Katalog

ÎK1 CCJIIHUSITR 25 Şubat 1958 Affın Zararları Orman suçiannı affeden yeni bir Nihayet bir üçüncüsü de 5u mükanun tasarısı hazırlandığı haberı lâhazaİBrı ileri sürmektedir: halk ve bilhassa aydmlar arssında «Meclise dördüncü tasarının verilderin tepkiLer yarattı. Ormancılar mesi, Af Kanunlarının periyodik arasuıda ise umumî bir üzüntü u olarak çıktığına ve çıkmakta deyandırdığını gelen mektublardan vam ettiğine dair umumî kanaati anlıyoruz. desteklemiştir. Bunun belli başh Bakın bir yüksek mühendis ne tesirleri şoyle srraianabrîrr: diyor: 1 Orman mıntakalarmdaki va• Şimdiye kadar çıkan Aî Ka tandaşlar gayrimeşru kazanc yollanunlan neticesi orman suçları aıeai rınm kendilerine zarar vermiyecemaır.ış, bilâkis daha çok artaıştır ğini, nasıl olsa bir Af Kanuırunun Yeni Orman Kanunu nasıl bır es imdada yetişerek suçları temizleyebabı mucibe ile çıkarsa çrksın asta ceğini düşünmekte. hareketie»ini bu memieketin hayrına olmıyacaktır. döşünceye göıe ayarlamaktddırîar. Af Kanunlarının tatbikatmda gor2 Orman teşkilâtı da >nas!Î oldük ki af neticesi birdenbire sı sa yeni bir Ai K a m çikaeak» fıra düşen orman davalan. tahmir» diye yerse kapılmakta, W I takibatı gev edilemiyecek derecede kısa bir za şetmektedir. manda eski seviyesini bulınafcta, 3 Mahkemeler yeni bir Af hattâ bunu aşmaktadır.» Dieer biı ormancı bana .jöyle ya Kanununu bekliyorlarmış gibi orrnan davalarını uzattıkça uzatmak 1 zıyor: tadırlar.. 'Bir taraftan memleketünizde sık Bu deliller ve bu düşünceler orsık vukua gelen seylâb ve heyelânların sebebini ormansızlık diye gös tada dururken yeni bir Af Kanunu terirken diğer taraftan kanıınia'Ia düşünülebilir vc bilhassa kabul ediorman kafliâmını tesvik etmekte lobilir mj?. i Cevad Fclımi BAŞKUT Selıir = =haberleri Et ve Balık ' rSABAH] Tarihten önceki gibi Ir Arrupa meemuannd» okudum. Roaeman ve Friedmann lsinüi ikl Amerikah hekim,, büyük bir şirketin lenelik biiânçosunu hanrlamakla meşgul muhasebecQeri iiıerinde yaptıklan lnceloBeierdc, bn «damlaıın, çalışırken, kanlannın daha çabuk pıhtJaştığmı, kandaki kolesterol'ün artöğını ve tansiyonlarmın yükseldiğini görmüşler. Bunun üzerine, şu neticeye varmışlar: İnsan kalbi, yüz bin sene evrel mağara hayatı yaşavan iptidnî İnsan kaHbiniıı tıpkısı imiş; kalbin ten kurtaran, bize bu kadar yararı' yapısmda, o gündeıı bu güne hiç bir YAZAN yasdırra dokunan, gücümüzüi yet i değişîklik olmamış. mediği işl«i gören bu robotUrı ni ! Meemaa. bu tıbbî müşahedeyl. huçin kendimiz için bir tehlike bir düs lâsa olarak, şoyle anlahyor: Bır şedenizile, dağlarile, tepeleıile, fırünaEt vt Balık Kururaunun tatn ma2» man sayıyoruz? Niçin kendi yarat ) ye üzüldiiğünfiı zaman, sinirlenecezalannda tavu'* satıslarma dtln •» larile, sellerile. nebatlarile, hayvanmamız olan bu robotlardan bu ka ) ğhuiz yerde. kıyasıya vuruşup bir larile tabiat; biri de ferd, ziimre, bahtan ıtlbaren baçlanmıçtır. yerimizi kanatabilsek. kan kaybededar korkuyoruz? Konyadan llk partl olarak 1000 adet sınıf. toplum olarak insanlardır. kan bu ilkel yı da gelişmış âlet : kat aşan çok daha ince çok daha daDünyamızı bir anda tuzla buz e bilsek. kalb kriri vak'alan çok azat«"nisienmlş tavuk şcelmiş satışa arjeGerçekten insan yeryüzüne geldi lerin. makineıerin, kültür araçlarının j kik işler de görür. Meselâ kitap, rad decek atom bombası gibi robotlardan brdı. Kalbimiz hâlâ mağara adanunm dllmişrlr Tavuk sntıdanna hallcın !»t ğindenberi karnını doyurmak, barın hcpsine birden otuz, otuz beş yılyo, televizyon düşünceyi, öğretimi m ı ürküyoruz dersiniz? Sanmıyorura, , kalbidir: mağara adamı devrinin iibet ettiğinl goz dnür.e a'm ktırttm. önüTnii'iek! srünlerde Ane.doludan vok mak için bir yandan karada, denız danberi «Robot» deniyor. Polonezce uzaklara götürür. Top, tüfek. atom ç ü n k i i n s a n u ğ ı toptan yok edecek, i züntülerine dayamr, bızım uzuntule.. . ...... miktarda tavuk eerirtoıeTe kfcrar vfr de türlü havvanlarla, canavarlarla. «Robota» kelimesinden gelme, «Ça bombası uzaklardan yakar yıkar, yok 1 kökünden kazıyacak bu robotlarla hiç [ rimize değil. Mağara adamı, smirlenmlstir. fırtına. sel, tufan gibi türlü tabiat lı$mak> demekmis. Bu terimi 1921 eder. Kitap da öyle. bir kere basıldı kimse oynamağa cesaret edemiyecek: diği zaraan tımaklarını kcrnırmekle Tavuklann kllosn 3 Itrsdart Wni8 güçlerile; bir yandan da ferd ya da | yılmda iik kullanan da C?rl Czapek. mı her tarafa yayılır. her çcşit in tir. Ama ne yazık ki bu yolda insan ; kalmaz, dovuşur, vuruşur, yaralanır, lennriş o'.arak satılmaktadır. toplum olarak birbirleı ile boğuşmuş ] Bundan başka «teknik hayvan» en sanın eline düşer. Robotlar nJsM | sevgisi gibi yülısek ahlâk duyguları j k»n kaybederdi. Sonra bu kan, yaraDiîer taraftan kurumun maŞazala durmuş. lamına gelen bir de .Zoomate» terimi bir ölümsüzlüğe de ulaşmış sayılır • değil de, korku denen o sindirici he ; nın üstünde pıhtılaşır. kalb aamarlarmda kalkan ba'.îgı satışlanna baş! Sanki bu iki çevre yetmiyormuj var. Bu belki de «Robot» dan daha lar. Meselâ bir kiUp, bir film insan ! yecan, insanUğın can kurtaran, o || « « * laTv.m*t>r. Serbefit olvasada kllosu "8 U k ™™£Z™oli " lardan çok daha uzun ömürlü değil Ura arasında muamele gören kalkan gibi. şu son yüz elli yıld3nberi in uygun, ama nedense tutunamadı. Yoksa hesap makineleri gibi git masındadır. Atalanmızın tansiyoıuı, bahğf kurum tarafından 430 kunıj sanlığı gittikçe artan bir hızla üçünİnsanın yaratüğı bu robotlar bir midir? Robotların seri halinde imale yükselirrîi, tikçe gelişen, çoğalan türlü robot viicad yorgunluğundan tan sat:sa arzediirnlftlr cü bır dügman daha sarmakta. Hem çok özellikler tasır. Kullanışa göre elverişli olduklarım da unutmiyalım. ların günün birinde düşünceyi öl bizimki de. sinir gerginliğinden yı:kSar.nsundan dün Uk partl ge'en 1500 yararh zararlı, yapıcı yıkıcı olurlar. Bir film, bir kitap sonsuz ?ekiide dürmesinden mi korkuyoruz? Ilayır, seliyor.M'o kalkan balıf: ögleye kadar satıl de insan oğlunun kendi cliyle yaBu miisahede bana çok akla yalun rattığı bir düşman bu. Özellikle Meselâ bıçak çok isimize yarayan bir basılabilir. mıştır. bu da değil, bu türlü makinelerden Bugün bu robotlar düayanuzı ına de hiçbir korkumuz olamaz. Çünki göründü. Et ve Bahlî Kıırumurrun çarşam^a X\^II inci yüzyılın «)n yansmdı ma ftlettir, ama kötüye kullanıhrsa bizi Öteki uznvlanmız. belki de. besle?ünü Tarlabaşı. Mısır Çarşısı ve Sarı kinenin icadmdan sonra beliren tür yaralayan, öldüren bir düsman kesi nılmıyacak derecede sarmıştrr. Dene , bunlar şuurumuzun ancak yüzü ile, jwdt açacagı satıs mağa?.aıarile I« lü âletleri, makineleri standardlaşmış lir. bilir ki: insanhk hiç bir zaman bu dıs kabuğu ile ilgili işleri görebilir. nis ve yasayıs tarzımum gerektirdiği Çevtren. M. K KAH tanbul satı? müessese'.erl adedl 29 zu küllür araçlarmı anlatmak istiyorurn. Robotlarm gerçi bize yardımlaru günkü kadar yayılmış bir robotlar Insan şuurunun derinliğini teşkil e değisikliklere ıığramıs, tarihten sonbulacaktır. Gerçi makinenin icsdından önce de sonsuzdur, bizi bir çok zahmetli iş dünyasile çevrilmemişti. Görünürde den kendiliğindenliğe (spontaneite) raki hayatm ieablarına intıbak etBur.'.a r arasında Mıs'.r Ça'Ç.al aa'.l» mistir. Ama kalbimizin tarihten önmağazasnda selam, dll, aosLs ve »u insanlar bir çok âlet bulnuıştu. atıa lerden kurtarır, ama beri tar.ıftan hiçç bir engel obnadığma göre bunlar yaratmağa hiç bir zaman ulaşamaz. ceki mağara adamınm kalbinin tn Öyle sanıyorum ki bu türlü âietler bunlar şu son yüzyıllann yenilikleri bizi tembelliğe sürükler, yaratma cuk satışı yap.'acaktır günden güne daha da ar^caktır. ne kadar gelişirse gelişsin, ne kadar kendiüi olduguna ben de inanıynnım. karşısında pek şönük kaln. gücümüzü zayıflatır. Yalnız. Amerikah iki hekimin mıi* * * çoğalırsa çoğalsın insanın yaratıcı gü Robodar insanlvrın gücünâ kat Bilindiği gibi insan kafasındsn çıama, bizi binbir zahmetli ciinü öldürmesi şöyle dursun, tersi sahedelerinden yana. onlarla yüzde Harbe iştirak eden her memlekette ] hangi saatlerde dalgacı olduklarım ne büsbütün canlanacaktır. Mekanik yüı aynı fikirde değilim. olduğu gibi, harbden synrası Ameri hep. önceden. tesbit eden». O kadar Ba iki zat. mağara adamile huci'nisterini bu makinelerle devreden, yükasında da, hikâyemizin başıangıcında dikhr lliydi ki. bir aıkadaşına söy+ekünü hafifleten bir suurun dikkati kü eemiyet adamını. sinirlenme br.lıehe aldığonız Denver tayyare ciaayeti, ni yaratma gücünde toplaması daha slnde nnıkayese ederken. mağara ya da bir gün evvel naJdettiğrmfz diğj üzere, ba gibi vakakrda FBI Mİammın aleyhine. nnlann uzak tnkolay olmaz mı? içılen üigaranın nev'inden dahi bir Avustury* Dıs İşleri Bakanı LeoBobby Greenlease'ın kaçırılınası ve mla o l a n insanların leÖyleyse nereden geliyor bu kor • " " öldürüimesi gibi akıilara durgun'uk mina çıkarıyor. bu sayede suçluyu pold Fıgl 27 subat pırşembe günü ku? Herhalde robottan değil. Ger bme mntalea ileri siirmüşler. veren korkunç cmayetleriıı. çeşidli yafc.ltmağa ya da suçu suçhıya mal rLufthansa uça$ ile Viyanadan şehi m i z e çekten insan robottan yılmıyor, ro Teveccühleri. eksik \ nasınlar. gelecek vc aynı ffünün akşam; suçlaruı harbden evvelki güıılere etmcğe muvaffak oluyor diye sık Ankaraya hankct eciecfktir. Çiinkii. bugün. slnrlenip de ya'nız botlaşmaktan, daha doğrusu yaratma kıyasen fazlasile artacağjn» nıuiıafc sık ıçtığs sigaranın nevini Avurturya Dıg işleri Bakanı Angücünün makinelesmesinden, robot kendi tırnaklannı kemirmekle iktifa kak gozile bakıhnakta idr. Bn duru» di.„ karada birkaç gün kalacak ve hükulaşmasmdan korkuyu yaratmanm en eden insan. parmakla gösterilecek ! mun belli başlı sebebleri aıafinda öentz ve emsalı profesyonel banka met crkftnı ile görüşccektir. büyük düşmanı tekrardır, alışkanhk karfar azaldı. meselâ, evin, ailenin nâzıın, rehher soyguucuları eÜMİadeki süün sadeLeopold Figi> hu seyahatinde 5 kiKan kaybetme keyfiyetine eclintır. Iıte insan günün birinde yarolünün tefessüh etmiş oîması goz» ce bir tehdid vasıtssı olarak kulla şilik bir heyet relskat etmektedir. ratmayı öldürecek böyle bir alış ee. o bakımdan da. mağara devrinl çarpmaktadır. Annelerin, babakrm nıriar. asta adam öidürmeğe kadar Avusturya Dı$ îşleri Bakanı ve kanlığa böyle bir makineleşmeğe uğ yasaııns olan âdenıoğlu ile. saioniardn âdeta kütle haJınae sıiâhlı kujvetlere gitmeeler. pek tabcî olarak yakala beraberindekiler mUteakıben Afgaramaktan ürküyor. En büyük korku cirid atan fraklı ve smnkiıılisi araya da harb sanayiine katılmaları ço nıp soyguncoluktan hapis yatmağı nistan. Hindistan, tran ve LUbnanı smda pek fark kalmadı. SU bu. zlyaret edecPklPrdir. cukları hemen hemen başjboş bırak darağecına tercih ederlerdi. Bu baBüsbtitün kalmadı değil. bir fark *** raış. hele mantar gibi yeraeıı biterKahlacağımız beynelmilel kımdan. bankalarm kadın ya da yaçTabiatın bize hediye ettiği ou eşsiz var. Mağara devri adamı. döviişe cesine kuruluveren sanayi şehirlerinscrgiler cevherin değerini bugüne kadar bir kalktı mıydı. kendisinl kaybeder. far de yaşayanlar normal eğfetıce. vakit ü erkek kasadar kullanmaiarı profeB İatanbul esnafının Ihtlyaçlarını tetürlü anlıyamamışız. Maddeyi kavra kına varmadan. insiyaki şekilde. kengeçirme vasıta ve imkânlanndan da i yonel soygunculrı son derece ürfcül T» mak, makineleri mükemmelleştirmek di tantivonunu riii iirürmü«. mahrum kalınca bütüc bütün âvâre türoü. İçlerinden btrinin dediğine mln 11111 bfynelmllel »ergllere esnaftn 1 için yerdigimiz emeğm binde bırini Şhndiki, selâmetin kenarda olduçuolmuşlardır. F.B.İ. in degi^meH kî göre cKr kadının. içi geçjnis bir ih 'S» ™ ! »»Samak maksadlle îlgllllCTt<> t • yaratıcı gücün incelemesine harcasay na çoktan >>ğrend<ği için. uzaklnn * m a * t * m ı l v r a I » " U«re Ankara naatine göre ise bugünün serserı ço» tirnn ne yapacagiru kestirmeğe imI dık. yepyeni bir kültür çağı açmıs o patlavan siliihüe başkasının kaıımı cuğu. pek büyük bir ihtimalie, yarı. kan yoktur. Bak.n ne oVmHt isle| M r l l f t l ^^^ Hügeyln Klıtmitçl ü . Iurduk. Ama bugün: Ya yaratıcı bir kavbettMp Janshonnnn düsürüyor. nın da sabıkalısı, katilidir dıgmıı sıze mısalle anlatoyım: Sir | İkl arkadası düa »ehrimlj» dOnmüşIer varhk olarak turunmak, ya da ro Dirnyanın o ramnTikl lıa*m<len doBununla beraber, harb sonrssı A gün, jrözüme kestirdiğim bir bankaya dlr. botlaşmak yolunu seçmek durumuy layı. yalııız nıidesile yaışamak rorıınBillk ba;kanı Ankaradakl Mmltlın merikasındâ. cinayet, oliıme sebebi daldm!. Tabaocamı gjşe ardında otula karn kar;ıyayız. d« olan maîara adamının kalninrte, yet verme, ırza tasallut, hırsızkk, ran ihtiyprın bumuna dayadmı. Bi hakkınrta ;unları aöylemtştlr: • Bugün robotlaşmaktan sıyrılmak bfehn sonradan takrı^'mız is'mlorlp, zoıbalık, karmanyolacılık. dolandırı lir misiniz ne yaptı? Hiç tırımadı, jlnda 28 rıttan 1> 5 mayıs tarthlerl ar» Yuçodavyamn Belgrad schrlnde yaratıcı bir varhk olarak tutunmak merhamrt. sevgi, ask füân eibi seylcr cılık ve otomobil hursızlıây gibi bell* kıpırdsmadı bile. Öylece oturdu. acılacsk olan E^naf re Ssnatkârlar pa istiyorsak bilime başvuım;;ktan bns var mıvdı, bümem. Yok idiyse. lıu^im baçlı suçlardaki artış tatmaııierin de «T3bancRmı biraz daha yaklaştır nayırma iştlnklmlzi saglamak Jçln ka çaremiz yoktur. Yaratıcı gücü, bi rfe. yn!ni7 isimlerile var olduklanrıı üstüne olmuşrur. Meseiâ 1937 T938 dım. «$aka etmıyorum b3 balık. Hay TOrklre T oaret Odaları. Sanayi OdaJa Jimin kılı kırk yaran metoduyla in lnanahilirİ7. n Uşllllerl ve Tlcaret Borsa'.arı Blrllarasındaki yıllarda, 355 oüyiik şehir di sökul paraları» dediın. Çünkii. malim va kalb. en elâstiUî de. bu çeşid suçların scnelik vasatisi «Gay*t sakia: «Benim para ile alâ 1 da * roboflaşmak tehlikesındn sıyrıl uzuvdur. Ne kadar. (eksenijc arıfm 630.257 iken, î»*198» harb sonrası kâm yok» dedi. «Ot*4ci gi^»y« mü sina şehrinde nlsan ay: İle mayıs »yı genr>l«mz; rskidrn mcTrnd ob'iıv.ın seneleri arasında bu vaaat. Wr yıl 800 mak mümkün olamıyacaktır. arasında açılacak oyjncak aerglsl ve bini aşmıştır. Bütün m^Tjleketin se racaat edin!» ı • ! İşte Amerika Birle5İk Devletlerin seyleri de. bu «MtHlemtyen ın'im «Çaresız öteki gişeye müraca mayıa arasında açılacak otan tl sanat nelik vasatisi ise, ilk ieH 1952 de de 2530 yıldanberi çok yaygın bir Bu yanrtii. (riiTPl sanatlar. eH»hiv;t. efti!> İhtiyar da uslu uslu !arı sentlslDe iş*. iraklmlB lçlc ymptıftı 2 milyonu aşmış, üç sene içinde de I at I jekil alan Moreno'nun «Socimetree» »ii». vesalre (ribi incelikler vâdisin !e ' m:z tesebbüaler mOsbtt kafş: anmıj•• yerinde oturacak sanıyordum. Ne 2milyon 200 bini bulmuştur. Karjt,r. sibilim gözüyle yepyeni bır dene | T , ! d l z ı a r ; ' k a d 7 r fnanyolacılık. hırsızlık, otomobil hırI gçîer. Ben tabancamı öteki gişedeki yım <experimentation ı metoduyla İsraelden dis nıalzemesi sızlığı, dolandıncılık gtbi suçkrrian i memurun burnuna dayayadurayım, \ küçük zümrelerde yaratıcı ksndili evlâdlıifin»7i ma<a ii» «'övm Amerikan vatandaşlarmm zararı ise bizün ihtiyar, gene aynı sükunetle ' getirtiliyor ğindenlik (Spontaneite creatrice) i kurtarın dive yalvaran ö'iim 400 milyon delara yaklaşuvştır. En itrinden kalktı. Kapıya doğru yü ( Ticare: Vekâ>ti tarafından İsraelaraştırma yoluna girmiş bulunuyor. h as'"M« h Vovmavı r« acısı, cinayete varıncıya kadar, peT rümeğe başladı. i den 70 bl n Hrm!:k d!ş maizi'.riesi lthaBir başka yazımızda Moreno'nun bu vasızca suç işleyenler arasna çocuk «Hey babalık! uğur ola?» diye ill için teşebbüse geçllmişUr. «Sociometrie» akımını ele alacağız. b« yanf i'ine n»k f • ı çağdakilerin katılmış olmasıa.r. 1955 bağırdım. Tesrii masuniyet mevzuunda bfr yrnîTik. de yılında tevkif edüen on suçludan bir «Şöyle omzundan geriye doğru tümüsabaka tertip edildi ÖLÜM ve TEŞEKKÜR benzer!. tanesinin ya§ı on Scekizin aliırjda çıkHamrii VAROftl.V mıştır. Bunlar m hemtuı hemen yarı kürür gibi baklı. Istifini bozmadan: ögrentiiğimize gcrt. «Prt'fesijr TaZile esrafından rrerhum Hacı Izzet «Polis çağnmağa!» dedi ve yo hir Taner tesi=i» ırükâfatı için «Teşril sjnm yaşı on beşin de altmdadır. kızı, Tokatın Yogurtcuoglu ailesiniuna devam etti. x j Masuniypt Miıof.stsesb mevzulu bir • den merlıum MuFtöfa Beyin refikası. 14 aybk cocuk sv dolu leğen Gemi azıya alan çocukîarm büyük [ Sivas Ennıiyet Md. lügfünde Polis cSojarım size: Ne yapabilirsirtiz mü^.ibaka aviitniftır. Tarihçe, muhe if irinde boğuldu nîen'.lf>ketler;n ır.evzuatı bir çoğunluğu banka îoygtmcLiluğuna böyieierüe? İnsanı pisi pisine katil et!I*telif nıeml^ketlerJn mevzuatı ve tatMe. Aii Üna! ve Ulviye Ünsalın an! . . , , ıbıkatı, doktrın ve mahkeme içtihatŞisllde HaniTnefendı «okağında 61/1 neleri, 3 üncü Ordu Emir Sb. Bnb. merak sarmıştu*. Banka soygunculuğu , a n b a k l m l a r ı n d . , n i n c e ienme S i gereSabit Ünsal ve Süheylâ Ünalın ka numaralı eyde otııran H'.kmet S?.man ise, tâbir caizse, son derece hesablı, mez m. bunlar.» FB1 dosyaıarındakı bır başka ban k e n hu mıvzuda rrı iyi eser yazana yınvaüdeleri. Neset Ünal. Tırfan, Imın 14 ayiık k'.7i Ü.nit, banyo dp.ıre ihtiyaih, dikkatli davranmayı geTurhan ve Fatih Ünsalın bilyük an \ »lnde Içi *u do'u letene d\iş«rek borektiren bir «meslek» tir. Meselâ, ka soyguncusunun başına gelen de | «üç bin> lira mükâfat vf rilecektlr. ' Sulmuştur. Hâdlse «rafında lavcılüc neleri salihat nisvandan otuzlu «çalışraış» olan Eddie» Bentz. daha az gülünç değil. Bu «talihsiz» '• MOsabakaya istirak edebilmek için ) tahkikata baslamıştır. profes>onel soyguncu da bir kidm isteklliprin 15 nisan 195S tarihine kaHIJRİYE ÜNAL bu bekımdan, «mesleğinin erbabr» dar tptanbul Hukuk Fakültesi Deveznedara çatmış. Önceden hazuladı65 yasında bir ülserli 1» Şubat 1958 gönii Erzurumda vefat kanlıjîîna yazı ilp başvurmaları ve idi. İlk defa kaçış yollarmın plânım ğı putulayı, tabancasının namlusile eserin hususiyetlerine ait izahnımeîetmiçtir. intibar etti çizmek, bu plânı erde kronometre deCenazesine ve acımıza iştirak eden vezcedaır kadınrn önüne sürmüş. Pu yi aldınnaları. es«ri en gı»ç 30 haziran DikiUtaşta Saatçıbayırı sokagmda faatle tatbik ederek soygun günfl Kumandan, srkadas. eş ve dostlan1959 tarihme kidar Dek^nlığa verbir &aat intizamı sa^lamak usulüırü sulacU: «Kasadakı paraları $u gantaya meleri lâzımdir mızla, kar.ramaıı erlerimize derin 47 numaralı erde oturan 85 yaşında doldurun. yoksa öldüğünüz gündür!* Mehmet Ert«nll lsmlnde btr şahıs, ortaya atan Bentz'dir. saygı ve testkköı!erir"izi sunanx. kendisini tavana ip!e asarak lntihnr Tıp bayramı ÜNSAL ailesi Dentz, soymağa girdiği banka ka yazıli imiş. Kadın pusulsyı okuyunca et.miştir. yapılan cahküatta. lntlhagayet masum bir eda ile: Tıb Bayramı münasebe'lle her yıl aasında ne bulacağını da, üçaşağı bej r:n. ülser hastahğmdan llerl geldltt «Bankada bu kadar veznedsr T»pıljnal5ta olan 14 mart T:b Baloau yukan bildirdi; zira, bir «işe» gianlaşılmıf.ır. Dahiliye Mütehassısı var Eula bula öldürecek beni mi bu yıl H:!:on Ealonlannc'.a yap;:acak rişmezden evvel, gözüne kestirdiği Dün yapılan ihracat t:r Baionun hm baiümdan iyl g«:Dr. FARUK YENEL Dlğer taraıtan T'.caret Odasından "ebankanm bilânço raporiarını uzun buldunuz? Ne yaptım ben size?» de mesl ıçln M.IT.8. Tıb DtratSj bir rilrn nısliımata Eörf, dün İstannul uzadıya tetkik etmek itiyadında idi. mez mi? komlte kuttnuş ve BBçkan'.ığın» KaSayın hastalarma bir müd llmanınd.in muhtellf memleketlere Profesyonel soyguncu bu vsziyet ıfcnlar TVrlM İkino" Başkanı iıtet Bununla da yetinmer, kimseye sezdet için Avrupaya gittiği179.482 liralık iiıracat yapıimıştır. Seyk dirmeden günlerce, bazan haitalarca karjısında «ölür müsün? Öldürür mü Haürr. Oruz scçi'n:işt:r. edilra mal'.ar arasmda cevlz kütü^ü, a ni bildirir. gcymağl tasarladığı bankayı tarassud sün?» diyor. Fakat şiarı öldümemek tiftik T» tazs baîık bulunmaktadır. olduğundsn, yukarıdaki vakada. soy eder, paxa giriş çıkışlarını gözetlediŞUBAT 25 ŞABAN 6 İIIIM UİUlUllHlllilMaitlJV ^ ği gibi, banka memurlarınm hangi guncu bu hiç de hesapta olmıyan MEVLİDİ ŞERİF saat'.erde gelip hangi saatlerde git cevp^. karşısuada. fazla oyalanıp yaI SATILIK tiklerini, bankads? çalıçma saat'r kayı ele vermemek için, tabaneasını Kıymetll e?im ve sevgili annemiz JASTRAGAN MANTO rinde ne gibi hareketler yaptıklarıııı. cebine yerleştirip çantasını kaptığı SENİHA ULUS'un O İa bsııkanın hangi saatlerde kalabalık, gibi süratle kaçmakta bulmus selâ| Rus menşeli, Paris kupu, aziz ruhuna ithaf edilmck üzere V. ] F.42 i:.?7 lb.3C17.5» 19.24! 5.03 hangi saatîerde tenha oîrîufunu. me me'.i. I hiç kullanılmamış, harikuebediyete intik.'.ıtnin 40 ıncı gününe E. J12.4S: 6.33 9.36 12.00; 1.31111.09 murların hangi saatlerde uyanık. tesadiif eden 28 Şubat cuma günü Arkası Sa. 5, S ü . 1de lâde astragan manto. ögle namazını rr.üte&kıp Teşvikiye Telefon: 44 31 38 Camii Ştrifinde Kur'anı Kerim ve 1 «Tâ lzakta rüzgârda uğnldayan (7798); şma yemek yerken, sofrada yaptığı | var, o kadar.» Mcvlidi Şerif okunacaktır. Arzu eden Cl ^IKITRİYETÎ'B Tefrikasr: 104 : wıırıımMııjıiııımriniın"~~* " " • • • akraba, dost ve din kardeşlerimizin harekeüerım gözüne çarpıyor, ken : Kendini temizpaklığa tapmır ovalar> diye tutturuyor, bir türlü kesemiyordu Zirmine dadanan bu teşrifleri rica olunur. dini ayıplıyordu: çorba tabağının casına vermiş olan bu adam bir Eçi ve Çocuklan sırnaşık nağmelerin en kötüsü, üzerine pek bitkin bir halle abanı resmî ziyafete giderken çenesindehızı azalülmj* bir vantilâtor gibi şı, dirseklerini masaya dayayışı,, ki karartıyı ikinci bir defa tıraş ou «Darien'de ÖLÜM elindeki kızarmış ekrneği kahveye larak gidermek tahmetine katlan durmadan vmlıyan s bir tepe üstünde, sessiz...» »arklbatınşi; soframn üzerindeki ekmek madı; bir keresirtde de dişlerini fiT Aile bü.vüJtün.üz Eski Mulıasıydı. Cass buma inadma bir keliripler Birliği Ecçiktaş Şubesi çalamadan yattı. ufaklarını toplayışı. başlsmıştı kurucularırdan Enurumlu PiOndan sonraki sapitması keşiş me' cyunu olsun diye Yalnızhktan paüayan bir kadıÇevîrenıVAHOiT GÜUEKİN yade Albayı nuı dolap rafları üzerinde mahsus [jğ e doğru bir adım oldu. Sigara ama, çok geçmeden başına belâ olup çıkıvermişti. Şimdi bu sözler MEHMET ŞAHİN kılı k:rk yararcasma titizük göster sını günde on beş taneye indirdi. 2İ II 1953 pazartesi günü HnkSis içu.ue upuzun guiuntn bır ge tvı g/uzeıi oı<»i», uzaKian uzağa tren ri olmayan, »ai'Scik bir şey haline mesi gibi, c da yeni karıştndıŞı kah Ona öyle geliyordu ki Tar.rı onun ona sadece Dariendeki Jinny yi, okın r?hmetine kavuşmuş'ur. gelınışti. mideki gözcü... Hep arka arkaya i sesine bile dayaniyordu. ve frcıcanındaki o fırdolayı dönen sigaralarını sayıyordu, bu feraga nun ölüm denen sessizlik içinde Cenazesi 2? II 1958 salı günü yatlsmı hatırlatıyordu. ikindi namaîim rcüteakıp Bekaçan çayırlar ortasında sarsön a ! Yalnız. radvonun botfuımesi ne Bn, Higbee'yle, yiyecefc üzerine kabarcık adacıklarını seyre dalma [ t i n e ^ükâfat olmak üzere de, Ji d Jinşiktaş Sınanpaşa Camiinden harbsiz bir harbe tutuştu. ya başladı. Kimisi ne de güzeldi! ! n y ' n ; n sevgisini ona yeniden bahrabalarda köyden köye yol tepen ! zaman kesilecek olsa, Cass yine üân; *•• alınarak Edirnekapı mezarlığıZarafetin timsalidir. saticılar... Gece geç vakit yolcular ; Jirmy'ye kulak kabartıyordu. O Yüıeğı kan ağlıyan. zayıf saz be Ortasında bir tane büyük kabarcık i şedecekti' na defnedikccktir. M^vlâ ralıSatış yeri: tst. Harbiye. Mayısm ilk günleri, o yıl, baharuyurken uyanık duran yataklı va ! nun her çikardığı sesi işitiyordu. nizÜ bir aşik olmak doiayısile, her dağı vaıdı; öteki daha küçük kamet eyliye. Buzlar kepaze olup da Dead Izmir : Pa?aport dan çok, rengi uçmuş, cansulaşrrus gon mcnıurları... Sıınaşik hısım onu bekliyor, onu dinliyordu; uza kesten yakınlık beklerdi; bu kadın barcıklar akıntıda giderken o en Squaw Gölünden dışarı uğrayınca akrabadan korkacsk kadar zengin, nıp onu dinliyor, dinleyip korku onu tek an a sevgisi nişanesi ola büyük ada onlan kendine çekive i Cass o buz gibi sular üzerinde kü bir kışı andırıyordu. Ocakları kahastalıkh, bir ayağı çukurda zen yordu... Bir türîü geçmek bilmi rak: «Bu akşam nefis kuzu külbas • riyordu; onlar da. bir büyüye tuç^^jtem yalnızlıktan hiç de pamak, paltolan kaidırmak. bir çir e k ginler... Yıpr a nmış koltuğuada o yen, geomesinin de önüne geçilemi tısi var, Hâkim Bey. Dün geceki o j tuimuş gibi, ona karışıp kaybolu yüksünlük getirmiyeceğÛBi düşün çeğin bu hale dayaoamayıp ba» turan. derdkiin ne olduğunu çok yecek olan son gece, höcresinde bek câ'nım tavuğurıuzu da yememişsi ! yorlardı. En sonunda, o büyük ada dü. Bir akşam alacakaranlıkta, kı kaldırmasından daha çok göze b«iyi bilen emekli ihtiyar bir dokleyen nıahkum gibi. niz» gibi bir azarla karşılayınca hiç da, sarp porselen kayalara çarpıp yidan giden bir adam kulakların* tardı. MEKTUPLA İNGİLİZCE tor... Karanlıkta tek başlanna bıu'nufak olunca kâinatm en büyük Jinny gideii üç ay olmustu. de memnun kalmadıinanamadı: gölden doğru yar.ık bir Tirkiyt'nin neresinıle olursınız olunuz.senelertir s u . rakilmiş krallar, bekçiler, çocuklar. Halkın gözünde Grand Repub Mektublaşıyoılardı. HafUdabirBn. Higbee ona yemekten sonra feciası kopuyordukaval sesi geliyordu; kurşun kırıbaskalanmn ojretemedığı Bu acimaya dalmalar Cass'ın yal lic te de halkın gözü pek büyüktür bir kadeh içki getiriıken yine piCass kendi kendine bir noktayı İkisi de birbirine pek kuru mektub şıklar üzerinde bir kayık vardl, nızlığmı şidermiyorsa da» hiç ol Cass «iyi dayanıyorodu, doğru rinç tepsiyi kullanlyordu; lar yazlyordu. Cass bu mektublarl Jinny, belirtti:: mazsa, zilırini kendmden başka ya su Mahkemede onu hiç bukadar ça Maun tepsiyi eskitmemek için, hep «Ber.ce şu kabarcik coğrafya içinde de bir insan karaltısı. yazarken çektiği zahmeti hiç bir na çevirmeye yarayordu. Hemence buk, kesin karar verir görmemii} bunun kullajiilmasını isterdi. Cass, sının üzerinde pek aşırı bir dikkat «Bu adam ya artakalan bir e v r a k h a z l r l a r k e n çeknjernişti. Hiç Kızdderilidir, ya da deliniîi biri.» cik Jinny'nin tatlı varlığını hatır lerdi. Eve de incelemek için hiç bu pek kederii bir mutbakkarışikh|j le duruyorsun galiba.» bir evrakı da bu kadar titiz yazmaBRAPHOEMGLİSH mrtoduyti öğrenebilirsim?. Hiç mısraf laUveren odaya bakmaya artık da kadar çok evrak getirdiği olmamış içindeki mutbağa eanı istemiye isnuştı. Ne fazla sert davranacaktl, yanabiliyordu. Aldıkları zaman bay l tı, ne de sevgi dilenecekti; onu hem temiye içki almaya kendisi gittiram ettiklen lâmba; hâlâ Jinny'nin Cass hem aylak, hem siniıli ol kendi havaslna bırakacaktı, hem de «Jinny'nin yokluğu işim bakı ğinde artık zahmet edip tepsi faHerkese göre yine eskisi gibi te pirmaklarmm izleri duran dama mından benim için belki de iyi ol lan gözetmiyor, kadehi bir gazete miz giyiniyordu ama, kendisi git duğu zamar.lar şimdi de mahkeme ustaca bir kurnazlıkla tuzağa düşütahtası O zaman dayanabiliyordu du, » diye aci acı düşünüyordu. nin üzerine gelişi güzel koyuve tikçe acayipleştiğini görüyordu. Bir den çıkip eve gelmce aık sık bu recekti. Kleo üzerine bol bol yazıHemen Ccreisiz bro»0r0müzö isteytntz. buna: tıpkı bir hastanın o seferhalde buîunuyordu zihnine bir yor, biraz mahkemeden söz ediyor : Yalnız, biliyordu ki, başkalan o riyordu... Jinny olsa çıkışırdı. ara işi pek harabatiliğe döktü: GRAPHO ENGLISH istiklîl Caddesi 284, Beyoğlu lik öldüiTniyen kalb çarpmasma nun temelini sağlam görüyorlarsa «Bu gömlek bir çün daha gi nağme musallat oluyor, boyuna ı du, biraz da Drover'lerden. Cass eve çiçek ^ t i r m e âdetini Devamı var > dayannıası gibi. Seslerin en yalnızı, da, o biçimini kaybetmişti; benze de bıraku. Kimj vakit de, tok baİstanbuldakiler d«rsh«nemize de eclebilirler. Vakasında nfacık bir kir dönüp duruyordu. Elinde olmadan, i lyilir. I İKonyadan getirilen tavuklar j İnsan varlığını korumak için en temizlenmis olarak kiolsu eski çağlardanberi iki çevreye uy5 liradan satılıyor muştur. Bunlardan biri: topragile, Sosyolojinin yeni meselesi: Kunifflu tavuk sahsına basladı Robotlara karşı açılan savaş Nureddtn Şazi Kösemihal t r. B. J , m hrkâyesr Snçlarda korfunç artış Avusturya Dış İşleri iakam ŞEKERBANK MART KEŞİDESİNDE 40000 LİRA 1 KİŞİYE LİRA PARA ŞON 10 000 KABULU &Iİ 3 MART 1.9.5 8 GRAPHOENGUSH İNGİLİZCE y £ SSTS: İ