19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IKI /JJOYIL EVYELKİ KULELÎ DEN HATIRALAR <?* NİZAMİYE KAPISI Yazan: HAS AN \MCA 22 Buh ranın sonu A l ı n a c a k Aman Cihad! Çok fenayım, dedi. du. Söyler mi söyler... Ne denebi Şaka yapıyorsun değıl mi? lirdi? Saka değil, Cihad, çok fenayım • Bıran sonra gene başka oir âlf nıe gittı. CJkalâlardan biri, yeni bir ilâç çok.. Dur, yavaş. söyle.. ne oluyorsuıı! tavsiye etti: Tpkat. Açılırnıış. Cahid Ahmed yere atıldı, karyolalann tereddüd etti. Öteden yetişen bir ararasındaki karanlık boşluğa baktı. kadaş koca ellerile insafsızca bu ilâcı tatbik etti: Bir.. Bir daha.. Bir şeyden şüphelenmişti. Sonra: Ahmed can havlüe yiizünü saklı Fenayun.. fena.. diye söylendi. yarak bir çığlık kopardı. Evvelâ toCihad onu yatağa doğru çekti. katı vuran, karyolasına kendini dar Dur ulan. nöbetçi çakacak, iş attı. sonra kötü olacak. Hastanenin otuz altı kovuşu ayakAhmed bağırmağa devam cdiyordu: lanmıştı. Selimiye kışlasınm nöbetçi Fena oluyorum. Anlamıyor mu lerı bu çığhğı duymuşlardı. Hademe sun? ler kovuşlarından fırladılar. Herkes Cihad elile ağzını kapamak istedi: kendıni yatağına attı. Hademeler kj Korkma dur! Bak ne diyece vuşu doldurdular. ğim. diyerek teskine çalıştı. Ahmed, kendini tamamile kj.ybetmışti. Mutemadiyen ahir';ti tiçvp Sonra Hüseyine dönerek. Ulan, koş limon bul! diye ses biçmekle meşguldü. Herkes gibi Cihad da sanki bsğırlendi. Hüseyin hemen koştu, elinde iki tıya kalkmış gibi onbaşıya ojf" vdı: Ne oluyor, bu ne gürültıi' Bu limonla geldi. Kestiler, Ahmed, korne rezalet? kudan bütün parçaları bir hamlede Mehmed onbaşı mânalı mânalı bayuttu. Kaç para eder, bunun ne fay kışlarla güldü. dası olscaktı ki... Ne olacak, Ahmed EfenJi r;!e.. Cihad da bir şey bilerek değil, ak Ne olmuş?.. Iına geleni yapmıştı. Ahmed her da Nolacak bilmiyor musun? kika ondan ayrılıyor ve kendı kor Ne bileceğim. böyle cıyak cıkunç âlemine sürükleniyordu. yak bağuacak ne var? Allahüâlem, israfili fazlaca çekSon verilen limon dilimini yutmağa çalışırken, endişe ve şüphe dol'i | miş. zihnine lutubet getirmiş. Daha neler? O. sigara bile içbakışlarla Cihadı üzmeğe başladı. sonra dişlerini sıkarak ondan nefret mez. rasıl israfil çeker? ve korku ile çekildi. Ürkek ürkek ^ Melımed onbaşı, kendine geldi. Bir an düşündü: bağırdı: Sahi be! O, sigara da içmez Git! Şeytanın başı sensin.. dedi Içenlere de kızar... Nasıl olur ki.. ve apansız Cihadm göğsüne bir yum Ne bileyim? İsrafili nereden çıruk indirdi. kardın. Cihad birden fırladı, ellerini ya Ya ne ola ki, aklına ziyanlık kaladı ve onu susturmağa boşuna mı geldi, fakirin? çalıştı. Baksana! Saçma, sapan konuşu Ahmed ne yapıyorsun? Ulan nö yor.. Hem oraya nereden gelmiş o,.? betçi şüphelendi. Sus.. Bilmem aceb ayaky3İında bir Hakikaten nöbetçi şüphelenmişti. muzırlığa mı çarptı. Bizim ayakyolu Acemi nefer bütün bu olup biten için de iyi söylemiyorlar. Kaç defa lerden bir jey anlamamaana rağmen orada bir kara keçi gören cldu. Çokeyfiyetten onbaşısını haberdar et cuklar gece yabuz varmazlar >raya.. Biliyorsun ya... Belki oraya »tti, omenin lüzumunu kestinr.işti. Sordu: rada bir şeye uğradı. Efendi! Ne oluyor bu adama? Herkes yataklarından fırlamıştı. O sinir hastası.. simdi geçer... Kovuş çavuşu, nöbetçi doktora keAsker bir an için buna kani old'J şup gitmişti. Artık her şey hitmisti. ve bekledi. Fakat Ahmed tam maAhmed için iki rahmetten biri nasile kendinden geçmişti. O, artık vardı. Ya deli rolü oynıyacak, en ne Cihadı, ne de muhiti tanıyordu. az üç ay deli kovuşunda .Tiüşahede Tavanlara ve karjola aralanndaki altmda kalacak, yahud esrar içtiğini itiraf edecek, on beşi yiyecek, karanhklara bakarak sordu: kırk beşi sallıyacaktı. Ben öleli kaç gün oldu? Tam bu kritik ânda Lutfi Cihada Sonra tavana gözlerini dikti. Uzun uzun baktı. Hayretle ilâve etti: Asü buna aaşıyorum, peki D U ^amlar tavanda başaşağı nasü gezebiliyorlar, düşmüyorlar. Sinekler gibi .. Artık tevüe yer kalmamıştı. Ahmed ne yaptığmı biliyor, ne de kimseden çekiniyordu. Mesele ciddileşmişti. Cihad hâli beyhude yere uğraşıyordu.. Limondan sonra toprağı sulandırdılar. vermek istediler, burra içmedi. Arkadaslarım da istemiyordu artık. Bütün koğu? halkı bir yere toplannuflar, fısltılı konuşuyorlardı. Esrarkeş grutra tabiî endişe içmdeydiler. Ahmed. kâh tamamile kendini kay bediyor. kâh bir derece kendine geliyordu. Kendine geldiği zamanlarda onlardan halinin neye varacağını soruyordu. Hattâ bir aıalık o topluluğa bakarak: Nafile orada konferans yapnaa3nn. Biliyorum bana esrar içirdiniz! demişti. lşte bu söz de dananm kuyruğunu kopardı. Bu cürme mektebin en büyük cezası verilirdi. Kırk beş gün hapis, on beş meydan dayağı, te kerrüründe alay.. Gerçi Ahmed, kendinde olduğu zaman öldürseler böyle bir jey söylemezdi ama, şimdi kendini bılmiyor Ağabey al şunu. az daha kendini öldürecekti. Elinden ror aldım. diye fısıldıyarak sustalı çakıyı giz lice uzattı. Cihad bunu tamamile unutmuştu. Biran ne yapacağını bilemedi. A yakyoluna atmağı düşündü. Kıya • madı. Yatağın bir kenarını soktü, yünlerin içine gömdü, karıştırdı. Ne kadar büyük bir *ehlike ptlattıSını' düşfindü. O KaMe' tf&ndsiBn elinde böyle bir silâh. kötü '.'•ıel«=r verebilirdi. Çocuğa ne old'iğunu tcramacU? Fakat buaıı tçbrrun •.'•\iisti. feÎT'Srami olabPirdl. Buna karsı süratle tedbirler almdı. Endise ve telâşla doktoru beklemege ba^lîdılar. Ahmed. demin hayal£t âlemr de idi. Muttasıl ahiretie uğraşıyor; öleli kaç gün olduâunu bir türlü halledemiyordu. Parmaklarile bir şeyler sayıyor, kaşı. gözü ile ıed ! ş a retleri yapıyor. Fndi«e ile ^rpfa bakıyor, gülüyor, kendi ken'üne mı rıldanıyordu. Az sonra, çifte mumlu, kocaman cam bir fener taşıyan nöbetçi çavuşun arkasmdan, çiçeği burnunda genç bir yüzbaşı doktor göründü: Etrafına baktı. Yatağmda hezeyan halindeki hastayı gördü. Ona yakın bir mesafeye kadar yürüdü. OMzlsrini Ahmede dikti. (Arkası var) v ehir I =lıaberleri uçaklann tipleri tesbit edildi 4 motörlü ve 450500 Km. süratinde bu uçaklarla yeni dış hatlar açriacak 21 Nısan ı»o'< 1 T A R İ II t B A 1I İ L E R A. 1 1 KSABAH Büyük bir dâva Has odaya dair ı Hatuk Y. Sehsuvaroğlu j Türk Havayolları Umum Mudürü Ulvi Yenal, dün Ankaradan şehrimize gelraiştir. Umum Mudur, kendisile görüşen arkadaşımıza, satın alınacak uçaklar mevzuunda şunları söylemiştir: ı Ingiliz ve Amerıkan nrmalarile girıştiğimiz muhaberat müfpet neticeye ulaşmaktadır. Hava ticaıd filomuzun takvıyesı, büyük bir plâsmanı mucib olduğundan, nangi üp uçakların hatlarımıza uygun olaca ğı hususu işletme ve ekonomi bakımından devamlı bir tetkik mevzuu olmuştur. Yeni alınacak uçaklarla iç hatlarm takviyesinden başka dış hat brın açılması da kabil olacaktır. Bu sebeble dış memleketlerden Paris, Roma ve Viyanada mümessillikler ihdas olunacaktır. Böylece yabancı uçak şirketleriie sefer ve yolcu te mas'arı organize edilebilecektir. Satın alacağımız uçakların aded ve tipleri on beş gün ıçinde tesbit edılerek. derhal siparişe geçilecektir.» Bu arada öğrendiğimize nazaran; Ingiltereden alınacak uçakların, dört motörlü <Viscount» sınıfı ve 450 500 kılometre süratinde olmaları kuvvetle muhtemeldi. Roll Royce motörlerile mücehhez olan bu uçaklar, 4047 yolcu alabilecektir. Yeni uçaklar, Vickers Arms trongs fabrikaiarmda imal edilecektir. Makine ve gövde kısımları İn gilterede esaslı revizyon gören «Dacotaı tipi uçaklar ise Türk Havayollarınm yaz servisine kadar mutlak surette memleketimize gelmiş ola caktır. Topkapı sarayındaki Has ods, Fatih Sultan Mehmed tarafından icşa ettlrilmiştir. Hukümdar ksnunnsmesinde bu odadan. ıBir hâs oda dahi japılmıştır. Otuz iki hâs oda oğlanı ile ıçinde blri silâhtar ve biri rikâbdar ve biri çuhadar ve biri tulbend oğlanı ola) diye bshsebrektedir. Yavuz Sı.ltan Selim. Mısırdan Hallfelik alâmeti olan mübarek emanetleri Isîanbula getirince hâs odalılara bu ane^^ıin .nuhafazası vazifesl de verilmisti Bu tarihte od? mensublarının sayılirı kırka çıkarılmış ve bunîara Hâs odrdılardan başka (Kırklar) da tabir olıır.muştu. Has Odalılar Topkapı Sarayında Fa tıh Sultan Mehmedin yaptlrdığı. Hırkai Saadet dairesinln alt kısmını teş> kıl eien binada otururla dı Bir kaç tüyük odadan mütesekkil olan bu daire içten bir merdivenle Hırkai Saadet od~sına bağlanmış bulunuyordu. Bu merdivenin sonunda Hırkai Snadet odasına sçıîan kapı. Karıuni Sultan Süleyman devrinde ve 960 tarihinde örülmek <:uretile kapatılmıştı (1). Bugün Hırkai Saadetin bulnndufu oda ve cıvarı evvelce hükümdarların ikamet ettikleri bir daire .lalind'^ydi (2). Bilâhare mubarek emanetler bugünkü odaya yerleştirilmiş, bu odada ve civannda asırlarca müteaddid değışiklikler ve ilâveler yapılmıştır. Hırkai Saadetin bulunduğu daire. de ilk ve esaslı tadiller m. Murad zamanında olmuş. bu hukümdar Has odayı yeni baştan yaptırmış ve bunun yanına bir hamam ve önüne büyük havuzu inşa ettirmişti. Bu inşaatın devamı müddetince eski sarayda oturan hükümdar 23 eylul 1585 te Kadir namazını Süleymaniye camiinde kıbnış ve ertesi günü de Topkapı Sarayındaki yeni daireye nakleylemişti (31. Hırkai Saadet odasının bu esnada tecdid edildiği ve bilhassa o devrin pek nefis çinikrinin oda duvarlanna bu münasebetle kaptandığı tahmin olunmaktadır. İstanbula 617 sandık cam tahsis edildi İstanbul vilâyetlne 617 sandık muhtelif boyda cam tahsisı yapılmıjtır. Ayrıca küçük esnafın lhtlyacı İçin 20 ton sud kostlk verHmistlr. Bundan başka 16 Urahk trikota] ğnelerlnl 85 lıraya satan bir ıirma Mllll Korunmaya sevkolunmuştur. Mağazada 150, mağaza aabibinln evlnde de 400 paket ğne bulunmuştur. QI. Murad gerek Hırkai Saadet odaana, gerekse orada mahfuz bulu. nan mub3rek emanetlere karşı büyük bir itina göstermiş, devrinin Çahnmış iki otonıobil bulundu Biri Ayazağa koyu İle Süvari okulu clvarında, diğerı Zinclrlikuyu mevkıinde iki otomobıl, lâst'.kleri çalınmıç bir halde jandarma de\Tİyelert tarafından bulunmustur 36467 hususi plakall otomobi'le 17797€ plâkalı lkinci vasıta muhafaza altır.a alınmıs, hırsızların Brpnmasma br^lanmıştır. Bir yıi devamlı olarak ayda en az Lira yatıracağınız KUçük Tasarruf Hesabı size ayda 5 0 0 Liradan sanede Lira, 20 seneda Osman Nihad beraet etti Bundan bir kâriık iddiası tekâr Osman hkeîTieâinde müddet evvel bir sahteile Adliyeye venlen bes i Nihad, dQn 3, Ağırceza j beraet etmiştir. | Antibiyotiklerin hanı maddesi memlekette imal edilebilecek ; Türkivedp kimva sanayiinin nüvesini tfşkil edecek olan teşebbüsler nıhal saflıaya gelmiş bulunmaktailır. Et ve B)lık Kunımuna aid hayv.mlarm gııddeleri. yerli İ13ç flrmalannın 6 milyon lira senrnye ile kuracaklan tesimlerde hormon imaline }.nrıyacaktır. Ayıca. sık sık yoklugu hlssedilen ptnisllin ve streptomisin gibi antibiyotiklerin de. aynı tesislerde imali mümktln olacak ve bunlar için haricden ham madde lthaline ve dolayısile döviz harcanmasına lhtiyar kalmıvacaktır. Y. Denizcilik Okulundaki hâdisenin tahkikatı bitti Bir müddet errel Yüfcsefc Denizcilik okulu ögrencllerl. bozuk olduğunu lleri surerek yrmeklerj boykot yapmışlar, müteakıben denlere girmlyerrt okulu terketmişlerdl. Hâdlse üzerlne Ulaçtırma Bakanlıgından ge!»n müfe'tişler tahkikatl bltlrerelc Ankaraya dönmüşlerdlr. MUffttlşler. raporlanıda b&dlsede 3 6grenciyl suçlu gördüklerinl bildlnnişIerdlr. TÜMSÜBANK Türkiye Muallimler, Memurlar ve Snbaylar Bankası İdare Meelisinden: Vilâyetin tebliği üzerine, bugün yapılacak olan fevkalâde umumî heyet toplantısı tehir edilmiş olup 19 Mayıs 1957 pazar günü saat 15.30 da Beyoğlunda Galatasaray Lâsesinde yapılacağl özür dileyerek ilân olunur. 120.000 kazandınr. 'Ayneo Sadakai fıtır Istanbul Müftülüğünden: Bu sen« tstanbula mahsus fltrin mlktarı sudur: ÂIH Orta Kunış Kııntş Buğday 108 0 Arpa 217 0 Üzüm 617 500 «adaki A?a|ı Kurtış 0 0 467 Y A R IM M İ L Y 0 N tiro UMUMİ llcramiyclerden faydalonırsımz. fnşaat Sahibleri Dikkat... Sıvadan işçilikten ve zamandan istifadeyle Sese Sıcak ve soğuğa karşı tecrit aııcak tuğla yerine BRİKET kullanmakla mümkündür. Fazla bilgi içip müracaat ve satış yeri: Mükerrem Taşçıoğlu, Tersane caddesi Buğulu sok. 20 Galata Telefon: 44 89 50 RİYET» in Tefrikasi: 43 , NİSAN 21 RAMAZAN 20 Iklnıll c «• O V. E. » < I >• 1 S 1 • » J 5.12 12.13 J10.1S 16.00 18.55[20.33 | 3.22 9 06 12 00 ı 1.39 8 2? 5 19 KIRKIN6I lunu sıkıyor, sürüklüyordu. Semiha yokuşu onua kolunda inerken artık mücadele edemiyeceğinı bıhyordu. Ayşenin Utediği olacaktı. Her zamanki gibi. Hem onu büsbütün kaybetmektense?. Yukanda, tepede gözlerini görmüştü, bir denbire değişen soğuk düşman bakışlarını! O gözlerin tekrar kendisine öyle bakmasmı istemiyordu. Asıl düşman Saib Nuri idi belki de ve Semiha ona kars.) gelemiyeceğini biliyordu. Aşağıc1^ Ayşe bir araba çevırdı. Sana gidelim, dedi. Apartımana Nihad da oraya gelecek zsten. Konuşuruz. Şuraya bak, şu görücüşe! Saib de sever buralan muhakkak. O kınnızı ev yok mu tepedeki. öyle bir ev meselâ. Bak. şu kuşlara bak, şu denize!. Ne sakin, ne şiir dolu yerler Bebek! Yakında bütün bunlardan ayrılacağımı düşü nüvonım da... Semiha arabanm penceresinden yorgun, neşesiz bakıyordu. Gökyüzünün koyulaşan maviliği içir.de kuşlar küçük siyah noktalar halinde dağılıp toplasıarak Boğaza doğıu uçuyorlardı. Sandallarda tek tük lüks lâT.baları yanmaya başlamıştı. Rıhtım kenannda sıralarda oturanlar inen gölgeier.n altında yavaş yavaş eriyip kayboluyor, serin rüzgâr etrafa balık, meyhane, yosun kokulan savuruyordu. İçki var mı sende? dedi, Ayşe. Semiha başı ile «evet» demek isteyen bir işaret yaptı. Üşüdüm del dedi Ayşe. Gözleri neşe ile parlıyordu. Semiha. kuvvetınden emin, beni yendığini biliyor! diye düşündü. Kö^esıne çekilip biraz daha somuV tu. Apartımana varınclya kadar ikisi de konuşmadılar. Semiha, Taksimde büyük bir apartımanm çatı arasında oturuyordu. İçeri girdikleri zaman basık büvücek salonu karmakanşık buldular. Yatak yapılmamıştı. Çorablar, elbiseler koltukta sürünüyordu. Masan» üzeri akjaından kal Ne yapsın zavalll! Ayşe sıkıntılı gülüyordu. Gözleri Semihanm gözlerinde. | Benı seviyor! dedi. Sevişiyoruz! Büyük aşk, anladın mı şimdi? T^krar arkadaşınm koluna girmişti. Sıkı sıkı tutuyordu. Bak, dinle. Nihaddan aynlacağım, oma gideceğim, yakında yola çıkıyorum. Bugün de sana bunları söylemeğe geldin. Kimse mâni olam:z buna. Onu seviyorum, onsuz yaşayamam artık. Gidsceğim, muhak k = k gideceğim! Sonu ne olur, âlem ne der, Nihad ne vapar? Umunımda değil, vallahi değil!. Semiha, öfkesinin söndügünü his sçtti. olHuğu yerde kaUkalmış ona bakıyordu. Valbhi! dedi. Vallahi ser. delisin kızım! Ayşe koiundan çekti. Yürü, heykeller gibi poz ahp durma yolun ortasında! Yürü, sana anlatacağım Bugün bunun jçin geldim zaten Sıcak, sokulgan, arkada}inın ko mış, tsbak, bardakla doluydu. Evelâ ortelığı toplayalım! dedi, Ayşe. Semiha:; Ben bardaklan yıkayayım, kon yak vereceğim sana. diye mutfağa yürüdü. Evin halind«n, bulaşıklardan Yusuhm orada kaldiğını anlamamaya imkân yoktu. Geceyi beraber geçir mişlerdi. Ayşe bunu hemen sezmiş olmalıydı. Sormak âdeti değildi. Meraksızlığı.ıdan değil, t€rbiyesinden! diye, düşündü. Semiha, hafif bir şarkı tutturmuş, salonda iş gören Ayşeye doğru şefkat, minnet dolu bir bakış fırlattı. Suyun altına koyduğu bîrdaldarı yıkamaya bsşladı. İşte bir çok yaralarıraız arasmda bir küçük yara daha! diye acı acı gülümsedi. İçini dinledi Yusufa karşı en küçük bir şefkat kımıldamıyordu kalbinde. Vaz geçemediği demirbaş eşyalardan biri gibiydi adam hayatında. Bu rahathğı, yauşmayj 1 onunla bulabiliyorum. O olmasa bütün gün öyle havesle çalışabilir miyim? küçük bir şefkat duyar gi bi oldu, gülümsedi. Kendisıni sev diğini biliyordu. Daima esiri, daima pe^inde olacağmı biliyordu. ls tediği zaman gelip, istedifi zaman gitmeyi, susmayı kabullenmişti. Şi kâyet etmemeyi, kıskanmamayl, kıs kansa bile oiesini içine tıkamayı öğrenmisti. Tepeme çıkartmam; di ye söylendi. Bilir o, zora gelmiyece TEŞEKKÜR Esnaf lnnealannın, küçük esnafa yardım emellle kurduklan bu avârız Çok sevgill ve aıiı e«im. annemiz sandıklan. t«Unbulun bütün mahalve kayınvalıdemiz lelPrindp, halka mahsuı olarak da ayrıca mevcudmuş. Halkın tPbernıKADRİYE GtRİŞKEN'in larile. a'iaklarile vücude getlrilen bu bizleri sonsuz acı içinde bırakan âni sandlklar. çok az falzle para veren, vcfatı münasebetilej cenaze merasi bası »kılanlara derhal yardım eden, i mine iştirak eden ve çelenk gönde o devrin kiicıık ikrax müesseseleriyARSA j ren gerek bizzat, gerekse telgraf ve miş. Asırlarca devam eden bu teşklAPARTMAN ' telpfonla büyük acımızı paylasın lât. «onradan. sarayın miidahalPslle 1 bütün akraba ve dostlaırmıza ayrı ortadan kaldınlmı;. PARA \ ayn teşekküre teessürümüz mani olBen. drdljfim frlhl eok küçük yadugundan gazetenlz deliletlle teşekkürlerimizin iblğını saygılanmızla «ımda. mahallp halkının. kendi aralannda para toplıyarak ihya Pttlkrica ederiz. Eşi Hasan Hayri Girişkrn leri bu avânz sandıj^nı hntırlanm. Mahalle halkı. sandık sprmaypsinl Ogullan ve Gelinlerl Bylp eanla hasla beslerdi ki. evi varisler larafmdan latılığa çıkanlan bir yoksul k.ıdına. bn sandık paraslie VEFAT hlr PT lann alınıp hihe bile pdtlj mlçti. Ayhan Batuk ve trfan Batukun birıcik evlâdları, emekli I Eski mahallp. yanyana dlzilmis evmülkiye kaymakamı merhum lerden, yanyana sıralanmn «okaklari}de emnıyct i'e Ramiz Batuk'un. eşi Zehra Ba|dan lbaret bir şehir parç^sı deÇilil. tuk'un ve Ccmil Ayata ile eçi , Mahallenin bir mhu vardı. O ruha merhume Feride Ayatanın sev |kavn«mak. cpmlvetl b*?ka blr riirlgili torunlan. Münev.er Batuk. Vf,p eötiirıir. Aksi takdirde. mahalle Muzaffer Elıtez. Dogan Batuk. dediiimlz zamün. akla yalnız mahalle ğimi çekip gideceğimi bilir! Git I şını seyre dalmıştı. Ayşeyle beraAdnan Batuk ve Orhan Ayata. tarısı. nıahılle. çocugu, mahıile tikçe kahpeleşiyorum! diye güldü j ber birçok şeylerin nssıl güzelleTurhan Ayata, Türkân Özsan. mnhtnn vp mahallp kahvesl ve maşıp, mânâ kazanrîığuu düşünüyorgizliden. Ilhan Akdenizin leğenleri halle dedikodusu pellr. du. Aj şe hiç klmıldamasm, aynaSalona doğru seslendi: RAMİZ BATUK Hamdi VAROĞLU Nefret ederim bulaşıktan, ka nın önünden çekilmesin istiyordu. bütün aıleyi mateme garkederek hayata gözİPrini yummuştur Cedm gelmeyince de böyle bsşıma Orada, baiinda küçük mavi şapnazesi 21 nİEan pazar günü saat kahr Ute.. kayla durduğu müddetçe cigara 21.00 de Almanyadan uçakla EZHER ÖZVEREN Ayşe: dumanlarile dolmaya başlayan bagetirilecek, 22 nisan apzartesi ile günü rğle namazını müteakıb Burası tamam! diye, eşikte gö sık salonda acaib, şiir dolu bir haDr. RÜŞTÜ NtTlAN Teşvikiye Camilnde namazı kıründü. Gülüyordu. va esijordu. Duvar içlerine yerleş lınriıktin sonra Feriköyde aile Nikâhlandılar. Darılma ama kadından baska tirilmiş kıtablar, yerdeki basma kabrlftanına tevdi edilecektir. Allah rahmet eylesin. her şeye benziyorsun şekerim! Oy minderler, gölgede parlayan Kadıköy 20/TV/1957 ince le becerıksizsinkı! Ama iş kokoroz yuvarlak ceviz maöalar. büyük ' Unmaya, çamuria oynamaya gelin pembe toprak tabaktaki solmuş bu ce şikâyet etmezsin hiç! ruşmuş sarı çiçekler ve aynanın nkarada çıkan Hikimiyet gazetesinde, Ranâ Çakıröz'ün «Halk EğiUmi» başlıklı blr yazısını okudum. Geçen ay İçinde. Ankarada toplanan Altıncı Maarif şurası münasebetlle yazdıgı bu yazıda, geniş ölçüde bir teşkilâtlanma lşinl , I Sultan Ibrahim rahatszlık yıllannda ana hatlartle ve pratlk esklllerile beY azan I Sadrıazama yazdığı bir hattı hüma Urtmeğe çalışan muharrir. cemiyeyunda bu hususu şöyle belirtmek tiırlrin büyük bir derdinl deşmis. tedir: (Selâmdan sonra bizim ah Makale. ferdleri biribirinin mevcudiyetini unntnıuş, kendi âleminde valimizden sual olunursa Has odada yasamağa alışmı». her şeyi hükometyatıyoruz. Gene bir miktar mizacı teıı bpklempgi Itlyad edinmlş hir mızda keder vaki oldu...) (6). toplulnğu. çoktanberi unuttugu bir bütün sanatkârlannı bu oda ve için oluııan yeni odalanna nakiolunmuşHas oda her devirde büyük bir vazifpye davet pdlyor. Bu yan, bedekiler için çalıştırmıştır. Hırkai lartjı (4). le hlr npvi «kalk bomıu» IV. Murad zamanında Has odayı. ihtimam görmüş, hükümdarlar bil »1"> yaptı Saadet için yaptırdığı üzeri zümtPslrl hassa buradaki Hırkai Saadet odası» rüd ve yakutlarla süslü altm mah Evliya Çelebi gormüş ve burayı bir Toplu yaşama zaruretlerini vatannı daima tamir ettirmişler, oraya fjzadan başka, diğer emanetlerin saat kadar temaşa etmıştir. Kendisi yeni güzel şeyler koymak arzusu dasa kavratmak için bir mahalle nügene altından ve en nadide kırnıaş odayı (büyük kubbeli ve müteaddid vesl kurmak fikıini esas olarak ele nu duymuşlardır. alan nıııharrir. >azısını ?u cümle ile lardan yapılmış mahfazalan. kılıc pencereli bir odadır. Dört köşesinXVIII. asırda bir Has odalı buranın bitiriyor: «Bu projenin en mühim kabzalan bu devrin yadigârlan ara de birer büyük taht yer almakta ve oda>n bir havuzla şadırvanlar du kendi devrindeki vaziyetini föyle amacı halk ejltfmi olmakla berabpr, sındadır. mahalle teşkllâtilr halka, kendi IşleHas oda IV. Murad zamanında da varlannı reneârenk roennerler süs anlatmaktadır: ıHas oda tabir olu rini kendilerlne gördürmek ve banan odada padişahm kendisine mah şarının sa^ladıjh sonsuz hazzı onUra pek saşaalı bir halde bulunuyor, bu lemektedir) diye tarif etmektedir Padisîhlar bir çok vakiileriii Has sus müteaddid odaları ve dilküşa so tattırmaktır. Az zamanda halkı blrihükümdar da zam^nlarınm birçoğunu burada geçiriyordu. Bu münasebetle odad? geçirirler. burada dinî. edebî faları bulunup. her birinde duran hirine yaklaştırmak \e mahalleyl dairede yeni değışiklikler vaptırmış sohbetler yaparlar ve aynı yerde tahtlar. diba şilteler ve yastıklarla cbiribirinin derdlle dertlenen. sevinll< dösenmiş ve bunlann üstleri atlas| " «evinen. felflkpt ânında. samiz=manında alt kattakı eski Has oda musikiye de rağbet ederterdi '5>. larla öriülmüstür. Jmiyetlp btribirinin jardımına koşan koğusu terkedilerek. Has odalılar h u > u k b l r llf Padişahlar bir çok devlet i?lerine , a • • haline snkmak bu trsSaraydaki gılmanlar arasında K ı r k | k i l s t l n „ „ v a 7 , f ( > s i o ı m a ı I r i l r . » Hırkii Saadetin karşısma hamamı de burada bikarlr. hattâ bazı geve diğer müştemilâtile beraber inşa celerini de Has odada geçirirlerdi. lar tâbir edilen Has odalılsnn bütün Rjîn.î Çakıröz'un yükselttigi bn iSzabitleri ve serçeşmeleri tavaşî ağa timdad nvâzesinr butün gucümle işlarındandır. Has odabaşı. silâhtar. llr»k rdf.vorum. Çunkl. daha dün çuhadar ve rikâbdar ağalarının o denilccrk kadar >akın bir mazhl SENAİ OLGAÇ lıatırladıkca. eemiyet olarak kaybftdalsrı Has odanm haricind«iir. Bun tijfrimiz nlcr manrvf kıymrtlrrln aeısı lardan b s k a anahtar, peşkir, ibrik yüreftiml dolduruyor. kahve. masdurcu gıılâmlarınjn ve , Mahalle dı>lp çeçmiyellm. Ferdler, sanve. masaurcu g.ıunnıarınjn ve kırka varıncaya kad^r cumle nefer | bupun oldugu kadar dun de «ahsl lerin kaldıkları büyük odaya Has derdleri olan varlıklardı. Hayat belki oda tâbi olunur. Has odalılar denilen bugunkü kadar tefprruatlı değlldl. bu kırklar gece ve gündüz padisahm Fakat o devre göre mevcud olan VE İLGİLİ HUSUSÎ KANUNLAR I hizmetinde kaimdirler. Has odada teferruat, gene de( aj n ayrı derdlerile znr başa cıkan insanları. taPeygamberimiz Efendimizin hırka manına giire yıldırabilecek, başka2 cild olarak hazırlanan bu eserin birinci cildi çıkmıştırlannın bulunduçu bir hususi oda lannın callolerile nğraşmaktan alaLüks ve repertnarlı cild S54 sahife Fiatı 30 Lira. vardır Hırkai Saadet bu odada bir koyabilrcek der<cede fazla idi. Buna bohça içinde ve büvük bir taht ü . ragmen. Insanlar, toplu yaşamının Doç. Dr.Bülent KÖPRÜLÜAvukat Burhan GÜNGÖR zerinde bulunur, o mubarek makam zevkini tatmış, pl ple vprmenin knvda öd ve amber kokulan hiç eksık vrtini fllçnıuş. tam manaslle e«Hlyet adamlariNdı NOTLU tZAHU SİSTEMATİK olmaz. Kırklar bu odanın hİ7metin«Biribirinin drrdile derdlPnen. sede bulunurhr> (7). vineilp spvinpn, felâket tnında. umlHas oda en esaslı degişikliğe Ab miyptlp birihlrinln yardımuıa kofan, dülmecid devTİnde uğramı?. Hazine mahallp halkı arneğinl. dünyanın kethüd?lığına tayin olunan Dayeza Turklyeden başka bir yerinde gorve ALÂKALI MEVZUAT ile İÇTİHATLAR de M^hmed Bey Enderun avlusunda mek, imkânsız değılse bile zordu dieskl devir binalarını yıktınp yerine yPblllHm. Blr mahalle\e kiracı olarak mı yeni binalar inşa ettirirken (Has odayı da tadil ve üzerindcki gayet geldiniz? Mahallp halkı. evinize >erReoertuar ciltli 432 sahife Fiatı 10 Lira kadar. size sabah ve akşam, müstahkem dairelerı yıktırarak Has yemek gdndcrmck için biribiril» yaodalılara meydan üzerinde bir ko rış Pdprdi. ğuş yaptırmıştı) (i). Mahallede dul kadın mı var? Kışın Bilumum Matbaacılık ve Kitapçılık Işleri Dayezade Mehmed Bey Topkapı odunıınu, kömörunu; Ramazanda erSarayındaki bu tahriblerinden do zakını; Kurban Bayramında koyuMerkez: Caljalogiu Servilimescit S. 24 IstanbulTel 22 09 68 hyı ceza görmüs. fakat ondan son nunu. butun s«ne de\amınca >iyip HAK ( İ T A B E V İ Beyaııt. Ünlv«r«ıt« Cad. t«<an ra da Saraya bir takım kötü ilâve Içeceğinl, o mahallenin vaktl hall HAK KİTABEVt (B»bı«ll) Ankara C«d • l*tan Satış yerleri'I HAK K l T A B e v l Vanıksaraylsr Sok. 18 ImtanDul ler yapılmış, bu arada Has oda ö jerlnde insanları tPmin edrrdi. Sunnet düğünü mü olacak? Yafi nündeki revaklar arası örülmü?, ara erlşmlş fakir degil hattâ orta halll lanna küçük odalar inşa olunmuş âilPlprin çocukları bile o duğünden tur. hlssp alırlar, zengin sünnet çocukkadar süslü yataklarda, lkinci Dünya Harbi sırasında ya larınınki pılan restorasyonlar sırasında bu ıınlarınkine benzlyen oyuncaklaıla sevindirilerek. hayatın bu kuçuk bamuhdes kısımlar kaldırılmış ve Has dlresini. ynksıılluklannı farketmeden odanın cephesi meydana çıkan re atlatırlardı. vpklarile güzel bir manzara almıştır Dügıinlerde bütün mahalle «evlnir, Bu tarihî binanın her salonunda ha c<ııaxplerde bıitün mahalle aglardj. len Türk kumaşları teşhir edilmekte, Seyyar esnaf vardı, mahallenin ırz Şadirvanlı Sofa. Arzhane ve Hırkai ve nanıııs bpkrisiydi; yaşlılar vardı, Saadet odasile. bu civardaki Sünnet mahallenin «INtarkopaşa» sıydı. faml ve Revan odaları halkın ziyaretipe mahallenin. patlıvan su herusu maİKİ MİSLİ KAZANMA ŞANSI hallenln. kuruyan çe^me mâÜaîleninkapalı bulunmaktadır. dL Haylaı çocuk, valnıı kendi, anasıYALNIZ TÜRK EKSPRES BANK'TADIR na babasma dpgtl. bütSn m»haireye <1^ Merdivenin üst başmda ve « derd olur: sizln eve giren hırsiz, hanımlar arasmda hıısusı vanmış kapıya yakın yerdeki duva bizim ev halkına diş blfflirf bfttm prdeki hasta, günlerce slıln ev halçekiii^in bu defaki ikramij rın üstüne demir ucuyla şu ibare /.j ı fc"1"1 uykusunu kaçırtırdı. o yesi 15.000 liradır kazılmıştır: (Emri Padışahı ve Oda | m.haiied,,, başı emrile bu kapıyı Kel Ahmed lan her ferd. mahallp halkında gîinaynoâ 3O.UUO Hra çeşitli lerce nzünlıi yaratan bir varlık. blr kapadı tarih 960). avrılma? parça İdi. para ikramlyeleri. (2) Hafız Mehmed Refik, Fatih Mahalle h?kını birihirine kenetll1957 yılında Bogaıda Apart. asrmda Enderunu Hümayun teşkilâtı. y n maddl ve nıınrvi nnsnrlan blrEdebiyatı Umumiye mecmuası nu blr sa.Mnak uzun sürer. Çünki nkl man, kıymetli arsalar ve mahalle teçkllâtımı*. frrçpkten çok mara 16. tengin para ikramiyeleri (3) Selânikî tarihi yazma nüsha. tefernıatlı İdi. Burada bir taneslnden h«hs«><1p<etlm: AvSnz sandıkla4, 8> Atâ tarihi cild 1, sahife 83. rından. (51 Evliya Çelebi Has odada IV ^ n i C*mröz'ün, makalesinde bahMuradm huzuruna çıkışuu anlatırkB I ken, padişahın emrite orada muh "'"'lî™ ™ ™«»» •«««««» mah.H. telif makamlarda şarkılar okuduğunu da yazmaktadır. bpraber çocokluSuma rastllyan yıllar(6) Topkapı Sarayı arşivi. 7023/380. da. ben bn sandıklann, iyi nlyet «»hibi. hnyırsever insanlar tarafından (7) ÜsküdarU Ibrahim, Vâkıat diriltilmlş. daha küçük çapta bakiveİPrini gördüm. KAZAİ ve İLMÎ İÇTİHATLARLA TÜRK KANUNU MEDENİS) İMAR KAMIJMJ İslanbHİ Belediyesi İmar Talimatnamesi İSMAİL AKOÜN MÜESSESELERİ HANIMLÂR tmsıık TÜRK EKSPRES BANK Salonda, koltukiardan birınin üze önünde hayaline tath tatlı gülüm rinden aldığı küçük mavi bir şap seyen mavi şapkalı bu küçük. bekayı tutup havaya kaldırarak hay yaz Kadın bütün bunlar, gerçekten ran bağırdı: uzak bir hayalin içinde yaşlyormuş Bu da mı yeni? gibi kalbinin çarpmasma. sebeb oiu Semiha divana uzanmış gülerek yordu. Sabahı hatırladı. Yastıkbakıyardu. ların arasmda, derin uykusunda Ne verdiğüni bilsen, bir ser horlayan Yusufu bırakıp çıktığl vet! Evin ayhğının yarısı. Yusuf zaman, kendinden odadan, eşyalar tan da borç aldım ayrıca.. dan dostundan herşeyden ığreneAyşe aynanın önüne geçti. Şap rek kapıyı büyük bir sefaletin üze kayı başında tecrübeye koyulmuş rine kapar gibi öfkeyle çekmişu. tu. Neşeyle gülüyor, gözleri iki ai Şimdi ise kendini mesud hissediyor tın nokta gibi parlıyordu. Hayatın du. Böyle bir apartmana sahib ol da bundan daha mühim bir işi yok duğu için, Ayşe ile beraber oldumuş gibi saygılı, ciddî bir tavırla ğu için, Mavi şapka için, biraz şapkanm iğneiini iliştirmeye uğıa sonra beraber içecekleri, konuşaşıyor, bir taraftan da söyleniyordu: caklan için.. Kendi kendine gül Parise glderken bunu bana he meye başladı. diye edersin artlk. Süslenmem, gü zeHeşmem lâzım mâlum ya. Semiha tuhaf bir hisle arkada(Arkan vmr) Türk Ticaref Kanonu VE TATBİKATI VE İLGİLİ MEVZUAT I TİCARÎ İŞLETME HALİS SUNGUR KÂMİL BORAN Hukukçular, Tacirler; Banka ve şirketler için yazjlan bu mühim eserde Kanunun Başlangıç ve Ticarî İşletme hükümleri; gerekçeleri; şerhi ve izahları; çoğu neşredilmemiş 1500 Temyiz İçtihadı Mer'iyet Kanunu: Ticaret Sicili ve Gazetesi Nizamnameleri Alâmeti farika; İhtira beratı ve telif hakkı; Bankalar, faiz ve ödünç para verme işleri; Tâcir ve esnaf; Ticarî defter ve faturalarla ilgili kanun ve nizamnameler Tahlilî Fihrist ve alfabetik indeksler vardır. Kitab 1000 sayfadır. (Lüks cildli: 45), (Kartonlu: 40) liradır Kitab; İstanbul Sirkeci Güzel Han Avukat Halis Sungur'dan (Telef. 22 53 42) ve kitabçüardan temin edilebilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle