27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHUKIYET 25 Aralık 1959 Televizyon Skandalları Sönen son ümit! DERLEYEN: M. KENAN KAN 20 MHIIIIIIIIIIIIIIIIIIıllllilUIIIIIII =haberlerı Telefon rehberi ile alâkalı garip teklifler 1 MEMLEKET MESELELERİ | Charles Van Doren ne kadar bir yazıp: «Bu muydu öve öve göklezaman, ortadan kaybolabilirdi ki; re çıkarttıfın edip, münevver »oıY a xa n : Bvndan bir mnd •nsatsızea saMınhbir gün, beş gün, haydi bilemedi yundan gelme Charlie Van Doren det önce, «Istanlar. Ekrem Bey niz bir kaç hafta. Sonra? Nitekim. diyemedi. Diyemedi çünkü Time bal Konservatuva«Talimi edebiyat» içki şişesiyle başbaşa geçirdiŞi bir ! bu çeşit faka basmamak itiyadında n ve Musikimiı» la, «Bedi ve bckaç günün sonunda. yaptıŞın'n mâ idi. Bizim de Time'in Charlie hak(1) hakkında bir yan» kaidelerinc nasızhŞını kendi'i de ıdrrV ederek kmda yazdıklarını hemen aynen makale yazmıstım. karşı kovdu. Esessizce New York Başsavcısı bu sütunlara nakledi^jmiıdeki mak Ban aboneler, rehberlerde inkılâp yapanlar FranV Hopın'ın kar«ısma nkîver sat. bu «kapak hikâveleri» nin isiın ve adresin yanında re Vazının gayesi iki milyonluk bir | diğcri «şekil» yani teknik. Şekilde debiyatınmzda lâ Mecnun hikâyelerinin yeri• şehirde girivilmis olan muanam i yerli. zcvkte Avrupalı olrnamıza di. Akabinde, akisleri memleketin kasden ne dereceve kadar kaypakinıar hareketleri yanında, tstanbul ! imkân yoktur. Batı levkine sahip her tarafında duvulan bir bom ça yazıldıgını belirtmekti. Gerçek Sİmlerİn ve evde bllll'nan şa i inıar hareketleri yanında, tstanbul ! imkân y»ktur. Batı levkine sahip ne romanı geçirmek için bir hayl Konservatuvarının binası olmadı! »lmak bir terbiye meselesidir. An emek ve zahmet çektiler. Hokkahısların isimlerinin de yer patlavıverdi: Tıpki «vjrmj bmv de ten, pek az istisna ile. Time'in bir ğını ve çift öğretim yapan bir o cak zamanla elde edilebilir. Fakat baz ve taluat kıunpanyalannın yealmasıni istiyorlar ki 98 bin doiarhk (882 bin lira) ha kapak hikâyesi «öviivor» demek kulda sıtıntı »larak faliyetine de Batı tefcniŞi ob.jektif bir kalıptır. rine tiyatrayu fttiNiIet. Daha lefi Hank Bloonigarden gibi Char de mümkiindü. «yerin dibine batıvam ettifini amumı efkâra ve il Bizdeki klâsik musiki adını verdî çık soyliyelim, romanla. şürle balie d> sareılıŞa verd>»i imzalı rfa rıvor» ria' Hele Charles Van DoTeni bastırılacak lstanbul tele gililere hatırlatmaktı. Gönâl ister fimiz tek sesli musikinin de tek yatımza kadını, kadın askım t»kdesinde «yirmi bir» proeıarrnnda ren hahsinde Time K«n: «Bir bu fon rehberi için ldarenin abonele di ki ilçililer sanat severleri ümi nifi bütün islâm dünTasında müs tular. Mevhane ve mahbubu orkendSsine sorulan STJallerde bon deUkanlının bütün kusurlanm çıe gönderdıği sual varakalanna de kaptıracak njnrlu bir hava terektir. Arap, \cem. Türk vs. tadan kaldırdılar. Bu zorlama oflann cevapian da v^men kendi nlcıoıak acıea vurduk» demek kacevaplar gelmive devam etmekte disle bizi sevındir^inler. Böyle bir hep avni tekniçj kullanmıslardır. masavdı. konuştujumuz gibi yaz> >ine bildirilmiş oldugunu kabui dar kolay bir şey yoktu. «Bir »dam dir. şey olmadı. Daha dofrusu olmı övle iken dikkatli bir eöz Dede mayı nasıl çerçekleştirecektik. Bn etmekte idi. bund&n âsha farl» n&nj ÖT6för?» Bu arada abonelerden hazıları yacafım zaten tahmin de ediyor Etendi ile bir Arap veya Aeen» bes 7»rlama olmasaydı. fazel ve kaslsualiı:p Karşılık Time rahat rahat: Bütün bir âlem allak bullah ol «Van Dorer prafesvoneJ bir ku Idareye mektup yazarak pnieresan dıım. Bu kadar önemli ve bâyâk tecisini. iislip ve hav» hakının devi, Dojunnn ktise hikâvelertm 1 du. l e k dayanak vıkılmış. tek ü marbazdır!» demedik mî? «Van bazı tekliflerde bulunmi 'ar: isim işler arannda alt tarafı ralırıcılık dan kolayca avırabilir. Hattâ ayni nasıl basiimzr'an atacaktık. Musiki : m f sonmüştü. Mütaakıp haftada Doren'i musikiden baslıyarak sk soyadı ve adresin vanında resim olan bir işle böyüklerimizi rahat teknik içinde sövliyen Türk heste ki serek ferdî ve çerekse ictimai Kongre Komitesi önnnde he>:ap törlüge kadar her telden çalmavı lerin de intişarını istemişlerdir. sız etmek zaten aklımızdan geç cilerini de erhabı birbirinden ko duyçunun temel dejeridir. IViçin vfrmeye hazırlanan Charles Van denemi?, ne yaptıjfınr, ne yaoaea Aboneler bu tekliflerinde; rehbe mezdi. lavlıkla avırır. Cçüncü Selimin onda Batılı olmıva kendimizi zorDoifr.'in kendîsin! mfıtîafaa icin ğını bilmiyen bir şaçkın olarak ta n bakan sahsın daha kolaylıkla Ama yine ba yazı aklımızdan çeç besteleriyle Şakir A4anın veya laroıyalım. Biz alaturka musikiyi basına verdigi bevanat: «Fevkalâ nıtmadık mı?» •Orrnn krr» borco aradıîmı bulacağını ve tereddüde miyen bazı meselelerin ortaya a Tabi Mnstafa Efendinin semaîleri H«a veya vasak edelim demiyor»». de insanlardan fevkalâde mektup nu dahi ödemeden bİT m«mleketi düsmiyecegini bildirmişlerdir. tılmasına sebep oldu. Mektupla, arasında elbette bir fark vardır. Ama ona dpvlet eliyle imkân verlar almaktayım. Bıınlann icinden lerkedip sidecek dereked« paTa Batı teknigi yani majör ve mi mivelim. Radvılarıraızda m«ayyen Diğer bazı tekliflerde ise, abo telefonla bir çok okuymularım baiyi olanîannı bir eebime. kfitu o konufajnda zayıf karakterli olduğu nenin evinde bulunan sahısların da na Snemli bir sanat varasına par nir gaaı sistemini kullanan beste eünlerde klâsik musiki icra edîl lanlarını da başka bir cebime koy nu belirtmedik mi? En nihavet ger rehberde yer alması istenmekte mak bastıiımı hatırlattılar. Bir ciler arasında da avni farklar eö •ıeli ve fakat orrnn dejenere kar mayı usul edindi Mim. Piraz evveT çekten aydm bir ailenin oSlu ol dlr. Tanınmış bazı şahıslar da reh ^KIDI Türk rousikisini yerdifinıe rülâr. Batı musikisine âsina ol lıntılarına yer verilmemeli, daha ba eeplerhnl yokladı?ım zaraan masına, bir iiniveTsrtenbı 6<reüm berde isimlerinin bulunmamasını kızmış; bir kısım sanatseverler ve roıvan bir kimse icin Barodine'le colc Ratı ın»'ciki«ine ait nesriyat gSrdüm ki iyi mektuplar 39 tane üveleri arasına katılmı? buIuTrma talep eylemektedirler. sanatkârlar da, o vaıımdan dolayı. Verdi. \Vagner'le Gluck arasında yapılmalı: îzahtı Batı mu«;tklsi sairtî, kötü mektup cebinde ise bir sma raSmen henüı tek eser beni tebrik etmislerdi. Bilmiyerek bir fark yoktur. Hrpsi ona. devaro atleri ibdas editneli. Daha miitek 7arf vardı. O kadar çok kim miş olmsdı*"ı acıta vnrmadık mı? bir yaraya dokundueumu fark et eden bir çürültü fibi gelir. Hal fcimi. devM Batı nusikisini teşvik Ticari mıntakalarda yapılacak tim. O yazıyı Svenlere de. yeren buki bu bestecilerde. önce men etmek icin ber imkinı kullanmasedn o kadar çok sevei tezahüriv divebileeekti. Bvet Thne bütün le fcarsılaştım ki tek üzüntüm on bunları yazmıştı. Fakat yazıda istbnlâk 6 ar evveiden lere de vürekten teşekkür ederim. sun oldukları eemivetin havası ve b: »•atiMrıiTra refah saelamalı. ların her birine aynı sevpivle mu Char'ıe'nin övü!dıi5ünü okumak is biidirilecek Hakikat şu ki. musiki. kültürü sonra şahsî bir rüzeârlanma varGeeede hinîerce lira kazanan sokabele etmek maridt imkânından tiyenler. bu cuvald'S darb«lerini dır. Hro*j ayn ayrı bir duvmş ve Bundan bir müddet önce Ticaret müzün temel unsurlarından bsri deyiş tarzı tetirmislerdir. Bnnun kak şarkıcılan radvoda reklâm emahrum rlufumdan ileri geliyor. sezmprni«lpr Charlie'vl Time'deu dir; ve içtimai deçeri dijer bilçi e, en az sekiz on yıl Batı HîfiVuîâde insaniar var bu dünya icazetli bir kahraman y»pıp çıkv Odası Belediyeye müracaat ederek dallanndan daha büyüktür. Cemi la demek istivonız ki, bir baska mnsikm fifrcnmek için dlrsek eüticari mıntakalarda yapılacak isda'» tekniği knllanmak bir besteei icin verm'şlerdi. e' uzatılmalı. onlar te*thnlâkm 6 av önceden bildirilmesini yet dedi»imiz insan taplumu 7?h • milletten vaz«eçmek defildir. îyi HmdiT KStü haneisi? Boğru, istem'sti. Bunun üzerine Belediye nî ve snekrilâtif bir nesne defil Ba bir kelime ile (ülanrtür. Çttn vik e^ilmelf. Onlara bo memledürüst ne idi? Yanlış. gtavri ahlâkî kette Ortaçaf knlak zevkinin kalHalbuki «M» e katılmıs oldufcu bu yılkı istimlâk programında bu dir. Hatâ di.Tebiliriz hi, zihnî one? Kongre Komitesi göz yasına ancak iki sene sonra Tetnsileiler durumun gözönüne almacağını Ti lanlar ferde, his ve hevecan ha kii her teknik obiektif bir ölrü dırılmxsına çalısan havariler S»zü A K > * M K t K t AH » K B * N K yahna att olanlar ise cemirete a dür. Fikir. politika, ahlâk ve tek ile bakılmalı. Bunu da ancak devbakmadan bu suallerin cevarjlarım Meclisi KoTnitesî kar?ı*ına çıktıSı caT^t Odasına b'ldirmiştir. ittir. Cemiyet iMm vapmaz. tlmi nik safcasında Ratıhlasnıak ic'n »ir let vapar. Batı musik»in« merak ara?*Trmava devam erîivordu. î« zaman öğrenilen Arthur Cohn JT. İki kadın rapkın hırsızı fert yapar. Fakat fert ahlâkî ya bnenk asırdanheri «ayret sarf e «ardırmak ferdi bir nevi sefalete te «64» e katılmıs Manrtattaniı bir «hazırlık hasbıhali» nden çıkan dâvadan vazgeçtiler mtmaz. onu remiyet yaratır ve ya divornz. Hâlî ne sekilde Batılılasa hazırlamak olavar. Hani Batı meilâncıhk acentası sahiplerinden bir rakibinin sorulacak sualleri de Arthur Cohn Jr. vardı ki kırk mek bunların cevaplannı da öğrenmt". Şehrtmizin birçok semtlerinde par. Sanat kin de ayni şekilde caSımıza dair aramızda hir nzlaş d«nivetinin peninde idik? Batı me1 kişiye Gerci sanati ferHer ma vok. Bir k«mı taklit saretiv deniyetinin temel dire klerinden ttrptan otnz dokuzunu bir cebe. bir oldugunu farked«r etmez bakınız bilhassa dul kadınların köşk ve evle diyor, bir kısmı yerli ve tan«ei9iai de »teM cebe yerleştir ne yapmıştı: Söz vermij birl musiki oldugnnn bilmiyorsak eldujtu Serine gece girerek hırsızlık ve çap varatırlar. Fakat cemivet ferde bir dîSrnden bahsetmiyordu o. Onun 'çin müsabakava katılmış. namuslu kmlık yaptığı iddia olunan Erdoğan takım his ve heyeran ma'zemesi islâm medeniyetine ait her seyi sil kip atmakla banun mümkün olaicfn Tim* dergisi kapsk hikSye'i namuslu kaybetmiş. sonra da prog Erdenvin durusmasına, dün 3. Asliye vermez5e, fert sanat viicude çetiAlaturka musikiden ne bir fOrte yazmamıştı. Kaldı ki kimse çv mmın masrafını çekmekte olan Ceza Mahkemesinde başlanmıstır. remez. Sanatcınm daima b«lli bir cafını söylüyor; bir kısmı yunan nat. ne bir senfoni çıkar. Batı mnca, lâtincevi tavsive ediyor; bir ktp efa düııyanın hcr tarafına da! «Revlon» müessesesine bir mek Durusmasına. dün 3. Asliye Ceza eemivetin cocntn olması bnndansikisinin bu şekillerinde insanın bndak salmaş olan Time'e her haf tup yazarak durumu anlatmif ve Mahkemesinde başlanmıstır. Du in. Kazmopolit sanat olamaz. Her kısmı teknikte Avrupalı, knltürde bütün macerası dile çelmektedir. millî olmayı ileri sürüvor; bir baş ta oknyurtapnndan aldıgı binlerce hakki olan «teselli mükafati» 250 rusmada okunan evraklardan Çan sanatoı kendisini damarları eok D«ihı tslâm Ortaragımn mosiki a tenlrid mekttıbundan tipik buldıık dolan f2250 lira> dahi a<!İa kabul kın Hırsızın aynı suçundan 1957 derlnde slan bir cemiyet ieinde ka zümre Japor misalini zikredi teknitinde, medreselerde okntnlan vor Kısacası, vÜ7vı!dan beri bn lannı yaymlamak, bSvlelikie de: etmivecegini biHirerek bu paranın vılında Bursa Ağır Ceza Mahkeme hisseder. Bövak sanatçı irin eemiteferrüatcı ilim anlavısı ne **e «Bakın biz hatalanmızın yüzümühayır müessesesine verilmesini sinde yarjçılanıp 22 ay 20 gün ha yetin müşterek heyec3n ve fikirlerin emleketioiiıde tartış n konnsmaktadır. Musikimiz tslâm ze vttrulmasrna da mütehammili tplep etmişti. pis cezasına çarptınldığı. ayrıca hayatı bir malzemedir. O ba mal rr»"sı yapılıvor. Hâlâ anlaşamadık, OrtaçaS kültüriyle hir bütün teşliz!» Jddiasında buîunmak itiyadmüsküdar Asliye Ceza Mahkeme zemeve kendi sahsi deyig ve dukil eder. Ondan ayrıtamaz. Niçlo Bir başkasıt «Tik, tak: Pap«l» sinde de aynı suçtan 2 yıl 4 ay ha ynş seklini katarak yarattıSı esere anlaganuyornz. da olan Time'e tek sahr olsun İTalbaki musikide mesele »ayet ona karşı istisnaî bir tavır takınıprogramından 22.500 dolar (202 bin pis eezasına mahkum edildiği öğre daaıçasını basar. önemti elan. ceyoruı. anlaroak tir: • Or»£« kadar hesap «ranlara > 500 liral kazanmış olan Richard nilmistir. Sanıktan şikayetçi ola miyetin duyfularını ifade etmek basit ve açık. Tek sesli mnsifcl tek nifi verine çok sesli Batı tekniği Barada Batı masrikisivle utraClark Komite önünde programın rak görülen 13 kisinin 8 i duruşma ten ziyade, »nları hnsnsi vc danışıklı dögüş oldugunun kabul ya gelmiştir. Bunlardan 2 si kadın bir terkipte malzeme olarak knl ni almak. Tstelik kültürnmüzün «anl.ırın bir natisına da işaret 1eedilmesi üzerine iki dava birden dır ve duruşma sırasında 2 dâvacı lanmaktır. tptidai sanat bir nevi Batılılaşma çayretl sarf eden di4<*r delim. Musikimizin busünkü C'*(Filiz) SUTEN SATAN açivermişti. Bunlardan birincisi da sikâyetlerinden vaz geçmişler kollektif hevecaııların ifadesidir. dallarında, milletlere göre farklı maza sapianmasında on'ann bflbir haysivet dâvasıvdı: Clark prog dir. Sanık, kendisine anlatılan suç Sanatta sahsiyet ferdi farklann or bir gelisme sörîIdöîS balde. n » vnk hatalan olmBstar. Batı aıasiALTAN TÜCEORAL ramın danışıkh dögüş olmasınm larından 3 ü hâriç hepsini kabul tava cıkmasivle gelismiş ve bn, sikideki nmmni gelişme ve dejis kisi taraftarlan alatnrka mmsikiye pafa ikraniiyeleri evlendiler. açıkça ifade edilmesinden sonra e etmiş; duruşma, diğer şikâyetçile «üslup» denilen husnsi bir tavra meyi de knlavca takip edebiliriz. karsı sadeee bir reaksiyen r9sterçine dostuna kendisinin bu rianı rin çağırısı için başka güne bırakıl inkıiâp etmistit. Buffon'ım «Cslup Orada da bâdisr ayni «ckilde ce mi»lerdlr. Bir çoinnnn dnsüncesişıklr döSüşe kîrtılrnâdıŞını. 22.â00 mıstır. insanın kendisidir» sözü ferdin ce revan etmis ve eok »esli mnsikiye ni «.u eömlede toplamak ralmkin24/12/1999' tstanbul r dolan alnının teTİvle kazariTmş olmiyetten aldıSı kültür malzemesi bir çayret sarf edilerek geejlmiş, dür «Bır3kı« <a iotidsi meyhatıe kimse bunda millî dayçnlan y.ara masikisini*. SSohesiz ba seviyeli duğunu kabul ettiremez olm»5, 2 kilo sarmısak hırsızlığı için Vadeli h«r 100 lirau lıyan bir zöppeTîk çörmemis. San bir hSkam <&ttfAİr. ' " haysiyeti kırılmıştı, bundan dola olay yerinde keşif yapılacak \ade^iı her 200 lirn)a ki mübarek «dömtek» dinimizin, nâsınadır. Her sanat eserinde; yı da açtıgı mânevi tazminat dâHemen söylivelim ki ;;a masiVi I (bir) kur'at nuınara>» Çarsıkapı Gedikpaşa semtindeki milliyetimizin bir parcası imis çi iptidai deiildir. Kendi tekniîi vasmda programı yayınhyan NBC a Cemiyet, MARİA POPOF seyyar satıcılardan 2 kilo sarmısak bi polifonik mnsiki mfidafaa edil içinde mneizeve erismiştir. Ama şirketinden 500 bln (4 milyon 500 ile b Fert vardır. bin lira) ta!eo etmekte idi. Ikinci çaldığı iddia olunan Göçmen ErVtLHELM PİCKEN maei?e bir Ortaça» macizesiSiir ?ihi dile bajlı sanatlerde di{i zaman dertaal bn millî doy1 hışın, dün 2. Sulh Ceza Mahkeme gaya bir nevi hakaretmiş çibi y dir. Dahası var. bn bizim masidâva i^" maddî tazminat dâvası Nisanlandılar. sinde iftde vermiştir. Sanık suçu cemiyet kendisini süphe götürmez rumlanmıştır. idi Rakibine suallerin ve cevaplakiyi asıl dinlemeleri, anlamalan bir şekilde belli eder. Çünkü ferJ4.12.1959 | | nnm bildirilmesi yüzünden 40 bin nu inkâr etmiş, mahkeme olay ye din dili nlmaz: eemivetin dili oSamsuB TEŞEKKUR Belki akla şöyle bir sorn gele eerekli olanlar bizzat Batı mnsirinde pazartesi günü saat 17 de ke dolar daha kazanmak imkSnından Sevgü! annemiz Inr. Dil başlı başına bir kültür cek: İyi ama, bizim zevkimia ve kisini kendilerine meslek yapmıs şif yapmaya karar vermiştir. Nüshası 25 Kuruş mahrum edildiğini ileri süren hazinesidir. Siirde fert. yani şair bütün bir halk polifonik Batı mu olanlardır. Çünkü hakikat sn ki SABİHA ÖRENSOY'un Clark bu meblâğın da kendisine Hnyundan vazçeçmiyen hır ne kadar irinde vaşadıjı eemive sikisinden bir sey anlamıyor; tek bn bizim kendi musikimizdir. Kfiltü Basan ve yayao vefatı dolayıciyle duydujumuz Cumhurlyet Matbascılık n ödenmesini istemekte idi. buyuk acıyı paylasnuk \çm cenasız tevkif edildi tin his ve heyecan hayatım asar niği almakla mesele bitmez.. Bn rümüzân hir dılıdır. K"ltürnm»izön Gaa^uank l'Urk Anutıım ŞtrketJ ?e niTi^iınİTie Ijtlrak eden. bizzat Hırsızlık suçundan 6 aylık mah ve kendi şahsi dnvjnsnnn on plâ dosrn. Ama bnndan daha dotrn bu eski dîlı tâ irten dnynlmalı ve Temsilciler Meclisi Komitesi bü1 ogalnglu Halk^vi snkak No 39 41 VEF AT evtmize gelen. telefon ve telgrafla tün bu rezaletleri teker teker a kumiyetini bitirip cezaevinden çık na seçirirse o kadar beseri «lın bir şey var. o da, bizim Batı me sevilme!i<»ir ki Batı tekniti ile bir Uzunköprü eşrafından merSahibl t tazıyette bulunan akraba ve cıâa çıkarıyor, gazeteler de bun tıktan 12 gün sonra bir fabrikadan main> olana ulaşır. $iirin malze deniyetine katılmanıız ve bu me sonat. bir senfoni bestelendi^i hum Ali Kıza Beyin ve merhudostlanmıza sonsuz jükranlanNÂZİME NADİ kurşun çalan Yücel Koşker, dün mesi kelimedir. Üstelik «kelime» deniyet camiası içinde kendi millî zaman onun içinde bizden bir rüzme Refia Hanımın mahdumlan ları meraklı >: tefrika gibi her mızı büdiririı. Vaîı ışıcrınl fiılpn ldare eürn v» Dilâra TülOmen'in kıymetli dnvarmsmn, Bizim trârlanma olsnn. Galiba bn noktaaün sütunlarına geciriyordu. Ka 2. Sulh Ceza Mahkemesinde tevkif ile biz hem düşüneemizi ve hem varlıgımızı Evlâtları, Gelint v« Damadı Mt>sul Müdür eçi. Wa»hington Elçiligimiz Baş bahat kimde idi? TV ciler «alda edilm'Ptir. va dikkat eden tek insan Mesııt de his havatımızı ifade ederiz. Bn klâsik musiki bir Ortaçağ musikikâttplertnden Turgut Tülümen yüzden şiirin ne oldojıında ve ne sidîr. Bu musiki, evvelce de söy Cemil Tel'dir. Klâsik musikimiz. ÖMEK SAMİ tıldık iddiasında idiler ama meve Yüksek Makina Mühendisi Mehmet Akif anılacak elmadıiında devamlı bir uzlasmaz ledijim gibi, devresini kapamıştır; folklorumuz selâ 64 binliklerin prodüktörü Cove onu çevreliyen arazetemlz» gondenlen evralt ve rauAykut Tillümen'in babalan ve neçrfdiNın edümesin lade edilmez Millî şairimiz Mehmet Akif Er lık oTmustur. Bir cokları siiri ye büynk sanatkârlarını vermiştir. erli kültör Batı teknijiyle calıVE F AT wan aynı zamanda CBS in genel Uzunköprü'lü Kemal Tülümen tlânlardan mesuliyet kabul •dllmez ve Nuriye Tülümen'in ağabey | müdür muavinlerindendi. Ticari soy için Milliyelçiler Derneği tara ni fikirler sövlpmck mânâsma al Onlar kfiHürümüzün bir dalıdır. san bestecide sahsiyetin ilk malNiğdeli Akkaş ogullanndan n leri ve Yüksek Ziraat Mühen ' firmalar «programlan hazırlıyan fından bir anma töreni tertip edıl rnıstır. Sairin isl, difer sanat d l Onlan sevecefiz. dinliyecctiz ve zemesidir. Musiki de sanatin dimerhuro Hacı Fazlı Efendi hadlsl Celâl Tülümen'in amcası lar ilânat acentalarıdır. Ne olup miştir. Tören yarın, Eminönü Öğ larına bakacak olnrsak, çok süç fakat hayatımıza zevkimize hâkim fer dalları eibi millîdir. millet'" millî olmak şarttır. Batı musfkisiy rcmi. Şefika Okcu. Emin Erve Avukat Orhan Tülümen'in renci Lokalinde yapılacak ve Şai tür. ÇönkS herkes onn kendi zevk olmaktan çıkaracağız. Bu da ken arası kozmopnlit bir ses yıSmı de le uğrasanlar zevkte ve teknikte cfo^muç. Nurije Çiner. Hurire ne bittiğini biz bilmeyiz ki. Bize dayılan, Meral TfllOmen re | rin eserleri ile şair hakkında ya seviyesine veya çaiın fikir cere di Kendine olmaz. Zorlama ile. Ba üldir. Milletlerarası mnsiki yok Avrupalı malzemede, deyiş duyuş Erdoğmuş ve Avukat Rıza ErIçık TülOmen'in kayınpederleri. ' düşen sadeee para ödemektir» di zılmış «Mrlerden müteşekkil bir ki dogmus'un annelert Turkân Eryanlarma söre anl^nv a calısmıs tı musiki terbiyesine çok. ama çok tur. tnsaıii «hnmain* olan biivük tarzında millî olmak zorandadıryorlardı ama 64 binliklerin masDahiliye Vekâleti Zat Işleri dogmuş'un kaymvalidesi. Eminp tır. Ba yü/den siirde Batılı olmak önem vermekle olur. Cocuklarımı ucuslar vardır. Bu uçuşta renk lar. Bn da ancak kendi mnsiki Umum MtkJflriağfOnden emekli j rafını çeken «Revlon» un hiç de tap sergisi de açılacaktır. Erdoğmuş ve Ayşe Erdeğmuş'un önce bir dil hareketi olmu?. sonra zm karşısına tek musiki ile çıka millî ve fakat teknik milletlera malzememize Batılı bir zevk ve ğise Arthur bı'K'ükanneleri Ali Seyfettin Tülümen ; mektubundan Cahn Jr. in şikâyet Aralık 25 • Cemazi. Batı sekilleri denenmiş ve niha cağız. Alaturkaya karşı savaş aça rasıdır. Fakat teknik beşerî «hn anlayışla bakıldıgı zaman mümsonra ayması lâzımahır 24 H»kkm rahmetine kavuşmuştur. ZEKİYE ERDOĞMUŞ yet Batı zevki ve anlayısı için^e caâ:ız. Bir medenivetten bir mede" nain» deiildir. Beşerî olan. tekni kündür. Niçin kültürümüznn didı. Kısacası bu bile bile lâdese her 25 aralık 959 tnıgUnkü cuma gunü 1 Türk siiri bnsünkü başanyı elde yete kolay geçilmez. Elbette ken^'1 îe karışmış insan dehasıdır. Bn ğer dallarında ikilikten knrtulmı23.12.959 gecesi vefat etmistir. kes katılmiştı. Nitekim, bnnun böy M Ak»aray Valide Camiinde oğle f 4» ? I Cenazesi 25 12.959 cuma günü ettniştir. Hakikatte Ratıdan alınan mizi zorlamak, zevkimizi baskı al deha, önce sosyal, sonra ferdîdir. ya çalışıyoraz da, musikide bunu c namaımı mütaakıp cenaze na • le olduğunun en reddedilemeı deO cğle namazını mütaakiD Şişli | U şeyler arasında şekil önemli de tına almak lâzımdır. Siir ve ede Eski musikimizin bir malzeme mnbah görüyornz, doğrusn anlaffi C lilini hiç hesapta olmıyan bir mazı eda edilerek. ^opkapı Camiinden kaldırılarak Feriköy = fildî; önemli olan zevkti. mak güç. Kotta kabrlstanında hazırlanan kimse. hiç hes»pta olmıyan bir şeV. ] 7.22 12.14 14.33 116.45 18.24' 5.32 biyatta bn başksı türlü olmadı. Si larak deçeri vardır. mezarhğına defnedilecektir. makberesine tew<M edilecektir. kilde veriverdi. Mevlâ rahmet evliye. Her sanat, her yerde, kozmopoMosikiye eelince karsımıza iki nasiler, Namık Kemaller dili zorı E. 1 2.27 7.29 9.49 I2.00| 139 12.47 Cenabı Hak rahmet eylesin. (1) Cnmhnriyet, 12 aralık \KS. T»r) dnemii dâva çıkıyor; Biri «zevk, ladılar, divan edebiyatı zevkine IitliÇi reddeder. Beseri olmak için Musiki ve cemiyet r CAHİT TANYOL ııııEiiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııtıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııEıııı HEM r NALINA. MIHINA Mahfux adres ~~TT " oüeksiyon merakının bir nevi midir nedir, bılmem, en IX küçük kâğıt parçasını bite atmıya kıyamam. |\^ «Sakla samanı, gerrr zamanı» diye düşönürüm; «Onnön günü var» diye döşün8rüm; «Belki lâıım «lnr> diye dü şünurüm, intiyatlı davranmayı tercih ederim, az çok mâna ifa de edebilecek her kâgıdı. küçük olsun. büvük olsun, saklarım. Saklaya saklaja, şimdi bizim evde «evrakı perişan» ımm işgal ettiği yer, benim işgal ettigimden daha geniş hale gelmiştir. Bu halimden, zaman zaman şikâyet ettiğim olur. Tasfiyeye karar veririm. Kâğıtlanmı önüme yığarım, hepsini bir bir elden çeçiririm. Ama bu tasfiye ameliyesi bir nevi çeçit resmin den ibaret kalır. Gönlerce süren ba işden sonra bakan m ki, tasfiye diye basladığım iş, kâğıt yığınını safdan alıp sola, yatant soldan alıp sağa nakletmekten ibaret kalmış. Ben gene bn kabarık vığının ortasındayım. Kayhettisim zaman da caba. Bu kâğıt yığınını saklarım da, aradığım zaman, aradığımı hemen el altında hazır nu hulurum? Yooo' Böyle bir şey simdiye kadsr aslâ vâki «lmanustır. Kâgıt saklamakta benim bir tek kazancım vardır. Bazan aklıma bir sey eelir; ba kâh bir eski bitıradır, kâh bir kelimedir, bazan da bir taria. Ona nerede bnlacağımı bilemem. O zaman, derhal benim o kâğıt hazinesine, o bir teki bile feda edilemediği için durdukça hazinelesmis kâğıt yıfmına mflracaat ederim. Aradığınıı orada mutlaka bnlacağıma eminimdir. Günler geçer, ben yılmam, âsenmeai, yoralmam, ararım. Bu arama isi bana çok zaman kaybertirir, ama sonnnda, aradığımı bulurum. Fazla pahalıya mal olan bir kazançtır, bu; zaten kânndan fazla bir iş. Olsan, ben gene memnunnmdur. Hele. bu yorucu ve masraflı ameliyenin sonunda, hiç beklemediçim bir kazajae aaha el4c ederim ki, ona baha biçilmez. Aradığımı bulamamak endistsiyle vüreğim çarparken ansızın, aramadığım bir baska ştyi balavcririm. Böyle aramalar sonunda, zaman olmnş, dedemln devrinden kalma masraf pusuJaları bulmuşoradBr. Bnnlan okumuş, şasmış. kendi yasadıgım devirle kıyaslamıs, simdiye kadar çıldırmadıt.1ma sükretnusinıdir. Gnn olmnş, mrktep dVfterlerimi bulrant, gaatlerce «nlarla ba^ir neşir olrauş, çocukluğumun mesut günlerini tekrar yasamış, avanmnsamdur. Son zamaalarda, bir iki tasfiye daha yaptım. Tasfiye dedinıse. kâğıt tozu silkelemekten ibaret bir ameliye. Bu sefer de beni bambaşka bir şey nğrastırdı. öteki kâğıtlar gibi, atmamavı, saklamayı tcrHh pttittm «kur mektuplarınm imzalıları ile imzasızlannı ayırdım. Bdy>ece Mr üçünctt yıfın daha ortaya çıktı. Adrrsinin malıfaz tutnlmaeını istiyenlerin mektupları. «Sen bu dediklerimi yaz ama, beni ele verme» diyen mektuplar. Bnnlan ayrı bir dosya yapıp ayrt yerde saklayaeaçım. Dosyanın üstüne dc «Kurnaz dostlar d«svası» diye yazacagım. Hamdi VAROGLU Milyon K B & N K TA 3 0 0 . 0 0 0 Lr h ia k CÜMHURÎYET f >SöG5SSS3S!SS35?5SSS3!3!SSS5SS5S5S!^^ V..« Warwick 48 A$K ECELt ^fEND ÇEVIRtN : HAMDİ VAKO4LU Valentin, bir yandan bavnllannı açarken bir yandan da, pen eereden, arasıra, göle, etraftaki manzaraya göz gezdiriyordn. Dnnyanm, kendi dünyasının son gınırına nlaşmış, kendisi de hayatının sonuna gelmiş gibi bir intıba duyuyordu. Ama bnna ehemmiyet vermiyordu. Bn bir haftalık mühleti tannların bir nimeti sayıyordn. Bn haftanın her günü ona yeni bir füsnn getirrcek deçil miydi? Onun kadar tasasız olmıyan Sibylle, kendi şahsı ile ilşrilı kötü bir mesele iie mesguldü. Karyolasına oturmu», çantasını açmış, parasını savıvordu. Banknot olarak takriben on Ingiliz lirası parası vardı; Acentanın verdifi çek karneşinde de on lirahk üç çeki kalmıstı. Bileti de, Bâle'den itibaren. ikinci mevki ile avdetini saîla'. acaktı. Nakit parası acaba ne kadar zaman devam edebilecekti? Parasının tükenme tehlikesi karsıgında. volculuirunu kısa kesmek zorunda k?lmı\acak mıvdı? A •ılentin'den ayrılmak istemek, yahut oteldeki fazla mas^S©S©£5£5SSSS£SSS»S£X£5S£5^^ raflarını ona yüklemek taraflısı değildi. Nezaketi böyle çarelere basvnrmasına mânidi. Artık, Va tentin'in kendisini sevdiğini iyiden iyiye biliyordn. Bn sevginln gelip geçici neviden olmadığını, derin bir şekilde sevildiğini de biliyordn. Bn sevgiyi istismar etmek çok çirkin bir şey olurdn. Kendisi de acaba onn, kendi nefsinden fazla mı sevivordn? Bu kesin suale. Sibylle, müspet cevap veriyordu. Maddî güçlükleri simdi bir yana bırakmağa karar verdi. Simdiyi düsünüvor, geleceği daha sonraya bırakıyordn. Niha yet, tsviçrede daha az kalır, tn giltereye dönerdi. Sonra? Bn «sonra* yani istikbal, iist tarafını halleder diye umuyordu. Karar verroek için diisünmek'e kata patlatmanın ne liizumn vardı? Sibylle şimdi hulyalarına <römiilmekten, mavi gölü ve dağ ları seyretmekten, füneste ısınmakisn, motemadlyen kendisini <<ıı«?tan Hevdalı hakısların ısrarını kenrlini hırakmaktan baska Hr «« v istemivnrdu. Valenlln .şimdi ona ne kadar genc, çevik, hiç yıpranmamış görünüyordu. Evet, gençti; çerçek yas. nüfus dairesinin bileceği işti. Sibylle, Valentin'i dürüst ve dikkatli bir arkadaş diye kabul etmişti. kendisi için çok kıymetli hale gelen bir arkadas. ts yerlerinin sun'i hareketliliği içinde, nice defalar kendini müdafaasız bir köle hissetmiş, birisine inanmak, birısine güvenmek ihtiyacını ne kadar kuvvetle dnymustu. Daima geri ittiği bu temenniyi simdi de benimsemiyeeek miydi? O çünkü gezintilerini unntmalarırta hiç ibtimal var mıydı? Bir dağ yolnndan tırmanmak üzere yola çıkmışlar. öğle yemeklerini. pakete sanp yanlarına almıslardı. Patika, çiç*kU bir çavırlıktan geciyor, sonra komluklar arasından. bir derevj takip edivordn, Hava sıcak ve avdınlıktı; fakat ria* havası övle taıe idi ki. Valentin, neredeyse çocuk eibi hoolayıp zıplıvarsktı. Ç.eVptipi rraı /una atmıs, pat'ka dar oldnîıı l cin Sibylle önde kendisi arkada, gidiyordn. Fakat çam orma oına girdikten sonra yan yana yürümiye başladılar. Zemin, çam dikenleriyle örtülü idi; ağaçlar, sayısız gemi direkleri çibi, dümdiiz yükseliyor, akşam vakti, bir limana dolmuş gemileri andınyordn. Karanlıİa ve sesizliğe gömülü idiler. Tepelere doğru acılan tek tük bazı boşluklar. güneşin bfitfln siddetiyle parıldamakta oldnğn nn gösteriyordn. Bn yan aydınlıkta. Sibylle'in yüzü daha soigun, gözleri daha derin. daha kara gözüküyordn. Bir parça duralım, dedi. Bu yer çok güz.el. Toreun oeğil misiniz? ; Buradn nsan yorgunluğunn duyar mı? Gök yfizüne doğru ynkselen ajaçlara bakıvordn. Ne bir rüz gâı esintisi vardı. ne bir kuş scsi. Sibylle bu azametli sessizliei bozmamak için kımıldamıva cesaret edemivordu. Ornfan bnrada hnkümdar ei'uı! Gerçekten. tek hâkim o! Sihirli gibi. değil mi? Wag uer"e yakışır bir dekor! Dinleyin. Siegfried'in bornsn değil tnî? Gayrı ihtiyari kulak kaabrttılar. Fakat hiç bir ses duynlm;ıdr. Biraî daha ötede yeşil ve çiceklı bir yamaçla karsılastılar. Oradaıı hakınca. uzakta. agac!arın tepesinden söl, ova ve çavırla' sörülüytırdu. Havran hay ran aurdular. ama hiç bir şey Uoiiusmadılar. Herhanîi konuşma bıı manzaravı bozabilirdi. fakat burası. kır yemegi ye mek için ne mukemmel yerdi. Birfbirlerine, bakıslariyle danış tılar; ikisi de aynı şeyi diişünm5?ln. Cevap, şnphesiz, aynf olaeaktı. Kvrt, bnrada yemek yiyelim. V3İfntin ceketini yere serdi, Ikisî de nstüne otnrdu, sonra, ça. talsnndaii. viveceklerini çıkarmıya koynldnlar. Ooo, yumnrtalı »andviç! Benimkiler jambonln. Bende jambonlnsn da var. Gravyer peyniri koymuslar. Bir sişe de köpüklü misket şarabı. Koynn. demistim. Sn küçük karton kupalarla içeriz. Köpüklü misket... Ne güzel şarap ismi! Evet. ama... Tirbüşon aln m , nnutmnşum. Şışenin ağzını bir taşın üstüne koydular, başka bir taşla tep«sini kırarak meseleyi hallettller. Kupalar hazır olmakla beraber, Sibylle'in eline bir kaç damla sarap döküldü; Pardon! Tanrılara şarap îkram etmiş oldum. tkram mı? Evet. Tanrılara yahut Tanriçelere. Hançısi olmak istersin'z. Junon ma, Venüs mü. yok sa Minerva mı? Sibyllf, gülerek kupasını otlatın dstüne b'ra^tı, eiini sildi. Dogrusuna isterseniz, olduîuın gibi kıln:ayı tercih ederim. Benim icin daha ivi! Bir tanriçe k.ırsısırrt^ »andviç yemıve cok nlrîiırdım' Valentin'in bu şakacıhğı Si bylle'in çok hoşnna gidiyordn. Bn mizaçta erkek az bulnndugnnu biliyordn. Erkekler çok çabuk heyecana kapılıyorlar, sinsi ve müteeavlz olnveriyorlardı. Sibyllr dizlerini dikip oturmnş gölü seyediyordu. Valentin ona doîrn nrndü. knpasım kaldırdı: Bn rözel sSrun gerefine! dedi. Bngnnfin şerefine! Sizin de! Sibyle, uzun, kara kirpikll eözlerini indirrti. fakat. Valentin'e cevap verirken sesi titriyordn. Sizin de! Temeklerini bitirdikten sonra. boş kâi'tlarla boş şişeyi çan talarına itina ile yerleştirdiler. Bn nefiş tabiat köşesini kirletmek istemiyorlardı. Sonra kısa bir zaman istirahat etmek canIan isetdi. Tanyana nzandılar. Sibylle siyah sapkasını çıkarmıştı. Gözlerini kapadı. içi geçer gibi oldn. Ama dndaklannda henüz hafif bir tebessnm izi vardı. Valentin onn seyrediyor, bundan daha büyük bir zevk dnvmasına ihtimal olmadığını düşünnvordn. El ele tutuşarak döndüler. Çam ormamndan. cayırlardan teUrar eeçtiler. Tolda. boş kâîıt'arla kırık sişeyi. hir su ken.ırında. bir taşın altına s:ömdöler. Ç:'ntaları Valentin tası•nrdu. Otlar üzPrine ıi7anfl'&ı amjn u? uvakalmıştı. Kpndini çnk terüt,T7e zannett'*i halde bövle uvnvakalması biraz ea nını sıkıvordn. Aeaba nynynp nzanan Sibvlle'in yanında horlamış miv(<'" F*'<at Sibvlle. ona, çocuk çibi mışıi mışı! uyndngnnn sövlrvinee gönln rahatladı. Sibylle: Acaba göl kenarında kavık var mıdır? Firsattan istifade... Size kürek cekmekteki ma haretimi mi tösterirdim? Hayır, ben bu çok durn snya yakından bakmak isterdim. Zannederim, nasıl olsa bir şev buluruz. Bnlamazsak bile o küçük vapura tıineriz. Gölün kıvmna ?eldikleri zaman. nzaktan, Beyaz at misafirhanesini gSrdöler. Misafirhane ile ?^l arasındaki sahayı da görnvorlardı. Bn saha anormal şekilde kalabalık görünü yor, kannra yuva.sına benzivor du. öıice bunon «ebebini >nliyamıyan Valentln. gSzleri nzağı çok iyi fordüğö için. meselenin içvü/ünj anlamakta gecikmedi. Bir yıçın insan. Bir yığın insan. Berbat bir şey! , Kalabalığı görmekle kalmadılar, biraz sonra seslerini de dnydular. Bn sâkin köşe, böçflrtülerle. haykınsmalarla, yay garalarla dolmuştu. «Neşe yoln ile knvvet» cemıyetinin temsil ettigi Almanva. Tyrol'e hü cum etmişti. Bunlar yalnız cenclerden iharet değildi. Sişnıan havlarla şişman bavanlar. hüUnınet tarsfmdan verilen tah sisatla. Rhur'dan kalknı rezmive ?elmis!erdi. Simdüik ' » " u verine otobüslerle yetiniyorlardı. Valentin: Allah vere de fünübirliğine eelmiş olsalar. dedi. Günübirliîine gelmemişlerdi, nç gün kalacaklardı. Bn kalabalık. emirle hareket fdiyordu. Grunun baskanı odalan taksime hazırlanırken onlar da hazırlanma emri almıslaıdı. Sibvlle'le Valentin. otele flli metreve yakın mesafeve geldıkleri zaman onlar da yola çıktılar. Çantalar. valizler. paketlerden mnrekkep vüklerini alıp sırava cirdilpr. Kafile. Be\a7 at misafirhanesine doğru (idiyordn. Bizim oteli mi istilâ ediyorlar? Korkanm, öyle. Fertler, milliyetlerini, volcnInkta mnhakkak olarak meydana koyarlar. Onun icin. otel. zafer kazanmıs askerler tara fından istilâ edilmis gibi oldu Kan ter içinde. pis knku'u miistevliler. holü ve koridorları dolduruvorlar. ba*ırıp ça*ıra rak tuva'etlerin önönde itisi yor. kakışıyorlar. baska bir < r ka m»Tn") eibi eördükleri Uim selere Uüstah bakıslar fırla'ı vorlardı. Alman'arın. hTnçj sı nıftan ol»""». oUun s«>mnativp susamıs o'd»k'»n iH^j^ pHilir; ama kiba ve bpr»rife«iz nHuk ları için. hıı temavüllprini et raflarına anlatmaktan âcizdir !er. Sihvlip'lp \alentin hole eirmivo mnvaffaU oMiılar. ama merdiven basıiı tı*t»lı huldu lar. Dc'vamı var •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle