Katalog

T Şubat 1957 İDAM SEHPASINDAn can veren >erleyen: CEMALEDDtN SARACUC|.U Laval "yaşasın Fransa,, Bankaya giren diye bağırarak öldii kırsızlar 35 =haberleri Şehir A SK E R I KSÂBAH Gcze balan meklch alatasaray Lisesi binaa bir kere daha göze batnuj. Amerikanın tanınmıs inşaat firınalaruıdan biri, îstanbulda, Hilton oteli büyüklüğunde yeni bir otel inşası için teşebbüse geçmis, Galatasaray Lisesinin yerini inşaat için uygun bulnıuş. diyorlar. Bir müddet evvel. içimizden biri de, aynı binaıun öııüne bir turistik gazirıo yapılması flkrinl ortaya atmıştı. Biiyük Frederic'le değirmenci hlri gidip geldiğini gördük. Yani bu kâyestai hatırlıyorum. Değirmeuuıe göı koyan tmparatogünkü harb hareketU bir harbdiı: ra. değirmencinin cevabını bilirsinlz: Dinamik harb. Kumandan; kendini bu sistemde •Almanyada hâkim var!> demiş. Ben de, Galatasaray binasını yıkıp bir harbe alışürmak mecburiyetinde yerine otel yapmağı düşünen Arneokhığu için; daima uyanık bulunarîkan firmasma: cak, her an karar verme durumun Bu memlekette Galatasaraylılar 6a kalacak ve çok yorulacaktır. Ar var! 4ije bağırmak istiyorum. tdt onun karargâhı, e^'elki harblerTurizm, bütün dünyada, öteki ende olduğu gibi şehrin en rahat bir düstrilerin kimiııi geride hıraktı, klkonağı değil; bugün buraya yarın da tnisi ile atbaşı beraber jidiyor. onıya konan bir çadırdır. «Insanların başına ne gelirse, dört Modern kara harbin in kuvvetler | dnvar arasında rahat rahat oturmanisbeti de pek oynaktır. Eski harb smı bümemelerinden gelir» demişler lerde yapılan tek bir durum muha ! ama, bu devrin insanı yerinde dukfmesile hangi taraiın kuvvet üstiin ranıaz oldu. Memleketlerden memlelüğüne malik olduğu hemen tayin ketlere akın akm insan göç ediyor; edilirdi. Modern harbde kara ve de» vapnrlar, trenler, uçaklar adara alniz münakale yollarının kuvve'ler nuyor. Son seneler zarfında bu .ereyana nisbetine tesiri büyük olmuşrur. Kea di ccpane, yiyecek nıadde ve benzin biz de kendimizi kapıp koyuverdik. üslerinden uzaklaşan bir ordu, o za Turizm endüstrisini lâyıkile işletmemana kadir olan kudret üstür.lüğü.ıü siııi bilsek, memlekcti baştanhaşa birden kaybetmekte ve, evvelee çok dolduran. turizm endüstrisl bakımından paha biçilemez hazinelerimiz, üstün olduğu halde, düşman ordusu yiizünıüzü. hiç şüphesiz. kısa zamantarafından çevrilmek tehlike^üe kar da gül'lıirccektir. şı karşıya kalmaktadır. Nitekim şiGerci şimdilik. ellerine turistik malî Afrika harbinde «endisini üs belge gecirenlerden bazılan, ;ırnatün görerek Mısır kapısına kadar vudca kurnazlıkla, lşi turistik randedayanan be» tümenlik bir "talym vuculuğa dciküyorlar ama, zamanla kuvveti. sırf münakale yollarının ki bu aksııklıklar da elbet düzelecekfayelsizliği yüzündpn, bir anda k»n tir. disini esirler kampır.da bulmuştur. Turizm endüstrisinin endüstri denilmeğe lâyık hale (elmesi için. her ' * * * Seyden evvel. otele ihtiyaç olduğu muhakkak. Hüton âyannda büyük Bütün bu müşküller, kara harbini otellere muhtacız. o da muhakkak. sevk ve idare edecek kumandan şart Fakat koca îstanbulda, Amerikalı inlarına tesir etmektedir. Bunun için şaat firmasının gözii, takılacak Gadir ki müterakki devlotler. îkinci latasaray mektebinden başka bina Dünya Harbinden sonra, subay küt bulamadı nu? lesine daha büyük bir Bnem atfetAmerikalı dostlar! S i n Iki çift mektedirler. Subay yaşama şartlan lâfım var. nm tekâmül ettirümesi! Onların fikGöriiyorum ki. Galatasaray mekren ve bedenen zinde rutulması ar tebini, siz ttştan. tuğladan, putrelden tık memleketlerin en mühim bir mü ibaret, caıısız bir madde yığını fardafaa meselesi haline ge'.miştir. Bu zediyorsunuz. Bir bakıma, belkl haklısınız. Çünşartlann en başmda mesken davası liyor. Alman ordusu ötedenberi kü nıesleğiniz inşaatçüıkmış. Yanl subaylannın iskân meselesi üzerinde taştan, tuğladan, topraktan ve dedurur. ttalyan hükumeti de 100 sene mirden binalar yapmak. Güzel iş, şiiphe yok. Şehirler süslik krediye dayanan bir iskân kanulnyorsunuz, mrtmureler kuruyorsunu hazırlamıştır. nuz. medeni eserler yaratıyorsunuz. tskân meselesinden sonra yaşama Ama siz, hiç, ruh. imaıı: yürek, v» yasatma şartlan eelmektedir. Or ilim ve nur yapıcılığı ettiniz mi? du evlerine, modern plâj ve spor fa Etmedinlz, değil mi? O halde beni haları ilâve olmuş^ur. Subay ve su diııleyin. bay aileleri bu plâj ve spor ?ahalaGalatasaray. bir tas yığını değilnna parasız nakil vasıtalarile tası dir. Galatasnray, bu memieket çonır. Devlet tiyatro ve operalannda ruklarını çok uzun yıllardanberi vesubaylar» mahsus 50100 mevki hn falı siuesiııde toplayıp onların dizırlanmıştır. Sehirler arası nakil va mağlanna bilgi, yüreklerine vatan sıtalannda subaylar için yapılan ten aşkı, ruhlanna erkekçe duygular rilit yüzde elliden fazladır. doldurmuş mukaddes bir ocaktır. Galatasaray. Sultani olarnk bn Bütün bu kolaylıkların sebebl tekdir: Subayı zinde, mesleğinden baş memlekette dofduğu gündenberi, serka düşüncelerden uzak ve harb ya hadlerde vatan ufrunda seve seve can veren en kıymctli memieket evpaeak kabiliyette tutmak... lâdlan orada yetişti. Nesiller boyunca. Türk gençliğine ly'yi, güzeli, doğruyu en füzel ana dilile telkin eden büyük kı>nwtlerin TE3EKKÜR nlce niceleri orada bannclı. KıymetH alle relHmtı Cwatl öıer'.r. Türkiyeden garb medeniyetine İlk buta'.ıtını, te&hislrrl T* göaterdlk.rrl pencere oradan açıldı. 7»kın «iâk» dolayıatle Saraybumu AsBeyoğlu caddesini sabahtan akşaker! Hsstanesl Bastabtb! ma kadar dolduran insan scliııin Albay MÜSLİM GÜR, içinde kimbilir kaç bin kişl, başını OahlUye MütehasSiSl Blnb&şı Ahn.ed çevirip oraya baktığı zaman. bu Oüncü, Bakterlyolog Yarbay Lutfl At» an'aneler yuvasmm heybetli görünüBüç. Levazım Müdür Veklll Blnbaşı şlle içl titrcr. kendini mes'ud, lasaAbdl Şumer Hartclyecl Doçent Turac sız çocukluk çağında. yahud bıyık Gürgen f>is Tablbl Albay Sadettln Berkman BRŞ hemşlre ve hemşlreîere lan terlemi^ı delikanh yasında hisTe hastaaede bizzat zlyaret ed^n ak seder. yüıeğinde bir tazelik, mlıunraba re dostlarımıza alenm teşekkür da bir haşka kuvvet bulur. ederiz. Galatasaray. bu memleklte binlcrÖzer. Arıkan, Eker aile'.erl Ce ve hinlerce ihtiyan. ortayışlıyı ve Rcnci bu memlekete bağlıyan ırukaddes duygulanıı gür Kayiaklanndan blridir. VEFAT Galatasaraydan ancak. Imanlı yüBsk! Brzurum kale«l kumanreklerin uçultusu yükselebllir derin danı merhum Mlralay Maksud uykulara dalmış turistlerin horultiısu beyln torunu. Eraurum Belediye değil! relslerinden merhum Şükrf) beMekteblmi yıkıp yerine velev yln oglu, Vakıf kayıdlar müdürtl blnbir gece masallarındaki şahane merhum Hamdl Verdloçlu'nun daınadı, Sadiye Teksoy'un kıysaraylar kadar güzel bir turistik m«tlı eal, Avuiat Rekln Tekacy olel yapmak tasavvnrunuzu duydu 11» Berln Tekaoy'un <ok ievglil ğum zaman. sizin şu Columbia Cbabelan, Geyre SaÇlıi Merkeıl niversilesini yıkalım da yerine bir Başhekiml Dr. Muicdim Tanşu. koca otel kuralım. demişim gibl Maliye Başmü.'ettişl Necml Tan utandım. şu, Bedla Tan^u, Seza DerbentHem, muhterem Amerikalı dost II. Cem, Aliarslan ve Can Karlar! lıdag'm azlz dayılan. Tüccardan Siz eskiden blzim memlekete gelÂDİL TEKSOY diğiniz zaman mekteb yapardınız, (Maksudbeyzade) mekteb yıkmazdmız ki! 6.2.957 çarşamba günü Hakkın Bu değişiklik neden? raiımetlne kavuşmuştur. 8.2.957 Hamdi VAROĞLÜ cuma günü öğle namazmı tnüMakab Şl?'l Oamllnden aimarak, Asri mezarlıktaki ebedl totlrahatg&hma tevdi edllecektlr. ^ Tann rahmet eyliye. AYLIK (Arausuna s uyularak çe>ni sl rica o'.ur.ur. ı Sanat, Edebiyat Kara orduları tarihin ilk devirleSonra topuklan üstünde dönüp lyi bir iş mi yapülar sanki! diye Geceleyin Sultanhamamında bir rindenberi kat'l netice kuvvetleri(başlarında İngiiiz miğferi bulunan) cek oldum, o alçak bir sesle cevab bankaya giren hırsızlar kasayı a n: dir. Yani tarihteki bütün harbgenc askerlere döndü: verdi: kıramayınca kaçtılar ler, kara ordularının düşman top Sizlere gelince, siyasî bir cina MüthU? Müthiş!» etmesi veyahud yetin suç ortaklan o'.dufunuz için. Memleketlmlzde üt def» olarai bir raklarını istilâ Parise kadar ağiTİanmızı oçıp tek banka gece soyulmak lstenmlj, faKat da düşmanm muayyen bir bölsblere acıyorum. Vatanımı çok fazla kelime söyliyemedik. hırsıziar kasayı kıram&dıklarmdan te gesini tehdid etmesile sona ermiştir. «evmiş olduğum için ölüyorum. Siz*** çebbüslerl yarıda kalmış'.ır. Yaptığı Silâhların pek fazla tekâmül etmesine en büyük ıstırabı verdi! Aylarca uy san kaçakçılan ilâve olrrıu} demeklerden kalbe nişan almanızı istiyorum. Bir gazeteciler arabası peşımiz sıra mız taiklkata göre Sultanhamamdakl rağrnen bu esas kaideyi ileride de kumu kaçırdı...> tir. Ve bizlere dönerek: bizi takibe başladj ve Bayan de büyük bankalardan blrlnln şubestne Su halde modern harbda orduların • ** Mantomu çıkarayım mı? diye Chambrun'un konağının önünde dur bundan birkaç gece evvel bir veya değiştirecek bir alâmet mevcud değildir. Silâh ve vasıta ne olursa ol iç emniyeti diye yeni bir mesele ile aordu ve: Eski harbler cephede yapılrdı. Cepduğumuz vakit, her taraftan vağan blr*aç meçhul şahıs glrmis Te kasayı sen blr cislnıle îorlamıştır. Soygun sun kara ordusunun kuvveti ve ferd karşı karşıya bulunuyoruz. Belki de h« denilen bir hattın bir tarafında Çıkarmasam daha lyi olur, biraz I bir soru tufanile karşılaştık. cular. kasavla blr hayli ugraştıkian maneviyatının, cesaretinin ve harbci harb sevk ve idaresinin en münim düşman, diğer tarafında da dost kuv aonra tabutumda... Bu sorulara cevab vermektense ha'.de kıramayınca glrdlklerl yerden kabiliyetinin yüksekliği gelecek unsuru, bu, iç emniyet mes«les: ol vetUri vartiı. Bu hal askerlerin Rahib Mourren babayı öptü, bizle | baştan savma kelimelerle bunları tt bankayı terketmlşlerdlr harblerin de rafer tacını nazırlayan muştur. «mevzi harbi» ismini verdikleri, olri de kucakladı. latmağa çalışıyoruz. Nihayet biiyük Vak'a sabah: hadiseden haberdar birinci unsur olacaktır. duğu yerde duran bir mücadele sif*** Gidip alelâde bir kalastan ibaret, eamlı kapının önüne ulaşabildik. edllen emn'.yet mafcamları. bankada soyguccu'.ann mej'dana getirirdi: Statik Modern harbin ikinci unsuru ha temi kazığa surtını dayamaa için toprak Kapıyı bize bizzat Laval'in kızı Josee yapt:kları tetklkatta elmasla camı keserek lçeri glrdlklerl Bu esas kaideye rağmen kara harharb... Mevzi harbinde kumjndaıılar tümseğine doğru bir kaç adım atması de Chambrun açtı. nl ve kasayla uzun müddet uŞra?tık binin sevk ve idaresinde mühim de rekettir. Bu hareket, sadece ordulan n daha süratle hareket etroesi ma rahat bir pozisyonda bulunurdu. kâfi idi. ^** lannı teablt etmişler ve bazı parmak Yüzlerimizden, hal ve tavırlanmır lzlerl alnıışlardır. Soyulmak lstenen ğişiklikler ve yeniliklerle karşı kar nasında anla^ılmamalıdır. Hatırlar Çünkü düşmanın nerede olduğunu, O, bu adımları tabiî bir şekilde, ne şıya bulunuyoruz. Bu değişiklik ve dadır: İkinci Dünya Harbinde Al ne yapabileceğini daha iyi kestirirbînkanm Sultanhamamda mevcud şu fazla çabuk, ne de fazla yavaş, daha dan herşey anlaşılıyordu. ? kumandamn Onun simasından da, hâlâ ümid belerden birkaç mlsll 1 yapmış olma yeniliklerin en mühimmi kumanda manlar Ponze adasından Mussolini'yi lerdi. Mevzi harbinde ziyade ağır, vakur bir eda ile atü. BI ve kasaaında hersiVn blrkaç mllyon nın şahsı üzerinde toplanır. Çünkü kaçırmışlardı. Bu başlangıc, modern elinde durumu muhakeme edecek, kesmediği belli idi. Ve sırtını kazığa dayadı. lira bulunması, hadlsenln tertlbli ol Herşey bitti mi? sualini soran duğu kanaatmı uyandırmıştır. Türtl modern harb kara ordusunu sevk ve harbin sevk ve idaresine kumandan kurmay heyetile mıizakere ı decek ve Kollarıru bağladılar. Yüzü pek hafif kendisi oldu, cEvet» cevabımızı Juya yede ilk defa gece vaktl banka soytn» idare eden kumandanlardan, eskisine veya devlet adamlarmı kaçırmak gibi karar verecek pek bol zaman vardı. bir şekilde tekallus etti. Bizler de nazaran çok üstün vasıflar beklemek. bir unsur ekliyebilir. Kumandan ka Yüksek tepeler, dağ gecMIeri. genişyakınındayız. Kendisine yaklaşıyo raadı ama bunu dudaklarımızdan o ya teşebbü» eden meçhul hıraızlann tedir. Düşman silâhlannın cepheyl çırmak, modern harbin yeni bir bas çe dereler az kuvvetle düşmanı durrum bağlı kollarına sarılarak kendi kumuş olacak ki, tersyüzü geri dö hüvlyetlerl henüz tesbit ed'.lememiş2. subenln mütehassıs nerek annesine doğru merdwenleri ttr h&dlse etrafında gecell mennurla sevk ve idare eden kumandamn şah kın şekli olabilir ve daha ziyade har durmağa yarayan ehemmivetli daya«ini öpüyorum. n gundilzlü sı üzerindeki tehdidi fazladır; mobin arifesinde veya hemen başlan nak noktaları idi. çalısmaktadırlar. Fazla uzaklaşmayın. diyor, ölür çıkmağa başladı: dern harb kumandandan daha süra'îi gıcmda tatbik edilebilir. Helikop'erHava k\ıv\etleri ve bilhassa heli Anne!. Herşey bitti' Herşey Htken sizlere bakmak isterim... bir karar verme kudreti beklemek ler veya denizaltılar vasıtasile sahil kopterler bu çüzel imkânlan kurrnn ti!. diye ir.lediğini işittim. *** • tedir; modern harbin içine bir de ide lere çıkacak olan insan kaçakçılan, danların elinden alıvermiştir. İkinci Merdivenin korkuluğuna dayanmıj, Ahmed Hamdi Başar C. H. P tl Bir onbaşı bir iskemlanin fiıtünde olojisi meselesi karışmıştır; bugün un harbin gidisatını birden d»5iş(irebi Dünya Harbinde eephelerin 2002000 Başkanile göriiştü hareketsiz duran Bayan Laval, o kaayakta duruyor. umandanı, dünıin kumandanına nadar bitkin, o derecede perişan bir D.P. eskl mllletveklllerlnden Ahmed aran daha sıhhatli, tahamnıüllü, çe lir. Şu halde sabotajcılara bir de in i kilometre dahiünde bir kaç defa ileBize bakmakta olan Laval'i gözden halde idi ki kıpırdayamıyordu bl Htmdl Basar, dün C.H.P. ll merkezlne kaçırmıyorum. vik olmalıdır. glderek. İl başkanı Muhlls Sırmahyı le...» Her şey suratl* (eçiyor; zlyaret etmiştir. Uzun süren gSrüşme *** ... * * Nişan al! Vişi fransası Ba^bakanı Plerre La hakkında blr aıçklama yapılmamakla Laval: Şimdi bu esas unsurlan birer birer beraber. mevzuun İstanbul Imar hare Yaşasın Fransa! diye haykırıyor. val'in mağiub ve perişan Fransız ida ketleri vc lstimlak meselelerl olduğu tahlil edebiliriz. Bu unsurlann >n Atej!... Ve Laval'in kazıktan ka resinin başma neden dolayı gelmeğe •oyienmektedir. başır.da ideoloji mesele.i gelir. YuKendi kendinize, zahmetsizce İngilizce, yıp, yüzü toprsğa «ıüleveccih, dizüs razı olduğunu izah eden, beleniye reBllir.digi gibi İstar.bul Kalkınma Der nanistandaki komünist mücadelesine isleri toplantılarındaki sözlerini an nefi baskanı Ahmed tü yere çöktüğünü görüyorura. Hamdl Başar, iştirak eden ecnebi dostlarımdan bir Fransızca, Almanca öğrenmek suretile, bundan blr müddet evvel. imarla llgill tanesi, modern harb hakkındaki en Onbaşı, sol şakağına tabancasını sı latmıştım. hayatınızın sejTİni değiştirebilirsiniz. TL: 4 Ayru adarn hakkında yüce divanda blr broşür yayınlamij. broşür savcılık büyük korkusunu şöyle izah etmişkarak son vazifesini yerine getiriyor. tarafından toplattırılmıs »• kendisi ü: «£n büyük endişem hiç bir zaYaklaşıyoruz. Yüzünü hafifçe leke geçen olaylan da avukatınm ag7 n hakkında takibai açılmıjtl. man düşman olmadı. Çadınmın öleyen kar.dan başka mantonun ku dan, dinlettim, mahkumiyetini nakTahsil için Amerikaya nünde duran nöbetçi askerin libmü^ maşında sarih, yuvarlak delikler aç lettim. nist olup olmadığını bilmemek bana Birbirine zıd bu Iki iddiayı Sgrenmış mermi izlerinden başka bir şey giinderilecek hemşireler dikten sonra acaba Laval haris, ikbal gönTiüyorum. Florence Nlghtlngale Hemşlre Mekve iktidar düşkünü bir politika cam Ublert ve HasUnelerl teaial heaabına, Bütün hapisane halkı: Katiller!. Ya«asm Laval!.. diye bazı mi idi, yoksa mağiub Fransaya, ögretmen olarak yetl»tlrîl>ıtıek üEere her ne pahasına olursa olsun, hattâ Amerlkaya gönderllecek heır.şlrelerln uluyor, kükreyor... aeçlml Kızılay Umuml Merkezlned yaCesed hemen zavallı tabuta yerleş icabmda, şeref, haysiyet ve mılli na P'lm:}tır. mus gibi en yüce mefhumları dahi tlriliyor. ÖŞretmen olarak yetlçtlrilecek hem Rahib Mourren baba ile arkadaşı çekinmeden feda etmiş yüksek bir (lreler 18 aubat parartMl günü Anka fedai, son derece fedakâr bir kuhra rad» açılacak tnglllıce kuralarm» mız Jaffre cesedi taşıyan kafile ile Thiais mezaruğı yolunu tutarken ben man mıydı?.. Bu sorulara bizzat tJı baslıyacaklardır. Kurslar S lla 4 ay devam edecektlr. de arkadaşım Naud ile Laval'in karısı bir cevab bıılııp verin. ve kızırun oturduklan PalaisBourAncak bu husustaki karanmza bir Kursa lçtlrak »eçlmlnl a^agKjakl bon meydaruna gitmek üzere hük yardımı olur düşüncesile, her bakım hemşlreler karanmıslardır: Nebahat BUyükoktay, NOrhet Canmün infaz olunduğu yerden aynlı dan hazin I^aval meselesine bir son demlr, Zehra Eren. Kır.el Erhan, Ayyoruz. vermeden evvel, Vişi hük^ tınin ten Erkua. Kren Ertan. Ssmlha Gücüiçgal altındaki Pariste elçisi buljnan yeter, Perlhan GUrdag, Servet Kınsk, *** Hapisanenin duvarlan ile gardiyan De Brinon'un çok merak gıcıklayıcı Leyla Ongan, Şükrtye özyet, Şerif» Söıerl. Uaeyyyet Tugcu, ROçhan Tülara mahsus küçük köşkçüklerin sı bazı açıklamalarına da temas edece >Oc. ğim. ralandığı uzun yolda Naud ile ilerliBildiğiniz yahud bilmediğitıiz «ibi M. T. T. B. Genel Sekreter yoruz. Bütün hapisane arıkovanı gibi vahşi feryadlarla inildiyor. Hızlı a De Brinon tkinci Dünya Savaşından y»rduncılı|ı dımlarla yürüyoruz. Emnlyet memur evvel pek şöhretli t i r gazeteci İdi: j M.T.T.B. Oeneı Bekreter yartuneıları, askerler bizi çerçevelemişler. şJournal des debats» gibi Parisın lıfın» İatanbul Tıp derneglnden M& . Mahbuslann nazarlarından korunma çok ekemmiyetli bir gazetesinin üiş hlr TeTrus'ün setiriltne»! blrllk tenat.' baıkaolık dlv»nmca kamrlaatmlmıs ga çshşıyoruz. Hücrelerinin demir makalelerini yazıyordu. 