Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DÖRT .CMHURrVB» 7 Mayıs 1958 Tefrikası:58 Cannes Sinema FestfvaBfi | CUMHURİYET'in Feslivalde 39 millei var, gene mevcu Bu sanat olimpiyadında, bir başka cephesile bu Avrupanın tek film borsasmda hâdiseleri takib için tam 1200 gazeteci işe girişmiş bıılunuyor ya hakikaten |aheserler kazandırmif Cannes, Muyıs Tarnes geçidine rejisorlpr ve sanatkârlar vardır. Bu geldıgımiz zaman kar serpiştiriyordu. yıl juriyu başkan tcnsıb edilmemnRivyera nın hayali doğrusu bu Alp tir. Böylelikle haklı h a k m bir çok geçitlerinde bizden pek uzaktı. Parishüeumlara maruz kalan bu zavallı tentwri, sis ve yağmurdan kurtulmamıştık Artık tamamen geldiğini zan Cannes'ın meşhur kordon boyu; Croi festlvalinde en ommll ;ey ticaret başkanlık etikctı de kaldırılmıştır... * * * nettigimiz «Eahan bıze yine bir aziz sette, sınpma festivaiine iştirak eden dolayiFile paradır. MOkâfat kazanan JUride bu sene dor1 Franiiz ve ytlik etnıis Grı>nobel'dan Bonra Alple otuz küsur ırilletin her renkten, her filmlerin hattâ 6adece prime edilen re tırmanmaga baslâyınca geçitlerin boydan ve h^r endamdan dilberle eserlerin kotaları film pazarlannda dl yabancı uye vardır. Fransızlar: Madeleine Robınson: Fransanın alçak olmasına ragmen kar ve so rıle, saiıatkârlarıle dolmuş taşmı«tı... birden yükseliverir. Cannes. evvelâ ğuk birden bastırmıştı. Biz mavl Akbir film pı.zarıdır. Ve ne yazık ki ünlü kadın saııatkarlarındandır. Daha * * <• denizın hayali ile yaşayıp duralım, Fe8tiv>ıl sarayunn onünden geçer gittik<;e de bütün şa'şaasına, bü ziyade tiyatroda oyamaktaysa da iki geceyi Tıgnes'de peçirmekten başka kcn bayraklan saymağa çalıştım. ' tün renklerine ragmen bu cep uç film de yapmıştır. Yirmi yıla yaçare görülmüyordu Çarnâçar kaldık. Ben otuz ıkı. Lrkacıaşım otuz dört hesi jşır basn^aktadır. Cannes'da, kın mr?lek hayatı vardır Sanat konOtel «bıstro» EU bızirr gibi yola de Baymıştı. Hakıkı rikamı biraz sonra çok para: çok eervet dönmektedir Bir servatuarından yetıçmiştir. Marcel Athard Piyes yazandır... vam edenıeyip geeeliyen bir çok Pa , Madame Hci'hefcrt'uıı agzından öj filme milyarlar y.itırmış prodüktorrisli ile ve bu arada festivale otomo] renecektik. Fettıvale tam otuz dokuz ler bu milyonl.ın kurtarmak için her Otuzu geçkin eseri vardır. Aynı zabille gitmeyi akıllılık sayan bir gürü ; millet iştırâk eciyordu Bın iki yü türlü teşebbüsü mepru saymaktadır manda tiyatro münekkididır. Bu yıl Beçikali. Alman Amerikalı ve Hol' ze yakın da gaz€teci gelmekteydi. lar. Cannep, film kordelâsının artık bitiTdiğı «Patate» eseri Paris tiyatlandalı gazPteci İle dolu idi Duman jFilmlPrin projekeiyonunda oldugu beynelmilPl btrsaü olmustur. Sine ro!arında engin bir ragbet saglami9ı salonda Provence sarabını çeker j kadar, daveılcrde, resepsiyonlarda, manın yılı. dahH dcgrusu einemanın tır ken yolların açılmasını bekliyorlardı. herkese yt r bulmak kimseyi darılt malt yılı da Cannen festivali ile başJean de Baroncel: Sinema münekNedense, hemen herkese. Nice ve mamak bir rrfrs€]e olmaktaydı. He lar. Bunun için JUrinin üzerine taz kidi ve estettir Le Monde gazeteya Cannes yolu pek yakın görünür . le muhtelif ırisyor.lann. heyetlerin ylkter. telmlhler. tehditler yıgar du sinin sınpma terıkıtlerini yazan odur. İster Rivyeta nın güneşi diyiniz, is . idaresi âdet't bi r politik bilgiye lh rur. Içlerinde b;zan Jean Cocteau Kotası hay'.i yüksektir. Bernsrd Buffet. Frfn?anın en genç ter Akdenizin mavi dalgalan diyi' tiyaç güstvriyurdu. Birbirı ile pek gibi hakikatcn «tam başına yuyruk» niz kinr=e bu engin mesafeyi hitı de dostan? alış verışte olmıyan mem müst.^kil üypler de olur ama unut fakat en zengln reFsamı. Kederll yüzinsanlariyle , rma getirmfz. ianki Parise gelince leketlerin r< .'ipbrlerini. temsilcilerinl, mıvnlım kl Jtlri karsrları ekseriyetle IU ve kadid vücutlu ^'artık Cnte d'Azur da ayakların al1 veyahut firma idarecilerini pek de alınır ve jüri baakanının da oyu di Buffet dünyL'inızın ve beşeriyetin hiç de ıyiınser bir t< rcümanı değildir. tındadır. Kalbuki hiç de oyle degil yanyana bulundurmamak ıcap edı ger âzalardan kıvmetli değildir... Sagan'ın balesinin dekorlarını Buffet .dir. Frnnsada Parine en uzak yeı yordu. Aklınıza Amerika vey» Ru«* * * yapmıştır. .Fransız RivıyeraFidır Paristen Lon ya gelm<Bİn. Bunlar dert degildi. .Ttlrinin d.Ttlerinden biri milletleY;ıb.iiu'ilardsn: ,drava, BrtikFele. Kolnnyaya, Frank Asıl meaele, Güney Amerikadakl furta, Amsterdama Cenevreye, ne, ufak tefek memleketlerin hangisinin rin slyasl rrkRbeti panat aİRnına da Helmut Kautner Alman rejisöril. ifbileyim. Anvers'e. Freiburga, Rotıer hangİDİylo dost veyo dUçman oldu , getirmelerldir Fu bir dereceye kadar Sinema tarihine g^çerok en az üç 1 mazur görülebillr Meselâ Amerika eser vardır. Ayrıca Maria Schell ile dama bir kaç saatte gidilir de bu \ gunu bilmek, Arab dunyasındaki «'Canne!" veyn Xire yclu git Allah git rapsaçı milletlerin de bir politik tef j ve Rusya filrrcilik sahasında en ile çevirdiSİ «Son Koprü» filmi dünyajbitmfz de bitmez. rikini yapmak şarttı Bu ise hukika | rl kendllerir.in rldufrunu lddia et nın her tarafında yankılar yaprfrışFrin!"ayı tanımıyanlar hele ten Rinpmadan ziyade tefaret proto mekte bırbiılerını küçtlk gormoktp tır Ladıslan Vajda: Macar aFiIlı genç •;Merke7İ Avrupnnın yakınlıgma a! kollarının ibtısapına gidıyordu. lşte dirU'r. Bu iki devin ba?kı«ı o kadar Iısık olanlar Için hu. blraz nâhos festival idaresınden Madam Roche tesirli olur kı bur.ları «darıltmamak» bir tspanyol reıjsorüdür Üç yıl eviçin büytık rrükSf;.tları ikisi arasm vel tamnmcn bir meçhul lken Cannos $bir sürprizdir. DünUniin ki Paristen forfun dertleri de bunlardı... j «a taksim rtmcklp hiı uzlastınct ça.slNis» kara yolu t,m 1250 km. dlr. Knnta Rlka, Hnlij ve Guatamela • [ re arnnır. Ama bu arada nefis bir feitivnlinde «MarcPİllno. ekmek ve sarap» filmıyle drçerinl kabul ettlr.Zannedıvorum ki bu mf'safe, tstHiıvar da Türkiye jok... Isveç filmi, belki de ondan güzel bir miştir .ibul Antalya'dan bir buçuk dpfa Otuz dokuz millet deroietik Bir da Polon.VH filmi veyn bir Yugoslav filCharles Vidor: Amerikalı bu rejidaha f^zladır. Kcndine pek (TüvenenAlmanya. Ar mi (fürillttlvp gid^r vey» gpçen »ene «or Vidor kardeslerin kUçUğüdür. ler dahi iki günden asajjh yapamaz ha beraber aayalım mdkSfatlariyle Geçen yıl tamamlidığı ve Jennlfer Jantin. Avusturya, Bulgarirtan. Bo oldugu gıhi .tr«el!t lar. Meğer ki hakikatpn is yarışa dölivya, Küba, K;.n.,du, Ş1H. Ispanya, yetlnmek znrunda kalırlar Jnnes ve RoCk Hudson İle yaptıgı küİFtin Jiîrinin ter'ihi Amerika, yinlândiya. Çin, Meksika, Hpmlngway'in e!.orUrınden «Sliâhlara Festlval sarayındakl bayraklar Fransa, Ingiltere Yunanistan, Gum | Canncp'ria hlrinci i?im Jüri heyet VCCIH» filmi hir süperprodüksiyon Ertesi gün, Alp geçltlprinden aşa temala, tran, Haitl. Macariatan, IsraFakat bulmıısına ragmen Avrupalı kritililer gı dogru kıvnlmafa ba?lartij?ımi7.da il. HindİFtan. lta!y,ı. Japonva, Nor lerivle krnııpmak olmalıydı , bunlar gı.Z'1<ril< rdP'i o ksdar kaçı tarafımlan h: rarcile körsılanmamışhava ı\ ıce düzelmışti Snguk olnıa veç .Hnlla'nda, Pnlonya. Portekiz, »ına ragmen parlak bir güneş ı^ıl Rumanya, Isveç. I;.viçre, Çekoslovak vorUrdı ki ki'r.c'ürrindpp bir lâf ko tır. dıyordu. Castnllane bogazına geldigi ya. Güney Afrika. Tunu», Monako, parmak âdf'a imkinm7dı. Festival, Avno» IngütiTPdrn Dudley Lesiıe, mizde havadi »rtık Akdeııizın kokusu LUksemburp. Rupya. Unıguay. Yu riiha reflmen bas!nmadı&ınn gore. bu It.'lyndan Ceaparp Zavattini' JaponP!"