Katalog

6 Şubt 1957 Oc ovyet Rusya. Rumanyayı sıkı bir şekilde kontrolu altında tutmak niyetindedir. Pazar giinü bu Karadeniz memleketinde cereyan eden seçimler bunu gösteriyor. Moskova, hâdiselerin seyrüıe bilmecburiye kapılıp Polonyada müsaade ettiği yarıdemokrattk oyunun Rumanyada da «ynanmasına müsaade etmemiştir. Polonyada geçen ay seçim yapıl mıştı. Ilk defa olarak bir komünist memlekette mebus sayısından fazla aday gösterilmiş. bunlann arasına komünist olmıyanlar da alınmış ve böylelikle Polonyalılara üir tercih hakkı tanınmıştı. Rumanyada ise pazar günü yapılan seçimierde 437 aday vardı. Yeni Rumanya Parlâmentosuna girecek mebuslann sayısı da tıpatıp buna uyuyordu. 437 idi! Bükreş radyosuna hakılacak olu>sa, müzikli (!) toplantılar yapılmış, lıclk eğlenerek sandık baslanııa gitmiş. reylerini atmış ve bu 437 adaydan hepsini de, yüzde 90 ı bulan bir ekseriyetle, mebus seçmiş! Oynanan bu seçim komedyası, Rusyanın Rumanyadan kat'iyeıı aynlmak niyetinde bulunmadığına kâfi bir işarettir. Macar ihtilâli sırasmda Rumanyada da yer yer ayaklanmalar olmuştu. Macaristana alelâcele sevkedilen Rus tümenleri, Rumanyadaki üslerinden gelmişlerdi. Boşalan bu Rus üslerini yeni takviyeler doldurmuştu. İşte böyle bir Rus işgali altında seçim komedyası oynanmıştrr. Rumanyanm senelik petrol istih sali 15 milyon tonu bulraaktadır. Moskovanm, Polonyadaki tecr.ibeyi Bükreşte de yapamaması bundan ileri geliyor. Bir zamanlar Avrupanın (Buğday amban) diye bilinen ve Balkanlann zengin memlekcti clan Rumanya. Sovyet iktisadi sömürmesinin bir neticesi olarak fakirleşmiştir. Toprak, Rus sistemine göre kolektif idareye zorla bağlanmış. ton rak mahsulleri istihsali düş.nıiştür. Zoraki bir sanayileşme. beklenen neticeleri vermemistir. İkinci Cıhan Harbinden evvelki durumun tamamile tersine olarak Rumen tioateti tamamile Busya tarafından inhisara alınmış ve Rumen petroluna verilen fiat da, beynelmilel piyasa fiatlarının çok altında tutulmuştur. Rusya. Polonya kömüriinü de aynı sekilde almış ve Varşovayı milyonlarca zarara sokmuştu. Şimdi bunu telâfi edeceğini söylüyor. Fakat Rumanyanm uğradığı zararın telâfi edileceğinden bahsedilmiyor. 12 yıldanberi komünist idaresinde olan Rumanyada. mühim değişiklikler görülmemiştir. 1945 yıhnda bu memlekette Komünist Partisinin azalan. parmakla gösterilebilecek kadar azdı. Fakat bunlar. Rus tanklan ile memlekete girdiklerinden hemen iktidara yerleşmişler ve tek pcrti sistemini de kurarak idareyi ele almışlar. Maniu gibi vataııperverleri tasfiye etmişlerdi. Stalin aleyhtan kampanya, Rumanyada fazla tepki husule getirmemiştir. 1952 yıhnda. Moskovada Yahudi aleyhtarlığı »ar ken Rumen Dış İşleri Bakanı Aııııa Pauker ile diğer bir Bakan. I nka, azledilmişlerdi. Fakat. Hrutçef Bulganin ekipinin Moskovada işbaşına gelmeleri Bükreşteki idareciler arp sında değişiklik husule getirmemiştir. Bumanyah Stalinciler (Stalin aleyht a n kampanya) nın devam ettiği günlerde de mevkilerini muhafaza etmişlerdir. Bugünkü Başbakan StoIka ile parti birinci sekreteri Dcj, bunlardandır. Yalnız Dej Başbakanlığı bırakmış, partinin idaresini ele almıştır. Polonyadaki seçim değişikliğine Rumanyada rastlanmamış olması, Arnavudluk. Bulgaristan gibi menıleketlerde de bu yola tevessül edilmemesi, Rusyanın, bu üç peyk üzerindeki kontrolunu kat'iyen hafif letmek istemiyeceğini gösterınekte dir. Rusya. Balkanlardan elini çekrr.tk istemiyor. Ömer Sami COŞAR R H A B E R ift/tö/fa. Adenauer 1959 yıhnda NATO'nun Rusya ve Balkanlar Başbakanlığı bırakacak kuvveti düğüne göre, Konrad Adenauer 1959 nauer ise böyle bir seçme işini yapyılında BaşvekilC.en ayrılmayı ve mıyacaktır. yerine bir namzed göstermemeği taBazı kaynaklardan ileri sürüldüğüsarlamaktadır. ne göre Adenauer, başvekillık içın Aynı kaynaklar, Adenauer'in gele beş şahsiyeti namzed gösterecek ve cek eylulde yapılacak seçimleri men bu beş şahsiyet arasmdan birisinin sub olduğu paıtinin kazfn&cöğından bu mevkie seçümesi tavsiyesinde buemin olduğunu ve 1959 yılma yani 83 lunacaktır. Bu beş şahsiyet Dıç İşleri yaşına gelinceyc kadar başveicillik Vekili Brentano, İktisad Vekili Ermevkiini işgale niyetli bulunduğun'i belirtmektedirler. Adenauer daha son hard. Dahiliye Vekili Schroeder. ra Batı Almanya Reisicumhuru ol Temsilciler Meclisi Reisı GerstenRhineWwesthalia mağ: düşünmektedir. O sene zarfm mair, ve kuzey da halen Cumhurreisi olan Theodor eski başvekili Arnold olacaktır. Heuss'ün ikinci seçim devresi sona Hıristiyan demokratlar, mayıs aermiş olacaktır. yında akdedecekleri parti kongresini Adenauer'in mensub olduğu parti takiben seçim kampanyasına ileri gelenleri vazifesinden ayrıldığı meği düşünmektedirler. '. ••ımılllllllHMMI ıımnmııifliıııiNnııııııiHiıııuı.ü.,, giriş o ANKARADA... Lutfen saygı Ölülerimizin isimlerini, cadde, sokak, bina, tesis ve diğer yerlere verirken; isimlerle o yerler arasında bir münasebetin bulunma^ı herhalde iazımdır. zaruridir. Bilhassa, '.Atatürk) adı üzerinde titizlikle duımak. münasebeti bulunsun bulunmasm. bu büyük ismi her yer için kulk'nmay. düşünmek hata olur. Atamıza karşı. ' Türk milletine karşı. saygısızlık olur. j Hayatında arzuladığı bir büyük U | niversiteye bu ismi verebiliriz. Büyük bir cadde, köprü, bslki büyük bir site (Atatüık) ismi ile anılabilir, ama; alelâcele kuruluvermiş, on onbeş dükkândan ibaret bir garib diziye. (Atatürkı çarşısı adını koymsk? İşte bunu hoş görmeğe imkân yoktur. Radyoevinin karşısındaki sıra dükkânlardan bahsediyorum. Ulusun ima rı dolayısile istimlâk edilenlerin yerine, bunlann sahibleri açık;a kalmasm iç:n iki üç ay zarfında b;r takım dükkânlar yapıldı. Resır.i beyanlara göre, ileride aynı yere blok apar tımanlar inşa edilecektir. Bugün yapılmış olanlar ise. bilhassa Radyoevi. Kız Enstitüsü. Fakül'e binaları gibi dev yapıliırın karşısduırla çok komik ve daha doğrusu acınıcak bir manzara arzediyorlar. Haydi. gözlerimizin tırmalanışma zaruret dolayısile bir müdde*. katlanahm: hattâ. bu kadar kısa zamanda, inşaatın bitirilmesini ve vatandaşlan n mağdur edilmrmiş olmasını şükranla karşılayabm. Fakat, Atatür 1 * Bulvarı üzerindedir diye. bu acayij mahalli en büyüğümüzün ismi .İ3 anmak veya andırmak garabetinı göstermiyelim. Anlaşılıyor ki: balyoz. söz ve kalerae karşı çıkarüan «Atarürk kanunununda» boşluklar var. Fxved GL'RESIN Atom sifâhları geünce Batı Bonn 5 (a.a.) Batı Almanya Baş takdirde yerine geçecek şahsı kendi Avrupa ccphesindeki kuvvet 30 tümene indirilecek vekiline yakın çevrelerde ileri sürül sinin seçmesini istemektedirler. AdeParis, 5 ıR. ı NATO'nun yeni Başkumandanı General Norsdat, bugün verdiği beyanatta, atonı silâh ları geldıği takdirde Batı Avrupadaki siiâhlı kuvvetler mevcudunun 30 tümene indirilebileceğini jöylemiştir. General Noısdat, hâlen Batı Avrupada kara kuvvetleıinde eksikler olduğunu soylerriiş ve bu eksiklurin Almanya tarafından doldurulacağım da ilâve etmiştir. Almanyanın 3 mo törlü piyade ve 2 zırhlı tümen, ?vnca dağ topçu birlıkleri vermesi btklenmektedir. Almanya İ300 uç^klı bir hava kuvveti de teşkil edeeektir. Alman B^bakanının, yerine bir namzed göstermeğe yanaşmadığı bildiriliyor Amerika klâsik müziğe dönüyor! B irleş'ik Amerikada k'.âsık müziğe ragbet artmaktadır. İlgililer diyoriar ki; • Cıddi müzisten îıoşlananların sayıs: her sene artmaktadır. Ameriia .ekrar klâsik müziğe dönüyor!» Verilen tafsilâta göre klâsik müzik plâkları satışı da artmıştır 1920 yılın dan bu yana, yalnız Arturo Toscanini idaresindeki orkescranm müziğinl ihtiva eden 20 milyon p'.âk satılmıştır. Mozarta aid plâklardan da 1903 ten' ben 60 milyon plak satıltnıştır. Bir'.eşlk Amerika dahı:;:ıde kiâsik rnüzik kouserl verebiiecek kasabaların sayısı da' çoğalmaktadır 1940 yıİinda böyle blıı kasaba vardı. Şimdı ise bu rakkam 2500' ü bulmuştur * * * Bu yılın Nobel edebiyaf mükâfatı adayları obel Edebiyat Akademisi Geııel Sekreterliği tarafmdan. bilairilciiğine gore. bu yılın Nobel Mükâfatı içfn 49 aday gösterilmiştir. Genei Sekrecerlik bu adayların isim lerini açıkîamaraakla beraber. şimdiye kadar bu kadar kalabalık bir namzed lis.esi sunulmamış olduCTinu bellrtmiştr. Hindistaııda konu^ulan iisıınlar ıı^i.iz Milii Coğraf^.'a Cemiyeti tarafından geçen hafta yayınlanan ay.:ıi bültEne göre Hindistan halkı 179 nıuh'.elif lisan ve 544 Lehçe konuşmaktadır. Halkın yüzcle 44 ü Hindu lisam ku'lannnaktadır. Ev bark raeselesi ir iki gün evvel bu sütunlarda «hane» ile biten türk çe müıekkeb islmlerin bir listesini neşretmiştik. Orada da dediğimiz gibi liste eksik: im.ş. Eş, dostun himmetile beş on tane oa ha bulduk, onlan da ilâve etmek ısüyoruz: Yalnız bunlann ıcuıde eglenJ h a n e , temasahane gibi «^«*^ bir zaman kuUanıUp sanat tarüııne kar^mış olan kelimeler bulunduğu gibi. bir çiftliğin tavuk beslenen yerine verümis tavukhane p b ı kullan.ş çevresi pek dar olanlaı da var: Yeni bulduklarımız şunlar: Zorhane (eskiden idman yerlerine verilen isim) me ? khane Imusiki talim salonu), temasahane (eskı tıyatrolara verilen isiml mevlevıhane, kumbarahane, telgrafhane. banıthane, eğlencehane. kademhane. inekhane, tavukhane. belki, belki değil. muhakkak daha \*dır. Şimdi bu münasebetle şuraya geleceğim: Gördüğünüz gibi bütün bu kelimeler türkçeye girmiş. Türk vatandaşı olmuşken. biz bunUrın buyiik bir kısmmı attık. «Hane» yi «ev» kelimesile tercüme ettik. Halbuki ev başka. hane başka şeydi. Hapishane yerine cezaevi dedik. Ne oldu? Halk hapishaııeyi kullandı. Kâğıdlara ceI zaevi yazıldı.. Bazı caddelerde görü] yorum. MahaUebievi. sütevi, etevi... Ölur şey değil. Mahallebici. sütçü, ka sab neden bu Tıale geldi?.. Neden. eski isimlerden tiksindik? Bu dil denilen şey. tütsülenmiş sığu dili gibi önüne gelenin doğrıyabileceği şey dcğildir. Bir kere ev sözü mutlak olarak içinde aile ocağı kurulabilen yer mânasmadır. Onun için çiftleşen insanlara «evlendi derler. Hele şu «genelev. yok mu o kadar iğrenç bir isim ki evlere şenlik!.. Anlaşılan frenk dili bilen birisi «maison. kelimesinin «ticarethane» mânasma kullanıldığını görmüş.. Bunun lugatteki karşılığını da «ev« olarak almış.. Ondan sonra ne kadar hane» varsa «ev» olmak istemiş. Ama olamamış.. Barutevi, kumarevi. işevi. kumbaraevi. telgrafevi, pastae\i, fesevi. saraçevi olur mu? Tuhaflık mı ediyorut tiirkçe mi konuşuyoruz.. * * * Şimdi burada başka bir «ev» mevzuuna giriyorum.. Hem de ciddî bir mevzu. İstanbulda «imar» hareketi nanıı altında bir takım genişlermeler açmalar ve bunun için de bir hayli yıkmalar yapüıyor. Bunlann fennî ve beledi liizumlan üzerinde azçok mur>ı.kaşa edilebilir. Heyeti umumiyesi İstanbul şehrinin caddelerini genişleten haıeketlerdir. Tabii bu hareketlerin sebeb olduğu bir takım maddi ve manevî zararlar vardır. Belediyenin bunlan tazmin etmekte olduğunu öğreniyoruz. Bu da pek tabiidir. Ancak ticarethane gibi, ikametgâh gibi yerlerin yıkılması yüzünden işi ve ailesi açıkta kalmış olanlann bugünkü şartlar altında kolay yer bulamıyacağını da kabul etmek iktiza eder ve bir zaruret yüzünden vukua geldiği şüphesiz olan bu zararlarnvmümkün mertehe mahdud ve zaruret hududu içiude kalması da şüphesiz cümlenin arzusudur. Yani denecek şudur ki; kat'î lüzum olmadan bir tek dükkân veya evin yıkıimaması. imarcıların da en birinci endışesi olmalıdır. Bu bb'yle iken şehirde herhangi bir diğer sebeble de dükkân ve ev sıkışıklığına ıiıahal verecek başka işlerc de girişmemek gerektir. Bunun böyle olduğunda kimsenin şüphesi yokken işitiyoruz ki: Lâlelideki eski Harikzedegân ve yeni ismile Tayyare Cemiyeti apartımanlarını talebe yurdu yapmak üzere Vekâlet mi. başka bir müessese mi orasını öğrenemedim. satın almak istiyormuş. Gerçi talebelerimize de yurd lâzımdır. Bunda tereddüde mahal yok: ama içinde hemen hemen hepsi dar ve mütevazı gelirli 150 aile bannaıı bu hinaların. yurd yapılmak üzere tahliyesine kalkışmak, gerçekten bu 150 aileyi çok zor bir mevkie düşüriir. Bunlara karar verilirkcn insan muameleyi nefsine kıyas etmeli: ondan sonra karar vermeli. Doğrusunu isterseniz ben bu haberi kaydı ihtiyatla telâkki ediyorum; tünkü imar hareketleri yüzünden evinden olmuş bu kadar aile mevcud iken bunlara 150 tane daha ilâve etmenin psikolojide tarifi yoktur. Zaten her biri müstakil ikametgâh olarak yapılmış küçük dairelerden Inürekkeb olan bu apartımanların ' yurd olmağa asla istidadı olmaciığına göre alanlar burayı hiç değilse dahilen yıkıp yeniden yapacaklaıdır. Ona göre böyle bir yurdu. tam mânasile modern ihtiyaçlara ievab verecek tarzda yeniden insa Ptnıek, hem yurd içln. hem de 150 ailcnin ferlkbali için çok daha hayırlı olacaktır. B. FELEK A K Suriyede durum lekrar karıştı çüde tevkifler yapılmaktadır. Aralsrında yüksek rütbeli Dİr çok subay ve siyaset adamları bulunan bu şahıslar, Kral Hüseyini Suriye kralı ilân etmek üzere bir tıükumet darbesı teşebbüsü suçundan askerî mahkeme taraftndan yargılanmaktadırlar. Gelen haberlerde ilâve edildiğine göre. Haleb şehrinde de Suriye hükumeti alej'hinde tam bir isyan havası esmektedir. Halebde hükumete ve komanist teşekküllere karşı bu mücadelelcr son günlerde şiddetin: daha da arttırmıştır. Bu cümleden olarak, Haleb hükumet konağı ve istasyonu ile komünist Bâis partisi merkezlerine bombalar atılmışür. Baştarafı 1 inci sahifede Yemen Âden huduExistansiyalizm hak dunda çarpışmalar! Aden 5 (a.a.) Oğrenildiğine göhududu yakınında kında dün verilen re. Aden Yemen İngiliz devriye koyerli kabileler bir luna taarıuz etmişlerdir. Çarpışma konferans neticesinde iki İngiliz askeri ölmüş, Rusya, ağır sanayiden aynlmıyor N Yeldeğirmeni cinayetinin duruşması Baştarafı 1 inci sahifede ve sebeblerini anlatmış. cinayetin 2 çocuğuyla beraber üst katta uyurlarken işlendiğini. görgüye müstenid malumatı olmadığını söylemiştir. ' Sevim mahkemede konuşurken, ölen Ayserin anresi Emine fenahk geçirmiş ve ağlamağa başlamıştır. Bunun üzerine reis k e r C î r i " i ^alondan çıkartmıştır. Emine salondan çıkarken «Kızımuı katilleri...» diye bağırmıştır. Sevimden sonra sırasile. Kadri Gül dal. Hâkime Gider, Salih Çakırtaş, Mehmed Merter. Seher Merter, Nezahat Bellioğlu. Fuad Bellioğlu ve Bayram Öztuncbilekli dinlenmişlerdir. Bu şahidler de görgüye mürtenid bir ifade vermemişler. sadece bazıları ölen İbrahimin, polisin: (seni kim vurdu) sualine «Kardeşi vurdu..s dediğini, vuranın ismi sorulunca da hiç cevab vermediğini söylemişlerdir. Sahidlerin ifadesi^fen sonra söz alan müdahil vekili Arif Hikmet Yamanoğlu, ortada 2 suçlu daha bulunduğunu. bunlann da Sevimin kardeşleri İbrahim Dçmir ile Ali Demir olduklannı iddia ermiş ve tevkifle rini istemiştir. Mahkeme. bu ihbarı aUkalı makam lara yapmslarmı kendilerine harırlatarak talebi reddetmiştir. Mahkeme gelmiyen şahidlerle Fatma Karasuyu yakalayan ve ifadesiı:! alan 2. şube müdür muavini Vedad Sokullunun ve Kadıköy Emniyet Amiri Fuad Kutanın dinlenmesi için duruşmayı başka güne bırakmıştır. Baştarafı 1 mct sahifede nin, geçen bir iki sene içinde. bazı gencler tarafından gülünc hale getirilerek, memleketimizde itibardan düşürülmesi karşısında duyduğum üzüntü ile mevzuu aydmlatmak ihtiyacını duydum* diyerek acıkladıktar, sonra, memleketimizin en çok ilme ve felsefeye değer vermesi icab ettiği bir devirde bu gibi harekrtlerin. dış memleketlerde de iyi karşılanmadığını. esasen son felsefr hareketi üzerinde 1946 senesindenberi muhtelif dergilerde yayın yapıldığını. 1950 yılmda Almanyadan getirilen Prof. Ritter'in (Var oluş felsefesi > adı altında Existansiyalizm üzerinde 5 konferans verdiğini anlatarak Ex''stansiyalizm. Alman filozofu Hegel'in talebesi tarafından. kendisinin Akılcı Felsefesine karşı bir tepki olarak ortaya atıldığını belirtmiş ve ezcümle şunları söylemiştir: cExistansiya]izm. harb sonunda Fransada da sistem zihniyetine karşı bir ferdin sübjektif varlığını korumak ihtiyacile doğmuş, hürriyetin ve adeta kahramanca yaşamanın bir felsefe sidir.» İnsana inkişaf imkânı veren Existansiyalizmde, insan istediği gibi ve istikbalde olmak istediği gibidir. İnsan tamamen hürdür. kendi talihinin hâkimi, efendisidir. İnsanın yegâne kanunu kendi kenriisine seçtiği ideale sadık kalmaktır. Sartr ismindeki Fransız felsefeciîi (İşkence bile bizim istikbalimizi el; mizden alamaz, biz hür olarak buna katlanryoruz.) djy^ek^ Jkinci Cihan Harbinde gencligı eğlenoe yerlerine sevketmiş ve bir kollektif ruh temin etüerek, onlarrfıüıriygt ve istikbale yönelbniştir.» Münir Raşid Öymen, pek çok iyi tarafları bulunan modern felsefe hareketinin mahiyeti bilinmeden kötülenmiş olmasım esefle karşıladığıoı bildirerek sözlerini bitirmiştir. döıdü de yaralanmıştır. Hududda çarpışmalar başladığındanberi İngilız kuvvetlerinin ilk defa olarak böyle bir zayiata uğradığı bildirilmektedir. Î Libya basını Kahireye cevab veriyor Parıs, 5 ıR.ı Sovyet Yüksek Şürası iki mecüsinin müşterek toplantısı Ue bugün çalışmalarına başlamıştır. Seçilerek değil, tayin edile rek bu meclise (!l girenler kısa içtimalarmda hükumetin aldığı koraıiarı tas\'ib ederler ve sonra da dpgılırlar. Bugünkü toplantıda Sovyot idaıecilerinden şu şahıslar görülniüştür: Voroşilof, Bulganin. Hru'çef. Maîenkof. Molotof, Kaganoviç. Sabuıcf, Pervukin. Mikoyan, Şvernık, Çepilof. General Şerof! Sovyet Yüksek Şurasında Peıvukin • iktisadi raporu» okumuştur. Fakat, Pervukin, Rus sanayiinin gene ağır sanayiini ön plânda tutacaâmı üân etmiştir. Diğer taraftan gündemde •liuî.ya nın dış siyaseti ve beynelmılel ou rum. la alâkalı bir madde He vardır. Bu maddeye gelindiğinde Sovyet Dış Bakanı Çepilofun bir konuşma yapması beklenmektedir. Hastanın kim olduğu anlaşıldı Birkaç gündenberi Moskovadaki «esrarengiz hasta» nm kim old'jeu sorulmaktaydı. Bunun Kaganoviç olduğu söylenmişti. Fakat Kaganoviç ile diğer Rus liderlerı de bugün görülmüşlerdir. Diğer taraftan bir Amerikan ajansı bu hastanm kim olduğu anlaşıldı demekte ve N'ew SToık mahreçli haberinde bunun eski Başbakan yaıdımcılarından ve hâ len Sovyet atom enerjisi komisyonu Saşkanı 54 yaşındaki Maıyşef olıiu ğunu söylemektedir. Mosk'.r/sdan res mi bir haber gelmiş d^ğ'ldir. Sovyet bütçesi Diğer taraftan Sovyet Mallye Bakanı Zverof da yen ; yıl bütçesin! açıkla mış ve bu defa sllâhlı kuvvetlere. geçen seneTe nazaran 6 milyon ruble daha az tahsisa ayrıldığını İddia etmiştir. Maliye Eakanına göre Sovjet silâhiı kuvvetler bütçesi geçen sene 102.500 milyon rubie iken bunun aneak 97.SO0 müyonu «arfedilmiş! Beynelmilel (tuhaf hikâyeler) ıııüsabakası talyada Saisomaggiore şehrinde bir berne'ınıilei tuhaf hikâyek'r müsabakası tertib edllmiştır. Müsabaka temmuz aymda yapıiacak ve en tuhaf ve en kısa hikâye yazanlar muhtelif şeKUde mükâîatlandırılacaklardır * * * Radyo neşriyatı, boşanmalara sebeh oluyormuş Babaoğul bir köylüvü baka ugıiiz kiliselerı baş papazlarından île öldürdüler b:rl iddia ediyor: «Radvolarm neş7iyatı boşanma sebebleri arasmda müSilivri kazjsmın Sinekli nahivesin. him bir yer tutmaya başlamıştır! < bafelı Sayalar köyünde odun kesme Bu papaza göre. müzlk yüzünden çıkan bir münakaşada bir yüzücden çıkan münakaşalar dlnlemek çok babaogul bir köylüyü baltayla par fa kav^alara ve nihayet ayrılmalaradese çalıyarak öldürmüştür. beb olmaktdır. Say;tlar köyü halkındsn 42 yaçında Hüscyin Ko'ca ile oglu 2t yaşında Mustafa Koca. köy rivarında K:şla mcvkindeki ornıanlıkta odun keserlrr ken, aynı yerde cdun kcsen 40 yaşmda lbrahim Bölükemini ile kavga etmişU rclir. Kavga sırasında babaogu'. ellerindfki baltayla kcvlülerı Konya 5 (Telefonla) Bir kaç giinîbn.himi sağ omzundan ve k.burgasından yaralıyarak öldürmü?tt*rdir. lük şiddetli kışm vılâyetimiz çevreEâdiseyi müteakıb kaçan suçlular sinde husuîe getirdiği hasar ağır olSilivri jandarmas! tarafından kıss muşlur. Hadimin Esenler köyünden A. bir zamaida yakalanmıslar ve tevkif ladnğa gitmekte olan bir düğtm kafilesi yolda tlptye tutuluıuş ve beş edilmiplerdir. saate yakın bir ınücadeleden sonıa btr köye sığınmıştır Düğün alayının atlaProf. Ahmed Atcşc İran rmdan tiçü ölnıüştür. tarafından madalya verildi Diğer taraftan Cihanbeylideki mahİstanbul Enştitüsü Müdürü ve Edebiyat Fakültesi Arab Far.ş F^fto kemeşir.e gelmek üzere Karobağ köyiinden yola çıkan 70 yaşındaki Unlojisi profesörü Ahthöd Ateşirr ilmî nuhan Aydoğdu adındaki bir kadın çalışmalaiL üe îran.edeljiyatına h:7 yolda tipiye tutulmuş ve donarak ölmefînden dolayı, fraTÎ Maafif" Neza müştür. Ayrıca Karapmarın yukarı yay retinin teklifi ve îran hükümetini:ı lasında bir çoban da donarak ölmüskararı üzerine, kendisine İstanbul tür. Başkonsolosluğu tarafından bir maMiilhakatı Konyaya bağlayau yollar dalya ve takdir fermanı verilmiştir. hâlâ kapalıdır. A Odun kesme yüzünden cinayet I Almanlar nerelere giderler? lmanların nerelere seyahat ettikle rine dair Frankfurt Sosyoloji Erıstitüsü tarafmdan yapılan bir tetkik şu neticeyi vermiştir: Almamlarm yüzcie 35 i Avusturyaya. vüzde 29 u İtalyaya, yüzde 18 i İsviçreye. yüzde 14 ü Belçika. Holânda, ve İngilıereye, yüzde 4 ü Fransaya ve yüzde 2 si İspanyaya gltmektedlr. * * * Cenazeleri 30 kişiden fazla insan takilı edemiyecek! o omünist Alman hükumeti tarafından alınan bir karara göre, f ;>uııdan böyle cenazeierl 30 kişiden fazla insan takib edemıyecektir. Akraba ve dosîları çok olanlara daha fazla cemaat içiu izln verllecekse de, gelecek claniaırn hüviyetlerini bir liste halinde en yakın polis mevkiine tevdi edereklerdir. * * * 600 süattir piyano çalıyor 600 saat durrnadan pivano çalarak dunya ıiiUkavemet rekorunu kırrr.ış olan Heinz Arntz. şimdi yeni bir de•emeye girişmiş olup, Paristeki Roc hechouart bulvarınm büvük bir kahvesinde 76 saatten berl piyano çalmak tadır. Dusseîdorf'ta dofmuş olan HeInz Arntz 57 yaşmdadlr ve müzik tah silını Essen konservatuarında yapmıştır. Operadan operete, cazdan klâsik müziğe kadar muhtelif parça'ar çalan Alman P.yanist. Uykum geldifi zaman Lıszt veya Wagner'den çalıyorum» denılştir. * * * Ali Iiuıı, Rita ile karşılaşacak mı? li HdP. iie Rita H;:ywoıth arasmdaki boşanma kafî ve nihal safh?ısı îp\riçre mahkemeleri huzurundA cereyan etmoktedir. Mahkempnin her hangi bir hüküm verıneden Ali Hanın eski zevcesi Rita ile barışrn:ı:'i huFiısuıuia pon bir tavussutta bulunmak kararını vereceği bildirilır.ektedir. I Kansere karşı yeni bir ilâç rjantinîn Tıb Fakültesi ilmi ve tibbi tetkiklcr enstitüsü Müdürü tanınmış Arjantin tıb üstadlarmdan Frof. Heredia. kr nsere ksrşı tesirli olduğunu pandığı bir antibiyotik imaî cttigini «Kandimisina» adını verdiği bu ilâctan ümidler verici neticeler .•'ldığını antibiyotiki fareler üzerinde tatbik etigıni insanlar üzerinde tccrübclere Fakültede baslıyacağını biklirmiştir. A Konyada iki kişi donarak ö!dü İstanbul Üniversiteslnde gelişen tesUler yanjnda masraflar da gittlkçe aıtmış bulıınmaktadır. " Üniversitenin son iki ay zarfındaki yalmz elektrik borcu 88 bin lira olarak görülmektedlr Bu miktar diğer sene ve aylardaki sarfiyalm üstıınde bulunmaktadır. Tele. fon ve dl*er masraflar da aynı şekiMe bir artış kaydermlstir. İlSiIiler. bazı husııslarda masrafın kaçınıünaz zaruret olduğunu; Üniversitede bu yıl elektrik tedavisinln, Psiko Terapinin. radyonun faaliyette olduğunu. Fen Fakültesi Fizik Enstitüsünün de glttikçe gellşmekte bulunduğunu söylemekte ve sarfiyatın bu yüzden artabileceğinl belirtmektedirler. üniversitenin 2 aylık elekfrik borcu 88 bin iira İzmirde et fiatı 380 kuruşa çıkarılacak İzmir 5 (Telefonlaı Bundan 15 gün kadar önce piyasada vukubulan et buhranı henüz tam manasile giderilememiştir. Bu mevzu bir şehir meclisi üyesi tarafmdan b&lediye meclisine de getirilrnış ve etin daimî bir şekilde ve bol olarak piyasada bulundurulabilmesi için et fiatına 40 kuruşluk bir zammın yapılmasıru teklif etmistir. Bu teklif incîlenmekte olup kabul edildiği takdirde 340 kuruş olan fiatlar 380 kuruşa çıkarıla caktır. Halen İzmirde koyun eti bulunamamakta, buna mukabil kuzu eti 6 liraya kadar satılmsktadır. TEŞEKKÜR Kimsenin sun'u taksiri bulunmıyan müessiî bir kazada küçük Önerin kırılan bacalrını son derece haz'.kar.e bir müdahale ile tamjmen normal hale koyan Haydarpaşa Nümune hastanesi 1 inci Haricive Operatörü sonsuz minrıet ve şükran hislerimizi ve yakın ilgisini bizlerden esirgemiyen aynı hastane Lâboratuvar $efi Sayın Dr. SELÎM BERKOL'a da aynca teşekkürlerimizi sunanz. îzzet Enön Op Dr. HÜSNÜ ÖZTÜRKe MEVLİD „ Safra kesesi ameliyatını müteakıh vefat eden sevgili kocam aziz ruhurm taziz makasdı ile 1 inci ölüm yıldSnümüne müsadif 7 şubat 1957 yannki pcrçembe günü öğle namazmı müteskıb Şişü Camii Şerifinde 1=tarbul Belediyesi Bajirriamı Duagı'i Hacı H?fız NuFret Yeşilçay idareİFnde maruf Mevlidhan ve Hafızlardan H. Hafız Hssan Akkuş. H3fız Mecid SeEipür. Haf:z Zeki Altın. Hafız Esad Gererie. tT '7 Kâr.i Karaca. Hafız Ali Gülses. H. Hafıı Asis Bahriyeli rıatız :<em?.l Erdaf va î:âhi Fatihii kardeşlerin iştirak: ile Mevlid kırast edilecektir. Merhumu sevenlerin ve din kardeşlerimizin teşrifleri rica olunur. Şahhüsne Akgün S UA D AKGÜN'ün Bajtaraft 2 inet sahtfe. larmın Libya aleyhinde hakikate aykırı ve zararlı bir neşriyat kampanyasına girişmiş bulundukları göze çarpıyor. Bir taraftan bu zannımızda yanılmış olduğumuzu temenni ederken, Baftarafı 1 inci sahifede diĞsr taraftan da, memleketimize den Said İbrahim Esi, Ahmed Salih müteveccih zararlı herhangi bir neş Korur, Dr. Muzaffer Canbolat ve riyata göz yumamıyacağımızı ve bize murakıb Emir Sencerle Nejad Ec hücum edenlere misliyle mukabele zacıbaşmın bulunduğu toplantıda teşekkülün ne maksadla Kurulduğu edecejimizi temin ederiz.» hakkında geniş izahat verilmiştir. Bilindiği gibi bugün bile en esasb sağlık müesseselerimizden biri olan Gureba hastahanesi. 114 sene evvel Bajtarafı I inci sunıfede Bezmiâlem Valde Sultan tarafından man tabakaları içinde kalarak bay tesis edilmiş bir vakıftır. Bir taraf gınlık geçiren itfaiye müdürü dün tan halk sağlığma hizmet edtn ve tedavi altına alınmıştır. tanınmış birçok hekimlenn yeiişmeSavcılık, yangın etrafmja tahkjkasinde âmü olan bu müessesenin daha ta devam etmektedir. Vali Kâzım Averimli olabilmesi ve tababot âlerat, bugün kendisüe görüşen basın Londra 5 (R.) İngiliz Kralıçesl minde ileri memleketler sr.ğlıK mü mensublarına Adana vilâyetinin un. Elizabeth'in kocası Edinburg Oükfınün ekmek sıkıntısı ile karşılaşmaması 1953 senesindenberi Özel Kalem Mü esseselerinin seviyesine yüks?!ebiliçin gerekli tedbirlerin alınmış ol dür'.üğünü yapıpakta olan subay istifa mesi için memleketin her sahasında tanınmış şahsiyetlerinin teşebb''i=ü ile duğunu temin ve beyan etmiştır. etmlştir Dük. istifayı kabul etmlştir Fabrikadan 100 kadar bay: i»ufade Özel Kalem Müdürünün niçin istifa bir yardım derneği kurulmuştur. Gureba hastahanesinin ayni :aniBn ettiği açıklanmamıştır. etmekte ve sat:ş yapmakta idi. da ilmi bir araştırma merkezi haline getirilmesi için kurulan Demek, hastahaneye lüzumlu maddi ve manevî 1 yardımları temin edecek ve bu sayeBüyük muvaffakıyetler kazanan ve seyircilerin devamlı de hastahaneye bir doğum kısmı ve zevk ve neş'esini uyandıran genclik komedisi başta kanser olmak üzere mühim hastalıkların tetkik ve araştırılması için bir merkez ilâve edeeektir. Bunun için Dernek, hastahaneye birkaç pavyon ilâve edeeektir. Bu yolda müesseseye teberruda bulunaVistavisvon renkli film cak hayır sahiblerinin ismi Avrupa ÜÇÜNCÜ ve SON HAFTASI devam ediyor. merkezlerinde carî bir usule uyularak pavyonlara veya koğuşlıra *eYaratıcıları: DİRK BOGARDE KENDALL rilecektir. İdare kurulu şimdiden *aaliyete geçmiş ve hayırseverlerden >oberru lar toplamağa başlamıştır. 33 aded trolleybüs arabası ile 2 mübeddile istasBilhassa şimdiye kadar i.iç bir hastahanede yer verilmiyen kauserli yonu ve trolleybüs hava hattı malzemesi teklif hastaların burada tedavi edüıııefi '•e isteme usulü ile satın alınacaktır. bir çocuk pavyonunun kurulması teşebbüsü gerek sosyal ve gerekse insanî bakımdan büyük bir ehemmiyet arzetmektedir. Diğer taraftan yapılan tesisat Te pavyonların idame masrafları Vskıflar İdaresi tarafından temin edilece1 Ankaranın: ğinden bunlar kurulur kuralmaz faaliyete geçebileceklerdir. a) Ulus Yenimahalle Teşebbüse girişenler halk'.mızm hab) Tandoğan meydanı Kızılay Ziya Gökai, yırseverliği sayesinde giriştikleri bu caddesi Kurtuluş ile Millî Miidafaa cadişte muvaffak olacaklarından emin desi Kavaklıdere polis noktası arasmda bulunmaktadırlar. trolleybüs tesisatı yaptırılacak ve bu maksatlaMazhar KUNT Gureba Hastanesine Yardım Derneği faaliyete geçiyor Adana yangın tahkikatı Edinburgh Dükünün Özel Kalent Müdürü isKfa etii PIVALE 7egkne îfimatedilîr MAKARNADIR, ^" SARAY Sînemasında Vazife kurbanı Gümrük Muhafaza memurlarmın aüelerine yardım Bbndan bir hafta kadar önce. rRaman» tankerinde yapt:kları kontnldan dönerken motörün bafcnası üzerine boğulan beş gümrük muhafaza memuru. nun ailelerine verilmek üzere meslekdaslan tarafmdan 4CC0 ürs trîanmıştır. Bu arada memurlarm vazife esnasmda ölmeleri hasebile, aileîerine hizmet müddeüeri 30 sene üzer:ni?n hesablanmak suretile tekaüdiye baŞlanacaktır. ACEMİ DOKTOR Düşerek ölen çocuklar Beşiktaş Dikilitaşta oruran Perihan Sürekin 4 gün evvel lefsne düşerrk ya ralanan ve Şişli Çocuk hastanesine kaldırılan 2 yaşındaki oğlu Saiih Sürek dün hastanede Blmüştür. Hâdise etrafında Müddelumumilik tahkikata başlamıştır. Gene Dikilitaşta Duthıklçlnde 1 numaralı evde oturan Hsyriye Çokdurunun 27 ocak 1957 günü salmcaktan leğen e düşerek yaralanan 15 aylık kı'zı Yurdar.ur da aynı haslanede dün öl. müştür. Bu yavru da snnesi tarafındanhastaneye yatırılmıştı. Müddeıumumilik bu hâdise etrafmda da tahkikata başlamıştır. Ankara Eelektrik Havagazı ve Otobüs Işletme Müessesesi İki mübeddüe istasyonu, Takriben 17 Km. uzunluğunda çift hath trolleybüs havaî hattı malzemesi 33 aded trolleybüs arabası, Teklif isteme usulü ile satın alınacaktır. ı Bu işe aid şartname Müessese veznesinden (100) yüz lira mukabilınde alınabilir. 3 Şartnamedeki esaslara göre hazırlanacak teklifler 15/4/1957 pazartesi günü saat 17 ye kadar Müessese Yazı İşleri Müdürlüğüne verilecektir. 4 Postada vuku bulacak gecikmeler nazarı itibara ahnmıyacaktır. (356) Tıb Fakültesi öğrencilerinin lisan imtihanlan meselesi İstanbul Üniversitesi yönetim kurjlu. bir gün evvel üyelerin gelmerTîsi üzerine. dün saat 15 te Rer.öriükte Senato salonunda toplanmıştır. Rektör Prof Fehim Fıratın başkanlıgır.da yapılan toplantıda muhtelif müracaatler incelenmiştir. Bu arada, Tıb Fakültesi ö*rendlerinln llsan imtihanlarmda Fakültelerine mahsus kaydın kaldırılması ve diğer Fakültelerde olduğu gibi lisan üntihanlarmdan evvel bir üst sınıf için \'ize verilmesi teklifi mcelenmlş ve aldiyeti dolayısile Senatoya sevkedilrr.esine karar verilmiştir. Bflindiği gibi senato şubat dönemi tatiline girmış buhınmafctadtr. AİR FRANCE UÇAGI İLE GELENLER Fransız dikişi ve modasmın en son icadlarını Türkiyede temsil etmek üzere Fransız zarafet komitesinden bir grup, AİR FRANCESnin Süper Constellation uçağı ile Paristen istanbula gelmi$tir. j ! : j MAKARNACILIK rc TICARET I A. Ş SATIŞ 8ÜROLARI IZMıft. Beiedıye Karşısı Erier 90ı sok No 15/1 PIYALE Ttıeton • 2İ431 İSTANBUL. ( YENİ AORES ) Yaj Iskelesı, Çartek C»d. ( Ouvar Oibi ) No 12