Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ğle ve akşam pilâv yerine sade suya hajlanmış pirinç yemekten bıktıkları icin Deniz Tlcaret Okulu talebeleri grev ilân etmişler. Yenilmiyen yemekler de bu* dolabma saklanmı$. Yeniçerilerle beraber Mehterbane taltlf olunmuştu. Bana bu haberin yarıya kadar l de kaldırılmış ve II. Mahmud, garb Donizetti. garb musikisinin hamisi a za n usulünde kurulan yeni ordu için bir İsvisreli m«sl«kdas Fernaud Gi l basbakaniardan Profesor NikcUa olan Abdülmecid naroına da yeni bir, kunu GalaUsarayda bulunduğum ilk bando tesisini istemiştl. HükUmdarm gon'un yazısı burada sona eriyor. Yorga'yı da katabiliriz. Ancak bu marş yapmış ve bundan dolayı pad ! seneler zarfında büyük sınıHaHan padibu arzusu üzerine İstanbuldaki SarSovyet büyüklerinin kendilerine yaşlı v e tecrübeli Rumen politikacısı » şah kendisine üzeri büyük pırlanta [ birinin bir elebaşı tarafından kışkırdunya Sefiri Marquis Gropellaya, Rumanyanın kapılarmı açıp on iki bir m»hkeme huzuruna çıkarılıp larla tuğra işrcnmiş altın bir enfiye ! tılnıa neticesi ilân ettiği portakal Türkiyede garb musikisi tedris edegrevinl hatırlattı. Alman tümeninin çember içins almkutusu hediye etmişti. I yargıhmrfıktan sonra idam ^ edilmiş r t a ö ğ r e t i m Umum Müdürü, bu ciik ve Türk saaatkârlar yetistirecek Şimdiyi bilmeın ama. o tarihte Gamasıru Mglayan, genc Rumany» hü degıMır, kemhs daha »yade aiyasî O an me«hur parçalarmı icra etmeğe atlına yapılan bu marftan yek n.Mnbir İtalyan üstadın getiıilme»i yo baslamışlardı. Burada profesörün roa nun kalan Sultan Mahmud Don zsı Saray orkeatrası ve ordu bandoları <latasarayın yeıtıekleri çok itinalı idi. Itaildırılmast için 150 lunda bir müraceatte bulunulmuştu. haretile beraber talebelerin uyanık ü'ye bir nişanla beraber (Beyı tm tesis etmek vazifelerini muvaffakı | Hele pilâvı, bugüne kadar devam kiimdarınafırsatını düşürüp onu tnem ' suz, suikasdin öltfürülmüstür. sonra bir «Zafer» rıisanırj verirke* bir" sualsiz kurbanT olnuış,* sör«vu bln» yapıhnası gerektiğini soyledi yptle basaran Donizetti 'aynı zaman eden şöhretini çok haklı olarak yopSardunyalı diplomat vgziyeti mem »ekâlarını da zikretmek yerinde vanını da vermişti.) (3t. kkctmd*n aasü uzaklasmağa jnecEskidenberi liberal bir ctanokraBir mü4d*tl«n beri »ehrtmiiîde ince leketine yazmif v« Sardunya hüku olur.) <1>. Donizetti'nin kurduğu »aray jıki'? da talebelerine italyanca .^arkılar mı», emsal»iz bir yemekti. Fakat limbur ertiklerini burada snlatmağa Ki tik idarenin kurucusu, savunucusu öğretlyor. bu suretle Türkiyeye Dan lemeler yapmaita o'.an Orta öğretim J meti 1828 yılında îstanbula maestro II. Mahmudun emrile Enderun trası her gün oğieden sonra surayın te'nin ahenkli lisanını da sokmuş o di bile hatırlıyorum. Tahan helvası zum gormuyorum. Dünyanın her ta ı o l a r a k t a n ı n a n P r o f e s ö r Yorga yur Dmum Mudüru Tarl'K Asal, üugüu i ve bestekâr Gaetan Donizettinin bühir. mcrcimek yahııisi iki. büyük tagenclerinden yeni orkestra için ayrı pencereleri altında en güç v? ç€;kili luyordu.1 < 5 > rafıad» her ülkede ku.Uarm boyun d u n w ^ ^ a ^ j ^ ^ M u h a . AaKaraja üarekeı edecektır. ' yük kardeşi Joseph A. Oonizetti'yi lebeyi değil. bizim gibi kürük snııfian gencleı gaıb ınuiıkUmde hakilıa müzik parçalarını çalıyor ve b.7.zat Tarık Asal. şehrimizde yapılacak • duruxıarı altma aldıkları milletlere f l j l a n n v e b u H i t ! e r c i l e ş k i l i n b a ş l Donizetti saraydaki çahşmalarını larda olanları da Al'.ah bilir ya b;kten büyük bir maharet göstermişler Sultan Muhmud tarafından tcvik ve Ortaokul ve İlkokul'.arın yerlerinin. Igöndermişti. karşı takıb ettıkleri politika hep boy \ O İ J U 1 m a h u d m ü e r t a s l a ğ l Rodreanu17 ocak 1846 tarihli bir mektubunda tırınıştı. şehrimiz Millî Eiitim Müdürlüğü ta j Bir yabancı müellif İtalyan Sünat ve kısa bir zamanda bazı mühim takdir görüyordu. Bu arada bir de portakal metelesi 18S> temmuzunda tahta ,;kan Ab bir dostuna şöylee nsklediyordu: kârdan ve bu vazifesinden »öyle h..h parçaları muvaffakıyetle çalmağa hapis, sürgütı. | dülmecid. babasının giıijtigi uıahat (Oğlum size Türk tslebelerinin ital vnrdı. Portakal mevstml'icle oflevin uzerinde ilglltlerle yapılacak ....... . . . .„.„..* . B . . . . | v j | , l n t a l u l mevkıının demokrasıler ta Uzerinde ilgiülerle yapılacak çalış setmektedir. fŞarkta hakiki müzi başlamı.lardı. ilk tohumlarını Anna Bolena ve 2in 1829 Rus harbi münambetile Ta hareketlerini ileri götürmege cehdet yanca sarkllar »öylediklerini şüphe portnkal, akfam portakal, ycmliten idamdan başka bir şçy degil kı. bu s a hnda olduğuna inanan, pulitikası I m»dan soara tesblt ediUceslnl rada koroşumuı Hoüinlari niıpetmd» nı d* bu gidişe uyduren ProfeMİr bina operası müellifinin kardeşi Juzef Do rabyadaki karargâhında bulunan II. miş ve bu arada garb musikishıe k<ır siz bildirmiştir. Sultan bir kaç ope ziyade angaıyeye benziyordu. .îaium Perde arkasına almdıktan sonraki Nikola Yorga. Rumanvada iktidar » 1«J» olunacağım Böylemlştir. Umum nizetti atmıştır. Jozef Donizetti ev Mahmudun günlük hayatından lıah şı büyük bir anlayış ve yHkmlııc fics ret eörmeftf arzu ediyor İyi onPret ya insan her gün bak!ava. börek >e> . . . " , , . Mndür şehrıır.izdekı likokullarda yase bıkar. durumunu izaha çahşayım. ! dizgininin Mareşal Antonesku'nun pılmakta olan tift öğret'.mln önümü* velce Napoleon I. idaresinde de mü seden bir Ingiliz deniz subayı Ende lermi^ti. Genc hükümdar garb mu k»ri nereden temin edeceğimi bilmlSiındi bsrdenbire ismi hatırıma geiRumanyalılann maceraların^ 301:1 '• ellne geçmesi. hele Derr.ir Muhafız dekl sene tamarnen kaldınlrr.a&ma im zik profesörü olarak hizmet görmüş run genclerinin meharetinden şöyle »ikialle bizzat meijgul oluyor ve sev yorurrO <6) nıiyor. Rizden dört veya bes yulan verirken burada anlatacağım tek §ey larına basına geçen HoriaSima'nın kân olmadığını. bunun için en a( tü. bahsetmektedir: '... Birdenbire Türk diği bu musikinin memlekete yav.lDonizetti bu mektubu yazdıktan sınıflardiiü hirinin adı bütün n^kmasını iitiyordu. Bu bakımdan Dunikabyor ki o da genc Kral Mişel tayapılm&sı icab ettiğinl 1828 yılı ortasma doğru İstanbula askeri bandosu Karadeniz Boğazı sabasbakanlık yardımeısı sıfatile ki ] öğretim sisteminin gelen Donizetti İmparatorîuk mızıka hilinde Rossini'nin havaiarını çalma zetti'nin kurduğu. Mızıkai Hünıa kısa bir zaman sonra sarayda ope tcbe yayıînıış acar bir ta'ehesi vardı. rafırıdan iktidardan nasıl uzaklaştı1 m e U retler oynamağg da muvaffak olmuş Va'nız kendi «ınıfında de*il, d»ba nbnış olduğunu anlatt»|ım Başba binede yer alması üzerine durumu ' •« *1îf. l»JJ .?. . cinlo çvdeki zama sının başına geçirilmiş ve bu vazife ğa başladı. Bando muallirai olan pro yundan. ordu mızıkalarından başlia, nı nizama kondugu takdirde, zarar sarayda ve Istanbuida tanmmış ; üe tu. ıSarayın salonlanndan birine bir aşağı ve daha yukBrı «ınıfiarda bile kan MareşaJ Antonesku'nun akıbe büsbütün zorlaşmıs, hattâ bir arahk vermiyeceğlnt btldtrmiştir. tinde büyük güçlüklerle k ş l a ş m t ; fesör Sinyor Donizetti'ye gerçekten lertn arasında garb muıikUl 'ahsili sahne kuruldu ve tultanm huzurun hâdiseler yaratarak kadar njfi"iu, y ç tevkif dahi edilerek hapse de atılseref verecek kadar güzel çalıyordu. tldir. tı. ÎUilyadan »yrılırken ıslah edilecek mıştı. Yemekten kalkarak bandonun çal de ilerlemij, bu devirde İstanbula da sarayın talebelerinden teşkil edi bütün mün \seb<t»lz islerde SOTÜ dinMoskofların Rumanyayı istılâlannbir tistemle karjılaşacağını zanneden 1940 yılı kasım ayının yirmi yedinsaray rıhtımın» bir çok tanınmn garbh sanatkârlar lcn amatör aktörlerle bazı operetler lenir. «özünü budaktan psirjremez, Zeytinyağı ve boş fUm dan sonra kızıl saçlı diktatör de, f.ınatkâr, lstanbulda tamamen yanı! makta bulunduğu gittlk. Burada bandoyu tertib eden da konserler vermek üzere gelnı ş temsil edildi. Daha sonra bu sahne j isyankâr ruhlu bir veledtü. Hanei ci günü Rumen lejyonerleri diye ahakkıncUki haberler d ğım. ses ve icra bakımından yeni nazi taraftan demir muhafızlar gibi Türklerin ne kadar genc olduklarmı | büyültüldü ve kiirük bir tiyatroya tası kaldırsanız altından cıkar. pek çok kimseler gibi halk mahk» nılan faşizm mukallidleri Julana ha» Zeytinyağl ve boş filrr.in beyanrame bir nesil yetiştirmek mevkiinde bu ve alafranga sazları ne büyük bir [ 1847 yılında List'in İstanbula gelipisanesini bastılar. Bu hapisanede tahvil edildi. Bu tivatroda operetler. hoca Kiıııftan ıınıumi şeküd" si'sâyethınduğunu anlamıştı. c meleri huzuruna rürüklendi. Başye tâbi tutulacağı yolundakl haberevvelce Kodreanu'yu öldürmüj. ta ler üzerine malumatma müracaat etti» alışkanlıkla kullandıklnrmı görerek şini Donizetti oğluna yazdığı 9 tem meslekten sanatkârlpr tarafından da te l>ulu!"ia eleba ı n'^rsk müdiriyot. karu 4a, üyelerı de yuidg y i u kgFakat sanntUKİa pek mahir olan ve hayret içinde kaldım. Bu genc mı muz 1847 tarihli bir mekiubla |oyle karsısında onu bulurdu. operalar temsil edildi.ı (7> münist yani Moskoftan ziyade Mog. raftarlarına da zulmetmiş olmak »u Jlmil Vali muavini Hidi S«gnak. ken yorulmak bilmiyen azimkâr profosör . . Bir gün öğie ycnıeğinden sonra zıkacıların sndece p;ıdı«aha r'mık anlatıyordu: (.. Dünkü gün List »eh rej>m. ta., ... . . . . edildiğini. a k a t Muzikai Hümayun Donizetti'nin mektebin yemekhaııelere açıiaıı alt kof olan bu sözde halk mahkemele, d İ 5 İ n e d e mmüracaat e d i l d l ğ i n i . f fakat bir yıldan daha az bir zamanda zor iizere talim görmüş Endurunlular ol rimize geldi. Bu habeıi Padişaha uü r a c a a t çıle tevkif edılmıs rinin pençesir.den Mareşal Antones raftarlarıle kodamanlarıııdan bır ka ! r e s n ı i t e b l i g a , almadıklarır.1 söylemiı luklan yenmiı, müzik «anatının ace duklarını öğrenince hayretlm büsbü laitınr.ak için istical gösterdim ve ldare;Sindeydi. Ayrıca ordu mızıka kattaki büyük lupınnda bir taburun tu gibi müfrit Alman taraftarlığı ile çı mahbus buhuiuyorlardı. Lejyoner tir. Durumun bugün aydınlanması bck migi olan talebeleri garb tiyatrosunun tün arttı. bir kaç saat sonra da sanatkâr Avus ları için de Avrupadan mütehassıs asker adım!arile çıktığım. hahçeye utaıunmı? koyu bir milliyetperver ler mahbusların hepsini muhafızla [ lenmektedir. turya sefareti Ba5tercümanı refaka lar getirtilmişti. 1848 yılında İstanbul laştıktan sonra da dağılmauiğını, bab Profesör Donizetti'nin anlattığına Tavukçuluk kursu pazartesi defil. sadece komünizme aleyhtar rının ellerinden zorla alıp sorgusuz, göre bu genclerin musikiyi öğrenme tinde hükümdar tarafından kabuı ordusu süvari mızıkaları muallimliği çeyi aynı muntazam adınılarla çarBEDİA KİRMAN' namoslu Rumen va tandaşlarımn sualsiz kurşuna dizdiler. günü açılıyor de heves ve istidadları İtalyada bile edildi. Haşmetmeab aynı günün ak ne Prusyadan Karl von Şfe celbolun hetmeğe başladığım görüp >a|*kal İşte bu kanlı kasım günü eski ile bil» yaka kurtarmalan imkânsızdı. Tavukçuluğu teşvik maksadiîe Tekhayr«ti mucib olacak derecede yük jamı Çırajan Sarayında huzurunda muştu. Ayrıea Muzikai Hümayun ta dık. Bajbakan Profesör Nikola Yorga da lebelerine de Avrupadan gelen bazı HALÜK SIENGÛ sekti. Bu gösteriyor ki Türkler yara çalmasını istedi. Yürüyüş bir on dakika yıirdü. OrO ana baba günl«rinde ölüme bu katil herifler tarafından yaka nik Zlraat Mürürlüğü. her sene olduğu gibi bu yıl da. tavukçuluk kursu Bu emir üzevine derhal Erard pi hocalar ders vermekteydi. 1854 yılın talık karıştı. Birbiriııe hagia«.'inız dılışta musiki ile alâkadardırlar. ı <2>. sürüklenen yüzlerce ve yüzlerce Ru lanıp öldürüldü. Evlendiler. açmaga kar»r vermlştlr. Donizettı (Ağalar Orkestrasıı ismi yano evimden saraya nakledüdi. bu da (glarneta üstadı) Francesko, bo muntazam tabur halinde ~ap la iın men vatandaşlan gibi Mareşal Anto18 mart pazartesi günü saat 17.30 da Bu cinayette Rumanya diktatörü Beyoğlu 15 mart 957 verilen ganc ndurunlulardan müte auretle bu âlet Sultan Abdülmeeidin razan hocası Doos. piyano muallimi kân olmıyan bir sıirü deli (i(C{in onesku da kurşuna dizilmek suretile Mareşal Antonesku'nun ne dereceye baçlıyarak 31 m3rt tarlhine kadar deşekkiı müzik topluluğunu bu şcküdc huzurunda List'in parmaklarile ça Freel ve keman üstadı Vels ve Bug yun saatini böyle bir gösteri yürüyüölüme mahkuîn edildi. kadar methali olduğunu kestinnek vam edecek oltn kurs hakkında fazla yetiçtirdikten sonra 1831 yılında Sul hnmak şerefine nail oldu.ı < 4>. vani, musiki ııazariyatı hocası Hau şüne feda edişi ttn'ataw:v beıkl Idam hükmünü iniaz «dcn müfreze zordur. Muhakkak olan bir şey varbilgi almik istiyen «ââkalıların Teknik Lilt'den bir yıl sonra Belçikalı ke zen'di. Bunlann başında da (üstadı ilk defa gorülen bir hâdite idi. SUNA UTKÜR Un Mahmud için bir marş da be«teen metre ileride b»|b duran bir in sa o da yardımcısı mahud Horta Sina Zlrsat müdürlüğüne ba;vurmaları icab lerniçti. 'Bu suretle bir Osmanh hü man virtüozu Henry Viextemp« da evvelı diye anılan Guvatelli bulunuMubassırlnr. frrmuhssBtrlar lııvıt 5ile etmektedir. Kurs Vi'.âvet blnasında yasana tam isabet sağlayamıyacak kakündarı adına. garb usulile bir rnarş İstanbua gelmiş ve gene Çırağan yordu. tular, sınıfa toptan ceza yazdılar. Tanm bu menfur clnayetin tertibcisi pıKc5kt!r. Yük. İnşaat Müh. d«r ya son dvrectde acttni yahud da bestelenmiş oluyor, bu (Sultan M:>h Sarayında Sultan Mecidle,' maiyebur güçlükle dağıldı. Arkasından tadeğilse bile bundan haberdar bulunOSMAN ÇAĞLAR Muzikai Hümayun doksan kişidon bii bir tahkikat açıldı. raaidura mümkün olduju kadar taz Kep giyme merasimi mud Marşı» 1831 yılının ilkbaharında tindekilere bir konser vermiftl. Sanduğudur. Şu kadar var ki, AntonetNlşanlandılar. la eziyet edip azab çektirmek için Kızılny H«m5lre okulunda 22 mart Beylerbeyi Sarayında bulunan hü »tkir pek beğenilen bu konserin so mürekkebdi. Bunlann kırk sekizini Meğer yukarıda zikri geçen «le ku, ancak Fransız Büyük İhtilâH cum» günü saat 17 de Kep giyme mı. Kadıköy 15'3/957 can aUcak bir yerine ateş etmemeleri kümdarın huzurunda (Ağalar Orkes nunda padişah tarafından yirmi bin çavuş ve onbaşılar teşkil ediyorlar avura sığmaz elebaşı, portakaldan süreıinde emsali görülmC;. bu aeri ratimi y: pılacaktır. emrini alrnıj olmablar ki llk yaylıında tra»ı) tarafından çalınıyordu. Kendi kuruş atiye ve bir iftihar nişanile dı. Muzikai Hümavun ders proErem gmâ getlrmiş, bütün talebeyi kanMareşal Antonesku ölmedi, askerlere: halindeki katliâmın failleri hakkınlarında musiki derslerinden baska dırmış. Portakalları yarıdan keslp içBir kadın kendisini gazla da takibat yapılmasını emretmiş. aytiirkçe, arabca. fransızca ve yazı ders leriııe (uz dnldurmıışlar, olduğu gib! «Kalbime, yahud başıma bir kur nı gün içinde de lejyonerlere karsı yakarak intihara teşçbbüs etti ler vardı. Abdülmecid. Donizetti sofıuya bırakıp, tabur halinde bahşun sıkın da bir an evv«l ölcyiml di askert tedbirler almıştır ki. bu hal B^latta Macuilar yokusunda oturan Paşayı mirlivalığa terfi ettirmiş. ay çeye fırlamışlar. ye yalvardı, durdu. Rabia ismlnde bir kadın, kocasile yapde kendisjnin böyle karakuşi icraF.lebaşıya hatınmda yanlij kalnıa» nı zamanda Muziknl Hümayunun Bu feci durumun acemilikten ziya ata pek taraftar olmadığını gasterir. tltl m.ınakaşadan sonra kendUl üzerine gaı dökarek atefe vermiş ve intihara meşhur şahsiyetlerinden olan Necib dı \%e muvakkat tard cezası verllmişde hain bir kasde dayandığı tahmın Öldürülen bir Başbakan daha. . j kalkısmıstır. Rabiayı kurtarmak isteBey de Paşa olmıutu. Muzik.ii Hü ti. olunabilir. Çiinkü kurşuna dizmek O dcvrin çocuğu şimdiki gibi de» Rumen faşistleri tarafından kanı yen kocası Yakub İU kayınbiradari Ali turatile inraı olunan ölüm cezalarında mayundaki istidadlı gencler gittikçe v ğildi. Pısırıktı. Ulsa olsa portakala müfrcnnin ateşindcn sonra müfreze dökülen Profesör Nikola Yorga'dan « gelinleri Bedia Özgedik ellerinden birer birer yabancı hocnltırın yerlerituz dnlduruyor. Sonra bahçedc dönkadın ise a|ır surette yar.l.nye kumında eden gubay yahud gedikü evvel gene Demir Muhafızlar deni y»"™'«. Rabia. Balat Musevi hastaneslne ni alıyorlardı. 18(il de iki yabancı meğe ba^lıyordu. Sade suya ptlâva mıştır. Balat Musevl hastaneslne len bu kanlı teşekkül daha evvel mıştır Rabia diğerlarlnin tedavlsi echemen ce»ede yaklaşıp kulağına yahocanın yerine muziki mülâzimle küseıı simdikilere baksann a: Agızk»ldırılmi|. hud şakağına «coup de grace» dedik Başbakan Arman Kalmesku nun ™ ^ ^ y a p ı l n l l ş t ı r H â d j s e rinden Sevket Beyle. Çavus Hüsrev larına bir lokma yernek koymadıkıan etrafmda ' thklknt yapılmsktadır. leri bir kurşun »ıkar; bu guretle şayed kanına girmifti. ağa 'ehil ve erbsbl göründüklerin başka mektebi de terketmijler. A y 1939 eylulünde baslayan İkinci j mahkum müfrezenin yaylım ateşile den tayin edümişlerdi. rıca müdürün de istifnsını iıtemi$ler. Öğretmen okullarının 109 uncu Milyon ean vermemiş ise fazla eziyet çekmesi Dünya Savaşının ilânından sonra ı 19. asrın birinci yarısında orduda, *** yıldonümü Rumanyayı saran. aradan yiiTii yıla , önlenmiş olur. sarayda. konaklarda İstanbulun baHaberin İkinci kısmının bana ha1000 yakuı bir müddet geçmiş bulunma ' Öğretmen okullarının ve memleketizı umumi yerlerinde garb mu»ikifii tırlattıgi hâdise. rahmetli ressarn MuAnla^ılan ihtiyar Rumen Maroşa sma rağmen de hâlâ bütün şiddeti yer almış ve benimsenmiş bulunu azzczden dinledlğim bir mekteb halından bu coup da grae* dahi aairctn vahşetile devam eden kanlı hava Une gelişinin 1S9 uncu yıldonümü müyor. sarayda hergün çalan mızıkadarı tırasıdır. flÛOmiş olacak ki zavallının dakikalarca Hrrt, sayısız devlet adamfnın haya asebetile bugün saat 15 te Çapada, Yiık başka alaylnrın. ordu!arın mızıka taw* ,'ÖSrt>tm:n okulu binası'rîfla, bir . t»Kürükken onu ~ SfiıHİ'an mektebine can çekişmesine sebeb olnrtımış, ^bu ibi kımları da hergün ikindi saatlerimîe vernıişier, usulcıı her gün mektebde suretle de kızılların bir öîüra mah tına mal olan ayaklanmaların. karı r e n y R pıi a c a ktır. kumandan d^ireleri önünde muhte pilâv var. Pilâvın ertesi günü mutkumuna bıie ne kadar gaddarca dav şıklıkların, ihtilâllerin askeri hüku ı xic*ret Bakanmm tetkikleri met darbelerinln kaynaBını Kali I iku»ad v e Ticaret Bakanı Abduilah lif garb parçalen terennüm ediyor '.aka lnpa yiyeceğimui bilirdik. derdi. randıklan sabit olmuştur denilebilir. öldürülmesind» arayıp Aker dün de Toprak Mahsulleri Ofi^i lardı f8'ı. Çünkü hem idareli olsun, hem de «tdam sehpasında can vermiş» Ru nesku'nun Bölge MUcliiılüsünde mesg'Jl olmuştur. ağu değijsin diye üç günlük pilâv men devlet adamları serisine eski bulabüiriz. İkinci Dünya Harbine takaddüm Tedavüldeki para <l^ Antonio Bratta Costantinopli | l'hi'irlerdi. İlk günkü pilâvdan artan kısnıını lekrar kaynatip lapa yapnreden günlerde Rumanya Balkanl»Merkez Bankasının son bültenine gönel 1831 li<r, lüpadan artanı da üciincii günü rın en zengln. en geli?mi», Avrupıî r < tedavüldekl para miktarı 2.639.629.004 <2^ Amiral A. Slade'ln Ali Rıza Sey bize pirinç çorbası diye icirirlcrdi. gidişe en ayak uydurabilmiş bir ül liradır. fioğlu tarafından türkçeye çevrilmiş TEŞEKKÜR Bu kıssadan cıkanlacak hisse var. kesi İdi. Bükrcş Balkanların Pariai Gider vergisi için verilecek (Türkiye Seyahatnamesinden) Eğer T e v yapan mektebin buz dosayılıyor; adeta Peste ile. hattâ ViSsvgUİ buyüğümüz beyannamelerîn müddeti (3. 4. 5. 8. 71 G. Donizetti. Histoire labına kalkan pilâv. talehe mcktebe yana ile boy ölçüşebilecek bir mande la reforme de la musique en dönünciye kadar orada dayana!'i(e bitiyor MUZAFFER KlLIÇın zara gösteriyordu. Aynı zamanda rekse. Muazzez merlıunuın anlattığı Turauie ğ Cider vergisi ]çin beyanname verme cenazeRİne bizzat gelmek, çe«Balkan Anlaçması» na katılmış, bu :tai föndermek, teigraf veya w (8'> Cumhuriyet gazetesi, İstanbul bu lâpa ve rorba sistemini denemekyüzden de glyas! durumunu iyice muddeti pazartesi günü sona ermekte fayda yok mudıır, dersinız? l«fonl» tizıyrttj bulunan büda garb musikisi. 18.3.1956 sağlamlamntı. Balkanlano «buğday u^'tuE dasUarımıza alcocn ttcekkUr Hamrii VAROĞLtl *~ , . . . ,,J, Hurda hallne gelmi», asıl vasıflanm •derlz. ambam olarak anıl.yor Avrupada k , y b e t m i , ^mlyŞacak A1İMİ s a l l d u r u T O ( U k l Öğretmen uzun bir seyahati goze aldıramıyan m a d d e l e r g j d e r v e r g i s i n e U b i SAADET OZANOĞLU zevk erbabı diledikleri modern eğ yaC aktır. ile lenc»lerin, sefahetlerin türlüaünü Eczacı Muavini İtalyaya gitti Bükreşte bulabiliyorlardı. Senelerden btrl muzdarib buDenizjollan İsleımesi Miidıir muaMVAMMEB EREK Her bakımdan mesud. müreffeh lunduğu amanıiK htıtalılıtın vini Tarık Aygen dün saat 12 de şiNişanlandılar. sayılan bu ülkenin idare mekanizkurtulamıyarak 7 3.1957 tnr'.hln m.ıli Akdeniz seferine cıkan ıSamsun» de Halts:r rahmrclne kavufan 8«T{ill aşim Tt bftbamız. Şark masım ellerinde tutan B^şbaksn 15/3/1957 Ankara 1949 1950 1951 1952 1953 1954 1955 1956 Armand Kalinesku son derecorle ze vapııru İle Cennvaya hareket etmistir. kıymetll aüe büyütümtiE ve ba T« Y«n«n Çikolatt Fabrlkaaı aakl. pek yurdaever bir adamdı. Bu Tarık Aygen Cenovada havuzlsnacak bamız hiblerinden. bakımdan da Rumanyaya talih tam olan (Tarıutl vapurunıın revizyonuna NURİ SEKBAN'm HAFIZ MUHİDDİN Bu rakam, halkımızın istikbale ve TUrkiye manasile gülümsemis değil. gülmüş ne?jret ettikten sonra Torinova geçecenazeılııe geinıek kadirşinaılıB A Ş A R 'ın W ğını göıteren. telefon teigraf, ! tü. Fakat İkinci Dünya Savaşı Av rek, İtaNar kredisinden istifade ile ÎŞ Bankasına karşı beslediği emniyet ve im«l etllrilen makinelerln kontrol işile Aylık Sanat ve veya mektubîa bUyiik aeımııa vefıtımn 16 ncı aeneı devrl! rupayı korkunc bir yangının göbe uğraşacaktır. Edebiyat Dergisi Iştirak ederek bu en ellm gTi8evginin en bariz delilidir. vçjı munasebatile İT. mart ! ğine fırlatıp atırverdikten. hele Hitfı nümüzde biileri teıelll etmek 1957 ysnnki p.aar günU KanSamsun» gitti 2 nci sayx Bugün çıktı | ler'in yenümez sanılan orduları bir lütfunda bulunan akraba. do»t lıea Camü Şsrlftnd* 6gl* nımı«Samsıın» vapuru dün 141 yoleu. ! kaç hafta içinde Lehistanı yakıp yıve arkadaşlarımıaa »vrı ayn tiZSBI mutea'tıb, MeurlıkUr Müş«kküre büyük acımız mâni eldürlütü Baılmamı S«yyld Hacı I karak engin bir y«ngın yerine çe 140 ton yllk ile Şimali Akdeniı Beferine ç;kmıştır. duğıınclan kendilerine olan min Hafıı Nuaret T»sllçay ldareainde I virdikten sonra Rumanyanın da tanet ve {Ukran duyguiarımııın Hacı Bafıı Hatan Akku«. Hafız ! lihi birdenbire degişti, o sükun. ifadeslne muhterem gazetenlzin Meeld Seıigür, H. Zekj Altın, MAR1 ' 16 ŞABAN 14 ; zevk. eğlence ve sefahet ülkesinîn tavaMutunu ric» ederlz. H. Ali GüUe», H. Aaiz Bahrlye11, H Rauf Şenıoy tarafındın j «emPİarını tehdidkâr bulutlar kapÇocuklan: Hamöt Sekban, paranızm... istikbalinizln emniyeti ratlhll Kardeflerln l«tinkil« Dr. Mükerrem Oünöy, Dr lamağa başladı. Hele Kalinesku'ntın Mtvlidt Şerif Kıraat olun»cağm Umail o Demir Muhafız teşkilâtı tarafından dan » n u edenltrin ttfrifltri rıöldürülmesi üzerine Rumanya tarie» olunur. hinin en karışık. en muzllm en fe V. | 6.11 12.23 ,15.45 13.17 19.47 4.32 Bşi ve çocuklan laketli devresi de başlamı? oldu. E. J11.54 « 0 6 • 9.38Iİ200 1.S1 ıo. ıs (Arkası var) Derleytn: CKMALEUDt» SARACOf^U Sehir A II İ S L E K ıı T A R I DEVLETLILER ı =heberleri Ordumuzda Garb Musikisi Rumanyada idamlar İlkokullarda rÎDAM SEHPASINDAcan veren 16 ıHaırt ı Pilsva küscnler 71 çift öğretim devam edecek Haiuk Y. Şehsuvaroğtu MEVDUATI 1.000.000.000 LİRAYI AŞAN BANKA TEŞEKKÜR MEVLİD YELKEN TÜRKİYE BANKASI I tkindl tnisak Yatsı J «CUMHrRfYET» in TefrikasK 7 Şeytan dürttü, dedi. Zarfm arkasındski ismi görünce daya'namaiım, yirtıp okudum. Karısı şu sarı evd« oturmuyor nu onun? diye, sordu Nihad. Mektub karısma Mten. Yapmamalıydın. Metubu Emi.ie hammla karısi'na gönd«r*bilirdin. Müthiş bir mektub! Müthis mi? Neden? . Çok acı. hittim okuyunca. Zavallı adam! İçimden ne geldi biliyor musun okuduktan somra? Ssmiha elindeki sigarayı uzağa, karanl:ğa doğru fırlat=rak vavaşça başını çevirdi Müstehzi gülüyordu. Ne geldi' dedi Nihad. Oturup adama cevab yazmak! Yok canım! dedi Nihad. Gülüyordu. Ayşe ne onun gülüşüne, ne de Semihanın bakışına aldırmadan devam etti: Ne olur yazsam? Yarı ölmüs. bir adam o. Teselliye ihtivacı var. Yapyalnız. Pariste guya. Küçük bir pansiyon odasına gömülmüş ya böyle bir ş*ye cesaret edemez. ölüm den korktuğu kadar yaşamaktan da şıyor. Nihad hatırUrnaya çalışır gibi korkar diye hafiften alay ediyordu gözlerini kısmış düşünüyordu. Ya arkadaşiyle. Kocasına hitab ederek: Vecihi, ölen adamın ismi, devaşça: Bir av kazasıydı değil mi ba di. Şairliği de on para etmez. Nihad: şından geçen? diye sordu. Birini Hatlrladım! diye, doğruldu. öldürmüştü. Kapatmaya çalıştılar ama... İatanbuldan emun için kaçıp Dediğir. k;.dar değil, bir kıvllcım gitti galiba. Bir şair değil miydi vardı oğlanda. Hastaydı da galiba. ölc'Tİrdüğü? İsmini unuttum, ye Saibin karısı da pek çirkin bir şey nilerden genc bir çocuk. L değil mi? Karısının âşıŞı! dedi Semiha. I Kendinden Reçmiş zavallı deAyşe, «Brr.a telefon etmiş olsay di! Semihı... O hâdiseden sonra... dl? diye, düşünüyordu. Neler deği Ben kadma da, çocıığa da acıyorum şirdi! Belki benim sevgilim. benim lo^rusu... kocam olurdu şimdi. O kadına rast i Ya evet bir de çocuklan var! lamıyeeaktı. Ben ona fenalık et diye, Nihad ilgisiz mırıldandı. mezdim, onu bırakmazdım!» Sonra On dört yaşında, dedi, Ayşe. birderbire utandı. Kocasına şef Ama on yaşında gösteriyor. Zayıf katle baktı. İşte gene her şey yerli esmer bir çocuk. Bizim çocıığuyerindeydi. Sa^ahki o acayib gı nıuı! diye, düşünüyordu, bizim cokıntı eriyip gitmişti. Gece ile be cuğıımuz bsşka tiirlü olurdu. Daraber tatlı bir sükunet inmişti içi ha güzel. daha canlı... Eğer telefon ne, Sonra bu mektub! Yavajça eli etmiş olsavd:. ni cebinin üzerinden geçirip zarfı 1 O.ilan ana kız ba?an görüyoyokladı. Semihaya bakıyordu. O , rum, diye devam etti. Kızın ürkek y^n yan taşlara bir basışı var! birini kopardı. cek. Semiha söyleniyordu: Şimdi sen de ona üy'e güzel, Nihad gülüyordu. Alayla karısına Romancılığına diyecek yok £ çok güzel bir mektub yazarsın, ede bakarak: damın, evet, kabul, Fakat haydud! biyatçilık oynarsınız fena mı? Beni kıskandırmak mı istiyorMadtmki öldürm«k istemiyormuı, Çocukluk sizinki! dedi Nihad. sun yoksa? dedi. neden süâh çekmiş. Sw:i ava götiiEsnevip gerindi. Aaa! diye, bağırdı Ayşe. Aaa receğim diye bal gibi pusuya dü Uykum geldi benim. I ne tuhaf adamsın sen! şürmüş, znten o za^nanlar Vecihinin Ayşe kocasına doğru eğildi. Sen Hâlâ elele idiler. Nihad başmı kızkardeslerinin iddiası da buydu dünyanın ea anlayışh adamısın deçevirip, sarı evin uzakta ölü gözü sanıyorum. mek isteyen tath gözlerle bakı gibi pariayan ışıklı pencerelcrine yorclu. Nihad yavaşça: baktı. Mırıldandı: Se.T kızıyorsun adama Semiha! Yaz=am ne olur Nihad? Biraz Acaba bizim dergiye yazar mı teselü etsem. ha... Ne olur? dedi. dersin? Semiha omuz silkti. Delidir bu! dedi Semiha, DeYavaşça elini Ayşenkı elinden Kızmıyorum Bir katil olarak lidiı! Yapar. vapacak dediğini valçekti, tekrar arkasına yaslandı. SigöYüyomm onu ben. Ac'varnam lahi! Bırak Semihayı sen Nihad. An gara paketini çıkardı. doğrusu. Beraet ettiğine şükretsin. Semiha hayretle bakıyordu. Bak korkudan dönebiliyor mu lamaz o böyle şeylerden. Yazmamı Ayşe: kızar memlekete? Suçunu çekmesi lâzım. istemez misirı sen, yazsam Nedtn olmasın? dedi. Yazar Sanatına gelince. beni ilgilendir mısm? Nihad uzanıp kolunu tutunca tabiî... Parasını verdikten sonra... nıez. Romanlannı da okumadığıma bakımından da 2öre... Mektubu da V>aştanbaşa e Ayşe kocasının eline sanldı. Par Satış için, kalite maklanm a\nıcunvrn içinde kuvvet dergiyi değerlendirir böyle isimler. debiyat. Karın hayıklı ama. . Ayşe arkasms va^lsnmıs söze ka le sıktı. Çok anlaşan insanlar gibi Yalnız uzun zamandır yazmıyor. Bir kere sormak, şatısımızı denenşmadan crtları dinliyordu. Öfke guzgtize Uth tatlı gülüyorlardı. Niçin yazmak iıtivorsun? dedi m«k lâzım... yavas v°vas icini kızdırmava başIr.mıştı. Ne kitabdan, ne şiirden hiç Nihad. Ne yazacaksın? Hem mek Semiha uzandığı «ezlonktan kalk bir şevr'an anlamaz bu ?\ niha! tub sana aid olmadığma göre... tı. Bir şey söyleyecekmiş gibi ikiSemiha tekrar söze karıştı: diye. düşünüyordu. Ancak camur sin« baktı. Sonra omuılarını silkip: Kannıza yazdığınız mektub eyoğursun, hamur voğurur pbi! E Uykum var benim, dedi. Yatğer gerçekten heykel yaptlğını sa lime geçti. Açtım, okudum, onum maya gidiyorum. yerine ben size eevab veriyorum nıyorsa... Ayşe neşe ile ayağa fırladı. diye, yazaeak. Romanlarından söz Nihad: Se>n çık canım. Şimdi jjeliyo Nasıl bir mektub o öyle? diye. a^acak. Bütün bilgiçligini kullarcıp rum ben. Yatağın hazır zaten. Havanlayışını, meydana koyacak ta' vereceîim sana. biî... Öbürü de orada. uzakta, bak Ayşe: Krcaına dörJü: benim ne okumuş. bi'.miş. akıllı Çok eı'İTel. çok acl, dedi. (Arkası var) Semiha öfkeli kahkahalanndan hayranlarım var diye BANEAS1 • Mayıs çckilişinde II II 5 TMIIHUI S CylOİ 75000, r uuuurı. S Kı«ın « 5O.OOOTL 31 Aralılc u 75.OOO» SO.OOO " H*r 180 Ifraya bir kur'n numarau Fada babtt İçin ajıntlınmıztn pfMİırln* mürKiıt w(if. AHl\ BANHASI OSMANLI BANKASI OSMANLI BANKASl