!dı«=Plorine mArî vemırk dngru'u yndan Madam Asabuk; Jüri heyetine vardı. EntrevauVd.ı ortalık lyıce ısın goslavya... Evet tam otux dokuı guçHl. Carlton İle Martinez otelleri cidhıldirler. Italyan rtjisörü Za'vattidı. Alp.erın etrklorinden kurtuldu mület ediyor... I ;'r»«ııni>( mekik drrkuyan • gajeterilpr nl"n!n adı okuyurulprımıza her halde gumuz zaman deniz gumOşî panltıPcki (ya Türkiye?) diyeceksiniz. . jüri üvelennin p^riocf pnz poz rrsim yabancı gclmiyrcfktir lsrla önümüze uzanıverdi. Istr bizim dert de bu.. Bunu artık lrrini ç^ltmeklp iktifa ettilor. Bu aSovyct başka bir yazıda deçelim.. Galiba rada jüridcn respam Buffet İle ko rü Sergpy Yukcviç: Bubilhassa rpjisobütün Avrupada FranNapole, Theoule plâjlarını hir h.ım kalkınmaktan «temaça sanatına» vak nusabıldim .onu ayrıoa yazaeagım. sada iyl tnnınnmkt.idır. Iskender boy lede geçtik. EstPrcl kıyılan meçhut 1imiz kulmıypr.. «Pır.ematografya» yı B n rnard Buffpt son Oç yılda parlıve Dnrı Kl=ı>t filmlerı roii kahiüvptini kırmızı kayaları 11e ıçık ve renk içın da hizim gibi dinamik bir nıillpt yaorrvpt yaj.mıs bir respamdır. deydi. Canness'a cirdigimızde ak^am pacak degil ya.. Bunu da Israil gibi, mış çok kar.ikttrt. gcrpk mesleeinin ifp.ıt etnıi^tir Hatırırr.da yanlış kalGerek oluyordu Fakat iahil boyunca. ay Yugoslavyjı gibi, Pnlonya gibi. Nor serh"«Hüi ipahi, hıraz da (rençliginin madı ise zannrdo orun. 1933 yılında lardır uputtugumuz kılık ve renkte vrç gibi kalkmmayı dösünen ufak VPTVIİJH pt tA'anızhkla «yasak» lara pek Türk'yeye grlerek onunru yıldönilmumüz için bir diikümanter film de binlfrce insan kfıynaşıyor denızdcn tefek tembellere bırakalım... aldıriTvynrdu Onun için h'nlmle yapmıştır. ve kıyidan kahkahalar. feryallaj: (blra'z da THıkıypnin verdigi llgl yükBeliyurdu ftoguk. «is, pu», gerlde | JUrlye bu yıl çetln vazifeler düsdolayısile). festival ve Istirik kalmışti Havada «Akdenizn vardı ar' I^eatiyalde her yıl Jüri için epey milletlerin tanat kapaaiteleri eden mektedir. Otuz dokuz mllletin fllmt>k... lnsanların jtlzlen bafjta, kı. yazılır,' söylenir edilir? Hattâ iki se kındi konusmakta pek mahnır hak lerini tam yür yırmi altı saat seygBryafetleri baska, hareketleri baçka ne evvel olduğn gibi küçük çapta medi redecekler ve hiç bir tesir altmd» idi. Cililer tunclasmis. gömlekler e politik hâdi^olerdr skandallar c«r*kalmamaga çalısarak bu ianat olimtekler rengârenk »crpilmiş, baki=;ı yan eder Bu fasıl hayli çekiçmeliJttrl bu vii da brynelmilel söhret piyarlmd.ı sampıyorlara dünya sinera bir tazelık ve fihhat gelmisti. , dir. Çünkü tekrir edelim Cannes lerdfn wçilmiştır. Içlerinde sinema ı masının defne dallarını vereceklerdir ÜCİİMCIİ 'azam'NIHAL KARAMAGRAU I Yazan: Aydemir Balhan I cü Dalai Lama'nın baıta verdiği miihim vazife 15 Başlarını çevirıp bize bakmağa bile tenezzül etmediler, biz de onları rahatsız etmedik. Gölün durgun suları ayna gibi parlıyordu. Taştan şose, kireçle badana edilmişti. Dalai Lama hazretlerinin derin bir murakabeye vaımış bulundukları adaya gitmek üıere bu yola saptık. Bizi görünce başını kaldırdı, gülümsedi. Diz çöküp. çevrelerimizi ayaklarına örrtük, bizi karşısına oturttu. Sonra çay ısmarladı. Hiç bir Tib«t'li, çay içmedikçe uzun boylu sohbet edemez. Çay geldi. Getıren lama gittikten sonra Dalai Lama bana baktı. Aziz dosiumuz Mingyar'ın bana dediğıne göre. ten Çın heyetınin hâlelerının ıengıni beğenmıyor muşsun. Çinlilerin hepsi tepeden tırnağa silâhlı irni^ler, diyor. Geçırdiğin gizli veya açık bütün imtihanlarda, gaibi görüşünde hiç bir zaman kusur bulunmadı. Bu adamlar hakk:nda fikrin nedir? Bu sual beni epey müşkile soktu. Lama Mingyar Dondup müstesna, renklçrde neler gördüğümü. gördüklerimin benim içm ne manalar if^de ettiğini hiç kimseye söyî?mekten hoşlanmıyordufn. Çünkü, bunları kendisi tefsire muktedir olmıysn bir kimsenin, benim bildiklerimi bilmeğe lâyık olmadığl kanaatinde idin~. Ama bunu devlet başkan,na nasıl scybyebilirdim? Hele 'izağı göremiyen bir devlet reisine. Sayın Dalai Lama hazretlerı, dedim; yabancıLarın hâlelerini okumak hünerinde pek beceriksizim, o itibarla herhangı bir mütalâa ileri sürmek liyakatinde değilim. Bu isiraz işe yaısmadı. Çünkü Dalai Lama devam etti: Sen hususi kaabilivetlprle doğan kişilerdensin. Bu kaabiliyetlerin, , eski sanatları öğrenmek suretiyle inkişaf ettirildi. Söylemek vazifendir. Bu maksatla yetiştirüdin. Seni dinliyorum. Sayın Dalai Lama hazretleri, bu adamların niyetleri ibliscedir. H?'°lerinin rengi ihpııeti gösteriyor. Daha fazla bir ş'y söyîemedim. Fakat bu kadarı Dalai Lama'ya yctrniş gibi göründü. Peki, dedi. Mingyar'a söylediğini tekrarladın. Yarm şu paravananın gerisine gizleneceksin, Çinliler buraya geldikleri zaman onları gözetliyeceksin. Maksatlarmı öğrenmemiz lâzım. Simdi gizlen de, bakalım, seni kimse görebilecek mi? Bir prova yaotık. Lamalar. Çin heyeti âzası rolü aldılar. Gizlendiğim yeri kesfetmeğe uğraştılar. lçlerinden birinin maksadını, üçüncü göz sa>e=inde snlayıvordim: Bulursam terfi ederim. diye düşünüyordu. Fakat beni bulamadı, çünkü ters tarafa bakıyordu. Nihayet, Dalai Lama memnuniyetini be'.irtti, beni tekrar yanına çağırdı. Bir kaç dakika konuştuk: ertesi gün yıne gelmek üzere kendisine veda edip ayrıldık. Ertesi gün, Çin heyeti geleeek, kendi aızularına uygun bir muahede imzalamak üzere Dalai Lamayı tazyik edecekti. O gün. Dalai Lama beni gülümsiyerek karşıladı, yemek ıkram etti. Verdiği bir emir üzerine bize, Hindistandan getirtilmiş konscrveler ikram ettiler. Bunlarm ne konservesi olduğunu bilmiyorum ama, bize mahud çayı. arpa lâpasını ve çiy havi'eu aratmadı. Karnımı iyice doyurduktan sonra, uzun sürecek bir hareketsizlik s^ansmı daha cesaretle göze alabildim. Bu hareketsizlik. mutlak olmak lâzımdı. Murakab . varmak ancak bu sekilde kaabildi. .amalar için bunun hiç bir güç tarafı yoktu. Bana, yedi yaşımdanberi, hiç kımıldama'lan. saa'lerce oturrrıağı öğretmişlerdi. Başımın üstüne. yanık bir yağ kandüi koyuyorlardı. Bu yağ tamamiyle eriyinceye kadar, lotus biçiminde, hiç kırmldamadan oturmak mecburiyetinde idim. Yağın taI mamen erimesi de on iki saat sü rüyordu. Üç dört saatlik bir seans benim için güç bir iş degildi. Dalai Lama, yerden iki metre yük ' sek bir tahtın üstünde, karşrmda oturuyordu. Hiç kımıldamıyordu ben de kımıldamıyordum. Bir araı lık. kulağunıza Çince lâflar, bir takmı ccayip se:ler, yaygaralar geldi. Sonıadan öâreRdim. Çinlilerin kaftanlarının altmdan bazı kabqıtıl=r görü'miis. arlimlarm üstlprini baçlarmı arayıp yanlarında saklı silâhlarını ellerinden almışlar. Sonra, taşlı yoldan yürüyerek, muhafızların refakatinde köşke kadaı eeldiklerini gördük. Bir büyük lama seslendiu Om! Mani ppdrr.e Hum! Bunun Tibet dilinde mânası «selâmet benim üzerime olsun dur. pJ^ı Cin'i'or. n " = k " t ve tesrifs"' icabı, aynı sr>7İer!e mukabele etmek gerektiii halde, böyle yapmadılar kendi rliilerinde mukübele ettiler: ] Omit'ofo' dediler. Bunun mânâsı Bizi dinle, »y Budda idi. Kendi kendime: •Yapaeaâım iş zor dejil. Lobsang. dedim. Çinliler h»kiki renklerini gösteriyorlar. Gizlendiğim yerden. onların hâle•lerini Rörüyordum. Viicutlarınm etrafmdnki bulanık ışmları görüyordum. Bazan, bu ışmlar. kirli kırmızı deliklerle deliniyor. kinin sebep ol' duijhı siddetli dalealsr, hâleleri bulandırıvordu. Bu hâlelpr. çirkin, berbnd çizgilerle y^r yer lekellydi. Yük sek flkirlerin ve emellerin verdiği parlaklıktan bu hâlelerde eser yoktu Dalai Lamaya baktım. Onun renkleri keder pösteriyordu. Adam. Çine gitmiş oldııju o uzak devrl hahrlıyordu. Dnlai Lame'nın her halini beğenij'or Hum. Tibet'e hiç bir zaman btı kaHar iyi bir hükümdar gelmemişti Öfkecl, hem de çok öfkeci bir mizscı vardı. Öfkelendigi zaman, hâle• sinin icinden kırmızı çizgiler geçiyordu. Fakat tnrih hütün Lamaların en büyüSü o oldu&unu, nefsinl tam»m«ın mem!"ketine basTetmlş bulunduftunu söyliyecektir. Elinde doiu kadehi, geldi gene kol üçüncü cinayeti olacak bu. Ötekltuğa yerleşti. Gözlerini kısmıs beni ler ask cinayetl degildi ki. Jç einayet de birbirine b«<,l' nlduâun» inceliyordu: Öteki cinavetlerin sebebi var göre... Zira, Turhan, baŞlar gSrüyor ki. öyle bir tuzak hazırlıyor. mıydı, Leylâ? Fransız orkestra çefi: «Gereken sart. sizllk yüzünden hatalı dizi'.'.ştedlr.» Kafamın içi ka:makarmktı. Bu Vardı tabii... Bir gece, sebep GUnümüzde modern Am«rikan vereceğimi ları haiz bir «ahneniz olmadıkça. or orkestra dizllişl (yayıS iureneınl ter lerini hepimiz beraber araştırmadık nalrru»tırn. Neye karar bilemiyordum. Koltuktan kalktım. kestranızın gercek cejerl ölçülemez!» c:h eder ını»Sniz? mı? Dayım bütün ömrünce kendi „ Ben kiâsı's Alman dizülşinl dakuyusunu kazrrus. Katil sebeplerini Yürüdüm, sırtımı piyanoya dayayıp Meşhur orkestra şefi v modern Fran < kendi hazırlamış. . Maîum, do!,to duıdum. Hislerimi durultmak gayre s:z müziğinin temsilcls! Georges Tzi ha uygu n bulurum.» Genç »olis erıonizl tanıdınız 3)1? run katli de dayımınkine bağlı . A ü\e susuyordum. O da sus^jyordu. pine'in şehrtmizde bulunuşu ve kendl« Tabii Parisekı yarışmalarcia fanızdan hanginiz bu cinayetleri iş Dülgın. sigar?sını içiyordu. Ayş&'/ül Sarıcaya, Kendi kendime konuşur gibi isyan slnln 8 mayısU idere mllletlerara«ı ba. ' remdeki orkss'ra i'e refak lemişsinizdir. Orasını bilemem. Biledeceğl Filarmoni S u n a orkestr» konserine. etmiştim. üğim bir şey varsa. benim öldürül la EÖylendhn: »«rıl»r kazanmn olan frenc Tıırk piv ' Şlmdlden büyüS .flharla b Şeytan diyor ki. git hemen nisti Ayşegül Sarıcanın so'.ist olarik nlz •oüstler.nlz var. Ancak. Oi'.b.ısja meme sebep yok. Ben neyim ki? Davetiniz üzerine evinize misafir şimdi. eşyalarını topla. Bir otele ka katıhsı, sona yskla»an konser mevüi tenkltçr.erlnlz bunlarir, kuçu'iî hatala ;elmiş, kimsesiz bir akraba kızıyım. pağı at. Oradan yolun açık olstın, minln en «nemli sanat hâdisPsidir B : l rını görmCTneli, oniarı yermemeli, ak. Ben kime ne yapmışım?. Benim ki Leylâ. Bağdada kadar. hassa müzlkseverlerin merakla bekle s.ne ellerlnden g<ldi*l kads' örmeliKayıtsız bir ifade ile: diklerl bu konserden once G Tzipine d'.rlerl Bunları teşyik bir öievdir.» minle ilisiğim var? Dayrmuı mira Ne de kolay söylüyorsun1 Dedi. v« A. Sarıca ile ayn ayn gfirüî'neyl Ayşegüi Sarıca ile yaptıŞtmız '«a» gS sında filan olsaydım. öldürülmem rüs.T.ede. g?nç Turi piyanisti: Bü fardalı bulduk. için sebepti, diyelim. Dayırrın tek Gider mişfin. gidebüir mişsir. »Pariste alt: y:ldanterı Marguîrlte kopsrabilirGünümilzün sayı'ı orkestr» s«Kerln Long'un ve do'ay:»ile Lucefe De;c». vârisi Süleyman. O olmasa annesi. . tün bağları bir çekişle dcn Georges Tıipln*. geçen pazar gunü ves'rn ranında çahşmal&rını t'.erlstuDüşünüyorum da, ailelerimiz arasm sin öyle mi? Bırak şimdi bu romantik lâf kenserv«tıı»r kon«rinde dinledigi Se Ini bu arftda Beynelml'.el yarısjna'.ara da da sıkı bir rabıta olmamıs. Benimkiler onbeş sene e\"vel Ba5d»da yer ları. Dedim. Beni gpfıl avlıyamaz hir orkestrası hakkın'Iî düiunce'erini da katıldığn:, söyledi. Gene Piyaleşmişler... Hani arrda benim bil sm. Lâfın kısası Turhan. kukla rolü FÖylemekt«n çekinmedi ve ayrıca bu cistlmizin en buyük arznsu bu tjlış mediğim bir sır gizli mi?... İmkân hiç hoşuma gıtmivor. Kimden şüp günkü modern cereyanların geleceğl malarına d.ha uzu n müdSe' dev.ım ; etmek ve hiç ara vermemck. Şimdilii sız... Sonra ben zengin değüim ki. helendiğini; kime kaışı hücuma geç üzerinde'^l f kirl?rini beürttl. r o:unde muhteıne'.en .katılacîı Prük ölümümden istifade dü^ünülsün ı mek istedii5ııi ösr '^rıek istiyorum. seldfil Kra'ice Eliz*b«hi ve BUJtreî konferansta. çagdas Frarjsi7. m Mirasdı, ih&netti. kıskpn^l'ktı, simdi j Cevabı cok geç geldi: teki *G Bnesco« yarîçmaları var.. Haf •ısta gelen katil sebepleri bunlardır.J Şartımın biri de bana sual sor >ıâs rolü oynamıs olan «Altılar Gru tsva da ParLEe öonerek. $2 mayıat'a pu» ndan lâyıkile bartsettinlz Bım. nO^.veau saloiiunda • ça^daş e'erîer üTatmin edilmiyen büyük hırslar. mamandır. dpmiştim. Olmaz öyle şey. Dedim. Sen lardan sonra. modern Fransız miizl^l zerîre 'ertip'onei l^arış'.k bl KonerBeni kim. ne diye öldürsün 0 Tek ih[ nin sirrd'M dunırmı ned:r? Kompo d? yer alacak. Bu konierde Ayşagül bana itimad etmiyorsun. benden kö ! zitor krlzi var mıdır11 imal kahyor: Mese'â, belki AfriSsrıca. J. Rvier'nin M. U m : ı strj»! rü körüne itirr.ad, itpat bcküvorsun. •:ada. Amerikada milyaıder bir am« Simdiden isim yapmıs değerli etlği bir «Noc"U'pe.ı, O. Messlan'm Ne yapalım?. . Hedçfe varmak cam filân vaıdır. Onun vârisiyim. JtompozitBrlerlmiz var Mesela, Dutil!eux • Prelude ı ve Paure'nin . İmpromptıj.> Amcam ölmüş. Servetine konmuşum için öyle icab ediyor. sollst'er bence en pÜ7el senfonl yazarıci'.r. Sor.. e'er erini ça aciktır. Di8er Varmak iste^iğin hprlef. içiraiz ra jean Françain ve daha bir kaçı. Bu »rasında ErezilvBİı. Arjantln'l) ve Lüb haberim yok. Vârislerim beni yok edecekler ki... Ama vârislerim de den birini ypkalarraV Dedim. »rada aMüzikt? ihtilâl» yaraUn iki ha nanlı muzlsyenler bulunacaktır. Osnç Gerci öyle . Fakat. tasmimle, reketln t«n«i!cisi olarak Andr* Jolivet "lyanistinT.z evvr'ce 1955 öç Münıh Sİ7.1er desilsiniz. Suriyede halam var. HHİamın çocııkları var. B«lkisin ko taammücUe iki cinsyet islrmiş. üçün İle Pierre BoulezM gösterebillrim. BU. Konlcuruna katılınıç, sonra 1955 re cüvü rie islempâe ha7irlanan hirini .. haasa Pierre Boule.7 üzerlnde öneml* 1957 Margueıite Long yarısma arın» gl cası var. Terei, soruncujunda "5 Inci Muk&fatı» İkimiz de sesimb.i bir prrr'.e yük durmak gerekr. Mü7İ*i cok az kiş'ye kazanarak dünyaca takd'.r vvandır.nış Benim bu kadar uzun lâf ettfüim nadirdir, biliyorsun. Belkisciğim. seltmeden sükunetl". sanki hal hatır hl'ab rW$\ için turulmamakla bera tır. ber avant^arde rnü7İ*tn öncüsüdur. sorar °ibi kornısuvnrduk. Kendi srsimden vorulııp sustum. 8 mayis akl lconserde Bee.hoven'ln Bunları saymakla beraber, sahser ka. Biri dedil'n Vim? DeHim. Turhan. bir müddet. sef'min akis OŞırnmcn senin aleyhinp olur. na^t^e uyîrtın müzlk yasmadıklarmı 4 fconçcr:o?unu ça'acakıır. lerini dinler gibi daldı; sonra: Selmi ANDAK Olsım .. Prk orijinal bir dıırum. ve ho$l?Timad!Sımı da sovîeyebilirim' Bir ruh hastasının. bir delinin B»ni öTdürmeğe niyetlenen insanı Gene. Honegger ve Milhaud'ların çağı hayatlyeünl kaybetmedl diyebllirteı! harpketİTİ her zarran mantığa sığar, O. M«sslan ise beklçnen te«irl yap. mı? Dedi Cevah vermef^i. Siparfs'm tablayn madı » Korkarım, şimdi de kaatilin deli bastrarak kolt'.