12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKJ rİDAM SEHPASINDAn can veren SARACO("a,U DerİPyen: CK.MAL.EDDİN Benoist Nechin kimdir? « Bütün bu şayialar, declikodular, b"U adalet kapısının eşiğini aşaraazlar, kaprnın dışmda kahrlar...> mukao? £=mde bulundu. 1901 yılı temmuzunun birinci eünü dünyaya gelmiş olan sanık jyi ve kibar bir ailenin çocuğu imış, zira babası o sıralarda henüz Veiia'nd olan İngiltere Kralı Yedinci Edvard'ın yakın bir dostu imiş. J911 den 1913 yılma kadar BenoistMechin bir İngiliz mektebinde tahsil görmüş, 1914 ten 1918 yılına krciar, yani Birinci Dünya Savaşı rın.»ında da, İsviçrede okumuş. gene cpey bir tahsil görmüş. İsviçrede bilhussa almancayı öğrenmıs. MektebHlik hayaKi l tmda zeki ve rs''ş'3n r •>ğrenci olduğur.u her ikisi de «pek iyi» dereceli şahadetnamelerinden anlıyoruz. Birinci Cihan Harbinin sonlarına doğru Pariste bulur.duğu bir sırada Almanlar «Şişman Berta» admı verdikleri uzun menzilli toplarla şehri bombardıman ederlerken bir '•ilisp'ie dua ile meşgul olan sanığı da varalamışlar. Askerlik vazifesini sıraf ; larda Frarcs'z'ar ta" 'ndan şgal edilmiş ol?n Yukarı Silezyada \ e Renanya bölgelerinde yapmış, Wiesbaden'de tercümar.lık vazifssinıle rulunmus. zira o cır tl sıra'arda bu şehirde büvı'iV rjîr Jcnnf ~ '= fn^Tırdiııs nris Arfık yavss yavaş politika r."lpmlarile temasa gelen sanık politika aJanında da bu suretie bov •'*revr"e.ğe başlamış. synı zamand^ Milletlerarası muahedeler etrafında 'nr erer de vücude getiımîş :ve 900 .nuahededer. yjînız i'i tsnes n» tRmvnıle sadık kalındığını bildiren bir kitab yazrnış ki bu eserin kıymetli bir tarih incelemesi olduğunu iddia edenler çoktur, Fransaya dönünce de devrin ünlü politikacüarile düşüp kalkmaya başlamış. Seiıir =haberleri İşçi meskenleri meselesi CUHUUKIYİC1 11 Subat 1957 1 S O S Y A L 1HESELEL E R| c Yanlış kapı ransızlar, bizden, kasablık at istemişler, Odalar Birliğine teklif gelmiş, orası da bir sirkiiler çıkarj\ış, Fransızlar. besili olmak şartile kasablık at istiyorlar, diye etrafa haber salmış, hu isteği karşıbyalım, demiş. Şimdi Fransızlar memnun. E) lerini uğuşturarak. ağızlarını •sapırdatarak, bizim semiz atları bekliyorlar. Ne tatlı hayal! At meraklüarının, becerebilirlerse binnıek için, beceremezlerse revkle seyretmek, sevlp okşamak, eje dosta gösterip övünmek, yahud cokeyi bindirip yarıs yerinde koşturmak için besledikleri atlardan başka, bizde semiz at diye bir şey gördüğümü hatırlıyornm. Türk, at eö yemeği diııen haram beilediği için. kasablık at ne oiduğunu bilme/. Ata el sürmeği, yalnız din değil, Türkün geleneği de yasak ethr. Türküıı üç mukaddes şeyi, kansı, silâhı ve atı olduğunu tarihin her sahifesinde buluruz. Yağız atına binmis, kansını terkisire, silâhını cline almış bir Türkü. biran için gözönüne getirebilselerdi, Fransızlar bizden kasahlık at istemezlerdu Yanlış kapı çaldılar! Ama bu bir şanlı ve tatlı hatıradan ibaret artık! Bizim şimdiki at, sabahın alaca karanlığında mandıradan yola çıkıp, öğleye kadar, pinekleye pinekleye, o sokak senin, bu sokak benim dolaşan. hayata küsmüş. canından bezmiş bir zavallı hayvancıktır. Tek marifeti, oturdu^u yerde uyuklıyanlara takılmak üzere «sütçü beygiri» tâhirini icada hizmet etmiş olmasıdır. Bizim şimdiki at. çoğu zaman bir ayağı topal ve sırtı küfelerle, kuyruğunun altı atsineklerile. kulaklan sahibinin yaygaralarile dolu zerzevatn beygiridir. Yazın kavururu sıcağında. kışın yağmurunda, çamurunda. karında. inişli yokuşlu, girinlili cıkıntılı yollarda, mıhlan yerinden oynamış nallannı sürte sürte, ölene kadar çile çekmeğe ınahkum bir hahtsızdır. Bizim şimdiki at, kaldırımsız ara sokaklann çamur deryalarında yuze yüze. bütün bir şehrin çürümüş çöplerini koklaya koklaya hayvanlığınl bile kaybelmiş. tekerlekleri yalpala1 a yalpalana dönen Uıhta çöp ara1 basını ömrii boyunca sürüklemeğe mahküın. praııgaheııd bir çöpçüdür. Bizim şimdiki at. yıllanmış yeknasaklığın tesirile. müşterilerin evleriııi sahibinden daha iyi bellemiş. sabahtaıı akşanıa kadar. koııa göçe, nıahalle mahalle, ev ev dolaşan. teneşiılik oluncıya kadar mahalleye veliııiıııctlik edcıı ekmekçi beygiridir. Eskidcıı. bayramlarda çocuklan gezdireıı, tramvayın. arabanın kıt zamanında. evlerine geç kalanlan taşıyan. bostan dolabı çeviren beygirler de vardı. Onlar şimdi tarihe karıştı. Sosyal hizmetleri bunlardan ibaret oUın bizim atlar, dünyadaki sayılı günleri bitip de öte tarafa pörtüler miydi. pek pek. tutkal fabrikasmı boylarlar. ka/anlarda kaynayıp güneşte kururlar. tutkal halinde şuraya buraya yapışırlar. Bu topraklar üzerinde yaşıyan insanlara her mahluktan daha sadakatle. daha fedakârca hizmet etmiş olmanın nuikâfatınl, böylece iiliimsüzleşerek görürlerdi. Son yıllar zarfında bir değişiklik oldu. Atlarımız. öldükten sonra. bizlere daha esaslı bir sosyal hizmet Rörmeğe başladılar. Topkapı dışmda, Edirnekapı dışında mahrem mezbahalanmız var. Atlarımız. kâh ihtiyarlıktan. kâlı arlıklan. bakımsızlıktan yahud aşırı yorüunlukl.ın öhür dünyayı hoyladıklan zaman. adresleri preıısiu ilibarile mechul. fakat sayılan bir hayli mebzul. şehirde tcbdil eezen bir takım simsarlar vasıtasile, leşlerini o mahrem mezbahaya gönderiyoruz. Riz gnndermesek de, hıı iıclâl süt emmiş simsarlar. can çekisen beygirin kokusunu. ne hiknıets?. hir kilnmetre uzaktan duyuyorlar. eizli din kullanmıs kimseleri, eecc vakti. mezarlanndan kaldırıp Müsliiman nıezarhğına nakleden hecin devrîeri gibi sessiz sadasız. efrarengiz bir sekilde. o mahrem meznahaya Rötiiriiyorlar. Orada. bir takım esrarcngiz ameliyelerden sonra, beygirleri, kalıp kıyafet deei«tirmi? bir halde. jrene hecin develeri gibi. m cinin top nynadığı saatte. mechul semtlere dojru pötüriiyorlar. Onun icin. Fransızlar mazur gör»ünler. kenrMlerine kasabhk semiz at veremiyecesiz. Ama kasablık olmıyan atlanmızdan mamul. semiz semiz, tombul tombul sosislerimiz. sucuklarımız bulunur. Onlardan. eene hecin develeri ır«.nda, istedikleri kadar gönderehiliriz. Hamdi VAROĞLU Bu hafta şehrinıizden bir İngiliz heyeti geçecek Bu haf;a IçerısinSe özel bir uçak'.a rneıuz mebus T devlet adamlarınaan mütesekkil bir hevet 59hlm''r v çecektir. Heyet. şehrlmizde feîsa bir tevakkuftan sonra Pakistana giderclc "Keşmır» meselesini tetkik edecektr. Romada çıkan in^ilizce gazetenin başmuharriri şehrimize gelijor Romada çık.nakta oîan .Daily Ame rıcan» gazetesinin sahib re başmuhar rirl Mr. Thorne'un bueün şehrtmlze gelmesi bek'.enmektedir. İki Amerıka lı asker tarafından itinct dünya harbi lçinde kurulan bu İngiMzce gazete bu?ün Romanın en çok satılan ga ze telerinden btridir. Günlük tslennızden sonra her akşam ellerinizi Sanık da bunların (yeis buhranları) arasında yazılmıs. olduklarıru iddia ediyor. Zaten bütün muhakeme boyunca BenoistMechin hep böyle davranacak. küçük teferruat üzerinde tevillere kalkışacaktır. Fakat yüce divan Işçiler, verilen kredilerin başkanının okuduğu Alman raporları. tevil kabul etmez vesikalar ortaya azlığından şikâyet atılmca da sanık sesini kesecek, boy nunu eğecektirj ediyorlar *** Geçen hafta B.M. Mecîü'îr.de haraYüce divan kararını verdi: Vişi hükumeti nazırlarından Benoist retli tartısmaiara sebeb olan işçl meskenler: şehrsMechin hakkında öliim. mahkeme mas mizdeki meselesi. son günlerde önemli işçl rr.uhlllerirıin en raflannın tediyesi. Frarınz vatf^a? konusudur. lığır.dan tard cezası verdi. Kendilerl ile görüstüğümüz. İstanbul Bu kararı sabık nazır: îsçi Yapı Kcoperatlfleri ldarecleri. »Bu karar bir sürü yalan zinci | hükumetin bu mesele i!e yakmdan arinden başka bir şey değil!. feryadile ISkada' oluşunun işçileri sevindirdtğini karsılarken jüri heyeti üyelerinden sövlem:çler. ya'nız bu arsda bazı husıısların n??arı dikkate, alınmadığmı biri de: «İntikamlan alınacak ölülerimiz be'irtrrişlerdir. Bunlara eöre. isçl mesken yapı koovar!» mukabelesinde bulundu. peratiflerine ver.len kredüer. eeçimini De Brinon'ıın idann sağlıvacak kadar para kszanan lşçtyi Başbakan Laval bahsinde adı geç ev sahibi yapmaktan çok uzakt r. miş olan Vişi Fransasın.n Pariste. Verilen kredilerden alınan faiz de Alman işgal makamları nezdindeki i yüksektir. Banka masr?fl?n dahil edi. elçisi Alfred dö Brinon'un pek dik Ur=e faiz ı<~e5) i gecırektedir. kate şayan «hatıralar» ı olduğunu Alâkalılar 300.000 e yakın işçinin asöylemiştim. rindigı İ=tanbulda Belediyenin yardıMareşal Petain hükumetinin takib mınm hissedlimiyecek kadar az olettiği siyaseti. bu siyasetin dolam duğunu ileri sürrrektedirler. baclı içyüzünü. doksanlık devlet başkanının etrafını çeviren çt?şidli sahsiyetlerin mahiyetlerini pek renkli ve sürükleyici bir ifade ile canlandıran gerçekte pek kıyrr.e'.li bu hatıraları L,u.t gündenberi kara, derr,/ ve burada aynen açıklamak programı hava münakalelerini aksatan, kazalamıza aykırı düşer. Yalnız şu kadarını ra sebeb olan sis, dün sabah kesafesöyliyeyim ki viicudce zayıf. sıhhat ti"i kaybetmiştir. Öa'eden sonra cıkan rüzgâr. Biğrzbakımından son derecede düşkün V3 bitkin bir halde buhınan bu Fransız da ve şehrin alçak noktalarındaki devletlisi. bu haline rağmçn gerek sisi tamamen daeıtmış. bir ara yağmuhakemesi. gerekse mahkümiyeti mıır da yağmıstır. Meteoroloji istasyonuna göre. dün sırasmda inanılmaz bir mukavemet Yüce Divan Başkanı soruyor: Alman politika adamlarile ilk ve cesaret göstermiş. kEİeme aldığı sühunet en çok + 13. en az 3 tü. defa olmak üzere nerede karşılaştı hatıralara kurşuna dizileceği güniin Bugün hava çok bulutlu geçecek, nız? sabahına kadar devam etmiş. hulâ?a rüzgârlar mutedil esecek. sühunette Almanyada değil, lsviçrede Ce misli görülmemiş bir tevekkülle yi bir desişiklik olmıyacaktır. Serpinti nevre şehrinde. ğiîçe ölmeyi bilmiştir. Sehpada can halinde yağmur muhtemeldir. At yanşlan meraklısı bir Harbden evvel neden dolayı Al \'çrmiş bir kaç Macar devletlisi bir Lord geldi manyaya sık sık gidip gelirdiniz? tarafa bırakılacak olursa ölümü bu Siyaset yapmak için gitmazdim. kadar soğukkanlılıkla. bu derece meİngiliz Boac uçae;le Lord ve Lady yalnız durumu tetkik için giderdim. tanetle karşılamış bir kimseye, bu Wlllausht>y Deroke dün Yeni De'.hl'Gene ifadelerinden anlıyoruz ki, ince!emeler:m sırasında, rasılamadım den şıhrimize gelmiştir. Lord on giin öcce Hinrîist.ina giderken de şehrisanık 1938 yıhnda Alman ordusu hak diyebilirim. nıizde k;sa bir müddet kalmıştı. İnkında bir konferans vermek üzerc gilterede Staward<> Cokey kulübünün Berline gitmiş ve bu konferans hakBurada De Brinon'un ölüme mah sekreıeri bulunan Lord Do'hldekl bey kında mütehass;s!arca pek takdir o kum edilmesine taalluk eden hatıra nelmilel mahlyette at yarışlarmı :alunan iki cildlik bir eser de meyda larından bir kısmile ne yolda kurşu klb etmiştır. Lord Ben ve Lady dünna getirmiş. na dizilmiş olduğunu kısaca iktibasla yanın nerealnde olursa olsun at yanş lannı kaçırmayız» de;nlştir.. Gene bir Berlin ziyareti sırasmda yetineceğim. Nazi Dış İşleri Bakanı Von RibbenBu nasıl muhakeme böyle? fi >V><ıCılar dün konprelerini trop'la görüşmüş. kendisinden NapoDe Brinon «Almanlarla işbirliği yaptılar leon Bonapart'ın oğlu Roma Kralı ettim!...» adlı hatıralarınm son kısArabacılar ve kara taşıt vasıtnlan nın kemıklerini Fransaya iade etme mında der ki: Esnaf Derneşinln kongresl dün sabah sini isterr.iş ama bu isteği Nazır ta«Muhakemem 1947 martmın dördün saat M da Spor ve Sergi Sarayıncia rafından pek soğuk karşılanmış. 1941 cü salı gunüne bırakılmış. Şubatın yapılmıştır. Üyeler arasında üç hlzip yılmda aynı Ribbentrop, sanığa iste on yedisinde, komünisilerden mürek teşekkül et'.iğinden nahos hâdiseler? meydan vennemek İçin, zabıtaca geğinin yerine getirileceğini müjdeles diği zaman ise kendisi bu iş artık keb bix hey&tİB .hapisanelerdeJıi ' rekli emniyet tedbirleri alınmıştı. .. Eskl Civan tanıf beni ilgilendirmez. geç kaldımz. de yasî mevkuflarm durumları hakkın tar'arı dernek başkanı Ali211 rey tazla. m'jh'allflere karşı mis, bunun üzerine de Alman Nazi ıda vejdihliri bi^,rapor uzerins, has alarak tpkrar idare heyetine *o'ç.ilrhijrır.m çok canı sıkılmış, kendisine EU ta; perişan, ameliyattan henüz kalk lerdir. mış ve bu itibarla da pek zayıf. ayak rat etmiş imiş... 'a duramıyacak kadar zayıf bir hal250 dükkânın inşaatı bugün Sanık iki saate yakın ayakta du de bulunmaklığıma rağrnen, yatmakihaleye çıkarılıyor rarak bunları anlattı. Önünda dolu ta ve tedavi edilmekte olduğum Emlnönü İle bir bardak su var, yudum yudum bu Nanterre hastanesinden alınarak ye sahanm istlm'.&ktü'nkapanı arasmdak: do ..vısile bu bölgebardağı bbşalttı, bardak boşalınca da niden Fresnez zindanma sedye için de bulunan esnaf ve iş «ahlblerine Be bir işaretle doldurulmasını istedi. Bir ledlyece yer göstertlnılş, projeler ve i avukat bayan bu arzuyu yerine ge de naklolundum. dükkân tiplerl tesblt olunrouştur. İ Gerek hastane müdürü, gerekse tirmek için hemen seğirtti ise de Balıkpazarı Çarsı kr.rma kooperatifi, dolu bardağı getiren mübaşir oldu. beni tedavi eden hekimler naklime 800 dükkândan l'k partl 250 diikltâSanık sert, bazan müstehzî bir.eda müsaade etmek istemedüer. Zira ye nın inşasını bugün (Jaieye çıkaracakile konuşuyor, sua'leri cevablandırı r.iden bir s:hh! buhran geçiımiştim. tır. yordu. Tıpkı kendisinden çok emin Fakat mahud (heyeti bunu diııleme Bir gecekonduda çıkan yangında bir avukatın biraz antipatik tavrı diler bile. Ferdası günü Alm;myaya iki çocuk yandı derhal göze çarpıyordu. Bir iki kere siirgün cezasına uğramış iki doktorla Ortaköyde Derfbnyjınla Aydmlık de yapmacık heyecan gösterüerinde Fresnes başoperatörü Doktor Leuret sokagında Hüseyin Aydın adında bir bulundu. ??ldiler, Nanterre hastanesinde oUu inpaat işçifine aid gecekonduda «v Siz baron musunuz, değil misi ğu kadar Fresnes'de de tedavi göre v?lki gece saat 21 de yangm çıkmıçniz? bileceğimi ileri sürdüler, bir sedyeye tır. Eu sırada gecekonduda uyumakta olan Hüseyinin dört çocufundan Omuzlartnı kaldırarak cevab veri yatırm götürdüler.» » ikisl uyanarak kendilerini sokağa atyor: mışlar. 1 yaçındakl HUseyinle 4 yaç*** Hayır! «Fresnes hapisanesinde hakkımda lanndaki kardeşi Fatma kısa bir Şu halde Almanlar size neden laman kül olan gecekondu ile birdaima baron diye hitab ediyorlar? hususî ve pek sıkı bir rejim tatbik likte yanmıçlardır Yangın sırasınd.ı Yenidcn omuzlarını kaldırıyor ve ve takibine başlandı. Hücreme hiç evde bulunmıyan Hüseyin ve kansı. susuyor. Sonra bir mesele dolayısüe kimsenin girip çıkmasma izin verimi faciayı öğrenince büyük bir teessürf de: yordu. Hastanenin kitabet odasında kap!lmı=lardır. Tuhaf bazı teferrüata girişerek, bulunan küçük bir deftere hücremin, HSciise etrafında zahıta ve Savcılık hiç de hoşa gidecek bir mahiyet ar günün hangi saatlerinde, kapısının tnhfcikat yapmaktadır. zetmiyen bu davaya biraz olsun mi açılabileceği ve verilecek yemek kay Kapalıçarşı esnafı. vitrinlerini zah serpmek isterim! diyor ama bir dolunuyordu. seri çekecek adamın hayatının bahis mevzuu ol«Daha o andan itibaren muhakeme Belediye. Kapr)!ıçarş:daki esnaftan. duğu bir davada gülmeğe kimin he min sona ermiş olduğuna, hakkımda vitrinlerini 1 metre gerive çekmtlevesi var ki... ölüm cezasınm verildisine hükmpt rini istemiştir. Buna. rayalann pidis Yüce Divan Başkanı BenoistMe tim. Halbuki hakkımda estslı hiç pelişini knlaylaştırmak için Kizum chin taraimdan neşredümiş olup bir inceleme yapılmamış. tahkikatm görtllmüştUr. Şimdi pek dar olan kuönünde durmakta olan beş kitabdan genişletilmesi hakkındaki istidama vnımcuİKr çarşısı hu sur.tle grniçli^ecekti birinin yavaş yavaş yapraklarını çeviriyor. Bu eserlerden biri Alman cevab bile verilmemişti. Muhakeme sevkolunacağım Ordusuna, dieeri Ukraynada, başka bi edilmeden ölüme ŞUBAT 11 RECEB 11 ri de Kitler'in meşhur <Mein Kampf= ] hakkındaki kanaat ve kararım o derecede kat'î idi ki. bu ölüm komedMücadelenv eserine tahsis olunmuş. Sıra '1940 Hasadı) adlı esere gelince yasmda bizzat bir rol oynamış olma| bu eseri Virjil'in ölmez Georgigues. mak için artık mahkeme huzuruna lerine benze'mek cür'etinde bulunu çıkmaktan imtina edeceğimi avukatlarıma söyledim, onlar da bana hak yor V. ] 7.01 12.2? 15.18 17.37 13.03 5.21 Bundan sonra savcı söz alarak bu vermek zorunda kaldılar E. ] 1.251 622 9.41 12.00ı U 3 11.44 eserden müthiş bir iki sayfa okuyor. Arkası var İhtiyarlık ve hastalık sigortaları hükütnleriıtde son değişiklikler Sosval sigortalar, işçilerin hayaunı tehdid eden kaza, hastalık ve malullük hallerinde tedavilerini sağlamağa ve sefaletlerini önlemeğe, veya ömürlerinin son yıllarında çalışamıyacak hale gelmek yüzünden karşılaşabilecekleri zarureti hafifletmeğe medar olacak tedbirlerin siitenıleştirilmesi demek olduğu için. sosyal düşüncelerin tatbıkat alanındeki en ehemmiyetli, en asil ve insanî tezahürlerinden biridir. Eu bakımdan bu sigortalann memleketimizde kuruluşu ne derece takdiıe lâyıksa bunların geçirm^kte oldukları tekemmüi safhaları da o derece dikkatle takibe değer bulunmaktadır. Bundan ötürüdür ki bu yazımızda. «ihtiyarlık, malullük ve ölüm» sigortası ile hastalık ve analık sigortası kar.unlarmda Meclisten çıkmak üzerc olan son iki kanunla yapılan tadil ve ıslahlan bclirtmeği faydalı buluyoruz. Bızde işçiler için ihtiyaılık sigortası 2 haziran 1949 tarihli kanuı\J3 kurulmuştur. Malullük ve ölüm sıgortalaıı da aynı kanunun bünyesine iıhal edil miştir. Aradan geçen altı yıllık tatbikat devresi, bu üç sigortaya aid hükümlerin bir kısmında tadil ve ıslahlar yapılması ihtiyacını ortaya koyduğu için hükumetçe imaluliyet. ihtiyarlık ve ölüm sigortaları) adı altmda yeni bir tasarı hazırlanmıştır. Pek yakında kanunlaşacak olan bu tasarı, ihtiyarlık sigortası kanunur.un yerine geçecektir. Yeni tasarıda gerek ihtiyarlık, gerekse malullük ve öiüm sigonaları hakkındaki hükümlerden bir kısmı değiştirilmekte '4p bu nrad.ı ihüyurlık sigortasmda sigortalılar lehine bati kolaylıklar ve menfaatler sağlanmakta, malullük ve ölüm hallerme iirl yardımlar da bazı mertebe genişletilmektedir. Bu cümleden olmak üzere ihtiyarlık sigortasmda ih'.iyaılık aylığmdan faydalanabilmek için aranan f Esad az an Teheti Sis dağıldı Anî h3?Talıgımda bans ilk ftcil ve hayatl yarciımı yapnrak hastancye naklimi ve servisinde t*?(iavimi temin «'den Pinıf arkaclasını OperatÖr Dr. MACİD MADENLİye sabaha k;»th:r haşımdarı ayrılmıyan vefakâr dostlarım Dr. MEHMED DEDEOGLU. Dr. ZÎHNl KAVURT. Dr. VECDİ CANDAN VP Dr. NAZİF Bagç.ıcı'va gece yarıpındr.n sonra bana t;.ztktn temin eden Dr. SEDAD OÎGANJÎ. hasfanede kaldıgım rriüddetve1 yrıkm alâkasını csirgemiyen Eashekim Dr. ALt JIApftftETJ; tiîe* "BytÛh hastane porsrnrlinc. '"radyofojik tetkVkimi büyük bir itin.T ile y.ip:ın sınıf arkadnsım Dr. İHSAN' TAMG'.'C'e başta sayın Adnan Eseniş r<lm.ık üz»re Atatürk Kız Lisfşi mtnsublarına, Preventorium SEnatorium'öski ctoktor. hemsire ve memur arkariaşlarınıa, bu iztırablı snımda beni bir.n yalnız bırskmıyarak maneviyatın.ı yiiksclten ksdirşinas rneelekrisş ve arkadâslarım Dr. MAHİR MAVİOĞLT'. Dr. CEZMÎ KAZANCICÎİL. Dr. HALÎM BÎLSF.L. Dr. RMÎX AKSAY. Dr. SAMt CEBECÎCftH', Dr. SAFA VAŞAT. Dr. FERRUH ERGEN'E. Dr. SALİH YCZAK. Dr FİKRET YÜZAK, Dr. KÂZIM AKAMAN. Dr. KADRt FA7.IL. Dr. ESAD PARIKÂHYA.. Dr. FETHİ YARS, OSMAN EORHAN ve Eczaoı STRRI KlNARANa. hastalıgm esnasındrı bizzat gclnıek lutfıında bulunan veya nıektub. teltîraf ve teltfonla hatırımı soran hutün dost. akraba ve hastalarıma en s.tmimi çükran ve minnettarlık hilfrimi dfrin saygılanmla arzcderim. Dr. MAHMl'D SEZER Dr. GÖAMEN AKTUNC. Diş Dr TEŞEKKÜR şartlar, işçi lehme olaıak değiştirilrnektedir. Bugünkü hükme göre ihtiyarlık aylığı bağlanabilmek için sigortalının, 1) Altmış yaşını doldurmu^ olması, 2) En az 25 yıldanberi sigortini dolduramamış veya beş bin günlük ihtiyarlık sigortası primi cdemtî olması şarttır. Yeni kanuna göre ise, gene allrmş yaşını doldurmak lâzımdır. Ancak 25 yıl sigortahlık nıüddetini dolduramamış veysbeş bin günlük prim ödiyememiş veya bu iki şartı da yerine getirememiş olanlar arasında sigorlalıhk .•=üresi 1535 yıl olan ve her sene için ortalama olarak en az 150 günlük sigoıta primi ödemihş olanlara da ihtiyarlık aylığı bağlanacaktır. Bu hüküm. ihtiyarlık aylığı bağlanabilmek için gerekli dsgarî müddeti kanunda yazılı miktarda sigorta primi ödemek şartileon beş seneye indirmektedir. Yalnız buna mukabil baglanacak ihtiyariık aylığı nisbetinde tenziller yapılma,îtadır. Gerçekten ihtiyarlık aylığından faydttlanabilmek için gçrekli aslî şart ları, yani altmıs yaşını doldurma, 25 sene sigortalı bulunma ve beş bin günlük prim ödeme şartlarını haiz ve goçindvTnekle mükel'.ef kimsesi bulunan sigortahlara, sigorta primleıinin hesabına csas tutulan ortalama yıllık kazanclarının yüzde ellisi nisbetinde ve geçindirmekle mükellef kimsesi bulunmıyan sigortahlara yüzde otuz beş nisbetinde aylık bağlandığı halde, 25 sene sigortalı bulunma ve beş bin günlük prim ödeme şartlarını haiz olmıyanlara aylık bağlanırk<=n bu nisbetlerden K 5 yıldan eksik her tam S) sene için yüzde (0,75\ yani yüzde bire yakm indirme yapılmak suretile yıllık ihtiyarlık geliri bağlanacaktır. Altmış yaşından yukarı yaşlarda aylık bağlanan sigortalılarm ihtiyarlık gelirleri ise altmış yaşından sonra doldurmuş bulundııkları her lam yaş için yüzde bir arttırılacaktır. Altmış yaşını doldurduğu halde ihtiyarlık aylığı bağlanmasına hak kazanamıyan sigortahlara kendilerinin ve patronlannm ödediği sigorta primlorinin toplamı. toptan ödeme şeklinde verilecektir. Malullük sigortasmda da bazı geI nişletmeler vardır. Bugünkü hüküm' lere göre çalışma gücünün en az yüzdç .yetmiş beşjni, yani dörtte üçünü kaybedenlere diğer şartlarm da mevcudiyeti halinde malullük maaşı bf.£ lanmaktadır. Yeni^hükme göre ise, maa? tshsifi için çalışma gücünün üçte ikisini kaybetnıek kâfi görülmü? tür. (En az 15 yıldpnberi sigortr.lı bulunmnk ve en az üç bin günlük sigorta primi ödemiş olmnk şartlarının mevcud olması kaydilei. Bununla beraber 15 yıl sigorta müddeüni rioldurma ve üç bin günlük prim ödeme i satlarını haiz olmıyanlar arasında sii gortalılık mücideti I5.2Ûİ yıl olan ve ' her sene için ortalama olarak en n? 150 günlük sigorta primi ödemiş bulunanlara da maluliyet aylığı bajl.ı! nacaktır. Altmış yaşını doldurduğu halde malullük aylığı bağianmaFin:' I hak kazanamıysnlara da ihtiyarlık sigortsında olduğu gibi toptan ödeme yapılacaktir. Çalışma gücünün arttırılabileceği umulan ?igortalılann ktn di mesleklerinde veya başka bir meslekte çalışabilmelerini temin için 15çi sigortaları bunları işe alıştırma faaliyetine girişeceklerdir. Bu yeni hüküm, hem malulü ataletten kurtarmak, hem de kendisinin iş gücünii mümkün mertebe değerlendirmek suretile iki türKi fayda sağlayacaktır. Batı memleketlerinde tatbik edihnekte olan bu usulün bizde de muvaffakıyetle uygulanmasır.ı dileriz. Sigortalır.m veya sigorta aylığına hak kazanmış olanların ölümü halinde baglanacak aylıklara aid hükümler de, sigorta aylıklarına n.ütenazır olmak üzere şöyledir: En az 15 yıldanberi sigortalı bulunan ve en az üç bin günlük sigorta primi ödemiş olan sigortalılarm ortalama yıllık kazanclarının yüzde ellisi üzerinden hesablanacak gelirin on ikide biri ve malullerde sigortahlık süresi 5 2 0 yıl olan ve her sene için ortalama olarr.k en az 150 günlük sigorta primi ödemiş olan sigortalılarm yıllık kazançîarmdan. sigortahlık süreleri nin 20 yıldan eksik her tpjn senesi için yüzde bir indirme yapılmak EUretile hesablanacak yıllık gelirin on ikidcbiri dul ve yetim aylığı olarak verilmek üzere tesbit olunur. Bu şekilde hesablanacak meblâğdan öle nin dul karısma veya çalışamıyacak durumda malul olan kocasına yüzde elli, çocuklardan her birine yüzde yirmi beşi, hem anasız, hem babasız çocuklara da yüzde kırkı nisbetinde aylık bağlanır. Maluliyet ve ihtiyarlık aylıklarile sigortalmın ölümü halinde hak sahi 1 9 S 7 ' nin İlk keşidesi 20.000 Liradır. 20.000 Bir kişiye Ayrıca: 5 aded | , 0 0 0 10 aded 500 Lira Lira ^?fsilât gişelerimizde SELÂNİK BANKASI Iç Hastâlıklarında Semptomatoloji 2. Cilt Prof. Dr. İrfaıı Titiz ProJL l)r. SahOı Oktay Doç. Dr. Hamdi Aktaıı Kitabcılarda satısa arzedilmiştir. bi olan kimselere yapılacak tahsise esas tutulacak aylıklar için kan'jn bir asgarî hak koymaktadır. Buna göre maluliyet ve ihtiyarlık aylıklarının yıllık tutarı 720 liradan (aj da altmış liradani aşağı olamıyacaktır. Ölüm halinde dul ve yetimlere tevzi edilmek üzere yapılacak tahsis de bu miktardan az olamıyacaktır. Yeni kanuna göre maluliyet. ihtiyarlık ve ölüm sigortaları primi, kazancın yüzde onbiri nisbetinde olacaktır. Bunun yüzde beşi sigortalı, yüzde altısı işveren tarafından ödenecektir. Hastalık ve analık sigortasına aid yeni kanunda da sigortahlara bazı munzam menfaatler sağlanmaktadır. Sigortahlardan muayene ve tedavi için başka yere gönderilmeleri gerekenlere refakat edeceklerin yol paralarile zarurî masraflarmın Sigorta Kurumunca ödenmesi, sigortalı erkeğin. sigortalı olmıyan eşinin doğumundan ileri gelen hastalığının Kurumca tedavi etirilmesi bu arada zikrolunabilir. Diğer taraftan hastalık ve analık primi. bu sigortaya aid kanun hükmünce yüzde dört iken, yeni kanunla hastalık sigortası primi yüzde dört ve analık sigorta primi de ayrıca yüzde bir olarak kabul edilmektedir. Yüzde dördün yarısını "patronlar, yarısını da sigortalı ödiyecektir. Analık sigortası primi olan yüzde bir ise münhasıran patronlar tarafından ödenecektir. Böylece sosyal sigortalar mevzuunda işçiler için elverişli hükümlerin kabul edilmiş olmasını belirtirkcn, sosyal emniyet konusuna girmemekle beraber işçi haklarına taalluk eden ve Büyük Millet Meclisi bütçe komisyonunda Çalışma Vekâleti bütçesinin görüşülmesi münasebetile günün mevzuları arasına giren bir mcseleye, grev hakkma bir iki satırla temas etmeden geçemiyeceğiz. Sosyal sigortalarda işçiler lehine j yeni hükümlerin kabulü hususunda hakh olarak. teıeddüde düşmüyoruz. ! Fakat gene işçi hakları arasında sdyılan grev hakkını tanımakta. yıllarca önce yapılan sarih vaidlere ra^men tereddüd göstermekte devam ediyoruz. İşçilerimize grev hakkı verilmesini vaktile Meclis kürsüsıinde veya basında bararrtle miiHafaa e'ip de bugün bu fikirlerini yürütmek için çahşabilecek mevkilere gelmiş bul.ınanlar susuyorlar fSayın Fuad Küîirülü ile sayın Samed Ağaoğlui. Orılann yerine konuşsn vazifeliler ise grev mevzuunun sırası geldiUçe .rtaya atılmasını bile çok görecek derecede. yakın maziyi unutmuş görünüyorlar. Grev hakkı, sadece iktisadî v e iç tima! bir zaruretin ifadosi de?il*/aynı zamanda gerçck domokrasilerde kabul edilen esaslı hürriyet haklarından biridir. Bilinriisi gibi. Cezayirde milli istiklâl savaşı yapmakta ol; n Arab müc.'hidleri. yakmlarda sekiz günlük nmurai grev ilân ettikr. Frın sız hükumeti bu grevi. askcrî kuvvetle bsstınr.aâa kslki'tı. Fransada yasak olmıyan bir şeyin. Cezayirde menedilmesini pek yerinde olarak, haklı bulmıyan insaflı bir Fransız yazarı, Fransız hükumetinin tıı hareketindcn şikâyet maksadıle I.o Morde gazetesinde yazdığı bir makalede grev hakkımn esasına da temas ecfcrek bu hakikali şu şekilde ifaılo ediyor: (Grev hakkı. temel demokratik hürriyetlcr arasında sayılan esaslı bir haktır. Mazide bu hakka gerçek bir tecavüz vaki oldukça her defasında mühim içtimaî neticelerle karşılaşılmıştır. Faşist ve Stalin rejimlerinin ortadan kaldırdığı ilk hürriyet, grev hakkıdır). Cezayir mücahiolerİHİn yapmak istediği grev, siyasi maksad taşıyordu. Fransada bu nevi grevler de yasak değilclir. Biz kendi lünvemizi müsaid bulmuyorsak siyasi mak sadlarla yapılacak grevleri bazı takyidlere tâbi tutabiliriz. Fakat fktisadî mak.arila yspılaçak grevleri kabulde daha fazla gecikmemeliyiz. İRŞAAT SAHİBİ, MÜHENDİS ve MİMARLARA MÜJDE lnçaai plânlarınızı ATERMİT amyantlı çimento levhalarına göre hazırlaısanız Fabrika, İmalâthane, Depo inşaatlarmda yüz binlerce lira tasarruf edersiniz. Düz ve oluklu olup eb'ad 250X92 kesilebilir. ( / aii'reuiâifiin 1 ATERMİT. YANMAZ PASLANMAZ ÇÜRÜMEZ SICAK VE SOĞUĞU GEÇİRMEZ, EBEDİDİR Fevkalâde çatı ve ISTANBl'L tZMİR ESKİŞEHİR AFYON cephe örtüsüdür, ideal te:rid, separasyon, dekorasyon malzemesidir. : Süha Elbi, Fermeneciler, Kaıdcşim So. No. 44 Galata Telr 44 31 43 : Sefa Balcıoğlu 853 ıMeyvetîr Gümrüğü) So. Xo. 52 Tel: 22739 : Doğrular Kdlektıf Şti. Tel: 1620 : Niyazi Nihat Kitapçı Tel: 1115. DİSTKİBÜTÜR: TFTVTİK K.AKADAVID îeMtl oiiu'ubtüt, ilk tınışraadı elinizi sıkarker kırakacagıni* iyi intiba bir istikbal tımin «debilir. 1 tkindi «Cl'MHlRtV'FT» in Tefrikası: 35 Yatsı 1 be.^rı bir dıyecegm var, Fikret... dedi İvi bildin Hacl... Sövle... '. D«rdim şu, Deli Hacı.. Ana! mın ellerindeki koku burnuna çarptı her halde... Yooo! Üstümdeki ekşi deri kokusu öyle keskin ki! Anarmn tütün kokusu sinmiş elleri... dedi. Ağlamağa başladı. Hacı, onun onnuzlarını tuttu: Çocuk musnn sen? dedi; boyurna geldin artık... Ağlamak yaraşrr.iyor sana... Hâ'â anamm ekmeğini yemek beni bitiriyor,'Deli Hacı... Eyyy? Ben de çahşmak istiyorum; oen de ekmek parası kazanmak istiyorum, apabey... İnsan insana . gerek. iki serçeden börek; bana l'ardan et... Ya mekteb? Ne olacak mekteb? Yarım mı bırakacaksm oku mayı. Şimdı taul... Pekâlâ çahşabilirim, Deli Hacı... Arsalârda oynamaktansa, tırık peşkıde koşmaktansa, uçurtma uçurmaktansa, evin bir ekmeğini de ben kazanırım. Çorbada tuzum olmasın mı benim de, Deli Hacı? Dediği'n gibi, bovuna geldim artık... Hacı. alnını kaşıj'ordu: Bir araştırahm! diyordu *** Demirci Kasım. Deli Hacı, tarih hocası gibi. terzi Sava da bir filozoftu; insanlan seviyordu. Daha ilk gün, işini gücünü bırakıp Fikreti karşısına oturttu. Anlat çocuğum, dedi; kimsin, kimin nesisin? Fikret hayatını anlattı. Terzi Sava, çerçevesiz, kelebek gözlüğiinü kocaman, kırmlzı burnu üzerine düşürmüş, gözlerini kırpmadan onu dinliyordu. Babasının tek bacakla köye dönüşü ve ölümü... Bir diiim ekmek uğruna dönüm dcmüm siden tarlalar... Despot Davud Ağanın hainliği... Yaiulan harmanlar... Despotun iftirasile zineire vurulmuş msanlar... Köylerinin düşman istilâsına uğradîğını. Yunan zabitinin, Davud Ağanın teşvikile, köy meydanında anasını yarı beline kadar sojup fil ayabı kirbaçla sırtında yaralar açtığını anlatırken, ter2i Savanm da Rum olduğunu hatırlsdı. Birdenbire sustu. kızardı. Ve, o zamatı, terzi Sava konuştu Yaldızları dökülmüş, yer yer sırları bozulmuş endam aynasının kenarmdaki redingotlu, silindirli modelllere baka baka... Hak ve adalet için dövüş. diyordu: kaTrunların takdis ettiği ezelî hürriyet için dövüş, demir kaderin bükülmez iradesini kabul et: itaat et ve baş kaldır!> Fikret. şaşkın şaşkın ona bakıyordu. Ne demek istiyordu bu ihtiyar adam? Adalet ve Hürriyet kelimeleri ona annesinin çeyiz sandıfını hatırlattı. Üzerinde «hürriyet, adalet müsavat» yazılı sandık... Ellerini Fikretin omuzlarına koymuş, gözlerini gözlerine dikmişti: Demir kaderin bükülmez iradesini kabul et! Fikret susuyor, onun. iliştirdiği bir sürü toplu iğne ile ığnedanlığa donen yeleğrr.e bakıvcrdu. İtaat et, fakat ba« kaldır! De Anladım. usta... vcât kader seni demir gibi sertleşTerzi Sava ve kızi Yenikapıda tirirse razı olma, çelik gibi olmağa oturuyordu. Aksaraya kadar beraçalış! Anladm mı çocuğum? diyordu ber yürüdüler ve orada avrıldılar. O gece, Fikretlerin evİTide bir ve Fikretin zayıf omuzlarını sarsıbayram havası vardı. Yoğurt ve yordu. O akşam Fikret, terzi Savanm taze soğandan ibaret yemeklerini kızmı tarudı. Bir iş için Sirkeciye yediler. Naciyenin, büyükananın, değişmiş gibi inmiş, beraber dönmek için de ba Bekiri<n bakışları b^stna uğramıştı. Otuz yaşlann geldi Fikrete... O, artık ekmeğini daydı. Koyu yeşil gözleri vardı. kazaT.an bir adamdı! (Evet, ekmeGüldükçe çukurlasan bir yanak ğini kazanmağa başladıktan sonra, ve çeneye yakın bir ben... (Fikret, komşuları sayacı Abdulkhın kızı karşıs'nda uyuklayan, Nedim Efen Azize bile onu adsm yerine koyuyordu adeta). dinin gene karısmı süzüyordu.) Sofıadan kalkınca. Fikret. «adaTerzi sava: Beraber çalışacağız artık! let hürriyet, müsavat» yazılı çeyiz l&andığına baka baka, terzi Savayı diye. Fikreti kızmı gosterdi. Babakız dükkânı kapattılar. düşündü. «Kanunların takdis ettiği czelî hürriyet için, hak ve adalet Fikret onlara yardım etti. Sava, Fikretin avucuna gündeli için dövüş!» Sandık, gözünde bir kat daha eherpjniyet kazandı Fikğini sıkıştır'dı. reti'n... Anasının çeyiz sandığı, Ben bugün bir iş görmedim sarfki bir baba vasiyeti idi. Peki, ki ustal bu «müsavatn neydi? Sava bundan Sava. onun elini dostça sıktı: bahsetmemişti. Sen Homere'i bilir misin Fik*** ret? «Zira kader, insanlara katlanma Hiç duymadım, us*a .. Doğru... Nereden bileceksin? cesaretini verir.» Fikret, S&vanm küçük dükkâBu. büyük bir şair... Eski Yunan şairlerkıden... Zamanla öğrer.ir nında terziliği öğrenirken, Homere'i sin... Homere ne demiş bilir misin? de öğreniyor. Bu bir kör şairmiş. «Zira kader, insanlara katlanma Elinde sopası, köyden köye. kasacesaretini verir.» Katlanmayı öğ badan kasabaya. şehirden şehire reneceksta... Fakat, kaderin sana dolaşıp şiirler okur, hayatını ekverdiği demir iradeyi d« daima mek dilenmekle geçirirmiş. Şiirkeskinleştireceksin: sertleştirecek leri, mabudlar tarafından gönderilmij birer hediye sayan eski Yusin. Anladm nu Fikret? nanlılar, Homere'e «Şiir perisicin rahibi» gözile bskarlarmış. Ekmek parası tiilenen Homere'in şiirleri, asillerin süslü salonlarında, başJan çiçeklerle taçlandırılmış şarkıcılar tarsfmda'n söylenirmiş. Terzi Savanm derinlerden gelen bir sesi vardı. Bu sıcak ve içten ses Fikreti hayata bağlıyor, yaşama sevincini artınyordu. Küçük dükkânın arka odasına, soluk, kirli, kırmızı renkte bir perde aralanarak. girilirdi. Bu küçük odanrn kumaş toplan için yapılmış boş raflanndan birinde, cildleri yıpranmıs, kitablar vardı. Fikret, işsiz saatlerde Savatnın kitablarmı okuyor, anlamadığı yerleri ondan soruyordu, Sava, bazan iğnesini yakasma iliştirir, daima öne eğilmekten sızlayaîi belini ovuşturur, gerinir, kendi kendine konuşurdu: Rahat yaşamak, safa sürmek için kendilerini dalkavukluğa ve riyakârlığa kaptıranlara yuf olsun, derdi. Scmra, hayretle bakan Fikrete dönerdi: Hemcinslerinin cesedlerine basa basa mevkilere tırrmnır bunlar.. Insanlığı batağa sokar, kısanlığı alçaltır bunlar... Bu. insan kalıbındaki zavalhlar... İşe kolay alıjtı. Arkaa vaı PROFESÖR Dr. Behçef Sabit Erduran Avrupadan avdet etmiştir. Muayenehanesi: Nişantaşı: Valikonağı Cad. Çiftçiler Apt. 12/6 Muayene saatleri: Randevu ile 1518. Tel 48 21 23 El losyonu ile ovalayınız ellerinizi güzcll«}Krir v« «ll*rgeÇİnr ve önler Nüshası 15 kuruştuf ABÜNE ŞERAITÎ Möddeti Hirkiye Un Ura 8J 8J Haric Türkiye toptan satıg yeri: ut İnci Itriyat Deposu İstanbul Marpuççular, Çarşılı Gürün Han, No. 29 30 tUnUrdae «ır*<ltlsT O I H 8 A I • rmuı « Ü İ nlmu H«
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle