Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
IKJ CUMHUKİYET »îmmmiHHHIUHIHlUUH» Cevab hakkının cilvesi Bütün dünyada hergün bir çok gazeteye göz gezdiren ve yalnız serlevha okuyan bir okuyucu sınırı mevcud bulunduğunu kabul etmek mecburiyetindeyiz. Şimdi bunlann gözü ile dünkü gazetelere bakacak olursak şu iki serlevhayı görürüz: (Fethi Çelikbaşın basiretsizliği) ve (Kasıın Gülek hatalıdır). Bunlan okuyunda vereceğiniz karar, gazetelerin yaptıklan tetkiklerden sonra bu iki zattan birinin basiretsizliğine, diğerinin <le hataya düştüğüne hükmettikleri değil midir? Halbuki hakikatte böyle bir şey yoktur Bu ba^lıklar altuıdaki yazılar Sanayi Bakanı Samed Ağaoglunun Çelikbaşa ve Güleğe cevablarıdır Fakat ne yapmslı ki yeni Basın Kanunu cevab hakkı verdiği kimseye bu cevabın serlevhasıru yapmak hpkkmı da tammıştır. Bu hakka dayananlar da biraz fazlaca zeki ve çok hidc detli kimseler olurlarsa i te böyle kendi verdikleri hükümlere gazeteleri de Iştirak ettirmek yolunu bulmaktadırlar. oğluna cevab veriyor» başhklı beyanat bir gün sonra (Oelikbaşın basiretsizliği) diye gazetelerde yalnız serlevha okuyanlann zihinlerini çelecek şekillere bürünerek mukabele görmektedir. Cevab hakkının esası fizerinde kimsenüı söyliyeceği söz yok. Ama cevab hakkını tanımak, muhatabı ağır şekilde mahkum ederken gazeteyi de buna iştirake zorlamak manasma gelmese gerek. Cevab hakkı. meşru müdafaa yerine bir yanına kanunu, bir yanma da gazeteleri alıp böylece taarruza kalk^rak olursa hak olmaktan çıkar, tenkidleri peşinden sindiren bellibaşlı bir tazyik vasıtası olur. Sayın Asaoğlunun cevabını basına sksettirenler böyle kanunların gırinti ve çıkıntılsnndan istifadeye katkısacaklan yerde bu cevab! doğrudan doğruya gazetelere yollasalar ve yazı »Samed Ağaoğlur.un Çelikbışa mukabelesi» serlevhası ile çıksaydı acaba aklı başında okuyucunun daha fazla alâka ve daha çok sempatisini çekecek değil miydi? m Netieede «Celikbas Samed A»aCevn» Fehmi BASKUT 1 =haberleri yiııhalif partilerin isbiıiigi Bir semt halkı emokrasinin yaratacağı &y dmlık utuklara yakla$mı$tstanbulun bir semti gecelerdenber.l ken, çok karanlık yıllahırsız korkusu ile gözünü kırpmarın eşığıne varmış olmak maktadır. Bu semt, Şehremininde tehlikesi Ue ka^î. tarğiya bulunuUzunyusuf mahallesidir Bu mahalle yoruz. Önümüzdeki seçimi, antideye dadanan hırsız veya hırsızlar, bir haftadanberi hir çok evı soymus, bir mokratik gidışin halen biricık müçoguna da girmişse de ev sahiblerinın dafii olan Demokrat Partinin kazanuyanma»ile bir sey çalamadan kaç \ ması, bugünkü çekingen durumua Muhalif partiler, hangi sebeblerle olursa olsun, i da sona ermesiııe ve dikta rejıminin mıştır. anlaşamıyarak, demokrasi için tehlike teşkil eden D. P. sistcra halinde kurulmasına lebeb En son. Seyfullah aokagmda 14 nunin seçimi kazanma şansını çoğaltırlarsa, böyle bir hamaralı eve giren hırsız, yakalanaca olacaktır. reket tarzı, tasavvur olunabilecek siyasî gafletin âzamiBir memleketteki iiyasî hayat bu ğını anlayınca kaçmıştır Polis, Şehremininde oturan sabıkalı bir hırsız safhaya varınca, «demokrasi taraftarı sini ve en acısını teşkil edecektir. Gayeden bu derece dan şüpheleruniş, fakat yapılan tah muhtelü partıler» i bırbirinden ayıuzaklaşan »demokrasi taraftan partiler» in tarih ve milkıkat, Uzunyusuf mahallesır.e dada ran küçük görüş farklan ve parti let karşısındaki mesulleri de, demokrasiye kıyanlarınnan hırsızın bu olmadığnı göstermlş mucade^eleıı sona erer. Demokratik tir. kinden daha hafif olamaz! partiler, bir cephe halinde, önce deMahalle halkı. semtteki Mecidiye mokrasıyi kurtarmağa çalıgurlar. Sekarakolunun bu işle alâkalanmadığı çim Kanunurnuzun sıstemi ise, tarafiddiasındadır. tarları milletın sır.esinde sadece bir parolasını »enelerce hiç durmadan b) Hiç bir parti seçimi yalnız baazınlık teşkil eden partinin, Meclıste tekrarlayan bir partinin, şimdi yal şına kazanacağı hayaline kapılmamaçoğunluk elde etrresini mümkün kıl nız seçim emniyet ve esitliğini degıl, hdır. Herhangi bır partinin teskilâmaktadtr. Bu sebebledir ki, demok aynı zamanda seçim hurriyetini de tından aldığı bazı aşurı derecede iyim rasi cephesine verilen reylerin bö zedeleyen kanunlarla, milleti feçime ser raporlara inanarak, arzu ile halunmesıne mâni olmak, mülî bir borç göturmesı, o partinin kendi kendisini kikati birbirine karı$tırmak suretile haünı almı?tır. «seçimleri tek bajına da kazanabilinkâr etmeu demtktir. Günttn Movzuları fSABAHJ Mizeliklsr hırsız korkusile uyku uvuyamıyor derhal gerçekleşmelidir! Yazanlar: Doç. Dr. Muammer Aksoy ve Doc. Dr. Münct Kapanî r İKTİBASLAR Tac ve tahtısıı kaybeden krallâr nâsıl yaşıyoriar? Amerikahlar Blrincl Cihan Harbine yeryüzünden harbı kaldırmak ve dunya y» demokrasıyı yerleştirmek maksaaıle girdlklerinı iddU edfrler. Ikıncl Cihan Harbina boy.e bir maksad yakıştırmağa vakit bulamadan Pearl Harrbor'dan dalıvennişlerdi. Senelerdenberi blr üçüncü cihan harblnden bahsedildiglne gore, yeryüzünden harbı kaldırmak maksadımn tahakkuk etmeiıg: aşısâr. Buna karsılık Birincısınden değ.l ama İklnd Cihan Harbinden sonra demokrasinln yeryüzünde .rengârenk ve çeşıd çeşıd. mantar glbl bittığı de aynı derecede aşikâr Bu hengâmede bır takım bahtsız krallar tahtsız kalıverdıler. Bunlar ne yaparlar, niderler? Ne yerler. ne içerler? Merak edenl vardır düşüncesile jöyle bir >oklayıverelun dedlk. kasınd?n karısı Aıemndra'r.ın mücevherlerlni de sattıktan sona bugün P:erre: «Yugoslavyada komunıst rejımi yıkılır da tekrar tahta geçerse Mrlerl de kollar> diye hayalıere kapılan Kraleı Yugoslav multecılerımn yardımları ve hayaunın hikâyesmden alabüdiği telif haklarile geçlnmek zorunda. Herren hemen Plene'inki kadar kötfl durıınıd3 olan bir dığeri ise, daha henüz tahta çıkmak imkânını dJhi bulamamış olan Portekız hanedanının varısı Bragance Duku. O da Kraliyet taraftan zengın bır devletın hedlyesi olan çiftlığl aızzat lşletıp toprağının gelıri ile yajiyor. Dün gümriiklerdsn çekilen mallar Gümrüklerden dOn 1522 kilo fotograf filmi. 1375 kilo hasaas kâgıd. 8052 kılo yer mussmbası, 23S0 kilo ipek, 54 ton cam. 349 kilo hortum, 2300 kılo boya, 830 kilo çivid. 1680 kilo fermuar, 419 kilo mendil çekilmiştir. Kesme şeker satışlan Yeni i»tih»al kampanyaaının başlaması üzerine dün sabahtan itibaren toptancılara kesme çeker te\ziine başlanılmıştır. Perakende keame seker lattfi bu ttütta lçinde başlıyacaktır. Cam satışlarının tamamen serbest bırakılması isteniyor (Demokrasl» zede; kralların sonun. kuvveüı olduğu glbı servet bakmunŞeftaliler bozulmadan CUiU Faruğun halını kendi rr.eraleke. dan da buyuk bir derdi yok, Babası Almanyaya vardı tindeki sağır sultan dahi billyor. Onu On üçüncu Alphonse akıllı davranıp Almanyadan Meyva ve Sebze Koobir kenara bırakırsak, tahtından olmuş Aroerika ve Ingüterede epey parlak yakralların en bahtlı yahud gozü açık tırımlar yapmış. Senede bır buçuk mil peratifine (elen blr telgrafta, sevkeolanı Arnavudlugun Ahmed Zogosu yon lıraya yakın olan bu yatırımların dilen İlk parti çeftalinin bozulmadan 1939 da Mussoıım'nin faşlstlen. 1945 te gelirlerırü annesl. bir erkek. iki de kız ve fire vermeden satış merkezlerine da Hoca'nın komunlstlari taraiından kardeşıle paylaşan Donjuan gene de 23 vardıgı hildirilmektedir. Tatbik edilen ambalâj seklinin uyiki defa tahtından indirilen Zogo daha oaahk b;r kâsanede, atlle, arabasiîe, birinci defasında Kraliçesi, çocuğu ile yatue reîah lçinde yasamak imkanla. gun olduğu anlaşıldığından diğer partiler de aynı usulle ambalâjlanacakbırlikte hazinesını de bavullar dolusu rına sahıb. tır. taf altın külçaleri halinde kaçırmanın Meteliksiz kalmı; olmakîa beraber yolunu bulmuş. Mısıra yerlejen Arna•Ankaran vapuru 250 hayatını .ve kazancını mukemmel dü. vudluk Kralı, Farukla biı.ıkte çeşialı zetılemen.n yolunu bulmuş olan sabık turist getirdi yatırımlar yaparak aitıncıklarını hayli Kral Rumanyanın Mıchel'ı. Komunlst«Ankara» vapuru dün saat 16 da üretmiz. O kadar ki Nâsır Farukla be. lerden beş para koparamamış olan Mi 528 yolcu, 152 ton yük ve 25 otomoraber Zogo'ya da pasajw>rtujw>,,,ven© cnA bir Amenksn denız nakliyatı sir bille Şimali Akdeniz seferinden dönFaruğun serveuto bcraber Zogc'nutı ketiacte ış buonuş. Vazifesi icabı Isvıç müştür. Yolculann 250 ai turisttir. Mıurdaki 80 kusuj milyon Turk liratı rede yaşıyor. Senede kırk, kırk beş Yolrular arasında, birkaç aydanberi karsılığı servetine^ ej^ko^'d.uk.yın^jonra bin lırfi >cıvarınaa maaş ^e komisyon ltaiyar)^' tetkiklerde bulunan Den&cidahi. Zogo'nun 200 kusur milyon Turk alıyor. Şirketi. sabık Kralın mesaısin Hk B Umum Müdür Yardımcısı Orlirası tutarında bır serveti kalmış, den fazlasıle memnun olduğu içın bu han Koraltan ve Prenses Adile OsCannes'teki villâsında Kraliçesi Geralsene maaşmın arttırılınası da kuvvetle manoğlu da vardır. dine ve oglu ile günunü gun edlyor. muhtemei. Eyüb sitesinin projeleri Sabık krallırın en kötu durumda ola nı ise Yugostavyanın Pıerrei. Yugoslav . Alphonse gıbi ıleri göruşlü diğer bir encümende görüşüldü Kralına babajı sahsi servet olarak 1 muteveffa kral da Italyamn III. Vıctor Şehrimlzde meskenlerl ve İş yerleri Emmınuel ı lmış Ingilterede verımıl milyon liradan az blr para bırakm ş. ıstlmlâke uğrayan vatandaslar için Bu baba mirasım dahi eJe geçirebilmek şımendıier, maaen ve denız nakliyatı Eyabde Topçularda kurulmasma ka. Pıerre'e haylı pahalıya patlamıs. Bun I şırketlerıne muiım yatırımlar yapmış rar verilen eitenin projelerl dun Ee dan arta kalanını bazı işiere yatırıp olan muttvaffa Kral, bu sajede hem l lediye Encümenince kabul olunmustur. nenıalandırmağı duşunen gene sabık tı?nui su:oles:ni, hem de tahtından in. Belediyece emaneten yaptırılacak olan Kral bir plâstık fabrikaslle blr Ameri. dıriftn d:ğer blr kralı muzayakadan ! bu evlerin blr tanesi 11 bin liraya kan denız nakliyatı sırketıne hsseaar kurtarmış. Maluın ya. Buıgaristanın mal olacaktır. olmuş, fakat her iki müessese de iflâs Sımeon'u ana taratından Vıctor Emma5. Netieede evvelâ kendısırun. ar nuel'ln torunudur. Itı seneuenberı oe, apsinüen kal^c mırasa kavuşmus olan KISA HABERLER Sımeon. Madrıdde altı uşağın hızmet ettığl mukellef bir konakta ar.asile blr ükte yaşıyor, krem rengı açık bır | * FAHRÎYE ZEYREK iamlnde 18 Mprsedes kullanıyor. Eski Italya Kralı I yaşında bir gene kız kendisini DaGÜLÇİN AKİPEK " 've Sımson'un dayısı Umoerto babrsı 'hıtları vapurundan 1 ndisinı denize Ue nın mırasıman aldığı aslan payına llâ. atıp intihar etmek istemiştir. Aynca NA2IM ÇAKMAKÇI veten gene babasının hayat sigortasın Mustafa Akbaba isminde bir sinir hastası da Üsküdar Beşiktaş şehır dan 10 milyon lıra cıvarında prim alvapurundan kendisin denize NikâhJandılar t hatları dığı İçın Portekizde, 16 odalı bir kâsa ı atmış her iki »inir hastası etraftan nede kızkardeşinden de daha muref. yetişenler tarafmdan gorülerek kurBeyoğlu 12.8.1957 feh yaşıyor. Elbiselerir.i Ingilterede dik j tarılmışlardır. tirıyor. Canı ıstedikçe krallaıa hâs bir 1 •• DtLARA KÖKTÜRK isminde 13 * şekiide, luks içinüe seyahatler. Kızı Maria Piay da gene kraîlara hâs bir du a>lık bir kız çocuğu annesile birlikte misafir olarak gitiği bir arkadaşının ğun dernekle bır Yugosîav prensıle evBERAAT BATU . evinde elıne geçirdigi bir şişeden gaz • lendlrdığı ıçln Umberto'nun tahttan üıLjyağı içip ölrr.üştür. ile şüii adeta derdden kurtulmak gibi kar• FENERBAHÇE Plâj gazinosunda NİHAD TUNCA ı sıladığına inanmak lâzım. aşçılık yapan Rıza Kızıldoğan aynı Kral narnzedlerinin belkl de en gartb yerde çalıçan garsonlardan Mehmed Nişarüandılar durumda olanı muhakkak kı en t&lih Yagcı ile iş yözünden münakaşa etKadıköy 11.8.957 \ ,lısi. Buyuk lhUIâlâanberi dordüncu mis ve ekmek bıçağı ile Merimedi cunıhurıyetl kurmuş olan Fraruanın omzundan yaralamıştır. Suçlu yakataçsız taht varisl. Paris Kontu unvanile lanarak tahkikata başlammştır. kendi memleketinde yaşayan Orleans sülâlesinin varisi devletm el koymamış D. Almanyadan neler alacağız? Ağustos 13 Muharrem 16 olduğu ecdad servetini akıllı uslu neB u günk ü malandırıp duruyor. Daha geçenlerde E • Fransızların hâlâ «velîahd» dedlkleribuyük oğlunu masallardakini andıran a O şahane bir düğunle evlendirmiş olan O Ithal listeleri ve buna aid listeleri Paris Kontunun on bir çocuğunu «fulusu | V. J 5.08 12.19J 16.09!19.U|20.56 3.14 ahmer» e muhtac etmlyeceği muhakkak. okuyuxıuz. Te: 22 07 20 E. ] 9.56]5 ^ j 8.58^2.00 1.43 s.oı M. Kenan KAN Peıakende cam satıcıları cam satışlannın tamamen serbest bırakılması için Ankaraya bir heyet gondermişlerdir. Esnaf cam satışının kaytla tâbi tuHenuz taht yuzü görmemiş bir diğer tulmasını lflıumsuz bulmaktadır. CaKral namzedi Ispanyanın Donjuan'ı. mı taktırm» mecburiyeti, mutemedOnun hiç değllse oğlunun. ergeç 1A lere yeni bir kâr imkânı hazırlamakpanya tahtına kuruimak umıdleri hayli tan barka blrşeye yaramamıştır. mek> ümıdine düşmesi, işbirliğıni, bir «zaruret» olmaktan çıkarır. Bu ise, her üç partinin müşterek gayeye aynı derecede önem vermesine mâni olur. Ve şeriklerden birini, diğerlerince kabul edilemiyecek kadar aşırı imtiyazlar istemeğe sevkeder ki, böyle bir müzakere, daha başlangıcda akamete mahkumdur. c) Hiç bir parti, işbirliğinin teferruatmı, müzakereye girişrnenin yahud anlaşrnaya varmanın peşin şartı olarak ileri sürmemelidir. Ana hakların temıni ve hukuk devletinin tesisj idcalleri etraiında birleşen bugünkü muhalif partilerin, rejim davaanı halletmeleri kadar tabiî bir şey tasav\Tjr olunamaz. O halde, üç partinin gerçekleştinnek istedikleri prensiplerin ana hatlarmı İşbirliğini mümkün kılacak belirten müşterek bir beyannamo hukııkî ve fi'lî yolları bul Seçimlere girmeme ihtimali yayınlamalflrı, mümkün ve jarttır. rnak daima nıümkündür Seçim emniyet, hürriyet ve eşitli Muhtelif partilere mensub »eçmenMevcud bütün zorluklara rağmen, ğini zedeleyen hükümlerin değiştiril leri ve nihayet tarafsızları millî bir ortada bir imkânsızlık yoktur. işbir memesi ve hele D.P. nin yeni hukukî cephe halinde bir araya toplayabilliğini gerçekleştirecek çeşidli yolları ve fiıli şartlar yaratmak suretile, se mek ve davayı bir iktidar kavgası burada ortaya koymayı, bir çok ba çimin bütün manasını bertaraf et olmaktan çıkararak, prensip müoakımdan doğru bulmuyoruz. Ancak mesi ihümalleriru de, şimdiden hesa delesi haline inkılâb ettirebilmek bu kadarını belirtmek isteriz ki, de ba katmak ve bu hususta müşterek için, böyle bir beyanname laruridir. mokrasi cephesinin müjterek kuv bir karara varmak lâıımdır. Zira pek Esasen antidemokratik kanunların I " vetle yapması lâzım gelen ilk iş, aza ağır şartlar altında elde kalan mü kaldırılacsğı, nisbî seçim esasınm mî hadde varan bir enerji sarfı ve essir tek mesru mücadele vasıtası, kabul edileceği, emin, egit ve hür ısrarlı bir mücadele sayesuıde, «se demokrasi yolundan çıkanları, mesu seçim şartlannın sağlanscağı, mahçimle ilgili kanun hükümlerinde liyetleri ile bajbasa bırakrr.aktan ıba keme istiklâlinin geıçekleştirilecegi 1954 ten sonra yapılan değişikhkle rettir. ve eğer Anayasayı değiştirecek çorin kaldırılması» nı taleb ve temin ğunluk elde edilirse demokrasinin te etmek olmalıdır. Normal seçim kaı İşbirliğinin psikolojik şartlan minatı olan diğer müesseselerin kuBaşlayan müzakerelerin müsbet bir delerinden başka bü şey olmıyan eskı rulacağı, hem Hürriyet ve Millet hükumleri kabul etmemekte mad sonuca ulaştırabilmesi için, partilerin, menfi bazı tesirlere kapılmamaları Partilerinin son tebliğlerinde ve hem eden bir parti, hür, eşit, ve emin bir de C. H. P. nin 8/4/1956 tarihli tebseçirnden kaçuıdığını açıkça itiraf et elzemdir. Daima partilerin dışmda liğinde açıkça ifade edilmiş bulunmiş duruma düşecektir. Bu takdı,de kalmış terafsız iki hukukçu olarak, de, millet, onun hakkmda geresen bu noktalara dokunmayı bir vazife maktadır. notu verecek, ve bütün zorluklara saydık: Ancak teferruat noktalar üzerinde aJ Her üc parti d« karşısırıdakirağmen, tam bir cephe halinde hareşimdiden bir anl'srnaya varılmaması ket etmenin farzolduğu inancına va lerin iyi niyetine inanmalı, diğerleri halinde, işbirliğinden vazgoçrr.ek nin de bu işbirliğini samimi olarak racaktır. istediğini peşinen kabul etmelioir. yoluna asla gidihnemelidir. Böyle bir Seçim Kanununu değiştirmek Şüphe ve itimadsızlık temeli üıerine. hareket tarzı, «ya hep veya hiç» D. P. için vatanî bir borcdur hiç bir alanda ortaklık kurulamaz. düsturuna uyarak, milletin haklarını ve istikbalini talihe bırakmak gibi, D.P. 1946 seçimlerıni daima nidh Aksi halde, müzakerelerin daha başından itibaren kendisini gösterecek basiret ve akliselim ile bağdajamıkum etmiş ve hattâ Büyük Millet Mecliainin meşruiyetini dahi kabul olan almganlıklar, suıtefehhümler. yacak müfrit bir yol tutmaktan başetmemiîtir. Seçim emniyeti ve seçim sabırsızlıklar ve karşıhkiı ithamiar,' ka bir manaya gelemez. eşıtliği olmaymca, millî iradenm te paıtileri menfi bir neticeye sürukle i d) P?rtililer, işbirliâinin tatbikaü ile ilgiU tâli hükümleri, bir prestij celli etmes.ne imkân bulunamıyacağı yecektir. lşbirıığindtn b&şka bir care üe rejimin kurtarılamıyacağı hakikati, üç partinin salâhiyetli ağızlarınca oiduğu gibi, bağımsız basm ve tarafsız çevrelerce iîtif&kla kabul ve Jade edihnektedir. Artık seçımlerin eşiğindeyiz. Tarafsız genij halk kütleleri, ijbirligini, particilerden daha şiddetli olarak arzu etmektedir. Fakat teşkilâta ışbirliğinın zaruretini anlaıabılmek, orjların müşterek gayeyi akamete ugratabilecck partizanca hareketlerden titizlıkle kaçmasmı ve bütün kuvvetlerini asıl gayeye doğru seferber edebılmelerini temin etmek için, zamana ihtiyaç vardır. Bu sebeble bır an önce anlaşmaya varmak zaruridır. Kaybedilecek zanıan kalmadı Mevzuatta yapılan son değisikliklerin giderümesi lâzım geldiğı hakikati, bizzat 4. Menderes kabınesi programı ve D. P. sözcüsü taraiından ilân ve millete vadedildiîine göre, eski Seçim Kanununa donmek, D. F. için tarihî ölçude millî bir borçtur. Nihayet seçim hürriyet, emniyet ve ejitiiğini zedelemiş olan bugünkü kanunî hükümlerin, millî iradeyi gereği gıbi tecelli ettirmemesinden ve bunun doğurabileceği arzu edilmez gelişmelerden, raıllete va tarihe karşı sadece D. P. mesul olacaktır. Serbest, esit ve emin bir seçune müsaade etmek ise, bilâkis D. P. nin Işlediği günahîarı affettirebilir. Bu sebeble, iktidar partisi, hakikî bir seçimle azınlıia düjmeyi, sozde bir seçimle ıktidarda kabnayı tercih edecek basiret v« cesareti gösterebilmelidir. c J tr dojromdan mektub aln dım. Şehlr Hattı vapurlanmn birtnden »llUyet ediyor. Allah afloıu blr «eylar 7»* <U, belkt bir çar« bulnnnr, yolculann bayır duasını aiınuı, diyor. Kiminln parın, klmlnin daası diye düşündüm, yazayım, dedlm. Tam bu karan Terdiğim zaman, blr tstanbul gazetrılnde, şiklytt edllea Tapurun resmlnl gördüm, resmtn altındaki yanyı da okudum. Müzeiik vapur diye adlandınlan vapura aid bu yazı, ufak ttfek farklarla, bana gelen mektubuu npkısı gibi birşey. Dostnm, roektubunda (öyle dlyordu: «Arasıra Bostancıdan Büyükadaj a geçmck icab ediyor. Tarifeye göre oradan 18,05 te kalkâcak bir vapur meselesi haline getirmemeUdirler. var. Ba teferi ekserlyetle Şirketi Zira böyle bir ruh haleti Ue girişilcn Hayriyenln küçük «Tarabya» vapuru yapar. On sekizi bc% geçc kalkâcak müzakerelerde, aşın hassasiyet ye vapura yetişmek için on sekize çeyallınganlıklardan kaçınılamar. Bugün rek kala Bosüuıcı lskeletlne gideriz. asıl hedefin, parti menfaatlerini sağ Fakat bu vapur, mutaden ve mnntalaroak değil, rejimi kurtarmak ol laman j ı n m saat geç gelir. Belki duğu bir an bile gözden uzak tutul vapur deSişmlştiı diyerek, kaçırmak lhtlmall vr endişfsile 2« daklka evmamalıdır, vel de grldiğlmUi htsaba katarsanız, e) Hiç bir parti, «isbirliğine vanlaiskrlrde brklediğimlz müddet 50 damamasmın millet ve tarihe karşı tfa klkaya {ikar. Vapur, Heybeli ve Yude ettiği mesuliyetten kurtulmak rflkaliye ugradıktan tonra Büyükadaiçin» müzakerelere, iştirak etmiş ol ya (ider ve bu seferi 1 saat 40 dakimamalıdır. Zira partiler şunu bilmeli luda yapar. Şu hale nazaran, lıkelede dirler ki, işbirliğinin akamete ma brklecıck de dahil, Bostancıdan Bııruz kalmasma millete yaratacağı yükırtaya varışımızın yekunu tam iki hayal kınklığı, çok büyük olacaktır. buçuk uattir. Bu bal baxan hiddct ve aiddet, ekseriya da alay ve şaka Demokrat Partiden ne umduğunu ve mevzuu olur. UeselA dün akşam, ne bulduğunu pek a a bir surette Bosiancı iskeleıinde, blr yolcu ile. hatırlayan milyonlarca seçrnen. 3on hem bllet veren hem d* iskeleyl yıtlarda ümidini bağladığı muhalif idare eden memur araıında bir çatıspartilerin de, meselâ kontenjan rae ma, yani dil dala«ı oldu. Gene dun selesi gibi sahsî ve zümrevî menfaat »kjam, Yürukali Iskelrslnde bekliypn mülâhazaları yüzünden davaya Oıa yolcular hep bir ajızdan «Kaptana da net ettiğini görürse, siyasî hayata maıallah!» diye alkış tuttular. Zavallı kaptan ne yspnn!» Vapunın yaşı bikarşı olan ilgisini ve mücadele itzimkilere yakın!» mini tamamen kaybedebilir. BSyle Tarabya vapuru, yanılmıyorsam, bir halde, demokrasi davasmın ve yandan çarklı vapurlardan sonra. şirve binnetice memleketin raran m:ı keti Itayrlyenin ilk tatın aldığı usazzam olur. Tarih önünde meauli kurlu vapurlırdandır. yetten ise. suçlular hiç bir zaman Anadnlu yakası lle Rumeli yaKası kurtulam'mışlardır. arasında \olta vurarak sefer yaptıklan için ba tip vapurlara o tarihte Teblikeli nokta «Dilrnci vapurıı» adı takılmıştı. DilcnÖyle görülüyor ki. tehlikeli mın clnln bapı kapı. dolasmasını pek antaka. üç partinin mebus sayısı etra dırdıjı için. \apunın bu volUUı seferini ga>et guzel ifade eden bu tabıfındadır. Buna sebeb de, mahallî leş rln yerinl, sonradan «zikzak» kelıkilâttaki heveslilerin tutumudur. Si meıi aldu yasî hayatta, realitelere göz yumarak Ama aşçı dukk&nı «rettoran» degayeye ula^ılamıyacağını, biz de tak m'kle nasıl Avrupfllllaşmaz; baydud dir ederiz. Fakat gayeye tamamen • gansf;ter> diye adlandırılınca nasıl göz yumarak gayeye vanldığı da, Anıerlkalı olamaım, alilenci vapuru şimdiye kadar görülmemiştir. Bu da adı «zikzaga» çevrilmekle dilencisebeble, demokrasiyi hakikaten 1« lıklen kurtulamaz. Nltcklm, lste hâli, kapı kapı dolatiyorlarsa, gerek merkezdeki gerek teskilâttaki partililer, yalnız realıst şan. tiıtellk de ytpranmış, köhneleşmiş bir ihtiyar dilencidir. Dilencitıin değil. aynı zamanda idealist olmak ihtiyarını Uarulaccze paklar. Dilenzorundadırlar. Binaenaleyh fi'lî ve bil ci vapuruntı da artık kızaga çekmek hassa mahalli gartlan gözönünde bu zamanı gorulüyor ki, çoktan gellundurmak neticesinde, gerekirse bir miştlr. parti lehine kontenjan bakımmdan Bu luıak, jerçekten d* bir müze bir hadde kadar fedakârlıkta bulun olabUlr. H«m, sahi, biz nlcln bir Deniı Mümalarını ve b3ylece anlafmanın akim ka'.masına mâni olmalarını, diğer iki zesl kurmııyoruz? Blr Denlz Müıemiz partiden bekliyebiliriz. Fakat hiçbir gerçl var. Ama orau, denis uütanatımızı, deniz fehajnPtimizi, denizler partinin, «diğprlerini tamamen bir hâklmlvetimfıt gösteren şanlı hâtıpeyk durumuna düsürecek» ve «an ralara mahtuı. laçmanın, bir partiyi iktidara getirBen b;ışk« bir Deniz Muzesi teklif mek için yapılmış bir komplo» man edlyorum. z?rası arzetmesine sebebiyet verecek öyle bir Deniz Müzesl ki, içinde, kadar imtiyazlı muamele istemeğe. bır tarihte Bogaz iskelelerin* yolcu asla hakkı yoktur. U ı ı y u pazar kayıklanndan tntıın da, bazıları miıkinlikten yana onlarla vanş eden şimtiiki uskurlu vapurlara Hülâsa Müzakereler, memleketin siyasi kadar hrpsinden birer köhne örnck teşhir rdilsin. Bfiyle bir müıemiz olkaderini uzur.?a yıllor için tayin ede $üydı, oraya bir pazaı kayıgı koyar, cek bir önemde^ir. Muhaltf partiler. altına şu ibare ile bir tabelâ yerleshangi sebeblerle olursa olsun, an tirirdit: «Sirketi H«yri\enin yandan laşp.mıyarak, demokrasi için tehlike çarklı vapurUrı islemege başlRyınra, teşkil eden D. P. nin seçimi kazan haddlnl billp plyasadan çekilen bir ma şansını çogaltırîarsa, böyle bir piyade kayıfı örnetl». Onun yanına, hareket tarzı, tasavvur olunabilecek yandan çarklı blr eski vapur koyar, siyasî gaietin azamisini ve en acı altmt şöyle yazardık: «Uıkurlu vapurlar çıkınca. modasl eeçtijlni Idrak sını teşkil edecektir. Gayeden bu edip nis>an köşesine çekilen yandan derece uz«klaşan «demokrasi taraf çarKlı bir vapur ornegi». Onun bir.ız tarı partiler» in tarih ve millet kar ötesine de, bu lâgar Tarabyayı u?aşi'indaki mesulleri de. demokrasiye tır. alUna da şöyle hir yazı yazardık: kıyanlarınkinden daha hafif ola • Uskurlulann piri olduğu lcin, galiba kaııstlı vapurlann lcadmdan sonra meydanı bos hırskmamtga karar verır.ls, bunakhfına bakmadan hâli iskele iskele dolaşan blr dilenci vapuru örncfi». Sonra. yazının altına blr hâmlş: «Dilenriliğe alışık oldugu için sadaka VEFAT vcrflcbilir». Eâer bcivle bir muzenin gıinlük Dul Bayan Sarah Hoffer, Bay ve Bayan Dacut Motola, Bay ve Bayan basılatı, duhuliye blr yandan, «adaka Seüm Dwek ve Amy. Bay ve Bayan blr yandan, bu dilend tonton'un şim Emanuel Hoffer ve çocuklan, Dul dikl ka?ancını kat kat geçmezse ben Baya". Gi»ela Langbank (Viyana), bir şcy bilmlyorum! Dul Bayan R^chelle Leschan (TclâHamdi VAROĞLU viv). Bayan Eü Keppich (Viyana). Bay ve Bayan Maurice Scıamma ve çGcuklan (MançesterK ve Koher.. Motola, Dwek, Sılbermann (Telâvıv). Mindolfo (Paris) aileleri. kendi eşı. babalan. kaympederleri, büyükbabalan. dedelcri. kardeşleri, amcası ve akrabalan olan Şişıl K=ıtolik kiliseni rnütevellilerinERNEST HOFFER'in den Pol Va?ili'yi tabanca ile tohdid U Agustos pazar günü âni olarak edorek 600 lirasını alan üç gangster vefıt ctt.ğini teessürle büdirirler. tailsğ', k^.çtıklan Adapaznnda ele Ccrazesi bugün 13 Agustos 1957 salı geçirilrrislerdir. Bugün Adliveye vegünü saat 5r;.3O da Galr.ta Yüksekkal rilecek olan Sahin Turan. Sabri Dodınm Aşkenazim Sinagogunda yapı ğan ve Muzaffer Yigit ifimlerindeki lacaktır. aanıklardan biH, evvelce aççılık yapl?bu ilân hususl davetiye yerine tıgı kilisenin içini bildiği için arkakaimdir. daçlarına yardîm etmi'jtlr 3 gangster faslağı yakalandı EKONOMİ'de l < Yatsı I îjî îjî 5£ 1 Kıymetli ortaklarımızdan 11'8 195T pazar giınu ânı olarak vefat etmistır. Cen:.ze merasiminin bugun 13 Ağunstos 1957 salı günü saat 13 3C da Ga!at4 Yüksekkaldırım Aşkenazim Sinagogunda yapılacagını teessürle bildirirız Bay ERNEST HOFFER »CUMHURİÎET. in Tefrikası"j6 VLZ(**:K£MAL B/LBAŞAR Menekşe bağırdı: Ana yetiiiş, snaaa!... Menekşenin feryadı otelin içinde çın çın ötüyordu. Kızmın sesini duyan Zeynep teyze, horuidaıtıakte olan kocasmı sars tı. uyandırdı. Osman ağa yatakta doğruldu. başını iki yana silkeledi Gözlerini uğuş turdu, güçlükle açtı: Ne var? Zabah zabah ne diye uyardm beni?? Menekçe bağırıp duruyo, yetiş ana. deyi . Duymeyo'n mu? tamamlamasma fırsat bıralcmadan: Yalan!.. diye bağırdı Na musumu iki parahk etti. Bütün geceyi koynunda geçirtti bana. Gece yattıktan bir zaman sonra yürek bu lantısıyla uyandım, ayak yoluna git tim. Donüşün odayı şaşırmıyayım de yi. havlumu kapının tokmağına astıydım. Ben ayak yolundaykece bu çıkmış, havluyu bizim odanın tokmağmdan almış, kendi kapısının tok mağına koymuş. Dönüsün, uyku sersemi farkedememişim. kendi odamı Murada baktı. Sonra Menekşeye: za giriyo'm diye, onun odasına girmi#im. geceyi koynunda geçirmişim. Ortalığı ayağa kaldırmanın se ] bebi ne? De baka'm bi'... diye ' Elleriyle yüzünü gizledi. Ama bağırdı. I nin, namusum iki paralık oldu. Gi Menekşe utangaç mırıltılı bir «es dip kendimi denize atsam taha iyi.. le: Menekşe tekrar anasının göğsüne Beni odasına kaçıran Faüna ba kapandı, hıçkırmağa başladı. Anası cırun oğlundan sor sebebini. de kızınm başuu okşuyor, kabahati ki di. me bulpcağını bilemiyordu. Osman ağa: Murad, Menekşenin üzüntüsüne ba Seni odasına mı kaçırdı? diye gürledi. Muradın üzerine yürüdü: 'len Düğramacınm sıpası, sen nerden çıktın ortaya? Korkmadan, Osman ağa kızının feryadını du utanmadan ilin nikâhlı karısına sayunca yataktan fırladı, don gömlek taşmsğa nası' kalkarsın? He? De' baka'm!. çe dı^arı çıktı. Rccep dayı. Hüseyin ağa. Sülü man, hademeler onüç numarah oda nin kapısı önünde topljnmışlardı Osman ağa kalabalığı yarıp oda nm kapısına yüklenccegi .ırada. kap> açıldı. Menekşe çarsafa biirünmüolarak dışarı fırladı. Mursd da yor gana sarılmış olarak, onun peşinder dışarı çıktı. Menekşe koştu, anasının göğ5üne kapandı, ağlamağa basladı. Osman ağa saskın, bir kızına, bir Murad geri geri giderek kendiBİ savundu: Vallahi bebebenim hiç bir şeyden haberim j'ok Osman ağa. di ve kekeledi. dün gece Ankaradan "cl.iim Sizin bu otrlde olduğunuzu bile bilmiyordum. Bir arkadaşımla biraz içtim. geç vakit geldim, yat tım odama. Sabahleyin kızınnm fer vadıyla uyandım Elimi bile sür Menekşe. anasının göğsünden hız la kaldırdı ba§uu, Muradın sözünü bin lirem.. Osman ağamn yakasına sarıldı Paracıklarımı isterim ben. Çatır çatır ödeteceğim sana, harcadığım paraları. Osman ağa da Hüseyin ağanın boğazına sarıldı: Ya bizim namusumuza sürülen lekeyi kim temizliyecek? tki ağa, elleri birbirlerinin yakasında, tepinmiye başlsdılar: Paracıklarım. Şerefim.. Hüseyin ağamn dili tutulmuş, ka Yirmi bin lirem. la kalmıstı. He, diye söze karıştı kaba Kızımm namusu... diye bağıTahir, geldiği şekilde yürüyerek hatin büyüjü senin oğlunda. tki ka nyorlardı. odasına döndü. Kapının önünde Be deh içkiynen, zıvanadan çıkacaktı Recep dayı aralarına girdi: kir karşısına çıktı: madem, niye içer zıkkunı? Hem rie Durun baka'm Birbirlerinizi yi Geçmiş olsun ahbab! dedi gerdek gecesinde yenir mi bu nane? | yeceğinize çıkar bi' yol düsünelim Bu, sopa acısına da benzemez, ömHüseyin ağa hangi bir kaybını dü | Her derdin bi' demoanı bulunur PIrün oldukçâ unutmazsın bu acıyı. şüneceğini bilemiyordu. Beş, bin dö | bet, Murada döndü: Murad oğ Tahir, Bekire şaşkm şaşkın baktı, nüm arazi uğruna neler feda etme lum, bilerek biîmiyerek, olan olmuş ne demek istediğini anlayamadı. Ço mişti. Ama bütün gayreti boşa git bir kere madem, bu işi temizlemek cukluğunda pek çok yumruğunu ye mişti. Saçlarmı yoldu: de sana düşer. Ne dediğimi anladın f diği mahalle arkadaşına sadece dişde'el mi? Amanin dostlar, diye dövün karak gece bazı uygunsuz iş^er ka lerini gıcudattı. Sonra hızla içeri gir Arkası var dü yinni bin lirem gitti.. Yirmi rıştırmış olmalanna inandı. Gördüğü di, kapıyı çarparak örttü. tatlı rüyalar sebebsiz değîlmiş meHüseyin ağa ile Osman ağa bir PROF. NİMBÜS'ün MACEBALARI: ğer... an şaşkın. ne diyeceklerini biUaneOsman ağayla Sülüman, ytımrvık den durdular. tlkin Hüseyin ağa to larını kaldırarak Muradın üzerine parlandı. Kan beynine çıkmıştı. Osyürüdüler: man ağanın karşısına dikildi: Seni düzenbaz soytan seni... Bütün kabahat sende. diye baKöyden bunun 'çin kaçtındı iemek? ğırdı. odunculuğunu unuttun, usaKızm namusunu pusu kurmak için let tasladın. Köy dar gelmiş gibi şehe? herde düğün istedin, baş<mıza turlü Murad. kendtnJ korumağa çalıştı: işler dçtın. Hadi baka'm, sıçıp batır Vallahi birşey hatırlamıyorum dığın gibi temizle temizliyebilırsen ben.. Menekşe hanıra doğru söylü(Odııncu'ı lâfı ile onuru kırıîan vorsa. islenen hâtâ biîmiyerek ig Osmanağa kıpkırmızı kesildi. Kızı lenmiştir. nin başına gelenleri unuttu, zalım Demindenberi gülünç yatak kıyafe bir öc alışla: tiyle. gözlerini uğusturarak. oda ka Doğru, kabahat bende. diye pısından salondaki konusrnaları din bağırdı Bilmemişim, Erkek «an liyen Tahir, Menekşenin zifaf gecesi ni Muradın koynunda geçirdiğini öğ reninee müthiş bir öfkeye tutuldu, ama Muradla döğüşü göze alamadı. Hiddetten paytaklaşan bır yüriiyüş le bibasının yanma geıdi: Ben, diye bağırdı göğsünü yurrruklıyarak, Oduneulann bu kahpe kızmı... Beşbin değil, ellibeş bin dönüm tarlası da olsa. Gene de kan diye koynuma almam... mış ta, kalkmış kızımı senin iğdiş oğluna nikâhlamışım. Kızoğlan kız götürdük, koynuna verdik kızım^ı. O karısına sahib olmamışsa kabahat kimin? Saçlarını yoldu Amanın, insan içine bakacak yüzümüz kal nıadı. Sülüman, ağalarıp birbirleriyle temelli bozuşacaklarını sezmi^ti. İki ağayı gözüyle tarttı. Birinden birini seçmesi lâzımdı. Sağduyusu Osman ağanın yarunı tutmasım fısıldıyordu.. Catalcsya b.glı Çıftlik köyü halkmdan 16 yaşında Hasajı Gülogîu kdvdeki bir m s ı r t=rl?sır.da ölü olarak bnlunmustur. Hâdise üzerine t~hkiknta ba?lıyan Iindanra, Hasanm çifte ile öldürüldüğünfl ve cesec"inin geürilip bınkıldıILANCILIK KOLLEKTİF bilâhare buraya ğını tesbit etnıiştir. Cinsyetin fiıli ŞİRKETİ jhenüz anlaçıl=mamakla ber'ber Hı* * * ,sanın k»n dâva«ı. tarla ihtilâfı veva tlâncılık Şirketi ortaklanndan ıbir k.ıdm meselesinden öldürulmüş olması ihtimal d?hilindedir TahkikaERNEST HOFFER'in ölOmünü birlirmekle müteessiriz. Ce ta chnemmiyetle devam edilmekted:r. naze merasiminin 13 Agustos bugünkü salı günü saat 13.30 da Galata Yükj Cankurtaran simidini çaldlar sekkaldınm Aşkenazim Sinagogunda yapılacagını kemali teessürle bildiri j Rıza Bakır ve Hasan Bogi'z idmlei rindp iki gene evvelkj p"ce Kcprüriz. llâncılık Kollektif Şirketi den k?lkan Bej«1CJ vapurundan bir cankurtaran ?lTidj ca!mı«lir ve hâMemurları diseyi müteakıb yakalanmışlardır. * * * Türk Mason Derneğinden: Derneğimiz âzasmdan Dr. NEVİN TIRNAKÇI i Bir tarlada ölü bulunan gendn cinayete k'iıban gittiği anlaşıldı Bay ERNEST HOFFER vefat etmiştir. Cenaze töreni bugünkü salı günü saat 13.30 da Galata Yükgekkaldınm Aşkenazim Süıagogunda yapılacağı saym âzalarımıza bildirilir. Dr. İle BULEND BERKARDA Nişanlandılar. i [ • Kadıköy •