27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKİ 12 Ocak 1959 DÜNYANIN İLK KORSAN KRUVAZÖRÜ ehrin içinde koca bir ada>ı, bir ânda moloz 12 yığını haline getiren korkunç patlamadan beri, •zunsanmıyaeak sayıda günlcr geçmiş olmasına rağmen, sabahları gazetelerini ellerine alanlar, Evet, cSayın Baskan Bay Rene Coty», yersiz v« mesnedsiz suçlandırmalarla yazılarda ve resimlerde, hâlâ yeni Yabancı devletlerle müzakere iş | Ermeni ihtilâli yüzünden Ingiltere Bu sahrları yazdığım nrada muhteuğraşmaya gönüllü olmıyan kıymet yeni facialarla karşılaşma korkusu lerinde pek tabansız, som derece I hukurr.eti tarafmden taleb olunan rem ve yaşh Fransız Devlet ad mı, j ler. kamu hizmetlerine heve* etmez ile ürperiyorlar. ürkek davranan, bu gibi me tazmmatın ödenebilmesi için de ayde Elysee sarayını terketmiı bulunuyor. j ler. O zaman, düşük vanfUa, orta Hâlâ gtinler. yeni yeni ölü Uimnı yola başvurulup Ingiliz Elsvik geseleleri daima pamuk iplığine bsğO halde kendisınden bahsedcrken sa ' cin; adamlar, devletin. milletin başı leri, yeni yeni acıklı resimler geAbdülhamid; kruvazö G a l a t a s a r a v Lİsesİnİn İlk klS , dece layıp sessiz, sedasız yatıştırmak sı mi tezgâhma «Abdülhamid, M. Rene Coty demehydım. Elna musallat olur. tiriyor. yasetini benimsemiş oian Ikinci rü, Italyan Ansaldo F brıkasır.a da m ı n d a CUmartesİ g ü n k ü d e r s ı, jbette böjle diyebilirdim. Ve bu çokFranazlar, kamu hiimeti a kan», bu defa rolleri değiştırerek, gene her gün, facıa Bundau yüz yıl önce . büyük bir Bu arada. g Abdülhamid bu Ermeni ihtilâli «Dramat» kruvazdrleri sipariş olunu ler çarşamba akşamına alındı. alışkanhğma da uyardı. Ama damlarını kolay kolay severler mi? yaretçüerinin fotograflarım çekmi}. Fransız edibi tngiltereye gitmi», orakarşısındaki bilgisizlik, tecrübesizt m e d e n î meselesinde, her nedense oldukça ' ' tatili 2 g ü n e terbiyeye uygun hereket et Saym Başkanı, bu hareket ve dav Tıpkı kendisine söyledikleri gibi o! dtki siyasî olgunlukla kendi millelik. asıl fenası. umursamazlık örmemis olurdum. Çünkü bu türlü ranışVrı onlara candan sevdirdi. Bir d« onlara şöyle demiş: tinin basınını ve devlet adamlarına oekleri duyuyoruz. öğrencüerin hafta tatili mevkilere, makamlara ekseriyetle bir nevi veda toplantısı olan Paris Ope Kımıldamayınız artık, fotografçı saygı derecelerinî karşılaştırmış. vana Bu örneklerin arasında öyleleri 2 güne yükseldi kere gelinir ve geldikten sonra da rasmdaki gala akşamı, orada bulupek yanasmıyordu. Padişahın ileri baylar!. yakıla kendilerininkinden sikâyet et var ki. en küçük bir dikkatsizlik olduklan için, 1903 yıbnda tstanbul oranuı kendisine verdiği sıfat. ayrıl nen 2500 kadm ve erkek. yüksek sısürdüğü itiraz da boş ve mantıksız Millî Eğitim Bakanlığınm aîdığı makla ortadan k=lkmaz. Me;elâ bir Büyük mevkide bulunan Devlet mişti. Aradsn geçen zaman. Fransa yüzünden patlaması her raman bir şey değüdi. Çünkü kanun. Os sularına gelerek donanmaya katılnıf mensubları Başkanı hararetle alnın uğradıjı »kıntılar. bilhasss Ikir mümkün olduğunu: patladığı tak manlı imparatorlugu topraklarını mışlar, «Drama» nın frk'itlerı isa bir karar gereğince Galatasaray profesör rektör oldu mu oradan ay kışladılar. Toplantı, Legion d"honneur adamlan için ne kıskanılacak şey! vaktinde ödenmedikleri için, üç ge LUesi ilk kısım öğrencilerinin cu rıldıktan sonra da hitab edilirken: kadar Çünkü «zıfeler, onları maddi v» d Dünya Harbi içinde çek'ikleri, bu dlrde te^iri, ölçülemiyecek pasaportsuz, yani izinsiz terk etzümresi menfaatine idi ve biletler manevî olarak yıpratır, Herkesi mem [ şikâvet konularmı çok azalrmış*ır. geniş olacağını blle bile, yüzlerce M. le Recteur!. miş padişah tebeasma her ne şe miden en büyüğü olan (1) bu kruva martesi günü öğleden evvelki ders20.000 franktı. Bu 2500 içinde ancck nun edemezler; herkesin istediğini Esasen muhtelif alanVrda hizmet kilnluk dinamiti yazıhanesinde nnıkilde ve ne isim altmda olursa ol zöriımüz yıllarca ikmal olunamamış, Veri çarşamba günü öğleden sonra denilir. Bay Rene Coty d« artık ve nihayet 1912 yıllannın sonun« doğru ya »hnmıştır. Bu sekilde yaşları 7 her ztman, Fransız ve yabancı yüksek mevki i yerine getiremezler. Onun içindir ki, edenleri heie fikir kmneti olanl' hafaza cür'etini gösteren şaşkın sun, tazmniat ödenmesine :nusait sahibleri vardı. Halbuki orada gor alayı vâlâ ile gelen bir çok devlet rını hiç untıtmıyan. vesile buldukça adamın bu suursuzca harcketini ge Monsieur la President değıldi. Padişah bu noktayı kaü inşaatı hıtam bulmussa da o sırada ile 11 arasında olan öğrencüer hafyetle ileri sürüyor. Nuh deyip oey Osmanh Italya Harbinin petlak tada iki gün dinlenme ve aile çev du. Eskiden bizde (Ricâl1 sâbıkai düğu sıcak sevgi göterisi bu kaüar adamı. memleketlerinın terbiye se yazı ile. sözle ve hareketierl» anan ride bırakıyor. vermesi üzerine ttalyan donanmasına relerinde bulunma imkânmı kazaa Devleti Aliyyeıien» tâbiri vardı ki, k kalmadı. Fıgaro gazetesinin, Baş viyesıne göre, «hamdolsun. senden kur Fransız a>dınlon, mizaclan fazla coşganber demioyrdu. Geride bırakıyor, çünkü şayed «Libia» adı altında ketılmıstır. bazı garb memlekeUerind» hâlâ de kan Coty için bir hatıra sunma ar tulduk!» anlamma gelen bir uğurla kun olmalarına rağmer sivaset aha işin içinde kasid yoksa o şaskıo mışlardır. Öte taraftan Amerilfc hükumeti de zusunda olanlara bunu yerine getir ma ile yerlerinden giderler. Meselâ j sında da olg'inluk göstermektedirler. tşte biraz sonra şerefli ıkınlarını, adamın ileriyi düşünerniyecek, vuGalatasaray Okul Aile Birliği vam eden nezaket ve asalet kaidesi me imkânı veren teşebbüsü ile Frcn Bismarck. Alman birliğ.ni gerçeklesti urar etmekte, hususi temsilcisi Çes göğus kabartıcı maceralarını okuyeBu ruhtur ki, Dc Gau'.le'ü başr ge kuu muhtemel bir faciayı aklına nin başka bir türlüsüdür. teri sıkıstırıp durmakteydı. îki cami cağınız «Hamidiye» miz Türk deniz nin talebile tatbikine geçilen b\) sız milletinin her tabakasından buna ren bu büyük devlet adamı. şpnTOİ tirdi. Bu ruhtur ki. onun geli.iini M. Rene Coty, Fransız Cumhur iştirak edenlerin var olusundan anlıbile getiremiyecek kadar donuk kapısı arasında kalmıs bir beynama kuvvetlerlne bu fekild*, âdeta ya yeni »istemin diğer bütün okullayelikten ayrıldıktan sonra hayli fena kolaylaştırma «uretile Bsskanlık eöbaşkenı seçildiği zaman «iki meçhul» yoruz ki. ona sevgi beşleyenler. yalnız bevni var. za dönen zevallı Amerikah temsilci bu bana bir kuvvetin tazyîkile zorla ra da tesmili beklenilmektedir. muamele karşısmd* kalmıştı. Fakat revini vicdanm» inandırarak yerine den söz etmişti: Bıri, zafer Anıtının siyasî çevre mensubları dpğil. diğer Halbuki facia olup bittikten. neçıkmaz yol kerşısında düşünüyor, ta katılmış oldu. halk. çtbuk kendini tonladı ve bü getiren Baskcn Co*v'yi sevgiyle ualtmda yatan Meçhul Asker; obürü şınıyor, nihayet yurddaşlanna has e Fransız vatandaşlarıdır da. Başkana | yük adamlarına yaptığına pisman ğurluyor. Bu ruhun kaynağı. en ge ticesi. dağlar gibi yığılı enkaz haHüviyeti meçhul bir beyaz kendisi. Politika çevrelerinde hiç bir pera ve mektub yollanıyor. Fakat olartk, küçük bir seyahatinı takib nis anlamıle. hürriyettir. Hürrişet, linde gözler önüne serildikten »onpratik, amell bulusla günlerden bir • •• zaman ön plana geçmemij blr Fransız ra, bu dağın altında. bir çok canzehir müptelâsı öldü gün, gene padişahın huzurunda iken: olduğunu düşünerek söylediği bu para 1.000 fıvngı geçmiyecektir. Azı eden devrede ona lâvık olduSu hür şahsiyet demektir. Şahsiyet. kül*ür lıların bulünması ihtlmal'ni düGeminin edı meselesin* gelince, Sultanım! diye söze beşlıyor, Tophane kahvelerınde ydtan, henın haddi yoktur. Bir opera bileti meti gösterdi. le, kalbin ve kafanın terbiyesile elde söz, onun tevazuunun sesi idi. Zaten nezik vaziyetinizi, haddim olmıyarak, yukarıdaki açıklamalardan da anla nüz hüviyeti tespit edüemiyen bir 20.000 frank olursa bu 1 000 frangın Bu gibi hallerde olaylar. geniş top edilir. Hürriyet, önce teklerin bil'n şiinememek, iiitelik de kurtarıcıkruvazöre evvelâ beyaz zehir müptelâsı evvelki ge bu vesfının sağlayacağı tarafsızlığı nazik mânası kolayca anlaşılır. lâyıkile kavramıs bulunuyorum. Zâtı şılacağı veçhile lulukları çok kere haksız hareketle cinde doğar; »onra toplumun türlü Iık vazifesi yüklenmiş kimseler i^in, hesaba katan türlü parti adamları Sahaneleri yerden göge kadar haklı devrin p<=dişahı Ikinci «Abdülha ce sabaha karşı Kuledibinde Büyük Geçen gün g< zetelerde bu muhte re çeker. Haksızlığa uğrayanlar ise tar> kalarına iner ve siner. «Düsiinü hic de affedilebilir kusur değildir. onu bu sebeble seçmişlerdi. Devlet O gün, faeiadan hir kaç saat sondırler ve Memaliki Şahaneyi terkedrp mid» in, Amerikada insa olunana da Hendek Caddesinin bir kenannda Başkanlığı makamtna böyle gurültü rem insanı. elınde fotograf. bir ga her vekit buna tahamnıül edemezler. yorum, öyleyse varım» diyen DesAmerikan topraklarına iltica etmis Hünkârın babası «Abdülmecid» in koma hâlinde bulunmuş, kaldırıldıra Bnbıâlide idim. süz, efendice, belki de birtz ürkek zete muhabiri gibi rçsim çekme va Darıhp, kırıhp bir kenara çekîlirler. | cartes'tan'tutun. hattâ dm savasiarıErmeni temsai hürrmyunlanna ne nam Isimleri verilmişti. Fakat o devirde Yolları kesmiş olan polis \e asğı Beyoğlu Belediye Hastahanesın gelip oturan bu orta halli Fransız ziyetinde gördüm. Meğer basının Halk da bu kıvme'lerden kendini na sahid olmuş ve müsamahanın ve sekil altmda olursa olsun, her Donanmayı Hümayunde bu adları mahrum etmi? olur. Yahud ölürler • edebiyatını ytpmış olan Montaigne' ker kordonlarını bin giiçlükle j ataşıyan iki, hattâ 1897 yıhnda Ingil de ifade veremeden ölmüştür. Be vatandaşı, siyasi olaylar bırbiri ar fotografçılarından bir heyet, kendihangi tazminatı Sdeyeınezler. çünkü kasından dclga dalga geldikçe, sagsini Elysee Sarayında ziyaret» gel Tâmir devresini göremezler. En çokden baslayın: Montesquieu'süz, Vol rıp infilâkın merkezine kadar yakbuna Osmanlı kanunlan mâridir. terede Norderfeld tezgahına sipariş yaz zehir müptelâsırun cesedi hüduyusunun kuvvetini ve trafsız oldu mişler, on« «güle gule!» demisler v« yazık olanlar, böyle derdli gidenler taire'siz. Diderot'suz. Rousseau'suz laşabildiğim zaman, makineler cokNetiee itlbarile Osnuınh hökumeti, edilip Istanbul lularına geldikten viyet ve ölüm sebebinin tespiti içi» ğunun delillerini birer birer vermede basılmamıj fotograflarından mürek dir. Onun İçin kamu hizmetinde bu hürriyet olur muydu? Yalnız Fran tanheri harıl harıl islemeRe baslahükumetim tarafmden taleb olunan sonra bir gün Scrayburnur.da yapmış Morga kaldınlmıştır. gecikmedi. Dört be; senelik kısa bir keb bir albumla Başkanlığı esnasın lunanlara ve hele büyük «orumluluk sızlar için değil. bütün medeniyet â nnstı. Bir nıücevher Jursızı parayı bize veremez. oldukları başanlı torpldo hiicumu zamanda kendinni seçenlerin bu se da kendilerine gösterdiği nezakete mevkiini tutanlara halk tararından lemi için aynı soruyu tekrarUyabiliPatlama hâdi^esinden haberi olyakalandı Ikinci Abdülhamid, bu anlayışlı ' Abdülhamldin vehmine dokunduŞu çimdcki isabetlerini hareketlerile ls teşekkür etmişler. Başk<5nlık Sara verilecek hükümler, »dalete v« hamıyan bir kimse. o sıraıla tesadüfen Büyukadada Camı sokağında 2 bat etti. Amerikalının şu iç açıa, gururunu için tersanede üzeri örtülü kızağa yından ayrılacak olan «Saym Bas kikate uygun olro lıdır. Bu türlü Lüzumsuı yere isim »iymıyahm. oradan şteçseydi, bu çalısan buldookşayıcı, hakkını teslim «dîci sözleri çekilip orada bir daha yüzünü gör numaralı evde oturan eski Enıniyet Herkes bunun böyle olduğunu bilir. zcrlevi. bu durmadan inen kalkan karjısmda derin bir nefea elıyor. o meden çürümeğe mahkum edilmis 4 ür.cü Şube Müdürlerinden MuFakat mühim ve. güç olan, o bilgiye tarakların, kepçelerin hıımmalı faâna gelinceye kadar kendiîinden ta olan «Abdülhamid» ve <Abdülmecid> zafier Erman, mahallî rabıtaya basgöre hareketleri ayarlamadadır. «Ben. aliyetini görseydi. rastgele bir isvizler kopârmak, imtiyazlar elde et denizaltı gemilerimiz ki bu buharlı vurarak yanında çalışan bahçıvanı | istediğimi yapayım» şeklinde tormül timlâk sahasındaki yikmtıların s;ımek isteyenler hep Türk fulanna tnakinelerle işleyen iki bot yalnız Mehmet Şenönerin 2000 Hra dejerin t lenmif olan hürriyet, aslınöV» dikta ratle kaldirılmasına çalışılıyor saharb gemileri göndermekten bahaet Osmanh donanmannın değil, büyün de mücevheratını çalıp kaçtığıni ' törlerin ve etraflarındaki dar çernırdı, mişler, tehdiHier sovurmu?lar, ala dünya deniı kuvvetlerinin ilk deniz iddia etmiştir. İddia üzerine bahçıçeverin Istibdadıdır. Hürriyet, ancak Bu adam, gene tesadüfen, bu facaklarını ancak böyle göz korkutma altı gemileri idiler de hesaba katıla cşitlikle var olabilir. Gerçekle^mesi van Mehrnet yakalanmış, çaldığı aliyetin islimlikle ilgisi olmadığılarla, onun marazî vehimlerini şah csk olursa. 4 harb gemimiz vardı. Bu çok güç olan bu prensipl, hw türlü landırmak suretile elde edebibnişler denizaltı botlarındtn başka 1901 de mücevherat müsadere edil«rek s«nkmtısııu dcyanarak uygulamaya nı, içleri insan dnlu binalann yıdir. Halbuki şu r.e?eli Amerikelı ne Italyada Ansaldo tezgâhlarmda inşa hibine verilmiştir. Mücevherat hırmuvaffak olan Fransızları, takdirle kmtıları kaldıriidığını öğrenseydi, kadar yumuşak konusmakta, n« ka ettirilmi} olen 145 tonluk üç bacalı sızı bugün adalete teslim edilecekgörmemek mümkün değildir. Nitekim el'erini yüzüne kapar. hünçür hündar makul ve anlayışb davranmekta iki torpidobot da «Abdülhamid» ve tir. Beşinci Fransız Cumhuriyeti, bu ksy giir ağlıyarak oradan kacardı. «Abdülmecid» «dlannı tasıyorlardı. dır!. Türk tngiliz Kültür Derneği Enka7 altında kalan. helki hâlâ gu ile bağımsızhğı ve hürriyeti için toplantısı IMister Çester, soılerinin yaptığı çarpısan Kuzey Afrika insenlarile can çekişen bclki hâlâ ha\asiz!ıkDemek oluyor ki, 1903 yılında hiıîstanbul Türk İngiliı Kültür musaid tepkiyi, Hünkârın birdenbire met* giren yeni iki muhafazalı kruaynı eşit hak önünde elbette bir an tan boğulmamağa uğraşan, belki aychnlanıp munisleş^n çehresinden, vazörlerimız üçüncü defa oLmtk üze Demeğinin ilk Genel Kurul toplanlüima yolu bulacaktır. Hürriyete ina hâlâ dışarıdakilere bağiadığı fimiddudaklannda beliren tetlı tebessüm r» «Abdülhamid» ve «Abdülmecid» tısı 15 Ocak Per^embe Rünü »aat nanlard«n bundan b»|kı*ı beklene le iki nefes fszla almağa gayret eden yarı canlılara değil. biz dı>,aden anlıyor ve sözlerine jöyle d« olarak adlandırılmıslardı. Isin tuhafı 17 30 da Park Oteli pavyonunda yamez vam ediyor: ndaki gafillerin haline ağlıyarak! bu isimler verilmij olan iki denir pılacaktır. Bajkanlıg» gelirken tayın Rene Co Ancak Birleşik Amerıka hüku altı gemisi ile diğer iki torpidobot da Ankaradaki Türk İngüiz Kültür Vazifelilere nezaret eden; hallety'yi tebrik edemezdik. Ama Başkanmeti de bu tazmınat meselesinde »on resmen hizmette idiler ve bütün dev Derneğinirt subesi olarak kurulan I lıktan giderken bu do»tluk vazifeskıi rinden. âmir olduklan anlaşılan bir 1 derecede ısrar ve inad etmektedir. letlerin resmt sehıamelerinde adlan İstanbul Derneğinin amacı Türkiye yapmakten büyük bir zevk duyuyo kaç kişiye yaklaşıp, bu Işliyen mailk bakışta bir çıkrocz yol gibi görü mevcuddu. Dahası var: Abdiilâziz ile Büyük Britanya »rasındaki ^ruz. Bu derec» genif v« d«rbı bir kinelerin, kazazedelerin hayatı banen bu zor durumdan sıyrılmanm devrinde «Nüsretiye» adı altında kı kültür münasebetlerinin muhafazasevgi llc vazifeainl bltirebilmek, her kımından ikinci bir tehlike teşkil elbette ki bir yolu, bir çaresi olsa zağa konulmuş olup Sultan Hamidin , devlet »d*mm». her ycrdt T* heredip etmediğinl sordum. Dinamiti sı ve gelişmesidir. Perşembe günü gerektir Sultanım. tahta cü^usundan sonr« denite indi toplanacak olan ilk Genel Kurul, IsunsBda na«b olmuı detUdif. Aynı ben patlatmışım gibi yüzüme fena Hünkâr, mal bubnuf bir ıruğrıbl rilerek hizmete sokulan zırhlı firkahak ve hürriyet dâvasınm sawşına fena baktılar; çatılan kaşları, vazibilhassa üye kaydı üzerinde duratehalük ve »celesile soruyor: teyn» «Hamidiye» adı verilmiş, 1906 cak ve as'.î idare kurulu seçecek, katılmn topluluktan bir ferd olarak fem olmıyan işe niçin karıştığımı Peki, şayed böyle bir çare mev. da Italyada Ansaldo Fabrikesında bir candan dileğimiz, gelirken de mille bana soruyor gibiydi. Vzaklaştım. tir. cudsa bunu siz söyleytn!. tinin sevgi ve ümidini bol bol kazanseri halinde inşa ettirilen tek yassı İnfilâkın öidüremediklerinden baKıskançhk yüzünden 1 Verdır Padişahım ve müsaadel bacalı, 2 direkli. 6 torpidobotun birine mış olan muhterem De Gaulle'ün zılannı da, bilgisizce kurtarma gayçahanelerile kısaca azedeyim: Devleti karısını yaraladı j bahtiyar felefi gibi vzifesini yapma retimizle bizim kendi ellerimizl* de «Hamidiye» ismi takılmıjtı ki, bu Obmaniye, Birleşik Amerika HükuEvveUi gece Şehremininde kısğa ve tamamlamağa muvaHak olma öldiirmüş olabileceğimizi düşündükbot Trablus Harbinde Reşadiye lımametinin ısrarla taleb ettiği 150.000 doadır. nında düşmanın eline geçrnemefl kançhk yüzünden kanlı bir yaralaçe tüylerim ürperiyor. larcıktan ibaret tezminatı, tazminat için mürettebatı tarafınden berhava ma vak'ası cereyan etmiştir. Bu ihtimali akla getiren canlı adı altında elbette ödeyernez, çünkü Şehremininde Millet Caddesinde misaller var. buna yürürlükte olan Osmanlı ka edilip batırılmıştır. 182 1 numaralı evde oturan 34 yaBir röportaj yazısında, yıkmtı alnunları müsaaıîe etmez. Anc^k hiç Bu suretle hem siparis tarzı, hem Çok acı bir kayıp tında canlı kalan üç kişinin ifadebir Osmanh kanunu %smanlı Devle adlandırılması pek acayib safhakr şmda Gaffur Üşümezoğlu isminde lerinl okuduk. Enkaz kaldırmakta tinin bir yabancı devlet askerî ima gösteren bu yiğit kruvazör ancak 31 bir sshıs kıskançhk yüzünden yapŞehit Yüzbafi Tevlik v« Nukullanılan dev ölçüde makinelerin lâthane.'ine, yahud tersanesine b«.ş Mart askerî ayeklanmasını ntüteakıb tığı münakasa sırasında karısı Rarıye Tez'm sevgıli kızı, Y. Mümuhtehf yerinden hendia Mimar Zcki Tez'in abladişleri arasına kısılıp can vermevurup da harb malzemesl. silâh, cep İkinci Abdülhamid' tahttan alaşağı difeyi bıçakla »ı. V. Mühendı» Ahmet Fahri Yarall raek icin. kendilerini nasıl korumahane veyahud bir harb gemisi sipa edildikten ve gemi süvariliğine Hü ağ:r surette vara'amıştır. Demlrcanın yeğeni. Veterlner |a çalıştıklarını, nasıl dehşet anriş etrriesini menetmiyor. Şu halde seyin Rauf Bey tayin olunduktan kadm Cerrahpaşa basthanesine Hayrullah eşi Hatlce Orakogulları geçirdiklerini anlatıyorlar. sayed âcizane ileri sürmüş olduğura sonredır kl tasıdığı nuhusetli «Abdül yatırılarak tedavi altına alınmıstır. lan. Dr Suzan Tuner ve TOrkân tstüdâl Caddesi NECMt R1ZA magazasınaa lu çere lutfen, merhameten tasvibi hamid» adı «Hamidiye» ye çevrilmiş, Sarıık vakalanarak tflhkikata başTuncrtn halazadesi, Dr. Tikret Nihayet. gene gazetelerde çıkan o Türk Ticaret Bankasının Tasarrui Çekleri Bavtuğan ve Dr. Siret Varansuh'imayunlanna iktiran eder de, Aaynı zamanda eşi «Abdülmecid» de lanmistir. yüz kızarticı fotograf var. nun teyırzndeııi, Gülay Aslanm mı'rikan silâh fabrikalarından ve>a «Mecidiye» olmuştu. Üe alış veriş. Büyükadadaki hâdise Makinenin, çöplük temizliyormuş hud geml tezgâhlarından birlne bir (Arkası var.) ffibi hissizce, suursuzca. idaresizce kapandı sipariş yepılmağa muvafakat buyuMÜRÜVVET TEZ daldırıldığı enkaz yığını arasınrian, Evvelki gün Büyühdadada HeyHakkın rahmetine kavuşmuıtur. ruldutu takdirde, o sipari? bedeline insafsız di^Ierine takıp havaya kalYanınnda para tajıyıp kayO) «Abdülmecid» kruvazörü: 3300 beliada Deniz Harb Okıılu ögrenciCenazc^i 12 1 1959 pazartesı bu 150 000 dolar ilave buvurulur. Birdırdığı, liynıe liyme esvapiarüe, gunü öğlp namazından sonra betmek tehlikesini neden göze leşik Amerika hükumeM de bu taz ton. 101 metre boy, 12.30 metre ge lerile bir berber arasında çıkan Bcvazıt Carfiip.don ahnarak çıplak ayaklarile, hir zavallı cesed! nişlık. 22 mil sürat, 300 mürette^t. kav^a ile ilgili polis tahkikatı netiminat akçesini Osmanlı Hükumeti alastnız? Bankamızın gararr Edimekapı çchitltgine Bu zavallı cesedin, o demir penre maliyesinin kasasından deSil de. sl «Abdülhamid» kruvszörü: 3800 ton, celenmiştir. l*r«ktlr Allah rahmrt tili Tasarruf Çekleri her zaarasına kısıimıs halde göklere doğKavganlar barıstıkları için, arapcrişi slmış olan fabrikadan tnhs:l 104 metre boy, 14.30 metre genişlik, ru yiikselişi, hana. gaddar bir el man, her yerde paragibi ge» eder, bu suretle de hem cflmlece 22.3 mil sürat, 300 mürettebat, larında feragat zabtı rutulmus, h&den şikâyetini Tanrıya ulaştırmak muta' olması gereken Osmanlı ka«Drama» kruvazörü: 4500 ton, İM dis^nin dp kabadavıhk vüzünden çer Günlük alış verişlerinizde için semalara doğru fırlayışı gihi nunlarma aykırı bir harekette bulu metre boy, 14.50 metre genişlik, 22 ileri oeldi&i anlaşılmışür. bu çekleri kullanmakla hem göründü. nulrr.us olmaz, hem de nükumetf min | m ü sürat, 314 mürettebat. kolaylık ve emniyet, hem dei Bu hazin resmi. bir hevkeltraş, OCAK 12 RECEB 3 tsteSi »essiz, sadasız yerine getirilmiç 4 devirli III plak calaıı Her üç geminin de ilk dizayn < ^ DİKKAT: Bütün çekler Bankofaiz ve ikramiyelerden istifaHeride. gafletimizin timsali di%e olur... lâhları: 2 tane on beş. 8 t«ne on iki, a» X OTOMATİK PİKAP E t> yort<acağı bir heykele esas olarak de tağlamı; olursunuz. Bu pratik buluş tkinci Abdülha 6 tane 4.7 ve 6 tane de 3.7 santimetmızca tasdiklidir. Kaybolursa C sarışlanna yent adrestc devam c ta kullansa yeridir! midin d« pek hosune gitm's olac?k relik topla ikişer tane 45 santimetrejderiıal yenileri veriür. * etmektedir. Hamdi VAROĞLU ki. teklif derhsl kabul olunur. Ame lik torpidobotu. Dış görünüg Itibarile i Slrkeei. Hamidiye Cad. 7 23 12 22 14.«7| 17 01 18.33 3.35 rikanm Kramp teıgahma 3200 ton ı bu üç gemi birbirinin a>nı idi. Yal V. Han No. % ACI BİR ÖLÜM~ luk «Abdübnecid» kruvazörü Hüma nıı «Mecidiye» nin manikaVn biraz E | 2 211 T 221 9.47J 2 0 0 137 12.3 ) , C. S. yunu sipariş olunduktan başka, gene büyüktü. Merhum KoIIMIIHIttllffltttlttHIIIIIIMMHUIIMIIi™ miser Mustafa geceleyin Liparî adalan j dalda bulunmakta olduğu ınlafildı. fukların hasreti ve daus> Soyçetfln ve Rütakdirde çocuk, kayığı bırakıp, ken | bir "vd? Snvçptı^in «CUMHURİYET. in Tefrikası : 11 y e l k e n , ! Ay ışığmda. çocuğun vüzüne aoğ Bu arada batı korsanlarını yurdlak a r e a dini denize atmağı kurmuştu. kızları, Irmlr Tigidiyordu. nı eğilen adamın yüzü oek sertti; nndan uzak tutuyor veya imha eMesîna boğazma doğru g Mesna boğ ğ caret gazeteüi mu çok şükür kıyıdan hiç bir tekne harrirlerinden ve diyc'ardı. Bunu yaparken de eayrılmıvordu. Aradan bir saat ge Gemi içinde rütbeli bir kimse ol fakat gözleri gülüyordu. Antant Ticaret Ali. birdenbire uyandırılınca kcrmad:ğı halde delikanhların akıllaçine Ali İtalyadan dört mil açıkta ğer sag kalırlarsa servet sahibi L'mtd. ı>f'keti or nna ovle esmişti ve geminin kı ku içinde kalmışîı. Evvah! Onu kıbulunuyordu. KayıŞın rengi beyazoluyorlardı. •nklanndan TPVcında iki fener vakmıslardı. Av ışı yıdan koğalamışlar ve işte yakalafik Ervılrrazm edı. Artık kprad^n bakmca bir şey Çocuk kaptanın önüne o etirilinŞında her tarpfm pırıl Dirıl eiimü mışlardı. Fakat yüzünün o çelik =i. Mcsrure ÇilEöninmezdi. A'i. Akdenizin »y ısı"<isi üzerinde fenerler kırm'zı kır maskesinin içinden masum çocuk ce korsanların gözleri al '.ı bir: ğı icir.de sv ısıSı oiup gitmisti. Kümızı yar.ıvorlard:. Bir arp^k ^ıı <îözlerle bakan adam. türkçe e'a «Bu da ne'» dermi«cesine küçü Firt ]< Î i. muharrir Snvctini" îh rekleri bıraktı. ardiva bekleyen nöbetci: Denizde tak, ona: «V!en, «en burada r.e ğün üzerinde toplandı. jçuk bir Çalkılıçm baldızı. B"f MuhitMn .. Çocuk. korkmak şöyle dur?"n. bir sandal var!» diye bağırdı. Ha vapıyorsun?» dediği zaman, İtal tuhaf oldu; bazan titriyordu. Dîli Artık her ışı Alıye gördürmek zo mükâfatı kurtuluş olurdu. O anda ' bağırıp yalvarmasını bekliyordu. sevincinden sesini, hattâ bir türkü kikaten de berkendenln sancak o yanlarm eline gecmemiş .''duğunu lîe dudaklarını ıslatıyordu. Gor'eri ADALET ERYILMAZ runda kaldı. Yalnız Frappa, Ali çocuk, ta önünde2her türlü kapalılı ı Çocuk ise, neresine gelirse gelsin, nin kayığa binmesini ve her ne su ğıve darhğı dişleyip paramparça et vurulan yumrukların altında «gık» ye salıverdi. Kayık sahlanan ve muzlugu istikameti açığında, bir anladı. Yerinden fırlayınca idamın şıpır şıpır kapanıp açılıyordu. Ken Harımefend! HakVnn rahnıotine kaCenazesl 121 retle olursa olsun açılmasını ya mek istiyen olağanöstü bir dirilik bile demiyordu. Kaçmıyordu da; çifte atan bir kısrak gibi kalgıyor mif kadar mesafede, ay ışığında boynuna sarıldı. Adam şaşırdı. Ço disine italyanca nerell olduffu so vu?mu«tur fiğle namariı 19^9 pazartetıl günü miHpakıp sak etmişti. Ali, bahçede çalışma duyardı. Bir £Ün, gene öylece deniı çünkü kaçmak onuruna dokunu du. Ali, bütün gemi armalannın parhyan genls blr sahanın orta c"§u kaptana götürdüler. rulunca, çocuk italyanca Likastro Şişli Camiinden kaldırılarak Toükainlerini ve yeiVen'erini bir blr bl sında »eçiHr seçilmez bir küçük Kaptan, denizlerin rüzgârı ve jrü lu olduğunu ve adının da A'ivu/zo pıdakl allp makbeTesine defnedi'edığı zaman, Frappa, uzak bir ak ı kenarmda otururken, yavrucak. | yordu. Er;ppa hıncımı alamadan yo rabası ihtiyar bir kadına yaptırdı derin derin içini çekti ve içini çe ruldu, yatağma serildi. Çocuk, ses Mvor. fırtın'TaHa alınacak terrl kara r.oVta görünüyordu. Geminin ne^erile kınşık, kınşık çaprast olduğunu söyiedi. Kara Yusuf Kap cektir FUda rabmet eyliye. ğı şekerlemeleri kasabada Aliye ' kerken kımıldadı. Işte o zaman çıkarmadan. yürüyüp çıktı. Artık batı ve verilecek emir'"ri hep öğ kaptanı yaşh başh bir adama haVeı 'uylmıs yüzlü bir eski deniz kur tan etrafındakilere: «Yazık şuncadizlerinin üzerindeki şekerleme karanlık basmışh.. Kıyı rüzgçrı kop enmis bu'nnuvnrdu. Gece, ıssız verildi. Kaptan: «Ne olacak? Ce du Kara Yusuf'hı. Yanında bir sattırırdı. ğua, sandalını yedekte çekelim, kutusu denize düştü. Eh, artık, ne nuşdu. Çocuk, rast gele bir kayı eneinde de&il c"p sna ve bakasınm mfler tarafından yedekte çekilen sürü korsan vardı. BurJarın hemen Ali, çok kere, şekerleme kutuİtalyan kıyuına yaklastığımız zağın palamarmı çözdü; kayığa ya evinde. ocak r.asın^a oyuncaklarlle blrinln lpl kopmuş ve hemen hepsi de gencti. Hattâ arasuyle deniz kenarma, bir kayanın yapsmdı? Varsın, şekerlemeler düj ABONE ARTLARI man aandalı galıveririz, çouk eviüzerine oturur, ayaklartnı denizde sünlerdi. Denizin ağzma lâyık idi vaşça girdi. Kayığm küreklerinin oynuyormus eibi, fırtmalarda Teri y«hvt k^ıdaki »andallann birini larında bıyıklan henüz terlemeğe Nühssaı 25 Kuruştur kayık forsları üzerine uzatılmış len emlrleri teker teker, o çocuk sallar ve uzak dalsalara bakarak ler. açıja tteıl; olacaktır. Fer başlıyanlar blle vardı. O zamanlar ne, barkına kavuçur.» dedi. EtraIukl>< HarUl uzun uzun düşünürdü. Tâ içmden, Ura Kr. Lıı Kr. Çocuk, düşüncelerine dalmış o olduğunu gördü. Demiri gürültü sesile ciyak clvak bsjŞırmağa ko *• kal tae, gl<!Bp Wr bakalırn.» korsanlığın belli bash va^ı^arından fmdakiler de aynl fikirde ıdi'.er. yavrucak. denizin çağrışmı duyar tururken. zaman, hiç gürültü et süzce çekti, kayığı kendi haline bı yuldu. Ay semtürre'si peçin te ba CROİ. biri: delikanhhktı. Aydm kıyılan Çocuk ne söylendiğini anladı: cünSen^Hk r ı=;noo dı. Kaç para ed^rdi? Derız or.a ' msden su gibi akıp geçmişti; artık raktı. Küzgâr. tekneyi kıyıdan çar tıva do5 u a5r""5a ra^avınra Ali Berkende rotasmdan "jıktı Htki nın gençli&i. o meydan okuyucu kü annesi ona, az çok türkçe i§6 aylık 40 nn 80 00 : eni konu vorulmuş Vıulundu. De katen de basıboe Wr •îandal deriz lukları, gözlerini budaktan sakın retmişti. 3 aylık sak ec' 'm'''i. !şte oracıkta r'enıze akşanı olmuştu. Ali eve döndü ve i Çabuk iki üç yüz metreye attı. 22 00 44.00 hakaıken, demir parrnakhklar ;r kutuyu deniz kenarmda düşürdü Ali, anca'k o zaman kürekleri tak niz ninni pibi uzun uzun fısıldıvor ortasmda sallanıp duruyordu. Ber mazhklan, ihtiraslan ve ş»na »uFrappo'y». Likastro'y» ve İtalyıBasan ve yayan dındaki ruyalarmda hürr'vetı gö ğünü açık açık göyledi. Frappa, tı ve salamaatralan çatırdatırcası du. Halealar lse VayıSı besiklevor kendenln ytdekte jektiği sandal, j sayıslarlle berkende'nin kıç kasaCumhuriyet Matbaacıiık ve ya dönmek mi? Çocuğun gözleri kapakian uvkıı gemlnrn yamnı 9«kOdî. tceri^ne rasmda mükemmel olarak ren mahrvSra benzerdi. frinül sağlam yumruğile çocuğu yumruk na çekmeğe koyuldu. Çocuğun zoCocuSun temsfl Gazetecilık Türk Anonlm Şirke« gözile, kendini fırhyan sayıklan lamağa kovüldu: «Yalan söylüyor rundan kulaklan zil çahyor v» dan aŞırlaştı. YnvTueak kayık fars Ild üç denlzd atladı; kflreklerp edilmlştl. KendileHne »orars«nıx yışlarla doldu. Bu ftvr ttalyanca Cağploğlu Halkevi sokak No 39 41 y» Tttrkçeyl de kanş"tarar»> İtslyatozan^ hava'anan püskürnie.er ve sun! Şekerlemeleri sattın; paraları başı dönüyordu. Gündüz gibi ay lanna uzandı. Yan kanalı göVpİp Boş sandıklan «cn^ talan pesinde, altm ve »ervet v*Sahlhı gök'ere hariavan deniz rHınMiı.ın da yedin!» diye könürüyordu. A ısıgı vardı. Gece vakamozlanndan ava bakıyordu. Az sonra gözleri içire btr deniz feneri tıı*a»ak ilk sirde olduklarını nöyler'.erdi. Fa ya gitmek iıtemediğini. gemide kaîNAZİME NAUİ arasında dtmdik dümen tutuyor gt dam o'.anca kuvvetile yumruk vu dolayı ksvık provasiyle sanki kı söndü Artık çocuk ruyasında yü bakan adam: «Ayol. san^ai'n an kat hedefleri olarak göstevdik'e'i mak istediğini söyeldi ve birdenbire L\ ıçlerını fflen ıclare edrr rürdii. AVı. Vendini den'f "•• kd rurken. cocuâun grğsü ve sırtı kof vılcımlar saçıyordu. züvordu. Mes'ul Miidı:r bannda Wr çocuk yativor.» rlerii. «ser\et». onların îç ve 7>T gaveleri yaşlan boşanaıak valvarmağa kopıp koyuverseydi, o acıiışı bir , bir şey dövülürken cıkan seda gibi tzmir gençleri tarafından yaptı Sandala atladı: çocuk n!ü mü. diri değildl. Onlar, ufukların Btesine yuldu. Kaptan: i'Yahu! Baksanıza G a e t e m NUYAN Ali, gözlerini kıyıdan ayırmıyorYİĞİT l 7 e gonderilen evrak ve yazlşahlanrr.a. bir kanat corpma, çaksn ' gümgüm ritüyordu. Fraopa,' Ali'nin, du. Artık ona kürekle yetijemez rılmıs ve onlar tarafından kulla ml* diye plledt. Çocuk uvanrlı: co j can atıvorlardı. Onlarda. açık de bacaksıza, bizimle kalnvak İStiyor ' z '' l»r B#tredil»ln edllmesin lade edilmea, Wr »evinç olacaktı. Evet, kurtulu | canlarına kıv:'ırcastna dövuien ço lerdi. Orm görerek yclkenl* koğa rttlan bir berkenda (brlgantin çe cuğun diri ohıp deniz ortasında san l nlzlerin, birbiri ardınca sayısu a (Arkası rar.) tlânlardan mesuliyet kabul edilmes. daha küçük I'vaKi'îr'er T» yakalrrannirlerdi. O Derleyen: CfcMALEDDlN SARAÇOGLU Ânlayışlı Amerlkalı ; Htıaberleri Gaflet âbidesî İlkokuliarda haf ta tâtili 2 güne çıkıyor Başkan Rene Coty HASAN ÂLİ YÜCEL 1 s TÜRK TİCARET RANKASI PROVİZYONLU TASARRUF ÇEKLERİ SENSES 1 1 1 VAIAK : HAL'.HAVNAS ALİ BALIHÇISI CITMTfURTYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle