musadere edil bir açık ger^ektir. 14 yıldır içinde sayia kabilinden kaydedip etraflıca dıracak, fakat o devirde Istanbulda miştir. Salâhadiin. nıhfatsız tabpnca yaşadıgımız demokratik rejim, m?m haber alamadığı su olayı da sayın hükumetin başında bulunan, hiç taşımak suçuyla Alalete verilmistir. leket dâvalarmm çözümlenmesi so ı şüphesiz iyi niyet sahibi, lnkin aTevfik İnci'den dinlemekte devtm rumlulugunu, yalnız merkezi otolabildiğine gafil bazı devlet aciam•delim: riteye değil. yalnız politika ile uğlarımızın da yüzlerini kızaıtaiMİ; «Hamidiye» nin Süveyşte burasanlara da değil. her meslekten lunduğu bir sırada, Mısır'da he bu safhalar pösteriyor ki, kahraaydınlara da yükîemiş bulunmakman «Hamidiyp» yaln'z ha' * hayecan uyandıran bir haoer grınitadır. Ancak bu suretledir ki, tfzlinde bulunduğumuz düşmanla v e ye de aksetti. Guya Süveyşte bu 1 lediğimiz modern TOr^'ve. kısa zalunan Yunanhlardan bir fedat o düsman! kornr gibi hareket rden manda bütün p?rl?kh§ı ve onoru grup, donatacakları bir u'kne ile ı Mısır deniz makam'nrile değil. ken ^" dnüyaya kendini kabul etfirebir gece tHamidiye» ye ıask;n y s ; di Ö7. h'iV'*met erkânmdan VıazıOtomobil ithal ve dağıtımı ile il b ; !ecektir. larının şasılacak kadar derin anpccaklar. savuracaklan bomlo'arla gih olarak İstanbul Şoförler ve Otolayışsızlıkları, takdir eksiklikleri Artık her şeyi yukarıdan hekgemiyi tahrip edeceklermiş. mobilciler Cemiyeti Başkanı Kâzım cŞüphe yok ki bu, Süveyiş:eki ile de pençe'esmek zorunda kal Özeke tarafından Başbakan ve Ti lemek, «"^?m sen de. devlet büYunan ajanlarınm «Haım iiv>ı> yi mıştır ve «H»midivea süvarisinin caret Bakanma şu telgraf çekil yükleri dÜ3insün bunlaru demek huyundan vazseçmeliyiz. Aile ve korkutup kaçırtmak için nuldutda bu alanda ağız açıp tek keHme miştir: vurdseverligi. daha arkadas ton'an*''T"'dT. ^ahve ven ve yaptıklan bir prooaganda söylememek « Gazetelerde memlekete yeni ko va m e y h ' n " sohbetlerinde aöız dodogrusu efendıhği bakımından buÖşrenci Hesaplarına dan başka bir çev değildi.> piine kadar tamami'e gizli kalmış ta içinde otomobil ithal edileceği lusu t e n t ' t ' s r vvıms 1 T«;onra r'a bu yürekler acısı olaylardan bir haberi vardır. isten kacmak a'ışkanhğından ? ; 1Burada gene «Hamıdiv»» nin Yarım asırdır faaliyette bulur.an kiTPPİii'iz. Yer yer bütün nıom'e ' kısmını siz'ere «Balkan Harbinde genç mühendisi Şakir »fendinin en eski ve mesleğe en f.ıyc'.ah bir ket vüzev'nde bu çanta kımı'danuhatıra defterine muvakkaten döne Hamidiye Krüvazörünün Akm Harekâtı» nin kıymetli yazarı deniz mütehassıs teşekkül olarak bu ko lar görmek. onlsrın ba^arı'arını özliaı: albayı savın Tevfik înci'nin kale nudaki mütaleamızı yüksek katı lemeV. ne güzel bir teseHHir. i 13 ikincikânun 328 (mılâdî 18 o1 minden dinleteceğim. bir kısmını nıza arzetmekte fayda mü *haza et«Millî, sosyr.I. kült'i"el ve neda I 2 0 ŞUBAT akşamma kadar cak 1913) pazar Bir pus:uk t ü da p'de etmeğe muvaffak olduğum mekteyiz. yüplerle endaht talimi ^/aptık. Ş ^m hesap açtırınız 1 Son zamanlarda pek isabetli settin efendinin maivetinde ı c ! ( m veF'kalardan bazılannı ibret ne, , . , , c.r' ; .p ' " o •»«.'' . olduğu tatbikatta görülen hır karar bot Süveyşe gönderildi Yolu bu lamadıklarmdan geri iön'tü. Sonra v ~>STTI. Siz de göreceksiniz ki ile piyasaya bol mıktatda otomol il ; süvarisi o müstesna yedek parçası ile lâstik gelır.iştır Bu topçu zabiti yüzbaşı Zıva eferdi «Hamic' ve» 1 gîtti. Süveyşten on iki mil uzak basarılarmı, ençin fedakârbk ? 'nı suretle senelerdir âtıl d.ıran vası yalnız diişmenla değil, öz yurdu taları çalıjır hale getirmek mi'm tayız. nun takdir ve anjayış duyguların kün olmuş ve otomobili olan e:naf 14 ikincikânun 328, pV.attesi dan o'dukca mihrum görünen yük tatmin ediîdiği gibi vasıta bcfluğu İstanbuldan gelen gazeteleri okusek mevki sahihi bazı idarecilerile da temin olunmuştur. 'îizte d ' h a duk. Anladık ki, donanmamız düşde mücade'e pahasma elde etmiş uzunca müddet yeni ara'oa i'iııline man donanmasmı tahrip edemelüzum yoktur. tir. miş. Hasarat «Asarı T?v'ik» dp de2 Fakat araba getirtilmesi taEvvelâ bakın seyın Tevfik İnci, ğil, «Barbaros» la «Turgut» da u hakkuk ederse, gelecek vasıtaların varmış. Ne yapahm, takdir H'ylc... n*' 'r..r, 26 nc» sayfasmda neler dağıtılmasından, hakikî ihtiyaç «aanlatıyor: Takdir tedbiri bozar derler. hiblerinin faydalanmasımn sağlan15 ikincikânun 328. saiı ZabiGene İnfrMir dnnanmasile masını istirham ediyoruz. tan ve efrad mavzerle endaht t a tehdid Bu dağıtma işinde hakikî ihtlyaç limi yaptı. Port Saıd'den su yoîda «Hamidiye» nin Tunsîna sahiblerıni sorumlu hükumet mt bir tel<?raf ahndı. Guya Yır>,:rhdeki gavri meskun koyda knnıir kamlarma tan.ıtmayı, dağıtıma ve lardan mütesekkil bir v.evet Hr isalmıya baş'adıöı 16 ocak snbahı; tahsiste esnaf bakımından t n hak timbot kiralıyarak mevkiimizi keş(İstanbuldaki) İn<îiliz Osmanlı h ü lıyı arzetmsyi bir memleket vaîi fedecekler ve üzerlerimize bombalar '. kumetine, Lord Kiçner (Mısırdakl fesi sayıyoruz. atacaklarmış. Süvari beyin dediği İnpiliz fevkalâde komiserii m z a Gayemizin şoför esnafına olc'vğu gibi: «Gelsin bakalım!...» sını taşıyan bir nota tevdi eHi. kadar büyük bir kütleyi memr.un 1 tŞap denizindeki ap'an ıızaktan B u n o t ^ ^ n * rTJ^^' '. ">'«;ız g5rmek üzere yağ fıçısı temhîıne bir devletin limanı olan Süveyşte, ' edecek karar ve dağıtım ile sayın rek gabye sereninîn üstüne kon çok yakm bir rrevkide hulunma hükumetimize de her türlü yordım NUH'UN ve kolayhşı temin için hizmet ardu. Badema rasadat burada n ve sımn devletler hukukuna avlırı zusu o'dufu en derin saygı'.aıjmızla bununla yapılacak. Direğe gözcü o'duğu. ^u viizden krüvazörün he arzeder, emirlerinizde olduğumuzu olarak çıkanlar mühendis Hi'mi, men bulunduğu yerden \ı?,ı>.laş tekrarlamaktan şeref duvarız.» Rüştü ve Eşref efendilerdi. Bu hç ması» bildirilerek nihayet «aksi u arkadaş mr"=)'« ~ ^'e dirrîe t.r ha'de harp gemisi gönderilerek zor manıp yağ fıçısındaki rasad mev kullanılacağı ve tazyikp girifi'ecekilerine yer'pşirlerdi. . ği» tehdidi savruluyordu. Hüku16 Ikincikânun 328, salı İki met (vani Babıâlii vakit geçirmebacah beyaz bir v s " " t»PVt 1 7?k den bu notanm hülâsasını Mısır tstarbu! Emniyet Müdürlüfü kıtan geçerek Bahriahmere dofcfu fevka'îde eVimiz Rauf Paşava ' " | 1 sın' ortasmda bulunmamlza ragmetı gitti. Zambuklar (Kızıldenizde kul direrek, hemen notanm metnlnl bu sene poüslere paltoluk kumaş lanılan bir nevi yük tekneleri) kö ve geminin bu'unduğu rrei'kiden ve dlkis parası d?çıtn\!'Trı'3tır. Bu :: mür getirdi. Süvari bey gene içini derhal uzakla^masını, «** i"> ' i .'e» Günej ve rOıgârdan yanmi} kuru cildlni yüzden bir cok polislerimiz paltobilir. süvarisîne tebliŞ etmesini Mrdi.» TJZ kalm'«lardır. fokolon kremi ii* canlandırmi(tır. Sız de cil«Kömüriî almıva başlamıştık ki. dinize Tokolon kremi tatbık ederek yumujatMısır fevkaiâde komis°ri va='^aiV Odasmda ölü olarak bulundu maya ve g0ze!lt}t!rmeğe gayrel ediniı. Her ŞUBA11 16 ŞABAN 8 Mısır hükumetinden şu yolda bir ak|om besleyîci Biosel'i ıhtıvo eden Tokalon Fstihte Havdar semtinde Şeyhitelgraf geldi: Hukuku düvel muciM gece kremini. her tobah to Tokolon yogıız 1 numarall evde B bince Mısır kara sularında bulun lâhi sokağında e «t | gündOt kremini kulionınız. Kıso bir zamando UN VE İRMİK FABRİKALAJîl mamanız icap ederken beş gün oturan 58 vaşında Emine Düniye is cildiniz tertemiı ve kodlfe gibi yurr^üşak otadenberi bu sularda bulunup ayni minde bir kadın odasmda ölü buNUH TİCARET vV SANAYİ V. | «53 12 28 15.22 17.44 19.15 511 coğını hoyretle görecektlniz. zamanda kömürüniizü de ikma] e lunmuştur. Adakt Doktonı tarafın ANONİM ŞlRKETt ceset morsa kaldınlarak tahdivorsunuz. Mısır kara sularından dan E. ] TTT ~İM6 9.40|12.00|Tlll ÎT29 derhal hareket etmeniz lâzımdır. kikfta başlanmıştır. Osman K. Akol vİ • •> ScförSer iıhsi'ne Yunm 5.000 1 Kişiye 20.000 5.000 Lirahk OYUN ve SPOR MALZEMESI ? n r a «fikir ve kanaatlerıni» birlestirdikten sonra kararları, «alâkah ışer cilere ulaştırarak mevzuun olgunlaşmasına ve teşmiline hizmet etmek> yolunda savaşacaktır. Türk cocuklarmın en iyi jekilde yetiştirilmesi problemi, memleketimizde de halk eğitiminin gerçekleştirilmesi dâvası, elbet büyük ve ağır bir iştir. Kırtasiyeciliğin lâbirenti içinde bunalan yetkili ve sorumlu makam sahiplerinin. böylesine bir inceleme süzgecinden geçtikten ve arkasında olgun ve duygulu bir umumt eflcâr meydana eeldikten sonra, kerdilerine sunulan bir mesele karşısmda ilgisiz kalabilecekleri elbet düşünülemez. Halkm. avdın hemşehrilerile beraber kendi meseleleri üzerinde bu ölçüde ilgi gösterme6İ, vanlan kararlarm, gerekçelerini de bildirerek, mutlaka uygu'anmpsını ıstemesi, hiç şüphe vok, büyük son'''ira yol açmahdır. Bu inaneun! söylediğim ^ğitîm Kulübü başkanı sayın Sabri KolÇak, bir dâvaya gönül veren insanların azimli tevazuu içinde dedl ki: « Kulüp ana rjizamnamesi yayımlandıktan sonra Basmahane maliye memur'pri"^»" bir tanıdır.mla karşılaştım. Elimi neyecanla sıktı. Çok güzel bir işe gırişmişsiniz. Ben yıllardır bu ı'.airede çaIışırım. Her gün akşamlan, binlerce işçi; kalabahk gruplar baJ.uıde ve omuzları düşük. c: iT'eri fersiz, sanki başka dünyalann insanları imis gibi. dalgın ve umutsuz, ya evlerine dönerler. va su kahveha| nelere dağılırlar. Onlara b'raz h e yecan vermek, onları >ıiraz rfjelendirip umutlandırmak imkânı yok mudur? Eğer halk «ğitimi i'f de uğrasacaksanız sendikalarla. çahşma müd.irlüğü ile. iş ve işçi h ı ma kurumu ile anlaşarak bir şevler yapamaz mısmız? Yalnız çocuklarla bile uğraşsanız. bu adamlara biraz hevecan, biraz neşe, bir rsrça ümit vermek suretile. onlann çocuklarına güler yüzlü, hayatı seven babalar kazandırmak pr başarı mıdır' dive âdeta yalvardı. Eu konu ile de elbet uğraşacaŞız.» Şimdilik «vilâyet smırlan içinde» kalmavı tercih eden t Z mir K§itim Kulübii'ne başanlar djierken. baska illerimizdekl ydınlardan da hu yolda çahsmalar beklemek tesellimizdir. Ne zaman bir dâhi çocuk iâfı duysam, akluna bu soz geliyor; zira yuzjıllann ıruUonda bir yetiştirdiği gerçekten hârikulâde kaabiliyetii çocuklar müstesna, bteki dâhi çucuklara ben bu sıfatın verilmesini fuzulî. hattâ tehlikeli görüyorum. Çok zoki çocuk vardır. Çok aptal çocuk da olduğu gibi. Ama, şu dthayı bol keseden sağa sola dağıtmaıun faydası ne? Yasadığımız devirde, sanat da, edebiyat da bir garip çığudadır. Ikisi de bilinen ekollerin ilk çağlanndaki gibi bir el yordamı devresi geçiriyor. Ikisi de bir araştırma. bir deneme, bir zemin yoklama günlerinde. Birkaç istisnasile, geri kalan fırçasmin da, kaleminin de ancak acemî va&fına lâyık olduğu bu iki kolun kötü ve kolay taklidçisi çocuğa dâhi den>ck, acaba o çocuk hcsabma zararlı bir if olmuyor mu? Acaba, şimdi dâhi sıfafanı lâyık gördiiğümüs çocuk, yarın büyüduğü zaman, gerçekten çok zeki bir şeyse, cocukken kendisine bu adı takanlarla alay etmez mi? Zeki değil de, o mukailidliği ahmaklığından yapmışsa, keodisini sahiden dâhi zannedip, nuuıaallalı, cemiyetin başına belâ kesilmez mi? Geçenleıde, çığınrtdim çıkmış bu fünkü dünyanın dârff "ressam diye tapındıfı Picasso'ya dair bir fıkra okumuştum. Birisi sormua : Üstad, demis, iizin evin içi tablo dolu. Hepsi de sizin yaptığınn Ublolar. Yani, evinizin içi bir servet dolu. Allah etmesin. içeriye hırsız girer de tablolan çalarsa sonra ne olacak? Pic^sso sükunetle cevap vermiş: Ben tablolanmı, ancak satarken imzalarım. Ustünde benim imzam bu!unmayan tablom da on p^ra etmer. Çünki eUne fırçayı alan herkes benim kadar resim yapabilir! ŞUrleri. heykelleri, beüteleri hakkuıda ayn» mütalâayı ileri sürecck, yeryüzünde kimbilir ne kadar rok 9*ir, heykeltraş, musikişinas var.. tnsaf edelim, rerçek dâhiler, kendileri hakkında bu kanaatta oMuktan sonra. bunlann mukanifli cncnklara dâhî demek, o dâhîlenn dısında kalanlann hepsine, topvckun alık demekten farksız mıdır? Hamdi VAROĞLU Ortaokul öğretmeni ' *'EZtHE El^i; (Dayan> ile İn^aat Mühendis' : "?: F»KRET EFE Evlendiler. Kırklareli 15.1119.59 ME VLİD 10 Ocak 1959 cumartesi gunlı Hakkın rahmftine kavuşan' apvıçili oâlumuz paltosuz kaldı ANKARA MÂKÂRNÂSl rııhuna ithaf edilm"k Uıere vefatmın kırkıncı güntlne te «adüf eden 18. 2.959 (arfamba gilnü öğle n^mazını müteakıp Bcvoglu ASacamıinde okutulacak Mpvlidi Çprife hütün mektep arkada1arının, yakınlannın ve arzu Pdenlprin tpşriflerini rica edrri*. E NGtN )ördüncU'nün ö LÜ M Dul Bajan Despina Madenlioğlu ve eviâtlan. Mihal Yakovo ve I«tn\Tn«. «>«i VP h^balnn Güzelliğinl koruma5inı biliyor. Cumhuriyet'in edebî tefrikası: 9 kaya çıktılar. Yunus ağa dıı kd j pının kapanmasını bekledi. Fakat buna benzer bir ses Uitmeymce Kasım hocanın yüzüne baktı. Kasım hoca hemen yerinden kalktı, çıktı dışarı.. Biraz sonra d ,idü: Tamam. dedi. Yunus ağa: Etraf nasıî? Canım ağa, bizim köyden hayın çıkar mı hiç? Çıkmasma çıkmaz va, böyle işlerde tetikte olmak en hayırhsıdır. Senin nene gerek, ben bilirim. Uçan ku?tan ' şüphe eden adam. şüpheli işlerin üstesinden gelir. Herr.ese 'inanan aptal da, ilk adımda iökezleyip yıkıhr. Orası öyle. dedi Fazlı hoca. Bakkal Emin sırıtıyordu: yAZAİS: İLHAN TABUS ileri varmayın! Halife ordusuna Sen bundan kelli buralaruı I Yunus ağa ev sahibi Kasım hokarşı gelenler, onu vurmak istipaşas:sın, ağam' Gön'ümden böyle cayı gözlerıle süzdü. Düşundü: 1 yenler, işi azıtıyorlar gayrı. Asker 1 ge'iyor, kırma köleni! Sen benim yanımdasın. Sana toplamaga, para devşirmeğe basI : Yunus ağa e''~ " 'c'"in «hz ge'ince Fazlı hoca! Sana gelince... ladılar. Ruyi zeminin padişahına, lerine baktı, sonra sarı dışlerini Düşündü, sağ avucuyla çenesini onun askerlerine, silâhla karşı çık goster?rek güldü: sıvazladı. Sonra etrafına bakındı: mayı kuruyorlar. Akşehir cephe Öyle o'sun, deyyus! Baka ba Hanefi' Hadi sen git kuzum. na Yozcadlı! Tedarikini görmeğe başla. Yozgad çoktan ilerledi. Ateş saçağı sarmak Oda kapısına en yakın oturan, h, senin de işin ka'.madı. Murad! üzere. Bizler, Ankaradaki elebaşısakalı iyice kırpılmış ama otuz Le Sen de öyle! Göreyim hepinizi, biları durdurmak, ilk iş olarak da şinde var yok, kor gözlü, incccik rer sustah çakı gibi hazırlanmalıKonyada bir hükumet kurmak nibir adam ayaklardı Bir temennah sınız! yetindeyiz. Orahkta ileri gelenlercaktı. Yine durdu. Ötekiler svağa ko'k den arkacılarımız var. Ankarada, Otur yerine. dedi ağı. %sna mış'ardı. Aganın benzi gittikçe memleketin başka tarafında da var. gelince. Yoz(?arl'ı! Sen, dvır baka kararıyor: goz'eri diisünceli dü^ün Cümle millet bayrak açmış, Allah yım... Yozgadlı sen, altınıs kadar celi, âdeta şaşkm, zihni bir yere Allah dive yürüvor millicilerin ü 'ath cıkarHhilirs'n Ama tam si takılmış gibi durgun, bir şcyler zerine. Cenabı Allah'ın yardımile lâhh B°nden hic hir s»v istemiye daha söylemek. son bir .,öz cîeha bizler ilk evvel Çorakhyı. sonra da ceksınsöj'!emek ister gi'ıi terfdd ıd K'n Konvayı ele geçireceğiz. Kendi 3de, bir bahıma yılgın. karar=;ız gö damlarımızı işbaşına oturtacağız. Övle nlpıın paşam! ordusuyla birleşip Pazırtesi sabahı Saıaycık B runüyordu. Bp'ini kütlotmHk icin Sonra hilâfet tekrarlarh, öne mem'ekpti gâvurun eünden kurtani'r"Je. sDsirjn k'yısındaki fıınHa vsotığı hareketi racağız İşte bu kadar. Varın gidin hkta be'. le! Biz geçerken eürültü doğru ağnadı: süz nevsiz" arkamıza takıl! Çocuklara bir şeyler deyiver işlerinizin başına! BaşüstüneJ mek iktiza edebilir. Kısa kesin, var. Hafız Kibarı bul. İshak efen ı ğildi: diyi bul. Vaziyeti anlat. Hazırhkh [ Kulak verin sözüme. haberi gelince onu yapar ;örünübulunsunlar. Ben Akkeçili volun I Fazlı hoca ile Kasım hoca ya yor. İstanbulun haberi »elinıe onu dan. ya da Gemerek yolundan gi ' naştılar. da yerine getirmeğe çahşıyor. TiNühssaı 25 Knmstıır eceğim kasabaya.. Belki de iki . görüp de <Tİrekle renler dolusu beyanmme iM.idi ya koldan vururuz. Karakolu kolla . r i n i z e k a r a g ö l g e düşürmeyin. KarABONE ŞARTLARI İstanbuldan.. Fukıve Harfrl •ın. Biz I n c i r l i k altına varmadan ş ı n d a koskocg \,[r kasaba var. J a n Kasım hoca: Ura Kr. Lira Ki haberci gelmeli, karakol mevcııdu darmssı. askeri. topu, tüfeği oima Heye, ben de gordüm oirini.. nu söylemeli. Kış'ada, iandarma. s a d a bugüne bugün, devletin Scnclık 73 00 150T0 B aylık 40 00 8fi C0 dairesinde mevcut değişmlş ise pru tavragı dalsalanır k o n a f n ' n t e Efendımizin imzası vardı altında. i • ı . . ı:.: * ^ . . . . . 3 avlıfc 22 00 44 00 da ıbilmeliyim. pesinde. Millîciler de kolay kolay ' Aha onları el altından bütün Basan ve yayan Bakkal sordu: giremezler oraya.. Bir avuç dığı köylere, mahallelere dağıttiıTnış. Cumliuriyet Matbaacılık ve Kasabadaki kuvvetimız? nık askerle, üç beşyüz baldırı ç p Öte yandan da polisi, jandarmayı G"7i>teci!ik Turk Anonım Şirketı Cagaloğlu Halkevi snkak No 39 41 O meseleyi ayn ^iriyıe bil lak çetenin haddine düşmemiş zatl seferber edip asker toplamaga çaSahibi balar. Maliyenin kasası doluymuş. direceğim. Nerede bize katılacak şâ^ânenin mülküne girmek. NÂZİME NÂDİ Fazlı hoca: larım daha kararlaştırmadım. YaNeden? Kaymakam parayı hangi ızı tşiermi fi'lcn ıfart cden Kaymakam duruyor yerinde.. tarafa ileteceğini düşünürmi? rın akşarna doğru o iş de 'jiter. Bas Me<u\ MiidıiT bakalım! Padişahın kaymakamı. Elbet fe Kasım hoca: NUYAN YİĞİT duracak. O da korkar biçare. Ne Eyvallah ağam! Bize medârı olur. o paranın.. i;a7.HtHnıızp göndpriİPn evrnh ve VHZIMemura. nmıBakkal çıktıktan sonra chş kapı yapacağını sasırmış. Memura. nmilar ri"şr"dilsin edilmeçın ınde cdılmez. (Arkası varT Ilunlatdan tnesulıyet kahul edılmez m sesini gene bekledi. Sonra e I re ne diyeceğini bilmez. Zatı knr vefat ettiginl tppsnürle bfld!rirler. Cpnaze merasimi 16 ŞuKıymetli eçim, «fvgill babamız bat 959 bugünkü pazarteüi günU Rizeli emeklı Dz Subayı mprhum saat 15 te Bakırköy Ayi Yorgf Dursun ALİ Tevetoğlu'nun Rum Ortodoks killsesinde icra aziz ruhun.ı ithaf edilmek üzere veohınacagı ilân oiunur fatmın 40 ıncı gününe rasthyan 18 Işbu ı'an davetiye yerire kaŞubat 1959 çarjamba günll öğle nalmdir. mazını müteakıp Teşvıkiye Camii Sirkpciden tren »aat 14 20. Senfındp Hacı Hafız Hısan Akkuş, Lpvazımütı Servlfi Hafız Sırn AvvaznSlu. Hafız MahMişp! Kolaro !mut fınctl. H>f:z Çar.skkaleli t^raTel: 44 12 29 | htm, Duahan Hafız Yahva Eskisehırllinin ietirakile kıraat cdilecfk olan ; Mevlidi Şerife bütuıı a'ıaba. do't ve , dındaşlanmi7in te?ri1»ri rica oiumır. Eşi ve Oğııliarı kak, kararsız kisiydi. Millîrilerin BAY DİMİTRİ Madcnlio§lu'nun MEVLÎDİ ŞERlF Ikiııdl ! CUMHURİYET Bizim ağa, her şevin ivisini bilir. Ona bırakalım işi.. Yunus ağa bakkalı unutmuş da henüz görüyormuş gibi: Ha, dedi, sen de durma buralarda. Yol boyunda ortalanıa bir yere erzak çıkar, kazan kuuiur Neresi münasip ola? Bakkal a<ağa kalkmıştı: Yalapşak nasıl? Fazlı hoca başını salladı: Biraz u^akça. Bence en uy•unu Bekirönü.. Yunus ağa: Tamam, dedi Bekirönü! Yarın erkenden yola çık Orada Ayaktakiler selâm verfp arka ar , düzene koyduktan sonra kasabaya PROF. NtMBÜS'ün MACERALARL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle