25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMUUK1YKT 15 Nisan 195) TOYÎUEVYELKÎ KULELÎ'DEN ^ p HATIRALAR NİZAMİYE KAPISI Vaıan HASAN AMCA Kiîâbeti Resmiye Dersi 16 =hsberleri Milletlerarası bankanın TUrkiyeye actığı krediler • ; [i ' • , . • k . Milletlerarası Imar ve Kalkmma Bankası taralından şlmdiye kadar Türkiyeye açıian kredilerin S3.4 milynn dolan buldugu bildirilmiştir. Bir içtimal müesseseyi doğuran ve Muhtellf projelerln tahakkuku için ya$atan ana fikir ve şuur unsuru açılan bu krediler 1930 ve 1954 sene sarsıldıktan sonra o müessese görüleri arapında verilmiştir. 1954 senesirıden ponra. îrr.ar ve Kalkınma nüşte, şeklen yaşamakla beraber saBankasından yeni kredl alınama katlanan ve değişikliğe uğrayan fikir ve (uur unsuruna baglı olan Kudret »nıştır. Imar ve Kalkınma Bankasmın mCessesenin görunüşüne saklanarak sermaye yekunu. 43 mllyonu Türkt başka ve menfi maksadlar, hattâ ?ah yeye aid olmak üzere. 9.05O.5C0.O0O do si menfaat ve ihtiraslar vasıusı olalardır. Ödennıiş sermayesi ise, rak kuüanıknağa başlanır; bir ta8.600.000 dolan Törkiypye aid olmak raftan da dışarıda müessesenin müsOzere 1.807.400.000 dir. îmar ve Kalkınma Bankagının bet faaliyetlerinder. zarar gördüğü Sınıfta 1950 1956 genelerl arasında âza için aleyhine olan küçük cereyanlar r Bakın anlatayım, bayıbrsınız: tarmışlardı ama hocayı o gece bir memleketlpre verdiği kredinin yeku da ku\ vetlenerek ve çok defa da nu 2.515 100 000 dolardır. Yuk.inda da müessesenin içindeki mütereddi unHer kavgadan evvel bir ağız dalaşı türlü uyku tutmamıştı. Sabah eriıjaret edildigi gibi. meblâğ;n ancak surlarla birieîerek demogojik propaolur ya... Ferid kavga mn bu faslın ken mektebe gelmiş. dört kısrmn cet 63 4 milyonu Türkiyenin hlssesine gandalara başlarlar. da seyircı gibidir, onu gören tama vellerini getirtmiş, ne kadar dört var düşır.ektedlr. men yabancı birisi sanır. Öyle kar sa beş numara yapmış, ondan sonra İ5te Türk jehirciliği ve imar müşıdan sessizce seyreder. Kavga baş ancak uyuyabilmişti. esseseleri de, içlerindeki ana fikir ve Bu sınıf, afif ve âdil hocanın in JBazi semtlerdeki apartımanla şuur unfuru sarsıldıktan sonra bu lar başlamaz, usul usul gözündcn göz lüklerini çıkanr, ccbinden aldığı kı san beUiyememek zâfından imtihanırm üst katlarına su çıkmıyor akıbetlere uğramıîlardır: VakıflaT lıfırta yerleştirir. Kıhfı dikkatle arka da, bilen bilmiyenin yerine girmek Son günlerde Nışöntaşı. Ûsmanbey, ilim, sanat, içtimaî yaraım fikir v« cebine koyar. Etrafına bir bakar. suretile fcna bir şekilde istifade et Şişli ve havalisindeki apartımanlann şuurlarını ve bilhassa sanat şuurunu münhal bulduğu yere dalar. Kavga mişler, hocayı aldatmışlardı. sonra mütevellilerin ancak birinci ve ikinci katlarına kaybettikten bitince de böyle melâike gibi sakin Hoca, koskoca sınıfıhın verdikleri Terkos suyu çıkabilmekte. diğer kat elinde bir kazanc ve geçim vasıtası olur. birbirinden parlak cevablardan adeta larda oturanlâr susuz kalmaktadır haline gelmi;ler; bunların imarınd» Kifayetfizlikten ileri gelen bu du sanat düşüncesinden ziyade hasis ve Anne gülmeğe başladı. Hafif tertib mestolmuştu. Her yerde on sekiz hiddeti geçmi^ti: sonede böyle bir sınıf yetiştirmemiş nım alâkahlara bildirilmekle bera küçük menfaatler üstün tutulmuş ve ber, bir kısım apartıman sahibleri. Yapmayın, bunun sonu gelmez, olduğunu söyliyerek sevinc ve sandet apartımanlarının alt katlannda lhti bunun neticesi olarak da vakfın men çocuklar, dedi. Ceketin kolunu dik içinde yüzmüştü. yati tedbir olmak üzere birer su de faati, tamir ve ihyası maskesi arkamek üzere odadan çıktı. Neden sonra, mesele kulağına def posu inşasma karar vermişlerdir. smda şahsl menfaatler sağlanmaga mi?, bundan son derece müteessir Tazylk klfayetslzligi devam ettlgi çalışılmış. en güzel eserlerin duvarVamık Hoca olmuştu. Öğrenciler ölümüne bunun takdirde bu depolardan faydalanıla larına ve hattâ içlerine kadar çirkin rak yukan katlsra motörlll pompaBu bir topçu yarbayı idi. Burnun sebeb olduğunu söylüyorlardı. ilâveîer, ekler sokulmuştur. Askerî larla su verilecektlr. dan konuşur, lehçesj de biraz Armağlubiyetlerin ve iktisadî buhranKitabeti retmiye navuda çalardı. Bunun bir adı da lann halk tabakaları arasında uyan«Bir sütrei beyzayı tabiatle örtün Küçüksu iskelesi kaldırıldı «Elhak minelhuku^ tu. Hendese oKUçüksu vapur lskelesl, dünden dırdığı ıstırabı ve halkın günlük ihmiiş olan dağlar şimdi yeşil atlaslara kuturdu. Itibaren Şehir Hatları »efer prcgra tiyaclarmdan başka bir şey düşünBu da talebenin pek tevmediği te bürünmüştür...> mından çıkarılmıştır. Halbuki bu is mesini ve sanat ve güzelliği lüzumrazisi hassas hocalardandı. «Verir?en, Mehmed! Kaç dakfka kaldı pay kele, geçen ay 70.000 Ura sarflle ye suz bir lüks ve israf sayar bir ruh niden inşa ettiıilmlştl. alırsm. Beleşten numara almağı dü dosa? haline düşmüş olmasını istismar eden; Hâdise Uzerlne, Küçuksuda oturan fünme» derdi. Mehmed, saate değil. hocaya baktı. 40.000 kişl adına, Başbakana, Ulaş her ne pahasma olursa olsun bu taBüyük kusuru, adam tanrmazdı. Gene fısıltıh bir sesle cevab verdl: tırma Bakanlıgına, Vilâyete ve Denlz bakayı kazanarak elinde tutmak ve Ker.rii de bu aczinin farkmda olacak Çeyrek saat! cilik Bankasına birer telgraı çekil şahsî menfaat ve ihtiraslarına âlet ki, bir kurnazhk düşünmüştü. SınıfBu hoca mayasılh idi galiba!... Yu miştir. Telgraflarda, karşılaşılan zor olarak kullanmak istiyen demagogta zenci bir talebe vardı, ona musal kanda örneğini verdiğim yüksek il luklar belirtilmekte, KüçUksu vapur larda en hayırh ve en hayatî jmar iskelealnln kısa zamanda tekrar Şe hareketlerini ve mUesseselerini de lat olmuştu, ikide bir: ham mahsullerini döktürürken, elile Gel bakahm Nazmi Efendi! der, mütemadiyen bir srkgsını kaşır, bir hir Hatlan sefer programına dahil menfi bir propaganda vasıtası olarak edilmesl lıtenmektedlr. kullanmaktan çekinmemişlerdir. Bu bu suretle adam tanıdığım anlatmak fesinl dürterdi. tskelenin kaldınlifina nebeb olarak. isterdL Talebeler denemişlerdi, bu dflrtüş Küçüksu Kasnnın Şehlr Hatlan vBOğlsn da bıkmıstı bu isten: lerle daiml hareket halinde bulunan putlanr.ın nesrettlgi dumanlardan ls Hay Allah belâsmı veresice ren hocanın fesi. mihveri etrafında ve lenmesi ilert »UrUlmUştUr. gim. Sanki bir şey biliyor, bunak kafası üstünde tam bir devir yaparDün bir kilim sergisi açıldı herif.. gel Nazmi Efendi, gel Nazmi dı. Tabi! püskül de bu harekcte tâbi Dün saat 17 de Türk Alman EğiEfendi! Sıkıysa bir başkasını da ta olarak, arkadan Sne doğnı, devre tim Derneginde Firuzan Melik taranısa ya! derdi. iştirak ederdi. Işte püskül bu devir fından bir killm «erginl afilmı;tır. Maamafih Nazmi için bu alâka hiç hareketini bitirip kalktığı yere va Sergide 17 nci ve 20 ncl asırlar arade fena olmamıştı. tster istemaz, aşa rınca, paydos çalardı. Bu onların keş »ında, Anadoluî'Un muhtellf bölgeleğı yııkarı matematikçi olmuştu, kuz fi idi. rinde dokunmuş Tilrk kilimlerinden örnekler bulunmaktadır. gun. Bu ders, o günkü ismile: «Kitabeti 10 gün müddetle açık kalncak olan Dört numara sıfır demektir, dönü resmiye» dersi idi. Yani Osmanlı ede sergide, bilhafsa Kayseri, Agn, Erlür. Beş numara geçer. Bu neden biyatı olması lâzım gelirdi. zurum, Kırşehlr, Yozgad ve Anuıböyle? Allah bilir. Tam numara kırk Ama bu mektebde bir kere gazete yadan getlrtilmlf kilimlerden bajka beş, on beş numarası yazıhdan... ve mecmua yasaktı. Roman ve buna kolanlar, haviular ve heybeler de Sözlude iki numara çekilir. Bımlar benzer herhangi bir şey program ha vardır. Türkiyede llk defa açılan »erglde. dan biri on, diğeri yirmi, toplamı rid kitab sayılır,. izir.sizliği, mucib Türlt, milll sanatını bütün derinllji kırk beş eder. Bir de üsstt mizetı de olurdu. ve genişliği ile ve katık^ız bir şeküdikleri muayyen bir had var. Bunu Cihad, nedense bu derste hocastnın rff göfme"k. tetkik etmek mümkün doldurmak zaruri.. yani her dersterı gö>ünde MI: Osfrianli dllf kaideîerM, o!çr,n){tadır. beş alır geçerim dersen, yağma yok. yani gr^merini pek bilmezdi ama, Hür. P. kongreleri geri kaldı Esas olarak konulmuş, haddi doldurbu münasebetsiz lâfları dizip düzmeDün muhtelif semtlerde yapılmanı mazsan. çakarsm... mukarrer olan 3 Hürriyet Partlsl sini becerirdi. Bir paşa oğluna, Vamık Hocanın Böyle emek sarfı istemiyen, istida ocak kongresi. nisab temin edilemeadalet terazisinden çıka çıka dört da tâbi olsaydılar, başka dersleri de dlginden tehir olunmuçtur. numara çıkmış, bundan dolayı ikmale yapacaktı ya: ancak başkaları emek kalmıstı. tmtihanda her taraftan ya istiyorlsrdı. Buna da Cihadın vakti «Akdeniz» vapıırıınun atlattığı tehlike ile alâkalı ğan iltimaslarla, mümeyyizler deli yoktu. kanlıyı ne suretle kayıracaklarım tahkikat Hoca kitabet defterlerini yokladığı Blrkaç gün bncekl fırtınad» tzmlr düşünmeğe baslamışlardı. Hocayı bi zaman. Cih^dın defterînde inci gibi liyorlardı". Nuh der, peygamber de bir yazı ile, kendisinin manasız par limanında halatlan kopup dalgakıranlara yaslıyarak haflf hasara ugnmezdi. Nihayet hocadan imtihanda çalarını itina ile dizilmiş bulurdu. yan Denizcilik Bsnkasının ırAkdeniz» bulunmamasını rica etmişler; üstad Cihad. bu örnek yazıiardan imti yplcu vapuru. dün llmanımıza gelda zorear buna muvafakat etmiş. bu handa. kırk beş numarayı kolayca miştlr. Hâdt«e «ırasında «Akdeniz» lunmamıştı. Çocuğa beş numarayı alır <rüssü mizanı» şişirirdi. de nöbftçl ksptan bulunmadığı. havermişler, oğlanı kurtarmışlardı. Kur (Arkan rar) latlann çürük olduğu rivayetleri ü n rine. çu açıkiama yapılmıştır: « O kadar »iddetli fırtınada haUt degll, zinclr <3ahi kopardı. NBbetçt kaptan bulunmaja idi. «Akdenin dalgakırana yaslanmaı, bjndlrlp parçalanırdı » Denizcüik Bankam, kaza İle İlgili olarak bir tahkikat açmıştır. VE TATBlKATI VE İLGlU MEVZUAT I TİC A R l İŞLETME HALİS SUNGUR KÂMİL BORAN Türk Ticaret Kanunn Hukukçular, Tacirler; Banka ve şirketler İçin yazılan bu mühim eserde Kanunun Bajlangıç ve Tieart tşletme hükümleri; gerekçeleri; şerhi ve izahları; çoğu neşredilmemiş 1500 Temyiz İçtihadı Mer'iyet Kanunu: Ticaret Sicili ve Gazetesi Nizamnameleri Alâmeti farika; İhtira beratı ve telif hakkı; Bankalar, faiz ve ödünç para verme işleri; Tâcir ve esnaf: Ticarî defter ve faturalarla ilgili kanun ve nizamııameler Tahlili Fihrist ve alfabetik indeksler vardır. Kitab 1000 «ayfadır. (Lüks cüdli: 45), (Kartonlu: 40) liradır. Kitab; İstanbul Sirkeci Güzel Han Avukat Halis Sungurdan (Telef. 22 53 42) ve kitabçılardan temin edilebilir. «CUMHl'RÎYET» In Tefrikası: 87 KIRKINGl giliyorum. Demin aşağı bahçeye indim. Çiçeklerimi guladım. Jinine Hanımın ipte unuttuğu kurumus çamaşırları topladim. Mutfaktan biraz süt çalarak bahçe kapısmın önüne toplanan kedilere verdim. Öyle bir saldırdılar ki zavallılar. Kediyi çok severim. Mahalleli de farkında gsliba. Ne kadar yavru fcedi varsa hepsi bizim duvann dibine atıhyor nedense. Sonunda da evin ma!ı oluyorlar tabiî. Cinden korkmasam içeri alacağım, halbuki bizim canavarı hamama kapamadan süt bile vtSemiyorum zavalhlara. Bazılanm Züleyhaya, Melâhate dağıtıyorum ama gene de sürüsüne bereket. Güzel kadın da üsteük. Beceriksiz, başka bir şey diyemiyeceğim. Ketıdisi âşık olmadjğı için âsık olanlara da düıman. Tuhai kadın bu Semiha! Baska ne mi yapıyorum? Sana yazmadığım zamanlar bol bol polis romanları okuyonım. Ciddî şeylere çaJışamıyonım şımdi pek. Antolojlyi bile bir taraia attım. Müthis sigara içiyorum. Sesim klsıhyor, öksüriiyorum. Nihad, sefih erkeklere benzediğimi söyliyerek alay ediyor benimle. Sakın şikâyet ettiJimi sanma. San ve kendime aid bir sürü karışık düşünce, hayalle doluyum. Neşem, iştahım, her seyim yerinde. Bu bir aşk tcmbelüği olmalı, seni hatırlatmıyan, düşünAnlat, anlat! dedigia için ift* dürmiyen ne varsa ilgisizim. İ«te böyle her |eyi, «n önemjizlerl bile b«nim halim bu! anlabyorum u n t . Bahçem tonbah* Gene küçük balkonlu odadatı nn bütün acı güzel renklerile doyazıyorum. Denize karsı, sigaram lup tastı. Kara dutun âltı terin odudaklarımda. kırmızı «abahlığım luyor bazı «kşamlar »rtik, oturala, saç baş perışan. Zaman zaman mjyoruz. Güllerim hepsi dağılıp durup denize bakarak gülümseyor, döküldü. Ortancalar masmavi top •onra tekrar kâfcıdlarm üaerine e top büyüdüler. Indrlcr ballanıp lerc* misli masrafla fevkalâde haller ' önlenemiyeceğinden ve kanaliszasyon yapılamıyacağından idare adamının kendıni kurtarabilmek için yapılması mümkün olanı da yapmamaktan baş ka imkân kalmıyacak ve bu sureüe arada iyi ve faydah hareket ve faa propaganda yapan bir zat aleyhine idare mutlak bir atalete ve, becerikLyetlerden de gayrimesru menfaat vaziyet alınmasının izah edilemiyece siz idare adamları da boş mazeretler teminini düşünen spekülâjsyoncular gini söylediğim zaman: «Ne yapalım göstermeğe sevkedilmlî olacaklardır. da imar hareketlerinden istimlâkler, imar işlerine çok ehemmiyet veri Fakat maatteessüf bu yanhş hareket inşaat taahhüdleri, şehir plânları ü yordu. Biraz da iaşe işlerile meşgul tarzı ve propaganda bugün çok yayılmıştır. Bu yüzden menfi cereyanzerinde rüfuz ticaretleri, imardan olsaydı» cevabını vermiştl. lar, reaksiyonlar imar hareketlerini husule gelen rantları elde etmek gibi Bir idare adamının en esaslı vaziyollarla halkm gözüne batacak hak felerini hakkile yapması yüzünden durdurmuş, imar fikrini ve dolayı814 menfaatler elde etmeğe çalısırııı dlğer işleri aksıyorsa teşkilâtm ge sile Imar müesseselerini felce uğratlar, halkta imar hareketlerinin sa nişletilmesi ve kendisine yetişeme mıştır. Bundan dış yardım bakımınmimiyeti hakkmda şüphe uyandır diği saha içîn yardıma verilmesi icab dan da zarar gördüğümüzü zannedi mışlar, ve bu hareketlere karıı menfi ederdi: yoksa o idare adamı suçlan yorum: Sehirleri, abideleri sanat reaksiyonlar husulilne Sebeb olmuş dırılmaz, bilâkis bir kısım işlerini eserlerl harab olan. Imar hareketlelardır. Bu reaksiyonlar da maattees basardığı için takdir edilirdi. Esasen rini kendi imkânlarile yürütemiyen tüf demagogların elinde siyasi mü bu zatın imar işlerile hiç meşgul ol devletler bunun halk arasında uyancadel* vasıtası olarak kulİ3iulmı;tır. masa harb güçlüklerinden ve ıktisadl dırdığı ıstırabı ve hosnudsuzlugu, Bir zaman gelmiştir ki bu demago amillerden rneydana gelen iaşe me sosyal ihtiyaclannı ileri sürerek opejiye münevverler ve slyast hayatı selelerini halletmesine imkân olma ra binalarına vanncaya kadar şeJ rnızın nâzımları da inanarak veya dığını dostum pekâlâ takdir ederdi hirlerini ve abideleıini yardım fon{ Inanmıvarak Iştlrak etmege basla veya etmesi lâzım gelirdi; nitekim larından imar ettirdikleri halde biz j mışlar ve bunun neticesi olarak tek sonra da bu içter gene halledıleme halkımızı yıkılmağa yüz tutan abiJ mil imar hareketleri durmuş, yerine miş fakat imar işleri geri kalmış, delerine ve imara karşı lâkayd. miitevekkül ve atalet, sonsuz blr bek buna mukabil speküİâsyonlar ve em tevekkil ve kanastkâr gösterecek bir leme ve bu arada speküİâsyonlar ve rivakiler ise artmıştı. Bu hareket propnganda yüTtinden bunu temin eriemedik. Halbuki Türkiye başta emrivakiler kaim olmuştur. Bilhassa hakikatte münevverin demagojiye emrivakilerle plânlan çocukUrtn su taviz vermesinden, yani 0?manh im İstanbul olmak üzere Birinci Umumî yolu oyunlarına dönen zavallı lıtan paratorluğunun gayrimemnun kütle Harbden ve tstiklal Harbindenberi bulumuzun bugünkü hali ve bu yüz leri oyalamak için vezir ve devlet harab olmuştur. Yangmlar blr çok den halkımızın, milletimizln nihayet ricali baş vermelerinden baçka bir aileyi sıkıntıh duruma düsürmüş. idare ve hükumetin karşılaştığı güç jey degildi. Şahsi gibi görünen bu eskiden ev bark sahibi olanlar hem lükler bu oluşun act ve fakat tabll vaka devrin bir nıh haletini; şehir evsiz kabnıı ve hem de imarsızlık yüzünden arsalannm koTnetlerini bir netlcesldir. ve imar l$lerinin neden yürümediğini kaybetmiş ve bunları spekülâfyonBundan evvel şehir plânlannı tat göstermek bakımından tipik bir hâ cıılara kaptırmışlardır. Bu yüzden de bik çarelerini arayan ve imar l|lerine dise layılabillr. Halbuki bu uh ha arsalann, binalann kıymetleri suni •arılan bir belediye reisine kartı biz letl hükumet ve idare adamını ata olarsk artmıi: suilstimaller, emrivazat mensub olduğu partl nwnfl blr lete sevketmekten başka blr şeye ya kiler ortaya çıkmış ve imarsızlikia vaziyet almı», kendislne güçlükler ramaz: B o | bir »ahaya bir kaç fidan imar ImkSnsızlıjh problem haline çıkarmı? ve hartA vazifesinden ayır dikilerek tanzim edilmek l»tenildiği gelmiştir. tstanbuhrn imar edirmemesi mağa çalifmif ve muvaffak da ol zaman fevkalâde hallerden, kanali yüzünden en büyük îarfln eören bizmuftu. O zamanın hükumetine dahü tasyonu muntazam olmıyan blr şe zat lstanbullulardır. 19081918 arsçınyapılamıyacağından daki büyük yangınlar hemen bütün bir dostuma bu hareketlerinin ve ic hirde bunların raatlle bizzat kendi hükumet ve par bahsedilerek ltiraz edilirse, bSyle bir İstanbul halkını me«ken»iz bırskmıs. tilerinin de muvaffakıyetine fiil blr yefil saha. tanziminin masrafanın yüz iktisadî buhranlar yüzünden bu devirlerde gayrimçnkul kıymetleri son derece düsmüstü. Bunun netice.ii bir taraftan mesken buhranmın siHH°tle hüküm sürmesl ve gecekondnl^ra benzer kulübelerln şehrln merkezi olan yangın yerlerini doldurması, Çekilif diğer taraftan da çaresiz kalan ve yanan evlerini veya arsalarını imar edemiyen halkın arsalannı yok pahanna, her kime v» ne is için olursa oUun satmaları olmuştur. Bugün dünün ıskân mıntakası hatta sayfiyesi olan ve Türk ve dünya resmıne ve edebiyatına geçmiı bulunan güzel Halicin bu acınacak halini ahnau. Boğaz sahilierinin kömür ve tütün depolarile dolmâları iktisadî blr gelişme plânının nei;celerı değiidir; bu plânsızbk ve imarsızlık yüzünden hasıl olan ve hem arsa sahiblerini, hem bütün İstanbul halkını ve hem de bizzat depo ve imalâthane sahiblerini zarara sokan gelişigüzel serp.lmenin ve yayılmanın, emrivakilerin zararlı bir neticesidir: Arsa sahibleri zarara uğramışlardır, çünkü arsalarını yok pahasma elden çıkarmışlar ve aldıkları paradan faydalananTsmışlar ve açıkta kalmıslardır. İstanbul zarara uğrami|Ur. Çünkü güzalliği, içtimaî hayatı, sanat kıymeti ve seğUğı, müPara Ikramiyelerl nakale kolaylıkları bozulrr.ustur. Ûepo ve ınıaiaa.ane saiuDien taydalanârnamıglardir. V^ıJiu geıijı guiel kapUU&rı ve i4»uı •tuklcrı sanaur SON PARA ~YATIRMA GÜNO bu îjltrı ve heıe yakın geleceltUjtı gtUjiııeieri ıv ın kaııyyerı mu^aİJ uegııaır. UÜ>CLK yangııılardanberi U tanbuiun pkınmın ydpıiaındması v» imar iflerınin ciddi ve devamıı surette ele alınmaması yüzünden bugün sehrin merkezindekı asıl ıskan mıatakal*rı şehir dıjına çıkmakta, fltro flirmek için hesabımzdp halk münakaia güçiuKlerin* uğraKızkardeşini çakı ile yaraladı makta, depo ve sanayi mıntakaları • n ax 200 lira bulunmolıdır. Kartalda bir kahvede garsonluk İ9e gelifemiyecek bir tarzda iskân yapan Saml adında blr genc evveikl HER 100 LİRAYA BİR KUR'A NUMARASf mmtakalarında, tarihi semtlerde, ak«am. Maltepede Bagdad caddeslnsanat abideleri yanlarında veya tabiî de 22 numaralı evde oturan kırkargüzellikler içinde toplanmakta ve nedeşi Gülsereni ziyaret etmlştir. Blr ticede bu dilem hasıl olmaktadır; arahk kızkardeşile Sami arasında esaslı, süratli ve devamlı bir imar manakaaa cıkmif ve Saml Gülsereni çakı İle müteaddid yertnden yaralâhareketi olmaksızın bu dilemin çömıçtır. Genc kız haetaneye kaldınlzülmesine imkân yoktur. Buna rağmış. Sami yakalanarak Adalete tetmen maatıeessüf bizzat idsrenin llm edilmlştlr. içinde, halk arasında, siyasi teşekküllerde imar lüzumuna inanmamak NİSAN 15 RAMAZAN 14 gibi menfi bir fikir ve şuur devam etmektedir. Şehircilik ve imar işleri bugün başta İstanbul olmak üzere Türkiyemizin ana davalarından biri olduğu halde büyük bir kütle, içinde yan münevverler de olmak üzere 5.21 12.14 15.58.18.49120.251 bu işleri zamanı gelmemiş bir lüks E. | 1 0 J 3 | ».271 9.11|12.00j 1 J 7 | 8.48 ve israf saymaktadırlar. Bu zaman ne vakit gelecektir? Mehmed III. dev rindenberi Evliya Çelebinin dedeleri çey düîünmiyen hamarat, hatıım <l«rsin? sin? Belki de benim evhamım ve kendisi, Sanizade, Cevdet Paşa, hejıımcık bir kadın! Nihad, Parise gelıtm bilt ancak hepsL Dünyadan haberiiz yasayan Sultan Abdülhamid II. ve bundan Nüıadı da ateljedirn. «Antolojiyi bir ay kalabilecefimi soylüyor. Fa tek blr insan var o da Nihad! Za sonrakiler bu zamanı beyhude yere ele aldık yeniden. Çalışıyoruz. Ni kat prensip olarak kitabı benim vallı adam! Ona acıyorum. Garib beklemişlerdir. Büyük yangınlardan had yan çizmek, erken yatmak is götürmemi, tâbilerle benim komış bir duygu içimdeki, elini bırakt} sonra İstanbul halkı da enkaz ve tediği zaman ona güzel güzel çay mamı kabul etti. Antonolojhıin ğ:m anda Nihad yıkılacak, çokecek harabeler arasında bunu beklemışlar, kahveler pişiriyorum. Diller baskısi, iyi bir östa satılması için mi| gibi geliyor bana. Zaman za tir, fakat bu zaman bir serab gibi demagoji rüzgârlarile daima uzaklaşdöküyonım. Antak el birliği ile senin de bana yardım edeceğini man da kızıyorum ona. Yumuşak maktadır. Halbuki tkinci Umumî çalışırsak «anin dedigin gibi bir iki biliyor. Israr ettiğim için gitmemi lığı, aczi sinirim* dokunuyor. Her Harbden harab olan şehirler, hattâ ayda bitirebiliri*. Yirmi beı, otuz kabullendiğinin farkındayım. Bu zaman böyleydi Nihad. Bütün gay Asya ve Afrika şehirleri bile kısa blr fiir var daha t*rcümt «dilecek. •on gilnlerd* oam ııkkın bir hali retler benden gelsin bekledi. O zamanda imar görmüşter ve bu suyumua.adı. Mahallenin çocuklan Sonra ikinci bir «eçim yapacağız var. Ev, dergi, yazılar, bütün işler retle şehirlerdeki sosyal davalar da gene geceleri bahçe duvanna dabu şiirler arasında. başına kalacak 2avallının, kolay de nunla evlenmekle hata ettiğiml halledilmiştir. dandılar. Emine Hanım onlardan |lmdi anllyonım. Bırakmalıydım, Sen bu işi iyic« ciddiy* aldın kaçurmak için sabahtan ağaclara Geçen gün Pendiğe gittik, Nihad sevgilLsi, şapkaeı Katiru ile pekâlâ belli. Senin kitabcının ciyeti sağtırmanıyor. Sepet sepet toplayıp konu komşuya dağıüyor ve ken lam anlaşüan. Tercüme işini başa bir kaç arkadasını çağırmış.. Kız yuvarlanıp gidiyordu. Büyük bir Buna rağmen şehircilik ve imar disi bol bol yediği için hep ishalden racağırruza ben de inanmaya baş ma sakın! Tehlikeli kirose yoktu. tenbel Nihad. Bir şey olamaması lıyorum, Gelelim en mühim mese Hepsi hanımlarile gelmUlerdi, Sa da bu yiizden galiba. Bazan dergiyi hareketleri hâlâ kütlelerd«ı, hükujikâyetçi. metlerden, siyasî teşekküllerden ve leye: Karının boşanma teklifini o hilin karşisındaki zeytinliklerin al çıkarmasma sebeb olduğum için Sonbahar gelip çattı farkında partilerden değil, mshdud ve belli kadar çabuk kabul etmiş olm&sına tında piknik yaptık. Ağzıma bir bana kızıyor, söyleniyor. Halbuki mısın? hükumet ve devlet veya idare adam»aşırdım. Bofanmak için ona yaz kadeh içki koymadığımı da haber bu dergi sayesind* yazılar yazdı, larından gelmektedir. Bununl» beBSyle güîel havalard» sigarı lç dıjından rvvelct loz etmemiştin vereyim. Yemekten sonra senin söraber bu müsahede bizl ye'se düsürmek, denizi geyretmek, sana ytx hiç. Demek birdenbire karar ver zün açıldı. Kim baıladı bilrniyo bu dergi sayuindt dışanya karfl bir parazit, bâbasının paralarını memelidir: Şehlr ve imar İşlerini mak, yaşamak ne güzel! fevkalâde dinİ Çocuk ne olacak? Onlan bir nım. Çok değişmissin, benimsiyen vc bunu hayatl bir dava Istediğin kadar tekrarlamaya ha zamandır görmüyorum. Yoksa İz şeyier yazıyormuşsun, piyeskı }öy yiyen bir sanat amatörü olmaktan sayan kütle imar müesseselerini tuzınm: Seni seviyonım, seni »evi mire mi gittiler? Bana gelince vic leymiş, romaEin böyleymiş!. Tıpkı kurtuldu. Anlamiyor bunu. Hem tacak ve ya?atacak derecede kuvvetyonım, seni seviyonım! dan azabı duyuyorum. Dediğin gi eski Saib Nuri olmuşsun. Kuvve de dergide her şeyi başkalarının lidir: ancak bu işi üzeriıv? alanların En güzeli de 9«ni sevmek galibt!» bi bu ergeç olacaktı. Sonra yıllar tine. yaşama hırsına, hepsi hayran. sırtrna yükledigi halde şikâyetçi. teşkilâtm içinden, imar fikrini sah.«! menfaatlerl için istismar edecek speAyşeden Saib Nuriyt: dır ayrı yajadıgınıza göre boşan Aralarındaffi biri «onu bir mucize Ya gerçekten çahşsa, yonılsa ne VÜl9syonctl ve meTifaatçtl»rd»n. menıCuum, maau bir formaliteden ibaret aşağı değiştirdi» diye, tekrarlayıp duru olacak bilmem! Hepimize iyilikle, fi propagandacı demafoglardan gekendusi jrukan. Neler hayal ediyorum bil yordu. Bunu «öyl«rken d« aık cık tatlılıkla l«l«ri yükleyip, Bir kere af düarlm. M«nıd ollecek slnsi m'jVavemetlerl ve «nridufcum İçin, «ana o kadar Mşell ma. AntoDoloji bitmla, ben yola benim yüzüme baktığı için tuhai büyük ıcnat münekkldl tavril* m* vakflerl h»«sb'ams1ı. fflrmeH ve butKendim na karşı da hazırlıkh bulunmahdırbir mektub yazdığım için, Yusu çıkıyorum. Gelirken Fatosu da alıp laatım, Kllerim tltremcyt başlaya saaaaıa baama geçlyof, bu l«r. Bu menff ve frtnsl eaivyanlarla j fun partisin» gittiğim için, tam üç sana getüiyorum. Ama bütün bun cak diye odüm koptu. Bunlar bir bu memlekette anlamazlar, ; gün geni eevsbıu bıraJctıfcnı içte.. lan serinkanlıllkla dü|ttnm«k 11 seyler »«zinUvorlar, bütün bu d» memlekette yan okunnuo, insan zırn değll mi? Sabırsızlığm beni dikodular tıereden çıkiyor anlamı degerl bilinmezl> diy», nnda, hukukt eraslania v I Hepsi için!. lunBbfllr. bTmiin aramaga ve açıkS«z veriyonım, Istediğin gibi o sa|irtlyor. Halbuki bana daha biraz yoruml S«nln Vecihi Beyin, yahud (Arkan rar) lamağa çalışacagiz. lacağun: Sevgllijlnden bafka blr bekl«memlx Uzım gibi geliyor, M Çelebinia a f a mia nudır, n* dcr Şehircilik ve imar düşmanlığı ile mücadele Yazan: Ord. Prof. Dr. ı I Hukuk bakımından şehir ve imar işlerimiz ) fSABAHl Birkaç fıkra amazan fıkra küplerinln kapağını açtı. Fıkra küpü olduğumu iddia etmiyorum. Ama bazısı kendi dagarcığmdan, bazısı da başkalarının dağarcığından benimkine aktarnıa. u« beş fıkrackla ber. de kafüeye katUa^ v ^bürTkaryagdı dergâhı bektaşl babası ve oranın imamı bafız baba, bir ramazanın son günlermde, ş e j hülislâmı ziyarete gitmiş. Şeyhülislâm, o tarihte, Cemaleddin Efendi haiız babarun da medrese arkadaşı. Hoe beş etmişler, baba erenler hacetini anlatmış, derken kapı vurulmuş. içeriye bir kaç kişi gırınış. Efendi HazreUeri, demişle.r. ruyeti hilâl vâki oldu, yann bayrara. Şeyhülislâm hemen emir v*rmış: İcab ederse rnakamlara haber vcrilsin. toplar atılsın. Giinlerdeıı ramazanın yırml aokunı imiş. Ama, ay görüldüiü idn, bayramı ilân etmek mecburıvttı var. Filhakika toplar atılmış, ertesi £un bayram olmuş. Gel zaman. git laman, nradan tıir yıl gecmiş. Tesadüf bu ya, hafız babanın, Şeyhülislâma gene işi düşr.^uş. Günlerden gene Bamazan. i'u «eier de yirmi sekizi. Hos beş. maruzat, derken, tıktık kapı? Btr kaç klşl İçeri girmlşlerı Efendi Hazretleri. demişter. ruyeti hilâl vâki oldu, yann bayram. Cemaleddin Efendi gene emiı vermiş. İcab eden makamlara haber verilsin, demiş. toplar atılsın, bayram ilân edilsin. O zaman, lıafız baba, hemen yerinden kalkmış, efendi hazretlerinl eteklenıiş: Zatı valâlarını. Cenabı Hak. yırmi yedi seııe daha muammer ve hu makamda dalm eylesin! demi«. Şejhlllslâm, bu vâdell duaya »a»mij: Efendl, deml», böyle muayyen müddetli temenni neden? Efendimiz. !wbebi var. Oeçen sene, fakir, nıyeti hilâlin tcbşiri gür.ü buradaydını. Ramazan yirmi dokuzda bitti. Bu sene, gene buradajım, muharek yirmi sekize indi. Her seııe birer gün birer gün ine üıe yirmi yedi sene sonra inşallah tükenir, sw kıntıdan kurtulııruz. *** Aynı hafız baba, bektaşl fahlri başında. teslim taşı elinde, imamet edermlş. Blr, üç, beş, cemaat kızmış. Hcla mubarek rama/an giinü. açıktan »çıJa bu bckta?ilik, küfiiriin »a kemlisi. Fesl bastırınca. soluğu Şeyhülislâmın karnsında almnlar: Efendl Hazretlerl, demişler, blzim arök bu hale tahammülümüz kalmadı. Hahz baba, bize, bektaşl kılıgile namaz kıldırıyor. İhtar bujurulsa da biraz kendinc gelse. Cemaleddin Efendi. zatif. hazır cevab adam, cemaatin sinirlerinl şujla yatıstırmış: Tdâş etmeym efendlm. Boba efendi giinaha değil. bilâkls sev..ba girmiş. Bektaşi fahirine seçde ettirmlş, az celâdet mi bu? *** Eyüblü Yaşar baba, zaklrbaşı olarak maruf. Bekta«i babası. fakat her tekkeye glrip çıkiyor. Malseti bu yüzden. Bir sene, Mısırü prenseslerden blrlnin kâşanesine, ranıazan imamı tayin edilmiş. Az bulunur bir nimet. Fakat baba efendinln namaz sfıresi bakımından dağarnğı fakir. Birinci akşam. dörtbaşı mnmur bir teravih kıldırmış. İkinci aksam, arta kalan btlglsi İle blr şeyler becermiş. Üçiincü akşam. dama demiş. Çareslz, hafızasını zorlayıp. akUnda kalan nydurma arabca kasldelerden neler varsa onlan kullanmış, namazı tamamlamıs. Tnmamlarmş ama.eemaat. Mısırlı prensesln yârantndan Ibaıet oldujhı icin. arabca bilen fazla. Teravilıdfn Sonra. imam cfendiyl sıkıştırmışlar. Efendl hazrrtlerl, d«*ml»1er. lıarikulâde bir !mnm*tte bulandunuz. Ancak. okuduğıınıız sureierl tanıyamaHik. Araba Kelamı Kadimin hangl sahlfelcrlnden okudunuz? Ya"ar baba, sofukkanblıkla eevab vermi«: Vallahf efendtm. bn «flreieı Knr'anı KeHmde bulunmaz. Bonlar bn akjam nâzll oldo!. Hamdl VAROĞLU Stddth Sami Onar 19 Mayıt 1957 125.000 İİ Y A R I «Bakır» şilepi Bankasmın «Balnr» »ilepi Batı Almanyadan yüklediğl. Karaynllanna aid hamule ile bugün lzmlre gelecektir. «Bokır» 2 gün sonrt llmanımızda olacaktır. t'MİT ÇtFTÇt ile (3NAL TAPAN Evlendller. Londra 15 Nlsan 1957 YAPI vE KREDI BANKASl ^ ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle