27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRT CCMHUBİYR 4 A£ustMİ958 =55 41 tkısınin yetişkin birer kızı vardı. îkısi de yırmisine yeni basmı$ olan bu kızlar birbirlerine çabucak kaynasrnışlardı. İkisi de harikıılâde güzeldi. Yalnız, Hacı efendınin km Selma, fazla sâkin, fazla çekingen olduğu, ekseriya bir köşeye çekili verdiği için ona haksız yere «soğuk güzel» derlerdi. Buna karşılık öğ retmenin kızı Neriman fıkır fıkır xniı, keyifli, neşeli idi. Büyükler «Ah oğlumuza alabilsek» diye ümidlenırier, çocuklar ise «Neriman abte» larının eteğinden ayrılmazlardı. îşte sesiz sedasız evlendirilen kız bu ıdi. Selma da, Neriman da Kobedekj karargâhta uzun zaman beraber çalışmışlar, sonra, ikisi de Kyoto'ya nakledılmişler, tıpkı Kobe'deki yanan Oıiental Hotel gibi karargâhta çalîşan genç kıziar ve kadınıar için tıtL'ünuş olan binada rrerabî'ee yafamışlar, ancak hafta sonıannda ailelerınin yanına dönebilmişleı~li. Neriman müstakbel kocasuıı Kyoto'dd tanımış, tanışma sevışmeye, sevLjme de anlaşıp evlenneğe yol eç tnıştı Damadın soyu sopu, tahsili 'terbıyesi, hali vakti pek yerinde idi. tğsr kusursa dinine bütündu. Nerirr.cjı da koca uğruna din deği^tirecek fcıMardan olmadığı için anlaşmıjlar din bahsinde birbirlerini rahat bıriknıağı kabul etmişlerdi. O.S.S. mağazalan açıMıklan sonra, Gel«elelim nikâh günü kıyamet kocakansma, herkcs kuptu. lmam bir müslüır.an kızını , «Eavur» • vermeğe razı ohuadı. Ka : ysbancılar, Tenrınuı her günü O.Ş.S. tolik papazı ise bir katolik delikan mağazalanna dolup Uşıyorlar, bu hsmı katolikten gayri bir kızla ev yüzden tezgâhlarda mal oulundurmak lendirmeğe bir türlü razı olmadı. adeta imkânsız oluyordu. Böylece, Hacı efendinin evinde, üç Her sabah, daha mağazalarıri aç'lış beş kijinin önünde, »essiz »edasız saati gelmeden kapılar önünde uzun sivil nikâh kıyldı. Bir kaç hafta <**ir« da genç çift Aınerikaya nakıertileT. kuyruklar beliriyor, k9rşı kaldırımda da Japonlu ve Çinii karsbnrsarılar geziniyordu. Saat onda kapılar açılır açılmaz, dış°rıdaki muntazam Amerütalılar nihayet bütün Ja kuyruk birden dslgalamp içeri hürya •onyad* yabencıların raydalanabıle ediyor, o eün kııpon mukabili verieeei mağazalar açtılar. O.S.S. Denir lecek ne varsa herkesten evvel kapıp Aşm Hizmet maSazsian admı ta gitmeğıp bakıyordu. îjyan bu meğazalarda sadece AmeriBazan bercumerc öylesine artıyorkan mallan satılıyor ve un, aWcer, du ki içlerinde diişenler. yar«bn»ııkahve ve bemeri larurf IMiyac madlar oluyordu. Tezgâhtarlar mütemadıdeleri fevkalad» ueuz rista tedarik yen sırsya girmelerini. kuyruk olmaedilebiliyordu. larını, herkese yeteeek k a * r meim Buralarda elıjveri* edebilmeV İçin mevcud olduğunu haykırıyorlar, fa0 S.S. idarelerinden kupon abnak kat ekseriya lâf dinletemiyorlar, dingerekiyordu. Bu kuponlarla cahıı lertikleri vakit de kuyruklardan hobaşına verilen mateeme ise o kadar murtu eksik olmuyonlü. boldu ki bir insanın t«yin edilen süKendılerinin beyaz ırktan: eÜstün re için'ie istihkakıru kullanıp biür ırk> tan olduklarını Mdia edenlerin mesi imklnsızdı. Bununla beraber bu halinş Japonların nefretle dudsk kımse kupondakinden daha azını »1 bükmeleri ppk tabiî idi. mıyor, herke? kullansmadîğiru henüz Malını alin derhal dişan fubyor, Amerikan malını Berbpçt.çe elmak karşı kaldırımdaki karaborsacüarl» hakkı tarünmıyan Japonlara fahiş pazarlığa girişiyor, önünde sonunds lcârlarla saüyordu. bir uzlaşmflya varılmca da karaborsa Y A D Yazası ZCYTUNS CKBBAR u %§<f/ yedisinden yetmişine, kınnd«« oraya koşuyordu Am«rikalı polis görevliierin grolerinden kaçmadığı muhakkaktı. Fakat her nedense daha doğrusu çoğunun bu işte parmağı olduğu için sık sık yapıl'Bn aramalar, «bsskınlaj> bir netice vermiyor, gösterişten ibaret kalıyordu. YabarrıİAT ise karaborsa kârlle de yetinmemeSe başlamışlar, işi düpedüz «ahtekârlığa dökmüslerdi. Usul, aliî, VPTİŞ için idareden giinün t^rihi yazılı kuporlar ?lmağı âmirdi. O günün i?tihkakma karşıbk bu kupon•lsrm tezgâhtarlara veriLmesi şarttı. Böylelikle bir insanın hakkındon fazlasım abn^sı örılenmiş olaraktı. Fakst gazü doynuyanlar bunun da kolayını bulmuflardı. Mağaj»lara çocuklanra gonderiyorlar, elleriTie düzme kuponl=r veriyorbrdı. Kalabalık j ta uzatılan kuponun sahte olduğuru tezgâhtar farketmedîkçe is mükemmel yürüyor, tezgâhtar farkına vard:ğı takdirde ise hemen etrafını aaran büyükler: <Csnım çocuktur. Bir cahillik etmi; işte. Bir daha yapmaz. Affediv»r!» Gıbi ısrarlı rip"larla çocuğu kurtarıyortar, ondan ?onra ya bajka rnağaza ya da başta kzgâhtar deneyerek Bu mallann karnboTsay» sürülme«i, cı kendi çöplüeünde ötmeâe gidiyor s?htekârlıklarıni yürütmcSe bekıyortebiatile, şiddetle memnudu ama, btı du. lardı. yaagı dinleyen yoktu. Japonyadaki Bu halin ne Japon polisinin, ne tte O. S. S. mağazalan halka hızmet Hergün kıymeu artan "1i " SİRKECİOE DOĞUBANK İ Ş H A NI odd '*// Evet... Sîzin tarafınutdan . Ben araba kadar uzakta duruyordu. AmaJundü* tçılmif, aslmda karabor de haklı haksız, masum olduğunuzs ramızda ölen adamın eeaedll* bir a y a hizmet etmekte idi. Yedisiraen ina~».rak «aatlerden berl "izi arıyo parça dumandan başka bir şey yokyetmişıne, kmnoen kocakarısına her rum. Sizi ikaz etmek, böyle bir it tu. Elile bize uzaklaşmamızı ışaret ke» oradaydı. Herkes para, para, pa n;ım karşısında bu akşamki zarrtanı etti. ra peşindeydi. Bu yüzden Kyoto'daki nızı ne suretle sarf ettiğinııi sağlrre Öteki kız arksdatı kadar emın mağazayı yün eeldiği vakit millet şahîdetlerle tesbit etmenızi tavpiye görünmüyordu. Vallaha bir şpy diyemem. Çünbir biri ne ginniş, yaralenanların, ezi 6t7nek için. Breuillard sigara dumanını üfli kü bİ7. tüymekten başka bir fey dülenlerin sayıa tutulamamıştu Zira, o şünmedik. sırada Japonyada yün yok gibiydi. ytrek: Anladırn; dedi. Başka bir fey İşin sonu yaklaştığını hisstden A Karaborsada yün adete ağırlığı karsöylemedi. Belki de düşünceye dai chille komisere yaklaşarak v>rau: şıiığı altın getiriyordu. Mösyö Pigmant acaba •îize regO S.S. mağazslarının çokluğu, büBu sükut gazeteciyi şaşırttı. lan paltolu. kasketli bir heriften hiç yük şehirlerdeki büyük Japen mağa Bu akşam Empire sineınasuvu bahsetmedi mi? u l a n n m en flst katuu isgal etaıek ıhbaplarınızla beraber değil . miydi Evet! O da bizi bekliyormu». leydi. niz? Meriggi'yi indirmek için değil. MuYün aatılen Kyoto ma£azaa iaa al Hayır... Yalnızdım. hafaza için. Lechien admda birisi. tıncı katta idi. Fakat her nedenst Ehhh? Bir hususi polis bürosu hesabına çamağazada asansör y»lnıx öğleden sonAchille, bu herif böyle fahılaı lışıyor. raları ijliyordu. Yün peşinde tâ Ko yaparsa ömrü uzun olmaz diye düAchille bu cinayetin fSsid dairesl kapandığını anladı. Komiser, iki pobe'den, Oseka'dan koşup gelmiş o şünüyordu. Breuillard: lis muhafazasında beküyen Breuillanlar ise hallerine, yaşlarına bajla Kimrjen aldınız bu malumatı? lar'm arabasma dogVu giderken Anna bekmsdan merdivenler» atılmışYanlış chille: lardı. İçlerinde kalb sektesinden. yu Diye sordu. Emile'den mi? söylememiş. Filhakika dostumuz Ber Son bir fey daha soracajım: varlanıp düşmekten. ayak altmda nage'lerle birlikte sinemaya gide ' Meriggi'ntn üstündeki bütün kâihtezilmekten ölenler oldu. Ama gene cektık. Evde bir çeyrek kadar bek j ları kaîdırmışlar dediniz... Başka de durup bakan olnradı. Tırmann ledim. Gelmedıler. Nihayet telefon ' şey almamışlar mı? tırmanıyor, para tannsına ulaşmağa ettim. Evde olacaklarını tahmin et , Şapkasmı bujabildiler mi? çalışryordu. miyordum ama hizmetçileri gecikme j . Komiser başı ile: sebebi hakkında beni tenvir edebi j Hayır! (İşaretini veıirken arah3 XXIX lirdi. Lâkin telefona dostumun ka j da hareket etti.) Rüzgâr götürmüşrısı çıktığını görünce hayret ettim j tü. dive bağırdı. Meryemin on yedisine bası$ından O da hayretini saklamadı. Anlaşıldı | Rüzgâr mı? Diyen Achille elinikrüç ay sonra Kobe'de .yeni bir radki birisı telefonda benim sesimi tak deki çakmajîrriı yaktı. yo istesyonu açılriı. lid ederek rahatsız olduğum için bu CflVmagm alevi minare gibi dümO zamana kadar Osaka'da be» L akşam sinemaya gidemiyeceğimi ve « düz çıkıyordu. tasyon vardı. Bunların ikisi re?nıî. bu işi yarnıa talik otmeyi söylemiş. V Ç H ATVN biri Amerikan orrlusunun, dieer ikisi Bu telofonun sebebiiıi ikimiz de an Bana bir franklık 10 pul veriııiz! de hurust, ticart idi. Kobe, Osska'ya lıyamadık. Bernage'ler uzakta tturYnk ynk... Elli tane veriniz. çok yokm nldujhı için bu şeMrde ye dukları için bize kadar gelip ur.eMemur homıırdandı: ni bir İFtasyona ihtiyaç yoktu. Fa maya beraber gitmemiz kabıl ola On tane mi elli tane mi? madı. Ben de sinemaya gitmeve hakat Japonlular fszlssiie şeref, itibor Ufak tpfek arlom biraz düşündükmeraklıa oldukiarı için Kobe adına zırlanmıştun. Gece yapacak başka ten s^Tirs: işim de yoktu. Empire'de titm yeni bir istasyon kumnaSı d« bir haysiyet Yirmi beş veriniz, yirmi bef! başlıyordu. Oraya yalnız siitım. mecplesl yspmışlsrdı. Kişedpn dönerken bir kadmın kaAchille haykırdı: yışla cekti§i bir köpe^in »ya$ına H«(t Böylecp. ilkbahar başlannda Kobe Hay Allah! Ne aksılık! tı. Köpfk an an bağirdı. radvosu fsalivete geçti. Istasyonun •Köstebek. bu sefer yalnız r>ckUfak tefek sHsm <wür diiedi. Köaçılmasındin iki °y kadar evve! redtupla değil. işe burnunu soKdrai< da ppklpri pek sevprHi. Görme<ien basyo Hareshvden olduSunu söyieyen kendini göstermıştı. Şimdi polis bu n^ıştı. bir zat gelip Merypmi radyoH* vises taklidi hıkâyesine itmnn.yacak Devamı var yolonsel çalmağa davet etmişti. ve telefonda göruşenin bizzat î>r«nıil lard olduâuTiu icHia edpcektir. Arkası va» Tabü. sinemada âşinalariinzıian kimseye rastlamaduıız! Kasadakı kızın. bir kapıCLmn, bir sinema mustahdeminin sizi hatırlıyabibneai için de bir sebep görmüyorsıınuz? Ya hut bir seyirci iie bir hâdise .. N» bıleyim . Hani orada olduğunıızu is. bata yarar bir şey? Siz beni gördünüz mü? Sözlerinize nazaran her halde beni sme manın kapısmda beklemişsiniz. Bu lâf o kadar doğru idi ki Achille ne diyeccğini şaşırdı. Breuillard devam etti: Mensucnl Fafırikası A S Demck vaziyet kötü ha? Şimdi Kadm knmaşlan bu söylediklerinize göre Ailahtan ne dua edeceğimi de kestiremiyorum. Istanbui Harbiye Cumhuriyet Meriggi ölsun mü, ölmesin mi? Cad. 315,A Dua edin ki ölmesin! Çünkü 1 Geçpnlerde kaybettiğimiz gazeölürse, ben polisleri tanuım. He teci arkadaşımız:n ikinci »dı ve soymen size çullanacaklar ve aksamlaı adı birlikte (iki krlime). * Pratik hayır olsijn demeye kalmadan... Ihizmıt (iki k.lime) 3 Tersi «karHah.'... tşte! Geldilpr... Hay Aiiah jsısına düşnıüî dıırumda» vpya «arzocezasını versin! ilunmuş» dcmıktif. Âkdpniz bölgeslBir iri siyah araba. fren gıeırtıLa jnin tabit bitkilprinrten nlan bir cins rile hemen yanlarında durmuştu çalının j.ırısı 4 Yurrtumuza dogruBir çok kimseler arsbadan indiler dan lcomışu olan dost memleketin ve «Lanei;!» yı ssrdılsr lclerrndın 'halkı (c^jnıO S GUzel »anatlann biri, her hMH> ?efleri olacak i hlr kolıı n|an rian» Ifuhnsi. faeıla. * ı Enini vp bnyunu teşkii »ıden k'ısım soldaki kapıyı açarak: 1 lar genis degii* (iki kelime). 7 Bir Mösyö Breuiüard siz misiniz? Fifat takısı. bir rip= hayvan. I Ben Komiser Cheval. Bu akşam ie Vai'fl^d^n rnnhrum kizdenberi nerede ne yaptığmızı. YUKARIDAV AŞAG1YA: şimdi nereden geldiğinizi •ormıya 1 Çekki ktıvvp*: fnzl^ 1 Tamecburum. rihte vai»tiî?i karmnîaria söhrpt kaBreuillard'ın cevabı çok cestırâiie ranmış Asorî hükümrian. 3 Tcrsi «mükemmel ynl» mânasınadır (iki ve parlak oldu. Tskmız keiepçeyi komiser cfen kelimeK 4 D^nulla tpllalia vpya di. Ben bu akçam yalnız haçıma sı gaz. t ilr 1,rk™.' bildiren (iki kelimel. S Biı nrmaya sitmpk cinayetini irtikâp ctG R i V AfSBP ceşit bez, çevriim. L ?K ı lince bazı hastaBu esnada Achille, Breuillard'ın L A.SR AİDom lıklan önlemek arabasından, tıpkı bir sürpriz kııtu 1 z AjcfHMSlA icin alınan t**dsundan şeytan fırlar gibi •fırla'iı. hirlerden olur. € ü ±M&M İs Yahu! Sakın Meriggi'yi öldürBir sıfat takısı. kanatlı haymelerine miisaade etmiş olmıyasmız bulu Hayır, hayır. Gözümüzün önün •^»iNKiiiLii |vg '.anlarda nan bir çeşit kede o'madı. Her rürlü tedbiri almışDunkn »lımrcfnin m ik. 7 Arkatık: fakat meşum tslihinden kurtu!hallertllmls (rkll daş veya benmak için evine gitmiyen MeTig5i'\ i rerle fazla ilgilcnrr.e huyu (iki koliVilette bulvatinda yanmda iki kızla me). 8 «Tjıh*rri eder» karşıiığı bir bir bardan çıkarkpn. bir kapmm kcsesine gizienmiş bir adam bir kaç kurşunla herifi yere sermiş... Sonra da iistünü başı/ıı arayıp kâaıt'.arını almış. gitmiç. Halil oraüan aogru Zeyneplerın evıne gıtti. Uç kardsîler, gene, her zamanki gibi çınarın altmda duruyorlardı. Kederli oiduklan, g tâ uzaktan bile, yüzlermden okunuyoıdu. Hslil onların y«nına yak ğ la^tı. Selâm verdi. Gönühüz görriilsüz selamını aldüar. Halıl, vu Ş| rulmuşa dönmüştü. Bir şeyler geveledi. Ötekiler de bir »eylor gevt % lediler, ne onun soylecliğinden, ne ötekilerin söylediklerinden bir ş şey anlaşıldı. Karşıhklı öylece bir zaman durdular. Halil orlara ~ ~ ha'cıv. rHu b n v u n a Onî^T.n rws(arı vci dryH ; BUÎJVI AC A I 1 1I ı ı ! ! 1 1 ! ım 1 ! 1 1 1I I1! 1 1 1 1. ! 1 1 1 1 1 i 1 1 11 1 1 ı m 1 I ı :• m\ iI 1 ! a ır on iaıııan «uııid rialıl on.,ardan ayrıidı. Eve dcfru yurudü. Kaıdeşler arkasmdan bakmadıiar bile. Içerl »irdi. lçerui «ucızdl. Göv.leri e'vın loşluğuna alışıri'a. köşede kaı gördu. Kır ko«eye büzülmüştü. Onu kRrşılamadı. Ağzını da acmadı. Halil ona dojru yürüdü. Bpşmda durdu. Kız, iyicene sardılarak tğUmağa baflııdı. Arnda. sesi. açıdı çığlık gibi yukseliyordu. Halil azıcık kendini toparladı. • Noldu?» diye sordu. 3ir şey mi var bu köyde? Kıytmet kopuk gibi bir hal... Ne var? Kedenmden çathyacajıın. Sen aöyl» b«ri Kimse ağzını açıp da bir şey söylemiyor.» Yanına yaklaştı. Saçlarını okşam*i« bafladL O wçlanm «kfadıkca. öteki daha beter basıyoıdu afcdı. • Anlıyorum. Anhyorum bssımda bir hal var. Anlıyorum. tenin başında bir hal var. Amma ne? Görüyorun» M J aalimtin, lurdaflarm da sağ salim. Ne var 5yley»e? Her evden bir ölü etkmif gibi köy. Ne var oyteyse?» Kız inler gibi, derjvlen: • Keski.» dedi, »KaidaslanTn da 81ey<Jİ. KeşVe ben i e (HeT<'lmÖleydım de bu işler olmayaydı.. Halil, bu işlerın ne r.ldufu üstüne §or babam for tto ama. ki«dan bir çit söz alanıadı. Bir saat mi iki »aat mi orada bekledi. »onrı içinde dert, ko"V.u şünh • Likrt Brltti.» • ş R a B îa O Netice? 'Köstebek» cinayetin semtinde yanılmış bu sefer. Komiser bu sözü dinîcmcli. Mösyö Breuillard .. Lutfen ara banızdan iner misiniz? Bizim ?valada iki kişi var ki... Bu iki kişi furatîarı in^nnma kaır boyann^ış iki bar yosmastydı. Mösyö Breuillard arabadan inince, komiser kızlara sordu: Haydi bakalım. Bu mu idi, söyleyin? Tanıdmız mı'' BiriFİ bemen bağırdı. Buydu vallahi! Ta kendisı; T P nımaz mıyım. Eli kalçasında... Şu Meıısucat Fabrikası A.Ş Erkek ku'maşları îstanbul Harbive. Cumhuriyet Cad. 315/A Kibar erkekler için asil bir losyon... Muhilinde alâka celbeden "lıavalı,, erkek ler gİTİmlerine, hal ve tavırlarına hususi ihtimam gösteren kimselerdir.. İşte Aqııa Velva bu gibi titiz ve asil /' v Uvirlı erkeklerin kuHandıklun * diinvanın e n muteber traş losvonııdur. / \ \ TAPUSUANAHTARI DERHAL TESLİM İSTİMLÂKİ YOKTUR SATIŞ: BUGÜN BAŞLADI. SirkeciTramvay caddesinde 3Ticarî cadde kavuşağında Asansörlü, Kaloriferli lüks inşaat • ' k S i^jca U u r a n ı çak s e v e r a ı . I\>JI:« L/uıaıı y ı g ı t auaıııdı. O z u e o i ' i g söylemiyecekti. Koca Duran ona işin doğrusunu söyierdi. Ko.v = lunün, şöyle, ona bakışına bakıyordu da. ağızlarından bir «ey a g lınamıyacEŞını biliyordu. S;m?e ona, çatla&a da, patlasa da bir şey g sövlemiyecekti. Koca Duran da bir unıut. O yalan söylemez. o 3 babasmı öldüıseler de her şeyi dobra dobra söyierdi. Koca Duran f| da bir dul karının oğluydu. Babası Yemene gitmiş, bir daha dörı g memışti. Çöl Ycmen'de kalrrıştı. Koca Duran kendi kendini büyüt g müştü bu köylük yerde. ğ Halil köyün kıyısındaki evjide, iki eli yüzünde düfünür buldu g Duranı. ğ «Merhaba Duraıi kürdaş. ne bu hal böyle? Ne düşünürsün bire S kardaş? Güne karşı böyle?» # Neşelenmeğe. neseli görUnmeğt çiiıjıyordu. ş • Ne o bire Duran kdida^. \üzundcn düşen kırk paıça cî^ğ.I. 5 Lin pa rça o l u y o r . N e b i r e karrlaşım? S e n b e n i h i ç z a m a n bö•••e S karşılamadıydm. Bir hal nv. v?r başımızda? Bir kötühal .T.i' Kim S se aâzını açıp da bir çty söylrmiyor. Herkes yüzüme acı «cı. hir S evden bir ölü çıkmışcatıra kanı kurumuş. bakıyor. Ben de bır »n g lamıyorum. Kimse getirdiğim geyiklere elini bile sürnıedi. Aîanda. = çirhenlerin üstünde öyle durup duruyor. Ateçime ateş bile yakınağ mışiar geldim ki... Geldim Kİ. alanda sen bile yoksun. Anams git % tim, bunun sebebi nedir diye. Ağzırıdan bir 'çift söz bile çıkTadı. = Hep aâlıyordu. Zeynebe gittım. Zeyneb de öyle. Sana geldira k i . s sana kardaşım diye geldirr ki. bunun sebebini bana doğruc» divea sin.» ğ Koca Duran da susuyordu. Başmı kaldırıp bir şey dij'emiyoıdu. g Bir sarsmp. bir kızarıyordu. ş Hslil bekledi bekledi: I • Desene Duran kardaşım.» dedi. ş Duran karşılık vermedi. K.nnıldamadı bile... Öyle taş giM rlu: = muş kalmıstı. = Halil: § • Sen de demiyecek :nısir. Duran kardaş?» dedi. yumşak yuı;.j.=k. g Oevamı var ^ ' (SAADET GENÇOĞLU) 1 Bir kriz neticesi rok âni olarak Hakkm rahmetine kavuştuğundan 28.7.195R pazartesi günü Ankaradaki ebedî istirahatgâhma defnedilmiştir. Ailenin sonsuz ve sonmez acısına telgraf veya mek tublarile iştirak etmek lutfunda bulunan dostlarımıza ayrı ayrı teşekkür yazmaya büyük acımır imkân bırakmadığmdan gazeteniz \asitasilf vâki içbu teşekkürlerimizin kabulünü saygı ils rica ederiz. Hayreddin Gençoğiu. Seyhun Gultekin Somçağ, Faide Çimşit, Tozun ailesi. Sirkeci Hamidiye cad. DOĞUBANK İŞ HANI Sekreter Aranıyor &a<nn Gbt Mütehassulanna Aoua Velva îyi ingilizce bilen bir bayan sekreter aranıy°rMüracaat: Cumhuriyet Cad. Ege Han 22/2 Harbiye, tstenbuL Tel: 4S 42 M S0LG4MİD damla piyasdya bol miktarda arzedılmiîtir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle