23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÎKI CUMHUBIYR 11 Ekim 1958 f Saııayi Sergisinde SUmerbank Umum MUdUrünUn davetı üzerıne gazeteciler dün grup haltnde Birincı Mıll! Sanayl Sergisınl gezdiler Ziyaret Uç »aat §ürdü. Verilen kokteyli müteakıp »erZiden ayıılan gazetecller, lkl çeye hayret ettıış ve bır konudan şıkâyetçi idiler. Evvelâ nelere çaştıklannı göyliyelım: 1 Demek falan şey de bizde yapılıyormuş ha! (Gözlılk camından dıkış makinesine kadar) 2 Geçenlerde aldığım filân sey yerlı malı imiş cyle mj? Halbukı dükkâncı yemın billâh Alman ınalı demısti. (Cakmaktan sofra muşjmbasına kadar) Şikâyet konusuna gelince onu da şoyle hülâsa etmek kabil: Bu gflzel şeyleıi pıyasada ne11 den bulmak müınkün değil Nıcı bunlar magaza camekanlannda görülmüyor? Serginın tertıb ve tanzimi 4 mi' yon llraya mal olmu) Içinde teshlr edllen mal cinsi henüz sayılıyormu? 1 mflyonu geçecegi anlaçılıyormuş. Sergi bu halile Türk Sanayi mamullerlnln ancak yüzde yetmiçinl lçlne alabllmlş. Geri k»lan yüzde otuza gelince bunlar ikl sebeble aeıgıye katüamaırışlarA Mamullerinin yerll malı olduklarını bildirmek lşlerine gelmiyen bazı sanayidler sergıye iştirakten imtina etmisler B Bazı sanayıciler de işüı rhemmlyetıni kavrıvsmamışlar Bazılan sergi açıldıktan sonra akıllannı başlanna toplamışlar. hattâ içlerinden Berginin açılmı? olmasına ragmen İFtirak talebinde bun,>nlar çıkmış Binnci Mill! Sanavi Sergi«i bu halile dahi içinde buhındugumuz darlık ve yokluk tünelinde ılk aydınlık gircn menfezdir thtıyaca cevab verecek nisbette mal yaptığımız. bunlan ucuza mal edip. ucuz sattığımız ve yann aralanacak gümrük kapılan karsisında kalite müsavatı şeklinde mukavemetinı tpmın ettıgimız gün Türk senayiı için» gırdiği feyizlı yolun en çetin manıini de açıp zafere doğru koeacakiır Hangi Türk evlâdı buçılnü gormek lstemez! fil\l\ M V U A I E Z L R f f SABAH Boşa giden gayret Cevat Fehmi BASKUT Doktor 1 Çtvlren: M. KE.NAN KAN Vaktinden önce gelen ekspres «Pek tabiî ki içlerinde pek Yura, toğuk bir tonbahar gunü parlak olanlarına da rastlamak annenni toprağa btrcktıktan lonra, mümkün,» diyordu. «Fakat münfe»ıfct bır rahib olan daytn Nıkolay rid kalıyor bunlar. Bugürün moNikolayeviç Vedenyaptn ilt bır dası gruplaşmak, akla gelen her likte gecevi küçuk bir maruutu vesile ile dernekler kurmak. Bir odannda peeinr. Yuro baba« Ji grup ister Soiovvev'in, ister Kant vago'vu da htç tanifnamvjtır. Bir ya da Manc'ın muakkibi olsun. Hen vakıtler fevkalâdt tengın olan ce insanların sürii halinde birleşaıle, «trtni terketmif olan baba meleri daima bayağılığa. alelâdeliJivago'nun kadınla, ifretlt milyon ğe alâmettir. Yalnız ferdler hakilan har rurup harnum »i'unruuı kat peşinde koşarlar ve hakikati neticesindt artık fafeirdir. Dayı i!« yeter derecede sevmiyenlerle Je yeğen erfeti «abah bir c«nub ka bozuşurlar. Soranm: Şu dünya'ia •abajtna hartket ed«cc)clerdir. sadakatle bağlı olmağa lâvık ne Annesinin Clümündtn iki y\l ton var? Pek az şey de£il mi? Ben ra, 1903 yutnda, Yura teraJcfcip«rc«r meselâ ölmezliğe diğer bir debir nâfir yantnd* çabfmakta olan yişle havata baŞ'ı olmahdır didayımle birhktt, öğretmtn yazıiT ye düşünürüm. Ölmeziik. havat İvan lvanoviç'i liyarttt giderler. için daha kuv\'et1i bir kelime. Evet Maktai, yazcnn ton urrindc tansiirun meşrebint gört dtğifiklikler yap ölmezliğe iman etmeli. İman. Götırmakttr. Sansiır fiddetini arttırdığı riiyorum kaşlarınız çatıhyor. zag\b\, o tırada, eivar köylerdt d* • valh dostum. Bermutad, söylediklerimden bir kelime anlamış değilyaklanmalar cardır. Çalrjnvı btttikten tonra., tv tahibi siniz.» Yura'Tun daytnna ç«va kalman için İvan îvanoviç sadece bir «hımm!» tsrar eder. çekü. 2^ayıf, kumral, küçücük sakalile Abraham Lincoln devrindeki Bahçede çay hazırlıyorlardı. Se Amerikahlara benzeyen. yılan bamaverden «üzülüp gelen kömür du hğı ecibi hareketsiz duramıyan bir manı tütün ve gün çiçeği kokusunu adamdı. Daima bir eîile sakahnı bastırdı. Bir hizmetçi kız, flzerinde sıvazlar. ucunu çekiştirirdi. kaymak, çilek, pasU bulunan bir «Tabii bir sev söylemis deSiteosiyi taşıyarak geçti. Ondas öğre lim!» dedi. «Bildiğiniz çibi bu konıldiğine gore Pavel yıkanmak 0 nulara biraz değişik bir ^avajLejien zere nehre gitmif, «tlan da bera bakıyorum. ,Fakat madem^ki sö?jj ber alıp götürmüştü. Nikolay Niko acıldı, sövler misinız, rabiplif'i cüblayeviç'e daveti kabul edip kalmak Heniz!'? birlikte s'rt'nızrlnn ^H'.k1?tan başka çarc yoktu. n vakit âlem nasıl göründü idi İvan tvanoviç: gözlerinize' Kuzum, afaroz etmetÇayı harırlariarken Wz de diler miydi slzi?» nehlre kadar gldellm,» dedi. «Konuyu değiştirmeğe çalışıİvan İvanoviç, Kologrtvovia dost yorsunuz. Beia yok, değiştirelim: luğu gayesinde, kfthya köîktinde Hayır afaroz etmedılerdi beni. Bu ikl oda işgal etmekte idi. Köşk, de\^irde afaroz. lânet kalmadı artık. hususî küçük bahçeslle birlikte, Bir miktar tadsızlık, benim için şimdi artık çöplük pihi Vuilaıulan ufak tefek rahatsızl'klar da olmahendeğe, el arabasile ahlacak 5te dı değil. Meselâ uzun bir zaman beriyi taşımaktan gayri bir için âmme hizmetine girmek hakIçin kullanılmıyan, otiar ^ kından mahrumum. Ayrıca Moseskl yol yakımnda, parkın mühmrJ kovaya da, Petresburg'a da gitbir kösesinde idi. 1leri Skirll, 'K mem yasak. Fakat ehemmiyetsiz tilâldlere mütemayil bir milyoner jeyler bunlar. Demin de soylüyorolan ev sahibi Kologrivov eşile bir dum ya iman sahibi olmak lâzım. likte yurd dışında idi. Mâlikânede, Sizin anlıyamadığınız şu: Tanrıya o »ırada, yalnu kızlan Nadya ve inanmamak kabildir; Tanrı m c lipa ile onların mürebbiyesi ve 'j'r cut mudur? Ya da neden mevcut •\nı<; hizmetkâr T«rdı. olmalıdır? Bilmemek mümkündür. Sık kara çalıdan bir <rft kâh;a Fakat, buna rağmen. insanın saköşkile bahçesini, çimenleri, sun't dece bir tabiat parçası olarak degöllerile büyük evi çevreleyr>n ğil tarih içinde yaşadığına da inan7 parktan ayırıvordu. tvan İvanoviç mak kabüdır. Peki, tarih nedir dıyeceksiniz. Tarihin başlanşıcı, sole Nikolay Nikolayeviç çiti lolanırlarken, mtmtazaım fâsılalarla ve nunda ölüme galebe çalabilmek •vni çapta küçük kümeler halinde maksadile ölüm muammasınm çöserçeler çalilıktan ucti'a kalkıvor zülebihnesine vakfedilen ve asırlar lardı. Kara çalı serçe ile kaym süren sistemli çalışmalprm basl?nyor. kusçuklar borudan akan su gıcıdır. İnsanların senfoniler bessesine benzer cıvıltılarile çalüıği telemeleri. matematik sonsuzu. elektromanyetik dalgaları kesfetdo'duruyorlardl. Serayı. sonra bahcıvan kulübe meleri hep bu yüzdendir. Fakat, sini ve menşei meçhul. tastan bir içten, manevivatm derinliklennden harabeyi gectiler. Edebiyat ve gelen bir iteleme olmadıkça bu ilim filemindeki yerü kabiliyetler vönierde ilerliyebilmek mümkün den konusa konusa yürüyorlardı. değildir. .Nikolay Nikolayeviç: Arkatı S a . 5. S ü . l d e Çıkan kısımların hülâsası CUMHRÎYET'in Tefrikası: '9 Vazan. NtClP AİSAN Çünkü etraftan inananlar oluyor, bu inançlar Vurah yüreklendiriyordu. I 'ıan. şimdiden Vural milyoner olmuş gibi davranıyor, Babürün başmın etini yiyor, Vuralı ona becerikli adam, iş adamı dive, başarılı adamın örneği diye gösteriyordu. Babür de Vural gibi babasından para çekmesini bilmeliydi. Vural, Babürün yanında kendisini gerçekten çok yükseklerde görüyordu. Kendisini Amerikaya sokmıyanlara kafa tutuyordu. Onlara goz dağı veriyordu. Vural kendini, elle tutulur bir iş yapmasa bile. sindirmeyle. yalanla, çevresindekilere para dağıtmakla ayakla duran bir diktatöre benzetivordu Bir yalan dolan vumağmdan. karma kanşıkhklar hicliğinden tutulmıvacak sözler. santai. blöf. kuru eiiriıltü. kuru lâkırdıyla başarılı bir iş doğabileceğine, hiçin karnmdar varlık çıkacağına inanıyordu. Oylesine Inanıyordu ki, bu uğurda yaptığı çabalara gün kalıyor, gun vaştolga, alık lıyordu. Kâr oluyor kendi hayran oluyor, Abdullah Samühendis hayran kaortaklığıyla, rüşvetle elde edilmis bir kaç kiçi kendiliğinden fmdık işini gerçekler.dirmeye çahşıyor, hattâ içlerinden biri cebinden para harcıyarak Ankaraya gidip geliyordu. /ural bc sini bulunca kendini dev aynasında görüyordu. Kalp para süren biri düşünülsün ki, çıkardığı paranın kapısıldığını, biriktirildiğini, bir kalp para zeneinliğile. kalp para zenainlerinin para ettiğini görmektedir. Artık o kişi, sürdüğü paraya kalp gözü ile bakabilir mi? İşte Vural da hiçten çıkan bir gölgenin el birliği olunca aynadan üvna'a carparak dprin'est'Şini. bir eercek ka'ınhaına büründüjünü görüyordu İthal e d i 1 " " ^ rm"arı P^^ * ~^'" vabancı firmalar, mektup üzerine mektup voiluvor, Iş bir avak önee bitsin diye Vuralı sıkıştırıyordu ürkiye umum emekliler federasyonu, emeklinin, dulun, yetimin senelerden beri zaman zaman yükselen istimdad avazesini. memlekete uç gün evvel bir kcre daha duyurdu. Sayın Diyanet İşleri Reisinin, [ anın yeni harflerle yazılıp yazüa j Gazeteler bu feryadı, günun nıeı seleleri arasında sutuıılarına YAZAN Batı Trakya'da, bir gazetede yaI mıyacağmı tartışmak, hem mânâsız tiler. Aına gorunuşe bakıhrsa. buyınlanan fetvası günün en harave hem de bizi asıl gayeden azak tün alâka senelerden beri olduu retli konularından biri olmakta delaştırur. Cumhuriyet kurulduğu jrin gibi. gene bu kadarla kalatak. hakivam edıyor. Bu vesile ile çeşidli denberi Diyanet İşleri Tiakaınını katte, guııun meselesi değil. bütun I R düşünce "•^•^•^•^^^^*^*^*^* * j işgal eden zatlar, türkçenın Su giınlerin meselesi olan emekliniıı, Surîye ve Yunanistana canlı dı. Fakat ve kanaatler ortaya atılbunlar, meseleye ışık tu <hı» «sad> «dad» ilh. harfleri al v* ne de kitabmdan vazgeçer. Ve ' gj n kü şartlarını da düşunerdk.. a dulun, jetimin hazin durumu. kimhayvan sevkediliyor, Rusyaya tacağı > erde, daha fazla zihinleri mamıza luzum yoktu Esasen med gene bu millet ister ki dinini, peyş~ ' ''' '~ " ~ bilir hansi tarihe kadar. bir parımk da ihracat başlıyor. Sakatat karıştırdı; ve hâdiseye gelıp geçıcı resenin, turkçeyi çetrefil arapca gamberini, Tanrısını bütün sıcak ^ ^ ıbadetın kendı dilimızie v.". ilerlemeden. hiç bir deghiklik sosfiatları arttı polıtik bir renk verdi. Yalnız, ou lehçesile okuyan çömezleri bir ta lığı üe kendi oz dili içinde duy püması ıçın neden (etva venıedi termedeıı. olduğu gibi kalaraktır. Emekliler federasyonuııun ci/d ği ler. Böyle bir fetva vermı* oüaYeni primü kârla Suriye ve Yu gürültü ve karışıklık arasında. se rafa bıraküacak olursa, arapça ke sun. Demek ki, hakıki mu'min olzilen bir fikir var; o da: Din ter limeleri zaten Türk seslerile telâf mak için, dil ayni zamanda, en bü lardı günah mı işlemış oıuı.ardı? tablo. verem annelerile. Kı/ılay çornanistana canlı hayvan sevkinin baş Yoksa devlet mi mani olurdu? \y basma muhtaç ailelerile. d'îftesiz, biyesi hakkında açık bir fikre sa fuz edıyor, ne «ayın ı çatlatıyor ve yük sığmak kapısı .. ladığı mâlumdur. dınlaı mı ayaklanırdı. J a y r , re kalemsiz javrularile. ortada ka!«ı Manda eti canb 252 kuruştan, sı hip olmadığımız; din ve politika ne de «ha» yı Araplar gibi söylicenazelerile o kadar hazin ki. buBöyle mukadder bir çatışmayı ğır ıse 306 kuruştan ihraç edilmiştır. i^lerini, Anavasanın açık beyanına yebüiyorduk Lâtin harflerının ka vaktile, islâmiyetin ve mezheplerin günah işlemış olurlardı. ne devlet karşisııula buna mani olurdu ve ne de nUk giıniin hayat pahalılığı Diğer taraftan öğrendiğimize göre ragmen birbirinden ayıramadığıb u ı l ] e türkçe. arap ve acemce karbuyük kurucuları duşünımışler, ve bundan incinırdi. Çoğu cahıl olan hiç bir tcdbir bu haii dnlevemez. Rusya'ya da hayvan sevki için faaliI şısında tam ıstıklâlıni kazandı. Bu bunu haüetmişlerdır. Kur'an hakHukumrtiıı >apabilecesi. >uzde îıcsa m'7. yete geçildiği bildirilmektedir. ve ıbadet âyetlerini zaten vaı.Kı? bile bir miktar arttırcndan babka Din konusu halledilmemis dâvâ dillere ait sesleri reddetti O gün kmda islâmiyetin iki büyük mezîlgililer, ihtiyacın dahilde iyi kar okuyan müslüman Türk 'laıkı bu ne olabilir? Esası hiç denileceU kaşılanmadığı bir »ırada harice hay Iarımi7dan biridir. Mesele çok yön den bugune. açık kalmış ve üze hebi, Şafiîlik ve Hanefihk. birbi nu sevinçle ve saygı ile ı<arşıla'.i. dar az olan emcUli maaMarına, billü olmakla beraber, günün konu rinde duşunülmemiş bir mesele rine zıd içtihadlarda bulunmuşlarvan sevkini muvaiık bulmamaktadır Bundan hoşlanmıyanlar olsa oısa hassa dul ve yetim madvîarına ek!esile ilgili noktalanna dokunmak vardı: Kuar'an . Kur'an dili arap dır. Şafiî doktrinine gore, Kur'anın Ur. yobazlar olabilirdi ESer bu^ün din necek bu yuzde şu kadarlar kimîn Diğer taraftan Et ve Bahk Kuru favdalı olur. ça idi. Yani âyetler arapça zapto mânâsı lâfzında gizlidır. Lâfzı, ya terbiyesınde bir aksakhk ve ıhmal yiizunü jfuldurebilir? Kaldı ki hul:u mu da müstahsillerle anlaştığınÖnce şunu beürtelim: lunmuştur. Halbuki arapçaya özel ni daha umumî bır deyimle, dili varsa, bunun en büyuk suçu »e metten brklenen bu yardını da gcıe dan fehrimizde celeplerden hayvan Cumhuriyetle beraber, memleke liğiaıi veren bır kısim se=ler türkce değışti mi, mânâsı kalmaz Kur'an, gunahı, bizzat Diyanet İşleri ra& hir kaııun meselesi. bir imkâıı mesealmamaktadır. timızde umumî ve kesin bir inkı mizde olmadığı için, alfabernizde de Kur'an olmaktan çıkar. Bundan kamındadır. Çünkü onlar, bir im lesidir. Sakatat fiatlan arttt lâb hareketı başladı. Bu meyanda dolayı Şafiiler Lâfzı Kur'an deTablonun hazin tarah yalnız. feSakatat fiatlanr.ın serbest bırakıl din ve devlet işleri birbirinden ay mevcut değildi Türkçe ile, Kur'an mezler Nazmı Kur'an derler. Çün kânsızı diriltmek hevesıle Tiu'rrunlısi güclestiıınislerdir. Diyanet îş derasyonun sajıp doktıığü bu açıkması üzerine bunların fiatı bir mis rıldı. Din terbiyesi veren medre dili ara<=ındaki bu çatışma sayın Diyanet İşleri Reisinin tartısmalara kü onlara göre, lâfız Agızdan atı leri makamı fetva makamıdır. Idn lı hailcrdeıı ibaret değil. li artmıştır. seler ilga edildi. Türkiye cumhuşekli devlete bağlı olsa r>ı\e ıç En kuçuk hizmetiıı bile karşılığı, Diğer taraftan Et ve Balık Kuruyol açan fetvasından önce kimsenin lan sözdür. Havvanların cıkardıkmu da elindeki sakatatı satı? mağa riyetinın eğitım s'stemi, Türk şo dikkatirü çekmemişti Diyanet İşle ları sesler de birer lâfızdır O hal tihadda hürdur. Öyle iken ?zan e n az teşekkur olmak lâzım gelirken, zalarına vermıyerek piyasaya sür cuklarına nasıl dinî bir terbiva ri Reisinin söylediği yanlış değil de, Şafıî mezhebine gore. Kur'anın türkceden araDçaya çevrilırken sus ! omruııu millet hizmetinde jıpratmış " mektedir Bu suretle evvelce 50 ku verilmesi gerektiğini ihmal etti. •) di. Yanlış olan ve umumî efkârı tercümesi Kur'an savılmaz ve onun tu. Bu kendisine ait bir konu dı bir memuru tekaudc sevk edeceçıNıcn itıraz etmedı. E7anın arapça mİ7 zaman, hioıw>i muddctini, kılı la ihpdet edümez (V. ruça verilen koyun ışkembesi jimdi nu devletın vazife'.eri dıçında bı120 ye 4 lıralık karaciğerin kilosu 6 raktı. Buna 'lakarak. bazıları sa ayaklandnan, o sözlerin gerisinde Halbuki. mezhebimİ7 olan Hane | y a çevrılmesi dolayısile memleke kırk yaranasına, guııu ile, saati ile, hraya ve 90 kuruşa satılan başlar nıyor ki. Atatürk dride inkılâo gizlenmiş olan zihniyetti Diyaneti fîiığ:n kurucusu İmamı Âzam Ebu ' tin iç politikasmda fırtmalar ko neredejse dakikasile hesabla>arak «cbt'h 150200 kuruş arasında satılmakta yapmıştır. Bu yanlıstır. O, linde mizin en yuksek makamuu işgal Hanıfe, Kur'anda esas mârâdadır. j parken. İmamı Âzam mezhebi na H/aıııi hasis dıaıranmampıa dır. değril, devlette inkılâb yaptı. ACT eden bir zat madem ki bdvle bir Eğer Kur'anın lâfzı mânâsına yapı | mına fetva veren makam, niçin olan meızuat daha mı a? hazindir? Ölen emeklinin bıraktığı dul katnrkün inkılâDİarı dirde değil ir catışmanın farkmda idi; ve bu ça şık olsaydı âyetlerde geçen kelime kendisine emanet edilen dinî borcu dmla yetimleri. bir ta\uğu zor btstica ile ilgiHdir. Hattâ dini mües : tışma, gdründüğünden çok daha ö leri kullanan çöldeki bedevînin de yerine getirmedi de seyirci kaldı"" lc^ecek >cın parası kadar az bir seseletde reform hareketlerinin nemli idi. Çünkü. bu millet Türk sözlerinde bir kudsîlik bulunması Bütün bunlar Diyanet İşleri mamaaşla yüzüstu bırakmamıza sebeb kimler tarafmdan yapıldığına dik tür, türkçe onun ana dilidir, baş gerekirdi. İmamı Âzama göre, Kur kamına hâkim olan zihniyeti açığa olan usullerimiz daha mı az hazinkat etrniyenler. bu konuda Ata ka dillerin ve jıvelerın hatuı içjp anın tercümesi de Kur'an sayılır. 'i "a';tadır. dir? türkü suçlandırabilirler. Fakat, bu ondan vazgeçemez. Gene bu mil Ve bunun neticesi tercümesıle de Sayın Diyanet İşleri Reisinin tarGeçmiş hizmet yıllarınm bir bakıbüyük adam şunu biliyordu ki, let müslümandır. Kur'an onun ibadet edilebilir. tısmalara sebep olan fetvasına ge ma nıükâfaatı olarak emeklinin eliBu hakikat meydanda 'ken, Kuı lince. bu. dile ait bazı hakikatleri ne verdiğimiz üç buçuk kuruş para>a Evvelki gece îskenderun körfezin dinde inkılâp ve reformu ancak mukaddes kitabıdır. Ne dininden de Yumurtalık ırevkiinde karaya din adam'an yarjabilir. Kendisi ise ortaya atmasuıa rağmen, sığ bir selir adı takmamız, sonra bu >>ırı oturan Deniz Naklıyatına aid 10.700 bir din arjamı değil, devlet adamı göruştür. Bugünkü türkçe alfabe | »î >«" «»k adaradan gelir vertonluk lYozgat) şılepi, kendi çalış idi. Onun endişesi inkılâplan kösile Kuran yazılamaz da arap harf I « i s l kesmemiz daha mı az haziı.dir? maları ile oturduğu yerden 60 met tekliyecek olan irtica unsurlarıru Varının emeklisi olan bugünıın lerile sanki yazı'abilir mi? Eğer ; Saat 21:30 da İstanbul Radyosunda bertaraf etmekti Yoksa münhasıre kadar oynamıştır. bundan maksad Kur'anı yanlışsız memuruna, bu acıklı tabloyu. sihirll Deniz Nakliyatı şilepin kurtarıl ran din. onun konusu değildi. Atabir aynada seyrettirir gibi göstermeokumaksa. arap harfleri de buna miz, ona bu karanlık istikbali ijimması hususunda. Gemi Kurtarma Iş türk ve arkadaşlan din terbiyesi letmesınden bır talepte bulunmamış ve ibadet konusunda bir tck miıki.'ajet etmez. Eğer kifayet etmıs hatırlatmaiTMz daha nu az tır. (Yozgatı kendı çalışmaları saye dahalede bulundular. Ezanın türkolsaydı. mekteolerde, medreselerde hazindir? sinde muhtemelen bu sabah oturdu çeleşmesi. ayrıca tecvid dersleri okutıı'mT'''a Fantazi gibi gözükecek ama, emek Yapılan müdahale gu yerden kurtulabılecektir. Denizci ne haksızdı ve ne de yanhstı. Yanlüzum kalmazdı. Çünkü tecvid'in | liji. dulu, yetim! bir parça rahala lık Bankasına aid (Necat) vapuru Kur'anı düzgün ve mükenı ka\usturınanın yolunu, yalnız devlış taraf, din bakımından değil, dün dğleyin şilepin yanına gitmiştir. mel okutmaktır. Demek ki avni letten, hukumetten, büdçeden ve Inkılâp bakunındandı Çünkü eza(Necat». fYozgat)ın kurtulması mahzur aşağı yukarı eski harfler emekli tandığindan beklemek yeritürkeeleşmesi husuTunda için, yükün bir kısmını kendi ambar nın ne, bu vazifeyi doğrudan doğru>a içi.ı r1 •ruttur. verilecek karar ve emir ancak Dilarına aktaracak ve bu suretle jilecemiyete mal etmentn yolu acaba Son tartışmalarda bazı t ^ fi bulunamaz mı? yanet İşleri Peisliğinin yetkisi dapin yükselmesıni sağlayacaktır. Bu kirler de ortaya atıldı. Kur'onm ameliye için lüzumlu şatlarla çile hilinde idi. Fakat, ! o 1 zamanın poEnveklilik rcjlmlnln bastanbaşa detranskripsion'la okunabileceği söy giştirildiğinl, bu fun yurürlukte bulitikacıları bunu. in! âD hsreketlepp vanasnr<!İar'1'r BİIGİ VAPISI PROGRAMI lendi. Eğer din ilim gibi h.usi lunan mevzuatın topyekun kaldırılıp ri arasında bir unsur olarak devBir gümrük şefi vefat etti bır zümrenın malı '''.ovdı bu belki butun maddeleri emekli, dul ve yeGümıuk Mul.dtdza Teşkılatı Aionıa let* mal ettiler. Bu bir hata idi. doğru idi Fakat dinîer sosyal mii tim lehine kaleım alınmıs bir kaKısım şefı Osman Tangöl evvelki Hepimizin bildiği gibi, bu mâsum gece yarısı vazifesi başında vefat et müdahale. cezasını çekti. Ezan geesseselerdir Bjtiin feıdlere hitap nun getirildiğini bir an için farzeBu hafta PAZAR I 5320 aded basıldı. miçtir, ne bir sivasî parti iktidarı taraeder vfr bfi'tliri fertie'ri îbadetle va dthm. Boyle bir kanun bile hududYarın hir PAZAR almavı unutmayını? Teşkı!ât:n en e.*ki ve en sevilen fından, türkçe okunulmasmda hiç •zifelendirir. Ne kendisine din suz olamıyacağııuı göre, umulan >ar. raamurlarından olan OsmanTangö i bir dinf maVur olmadığı halde. abiyesi verilmeV isteııeb mâs' ' ' u r dım gene devede kutak kalacaktır. Jijn ^hjj ânı vefaü, tanııviığı muhitya,vfu "ve ne'de çoeu"bkumâ yazma" Memur, bütün 4izmet lenelerinde, \e. J P büvı'ik bir Ü7iintü vara*m!«tır. rapçaya çevrildi. İrtica çevreleri bi m'yen halkımız transkripsıon i'ii gbzlerini emekli «andığmuı kapladıbunu, vaktile dıne yapılan müdağı bir ufka dlkip bekliyor. Sonunda «İskendeninı vapurunda ele halenin kaldırılması şeklinde vo' bir şey anlar. •meşimel seb»den zuhur eden %ey, geçirilen kaçak eşya ; rumlıyarak bayram yaptı. Çünkü, B' '"TTialar i^i ''îşa üç bes kuruştan ibaret bir emekli Evvelki guıı ııııg seferinden lima softanın kafasını hayata taşan ve süiTnek ve gaved^n uzaklaşmaktır. maaşı. Dul ve yetim, • kadardan da nımıza dönen llskenderun» vapu ona müdahale eden bir din anla Gaye, halka ve çocuklarımıza din nıahrum. Ne bir Içtimnl yardım terunda, Gumruk Muhafaza Teşkilâtı terbiyesı vermektir. Öyle bir din »ekkuliı, ne bir slgorta, ne hastamemu'ları tarafmdan 18 saat müd yışı tatmin edebilirdi. Halbuki, bir terbiyesi ki. ku'la Tanrı arasına gi lıkta imdada koşan, ne ölümde alft. detle dün öğleden sonraya kadar u parça dikkatli ve insaflı bir göı, çe\Tİlmesindeki kı bir arama yapılmıştır. Arama so ezanın türkceye rilmesin. İslâmiyette ruhbanlık yok ka gosteren! nunda bir miktar kaçak eşya ele ge de\ılet müd=\halesinde. ilende vetitur. Fakat. Kur'anın arapça olmaÇağdaş dünyada, böyle llgislz, ferd çirilmiştir. Bu eşyalar arasında nay şecek gcrcek din biMnleri icin irsı ve asırlardanberi arapça âyetler leri biribirine boyle bağlantuu, boy lon eşarp, kombınezon, sütyen; ipek sad edici bir taraf görebilirlerdi. le ibadet edilmesi yüzünden, dinı le avare cemiyet kalmadı. çorap, kahve. gaz sobası, plâstık su Emekliler federaiyonu herseri dev Ezan niçin türkcelestirilmişti? ı.nide ri'hban j^nıfından daha tehçekeceği, porselen tabak, kadife ve Bunu şu noktalarda hülâsa edehj'e'i \^ .rar'ı bir sınıf meydana letten, hukumetten beklemek yolunayakkabı çivisi bulunmaktadır. biliriz: grlmiştir. Bunlar, halkımızın Tan da harcadjğı gayretlerin istikometiBunlardan başka olarak kulliyetli rıyı ve Peygamberi gönül gözile <ia nl değiştirJr, içtimai yardım hedef1 Ezanm türkçe okunması miktarda kaçak eşyanın gemide gizli lerine doğru giderse belkl daha müi yup sf"mesine perde çekmişlerdir. kalmış olması ihlımaline karşı, (Îs şer'an cai^di. bet bir yolda yürümiiş olacaktır. Onu Bu perde artık kalkmalı, Türk hal bu yolda ilk destekleyecek olanlar, 2 Memlekette dil inküâbı yakenderun I sıkı hir kontrol altına akı ve Tür'c çocuğu Kur'anın mu yarının tek taraflı yardıma, yalnız pılıyordu. Türk çocuklarının Tanlınmıştır kaddes p'et'erini kendi ana diıieri emekli sandığının kanadına sığınmaTophane Dolmabahce ve iç rıyı kendi ana dillerinde duymalaiçinde katıksız bir teslimıyetle n ğa mııiıtar kalacaklannı müdrik olLevent Karaköy otobiisleri n, inanç ve dinî heyecanı samimîkumalı, Tanrıya türkçe yaıvsıma dukları şuphesiz, bugünün hizmet I. E. T. T lşletmeainden bjldiril lestirmeye yarıyacak. riyakâr din lı, türkçe dua etmelidir. erbabıdır. adamlarını ortad?n kaldıracak ve diğine göre, Tophane Dolmabahce Emekliye aynlan memur, dirtlpnyolunun trafiğe sçılması dolayısile sczü özü bir mü'min vatanda? tip Prvçambenmiz için hocslann kul mcğe hak ka/andığı devreyi, goziınü 11 ekım 1958 cum?rtesı • bahınHsn leri vetismesini sağlıyacaktı. Din landığı hangi saygı sıfatı onu, raü' emekli sandığına dikerek gecirmeje itıbaren otobüs seferlerine ^ k i d e n Rönül'ere işleyen samimî bir duyminler mü'mini, velîler velîsi Yu ceğJui. cemiyet içinde daha başka pu olacaktı. Bu da ancak bütün olduğu gıbi devam edilecektir. nus Emrenın şu mısralarında ol da.vanacaği yerler bulunduğunu bitçlevend Karaköy arasında işle his ve heyecanlarımızı kolavca duğu kad^r gonlümüzün tâ içine lirse. lıİ7met senelerini de daha rahat tilmekte olan otobüs seferleri c'i ifade edebileceğimiz ana dilimizîe ka'ble. daha verimli çalısmalarla gegöndeıır: r ;; martesi güniind^n itibaren yeni açı r mkündü. Caınm kurban ol«un senin yolıına çîrmek imkânını bulur. lan Yıldız Besiktaş volu ile sefer 3 Arap harflerini terk etmişBu yola gidilmedikçe, emekliler fe Kendi giızel, adı güze! Muhamnı^d. varrcaklardır tik. Eski alfabernizde mevcut olan derasyonunun biitıuı fer»!»tlan, men ; Sayın Diyanet Işlen Reisinm et sup'arı hesabina bu kubhede yiikve fakat ne T 'rk hançeresinde ve Ekim 11 Rebiülevve 27 vası ve beyanatı Türk ^n seltilmiş bir hoş sadadan ibaret kalne de türkçe kelimelerde bulunan vicdanı ve ınaneı'e i'gılı bir CÎ^R" mafa mahkumdur. bazı sesleri p.'f?^ernizden eıkarmışg •3 3 başını kopardı KendiİPrine bu vönHamdi VAROĞT,U tık; ve saf"pce t'ikce sesleri ifade X .a den müteşekkir olmamız gerekir M eden bir alfabe tertirjlemi«tik. Diu ö " Şimdi Gençlermize %'e aydınlanmılimize girmis olan bir çok arapça V ] 6 07 12 01' 15 1017.36119 07 429 za düşen vazife. mezheblmizin bır kelime'erin batırı için Arap a'faE |12 29' 6 24 9 3ö'12.O0 1.30 10.52 besindeki «ayın» «gaym» «ha» nevi Luteri olan İmamı Âzam Ebu Nüshası 25 Kuruşfur Hanifenin safında toplanarak. ŞaAbone Şıf rali' Taıklye Harlc» şünüyordu. Kasadan para yerine men işinin olamıyacağım >oyıiıyor &1 doktrinine hâs bir tanstizm'den Vural, gazete muhabirlığini çoktan ğunu kesin olarak bilmiyorsa da, Sfnelık 75 00 150.00 peynir çıkmış, Olcay üzerine kur lar, kapı dışan ediyorlardı. Oaa, dinimizi ve imanımızı kurtarmak bıralunış, kendini bütün bütüne bır anlam, bir kavram. hiç değilse 6 aylık 40 !M) 80(10 bir kelime olarak bir vicdanı bu duğu tasarı, onun kaçmasile suya fmdık işile zengin olmaktan, Ame için mücadele etmek ve Türk usta3 aylık 22 00 44 00 işe vermişti. Kimsenin parasını çaldüşmüştü. Babasmın, Alman dadı rikada bir avukat tutarak hakkuu lannın mübarek ellerile yapılan Basan ve Yayan makta, yemekte eözü yoktu Arada lunduğunu iyi biliyordu. O vicdan önunde ya kesildiğıni ya da aşırı aramaktan, para gücüyle gene ora eamilerimizde. Tanrı kelâmını. Tan Cumhunvet Matbaacılık ve yediği paralar onun ücreti idi. Iş kendisini temiz görüyordu. Bunbir farfaralığa kapıldığım, kahra ya girmekten başka çare Kalmı rıya türVçe olarak söylemek. Gazetecılık TUrk Annnln» Şırk. tl başarı ile bitince herkes alacağını dan başka aile çevresinde. HiltonCagnldglu Kı.lkfvi sckak Nn 3« 41 manlık göstermeye çalıştığmı bili yordu. Yalnız bu is oluncıya Kadar Elbette ki Tanrı ve onun peyalacak, böylece Vural kimsenin pa daki dostlarının çevresinde, girip S^hıbı yordu. Acaba dadının yardımile ba Marilou'ya durmadan para ı?ön gamberi. islâmiyete büyük hizmetrasını yememiş olacaktı. Bu bakım çıktığı sosyetenin çevresinde döviz NÂZÎME NADÎ basmdan para sızdıramaz mıydı? dermek gerekiyordu. Yokba Ame ler etmis bir milletin dilini ışitdan, yani kimsenin parasını haksız kaçakçılarının. muhtekirlerin, karaDadıyı nasıl elde etmeli idi? Yoksa rikaya gidip Marilou'ya kavuşun mekten memnun olacaktır. Y^zı ı ş l e r ı n î fı I t n ıöart edtn olarak yememesi bakımından içi borsacıların yaptıkları işlerin ağırgene eskisi gibi Savaştolgayı kor cıya kadar Marilou ondan boş.mır, rahattı. Kendisini bir diktatöre, lığma uygun kazançlarile uygun okutarak mı para çekmeli idi? Olca başkasile evlenirdi. Fakat gönderÖ!\1EK Makyavel elinden çıkrna bir dikta larak ne çok saygı gördüklerini. el (1) Bu konuya ait bilgiler için yın kaçmssı ister istemez onu da ^ ,jjğj n e r j , i n dolar ona aşağı yurızf gr.nö^rılt n e\ ı^k ve töre benzetmesi boşuna değildi, t>u üstünde taşmdıklarını görüyordu. su esere müracaat edilebilir: Büyazıiar n*çr*'dılsm edılm*sın Kıde kamçılamıştı. Acaba o da kaçsa, kan on beş bin liraya patlıyordu. bonze*mede bir "jnme de "'tu Şu halde çevresinin vicdanı önünde yük Haydar Efendi: «Usrulü fıkıh olunmaz tlânİ9rdRD onpsulıypt kabul ' Meksikpdan gizlice Amerikaya gir Ticarî itibarını düşürmemek i^'n de temizdi. Herke'sin alacağını tanıdığma, is edılmez. dersleri». Telefon çaldı, Abdullah Savaştol se nasıl olurdu? Fakat Marilou, kendisi de epey para yemek ronınbaşarıya varmca her'" • '^ir <ca Pop öyle insanlardı ki, kanuna kar da kahyordu. Topladığı paralar t i zanc sağ'amış olacağma göıe amı ga açtı: •" şı gelmiş diye Vuralı kendi elleri kenmiş, alacaklılar sıkıştırmaya ba? cı temizdi. lekesizdi. Yalnız tuttu Alo! Ha. benim ha! .. Ne?... polise verirlerdi. Metenin ğu vol, kullanacağı araç temiz de Nasıl? .. Anlamıyorum. Anlamıyolamıştı. Metenin mektubu ıle MemMemduh Tuzcunun gidiğildi. Pis araç, temiz amaç! Mak rum İffet. anlamıyorum, bağır, ba . duh Tuzcunun Amerikaya gitmeyavel diktatörünun pis arnçla ğır ha!. Ne?. Kaçmış mı?. J J ^ J şı. çoluk çocuğunu da aldırması \ u sinden sonrm Mibırsızlanan Vurîl, miz amars vnnp'»n. ^ k yarır ık olur yahu, nereye gider? Amerika ralı sarsmıştı. Meteye üst üste mek fmdık işi çabucak bitsin diye olbir işi sözden işe getirene değin ya mı?... Macla mı?... Kim «öylü tuplar göndermişti, fakat aldığı ce mıyacak ki}ilere rüşvet teklif etLokanta ve Gazinosunda mutena soğuk ve sıcak yemek yalania, korkutmayla, tufekçi. ^ak yor yahu, kim uyduruyor bunla vaplar işine yaramıyordu. Mete, miş, bu yüzden işi kangtımıış. ısıe servisi =:akcı. vâran satın aima ile yürüven rı?... Mektup mu bırakmış? .. Pe kayınbabasma Vuralm sözünü aç gerçekten uğraşanlara korku sal(Pazarlarl, Şantör FAZIL ATAÜN triyosu dans ve bir prens o'duŞunu kesin >larak ki ama nasıl olur yahu, ne vakit? . tıkça Father Connell başını iki ya mıştı. Memduh Tuzcunun çoluk <,°caz müziği) na sallıyor, sözü kapatıyordu. Mebilmiyorsa da. kulaktan kapma, a Bu sabah mı?... cuğunu Amerikava aldırmasmd^n ğızdan dolma Reader's Digest kül Vurala dönen Abdullah Savastolga teden bu haberi alan Vural ona sonra, yalancı ortaSmın adını açtktüni ile bunun böyle olduğunu sa şaşkmlıktan alıklaşmış bir yüz, mo kızıyordu. «Köpoğlu benim işimı a h e r v a n d a •ürmeye baş i^ış, nıyordu. Vural, yaptığı işin dolan rarmış yanaklar, baktığı halde gör candan takip etmiyor ki, hep ken ? mi o'duğundan çok daha buyuk dırıcılık olmadığına içten bir doğ müyor gibi görünen gozler, çarpuı ^ı dalgasnın peşinde.» Demek Ol ^ rulukla inanıyordu. Yaptığı iş «ti tı ile tıkanan bir se^le: cay da Amerikaya gıtmişti ha! Ma bir dalavera olarak göstermeye > uğraşarak yeni ortaklar bulınıva cari bir iş» ti. Ticarî alanda kalan rilou, sarı saçlı, süt gibi ak gevrek Olcay dedi, kaçmıs .. ^mc çahsmıştı SaŞa sola verdiği, tutaaldatmalar, yalanlar, dolanlar do rikaya I kollu, sevımli çocukları gozunJtMac'la .. tütüyordu. Marilou, yalvaran mek madğı boş sozlrr vüzünden durduğıı landırıcılık. kaçakçılık sayılamazdı. X ' verde duşman da kazanmıştı. vrde kazanmıştı tuplarma kısa, soğuk cevaplar Vural döviz kaçakçılığı dolayısile Büyük yeniliklerle açılıyor Vural hanın karanlık, tozlu, asuçlu olduğuna «vicdanen» inana şınmış merdivenlerinden inerken riyor, İstanbula gelmiyordu. KonRUSTİK BARI MUTLAKA GÖRÜNÜZ. Tel 44 39 4a Devamı var mazdı. Vicdanın neresinde oldu bugün iki yenilgiye uğradığını dü soloshanede onu görur görmez, he Hayvan ihracatı başladı Kur'an ve îbadet CAH1T TANYGL T 1 Yozgad şilepinin kuıianlması yolunda çalışmalar BU AKSAM ıpand Hafta Sonunu Geçirebileceginiz YAKACIK ŞEKER SÜYU STÜDYO Akşarndan Bu İtibaren
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle