11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 Şubat 1»57 rİDAM SEHPASINDAı can veren Perteyyn: CEMAlXpDtN • Şehir I M E ML E KE T M E SE L E L E R =tiaberleri Lâval akıbetini biliyor Üniversitede Radyolarımıza dair.. 1 I f ' 1 KSABAH Yasak ir kaç gün evvel Belediye Keisimiz bir müjde verdi. Bundan höyle belediye yasakları 48 saat sürmlyecek dedi. Bu müjdeye sevineyim mi. yerineyim mi. bilmiyorum. ÇünUü bizde yasağa bu riayetsizlik varken 48 saat siirmiyecek> vaadi, 48 saat bile sürmiyecek gibi bir mana alıyor. Vmumi nakil vasıtalan, içine hava bile zor girecek kadar tıklım tıklım io\u iken. mutiaka arkadaıı btnilecek, imden inllecek nev'inden manasııt. Utbikı inkânsız yasaklar müstcsna, muhakkak ki her yasagın bh hikmeti, bir faydası vardır. Alman halkının disipline riavetkârlığma nıisal olarak dinlediğim belki sembolik bir fıkra hatırhyorum. Bir Alman kaaabasnda. poli* her hımzi kovalıyor. Hasız önde polis arkada. koşuyorlar. öyle bir yere geliyoılar ki yol sağa kıvnlıyor. bir tarlanm keııanndan geçiyoı. Hırsız, düneıneci takib edeceği yerde tajlaya dulsa kestirmeden gidip 6te tarafa geçiverecek. yakayı kurtnracak. Çünkü polisle arasında hayli mesafe var. Fakat tarlnnın kenarında tnprağa kakıh bir kaağa bir levha asılnuftır. Üzerinde Ba tariadan geçmek yasaktır» yazılı. Hırsız bir an duraklıyor. ywwk rım*mı oknyor. tarlaya dalnutdan yola devam ediyor. biraz gonra da yakaUnıyor. 29 Ve muhafızmın bana resmini çizmeğe başkyor. Uzun tasvirlerden son ra dedi ki: Reflfeks denilen krymetli nesneyi ancak halk arasmda bulmak kabüdir. Orta tabakada bu hassayı bulmak biraz güçtür. Ve bu husustaki fikrini şöyle izah ctti: Burjuvalar beni daima bir umscı. bir nevi endişe uyandırıcı anarşi mürteddi olarak telâkki ettiler. Hv;le suratımı bir türlü hazmedemedileı. Ben ancak hemşerim köylüler arasında, «obervüleje» maden amelesi içinde rahat bir nefes alabilmi{imdir ve iyi reflekslerle de onların arasında karşılaşmışımdır. Sonra bana delüledni ve görüîlerici her zaman mebuslar arssında ileriye sürmek itiyadında olan «Briand» ın aksine olarak. kendisinin her zaman parlamento dışmda deüllerini tecrübe ettiğini anlattı. Böylesi daha iyi oluyor!... Ve ağzmdaki sigara dumamra üflıyerek hazin bir tetvssümle sözlerini şöyle bitirdi: • Ben bir umacı, canavar değilim. Sadece bir halk çocuğuyum. Bunu ne gizlemeğe. ne de bundan iftihsr duymağa lüzum görmüyorum. Yalnız bir şey biliyorum ki o da başarılarımı bir halk çocuğu oluşuma borclu bulunduğumdur. Bundan sonra sözü mahud muhafınna nakledçrek şunları soyledi: O düşünüyor ve her şeyden fazla hoşuma giden de bu hassadır. Almanyamn zaferi hakkvdaki cümleme metelik bile verdiği yok. Onun tek düşüncesi bu cümleyi neden dolayı sarfetmis, olduğum idi ve bunu kendisine izah ettiğim ve bu cümleye mukabil düşmandan neler elde ettiğimi kendisine anlattığım vakit gözleri faltaşı gibi. açıldı. Hele 1939 yılında tehlıkeyi haber veren tek adam ben olduğumu ve Almanyayı bir çember içine alabilmek için nasıl didinip çırpmdığvmı nakledince bana ne cevab verdi biliyor musunuz? Sade dili ile sadece şunları söyledi: «Daha ne istiyorlar?...» îstanbul Üniversitesi şubat sömestresi. bugünden itibaren başlayacaktır. Sömestr ve imtihanlar 28 şubatta nihayete erecektir. Bu devre Ünivcrsiteye öğrenci kabu! edecek fakültelerin teklifleri, dün Üniversite Yönetim kıırulunda incelenmi^tir. Bilindiği gibi bu devre Edebiyat ile Fen fakültelerinin muhtelif dalları öğrenci alabiîecektir. Son şekle göre; Edebiyat Fakültesinde Türkoloji bölümüne 37. Arab Fars Filolojisine 39. Alman Filolojisine 74. Klâsik Filolojiye 20. Sanat Tarihine 61. Ön Asya dillerine 21. Tarihe 44. Felsefeye 42 öğrenci almacaktır. Fen fakülte«i F. K. B. Orman smıhna 28, Matematiğe 18, Botanike 10 öğrenci kabul edilecektir. Şubelerde bu sayı aşıldığı lakdirde 19 şubat ile 20 şubatta giriş imtihanı yapılacaktır. Ve bir müddet sonra ilâve ediyor: Kayıdlar bu sabah başlıyacak, 15 Hafızam yerindedir. Bunu ben şubatta nihayete erecektir. de kabul ederim. Bana muttaMİ hafızamdan bahsedip duruyorlar. î/i ama elinde hiç bir dosya kalmadı; hepsine el kovdular. Nazırlarile temasa gelmek istediğim vakit de bu arzum daima reddediliyor... •Wielflingen» In dişi geyikleri Cuma, 24 ağusios Bu akşam vaktimiz müsaid Laval bana Almanlar tarafmdan mütevali surette nasıl sürgün edildiğini anlatU: Sırasıle evelâ cSigmaringen» e, oradan €Wielflingem e ve nihayet «Monjuick» e nakledilmU. Laval en kötü hatıralannı «Sigmaringen» de ikameti sırasında edindiğini, kendisinin daima Sibiryaya sürgün priilmekle korkutulmak istendiğini söyledi ve: Biıe verilen yemek dahi birer esirden başka bir sey olmadığımuı ispat ediyordu. dedi. kın bir tehlikeyi bertaraf edecek bir çah?ma plâm etrafında konuşmağa başlıdım. Zaten Laval o kadar faal. canlı ve hareketli bir şahsiyet ki onun bu çahşma harareti hepimize adela sirayet ediyor. Kendisini müdafaa ve derdini anlatabilme hususunda da tehalük ve canlılığı gösteriyor. Hattâ Mösyö «Buşardon^ a bir çok defalar ^ciddi ve namuskârane ıncelemeJer yapılması» lüzumundan bahsetti. Bir aralüt: Benim davam bir sulh hakimliği işi değil!. bile dedi. Sigarasır.ı dumanlayarak mütebessim bir halde gidip gelerek muttasıl dolaşıyor ve söyleniyordu: Bana 1943 tarihli bir sirküler gös tererek bunu imzalayıp imzalamarmş olduğumu sordu. Mademki altmda ımzam vardı. demek ki imzalamışım. Bu sorulmağa değer bir şey mi? Lâztm oian sey, sorulması gereken ;ihet işçiler hakkındaki bu siıküleri neden dolayı imzalamış olduğumdu. Hangi politik şartlar beni bu sirkülerin altına imzamı koymağa mecbur etmiş? Asıl mesele buradadır. Halbuki bunu y.pmak için ciddî, samirai bir tahkikata girişilmi; olması lâzımdır. Resmî dairelerden sorulmalı. hayatıma şahid olanlardan sorulmalı... şubat sömestri bugün başladı Bu devrede Edebiyet ve Fen Fakültelerinin muhtelif şubelerine öğrenci alınacak Radyonun keşfinden evvel fikrî sahada miUetlerarası temaâlar, estrler ve müessirlerin memleketlerin hudud larını aşmalarile ancak kabil oluyordu. Marconi'nin akılları durduran keîfinden sonra bu temaslar için artık hududları aşmak Hi7umu kabnadı. Hertz dalgaları sayesinde bugün her mennleket musikisini, sesini ve her lürlü eserini dünyanın her istikametine her istediği şekil vs kuvvette göndermek imkânına maliktir. Guya mukabil bir radyo makinesine sahib olan herhangi bir kimse de oturdıığ.ı yerde dünyanın neresine isters* kıılağmı ve yakında gözünü ayar edebilmekte, iki parmağının ucile bir devriâlem seyahatine çıkmaktadır. Hulâsn. fikir, güzel sanat hareketlerile bilhassa televizyonun tekâmülünder. sonra herhangi bir hareket dünya (apında bir diııleyici veya »eyirci topluluğu önünde yapılıyormuşçasır.a bir mahiyet aldı ve radyo neşriyatı tıpkı bir ısahnede ibdaı haHni alınca da bütün milletler radyo neşriyatUınnda bir sahne vâzımın gösterdiği litizlik ve hasaasiyeti göstermek lüzumuraı hissettiler ve neşriyatlarında en ufak kusurlar dahi nadirattan oldu .. Bize gelince: Radyo neşir sahasına gireli çeyrek asrı çoktan geçmis bulunmamıza rağmen bu sahadaki faaliyetimizin böyle bir mazi ile uygun olgunluk arzetmekten uzak olduğunu söylemek zorundayız. İzah edelim: Mevzuun tafsilâtına evevlâ tesisattan, yani r»dyo istasyonlarunızın durumlarından söz açalım: 1) Dünyada heınen her memleket uzun dalgadan kaçtığı halde biz. tâ bidayettenberi Anknra radyosunu uzun dalga üzerinde tutmaktayız. Halbuki dalga uzadıkça frekans ve intişar kabiliyeti azalmakta. dalga kısaldıkça da uzamakta ve genişlemekte olduğundan yeni kurulan bütün istaayonlar ya orta veya kısa dalg^ı çalışmayı tercih etmektedirler. Ankara radyosu uzun dalga üzerinde kaldıkça yabancı memleketlerden hat tâ yurdun uzak bölgelorinden vuzııhla dinlemek bugün olduğu gibi zor hatiâ imkânsız oliicağııidan bu istasyonıımuzu herhalde uzun dalgadan kurtarmaınız lâzımdır. 2) Orta dalgadaki İstanbul radyosu ise çok kuvvetü band komşuları arasına sıkıştığı için. '1501 kilovatlık takatine rağmen. hattâ Ankaradan dahi dinlenememektedir. Bıınun için de İstanbul radyosunu orta dalgada daha müsaid bir uzunluğa nakletmelidir. Umumiyetle bu gibi nakil veya tesbit isleri milletlerarası toplantılarda kararlaştınlmakta ve fakat her memleket bandlar üzerinde en müsair olan uzunluğu abnağa gayret etmekte ve almaktadır. Bunun içindir ki bizim de müessir ve ciddî ter şebbüslerle İstanbul istasyonunun mutlak surette orta dalgada daha müsaid bir yere naklini sağlamanıız lâzımdır. Aksi takdirde istasyon takatini band komşularımızın tacizferinden kurtulmak için çok daha yükseltmemiz gerekecektir ki bu ikinci şık da bize gösterdiği ihtiyac bakımından külfetli olacaktır. Ancak muhakkak olan bir şay varsa o da İstanbul radyosunu bugünkü halinde bırakamıyacağımızdır. S. a zan : Belediye zabıtası bu sabah vazifeye başlıyor ,P/\T Laval. evvelce de bir kere îahidi oldugum derin bir hüzün içinde bana göılerini dikmiş bakıyor ve: Halbuki harbden evvel takib ettiğim poütikaya ph'mmiet dahi vermiyorlar. hattâ bu siyaseti benim yüzüme bile vuruyorlar... Bir müddet susuyor, düşünüyor ve Laval'ın •eferruata aid küçük bir şunları ilâve ediyor: Böylesi daha iyi... Hîç olmazsa noktayı yâdetmek suretile uzun bir ıs bunu açıkça yapıyorlar. Ben iie vü tırablar zincirini tasvir edişi hoşuma gidiyor: zuhu daima sevmişimdir. Tunaya nazır taraçaya karımla *** birlikte biraz hava dıp dolaşmaân Bu sözlerle «Laval» kendisini miıçıktık mı. ejim evimizde bulunuyorhakeme eden adliyecileri kasdettiğiai musuz hi?sini yaratmak için atraz açıkca anlatıyor. O Mösyö «Bujar «vaz bağırarak köpeklerinin ismini dcn> u biraz yoklamış. fakat sorgu haykınrdı... ların iradı seklinden »u neticeye varLaval bu sade cümlelerle daü»»ıla mış ki işlerin aceleye getirilmesi içinde çırpır.an bir kadının ıstırabhakkvnda bir karar çoktan verilmiş larırıı o kadar canlı bj» ştkiide tasvrr. tir. ediyordu ki... Size oynanacak korrredyamn senaryoftınu şimdiden anlatayıtıi mi? *** Ne tahkikat. r.e de muhakeme yapıT «Sigmaringen» deki sürgünlük devlacak. Seçimlerden evvel mahKÛm . e rinde «Lavals hayatır.da ilk defa olyok edüeceğim vesselâm... BuT.ian söylerken yüzünde küçük mak üzere çalışmamıs. bir heyecan emaresi dahi görülrrü Bir gün bir İsviçreli gazeteoi beyor. Sanırsınız ki başka birinin akı nimle mülâkata gelmişti. Bana <Ne betinrlen bahsetmektedir. Fakst on yapıyorsunuz?» diye sordu: «Hiç bir dski kanaat o derece derindi ki diüm şey yapmıynrum!.» 'cevahmı verdim. vanp aksini iddia edemedim; soıü •Konuşmuyor musunuz?» sualine de başka mecraya sevk ile herhangi ya «Konuşmuyorum. yani sizin anlayacağımz hiç bir şey yapmıyorum. hiç bir şey söylemiyorum. sadece Fransayı düçünüyorum!.» Arkası var Roman NİMET ARZIK ÇİÇEK tstanbul Bflediye ıabıt»sı. bu sabahtan itibaren 109 kisüik kadrosu ile fi'len vazifeye başlıyacsktır. Hatırlard» oldugu tizere 6 aylık bir staj devresind*n sonr^ gecen hafta diplomalannı alan Belediye zabıtası amlr ve tnemurları ( eünlük bir tatil devresine girmi^Ierdi. Belediye z»bıtasında çalışan İSS polis âmir ve memuru da faal emniyet hiznıellne almmış ve bunUırdnn bir kı?mı Zeytinburnu ile Taşlltarlaya verilm;»t!r. Emniyet miiciürlü|ü. Tashtarla ve Zeytinburr.undaki jandanr.a teskilâtının lâğvedilmesl üzerine bu mınUkalarda blrer karakol açmays karar vermiştir. İlerlde. ihtiyaca göre karakol adedi »rttırı'.ac.ıktır Ayrıca. her lki mıntakanın emniyet ve ,?«ayişini kontrol bakımından 2 ekip kumlmustur j Bu ekipler 2 po«ta halinde ve dev.imh ; surette bu mıntakalarda varife gdre. ! ceklerdir. ı CJrendiğimlîe göre 2. şube kadrosu da 30 po.i»!e tskviye edilmistr İnhisarlar Umuın Müdiirü Ankaraya gitti lnhisarlar L'rr.um MUdıirU ömer Hefik Yaltka.va beraberinde bir heyet olduğu haide Ankaraya Ritmiştir Umum Müdilr Ankarada gcreklı tnırmri»» vaptıktan sonra Ege tüiiln pi>a5a!»ının açıli5)nda bulunnıak üzcre Izmire giti 'cektir. C. II. P. il merkezinde dün mühim bir topiantı yapıldı C H. P. Il Merkezindr. dün Gcneı Sekreter Kasım Gülcüin de içtirakilr mühim bir toplnntı >:ıpılmı?tır. Uzun »üren VP gizli tutulan bu top!antıd;i Genel Sekreter Yardımcısı Kftmii Kırıkoglu. "?ki Adliye Bııkanı Fuaıl .Sirmpn. emekli Genrraî Şahab Gilrler İl Ba^k:ını Muhli« Sımialı. Parti Mpclisi âzalan vt İl Idr.re Kurulıınun di^er üyclpri haz:r bulunmuçtur. Ediıidiğinıîz malumata göre. toplantıda teşkilât ça!ı«malan gözdrn grçirilmiş. bilharsa Aday VoklamaKırı Kuruiunun. seçımlerin plebisitle yapılmaFi trklifi ır.coler.nıiFtir. mektedir. İ5ta5yonla::mız:r. gittikçe sıklaşan şekilleriııde teknik ârızalır g3s'.ermesini bunun avrı bir dçlili saymak icab eder. Bugün gerek menı leket. gerek düny2 çapında arzettikleri ehemmiyet nazara almarak radyolarımızjn teknik bakımındr.n ileıi ve kuvvetli bir duıumda bıılund.;ıulması için bütün Irr.kânların zorlanması ve kullanılması lâzım olduğı: kanaa'indeyiz. 4 Te«:=: *tnr. sonra > program bakırnmdan radyolarımızın hilâ durmuş otumus (bunu radyo çapında ve zaruretinde olmak üze:e kullar.ıyoruz) bir manzara arzetmediğini süylumek lâzım geliyor. Radyodan maksad (yayınl dan ziyade <yayınların dinlenmesini temin) olduğunda şüphe yoktur *Dinlenme>i *emin' ise dinleyicilerin temayüllerini devamlı olarak yoklamakla olur. Bizcle programlann. yapanlaıın görüşlerine göre tanzim olunduğunu belirten bir çok emareler vardır. Evvelâ. dinleyicilerin nabızları . ele Jmumî manada yoklandiğı ^örülmemektedir. Radyo idaresi ile dinleyiciler arasnnda bu vadideki miinasebpt sadece (müzik isteme"> sahasına inhisar etmekte ve radyodan (dinleyici istekleril namı altında haftada bıv veya iki kere muayyen plâklar çalınmakla iktifa edilmektedir. HalbuKî (Dinleyici isteğiı herhalde müzikten ibaret değildir. Denilebilir ki dinleyici Radyo idaresinden herşeyi istiye,bilir. Fakat idarenin dinleyicileri tahrik etnıesi de vazifeleri arasındadır. Bu vadide epey eskider. yapılmış olan bir iki anketten sonra bu yolda senelerdir hiç bir teşebbüs göze çarpmamaktadır. Kalbulci (dinleyici) nin alâkasım daima istim üzerinde tutmak ve temayüllerini devamlı olank TEÇLKKÜR Estm. baharrıiz. CELÂL Bayburtluoğlu'nun vefatı drlayısile. başta çeker fahrıkalan mer.subları olmak üzere. fjüyük acımızı payla^an dost. akraba ve arkadaşlanmıza en hararetli teşekkür'.erimizir iblâğını gazetenizdon rica ederiz. E^i: Fazilet Bayburtluofckı Çnc\ıkİErı: Haoan VP Teo Yeni yayınlar ^ Radyo tekniği elle tutulur ve gözle göıünür bir süratle inkişaf etmekte. her memleket kendi istasvonlarını bu inkişafa uygun tadillerle daima daha ileri ve kuvvetli bir halde tutmaktadırlar. Bizim radyolarımızda ise, muhtelif 9eb"bler tahtınJa. bu gibi ıslah tedbirleri gerektiği şekilde alınamadığı için radyolanmıım Belediye MecHsi bugün teknik seviyeleri hep aynı kaLna'.cta. toplanıyor dcılayısile milletlerarası yayın alarınBelediye M<Hli?i bugün saflt 15 te da zayıf vç düşük bir manzara arz?*trplanarak 1957 malî yılı Belediye biitçesi müzakerrlerine başlıyacaktır. Tedavüldeki para Merkez B:ınk:iFinm son büUcnino göre tedavüldeki para miktarı 2 mil\ar 453.WT.321 liradır. Bu rakama eore geçen haftaya naI O . O O O Kşy ii e zsran emisypr.da 25 milyon liralık Para Iknmiyeleri bir azalm.i varrl::«Marakaz» vapurunda arıza Dün sabah Mud..nyaya kalkacak olan nMarakaz» vapurunun makine«fnde bir anza vukua nelmiç. gemi 3 saatlik bir rötarla hareket edcbilml=tir. ŞUBAT 1 RECEB 1 c a rll mamak lâzım gelen ı bir radyo saati otmaiıdır. Bızde, haber bülteni böyle bir bülten için ağır bir k^usma temposu ile dahi çok defa < 5 i a 1> kikayı dolduramamakta. açık kjîm kısım plâkla ceçiatirilmektedir. I'.nber bülteni mutlaka rlaha renkli, daha tdkib etmek bir devlet radyo .darîsi cazib ve en az (15ı ılakikayı dr'duDfaı dahi, raayo nesrîyatmdan bekle racak şekilde tar.zim olunmalnlır. nen gayenin tahakkuku için birinci 3' Radyo Gazetesi. ekseriyetle haşart olmak lâzım gelir. bçrlerin hattâ cümlesi ve Keli'ntsi• Programda kanaatimizce ak ne varıncaya kadar aynen tekr n rm" saklık olarak gördüğümüz bir kaç 6an ibaret kalmaktadır. Halbuki bu hususu bııraya sıralayalım: (gazete) nin sebebi ihdası. günlük 1) Sabahları dinleyiciye tunulacak hâdiselerden. hükümler, neticeler çıolan şeyler şunlar olmak lâzımdır: karmak.bunlar karşisında hükumet ve a) Hafif ve neşeli bir müzik. b' Sıh milletin temayül ve durumlarını behatle ilgili bazı tavsiyeler ımeselâ lirtmek olaa gerektir. Ayrtca Radyo annelere çocuk sağlığı bak:mmdan; gazetesinin erken saatlerde hazırlanş»şmanlara zayıflama tedbırlerinden, dığı zehabı hâs;l olmaktadır. Nîtekim ev kadınlartna e\' jdaresi <reya muh bu yakınlarda Ankaranın (19) ajan telif gıda maddelerinın b3sleme has stnda 'Süveys kanalının temizlenmesalarından ve meselâ haftada kaç de ğe baslandıâ; > bilciirildiği halde aynı fa ne türlü gıdai madde al'.ı;Jt lâzım gün radyo gazetesinde Uemizlennıegeldiğinden. tasarruflü ve fakşt kuv ğe başlamp başlanmıyacağı hcnüz vetli gıda alma imnâ ıHriROan bah belü değildir> denildi. setmekj, CJ MuhtelU bünycler için 4' Programlann söz yayınları zazarurî olan bedenî hareKeılere dair tavsiyeler. dı iyi bir güniin ilk şartı yıftır. Hele memleketimiz için radyo olan fneşe) yi sağlamak üzere neşeli büyük bir mekteb durumunda olduğu için söz yayınlarında daha renkli Tarla sahibinin ekinini lahribkâr fıkra'.ar anlatılması. ve ö«retici mahiyette mesaiye daha ayaklardan koruınakla kalmayıp üsHalbuki bizim sabah neşi lyatımız fazla yer vermelidir. telik bir de hırsız yakalatan böyle ya haber bülteninden sonra on beşer da5) Neşriyatta kolayca önlenmesi ıtağa ran kurban. Ama iste bu. halk kikahk alafıanga. alaturka. gene hlafranga. gene alaturka gibi lüzıımsuz mümkün ufaktefek bazı hususları ı'.a kültesinin rtıhuna islemi; dlitjilin bir siiratli değişiklikle müzik parça kısaca şöyle belirtelim. a^ Amatör ıı sevgi*i sayrstnde olabiliyor. ları çalmaktan ibaret kalıyor. Helc larak aoz söyhyenlerin t... Karşını?a Yanğıma muhakkak kl çok. ama bunlar arasında ağır, hüzünlü ve bil çıkmışiulunuyoıunı ... Söz :.>yU>mek yasağı dinkyrn yok. hassa bir sabah ınüziği olarak gayet fırsatını elde ettiını gihi radyo tekBizde yasak çcKukluktan başlar. gürültülü olan (bağlanut takımı) gibi niginc uymıyan ve fürulî v5*Ierini Ruhiyatfılar RC fikirdedir hilnıem parçaların çalınması isabetsizdir. Din önlemek için metinlerin (radyo tek ama. eorujfu fazla yasa^a alıstırmayı leyiciyi yorar, bıktınr ve nihayet niği bakımından) Radyo Idaresınee ben faydalı degil. zararh buluyorum. 'dinleyici) nin kaybedilmesi netice rötüş edilmeleri lâzımdır. D) Kiylü Meaela biz eoruğu »oyle ya^aklarla sini doğurur. saatinde (toprağı ek, tohurau u'.ah yetiştirirlz: C.ere aynaya bakma. iyi 2) Haber bültenleri gayet zayıf, cı et... gibi) öğüdler kadın d«gil. «l:<k değildir. Evtie ezan oknma. iyi dec ğildir. Cnmarteti gönü tırnnk kesme, lız ve dinleyicinüı ilgisini çekmekten spiker tarafmdan Verilmelidir. uzaktır. Halbuki bültenler evvelâ din Yurddan sesler programlarına alman iyi değildir. Sokağa çıkarken sol aleyiciyi memleket, sonra da dünya bazı türküler, pek iptidaf bir müzik yağını önce atma. iyi değildir. Saişlerile alâkalandırarak onun fikren etımuzeci halindedir. Radyonun hıiab brtlıleyrn Jol tarafmdan kalkma. iyi inkişaf etmesine yaradığı gibi. hüku vüs'ati nazara alınırsa memleket mii değildir. Ortnlık knrartfıktan sonra metin en geniş bir tebliğ ve tefhim ziğinden verilecek örneklerin. mahalli riiya aıılalınıı, iyi değildir. vasıtası olarak da <cazib) olması ve de olsa, muayyen bir müzik kıymet Belkl bütün bunlar iyi deiüdir her dinleyici için mutlak» (kaçırıl ve seviyesinde olmaları lâzımdır. dı ama. bu yasaklan koyarken. padişah İstanbul Radyosunda bir havadis bül yasağı üç gün sürer lâfını. gene çoteni olan spor haberleri müzikle ka cuğa, darbımesel oğretir gibi öğretri|tırılmaktadır. Halbuki dinleyici. mek hiç iyi değildir. ruhiyatı bakırmndan bu iki çesid birKuiaklanmnda bu darbımesel. rubirlerile mezcedilecek nri?terek va humuzda. çocukluktan kalma. iyi desıflara malik değillerdir. (Haber) en ğildir'den ibaret ba^tan savma izahlı süratli şekilde verilmesi gerekli bir yasaga isyan tepkisi varken «gece nesnedir, Müzik, sükunetle ve uzun aynaya bakma» tembihine «yaaa! Inauzun dinlenmek arzu edilen : ir şey dınıa bakacaanı, işte!» diye ayak didir. Onun için (haber) i sabırsızlı'da reyen dcıısiz çocuktan farkımız kalbekliyen dinleyiciye bunu müzikle mıyor. kariftırarak onun sinir ve sîbır 1 a% Sanki hepimi/e »yasaklara riayet etsaları üzerinde oynamak doğru değil nıek yasjıklır. denilmi; gibi. yasak dir. e> ıdoğrudan Radyo jdaresine Itvhası aşıldığı yerde, levhasız yasak, aid olmamakla heraber) neçı i soylendiği yerde kalır; biz beri tayatta: ıhararet sıfırm altmda na rafta bildiğimizi okuruz. kıs bes taksim on» veya ınakıs Tramvay sahanlıklannda sigara içsıfır derecedei; ılmre Naci mesele mck yasaktır: ama her tramvay sa1 sinin ortaya atılma meselesi ; (... hanlıği seyyar hir sigara salonndur. Yurddaıı sesler programı bu akşamki Otohüs şoförlerile konu«mak yasakprogramına başlıyor) dan ronra 'bu tır. ama her şoförün etrafmda kahakşamki prograrmmıza .:.'.:.. ile baş kahlı. kihkihli bir meslekdaşlar toplıyoruz»: bir tarih bahsinde (metbu lantHi yapılır. Knpaksız eöp tenekesi kullanmnk yasaktır. Ama akjarrtjan, larımız olan Erdel ve krallıkapartiman önleri. xtkiik knpekleTİle larıi .. gibi fiznt, tarih. türkçe gramahalle kedilerine arılınıs. çöp tenemer ve üslub, tact noksan ve hatakelerinden ziyafet sofralarile doludur. larına meydan verilmemebdir. Yasak sayısı pek fazla da hangisine Ayrıca neşriyatta bazan dakikaları riayet edeceğimizi mi bilemiyoruz: bulan boşluklar. spikerlerin öksür belediye. yasaklar kantannm topunu mek, içlerini çekme. agızlarını şapır kaçirdı da hunlara riayet ettirecek datma gibi kulaâa gayet fena akse kadar mrmur mu bulamıyor. bilmem. den ve spikerin 'affedersinizi le de Bildiğim bir sey varsa. ya«ak koyözür dilemediği kusurları da belirt manm kolay, konulan yasağa riayet mek isteriz. rttirntrnin zor olduğudur. Belirttiğimiz hususlar ıradyo neşriBelediye yasaklannın 48 saatten yatını) hâlâ bir iç. hattâ bir bina içi biraz fazla sürmesini sağlayacak olan mevzuu olarak gördüğümüz hissini belediye zabıtası knrsunun yerine, insanda uyandırmaktadır. Bize öyle ben olsatn halkı yasaklara riayete geliyor ki neşriyatta yapacağı alıstırma knrsn» açardım. mız yanhş bir fçrtı la bütün dünvaHamdi VAROĞLU nın kulakiarmı tırmaladığını, zihinBir kadın 2 sene hapse lerimize yerleçtirmemiz bu hustısGeçen WTII" KOçükpazarda dostu ta ilk yapılacak işimi/dir. Bu.ın da ı'yenieski' umum müdürün h'r.ırre t«mall Akelma^ı bıçakla yarahyan Gülirar Kocadinç. dün 1. Agır Ceza tinden beklemekteviz. mahkemesl tarafından 2 sene happe mahkftm edilrniftir. 33 APARTIMAN DAİRESİ 30'u KREDİLİ 8 ARSA «isbetirede Garant mahattesinde TURİSTİK SErAHATLER ÖKSÜRÜĞÜ ÖKSÜÜĞ KESER TURHL FATMA AKDENİZ ile MEHMET TAŞPINAR Nikâhlandılar. 31/1/1957 KONYA ENJEKSİYON TEKNİG1 Ç I K TI İstanbul Bayii: Hüseyin KAZMA Taşra Bayii: Sabri ÖZAKAR Bütün k'tabçılarda ve • gazete bayilerinde • «CUMHLKİVET» in Tefrikası: Dr. Hayri Esen'in yazdığı bu eseı. [ Enjeksiyonların teknik ve tatbikat. hastalıklar, zehirlenmeler. aşılar. serumlar. ilâçları hakkır.da geniş bilgi vermektedir. Fiatı 3 liradır. Taşraya ödemeli gönderiür. I İNKİLÂP Kitabevi İsianbul 15 E M rj O X c V. | 7 12 12 27 15 07 17 : 5 18 57 5.36 E. | 1.« 7 02 9.i:> 12 OO 1.34, 12.UH bir kura numarası Her 100 Uraya GRRRI1Tİ BRntfflSI Bulutların arasından seke seke bir adam geliyordu. Toprağı uğruna öteki bacağmı da vermeğe hazır bir kahraman gibi gülümsüyordu babası... Top seslerl ttene başlamıstı. Ana aKırkkız" dağından değil, daha yakmdandı. Fikret korkuyia gaz'.erini açtı. Tavandan rjurmsmacasına toz dökülüyordu. Tepelerinde ayak se>sleri, kazma sesleri vardı. Naciye ile büyükana da uyanmıştı. D'şarıdan korkunç bir böğürtü tfeliyordu. Despotutı sesini tanımakta Recikmeöiler. Sokün, diyordu; kaldınn bütün damı... Hesaplarında en az 2 0 0 Lira olanlar kuraya katılırfar. HANIMLARIN HANIMLARIN KAZANMA KAZANMA ŞANSI ŞANSI Şansın Zaferi Ş 3 n s ı n Z a f e r i 1 Sjvrıhiâarcian ayriJah epey ol çıkarmak! mu$tu. Bir ath çıkıverdi tipıT.in Kslpakl; asker, buz tutan bıyıkarkasmdan. Bu. hayvanını riört na larını avuçlarile yumuşattı: la süren bif askerrii. Atı bemb? Padişah madiseh yok gayri, yaz, sırtı, başında kalp?ğı bembe dedi: kpymsıkam falan da vok... yazdı kardan... Onb?şı hayretle arkadaşlarına Ksfılenin tam önünde dizninl«ri bakıyordu. Bu kalpaklı asker de kastı. Hayvanın kârnı yorgunluk mi isyancıUrdan, birivdi yoksa? tan şişip iniyordu. Kalpiklı asker Hevbptli bir görürıüşü vardı kalgür bir seslc sordu: paklının... Nereve gidiyorsunuz gardaş Düşmandan hp.beriniz yok, delar? di; Pnriissh milleti. memleketi sat Eşkı^ehire, diye cevablandır tı... Yunan. zincirlemek istivor todllar; Sivuhisard;'n gelivoruz... pıımuîu birden... Biz birbirimizi Zincirle birbirine bağlanan in zrnoirlivoıiız... Nasıl iş bu' sanlar» baktı: At ksrları eseliyor, koşmak için Bunlar kim? Zincirt vurmu». »abırsızlanıyordu Jandarmalar istlereye Bötürüyorsuîiuî? yancılara bskıyordu. Bu bakı*lar En önde giden onb«?ı anlattı. Ti birdenbire degişmişti Yüzleri, göıpi ıçir.d* bagır* b'Sıra konuçu leri kardeı kardrşti artık... yorltrdı: Kalpsklı askeT: Vilâyete aötürüvoruz. Çözün zincirleri! dedi; saidi Emir veren kim? nn milleti rlüsmana! Kaymakam Jandarmabr atlarından indi. zin Suçlan n«ymi»t cirler çötüldü. Kalpaklı. jandsrm» İsyan! Padişaha kar^ı isyan !arı; jandarmalar isyancıları ku C3k!ıyordu şimdi... Hepsinin gözü yaşlı. sevinçliydi. Tipi devam ediyordu; ayaz devam ediyordu. Ama, üsüyen kim? Bir ateş yakıyordu içlerini... On jarîdarma, kalpaklı askerin ardmda atlsnnı deli gibi Sivrihisara doğru sürerken, deminki isyancıları nvuhabbetle gelâmladılar. Köy bayram etti o zür.... XI Vatanm her kanş toprağıiıda efsanele;tnniş bir kahramanlık vardır. «Kırkkız» vüce bir dsşdır EskişeVıirde... Seyyit Battal Gazi, masallaşmiş savs<;!anndan birini burada yapmış... Onu Kırkkiz korumuş bütün ccnk boyunoa... Hepsi de silâhşor kırk tane cengâver Türk kızı... Kaya Aligillerin köyünde heyecanlı. fakat telâşsız bir hazırhk var. Kimi baltasını biliyor, kimi ağızdan dolma tüfeğini Bozden geçiriyor. kimi filintasını ve mavzerini yğlıyor. kimi kazmasına sağlam bir sap takıycr. Bir sabahm alaca karanbğın.la; baltalı. mavzerli. kazmalı. or be»inden yetmişine kadar köyün hemen hemen bütün erkeklerini ugurladılar. Gümbür gümbür top »psleri gelen «Kırkkız» dağnna gidiyorlardı Kafilede Sağdıçın Mustafa. Deli H?cı, Süleyman da vardı Mustafa bir elinde mavzer taşıyordu. BaJflamasını. ^ent balta gibi omzuna vurmuştu. Teee uzaklarda, alaca karanlığın içinde heybetle dikilen Karakaya, bir yol gosterici gibi onları bekliyordu. Kadmlar, avuçlannı gökyüzüne sçmış dua edivordu: Kırkgızlara em^net olun... Batts! Gaziyi koruya"n Kırkgızlar sizleri de korusun... Köy halkı. seceleyin bu dağda yer yer görünen atesleri Kırkkızların yaktığına inanırdı. Battal Gazinrn savaşlarına katıldıktan sonra dağdan inmemişler, efsanevî bir ölmezliğe erisnişlerdi. Bir kocskerı: Düşmah Kırkgız dağ'.ndan geçemez bu yana. diyordu. Bir çocuk. genc bir tazenln eteğine asıîmış. soruyordu: Babamlar Kırkgızia mı birleşiyor ana? He, ya... Kırkgızk birleşiyor. Yunan geçemez bu dağı, değil mi ana? Allsh etmesin: Kırkgız korusun kahıamanlarımizı da, köyümüzü de... •i» ^» fc Güiiler geçti. Despotun astığı astık. kestiği kestikti köyde... Issız köye it buyruk! *** Bir ^ece Fikretin rüyslarıns Kırkkız girdı Bembeyaz elbiseler giyinmişlerdi. Hepsinin elinde birer kıhc vardı. Onlarrn arasında Sağtliçm Mustafayi, Deli Hacıyı görüyordu Elele vermişlerdi. Toprajcîarımızı elimizden aldın, Despot! diyordu; harmanımızı yak tın. Despot... Şimdi de. ou kara kı« günü evimizi başımıza indiriyorsun... Davud Ağa: Nankörler! diye haykırdı: yıllarca ben dovnırdum karnmızi... Bir dönüm toprak karfllıgl verdiğin bir dilim ekmekle! dedi anası: namusu satmış, an tellâla vermiş herif! Senin Yunandan farkın ne? Fikret, birden «Kırkkızlar» ı göriir gibi oMu. Despot da bir dü»mandı. Kırkkızlar mademki dü|manın zulmüne. haksızlığına uğramışların imdadma koşuyordu, elbet S:cak ystaklarından fırladuar. orılara yardım edeceklerdi. Bu heNaciye üzerine bir örtü ahp ev riflerin. evlerini yıkmasına razı olden çıktı. Fikret ardmdan koştu. mamalıydılar. Kara kış günü aç itDondurucu bir sabah ayazı vardı. ler gibi açıkta donacaklardı. Ysğmur t;.neleri buzlaşmıştı. DesKoskoca göbeğile Davud Ağa, pot, gck gözlerinin hain bakışıle gözlerinde gittikçe cücele«iyordu. onlsrı süzdü. Naciye: Fikret içeri koştu. Elinde kazma [ Nedir bu ettiğiniz? diye sor evden çıktığı zaman, Despot, ko , du; bre De»pot, ne istersın bizden? lunu balyoz gibi havaya kaldınnıs, Davııd Ağa hain hain gülüyordu: anasınm üzerine yürüyordu. Evim değil mi? İstersern söVar kuvveti'.e haykırdı: kerim. istcrsem yaparım... Elini süreyim dem«, Despot! Çamura bir tükürük attı, kafasıDavud Ağa, kazma ile çıka ge| nı damdiki adamlara kaldlrarak len çocuktan ürktü, geriledi. 1 konuştu: Çekil, diyordu Fikret; cekilln Ne rluruyorsu^uz. kaldırın buradan.,, Yetcr artık; öldürecedamı... Bunları banndır3(?agıma ğim hepinizi... it barmdiTirım daha hayırlı... Da\iıd Aga: &enc kadın, öfke ile havkırıyor Bunu yanmıza komayacağım! du: Arkası var İKİ MİSLİDİR İKİ MİSLİDİR ...Türk Ekspres Bank'ta hesabı olan hanım müşteriler Boğaziçindeki muhteşem Apartman Dairesi ile çeşitli ve zengin para ikramiyeleri çekiüşine katıldıktan başk'a 15.000 liralık lıanımlar arasmdaki çekilişten faydalanırlar. Çekilif Tarihi: 30Mart1957 her 100 liraya 1 kur'a numarası TÜRK EKSPRES BANK işde emniyet ve sür'at
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle