Katalog

TK1 CUMHUltîYFf 12 Araltk 1938 Doktor Jivago 67 Çtvlren: M KtNA.N KAN 1 = tıaberleri Istimlâkle aîâkalı sikâvetler JGÖRÜŞLER D t S İ i\ C I] L E R f^ABAH Site münasebetile Yahya Kemal hakkmda NİHAT RESAT BELGER T «Sana dün bir tep«den baktım «Ay, haberin yok mu? Kim zupla konuşuyorum sanır. Handise v« meftunu olduğu hoea Albert 80YAZAN aziz îstanbul» mısraile hiliîatın en reldi. Onun derslerinl «Jlâ kaçırse yazmadı mı sana? Sabahtan ak «ağzı süt kokuyor» diyesi gelır. buyük harıkalanndan biri olan gümazdı. Avrupa tarihlnln tetkik ve şama kadar Mahalle Meclisinde ça Ama. ashnda, bıçağını büeyip cuzel şehnmize feslenen büyük üFtad tedris usullerlni bu büyük hocahşıyor. Reis yapmışlar omı. Evet. ruyor o! Bütün meseîe: bu oıçağı Vahya Kemal »evgiüsi tstanbula lardan öğrendikten sonra Yahya Ke güneşli ılık bir eonbahann yazı anevet, inanüır şey değil. değil mi? kıme saphyacak? Ora karar vtrmalde milll tarthlmizl ayni uuuldıran bir gününde veda etti. lstelerle tetkik etmek ve öğrenmek Arabacının hesabım gördiin mü? memiş olmasmda, sevimli c!ostuciıgi Rumeühiaarına gömüldü. Eller jük tarafı, bütfln bir lmparatorlu ku sebeplerinl anlatırken son derece hevesi uyandı. ' rauzun! verilen üzcrinde sescızce yo! alan îstanbul Markel! Markel!» Beled've alâka uyandırıcı tafsilât verirdl. Nihayet (milâdt) 1071 den sonra «Biraz mübaîâğa etmiyor mu tahvilierin bankalar tarafın ş.ıirınin tabutu geçtiği yoiiarı ve gur. en erken zamanlarında Sepet sandıkla bavul yollarmı Bunlann bir kısmı talebesl tara Türkiye topraklannda teşekkül eptncereleri dolduriin binlerce hjy dığı fütuhatin olanca lenginHgi 11* fından zaptedilmiş ve onlann ede den mullyetimizin tekevvün ve tasun? Kabül: Sarhoş! Ama, hepsi o dan kesmiş, kaldırırnın ortasında durualınmaması ş kâyetlere rrtnıntn nenıli gözleri önünden ya Iftanbulda içimizde dolaşan. yaçıbiyat telâkkilerinde yer almıstır. yorlardı. Kaldırımdaki engetlerin kadar.» lyiden lyiye yol açıyor vaş yava» ebcdiyete dogru gider yan bir rnlrast gibi olmamdır. Yah Çok hoş sohbet ve nüktedan Yahva •zzuv tarlhinlâdeta sabit bir bilmek arzusu onda Hklr olduğunu gören var mtetrafından dolaşmak zorunda kaktn cenaze»i milll bir cenaze alayı ya Kemal Mevlâna'dan ve Otmarlı Kcmalin heccav olarak jraıdıgı se hâllne gelmiçtl. Ne vetimli sablt flBelediye tarafcndin ıstimlâk be huviyftip.ı aldı Son uykusuna dalan inıparatorluğtından baılıyarak bütün lan yayalar tepeden tırnağa onları dır? Bilmek islerdım. Her halde, vilen slirlerl de vardır. kirdi bu: Bu kuv\etli fikir ve lnhlcet süzüyor, sonra, kaldırım kenarın bıktım artık. Ne ise. şu anda beni bellerine mukabıl verilmekte olan sziz üstadın Sonbahar manzumesin trbula merhalelerlnt kat'ede ede Nş * * * himakin «evkiledir ki Yahya Kebe» asn »çan kültörlle gelde: dan henüz ayrılmış olan arabaya, asıl düşundüren Saşa'nm seni gör | tahvilierin bankalar tarafından abn mal e«kl fUrlmiıL eskl mimarlmizl. miçtir. B'«Va Mr deylmle. Yahya Edebiyat üstadlanmızın flTclrleardına kadar açık kapıya uzun u meden tekrar yatmağa gitmesi ihimaması şikâyetlere sebeb olmakta i «Duymaz bu anda Us gibi knlblnrt» Kemal be« yCz elli »eneiik bir kfll rinden ilham alan bu kua Izahlar güzel sanatlerimizl keşfetmeğe kobir suı» zun bakıp «Acaba şiır.di ne ola timali. Tirenlerden tifüsü kapmak dır. İstimlSk borçitrından yüz bin • Fark etmrz anne toprak dlıim ma türün lncamatJon'udur. YanJ o lrtll dan sonra ıkla çok merak veriel yuldu ve onlan pek çok sevdl. Unutmamalıdır kl Ttlrkiyeyi sırf blr ttlrü «ahsinda bir eialra hâllne getltehlikesi olmasa... Bitlimisın yok liraya kadsr olanların % 65 i para, cak?» kestirmeğe çalışıyorlardı. ermmızı» rendir. Yahya Kemal eski »debiva blr »ual (fllyor: Aeabı sanatın en müll goriüjle aramak o zamana göyük!>ek f = hikasına varan Yahya Ke% 35 i tahvil o'.arak tediye edil mifralarile ıfadc ettigi »zel! ?ikâ tımızla Tenl edebiyatımız aramnda Nihayet Markel de görünebil sa? re çok mühim bir yeniliktl. ÇUnkü mal nasıl yetistl, neler tahsil etti? mişti. Pamuklu gömlcğinin üstüne «Zannetmiyorum. Pek rahat mektedir. Yüz bin liranın üstün ypte karşıiık gibi o gün tstanbulun bir baglama noktası elmuftur. Ha Hangi yollardan gitti. hangi âmille ondan ev\el bizde tarih yalnız salmavi ve saf kubbesi sanki onun rubakımından tamlk yeleğini geçirmiş, kasketi elinde, seyahat ettim. Tıpkı harpten evvel ıfeki borçların ise % 35 para v« hunu tefelli etmPk üzere pek munis tırlardadir kl Parls'ten dSndOkten rin VP usullerin testrl altında kal tanat ve slyasetGitgide lptil» hâllne sonrt memleketlmizde »lirlerlni yiv dı? Bu mühim sualleri bizzat Yah edilmekte ldl. genç efendisini karşılamağa ko olduğu gibi. Gene de, ne oluf ne % 65 tahvil ol raka ödenmektedir. VP güzeldi jelen bir heves Yahya Kemali demaSa hasladîgı zaman evvel* en Alacakhlardan tahvil almak isteYahya KemaVin «lüm haberi sü klasik eski edebivatırmzın tesH İle ya Kemal'in bana anlattıklanna ta vamlı surette Türk mllliyetlnln tahşuyor, koşarken de bağınyordu: olmaz, çabucak bir yıkansam demamile sadık kalarak cevaplandırUl ve terkibine fvt ediyordu. «Hey gidi Tannm: Bakındl rim. Sonradan, âdâbile erkânile de miyenlerden bir kısmının beledi ratl^ yayıldı ve milll bir matem sark salrlerl tarzın'ia çok (üzel. ma*a çalısacatım. hdvagı vatanın ufuklannı sardı. En hele, Yuroçka gelmiş! Küçük şa yıkanırım, tabii! Nereye gidiyor yeyi protesto edecekieri söylnemek ünlil şair ve ediplerimir millPtçp r'u çok be^e^üen <az»Her yazdı. Bir «Almanlar dlyordu 1» uncu aenn Yahya Kemari tlk defa Paris'te taraftan da eski Yvnan mltoloJİRİhinimiz gelmiş bizim. Yuri An sun, kuzum? Oturma odasın'i'an teir. İfade edildiğine göre, İmar yulan bu acıvr dil* getlren hele nln hamast ve lirik siirindeM «evkl 1904 senesinde gördüm Narin ya bpçlargıcından sonra uyusmu» Almanyad» n«iil Alman milletinl bulKanununun 56. maâdesi »lacaklı canlı ve teBİrli vazılar v, ıvdılr. tattıran mı«ralar vrnll. dreyeviç, gözümüzün bebeği, de geçilmiyor mu artık?» • Bundan pılı. mütenn«ip endamlı, zeki yüz dıılar>«a. Fransızlar müverrih Hlppoîü. tatlı derin bakıjlı on dokuz yirmek bizleri, dualarımızı unu*ma «Sahi, öyle ya, bilmiyorsun kimselere rızası hilâfınF tahvi! ve Yıhya Kemal'in derhal kendıni gos !>^nra yeni tarza basladı: orijinlerinl ml yaşlannda çok sevimll ve ne lyte Taine'in Franfanın teren yüksek sahsiyetinden. erifıldın, yuvana döndün! Hele size ne sen. Babamla ben düşündük, ta rıJemiyeceğîni belirtmektedir. Bele mcz müstesna sıfatından. (iirimizde «^ürn vabancı bir ftlemdt Mr tecr seli bir gençti O zamanlar hir ço aramak iddiasını fine »Urdükten sonlt« ktle. oluyor? Siz ne istiyorsunuz, ku sındık ve sonunda. alt katın bir dive tarafından i?timlâk bedelleri açtıği çok boğenilen yeni çıgırdin. tumuzun basını dondüren Genç ra najıl Fransız milletini keşfettlrum?> mütecessis yayaları ça kısmmı Ziraat Akademisine terk Dİn nakit olar:k ödenmesini istiyen | yarattığı ve daima yasıyacaâından «Tahavyfiiflmılr TIUH kalım nM Tlrklük havaoının ruhlanmızı *a ler»e. ttalyantar Ortaça| ve Renaishallle.» ran hürrlyet sevdasının ve belki »anee tetklklerlnden na«ıl ttalyan tıyordu. Haydi işinize! S^uu etmeğe karar verdik. Zaten, kışla kimselere sır a verilmekte fakat te rmın olduklan edeh! mektepten uînn uzadıya bah^ettiler. "Ihl nontaHik mı«ralaril« yatan a» çok okudugu edeblyatı cedide ala milletini çıkardılarsa ben de ayni lun! Dikilip bakacak ne var bu n da ısıtmak pek güç oîuyordu. diye tarihi verilmemektedir. franga romanlannın kendi Ozerin İle Malazgirt'ten sonra Once AnadoSimdi *fc.z sırası edebiyat münteen lç k ^ terennflm sonra, Rumellyl rada?» Sadece üst kat bile çok büyük geFİbi olmıvan dost ve hayranlanna den Y»hya Kemal eagıminB vatan de bıraktıffı tenirlerle 1903 seneoinluya yerle*en.sonra tstanbulu fetalıp de tstnnbuldan Parlse kaçtılrını soy heden daha lrt gcldi Geldi ama. Yahya Kemalin ıNasılsın, Markel, gel, kucak liyordu bize. Bu düşünce ile alt temeddünümüze blr merkes kurmu« edrbiyat âl»mine bol bol delillerinl Pizı edebi'at OjtRdlınmtıa g«r# lemistl. aramızda en genç e İdi. olan TUrklügü anyorum». kafın bir kısmmı ziraatçilere verlaşalım. Şu kasketini de geçir baMeger »zlz mllletimize büyük fahlr verdigi edebl üstünlügünden. man Yahra K h Kern en boyOk ı»irli*l şına! Acaiplik etmesen olmaz mı dik. Daha henüz tamamüe devir Iste bu araftırmalar ve buluslar zunelerindfki çesitll hususiyetler onun en büvllk llham sahibi ofana ve terrf vaad eden en ruksek kıyYahya Kemalin müstesns hllkatindcn. çiirdeki söz götürmez deha 'indan ziyade ondnkf en buyük U* met ve kibiliyet de o tmls. sanki? E e. söyle bakahm: Ne var almadıîar ama kütüphanelerini. netki.ıcS 3 eylık san, yici kotaUrımtn »ından bahsetmek herkesln kârı o! Mh kablllyetindendlr. P^ha uzun blr Yahya Kemal siyast mübnhase ve dckl harlkulâde kabilivetln blr tene yok? Karın nasıl? Kızlar ne batat koleksiyonlarını, tohumluk Yahya Kemalin költör'ü nümunelerini taşıyıp yerleştırdi tesbiti ıç;n dün toplanan Odalar Bir maıa gerektir. Hrr halde bu bir he «abır kablllyetl verme ftkrlnl «erl «ü mtlnakacalanrrıza alâka gostermez, zı>hürü âlemde?> ldl. Fakat onun anl blr kim ıçi değildir Hat»â o hekim betoplantılarımıza gelmezdl O. cazl dü«ünO»ün<» rf ler. Şimdi de evi fare sarmasm di iıği gnrü iîelerir.« içtirak maksadüe nim gibi onun pek yakın do«tı?nn ren Buffon'un bir kar».tleimanı kı benlne tutuldutu başka blr tlemin sahsiytl ve muazzam blr şllr cepmuhte^em «Nasıl olacaklar? Büyüyor. ., «r kuvvetll uyank şehrimiz Ticaret OdEindan 4 ki$ilik dın ve iptilâlı hayranlanndan biri r^mralannı degistire delitUre dah» yolcusu idi Muharrirler gazetecl hesl vardı. Bunu lzah İçin Yahva lar! Çok şükür Allahıma! Ne olup ye dııa edip duruyorum. Önünde bir heyet Ankaraya gitmîştir. nnı dejhs ler. «ktorler ve sanatkrilar aranın Kemal «Parls'te Baudelalre. Mallarbile. tlbet btlyük ?air Yah> ne bittiğine gelince, görüyorsun ış sonunda. huhubat bu! Maamafih, Oda i'k kotalarda görülen eksiklik K'marin yiik?ek kadrini ve e^erle'a, mükemmel. daha gflze!. daha ıuh da vakit g*çlrmegl »ever: onlann me ve Verlaine gibi çalrlerln fiir «erl tashlh te. Sen cephede uğrasıp dururken şimdiki haHe, odalarını tertemiz ler hakkında hazırl rfığı bir raporu rini şair ve edipl»rimiz tanıtmakta J i m t b ) r h â I ( . âlerninde hüküm sürdüklerl bir deede ede o befendiglmlz «Hriert mrr sohbettndrn zevk al'ır: Franıız ebiz de burada boş durrnadık. Öy tutuyorlar. doğrusu. Sırası gelmiş Birlıje vermiştir. dcvım edeceklerdir. Onun tarih ve dana getirebilmesidir. Yahya Ke debl muhitlerile daimt tetna« halin vlrde Fransız »llrinin en yüksek ve mimart cephelerini de bu iki çube. malin iilrlert llhamından ziyade ta» de bulunarak zamanının edebt ve derln blr tecellinl zamanında yas.ile altüst ettiler ortahğı, öyle bir ken, unutmadan •öyliyevim: «Odx> Yeni kotnlarla Mgill hlc bir mal takip ederdL dım. Bu tanat havasını senelerce den tanınmış miltrhasfiflanmızın hihlerle tekemmül etmiştir. Işte ıe fıkH h«r»k«tlerini deli pazarına çevirdiler ki her ya filân lâfı yok artık! «Hayat sahahenüz jjelme.di Bt;lyndl(l ve «oçtlfrl edebiyat mön doya doya teneffus ettim. Fran=ız ele alacaklarında «Uphe yoktur. sı» denilecekmiş. Haydi, bu tarafnelerce evvel yazma|a basladıgı blr te»lplerlnln do<t!uklannı ırsr bo tlirinl ve edeblyatım tetebbü ettim Gümrükler g:riş Müdürlüğünden nı, İblisin kendiıi gelse gene çıYahya çagdaı »air kamaz işin Içinden! Sokaklar sü tan gideceğiz. Ama da geç kavrı aldığımız maluma*a göre yeni kota diplerimiz Kemal'i görüyorlar ve ve e çok ılirlerin. gazellerln hâlâ lkmal lur ve «Quartier Latin» de son Fran ve çok sevdfm.» derdl. Fakat kanasıl nasıl pdilmemİB olması aneak bu pürülmez. damlar aktarılmaz, ev yorsun! Arka merdivenden çıka larld ilgili hiç bir mal henüz gümrü anhyorlar? Onun edebl çahsiveti, iz»h edlleblllr ve dertHebllir kl Yah •ır. edebl nesltnin yarattıKl »«ııat rllerimin bilhassa bir noktara dikkat nazarlannı. çekerek sSylemeliler boyanmaz, badana edilmez, mi cağız, işte. Daha anhyamadın mı? ğe gelmemiştir. ?iirlerinın güzelliklerl ve husu^iyetl ^•a Kemal t»«hfhilltin rlryakiiidlr hava»ı tçinrte yaşardt, Yahya KeY»hya Kemal. Parlste bulun Yeni rejime göre ithal edilecek hnkkında ne düsünüyorlar; hülSsa Ta»hih ve ll«vel»rle g»ren bu uzun mıl"!n jftıumuz» çarpsn en btlytlk rim klmüddetçe, alafranga (airlerldeler ise, oruç aylarında imiş gibi Peşimden gel, yol göstereyim.» hu«:ı«tymi. mümeyylz vaııtı »ilre, dugu «Bu odaları hayırlı bir ij« maüarın bir haftadan evvel sehrimi en hüjük şair olarak onun ne gibi zamanlarda kendlnde fikirier, »rzu tarlhe ve umumlyeüe edebtyat.i ih mlzin takip ettigi yoldan aslâ yübomboş! Gerçek sulh bu imis: İlvp«jfl»r ve meziyetleri üzerind» du lar. «evkler. düsünceler: tetler tetiraılı alAkası İdi Bu alâkamn mll rümedi. BilAkls tamamlle onlann hak da yokmuş, tazminat da (1). tahsis ettiğinize pek .memnun ol ze gelme;i bcklenmemektedir. ruvorlar? silsilesinin cevaAncak îngiltereye ısmarlann trak bını gcne Bu sual sair ve edipleri kevvfln ederdi. letce hayranı olduftumuz riehamnın zıddına bir istikamet takip etti. tsdum. Benim çalıştığım hastahane Hep söyledikleri bu!» ancak alafranga salrlerlmiz törlerden ilk parti 15 arahkta İzmire r^İ7.dcn alabilecegiz. Istf böyle bir Millt tarihimlzt (afilaeak derecede »n« kaynatı oldugunda şüpbe yok tanbuldakt de bir evmiş eskiden. Oda, oda, Franmz falrlerinfn arkasından alaİyi bildlfi için manzumele tur «Ama şimdi, ben de senden gelmiş olacaktır. riilşünce ilo tetkik ettiğim kalem gayet tarihimlzin suurunu asıl ma t oda... Şurada burada hâlâ sağlam bildigine gitmeği rinde \»hya Kemal Paris Siyas! Ilimler Yahya Kemal i?e çiar edinmislerdl. fikâyet edeceğim. Markel! Bu <ıvir1uo!«e» lanmızın güzel ve özlü nâsını duvuran. Fransız salrlerini mühim, kalmış parke zemin. Yatakların yatalebenindendi. O zanıın o vızılarından .bugünkü edebivatımı dsha mütefekkir bize dah» ettijhmiı hep böyle, Yuroçka. Bu zırvalara ırıPktebin en tamnmıı ve yUksek çok okur: onlann (iirlerinl ezber nı başında avuç açan hayaletler rın »n safmda en serefli mevkileri bi siirin »»vkinltelâkki tatttrsn odur. büir, fransızca mısralan tahlll edehiç tahammül edemivorum. Neden isiral eden östadlanmızın bir kaçın Y.'ıhya Kemalin edebiyat hoeası, e simalan AlbeM Sorel. Albert Van csk kabillyet v« kudret gbsterlrdl. ?ibi palmiye »aksıları... tnanır mıböyle konuşuyor, biliyor musun? dnn defalarra dikkatle dinlrdiğim dohlygt mflnekVfdi gibi bârlı bir dal ve Louis Renon gibi çımdi ır E'Jtün Transıt şairlerl ara?ınd« en sın, muharebe bolgesinden geien kı kaybolmus meahur müverrihler Sen böylesinden hoîlanıyorstm saj fikir ve mütalâalarrian sarih bir suyaralılardan bazılan gece yanlaVali Ethem Yctkinrr, ujnuml yer j rette anlaşılıyor ki Yahya Kemal! kabilivetl daha vardı. Şiirlerindrki ve altmler )dl. Yahya Kemal bu ü« çok hayran oldugu dehasına inannıyor da ondan. O ne kurnazdır, o! Hıi)»o idi. Onün ezber rında, kâbuslar içinde bağıra, ba lerde izdthama sebrb olaosk s/ekilde bir devirdir Avrupa! bir anlayış İle | hu'usiyetlerl fevkalâde ü^t.idâne bir tadlann tedri«.itını çok begenif ve dı?ı Pekâlâ, pekâlâ Markel! Münakaşa muntazaman değ;ra uyanırlardı... Tabii pek nor **eya oaddelerde traflği akaatacak bize Adets hi' mmra mezhebl (culte) ^pkilde İ7ih etmekte çok "muvaffak nnların d»rslerine ziyade beğendigi bildiftl bir çok uzun manzumelrrini istemez. Seni bilmez miyim, ben? seve ve sık sık okurdu. Dahl Slirde türkçeyi en olurdu. Bılhassa siirlrrinin tefevvu' vam ederdi. En mal değildi zavalhlar, jok geçir derecede kalabahk toplayacak CHuU cetiren or!ur Victor Hugo'nun on dokuzuncu aYaman adamsındır, Markel, yakııllî!n»n, »n hup) göstlerilerine mftni olutrnası hu mükemmel çekiinde odur. En btlmekte idiler ama. sonunda saksı^IKLS jr^'sıj^n Jfrnnfi^ saİTlerinin trmlz yazan puritain man. Biraz da akhnı başma topları ortadan kaldırmak mecburi susunHa 31gililere direktif vermi|£ı» hepsini naml sihirll sanatinin telasan, hiç fena olmıyacak. Önünsirl altında bıraktlgını *n)at.ırdı. yetinde kalmıştık. Asıl derftek is< Migros'un mağazalan de sonunda, bizim kim olduğu.naVictor Hugo'nun sürekll hamleler TEŞEKKÜR tediğim, eskiden, zenginlerin hayat Sehrimizde Migros'un bu güne ıhalinde söyl'diei mutantan şiirlerl zu. ne olduğumuzu bilmen lâzım Geçirdığin müteaddit ve ö!U dogum. tarzmda, ne bileyim ben, gayrı kadsr .kurmuı olduğu 4 mağazada cosan blr okynnu?un birblrl arkami?» 'arHan sonra İlk rnüdahalesüe bent te. sıhhî bir sey vardı. Bir yığın lü 490 çefit mal satılmaktadır. Yapıhn sınd."n yükselen dalgalanna. benieİçeri girdiler. Markel de' dok zumsuz, fayda?ız şeyler. İhtiyaç hesba göre mağazal rın her metreka lavi ederek og'uın K^MAL YAŞAR'ı tir ve o büyük Ustidın veludlyetir.den hayranlıkla bahsedrrdi». Detoıun esyalarını içeriye taşıdı, ar tan fazla mobilye, ihtiyaçtan fazla resine günde 263 Hrlık satı; lsabet etBütün levenlerin kalblerindt unutulmaz »cılar bırakarak ebedinilebi'ir kl Yahva Kemal bOtün ALt ESAT BİROL'a kalarından kapıyı kapadı ve mah oda, ihtiyaçtan fazla zerafet, has mektedir. yete int' al etmiş bulunan kıymetli büyügümüz, gençliginde muhteşem blr zirve ove j'h'ima k^rşı her turlü ihtlmamı remâne, sözüne devam etti: Migros bugünlerde Nisantaşmda âa !«tferır.l« bulunan PAKİZE TAHZI Klisasiyet, ihtiyaçtan fazla. Mrak g8rd('tü Victor Huero'ya mec «Antonina Aleksandrovna kılüp ve meftur.du ve sonuna kadar Her halde eskisinden daha az oda bir mağ za açacaktır. Bu müessese r.lfi dolttoT'.aTir» ve m « " i * r s T "• oyle kaldı. zıyor bana! Dediklerini duvdun Uile yetinebildiğimize pek memnu 400 ton elma ve 700 ton narenciye te net ve sükranlarımın lblsğına sayın En ziyade sevdlgl sairlerden birl darik ederek tanzim satışı yapacakür. gızstenizln tavauutunu rica eder'.r. te. Hep bcy'e konusuyor o! Marnum. Bana kalsa. bir kaç oda dade Eaudelaire idi. Onu lntellectuel Şukratı YÜCEL Müessese bu mevsim 450 ton üzüm kel, senin için kapkara, diyor; nah, ha versek derim.» bir üstkd telâkki ederdl. Hattâ büsatmıştır. Mi?ro= toptan g'.dîı maddeişte şu soba borusu tribi kankaa, yuk siir İBİmll bir manzumesinde «Pakotte ne var. kuzum? Kâ leri de satacakîır. V EF A T diyor. Bugiinlerde, diyor, küçücük »Paris'te genç iken koyu bir Bauğıt yırtılrmş da içindekiler dışarı aziz ruhuna ithaf edilmek üzere vefatınm kırkmcı gününe rastlıGeçen seneye kadar bu müessesedelaıre perest idim» demiçti Lakin Sürre Emini merhum Hacı Salih bir çocuk bile, hattâ bir 73ğ=r yayan 14/121958 pazar günü (öf le) namazını müteakıp Beyazıt Catr^ıyor. Gaga mı, nedir o? Öyle ya nin cirosu 22 milyon iken bu yıl bu Beyin hafide»!. Evkaftan merhunı Verlainr'i daha ziyade beğenlr ve hut da âdi bir fino köpeği nile ne mii lerifind» memleketimizin ehli Kur'an ve Mevlidhanlarır.dan bir ördek. Yaban ördeği. Nereden nun 35 milyomı asaeağı anlş'.lm»kta Yusuf B'vin kizı. Bahrlye Kolagası terelh eder ıtörünüyordu ve ondan o!up, bittiğinin farkmdadır, dıv>r. Hacı Hafız Hatan Akkus, Hendekli Hacı Hafız Abdurrahman Gür. dıha çok bahsederdi F.ikat Fransîz mcrhu'r lbr>him Beyın refıkası. mate de buldun bunu kuzum? İnanıhr t>>r. Tahii, yalan değil bu, ama, ««re şiirinin gönül çeken kuvvetli tesirl ses, Kafız Mecit Sesigür, Hefız Zeki Altın, Hafız Kâni Kfiraca, Haşey de^il. Biliyor musun ki bu Hıısusî otomobil vorgisinin matık r^r?*meni merhum Suphi Tonaltında srnelerce yasıyan ve yetlşen kay ve Yuknrk Mühenriis All Tonde Yuroçka. sen ister inan, bter fız Ali Gülses, Hafız Azir Bahriyeli, Hafız H. Ibrahim Çanakkaleli, günlerde hir sen'et demek bu?» Yahya Kemal Fransızların fransızk^.yın annclerl. Avukat Şükran Ton2 nci taks'ti inanma, biliyorum diyer.ler kiı»bı Hafız tsmail Danıs, Hafız Abbaı Nazaı, Hafız Mahmut Hataylı, taracada yaptıklarını ttlrkçede Türk se Tirende, birisi hediye etti. HususJ otomobil vergisinin 2 nci k^vın kayınvalldeti salihatı ni'vanfından Kur'anı Kerim ve Mevlidi Şerif Tilâvet edilecek Fatihli okumus olanlardır. Koca Duvarlikasına göre yapmak gayminl (rüSonra anlatınm: Uzun hikâve. Şim taksiti ve trafik rerminin 4 ünctl tak dan kardeşler ilahileri ile mevlide i|tirak edecekler. Dualar Hacı Hacının (2) kehanetlerini okumuş odrrdl. Onunla alafranga sairlerimiz di ne yapayım ben bunu? Mutfa s'ti bu ay tahsil ecilecektir. FATMA BESİME TONKAY fız Nusret Yeşilçay tarafından yapılacaktır. Merhumu tevenlerin araaındaki fark işte burada idi ve lanlar... Tam yüz kırk sene bir 1 : ğa bıraksam olur mu?» Diğer taraft n bil" Hisir'e eö'< rouptelâ olduğu hastalıktan kurtulaItiral etmelidir ki bu çok büyük ve arzu eden din kardeslerimizin buyurmaları rica olunur. taşın altında saklı kaMıydı... Ama, mıyarak Hakkın rahmetine kavuşbir fark idi ve ezicl üslür.lügünün o Tabii olur. Tüylerini yolsun, Beşiktaşta bulunan re?im ve harçbr şimdi, Yuroçka, eğer bana sorarmuştur. Cenazesı 12.İC 1938 cuma gtl T;l, çoeuklan ve kardeşleri en esaslı ve tenlrlt âmillerlnden bltemizlesin diye, hemen şimdi Ni tsh?il dpire«i GMats vergi daire'i bi nü cuma namazını mütfakıp Eytib san, satıldık derim ben. Topumıırıydl. Denilebilir kl alafranga «ayuşa'jT görrieririm ben. Söyleni np^ına taşınmıştır. ^ult.i'i C^iinden kaldırılarak ebPUI irlerımiz'in birer birer sönmege bas zu, sülâlemizi iki meteliğe nattıtevdi edilecektır. Veraset verfi?i daires' rie ay «onun istlrahatgâhına lenlere bakıhrsa. bu kış çok zorlu lariiklan bir zamanda Yahya Kelar, sattılar da ağzımızı açii. '>ir T.nnd^n magfırct dileriz. mal'in sanat ve siir ufuklanmızda geçecek açlık, don olacakmış> şey söyliyebiliyor muyum? Nah, Çelenk gcnderilmemesi rica olunur. bir yıldız gibi parlaması hep bu Baro yarın toplanıyor (Arkası var) iste bak da jrör: AI^IİPÜ A'ek"nbüjrük ve esaslı farktan 1leri gelit«tnnbul barosu umurr! heyeti yordu. Onlar mukallitti. Yahya Kedrovna işaret ediyor bana. Kes (1) «İlhaksıı, tazminatsız sulh» 13.Î? 958 cumsrtesi ffünü saat 14 30 mal Mr müceddid oldu. Avrupakârt sesini de git! diye işaret ediyor da Galatasaray lifest konferans satürkçe siir \ücude getirmekte o, solcu sosyalistlerin vecizesi idi. bana.» birincillgi (2) Duvarcılar (ya da Masonlar) lonunda toplanacaktır. kazanmısü. mısra çok türkçe ldl. TatlıKullandıgı su şive «Bir de etmiyecek miyiim? Kongrenin çok enteresan geçecefci Kitabı: Sion ihtiyârânı protokolu. sine hlç lltlfat etmlyen, yanaşmı^ KÖLTOR YAY1NLARINDAN Yetti artık Markel. Götür.' bırak anlasılmaktadır. Hâlen baro baçkanı yan mrf millt edaya ve zevke uyan olan avukat Cahit Tungerin en kuv esya'.art, olsun bitsin! Eğçr Yuri bir şiir.. O zaman işittiğimiz tekAndreveviç seninle daha Vonuştük mısralannda meselâ hamapl şjY. Dekoratör irde TUrkltlgün tam bir iıadeslnl Inak isterse. çağniır seni.» Aralık 12 Cemaziyelâhır 1 buldugu görülüyordu. Ask mısralaMERAL MADENOĞLU 2 nnda Türkün açıkane edasını ve asile «Çok şükür. nihsyet sj.'ihılE JC S kl liade*lnl seıdlrlyordu. Iste, bu« 48 s din başımızdan. Pekâlâ, pekâlâ, cagün milll şiirimize mal olmuş olan ŞEREF AKBAY .3 Yazan: Pierre Bovet Tercüme: Selâhattin Odabaj Sea, Deniz. Açık deniz; Vuslat: Itrl; nınm istediji vakit doya doya d>nEvlendiler. Kar musikl'.eri; İppanyada raks... lersin onu. Bana sorarsan, hep uyV. ] 7.1Sİ1Î 08114 2S'1« 41 18.20 5J9 ilh. glbl manzumeleri bu blrlik bu Kervansaray 11 12 1958 İNKİLAP K İ T A B E V İ N O E SATILMAKTADIR durma, hep yalan dolan derim bcn. zevkin ölmeı şaheseridir. tşte gene 7.24 9.47112.00 1.39 12 43 E. | Onu dinlerken, insan saf bir mecbu yola ve »evke derln blr kanaat ve lptllâ İle baglıhğı sayeslndedir kt Paris'te dokuz sene kaidıktan vc tahsilden sonra 1912 de vatana dökızlar gibi mutlu, yalt&k. Sinir bocucu, uyku kaçırücı karan rak, zayıf, boğuk bir seelt > CUMHURÎVETin Edeb! Tefrıkasi! 47 «Ağlanuyorum...» dedi. «Burada, becimle kaidıktan son nen Yahya Kemal. mükemmel sulık. rrtte benlmsediği Fransız edebt kül Tıkanacak. ra babanm evine gidemezsin... de türünü Sabehtır Fabnaya jönül alıcı tek kendi dehasının sihirile Birbirlerini göremiyorlardl. ğil mi?» bir aöz olsun söylemedi. Gönül alımeıc ederek slirimizde yepyeni bir cıgır açmaŞa ve bir mektep kurmaMuhsin yatağa oturdu, Gecenin »Nasıl giderim?» söz şöyle dursun, haşladı boyu'üstadfifkınır «Hep benimle kabnek lster ml ga muvaffak oldu ve bugün Kemallna zavallıyı. Oncağızm da ağzı var, Bessizliğinde, gözlerinden lar üstadı olümsüz Yahya yaşların yartığa dökülüjleri duyu sin?» dili yok. Demin, na bu eşek kafa, miı Türk »11 rini ertsilmesi çok güç iyi geceler diyebiürdi. Onu da yap luyordu. Avucuyla yaslan sileyim «Ah, evet...» diyefaslldadıFatma. bir ulvtyet ve mükemmellyet deremadı. oKendi kendimizde bir eksik derken onun yumuşak tenine değ «Senden uzaktayken rahat edemi ceslne yük.neltml» milll bir sembol, lik bulduğumuz zaman bize herşey dl. Kendi traşli, gergin »uratıyla yorum. Bu, ne yalan söyliyeyim, millt bir »eref oldu. eksik görünür...» Buynu kim söydınüî yurmışak, hem kaypak ya seni dükkânda görür görmez başlaDokuz oldu. olmsdı; Muhsinde bir m 3 , n i n bir dirhem kan kalmarnjş « Olur.» esneme. Çeneleri aynlacak. Dün yüzüp.de, hepsi çekilmiş. Dizleri lemişti acaba? Voltaire rri? Değil. naklsrı »rasındaki aynltıdan oturii dı. İnan, hiç kabahatim yok bunda. Uzattı istediklerini. gecs, Fatmayı evine bıraktı, döndü. kesiliyor. Tahta basamaklar ayak« Burası geceleri çok »erin o Pascal mı? Hayır. Yerin dibine bat duraladı. Şaşkm, hosnut. Gözlerin Ama belki d« sana doğduğum günUyudu mu? Ne gezer.. uyku girme larmin attında inliyor. Kapı gıcır lur, camı kapatacağım » Bin, kim pekiy?. Saat kaç ola, kib den akan yaşları sildi elinin içiyle. denberi bağhyım. Senin için doğ * GÖNENÇ TARKAN di gözlerine. S^ğa sola döndü dur dıyor. Anne camı açık bırakmış. rit ner'de? Kim derdi ki... musum. teimd* MyU bir his r»r :: i Kapat.» ile du. «Ağîama artık, olur mu?» ve ten bana dokundun mu daha iyi Yelin ışığı söndürmemesi için Muh Yatağm ucuna ilişip çevTeaine Ceketin cebinde kaldı. Bir cıgara | TAKİN EROKAY «Art:k ağlamem.» anliyorum. Olamaz mı?» B;ba, huyu gereğince, sağ gözünü sin şişeyi tutuyor. Parmaklannın bakmdı Fatma. Elleri ayaklan ko içraeli. Böyle zamanlarda bir cıgaİ Evlendiler. «Söz mü?» gölgesi duvarda. Beş ayaklı örüm çan. Muhsin ceketini civiye aatı. ra içmeli. İyi gelir adama... Muhsin : kırptl: «Söz!» dedi Fatma. cek. «Niçin olmasınT» diye mınldan 1 İstanbul « Oğlanm uykusu gelmiş HaKravatını çözdü. Çözerken sordu: U/12/1958 Kuı uyandırmamak lçin uyuyor Adanun yaslan silen arcuna ılık dı. nım!» deyip güldü gevrek gevrek c Sen ne bekliyorsun?» Odaya dalar dalmaz da, ne halt mu bakahm? »essizc*, ceketlnin dudaklarmı sürdü. Tıpkı küçük (AzkaM var) «Yatakları hazar mı?» edeceğinl kestiremeyip, kafese ka«Ben mi?» dedi Fatmay boynunu yaıuna gitti. Cıgara paketiyle kibri« Hepsi hazır..» dedi «na. «Hep patılmı* bir hayvan kızgınlığı ile bükerekten. «Hiç...» tini arandj. Yerine dönerken tıkaPROF. NtMBÜS'üa MACE RALARI: si hazır! > gidip gelmeğe bajlamaz mı? Kızirı nık, zorlu, hlçkırığ! andırır bir ses tLâmbayı »öndüreyim miî> İdare lâmbasını yakalayıp ayağa yüreğine indiriyor. Utanam katdurdurttu onu. Mıhlandı kaldı. Al«Söndür söndür.» kalktl Muhsin. Fftmaysa, olduğu merleştiriyor. dandı mi yoksa? Ses karyoladan geKaranhk. yerde küçülmüş. Handiyse o I ian « Ihtiysrcıklara kötü bir oyun Muhsin, göz kararı, minderi l>ul liyor. Usulca : sili^cek. «Yer yarılsa da benl oynadık.» diye homurdanıyor. «A du. Uzandı. Uykusu yok, kaçtı. «Fatma...» dedi. alsa..» diye geçiriyor içinden «Şu yıb ettik. Sen etmedin, ben ettin. Ama gene de uyuyacak. Biraz son«Efendim?» saatte evde olmahydım.» Onların sevincisinigörünce, (Ya ra, kızın yatağa girdiğini duydu. •N var?» r e Baba, o her jeye bumunu sokan nıldınız, biz sadeoe iki arkadaşız!) Gözlerini tavana dikİD bırden iki «Yok birşey...» baba: diyemedim işte. Dilim varmadı. yüze kedar saydı. Olmadı. 'Bvştan <'Sen ağliyorsun.» « Hu. evlâd! Karını burada Cezamızı çekelim şimdi. Surada, saydı. "Ağlamîyorum.» unutma..» diye sesleniyor Muhsi minder üstünde kıvrılır yatarrm. Son vapurun projektöıü eamın Yatiğa »yaklrştı. Parmakıarmın nin ardmdan. Sen rahtına bak. koskoca yatak »ağ kıyısını y • lyıp geçti. Şimçek •uyla araşfrdı yüzünü. Dokundu. f Gene adam. Fatmanm içine işl? senin. Bt=>niye i'e yast'ğın teki gibi bir aydmlık. Sonra gene, herarmaklan ıslandı : yen bir ur^.ursamazlıkla onun ^;el ni vers«n olur mu bana?a şeyi ortadan kaldıran, derinliği, «Ağliyorsun işte!» mesini bekliyor. Lâmba elinde. Fat Fotma içini çekti: uzunluğu yutan o koyu karanlık. Fatma bu kez daha güçlü sarsıla aylık hazırlanıyor ümumî ysrlcrde (HülaHup) yasak MEVLİDİ ŞERİh V. MÜH. MÜTEAHHIT N. KADRİ VEZİROĞLU'nuii TÜRKİYE İŞ BANKASI DlN DUYGUSU VE ÇOCUK PSlKOLOjISl elefonlar. mekruplar «eldL Hepsi, geçenlerde «çılan Darüşîafaka sitesine ve site sinemasın* dair. Gerek telefonlarda, gerek mektuplarda, konnşanlar re razanlar, sitenin admdan Wbaren her *e. v e itiraz ediyorlar. Hele, sinemanın muhteltf kısımlarına verilmiî olan isimlere. Bizim âdetimizdir. Evvelâ ner yeniliğe itirazla i^e başlanz. "»eâienmeyiz. tenkid ederiz. alay ederiz, böyle ?ey olur mn, deriz. Peki. sen olsan ne yapaıd.n? diye sorulunca da: Bana ne, birader, yapan <lüsünsün, benim bir fikrim yok! deriz. Telefonla ve* mekrupla itiraz eden zevat da. beğenmedikleri bu isimler yertae konulabilecek baska isim teklif efaniyorlar. Yalnız, söyle diyorlar: (Site kelimesi türkçe değildir. Darüş?afaka diye türkçe başlayıp. site diy« frenkçe biten bir isim, bir parça, «ltı kaval. üsrü siihane tâbirini akla getirmiyf r mu? Halis türkçe bir isim bu < site» nin yerini alamaz mıydı?» Bana kalırsa hem ahrdı, hem a! ı<>xdı. Alırdı, anıa o zaman. mahalle frfbi, çanı gibi, pazar gibi, binanın ihtis.amıle, Darüşşafakanın ruhile, müessesenin hedeflle telif ediîemiyecek bir isim bulunmu?, lüzumsiız Wr tevaTua, hattâ biraz da bayP~ılığa ridiltni; olurdo. Alamazdı, çünkfi *»n yeMİ* teva7ua meydan vermemenin tek çaresf; saray nevinden. dehdehe ifade ed.ı bir keiime buimRkla miimkiin olahiürdl kl. « «aman da, me»iveHerinin en Uöcüüi tevazn »lan Dnriissafakava. hiç hakkunız olmadığı halde. ViVir ve gurur as.ısı tatbiV etmis olurduk. Siteve bu ismi koyan heyet, myın okurlanmuı akıllarından geçcn ve jecebilecek olan bütün maraurlan teker teker Inceledikten sonra, bütün bu dediklerimi.RÖzönüne almıs, demediğim daha bir çok nnktalar üzerinde de durmuî, tesise, Itrlfakla, zannederim en yakışan bu ndı vermiştir. Siteye i«im veren heyette hen de vardım. Onun için, tnanın ki büerek konuşuyorum. Site, «rtık türkçemize girmiş ;« tamamen yerleşmiş bir tâbirdir. Yniversite sitesi, gazeteciler sitesi, mathaalar sitesi, artık kolaya \e rahatça. hiç yadırgamadan knilandırımız bir söz. Geniş manâsüe rite, hi'tün <fferruatı İçinde mevcut belde t'emek. Eakllerin, bütün teferrııatı içinde mevrat müesseseier •oplnluğuna verdikleri külliye adının tara k^rşılıklarından biri. ; Darüvşafaka sitesi. mahiveti hnknnmdan bir nevi külriyedir. Ama dilin bugünkü kisvosi. külliye yerine site demeğl ferektirivor. Şi«'i caddesinden, bugün kavuklu. s.alvarlı, çedik papuclu. palabıyıV'ı hlri gerse. haline güleriz: aynı e«dde üzerindekl bir blnanm Vapıs>na «külliye» levhası a<mann da netlce«i bu olur. Na*d H darülfünun, medrese, müderris, hoca. icazet kalmamışsa, hımlann yerlerinl üniversite, fakülte, profesör, ordinaryüs, dekan, rektör almı;sa, kulliyenln yerine de elbette site gelecektir. Site sinemasınm muhtelif kısımlarına verilen plato, lokal, divan (tibi isimlere itiraz edenleri de hen haklı bulmuyorum. Yabancı dilden kelime almmasına aleyhtar olan bu zevata, teferruata gitmeğe hâcet kalmadan. daha ilk adımda. sinemanın bile tıirkre olmadığını hatırlatacagım. Öteki tâbirlere (telinee. ezeldenberi alışık olduğumuz parter, loca, balkon. pulaye, fotriv, seans, projeksiyon. film kelimeleri, itiraza sebeu olan o plato. lokal, divandan daha mı türkçe? Dışarıdan hiç kelime aktarmıyalnn. kendi kelimelerimizle kavrulalun dersek. hokkabaz PorfakaloŞlu'nun yaptıeı giW »eîhao» di\îp susmak lcabeder. Cünkü otomobilden rramvaya. otobüsten rünele kadar hepsi frenkçe. Evde salondnn ç lk elektri&e, böfed'n paza k»d^r heT>si frenkçe. Kosrümden krav»M, paltodan pardesüve. pant cekete kadar hensi frenkce. Dll hah«!nde ifrat da , •efrit de. fkîsi ortası daima d'^a hayırh o!ur. Aksl Ukdirde di'siz kalmamtz işten deeild'r. Hamdi VAROĞLU 1s Ikiıidl CITMHÎTEİYET 25 k u m s t u r ABONE SFRAİTİ Müddrtl Senelik * aylık S aylık Tıırkive Lira Kr Harie Lira Kr GME 14 00 Bmsn vr vaynn Cumhuriyet Mathnaoılık ve Gazefeclllk TOrk Anonirr Çi'itftCagainglu Ralkevt »okak Nn j« 41 •Sshlh' N'AztlVTE Yazı tslerini fi'len NAnî Mnre eden Gazetemlze gonderiltn pvnk ve ya7iar nesredilsln edilmesin 1ade olınn z. tlânlardan tnemıllyet kabul edllrrpz ÖMER SAMt