Katalog

DÖKT CUMHURÎYET CUMHURİYET'in Tefrikası: 59 8 Mayıs 1958 ÜCfJMCIİ ünün/lnsikLopeDİsi 'azan. NİHÂL KARAMAĞRAU Kasaplara ev kredisi r enmn Yapma uydularla yeryüzunden on binlerce metre yukarılardrki durum jnceler.ırken, ınsaıılar ,uyun yuzün<ien on binlerce metre derinliklere 8e el atmış bulunuyorlar. Bu alanda îlk denemeler bundan yıllarca önce yapılmış, «batiskaf» denılen «denizSİtı balonu» ile bir iki bin metreye ksdar inilmişti. Bugün, 3 numaralı batiskaf denilen daha ileri bir teknikteki denizaltı araştırma cihazı ile Büyük Okyanusta yeni bir denemeye girişiliyor. Tolone tersanesinde yapılan bu batiskafla geçenlerde Gine açıklannda bir dslış cirnemeîi yapılmış ve 4050 metre gibi bir derinliğe varılarak rekor kınlmıştır. Büyük Okyanusun en derin yerlerinden birinde yapılncak olan yeni batiskaf incelemelerini Japon hü1 kumeti kararlaştırmıştır. Jncelemelerin başlıca gayesi, denizlerin derinliklerinde yaşıyan balıkların yedikleri şeyleri öğrenmektir. Simdiye kadar bilinen şudur: Okyanusların binlerce metre derinliklerinde yaşıyan balıklar bir takım «canlı yiyecekler» 1« beslenirler. «Plankton» denilen bu küçücük yaratıkltr hsyvanla bitki •lasında bir feydir. ötedenberi, ha ne arıyorlar? j yatın sudan çıktığı kanaati vardır ve I bu görüşü desteklemek ıçin, sudaki , yarı bitki, yarı hayvan, amip v.s. ı gibi yaratıklar gösterilir. «Plankton» lar üzerinde yapılcak incelemeler bu kaptandan başka ancak bir kişi girebi mesine yarayacaktır. Öteyandan, Büyük Okyanusun derinliklerinde yapılacak bu batiskaf araştırmalarmda bu gibi derin sularda yaşıyan çok nadır cins balıklardan tutulup üretmek gayesi de gözetilmektedir. 3 numaralı Batiskafın gözetleme odası iki metre çapındadır. İçine kaptan başka ancak bir kişi girebilmektedir. Bu kısım. esas batiskafın altındadır. Batiskaf ise. resimde, görüldüğü gibi, bir denizaltıyı andırmaktadır. Bu incelemeler üç ay sürecektir. Batiskaf Torino'dan bir gemiye yüklenerek Japonyaya doğru geçen hafta yola çıkmıştır. Resimde görüldüğü gibi, geminin direğine asılı olarak götürülmekiedir. Böylece bir havale teşkil ettiği için, yolculuk tehlikeli olacaktır. Bunun için, vapur fırtınaları, dalgaları kollayarak gidecek ve Japonyaya kırk, kırk beg günde varacaktır. İlk kan nakli Tarıhte kaydı oulunan ilk fcan nakil 1662 de Fransada yapılmıştır. Sonra. öon On dorduncu Louıs'nin sarayında hekımbaşı olan Dr Jean Dems, ağır surette yaralanmıs b:r adama kbpekten kan alarak nakletmis ve yaralının hayatını kurîarmıştır. DUNYADA her yıl bln mılyon zah dergısı satılmaktadır. Ruh bılgin. lerlnln yaptıkları lncelemelere gore. aUylı konular, fıkralar okuyarak, ka rıkarur s^yrederek neşelenen kimsele rın bu keyıfli hallerı cn aşağı l>eş da kika surroekteiir Ev HAYATI Ev içinde ve dısında bahar günlerinde ekseriya beklenen neşeyi bulamayız. Bunun sebebinl ekseriya merak edi?riz ve kendimizdeki bir keyifslzliğe yorarız. Halbuki, tıpta «bahar hastalığı» adı verilen bir hal vardır ki. buna «bahar yorgunluğu» da denilir. • Bahar yorgunluğu o günlerde ev İçindekı ve ev dısındaki hayatımızın birbirıle bağdaştırılmayışmdan ileri pelir. Bunda da en büyük amil, iki çevre arasındaki sıcaklık farkıdır. ı ilk günlerine «sakat mevsim» adı verildiği olur. Bu soğukalgınlığı kendini bir hastalık olarak gostermese de az çok bir kırıklık şeklinde belirir ki, 3ebepsiz bulduğumuz yorgunluk, ke»iklik, keyifsizlik bundan ileri gelir Bir diğer sebep de, bahann ilk güzel günlerinde vücudün henüz alışmadığı kadar canlı. hareketli bir hayata atılmamızdır. Kırlarda uzun yürüyüşler, bfhçede meşgul olmalar, veya sadece açık havada dolfşmalar vücudü birdenbire yorar. Erken yatıp erken kalkmağa niyetlendiğimiz zaman sabahlan geç vakte kadar uyuyakaldığımızı gö'rürüz. Oldukça uzun müddet uyuduğum ız Bah rua, evlerın içi serin, dışarısı halde, gene uykumuzu alamamış biı ise oldukça sıcaktır. Evin içine göre halde kalkarız. Bahar yorgunluğunu önlemenin en giyinerek sokağa cıkılmca insan terler, vücud da henüz serin rüzgârlar» kestiıme yolu, kıştsn yaza h'areketsizhkten harekete geçiş işini yavaş karsı koymağa alışık olmadığı için, yavaş yapmaktır. İlk günlerde uzun en ufak bir hava cereyanında üşü yürüyüşlerden, uzun müddet açık yüp hastalanır. Bunun için, bahann havada kalmaktan kaçınmaIıdır. GEMILERIN ıırtınada daha az >al pa vurmalarını «ağlamak ıçüı, teknelerinln altına ttanat hıçıminde kısımlar eklenıyor. Bu şekllde yapılan ge mllerın en azılı fırtınalara dayandığı gorulmuştür. Eşya Tarzları: 7 Eskı zaman tarzındaki eşyaların uslublarını ve aid oldukları devirlerin isimlerini gösteren cetvelinüze devam ediyoruz. Bundan önce çıkan tablolarda koltuk, masa, dolab, yazıhane, yatak, komodin modellerini vermiştik. Bugün lamba, şamdan ve aplikleri veriyoruz. Bundan sonraJd yazıda aynalar gösterilecek ye seri sona erecektir. ÇIPL.AK bir insnın gi\ımlı bir ınsana nlsbetle üç mislı fazla kalorıye ıhtıvacı vjrdır. Bu faıla kalorı, çıp. laklık yuzünden vucuaun uşumesinl onlemek ıçin hrrcanmaktadır. ÇELIK soRuk olarak levha nallne getirılır. Sıcak olarak levha haline ge tırılen çelikler dayarıksız olur Çe. lıkten bir mıllmetrenin bınde yirml beşı incelikte levhalar yapılır. Tıraş bıçaklan 0.08 . 0.14 mllımetre arasın. Adapazarı Serdlvan kasa.baaı 955 nü Hayır, işte... Sana yardım etmi yemın eder misin? Dedim. fus sayımında nüfusu (3261ı olup bu Yemin etnjeği kendime karşı a gün l«e (5000) nüfusu çok^an aş.nıj yeceğim. Edeceksin, Leylâ... Sen de pekâ yıb sayarım... Çünkü sözume inanıl v« ayTiı zamanda Adapazarı şehrlnln meması için hiç sebep yaratmamı sayfiye yerlnl teşkil eden b:r tasanalâ bilıyorsun ki edeceksm. <Jır. Iürazıma zaman bırakmadan beni şımdır. Adapararı şehri imâr plânının iasa Yuzumü göğsüne saklanıak istedim. kucaklayıverdi. Bir elile saçlaıunı v yakaladı; yüzümü yüzune yaklaştır Parmaklarmı saçlarıma biraz daha bamız hududlarını taşaıak sanayı k;s mınr hudud.arııtıız dahiline sokaıatı, dı. Gözlerimin içine bakarak dudak doladı: nufusumuzun hızla Hayır... Gözlerimin içine baka sabamzın inkıSAfını anmasını ve kalarıma fısıldadı: sağiamaktadır. rak söyle ne so\liyecek£en .. Bana hayır dıyemezsin .. Elbetta Bu durumdan mütevelllt bazı lçtimai Ismail Hakkı, o muğlâk cina dertler doğmaktadır. Bu d«rtlerlmlzyardım edeceksm. den bir taneslnı aşağıda arz etmr.ü ça Bir başka hava içinde olsaydı, ge j yetleri nasıl işlemiş? Dedim. Bana beyhude sua}ler sorma... lışacağım ne kendimi onun kollanna büyük Kasabamıza yer.eşmek lstlye n vaîan bir rahatlıkla ve emınım buyuk bir N'asıl işledığıne biizat şahıd olacakbahtiyarhkla bııakırdım. Belkisci sın. Buyük bir ihtimalle tekerrurünü daşlar ev yaptır.Tiai İçin tesebbüse "eç t!k'erlnde ev vapmak İçin kredl veren ğim. Halbuki, drzusunu bana kabul \ goreceksin. (Emlâk K'ed!, Yapı Kredi) banlca.Rrı ettirmek m ksadile, kendisine ksrşı ] Sen, bana yâlan söyledin. Tur na muracaat ?ttıklerınde (bızım mev raafımdan, istifadeye kalkışması hay| han.. Kaatıl. Ismail Hakkı dcğıl. . zuatımız vllâyet ve kaza merkezlerıaı sıyetime dokunmuştu. Mukavemet e | Sen Suieymandan kuşkulanıyorsun. lçme almakta, dığer kasaba. nahlye Dedim. ve lcöylerj içine a.mamakıadır) cliyedıyordum. Bdylece, kolu belimde '"'•'•• Vucudumu saran kolları ilk defa rek ev kredlsl vermeınektedlrler. daha fazla sıkışıyor, beni daha bügevşeyiverdi. Ifadcsini gizlemek isBu duriî«Ti kasaba ha'kını zıyadPsıle yuk bir hırsla kendıne çekiyordu. \ maçdur duruma aokmakta ve kasaba Mafile kurtulmağa çabalama... ter gibi (»özlerinı kıstı. Sözlerimle t?m hedefe vurduğuma | mızın lnklçafını kosteklemektedir. Kıvranma kollarımın arasmda. beni Nufusu kalabahk ve hatta bir çok büsbütün tahrik ediyorsun .. Gene emın. kollarından sıyrıldım. Hcmen kaza merkezlPTlııden bu>ul< olan ve cacıktaki tabureye oturdum. tevekkulle bırak kendinı . beledive ıe;kılâtı bulunan kasa'oa'.arDöndu. dolgm bakışlarla pivnno da *dr ^e^en banka'.ann mevzuatı İçi Yuzume iğiliyordu. Sıcak nefeslenun üstünde kadehini arastırdı. Son ne aiması bakkmda luzumlu tadlHnn rini duyuyordum. Basım dönüyor, donüyordu. Bir şeyler soyluyordum. ra onu etejere bıraktığını hatırlıya yapılmasını alâkalılardan bek.emekrak kad^bi oradan aldı. Gene şişe teylz. Söylenıyordum: den konyak doldururkenSerdivan Beledıve Muhaslhl Ltemiyorum .. Ben Bağdada gi Niçın Süleymanı sectin? Süİsmali Şcn deceğün . Evıme doneceğım.. Senin 0 levmandsn niçin kuşkulanayım Defiletın olmıyacağım. di. Fatih kazası Belediye Şube Karanlıkta korkan bir çocuğun şar Benım gördüklerimi sen de gorkı söylemesi kabilindendi bu sözleMd. nazarı dikkatine , ,. .. ,. • ... , müşsüpdür. Gece varıları gızlıce, rım bılıyoıum. Kendime ıtımadımı, ~ ,»",,, , .. . . . ,. . „ . ı benım odamın altındakı saloııda bir kazanmak için sanki telkin yapıyor isl^r kıvırHığmı fark 1 Şehre.Tiııij nahıyeünt aıt olin etmı^sindir Ce\detpaşa caddfsinl Emrullaiı Efeadl dııra. Ynk, muhnkkak faık ettin ki, ertesi İhtirasını. foğuk bir duşla dindi sabah ilk iş kapıma bir sürgü çaktın. Hek!tnoâlu AHna ba^'ıyan paşa caddeslne kadar devım eden S:r reyim, dedim: Konyaâını yudumlarken VÜ7Ü, ya rıpa^a caddesinın Cevdetpaja cad Celâl... Celâli unutuyorsun! Devaş yavaş o sâkin ve kayıtsız ifadesi deslle kesıştığl nokta: bir ine'.r •ağacı dim. ni alıyordu: ve bir şah:s tarafındao ışgâl edl'mtş Güldü: yandakl Sülevnıanm eece varıları salon du'um'ladır At arabaları Şu anda bana Celâl de vız da gizlice işler kıvırdığ'ndan hHbe ele'ctrlk direSlne çarpmamalt için ?or Dünya vız. . Bütün ahlâk kayıtları.. rim yok. Simdive kadar bunu bana lu'tla geçebl'mekîedlr 2 Adı «eçen sahî« tarafından buHepsi vız!... Suçsa eğer, suçumu ha neden söylemedin? raya daimi surette çirkef atılmaktayatımla ödiyeceâimi bilsem gene vız. Gülümsedim: dır Seni b'pmemezlik edemiyeceğim. Simdiye kadar sen benimle kar [ 3 Bu semt koiek'e'e doludur. Dudaklarının dııdaklarıma yaklaş'kl k k'i oturuD kaç ke'ime konus+un üğultuları ve kendlle:l hOTkpöi rahat tığını bir sisin ardından gördüm. 1 ki 0 B?na o kaipr uzpktm ki. cesaret »ız e'mpktedir. « cimde bir ezinti ile gdzlerimi yum edip birinin g e c yarısı tokmağimı Hüv:v»t TKh'ns dum. çevirrrofie usra'jt'Şını. odama girmek İ. E. T T. den bir dilek îsyan etti: istediğini bile sana Kuçuk Batkalkoyluler I E T T Is Aç gözleriri . Bana hakarettir O kendine has yarım tebessümü ile ietme Md. den h'ç blr umumî vasıta bu .. Gözlerini göreceğim. cevab verr'i: işleır.lyen koyümılze İcerenkoy KaHer zamanki sâkin halile tam te Kapmın tokmağıru yoklıyan dıköy hattmda çi'.ışan be'edlye cırozad halinde yaman bir ihtiraSı var bendun. Kilitli nü kapın diye kon büslerlnden hiç olamazsa sabah, oğle dı. Dudakları dıHakİprıma değince, trol ettim. ve akşara Kfarlertnl yapanları n Küsanki kendinden geçmişti. Hırsla, öf Dcmek, tâ o zamandanberi be çük Bakka'.köyıınç kadir gond?rümpsl ke ile öpuyordu Beni o âne kadar nim hesabıma endişede ldin? Ve nin teuılnlnl rlca ederlz. öpmektpn kendini alıkoyan sebeple sonra ayaklannm ucuna basarak alt Küçuk Bakkalköylüler adraa re karşı isyan bayrağını açmıştı. Be kata indm .. Neden' Ömer Aiirlm ni şimdiye kadar öpmemesinin intiBelediyenin cevabı Bu seffr açıktan açığa güldü: kamını alıyor gibiydi. Galıba si'phelprinin cereyanını Ga/eeruzın 18'3 1957 tanh. : nııs'ıa Galıba ben de kendimden geçrri dejiştirdim. B?na doğru akmağa baş sında ıntı;ar eden «Vatandaşm sualşim. Butun ağırlığımı kollanna bı ladılar. Parde&ümün cebinde gaze leılr başlıklı yazı hafckında Su'a İda rskmışırr. •e'etiır.i unutmuştum. Uykum kaçm reEİ Mudurlugund«n alman ma'ümata gore: Sen, benim tekmıl masum sırları ca okumuk istedim. 4darni?« ait pompaj lstasyonlamı bilirsın. Belkisciçım. ilk defa bı Çünku odandaki etejerde hiç rmda, Elektrlk İdaresınce senellk reri beni boyle öpuyor ve sevdiğım bir ''•'ph voktu . Hem ben senin x>arA°v.zyon yapılmMi İçin cereyanın kesl erkek. . sünü hole astığmı bilmiyordum. Eve leceğı bildlrilmesi uzerlne, gazetecre Sesim, çok uzaklardan kulaklarıma daima Vendi kapın:zdan girers de. l'.an verl'Tıekt'dir geldiAncak mezkür Idarece bazen be'lrll (Arkası var) Sana çok darıldım .. Bu yaptıgını affetmiyec*im. Sen de beni öptun Dedi. Yîtişir Bayılacağım. Dedim. BayıJmaktan korkuyorsan, «evet. de .Sen ne istersen o olacak! . dc .. Hayır... Kaatihn yakalanmasına ardım edemem . Edemiyeceğim. Neden. Leylâcığım? Sebep ne? Çünkü kaatil sen değilsen, ya °üleyman, ya Celâl. Güldü N» Sü'eyman, ne Celâl. Hâlâ kollarının ara«mda idim Hâı dudak dudnğa konuşuyordum. Aşk cümleleri fısıldar gibi... Yalan söylüyorsun. Dedim. Ismail Hahkıyı unutuyorsun... elefondakı kadın sesini unutuyorsun. Dedi. Ismail Hakkı temize çıktık. De Eyet. Vitrin hırsızlıSmdan. Dedi. Vitrin hırsızhğı ile çifte cina*tm ilgiü olmadığma emin misin11 Dedim. Elbette eminim. . Zaten başanberi en büyük hatamız bu iki hâıseyı birbirine karıştırmak oldu. Leyla .. Bu bakımdan vitrin hır«ızgı kaatiljn cok işine yarsdı Hec1"saşırttı Âdil amcam. kırk s=Hz aatlik mühleti hırsıza değil, kaa'iıne vermis oldu. Kaatilin Ismail Hakk, olduğıma §aatteıı evvel ış'er lkmal edildisrınden ı cereyan verllmekte ve bu setebden llân edllen saatten evvel «u açılmaktadır Yalnız bazı ânî ftrızalar yuz.ındcn su kesaıek zaruretı hâsıl olmakta \» evvelden malüm olmayan bu gı'ol b i dısE'.er içl n tabiatile llân te ise de ânanm husulunü mu radyoda ve ga7e"elprde durum Eay.n ha'ka bildirümektedtr İnsaatı filtmeR uze^e olap su d^poları »ervise sircllS t°n sonra bu glbl ânzaları şehır hemen, hemen h t r etmıjecektir Bılgımzi rica ed'r:m Saygılarr.n".» Noşrlyat ve İs'atisui Mudurü RakıiTi Zlyaoğlu Kadıköy vapurları İzmît körfezl facıası münasebetüe be. liren haklı vatartdaş tepkisine rnake» olan sütunlannıza ben de blr kaç sa *.\TU katllmak ist*'im 1955 yaz »mında Istanbul Cumhuri. yet Mn'i^ciumum.liği makamma nıza, mî bir istıda ile muraca d ederek Kadıkoy v.purlarının Igemi ıstıab haddı) ve fgemi ernnijetı) bakımlarından ele a lınarak bir acı akibetın onune cîçılecek terlbirl?rin alınması hususunu ricı etmıstm Bir ay kadar karsılıksı* ka lan tnurar^atlr>iin aldıŞı seyir bakı, mından aydınlanmak uzere ba^urdıı. ğum Cumhurivet Muddeiumuml1J':lnden Bqş mupvn bi'lurdı;<rjnu bîldirpn za. tın (Tramvaylarla ne^en SUMIIZ a*1 Kadık^v v^purlarmı els ahycsunu».') cevabıle kar^ılaştım ve ondan 5 gi'i sonra muayen?haneme seien bir E r T h e t meTruıu vfrdiğun d" l ?kce. min 2n kuruşluk kaydiyesinl benden tstemi?ti Bllhassa yaz aylarınc'a Kadıkoy va. purlsrının dımımunu bUmiyen vatan das ve bu r^çvanda ilffili ve ilgisiz devlet adamı buîunmadığı mevdandadır Vatandaş olarak. onlenmesini isteilğimiz bir tehl keyı b"Urtmek hjk'tı. mızdır diye duşünmekte olduğum için savın gazetenizin delâletini ricay* ce» saret ettim Derin saygılarımla Dr. Nureddm O Savct Ekmeklerimiz Günün kontrol saatleri dışında esascn hamur çıkan ve fırında soğuması beklenılmedcn mektep ve hastanelere gönderilen ekmeklerın hsli yürekler acısıdır. Sıc k hamur halüideki ekmekler küfelcre veya arabalara çok mıktarda konmak için sıkı sıkı basılmaktadır. Bu yüzden ekmekler yamru yumru bir hale gelmekte. soğuduktan sonra da teş kesilmpkte ve Pıkassorun resimlerindeki gibi ?caj ıp şeküler* gırmektedir. Küfelerin üz>?rlerin« kirli örtülerin îcrilmesi, j^rısı boşaldıktan sonra ekmek konan arabanın içine giren adamın çamurlu ayak kabıları ılo ekmeklerin sarmaş dolaş olması da bu facianın ayn ayrı sahneleridir. Doktor Şensea TiVÂTPOLA« ıKCÇÜK 8AHNE: Haldun Dı>rmen lı>l 44 02 7P 'ClKOLATA ASKER» 11 niiyıs akçamına kadar. C'jma (talebeye) ve pazar matine. Çarşamba ve cumart"si matınelerı kaldınlmıştır. KAHACA Tl> \TROBcyW Mayısa kadar. «MAitF İSKEMLE». her gün mitıne saat 16 30 da \e C. ertesi. pazar (geCP) «ANNE FRANK ın HATIRA DEFTERİ» I'uzartesı temsil yoktur •l).\ ı l l * 1 KOSU: «MtSABtR» (Komedl 3 prrdFlVz Fritz Schwıfrri Cv « B f.öknil GF.VCLİK TtY\TROSU: (t. l\ T B.) Cağalogiu '<CLMBFRLER» Yz Çetin Altan Pazdrtesi, Sah goteleri (20 30 da) Çarşamba matine 17 de i tSTANBUL: Takslm TPI 44 31 34 Ma Ifi C.» 2! 19 Mayıs akşanuna kadar (vSEBEBİNİ SORı MA» [ŞENKS Beyoğlu , rcl 44 93 fi» Ge 21. r Çarş Tpnı Ma. 15 [ C ertcsı Tn\ Ma 15 • I «KKl.IBEK» J İ İ HADYOLAfl 12 çıtlı progTam i Hafıf melodlier i ş^rkı'ar î Çtşitlı müzık i Irogram ve kapanış { | l l 5T A Ç ' h * v e P r < 1 B r a m t 12 00 Ögle konseri 12 "0 Bcraber ve »olo sar kılar 12 55 Scrbest «aat K. O H;,berler iC 13.1" T Karabuluttan tür 12 27 Açılış ve program küler ve caz muzi'.i 12.30 Hafif me'odıler dans 13.30 Salon orkestrası 14 (* Vedat Gürsel, Ner13 00 Şarkıalr A ÇaŞan min Demirçaydan 13 31 Haber'eşarkılar 13 45 Ovun havaları 14 30 H^fif çarkılar 14.00 Ot!e konseri 14 30 ŞTkılar A Karscan 15 00 Huseyın Gokmendenj şa'kılar ve «az eser t 15 00 Kapanış. leri • 16 57 Acıiış ve proç:atn f j 17 00 Kar orkestra n\iz 15 30 D.>ns müzigi 16 00 Prrgr?m ve kapanıç • 17 30 Turküler 17 45 Dans ve caz sarkı * \ 18 00 Radyo erkek!e r la 1" ~ü Ac,!İıs ve program • «ll heyetl 17 00 Sultariygâh faslı % 18.30 T=nbten fıkrjlar 17 ÎO Ca7 m ü z i « 18 C> Ordu «aati 18.30 Radvo Köv posta«ı ; ve n 18 40 N Bayramdan tür:; 18 40 D^ııs muzlgl küler 19.00 Melodi kervanı lS.S'î Serhest saat 1930 Haberler it 00 H:berler 19 45 Şarkılar S. Diz«r 11 b Tr.rihten bir ysprak 20 15 Radvo eazetesl 20.30 Şariılar T Korm»n 1^.20 R;,dyo ile ingilizce 19 ."5 Turkıye Ormancılaı 21.00 Bir hıkâvemız var Cemıyeti ad:na ko, 22 00 Şark'.laı Sa.blte Tur nu"=ma Gulerman 19 41) Ikı mplodi 22.30 Hüftanın sanat panoraması Vedat Nu 1P45 S<»z escrİTİ 20.00 DıniAhlâki musaha q Turklcan br 22 40 G u n u m j z u n besteclle'i Takdlm eden: 20 10 Türk müzigi 20 15 Fadyo Gazetesl i tlhan Mlmaroğlu 20.30 Serbest Eaat j 23 15 Hab=reT 20.15 Edebiyattan güzel ] 23 30 Program sahifeler j 23 33 Dans muzlgl T» ha [ fıf me'odller 21 00 Çeşıtli müzik 24 00 Kapanı*. 2' "0 Küçuk konser 21 45 Sarkılar ANKARA 22 00 Eir operet 7 27 Açılış ve program 22 45 Haberler 23.00 Gece konseri 7 30 Türküler 2:' 30 Dans muziği 7 « Haberler 8 00 Türk müziğinden çe 24 00 Program ve kapanış{ 7 57 8.00 8.30 8.45 9 00 Açılış ve program Kar Fafcah muzlg! Hahe'itr Şarkı ar Pord'dan ievlı.at. sarkılar 9 15 Turkiiler oyun havalsrı 9 30 Kapar"ş IS1ANBUL 8"0 9.00 9 1> III 00 AVÎZELER, ŞAMDANLAR 1 Renesanj T« Onyedind Yüzyıl, 2 Barok, 3 Hokoko, 4 Louis XVI (Onaltıneı Louls), 5 Dırectoire 'Direktuvar), 6 Empire (Ampir), 7 Victoria CViktorya), 8 Liberty (Liberti). J « ) 2 «ÖLDÜRENc AŞK» (Renkli Sin ) MAKMARA: Tel. Î2 3» »0 1 «KIRMIZI BALON^ »BEYAZ YELE» (iki I kısa metıaJV 2 fYOSJ MAN1N İNTİKAMI» E | Co8tantine. NlT.: Tel. 27 34 W 2 1 «YOSMA» (HintS filmi), 2 «ÖLDÜRENg BEYÎN» (Türkçe). g ŞAFAK: Tel. 71 «I 8S $ 1 «ALLI GELİN» fT)5 I «HER YERDE TEHg ItKE» (T) § Ti;K\\ Tel. 22 21 27 O 1 (ÖLDÜREN BE2 YtN» (R Türkçel. 2 5 «YOSMA). (Hirt filmi). Q YLN} (» Basl): 22 58 92 1 5 1 • «BİLİNMEZ Kİ » J (R TUrkçe Sin.) 2 )• «YASAYAN MABL'DE') * (R Türkçe Sin ) î YENt (B. Khv): 71 «t 31 5 1 «ASK TUZ.*ĞI» > (R Türkçe Sin ), 2 î «r.öKPETlN SONU» 2 (Ttırkçe) $ KAHIKÖY | ücün ir acayip ziyaretçiyi tetkik 16 Bizim inançlarımıza göre, altın bul mak ıçin toprağı kazmak, toprağın mübarekliğine leke sürmek demektir. Onun için, hiç kimse bu işi yapmaz. Tibet'te dereler. nmeVIar vardır ki, dalgalardan inen sellerin sürüyüp getirdiği altm zerrelerile doludur. Ben Chang Tang b'olgesinde, bazı derelerin kıyılarında, kum gibi altm tozu görmüşümdür. Bu altın tozları toplanır, eritilir, mâbedler için süs yapılırdı. Mukaddes madenin mukaddes işlerde kullanılması tabii sayılırdı. Yağ kandilleri de altından mamuldü. Maalesef, bu maden o k?dar yumuşaktı ki, mâbedlerde kullamlmak üzere yapılan evani <•.bucak eğriliyor, çarpılıyordu. Tibefin büyüklüğü. Britanya acialarınmkinin takriben sekiz mislidlr. Hsnüz ins?n syağı basmamış. UÇsuz bucaksız bölgeler vardır. Lama Mingyar Dondup'la birlikte çok gezip <îoİ3=t;ğım için, buralarda. fa7İa rrıkıtarda altın, gümüş ve uranium ma(fcnleri bulunduğunu büiyorum. Bu bölgelerde araştırma yapmalar' 'cin batıhlara asla izin vennenıis'j^ir. Bunlar çok israr ettilerse de biz, «B?fıh adamlar nereye giderlerse haıb de oraya gider» diyen eski bir atn 5Öz''tr>üze uyarak onlaıa hiç hir zaman bu ruhsatı vermedık. Bu eserde, altın sozü geçtikçe, okurların, Tibet'de altmm bir servet değil bir mukaddes maden sayıldığını h?*ırlarrasını rica ederim. Beşerivet. hayalden ibaret olan bir hâkimiyet dâvası içinde birbirini yiyeceği yerde barış içinde birleşmeğe ve çalı^mağa yanassaydo, bizim leketımız bütün dünyaya açık muazzam servetler kaynağı olabılırdi. Bir sabah, hakkâklara vermek üzere eski bir el yezması kitabm suretini çıkarmakla meşgul .CJI, lama Mingyar Dondup beni görneğe geldi. Lobsang, dedi; elindeki işi bırak. Lama hazretleri bizi çağırtmış. Bir'ıikte Noıbu Linga'ya gidıp, kimseye gözühmeden, batı dünyasından gelmiş bir yabancmm renklerini tah lil erieceğiz. Çp.buk ol, çünkü Dalai Lama hazretleri o adamı yanma kabul etmeden evvel bizimle görüşmek istiyor. Çevreye, teşrifata lüzum yok, çabuk ol, o kadar! Ne diyebilirdim? Şaşırdım, lamanın yüzüne baktım, sonra ayağa kalktım. Temiz bir cübbe giyeyim, hemen gc'^aıum, dedim. Lsmalıktan yaya indik. Çünkü yürüyeceğimİ7 vn' topu topu sekiz yüz ];,.., ECien ibaretti. Huzuruna çıkiığımız zaman Dalai Lama bızi gülerek karşıladı: Otur. Mingyar, dedi; sen de, Lobsang. Çabuk geldiniz. Oturduk, onun konuşmasını bekledık. Dalai Lama, fikirlerini sıraya Birden, yerimden sıçrdım. Iç bahkoymak istiyormuş gibi bir müddet 1çenin kapıları gürültü ile açılmı?ü. düşündü, sonra şöyle dedi: ! Dalai Lama'nın ıkametgâhma men Epey eski bir tarihte, Kırmızı sup sırmalı elbiseli lamalar. gayet Barbarlar ordusu Cİngilizler) kutsal acaıb kıhklı bir adamla birlikte içememleketimizi istilâ etti. Ben o za ri girdıler. Içirrden öyle bir gülme man Hindistana gittim. Hindistan geldi ki gürültü etmemek için kençok uzun bir yolculuğun ilk merha dimi zor tuttum. lesi idi. Demir köpek senesinde Ince uzun bir adamdı. Saçları be'1910 ı de Çmlilerin istilâsı oldu. Bu i yaz, yüzü beyazdı. Kaşları seyrek, istilâ, Ingılız istilâsının doğrudan ] gözleri çukuıdu. Haın ıfadeli, ınce doğruya bir neticesi idi. Ben tekrar dudakları vardı. Hindistan yolunu tuttum. Bugun buFakat asıl garıbi, kıyafetıydi. Alerada goreceğiniz adamla oıada tanış lâde mavı çuhadan olan bu elbisetım. Bunları senin için soylüyorum. nin onunde bir uzıuı dizi sarı düğLobsang. çünkü o tarihte Mingyar me pırıldıyordu. Bu kostümün, acebana refakat ediyordu. tngilizler bi mi bir terzi elinden çıktıgı besbcüi ze vaadlerde bulundular, ama bu idi. Yakası o kadar genışti Kİ, ıkı vaadler tutulmadı. Bugün, bu ada kat etmeğe mecbur olmuşlardı. Y:jı mın samimî olup olmadığını öğren taraflarına dikilmiş bazı psrçalar da mek istiyorum. Sen, onun sözlerini öyle idi. Demek ki, bizim Buddaanlamıyacaksın, Lobsang; onun için, yı taklit için gıydığımız sembolik o sözlerin senin üzerinde tesiri ol elbiseler gibi. garblılarm da sembomaz. Su kafesin arkasma gizlen, o lik esvapları varmış» diye düşünrada olduğunu belli etmeden bizi dum. O tarihte. elbise yakasının, elgözetle. Adamın hâlesine dikkat et, bise cebinin ne olduğunu bilmiyorintibalarını bize anlat. dum. Tibet'de elleri ile çahşan işçiKafesin arkasma yerlestim, etrafı ler müstesna, öteki kimseler. ellema bakınarak uçuşan kuşları, salla rini tamamiyle örten çok uzun kollu nan ağaç dallarmı seyre koyuldum. lıbaslar gıyerler. Halbuki bu adamın kolları gayet kısa idi. bileklerine BULMACA 1 S J 4 S , , 1 1 1 ' | 1 ı ın ı • I I I ' • 1 1 1 1" T A K S tM Bugün Matinelerden itibaren Sinemasmda EBEDİYEN SENİNİM Büyük Türk filmi HALK FILM kadar ancak geliycrdu. Ama, kendisi de bir işçiye benzemiyordu. elieri yumuşak gibi gozüküyordu. Belkı de giyinmesini bilmiyen birisi idi Cubbesinin ancak diz kapaklarına kadar geldığıni görunce de, adamın pek fakir bir kimse o'duğuna hukmettim. Pantalonu dardı. Paçaları boyuna fazla uzun gelmiş olacak ki, kenarlarını kıvırmıştı. (Arkası vax) 2 AKIN: Tel. 48 65 W Q 1 «YETlM» (T), 2 SOLDAN SAÖA: 9 «KAHPE» (T) 1 Izmit fasicasından donerken a. Q AI.HAZAR Tel 44 25 62 'abası kazaya uğrayıp yaralanan vaU § «SON SAADET» (T) nizüı başmda buîunduğu vılâyet. 2 § Fıkrrt Hakan Eva dpeklerln uğursuz sayua n bir hare. $ Pa'mer. eti, blr takı. 3 Ş!k bay ve bayanT 2 ATl AS: Tel. «4 08 35 rd^kl tenel meziyet. 4 Tam di'ndar 5 «l.NSANLAR VE KURTan kımse:ere mahsus duruma gire.ek. 9 LAR» Silvana Manga Yarım (eski terimı. mahluk a n . I2 ro Yves Montand >k bu vazıyette hareket edebillr ve ] 5 Petro Armandariz. (R. 3Şr 6 Idam raamumu karşısında y Sinemaskop) reg, yufka cellâdm beklecien hare etı. 7 Çok zesginlerir, paraları de. İ E I I U M r M TPI 4143 94 "\E ALLAH ERKEĞ1 'izlerde mevrad bu madde ı: e olçulur P g YAKATTI» (Fr ) k saı;lı kadın cedlerimlzden. 8 Do u Karadeniz illerimlzde üretılen bas" İ EMtK: Td 44 90 07 g «SUZAN BURADA UYU >ca mafısul Ş YORJ (Renkli) Dick YCKARIDAN AŞAĞIYA: 5 Powe!l Debbie Rey1 Musikinvzd* blr makam 2 2 nolds ierkesm önünde 15lenen C U r u m { 1 ki g KÜÇÜK rMF.KT 44 84 J» elıme). 3 Tesl» edememe ve teme. 3 «KANLI DÜĞÜN» nı atımama 4 Ç (Kenkli) J Payne E Yardım bekleyen U g Scott. erln feryadı 5 j* t v r l : Tel. «S 45 95 •oy!e pijirllmış ö .'YOEGUN KAHKA'umıırta karaci g MANLAR» Maria Felix ;en daha az yo. rt Kurt Jurgens. (Fr.) ar 6 Bazıları 6 Renkli. balı bazı £ I.Al.E: Tel. 44 35 »5 an da boyle ba. $ « ATAN FEDAİLERİ» V severler. 7 K OBrien B. Sulliır kapt<<n oteki Dünkıi hilmeci'nln g v a n kabi boşalt?n tıallfdilnılş »Fkli 6 Tersi dokuma tergâhının se'serı 2 I.CKS: Tel. M «3 8(1 «YC'RGUN KAHHAeyvahıdır MANLAR» Maria Felix Kurt Jurgens ( F r ) Rpnkıl Bö'san ve yayan SAKAY: Tel 44 Ifi 5« Cumhurıv»t Matbaacılık ve «VAR'VETE YILDIZLAc;azetecihk Türk Anonim 'ji.kı RI» Pophia Loren CarCagalnğlu Halkevı ınkak No 10 ln D.,barto (Renkli Sahıbı îtal ) NÂZİME NADİ SUATP4RK T<l 4» 31 4J Yazı ıslermı fı'len ıdare edfn 1 «KAHRAMAN SER • m ı ı" i II 1 " g BEYÜĞLU , • * I SERİ» (Türkçe), 2 «PRAKGA KAÇAĞI VE METRESλ (Türkçe) 9AN: Tel 48 67 »2 «ZAVALL1 J A K J Blanchette Brunoc (Fran Eizca) TAKStM: Tel 44 31 »1 «EBEDİYEN SEVlNİN» Sıbel Goksel Kenan Pars CNAL: Tel. 44 93 06 1 (ZEYNEBİM» (T), 2 «ILÂHİ GÜREŞÇλ YEN! AR Tel. 44 28 51 «KADERİN CİL\ESİ» T. Hnvey Ch HcstoııJ Adams. YENt MFLEK: Tel 44 42»» «DAK'SA DAVET» Gene Kolly Tamara Tou manova YT1 DIZ: Tel. 47 63 42 1 »HİNT RÜYASI» (Renkl, Türkçp. Sın 1 2 «CİNAYET RüZCARI» (Renkli Türkçe Sin.) Z l l K R : Tel. 44 93 A K 1 «KANLI tNTİKAM» (R. Türkçe. 2 2 «OTOBÜS Dl'RAĞl» (R Tuarkçe Sın ) AI r V I H S Tel 22 36 83 1 «KJRMIZI BALON». «EEYAZ YELE» (iki kısa mttıaj) 2 «YOS riANI^' İNTİKAMI» E. Costantıne AYSF: Tel îl 19 17 1 «ARKA PENCERE» (R. Tfirkçe). 2 «tKA"RA SÜVARİ» (R. Türkçe) AZAh. Tel 12 15 42 1 «KARA BSL» (Tl ? «SON SAADET» '1) B t l VAR Tcl 21 J5 78 1 «YORGCN KAHMANl.AR» (Türkçe). Maria FPIIN 2 «ŞEHİR ARSLAN1» (R. Tıtrkçe) ÇKMHFKI İT*8 î î 2^ 13 1 «EİLİNMEZ Kİ?» (R TUrkçe Sin.) 2 «YASAYAN MABl'PE» (R TUrkçe Sın ) DİVAN (VısilKöy): «GENCLİK RÜYASI» Dcan Martin Jerry Lc ÎSTANBUL 1 HA1.E: Tel. 3« fll 12 Ct 1 «İKİ ALEV ARAI SINDA» Walter V.iUer i (Alman) 2 «KONGO * 1 NUN ESRARI » Virginia £ Mayo OPFHA: Tel 3« »8 Î1 $ 1 cAŞK TUZAGI» ğ (Oriıinal). 2 «MAĞg RUR KUMARBAZ» 5 (uriıınal) 5 ÖZKV: Tel 36 98 24 g 1 «KÖYÜN ÇOCU § ĞU» (T), 2 «ANAFCRCULAR KRALI» SÜREYYA: Tel. 36 06 82 1 «ALLAH SONRA [ DA AŞKI YARATTI», [ (Orij.) 2 «GANGSTERLER ÇARP1ŞIYOR (OriJ.) Y t R T : Tel. 36 97 6» 1 «EULGAR SADIK> (T). 2 ÇALSIN SAZr LAR OYNASIN KIZ^ LAF» (T) SCNAR (Üsküdarl: 1 cALTIN KAFES Z. Mü:en (2 ncı hafta)' 2 «KANLARİLE ÖDEJ DİLEB» (T) Türkçe Sın.) ECZANELER (^an^ sabab 8 e kadaı nnhptçi(11r> AKSARAY TOPKAPI Aksaray. K?naat FATİH ; EDtRN'EKAPI Hayat. Çarj iamtıj EAKIRKÖY Hi'âl YC;ilvurd BEi ŞÎKTAŞ BEBEK S. R"J ccb, Yeni, Arnavudkoy. YAZ'D SlRKECt EMİN i ONÜ Hr.lk. Türt've, Kil' çükpazar BEYOĞLU: HiyJ leddin Tav TAKS^M C1( hançır. Tarl'ba".. Pan>»k< kapı CALATA Akel. MerJ kez KA&IMPAŞA: MerUez H.ıskny BEYKOZ Betin F 0 v t ' t K A D * . B. Ada. E) YÜB HAMİ Evib SultanEmler. HEYBELÎADA" HAda. KAD1KÖY BOSTAN) Cr Mcrkez. Saftlık. C. Çuğataj SAMATA FE^ •edıkulr. Halk. Hlk SARIYER YEN'lî KÖY Spven. Rumolihis ' Yrnıkoy ŞİSLİ: Asım MaS : TPI. ît 33 S7 nap Merih. Sifa ÜSKCDAFj ! «KURTULUS GC Jt'ı!.?rl. KvzguiKuk. ZEYNU» (Ronklı Tılık(;e Yeni. ÖMER SAMt OO««H«KHJ^^