19U Uirihd tır. Dünya Savaşına iştirak etmiş, doğüîparmakbklarına yapışmışlar, «KatilMahlr T»TrO« bu«Dnden ltlbartn T« ler!» diye bağırışıp duruyorlar. Ken müj, harbin doğurduğu fecaatleri zlfeslne baalam'.stır. yakından görmüş. yaşamıştı. Bu yüzdi kendime «yarın cezalar yağmur Millî Piyango bugün çekJliror taneleri gibl, yağacak!..> diye düşü den de savaşın amansız bir düşmanı MI1H Plyangonun 7 »ubmt çeklllsl kesilmiş, bir Fransız Alrnan anlasnüyor, adımlarımı büsbütün sıklaşübuırun taat 13 30 da Ankamda yapıla ması ve yakınlaşması hakkında var c»k. lkramlye kazanan numaralar bu nyorum. kuvvetile çalışmışü. Aynx tamar.da gece aaat 23 t« Ankarı radyoau llt ya Arabamız gitmi». Parise dönebilmek Fransada olduğu kadar Almanyada yrnlanacıktır. İçin yüce divan kitsbet heyetine da yakın dostlar edinmiş, Daşta Dıs Kış ortasında bahar havası mensub bir askerin otomobiline bir.i tşleri Bakanı Von RibbentroprfeMaGüneyden gelen tıeak hav» «ere. yoruz. Zavallının yüzü, ölü suratı reşal Göring gelmek şartile, bü'ün yanlarm.n teslrile şehrlrcmde ve dvagibi, sapsan kesilmis, cesi titriyor. Nazi Almanyası r.azırlannın sevgi ve rında blr kaç gündenber! blr bahar Kendisine: havssı hüküm sürmektedir. saygılarını kazanmıştı. Dün şehrlmizde suhımet en çok +12, 1940 yılı haziranında Fransa, Alm»n en az 1 lantlgrat derece olarak kayME V L İ D saldırı?ı karşısuıda çöktüğü vakit, dedllralîtlr. BugUn havanın blraı dah» Merhum îbrihlm Naili BPT kizlan idareyi eline alan Mareşal Petain'le ısınacagı tahmin edllmelrtedlr. FITNAT SÜHEYL ÇUBUKLU Başbakan Laval kendisini. çekildiği Fırtma. Marmarada dlnmls olınakin^iva köşesinden Vişi'ye davet <"t la bersber Karadenlzde devam etmek İle mişler, Almanlar nezdindcki juksek tedlr. Bu yiizden .Ordu» »apuru utn MELÂHAT BtROL'un dığı Iskelelerde gflçlükl* tahmll tahazlz ruhlanna ithaf edilmek Oıere. kredisini yakından bildikleri bu ür 11ye yapmaktadır. Genol dün a«bah Bİ t/2/1957 cumartesi günü lkindi n?.ma lü gazeteciyi Vişi hükUmetinın Pari» zeden kalkarak aksam Hopaya varmıs nnı mütealnb Beyoğlu Aga eamlinde. elçiliğine tayin etmislerdi. tır. .Ortu. bu iskeleden külllyetU Haftz Mecid Sesigür, Hafız Abbat ve De Brinon bütün Alman i». "Oi müd miktarda küçük v e büvük hayvan yük Hafıı Rifat Beyler tarafından mtvllTerek llmanımıza dönecektlT. Ildl serif kıraat olunacak ve duayı. detince Paristeki güç, belâiı vazıfeBacı Hafıı Nusret Yeçilçay yapacak sini başan ile gördü, pek çok faci Kadıköy ile Yakacık arasında tır. Arzu eden akraba w» ehibbamn aları, kanlı mukabelebilmisilleri finotobüs seferleri ihdas edildi rlca olunur. t.E.T.T. İdaresl bu »abahtan ltibalemeğe muvaffak oldu. Mareşal l'etain'in de pek çok sevdiği ve inanJı ren Kadıköy İle Takacık arasmda da ğı bir kimse idi. Laval'in de itimadı otobüs Içletfcektlr. İlk otobüsler KaVEFAT dıköyden 5.30 da kalkacak ve seferler 24 adet Apartman Diiiıesi Berber merhum Abdurr&hman Ata nı kazanmıştı. blrer saat ara ıı« «aat 19.35 « kadar •fendinin eei. Berb«r Halll Dirtkmı5 adet Bahçeii Ev 4 adet yazl Zaferden sonra De Brinon tutiilup devam edecektlr. Talrac:ktan İlk otonın ve Demirci Ethem Dirikmanın Laval gibi yüce divana sevkolundu, büa 8.40 da, acm otobü» 20.50 dt kal' Dinlenme Evi ayrıca 1 Milyon Lira annelert Macide ve Muazzez Dirikkacaktır. m»mn kay.n valldelert All, Ata, Bmin o da ölüme mahkum edilerek 1947 :Her 150 liraya 1 kur'a numarası AtülA Dlıikman re Ayael Çtaentepe nısanmda kurşuna dizildi. ŞUBAT J RECEB 7 nln b»ba anr.est De Brinon'un Laval'den farkı, yaşadığı elernli günleri tesbit etmiş olAYŞE DİRİKMAN Jt • <? »•fat etmiatlr. Cenazetı T. aubat 957 ması ve bunlan «Ben Almanlarla işm o I>«rsembe gunü ÖJ1» namasraı m'J birliği yaptım!...» başlığı altında >.jr S o ü teakıb TesTliiye Camllnden kaldmla habra »rlsi olarak toplamif bulun< r»k Üskudar »İle kabrlstanına de'ne masıdır ki son derecede merak gıcıiV. 7.06 12.28 15.14] 17.32| 19.04 5 25 1 paranızın~. istikbalinizin emniyeti dllecektlr. Çeleni gönderUmemaal rl layıa tarihi bir açıklama şaheseridir. 1.34| 6.M 9.42 12.001 1.33 11.53 E. cm oiunur. Arkasi V*T Dlrikman allesl Modern kara harbi ve subayların yaşama şartları A. BÜYÜK TUĞRUL AKÇİT DİL METODLARİLE KÜLTÜR Kitabevi İstanbol tklndt Yataı r TÜRKİYE ^ BANKASI lan han odasının penceresinden karşı hapisaneye dalıp gitmişti. Kar2 bir kader, sırtımıza kene gibi yapıştı! diye düşünüyordu. Acaba kaymakam kurtarabilecek •miydi? Apşak müddeiumuminin suratmda meymenet yoktu. Mahkemede mutlaka ceza istevecekti. Ya, İstiklâl mshkemesine gönderirlerse? Ya kurşuna dizerlerse?... Fikret ağlamamak için güç tutuyordu kendini... DüşTnanm kurşunu üe 8lm«, gel kendi milletinin kurşunu ile 81... Hem de Despot gibi bir hainin iftirasile... Ne acı ş«y bu! Küçük han odası sanki onu boğacaktt. Sokağa çıktı. Gözleri demir parmaklıklı pencerede, hapisane önünde döndü dolaştı. Kara kader, yakamızı bırak arttk! diyordu. Pencereden süzülen sap9an ışık. karanlıkta eriyiveriyordu; kızgın ocak üstüne oturtulan bir potada kükürt nasıl erir ve kiranrsa... San ışığtn geldiği pencereden »imdi de bir tiirkü geliyordu. Fafcst, kükürt tozu gibi erimiyordu bu ses... Gittikçe coşuyor, gürleşi «CUMHURİY'ET» in Tefrikası: 3 1 Onun telâşh adımiarla binadan çıkıp. karşıdaki adüyeye girdiğirvi gördüler. Topraksu Hasan; Hiç değişmemiş bizim mülizim, dedi; kaymakam olmu^ ama, aynı gönülsüz kibirsiz adarn... Bilgili, âiim delikanh... Allaiı malı dilediğine, ilmi dileyene verirmiş... Fikret: Acaba kurtarabilecek mi? diye sordu. Kasım ve Hasac emindiler. Biraz sonra döndü. Suratı afcıktı; öfkeliydi: Haydi gidip görelim! dedi Fikret, kiliseden bozma bu mapusanenin bu izbe odasını tanıdı. Sırılsıklam duvarlarile. küi koku«üe ayıu oda... Bir aokak ldgunı ııgarssma benziyen demlr parmakIıklı p«ncerede Muallim Nuri ile Mustafa gökvüzünü »eyrediyordu Naciye. yemyeçil duvsrın kenarmda bir çaput viğını eibi hareketsizdi. Deli Hacı ve Süleyman dölemenin kara tahtalarına oturmue lar, dizlerini dikip kafalarını avuçlan arasına sıkıttırmışîardi; düşünüyorlardı. Kapıdan girenlerin jandarma olmadığını «nlayınea kendilerine geldiler. Deli Hacı ve Süleyman heyecatıla yerlerinden fırladılar. Nereden çıktınız? Sizi nasıl bıraktılar içeriyc? Demirci Kasım, kaymakamı işaret etti: Kim bu? Bilin bakalım... Muallim Nuri ve Mustafa, saatlerdenberi, küçük bir beyaz çevre gibi görünen aydınhk gökyüiüae bakmağa alışnu» gözlerile bir »ey secemediler. Deli Hacı: MülSzim, d»dl; mfillzfanim, ho» geldln... Muallim»ı v« Mustafuun gözleri önündekl kansnlık perde e«huk y.rtıldı. Fikret, anasına koşmuş, boynuna >arılmıştı. Ağl'.yordu. Jandarmalar kapıyı örtüp