Katalog

4 Ekira 1958 CUMHURTyET'»» TSFRIKA31: 41 O«majdr Oonanma«uı<ıi TarOunde KanaUı Sayfabv 30 yılda dünya İkmciliğinden jononcuhıgı Vazan: CEM ALKDDtN İtalyan Igte İkinci Meşrutiyetin ilânının hamidin vehmine odduğu kadar Bahüzerinden henüz üç yıl geçmiş ve riye Nezaretinin de ihmaline ve tedoıuz dört yıl sürmüş yıkıcı bir istib birsizliğine kuıban gittiler. Preveze Tüccarın iddiasına göre piya« SEBAT gibi gazeteler ELEN dad ıdaresınin tahribkâr tesirierinoen sularınde «Alpakot», «Tokad>, «Angazeteleridir!» saya verilen yağ miktarı layıkile kurtulmuş olmak şöyle dur talya» torpidobotları harab oldular, Son günlerde Türk halk efkânnın azaltıldı sun, kendisini tarnamüe derleyip top «Trtblusgarb» yatını düşraan zaptetj dikkatini üzerinde toplayan Batı lamağa bılc vakit bolamamış olan ti, ayrıca «Htmidiye» adlı eski torSon günlerde piyasada Vita ya ! Trakyada münteşir SEBAT adlı gaTürk donannıası kendisini meşrutiyet pidobotla 9 ve 10 numaralı motor ğımn gayet zor bulunduğu göze zete hakkmda bu sözleri kim soyidaıesinin iLk harbinde böyle buldu. botlar battılar. Vilson adlı tngiliz çarpmaktadır. ; lemiştir? Bizzat kendisi. Bu gazete Eiz buraöVı Osmanh Italyan htr Deniz Tarihi yazarı bu sırakrda BisTüccar bunun sebebini fabrikaya (Elen, Rum, Yunan> başlıklı bir başbini tafsüâtile nakiedecek değiliz. 3u kotü admdaki firkateyn kaptanının yüklemekteöir. Iddialara göre fab makalesinde (1) bu itiraiı yapıyor ciheti merak eden olcuyuculanma kumanda ettiği hafif bir İtalyan rika, açıklaiîmıyön sebeblerden do ve a>nı zamanda junu da ilâve ediDeniz Baumevi yayıniarından Kuv kruvször kuvvetinin, Korfu aciası layı piyasaya verdiği günlük kon yordu: m,y Albay Afif Tuğrulun iki cikilik karşısındaki Gümeniçede «Tayyar» tenjanı 60 tondan 3040 tona kadar « Bizler. ELEN bir ekalliyetiz!. (Türk İtalyan h^rbi) eserile Ali adh bir Türk harb gemi.ini batırdı düşürmüstür. Diyanet İşleri, Reisinin son günHaydar Emir merhumun eski harflerle ğınden bahsediyor kj, millî kaynakAyrıca belirtildiğine göre bir müd lerde jnektubunu neşretmi} olan bu Bahriye matbaasında bastırdığı (Tür larımızda böyle bir kayda rastkya det evvel genişletilmesine karar ve Batı Trakya gazetesinin faaliyeti, biz kiye İtalya Hsrbi Törihi Eahrisi) ni madım. Ancak Ingiliz yazannın mev rilen fâbrika henüz eski halirıi mu leri, Batı Trakya Türklüğünü parçatavsiye edcrim. Meraklılar bu iki ki ve gemi adlan zikrettiğine göre bu hafaza etmektedir. I lamaya ve anayurdla bütün alâkasıeserde düedikleri taisilâü bütün in olayı da bir gerçek okrak kabul edenı kesmeye mâtuf sistemli bir plân biliriz. Kızıldeniz harekâtında düşceliklerile bulurlar. üzerinde tekrar durmaya sevketmak BİEİm maksadımız meşrutiyet ida manın gajet üstün kuvvetlerle saldıtedir. tıp batırdığı Fransız vnn,^ vepyeni resi Türk donanmasma gözlerimizin Geçen ay gene Gümülcine'de mün önünde kıse bir geçid resmi yaptır gambotlarla. İngiliz yapısı olup bazıteşir (Akın) adlı Türk gazetesi acı mak ve bazı olayian ean sıkmıyacak lennı henüz resmen teslim dahi 8İbir lisanla şöyle dert yanıyordu: çekici anek'.odlar halinde nakletmek miî olmadiğımız yepyeni motör g m« Son zamanlarda şehrimizde hort ten ibaret oldusuna göre 1911 yılı | botlar ise köhne korvetler. yıpranmış lamaya çahşan irtica, yeni nesli ken dine çekebilmek ve böylece masum eylulünün 2 uncu günü sa«t iki bu torpidobotlar gibi kayıblarma pek c!e B Merkez Bankasının » n bültenine değillerdi. ve körpe dimağları karanlık bir isçukta ilân edilip aym günde Preve aldınlmıyacak vahidler ' göre tedavüldeki para miktarı 3 milÇünkü evvelâ yepyeni eamV'^ı h. tikbale sevketmek için büyük gayzede vazifede bulunan Türk filotillâsonr» da gayet geniş bir sahil şe yar 824.497.825 liradır. retler sarfetmpktedi'.» C' sını teskil eden «Alpakot», «Ar.talya», Emisyonda geçen haftaya nazeran ridme sahib bir memleket bahriyesi: «Tokad» torpidobotlarile tTrablusYüz ell klerin gazetes nin en çok muhtaç olduğu harb va 14 mMvon lira eksilme vardır. J garb» yntınm. bir de gayet eiki «H Bu faaiiyeu idare edenler kimlerhddleri idi. Bu yüzden Kızıldenizde Denizcilik Bankasının midiye» torpidobotunun ve 9, 10 sayılı dir? Bunların başında (Sebatlcılar üstün düşman kuvvetleri tarafından odacıları şikâyetçi bulunuyor. Aslmda Gümülcinedeki iki motovbotun tahribile başlayan tahrib olunan 213 tonluk Fransız bu savaşta ttalyan deniz kuvvetleri o yapısı yeni «Ordu», «Bbfre», «AyınDenizcilik Bankasının. bu ay üç Proia adh Yunan gazetesi tarafınkad?r ezici bir üstünlüğü haiz idiler tab». «Malatya», cGökçedağ». «Refa odacıya ikramiye verme'i ^İ5°r ikra dan çıkarılan SEBAT'ta yazı yazanki Osmanlf. filosu Ali Hayd?r Emir hiye» nin kaybı O;manlı donanma miye alamıyan odacılar ar^sında bü lar tstiklâl Harbi sırasmda Anamerhumun pek yerinde bir tabiri sında daima hissolunmuştur. Hele yük bir teesFÜr uyandırmıstır. İkra doluya ihanet etmiş yüzelliliklerdir. veçhile «düşınanm talim füosunun Osmtniı İtalyan harbinden sonra miye alarnıyan odacılsr bu seHin «ık Esas rolü oynıyan da Hüsnü Yusui adındaki vatan hainidir. Bu adam dshi mâciunusıda» bu'.unuyordu. patlak veren Balkan harbinde bu sık deyam ettiğini ve kendilerinin 1953 yılında ılnkilâp Soytanlıgı) adBu ezici üsVünliiğe rağmen Türk yepyeni vahidler Karadenizde Bulgar de ikırniveve hakl?rı nldushınu belı bir risale neşretmiş ve bunda Ata ; gemioileri düşnrvanla nerede karşılaş sahillerinin ablukasında ve Çfetalca lir*" 'l'"''ir. mıza, Türk milletine, bütün inkilâptılarsa v; zifelerini yaptılar ve şerefle müdafaa hattuıın iki cenahlannd» larımıza ağıza almamıyacak küfürBir hayırseverlik örneği ölmeyi bildiler. Kendi padişahının pekâlâ işe yarayabilirlerdi. Uzun seneler Kızılaya devamlı ve lerle saldumıştı. Atinanın dostluk te eliyle yok ettiği bir deniz kudretinin ranelerini işittiâimiz günlerde Yufahrî büyük yardım ve hizmetlerde yokhıŞunıı çok daha yürekten anlaİtalya bahriyesi. Osmanlı Bahriye nan idarecileri Hüsnü Yusufu (Türk bulun?n Halim Ludner'e Kızılay Ceyan Törk bahriyeri vehirrli hükürnda Nçzaretinin Kızıldcnize tahsis ettiği, Yunan dostluğu için tehlikeli olurınm feci günahıni şimdi mubarek en kuvvetli vahidi 775 tonluk «Peyki mlyeti Umıımî Mertezi tarafından yor) mülâhazası ile Kavala'ya sürgün kanüe ödüyordu. Düsmrnın hepsi de Şevket» torpido kruvazörü başta gel bronz madalye verilmesi kararl«5tı etmişlerdi. Fakat 1957 yılında Yunan Bu müna'ebetle Fransıı hükumeti bu zatı alelâcele Gümülyeni ve son sistem sekiz ve biraz d mek şartile, böyle yeni, eski gambot nlmiftır. ha eskice clnvkla beraber bizimki lardan, başına kıçına birer küçük hastanestnde yatan mum»n«vh Hir cine'ye getirtiyor, para veriyor, Halerden ok yeni üç. ki 11 saffıharb top konulmak surefile guye muavin heyet t?rafından ziyaret edilmi? ve fız Yaşar, hafız Mustafa gibi inkilâp ve Türkiye düşmanlannı bir arada zırhlıı, hepsi de yeni 10 zırhh ve kruvazör haline gotirilmiş, iki üç ya kendisine rrfdalvesi vorilmiştir. Bundan son derece mütehassis olan topluyordu. Bunlara verilen esas bir rjüzine de muhafazalı kruvazörüne ta ve «Bahriahmer» nakliye vapuruna ve iki düzine destroyerle 15 torpido karşı, sevkettiği kuvvet ezici idi: Halim Ludner, uzun senelerin emeSi vazife, Türkiye Cumhuriyetinin yaBatı botuna ve fltı denizaltı gemisine Başta iki tsne 15. on Une 12 wnti olan ve pek yafcında basılacak al kından ilgilenmeye başladığı k3Tşı yeni gibi olarak topu, topu iki metrelik top ta?ıyan, saatte 22 mil manca luî?ti ile diger bir kilabının Trakya Türklüğü ile yakınlaşma fa•liyetini balUlamak, Batt Trakyada küçük kruvazcrümüz. yani: «Hamidi süratindeki «Piemonte» zırhlı kruva gelirini KızıVya tphorru ermi«tir. Türkiyeye ve inkilâblanna karsı bir ye> ile «Meeidiye» ve sekiz tanecik zörü gelmek şartile beheri 2500 tonTicaret Odası hir broşür cereyan yaratmRVfı de destroyerimiz varrlı. Ne Almanya luk iki hafif kruvazör, aynca dört yayınladı g> mbot ve son sistem yanm düzine dnn son mııbaya=> olunan zırhlıiarı. Sehrimiz Ticaret Odan neşriyat Yunan idarecilerinin oyunu ne de Abdü'hamid idoresinin guya destroyerden kurulmuş bu düsm. n Çünkü. mevcut TürkiyeYunan kül kısmı, tüccara dağıtmak üzere yeni yenilediği firkateynleri hesaba kat deniı teşkiline karşı zayıf gemilerigereğince Türkiye miz, dedeleri Barbaros Hayreddin duj ticaret rejimini, ihrecat ve it tür andlaşması mıyoruz. çünkü düşman donanmasıCumhuriyeti Hükumeti, Balrı TrakPasa levendlerinin ruhlannı şâd ede hflât talünatnamelerini, Ithal kotamn talim filosund? bile bu kadar lsnnı ve hazine hissesinden muaf yadaki cemaat okullarına maddi yar esVi. bu d^rece köhne ve müzelik cek bir fedakârlıkla. besalet ve şar dımlarına başlamiîtı, öğretmen gjjghametle katm ; koydujBT. SvrtaMB g«« tutulnn maddeler Ii5te ini havi bir vahidler mevcııd bulıırtmuyordu jeriyordtı. Bu cemaat okulları ise, f^i milerinin Tsyıflıgın». MçCmencilt' bro«ür jnyınlamıstır. t?te bu durum karsısında Türk donanmasının diiçman. filola/ı karsı tplırıra» ytiımarliginr SM4» lira calan yank«sici v M EV L1 D ımag m : sındski zsafı o ksdar barizdi kl, bu !*<•• yakalandı ^» »4«*» mukabel* ş Ani ölümü İle bizİ sonsuı yeise iki muhasım kuvvet srasmda bir ler ve döğüşe. döğüşe battılar. Corlu panayırında Osman Duran gark*"»drn kıymetli eşim çarpısma bahis konuru dahi edilemezHele Osmanlı tehriyesinin Kızıl isminde bir şahsm cebinden 9400 liMELÂHAT MUZAFFER di. Buna rğmen dedisim gibi yieit denizdeki gemilerinden, silâhsız bir ra çalan Osman Girgin isminde bir bahriyelilerimiz Kırıldeniz ve PreVELİBEŞE'nin taşıt vapuru olan cB' hriahmer» Türk yankesici, dün otobüsle tstanbula VCTT sularmds da, Beyrut limanmda denizcilik tarihine öyle bir kahra gelirken Topkapı dısında î nci şııbe ebedt istirthatgahına tevdlinln elli di ölmevi bildiler ve Beyrut limnnı ikinci gününe tesadüf eden 4 Ekim manlık ve yiğitlik destanı hediye memurları tarafından yakalanmış ve 1958 cumartc!» günü 6ğle namazını çrpifması köhne Türk korveti «Avetmiştir ki, anlatılmağa gerekten de adalete teşlim edilmiştir. mtlteakıp Şişli Camiinde ruhuna ithiniilâh» ile perisan bir haHeki kürak ğer. BeD bu mecerayı eski DenizyolYankesici hakkmda gıyabt tevkif fen Mevlid okutulacağından akraba, «Ar.kar^» torpiHobotu icin bir maâiudo»t ve ahbablarile tanıyanlann ve ları lostromnl rmdan ihtiyar bir de karan verilmiş bu'unuyordıı. biyet olmakla beraber Türk sanca&ıarzu edenlerin lutfen teşriflerini rica niz kurdu olan Ethem Reisten dinEmniyet 4 iincü Şube n<n şerefi bakımiTi'Ian denizcilik teederim. ledim. Bu fedakâr Türk gemicisi. OsLşi: Muzaffer Velibeşe ribimize pltın harfl»rl» eetrnpSe ^~Müdürlüğü manlı îtalyan savaşında Kızıldenizğer bir fpH?k?rl'k ve feraMt menkıEmniyet 4 üncü şube müdürü Mude hizmet eören »Bahriahmer» vapubesidir (11. Ne r r e ki. elrie vasıta. runun k^lburüstü gelen mürettebatı zaffer Çağlarm Belediye İdarî îşler yar.i gemi ile filâh olmayınca. sade ve arasında bulunmuş. geminin süvari müşavirliğine tâyin edildiğini fer'ft't ve fednkârlıkls *«nİ7 »vasları si rahmetli Sarı Ethem Kaptan mai yeni vazifesine başladığını bildirmiş kazanılamıvnr^ da mil" şeref ve yetinde hizmet görüo o kshramanlar tik. me?lek namupı Vurtanlahilivor. Türk Çağlardan bofalan yera henüz bir kahramenı derya asl'mnm sevgi^ini donsnman Hs TiirV îtalyan sav«<şınşube kazanrrnş. V?kayı şöyle nakietti '2"> tâyin yapılmamıştır. 4 üncü da iste böyle y?ptı... Devamı var müdürlüğüne, müdür muavini Feh* * * mi E?in vekâlet etmektedir. '11 Beyrut denrz savaçı ve «AvniOtnarlı ttalyan savaşı TrablufDünya Çocuk Günü ffrbla On iki adanın dÜTnsn tara ilâh» ın şanh çehadeti hskkındg yaDünya Çocuk Günü olması münazarın «Abdii!h"mid de\Tİ Türk Dofındrn isgalile neticelenmiş olmadı, sebetile 6 ekim günü. İstanbul cihadonanmasizlık yüzünden kaybettiği nannvssıs adl'. eserir.de esaslı tafsilât tinde Aiemdar, Kocamustafapaşa, Emiz"r«le<?r.iş vatan l a r c s ' i ' J " h=s vardır. <21 Cemaîeddin SaracoSlunun «K?h yüb: Beyoğlu cihetinde de Tophane ka zeten zengin olmiyan deniz kuvram^n den!zcilerimi7» e"îerine bak. ve Kasımpaşa çocuk yuvalan halkın vptlprimiz de bir havli kyıb verdi: ziyaretine açılacaktır. Bevrntta »Avniilâb» e"=Vi zırhlt kor Savfa 15 ilâ 58. tnkılâb Kitabevi taYuvalan zijaret edecek ziyaretçiveü ile «Ankara» torpidobotu Abdül rafından 1954 yılında neçrolunmuştur. lerin, geçen penelerds olduğu gibi bu sene de, küçüJr yavruları »evindirmek maksadile bir tekım hediyeler alacaklan zanr.edilmektedir. I erlerı «Sehat» gazetesi faciası ve Piyasada Vita harbiıtde yağı zor bulunuyor perde arkasınriaki oyunlar GITNUN MEVZULARI I SARAÇO G LO Selıır f KSABAHJ Allah kovvet versin mrtt mücadele Ue, daha doğrusu, mücadeleye atılmak, sonr» yan yoldan geri dönmekle geçen Belediyemizin, Ikl iinıf insanU daha savasmaga karar verdiğini Omer Sami Cosar YAZAN 1 Tedavüldeki parada 14 milyon lira eksilme var inkilâplarımızı benimsey.lılerin elin bırakmış ve en kısa zamanda Şahin de idi. Türk halkının da, çocukları medresesini ikmâl ettirmişti. Şahin, nı buralara göndernıek hususundaki Batı Trakyanın en büyük köylerinden biridir. Dağ köylerinin bulundu arzusu gün geçtikçe artıyordu. Hedefine varmak için Yunan ida ğu Cebel bölgesi çocuklarını buraya recileri şu iki yola aynı zamanda çekmeye mâtuf geniş bir propaganda da başlamıştı. Yunan hükumeti başvurmuşlardır, de a Türkiye ve Türk inkilâpları nin tâyin ettiği tskeçe müftüsü aleyhtarı kimselere para verip ga o günlerde. Cebel halkının bu med reseden ve bilhassa Hüsnü Yusufun zete çıkartmak ve bu şekilde genis Türk aleyhtarı sözlerinden devamlı propaganda yapmak! şikâyetlerini nazarı itibara almab İstiklâl Harbi sırasında Tür mış, Yunan makamlarının da baskiyeye ihanet etmiş kimselere mad kısı ile bu zat vazifesine devam ededi yardım temin edip bunların ye bilmiştir. niden 'tnedreseleri açmalarmı, eslslâm dininin koruyucusu maskesi ki usul tedrisata gitınelerini temin ile ortaya çıkan Sebat ile içindekileeylemek. rin bugüne değin gayretleri ne olLozan muahedesine rağmen Batı muştur? Sebatın faaliyetini destekTrakyadaki Türk azınhğının din iş lesin diye gene Yunan parası ile kulerine, eğitimine ne jekilde müda rulan (Muhafazakâr) adlı diğer bir halede bulunduğunu bâriz şekilde gazetenin makaleleri ne gibi maksad gösteren misâl de }u olmuştur: Bu larla kaleme alınıyor'' 1 gün (Sebat gazetesinin gerisinde du ran Hüsnü Yusuf, Kavala'dan sür Türklere Türk değii, Müslügünden geri getirtildikten sonra he nıan dedirtmek için gayretler men Şahin medresesinin başına koiskect'de tüıkçe olarak intişar enulmuştur. Bu medrese, Yunan har den Trakya adlı gazete bunların fabi sırasmda yıkılmıştı. harabdı. Türk alıyttmi inceleyen bir yazısında '3^ cemaat okullarına hiç bir yardım yap « Sebat, Müslümanlığa, Türklere mayan Yunan hükumeti ise, isi gücü değıl, Rumlara ve hristiyanlara hiz B* iki nnıf fauandan biri, mektep kapılannı tutup, çocuklara, ne idiği belirsiz ylyecek satan çocuk cddatıeı düzenbaz; öteki de, üstü met için çıkarüıyor» diyor •• Tür bası tiksindirici derecede murdar, kiyed» bir müslüman kızınm hrlati umuml nakil vasitası yolcusu. yan olması ile alâkalı habar «trafınGörünen köy kılavuz istemeı. da Sebat'ta çücan iğrenç bir yazıya Şimdiden söyliyelim, mücadele çecevap verirken <Her bakundan Türtln olaeak. Mevzn çetrefildir; miızkiyeyi. Türklüğü, Türk ve müslüminleşmi; bir derdin tedavisi bahis ır.an olan her feyi fena göstermek konusu olaeak. Belediye. giristiiri için hristiyanlar tarafından vazifelen halde devam ettiremediği savaşladirilmi» bir gazete karjısındayız, dik kat edelim» diyordu. Ve alaylı bir nn çoğvnda olduğu gibi, bunlarda lisanlı hatırlatıyordu ki, tsıl bu ga da pasif bir mukavemetle karşılazeteyi çıkaranların Şahin medresesi şacaktır, sanıyorum. Ayak diremek, karsılaşılaeak bütün nin faaliyet sahası olan Cebel böl başlangiçta gesinde hristiyan olan Ban Trakya güçlüklere rağmen bıkmadan, uTürklerinin sayısı her gün artmak sanmadan, yuksttnmeden savaşa de vam etmek ?art. tadır. Bu pasif mukavemetin bizdeki bol merhamettir. kaynagı, Bir zamanlar Ingilizler Kıbrııt» Türklere Türk demezler «Müslüman» derlerdi. bu şekilde Türkiye ile alâkalorının da azalabileceğini düşünmek gibi hatalı bir yola saparlardı. Ayııı şeyi Yunanistan Batı Trakyada ycpmıştır ve yapmaktadır. Her zaman Batı Trakya Türklerinden «Müs lümanlar diye bahsedilir ve bunlara katiyen Türk denmez. îşt« (Sebat) bu tezi de kuvvetlendirmek için çırpman bir gazetedir. Bu hatta Cumartesi ve Pazar günlcri sizi Fencrbahçe ve Adalara nazır İkbaliye Mahallesindeki ikramiye apartmanlannı gezmeye davet eder. Kadıköy şubemizın onuıiden her saat başı hususî vasıta kalkacaktır. Horeket toatleri : Cumartesi 14, 15, 16. 17 Pazar 10, I I . 12. 11 . 14. 15. lli. 17 Yıl sonuna kadar iki çekilişte: APARTMAN DAİRESİ 550.000 LİRA PARA IKRAMIYESİ EMİRGÂN Caz Yıldızımız ŞEHRAZAT Restoran Pavyon : Ekim 4 Rebiülevvel 20 s o Ikindl Vatsı | u ve arkadaşlan Tel: 83 53 23 CUMHKİYET'in j E. V.J 6.001 12.03' 15.19|17 47119.19| 4 21 ] 1 2 1 1 6.15 «.31|12.00| 130 10.33 1 Father Conneli şeytanın karşısında. güçsüz olan insanm suçıarına beğişiaması için Tanrıya yalv=»rıyor, haykırıyor, ağzmdan köpükler saçıyordu. V'iraluı tüyleri diken, ' .en muştu. Bir çokları diz çökmüşler, yerlcıdç sürünüyorlardt. Projektörlerin yarısı göğe ^evrildijH akit, ışıklanan bulutlar ak, ak pariamıya başlamıştı. Father 'c ın ll: «Artık gözleriniz Tanrıyı görsü.ı > diyoıdj. Ba?ım, kollarır.: .'uı .rı ks'r'"Tnış avaz, avaz ^ g ı r ' , • lu: • «O'nu eörüyor musunu n 0' J grirüyor musun«7?» Vuralın y t"vnda bulunan karimlardan Mri • lo< rüyorum!» demis. sonra düşüo bayılmıştı. Kalahalığm arasına dağılmış bir çokları da •Gorüyorıız muh!er>m peder, görüyoruz.» diyorlardı. Göremeven sünahkârlar dövünüyor. yüksek ses!e suçiannı söyliyerek sürüne sürüne Father Conneirirı l"r«"'e."«o t".*!.,,.,.,., Conneli'in nüfuzu ile Amerikaya sokmasım isteyecekti. Yanndan te*zi yok konsoloshaneye bas •uruyordu. Father Conneli'in nüfuzuyla Amerikaya girme iznini kopardığı zaman, konsoloshanedekilerin su ratını, şaşkınhğını şöyle bir düşünüp şimdiden keyifleniyordu. Fındık işini bile yüz üstü bırakmıya hazırdı. Çünkü. gene Metenin mekruplarmdan öğrendiğine göre, Marilou'ya her hafta komşu delikanYazan: NECİP AlSAN lılardan biri çiçek gönderiyor, oçalışıyorlardı. Bütün kalabalığı bir nunla evlenmek istiyor, sık, sık okişi gibi bir titreyiş, bir sarsıntı, nu alıp gece gezmelerine götürübir inilti kaplamıştı. Üsl'srini, baş yordu. Tuzcular apartmanının dış kapılarıru yırtanlar, kadın, erkek küme küme yere vi"1' çırpı sından doktorla birlikte giren Pehastalannanlar. debelenenler vardı. Bu hai rihan, annesinin neden Altadır tanıdığı, daha evlenmediği dığını, olup biteni öğrenmiş, Marilou, Vuralm ayaklarının dibin man dadıdan da Babürün gününü de dize gelirken öyle bir pantalo nasıl geçirdiğini duymuştu. Sanki nuna sarıhrj aşağı doğru p»v» t,ı dadı, çocuklarm değil Babiirön daki, Vura! askıyı tutan düğmelerın dısı imıj gibi ka^lannı çatarak obir, çatırdıyarak kon'"7u n u duymuştu nun i^ıediği uçlaıı Perihana bir anlatmıştı. O, o'iiizinı bozBir başkası da Mar ı'nun üstüne rmıştu. çok yemek veniştı, işjne yığıhrken Vural. bir elile Marilougitmemişti, uyumuştu, hâlâ da uyu korumuş. bir elile de düşen pan yuyordu Bir öfkeyle yatak odasıtalonunu tutmak zorunda kalmıştı na dalan Perihan Babürü sarsa, Sonunda orglar gi; ' ' ilâhiler. pro sarsa uyandınyordu: jektörlerin avdınlattıgı. inançlı o Heeeey, davran baValım, uylanlann Tanrınm yüzünü okuduğu bulutîara doğru yükselirken Fat ku küpü! Kalk da sen horul hoher ConnelTin adamları para topla rul uyurken dünyada neler olumıya başlamıştı. Vural. hiç gecik yor. gör! Hah, ne oluyor? Perihan? Ne tirmeden Meteye yarı acı yan tatlı bir mektup yazıp babasına iş oluyor, hah, hah? Daha ne olsun a acaib adam, ^"Mu»u aihj dayıc'Şıni da Father riaha ne okun? Diinkü çocuklar A merikada is buluyor, yerleşiyor, üstüne üstlüJc babalarına da iş buluyor, Vural yanndan tezi yok Amerikaya gidiyor da sen hâlâ horul, horul uyuyor, bir de ne olm'iş diye soruyorsun. Daha ne olsun? İşmenler gittiler, Özbetonerler gittiler, Mültezimoğullarından kaln, kaia bir Akif Mülteziraoğlu kaldı, sen hâlâ uyuyorsun. Elâlem kapağı Amerikaya atıyor, ke\fine bakıyor, yaşıyor, biz ise burada kazık kakmış oturuyoruz, sanki altın dolu küplerimiz var da onu bekliyoruz. Allah senin başma da bir Nermin hanım verseydi, o zaman görürdün gününü. Diplomatlarla âüşüp kalkarak kocasını Amerik'da milletlerarası mühim bir iktisadî vazifeye tayin ettirdiği günün dcdikodusu. Herkesin ağzında bu şim di. Haluk beyi verem etti diyorlar. Araa oh olsun, oh olsun siz »rkekler buna lâyıksınız. Akılh kadın tabit, yaşı ilerlediği halde hak ne işler beceriyor. Baktı ki orası buradan rahat, işini uyduruverdi i^te Babür kestane şekerlerine uzanır ken eline bir tokat attığı jnbi katuyu kapıp kendi dolabına kilitledi: Daha geçen gün gazetede bizim baklavalann Amerikada ne ç <k sevilip satıldığını okudum Is'espn, baklavanın en iyisini sen yaparsın. Ama tenbelsin, iş adamı .loğilsın. uyku küpüsün. Fakat duuuur... alacağın olsun, bundan sonra ben de sana tath yedirirsem bana da Perihan demesinler. Yatağımj da ayuacağım. Artık tatlı yok san«! Kapıyı vurup gider, iç merdivenden yukan çıkarken, Babür arkasından koşuyordu: Perihan!... Perihan, diyorum... Perihan beeee! İbrahim Tuzcu, karısının hastalanacağını bilmiş gibi erken ere geldi. Bu nazlı, içli, duygulu kadının en küçük terslikleri büy^ilttüğünü, en ufak üzüntü konularına dört elle sarıldığmı biliyordu. Hatice Tuzcu hersabah gazeteyi kocasından önce alır, ölüm haberlerini. kazaları, acıklı cinayetleri okurdu. Yakmlardan, tanıdıklardan biri ölmüşse, Anadoluda bir otobüs altmış yolcusu, yumurta sepetleri, şilteler, ayaklarından bağlanmış tavuklar, horozlar, heybeler, ekşi kokularla bir uçuruma uçmuşsa, canavarca bir cinayet işlenmişse kocasını uyandırır, bir müjde gibi acıklı haberi verirdi. İbrahim Tuzcu, akşam eve gelince onda dokuz karısmı baş ağrısüe, keyifsizlikle, nezleyle. sıkıntı ile bulurdu. Hatice Tuzcu, o gün kötü olarak ne görmüş, ne işitmişse onları kocasma anlatır, nazlı, nazlı ah vah ederdi. Hatice Tuzcu hastalamnca bütün evin kendisile uğraşmasını sağlar. yüksek sesle inler, hastahğının pek a6ır olduğunu. doktorların anlamadığmı söyler, «yarın sabaha çıkmıyacağım> derdi. Evdekiler, İbrahim Tuzcu kuşku içinde geceyi uykusuz geçirdi mi, Ha tice Tuzcu sevildiğini anlar, Ince, içli sesile: <Ah, sizleri rahatsız ediyorum, ölsem de kurtulsam» derdi. Sabahları işine giderken ibrahim Tuzcu ona nasıism diye sormaktan korkardı. Alacağı cevabı biliyordu: «Kendimi iyi duymuyorum, midem ağrıyor.> Ya da: bacağım ağrıyor, siyatiğim tuttu, disün tuttu, başım tuttu, bulantırn var, gözlerim ağrıyor, ağzımın içi lehir gibi, belim ağrıyor, hiç hâlim yok, bademciklerim şişti, her tarafım «teş gibi yaruyor, sutıma kar yağıyor, apandisit yerim sızhyor. İbrahim Tuzcu, hiç çapkm olmadığı, karısına, evine, çoluk çocuğuna çok bağlı olduğu halde, haftada bir defa Bomontide İclil hanıma gidiyordu. Haftanın yedi günü yetmişlik yedi milyonere masaj yapan tclâl hanım, îbrahim Tuz cuyu gıdıklıyor, bir haftada gerilen sinirlerini bir saatte gevşetiyordu. İbrahim Tuzcunun bildiği gibi. Hatice Tuzcu Metenin mektubu üzerine yatağa düşmüş, kocasının ayak sesini duyar duymaz inlemeye başlamıştı. Perihan. Babür, İffet Savaştolga. Fatma. Saliha. İbrahim Tuzcu hastanm başına toplanmışlardı. Yal nız Vural büyük salonda oturmuş Meteye mektup yazıyordu. Devamı var Geçenlerde bu gazete Finlandiyada yaşayan 900 «Müslüman>la alâkalı küçük bir broşürü eline dolaınıs şöyle haykırıyordu: Bizim merhamet damarlarımız, • Bakın onlar kendilerine Cemaati Islamiye diyorlar Biz de öyle nedense, kalahalıkta kabarır. yapmalıyız!» Simitci, eamlı kurunun içinde Yani Batı Trakya Türk cemaati sattığı zaman bile, acaba taze mi denmiyecek, Türk adı ortadan kal diye mıncıklamaktan, rastgele müş dırılacak! terinin: taze olduğunu ispat etmek Sebat'ın Türkiye aleyhindeki için, müşteriden sonra kendisinin, üzerlerinde parmak parmak izler gayretleri bıraktığı simitleri, fistelik açıkta (Sebat* daha neler yapmamıştır? satarken yakayı ele verdiği zaman, Son seçimler esnasında Türkiye onu böyle suçüstii yakalıyan beleCumhuriyetinin Batı Trakya Türkle diye zabıta memurunun etrafını rinin reylerine tesir icra ettiğini, bir kalahalıktır sarar. Her kafadan Gümülcine'deki baskonsolosumuz çıkan seslere kulak verin, şaşarAhmed Umar'ın tkurma yalbay rüt besinde bir casus» olduğunu iddia et sınız. Kalabahk, suçlu simitçinin miştir. Kısacası, Yunan makamları, a\ukatı kesilmiştir. O anda, halka aleyhimizde savrulmasını istedikle sorarsanız, zabıta memuru insafukalâdır, ri bütün iftiraları Sebat'a yazdırmıj sızdır, merhametsizdir, lardır. Sebat'ta bu yazılar, bu ifti çizmeden yukarı çıkmıştır, Allahın ralar çıkınca da Sanki bundan ha garibini ezmektedir, sanki başka berleri yokmus gibi Yunan gaze işi yoktur da o zavallı ile uğraşıteleri hemen bunlara sarılmışlar «Ba yordur. Sanınınız, bir medeni şekın kendi gazeteleri bile itiraf edi hirde, mensup olduğu dairenin şeyor» diyerek tahrikata girismisler hir halkına karşı bir nizamname di. ile yüklendiği vazifelerinden biri Fakat, «Bize Türkiyeden çok hris ni yerine gctinnekte olan bir metiyanlığın yardımı dokunuyor» diyen mur ve o nizama aykırı olarak gabu gazetenin en fazla üzerinde dur yet pis bir ig yapmakla meşgul duğu meselelerden biri muhakkak bir hemşehri değil, dağ başında bir ki Türkiye Cumhuriyetinden yardım sergerde ile eli kolu bağlı bir zaalan, inkilâplarımızı benimsejıus Ba vallı karşılaşmışlardtr. tı Trakya Türk ükokulları ojmuştur. 1958 mali yıl yardımımızın basİşin sonu da, ne yazık ki, çoğu Iadığı günlerde iğrenç bir iftira kan zaman. böyle bir tabl»yu hatıriatapanyası «çmıs, tahlirk frenglsn âcfli. cak hal alır. Kalabaîı&ın müdahabir yazı yayınlamış, halktan çoeuklesinden, homurtıısundan yüz bularmı medreselere gönder'melerini is lan murdar s i m | i serkeşliğe baştemişti. Bu yazısı dolayısile d« Türk lar. mecburen t utaklanır, simıtler cemaati tarafından mahkemeye veril yere dökülür, mumaileyh de, ifile misti. kakıla karakohın yolunu tutar. Yunan makamlarının ve polisinin, Merhamet de, böyleee, tnsanlık bu medreselerin bulunduğu bölgelerdeki bütün baskılarına, yobazla ve cemiyet yönünden, bir maraz orm tehdidlerine, din nâmma yaptık luverir. ları müdahalelere rağmen son zaman Zararlı merhametimizin, en balarda Inkilâpçı Türk ilkokullanna sit, en harcıâlem cinsinden bu bir akınm genişlediği görüUnüştür. Bu tek örneği. nun üzerinedir ki Sebat. medreselere Nizamlara riayetsizliği huy edingüi| parası alınmıyacağını, tedrutttın parasız olduğunu ilân etmiştir. miş densizleri. o nizamları tathikYunan makamları, bütün masrafları le mükellef kimselere kar$ı korunı karşılamayı da kabul etmişlerdir. mak için. halkımızın nice hasbt Tek ki Batı Trakyada Türkiye aleyh miidahaleleri vardır. Her yersiz tarı yeni bir nesil yetistirilmi» olsun. miidahale, nizama aykın hareketi, îste Batı Trakyada feslişapkah şiar edinmemişse bile edinmcğe diye Türk azınlığını ikiye bölmeye namzet hâle gelen bir âsî vatandaş çahjanlar, inkilâplar aleyhinde gay daha yaratmaktan başka işe yaret sarfedenler, Türkiyeyi vurmak ramaz. isteyenler emellerine varmak için Kkç defa şahidi oldum. Tıklım son bir hamle yapmak isterken bektıklım dolu umıımî nakil vasıtalalenmedik bir destek bulmuşlardır. nna yolcuları ite kaka girip. üsKendilerine karşı itimadsızlıgm tünün basının pisiiği ile. etrafa yay süratle genişlemekte olduğu bir *ırada bu desteğin Ankaradan, Diya dığı buram buram murdar koku palasnet İşleri Reisinden gelmiş olma ile herkesi rahatsız eden. 31 çok acıdır. Şimdi (Sebat), inkilâp pâreler örtiinmüş bir takım adamlarımızdan birini yere vurmakta hak lann temasından kendüerini korulı olduğunu. Diyanet tşleri Reisinin mağa çalısanlara. yan hakaniar var. fetvası (!) nı neşrederek. Batı Trak Bu yan bakış, o sözüm ona merh>ıyaya yayarak ilân ediyor, bu saye metin, o zararlı merhametin escde dinine baŞlı Batı Trakya Türkü ridir. nü arab harflerine, medreselerine çe Mıncıklanmaktan pislik yuvası kecegini ümit ediyor . hâline gelmiş simidi bile hile halka satan murdar simitçi; mektep 'ta(1) Sebat. 2/9/1957 tarihli nüshası pılarmı tufun roluçu cocusu. ra'k(2) Akın. 19 eylul 1958 tarihli nüsrop yuvası ötebcri ile ırene Hi'e hası. bile zehirieyen kapkafi cnaf: sey (3) Trakya. 26 mayıs 1958 tarihli yar bir pislik yıjint hâlinde olonüshası büse, tramvaya dalıp bitini. kokusunu. murdarlığını temiz pâk >nsanlara yayan şuursnz. «o ,1a Mlahın kulıı» «elin falo'ri» gihi ii*sMEVLİD teristen i»>(«ret acıma'arla. '»e'"'t S«vgili Eçhn ve birtc1^ merhamet lâflarile bajrtrmza lta^tT^bpmiT. dıklan mii'ldetçe. meHenî ins>n'nr tBRAHİM Mesçioğlunun olduğumuza kendi kendimizi büs ölünsunün kırkıncı gu.ıune lesadüf eden 5/10/1958 Pazar günü inandıramayız. Lkindl namazını müteaklb Küçük Ay»»ofya M«hmet P»şa Camil ?e. riflndt Mevlid kıraat edil«ceğin. den bütün akraba. do«t ve ihvanı dinin teşriflerini rica ederlz. Damsdı: Bakkal M«hmed Gür, Evl&dları: Kasım. Abdullah, bakkal TaJısin, Gül v« Meliha. Bir tarihte, bilet parasının üstünü almamak surerlle, tramvay biletçilerini suiistimale teşvik eden ;uursuzların merhameti; avuç açan yüzsüzlere sadaka vere vere, mem leketi, altın babası dilenciler yuvastna çevirenlerin merhameti; kuduz köpeği belediyenin elinden kaçınp kuduzun yayılmasına sebcp olanların merhameti; yani, merhametten maraz doğar atasözünün doğruluğuna kulak asmıyanların merhameti. | Imsâk Allahın kıılu. kardeşleri o'an, Allahın öleVI ku'îprına sayçı göstermedVre. onu Allah büe kulTuktan kovar. içinde yasad>ğı cemivete hiirn"»t göstermeven h"»^ehri. acınma'ja aslâ Iâyık desri'1'"'. Hamdi VAROĞLU VEFAT B«y»n Luclc A. Dtlz. Bay Antuan E. Düz. kızkardeçlerl ve teyzeleri Nüshası 25 Kurustur Ahrınf ŞrralH Senelik fi aylık 3 aylık lıırkiyf 75 W) 4fı IK! ? i or I5l».no « • (K) • «4 ()O Bayan TEREZ Lutfiyan'ın (Doğuşu Düz) vefat ettiğini teessürle bildirirler. Cenaze meraaimi yarınki pazar günü 5 Ekim 1958 saat 14 te Beyoğlu Sakızağaç Surp Astvaz.ızin Ermeni Katolik kiUsesinde icr» olunacağı ilân olunur. Taziyct ziyaretinden imtina edilmesi ve çclenk gönderilmernosi nea olunur tçbu ilân davptiye yerine kaimdir Cenazr İşleri Servisi Becidyan Tel: «4 12 2fl 43 09 98 I i i Bi.suıı ve Yayan G ı z e t e c i l i k Ttlrk Annnim S?ırK<tı Cagalııglu Hülknvı pı.kıık Nn S« 41 Snhihı NÂZİME NADİ Yazı ıslfrmı fi'len toarı cdcD M«ui MürlOT ÖIY1FK S A M İ I Gazıtı«n:ız> olunm.il gı.ı.<M rılııı >\ taV v« tlânlardan mreuliypt taBul