Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İKf Devasız kalan derd Yerli fihnlere dair yazdığım bir yazı üzerine aldığım mektublar bu derdin bir baska cephesine panr.ak basnağa beni adeta zorladı. Bu mektubiardan birinde deniyor ki: «Bundan bir kaç »y evvel gdrdüğüm bir Türk filmi şaşılacak derçcede kötü. bayağı, aceraice idi. Bu işde hila yerimizde saymaınıza mü t«es=ir oldum. Fakaf eğer bir başka nokta şiddetle nazarı dikkatimi çekınesevdi belkı de unutup geçecektim. Eserde vasat ve vssattan asağı tabaka halkın dinî, mılli. şehevî. insanî bütün hislerini alabüdiğinc tahrik ve istismar için lâzım gelen her şey yapıhnıştı. Kordelâda ezan. Istıklâl marşi. çiftetelli, mezarlık manzaralan ve meyhane âfemleri. ana şefkati, aşk cilveleri, herşey. . herşey vardı. İFîiklâl marşı çalınırken ayağa kalkan halk bunu hemen bayağı bir sehvet sahnesinin takib etmesile saskına dönerek kendini koltuklara bırakıverdi. Ezan seslerini *akib eden göbek havası i«e seyircileri adeta infiale uğrattı. Sinemadan çıkarken yanımda ve önümde >ürüyenleri dinledim. Söylenip Ouruyorlardı. Bu ne hal, diye sormuyorum, bu ne tamana kadar sürecek. diyorum.» Okuyucunun sormadığı mıali de biz soralım. Bu ne lgrenc ve korkunc manzara? AHtn suyuna batırdığı bronz yirmibesliği san 'ira diye satan kurnaz dolsndırıcıyı, kâğıda sardığı nebatS yağı tereyağı diye sokan sah'ekâr muhtekiri yakalayıp hapse tıkıyoruz da sanat diye boyle tüyler ürpertici bir istismar yoiuna sapan bezirgân neye aramızda kollarını «allava saliaya serbest gezivor? Bu cemiyet için, bu cemive'in hali vç istikbali için hangisi dahn çok zararh? Yok bu işi artık şöyle bir çekip çevirmenin zamanı geldi Suıemada gu yi sansür de var. Fakat bu. galib iyi fîlmlerin oynanmasına m4ni oluyor. Cevat Fehmi B\SKL1 5ehır = 1 K T 1 A S L A R E hsberleri Hal a m u c ı z e y e İhracat uununiH>tm;ımııtfnnınnnnınmu IKItffHHftftffffffllHHffKHHHmimUll 'fcİJMHUKtYCT 11 Aralık 1957 fSABAH Müstahsilin derdi asaba e« kaygısı. koyuna ean kaygın demlşlcr. Ne kadar doğru. Biribirine bağb olan hâdiselerin muammasını çözmenin bütün giiçlügü zaten buradadır. Tıpkı hasta bir insan vücudü gibi, iktisadi bünye de, hastalandığı z.ımaıı, bir noktasına doknnulnna bütün ötekl kısunlan ağnyan, sızlıyan, feryad eden bir yapı. Zeytinin pahalüığuıdan slkâyet eden yazıma. müstahsillerden gelen cevablar işte bu neviden bir feryad haliııde. Ben bakkala dok'indum. feryad müsUhsüden geldi. Heraen söyliyeyirn ki. yazımda, ranstalısildcn şikâyet eden bir satır bile yoktu. Perakende zeytin fiatından bahsetmiştim, müstahsille perakendeci arasına girea üçüncü eUerden şikâyet etmiştim, miMahsilin de cefakes insan oldugnnu söylemeğl unutmanustım. Büyük bir sınıfı ilgilendirdiği için, zeytin meseleslni, yahud muammasını eözmeğe değilse bOe. bir parça aydııılatmağa yarar ümidile, nıesleği zeytineilik olan muhterem bir okurumdan aldığım mektubu buraya nakletnekte fayda gördüm. Sayın ofcur. beni. hâdifeleri ob)ektif olarak tahlil eden bir >azar di>e tanıdıği halde, zeytin hakkındaki yazılarunı rasyonel bir sekllde miıtalea etmeden yazdığundan dolayı bana târlzde bnlunduktan sonra mektu buna şöyle devam ediyor: •Senede 20.000 kilo zeytin lstihtal ediyorum. Bu MO f kilo zeytini rüccara 215 . Ol kumstan tattyorum. Böylece, tencde elime 43.MM lira geçiyor. Bunnn 15 0A0 llrasnu bahçelerin iman İçin, 13 750 lirasını zeytinleri sıyırma ve toplatma masrafı olarak harcıyorum. Se nede 1M0 Urasını Beledlyeye sulama bedell olarak veriyonım ve brylece senelik masrafım 3*150 liradır Ba na senelik kâr olarak 12850 lira kalıyor. Bu kazançla ben iOSfl nüfusliı memlekette ikinci olarak geliyorıım. Nüfusun yandan fazlasının aylık reliri 2M . 250 lira elvanndadır. Ute •izlerin milyoner olarak bahsettiği niz zeytin mustahsiUerinin »lurımıu > rekoru kınldı inanan iktisatçılar... Inkâr kabul etmez hâdiaeleri gözönüne alalım: Fransanm ham nudde, enerji ve makinc ithaline ıhtiyacı var. İthalâu temin için döviz bulamazsa yalnız gelişme duraklamakla kalmıyacak, istıhjal seviyesi de idame edilemiyecek. Esas maddelerin ithahndeki dııraklama, muvazeneye avdet uğruna faaliyetin yav~îîlatılmanndan çok daha feci tesirler doğurur. Aksi iddiada bulunarak gelişmeyi muvazeneden üstün tutanlar ^ıtiyacımız olan dövizlerj nereden balacağunızı da söylemeli defilte ni? Acaba Almsnyadan veya Amerikadan yapacağumız bir istikraza mı bel bağUyorlar? Bu Utikrazın <lânihaye 1 ır'nımrıW' ı ı '"!E]Tiıir'inîr m r liıtlltl II "I 31 lüH! Dün linıanımızdan 4 milyon 990 bin liralık ihracat yapıldı Son 24 »aa; zartında Umanımızdan yapılan lbracat 4 mllyon 990 bia llr» iie rekor teşUI emlştlr. Bu mejanda Çekomlovakyaya tutün. Ba.tı Aimanyaya erık kuruau, Kanadava yaprak tütun »eıkedl.miştir. Zam gBrrriyen Tekel maddPleriidtn ikinci sigarası ve Tekel şarabları da bayilerde pek bulunamamaktad:r Buna sebeb olarak İkinci sigaraBüyük bir kehar.et göstermoksizin sının ucuz olması dolayısile ıstıhıâklnin fazlala«ması. sarabların tae. hem 1957 sonunda biteceğjni tahmin et , ucuılugu. hem de geçen seneye na tiğim döviz ihtiyatlarımızın tükenıne ] zaran şarab imalinde, % 30 bir azal ı sı artık bir emrivaki balini almıştır. manın mevcud olusu gösterilmekNakteden: A Cemaleddin Saracojlu j Simdi elde kısmen terhin edilnnis tedir. Tekel ldaresi İkinci sigarasının bulunan bankarın 200 milyarhk al l imallni fazlalaştıraeaktır Fakat şa tınından başka bir şey kalmamıştır. O rab. elde olmıyan «ebeblerin tesirile Bu para B O milvon dolar bile ctmez. a7almıs oldugundan. ıhracatın durdu Dovizsizlık yÜ7Ürden iktisadiyatımırulması surttıle belki bu sıkıntı da zın ham maddV ıhtiyacı tehlikeye ortadan kaldınlabılecektır. girdiği bir sırada gelişmenin devam Diger y?r.dan. gene zam görmemıs 1 Sanki iki ateş arannda yol abyor ' ıçirdim. etmesile s«vinmek bana garib bir bulıman likör tstıhlâki de fazlalasmn duk. Fazla olarak teneffüs ettiğimiz Yağmur mevsimi ve sel felaketi havai gibi geliyor. ' hava da yakıcı idi. Kızgın bir toz bo Kum ve dikenli çalıhk çölünden çı ' dunımdadır Grven senclerde 750 hin tondan yukarı çıkmıvan likör istihtnformations'da yazdığı bir yazıda ğazlarunızı yakıp kavuruyordu. Bü kıp dev cüsseli okaliptüs iğaclarile ltkine bu sene şimdiden 1 mllyon 500 A L. Juene sadece rakamlara itibar tün bunlar kâii değilmis gibi susuz mavi zamk ağaclarının yükseldikleri, bin tona yaklasmıs bulunmaktadır ettiğimi söyliyerek. çahsmayı. Insan J luğumuzu giderecek bol sudan da alabildiğine genis bir ovaya gireli üç ları. parayı ve daha bilmem nele^ri ı mahrumduk. hafta olmustu. Bu genis ovayı kuztykale almamamı tenkid ediyor. Sözün , Çok geçmeden çöl dikenli çalılarla batı istikametinde yüksek dağlar çerkısası Fransa ssnayiinin ilerl=m»sin I dolrnaga başladı. Artık çok büyük çeveler ve bu dağlardan akıp gelen den doğan heyecana iştirak »tmeengin Roper çayı Karpantari körfezorluklar içinde utırabla ilerliyebilimekle ben büyük bir günah '^lemiş zinde denize dökülür. Yamba bu na.vor, rastladıgımız tek tük sarnıçtaki I | »yılıyorum. Nerede ise hayat sevikokmuş sudan içiyor, hattâ fare eti valide korkunc bir âfet olan yağıs yesinin yükselmesine ve istihsalin bile yiyorduk. Her adunda dıkenîi mevsiminin yaklaştığını hesablamıs, Evvelki fün tevktf edilen C. M. P artmasına aleyhtar olduğum iddia bu endisesini bana da açtı. Hattâ bir tl tdare Kurulu Oyesi Ekrem MalCJ>nı çalılsr bacaklarımızı yırtarak kan edilecek... içinde bırakıyordu. Suyumuz da ta gün, kendisini bir ağacın önünde, dün ziyaret etmek istiyen C M. P ll kütüğe tırmanmak istiyen bir sürü Bankan Vekill Tevfik Kâmil Koperler mamile tükenmişti. Susuzluğumu ve ll Sekreteri Bahaeddln GOneye gıdermek için. geceleri tomahavkimin yılanı endise ile seyrederken gördüm. mahkumun karatinada bulunduğu Şark Ralı T. A. Şti. MüdUrtert demiri üzerinde birikmiş çiy ıslaklı Bana bu manzarayı elile gösterip: bildlrllerek müsaadr edllmemiıtlr ğı sabahları yalıyordum. ] Bak!.. dedi. Yılanlar telâşlı. teANDREA ALtOTTİ'nin Haliç tersanesinde 6 romorkör î0 Arahk 1957 (Unıl vefat ettigını Çahüklı çölden sonra, kızıl kumlu lâşlı ağaca sarılıyorlar, kıvrıla. büküyapılıyor teessürle tjlldlrirler. Cenaze Toreni çöl yeniden başladı. Gözün alabıldiği . le yukarı dallara doğru yükseliyorlar ' Bayındırlık Bakanlığı tarafından l'iıirOn 11 Aralık 1957 saat 11 de Beykadar uzanıp gjden bu ucsuz, bvcak dı. Yamba bana döndü ve: Hcliç tersanesinde 6 adet 300 ton « ğlu Sent Antuan kilisesinde yapılasız kum uramanında bilhassa susuz , Bak!.. diye tekrarladı. yılanlar kuvvetinde romorkör yaptınlmakta caktır. luk tahammül edilemez bir hal al ' kendilerini emniyet altına almak 13 j dır. Cenaa» Levazımatı Dandoria mıştı. Üç gündenberi fare, kertenke tiyorlar: galıba sel gelecek!. Bir sa ' Yeni yapılmakta olan limanlarda kullanıl.ıcak olan bu römorkörlerin le kanından başka bir sey içmemiş ate kalmaz. sel buıaUrı basar'.... Arahk ayı ıçtnâe nu'tcirlerı Alman>adan gelmistir tim. Hattâ bir aralık köpeğim BruKadıncağız yanıimıyormuş. Daha alacağınız her şışe Kâmran Görgünün istifası no'yu büe öldıirüp kanını emmek bi şimdıden bınlerce davulun çalması le hatırımdan geçti. Artık her saat gibi boğuk bir Jğultu. uzaktan U7.>haberi asılsız looı Gece Şarabı ıçın biraz daha kuvvetten düşuyor, yürü ğ«. duşulmaği basl?mıştı ve bu %ü 1 E. T T l'mum Mudürü Kâmran ı adet duvar takvımı yeraez bir hale geliyordum. Bir arr rıiltu gitgide yaklrşıyordu. Ajnı Zd Uorgunu.i vazifesinden istifa edecelık olduğum yere çökerek baygınlık manda derede de bir kaynasma, akın gıne dair çıkan soylentiler üzerine bedava venlecektır duıı goru^tüğnmüz Umum MUdtlr lar geçirmeğe basladım ve kendimi tı daha hızlı akmafa başlamıştı. ıçoı Gece alırken btnle bir şeyder haheri olmadığını kaybeder gibi oldum. Birdenbire bir su kutlesî. gök gü nylemlstır bırde takvım isteyihız. Zavallı Yamba beni .orla sürük lultüsünü andıran bir ^esle. ıleri>e Almanyadan yapılacak ithalât lercesine o ısnz çölde göze çarpan atıldı. Bu, tek bir dalga idi am 1, Doğu Almauy«dac yeniden 925 bin tek ağacın altına kadar götürdü. B,ı müthis bir şeydi. Anlaşüan drğlarria do'.ar tutannüa aş»ğıd»kl malların lt şımı kütüğe dayadım. kendimden t.ı o siddetli yağmurlar baslamıs. binbn .ıalıne karar verümiştir. m mıle geçtim. Yarı uyur. yan uya çağlayanm yardımıle ıımağa hucum K&gıd ve muksvva mamulleri İçin nık bir halde ölümü beklemeğe baş eden sular ırmağı t.şıımış, bu cîev 400 bin doUr. sinema fılml !çln 200 dalgayı yaratmıştı. Çok geçmeden Dln dolar menaucat için 2T5 bin dolar, ladım. ovada da bardakt.tn bosaniıcısına fcir Po'a İçin 50 bin dolar Bu nıallar en az mu.err.et ucreti t«k yağmurdur başladı. Yağmur >ağnııBir arahk fıansızca: llf edenlere ithal ettırllecektlr. >or. sanki gökten kova ile su bosal Ağacı kes!.. Ağacı kes'.. 'liye bir 14 bin kilo peynir mayası ses duyar gibi oldum Bu sözleri Yam tılı> ordu. Zam görmiyen Tekel maddelerinin satışı arttı MiArRpDENSON ZOndASIRDA fmnsamn buhatsa son aylar zar| finda muhtehj stbeblerden dolayı ' dürtüğü ifctuadi nlcmtı ve binnetice frank'.n sukutu Fransız tkttsadctlarmt hayli duşİLndurmektetiİT. FîgaTo çarete»inin iJctijort ınuharriri bu »ıkınttmn «beblerini ızah tderek bamlarm izalen çtiTelenni şöylt »oyînn fctadtr: Aylar var ki bu sütunlarda kalkınma veya gelişme aleyhinde değii de sırf bu gelişme merakımn nakimiyetine karşı hüküm yürütmekteyim. Su rasını gene hatırhtmak isterim: Kendi bajına gelişme. dış tediyenin muvazenesini temin etmez. Bu iddijm, iktisad bilgisizliği bu derece »a\gın olmıyan bir memleket icin | tekrarına lüzum obrnyan basit bir j hakikattir. Ben. bugün için gelişrnenın muvazeneye tâbi olması lüzumunu müdafaa ettim: Bu yüzden de . bazılfnnın gözünde kısıntı siyasetij nin» bir müdafii dunımun» düştüm. ' tecdid edileceğini mi «aruyorlar? yok sa bunun hiç bir kayıd T« şarta tâbi olmıyafağını mı ümid ediyor lar? Dıs tediye nuvazenesizliği içinde gelişen bir iktisadiyat sıhhatli olamaz. Muvazenesizlik resmi ve hususî istihlâk sektörlerinin kaynakların büyük bir kısmını kullandıklarını, müstehliklerin dif pazarlar» jereken ehemmiyeti vermediklerini vahud da frank rayicinin suni olduğunu göstermektedir. FaJcat ^ebeb .ıe olursa olsun, bir ık'isad üstemi İS ayda iki milyar dolar kaybeder«e, ilk yapılacak iş döviz kanamasııu .lurdurmak olmalıdır. Bütün mesale geliş. meye devamın tnavazane lehinde o|lup olmadığını yahud onunla bağda !HIHni«lıWlIII!i ME V LİD S E D A D Gazetemiz Kurucusu ve Bajmuharriri merhum üstadımız S I M A V l'nin Felâketten felâkete.. Gezaevi idaresi Ekrem Molcanı ziyarete izin vermedi aziz ruhunu tâziz maksadile 4 Oncü 6lüm yıldönümüne müsadif bugünkü 11 Aralık 1957 çarşamba günü, öğle namazını müteakıb Kanlıca Camii Şerifinde İstanbul Eelediyesi başimamı duagu h»cı haiız Nusret YEŞİLÇAY idaresinde, maruf mevlidhan ve hafızlardan Hacı Hafız üasan AKKUŞ, Hafız Mecid SESÎGÜR. Hafız Zeki ALTIN, Hafız Esad GEREDE, Hafız Kâni KARACA. Hafız Ali GÜLSES, Hafız Rauf Çengelköylü. Hafız Abbaj NAZAŞ, Hafız Aziz BAHRİYELİ, Hafız Kemal ERDAĞ, Hafız Ata BEREKETLİ tarafından Fatihli KARDEŞLER'in ilahilerle katılacakları Mevlid kıraet olunacaktır. Merhumu seven aziz okujrucuların, yakın dost, meslekdaş ve tanıdıklarla arzu eden dindaşların buyurmaları mercudur. HÜRRİYET GAZETESİ şıp bağdajmadığını bilmektir. Umumiyet itibarile muvazenenin gehşme ile imtizac edemediği, jahud muv»2ene temininin gelişmenin imtidadile bağdaşamıyacağı iddia olunamaz.; Fakat gelişme ve muvazeneyi uyıışturmak kabil mi değil mi? Bugün için bütün mesele bu noktada. Bu «uale cevab da şu olabilir: DSviz kanamasının durması isteoiyorsa geliame temposunun hiscedilir bir sekilde yavajlatılması gerekir. 1J58 de sanayi yüzde on nisbetinde ilerleme kaydettiği takdirde ıltın ve istikrazlann Istikrar fonu ihtiyatlarınm yolunu tutmalarından korkulur. Şimdiki halde fiatlann yükselmesini intac eden üç esasb sebeb mevcud: Bazı lirai mahsulün yetersizliği. el emefinin azlıgı, maliyedeki jçık. YapjıUcak tasarruf istihsalin azalı masını intacı edecek olsa bile gene 1 de herkes bu açığın azaltılmasına taı raftar görünmektedir. tstihsal mas' raflannm kabarması is bolluğunun aynlmaz bir vasfıdır. Bu ij bollugunu kısmak için bu sahada da gelişmenin yavaşlatılmasına rıza göstermek lâzım. Fiatlarda istikran temine matuf tedbirler zaten bu asın faaliyetin yavaslamasını intac edecektir. Kullanılan tabirler ne olursa olsun, hükumetin politikası da aynı fikir, lerden mülhem görünmektedir. Bütün mesele bunun kâfi derecede ileri götürülüp götürülmiyeceğidir. Bugün fiatlarda istikran temin için yütcselmenin sebeblerine tedr etmek gerekmektedir. Bu sebebler fazla taleb, maliyedeki açık ve is boUuğundan ibarettir. Böyle bir hareket müesair olduğu takdirde hiç değilse gelişmenin bir miktar yavaslamasını intac cedecektir ki bu da muvazenenin temini için ödenecek ücreti temsi! eder. İki senedir ki lngiltere döviz ihtiyatlarını kurtarmak için durgunhığa katlanıyor. Belki lngilizler tarafından istikrar uğruna ödenen üeret biraz fazladır. Fakat bu kadantu oltun Sdemek Istemiyen aonunda zararlı çıkar. Reymond Aıon \ £F A T ESKIŞEHIR BANKASI B U G Ü N SİVRİHİSAR'da İHİ HtZMETE GİRDİ LSKİSEHİR BANKASI (Tasarruf ve iş sahiblerinin bankasıdır.) • Kuruluş: lflM r~ * ba söylemiş olamazdı. çünkü franDağın en yüksek noktasırcda ağcC sızca tek kelıme bile bilmiyardu. kabuklanndan kendımıze birer sığıGalıba riiya görüyordum. nak yapmıs, oraya sığınmıştık. 3u Ağacı kes!. Ağacı kes! .. Aman basit ikametimizde günler ve «îünyarabbü. Bu ses nereden geliy>rdu'> lerce . durup dinlenmeden yağan. Hslbuki o esrarlı ses muttasıl devam bardaktan bosanırcasına yağan ya?muru seyrettik; can sıkıcı. yeknasak j ediyordu: Ağacı kes!. Ağacı kes!.. Hafifçe uzun günler geçirdık. Sanki tufan doğrulup Yamba'ya baltamı göster günlerini yaşıyorduk. dim ve onunla ağaca vurmasım işaret ettim. Yamba bu emrimi ıtirazsız yerine getirdi, tomchavk ile nğaca Lir kaç darbe indirdi: rüyamda bana y&pılan tavsiyeyi o yerine getudi. B*ltanın ağacda açtığı derin yaralardan jnce fakat berrsk bir su sızmağa b=.} lamasın mı?... Yamb» bile. Avustralyada sık sık rastlanan ve «şişe ağaeı» adı verılen bu cins ağaclan o zamana kadar görmemiş imiş. Bunu benim kerametime yordu. Onun ba?it düşüncesine göre suya ihtiyacım vardı, hic umulmadık biı yerden su tedarik Etmi?tim. Bana gelince Tanrımn bu lutfuna hamdu senalar ederek ağ. cdan sızan berıak usare ile susuzlumu giderdim, Y = raba'ya da bol brl *** levzi edüecek Tıcaret Oda an Bırlıgl ııahie'.lf Ti caret Odaiarına tevzi edtlmek üz«r« 14 bic kilo peynlr mayası tah»l« etır.u::r. Bu miktardan 545 kilosu şenrimlz Tıcaret Odaaı emrıne veri'.mlşti» Muhterem okunımun. yazdığıın yazıda neyi kasdettiğime pek dikkat etmeden bana ıerzenljl«rle doiu hir mektub yazmauna. beni müitah^il lerle alay etmiş. bir takım indi. hayali hesablarla onlann muhasebesinl yapmıs gibt görmeşine sadeoe üziildiim. Kendlslnin lutfedip haııa müfredatmı çıksrdığı yukarıki hesab ria ftösteriyor kl. müstahsille tnptpnıı arasına giren füzuli elier yüzünden, benim şehrim olan İstanbul şebıinde perakende fiatla alti Urayn «ilılan zeytin pahalıdır. ÇUnkl rn&stahsilden bu malı alan tiiccar. kilosuna >ukankl Ifade İle tabit 213 huru? veriyor. Yanl, müsiahsllden pcrakon •Ege» bugün geliyor deciye fecinceye kadar, «ytin, yüzAdrlyatlk teferinden dönmekte de iki yüz bir fark kazanıyor. Bc olan «Ege» vapunı. MS ton çegldli nim •öyledlflm de zaten bundan yükle bugün saat 18 da limanımıza baska bir $ey defildl. gelecektfr. Müstahsi] kendi bakımından haklı olabilir. Belki toptanonın rtı keıı dine frîre haklı oldujhı tarsfiar vardır. Ama bütün bu haklı tamf'prin T E Ş E K K Ü R arasında bir de müstehlik vardır ki, Muztarib bulunduğum apandıonun da hakkını tesünıe nıer bu rıız. Ritimi başarılı bir operasyonla Maliyet unsunına lüzumsuz ilâvealan çok kıvmetli Operatör ler yapılması yüzünden müsıehük sıSavın Doktor Prof kmtıya düserse. « n n haM6nr"t<ınŞİNASİ HAKKI EREL'e dafaa için y a n yazmak. ne müstab«il haıtal'ğıml teshiı edip bıran .şleyhinde balunma^demrttlcurr.de ewt»e4= mndiyat ohtnmı ta\»lye onun hakkına teeavüzdür: sadece. saeden kıymetll doktorlanmızdan yın okunımun dediğl gibi) arz ve taSED\D ONGANa. Teşvikıye leble teşekkül etmesi j»er?kcn) fiaSaglık evinde gordüğüm lntitın bu ana kaideyi hlçe ^ayarcasına zam, alâka ve yardımları dolaanormal fırlayışlar göstermesi kar ytsıle hastane MildUTU Sayın Dr. OSMAN OÇER'e, Dr. Cexml sımnda. hayret ve esefle Mzlanmak Kuroglu. Dr Sabahat özgünere. demektir. aynca her vesile ile yardımHamdi VAROĞI.Ü lannı e»irgemlyen gnzide hemşire ve hastabakıcılara, hastar.enîn ciger pprscıneline ve sıhTEŞEKKÜR hatim ile llgllenml» bulunanAllemiz'n göz b*be*l kıymetll tvlara yürekten tesekkOrlerimi lâdım, eşlm ve kardeşimlz bahrlye »uarzedPrim bay; NEBİLE KALKAV \N NİYAZİ ERSOY'un Tütün satışları hararetle devam ediyor Haber aldığımıza göre ven! mevalra <Otlln satısları fcaraKPtle devam etmfktedlr AŞKTAN DA USTUN İŞ KOLAYLAŞTI Geceleri kömur ve odun yakmağ? luzum kalmadı. Zira Adalet Güneş marka battaniyeleri ismine yakışır derecede ısıtır. Toptan satıs yeri: Sultanhamam Çorapçı han karşısı. Ula han zemin kat. tlhan Eren, perakendecı: Anilm boya firması. Mısırçarsısı Nj. 47 AŞKTAN DA USTUN CIJMHURİYETi'n Tefrikası; Yağmurlar biraz hafifleyince Y&mŞimdlkl haidf Batı ve Doju Alman ba: va, Amerlka. Çekoslovakva, İavlçre, Bir katamaran yapıp ırm«k bo Fransa ve Rusya heyetler: Marmam. yunca yol alalım. böylelikle kolayca ! Karadenlz ve E?e böUe'.erlnde ttlttrn mübayaa etmelitedir'.er denize kavusuruz! dedi. Katamaran Avustralyalı yerlilerîn t Son üç ay zarfmda İstaabuldac do sğac küüğünden yapılmış sala ver jlar Te Epu «ahası memlekft'erlne 1352 ton tutun »atılmıştır Samsun Tf İzdıkteri isimdir. Salı yapıp ırmak rx> | m r satışlame bu mlktar 13124 tona vunca ilerlemeğe başlayınca duşün m'sselmelctedlr. cemiz ?alı bir kürekle idare etmtkAynı mUddet zarfmda ar.laçma'.: ti. Bilhassa su altında kabnış ağ^c memleletlere İstanbuldan 4218 ton tıl dallarının, ötede beride vücude ge tün verl/jnlştlr. Mecmu tutün satışı terdikleri yemyeşil yaprak ve dallar 25149 tonu bulm'jştırr dan ibaret ad^cıklardan korunabilmemizdı. Bunlar uzaktan güzel göAralık 11 Ceraazi. evvel 19 rünen şelyerdi ama su üzerinde kals> mış bu dallar ve yapraklar arasında u • n c | c *• B yılanlarkaynaşmakU idiler. Bizler O için korkunc bir tehlike olan yılanlar aynı zamanda karınknmız! doyurV. 1 7 15 12 07 14 28 16 41 18.20 5.2fl duğumuz birıcik gıdamızdı da. ânl Tefatı münasebetüe eve cena?eve frelerck, telg^af. mektub. ve telefonla tizlyelerlnl blldlrmek suretl'.e tükenrnez acılarımıza candan iıtlrsic eden »evglli akr»be re dott'anmıza »yrı «vrı teşekiure büyui kederımız mân! o'.duğundan sayın gazetenlz vasıtaslle ltendllerme |ükranları.Ti!zı arzederlz Annesl: Nurtye Ersoy Eşl Rebia Ersov Ağabeylerl Ha<.Tici; ve Şukrü Erso7 AŞKTAN DA USTUN 1 KALAMIŞ KOYUNA Nâzır lur buirnaz indi. «Ben sandımdı ki sen benimle böyle cümbüs yapmakuu hoşlanırsın?> diye şaşkın şaşkra sordu. Jmny: «Yakısmaz,» dedi. «Hâkime böyle «eyler yakısmaz.» «Ama, ben sanıyordum ki fazla ağırbaşlı davranmam scnin hoguna gitmiyor!» «Gitmiyor ama,.. Olsun. Ahali seni tanıyıp alaya alması da iyi mi? Seni hâkim olarak seçmis kimseler!» «A, Jinny, ben atlıkanncada her dönüşümde onlardaa gelecek seçim için beş oy aldım ayol!» «Evet... Belki ama... Olsun* Cass sanırdı ki kadın marvksızlığı diye ne varsa hepsini Blanche'da gönnüjtü. Meğers* daha da varnus. Devamı rar lArkası var) »/»/»/»/»'» f~*~r E. | 2.34 7 2b 9 47 12.00 1.39 12.47 rcsimlere baktı, hepsınin üzerine Kızkardeşı Rose ile kocası Dcnakl sigarasının küllerini dökerek: «GüPsnnloss'u. bir de Abott Hubbs ile zel! Çok güzel!» diye haykırdı. «Bir karısı Hontense vardı. Kleo da her kaçını verir mısin bana, Jinny, bibirinin gönlünü almak için deli zim gazetede Greg Marl'a göstereoldu. yim?» Yemekten sonra Rose ağazeyisiCass, bit yandan Jinny'nin dehâne haber verdi: smın böylece keşfedilmesinden do «Jir.ny Marshland"dan ho§lalayı koltukları kabanrken bir yannıyorum ben. Senin bütün öteki | dan da arkadaşlanndan birinin Jinkızlar arasında en akıllısı» ! ny'ye ilk defa olarak adile hitab «Hangi kızlar» edişi de gözünden kaçmadı. «Aman. biliyorsun canım! Ben Ertesi gün Gregory Marl, o heyne bikyim: Sonra, Cass, pek de betli. yumuşak vücudü. siyaset adagüzel!> r Bunun üzerine. Cass kızkardeşini | n u halile, Şehir Kulübünde Cass'a blrdenbire seviverdi. Oysa ki onu bundan bahsetti: «Jinny Marshland'ın resimleri s.k sık pek can sıkıcı bulurdu. Jinny'yi Fliegend oyuncak fabri üzeriJıd* duruyoruz, Cass, yakında kası için yaptığı oyuncak resimle bizim karikatürist gidiyor... Orduya rini de bir dosvaya koyup getirme yazılacak. Ona göre Amerika belki si için en sonunda kand'rmıstı 1942 ortalarmda harbe girecekmiş » Cass' «Sen bu fikirde değilsin, Jınny Marshland'ın yalnız dünyanm en güzel kızı değil. üstelik dün Greg. öyle de<J mi» diye sordu. «Yoo, yoo. imkânı yok! İnyanın en kabiliyetli kızı olduğuru gfirsün'er istivordu. Aldı resimleri. giltere\e niEÎzcme vermekte devsm ederiz ama, harbe dünyada girmeHubbs'lann burnuna soktu. Abbott Hııbbs. Jmny'nin yaptığı yiz!» public nüfusunun onda dokuzunu sık sık birlikte yürüyüse çıktılar, teşkıl eden memurların, işçilerkı, la Tilda Hatter'in evinde poker oynamııcilerin, kadınların, çocukların a dılar. Bir kere de, lehirde panayır kuruluınca, oraya gittiler, alçıdan rasına kadar yayıldı. Insanların iyiliği için başkalannın ördeklere nisan aldılar, tartıldılar, da iyilık etmelerini \ e bunu derhal kolkola resim çıkarttılar. * Jinny'nin Eino ile, Tracy ile top yapmalannı isteyen kim varsa hepsıne aynı düşünce geldi: Hâkim Tim oynamak gibi biraz gürültülü patırberlane yeniden evl«necek olursa ' tılı oyunlardan hazzettiğini düjünhele, bu seferki gibi, onu boyuna meyi Cass kendine vazife bildi, meşgul edecek cekiei bir mahluka onunla birlikte atlı karıncaya bindi. oBelki de gırmemiz lâzam.» düşerse eskisi kadar başkalarına Uzanıp pirinç. halkalardan birine «Belki ama. girmıyeceğız. Yal vardım edemıvecek, nutuk veremı yapışraıştı. Radisson vilâyeti seçniz, bizim o karikatürist gibi de vecek, dernek toplantılarına katıla menleri, etrafta halka olmuç: «Hay gencleri buna ınandıramazsın. Onu. ıııyacak, mazbata imzalayamıya da, hâkim bey! Yaşa. hâkim bey, için Jinny Marshland'la. görüsme aferin!» diye bağırıyorlardı.aktı. isterim. Klişe işlerinden anlar mı?» Onun için. hemen gidıp konuşCass Timberlane. pek muzaffer «Aniar herhalde. Flie^end'r. maları lâzımdı. George Hame kori bir halle Jinnyye baktı. Kızın yüfabrikasmda çalışıyor» dorda atık davranıp hâkimin kapı zü asıktı, hoşuna gitmemis gibi «Laf aramızda: Orada ne vesuıı tutmasaydı konuşacaklardl da şorünüyordu. riyorlar ona, biliyor musun?» «BUiyoruz, çok işiniz var ama, Cass atlıkanncadan fırsatuu bu «Şey... Haftada otuz beş do, üç dakikanızı rica edıyoruz,» delar. » PROF. NİMBÜS'ün HACER ' yip üç saat kalmak isterlerdi ama. «Oo1 Bizim gazete kırk bes veancak bir mektub yazmakia yetmrir sanırım.» mek zoıorr.da kaldllar. Jinny'nin böyle bir paraya kavusl Amerıkayı harbe sokmak, harbe ması Cass'ı sevindirmişti. sokmamak, dernekleri korumak Bir kaç gün sonra Jir.ny, oSaniçin çalışan kuruırlardan, Dickens cak^ gazetesinden aldı&ı teklıfi söylemek üzere Lucius Fliegend'in ya Derneğinden. AmerikaTi kadınlarını nına sıkıla sıkıla girdiği zaman, Lu yukseltmek. ya da çok konuşmakcius bu çok daha şerefli i^i kabul tan alıkoymak için girişilen teşebbüslerın bsşında buluna'nlardar> her etmesi için ısrar etti. gun bir alay mektub allrdı. *** Bunların hepsine karşı kendini «Hâkim Tirrberlane bir eksık eteğe tutulmuş, yakında kapana gı sorumlu duyardı ama, bu seferkine riyormuş» söylentisi Ottawa tepe cev^b yazacak yerde, Jmny ile b«lerinden ta otomobille bes dakika "•aber, öğle yem°ğine gitti. Or.dan sonraki günlerde de gene uzaktaki hücra yerlere, Grand Re APARTIMANIN 2 KONFORLU Dairesi 12 Müşteriye MESKEN KREDİLERİ Aynca 50.000 LÎRA PARA İKRAMİYESt f İSTANBUL BANKASI ALARI: