Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İKİ DÜNYAN1N t L K KORSAN KRUVAZÖRÜ 16 Hâdiselerin teşrihi Tahsii edilen Derleyen: CEMAUEDDİN S A R A Ç O G L U =tiaberleri r 1 N EN LEK ET N ESELELERİ 1909 da ayru gemi ile Tuna milletlerarası komisyonuna iştirâk etrrâştir. İtalyan harbinde Trabluagarbe silâh ve cephane götürmeğe gayret etmiş, «Hamidiye» kumandanı olarak Yemen'de bulunmuf, o^ıaları Ingilter» Kralı Beşinci Corc'un taç giyme merasimin» de ve bu münasebetle İngilterede yapılan deniz töreninde Türk donanmasını temsile memur edılrr.ı^tl. Balkan harbirde Karadeniî le ve Akdeniz muharebelerinde xAımidiye» kumandanı idi. Kıaa bir müddet de bir fırka torpitoya kumanda etmişti. 1917 de Kopenhag'da toplanan Ruslarla esir mabadeleıi konferaruında heyetüniı reisliğinde v« gen« o sene tBrest Litovsk> sulh konieransında bahriye murahhashğmda bulunmuıtur. 1918 yıh başında Trabzonda Cenubî Kafkas hükumetlerile hükumetimiz «rasında «Üç sancak» hakkındaki pürüzlü rt ihtilâflı nok taları hal için toplanan konferanata ve Birinci Cihan Harbi sonunda Itilâf devletlerile mütareke yapm«k için memur murahhaslar h«jreti reisliğinde de bulunmujtur.> Kahraman t Hamidiye» ile de, onun yiğit süvarisi ile de böyle kı»aca, fakat gelmisleri geçmişlerle, yakından tanısUktau •onra, mühendis Şakir Efendinin hatıra deiterinde, gün aırasüe, ktsaea kjdedildiğini gördüğümür olayların tafsilâtlı akışından artık s6z açıblliriz. Balkan harH patlak verdiği, TTab lusgarp «vaşıru h«nü» bir barış tmlasmuına reamen bağla/amamıs bulunan Otmanh imparatorluğuna Karadağ, Sırbistan, Bulgaristan ve Yunar.istan krallıkları güç Sirliği edip saldırdıklan yaklt, yiğlt «Hamidiye» krüvazörü Sinop liminında demir ftgrönde yatayordn. Balkan savasi ve «Hamidly*» kriivazörfl Ancak bu kahbe saldırıs TOrk krüvazSrünü gafil avhyamamıjü. Fırıat kollıyan dört Balcanlı müttefik devlet, yıllardanberi p«aind» kostuklan, Osmanlı Rumedsini ve Makedonyasını aralarn.ca paylasmak hülyaamı nihayet gerçekleatinnialer, birblrleriU anlasmışlar, yahut «nlaştıklannı sanmıjlar, Osmanlı imparatorluğunun İtalya krallığı He, Trablusgarp yüzünden, ihtilâfa düşmüa olmasıru bir ganimet sayarak deniz, kara kuvvetlerini birleftirmlsler, ve daha 15 gün evvelden harp hazırlıklannı açıklamışlardı. Daha 1328 (miladt 191S) yüı eylülünün 18 ini sah günü Çanakkale sulannda, Nâra'da kömürünü tamamlamakla meşgul «Hamidiye» de yeni bir harp çıkması ihtimalini süvari kolağası Hüseyin Rauf Bey ikinci kaptan vasıtasil» subaylara ve mürettebat» mahrem olarak tebliğ ettirilmis, ihtiyatlı bulunulması tavsiye olunmustu. O gün «Hamidiye> donanma kumandan vekili albay Tahir Beyin forsunu çektiği kumandan gemisi »Barbaros Hayrettin» zırhlısından kaldınlan bir içaret tizerin* vira demir etti, «Berki S«tvet> ktiçük krüvazörü ile «Muaveneti Milliye», «Yadigân Millet», «Taşoz» destroyerleri ve «Sultan Hisar», «Hamidl Abad> küçük torpitobotlarile, fakat dağmık bir halde, tstanbul yolu tutuldu. Hava güzel, deniı çarşaf gibi idi. Ertesi günü İstanbula gelen «Ha midiye» Sahpazarı önünde demirlemiş, iki gün sonra da oradan ayrılıp Heybeliada önünde funda demir etmişti. G^mi bu müddet içinde talim tiyuplerile atış talimleri yapıyor, gemide daha evvelden •çılmış olan gemicilik, topçuluk v« navigeyşm = seyrüsefain kurela,rmı devarn olunuyordu. Bötü.. bu hazırlıklar, çaltsmalar geminin subay, eedikli ve erlerini, kendilerini bekliyen çetin vazifelere «Iışürıp yetiştirmekle beraber, krüv»zörde tam bir âhenk havasınuı mesini sağlıyor, ikinci süvariden dümen neferine kadar bütün raürette^a*m kumandanlarma karşı duyduklan engin inancı tiriyordu. Herkes biliyordu ki, «Ha midiye» nin genç, vekarlı, disıplin Memleketimızd* mesken derdi sever, fakat o nispette de kendilevatanda} endiselerinin başında gelmektedır. Halbuki, insuun barına. rine manevl birer evlât muamecak ve yatacak yeri olması güven lesi ettıği süvarisi tam mânââile duygusunun ana kaynağıdır. Haybel bağlanılabilir, vazife alanında 'anlarda bıle mesken kaygusu yisert, lâkin hepsine karşı şMkiUİi yecek tedarikinden önce gelir. A bir baba anlayışıle davranan bir İstanbul ilinde geçen seneye talarımız: «Dunyada mekân ahretşefti. te iman» scizile barınacak yerın öBir gemide, hele bir harp va nazaran 149 milyon lira fazla emini hayatta birinci şart olarak tahsilât yapılmış oluyor hidınde, böyle bir ruh hâleti belilarak gormuşlerdir. Ev sosyal ha. rip yerleşti mi artık o taknenin Şehrimız Defterdarhğından verilen ıatın temelidir. Bir iptidaîden tuyenemiyeceği zorluk, başaramıya malurrata göre 1958 senesi sonuna ka unuz da göçebeye kadar her yeçde, cağı tejebbüs pek kalmaz. İyice in dar İstanbul içinde tahsii edilen ver düiünülen barınak v« ngınaktır; celenecek olursa, Birinci Dün>a gi miktarı 873 milyon liradır. »nra gıdadır. Göçebe, önce çadıSavajında Alman «Emden» in :ah Tahakkuk yekunu 1.067 mllyondur. ını kurar, lonra yemeğini tedarik raman süvarisi «Muller* de, •nej Bu miktarın mâli sene sonuna kadar sder. Mesken yabrz guven duygu. unun bir nevi iç güdüsü olmakla hur «Deniz kartalı» mn yiğit ku tahsii edileceği anlaşılmaktadır. Geçen sene aynı müddet zarfında :almiz. O içtimai değerlerin ilk mandanı Kont «Lukner» de, mejhur «Wolf» un cüretli kapanı tahsilât 724 milyon olduguna göre aynagıdır. Hatti «site» me,fieniye«Nerger» de, Ru* Japon harbi 1958 de 149 milyon fazla para tahsii tin» bir nevi mesken medeniyeti demek daha doğrudur. Göçebeliknin Slmeı kahramanı Amiral ~t To edilmiştir. Ayrıca 5 milyon liraya yakm ver. ten toprag» yerleşmek, insanlık ta. go» da parlak başarüarını, göz gi borcu subat sonuna kadar tocil rihinde, önemli bir hâdiaedir. Topkamaatırmn zaferlerini gemilerinae rağa yerlesjrekle kültür, hayat ve olunmuştur. estirmeğe muvaffak olduklarj bu lünya anlaynı birden degişir. Hele engin emniyet ve itimad havasına Türklerde evin kutsallığı göze baborçludurlar. Niteklm yakın bir tacak kadar önemlıdır. Türkçede gelecekte «Hamidiye» nin d'inya •vlenmek» iki mânâya gelir. Bıri :v tahibi olraak, diğiri tkarı koca denlzcilik JJemine parmak aırtalmak«, yani aila kurmak. Demek cak yiğitlik maceralan da, g«ııe nu i, evlenmek aile kurmak mânâsı. emniyetli havaya dayanacak, o M Soför Fehmi îlser idaresindeki oto a geliyor. Hâla Anadolu köyleriyed» mümkün olabilecekti. b ü l e îzmıte gıderken, yenl Ankara nin bir çoğunda fvlenm^ İÇJ». «da• *• yolu üzerinde Soğanlık'köyü virajın mı olmak» şarttır. Köyfü kira e . «Hamidiye» eylülün 22 nci rudan çıkan Ibrahim Çakır idaresindeki inde oturmaz. Bunun çok büyük martad akjamı, ikindiden »,ıra, 195827 plâkah asksri ciple perpıımi| >ir mânâsı var. demir alıp Boğaziçine doğru voîtır. Kaza sırasında iki vasıta hasara öyle iken bugün Tatandafin ev landı, biraı aonra da Karadenıze uğramış, cipte bulunan pilot üstegoneselesl öyle feci bir durumdadır açıldı. Her ne kadar dört Balkan men Ruhi Ş h i n muhtelif yerlerin ki, kiracı olan bir vatandaş ateş devletile imparatorluk arasmda den yaralanmıştir. Yarah tedavi al üzerinde oturuyormm gibi, her gun harp henüx resmen ilân edilmii tıne alınmı;, kaza etrafında tahkika bir guvensizhk v« kaygı içinde yadeğildi ama gemide, tıpkı harp ıa ı başlanmı;tır. şamaktadır. Bu memlekete fabrika, linde bulunuluyormuş gibi, bütün Muzaffer Şengül idaresindeki 53846 •u, bu, elbette lâzımdır. Bu memIhtiyat ve teyakkuz tedbirleri ihn plâkalı taksi ile Çengelköyde H'lk leketin yola ihtiyacı vardır. Ama mış, »ubaylar ve erler harp mev caddesinden geçerken 9 yaşmda Ser ne muazzam fabrıkalar v« ne de küerinaeki yerlerine yerleşmi&ier dar Yalçuı isminde bir ilkokul 64 göz ahcı loaeler vatandaım mesken di. Bulgarların Karadenizde, Os rencisine çarpmıjtır. Muhtehf yerle endişesini ortadan kaldırmıya yeter. manlı donanmuında hizmet gören rinden yaralanan Serdar Nümun» h«« lnsarnn yarına güveni, fıda madde. Franaız yapısı «Demirhisar» sınıfı tanesine j'atınlmış. şoför yakalana lerinden önce, mesken emniyetinde tendisini gösterir. Her vatandaşı dort torpitobota, iki damla suyun rak tahkiketa ba«lanmıstır. çocuklarile, torunlarile, bpkı eskibirbirine benzemesi kabilinden bi 60 yaşmda bir banka müdiirü den oldugu gibi, ayni çatı, ayni zim gemilerin tıpkısı dört bot var uygunsuz vaıiyette yakalandı itıralar, »yni sokak ve semt içindı. «Letyaşti», «Stroki», «Draçki» S2 senelik evli, iki çocuk babaa v« i* yasatmak, ona hiç bir okulun ve «Sineli» adlannı taşıyan bu torun sahıbi 60 yaşlannda bir banka telkin edemiyeceği millî bir ruh dört Bulgar torpitobotu kancıklık mfldörü, dün 22 yaşında bir kadının sağlar. Ev yalnız emniyetin, ndece la bir gece hucumna geçebilirlerdi. Teşvikiyedeki evinde uygunruı bir ihtiyacın bir ifadesi değıl, ayni za. Hava çok rüzgârh idi. Pek sert durumda yak< lanmi|ür. Karısından manda içtimaf terbiyenin en önembir stfmağıdır. Vatandaşm «abir poyraz Karadenizi altüst edi ayrılmak üzere bulunan Banka müyor, basları beyaz hörgüçlü yüksek dürü (A\ iddıaya göre (S) adh ka adeti, barınacak yerle başlar. Bir dalgalar, birbiri peşi sıra, «Hami dınla yaymağa başîamıştır. Dün gece çok hükumetler mesken politika. SUH ön plânda tutarlar. Çünkü, me« diye» ye çullanıyorlardı. Bir ara beraberce bara. daha sonra Boğaza ken buhranı kadar içtimai huzuru lık rüzgâr o kadar kudurdu ki, giden (A) ile (S». Banka müdürünün ortadan kaldıran hiç bir sey tasav. «Hamidiye» Karadenizin dehşeü karısınm ihben ürerine (S) nîn Te» vur edilemez. Hattâ, tkind Düny» dillerde destan, iri çatlaklaıı, üçüz vikiyedeki evinde tuçüstü yakalan Harbinden sonra, iktidan kaybelemeleri arasmda bir ceviz <abuğu mışlardır. Sanıklar yargılanmak üze en lngiliz Muhafazakâr Partisinln Adliyeye verilmişlerdir. ibd giM yuvarlanmıya başladı, acemi tekrar iktidara gelmesinde, o ta, anki Iskân VekiU olan bugünkü mürettebattan pek çoğunu eniz 600 Amerikah turist geliyor tuttu. 6 tubat 1959 cuma günü, Liberya lngiliz Basbakam Mac MIHand'm dBereket versin ki, ferdası bandıralı 9179 tonluk .Olimpiya. ge nemli rolii olduju aöylenir. Halbuki, son yıllarda artan hayat Sinop limanına inilirken hava kal misile, 600 Amenkalı turist îstanbul» dı. Gece yarrsından iki saat roı. gelecektir. Turistler şehrimizde bir lahalıhğı ve İstanbul gibi büyük ra da «Hamidiye» Sinop Dnamna, gün kaldıktan sonra 7 |ubat akşamı «hirlerde, tadec» yıkrrak ve cadde ıçmak mânâsma alınan imar h»funda demir etti. •Hamidiy2> bu îstanbuldnn hareket edeceklerdir. reketi vatandaşın tahammül edemi. tstanbul limanına gelen limandan İstanbula asker gotüreyeceği bir ev buhranı yaratmıs. bu. ilhal malları cek «Marmara» nakliye gçmL3İne lunuyor. Buna, hiç bir kontrola Muhtehf gemılerle dün tstanbul li tabi tutulmadan tstanbula sel gibi refakat edecekti. Fakat gece >ansından sonra, sabaha kaışı İstan manına 26 ton selüloid kâğıd, 40 ton buldan gelen bir emir üzerine krü lâstik, 18 ton karbon kâğıdı, 78 ton vazör demir alıp İstanbul rotasın kofra ve bıı *.en muhtelif eşya gel da yola çıktı, evvelâ İneboluya ıığ miştir MEVLlDl ŞERlF Yeni bir sanat grupu radı, burada İnebolulular tarafınGenç ressamldiımızdan Kemal İn. dan davul, zurnalarla karşıl.ındı. Pek «evgıli aile relsimiı. merhum Balkan devletlerile bir harbin ya cesu. îhsan încesu, Avni Mehmedoğ. kın olduğu bu taraflara kadar >a lu, Hikmet Aksüt ve heykeltras Vah MEHMET REMZt yi Încesu aralarında yeni bir sanat yılmıs, yalnız Karadenizin değil, İSMAN'ın toplulusju kurmuşlardır. belki dünyanın en ıısta denizcıleri ruhuna ithafen 18 Ocak 1959 pazaAdı, Yeni Dal olan bu grup 20 ocak günü Bğl* lamatnı müteakıp olarak hakh ve yerinde bir şöh ta Sehir G?lerisinde ilk sergisini aça Kaniıra Cımii Şcriflnde olcutrete sahip bulunan İneDoıulular caktır. turacağmıız Mrvlidl arzu *den Türk krüvazörünü büyük bir seDefterdarhkta 250 kişilik bütün dost. akraha ve ihvanı rinç v aefkatle bağırlarrna basdtnln tesrlfleri rlca clunur. bir lokanta kuruldu mışlardı. Ancak «Hamidiye> İreAıl Defterdar Şefık Kâzıra Yurun t e . boluda da fazla kalmadı, 71 eylül »ebbüsile Dertefdarlık binası dahi. perşembe sabahı saat sekizde İne linde 250 kışılik modern bir lokanta boludan da vira demir edip vücude getırilmiştir. Lokantada iki bula hareket etti. Ancak bütün bu partide 500 kışi yemek yiyebilecek, VEF AT limana inişler, birdenbire de:nir herkes kendi servi?ini yapacektır. kaldırıp vakitli vakitsiz yola CLkışAyrıca muhtelif vergi daireleri ve Bay Zareh Meıburyan. Dul Bayan Zabel Mezburyan ve memurlrvı için de lajr, mürettebatın manevra ıtabili mal sandıkları oglu, Bay Harvart Mezburyan, yetlerini, gemicilik bilgilerini ço buradan yemek temin edilecek ve is kızkardejleri. görümceleri, hağalbyor, kendilerini daimt nareset teyen memur evi için de abone olalalannın eiümünü tee««ürle bilbilecektir. halinde bulunan bir harb gemisidlrirler Defterdarlığa 2 liraya mal olacağı nin türlü, çeşitli mihnet!°rine, rreBayan SATENIG anlaşılan 3 kap yemek memurlara 125 şakkatlerine alıştınyordu. MEZBURYAN'm kuruşa verilecektir. cenaıe merasimi yarın cumarPerşembe sabahı Sinoptan yula Lokanta şubat başında acılacaktır tesi 17 Ocak 19J9 »aat 14 te O»çıkan «Hamidiye» ferdası günü küdar Surp Haç Errpenl kiltserefakatinde «Marmara» nakliyesi OCAK 16 RECEB 7 ninde lcra olunaraktır. bulunduğu halde tam yolla 'Caratşbu İlân davetiye yerlne kaI tmdlr. deniz boğazından içeri girdi, nakCenaze Servtsi ve Teskilâtcm. liye vapurumın işaret memuru oN. ŞABCIYAN larak verdiği subav; p'tJık'an sor.NOT: Vapur kalkıçı KöprOra Haydarpasa önünd« yatmakta V. ] 7 22[12 ?3jl4 31 17.05'18.42j 5 34 den laat 13 29. olan donanmaya iltihak etti. E. 1 2.13 | 7.19i %47 12 00 1.37^1.80 (Arkası var.) vergi miktarı: 873 milvon lira esken dâvası CAHIT TANYOL akan nüfuı kareketlerini d« ekleyecek olur&ak, gerçek imar haıeket lerinın hangı gayeyi ve tedbıri ta. kıp etmesı gerekeceği meydana çıkar. Bunlar yetmiyormuş gibi, vatanda*ı birbirine dujıaen, devamlı hu. sumet ve kavgalara sebep olan feci, tenakuzlarla dolu bir Kıra Kanunu» var ki, bir e$ine başka bir memlekette rastlanacağını sanmıyorum. Bız o kanastteyiz ki, vatan. dajın mesken dâvası okuldan, fabrikadan, yoldan ve barajdan ör.ce gelir. Hele buyük şehirlerdeki dar gelirli vatandajın mesken derdıni yiyecek içecek dâvâaından öne almak, yeni açılan caddelerde blok apartmanlar injasile onları kolayca, keselerine uygun gelecek katlara sahip kılmak, devletin temel vazi. fesidir. Çunkü memuru sefil, perişan bir memlekette gerçek mânâsi 1 Babasız çocuklar ir kadın. anasız babasıı çocukları, daha doğrusu anası var da babası yok çocukları toplayıp satıyor, para kazanıyonnuş. İnsan alun satunı suç, UbU. Suçluyu yakalayıp ağır eezaya vermişler. Ama bu kadın, bu suçu Ue bana bir şey hatırlattı. İşin icine menfaat karıştınnadan, anası var, babası yok çocukları, isteyen ailelere dağıtmak, jani evlâtlık vermek usulü, hasbî bir is olarak, bir teşekkül tarafından tatbik edilse, sanırım, hiç de fena olraaz. O zaman. şuraya buraya terk edilen kundakta yavru faciaları belki ortadan kalkardı. Yüz karasını yok etmek için, ya doğurduğunu boğup Kİimmek, yahut, kendi canına kıymak earcîerine baş vuran aldatı'mış. yahut aldanmış kadın kalmazdı. Diyeceksiniz ki, yolunu sapıtmıj kadını. gayrı meşru çocuk yükıınden böyle kolayca kurtarma u^ulil acaba hıhşu teşvik etmek olma* mi? Sanmıyorum. Olur denilse bil« bir denemeden hı'Uüm vermemeli. *** Batıdan Türkijeye »oguk dalga• geliyormuş. t Avrupada hUkttıa «üren korkunç kış, hâlen İtalya civarmda Imiş. DaİRa halinde, bize doğru llerle^ mekte imiş. Yazı, ilkbahan aratmıvatak kadar güzel günler geçiriyoruz. Lodos, ikamet tezkeresinl eehine koymuş, ujıın müddet bizim memlekette oturmağa karar vermiş bir yahancı gibi. yerleşti. Poyraz, semtimize. pünii birlığine uğruyor: o da. kâh sıbahtan öğleye. kâh öçleden ak<jama kadar. Mcvsimler ikile?mi$ fihi bir sey. Sözde ocak »yındayız. Adları dıfeişmemiş olsaydı. içinde bulundıığumuz «kânunusani» nin bazı gıiulerine pekilâ «haziranı s&ni» bazılarına da «temmuzu sâni> diyebilirdik. Allah bu *ene fakir fukaraya acıı söıü herkesin ağrında. Ama ben kuşkulanmağa bajla!ım. Hele bu, batıdan Türkiyeye dogru yola çıkan sojhık dalgası haberl ir hostıma gitmedi. Çünkü, malum ya, s«ne 1959. Gene malum va. bu 1959. avına, (rüniine jrüvenilerek ^ir matah "1madıjını ispat etti. Kahpe mi kah• e bir yıl. p İster misini», aynı Vahpelijhndm dolayı. «anki hir marifetmiş gib! Mart kanıdan baktınr, kanna kflrek yaktınr» sözünfin dofcrulufunu da ispata kalkifsm! Konva olobüs Işletmesl, otobflslerden blletçi usaldntt kal<hrtp, yeri ne kumbara nralirnti koyaıaği dtişünmüş. Ama, bu uaulfln tatbik edildiği «iinün akjamı bir de bakmışlar M, kumbaralar bombof. Otobüs yolrularuıın yÜKİe doksanı e gün bedava «eyahat etmif. Haydi ırene fciletçi •sulttne »vdet! Bu hâdise bana. me$hor «rta •yuncu Kavukln Hamdl'nin bh tekerlemesini hatırlattı. KendisİDİ ben twmB»H!m, e«kidir. Yakından tanıyantardan birmden dinlemis.rlm. Ka\ukln, Boğar'a (ttmek fts«r«, Köpriiden, rikıak bh rapura blner. Zikzak vspurlara, malura oldujru h'ıere, dilenci vapuru ia derlerdi. Meviim yat Gnvertey* otarnr. Büfeci, elir.de, hadem kurably»4eH dizill kâğıtla çıkageHr. Kavvklanun önünden |f»çerkrn torar: Efendi baba, korabiye lnter misin? İMerim ya, ver bakaiım. Bir, bir daha. derken kâğıttald kurabiyeler biter. İşin soou ırüzeldir. Kurabtyed bir tiirlii çekilip gittnez. Ve beklivorstın, oğlnm? Kurabiyelerin parasını! . Ay, bu kurabiye'eri para ile mi satıyorsun? Bedava kurabiye olur BJU, Cfendi baba? Ne bileyim ben, o^rum. Dllpnd vapuru dedîier de, kurahiveleH sadaka diye dağıtıyorsun zsnı.etÜtn! Sakın, Konya otobüslerinin büet paraları da böyle bir kurnazea yan lışlığa nğramış olmasın! Hamdi VABOĞLU YAZAN 1 Dünkü frafik kazaları le bir devlet mekanizmaıından bah. setmek çok guç olur. Bizde mesken dâvasının halli deyince, hükumetlerin ilk akıllarma gelen şey kira kanunları çıkarmaktır. Halbuki, kira kanunu »adece mal sahıbi ile kiracı arasındaki kaideleri düzen. lemeyi gaye edinmiştir. Ve o mânada alınmalıdır. Öyle iken bizde iktisadi muvazenenin bozulması neticesi .ortaya çıkan mal sahibi . kiracı uzlaşmazlığı kanun zorüe bertaraf edilmek ister.ıyor; ve tabii bu yüzden mahkemeler, tıklım tıklım mal sahibi kiracı dâvâsıle doluyor. Millî Korunma Kanunları, harp gi. bi olağanüstü hâdiseler zuhur e . dince alınen tedbırlerdir. Bu kanunlar, vatandafin mesken ve gıda emniyetini garanti altına almak için çıkarılmıştır. Biz tkinci Dunya Har. bine girmedik, ama bu harbin meydana getırdığj buhranları yakından KIM Rekabet kabul etmez (baskı) içinde en taze haberler, en bitarai yazılar, en üml etüd v« tahlıllerle 34 uncü iayısmı iftiharl» takdım eder : 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) İhbar ediyonız: Süleymaniy» C'amii tehlikededir Bern Büyukelçisi Ord. Prof. Dr. Fahrettin Kerinı Gokayın ncfis bir makalesi Sirkeci infilâkının basından sonuna kadar hiç bilinnvejen hikâyesi Opel arabasının etı.tında kopan fırtına dinmedi Arka pencercden C.H.P. Kurultayının göniniifü Andre Gidc'in «Dar Kapı.. fi Butçe Komisyonunda Futbol Federasyonunda v« Galatasaray Kongresinde olup bitenleT Hemen bir P İ ahnız CM KÎM bütün ticarî ilânlannız için emirlerirlze Her hafta yurdun het tarafıhda her sınıftan vatandasların ve polıtikacılarla iş adamlarınin » a b ı r s ı z l ı k l a bckledikleri dergi KİM'dir. « wV*^v ârnadedir hissettik. Harp bıteli yıllar oldu. Oyle iken hâlâ memlekette vatandaşın güven ve emniyet kaynağı o. lan yiyecek ve yatacak dâvasının Millî Korunma Kanunlarıle düzenlenrr.esı tek mânâya gelir: O da. hükumetlerin bu konuda kendılerıne düşen işleri yapmam.? olma. sıdır. Eğer bu memlekette kiracı ve mal sahibi münasebeti hükumetin vazıfeleri dışında kalıyorsa, kı normal hallerde ö>le düşünmek lâzımdır. mili; korunma gibi olağan. üstü zamanlarda çıkan kanunlara lüzum yokrur. Olağanüstü hâdiseler olmad'.ğı halde, olağanüstü kanunlara ihtiyaç hissedıliyorsa, ki kira kanunu bunun en güzel delL lidir. devlet vatandaşa değıl. kendisine duşen hüyük bir vszife karşısında demektir. Bu da realist, gösterısM7. ihtijaçlara cevap veren bir mesken politikasıdır. Böyle bir politika, gerçekten temel atma me. rasimlerini hak edecektır. Hükumet mesken buhranını hal için çareler düşünmeyip. bunu sadece vatandaşm bu konudaki teşebbüsüne bıraktığı takriirde, kiracı.malsahibi arasındaki uzlaşmazlığı kanun hiç bir sekilde haîledemıyecektir. Çünkü kanun meseleyi ya mal sahibi aleyhine veya kiracı aleyhine halledecek<ır Her ik.sı de haksızlıktır. Mesken buhranının ortadan kaldu rılmasmda gıdilecek doğru yollardan biri sudur: Mesken istihlake ait zarurî bir ihtiyaçtır. Ve bünyesi ıtibarıle bır istihsal vasıtası olarak kullanılamaz. Sosyali"rt memle. ketlerde bıle, bütün istihsal sahalannı elıne alan devlet, meskeni, ıstihlâke ait olduğu için, ferde bırakmıştır. Demek kı, sosyalist ve komünist mı»mleketlerde dahi fer. din yarına güvenıni temin eden bu konu, bizdekinden daha saflam e . saslara bağlanmı;tır. O halde mesken buhranının halli meselesinde karş.mıza bir kaç • saslı problem çıkmaktad'ır: 1' Ya, kimsenin oturacağından fazla evi olamıyacağı prensibıni ka. bul ederek, arsa ve apartman ka. zancını gayrı meşru tayan sosyalist görüjü cerçekleftirmek; veya 2 Fakir vatandasların kolayca ev sahıbi olmalarını sağlıyacak bir mesken politikasını hükumet faaltyetlerinin ön plânına almak. Gerçi, vaktıle Emlâk Bankasmnı kredi v« beleo^iyelerin ucuz arsa vermesi yn. lile bu ikinci hal lekline gidilrnck islenmışse de, bundan daha fazla orta halli vatandaşlardan ziyade, apartman ticareti yapanlar feydalanmıs ve kanun gayesine ulaşrrak SÖyle dursun ,aksı netıce hâsıl olmuştur. Hele emlâk Bankasımn bu konudaki faaliyeti, vatandaşa yar. dımdan ziyade, kazancı ön plânıı almak gibi hatalı bır yola girmiş. tir. Vatandaş ev, ve apartman spe külSsyonu yapınca onun karşısına milü korunma kanur.lsrı dikiliyor. Resmî müesseselerin kar;ısına kimi ve neyi Ç'karacağız? Vatandaşm bu ıstırcbına karjı daha faala vurdum dujtnazlık göstermek ve işi kolay tarafından ki. ra kanunla'ile hclletrre yoluna gitrr.ek ızt'rabı hafifletecek yerde, daha çok artüracaktır. Akla gelen bir üçüncü tekllf: Gö. çebelığe dunmek .. **• E V NURİ He vâlidemiz merhume İ O Pederimiz ve aile büyüjümüz merhum DEMİRAĞ DEMİRAĞ'ın MESUDE ME V L I D Ar?m;zdan rbedıycn a^rılarak birWf jnntuz anlara gark*dcn, sevgiii eşım vç kiymotli hab;ımıx aziz nıhiann»* ithaf edilmek irzere 16 Ocak 1959 Kiinü Cuma nam«7inı müteakıp Beşilıtaş Sinanpasa Camiinde Hâfız Kemal VNCU. Fâfız Ali Rua ALTUNBAY, Hafız İbrahim ÇANAKKALELİ, Hâfıx M. Ali SARI tsrafından Kur'anı Kerim ve Mevlidi Ş^rif kıraat edilecek ve dua Ağacamii 2 nci İmamı Hâfız Hüseyin KÜÇÜK tarafından yapılacaktır. Kendis'ni sevenlerin. akraha ve din kardc^lerimizin iştirâk buyıınmlan rica olunur. EVLÂDLARI MİHAL MİHAİLİDİS'in .•«iz nıiuna ith^f edî'mek üzere 18 Ocak 1959 piz.iT günü saat 11 de Stşli R'im mezırhgı dahilınde (Ava Metarrıırfo5İ«l kilisep.nd'" Mevlidi okunaıaktır. Arzu eden »ayın akraba ve kıym"t!i dostlanmızın tesrifleri ric olunur. E«; Kiveli Kıhailidu ve çorııkları ll SUNİ TAHTALARI İNŞAAT MOBİLYA DEKORASYON AMBALÂ.T vesair İŞLERİNİZDE fSLYAFLI PLAKA SANA.YV\ ^\1W*> tk.'â; ELKA •ISTANBUL" . Emniyetle kullanabüirsiniz. Mağazamızdan temin edılebilir. MAHMUT ŞEVKET KIZILKAYA Kalafat caddesi No: 50 Galata. Biııııı«ıııiDnıııııınnnım «CUMHURİYET» in Tefrikast ; 15 VA1AK: HALÎKAKNAS ULUC ALİ BALIKÇ'ISI Kendisi berkendenm baş topçusu göz kaydırmağa koyulmuştu. De Artık jimdi ihtiyarlığa yüx tutidi. (Baş topçu, topçu başı demek rebeyi'nin maiyetindeki bazı dal muş olmasına rağmen neşes:ru hiç değildir. Asıl kürekle gekilen ve kavuklar, Deü Davud bu hâle kız kaybetmemişti. Apaydm gönlünde çoğu çekdiri diye anılan o zama dıkça ona: «B'z bu kaaımn kulu, kara bir niyetin barınamıyacağı nm savaş gemilerinde en nüyük Ü kölesi ve köpekleriyiz» diye söze bilindiği için, onun alay ve |akaÇ topu geminin başında tîemi n\öh başlarlar ve ağanın, karısına su larına kimse kırılmazdı. Zaten ilk muzunun biraz ardmda ver a lanmasmı bir iltifat saymadığı için önce kendisi kendisüe alay ettilırdı. Nasreddin Hoca, bu üç bü onu âdeta azarlarlardı. Bir gün ğini ve asıl çuvaldızın kocanıanını yük topun en büyü»ü olan orta Deli Davud karısını, ağanın iltifat | kendisine lapladığıru görenlar, ken topun topçu başısı idi. Onu topçu larını kabul eder bir durumda bu dilerine batırdığı toplu iğne ı.çlaçıraklarile beraber kulWnir.li.) Kö lunca, genç yaşta uğradığı bu hayal ' rma gülerlerdi. Nasreddin Hocaııin yünde adı ve lâkabı: Deli Davut kırıkhğı dolayısile, dünya gözün bir vasfı da beylik cartcurtlara ve tu. Korsan o'dııktan sonr3 saıtacı 9e zından kesümiş ve bir piştov kelli felli lâflara tahammül edelığı ve güldürücülüğü dolayısile kurşunile karısmı ve bir yatağar meyisi idi. Çok kere tehlflcell bir Nasreddin Hoca diye anıhrdı. t>y sahşile de ağayı yerlere serdikter savaştan önce gemi reisi elde pala, dm'ın Çine. yani Kıroba taraflann sonra, ağanın maiyetinin ardındar yük^ek eümbürtülü sözler sövledandı. Pek genç yaşmda oranm ateş ettikleri arkebiis ve pişto\ meğç, Vr.^rpnnn'ıktan, sandan bah bir milvon kere daha neşeleneek setmeğe başladığı zaman, onun adişlek bir derebeyi maiyetine soy dumanları 8rasmda bir ata sıçrıya laycı kahkahası cınbr. berke». ge [ bir infilâk udreti kesbeden sesı.e: tarı diye alınmıştı. Elverir ri hos, rak batı tarafına doğru dört nala mi reisi de dahil. o ânm «ehlike j «Yaşayın arkadaşlar! Bız heheyt' bir söz söylesin. herkesi çüldüren gürleyip gitmişti. lerini unutarak çocukîar gibi nese \ Serden geçti debkanlı korsanlanz Serdn g ç Yaptığı i«dpn nadim olduğunde bir tekerleme çevirsin ve vahut bir lâ k k Ölürsek bile leş gibi ilâç kokan s mı ne? Hıristivan korsanlsrmın ile gülerlerdi. nükte uydursıın. kendisine ister ve pül nameki ve zencefü suları içeıek soytan. ister ba? aâa desinler, Deli zulümlerine karşı duvduğu ö»Vf dcn I Bir kere somurtkanlığı ; ; Davud'a vız çelirdi. Dorebeyi'nin mi çocuklııktan beri deniz hasret ^e^lİBİy'e t^nın*""! '"<r<rı ro«1e kefen gibi ve mıymıntı yatak '•arnden Çatıkkaş Ahmet kaptan. safları arasında debelencıek 'leğiü maiyetinde yani ku'esinde bir gene cpktiğınden mi: yoksa •bunlarm endi geTiisinden çok daha kuv Bir top a'evile, bir kılıç ^adı'ayıka'dıktan sonra hen"'7 on ekiz ya '^ep'J'n'ien mi: ber ne sebopten ideniz kıyısında ilk rast gelrliğ. vetli hir Ceneviz kadırgasır;» rara yyl, Aîlah *y« gülerck fmda iken evlenmişti. Fakat rrsr'an çok geçmeden âvrehcri fcanstıaa korsan gemisinc teyfa yazünı^tı. pa eUnezdcs cne«, gdfj» korssnla dîtnyamızdan! yükseltmek rın manevl kuvveüni bir nutku: üzera söylediği uzunca «Ölenlerimiz de şehit olarak cennet« gidecekler!» sözlerilt bitirinDeli Davud'un v« yahut *onraki lâkabiyle Nasreddin Hoce'nın gülüşü duyulmuşru. Deli Davud: «Aman, gözünü öpeyim etme reisim. Savaşıp ölür de cennete gitmezsek ne çıkar, sanki? B.ze Tanrı şu canı, şu neşeyi, |U ısıl ışıl parhyan engini verdi ya! Oldükten sonra cehennemin tâ en Kizgın dibine de gönderse gene severız onu biz! Hem neye ölelim? Yeryüzünü insan oğulların» ımdan eden düşman ölsün! Kılıç parıldatıp yaşıyalun! Yaşaym arkadaşlar!» Hah! Hah! Hah! Hayde Ahmet j kullanan Rumeli'nden (Cavala'h Reis baba, ver hücum işaıetini! korsan Hüsmen Ağa, sadmenin Deniz arkadaşlarını seyret o znman rorundan kıç üstü düşmüştü. Aalanında. Yaşasm Allah'» di yağa kalkarken geminin Ceneviz e bağırmıştı. Ahmet •Reis de: «A kadırgasının içine nasd işlemis olabildiğinize rampa!> diye güıle duğunu görmüş, v« y'anında dümişti. şerken başmı çarpmıs ve başı hâKüçük korsan gemisi rehir zem â yerir.de olup olmadığını anlaberek kesılmiîti. İfrit gibi saldınp mak için, başını sallamakla meşbocalabanda! laçkaskuta! kargahm gul olan dümenci çırağma: «Te be da! saldırıp bütün hızıyle jnahmu a... cık ağızlı, gâ\oır gemisinin. az zunu yallah! diye düşman gemisi kalsın, kıçından çıkayazdık! Te be, nin provasma çatır çutur japlamış bu kadar da rampa olur mu?» ditı. Mahmuz, düşman gemisinin baş ye söylenmişti. kasarasmın altmda baş altı t.ıyfa Tam gemi rampa etmek üzere koğuşundan geçmiş, kürekçi OITJ iken geminin basındaki üç topun raklannm önündekini, mutfağı alt ortadaki büyük topu direk yıkıcı üst ederek bakır kazanım ucuna zincirleri, sağlı sollu topları ise aDeli Davud, bu sözleri öyle bir geçirmiş, v« kürekçi oturaklannın ğılzarma kadar doldurulmuş olan çakıl taşlannı ate« etmlşlerdi. Zinduygu şiddedile söylemişti ki dın on t>eşini param parça etmişti. Geminin klç kasarasında dümerı eirlerin bir kısmı dusman baş kaleyenlerin başları dönerek tYi.şa! Yasa!» diye bağırmıslardı. Hattâ PROF. NtMBÜS'ün MACE RALARL büyük mucize! Çatıkkas Ahmed Reisin bile kaşları çözülmüş, gözleri yaflarla dolarken dudakları bir gülümsemeğe kıvrümıştı. Deli Davud etraimda yarattığı ntşeden sarasını kalbura çevirirken bir kısmı da, öndeki prova direğini arkaya doğru a'asağı etmiş. direği ve onun araD saçiarına dönmüs ıpleriABONE ARTLAR1 ni çakıl taşlarile biçilen ve güverKühssaı 25 Kuruştur teye düşen düşman savaşçılarmıı Tuklve Harlcl Lira Kr. Llr« Kr. üzerine yığmıştı. Rampa esnasında ise Ahmet Peisin bas kasarasında 110 00 ra Ser^'lk toplanmış olan savaşçılar bütün ar80 PO 0 BTİlk kebüslerini salvo hahflde uir elden 44 00 00 1 aylık i'es etmiş'.erdi. Basan ve yayan Düşman gemisine ilk atlıyanlar Cumhunyet Matbaacılık v» arasında Nasreddin Hoca da vardı Gazetecilik Türk Anonım Şirketi Cajaloğlu Halkert S"kak No 39 41 Onun karşısına ızbandut gibi bi Sahibi Cenevizli çıkmıştı. Herif Dİr «.ılı NÂZİME NADİ sallamış ve Deli Davud'un bir kal Yazj işlenrii fl'Vn idare eden çasını derince yaralamıştı. OeÜ Da Mes'ul MüdtlT vud türkçe: «Ülen gâvurun ama ÖMER SAMİ da kocamanına çattık.» iiye gül Gazetemize göndenlen evrjk ve ya7imüstü. Herife italyanca: «Yaşa be lar nesredilsin edilmesın tade edılmpz. (Arkası var.' liânlardan mesuliyet kabul ediimez. CUMHURİYET