25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İK] CUMHURİYE1*. 23 Mayıs 1957 Boşaıtna Arzohali Aynı günün gazetelerinde iki bo düğü 9ebeb ise kocasının iktidarsi2 şanma haberi... Hâdiselerden biri oluşu ve kendisini tatmin edemeFranssda, diğeri Türkiyede ©bnuş. yişi... Hayır, haytr, bir mukayese ya. Eşınden ayrılmak istemiyen Fran sız kocanın ileri sürdüğü sebeb, pıyor ve bundan bütün bir cemıkansımn fahsiyetini kaybetmesi.. yete şamü neticeler çıkerıyor deKadın bir sinema yıldızına benze ğiliz. Hattâ belki kadmı hakaz da mek istiyormuş. Onun gibi giyini bulmuyoruz. Ama canım bir dava yor, onun gibi boyanryor. onun gibi arzuhatinde aite harimine sid hukonufuyormuş ve nihavet ona tam susları bu kadar açık. bu kadar benzemek için cehresine estetık çıplak. bu kadar katı şekilde açtkameliyat yaptırmış. Fransız koea lamak da bir kadına yakışıyor mu° «Ben karımı ancak kendisine ben Gizli celsede. hâkim önCnde istezedjği müddetçe severdim Siradi diğini söylesin. ama bir dava «rarUk onunla yajıyamam» diyor. Bu zuhaünde bu kadar hoyrat olmabasanma arzuhali değil. bütün ka «n. Çehreleri pembeleştiren o güze• dınlara ders. Ne doğru. ne ince. ne lim hicab hissini çocuklarımız anM guzel... 1 Bir haftalık eşinden ayrılmak is nelerınden değil de kimterden öğtiyen sosyete mensubu Türk kadı renecekler? Cevat Fehmi BAŞKUT nının dava srzuhalinde ileri sür • 11 îhtisadî Meseleler 1 1 • Şelıir =tıaterleri Memlekette gelir artışı Medeniyetin marifetleri meriktda yeni blr Uâç şimdflik pek revaçta imiş. Heyecanı ve korkuy» dindiren hap. Tajyareye binmekten mi korku yorsunnl? Bn haptan Mr talıe alın, korkunaz. bıçakla kesilmis gibi bir ânda geçiyor. Öyle bir cesaretleniyorsunaz' ki. aslan yürekll Blchard sizin yanımzda kaçacak delik «rıyan fare kadar korkak kalıyor. H»Bİ v.eredeyse. aı evvel k«n^isinden «:orktuğunuz tayyare. bu sefer sizdetı korkacak. Çürük dijiniz var da, dişçi koltuğu, elektrfltli idam koltagu hniş gibi gözünmde büyöyor, değil mi? Gelsin. korku gMeren hap. Bb dakika erveline gelinceye kadar. celIâ44an korkar gibi korktuğunuz dişçi, elindeki kerpetenle. sanki sizs uzaktan gıdıgıdı yapan şakacı bir zat. Kahkahalarla gulmemek içia kendmizi ter tutuyOfsunM. Korku gibi. heyecan da, bu utacıb hapın karşısında, tornbtan fdlp. geldiği yere gidiyor. Hâfiih, bu yeni hap öyle basiyetli bir de»a kl. talebeye ynttur, lıhtiııatıa sok; askere yuttur, narbe sok; kılıbığa yuttur. karısınm ,anına sok; borelaya yuttttr, atocaklısmnı yanına tok. Ne jurekte korku, ne »Inirlerdo gevşeme veya gerilme, ne heyecan, ne endlşe. hapı yutsnla beraber, uz\iyetin buttin ince hlsleri df befabe» hapı > utnyor. Bir antibiyotik fabrikası kuruluyor I 6 mflyon lira sennaye ile tesis edilecek fabrika, memleketin ilâç ihtiyacma cevab verecek Türkiyede antibiotik iptidaî n»addeler hazırlamak üzere bir fabrika kurulacaktır. Bu fabrikayı. gıillî Türk ilâc sanayıi 6 O n 000 lira serma O ye ile kurmaktadır. Şirketi meır.leketin •tanınmış rş adamlanr.dan Nijad Eczacıbaşı. İbrahim Etem. Enver Yelkena, Kemal Atabay ve Mustafa Nevrad kurmuslardır. Sirkrt «ermayedarlanndan Nijad Eczacıbişı dün bir arkadaşımrea şunları söyleraiştir: «İptidaî maddeleri temin edildiği takdirde buçün memlekette istisnasrz her ilâcı imal etmek raümkOndür. Memleketin flâc ihtiyscma cevab vprmek mak^adile kurulacak bu fabrikanın büvük faydalar sağlayacağjna inanıyoruz.» T (CUMHL'KİVET» m Tefrikası: 9 Lawrence Âmanullah Hanı tiasıl tahtından indirdi: «îşte böylc haftalarca, aylaro jncelemeler yapıp iyice hazıılandıktan sonra günün birinde Lavvreace, derviş kıyafetine girip hududu geçti, Afganistanm doğu ve güneydoğu bölgelerindeki prenslerle, seyhl'Tİe temasa geldi, bu prenslere K'lseviklerin sözlerine uyduklan takdide günün birinde Moskof Çarınuı, Grpn düklerinin, prenseslerinin bjşîarına gelenlerin kendi bajlarma <ia pe.'ebileceğıni anlattı. kızıl Moskoflerm taçü başlara karşı jesledikleri meıhametsiz kin ve düşmanlıgı U7un uzadıya asıkladı. îddiasına soıe n ü fuzlarım, servetlerini, hat.â tatlı canlarını kurtarmak için başvurula cak biricik çare, her nedense bolşevik Moskoflara fazla dostltık gösteren, bu yüzden de heın Keridisini, hem yakınları prensleri, hem de vatanını tehlikeye koyan Amanullah Hanı, icabında silâh kuvvetile 7or kullanarak, tahttan indirmek, orun yerine de imanı bütün, aklı başm da, memleketin hayrmın. şerrinin ne tarafta olduğunu lâyıkı ile *«kdir edecek bir hukürr.dar oturtmaktan ibaretü. Bu sözler pek bereke+H bir toprağa serpilmiş tohumlaraı I\Itmlekette yavaj yavaş Amanultah aleyhinde bir cereyan başladı. Memleketine Batı külturünü. Batı iietler ni, Batı medeniyetini sokmağa ıe?ebbüs eden Amanulleh Han hıyanct'e ' ! ! suçlandırılıyor. dinî geleneklere ııygun hareket etmediği icin , cyıhlanı yordu.» valarını vermekte gecikmiyeceklerdi: Bu Usta casus, Afgan^stanrta da muradına ermiş. îngiliz polıtikaMnı bir kere daha parlak bir zaiers kavuş turmuş, Afganistanm jcayretli, h'mmetli hükümdan, fakat oirpz beceriksiz genç hükümdan, jır likidet sonra umumî kaynaşma kuji.su da taç ve tahtından feragat »dıy 'nfiıfâ yolunu tutmak zorunda <almıştı. «Arabistanm taçsız hükümdan albay> Lawrence, başka adı ile makinist Ross. en son adı ile pilot Shj\v gene partiyi kazanrms, casusluk elanmdaki yüksek dehasmı. ertşHmer kabiliyetini bir kere daha ispata muvaffak olmuştu.» * * * Albay Lawrenoe,'in Hindistana dön mesi Hindıstanda da bir takım hâ diselere, hattâ ayaklanmalara sebeb olacaktı. Milliyetçi Hind gazeteleri, artık hekiki hüviyeti meydana çık mış olan bu usta easustan nefretle bahsediyor, Afganistan olaylarında oynadığı meş'um rolleri açıkltyor, iri harflerle tertiblenen man<=etlerınde kendisi «dünyanın en büyük casusu» olarak teşhir olunuyordu. Hattâ bu GUlbenkyan Vakıflan idarerileri gitti Gülbentcyan Vakıflan ldareclleri ve Gülbenkyanın yejieni dün sabah uçak)a Romaya mıtevçcclhen jehrimizden »yrılmıslardır. Evvelkl gece jereflerine Vali tarafından blr yemek verilen heyet azaları Tückiyede gördıikleri çok sıe«k kabul. den dol?yı tesekkıirlerini bildlnr.islT ve Vakıf adın^ Fethiye »!»ele felâket»delTİ içln 5000 tlolar teberruda bulun.Tcaklarmı blldirmişlerdır. 5000 dolarlık çek Valiye gönderilecektlr Vali. Gülbenkyan vakfınm bu ?l?ir'«ıra t«ç?kki:r etmlstlr. GÂder vers^isi beyannanıeleri Defterderlıktan aldıÇımız malumata g6re. Rider vergi"îl mttkrnefleTirıfn ver dikieri bpvnnnameler henuz tahklk edilmeklPdir. Tahkikîrt •Rfhası aona erbıee vergi tshrkktık ettirllecektir. ürkiyecte kalkmma hâdiyısile fiatlar seviyesinde hâsıl olan sesi üzerinde düşünürken yükselmenin neticesidır. ortaya çıkan mühim meŞimdi mevzuumuza, yani gelir arseleleden biri, 1354 teatışı ile darbklar arasındaki münaseiımmıınmnmıiRiımınniHHmıiHiıiMiMuiNi beri müşahede editen darlık veya bete atrdet edelim. Türkiyedeki du yokluktarın izah tanına müteaüikür. rumu aj'dmlatmalc için, meseleyi Kalkmma hâdisesi gelirin nakdî değil, hakikî bir Memleketımizde çeşidli mallar bakışöyle vazedebiliriz: Çeşidli darlıklamından iki uç senedenberi darlık rın sebebi, hakiki bir gelir artışı oarbşına. <fayamr. Enfrâsy ormt dbir siyasetle meyveya yoklukların mevzuubahis oldulabilir mi? Yoksa bu durum sadece ğunu hepimız biliyoruz. Bu vaziyetdana getirilen nakdî artışlara işaret «derek nakdî, yani sun'i bir artışın neticeler çeşidh ithal maddeteri sahasmsi midir? kendimizi aldatırsak tenakuzlar içinde bocalada görüldüfü gibi, dahilde istihsal Iktisad teorisinin inceüklerine giredilen et, pe>mir ve kısmen çay gibi meden dahi. hakikî bir gelir artışı mağa mahkum "kalırız. maddelerde müsahede ecılmektedir. nm neticesinın darlık veya yokluk M«lum alduğu gibi bu hâdiseler çok ©taniıyaeağmı rnlıyabiliriz. 3e!ki hamnııııııııııııııııııııııııııııııımııııııııııııııııııııııiHiı çeşidli izahlara sebebiyet verraiştir. kıki bir gelir artışı esnasmda kısa Darhklann sur.'î buhranlcr yarat*" j ttşmm aetkesi olduğu iteci lürülü dıkları bir para bir meblâğdır.Geîirin | bir intıbeksıtlık mevzuubahis 'abi karaborsacılann faaliyetinden ileri I kıymetmi tayin eden iki unsur var^ J lir. Şoyle ki, herhangi >ir madde yor. geldiği soylenmiş, bu adamların daha dır: Birincisi istihsal edilen mal ve bakımında taleb hızlı artar da istihMemlekette gelir artışı yüksek fıatlar elde etmek gayesile yn hizmetlerin fızikî miktafıdsr. ' Ş u sal daha yavalf genişlerte, .stihsal, iddialaruıı tahlil mevraubehis malterı sakladıkları ve kadar metre kumaş, şu kadar aded bir müddet için mevcud f iatta lu tiin Bu izah tarzının istınad t.iiği esas «yafekabı vesaire*. İkincisi de istihsal talebi karşılıyamıyabiiir. satışa çıkarmaktan imtina ettikleri noktaları şöyle t e * ı t edebilirız: Mcm edilen mal ve hizmetlerin satıldığı ileri surülmüştür. Sun'î buhranların muhalefet parülerinin kötü maksad lekette refah sevıyesi ve gelir seviye iıatlardır. Herhaagı bir ârıda. bir lcr Gelir artışı istihsalden değil i yükselmektedir, ve bu yiıkselme din ^elirini tayin eden bu iki unsur dfe, fiat yiiksckliğinden lı faaliyetine de atfedildîği zaman zarnan vâki olmuştur. Muhalefet par > kadar süratle cereyan ermcl^edrr rlur. Ayrıca gelirtn de|îşTneSi de bu geliyorsa... tilerinin hakikatte roevcud olmryan ki, bir çok maddelerin ıstihsali, is iki unsure tâbidir. Gelir artışı istihFakat btma mukabil başka rr.ddeartışına yetisememektedir. sal edilen mal ve hizmet miktarınm buhranlardan bahsederek balkı telâ tihlâk neytlana artmasından veya bu mal v e hk 1 ler bakımmdan istihsal talîoi asa şa sevkettik'.sri ve lüzumsuz m ü Darlıklsr da bu yüzden gelmektedir. Darlıklan ^elir srtış metlermin satış fiatmm yükselme< cak şekikte genişlemis olaeakt.r. Inbaya&lara sebebiyet verdikleri iddia tibak, iki tarzda meydana gplebilir: nevı Istihsali fazla artmiş olan mal ihraç edilmiştir. Bu izah tarzlarından ma arile itah eien nazariyeye verfbil sinden ileri gelebilir. Birinci ada umumî ve müphem şekilde kal dığim mâna budur. Bu nazarıyeyi artışı «hakiki» bir artış olarak t e * edilir ve ihracat gelirile istihsali nok baska sekilde mânalandırmak in:!â lâkki edertz. Çünki. gtlh yüksel kınmanın doğıırduğu zarurî ve n\unını göremiyorum. Böyle Jüşür.ür mesi istihsal edilen mal v e hizmet san olan mal ithal edilir. Veya da vakkat sıkmtılardan bahsedilaıiştir. sek herhangi bir darlığa fszla ü/ül miktarınm fazlalasmasmdân hâsıl ol hili fıatlarda münasib değişmeler vuSon zamanlarda ise, yukandaki izah mememiz icab eder. Çünki, bu öar muştur. İkinci nevi artış. sadece ku bularak istihsali noksan olan mad tary'.rnrn rağbetten düştüğü va >«lık haddi zatmdi sevindirici c a n nakdi btr artıştır. İstihsal edilen mal denin istihsali teşvik edilirken. is ni bir görüşün galebe çaldığı n ü bir hâdi<=enin. yani refah ve gelir ve hizmet mOctannda bir değişme tihsali fazla olan maddenin istilısaü şahede ediliyor. Bu soruncu goruşe daraltılır. Binaenaleyh, gelir artış seviyesinin yükselmesmrn, Tr?tirele olmamıs. sadece bunlarm f i a ö a n •hakikf. ise, şümullü yokluk Vej'a nazaran, darlık veya yokluklar ge rinden birini teskıl eder. yükselmiştrr. lir artışınm neticesi olarak tskdirn darbklarl mevzuubahis olamaz. Aşağıdaki (Btırlarda «gelir artuşı ediliyor. Meselâ geçenlerde Et ve Bsâdkî bir gelir «rtişı nazariyesini» kttaca tahlil et'nek Gelir artışı nakdî olunea vaziyet Balık Kurumunun salâhiyetli bir astiyorum. Bu nazariyenin sliar.d ettamamen başkadır. Hakikt istihsal nasü olnr? zası tarafmdan verilen ve cazereleriti rr.uhafceme tarzı doğru "rudur? Memlekette ortalama gelir seviyesin hacmi aynıdır, Halbuki geHr seviye» de negredilen bir beyanata pcire, büNazarrye. tatmin edici tıir zaJı 1arzı deki veya ferd başma düşen gelir si. fiat artıslnrı tesirile yükselmi^ti. vuk şehir ve kasabalarunızda lüsse mıdır? Ne dereceye kadar vjı iâ o deki hareketlerde, bunlan meydar'.B Bu durum da. deminki durumun dilen et darlığı. memiekette gelir ar labilir? getiren sebebe göre ikiye ayrıiabi aksine olarak. bir maddede vuku buHareket noktamu gelir (nefhumu lir. Hakikî bir gelir artışı ınal ve lan nisbî noksanlığm mukabilinde ve geliri teşkil eden unsurlar oVna hizmetlerin istihsalindeki artısa da diğer bir madde, nisbî bir fcollusun lıdrr. Esasında 'gelir», ferdlerin n ü s yanu. Nakdi bir «elh artışı ise, »^ni görülmesi mevzuubahis degiHlr. Bi yon politikasma başvuruhnası dola lâkis. geürin sun'î şekilde »ItTiı nstahsil faaliyetleri dolajnsile sı neticesinde, bir çok maddenin ta iddialarını tetkik ve tahlil Yaxan: Osman Okyat* Tiıtün ihraç durumu geçen seneden iyi HER İŞE BİR KAMYON İ LÂN lıtiml&k DeUymle TviHin îhracat ıneırslminln kaparmak 1i7«"re olduiu bugünlerde umumi v^zlyrt hıkkında eaTeteci'ere m^lumat ve. Federasvonu T u r k i y e Tıminculer yüzden hâdiseler bfle olmuş, oir ta b , c k , n , c , , , , V m m , dıın.rmın kım günahsız kimselerin kanı ak « « • e nsrarnn İyi oldıırıımı teli'trr'5. mıştı : Hind milliyetperverlerınden pecen yıl ihrac m?vsimlne 84 bin tnn meşhur Lala Laipat Rai'nm vafafı t ı'ıin'e e'rildigi haldp bu yıl bu radolayısile hudud Müslüman karile k»mın 130 btn ttma lerine mensub bir İslâm mücahid eePolonva ve Mısır» vapılin son «s'ıslip müteveffanm cesedi "rarş. ında eâilmiş, din ve mezheb ayr'liŞına *^Q Wr 3a rn"F^>» kfttıldıSı taVdirSe eHe 10 ht« ton tüt'in kaMıJı anlaşılmakmen milliyetperverlik alanınr.a Âmanullah Hanm beeertksizltkleri tadır Mecusileri ile Müslümanları "^Blm^ Amerikays 3Î btn lon Ihrae «Ingiliz casusu La^vrence'in, bUjJa *&" b,ir faj"k gozetrnemek jje edllmîifir." aliyetleri dışında Afgan Kralı Âma bu hareketile ispata kalkışmıştı. Ynpılan tahminlere göre bu «PT« nullah Han da sanki •ArabistaniD. Halbuki bu İslâm m'.cahiiin, ger n.jhsul gerek k»llte. R«rek miktar bakı ! taçsız Kralı» nm ekmeğine yağ sür çekte kıyafet degiştirmis. Laryrencemınd^n iyi olacaktır. | rr.ek istiyormuş gibi, memlekette ken ten başka bir kimse olmadıfı şt.yiadisine düşmanlar yaratmaktan hâlı sı halk arasında yayılmış, bu lıabe Amerikan Askerî Kolpiinden i kalmıyordu. Meselâ ünlü dın 'cü ri duyan Hind milliy?1.p«"rverleri de bir kafile gelerek i yüklerinden, herkesin sevgi ve sa.. diş biledikleri Ingiliz casusuna iyi Aroer'krn iskeyî koleiinden blr kafi'e gısmı nefsinde toplamış ihtiyjr ş^yh bir ders vermek niveıile Lawrente ayın ylrmi beçlrde çehrimlze gelerek '• Abdurrahmanı keyfi bir şekilde idam sandıkları zavallı İslâm mücahidi ve bir miiddet tetkiklerrte bulıınirpk'ır. '' ettirmesı bütün memlekette bir hoş öldüresiye dövmeğe, hıı pslf >nağa Bir günd« 1.810.(H)ft liralık İ nudsuzluk yaratmıştı. bilhassa Kral başlamışlardı. Bunu görea Muslüihracat yapıldı j lığın güneydoğu bölgesinıleki ka manlar da dindaşlarına vapıla.ı bu bileleri açıktan açığa ayaklandırmış lfSrü muamele karşısıaaa Hindlilere Son 24 saat zarfmda limanımizdan ! tı. îşte Afridilerin isyanı ve pek az saldırmışlar. arbedede yara'.jını.lar, yapılan ihrscat velcunu btr railvnn taman içinde de memleketi ateş ve hattâ ölenler olmuştu. bl. llrayı |»cmiştir. Bu arada Avu"îruryaya çalpir* Am kan içinde bırakan iç savaş böyle Lawrence Londrada « rlkayi kujyenıl ve barsak. Do>ıı başlamış oldu. Dünya basım bu yüzden bir kere manyaya Uze balık. Hnlandava •İşler bu raddeye geünce bu isdaha bu ünlü casusu diline dolayın Inargil* tngiltereye c4v», İsv yanın, şu kanlı iç savaşm tertib ve : ca, bilhassa îngiliz İşçi Partisi meb deri. tspanyjya yutnurta. ttalyava t fteşvikçisi Lawrence, hemen Kral Auslarından biri Avam Kamarasında tik ve iç fmdık. Yunanistana taze btmanuliah Hana koştu, şu zor dubu hususta bir sözlü soru önergesi rumda kendisine nasihatlerde bu verip hükumeti sigaya çekmeğ? Halic tersanesinde faaliyet lundu, hududları güneyde Indus neh kalkışmca ve Lawrence adı etrafında BaTindırlık BakasU£ınm Dfr.Ur.'.i rinin kaynağına, kuzeyde de büyük yeniden bir sürü efsaneler yaratıhp Ranfcası Haliç t r m n o l i H «ipar'.ş r t . fütuhatlarla bilmem nerelere kadar umumî efkâr bunlardan bahse bas tlği C adet remorfcörun Ineasırıa degenigliyecek büyük bir Afganıstalayınca Ingiltere hükumeti Law ram edllmek»rdlr 300 bevpir takaoın hayalini Hükümdarın «jazleriıı tekne kısmia r rence'i artık İngiltereye geri çagır ttndekl remorkörlerln de pırüdatmak hevesine l 3pıldı. Fan hayll llerlenrtştlr. Maklneler k:» mak zorunda kaldı. kat Âmanullah Han, Lan'rence ın bu men İtalmo kr«di«!nden temln edlle Tesllm lflrin 1958 baçında üuyüzlü oyununa oek gelmedi, boş «Arabistanın taçsız hükümdan» nı eefctir. vaidlere kolayca inantnadı. Baı,un İngiltereye getiren «Rojputana* adlı yanı'.ması muhtemeldir. ATBI ter»an»de Devlet Demlr Yollan tlzerine de îngiliz casusu iszla ısra posta vapuru Pl>Tnouth limanır.da da ra lüzum gormiyerek rilelâcele Kin funda demir eder etmez Lawrence'i için y«pıtn»ltt» olan feibotor! distana dönmek zorunds kaldı. Ganç bekleyen bir sürü basm fotografçtsı, tekoesİDln dArtte üçü tamamlannııs tır. Sirkecl Ue Havdarpasa »rasında Afgan Emîri Âmanullah Harun, Mek rauhabir gemiye hücum ettiler. Ef. raeon re lokomotlf nakltratını zaman kenin ıhtiyar Emiri Serif Hüseyuıa ganistan macerasından sonra bir fcı bakımııuUB ymnr» lndlrecelc o'.an le pek benzemediğini nnlarn^tı. Bir nsım Îngiliz basını «Albay» ı bir kah rlbot yılbaşmda Detnir Yollarına tesllm cdllecektlr. vayete göre de Sovyet rnukabil ca raman olarak goklere çıkarmışlar, bir kısmı da bu casusbaşuım insafsusluk teşkilâtı Lavvrence'in ikiyuzlu MAYIS 23 ŞEVVAL 23 rolünü anlamış, Kremlin'iiî büiün sızhğını. ahlâksızlı^nı sayıp dökeplânlannı suya düşüreeek bir kabili rek kendisini yerlere gecirmişler, ol M yet ve istidadda olan bu tehiikeü nun alelâde bir «serseri» den bs«ka § X m ı düşmanı bertaraf •»deljilmtk nıaksa bir şey olmadığmı ileri EÜrmüşIero E dile Afgan Emirinin dikkat nazarını di. Hulâsa Ingilterede kıyamet koçekmiş imiş. puyordu. V. ] 4 36 12.1C 16 09 19 27 21.21] 2 27 | «Fakat Lawrence'in \igkxa toprakE. J 9.09; 4 44 | t . 4 2 12.00 1.35 | 7.00 larma saçtığı nifak, tohııiîilan mty(Arkau *ar) YAPI ve KREDİ BANKASI ASMAALT1 ŞUBEMİZ'in 27/5/1957 tarikinden Uabaren Süraerbaak karşısHidald Geîmanya Hanında normal faaliyetine devam edeceğini kıymetlî muşterîlerirriîze Tıurmetle bildiririı. T«l: 224541 22 4542 YAPI ve KREM BAIMSI Currrsponâcnrı: lustilııtc 1953 yılındanberi Türkıyenin ber yerinde okutarak, konıı~ttıraTBk, dnyurtrak İNGİLİZCE FEOHHVl TÜRK KAMYON LARI PEK YAKINDA FEDERAL TÜRK KAMYONLAR! TES1SLERİNDE YAPILACAKTIR. ADRES : FEDERAL KAMYONLARI ANKARA YENl}tHİR S£LÂN»K CAP. • 45 2 TELEFON: 20389 oğretiyor. Tafsilât için broşürumüzü istejTni*. Adres: P.K: 1S5 Aksaray İsUriîrol Unutıılmaz ik büyük gaheser birden ; * * * MedeniyeOerin öltimlerln* takaddüm eden kemal devrelerinl, .vağı tiikenen blr kandilin birdenbire *ük5elen parlak. U7dn son alevine b.jnzetmekte hata yoktur. Eski ıhedenlyeiler, tı»nhe. hep böyle parlak bir alevlc ^anşmış. Kâinat zerrelerinl parçalı.vacak kadar ileri gtden blzlm medınlyrt de, baııa. pek faıla sımardı ıtlhi pılijor. Galiba kandilin yağı tükeumek üzere. Yirmincl astr, atomdan bir nıe^alehtn *şi|ı altmda. tarlhin kapısından !çeri dalıverirse hiç şaşmam. Klm ne derse de*in. B«ı bu gidişi beğenmiyorum. Medeniyete ve eserlerine diyeceğirb yok. tülberte güzel şeyler. Baksanıza, sn jriinlüK yohı iki snatte altyoruz. Oiınyanın obiir ucnndan yükselen sesi. havadan kapıp sanlyesinde diııliyoru/. Gene dünyanın en uzak lebi yükselmiştir. Buna mttkibil hıÇnoktasıııdan havaya fırlıyan resmi bir maddenin istihsali talebe n.7akarşımıza getîriyorlar, oturduğnmua ran artmamıştır. Bu dururmla deyerde rahst rahat «eyıedlyorıı*. O minki intibek ımkânı ?nevcad ae peratör, vürudUmüzü çatır çatır Kegildir. Bir çok maddelerde istih'ak, sij) bicerken. tıeredcyse şarkı iÖyli istihsalden fazla olursa. İki ş»k ka>jreeetl* Hâsılı. her geeen jrlin, âdem şısmda bulunuruz: Fiathır ••orbest oğlunu daha zahmetsiz, daha rahat btraltllırsa fi?ıt sevivc?inde ,'evnmlt daha keyitii btr hayata doğru golü•ttışlar olftcaktlr. Fiatlar Mh tıvjV rüyor. lile tesbit edılirse, darlıklar veya Irtırab kalmadı gibi; rahaUızhk yckluk'ar htısu!» gelecektir. yok gi'ıi: ynrgnnluk unutuldu gibi. Türkiyede 1953 ten iKfesren vııku Hde. Amrrlkaltlarm buidug* bu buian gplir artışı. nakdî < .nustur. heyernn ve knrku giderioi hap da, Tabiatile bunun rıeticesinde '.'•>K'uk aspirin kttdar hiircıÂlem olursa. beveya darlıklar hâf : njınçtiır. Bu ı seriyettn keyfine artık pâyaıı yuktur. daıhkları hakikî «evîvtsmde • j Valnte, ylrmlnci n«ır • mcdeniyetl, ki artıim r.etiee«i olarak « onu elinde oyııncak haline getiren t»ıak\i2i9 dTf*Trt«>k»n fcaşfea şey d e öriemojHıınR korkuılç Mr oyun hazırgildir. Böyle diisfinürsek ve dırhk lrjor ftaliba. Kbrkuyu giderlheye lan hakikî refsh seviyesinin \lik diyeceğini ynk. Fakat insanlann eliniiinonlıklanna hft» manevî d«ğprmentıkan dariık »ey« yt'k lerden. kala kala blr 1 « beyecan kal> îmklarm artmasmı temenni Ona da blr hapla yok edlnce, lâzım gelmiyecek midir' Ne dîinyamn gelecek piınlpri pek yaşanfazla darlık olursa, hakiki refah w>aüa doğmiverektir. seviyosinin « ka*n farta yükeldittos. şimdilik. bizim icin mten hegine hükmetmek lâzım îel.nıyeoek scan ve korku yok. Heyecan hapı m;? Bu tarz düşüncenin aonu tsm Mmöga fHtlğimiz zaman. ectapı. naMr tenakuz ve fikrî bir r>eri=3a'ık sıl o'sa. karşınıı/'la ellerini uğnştutır. fttp boyrtunu biîkecek. melul melul bakacak degll mi? Kalkıama hâdissi gelilm. haVdî Hamdi cieşıl. hakikî bir artısma daywır Enflasyonist bir siyasetle meydana getirılen nakdi «rtifiara isaret f de Türkîye Bankacılar Cemij?eti rek kesıdimîzi aldahrak. tenakuzlar kongresi ıçmde bocalamaŞa mahkum kalırız TürKlve Bankacüar Ccmlvetl İgtanbul Şutesinln yıllık âdl umami he;.et ü*seki Aksara> yolumın too'antısı T!oaçt Odr.sı »a'.orunia ya ntnzimt pılmıç'ıf Rapot okundı;ktaa aonra İdape Heppfl v? muraicıftlar Ibra er.ilHaseki . ASBıraT arasmda lstimlâk mlç. Tardımlaşma SandıSı i!« lokâl e4!)«e bınalarm yüılma» !t| eona er lşinin bir an evrel hail»dıltnwl Isten ml« ve voiun tanz:nlne ftaçtacmiştır mi«tlr. Bilihare seçitn'.ere geciIereS Bu araöa Hasrti 1te Aksarav trafcvay yenl Idare heretlne Mi:hat M. Öedeş, yolu eüzergStn d« nefiştirümeite Necmeddln Arkan, Bckîr EuTükarkn, hatiar yolun sa£ tfirafına kaydırılrask MOmta? BprSan. Ferîciun Gözea. Ah tadır. med Onat, Mithsd Tavrım re mjraLâlell Camiinln etrafmda Istinlâk kıblıklara Zlva Saîıroiiu. Makbu'.s olıraan •binalarm pkıi™a«:na başlan. Ookce ve Hiknet Erlç gçcilmtşlerd r 1 YAŞAYAN ÇÖL B A Ş I N A CRenkli • Türkçe) tLiving Desert» 2 S İ L A H VEFAT Merhum Necıtîeddln Sadakın öarnadı. Leyli Bakım'ın zevci, Alfyç Sural'm kardeşi. Dr. Nüz het Aktuiga'nın Saymbiricierl, Kuran Onursal. Efdern Aktulga, Tcîra Onursal':n dayılan D»Ml!ye «ütehaasısı Doçent (Renkli Sinemaskop) «Drum Beat» AI^VN LADD AUDREY DALTON HARİSSA PAVAN Bugün matinelerden itibaren ELHAMRA Sinemasanâa SAAT171521.15 BİLETLER KÜCÜKSAHNE VESiRKDEt TÜRK Dr. HIFZI BAKIM ı 5 Harika Salon Takımı ve Talak Odası 32 parçadan mürekkeb tekmil altın yaldız salon takımı Paris malı Lâk ağaç oyma ve altın yaldıt VERNİMARTEN yatak odası satılıktır. Tel 44 92 36 215 957 günü akşam: vefat etBlşttr. Oenaz«sl 23.S 957 perşeııbe günj öğle namaz:nı mu •eakıb Beyazıd Cami,nden SalSırılarak EıiT.el. Hisarı mezarlı 4ına «JefnedlleeektJt. A'lah rahmet eylesia. Var! dedi, Saib Nurt Bir kere da yüksek sesle anlatmaya neşeyTürk kanı var kızda. Slcak. şirin, le Semihaya takıhnaya devam edi sonra Parislilerden güzel bacımız. yordu: Vehbi Beyle Semihayı yanına • Biliyor musunui çocuklar, çekerek kollarma girdi Ayşer.irı Louvre da bugiın bu etekler, bu papeşinden kalabahğı yararak gider puçlarla dokştı küçük hanım. Son ken yavzşça sordu: j ra erendim çıkarken fırtınaya frı Ne haber? ı tulduk. Şimşek, bora, yağmur J Mektub aldrm, dedi, Semiha. Louvre'un karşısında bir kahvç var Ne diyor? ya oraya sığındık. Pilise eteğim bo E?ek inadı. Ayşe donmezse zulacsk diye saatlerce kahvedea n Serıi bir arabaya bindipecs | münasebeti halinde sadeleştirmesiAyşenın Diraz evvtiki şakasım pannağını oynatmayacagını yazı çıkmadı bizimki. Sandviç alıp öf Bu kalabalıkta nasıl yürüyece| ni becerdik, mesele bu... «Ne kuru, hatırîadı Kıskanır mı beni gerçek ğim, dedi. yor. Daha fazla da bekleyeır.ezmiş, l e yemeğini orada idare etmeye Güldü Ayşe: ten? diye meraklandı. Bunun da ne hesabh bir münasebet!/> diye, Ay ğiz? dedi, Semiha. rina dâvâsı açacakmış. Ne yapmall mecbur oîduk. Sinemadan sonra da Güzel beyaz plıse eteğini tutmuş, bilmem, saçmalıyor adam. Ayşeye ille Champs Elysee deki süslii Deli misin? çaresini bulmuş olmalıydı. Beni argenin bağıracağını biliyordu Fakat Fakat sevindiğj yüzünden belliy bunun boyle ounasırıı isteyen ken kirletmekten, buruşturmaktan korkaT.dan Saibe çekiştınnediği ne söylemedim daha. kahveîerde oturmak istedi. Beni malum! Onun sevdiği adamı tehli di disi değil miydi? Yusufla alay eden, kar gibi sallana sallana yürüyordu. Birçok arabalar kalabalıktan iler eve arabayla getirdi biliyor masun Birar para yiyelim, dedi Se aşkmı kepazeleştiren, hissi gösteked^n koruyacak kadar akıllı ol ' Ben size yol açanm, arkamdan liyerr.iyerek yolun ortasında sıkı Saib? Dü.şün ne para yiyor taze! duğumı biliyordu. Belki de hiç miha. Yarm bankadan para alaca rileri karşısında evveldenberi uzak gelin! diye. bağırdı Ayşe. şıp kalmışlardı. Halk sel çibi Saint Kendi kendine konuştugunun far biri değil, buclar benim evhamla ğım. laşıp kirpileşea ben değil miydim? Ne elbisesini, ne de sandallarını j Gerrrraine'e doğru akıyor, önden kına varmış gibi donüp baktı. 01rım, benim fenalıklarım! Sevgi, şefTaksilerin yanma, caddenin orta değiştirrmşti. Yakasma Vehbi BeYusufu hatırladı. Parasının bıttipiden Ayşe bir taraftan kollan. duğu yerde şaşkın durakladı. kat dolu bakışlarını arksdaşma çe ğini yazar yazmaz telgrafla oevab eına doğru çekiyordu Ayşeyi. Bir yin getirdiği klrmızı gülü takmışö. dirseklerile yol açarak bir taraftan ' Beni dinlediğinii yok sizin! virdi. Ay^e elleri göbeğinia üze i vermış, istediğinden fazlasını gön taraftan öfkeyle düşünüyordu: Ger Yanakları, dudakları, gözleri fazla rinde, klâsik gebe pozunda. Yüzün Jdermiştu Ona hiç görmeğe allşma çeklere bağlanmak elimde değil beboyahydı. Yüzü karar.lıkta renkler PROF. NİMBÜS'ün MACERALARI: de tatlı bir tebessümle insanları, dığı gene bir mektebli heyecanı a nim, heykelleri sevmekle geçecek içinde acayib, güzel bir noaske gibi caddeyi seyredıyordu. teşi Ue dolu mektublar vazıyordu. ömrüm! Kendi kendine küfrediyor parlıyordu. Haydi kslkahın. dıye, kımıl Zavalb. Yusuf! Ayşeye bunlan an du. Ayşeyle bile, onunla da öyle Semihaya doğru alaycı bir bakı; dadı Sîmiha Canım çok k3hve is Latınca omuz silkayordu o, «senin olmamış mıydı? Hasretle beklediği fuiatarak giildü. tiyor. artık duramıyacağım. un ona yapbkların! Diyordu. Yıllardır mektubları, Ayşeyi uzaktan nasıl S a bak Saib! Baloya gider hatırhyordu. Şimdi ise Kahvenin bahrne olduğunu bir kuruşunu. küçük bir hediyesmı andığını gibi giyindi. Şu topuklara, şu plise kendi kendine kabul etti. Bir gördün mü? Şimdi uzaktasm, diye, bazan çabfacağını bahane edip oneteğe bak! zamandanberi Ayşeyle V3lnız kal «enden iyi, rahat, kadını ncreden lardan aynlarak «ne diye geldim! Fevkalâde şık kız doğrusu! dedıklan zamsn earib bir eksiklik bulacak o keltş!» Fazla olarak Yu Neden geldim?» diye, sıkmtı içmdi Saib Nuri duym?Ba başlamıstı Saib uzaklaşıp sufa ne verdiğimi anlamıyorum? de Paris sokaklaruu dört döndüğü Vehbi Bev de aynı fikirdeydi. ü c e n bo7u!unea kanuşm4>nın zevki diye içinden Ayşeyi paylarnağa olmuvor muvdu? Semiha Hanımm şıkhğrna kim kalmıyordtı. H?ttâ insanlann, hattfi kovuldu Semiha. İkimiz de aynı Ben neyj »evecegim, neye tutu se bir şey diyemez! Su bizim Pabir çok £Üz€İ şevlerın... ı zevki bölüijtük. Birbirimize yük ol nacağım ban? Nasıl bu ölüm, bu rislileri gölgede bırakıyor. Ne farkı Ayşenin kolur.a girerek: I madan. l§i yalniz bir kadın erkek yaşamak, gevmek, yalnızlık korku var onlardac? ı » aCUMHURİYET» in Tefrikası: 78 arvndan kuTtulacağıın? Kalabahlc caddeyi geçmek için Vyşe elini uzattığı zaman tutunduşey can kurtaran simitivmiş gibi sevinçle arkadaşının parmaklanna sarıldı. Öylece elele araba akmının aralanmasmı beklediler. Sonra bakışıp gülüşerek telâşla ortada duran takaüere yiirüdüler. Ne fısıldapyorsunuz gizlice öyle? Saib Nuri dıslerinin arasindan mırıldandı: ~ Şimdi söylerne ona. Vehbi bey de aynı fikirdeydı. Söylerr.eyin dedi neşesı kaçar bacmm, yazık olur bu geceye. Semiha gülmeye çalıştı. O kadar meraklı olma, sen kocaman göbefinle yol açmaya bak» Hem beni çekiştirmekten vaz geç artık. Daha bugün «şöyle bir pilise etek de ben yaptırsam» diyordun unutma! Saib Nuri Semihanın kolundan çıkmış gülerek gidip Ayşenin kolu ca girmişü. Dokunmayın benim $işko ka rima diye birseyler söylüyor, kulağina eğilmiş şakelaşıyordu. Daha nereye gideceğimizi bil miyoruz! dedi Setniha. Saib Nuri arkaya doğru bağırdı: Ben biliyorum çocuklar. Şurada nehrin kenarında Alsa^lırun meyhanesi var. Şarabı birası sosia leri fevkaiâdedir.. Acıktım ben! dij'e, naalandı Ayşe. Vah zavallı şişko karicığım benim! Semiha Saib Nurinin sefkstle Ayşenin omuzuna sarıhşina baktı. Uzım boyunun yanında Ayçe oldu ğundan da küçük görünüyordü. Se vi=iyorlar! diye düşündü. Gözlsri şefkatle yaşlanır gibi oldu. Eevişmelerini, kendi şüphelefinin içinde kaynayan fenahkların yıkılnıasını istiyordu. Şunlara bakın; dedi bey. Vehbi (DeTamı var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle