23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
UGKT CUMHURİTEfc CUMHUBÎYET'in 10 Mayıs 1938 eşıfli hastalıklara karşı jjcımcii tibbın en son başaniarı 61 PAZAR bu hafta 133.940 aded basılc'ı. YARIN bir PAZAR «bnayı Verem, kaıtser, şeker ve kalb hasfalıklarıniBi tedavisinde buhııtan yeni usul ve ilâçlar, beliren yeni ümidler U. S. News and World Report dergisi, belli başlı tıb mütehassıslarının, Birleşik Amerika kongresinin sağlık encümenine, çesidli hastalıklara kar§ı girişilen müeadeJede en son durum hakkında verdikleri izahatı, ana hatlarile yayınlamıştır. B'a izahata göre: Kanser korrusunda konuşan Millî Kanser EnstitiİEÜ Müdürü Doktor Jbhn R. Heller: .Kanser tevlid eden bir virüsü bulmaik yolunda kesin bir adım atmış buiucuyoruz.» demiştir. «Bu virüsü kat'î olarak keşfeftiğimiz takdtrde, kanseri tamamile önliyecek bir aşmın imalinin mümkün olacağından eminim. «Diğer taraftan, kansea tedavisinde Uâçla bazı rahim kanserierinde müsbet netice almış olmamıza karşüık lösemıde ıkan kanseri) maalesef ne jua tedavisinin ne de ilâçla simdiye fcadar tek bir hastanm kurtarılabilmesine hâdim olmadığını da kabul etmek mecburiyetindeyiz.» Kalb hastaüklan konusunu da MilH Kalb Enstitüsü Müdürü Doktor James Watt izah etmis ve: .1957 yı. hnın mesleğe atıldığım gündenberlt en sevinç duydugum yü olduğunu) ifade etmek isterim» demiştir. «Chloriatiazide ishnli yeni bir ilâcın tanı giyonu dü$ürmek yolunda fevkalâde) müessir olduğu bu yıl içinde kesin) olarak ispat edttmiştir. Kalb hastalık4 lan konusunda mühim problemlerij mizden biri böjtlece halledildikten| sonra araçrırmalajımız bütün gücüt ırüzle. kan pıhtÜBşmasım önlemeye^ yöneltilmis bulunmaktadır.» Şeker, Millî Artırtizma v« MetaboUk Hastalıklar Enstitfüsü Müdürüj Doktor Floyd S. Daft tarafından elei slınmıştır: «Araştırmalarımız ağız yo< 111e alınabileeek ilâçlar üzerinde tek> iif edilmiştir. Bıınlardan geçen hanrand» ruhsatı verilmiş olan Orinase isimlisi ensülinin ırmhzurlaruıı ortaâfa kaldırmıştır. Hâl<»n dört »eker tastsfindan birisi bu ilâçtan faydala Kanser haatalığinda sna tedavisi için vücude getirilen e a yeni âletlerden biri nahilmektedir. Nisbeün düşük olu$unun sebebi sözü geçen ilâcın hastalığm şiddetli olması hâlinde müessir olmayışıdır. Bununla beraber dort şeker hastasından birinin ensuiuı iğnesi yerine bir hab alabılrnesınin mümkün oluşu grene de ehemmiyetli bir başarıdır. Bununla beraber ensülin ile Orinase arasmda geTçek bir mukayese yapabilmek için daha bir kaç senelik araştırmıva ihtiyaç vardır.. Artırtizma haJckında da izahaü Doktor Daft vermiş ve «Üç senedeoberi iki yeni iliç üzerinde araştrrrnalar yapmaktaytz demiştir. >Bunlardan birinin adı Prednisone diğerinin ise Prednisolone'dir. Hcr iki ilâç ria müsbet tesir icra etmekte olup yakında ıımumun istifadesine arz edilecektir.» TüberUülöz Millî Sağhk Bakanlığından Doktor Edward T. Blcnquist'e göre "Tüb«rkülöz artrk tehükeli bir hastalık olmaktan çıkmıştır. Vakıâ hâlen Birleşik Amerikada 250 bin veremti. 350 bin .istidadlı» 1 milyon 2W bin de tüberküloz geçirmiş kiröse mevcuddur. lsoniazute »dlı bir ilâçla tedavi tecrübelerinden a'.ınan ilk neticeler fazlasile teşvik edici mahiyettedir. Bir sene müddetle 2700 çocuk bu ilâçla tedavi edilmiş ve bunlardan %80 i ha.s'alıguı komplikasyonundan kurtulmuştur. •Birleşik Amerikada biz B.C.G. aîismı kullanmıyoruz. Bu aşının tüberkülozlu bir muhitte yaşamış olan kimse üzerinde rnüessir olduğ"ia inanmıyoruz. Halbuki tüberkı \ a yakalananların büyük çoğurüuğu Ivstalıklarmı muhitlerinden alanlardır.» üçüncü VLI cehenneminden hararet cennetine geciş tuktur. Yayla bölgelerinde yaptığımız bu seyahat bana o buz cehenğe doğru dikilmif bir kurt dışı j n e m i n i hatuUttı. andıran sivri bir .kaya parçası Bu buzdan zemin üzerinde ayakojblak ovayı yalıyan rüzgâr sağnak laıımızı »ürüye sürüye, geldiğimiz» » m d a n onları muhafaza ediyordu. gelecVğimize pişman o h r a k rüzgâr "Şller, kayanın dibini aşındıra aşın altmda titriye tirriye. buz dağmın Va magaraya benzer bir kovuk iki kaya arasına gömüldüğü bir noknıştı. Dar bir bayırdan vâdiye ini taya vardık. Körler gibi el yordafrordu. Oradaki cıhz otlar, katırla mile. bayırı mdik, ayaklarımız karm otlamastna yeteeek kadardı. Bü ya kaya. büyük bir derinliâe karfc hızı ile akan gümüş pırıltılı biı dar indik. Bir kaç kilometıe ile(Mre. yaylayı baştanbaşa dolaşıyor ride. bir dağm eteğini dolaştıktan d t . Kayalıkların kenaı :na ulaşınca, sonra. koyu. beyai bir sisle karşı'aşÜ dere, boştuğa dökülüyor. binlerce tık. Bu acaba kar mı idi? Yoksa bir aşağı akıyordu. Uçurum o bulut mu idi? Uzaktan anlamağa kidar derindi ki, dökülen suyun şa imkân yoktu. Yaklaşınca. bunun sis olduğunu anladık. Çünkü rüzgârla kjtısı bize kadar ulaşamıyordu. feahmetli tırmanışımıza devam et dalgalanıyordu. nieden evvel orada iki gün dinlen Lama Mingjar Dondup, içimizde, dik. Yüklerimiz sırtlarımıza ağır ba bu seyahati bizden evvel yapmış osıyordu. Havasızlıktan, ciğerlerimiz lan tek insandı. Hemnuniyetle güçjtlıyacakmış gibi oluyorduk. Ama lümsedi: gene de, yarıklnrdan atlıyarak, hen Doğrusu, çok neşeli insanlarsidfeklerden aşarak ilerliyorduk. Çoğu nız, dedi. Bereket versin. biraz sonzaman. iplerm ucuna kancalar bağ ra yüzünüz gülecek. lyor, bunları fırlatıp kaTşı tarafa taKarşım'zdaki manzaranın biç de ktyor. or.lara tııtuna tutuna yamaçyüz güldürecek tarafı yoktu. Sis, >oI^ra tırmanıytvrduk. ğuk ayaklarımızın altmdaki buz. teTepeye vardığ]mi2 zaman bir par pemizdeki donmuş sema, kurt dişi ça dinlendik. çay pişirip içtik. Çay, gibi sivri kayalar delilimizin vaad •' çok yüksek yerde bizi pek ısıt ettiği zevk bunun neresinde idi? raadı. ama ne de olsa bir nebze yorRutubetli ve soğuk sisin içine rfaigunluk gidermiş olduk. Sonra yük dık, meçhule doğru. sefil, periaarı, lirimizi yine sırtladık. bu müthiş ilerlemeğe başlad:k. Isınıy ıruz ranbfcierede. güçlükle ilerlemeğe devam niyle kendimizi avutmak ıçın. urettik. Biraz sonra, buzlu bir mınta balarımıza sıkı sıkı sarınıyorciuk Sokaya rastlaüık. Buzlar üzerinde yü ğukta titriye titriye, uzaktara hep uzaklara rüyebilmek için tek vasıtamız. alt : daha uzaklara gidiyord\ık. ları tüyle örülmüs keçe çizmeleri , Ansöm, hayret ve dehşetle, o'damizdi. ğumuz yerde durduk. Sis ısmınıştı. Sırası gelmişken söyliyeyim, Tibet zemin ısınmıştı! En geriden e,elcn mitolojisindeki cehennem soşjuk bir keşişler hiç bir seyin farkında olceheinemdir. Sıcak, bizler için Alla madıkları için bizimle hın bir nimetidir. Onun ^ksi, »o1 Lama Mingyar Dondup bir krhksha 18 attı. Bu sayede. şaçkınhğırruz biraz geçti, herkes, önü sıra gidenm omuzuna tutunarak, gene körler 6 :bi yolar devam ettik. En önde giden, elmdeki sopa ile zerruni yoklıymrak ilerliyordu. Her adunda, «ürçüp yere serilmemize ramak kalıyo r . ayrklarımızın altında küçük çakıl parçaları yuvarlanıyordu. Evet, taşlar, çakülar vardı. Ama kardan, buzdan eser kalnıamıştı. Derken sis birdenbire dağildı, daha doğrusu, biz sisten çıktık. Otuz saniye evvel soğuktan tirtır titrerken, bir anda, sıcaktan bayıiacak hâle gelmiştik. Hava aydınlıktı, yerden buğu tütüyordu. Fam ayaklarımızın dibinde, yerden, dumanlar ortasında bir su fırşkırıyordu. Her taraf yemyeşildi; otlar, yapraklar diz boyu uzundu. Hem hayretler içinde idik, hem dehşete kapılmiçtık Bütün bu gördüklerimiz Bİhir ve efsun eseri gibi idi. Lama TUingyar Dondup gülmeğe başladı: İlk yolculuğumda ben de Mzin gibi böyle şaşırıp kalsaydım, bana ne derlerdi? Bunların t a n n b r ı slze oyun oynuyorlar zannediyorsuııuz, galiba. Şimdi bu suyun üstünden stlıyacağız, çünkü kaynar sudur. Bir kaç kilometre yolumuz daha jtald., Sonra harikulâde bir yere varacağız, orada dinlenebiliriz. Her zaman ki gibi yine haklı idi. Üç kilometre daha gittikten sonra, bir çirrenliğe oturduk. ElbiselerimU zi çıkarrrnştık, çünkü elbiseter üstümüzde iken fırına girmiş gibi yanıyorrluk. Etrafımızda öyle ağaçlar vardı ki ömrümde görmemiştm, belki ömrümün sonuna kadar da görerr.iyeceğim. Her taraf. parlak renkli : çiceklerle dolu idi. Dallardan sarmaşıklar »arkıyortht. Bulunduğumuz ye rin biraz sağında bjr göl vardı. Suyun kırışan ve ürperen yüzü, içinde hayat bulunduğunu göster ; »>rdu. Biz hâlâ, kendimizi efbiinlanmıs sanıyorduk. Biraz evvel soğuk bizi katıîtrrken şündi sıcaktan yanıyorduk. Her halde dünyamızı değişmiştik. Muazzam bir nebat bolluğu içinde idik. Hattâ, şimdi dünyanın bir çok yerlerini görmüş olduğum için, bu nebat bnlluğu tropik bölgelerini sndırıyordu diyebilirim. Kıışlar vardı ki cinslerinin acaibliği bakuntndan bana bugün bile hayret veriyorlar. Burası volkanik bir bölge idi. Yerden sıcak sular kaynıyor. her taraf kükürt kokuyordu. Delilim, kendi bildiği kadar, bu yaylalar bölgesinde, buna benzer iki mevki vardır, dedi. Meğer, karlarm erimesi, yer»ltmdaki kaynar sulardan dolayı imiş, havanın sıcak oluşu da, yeraltı hararetinin. kayala' arasında sıkışıp kalmasmdanmış. îçir.den geçtiğinriz koyu sis. sıcak ve soğuk su kaynaklarmın birleştikleri noktada h â * l oluyormuş. Min^'ar Dondup, bu bolgede. bir takım dev ölçüde hayvan i?keletleri gördüğünü. bu iskeletlerin, canlı iken h°r halde altı llâ on metre boyunda olması icab ?den hayvanlara aid bulunduğunu söyledi. Sonradan. bu iskeletleri ben de gözlerimle gördiim. Yeti denilen mahlukla ilk defa olarak orada karşıl.ıstım. Yeti, meçhul hayvan demek {>lan tibetçe yeh ile, gene Tibet dılinde kayalık bölge demek o!an teh kelimelerinin bir araya gelmesinden yapıbra bir tâbirdir. Nepal'liler, Kar adamı denüen korkunç mahluka bu ismi vcrmişlcrdir. Yerden ot topluyordum. Arkamda bir şey kımıldar gibi oldu, başı mı kaldırıp baktım. On metre ötede, adını çok duyduğum o acaib mahluklardan biri duruyordu. Yeti, Tibet'de, anneierin, çocukîarmı korkutmak için adını sık sık kullandıkları umacıdır. Yaramazlık etme, scni jimdi yeti'ye veririm. derler. Tamam. diye düşündüm, yeti beni alıp götürmeğe geldi. Bana bir asır kadar uzun görünen bir müddet. o da, ben de, korkudan donup kalmış. birbirimize baktık. Yeti, bir elini bana doğru uzatıyor, kedi yavrusu gibi miyavlıyordu. Alnı yok gibiydi. kaşları gayct kalındı. Çenesi de içeri doğru girik. dişleri gayet fırlaktı. Kafası modern insan kafası kadardı. Elleri ve ayakları gayet büyük ( dışarı doğru dönüktü. Bacakları kavisli idi. Kollarına gelince, normal koldan çok fazla uzundu. Bir şey dikkatimi çekti. Bu mahluk, insanlar gibi, ayaklarının dış kısmına basarak yürüyordu. Maymunlarla, aynı fasileden olan öteki hayvanlarda yüıüyüş böyle değildir. Hâlâ yetiye bakıyordum. Galiba korkudan sıçram:? olacağım ki, yeti. boğuk bir ses cıkardıktan sonra bana sırtını döndü, zıplıya zıplıya 1^ tı. Topallıyor gibi idi, fakat dev adımlarile ilerliyordu. Benim de gösterdiğim ilk *;pki kaçmak oldu. Ama, tabiatile, aksi istikamete kaçtım. O gün, Tibet sürat rekorunu kırmıştım. (Arkasi var) ya oturmam. Ağz:nı hayra >or Ver tabağım, Leylâ. hayır buİEİun, oğlurn. îstemiyorum, yenge. Dedim. Beni ksyvra gün f.öz kaş etti, ali jf.,' Sen de rr>i. a kızın»? dudağını ısırdı ve bahti değiştircii ' Süleyman, atıldı: Almduı mı oe iç iç... Aile büd Ertesi gün Şük»an abîayı çesinde bir ka§ık eksik, bir kajık almağa gideceğini söyledi. Ve ben, ertesi gün Turhanla fazla... Fark etmez. Fırsatı yakalamıştım. Cevab ver ye yollandım, Belkisciğim. Yirmi ya§ dişimin sapasağlam dolgusunu sok dim: Sıcak, dişime dokunuyor. Ca türdüaı. Ve ben tekü» etmeden. dişçi, m gün sonraşı için altı jnım yanıyor. Celâlin alâkalanacağjnı biliyordura. randeyu verdi. Şimdi yüıeğira çarparak bekbyo Vah vah Diş ağrtsı da çekilrum o günü... Belki, saat yediie, yejrruez... Çsresine, » xsana. Dedi. di bufukta çıkacağ.'m. Eve yalnn Süleyman. araya girdi: leceğim. Gölürsene Turhan, Leylâyı da Belki üç ayak'ı köpek gene pejisenin dijçiye... gideriz.. me takılacak. Bahçe kapısından gi'e tsterse hemen yarın ceğim. Evin mermpr sahanlığına geEYarın i|im yok. linciye kadsr çekeceğim azabm yüBen. lâkayıd, cevab verdim: Değmez burada baçlamağa ... Ar kü şimdiden içime çöküyor. Hiç u yuyamıyorum. K^buslar görüyorurı?.. | t ı k tedavi Bağdatta! İçimde bir kanaat var: Her oalde Süleyman, samimiyetle kızdı: evdeki pazar çarşıya uymıyacak. Kö Gene Bağdad lâfı... Temcit pl: tü bir «ürprize kurhan gıdeceğim. vı... Öf! Acaba arkemdan Turhan ne yapaTurhan, aıaya girdi: cak? Hep onu duşünüyorum. Bağdada gidinciye kadar neden Itahammül edeceksin ağrıya?... Hele * * * uçakta ağrı tazyik değişikliği ile Belkisciğim, ibüsbütün artar. . Meşhurdur... ... Hayatımız tabii seyrinde devam Münakaşadan usanmış gibi: Pekâlâ, gidelim dişçiye. Dedim ediyor. Sanki evimizde fevkalâdelikler olmamış. Hırsızlıklar, cinayetler Türkân, birdenbire köpürdü: Senin de Bağdadın... Hani in zehirlenmeler... Zahirî bir sükun içinde yaşıyoruz «sanın inkisar edeceği geliyor şu Bağ Fakat biliyorum ki, bu. fırtınadan 'dada. Eu sefer de Turhan, kardeşine çı evvelki sükun dur. Sabahları Celâl, Tüıkanla İsmail tkışır gibi: Neden böyle üzcıine varıyorsu Hakkıyı otomobiiine yükleyi;) şehre nuz. Leylânın?... Dedi. Insan gönül iniyor. Turhan on beş gür.iük istirahatile oturursa ofurur. Fedakârlık rahat aldı. Her kış alırmış. Fakat evde yüziinü görmüyoruz. Ba.na kardiye szaba bir derece katlanılır. şı gene resmî, gene alâkasız... ÇalışYenşem. içini çekti: ma odasma kapan'yor, bütün gün u Demek, burada kahşın azab olu zaktan ıızağa piyanosıınu dinKyoruz. yor, Leylâ? Süleyman, ekseriya ha?ta... YatağınSüleyman, güldü: da... Hırçınlık etmek için bahane arı Kızı çapraz atesine aldınız. yor. Birini tutturuyor. Şükran abla Biletimin mühleti bitmek üze nın hastaneden çıktığı günler onu re... Mesele burada. Dedim. tutturmustu. Söylenip duruyordu. îsmail Hakkı, ağzını peçetesine si Ne olacak bizim halimiz' 1 Biylerek: nuzlarımız kış ortası damı delecek. Gcrçi kızm da hakkı var ya.. Ateşle barutu bir arada barındırmıGeldi. ne gördü? Dedi. yalırr desek, baruta yol versek. bu Süleyman, bu sefer kahkahayı devirde Yusuf gibi sünepe soföıü Ibastı: zor buluruz bir daha... İyisi mi Şük Aman deme be. agabey! . Daha ran abla kızlarından birinin yan'na >ne görecekti'' .. Hırsızlar, hırsızlıklar gitsin. Yol parası benden... Tekaüdiçifte çifte cinayetler Penceıeden ye de bağlarım ona... Uç aydan üç iceri adam almalar .. Zphir!enm»ler.. aya alır. Bir dügün dernek görmedi... Kendi Bu yüzden Türkânla epey didiştirdüğününü derneğini pörür insaüah.. ler. Şükran abla giderse evin sğır (Onun Için. Leylâcığım... Gördün gö yükü, idare yükü annesinin üzerinr receğini... Evli evine köylü köyüne... kalacak diye Türkân, hal çaıeleri Türkân. bana döndü: aradı durdu. Nilıayet. madem ki sn Anladın ya sevgili kuzenini?... förü penceveden içcri plıyormuş, Şük ^Sepetliyor »eni. I ran ablanın pencerelerine demiı cak Asıl sen anla ds. yarından tezi ı tırmağı teklif etti. Süle>Tnanı büs'yok. benim pasaportla nıesşul ol. De > bütün köpürttü: tdim. Öbür cumartesiye gitmek isti Demirin kilosu kaça karaborsa.yorum. Türkân .. Aşağı yukarı on d a ' Pencereye çaktıracaâımız demirIgün sonra... Ir.rın babası. terazinin kefe?inde ŞükSüleyman, alaycı: ran abla ile drnk gelir he... Diye T ^ i h i evvele alsan fena etmez avaz avaz bağırdı. sin. Dedi. Çünkü madem ki kaatil Öyle ise başgöz edelim şuniarı... Abdi değilmiş. Aramızda" imiş. bir Çeyizlemek bendense geç Onun de bakarsm, haftaya cumartesiye ka için \allaiı bu evden Şükran abla! dar birimiz dah" kafamıza odunu (Arkası var) yedlk miydi... Ülen kız! Sen geldin bu işler çıktı! Hiç benzemezfin ama. sakm oduncu bajı »en olmıyasm? Lâhavle çektim. Türkân. benim hesabtma altta kalmak istemedi: Oduncu sensin! Dedi. •Oduncu değilim. Ben matrakcıjnm. Türkân yüz buruîturdu: Brrr! Neymiı brrr? Sibirya sofa. gen de! Yengem artık dayanamadı: Süleyman. bir daha böyle f>r,a sözler söylersen seninle aynf sofra Şiıtıdlye Kadar AMERİKAK MALI MÖZAYE9E lcüiuıı t n güzeli, zevklisi ve V.onfm !usu. 11 MAYIS 195S PAZAR günü saat 10 da ARNAVUDKÖY .KüçükavazmaPalapı soksk 1 numaralı C E X A N Apartımanı daire 4 lAr ııavudköy vapur iskelesi karşısı ve çarsı içinden gidilir\ Montgomery, Sinıons, Harmoı.y House febrikrîarınrn emsaUİE ksnape, yataklar, berier koltuklar, salon takım'.arı, yat?k oda tak:mları, dinet set, kauç divsnlar. açılır 2 kişilik yatak olur Simons yatakları ile bfraber, ır.aıın ağacı salon masaUrı. ctgierler. kitfb dolabları. çay nıasaları. Kelvinatör 12 ayak tam otomatik Deepfreezer ile b e r a b f hâı ika Bl Z DOLABI 14 ayak. Coldsnold Deepfreezer, General Elektrik JMijttcr. meyva sıkma rr.akinesi. Toster şiş kebab fırını, oto irin teımoslaı, plâstik y»mek takırr.ları. vantilptör, S ınm ahcı V3 verici finems makinesi. incili sinema peroesi, pnrtatif oyun maralar, plâstik clbise muhafazaları, balık takımlsrı, o'taları ile berpber Zciss mavi objcktif foto rrir.İTiesi. Norpe Ful ot.>mstik hârika havagazı ocak fırın. (Otomatik olarak siş kebab vç bonfüe için teferrüatı vardıı \ .Kenmor. çamaçır yıknma ms'dnefi. Alâedriin vc Kenmor p<trol sobalnrı. Zfni'h portatif r=.dyo snten'.i (akmülitör ve ccrcyan ite işler' son mottel otomatik pikapı ile beraber nınbl radyo «pikao 3 devirliı televizyon mEkinesi, 1S1 parça gümüş kaplama' 1? kisihk çatal, bıçak takımı, Ls'in abajurlar, O. K. Lan'p kolonlar, hâriks mutfak takmlan. su takımları, renV renk pcr'âtif yataklar, ciuvar saati. moket halılar portstif nikrl bah^e ve veranda knhukiar ve her şeye hravo denilecek kadar hârikulâde bir satış. Randevu: 11 Mayıs 1958 Ppzar günü saat 10 da Arnavudkoy Palacı So. No. 14 adrese dikkat: ARNAVUDKÖY, PORTAKAL. Tel: 44 54 59 Azerbaycan Kültüriinü Tanrtma Denîeği kongresi Dcrneğimizin yıllık adî kongresi 25.5.1958 pazar günü saat 10 da Dernek binasında yapılacaktır. İDARE HEYETİ GÜNDEM: Faaliyct ve murakabe raporlarınm okıırması, 2 Raporlar hakkmda konuşma ibra, Seçimler, 4 Dilekler. (23Î76) Mpşhur kiâsik ve kolonial üslublarmda AMERSKAN EŞYA MÜZAYEDESİ 11 Mayıs 195i. Pazar günü. saat 10 da TEŞEKKÜR Ölümü İle bizleri *bedî garfcedpn sr^cili kardf Pİr^iz acılara eenazesinde ba»t« Sayın BaçveklHmiz olmak üzere bizzat bıılunmak kadlrştnashğında bulunan. telefon telgraf, naektupla ve evlmiz^ kadar geler^k bizzat taziyede bulunan büyüklerimlze, meıhumun n^esal arkadaşlann?. basın monsuplanna. dost. akraba VP hempehn'lerirrize. cenazfvi göz ya ç larile tPFvl edrn sayın Istarbu! halkına te^rkkürlerlmizin ulaştınlma^ına, muhterem gazettrjizln tavassut buyurm?'=ını rlca ederiz i ] Ronrf i f Srrdarojtlu allricrl Kanaatlprlmin ralanmı ksr^ılı&ı olan hfttı 1 CEMİI. BENGÜ'nün Bebak, Arifi Paşa Koresu 11 İmer apartunanı daire 4 <Robert Kolej otobüs durağından gidıliri. Maun ajacmdan ko'.onial dinet yenıek odası takırr.:, rrhat koltuklar. salmcaklı koltuk, kütübhaneler, sigara ve çay masalan. Amrrikan daktüolu ynzıhanesi, çelik dosya dol^bı, klâıik kolonial yatak odası takınıı. rifonyer, dipfrizli hârika buz dolabı. Maytağ krom ve em,ye süindirli çsmaşjr makinesi, 3 devirli Webcor ı:\kabı. Üniversal bir beygır ituvvetinde harikulâde elektrik süpü:gesi. Miksmaster, Sandviçlik Kıtırlık. Elektrik Dikis. makinesi, yekpâro pilotlu havagazı fnrn ocak, sıcaklığı bütün eve dsğıtabilen vantilâtörile n^epbur Msjik şef petıol sobası, çiçekli porse'en tabak takımı. düdük'.ü tencere, pireks, cam kristal e=ya, senelik şas*. tastik elbise niuhafazaları, bronz komple şömine taktmı. portatif kokusıız petrol scbalan. yazı makinesi, 33 ve 45 devirîi seçme klâsik ve caz p'.âkları, golf takunı, BROWNİNC. SAVAGE ve DÜRBÜNLÜ WİNCHES Er! gibi dünyapfc me«hur av lüfekleri v.s. İ. BEHAK T adlı romanımm ya?ılmasında yanrtimmı ejfrgemiyen n.C*terilerlmle onu daktilo ile yazmak It^tfunda bulunan Hukuk t^lphesl OKTMl nFMİRCtoĞI.fna «vgi ve hürmriiml bildirmeyi kpndme bir vecibe addef>rrim. (21046) KARAKAS Soğrjnafa Bpyazıt SERSERÎ T Tuzla îçmeleri Otelleri ^& KİRALANACAKTIR Taliblerin her gün saat 1012 arası Galata 6 ıncı Vakıf Han 6 nurriarava müracaatleri. TÜİK TİCARET Yeniçeriler Caddesi 88 No. daki KASI ÇARŞIKAPI ŞUBESİ binasmı istimlâk dolayısile tahliye ederek ŞÜKKAN BORCU Kıymetli ve sevgili ablamız. annetriz, büyükannrmiz ve kayınvalide I Şantiye için mum mühendisi aranıyer Muş Tatvp.n Demiryolu inşaatı şantiyelerimizde çahştırılacak makine Y. Mühendisi veya mühendisi alınacaktır. 15 mayıs 1958 akşamma kadar her gün öğleden evvel Bahçekapı, Garanti Han kat 3, No. 309 a müraca : İ atleri. t MENRLL SATIŞ İLÂ\'I Ktanbul lkirdıiıuu k r a Memurtuğuııdan: 957 106 İstanbu! Toplu Miili Korunma Mahkemesi.ice tasfiyesine karar verilmesi hasebile s&tışır.a karar \ ;riien (H00 kilo Türk kumızı yağ. 356 kilo sülfone bitlık yağı. 1190 top zımpara kâsıdı. 72 ki'o hindyağı, 5(K kilo donaKs ;»£ğı, 1750 ». ed boş bakaüt ruj tüpü, ithal nıslı 27 parça, â ^ kılc yaş s:ğır d risi' 22.5.1953 Perşembe fpjnü saat 1112 de birinci açık ajttırnsa iuretüe, Kazlıçeşme. MÜEic zinhasan sokak 1 ınjmErEdî satılacaktır. O gün muhammen değerin yüzde 75 i nisbetinde isteklisi çıkmsdi'd tekdirde 2"\j 1958 Salı günü aynı sp.t ve mahalde ikinci srttırma suretile satjlac&ğı ilân olunur. «228f91 12 MAYIS PAZARTESİ gününden itibaren. aynı cadde üzerindeki 65 2 No. lu binada sayın müşterüerine hizmete devam edeceğini arzeder. vefütı niünaepb'tilf evimize kadar tesrif z.ihmetinde bulunan. telgraf. telefon ve mektuüla acılanmızı paylaşrr.ak bDyükliiSür.fl üösterpn. rrnaze törcnine i?tirak ve çplcnk pöndfrmek lutfnnda bulunan pek muhterem me?>kdaş dost akraba ve kornsularımıza ayrı, ayrı şükran borclarımızı edaya imkân bulamadı&ımızdsn rmılıtcpizin lutufkâr "delâletle1 e r e m . rini ri( a Içoflu. Törilnrr. Sirel alleleri SEKÎFE SİREL Hanımeiendinin MEVLİDÎ ŞERİF Hafız Zeki Altın ve Tahir Altmın anneleri FıHhatı nifvandan merhume Yeni binada nakil vesilesile hususl keşide: Zengin Para Ikramiyeleri Zarif H e d i y e l e r Çarşıkapı şubesinde hesabı olanlar aynı zamanda Haziranda yapılacak 6 Apartrnan Dairesi 100.000 Lirahk Ceşidli para ikramiveleri çekilişiııe de iştirak Her 150 liraya bir kur'a nuinarası ve ederler. AVtlfi FİATLARI 9 Cumhuriyet Reşat Hamit Guldon lngjliz De£rus=a Yer'i 1330013400 1520015400 !330013400 1210012200 1540015600 19701980 19601970 ruhuna ithaf edilmek üzere 11.5.953 J pazar günü ikindi namazından sonra Beyazıt Camii Şt rifır.de memleketimizin kıymetli eha Kur'an ve Mev | lihatlarının Iştrakiie okunacak Mevlidi Şerift* arzu tden akraba. dost ve din kaıdnlortrrMzin bulunmalan rica olunur. Mcvlidhan Hafız Zeki Altın NOT: Işbu llân bütün hafız arkadaş ve dostlanmı d?.vet jerine kaimZAYÎ şiçli Ortankulundan aldıdir. ğım pasnmu k;,ybettim. Yenisini çıkartacağımdan erkı?j hakümsüzdUT. Mustafa îçlt Basan ve yayan CuiTifıuriyet M.ıtbaacılık (iazptecilik Türk Anonim ^i Cag.ık.glu Halkevi sokak No 0'41 Sahibi ELMAS ALTIN'ın PEREJA s.^ ^ u BRiYÂNTiNi Tanınmış bir Ameıikan şirketi iyi Türkce ve İngilizce bilen bir kadın sekreter aramaktadır. Taliblerin kısa hâl tercümeleri ve istedikieri ücretle birlikte Posta Kutusu 116 Şişliye yazı ile müracaatleri. (23442) Sekreter NÂZİME NADt ÖMEB SAMİ NERVİTAL İ!İ» İ ÇARPİNTI, JBfAYGINÜK. \ RV Kamyonlarımız vas:tasile tevzi etmekte olduğumuz biranın 10 şişelik bira fıatı <6O53 Kr. 1 aded boş şişe bedeli «45» Kr. 1 aded boş tahta bedeli «5» Liradır. Fazla para ödenmemesi ve çikfı.vetlerin "47 49 02 ve 43 20 64» numaralı tol?fonlara bilclirilmesi rica olunur. Istanbu! Şehri Bira Bayilerils Gazinc^ulara İlin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle