Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
IKI l'UMHUKIYKT 28 Ocak 1957 rİDAM SEHPASINDAn can veren ?erleyen: CEMALEDDÎN SARAC<Jt'Ş.U GÜNÜN MESELESİ: Laval hakkında avukatmın hâtıraları «tşte şimdi sorunuza dönüyor v « cevab veriyorum: îş başına gelmeğı kabu) ettim. zirs ben de sizler gibi bu vatanm yeriisiyim. 2^"bp ve nın hacir değilim. Sizin başarmağs karar verdiğiniz m s ' " ' 1 ' .feler gibi ba<r«r« Vor» Tr»« ~ 1 1 çet çapuıdaki vazifelerirt basa 1 " " : ! i c ' n ^°nim gibi bir adama ihtiyac vardı. Fransız canuadan. I nsız mal ve n mülkünden. Fransız devletinjen k ı . tarılabilecek ne vprsa iste or.u kurtarabMmek içir bir adam lâzımdı. «Bu sebeb dolayısiledir ki Mareşal Fransız topraklarınca kaldı. gene bu yüzdendir ki ben de iktidar mevkiine dönmeği. iş başma gelmeğ ; kabul ettim.» * * * Müttefiklerin daha Italyaya çıkarmalar yapmadan «Vişi» hükümeti Basbakanı Laval'in yukarıdaki sözleri üzerinde ^VVatle dunılmaşh değer. Simdiki ihtiraîlar tavsamış. zaferin yarattıSı :1k taşkınlıklar. h e yecanlar, hnttâ şımarıklıklar nisbe.e^ sükun bulmuştur, Fransada da TU mesele üstür.de hassasiyetle duran lar, hattâ eserler neşredenter, hatı ralar yayınlayanlar gorülmce" başlaırsıştır. Diğer taraftan vakalandıkian. yüce divan nazıırura sevkolunHııktan sonra Laval'in sorguya çekiliş ve muhakeme edıliş tarzj, mahkcmed? başkamn, savcının, hattâ iüri heyetinden pek çoeunur. daha muhakeme devam ederken. mevdana vurdukları taraf'iriikler, haksızlıkW. »M'P kanunsuzluklar daha simdid«n Laval'in bir ada'.etfizliğe k " ' " ••rljidiği ve cbehemehal. hattâ çabucak vüeudünün ortadan kaldıniması icab eden» bir kimse teiâkki olunarak ağzının kar.?' Mığı iddialarınm ortaya atılrcasına sebeb olmuştur. ş.anlma«ı > =haberleri Deniz işçileri çocuk ve aile zammı alacak Order British Empire HASAN ALI YUCEL pren&ipte anlaşmadan yapılacak her türlü mevzuat, her iki tarafı doyurmamağa ve neticede yıkılmağa mahkumdur. İngiliz hükumeti. en az kendi gibi iki millet bütününün orada parçalan bulunduğunu kabul elmelidir ki, doğru bir çözüm elde edebılsin. Yoksa Ada halkını bir yana bırakalım, kendi milletinden tosun gibi evlâdlarının boş yere kanlarının dökülmesine razı oluyor, demektir. Bu fedakârhğı kabul, ancak İngiltere devletinin yüksek menfaatleri uğruna olabilir. O menfaatler de S ö mürgeler Bakanlığının ver.liği direktifin <b) bendinde şöylece .••çıklinmıştır: •Kıbrısın bir üs olarak kuMaaılması, Majeste Kraliçe hükumetinin beync!milel taahhüdlerinin ve Ortaşarktaki İngiliz menfaatlerinin korıınmcısı ve Birleşik Krallık ile mütteiik t . ı r ve ya ona bağlı bulunan diğer lî/'etlerin menfaatleri iktizasıdır.» Güzel!.. Işte Kıbrıs meselesi. bu menfaatlerle yukarıda açıklı l;f*.iıTiız iki millet menfaatlerinin biries'ıirılmesi sayesinde halledilebilecekii". Adada tek millet veya millet Jen.lneğe lâyık olmıyan bir takım cemaat ler bulunsaydı Selfdeterminatijn ve mulıtai'iyet bir işe yarıyaDİ'irı'i. Bir meclis kunılacak ki. orada 24 Rum. 6 Türk iiye olacak. Sırasında \;<ri nâ zım rolü goıecek. O halde kendi kendisini idare edfiı. kim olacaktıı? Çocukluğumıızdanberi duyııp söy lediğimiz bir ata .cözümüz vaıdır: Asılacaksan İngiliz ipi i\e asıl!.. Bu anayasa. bir ip bile do.^il; bir pamuk ipli^idir. Kaldı ki, «Liberol demokrasi prensipleri> ni öğrenmiş, hem de îngiliılerden öğrenmiş olanlar. ip. İngiliz ipi gibi sağlam bile 'Isa asıimayı hatırlarmdan bile geçir.niyfilar. Adadaki kanlı ihtılâlın ^enişlcmeğe bafladığı bugünlerde yeni îngılız hükümetinin bu hakika'.leri gö. üp bc nimsemesini. mütteiisimiz Ingil.erenin de menfaatleri ik'i^asından saymaktayız. Adam öldüren birini yakalamağa muvaffak olduğu iç'iı gcııc bir kızımıza İmparatorluk madalya sını vermek nezaket ve insaniyetinde bulunan haşmetli Kraliçenin. Kıbrıstaki kanlı hâdiseleri kökünden bertaraf edecek bir İngiliz siyasî liderine herhalde Ingiltere devleTİniıi en yüksek nisanını vereceğine emniyetimiz, dünden bugün daha kuvvetlidir. Aslı ve gölgesi Son yapılan zamla toz çekerln fabrika tesliml fiatı 200 kurıısa. kesmenia 230 a çıktı. Bundan evvel toz şeker 160 kuru^tu. Bir bocuk s*ne kadar evvel henüz 130 kuruştu. Şeker fiatınm yü'*seltnesir.ı icab ettlren sebehler üzerindf duraca'K defı}iz Büdceye takriben yüz milyon lira bir gelir temln edecek olan n m ı n ; n şeker ihracatındaiı fiat farkını kapat mak üzere yapıldı^ını iddia edenler oldufu gibi. bu farkın gelir verglst noksanırı te'.afl lçtn kabul «lildlŞ.nl de söyllyenler oldu. Blzim derdimiz baçka. Şekerdekl artış. şekerli madde'ere cok nispetslz blr şekilde aksetmektedir. İlk otuz kurusluk zam yapıldığı vakit akide 180 kııruştur Otuz kuruşltık yüksclme akide fiatına 100 kurus blndirerek 280 Huruşa yiikBe'.tti Hesab edilirse görü'.ür ki ham şekere ya pılan l'iâve yilzde 23. haibuki alciderç yapılan yüîde 55 O tarihte akidePin 220 kııruşa satr.ması icab pderdi. Şiırjdi de 40 kurusluk zam akldeve 30 kunış oiarak aksetti Bu mâmd)ün bustün 360 kunısa degil, 320 kuruşa 8atılmR«ı İcab eder. Helva da öyle Blr kllc helvada varım kilo şeker vardır. Zpmdan evvel rıelvanın flat: 230 lcuras o'.duğuna 26 re btışün nihayet 305 kuruş olrr.ası eerelclr Oysa ki 340 kuruja »atılıror. Hamıır tatlılan da pek fazla zarrj görmüştür. Badem sekeri ve ezrr.es! glbi mâmullerin nihayet 253D kuruş artmnsı jcab ederken 100 kuruçl» bir buçuk !!ra arasında Pahahlasmıştır. Neipn' Buna iebeb neî Se!>ebl s;j ki esnsf sadece fırsatı ga nlme' bHrnis Te l«T)f&<le yo'ur.a sapuııstır Bunun önür.e geçm»k zor olmasa eerek. Hprçev hesaba dP.yandı^ına göre bırnlanîı fiatı da hesablan'r ve makul bir ?,im'.s satışa ftr7?dilme'er:ne :nüsnad» edlir. Elde Millî Korjnm» Kanunıı glb: bir Bll&h varken ve biı ksnun be>d!nrve ş;en!f se'.Sİhlyftler verlrken bir kısım esnafm f:r»a*c:l:gı na SPS çıkarmamnk herrısphrive zarar vprir ve hayat pahalılıcmı boç vere köriklemis olur. Yirmi kuruı olarak akıetmesi efreken bir ?ammı yüz kurus s^k'ir.de müstehllkin karsısma çıkmasma mü•aade etm^mek l&zımdır. Meselâ Lavalin avukatlarından Jacques Barraduc neşrettiği «Lavalin hücresindo adlı hatıratında gerek istintak hâkimlerini, gerekse yüce divan başkan, savcı ve jüri heyetinı pek açık bir ifade ile tenkid ve itham eder. Gene Laval'î" Vptlprın^^ «Naud» ise. kendisinin Fransız millî mücadelesinde büyük roller oynamış. öyle Londraya kaçıp oradan atıp t u tanlar gibi değil de. Fransada kalarak çete harblerine bizzat iştirak etmiş, ateşli bir mukavemetçi olmasma rağmen, adlî tarafgirlikler, haksızlıklar hakkında meslekdaşı Barrcduc > n = fikirlerine tamamile iştirak ediyor ve bilhassa savcı M. Mornet» yi şiddetle suçlandırıyor. Avukatı tie diyor? ' Avukat Jacques Barraduc, gerek yüce divan huzuır ' >i c^1â:luti,.1ge rekse Laval'in mevkul buluncuğU «Fresnes» zindanındaki hücrede mü • ttaıapnameyi hazırlamak için s.inıkla başbaşa geçirdiSi h« »c?nlı uzun sa atleri, sonra her m^rîpr>î ve hü. insanın beyninde isyan fırtınaları koparan muhakeme safhalarını ve nihayet öiüme rnahkum edüen Lavalin son dskikalarmı ve kurşuna diziliş şeklini tasvirde büyük bir samimiye* ve cesaret gös'ermiştir. Hem iyi bir hukukçu. hem de edebiyat alanmda kalemini maharet ve salâhiyetle yürütmeyi bilen. pek îvi bir yazar sıfatile bu cesur avukstm «Laval'in hücresinde» adlı eserini başından sonuna kadsr ?iz okuyuculanma sunmak isterdim. Pek meraklı, son derecede heyecanlı bir sergüzeşt romanını gölgede bırakacak deregede çekici ve sancı bu medenî cesaret şaheserinin ne çare ki. yalnız başlansıc' il° mahkumun son dakikalarıru canlandıran kumını NEDIR? «CLMHLRIYET» in Tefrikası: Bu, bir Ingüiz nişanınm adıdır. Türkçesi. îngiltere împaratorhık maazan | dalya£i. Bizde nişan. madalya, rütbe I ve iinvan kalkmiş. î.stiklâl madalya • •!•! r> i • ı • ' s l n d a n baskası takiıiııamaktadır. AnDeniZClllK B a n k a s i l Ş Ç l l e n n e Csk rcsmi, ?iyasi ziyaretler dolayısile dilimize çevirmekle yetineceğim. Ziyabancı devletler. Tiirk vatandaşma ra bu satırlara tahsis olunan «ütun1956 ikramiyeleri nişan veıi.ier. Koredeki gazilersmize esnada polisler geldiler ve tedhi=çiyi di kendisini idare» nin ingilizcesi olar mahdud; menkıbelerini. maceralan «Self Determination», bundan ve kafcramnn şehidlerimizin ailelerine | yakaladılar. verilemiyor larını anla(acağıri!7 >n=^kum devkadar başka nedir?... j verildiii gibi.. Bf.ska tüıiü bi?de ni j Bu anlatışa bskarsanız ne lethler? in sayısı da bir hayli kabaSırası gelmişken toptan söyleyivereı basii, ne kadar kolay bir is!.. Fakat Ankarada muhtolif BakanhkUrla i 5an veıilmez. rıktır. Veıilmez de nasıl olur, Bayan silâhı, pusatı tamam bir polise saldı yim ki, Lord Radcliffe'in hazırladığı temastan sonra şchriıııize dünen DeLaval zindanda... nizlş Federasyonu hcyetinin verdiği Emine Nevzad Hüsnü ısminde bir rıp öldürecek derecede gözü düıımüş Anayasa tasarısı, bu ruhtaki insan Edib avukat eserine şu sözlerle baş roalümiita göre. Denizcilik Baııknı Türk kızına îngiltere Imparatorluk bir insanı. öliimü göze almadan ya lara uygun bir idarenin temel kanunu camiasında ı;al!şan içvilerir, 1956 yılı madalyası verilir? kalamağa cesaret edilebilir mi? Emi olamaz. byor: Denilecek ki: Boyleşi olur; çünkü bu Türk kı ne kızımız, muharebe meydanlaıında«Bu kitabda bir araya gefirdiğim tkrfcmıyelcrı verilmıyecrktir. Ancak Seksen yıldır, Sultan Abdülseyfalar: günii gününe, sıcağı sıca 1957 marl ayında isçi ikramiyelerinin z l Kıbrıslıdır ve şimdilik Ingiliz uy ki kahramanlardan farksız bir koıkuverilmesi kararlaştmidıgı takdirde ğma tutulmuş notlar, hatıralardır. Denizcilik Bankası tşçilerinir, de ik ruğudur. Îngiltere devleti de kendi suzlukla ,bu işi yapmış. demek!.. Bıı hanıidden kira ile elde edilen Adada hâtim devlete başkaldırmadan, türlü Zaten eserimin kuntru da. meziyeti ramiye alrr.'ları mümkün clabilecrk uyruklaıından herhangi birinin tak na hiç şüphe yok. Biz. kennisine göndir edilecek bir hareketini ve üstün lümüzün sevgisinden bsşka bir şey eşitsizliğe, sıkıntıya, yoksuiluğa öa de bundan ibarettir. tir. | veremiyoruz. Ama eminiz ki, aynı yanan Türkier, kendi kendilcrini idoHeyet, lstinye ters.ıncsir.in nakll | bir davranışını gördüğü zaman onun «Notlarırnı tekrar gözden geçirip meselesi üztTinde de ilgililerle temas bu türlü madalya ve nîşanlarla, hat çağiaıua İstiklâl Savaçma yetişımiş reyi sağlıyacak böyle bir Anayp.aya taîhihe liizum eörmedim. Bu itibarla etmiştir Heyet Bpşkanı. bu mevzuda tâ söılük. şövalyelik, kontluk gibi olsaymış, o günün kahraman Anado neden razı olmazlar? • lu kadınları gibi o da îstiklâl maokuyacaçınız şu jatırlsır günü günü çunları söylemiştir: Bunun sebebi, Lord Radcliffe e , unvün ve rütbelerle taltif eder. Peki. bu Türk kızı ne yapmış. dalyasma hak kazanacak özvetiler Somürgeler Bakanlığı tarafından ve• lstinye TersaneMiıın Pendiğe ne, hattâ saati saaline yaşadığım bir rilen dircktifte açık olarak fcörülfaciayı en ince teferruaüna kadar nakli ve bu tahakkuk edinclye kadar : nasıl bir kahramanlık göstermiş de yapacakmış. \ e gaı ib tesadühür ki, hâdise. 23 i mektedir. Onda şöyle bir cümle vaı: tasvir edeıler. Ben de bunları baş te«islerin Gölcüğe taşınması mevzuu Îngiltere devleti ona İmparatoı l'.ık 1 rinde aiâkalılar ık" temas ettik. madalyasını vermek kararına varmış? Nisan günü olııyor. Otuz yedi yıl ön I Anayasa 'Adadaki muhtelif cemyatkalarımn tetkik vo r^ı:hrk°mpsine. ilerin mütemadiyen yer dejlçtir 23 Nisan 1956 da bu kızmıız, evi ceki Türk kadını Emine ; uhunda ol1 lcrin. dinlerin ve ırkların hususi bütün çıplaklıklarile. sunuyorıım: mesi İçin çalısılscü , bildirildi nin kapısı önünde dururken şahidi duğu için zaten bu 23 Nisan. a ka ' menfaatlerini hakkile korumak icin f Hattâ Pendik tesisleri tamamlanın } * * * oldu^u bir vak'ada adam öldürüp ka vuşmustuk. Başka türlü yeni bir dev lâzım gelen istisnaî tahdidler, tedbir «1945 yıh ağustosunur. yirmi ikinci caya kadar. lstinye Doklarınm kaldı çan birini yaka!am:ş da onun için?.. let kurulabilir miydi? Tüık ksdını ve garantileri ihtiva çdecektir.» rılması icab cdcıse. bu takdirde Hagünü «Fresnes» hapisanesindeki h ü c licin Taşkızağa nakli ve Taskızağın yalnız kahraman doğurmaz. kendi?i Esasta sakathk, bu cümledeki ju Öldüren kimmiş? resine girdiğim vakit müvekkilimi da bağlı bulundugu Gölcüğe kaldırıl Aynı adada o Türk gibi yaşıyan, de kahramandır ve kahraman doğar. tâbiılerden çıkıyor: şahsan tanımıyor ve kendisini ilk dc masının etüd edileceği boyan olundu. fakat tedhişçiliğe sapmış bir Rum. Bu hakikati bilmiyenlcr öğrensin. bi«Adadaki muhtelif cemaatler. dinlip unutanlar yeniden ha,tır!açın!.. ler ve ırklar...» fa görüyordum ama gencliğimdenbe Bu nctice Ntinyedeki iççilcri nisbe Kimi öldürmüş? Hasmetli İnpiltere Kraliçesi Eli^î Halbuki Adada böyle şeyler yok. ri kalbimin en gizü köşesinde sakla tcrı memnun bırakmıstır. Gene Kıbrısta vazife gören, fakat Ada hükumetine bağlı bir polisi. bir beth II. Emine Nevzad Hüsnüye veri Adada gö?önüne alınacak topluîuk dığım bir arzunun da nihayet gerÇOCIK VE AİLE ZAMMI lecek İmparatorluk madalyasınm be lar, cemaat. din veya ırk bütünleri Deniz Işçilorine de mpmurlar gibi Türk polUini. çekleşmesine şahid oluvoı sm Pibenliklerini duyduklarında Tedhişçiler jki kişi imişler. İkiden ratmı imzalarken horhaide E>. • ıca değil, erre Laval'i yakın.. görüp onu b ü çocuk ve ai]p z.ımlan verilmesi lüzumu DenizÎ<> Federasyonu tarafından biri olan bu eli silâhlı adamı. bu 17 yükspk bir kadmlık gııruru >ia hİFr^t şüphe olmıyan iki millettir: Türk ve tün hususiyetlerile tanıyabilmek... a]ı°ma Bakanına izah Pdilmiçtir. yaşındaki kız nasıl yakalamış" Onu miştir. Çünkü bu madalya hakikatte Rum. Hangi cemaat. hangi din. hangi «Henüz daha mekteb sıralannda |B^kan bu hu«ıısta hazırlanan bir tasabir SelfDetermination nişanıdır. ırktan bahsediliyoı ? Bunlar birtr da kendi dilinden dinliyelim: iken onun resimlerini duvara asar rının yakında Düyük Millet MeclİRi Türk polisini öldüren tedhişçiyi Düşünülsün: yerde masum bir ölü millet bütününün parçalarıdır. f o p dım. O devirde hiç bir kimse Piene ne sevkedikceğıni bildirmiç. bu takaçarken görünce arkasından koştum. yatıyor; öldürenler kaçıyorlar. Bunu luluk, millet bilincine erdiği gün oLaval'in politikasını beğenmemezhk sanya yapılarak blr ilâve ile Drniz ceketini ensesinden doğru sıyırdım gören 17 yaşındaki bir kız, bir ânda rada mutlaka devlet olur. Adadaki etmezdi. Fakat onun öyle kapkara, cilik Banknpı ve bpnzeri mue?=eseleı ve böylece kollarını hareketsiz duruonları yakalamağa karar veriyor: j Türk topluluğunun devleti Tii.kiye, rinin çocuk ve aile zamlarından zifiri denilecek derecprlp kara, bir ma getirdim. Bir çelmede kendisini ! kendisi de o yere serilmiş masum gi ' Rum topluluğunun devleti de Yıına görünüşü vardı ki kalblerde endişeler faydalandırılaci'gjnı ilâvo etmiştlr. yere yıktım. Tedhişçi yerden kalkma ı bi ölüm tehlikesine yü?de doksan do I nistandır. uyandırırdı. ğa çalışırken feryada başladım. O I kuz maruz olduğunu hilerek... cKen | Bu scsyal gerçeği kabul etmeden.bu D. P. Beledive Meclis Grupu «Ben ise bu muzlim tavır ve edabugün toplanıyor yı sever, onun babacan hallerine baDemokrat Parti Beledive Meclis yılırdım. Crupu. bugün s&at 18 de Beyoğlun«O sıralarda hatırundan bile geç daki Parti ilçe merkezi salonunda mezdi ki. Laval'in «tarihin facıalan» tnplanacaktır. Bu toplantıda, 1 şubatdiye dudak büktüğü bir vakaya bir ta müzakArelerine ba;|anacak olan gün gelip ben de karışacağım, Lava) 1957 Belediyp bütçesl ve şehre aid muhtelif işler etrafında fikir teatiidam müfrezcsi karçısında can verir sinde bulunulacaktır. ken onun yakınında bulunup son neAmerikan Haberler Ajansı fesini teslim ederken ona yardımda Müdürii İstanbuldan geçti bulunacağım... Dünya turuna çıkmıs olan Ameri«Büyük politika davalarma bakıbr kan Haberler Ajansı Genel Müdürü ken avukat yalnız adaletin tecelliai J. Larsons ve muavini M. Lane dün için savaşmaz. adalet?izliklerin. hak aksam Yeşilköy uçak alanııdan transızlıkların tesbiti için de didinir. sit olarak gfçmişlerdir. «Bu itibarladır ki. 1945 yıh ağus Yeniden otomobil lâstiği istendi tosunun yirmi ikinci günü Pierre tstsnbtıl Valiliüi. Tlcaret Bakanlığına Laval'in hücresinde hayatımın en te miiracaat ederek. vllâyetimizin lâstik yizü gününü gcçirmiş oldum. Avdet ihtiyacının tamamile kar?ılanabilmes! I ederken benim için en mübrem va için tV.si» talebindf bulunmııştur. Miiracute heniiz bir « v a b gelme. zifenin. Laval'in hâlâ kulaklarımJa çınlayan sözlerini bir tarafa kajdet mijtlr. Belgrad Büyük Elçimiz mek olduğuma karar verdim. Çünkü 'LavaVin bütün • ^zferi rhanalr idi. Evvelki gtln Yugoslavyadîn bunlarda çekici bir güzellik vardı. ze gelen Belgrad Büyük elçimiz Kavur dün aksamki rrenle Ankaraya bir ö>ellik vardı. harpket «tmlşıir. . v ... .. ' «Ben de bu sözlerî, açıltîarflala'n Gai ve benzin karnelerinin büyük bir sadskatle günü gününe dağıtılmasına bugiin başlanıyor bir tarafa kaydstmekle yetindim. Brnzin ve mazot karnelerinin bc'.edi tefsirde bulunmaktan kaçındım. Bu ye şube müdürlükleri kan.ilı ile. gaz nun içindir ki, sayfalar, bahisler kı karr.elerlnin muhtarlar v?«ıt3ile tevsa oldu. ,, zline bugünden itibaren bnjlanacaktır. «Bugün bu notları tekrar gözdtn Sular bugün akacak Eyüb S:iâhtarağa yol in?»atı sebe. geçirirken size Laval'i lâyıkile tavsit edip edemiyeceğimi, doğrusu pek bile şehrin İstanbul cihetinde dün sa«t 8 de kesllen sıılar. butriin 9 den İtibakestirenıiyorum. ren verilecekt'r «Pierre Laval'in bir cümlesi IK Enıniyet Genel Müdür Yardımcısı demektir? Laval'in bir bakışı neyi bug^in Londraya gidiyor ifade eder?.. Ve şayed Pierre Lavai'i Aralık sonu Apartıman Imniyet Genel Müdür Yardımcısı tanunadınız. onu yakından görmediAzmi Yumak (Interpool) lcra heyeti nizse bu kitab size neler söyliyecek. toplantısına katıimak Uzere buaün neleri anlatacak?.. Siyasî bir muha ucskla Lonriray harrket edecektir keme, bir politika davası etrafında Şoför. vatman ve bile<çiler halka döndürülen rezaletleri ve haksızlıkiyi muafnele edecekler lan mı?.. Böyle bir teşebbüs malut E T. T. Idaresi. şoför. vatman mu ilâm kabilinden bir şey olur. ve biletçilerle bütün personelin. «Fakat size Laval'i nasıl anlatmalı? halka karçı vazifelerini ifa sırasında Onun kibarlığını fani kelımelerle na iyi muamele etmeleri. nazik davranmaları için tedbirler almıştır. Buna sıl tarü etmeli?.. aykırı hareketleri görulenler ceza«Pierre Laval'i kurnaz ve şirret bir lanrimlaoaktır. günahkâr olarak tasvir edenler oldu, Ölümle neticelenen kamyon kendisinin kaba saba bir adam old'Jkazası ğunu iddia edenler bulundu. Sofor Yıldırım Altınay, idaresinde«Halbuki Pierre Laval bir prenşti; ki 9 O . sayıh k.fTiyonla dün MaltpO 5T evet izam etmiyorum, mubalâğa et pcde l = kelp cadrirFİndon gpçerken Fsnık adında birine çarpmıs. agır sumiyorum, bir hükümdarzade idi. rette yaralanmasına sebebiyet ver Arkası vaı mistir. Faruk tpdavi odilmek tlzpre Hnydarpaşa h.istsneeine kaldırıîmışsa (1) Harbin devam: sırasında Lon da az sonra ölmüştür. Şofiir yakadra radyosunda, İngiltereye sığınm ş lanmı;. Arla'.pte teslim edilmişt'ir. olan Hür Fransa mücahidl;ri ve CiOcak 28 Cemaziyelâhır 27 zayir Müttefikler eline gectikten sonra da gene aynı adamlar, başlarmda General «De Gaulle» bu'^nduğu halde, «Vişb hükümetir» ve bilhassa Mareşsl Petpin'k Başbakan Laval'e hergün sabah. akşam hücunı V. J 7 . 1 s ; i 2 . 2 7 | 1 5 . O S ; i T . 1 9 ; i 8 . 5 3 ' S.P.3 eder dururlardı. 1'J.lNı I.rî5jl2.14 ] R. C. S. eydınlık, ne güleç bir yüzü vartlı babasının! Deli Hacı bir gün: Bütün sapı çeksek de ondan sonra durmadan dövsek! dedi. Onun dediğini yaptılar. Bir hafta sürdü bu iş... Harman yerinde ssp vığınlnn dağ gibi yükseldi. Sağdıcm Mustafa... Merhaba çocuklar... Hoş geldisı Mustafa... Gece ne güzel! dedi Mustafa... Merdlik, insanhk yönünden Mustafa ile Deli Hacı arasmda ne büyük bir benzeyiş vard:! Bundan olacak ki, birbirlerini yürekten »everlerdi. PAVÎONUNDA Lokanta ve Pavion En nefis yemekler Her gece üç program Her pazar tam programlı matine 1/2/957 den itibaren Yeni telefonumuz KERYANSARAY Dul Bayan Yerçanik Boyacıoglu. Bay ve Bayan K?fbar Ke*ginyan ve evlâdları. Bay ve Bayan Hrant Boyaeıyan »e evlâdları. »evgilt e»i. damadı ve babası Bay NtŞAN BOYACIOĞLlTnun ini vafatını derln teegfürle bildirirler. Cenazp meraüimi yarın falı 2? Oeak 1957 saat 15 te Beyoğlu Balıkpazarı Oç H"ran Ermeni kiliBesindc icra olunacagi Hân olunur. îsbu ilân husurf davetiye yerine kaimdir. • Cena^.e Levazımatı ve Servist Karabet Celil; Tel: 44 27 46 V EF AT 47 16 30 (Çift Hat) Yeni «enenin İlk keşidesi 20.000 Liradır. > PAT ÇİÇEK NİMET ARZIK Ttcrrar 10.000 Bir kişiye Ayrıca: 5 aded 1,000 10 aded 500 Lira Lira Tafsilât gişelerimizde Yakmda çıkıyor ı SELÂNİK BANKASİ 1 ZABİT VE KUMANOAN İLE HASBİHAL Yaian: Mustafa Kemâl Atatürk (Ruşen Eşref Ünaydın'm önsözüyle) 2 ATATÜRK'TEN DOŞÜNCELER Toplayan: Prof. Enver Ziya Earal 3 FUZULİ İLE HAFIZ ARASINDA BİR KARŞILAŞTIRMA Yazan: Doç. Hasibe Mazıoğlu 4 İYİ VATANDAŞ İYİ İNSAN Yazan: Hasan Âli Yücei Bizim işıraız ı?ın... Gene ı|n yaz boyu buğday çekeceğiz... Karadumanla. Karabu'utla bir volculuk tutturaca&ız köylerle şehir arasında... Yollar bizimdir, yollar... Türküler ve naralar benden. kişneme ve keyiflemme atlardan... Çevik bir hareketle onlann yanına seğirtti. Büyük bir sevgi içinde, dişlerini sıkarak konuştu: Değil mi Karabulut. öyle değil mi Karadumaç? Yollar bize yeter... Türkiiler ve nara'.ar bep.den. kişneme ve keviflenme sizden... Haaayyytt... Yaşayın koca aslanlar... Yanlarına aeldi. Birdenbire yüzü ciddileşti. Koca elinin vassı parmaklarını kafasında dolaştırdı: Benim nsvıma düşen ne, biliyor musun Sülevman? dedi; tohum ekmenin heyecanı ve umudu... Tohum kar altında ikpn Huvdıığum üzüntüyü ben bilirim. Kava Alinin çocuğii... Ya veşermezse tohum? Ya soğuk kavurursa tohumu? diyordura. Çocukluk, askerlik axka Döven sürerken uyuraam, Deli sap yığınlarını götürürs* buna Despot kimbilir ne sevinirdi. Bu meyHacı... Gözümü biîe kırpmam... yapmamalan için Köy kabristanı yanmda arabayı danda hjrman durdurdular. Kava Alinin mezanna bile türlü zorluk çıkarmıştj onlaokuyup üflediler. Fikret, tümseğın ra... Sap'.arın rütub€ti geçince, kuşluk baş ve ayak ucundaki tahtaları düvakti, Karadurranı ve Karabulutu zeltti. dövene kosuyorlardl. Harmsmı bi* * * tirir bitirmez, Sülevman ve Fikret, Gökte bir yıldız yağmuru ki sorellerinde yaba'.arla poyraz beklima... Birbirine göz kırpan yıldızyorlarâı. lar, parlak aym vardımcısı... .LâcidfŞirnm yetıralen oe yapar? diyor verd bir akşamın aydınlığı var kırTınazda en çok hoşuna giden, akdum. Despot gözümün önüne geli larda .. Ay lşığında sap çekiyorlar. şam güneşi ile pırıl pırıl uçuşan yordu. Böyle hir talihsizliğe uğraFikret, sap yığınlarının tepesin samarılan seyıetmek ve yerde alun saydık kimbilir ne sevinecekti de, serin başakların arasfna sırtüs sarıs: buğdav tanelerinin birikişini deyyııs... Buğdayları çuvallara tü gömülerek uyumağa çahştığı görmekti. Kızılbayırdan ayrılırken, üçünün geceleri hatırhyor. Sap yığınlarj mı doldurup anasınin ve büyükanasıde sözleri arkadaydı. Karaduman o kadar yüksek? Yıldızlar mı al nırı da yardımile eve taşıyarsk bir ve Karabulut bunu biliyormuş gibi, ', çalmış? Deli Haclnın ambarını kenara yiğarkejı neş'eden, sevinçham yoldan bir karış çıkrruyordu sarı san buğday tanelerile dolmuş ten uçarlardı. lar. Deli Hacı, Fikretin belini sım görüyor. Anası yepyeni bir fistinİş bitince; Deli Hacı, Süleyman sıkı kavramış, neş'e içkıde konu la dolaşıyordu gözlerinin önünde ve Fikret s?.p yı|?n'.annm etefinde suyordu: sanki... Bekir, ayaklanndaki gıcır I soğan kırlp zeytin, ekmek yiyor Hele bir saplar bas bağlasın gıcır potinlerini gösteriyor: «Bak!» lardı. Yeni rriahsulün tadma ilk ve sararsm. diyordu; gece ay ışı diyor. Karabulut ve Karadumanın bakan, Karabulutla Karadumandı. ğında sap çekeriz. Karabulut ve boyunlarında çıngır çıngır öten lil i Hafiften kisneyerek, buru'nlarmı Karaduman, harman döverken yar ler.. samanlara sokup aksırarak öyle bir dımcımızdır ^ene... Bazan korkular geçiriyor. Saplar zevkli z^vkli yeyişleri vardı ki! Döveni ben sürerim, Deli baş bağlayıp sarardığı günlerde de Hacı ve Süleyman atların tımaHacı... aynı korkuvu duydu: Ya bir âfet rını yaparken Fikret rıstgele bir Senin ağirbğın ne ki, çocuk! olursa? Ya dolu yağar da başakbr sap yığınına çıkardl. T n ; z sa\*\ır Bir bu kadar da taş koruz. kirılırsa? Bir timsah deriüi, yahud maktan bitkin diî'jerdi. Yntaklar,.., dövene... bir mavmun derisi a^ılsa. tarlaya hayır ba^aklar çekerdi onu! SırtFikrct. Despotun harmsn dışma dolu düşmezmiş! Büyükanası böyle üstü yatar yildızlsn seyrederdi. kaçırdığı dövenini hatırladı. Onun (temiçti. Fikret. Deli HacıyS sor Bazan. saman yohı üzerinde bsbakolunu bir balyoz gibi başı üzerin muştu bir giin de, onu deli deli ! smı görijrdü. Koltuk değrıeğme de hissetti. Kırılan iki döven taşına guldürmüştü. I yaslanarak seke seke. hızlı hızh. iki küçük dis... Şiddetli bir yağmur olup seller iona doğru yürürdü Kaya Ali... Ne 5 PEYAMI MEŞRİK Tkbal Farsçadan çeviren: Ali Nihat Tarian 6 YENİ TÜRKİYE Georges Duhamel Fransızea'dan çeviren T Can Yücel ÇardağiTida uykuları kaçtı Despotun... Öfkeden. kıskançlıkîan Yanık bir türkü aldırmişsm gözleri ateş saçtı. Bazan, bu hiddetgene, Hacı... le, yanaşmaları dövdüğiinü duyuSağdıcm Mustafa bağlama çalyorlardı. Yerlere ylkarak, tekmedı; Deli Hacı söyledi: leyerek... İşte bu anlarda Deli HsGelini gelini de gardaş gördük cınm avurdlan. şakaklan oynar, gelini alnında ter taneleri fiskelcşirdi: Saramaz oldum da babam o incecik Kendimi zor tutuyorum. derdi. belini Amma, o koskoca bir sğa, Alamaz oldum da gardaş ben bu Deli Hacı... gelini Ağaysa asa... Yakada bağım Ysnar ağlanm. söyler ağlarım yok ki çakaldan korkum olsun! Evlerinin öniinden akıyor seller Şu mahsulü bir toplayabilsek, Yanıyor yüreğira de gardaş, neylebir ambarlayabilsek, Deli Hacı! sin eller Yann sabah erkenden hannaBaşımı alıp da gitsem. delidir derler na başlıyorıız... Yanar ağlarım. söyler ağlanm Bahtı karalım... Deli Hacı o gece yanik bir türkü Yıldız yağmuru, Teknetepe getutturdu. Gökyüzü. yakamozlu, pırıl pırıl. kovu lâciverd bir göl... rismdep görünen yusyuvarlak ayla Bszan bir gök taşı, bu durgun göl hafifledi. kesildi. Yakamozlu lâcide, görünaıesile kaybolması bir o verd göl perde perde açıldı; aydınlandı. Gö1s;eler eridi bu ışık şelâîan, ışık çizgisi çekiyor. lesinde... Yıldızlar hile, Deli Hacmır liirŞimdi, yalniî. Mustafanm bağl»kü^ürü daha deıinden duyabilmek ması duyuluyor. Pırıl pırıl bu yaz için toprağa yakm!a.şrmşlar... Ne gecesinde bir başka ahenği var bağ j de güzel sesi var Hacının? Inmacın... Sap yığınları dibinde bir karaltı peydahlandı. Elinde bağlamasile, Ajkası vat 7 YUNANULARIN TRAJİK ÇAĞINDA FELSEFE Nietzche Almancadan çeviren:Nusret Hızır CELÂL BAYAR'IN SÖYLEV VE DEMEÇLERİ serisi Hazırlayan: özel Şahingirag 1. Cilt 19201953 2. Cilt Seçim Kampanyalanndaki Söglev ve Demeçleri 3. Cilt5.Jtf.Af.de Yaptığı Kanun Tekliflerinin Esbabı Mucibeleri 4. Cilt • Ekonomik Konulara D&if 5. CiltDı* Politika Bütün Bu Kitaplar TÜRKİYE İ BANKASİ Şubelerinden temin edilebilir