ıktan kalktı: yr.kiaîtı. olduğunu iddia edeceksin? Dodecahponlstener (on iki tor'cuönüm^e Hyrdu. Evet... Bu çifte cinayet akıllı Uzun lâfm kısası: Sovle. bana lar) ın gcleceği hakkır.da ne du^ıinü [ bir insanm kârı değil. Leylâ... Bir yarr)'"iı kn*"' •^.iyoTsıjn değil mi? deli beynin delice bir cüretle tertip| « Bmlara ben arrivlstt'ler goıilf lediği bu cinayetleri. normal bir kaab«l>»n'ktayım. Yani çabuk söhret kazanmak pes'rıde k"VJyor!ar. Mar.tı|m tilin tatbık mcvkııne koyması müm(Arkası var) ve müzlk sanatının normal dlçülerin. kün değildir. Ancak deliller bu derece d«n dısarı çıkmışlardır. Halbııki mü7.i. insi ve kurnaz olurlar. Onun için 61n esî« fonkslyonu bu d<"*ildır Üste. sebeb arıyarak krfanı yorma. Hakilık. g(inumÜ7Ün gene be«t«ci!eri. folkÖLÜM kate erişemezsm. Erişemiyeceksin... lor ile llgilerini kaybîtmek röyle dur. Tâ ki. ben .. I Merhum İbrardm berln ™n. FransiT. halk nıüziginl tanımıyor. Sustu. Konyağuıı içti ve boş ka | m<hume Nuret L»Xiv ve Kı l«r bii«. Iste bu da Fransız muzl^lnin ınayı n va.ld^jl. Dr KAzım UıKsy Ail eas kaynaâını kaybetiıefine sebph o^u. dehi yanındaki tabureye bıraktı. Onun yarıda kestiji ciimlpyi ben Rız« Kınay. rrrtti Aktav. Sevim yor ve gelece^in Fıansız mii?.1?,i " Çn Li kavınvı«Hle''r1, '.'îdat tehlıke teşkıl ediyor.» tamamladım: Evet, tâ ki sen, beni âlet ede AKciy. Yusuf Reftlt. Dr Ksmal Atl.. Doğrusu bu tozl?rl. mod«rn Fr»nrek hazırladığın tuzağa onu dttşüre lâ Lakavm. Hata r Kınavtn cok sergiil sız müzipinl ve senç bestecl erı 'Juaanneannr'cbilesin. yaya tanıtmada en büyuk rolu oynaŞEFİKA VARVAR Van gözle yuzüme baktı: mıs ve idare ettîfl orkettra reptrtuarl Sitem mi ediyorsun? na dalrr.a bun'ann «er'erlnl koyaHamnıofcııdi Hayır, sitom etmiyorum . Ben4S19S8 •prthrnde Ban(î!rmaria *ttxt mk en kuvvefli destek oinras G. T7İden istediğin bu kadar mı? (•'m'î'lr C?naze«i S 5 1951 Mlı jii::ü I p!ne gibi blr orltestrj sefinln vjy.e|meii, orıo» hayre" uyanö'ra'olllrdi? F» Bir şey dsha var. Evleıınv >ıldönümleri imiş: Annem bu gece İs Indrn aîınamk 8^h!r mezTflıŞına cief Ikat ortaria şaşıî^cak sev vok'u, çılnjkü t>!r modem mtlzlk 1 tcmsllclsl. murl mail Hakkı ile Mclihayı dâvPt et neciiiecskıır A'ıah rahınet eyUyc. I Jln mantıM re tahi! yolanndan »yrıl miş... Sofıada iken on gün içinde * * * |'.n»mtkla., baıı talc'.ltçllere ve s*pi* Bağdada ddneceqini ilân edeceksin. Trar>7iOn eşraf:ndan nıehum A ?y Ijrolları ieçpnlerf cevap verıni» oluyorZaman da tiyin edeceksin. Filjn gün beyzide Nacl beyın oğlu, Bedla \'.ıw dul ^ gllîeceğim. diyeceksin. Ne günler beyoi'.ıınun eşl ve Y Mlihendl» uicr. Spnfonlk orkestrmmııı naaıl ouluçak vardır? Biliyorsun tabii. Son hum Metin Alaybeyojlunun babası, duuuz? Burtan ra, o güne kadar d» muntazaman Hadi Akdsftın kard«şl, Dr • Bu sartiar altmda alınan en !yl Öneel lcısı Gü'fn A'ay*ıeyoi!unun k< netice bakımmdan orkes.ran'.zı övdişçiye devam. yınpederi, kuçuk Lcvent Alayb»yog:a ır.ek istertm İçinde ferd olarak >eÜrperdiğımı gizliyonedim: nun s?vfflı dedesi Florj'a Kücük Ya' ğerli elemsnlarınız var Arcak. sa on Anladım . Gitmpme mcydan ve s:'hnenın ye:e"izl.>l ve orkestr m.n vermeden kaatilin bana hücuma gezee'ili ddzeni kuramamuı «ebectle, İ3 L İ M 0 1 KOLONY«Sr MÜNİR ALAYBEYOĞLU çeceğini tahmin ediyorsun? Mçbir hukme varmak doüru dcgildlr. ( Luks gosferişı ile herzirmn Belli beiirsiz gülümsedi: fl/5/'.rJ53 terhınrif1 Hakkm .ıhrneîlne Bu şar1: ır altında biçbir şey Eoylene Tahmin etmiyorum, muhakkak kavuşınus^ur. Cenazesı 7/5/1958 vır mez. Çu'nku orkoîtra normal jekllde iftıhiria terılecek bir kediyeJır sayıyorum... Fakat korkma. seni ko şamba güntl Ö5!c namazını •.nüteaSıp dİ7İlmis deâildir. Oıke.ua planı yok. Şl»il Camiinden kal<tırı!araS Fer^köy tur Trombon'lar mselâ kor'îarı ka ruyacağım. Koruyamıyacağımdan zerpaniaktHdır Tabii trombonlara da Oarece şüphelensem. scni böyle bir mf k&b'Uuınına defin olımacaK'T. Çtler.k gondcrı'.ınfmesi rtca o'.'inur ha h^.f.f ça'.dıramazsınız. K*bahat ycr ceraya elbette sürüklemem. Dönüş satlerini bildiğim için ona göre tedbir alacaâım. E^ıhçe kapısmdan girdiğin andan iııbaren seni gözden kaybetmiyeceğim. Cevab vermedim. Belkisciğim. Içimde bir rahatsızlık vardı: Kaatil Pembe 'lanırnm damad' de s il. K^ı''1 îsmail Hakkı değil. Çünkü vitrin hırsızı o olmadığma göre, dayımı öldürmesi altın yumurtlıyan tavuğu kesmesi demektir. Peki kaati! kinı" Celâl mi? Süleyman mı? An.a bu insanlar deli de olsalar oeni n e i ' n öldürmek istesinler? Hele (Jelil, b=ni o kadar sevmişken... Nasıl c!s< kendisinin olmıvacağım. bj^kssmın da olmasın fikrile öldürmek i^tefp Georges Tzipine ve Ayşegül Sarıca ŞPEREvJA BUGÜN 'da B ü L MA CA 1 1 111 1 t J i i t K E M A L FİLM'n 2 sp.atlik kahkaha bombası İBO YILDIZLAR ARASINDA FERİDUN KARAKAYA NİLÜFER AYDAN Memleketimizin en taranmış ses ve saz san'atkftrlan ve (Berduş füminin nuntulmaz Cilâh Ibosu) 1 1 1 1 H~n 1 1 a~ 1 • 11 11 ! m 11 1 11M i llâveten: İNTIKAM ALEV1 AYHAN IŞIK DENİZ TANYELİ Bugün matinelerden itibaren F E R A H Sinemasmda KEMAI TUM BuAkşam SARAY Sinemasında SOPHİA LOREN'in neş'ell füml Yıldızları filmi En sevilen İtalyan şarkıcısı NILLA PIZZI bu filmde en son ve en çok ragbet gören melodileri iakdim etmektedir. Varyete tiyatrolanr.da kulis arkalannda geçen zevk ve neş'e dolu bir film. Ceylân Film ÜSKÜDAR S U N A R SÎNEMASINDA ZEKİ MÜREN'in Eşsiz gaheser 2 nci zafer haftasına başladı. Ayrıca: KANLAR1LE ÖDEDİLER Talât ARTEMEL Neriman KÖKSAL Eşref KOLÇAK Kenan PARS Muallâ KAYNAK KEMAL FİLM ALTIN KAFES SOLD\N 1 Basvekillr. bat!.anlı£ır*daki bir heyetin zıyaretın»; gidecegl dünya bölsesi 2 «Eorçlaı Ksnunu» nun eski adı 3 Açıktan ele geçıril<"n menfaat. 4 Hir s'ru edatı, mevlevllerin dudakları arasında inliyenlerden.' 5 Vaktile Piöışahlar tarafından taltif rdilmok istenilenlere baş n değerli elhis^ kıpımlanndan. bir edat h Bir müddet önce kavbettiğimız elcştirmecimizin soyadı, Ekvatorda hiç görülmiyenlerden. 7 Birleştirnıe bajn. 8 Seslenme edatlarındın. iıv.tt.ılara gorc Peygamber yılm var.laıdan. YUKAR1ÜAN A6AÖIVA: 1 Küçük ev (ikı kelime). î Lüzumsuz fazlslıkİLr reski usul çoğul) 3 Va»ıta ve iletler (çogul). 4 Sağlam olanlarm KızıUydaki bankasına vPrmekte devam ettikleri. küşat eden 5 «Lif lif hale getir!» k ş g bir emir. biı işaret sıfatı. 6 Vezinli kafiyeli yazı yazan. develere çökmeleri için verilen emir 7 Gramerde bir bahis. 8 Yatakgeçirilmesi geMüzakere saatlerce sürdü. fakat tareken Istlrnh'it Diınkfl hllmrırnln hiç bir neticeye ulasnmadı. Çünkü müddetine mahtıaMedilmU şekll bu adamlar dost olarak degil, düş sus hareketi yapnrak. man olarak gelmlalerdi. Bunlar toprak istiyorlardı, Tibet'in 8»mn ve yayan »fyasetini idare etmek istiyorlardı, CumhuriTCt Matbaacılık ve fakat her şeyden evvel altın irtiyorGazetPCİlik Türk Anonim 'jirkpll lardı. Cag.ılfıglu Halkpvi sokak No '0'41 Çinlilerin asırlardanberi tamah et Sahibl tikleri bu altın, Tibet'de, yüzlercı NÂZİME NADt ton vardır. orad» mukaddes bir maVazı islerını fi'lpn ı d a r e ı*rtrr den sayılmaktadır. (Arkası var) • LLa JANE EYRE Yazan CHARLOTTE BRONTE'den fevkalâde bir uşk ve his romani: SEVDİGİM ÖMER SAMİ r ADAM Ayrıca: Altın Golier Kahramanı SANTRAFOR METİNın hayatı