gjtmis lerdi, Kaymakam, getirilen iskemleye oturmamış, savaş arkadaşlannrn ortasma, kara döşemeye bağdaş çökmüştü. Tıpkı Karakayadaki gibi,.. Konuşan, Deli Hacı idi: Övünmek gibi olmasın, yedi cephede dövüştüm, mülâzimim. diyordu; yurdu düşmandan temizlemek için, padişahı kovmak. saltanatı devirmek için kanınru akıttım, diyordu; mükâfatı bu mu olmalıydı? Karakayada D « demistin sen mülâzimim? Şu mfmleketi düsmandan bir temizleyelim, gerisi kolay, demistin; i^te o zaman insanca yaşayacağız bu topraklar üstünde, demiştin. İnsanca çalısacağız bu topraklar üstünde! mandan kurtaracağımız topraklar üstünde, Despot gibilerin bujruğu altmda gene de esir gibi yaşatılmak istersem dövüşeoeğim; gene de dövüşeceğim... Bu ne i'manll bir konuşmaydı! Demirci Kasımın gözleri «aferins der gibi sevinçle, hayranlıkla gülüyordu. Kaymakam, sırtına ağır bir yük brnmiş gibi ezilmişti. Omuzlan düş müştü. Suratı kara sarlydı. Demek bu ihban yapan Davud Ağa? Diye söylendi. Dudaklannı laordı. Deli Hacı, Despotun, başında kalpakla köyde bir İstiklâl kahramanı tavrı takınlp nasıl dolaştığını, dü« padişahcılarla ve düsmanLa olduğu Deli Hacmın konuşması bir ağ gibi bueün de Kuvayi Milliyecilerlayışa benziyordu. Fikret, onu böy le nasıl dostluk kurduğunu uzun le derdli görmemişti aimdlye ka uzun arılatü. Kaymakam: dar... Gidelim «rtık! dedi Hacı susmuştu. Hepsi cusnuştu. Hacı, lçkıden konuşuyordu. Hepsi Sivrihisar, çdken karanlığın t l de içinden konuşuyordu. Işte topraklar düşmandan temizlenmişti. tında ufalıverdi. Işıkh bir kaç biFakat cDespot» un düşman gâvu nasile, küçücük bir köy gibi kaldı rundatı farkı neydi? Kerimenin knsaba... kimbilir kaç Kerimeninırzını Bu ışıklı Denc«relerden blrl hapaçavra gibi düşman asker'eri önü plsanenin demlr parmaklıklı penne »eren o değil miydi? ceresivdi. Kayrae>amm emrile Deli Hacı bir iicrayljta yerden «Kuvayi Miiliveye karıı hareket kalktı; küçük percerenin demir hazırlıyan hainlerin> hücresine parmakhğına yapıştı. Gözlerini lârnba kovrruşlardı. gökyüzüne diktiDemirci Ka?'m ve Hasan, han Karakayada ahdetmiştim ken kahve«inde e^Vi sil?h ark?daslari'e di kendime, mülâzimım, dedi; düş yarertHk ederken, Fikret kaldık Tohum tohum canım ektim sen için Kıyaslanmaz bir kıymattm ben için Nasıl etti felek bunu bizlere Buğday oldun, arpa oldun, un oldun Bugün sel önünde giden kum oldun Ellere yar oldun, köle kul oldun Nasıl etti felek bunu bizlere Fikretin yanında bir gölge peydahlandı. Kaya Alinin çocuğu, dedi gölge; ağlamak yaraşmiyor san«... Hayat serttir, Kaya Alinin çocufu.. Sert olan Kayatı yumuşatmak, ona istenilen |ekli vermek zor değil... Sen bunu yapacaksın... Fikret, Demirci Kasımın kollanna sanldı. Nasrrlı ellerini öptü. Yüzüne baktı. Karanhkta, onun ocak başında gördüğü alevli yüziinü görür gibiydi Boynu bükük başaklann dolumu Çıkmaz yollar, taçblaıfa yotumn Felek kırdı kanadımı kolumn Ba tarlalar bayu etmez abl«r* TASARRUF YAPAC. İSRAF YIKAP c YELKEN Dergisi îkisi de pencereye bakıyordu. Mustafanın sesi yalnu değildi artık... Kasım amca, anamın Msini du yuyor rmuun, anamın? Kavgacı bir yordu. Fikret: Mustafam! dfye julumaedi. hal var bu teste... Çıplak urtmda fil ayıbı kırbaç kulak verdi. şaklarîıiı gün düşman zabitine: Ta^lıtarlam orta yolutn olan mı oBer. Despot gibi zağarljk edeTuz tnz oinp yürefime dolan mı Evel henim idin şlmdi elin olan mı mem!» diye haykınştaki öfke ve kin var bu seste... N'asıl etti felek bunu bizlere Smır sırur kanım döktüm sen için Arkaa Tar VAKIFIAPBANMASI