Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İKİ CUMHUKtTR 16 Mart 195S Gazetecilik Enstitiisü Gazeteci için hu»ust ve m««lekl bir tahsil lazım mı, deJU mi? Halen bütUn dünyada blr tartısma konusU olan bu dâvada bfz muhtelif sebeblerle (lAzımdır) diyenlerin safına lltihak ettiâımiı lçin îstanbul Üniversiteal. Gazeteciler Cemfyetlnln de tesebbüsO Ozerlne, bundan birkaç yıl önce bir Gazetecilik En=1itılsil açtı. Blzim içm yepyenl bir mevzu olan bu Enstitüntln bugünden yanna mükemmel olması elbette be'âler.emezdı tstanbul ÜniverEİtesinin maddl imkânsîzhklan da Umit edilen tekâmülün lâzım gelciğ; kadar süratlenmesine mâr.i oluvordu. Buni riğmcn Enstitü büyük bir alâka uysndtrdı. Bir k:?ım îstanbul gazetecileri. ta^ra gc^zetelerinin yazı müdürleri. ikinci bir bransta ihtısas kazanmak Istiyen Üniversite talPbelerl, nihayet meslek ve Üniversite dışından gelen !ise mezunu grnçler Enstitüy devam içln bllyük bir teh?lük gösteriyoriardı Enstitü Uk mezunlarım vermPğe başladı. Bunlar Anadoluya dağıldılar ve Istanbul gazetelerine girmeğe başladıiar Bugtln bir çok büyilk gazetderlmiz eski gazetecllerin yamnda E.r.»titü mezunu gençleri de kullanmakta ve Yazı îşlerl MUdürieri bunlardan pek çok memnun olduklannı löylemektedirler. Enatltfl bn n«r.ol«r« m«elek h»yatla.rrnd« lazını olacak hukuk!, lktUadl, Içtlma] bllgller'.e beraber meslokl bilgl'.er de vermle, on'arın meslfk hayatir.1i dsha Hlc adımiarınds m u n f f ı k olmalann» yardım •tmlşttr. Şu nofcta açıiç» v ı»rar a öeUTtilme'idİT kı GazeDecillk Enstltttstl me?un'arı umurr.t malumat yanıuda mesleki bl'.gller zaTlyaslüden blr çok profesyonei «ak! gazeteellerimlzden dana ü s t ü n dununa«lırl»r. (Kll»e naml yapılır, k»Şıd grarm.,1 ncdır. katrst hecabı na^îl olur, linotip neye derler?) gibi teknlk malumat lle beraber gazeteclnia TazJIe ve meGUİiyetierirıt, muhtelif branşlarda muvaffaktyet sart Te kaidelerlnl lyl billrler. Bunlar kadar mühltn blr Tasıflan da do*ru ve guze! yazmaya lk! sen« müddetle çaîışmıs bulucmaiarı ve eazeted.lk aVâkı üzerinde gen? aylarcA duşurmuş olmaiardır Bun;an «öy'enekte beraber derha! llâTe •deltm, İatanbul Üntversltesl Gazetecillk Ensltüau hatıdakl mümasll'erlnln aevlyealne ulaşmaktan henüE pek uzaktadır. Fakat tekâmül lmklnlannı destek'.emek aartl> yarın bu da o'acakfj Bunları yazmaKtan kasdtmiî KneUtünün llerleylş tempoeunun ag'r'ı£ın.ı slnirlendigini FPndıfımız bir arkadasımırı^ vazdıîı çldde'.ll blr yazınm EnstltU öîrtncl'.orl »rasında şevk kıncı alcl»ler uyandırdısını görjıemİBdlr Busün İatanbul gaaetelerlnde çahsa n Em«ltü mezunîarı hakkında açılacak bir anketln İstanbul Onlversltesl Gaz«tecıllk Ecstltüsü lehlnde netlo« Tereceğlrü bu arkadaatmız da herbalde lnkir etmlyecektlr. Fakat bunu kaft garmemelt de nihayet OHUTI hakkıdır. Çalıçmaya deva,m' Cevat Fehmi BASKUT =haberieri ingilterede içtimai sınıflar niçin Fazla fiatla mal satanlar mahkum oldu Millî Korunma mahkemesi dün, 7 sanığı hapis ve para cezalarına çarptırdı İatanbul Mllll Korunm» Maiıkamesl, blr haft» ıçlade, faz a fıatla Te »tlket slz aatı, yapmak .ucu ne yargüahg. 7 sanıSı ma.bkum enl»tlr Bunlardan 3 u et'.ketstz blrt faturagıı dlŞer lerı faz'.a flatla satıs yaprnai «uçundan 7e?a yem'.ş'ıerdlr. Pasl3 ı!a".a et satmaktan sanık Llgor Tak/W 2 ay 3 «rUn hapl». bıı nüddet düfckânının kapa*ı*.ma»ı v« ^94 1 1 ra 40 kuruj? para cezaaına da mah:um edl'mlştlr. Ayn: suç'an »an:k Mehmet Ertem dc. 2 ay 13 gün bapse, bu müddet tlcaretten men'c TI 833 Uı» 30 kuru* p»ra <wz*sma çarpUr'.lnıetır Faturası* rcrmuar «aunairan tan;k olar&k yangi'anan tuhaflyecl Oörün LJoneib«'g:r. 2 ay İS gün hapse. tu müddet tlcaretten mer.'e, 333 .lra 30 kurus para cezaama; etlke'alz satı^ suçundnn aanık manar Ferlt Kjnî da 333 Un. 30 kuruf por» e n u ı n ı mlhk(im edllm!»tlr. Faria flatla alnema blletd «attnaitan aanık Seyîıan Tamgll, 2 ay 15 r*n hapee. 833 üra 30 kuru« pa.7» cez«»ına, aynca hapls ™üd tlearetten men'e mahkÛTn edlîmlatlr. Btlket^lz aatıs yarjmak aucu île vargı'.anan Meeecl A=lr Şvmçek TÇ aynı euç terı vaırı^^a" manîfa'urac Serum Arzumapno§"u 1000 er nlra para na mahkum o'muslardır Şehir= LONDRA IMIBAIARI KSABAHİ Herşeyin çaresi var «Dünyada her seyta çureal vardır, rBİnn ölüme çare bulunmaı». «Dünyada her sey biter. yalnız kSsenin sakab bitmez». Çok esklden söylenmiş olan bn sözlerin hikmetint, zaman geçtlkçe dafaa lyl anlamağa baslıyonız. Her f t y e eare bulanur ama ban Işlerin çaresi biiyücek fedakârlıklara bağlıdır. O kadarını artık göze almak lâzım. Meseiâ eski maarif n a z u i a n m o dan birinln, maarif işlerinl intizam)a yuıütebilmek için buldağu «mektepleri lnğvetme» çaresi bu tertip bir çaredir. Mektepleri lâp\ettikten sonm maarif nezaretine de lüzum kalmıyacağma göre onu da ortadan kaldınnra bu«büt«n rahat etmek kahildi. Nanr paşa, herhalde bo kestirme nsulü düşünmiış olacak. KiblrHJH He sikâyet etHğiraJz blreok dertleri galiba ancak bu osulle halletmek mümkiin olacak. Meselâ etten şlkâyetcivlz. de^il mi? Kolayı var. Mezbahaslle. kasabı lle, eti ortadan kaldırdık mıydı. g'6nin siz bİ7deki rahatı. N'e et «ıkıntısı ka'or, ne şikâyet, ne dedikodn. Terko* öyle. havagazı Syle. bütün sikâyef v e sikmtı mevznlan öyle. I>ün fiç yiİ7 abonenin telefonn sabahtan itlbaren susrn. Üc yüz kl«l nln telffonunun «sosTna^ı ne dü^i'nün blr kere? Sikâvetler. «ır lanmalar, saç bn? yolmnlar. jırla gittl. Sayet, kar y a | d ı ğ ı tamaıı susan, yajbrmr yağdıiı raman pısan, burnundan kıl aldırmıya<ak kadar nlıngan telefonlanmın. bu tlıra tedbl rine başrnrnp slmdlve kadar ortadan kalcrtrmıs olsaydık, btiffün. «" üç yüz abone ne kadar rahat etmlş ol.ıraktı. Telefon olmayınca. sustuydu. Hle medlydi. bozuldııydu derdi de olmıyacajma jrgre. tavslye ett<pim tedblr, muhakkak ki. bn lamanda tam bize göre cerri bir tedblrdir. Dön bir Mısırh gazeteci lle tanıstım. tstanbula. blr fkl ırOn kalmak fizere gelmls. Tiirklyenln lcrlmaî haya tma dalr bazı notlar toplayıp memleketindekt blrinri sıntf garetelerde ve dergilerde yaTmlamak nlyetmde fanls. Bllhasaa dln adamlanmızla •« cemiyet hayatile İWII hanımlarla rbriHmek Istfyorum, dedi. TürkJyede dm nası! anlaşılmaktadır. kariınlartn cemiyet Içmdekl hayatı nedlr, bunian Sğrenmek istlyorum. Aynca Türk sanah, Türk muslkist hakkmda da bllgl edlnmem lâzım. Benl bu salâhlyetU khnselerle g8Mp.jamm basindan aynlmama imkân olmadıjı icln. Mısırh gazeteci He g«ri>^*bllecetim ıev»tı telefonia arayıp hu'mak. her btrinden blr randevu almak isiedlm. Aksam olduğu halde hen telefon bssında el'an bn isle mesgnldüm. Adam. benl cokıan bırakıp başmm carestne bakmaia (rltti. O ne yapti hllmİTorum. ı n u , gü • n*"j batarken betı hâlA blr s«y yapamamıştun. başka memleketlerdekilere benzemezler? Cahit Tanyol tinden tamamile ayn bir sınıf anlayısına sahıp olmasınuı bir neticesidır. 1760 yıllarında İngilterede yapılmış olan endüstri inkılâbı, yeni bü sınıf ayırması meydana getırdi: Patron ve proletarya... Bu, ingiliz cemıyetınde asil «ınıfJarla halk sınıfı arasında kurulmus olan ananevî inanç ve dayanışmadan çok farkh bir mahiyet arrezdıyordu. Öyle iken bu, kesm hatlarla ayrılmıs bir sınıf mucadelesıne | inküâp «deceği yerde, her iki tarafı da, me£eleyi «sosyal adalet» prensiplerine gore hal çareleri düşunmeğe zorladı. Ortads bir haksızhk olduğu a^ikârdı. İlk sosyalist tecrübe bizzat kapitalistler tarafından geldi. Robrrt Own gibi kapitalist ıslahatçılar, «osyabst prensıplerın tatbikında öne geçtiler. Çahşma saatleri, kadın, çocuk işçilerin korunması, hukuku gibi yepyeni problemler ortaya çıkmışü. Fakat bunların düzenlenmesi bir sınıf probleminden ziypde €sosyal problem» olarak düşünüldü. SOVYET RUSYADA BİR TURIST Rusyada müz'iç suallerden kurtulmanın tek çaresi Sovyet Rusyada, toplama v«y« çarp n a amelıyesi yapan her memunın önundt bir çevırgı vardır. Bankalarda, lokantada, tütüncü dükkânmda, gar gişelerinde, her tarafta çevırgi gorulür Bununla beraber, Sovyet bilginle ri, sputnıkler içm, »on dereca has sas hesap makineleri kullanmıslar dir. Rusyada, günlük hayatm icaplarıııdan olarak hesap makinea kullanıhp kullanılmadıgını sordum. Kullanıldığını. fakat Rusların çevirgi ter cih ettiklerini söyledıler. Bu âlete öylesıne alısmışlar ki onunla, en t e kemmül ettirılmis bir hesap makine ti imis gibi suratle hesap yapıyorlar. * * * Rehberim Genia'ya herhalde beni iskandil etmek vazifesi verilmis. Daha tanışah yirmi dört saat olmamıştı ki, mutereddit fransızcası ile, dam dan düşercesine sordu: Mösyö Nicod, memleketinizin Amerikalılar tarafından isgali h'ak kmdaki fikriniz nedir? Kendi&ini gucendirmemek için, gulumsiyerek cevap verdim. Azızim efendım, sayet günün birmde benim memleketime gelecek olursanız, hudutlarımızda sizi Franherhalde stratejik sebeplerle s ö y l e memis olduğunu tahmin etmıstim. Fransız muhataplarıma: Berezina olduğunu bilseydim fotoğrafmı çekerdim, dedım. Bizim gibi sizin de başınız derde glrerdi. dediler. Rusyada bütün köprüler askeri muhafaza altmdadır. Lrmumiyetle, askerler gözükmez, köprünün altmda beklerler. Biz Berezina nın bir resmini çektik. Fakat bir a£acın arkasından fırlıyan bir subay, fottğraf pelıkülünü elimizden aldı. yırttı Sovjet Rusyada, bir nehrin veya bir ırmağın fotoğrafmı çekmek yaîsktır bunlar, askerî tesislerdir. * * * Kapitalizm, Sovyetlerın umacısı ndır. Fakat «barıs. içinde musterek yasama» devri açualıberı, her memleketten kapitalistler, is «damları Rusyaya davet ediliyor. Yatıp kalktığım otelde iki Fran sızla tuııstım. Iş mukaveleleri ak dçlmek ..üzete Ru&yaya gelrr.işlerdi. Dı$ tıcaret datresinin salâhiyetli bir şahsiyeti onları bu i? için çağırmıstı Ruslar satmak istiyorlardı Frans.7'ar d» satın almak istiyorlardı. Bızım iki kapitalist, Moskovaya bir iiılı günü vardılar. Bakanlığın ilgilı makamları tarafından ancak perşemperşem ı l e günü kabul edi'diler. Bir çeyrek Sr&thk bir konuşmadan sonra, ncr ik> taraf, mukavelenin maddeleri ü?erınae mutabık kaldi sız gumrükçüleri karşılıyacaktır. Ben ise, Macar topraklarına girdiğim zanıan, orada ilk defa, Sovyet ordusuna mensup bir asker tarafmdan kar«üandım. Bu asker, mitralyözünü karSnvyet makem sahibi: nıma dayadı. Fransada, hudutları Pazartesi gunü saat on birde grbekliyenler yabancı sskerler değil lııı. mukaveleji imza'.ıyalım, dedi dir. velev Amerikalı bile olsa! Tsyin edilen gün ve saatte, F.anGenia omuzlarını silkti. si7İar. Bakanlığa gittıler. Fakat ye Galiba siz bizim memlekete, niden müzakereye oruruldu. Muka•İpyhte duygularla geldiniz. veltye yeni maddeler eklenmesi i Ben de omuz gilktim. O kadarla cap ediyordu. Kendilerine: kaldık. Persembe günü buyurun, de Beyaz Rus>'anuı, zengin ovalarını riıdl. fulıyan Berezina nın adını her Fran Prrşembe günü gittiler. Yeni hir sız duymuştur. Büyük Napoleon ordusu, o nehrin kıyılarında öyle bir ı t;ctre1 mukavelesinin hükümlerj uk m' i I T " ••••';•"'"'"" u.»»c uıı • 7 e r ı r ı ( j e u z u n uzun müzakereler yabozguna uğramıştı kı, uzayıp gıtmesı „ , . ; „ ; ı,: u.:..ı:.. ..u.. ; j , kapitalist, muhatapîmparatorun tahttan feragatine se ,. ayrılırken, artık abırları bep olmuştu. tükendiğini, mukavele imzalansa da Varşovadan Moskovaya kara yolile' imzalanmasa da, pazartesi günü Fran giriileeek olursa, Minsk'ten bir kaç döneceklerini bildirdiler. kilometre ötedeki Berezina'dan gePaJartesi sabahı için randevu la çiliyor. >ı« edildi. Fransızları memlekcueBerezina, sulan sakin akan bir r'T.c götürecek olan uçak, 12,30 da nehir. Uçsuz bucaksız Ukrayna or ha^eke edecekti manlarmdan ağaçları, hızarhanelere Pazartesi günkü konusma on bfcs onun sulan taşıyıp götürüyor. Arabadan bu nehri gördüğüm zaman riakika sürdü. Bu konuşmaya "jnı durdum. Rus alfabesini henüz öğren bi\ isi daha iştirak ediyordu. Bu zat, memiştim, nehrin ismini gösteren cebindep ilk mukaveleyi çıkardı. Hir levhayı okuyamadun. Rehberim Ge münakaşa ptmeden imzaîadı, sonra omı Fransızlars uzattı, onlar "ia fm nia'yı sordum: i zj'rd'Iar Nerede> iz? Otele donerlerken, muammanın a Bılmiyorum. Arabayı tekrar sürdüm. Birkaç gün nahtarıni onlara, rehberleri ver^i: Mukaveleyi imzalamağa yetkili sonra, bir Fransız çifti ile konusur c ken. onlara bu nehırden bahsettım. I cît.n komiser izinde idi, dedi. O oln Berezina olduğunu söylediler. Genia ' uıkça bir şey yapamazdık. Sizi ya içerledim. Bana bu nehrin adını. I A r k a s ı S a . 5.' S ü l d e Işçı sendikaları, amele birlıkleri kuruldu; ve bunlar, gerek siyasî otoritenin e gerekse t e i n ve g e r e e kapitalist karjısına p i s t j V A nn u n V n V Başka devletler, kaleler fethetmek l u n a n b ] r < c e m a a t , topluluğudur. Bü siyasî bır kuvvet olarak çıktı. Bupeşinde ve şerefmde koşarken o, ç o k J d fd kk sosyolojik gün isçileri temsil eden siyasi teşekn g i l i z yazarlarının, dünyanm uzak ve bereketli kösele | ^ ^ a ^ önemli olan, «İngiliz cemi kül »Işçi Partisi» dir. Fakat bu parrini tacirlerile, korsanlarile, misyo | y e ü . B l . j t i s h Society» yerine «îngiliz t ti, hıç b:r zaman, kapitalist karsısmda nerıerlle tapteder. I c e m a a ü : B r i t i s h Community» tabirinl bir sınıflaşmayı, kesin bir sınıf guuHer . eri harekete kar?, şüpheci. ] t e r c i h e t m e l w l ç o k m â n a l l d l r . runu temsil etmez. Orada asil tabaYüksek tktisat ve Ticaret her Ihtılale muanz, her ink.laba kar S , ^ ^ ^ kaya, kapitaliste, üniversite profem 9 fatimlinin d ü n y , y , Okulunda sınıf gecme çekingen bir tavır takınan bu aca y a y d j ğ l < € h u k u k J m ü s a v a U , sörüne rastlanır. Parlamentodaki nıeb notu değiştirildi jyip cemiyet. bir de bakarsıruz, fır v e a s a ) e t ] e r i n n g a s l , f i k r i n i n u s l a ı u ı n içinde fi'len işçilikten gelTOkaek tktı«ad ve Tlcaret Olnılun tınaların bıraktiğı acı boşlukta dü t e r e ma olanlar yok denecek kadar azdır. b u l a n w . da dOn« kadar rftrl olan not şünceye, sosyal ideaUerln gerçekles m ı | Buns karsılık, bütün İngiliz isçilerikaldırıiarsk yertn* Ünİ7erslte'erde ol t i i i bir memleket hüviyetinde görü ı olmasına rağmen. mahiyrt nl de çcvresüıe toplamıs değildir. Büdngtı rrM geçernçezmra UBU'U konul yük ölçüde işçi kütleleri muhafazakâr mtntur. Buna gBre »ınıf geçrne der« nür. celeri orta, lyl. peklyl olarak U« **Daha garibi, işçl hareketlerinln «n domtfıdir evvel geliştiği, sosyalist fikirlerin »n Tenl der«o« u«ul. 195657 d»rs yüı rahat banndığı bu memlekette, o o a hazlran rt eylul jmtlhan'ıarına '«tlrai yal adalet> ve «içtimaî sınıf» anlayısı etrr'ş o'an ögrencl ew de tatblk edlbaşka mımleketlerdçn tamamile ayrı leeefctlr bir mâna ve karakter ta^ıyor. Sir B07.uk para gene Ernest Barker'in dediği gibi (V, İnHlç blr kadın gilterede. hiç bir zaman, Avrupa kıtbıthınamıyor bu kadar asında görüldüğü tarzd? kesin, aşılBlr .Ti(idd«*ten D*TI plya«ıda g«r.# kuvvetle beeuk p«rm lütlıfı b«a«a»<*nnlstlr BU ması güç bir sınıf ayrılığı olmsmıssevmecll h u n on re be« kuru^luk buim^kta tır. Çünkü. asil tabakaya mensup Ulı.n'.ı cek'rn«kted!r. ailelerin küçük çocuklan asırlarca ve htç blr Bu y.lnden naki: Ta»ıtaîan m r a ı » halk tabakalan arasına karışmağa even kadın Iarl'e yolcu arasında tnün&kasalar ol mecbur olmus; ve buna karşıhk, mftktadır bu kadar halk tabakasından, yüksek is ve adaBa7i esnaf da durumdan l*tlfade kuvvetn let vazifelerinde hizmet etmis kimed<>rek lade ettne^ri g"errlc*n oara ye kazanmak rtne her hangl blr mal vertnek yolu selerin gö'rülen unvanını blr aşk romanı na gUmekıedir suretile. aril smıf»' girmelerl ve unyazmadı... vanlarını vera?et yolile intikal ettirDiin 371.000 liralık mcleri spğlnnmıçtır. ihracat yapıldı Bu hususî durum, İngiliz cemiyeSon 24 aaat earfıncîa Mmar>Ttııjsdaa tirıde asflleti, *kan», «toprak», «ser371 bin Ura'.ık Ihracat yapılmıstır Bu mevanda AmPrlkava sebze tön vet» pibı değerlerin esareti altına atFılmi her g s j aerve»l, reçel, pfkmez koyun darlal, Bs maktan abltoynm?, opvv JÜkfek bir bir tı Almanvay» peatll, »arap ve tütün, takım meziyetlerin toplandığı yerde heyecan'yaratan, DaTîlmarkaya klllm. tsvlçreye keçt «unvan» haline getirmiştir; bu, halkı blnlerce yıllık derlal, İta'yava ko'un dfrlsi; Tunın da bir «aşağı tcbaka» komplek'ine Istana da alk.ol »evkedllmlîtlr ananelerl yıkan, tutulmaktan kurtarmıstır. Ayrıca, hakıki bir aşkın' Liınanımi7a gclen ithal mallan devlet bünyesinde, «ascil sınıf», hem büyük romanı... Dlâer taraftan mııhte'.lf denlı Ta krahn nüşaviri ve hem de murakıbı •ıralar: 1 e dün llmanımı^a cln» T« olmustuı. mlktan !>. = a*ıda va?ılı ltha! mallaTavzl Fransız İhtilâline bakacak olursak, n ıtelmişt!': SABRİ OZAKAt İS ton e ektrikll kap*ü!. 806 'on ga Ankora Codd.jl No. 42/1 Bet° kâ^ıdt. 68 ton kablo, 250 ton naval hat ma'z«>mfsl, 400 ton çay. 64 ton geîen 45 ?dcd kemronet ve 3 ron muh te lf eçya Bütün aunyada ortaçag yadigân u n v ı n ve «salet sınıfları kalktı. Fakat, bu asalet znüesseseleri hâlâ İngilterede canlıbğını muhafaza ediyor; ve Avam Kamarasmın yanında, ilk bakışta çağdaı anlayıs bağdaşmaa güç, verssete dayanan, bir Lordlaı onun ön plânda iki hedefi olduğunu Kam&rası Ir.giliz devlet politikasuıda gorürüz. Biri kralhğı ve ona bağb rol oynuyor. asalet unvanlarını ortadan kaldırDünyanın hemen hemen her tara m a k ; dığeri kilisenin otoritesine kari fında başto bir kralın bulunduğu sl şi mücadele... jy l s î r i i m ^ ^ a ^ ç e k U d i v e u n u . Halbuki. bu iki unıf İngiliz d«' tuldu. Bir çok memleketerd» monar m o k r a s i s i n i n gelişmesinde en büyük sik sistem, dönülmesi imkfinsız b b oynamıştır. Gerçi, Fransada, a»il hâtırm oldu. Fakat hâlâ İngiliz tahtı ı mensup blr çok kimselerln ihnın sshipleri, masalları kıskandıran tilâlcüer safında yer aldığını görübir gelenek ve seremonl içinde, sal yoruz. Fakat bu, daha fazla, kendi tanatlarını devam ettiriyor; hâlâ on mensup olduklan sınıfa karsı birer lara ait en önemsiz hâdiseler halkın { e r d i m u c a d e l e şeklinde görülmektealika v« hayranlıgına mihrak olu | d i r l n g i l t e r e d e ise, asil sınıf yor. j îngiliz devletinin çatısıtu kuran, Monarşik Idarenin Avrupa menı halka refah yolları sağlayan, kraleketlerinde muteber olduğu bir çağ la karjı hürriyetleri garanti altına da onlar krallarını astılar rt sonra alan yukselc bir aevk ve idare şuubaşka memleketten kral kiralayarak, runa sahip olmustur. tahta geçirdiler. Halkla asil tabaka arasındakj deBülün bir Avrupa krallıklara kar(i vamh sızıntı, sınıflar arasmda müsay?klandığı zaman, halk ihtilâllerinin j X e r e k köprüler kurmuş ve bu onlarkar^ıına Ingiltere çtktı v« tahtlannı | d a > s l n ] f ç a t ı s m a s ! v e münafereti yekaybeden, canlarını kurtaran kralla r i n e b i r < c e m a a t dayanışması» yaratra aynı memleket bir sığınak vazifesi m l ş t u . N a s l l b i r t a r i k , t m a n e v l hiyegördü. İhtilâlci canını kurtarmak r a r ş i ı e r i bulunan bır dayanışma topiçın oraya kaçar. Tahtından kovulan l u l u ğ u İ S € | de, bir cemiyeti kral da ayrı yere sığmır. asalet sınıfları bu^^ ; e asalet sınıfları bu YAZAN partiyı tuttukları halde, bu çok zenginler de İsçi partisinde üyedirler. İngiltered»» bugün işçiyi,, kapitalistin karşısma bir hasım olarak çıkrran ve sınıf f«rkmı esas alan teşekkül sade komünist partisidir. Fakat realit« şu ki, bu parti bizz?t işçilerin çoğunluğu tarefından ciddıye alınmamaktadır. Halk kütleleri bu partiye, tHyde Park» eğlencelerinin bir parçasıymıs gözile bakmaktadır. İsçi suurunun ve işçi teşkilâtının bu kadar kuvvetli ve ekonomik müsavatsızlığın o nisbette derin olduğu bir memlekette amele kütlelerinln komünızme ilgi göstermemeleri neden? Çünkü. Ingilterede büyük servet farklarına rağmen, işçi kütlesuıin hayat seviyesi düçük değil. Çünkü, her îngiliz, «içtimaî dayanısma» yı csınıf mücadelesi» nin üstünde görmektedir. İşçiler komünizmin kendilerıne daha üstün bir refah getir«ceğ'ne inanmamaktadırlar. ingiliz halkı, iktisadi müsavattan ziysde, «hürri\et» ve «kanun» a dü^kündür. Daha dcâruyu, «hürriyet» i «müsavat» a tercih etmektedir. Onlar için Önemli olan müsavat değil, «sefalet» in ortadan kaldınlmasıdır. Bunun da anca<c hürriyet ve kanunla gerçekleşeeeğine güvenleri var. Eğer İngiliz halkı, komünizmin kendilerinl daha üstün bır refah ve jaadete ulaştıracağına inanmış olsa, buna mâni olmak için İngilterede hiç bir kuvvet mevcut değildir. Ayrıca, komünizmin sosyal s:hada müsbet olarak yapmak istediği bir çok şeyleri İngiliz muhafpziıkâr bünyesi, komünist memleketlerden çok daha mükemmel şekı'de gerçekleştirmeğe muvaffak olmuş. Parklar, eğlence yerleri, çocuk bahçeleri o kar\ar mükemmel ve eksiksiz olarak düsünülmü? kl, zengin İçin dtha güzelini bulmak güç: Organize bir iş sahası Ingiliz vatandajım cyarın endişesi» nden kurtarmıs. Bir cemiyet içinde yasıyan bir Insan için hayatta şu üç jey mühim: 1 Devlete güven, 2 Kanuna güven, 3 Hürriyete guven. Bunlar, insanda, «yann» a güven duygusımu yaratır; ve tvatandaj saadeti> ni kurar. Aranılan, insanların müsavatı d«ğil ki bu bir ütopiadır müşterek ve umumî «vatandas saadeti» dir. lşte İngiliz cemiyetinde, içtimat n nıfların bir dayanışmaya inkılâp etmiş olması, müşterek cvatandaş saadeti» ni herşeyin üstünde tutmasındadır. BSK GÜZEL 5EVDİR <1> Sir Ernest Barker: Brltaln and Th« British People. MEVLÎD Vefa «inayetinin duruşması yeni bir safhada B!r sene r\vel Vfada Yixin Oül'n tabanca lle ö!dürdü*ı) Iddlası lle 81Irtl! Ha'II halfkında açılan dâvamn duraçmaeına. dtln 3 A * T C*ı» MaJı, kemeslnde deva.Ti edl'm'.ştir. Durusmada dln'eren 8 tanıktan ek sertstntn. olay hakkında «görmedlm, bllmlyorum» çefclinde Ifade Termesl Uzertne. Yâslnln annesl Na*!be Gü'er. T mah^?meve b'r rflVk<e re rr^ sf!r MU dohll o'aı Na«lt» dl'.ekç«lnde: O'RVda Saadet'ioln de katil dıırurnda olduîunu. w r b « f Eezlp t^'iık^ tizerrne baskı yap^îÇını bı'^lrTilş ve bti tun îank'arın venl'ipn c?' T arik di1 nj yfTi!n!e lfade er!n!r) a'ınma.^ıiîi İBt«mlç*lr Tan:k'ir:n ça*rısı lcin duusma baş ka gtlne b:raXı'mi!t;r İS1 taraf arasında blr raruTO» o';~ağı yolundak! söyl«ıtll«r Uz^rlne tfSblr almmis ol du^undan dinVvifl>r d^hsl daîuıl mışlardır Eskl Parıs Büyük Istanbul nıebusıı Elçisi ve Numan Menemencioğlu tıurı vsfatır.ın kırkmcı gunune tesadüf rden 27 Mart perş^mbe günü ikindi namazından sonra Şi^Ii C.ımıin'ie azız ruhu için Mevlidi Şerif okutturulacaktır Dostlanmn. ker.disinl aevrnlerin ve arzu edenlerin tesrifleri nca olunur. Ailesi r S/S ANRARA 7 Nisan 958 saat 18,00 de Marsilya ve Cenovaya müteveccıhen yolcu ve yük kabul edümektedir. Biletler TÜRKTURİZM Seyahat Acentesinden temin edilir. Adres: Beyoğlu Meşrutiyet cad. No: 50 52 54 Telefon: 44 23 05 Nitln. bltlyor musuntn? Şt)H telefon santralına ballı o l ı n i lelf fonnm konuşmnyordu. Tahkikat Et ve Balık Kurumunun blr çube mn sonunda anladık; galiba Ikl gündür durünü aramaktadır. Osmanbey eı*>e yağxn sulu sepken kar yüzünden, blr ' sl müdılrtl bu'.ırnaT! B O geçen cıunar kablo ânzasi olmus. teeı gunkü hlsı'at f an 9250 llrayı »'a Nedtr bu kablo irızan dedlginlı rai ortadan karbo'mu^tar. Mağanlar sey? diye sordom. müdürunün zabıtaya vlkl Uıbarı Uae Yeralti kablolarmdan biıinde blr I rme sube müdürunün aranTOMina bes ânza var, ne olduğunu bllemlyoruz. lanm^ti1. ekipler çalışıyor, dediler. Bir kapırı havagazından Ekipler çalışadursun, Mısırh ga zehirlenerek öldü zetect memlekerine döndüğü zaman 75 OLhang'.rd*. Sormaglr sokağmda kendiTİnc soracnklar: num&ralı apartmanda kapıcrlık yı Türkiyedeki içtimat vazlyct hak40 vasmda A 1 Aydın, sısan havagazın dan zehlr'.enerei ö'.müçtHr. G6rülen kında ne Intıbalarla döndün, baka lüzum üzerine kapıcının ceaedl mor hrn? ga kaldınlmış. hâd'.se etrafmda tahkl lntıba edlnmel» yaktlm olmadı. Telefon anza^ını jriderebilirlerse, cağıracaklar, tekrar gideceğim, yazı lanmı o zaman yazanm, okur, an Iarsmi7 Zimınetine 9.250 lira geiçren Et ve Balık Kunımunun Müdiirü TEŞEKKÜR büyŞ T« HrglU babamıs Safr&tnbolu eçrafından v« tüccardan Muezzlnoj'.u MfiY&l* BAHÇELİ EV KLOB • X DANY DAUBERSON Programı 27.3.958 persembe akşamına kadar devam edecektir. NURİ IŞITAN'ın vefatı dola'':sl ç cenaz* toıeal."'.e tştlrak eden. gerek başaağiı»ı dlleve n dosr ve ne>Bşehrilerimlze vç has"ar.ede yat'.ığı müddet zarfmda merhuma ltarşı bU yük ıhtlmam ve şeCkat gös'er«n Prof. Dr. Gi'as Korku', Prof. Dr Melımet Osman Saîia ve aalstan ve hemşıreıere iarşı en samiml teşek'iürlerirr.lzl ayrı ayrı budlrmeğe büyUk acrnız mânl o'du*undaTi hıı mln^et ve şükranlar>.nızı Ib'.âia muhter»m gazewnlZın tavassu'unu nca ederlz. Umumî arzu üzerine Yer üstündekl dertleıimİT. lçin dr. yer altındakl kablolanmaz irin de yegane tedblr, maarif n a n n pasanın tedbiri olursa baMmız dinç olur. Ve illâ. Jste böyle biribirimlri yer, durunız. Namık Kemal merhum. bugünleıi düşünmüş de meshur mısramı soylemiş diycceğim geliyor. İstaııbulda. hakikaten >Aitı da blr, üstü de birdir yerin...» Hamdl VAROftLU TEŞEKKÜR Dört »»neden berl kalbden ra.hata'« olan allem Cevrive U^U'rlu bu kerTe ŞLşl! Btfal Haataneılncle Kaib MUteh?ssısı MART 2C KAMAZAN 5 Iklnd) «a 3Ö0ÖÖ .';.:• ;. L İ R A •; ; i •••. cv • > 9 E 5 51 \2 20 15.50 18 26 19 59 4 12 11 27 5.52 ç, 21 12 00 | 1 32 9 46 DOGUBANK E I K L ÖB X D A L İ D A PEK YAKINDA Dr. MTJSTAFA K. KAZUK MEVLİDİ ŞERÎF Blz'erl büytık acılara gark ederei aram'.zdan eb*dlyeo ayrüa, e»!m ve babamıa İŞceada'.ı ufuiünün üçuncü »eneyl deviyeslne raat.ayan 28 mart 953 cuma günti öğle naoıaz.'m müteakıp Te^Tİklye Catalı Şerlflnde ruhüna Ithaf edllrcek fizsre mem'.eke'.lmlzln seçkln hatız lan tarafından MevHdt Şertf kıraat edl'eoelctlr. Arzu eden a>r*ba, dost ve dtn k?rdeşlerlmlzln teşrTerl rlca ounur. 13913 Hamdlve Doğ ve çoculı'ar. CUMHURİYETin iiçıincii Gİev JMAL KARAMAĞRAÜ Tefrikası: 18 ALİ HAYDAR DOĞ'un dım... Nasıl oldu bu iş? ] n n bile inlerıne giziendıği Doyle TArrhan, birdenbire harekete ge , bır havada bize de gelen oımamışu. Kaxh yolda yakuz dayimın ızlerek kaplıua yanındaki elektrik düğmesiru çevirdi Gerçi buna da len varaı Takıb edıımedıtı muhacet yok. Gok bulutsuz. . Mehtab hakkak... Yani birı ardından sınvar... Her taraf ışıl ışıl... Antrenın sıce yakU^ıp başına olüuıucu darüstünde yanan lâmba, mehtaba beyı ındirmış oiamaz mehtab kattı. Sokak lâmbası kadar biı lâmba ye'nar antıcde... Tâ bah çe kapısma lşlğivui'Ur Evden lârr.bayı yakarak bakınca, bahçe kapısınd^ki insan seçıür. B u projektorvEri ışık dslgası yolu ya Bunun bir cinayet olması ih ' Boynu b=ğh, sesi kısık Melihan;n. timali var... İhtimali de değil, ci Şehre onun için inememişti bugun. nayet olduğu muhakkak... Aman ] Bağırmak için ağzmı açtı, bağıra laymca, Turhanın dehşetle büsbü içeri. bir şeye dokunmıyalım, dedi Boyle arlarda insanın kafası temadı. Bayılacökm:ş gibi sallandı; tün boğuklaşan sesini duydum: Konuşurken ses boğazmda dü portmantoya tutundu. ferruatı nasıl zapıedebılıyor? De Ne haldir bu? dedi. ğümlerayordu Acaba dayımı en çok seven îsVe eğıldı, evı<n iki yanına baktı. mek kı yalnız o sahneyı göruyor, Ve ilk tedbir onun aklına geldi: mail Hakkı mı imiş? Mümkün mü?. Tunaf şeyl... Karlarda amca o asu düşunüyor cia dıkkal hassası Eyvah, teyzem! Ajamasile yere çöktü. Hıçkıra hıç mın ayak izlerinden baska ız yok. nâdıseler uzerıne sinema objeküfi Turhana baktı: kıra ağhyordu: Celâl de ona yaklastı Omuzun gibi açılıyor. Çığlıkları işitmiştir. Ne yap Velinimetimdi benim... Veli dan uzandı: i Ben da orada daha fazla duramalı şimdi? nimetimdi benim... Müthiş bir sey... Peki kim ımadım. Soğuk ilıklerıme işlemişti. Bu sual kendisirıe sorulmuş gibi Nasıl öldürmüşler?... Celâlin arkasından yürüdüm, oturBirdenbire onun hlçklnklarma öldürmüş? yengem davrandi; tanınmaz bir yeni hıçkırıklar katıldı. Başırm çe Katil aleti nerede? ma odasına girdım. Şömineye yeni ifade ile: virdim, Pembe Hanım... YemeniEğilip yerleri araştırdılar. Katil odunlar atümlştı. Ca'iüı alevler var Ben gideyim vanına... Ama ne sinin altında fırlayan kınall saçla aleti yok! dı. Titreyerek bir koltuğa büzüldiveyim? Ne diyeyim? dedi. rını yolmağa çabalıyor, o da tekBelkısçtğım, bu ckıayet sahnesi düm. Faciâyı teyzemin duyması ihti rarlıyor: gerçekten havsalaya sığar gibi deCelâl, evvelâ doktor Nurıye temali ve bundan doğacak netice her Hepimizt:m velinimelıydl... ğildi. Bahçe kapısına kadar uzarıan lefon ettı, vak'ayı kısaca aruatü; kese soğuk kanlılığuiı az çok ka Hepimizin... geniş yolun tam ortasında, dayımın Ne olur ne olmaz, sen burada zandırmıştı. Bu arada on mühim sual Turha eve gelirken bıraktığı izler vüzuh buiun... Bılıyorsun ya, teyzem ve la görülüyordu. Ve yolda onun ız Suleyman... dedi. Turhan, burnuzunun yeniyle yü nm aklma geldi: zünü kuıulayarak: Ve şu tenbıhi unutmadı: Peki ama nasıl olmuş bu iş?. lennden başka hiç bir iz yoktu. Meselâ, kor dolu mangal dev Nasıl öldürmüşler? Buraya kadar Dündenberi atılmış pamuk parça Sakrn ön kapıdan gelme, izleri rilmiş. Şükrs'.T korkmuş bağırmış, gelebildiğine eöre demek katil bah cıkları halirde yağan kar, sk^am bozarsm. Arka kapıdan gel. Duvar tizeri dinmis; ve biz o saatten son kıyısmdakı yolu takib edersin. Oizan edersin, anne, dedi. oede vurmuş? Yengem sofada kaybolurken ts j Bir kere çaldı zlli... Bir kere ra hiç bırımiz evden çıkmamıştık. rası batak değildır. mail Hakkı ile Meliha göründüler. çalabildi, dedi. Doktor Nuri aan Arıa yolcl» yürümemiştik Hayvanla Sana bahsetmistim: Doktorun evi Pekı da} ım nasıl oldürüldu? Celâlın nurıldandığını işıttim: Bu vazjyet karsısmda bızce ya pacak bir şey yok... Telefon e d e lim, Turhan... Poiıs çağıralım. Ve seğirttı, cevab beklemeden hemen karşimızdadır. Bizim alt kat I galiba daha çok sarsıyordu. tan bile pencereleri görünür. \ Derkeu odaya başkaları da girdi. Celâl, sonra karakolla da konus M e l i h a y l ı P e m b e H anımı, Şükran tu. Aynı tenbıhi onlara da tekrar , .. 'ladı. , j ablayı gordumVe artık son kuvvetini tüketmiş Türkân, Celâlin yanından uzakgibi onun bir koltuğa çöktüğünü laşarak telefona yürüdü; calıştığı gördüm. Ellerıle yüzüîiü örttü; o matbaayı aradı. muzları sarsıliyordu Celâl ağiıyordu. Bu arada Türkân içeri girdi. Evvelâ telefona doğru baktı; sonra Celâle atıldı. Onun toparlak sanşın kafa?ını kucakladı. Saçlannı öpeken soyleniyordu: Bilırim, hepimizden fazla sen g e v e r d i n o n u . . . S e n i fcjç kjrmamıstı. Sen de g ö z d e s i y d i l l . . . ne yapalım? Teselli için kelime bulmakta giiçlük çekiyordu. Ve bu sefkat CelâH Şükran abla çıkışü: Bir gazetelere düşmediğimiz kaldıydı... Hem nasıl dılin varacak bilrnem? Türkân, bu sözleri işitmedi bile... Polis muhabiriıü buldu: Dinle, Cezmi ağabey... Kalemini kâğıdmı da hazırla... Baslangıçta dayunın ö'dürüldüğü nü adeta ballandırarak telleyip pullayarek anlatmağa koyuldu. Devamı var\ v« Dr. İ. Ürman. Dr. A. Taiıtaiıoâ u yardımlartle yaptığı amellyat netlcest al'.eml yenlde n hayata kavuşturan ve hastanede yartığı müddetçe kendlslne lhttaıam gösteren Etfa! HastaTeglnln doktor ve hemşlrelerlne ve hagtabakıcılanr.a candan tesskkurlerlml sunar Taz'.fe'.erlnde beşar.'.ar dl>rtm. Şeviet Uiurlu Bdirne Manyac KaraXoiımda Poll* Memuru VEFAT Dul bava n Zabei Da» bay ve bayan Püzant Bisar ^e ovlâdı. dul bavan Pegnıhl Ça yan ve e1. lâdlar;, sevglli esi "baba an, bııyulsbat'aları ve karDr d î bav KİKKOF DAMADYAN'ın BEYAZI1 BEYAZ SARAY No. 51 de kısa bir hestai ktan sonra xe'.\tını de:ln teessurle bl'.dlrir.^T C«naze meraslml yarm persembe 27 mart 1958 saat 13 de KadrKöy Ermenl kı.'s^inde cra olunacağı ılân olunur İsba liân hU3Usi dâvetlye verfne katradlr. Cenaze Levazımatı ve Ser%isl O'.U Te': 44 27 46 47 83 S8 48 03 24 AS KUNDURALARI MAĞAZASI ACILDI PROF NİMBÜS'ün ftlACEFALARI: