Katalog

mı CUMHURİYET 25 Kasım 1959 AMERIKADA SENDİKALAR Yazan: Joanine Roy 13 Greve mfldahale =haberlerı Bır doktor hakkmdaki şikâyet MEMLEKET DÂVALARI HEM A NAL1NA MIHINA «Lokal» ler, bölge ya da mües dir. îhtilâfların hekem vasıtasiyle Ankaradan bir e ^ ^ « M M M M M Y a z a n »•«• ieviyesinde, işverenlerle mün halli usulü. her iki taraf için, mah gitim yetkilisi, t e i • ferit ya da muşterek ıhtılâflarında kemeye tnuracaata kıyasen son delelonu açıp. «Nedirl işçilerin en guvenilir destekleri rece daha ucuza mal olmakta usdır. Yılnız bu destekleme korü ko telik yıne mahkemeye kıyasen bu köy ö|retmen > rıine yapılmamakta, «ışçı daıma son derece daha suratle neticeye dernekleri, bu ay • haklıdır, patron kuş sudu ile bes varılmış olmaktadır. Kanun, ayrırılık gavrılık?» de % • •« le«e dahi işçinin hakkını ödiye ca. başkanı, Senatonun tasvibi şarmiş. fl merkezindeki eğitim gorev de sımşekler de çaksa. yıldınmlar mez» değışmez peşın hukmıyle ha tiyle, Cumhurbaşkam tarafmdan lisi durur raııî Hani, yememiş iç d» atia, yüzüne bir gülmseme verreket edılmemektedır Esasen sen seçilen, hükümete bağlı bir ara Etıbba Odası sikâyeti incelcrrneraiş yetistirmiş derler ya, tıpkı nıesi gerek. Biraz da tatlı dil, dikalar şahsi şıkâyetlerın ne yol bulma, uzlaştırma ve hakemlik Sken. doUtor da yanhş teşhis öyle. Heraen bir yazı, apar topar YıUm deliğinden çıkanr demişler. da yapılabı'eceğım belirten tüzü! heyeti kurulmasını da derpış etkoymadığını ileri sürüyor getirtmiş dernek üyesj öğretmen E»et; acaba köjlerin yalnızlığınfü en büyük zaferlerınden biri te|miştir. Bu yola ancak her iki taleri köylerden Onlar da ne bil da, çaresizlikler içinde, çevrelerilâkkı etmektedirler. Bu tüzük he, rafın muşterek muracaatı halinde sinler. önemli bir şey var sanıp ni aydınlatmıya çalışan öğretmenŞehrimu Etibba Odası tdare He gelmişler. Ayaklarının tozuyla, bi leri de ne farzediyorlardı? Dilin men her kollektif kontratta yer al ı gidılmektedır. maktadır. ' DıÇer taraftan kanun Cumhur yeti dün toplanarak. bir doktor rer birer, egitım görevlisinin k a r kemiği gibi, kuşkuların da sının Şihsi şıkâvet usulü tüzüğüne gö başkanına «mılli zaruret» icabı ka hakkmdaki şikâyetı incelemiştir. şısına çıkmışlar. yoktu. re meselâ Ford fabnkasmda çalı bul ettigı hallerde müdahale hakkı Bir baba tarafından vâki bu şikâ«Faları saatte. lalan salonda topEgitim Görevlisi konustu. şan bir isçi derdini atelyesinın nı da tanım?ktadır. 1947 den bu ya yet. daha once de bıldırdijimiz gı [lanın, sizinle Uonuşacaklanm var.» «Bakın arkadaglar!» işçi temsıieısine anla'acak, temsil na, Cumhurbaşkanları 13 defa bu bi ayagı burkulsn kızına, menfaat I Salon, il merkezinin ortasında. Baktılar. d d* şikâyetçi ile birlikte atelye haktan faydalanmışlardır. «Millî temin etmek gavesiyle, yanlış teş Köy öğretmenleri, daha bir hafta Cebinden bir kalem çıkardı. Kaşefine ya da usta başıya gıderek zaruret» ne demektır? Tarifi ya his kovduğunu iddia ettiği bir dok ö'nce topianmışlar. ışlerini konuş lemi iki eliyle havaya kaldırıp meseleyi ona anlatacak ve ihtilâf pılmadığına, sınırlan tâyin edilme tor hakkındadır muşlardı borada. Vılda. ya bir, ya gösterdi: konusunu karsılıklı münakaşa et digine göre Cumhurbaşkanma çok Etibba Odası Başkanı Doç. Dr. j iki sefer toplanabilirlerdi ancak. »Bn nedir?» mek suretiyle beraberce ortadan geniş bir hareket serbestisi tanın Celâl öker, toplantıyı mütaakıp, t'zak köylerden dilediklerı zaman «Kalem > kaldınnıya çahsacaklardır. Bunda mıç olmaktadır. şu açıklamada bulunmuştur: «Şıkâ kalkıp gelemezlerdi. Işleri başlaÇıt! kırdı kalemi .. muvaffak ol&ıamadıgı taM'rde Bununla beraber, Cumhurbaşka yet mevzuu filmi gordük. Üzerin rından aşkın olurdu. Gelseler bile, Hiçbir şey anlamadılar. tüzüktt beürtilen ııra ile kade nının müdahalesi de her şeyi kesip de çizikler var Bu henüz bir id hüyükler surat asarlardı. Hemen tki kalem daha çıkardı. onları da me kademe yükselmek »uretiyle atmamakta, şikâyetçi durumda o dıadır Fakat biz, doktorun. icraat bir bafta arayla bu umulmadık kırdı. «ikâyet en yük.ek idare aeviyesi lan, hakkı bildiği sikâyetinden şeklinde ahlâkını ve çalışmasında toplantı nevin nesi\di acaba? Gene bir »ey anlamadılar. ne kadar ulastınlabilecektir. Artık vazgeçmiyen ışçivi kanun gücü ile ki dürüstluğünü araştıracagız îddia Neyse.. t<te Efitim Görevlisi FSitim Görevlisi, bu sefer üç kaprada da bir hal çaresi bulunup isbaşına getirmek mânasını taşı dogru çıktıÇı takdirde, Dr. Nıko geldi. Çok sinirli görünüvor. Ama lem çıkardı. Kırdı. Sonra dört ka«İK*y*t konusu ortadan kaldınla mamaktadır. Müdahale müessesesi Kahos'u Havsiyet Divanına verezorlama bır ?ülüş de %ar yıızünde. lr 3irn7 zor kırıldı ama, onları madı mı, bu takdirde fabrika mü su sekilde işlemektediri*Baş savcı ceSız. Tahkikata devam ediyoruz » Ne de olsa Ruhbılimden, insan e da kırdı. Yani bu kalemleri niçin dinyeti ile sendika en yüksek ma ile fbizdeki Adalet Bakanı muaöte yandan kendisiyle konuştu ğitiminden aıılıvan bir kimse. İçin kırıvordu acaba? Piyasay» daha kamlan derhal ikı taraftan esit diiidir) müzakereden sonra müdamlktarda •alahlyeti kisi almak IU hale etmek kararına varan Cum ğumuz Dr. Niko Kahos, ise teşhisi j retiyle bir komisyon kuracaklar hurbaşkam 80 günlük bir mühlet nin yanlış olmartığım iddia ederek, dır. Bu komisyonun meselesi on iki almaktadır. Bu müddet zarfmda hastanın ayağınria ufak bir ezik gün iç/inde bir karara baSlanması grev de, lokavt da kanun dışıdır, ile «entorse grave» teşhis edıldiTÜRKİYE CONTİNENT «arttır. Aksi takdirde isçilerin te aykırı hareket eden müessesede, ğıni ve kendılerıne 15 günlük bır alçı tedavisı tavsiyesinde bulunsanöt fösterisl frevi yapmak hak sendikada kolayhkla 100 bin dolaOrtopedinin lan vardır. Eğer Isçiler komisvon n (900 bin Iıra) aşabilecek ağır duğunu söylemiş*ir yurulmasından tonra altmn gün para cezasına mahkum edilebilmek modern anlamına gnre, hastaya allçınde grer ilân etmemisler, bu tedir. Bu müddet zarfında, yukarı çı tatbikinin yanlış depil, en son ! mıiddet aonunda komisyon da bir da «özü edilen arabulucu hakem fenni tedavi ?ekli olduîunu söyli j karkr varmemisBe, ıfkâyet otoma heyetinin teşkıl ve vazifelendiril ven Doktor hasta sahibmın indî 5 Arahk'ta BREMEN, ANVERS ve ROTTERDAM limantik bir jekilde lukut etmektedir. mesa tekhf edilmektedir. İki taraf mütalea ile hareket ettigıni ileri , ları için yük alacaktır. sürmüştür. Bu sojı madde, tüzükte yapılan razı olduğu takdirde heyet derhal M. YOLAÇ, Ortaşark Deniz Yollan veni bır değişikilgi ifade etmekte çalışmalarına baslıyarak vardığı Kar?köy Palas, Kat: 4 No. 14 dır. Esklden möddet bir «ene idl. karan mucip sebeyleriye birre bir sene boyunca tesanüt gre ikte yayınlamaktadır. CumhurTelefon: 44 31 04 44 26 58 vi ılân etme hakkı Demokles'in başkanının müdahalesinden itibakıhei gibl mües«ese idarecilerinin ren 60 gıin zarfında arabulucu hebaglan flzerinde «allanmakt« idi. yetin kararına rağmen anlaşmazlık Oittikçe aralmakta olmakla be ortadan kalkmamıssa ,bu takdirde. raber ylne de çok denileeek mik 15 gün içinde karar doğrudan doğ 3,5 ay once Sılıvrıkapıda oz kartarda «yaban kedisi grevi«ne ra*t ruva işçilerin revine, tasvip veya deşıni bıçaklavarak ölümüne *9lanmaktadır : îşçilerin. bfrrîenbire. reddıne sunulmaktadır. Eğer işçi bep olmak suçundan sanık özturk kollektif kontratı ayaklar altına lerin reyi kararın reddi şeklinde Gelgitin yargılanma'sına, dün 2. A»larak «endlka Idarecilerlne de tezahür ediyorsa artık hükumetin gır Ceza Mahkemesirde başlanmış danışraadan kendiliklerinden gre de, Cumhurbaşkanının da herhan tır. Sanık duruşmada, kardeşinin ve kalktıklan vSkidlr. Meselâ gi bir müdahale imkânı kalma olay gecesı içkılı olduğunu ve bır Ford fabrikalannda 1944 1957 yıl maktadır. Çelik işçileri bu müda arkadaşıyla yapmak istediği kavları araıında 771 grer olmustur. haleyi dahi «Anayasaya aykırı» gaya mâni oldugundan kendisine 1958 de ise, 15 dakikadan üç güne bulmuşlar, Cumhurbaşkanının de|il kızıp üzerine atıldığını, cebinden kadar kısa »üreli olmak üzere, to de mahkemenin 80 gün için grev çakıyı kapalı çıkartıp vurdujuna, pu topu J defa makineler durdu kesme kararına yüksek mahkeme fakat yere duştüŞü sırada çakımn O nezdinde itiraz etmişlerdir. Yük takıldığını, o zaman açılmış olabiru'mustur. k mahkemenin bire karşı sekiz leceğini löylemiştir. Sanık avukatı Bir çok durumlarda ihHlâfı hal İptmek vazifesini flzerine alan ma reyle müdahaleyi anayasaya uy İse, ölümün olaydan çok sonra haç hall! »endika tesekkülüdür. Sendi gun bulmus olmasından lonradır taneden çıktıktan sonra meydana kalaVın bu husuıtaki baçsn dere ki Amerika tarihinin en uzun sü geldiğini, yaraların dikkatsizlik cesi V,90 gibi hayll yükjek bir te reli çelik sanayl grevi muvakka yüzünden mikrop almıs olduŞunu rtyededir. Tabiativle grevcîlerin ten nihayet bulmuş, işçiler grev iddia etmi^tir. »ikavetlerinin haklı görölmesi h» M*n «ttikiurinde*! H9 görf "ionra! ltnde, iendtka bütfln imkanlarlyle şimdiltk 80 gün için işbası et Itauf Ardahan'ın sevgilisi hakkında kovusturma mişlerdir. üvelerini desteklemekTedir. devam ediyor İşçilerin oylamada liderlerine Kollektif kontratlara sık ıık haBebek cınayetinin tek ?orgü takeme müracaat imkânını sağlı karşı hareket ettikleri görülmus yan bir madd» konulmaktadır. Ha değildir. Dolayısiyle, iki tarafın nığı ve maktül Kauf Ardahanm kem, otuz senelik bir tarihi olan «prensip anlaşmazlığı» olarak va sevgilisi Margarit Mançuridis hakiddiasıv'e «Amerikan Hakemler Birliği. n «ıflandırdıkları çelik sanayii iljti kında, yalan tanıklık den leçilmektedir. Birlikte hukuk lâfı muvakkat işDaşı mühleti es açılan kovuşturmaya devam edilprofesörü, avukat, eski haldm, r4 nasında sendikaca makbul bir hal mektedir. Margarit'ln defişik oldu 7l<;ok u s a r a s i n d e n hip ilh. gibi tarafsızhkları ve bil çaresine baglanamazsa, en geç 75 gu ileri sürülen ifadelerı arasınj t l h s a l edilen bu inci gün yapılma<!i gereken oyla daki farkı tesbit için. dün savcıımsalsiz C İ R E gileri ile jöhret yapmif 13 bin mü \ S E P T İ N E kretehassıs üyt Tardır. Zaman zaman mada işçilerin kararı reddederek lıkta 4 tanık dinlenmi;tir. Bazı hunini tekmfl eczatıcari ihtilâflara da bakan bu ha 80 İnci günü yenıden greve başla susların da te^bitinden sonra Marı e , p a r f U me kcm'er «kseriya birer avukat ta mak yoluna gideceklerine muhak garit hakkında yalan tankhktan ve tuhafiyeciler Nıte dâva açılıp açılmıyacajı kararlaraf;ndan temsil edilen iki tarafı kak nazariyle bakılabilinir bulabilirtıniz. her gün sabaK dinliverek bir hükm» varmaktadır kim, liman işçilerinin büyük gre şacaktır. lar. Hükme itiraz nisbeti »/olOu vi de TaftHartley Kanununun bu alcsani yuzunüze boynunuza geçmemektedir. Bu basarıh hiz 80 günlük muvakkat işbaşı mad NATO yarısmasını kazananellennıze sürunuz Çok kı lar Parise gittiler metleri için hakemlere gunde 100 desi delâletiyle durdurulmuş fasa bır zaman sonra cılkat gizli oylariyle greve devam doİ3r (900 lira) ücret ödenmek»eNATO Genel Sekreteriginin terdmızdekı sıyah noklslar ve karannı veren işçiler, 80 günün sonunda yeniden işlerini terk et tiplediSi «X\TO vazı yanşms^n kın;ık!arın berlaral edıldığını, mişler ve artık kırrnenin müdaha neticesınde birınciliğ: Tulgar Can, yerıne bembeyaz ve cazıbelı bır İspanyanın ikinciliği Er«;n Erkava. üçünculu£ü le edemiyeceği bu grev tam 18 ay ne sahıp olduğunuzu hayrei ve memnuOrhan Duru kazanmışlar ve NAMeşhur sürmüştü. TO'nun dâvetlisi olarak dün uçakgöreceksimz BEYAZ 6İTARLAR devarnı var la Parise gitmişlerdir. ''. i VC//. Orkestnsı Gençler Pariste bir hafta kalacak ve NATO tesislerini gezeceklerdir. GELDİ. tlkokuHarda öjrrenciler fKİKCt P«ÇKISI ÇIKTI Bitlik, ikittk FAKİR BAYKURT iyi kalemler daha samansız defterler gelmişti de on • lar bakkında gösteriş mi yapıyor du? On kalem birden çıkardı Görevli. Bir yüklendi, kırılmadı. Bir daha yüklendi, yok. Anlaşılan iyice hazırlıklı gelmişti. Bu yıl kırtasiyeleri de epeyce bol idi herhalde. «Işte arkadaşlar, size raüşahhas olarak gösterdim. Birlik budur. Bizler, Eğitim camiası olarak, hattâ millet olarak böyle birbirimize destek olursak, bizi kimse kıramaz. Anlatabiliyor muyum arkadaşlar?. Anlatabiliyordu. Bir kalem, iki kalem olursa kırılıyor, on kalem filân olursa kırılmıyordu. Egitim Görevlisi, insanlan da kalem sayıyordu belki. «Madem ki milletimizin bekası için birlik şarttır, o balde bu Köy ögretmen Derneklerine lüzum voktur arkadaşlar. Sorarım size. Kalkıp bır kısım meslekdaşlarımıı da Sehir öğretmen Dernekleri kurarlarsa yakışık alır mı? Bütünlüğümüz parçalanmaz mı? Hem ne geregi var? Bizim yurdumuz, köyü şehiri, bölünmez bir bütündür. Bir de.. bakın arkadaşlar. Bakanlık da bu mesele üstünde hassasiyetle duruyor. Böyle bir derneğin geregi yoktur. Kapatahm şunu. Ne güzel Muallım Birliklerimiz var, Millî Federasyonlarımız var. Onlara girin. Bbylece Bakanlığı da desteklemiş olursunuz ..» Dam başında saksafan! Nereden nereje? Ve ne yuvarlak lâflar? Yurdumuz, köyü »ebiri, bölünmeı bir bütünmüş. Ona bölecez diyen I var sanki. Kalkıp cevap verdi köy ögretmenleri. Dernegi kapatamazlardı. Oğretmenlik bakımından, sehrin ayn, köyün ayrı, hem de apayn bir gerçeği vardı. Sehirdeki çocuk, sıkışık sınıflarda çifte öğretimler filân ama, köy çocuguna bakarak biraz daha görgülü olurdu. Gazete dergi göriirdü. Taşıtlar, araçlar. fabrikalar, i; yerieri, zihin gelisiminde birer etki bırakırdı. Okur yazar büvüklerinden de favdalanırdı. Şehrin öçretmenleri de öyle. Hir müskülü olsa, görüşür konusur, sorar öîrfnir. Hastalansa doktorn, ivi kötü ilâcı, ameliyatı... Köy öğretmeni zor bulur bunlan. Binbir yokluk içinde .. Ama böyle diye elini kolonu kavuşturup oturacak df£il tabii. Bir çare anvacak, sartian yenmeğe çalısacak. Bir elin »e«i yok. Birleşecek, dernek kuracak . Ayrıca, sehir öSretmenl, tek sınıf okutur, köy öğretmeni beş, dört, üç . Çok sınıf okatmakla tek sınıf okutmak ^>ir değildir. Bunun eğitimle ilgili melelelerini çözmek için blrlesmek gerekir. Dahası var Köv öğretmen lerinin kaybolmuş hakları var.' Atanmalarında, bir yerden bir yere aktarılmalannda haksızhklar olur. Ocak bucak başkanlarının. gericilerin, yobazların baskısı var. Bunlarla ugraşmak için de birleşmek şart. tste birle^mişler. Senin ödevin onlan desteklemekken kalkmış. kapatmak istivorsiın. Hiç yakısıgı var mı? Yayalara Dair J j S/S YOLAÇ ŞİLEPİ rMira, şebir trafiçindrn dklyet eden mektuplar alırım. Şikâyet edenler, bu şikâytUerlnin duvurulmasını isterler. Bunların bazısı baksudır. Daha ziyade. raektup sahiplerinin, trafigi düzeltme bataklde, kendi görüslerine gore bnlduklan çareleri anlatırlar; tatbikı hnk&nsız hattâ lüzumsuz tavsivelerdir. Fakat bazıları da vardır kl, trafigin lnkSr kabul etmez, gerçek aksaklıkiarını anlatır. Son zamanlarda çoçalan bu nevi şikâyetlerden bir tanesi bir noktada toplanıyor. Trafik ısıklarınm yanıp sönme fasılalarında. Bunda, sikâvet sabiplerivle beraberim. Meselâ Taksimle Harbiye arasındaki mesafeyi ele alalım. Bn mesafe dahilinde, günün kalabalik saatleıinde, otomobil akını 5yle sel gibidir ki, iki nokta arasmda herhanri bir yerde kar«ı dan karşıya gecmek istiyen yayalar, bir an ara vermeden akan bu selin arasından süziilün karsı kaldırıma geçebilmek için, d?. kikalarca beklemek zornnda kalırlar. Kırmııı ısıkla yeşil ısık arasında yanıp sönme müddeti, sanır sınız, bir otomobilli ekip tarafından ayarlanmıştır; yaya. hiç he saba katilmamıstır. Mınakyan Tiyatrosunun «komik ne halt edeceginl biiir» divc biten hir rejisör tekerlemesl vardır. Bizim yaya hemsehri, Mınak van Tivatrosunun komigi durumundadır. Mınakvan Tivatro^unun o meşhur tekerlemesindeki «maktul düser. nerde düser. komik nc halt edeceğini biiir» ini trafiğimizin bu türlü aksaklıklarına tat hik edersek söyle bir netlce çıkar: «Fener yanar, otomobiller gecpr. gene gecer eene eeçer, vavalar ne halt edeceklerini bilirler» Ama iste, vava dediğimiz, yarı trafigin. yan soförün oyunca ğı zavallı ne halt edeceğini bilemivor. Yapabildiji tek şey, yu karıdan asağıya. asağıdan yukarıva iıen ve çıkan «elin fürcelerin den favdalanmak için göıünü dört açıp fırsat kollamak. bir ara hk kendini karsı tarafa atmaktır. Isıkların yanıp sönme müddeti, karsıdan karsıva geçmeK mecburivetinde olanlar da hesaba katılarak avarl.msa. o zaman bu sehirde Tasıyan ve çogunluğu teskil ettiğine hiç süphe olmı\an yayalar da. hemşebriük haklarının bu en nâçizinden fayda 'anmıs olnrlardı, Harblve ile Şisli arası trafiğinin de en kötü tarafı gene bu lîu da, ikide bir. sikâvet mektuplarını dolduran kona. O tarafl" da, Sislıden gelip Sisli tarafma çıkan, Harbiye istikametinden selip Kurtulusa gec.en arabalarla, Kasımpasadan gelenler, orta da duran trafik memurunu bile sasırtıcı bir kargasalık yaratı vor. Halk orada da, açık havada canbazlık dersi alan trafigi bo /uk bir medeni sehir hemsehrisi halinde. Islerimizin çoğunu vecizelerle halletmek kolavımıza gelen islerdendir. Acaba, «bu memlekette yayalar da vardır» vecizesi ne ilgililer ne der? Hamdl VAROCLC Bir kardes kaatilinin duruşması ^TÖRKİYE TURİZM BANKASİ* EDIRNE OTELI BUGÜN HİZMETE^GİRMİŞTİR Memur ve Daktilo Aranıyor OSMANLl BANKASI A.Ş. Otuz yajından yukarı olmamak üzere lise mezunu, dskerliğini yapmış ve ecnebi dil bilen Türk memurlar ile tercihan Fransızca bilen genç daktilolar aramaktadır. Galata'da Personel Servisine nüfus cüzdanı ve diploma ile saat 9 dan 12 ve kadar müracaat edümesi. CİRE ASEPTINE Bu pırçımbe akşatnı aşılanıyor LOtton ycrterinizi »imdid«n ayırtınız. T«l .716818 Restoran vePavyonunda llkokul öğrencılenne karma aşı (difteri tifo, tetanos) yapılmasına devam edilmektedir. Bir hafta içinde 86167 oğrenciden 14287 kişi birinci, 54184 kişiye de rappel aşısı tatbik olunmuştur. Aşı esnasında okulda bulunmıyanlar takip edilerek aşılanmaktadırlar. KASEVI 25 C . EVVEL 22 • c 0 V. E. ] 2 12 r 4 i i | 6 57 1201 14 30 '16.44 18 20 5 10 7.16; 9 45112 00 1.36 12 25 L * o i < î J f'rar.sii Akademisinden. Henrı TROYAT tklndı (Dostoyevski'nin Hayat Macerası) Kitapçılarda arayınız. 750 Krş. Tevzi Yeri Ders Kitapları Ltd. Şirketi İstanbul KAYÂN YILDIZ ASK ECE ÇEVIRIN : Idealistlerle sosyalizm kâhinleri ne derlerse desinler. insan yıfınlarının ancak para hırsiyle bir de hasetle harekete geldiklerinı bilmiyor degildi. Yahut da »osyalistler. kendi zannettiklerinden de daha ileriyi jtörüyorlar, beşeriyeti, bütün dünvayı kucaklıyan bir aydınlık haline getirerek, âdemoğlunu gayrete sevkeden başlıca ihtiyaçların kökünü kurutmıya tegvjk ediyorlardı. Ama bu onu hiç llçilendiremezdi. Savaştan çekilmisti. Ölüm ihtimali onu beşer ihtiraslanndan sıvırmıstı. Haritası <* linde, kendini tamami\le ilhamına verdi, her zamanki peykesine oturdu. O sırada, «Tüksek Bacaiaro konaçının yemis bahçesindeki armutlara göz kov mus hir çift ala karja, bir kavın ajacının tepesinden, cırlak »esleriv'e ottüler. Valentin bsktı, el;ndeki kitabı onlara dojru «alladı. Bu yaygaraeı iki kus ona karısnlp kızını fazlagiyle hatırlatp ordu. Haydi, küçük oburlar, dedi. Armutiarı tıkının hakayım. Size tam lalâhiyet veriyorum. O akşam yemekte, Tim durmadan konuştu. Annesiyle kız kardesi, Valentin'in hareketlerini beğenmiyorlarmıs çibi. inatla susuyorlardı. O da karısiyle kızının bu durnmlarına, iiçn için aî^vla mukabele ediyordu. Vasiyetnamesinde degişiklik yapmıya karar vermişti. Bu değisiklik yüzünden, onla rın uğrıyacaklan hayal sukutunu düşünüyordn. Valentin yemegin sonunu bek Iemeden sofradan kalktı. Hiç bir şey demeden uzaklaşırken karısı seslendi Nereye gidiyorsun, Valentin? Tombuktuya gldiyorum, karıcıjSım. Bettv içinden «ne soğuk saka!» diye düşündü. *** Ertesi §ab;"n «VUksek Bacalar» da havat tabii hale a\det etmiş çibiydi. llk olarak. kah\altı sofrasına Valentin Indi. Giyinmlş, hazır fhti\ar adamların sabrım tüket Akşama bir çift istakoz ge memek lâzımdı. tirebilir misin? Bettv o sabah postadan geValentin usul nsul kapıva n mcktuplan açarken.doğru gidiyordu. Bana biraz porriç ver, Niçin balıkcıdan istemiyor im, dedi. sun? Anne, treni kaçıracağım. Betty, kaşıgını tabaîına bırak Ya! Demek ki kendim alatı. Am3 mukabele etmek için, yım, övle mi" kocasının odadnn çıkmasını bek Valentin. gözlerini gazetesinledi. den avırmadan lâfa karıştı. Pi""'"'rde sahiden de bir Oîmıvacak şev mi, vani? acaipliği var. Bettv, ona sinsi bir bakıs fır E^et, za^allı moruk, htraz lattı. Münascbetsizlikler gene aksice. Galiba hazım bozukluğu başlıvor mu^du? çekivor. O sırada. Trri;ula eirdi. Sabah lannııijtı. Unun peşınden Tim Doktorlar şifasını bulurları annesi gibi o da rengi bogeldi. Her zamanki gibi ilk lar, umarım. luk bir sev oluvordu. Bunu treni kaçırmıstı. Valentin, ber ramanld gibi kend'i' de bilirdi. Thomson beni gara götüretemiz pâk giyimli, basında gri Biraz poriç, Ursula? biiir mi, baba? diye sordu. bir yumusak şapka, %anından Yok, tesekkür ederim. Hayır. yaya gidersin. o|hiç eksik etmediği çantası elin Yuni. bana biraz poriç ver. lum. Gençler ayaklarını yorde, trene bindi, her zamanki demck :stivonım. «tunluktan esirgememeli. vol arkadaslariyle buluştu, onTim, babasına hayretle baktı. Vrsula. anensinin tabağına lann az cok yavan sohbetlerine O sâkin sabab vakti, bu müs poriç kovdu, ama bu istege itikarıştı. Tolda bir deftere bir t'bitçp eda, alışılmamıs bir öraz etmek istercesine baştan iki şey kaydetti. ts adamı oldurıcm r.lnordu. «Moruk» daki bu savma şckilde, gnnu bilen vanındakiler, onun aksilik nedendi? M:de bulandıncı bir »ey. sık srk böyle notlar aldığını 8.57 trenini kaçıracağım. Ne o? EÖrdüklori için şaşmadılar. fa Vakitli knlkarsan mesele Şuna iyi baksana. kat notlan gözlerivle görmüş kalmaz. Treni geçen bafta za Sahi bir parça müshil İISolsalardı belki de hayret ederten iki defa kaçırdın. cma benziyor. lerdi, Bunlar aras>nda bilhassa. Tım, neredeyse: «Eyyy, yeter Böyle bayağı konnsma. hibeler listesi vardı. Son satır, artık! dive karşılık verecekti. Valentin kalktı. Thomson'un daha da heklenmedik bir şevdi. f'akat babasımn vüzünde gorarahayı getirmesine on dakika Bir eidip gelme sevab't bilfti clüijii bir ifade onu korkuttu. vardı. Piposunu yarı yanya içe ioin Gook acentesine eidilecek. O sırada vemek salonuna an hilirdi. Etrafa, o günün de büMuhtemel güzcrgâh Paris, Ba nesı girmtsti. Her zamanki eibi tün günlere benzediîi intibamı den PT*>"n. M'inich, Avi'stur^a telâslı idi. hevernnlı idi. Kapı vermek istiyordu. Karııı bir Tirol'ü, tnterlaken v,s. ltalvan jı örtmevi ınuttu. vandan poriçini yivor, bir yangölleri. s^nbaharda Ronıa, Si Valentin, oüluna bir işaret ci'>a, Yunanistan dije jazıjor dan postadan gelen zarflan aetti. du. çıvordu. Bu azrfların çoğunda Kapıvı kapa. Tim dedi. faturalar vardı. Tim, gözlerini faltası gibi aı Val! .(Arkası var) tı, Fakat emri yerine getirdi. Efendim? b Sunun icin yakısıŞı vok Mülkiveliler toplanıp «'nek günü», GaIatasaravhlar .toplznıp «Pilâv günü» vapıyorlar. Güliip komışuvorlar Bozuvorlar mı ulusal birliîi? Akşehir gecesi. Adana gecesi, Kır»ehir gecesi, Kayseri gecesi.. bozuyor mu bunlar? Eger ulusal birlik bunlarla bO7nlacak":a çok zayıf bir sevmiş o! «Demokrasi» diyoruz. Birazımız bu tarafta, birazımız karşı tarafta; partileşivonız. Bornvor mu?, t stelik. insanlan tek çörüş, tek düsünüs etrafında toplamak kolav de*ildir. Insanlara aynı renk el bisevi giydirmek mümkün değildir. Ayni yemeşi sevdirmek mümkün değildir. Göröş, diivanüş, zevk avrılıkları olacaktır. Ulusal birlik bn değildir. Asıl ulusal birlik, kö>ü de şehri de aynı savçıvla, avnı sevgivle kabullenmek demektir. Asıl ulusal birlik. sehrin mevdanlanm indirip kaldınrken, kövün volunu. okulunu ihmal etmer raek: müdürün müsteşarm çocukı Ianna kolei kapılarını. üniversite ı kapılarını ardına kadar ararken, I köi çocuklannı alf3besiz bırakmamak demektir. Asıl >ılusal birliğin ne olduğunu kö\deki öğretmen kadar sen dp bilirsin, uzatmıvahm. Son cevap söylendı «Derneğimizi kapatamayız!» Eğitim Görevlisi, yukarıva karşı mahcıir) olm3k istemivordu «l^tmevin arkadaslar. hic olmazsa adındaki şu «köv sö?ünü atın . » «Yok. ona âa yapamayız. Kövleri haritadan kaldırıp dışan atabilir misin? Sen yapacaksan kövleri «kov» îükten kurtar. Bunu yapma('«n sözünü atmıssm, ne değeri var: PARAGUAYU ŞÖHRETLEP DAİRELİ APARTMANIN KAZANABİLMEK İÇİN Sene Sonuna kadar Iş Bankasına yafırınız 7 Martta bütün tasarruflarınızı Zen|rlD Prupaffl • Mflaafl FıaF ROMEBO ORKESTRASI CUHHÜRIYET Turkijc Haricl Lira Kr Llra Kr. 75 00 150 00 40 00 80 00 22 00 44 00 Basan ve yayan Cumhurlytt Matbaacılık ve Gazetcciıik Türk Anpnım Şırket) C:.fıl<.glu Halkevt «okak No 19 41 Sahıbı SenMık S ayhk 3 aylık l TALİHLİYE 6 DAİRELİ 1 APARTMANIN TAMAMI • 14 TALİHLİYE 14 APARTMAN DAİRESİ • 500.000 LİRA TUTARINDA PARA İKRAMİYELERf NÂZİME NADİ " ı«!frını f n l r n VPSUİ TÜRKİYE JANKAr iciarf t(f'^n MOdur ÖMER SAMİ GdZPteınii» gonderıl™ evrak ve TSZI1ar neşredıIMn edilmesin iade nânlardan mes"Jİiyet kabul paranızın... istikbalıtuzin emniyeti