Katalog

lf EyftU 1991 «CUMHURtYET» in Tefrikası: 11 1 ÖTumİU KuçükAlemi Diriîen Ötü Tuan: a. OuarMcht ÇiTİrtn: Burhaa RLEK Re»lmi«r: All ULvt = haberleri Üçüncü bir köprtt inşa ediliyor Tenl koprü Dolabdere yolanun sabile ulaşhği noktadan başhyacak Galata köprüsünün 4 metr* g«nişletileceği hususunda dün bazı g« letelerde yaymlaçan haberler UgiU lerce tevzihe mıihtae görülm«ktedir. Bildirildiğine göre fti yaka ara sında mevcud köprüleri genişletmek fikri ikinci plânda mütealâ edilmektedir. rfazırlanan projeye göre Dolspdere yolunun sehüe ulaş tığı nokta ile karşı kıyıyı birleştir mek üzere üçüncü bir köprü inşa atı karariaşmiştır. Bu takdirde diğer köprülerin ge nişletilmesine lüzum kalmıyacaktır. NENLERET ı DAVALARI ABAHTA ABAHA... Numarasız halk diisiMnları ani filânea memlekette ta» lanca gangster 1 numarall halk dtişmanı Uân ediliyor. Bu, ferden bir »eçi» Hşttr. Zâmre halinde halk düşıuaıüan var ki, oulan da numarasız diye sı(atlandırmab galiba... Numarasız halk düşmanlanmn mnracb, düpedüz halkı soymaktır. Fakat btr fançster nasıl şekien namuıra bazirgâ« ttiıünüyorsa, fakat ba nikab •ltında »ası! projtler yanıyor, teşktlât kuruyor, çapraîil; yollardan raak. sadiBa aUşıyurea, berikiler de öyle... «Umumî menfaat namına!» nın arkasına, «menafii haslsel husnsiye» yi gizliyorlar. Blınlan h«r |»bede, her tneslekt* görttyoruz. Bİ7hn nesil, bunlarla deludnr. Çocuklanınizın arnsına da »lrayet ehnetBelertni ne kadar tsteriz, Hall.uki, bakın: Gecen (an Ur geaçler Mecttrimlt idim. Bu fftihara lâyık eviâdlanmız içinde çok iyi bir ailenin. rok iyi tahsil görmüş bir genei de vardı. Bir idealim var. dedi. Çok lyt... İdeattst fençltre muhtacız. Benim idealim. bn sene tahsfltmi bUirdikten sonra, Amerikaya ffitnekthr. Orada İki «en« miiddetle ihtısas yaparkcn. bir ecnebi sermave rdinip memleket* ietireecğiru. Ne 'piz idralim*? Yjtzttne haktı». Aslan plbi bb e | lumi!«hı. Akhmdan binbir ilıtbnal gcçri: Bclkl de hahasıam ve ağabeytnln kendi imkâniarile, ilıtısnslarile başaramadıklan bir iş var? Buııun için scrmaye lazıra; blr 4e mevcud olmı\ao bügiler, alât, edeval lâzım. Kııracaîvlan bu iş sayesinde ithalât az.ilarak. Sırf ecnebi Jşçrye, sırf eenehi tefebböse eitmekte olan paracıkİ3rım?/dan bir kiiroı olsun memleket dahilinde kalacak. Türk mühendisleri, Türk işçilerl aebeble«e< eek. Bu yiizden gencin ailesi de şinv» diki zor durumundan kurtulup fay» dalanacak. Haugi saha kin «ermaye anyo*sunuz? Onu daha düşönnafdim. Deınek herhangi blr ecneki teamaye? Evet. Bir fikriml Oerl atmaga bazırU•ıyordum. Soframızda genc bir •n«iteşebbis doktor vardu Bazı müstahtarlar üzerinde çalıjmakta idi. îöiü e aldı: Bari bana rakib getirroeyin! diye lafa şakadan başladı; sonra cid* Ben bu meralckctin »artUrile yapılması mümkün ilâçlar hazırIayıp satıyorum. Ecnebi bir sermaye geünco benim başaramad'klanmı S'apıp satmahdır. Haibuki hana rakib olabilir. Kazancını ve sermayesinl de alıp harice götürebilir. Dahs da konuştu. Den verir ıribl biı Hadesl olduğundan. deminkl d e likaıılı malumatsız göriinmekten kaçındı ve hize sunları anlattı: Ben bn mevzulann hepsini biüyorum. Zaten ecnebi sermayenin son zaıuanlarda Tuıkiyeye girisini de tahkik ettim. Öğrendiçim* «öre, 9* m*ess^se girmls: bunlardan ancak İS kadan hakikî ecnebi terny>ve irals. Diğerlerl evvelce dişan kaırmu: Törkive sermRycleri imiş, Burasını ' ien kârlı çalifma aahası bulduklarmdan ediyotlarmı<j. Amma, icabında Kene dı«an kaçmak üzere ecnebi ekline bürüniivorlarmış. Bu usul vrvesiııde muamelelerini t.m mînasHe liberal kaidclore uydi'rmait hnkânmı bıılmu'slar: Dilerlerse Tı!rMyer»n Içine .. DilerıVsse Tiirkivpnln dısinal Bir eüeri yağda, hir ellerl balda .. Bu rakam'ann do^rulujunu tekefftil edemem. Znten iizerlnde durmnk Istediğim nokta da o dcgil. tdeal mevzmına dönmek lâzım. SÖ7Ü aldım: tdeal su oimnlı M. yerli işlerimize zarar verip bizi sömürecck sermave mem'ekete e'irpmesin. bnna dikkat etmoüviz: ancak bizde vapıtamıyan Islerl vayımak ikt'dannda obuı ecneM sermaveyi memlekete sokmalıyiz . Kasdiniz buydu, değil mi? diye snrdum: Deükanlı. blra kadeMni ağzına götiirmüştü. Sozlerim o Vadar tuhafına pitfi ki ideta poflıyaoaktı. Soğukkanlılığmı takınıp: Siz içtimaî idealle ticari W<all birbirine kanştırdınız. diye bana verdi. reınHetin klprini düıcltrnek gibi idealier bana entt deiVHn Zaten ferd'er e v v l â kenHilerini düşünürler. Bcnim He bu nevlden hir ticarî Mea'dir. Ve sonra bizi İrki1tr"»m<V tinl cö«f»"it5 hafîfce torrtMan ctH: = Çemiyetin isleri moTavik levha fihMir. Her hirimiz kenr>i mozavfeimizi (Solersek. irtimai ideal dediginlz npsne de hâsıl olur. Dektor. isvan ettfe Demek. bahsettiÇtnrz tahte M M b) sermayclerle tştiraki de irttma) ideal sayıyorsunuz. Burada küxandıklannızı, kedinm kaptıği ciğeı «ibl. baska mem'pk^tlere anarıp «rada yiyeeeksiniz .. Ve bu, ideal? Tiirklerin harie menüeketlerc yerle^meleri fena mı? Artık mevzu baska sabaya tntlkal ermteti. Bura^n V»5ivorum. Halbubi bn çenrimiü ne de «evtınli yii''ii idi. P>»ıtne*'i babasinm Mm o'rtuŞ.ınn ta'iVik ettim: Cok hayırh. cok faydnlı bir zatmı«. Bizim ncsll ne fena mî'iHer verdi de yeni yerî^m^Me »lan sevı*i'1 evlâdlanmıza hu ıriW «"njaTasrz lıalk Vazık! Bonjur Eeis İyi niyet elçisi Amerikalı, Valiyi riyaret etti Amerlkalı lyl niyet elçlsi Mr. Denl» Borry dıin saat 13 de sllâyette Vall Gokarı r'yaret ttTniftlr. Eçl Goiayı Lulzyp.naya divet etaıtş tir. Mr Borry yaptığı konuîmada New Orlernsda bulunan noiHetlerarası bır ticarl htrllgin lkl memeket arasınd» mübadeleyl »rttırmay» mfttuf blr ta kım teşfbbtislere »lriştl^ini »çık)amı« tır. GoHav mükp.beledf bu!unaraS lyl nlvet elçls'nin so^lertne tesekkür etî ve NcrwOr;ear:s belediye reislnli dâveMa» lcabet e^.ecetlnl blldtr«ı'*trf. İstanbul Üaiversitesl güz «kmeml llsan imfihanlarma, dıin başlaıımıştır. Bir gurde b't'rüm'5 olan yazıtı Imtihanla. rın neticcsi yakmda tesbit edi'ecek ve sczlü ımtıhanîar 2] eyluiu cuma gunü yapılacaktır. TürS . İsvlçre dostluk cemlyttl re !»1 dün sabah vilârette VRII G6iayı zi yaret ederek Mmiyetta tstanbuld» bir yub* aç*ca*iHi blldlrmlfUr. Bil«rt)dl?In* gört fubentn iMşkaoll ??n» Prof GöSay getlrilecektlr. Hadiserün izahını yapmaktan ficiz Ertesl gün, Peppone'yl garajında olan Don Camillo tekrar İsaya kos bir otomobil «ltında hanl hanl çahtu.. şırken buldu. Ey İse! Peppone'nin bu parayı Bonjur reis yoldaj. 5u senin aereden bulduğunu bana, söylemea h?lfcevi projcsir.i gdrüfmeğe geldim. Peppone neies alarak: Camilloi Sea beni kir polto Ha! Ne djyonua bu teşebbUsühafiyesi yerine mi koyuyorsun? Ken me? din düşünsen bunu pekâlâ bulur MükemmeL. ben de şu benim «un! Bana n» diye soruyorsun? A hani bir likrün mrdı. Bizim çocukrsşUî, ionıştur Don Camillo.. hem lar İçin, yüzme havuzu, kötübhane, •en biraz jehre gjtsene! Vakit ft tiyarro falan yaptınr.ak istiyorrrum ya! UTUB zamandır tajarladığım bu Den Camillo tsanın tavsryesi nuı j biaarıa» temelini bu pazar atıyorum. ( dblnce şehre kadar gidip geldi ve Eğer merasisıde hazır bulunursan tinirli bir halde İsanın huzuruna çık çok memnun olurum. Memnuniyetle! Senin nezaketm.» to. karfi ay«ı nezaketi (östennek vazi Nen var? Ne oldu? Don Camillo nefc» neieae, kekele fcmdir. 4i: Peppon» otomobüin altmdan çıkıp Aklınaı oynatacağun.. sokakte yüzünün terinl m*vi U görr.leğinin bir ölüye rastgelrîim. Çenaze alayın* kobJe s U i . Don Camillo devaza etti: değil.. çoktandır elmöş bir adamı diri Tsfekkür ederim. Sanra da rira olarak geziyorken gördüm. ederim, o senin halkevi projesini Don Camillo! Akhnı başına top biraz küçült! Bcnim ksnaatiınce sen la! Sakm ol ve iyi düşün. Sokakta işi çok büyük tutmuşsun! rastlanan bir adam hakikatte hayatPeppone hayretle papaza baktL ta demektir, ölüler tokakta dolaj^ Don Camillo oynaitın mı sen? Ne münasebet? Bundan evvel İhtimali yok efendim; {htimali tabutu, iyi mıhlarjnamış bir ölünün yok! Bu söylediğim adam bakıkaien duasmı yapügım gctn kadar aklım vefat etmiş bir cüidür Üstelik adamı bajımda. Tabut kapağmın iyi mıhlanbizzat beo gömmüstüm. mamış olduğunu da dün aynı ölü>ü Öyle ise dıyecek bir şey yok! dipdiri sokakta gezerken görünce Denaek ki bir hortlak, bir hayalet anladım. Don Camillo omzunu siüerek x Peppone dlşlertni gıcırdatarak aor»&l» verdi: du: • Ha\ıı efendim hayır. Hortlak. Tanl ne demek istiyorsun? hayalet gibı şeylere artık kocakarı Hüiç! Sadece şunu anlatroak blardan başka kimse inanmaz. tiyorum ki; tngilizlerin üç el ate? O halde? ederek selâmladıkları, benim de •hı O bakie?. Ben de ljin fcinden asıru ettilim tabutun içinde, Docci villâsının tavan aras'.ndan arakladıâı çıkamadığım için size geldim ya! Bunu müteakıb papez efendi hatıra BIZ şeyler dolu idt örü de turp giU laruu tazelemeğe çalıştı. Ölen bu «Jiri olarak çabda saV\jwmı?U. Feppone bagırdı.. tdam Peppone'nin adamlarile bir Ha; sende düpoana mukav«likte dağdan kasabaya inmişti. MeoıVt leketli değıldi. Şehre ındığı zaman j H ? edenleri lekelemek sevdasırun başından ağır yarah idi. Kendisini | tekrar başladığmı görüyorum. sonraHan Ingilizlerin işç?l ettikleri f Diişmana mukavemet falan gibl e^ki Alman karargâhı olan Docchi vı] Jâfları bır?k şimdi. Sen beni böyle lâsına yerleştirdiler. Pippone de o »özlerle ürkütemezsin! dedikten soıınun yattıği odanın hemen bitişiâin ra oradan uzaklaştı. Peppone için için küfurler ediyor dek} odayı kendisine baro yapmışa. Don Camillo bııgürskj gibi haiır tehdid'er savuruyordu. O aksam Peppone ve Brusco ll« byordu: Villâ üç kat İngıliz nöbetçi eemberi altına ahnmıştı. İzinsiz ola arkadasbrmdan iki kabadayı Don rak icerhe kedi bıle giremiyordu. Camillo'nun evme geldiler. Bunlar Çünkü civarda henüz "nuharebeler mfhud tabutu tasıyanlardı. Peppone papaza dedi ki: oluyordu. fngılizler de kendi canla Bana bak! Sen bizi hiç bir şeyle nna çok ehemıniyet verirlerdi. itbam edcmezshı. Bütün malları, güBu ufaktefek yaralıyı &abahleyin müş takunlarını, fotograf makinelerigetınnıslerdi O akşam adam öldü. ni. altmları biz A'manlardan aşırdık Peppore, geceyanaına doğnı Don Biz almasaydık, tngilizler alacaktı. Camillo'ju aratnu}, papaz geldiği Malları da karargâhtan kaçırmak için zaman cesed soğumuştu. 'ngilızler de böyle blr cenaze komedyaa oynakarargâhta bir ölünün geceleme.ini nr>ktan başka çare yoktu anladın (stemıyorlardı. Ne ise ertesi gün öğmı? Biz bu mallara el sürmedik. Lisleyin zavalhnın tabatu Peppone :1e telori elimde.. bir metelik kursağıüç yakın arkadası tarafından kararmıza girmedi. Bunlardan 10 müyon ffâhtan çıkarken bir tngihz kıtası da liret elde ettik. 10 milyon lireti ıle «on ihtıram resmuıi ifa ediyorcu. son kurusuna lşadar. halk hizmetine Cena2* meıaaiminin pek hazin olduîunu Don Camillo iyice hatırlıyorrtu. Ervısco daha çabuk hiddetlenir bir Bütün kasaba, bir top arabasına bindirıhnış olau tabulun arkasından p: adamdı. Eğer kendilerinden şüphe ediyordu. Hele mezarhkta Don Ca1 den varsa haklarından geleceğini bamiUo*nun söyledi^i nutuk herke&i ' ğıra bağııa söylemeğe bnslayuıca Don ağlatrmştı. tlk safta Peppone hıçkvra ] Camillo elinde okumakta olduğu gah'çkıra ağ'nor^u Hattâ bunları yo, zeteyi bırakıverdi ve böyleoe kolturiinee Don Camillo bir an içinden. ğanun altında blr mitralyöz olduğu «Ben de istejince iyi konuşuyorum göriıldü. Papaz: ha!» diye kendi ker.dini beğenmişti Ben de.. derken. Ve bıirün bunları düşün^ukten sonSilâhj gören Emsco sapsan eWu ra, «Hiç jüphtm ^ok. Bugün rastla ve yaBa kaçtı. Bu erada Peppone dığıra a^^m pekâH o ölrr.üş o'rn he kollannı muhabbetle açarak: nftL. dedi ve içini çekcrek, «Bu dün ' Don Camillo, z^nederim aramııvada neler göruyorua!» diye de ılâ da maraza çıkmasına sebeb yoktur. ve etti. var) «rt'MHtıKİYETI» in Tefrikasj: Üniversitede llsan hntihanlan Birkaç gün evvel blr dolmakalem mürekkebi lâzım oldu. Bir vitrınde maruf bir müıekkebin ambalâjını jördum. Bir tane aldım. Eve gelınce isim dikkatimi çekti. Bu, maruf mürekkebin ismi değildi. Fakat ambalâj amamen v« hele, (işeyl ele ahp da dıkkatle tetkik edihnezse hiç farkına varılmıyacak kadar maruf markanın ambalâjı idi. Bundan bir ahbabıma bah>t..crken bu zat aynı durumun bu sefer bir jılet vesilesile ker.iısinin de başma geldiğini anlattı. O günden sonra mevzu üzerinde durmak zaruretini hak ettim. Vardığun enteresan neticeleri burada Eirrl'.yaeağıro Umumiyetle yerli mamuller kendierine alâmeti farika olarak daima yabancı isim ve markaları seçmek edırler. Böylece mamulâta yabanjt, ^ani ithal malı hissır.ı vermeğe çalı;ıyorlar. Sonra birçok yerli mamulâ :ın unbalâjları üzerlerindeki j ızılaı am.men, hattâ bazan da lisaa yanışlarile, yabancı lisandadırlar. Ingi izce yazüar şimdi modadır. Bazılamda ntarui bir marka buyük harj» ierle yazılmakta, fakat üstüne de uEacıcJc tjpe, stjle gıbi kelımelerl» akikî haviyet gızlenmektedir. IJemleket mamulâtına konmak mec burıyetinde bulunuian ve •Türk malı» kelimelerinin baş harfleri olan T. M. bir çok ambalâjlar üstüne konmaınakta, bazan hiç görünmiyecek erlere konmakta, bazan da (T.) har i bir köşeye <M^ harfi de ba;ka bir öşeye sıkıştırılmak svu'etile guya anunl mechuriyele riayet edilmektedir. Sanavümizin noksan H tarafi: samirnivetsiziik YAZAN: ü. dar götürüldüğünü açıkça göstenuektedir. Bu ballera nadea lüıum varT tlk akla gelea yerli mamulün kalite düjüklüğü korkusudur. Ve çok z*man da durum böyle tszahur etıoektedir. Ancak acaba imalâtçı vcya sanayicilerimiz müstehlikin, birden. veya ikj Üftan fazla olarak sürgıt aldatüahileeegine mi kanidirler. Yanı mal k»!itesinin düşükluğü acaba bir kâğıd parçan üzerindeki renkler, (ekilleı ve yabancı kelin.elerle ne kadar laman saklanabilir? Sa\ayici!erimia v« imalâtçılarımız şunu bilmeudirlex kj müstehlik « l ı k bu gibi tâbiyeler» aldanmamaktsdırlar. Fakat bu hali>r umumi oiaıak tktİMdl zararlar d«ğurmaktadır... Malum olduğu ÜMre memleketta bir umumi kaikınnsa havas» ve haralesi mevcuddur. Hükumet, memlekette sanayi kuxulm«gı için her türlü kolaylığı v» himayeyi göıtermakte v * müstehliki artık yerli mamullerle ihtiyacını gidermeğe sevketmcktedir. Müstehlik g«rek kalite, Üat bakımlaruıdan pahalı olan bu b k l d h l muller dolay:sile bir takım külfet ve masraflara katlanmaktadır ve sev» se ve de katlanacaktır. Ancak bu demek değildir ki sanayici, müst«Jılike daima düşük kaliteli, dayanıksız, kaba ve istimal tvsaiı bozuk ve fiatı pahab mamuller sunmak falâhiyetini haizrîir, 83İ*. Hükumetin ithalâtı kumakla ve h*riçl rekabcti ortedan kaldırmakla gösterdiği himayeyl, sana yici sadece kendi hesabına istismar durumun» gitmemelidir. Bilâkis bu duruTOı sanayiciye d« bir takım oaükelleliyetler ve mecburıyetler yuklemektedir. Bunlarm başında (mıislehlike karşı samimiyet) gelir. Yanı sanayici müstehlik karşısmda saklanmı Türk Jsviçre Dostluk Cemlyeti Hülâsa, malın asıl huviyetini sak'amak için kâh bu malın, dlğer meraeketltrdeki mümasillerinın uzun bir nıazinİTi ve mükerranel bir :a!itonin sağladığı şölıretini taklid ve islismar, âh yabancı lisanlarm arkasına ıjiı • Esnafa tevzi edilecek maddeler ienmek suretile maU olduğundan da. Esnaf lstihlîk kooperat^i meclisl ıa iyi bir mamul hissini vermek, ay» dırn blr toplantı yapmıştır Bu top "îca teşhis bakırmndan mjstahlıkin ir teminatı olan kanıın! mukallefi • . t'da esrafa tevzl ed!lec«k madde:» rin kooperatlf kanah 11 e yapılmaıı ka retten de kaçınmak suretlerile mv»> bul edilmlf T* bazı kanırLar »lınmi| tehlike hakikî hüviyetle çıkmak is tır. ;enmemekte, daha açık tâbirile müs Bundan bsşka kooperatlf emrtne ehlik aldatılmaktadır. Ve maalesei t»hal« tdüen 12 ton kslay, mallyet fl bu hal dokııma sanayiinden, ınşuat »tı tizertnden eanafa yaSmda dağltı mafeemesi, Tnuhtelıf müstchlik madlacaktır. eler sanayiine kadar memleketin Dj*er taraftan kooperatlf Mrmaycsl nln 1 S mllyona yüiselmesl içln ilglll lemen bütün sanayi sahalarına siraet etmiş bulunmaktadır. (20) kunıler t«şebbua« geçmlslerdlr a satüan ve uzun senelerdenberidir Yaşar Kemalin açtığ^ dâva Aıkadaşımiî Taşar Kemalln blr aa. lariçten memlekete girmediği, imalât ısından başka, herkese nralum olan bah gazeıeal yazı işlerl müdürü T« avru gazetenin blr yazan hakkında alelâde soba borusu boyaaı arr.balâjı neşren t>akare' lddiası İle Toplu Ba üzerine dahi ba^tanbrşa ingilizce ya»ın asüye ceza mahkemesinde açmış zılar yazılması mevzuun nerelere kaoldufu dâvaya ku »abah u a t 10 da bakıHcaktır. «Aııkara» vapunı bugiin >' Marsilyaya gidiy**" 'j Bon Batı Akdentz »eferinden dftaO şünü ıtiteaiıb İstinyede revizrona gl ren (Ankara) vapuru dün havuzdan «ıkmı?tır. Oeml bııjv.n saat 12 d« Mar •llyava harekel edecektlr (Adana) 7a purur.un rö'ar ya'T.ası Ozerlne Dsnls yollan İ^letme Müdürlüijü (Ankara) Din Beferinrıı Barselonava kadar uza tılmau t>ususunda etüdler* başlamış Ur. Şoförler tek tip elbtso giyecekler şoförlerlnln tei tlp elblae gly melerl hususunda evvelee yerilen ka rerın tatblkine eklrn aymdan ltlbaren başlanacaitır. Vluhtemelen bugün Tra fik müdür'.ü^iınde Orhan Eyüboğlunun b?îkanlığ!nda ve şoförltrln mes lek teşek<5iHVri Idare heyetl üyelerlnhı iştlrarlle blr tonlantı yapıl.".oak ve karann tatblS fekll etrafınd» g8m^nle^pktîr. Şimdiye kadar görülmemiş bir yenilik! 1 Ekim'i bekleyiniz TÖRKİYE BANKASI emniyett pamnvun*. tstikbaüntzin EYLÜL KESİDEMİZDE . Tane BAHCEL1 EV ve 25.OOO T.f,. DOĞUBANK MİİI1 Şairimiı fAilli cik, hatkıa katlandığı fedakârhk . lara karşı amı daima açık olarak müstehlik karşısına çıkacaktır. Sonra da imalâtını gittikçe daha iyi kalitede imui ve »n ueuz fiatla müstehlike sunacaktır. Bahsimizin baıında bellrttlğimiz bal lerin devamı, memloket iktisadıyab bakunından | u zararlı neticeleri doğurur: 1 Memleket halkı, hakkı olarak bilmesi lâzım gelen şu malumattan mahrum kalır: Memlekette hangi nevi aanayi kurulmuştur. Neler yapıl maktadır? 2 Müstehlik, aldığı malın yerli malı veya Avrupa malı mı olduğunu bilemernek.tedir. Ha^buki müstehlikin de kullandığı malın menjeini bilmeal kanunî bir hakkıdn1. 9 Hitftohlik kalite sikây«tlerjni duyuracaSı veya mamullerinf mukayese edeceği imnlâtç'yı karşısında görrresi kendisi için bir teminattır. Rugünkü dururnda, bir çok mamul lerde nv'isJehlik bu teminattaa mahrurndur. 4 Murakabe organlan da, vari feleri bakımmdan mübhemivet için«Jedtrler. 5 îmaîâtçı, afirgit kötu mamuUertni halka süremryeeek kadar (yan beyan belü olmalıdır. Bugünkü gibi saklanması, imalât kusur ve düşüklüMertni ıslaha niyetli olmadıfı da şünhesini de doğurur ki, bu, hattâ tehükelidir. 6 Nihayet bu durumlar *nemle ket halkıaı yerli mamullerdan scğutmakta, ve kalit«v r mden süpheienmeğe sevVetmektedir. Gerek hükumet, gerek millet olarak fyerH sanayiit hacim ye «vsaf bakunlanndan daima daha ilerlye ve daha fyiy« dognı götürmek fcavesinde oldugumuz için yııkarıki mshTurların en kısa zamanda tzalesi lâzım gelmektedir. (Sanayide san\im;y»<) diye vasıflandırdıgunıı Bk merhalenin sanavVil^rce tahaVkukuaun uzoı bir larhan aia^aihrnfTOSfpu mevzuda berbanRi bir fecikrreyi memleket fttlsadiyatı baVımmdan •Mrpplı gördütünıü» içtı yerli mamullerfc müstehlike yapıcı ismi evsaf ve muhteva bakımmdan gerekli sarafıatin temrnml kanunî bir müeyyideye bağlamak lâzunthr. Bu hale tevessül eden »nayld VPya itnalâtçılarm, saik ne olursa ol «un «samimiyetsiz. olduklarında kendi isimlerile ortaya çıkmaktap çekin.Jjklerinde şüphe yoktur. DiŞer taraftan Hhalâhn bu kadar kısıldıgı bir devrede yabancı isimîer ve ya zılarla piyasanm g\^ya yabancı mamvıUerle dolduğuna halkı inandırmağa da knkân yokhır. Ve nihayjt h»>r yerde «vatandas. türkce konuş» gibi vecizelerl« memlekette bir hareket yaratmak 1st=r'' ?n yP aV^;ni tenkH ederken sanayiciye de pekâlâ .sana yici, türkçe yaz» veya taklid ve yaI bancı irim ve yazı arkasına ^»kjan da» diyebilirtz. Hakikat şudur U, bu «aklanmada bir Caldatma) kokusu vardır Na<ıı, ucuzu pahalı, kötüyü iyi olar?k 3tan cera p«ıi.r., ,.~,.ı;.j vabancı olarak gösteren ve mtan da ceza g8rid Milll JCorunma Kanununa Vor?c?k bir haküm bu acsyib ve h üt^Hl U d^nımıı izale edeceklir. | Dt. SADRETTİN Ue AFİF CEMİLE tstanbul ARIKAN 14/9/956 Evlendiler. ARIPEK ^f*:^**' A BEHÇET KIMAL ÇAĞVAR YENİ OKUL BİLGİSrNDE »ayıUnnıadan Itibaren »üıJeriıH tevkle okuyacaksmıı. NOut öcaTm Fırç«», FikreJ OıjâneoTest'leri, Mustat» Günerfni» yazıl«n. D i j o E»eı Sahıbi Ö Kakmleıi, Ortaokulbr ve Iiseler 24 eylul pazartesl eücü tedrisata başlıyacaklardır. ise 1 ekimde açılacaktır. HâJen devam etmekte olan imtihanlar bujrün sona erecektir. Yüksek olrul v« fakulteler 1 katımda tedrisata başlıyakl^rdır. Arazi tahririne başramyor Maliye Vekaletl arazi tihrlrine karar vermiş ve İstar.bul Va'üığme gbnder. diği bir yazıda bu tahrir ifinin yapılması için ne ralktar masrıfa lhtiyac olduğunu •ormujtuı. Bunu bina yazımı takib edecektir. EYLÛL 19 Ortaokul ve Llselerde 24 eylulde tedrisata başlanıyor YENİ OKUL BİLGlSNün KıyoMt Hukmadöı. y h» Terbij^i, "Çocuklanno» Vaıılbnr/ı Escrlef Okatunuı. Gönderümiftu. SAFER 13 c 6 * \ JD ! E. V. | 3.44 12 08115.36 18.13 19.47) 4 04 ı J11.31 S.5KJ 9.23 12.00' 1.321 9.50 ı i i * E Iı EMEL YILMAZ SAIİB ZEKİ Ö2BATUB nlşanlandılar gözünde yükseliyordu. Yabuz, babası şimdi erada bulunmadığma göre, onun hoş karjl . lamıyacağı bir şeyi yapmayı doğru bulmuyordu... Soaunda onun iyili ğı için bile olsa. Bayan Simmoads'uB terzihanesin de çaluşan kızlar arasmda biri var dı ki tâ başlangıçtan beri Mary'rin bu i?te sırdaşı olmuştu, Bu da ge ne Harry'nin işiydi. Mektub ve ha ber getirip götürmek için arada bi rinin bulunması lâzım geldiğini dü şünmüştü. Böyle biri olursa, Mary le ta$ basa konugurken Harry'den yana da çıkar, onu aynca destek lerdi de. hkla kapatmaga çahnyordu. dan dolayı da herkes onu pek canh, pek şakrak bulurdu. Saygı, nezaket Sally'nin gözünde hiç de iyi geyler değildi. Başkalannıa ahlâkını boamakta da pek usteydı. Çün kü, iyi kalbliydl, bu yolla da herkesin gönlüne kolayca girebiHyordu. Bu kadar iyi kalbli blr kıza sevmemek kimsenin elinde değildi. Baaı »ıküana kendi isteğile canü göcülden yardıma koşan böyl» bir insandan kim yuz çevirebilirdi! Hele bu öyle bir insandı ki herkesin eksik olan seyini tamamlamakta büyük bir ustalık gösterirdi, aynca, elinde de öyle bir kuvvet vardı ki hiç bir şeyi eksik olmıyan bir kimseyi bir çok eksiğj olduğuna inandjnrdlyaflı, yatalak bir kadındı. Sally onun için kendini unutur, onun karşısında iyüik tarafını oldufu gibi ortaya koyardı. Akjamları, dayak yemiş gibi her yanı yorgunluktan kırımkınm kırılırken, gene de gelir onun sabahtan akşama kadar yapayalmz yattığı yatağııun yanıbaşına çöker, duracak hali yokken kendini zorla tutar, o gün olup bitenleri acnesine anlatırdı. Anlatır ken de hepsini gülünç bir biçime sokar, o gün gördüğü kimselerin tuhaf bir tarafı varsa kızın o keskin bakışlanndan kaçmamıştır, bur.ların da tıpkı tıpkısma taklidini yapsrdı. Sally'nin annesi de onun gibi g* niş mezhebli bir kadındı. Onun için Harry Carson'un kendisine niçin bu kadar çok para verdiğini Sally annesinden saklamaya hiç de lüzum görmemişti. Kızı bunu anlattıkç» kadın pek sevinerek kıskıı güler, «B11 iş uzasa bari» derdi. Ankara 15/ey!ul/956 dctüstün v\HOET GVLTCKİN Ej> ylıaaua kit.binı ald|, sa/ ki onlana kpr.u4m*sınd,an rahatsız ol IJIÜŞ gıbl yukar)va, kendi o ufaDrriiBp hiç konuimamış. dönup d'f. odauna çıkü: Jem'le hemcn ona hemen hemen hiç bakmamışü. Yakaüindakı narkisi görmen5U bıle; haibuki hoşuna gittiğini behi çder etme» bu çiçek or.un ola caktl, Aîary'nin »imd| 9 ufacık, ' o | cda *ında bfyaz bir kavanoza büyük bir dtunt» tuıfanda bahar gülîerı do^Jurdufiueu bu çueklerin odayı bır anda kokuya ve ışığa boğduğu DU J^ra bilmiyordu. Bılae çok üzü Çünkü bunlan Mary^e o ««vgilUJ v«nriLştl. füncü, kcndi lysgil» kip« n« tyiulraua Joruı Banon'un anlat dinuyor, burılara eliaden kıdaf ««vtb v*rrnp|« ç»Ak\ı \m Mary'dfydl, Onua eiy* MyU 4»vt«ndıjıru « S H fftrtüp duruyordu. ED «onunda, bakro Ki Mary'nin geleceği yok, kendi kendıne: «Ka] kıp gide;, im, düşüneceksem tek ba şıma bır köşeye çekilip düşüneyim.» dedi. Neden az otrduğunu mazur gös teıecek bir bahane kekeleyjp kalk tı. John Barton'a iyi bir pazar dile di, onu piposuyla ve gazetesile baş baça bıraktı. John Barton bir toplantıda Manc hester işçilerini temsil etmek üzere, ^ birkaç gün için Londraya s;ıtnıı§ ti. Mary, o sabah, babasını uğiıt ladıktan sonra, işine gitmeden ön ce, ortalığı toplemaya Jtoyuldu. Şimdi evin içi on» değigmif gibi geliyordu Hayatmda Hk deftı olarak yainız kalıyordu. T«k baflnt yajamsk hoçuna fidecck miydl, attmsyecek miydl, bUraiyar v« ın»rak »diyorttu. Şu onun içta kay«tte ı w l btr den»m» oUcakU: tllt ttnc* blr tftrlü o y U m m ı y c du: Saatleri sayıyor, o arda bsba iinın nerede olduğunu hesabbyordu. Sonra, terzihaneye gitti, işiyle oyalandı. Kendi kendine bir ta kım kararlar veriyor, babasmdan uzak geççcek günlerde neler yapa cağmı tasarlıyordu. Verdıği kararlardan biri de şuy du: Babasl gelinceye kadar Harry le görüşmiyecekti, Çünkü, Harry' le görüjürkcn içinde. ne de oisa, kabahat işliyormuş gibi bir duygu vardı. Şimdi: «Değil mi ki babam yok ken onunla görüşmeyi doğru bıılmuyorum, öyleyse hiç bir zaman görüsmemeliyim.» diyordu. Bu dü sünce ona ilk defa gelmişti. O za man» kadar, yaptığmın zararaız ve hiç dt ayıp sayılmıyacak bir şey oldu&un» kendisird kandırmn tı. HarryJyW baİMJtcdan gizll trulu juyordu. Bab«uu bilav müsaaJ» «t mezdl, Mary bunu da biliyordu ama, lonunda, babasının da iyil'ğini ve saadetinl sağlıyacağını dü gunerek, bu görü^melerin değeri MEVLİP SevglU ve kıymetli anr.emiz GÜL KULİN'M» vefatının kırkıncı şunune tesadüf eden 19 eylul çarşamba günü ikindi namazını müteakıb Sultanahmed Camlintie Mevl.di Şerif kıraat edıleceğmden sayın dost ve akrabalarımızla arzu eden dtadaşlarımızın teşrifleri rica olunur. Evlâdlan Haryy Carson, en sonunda, bu işi seve seve yapacak birini bulmua tu. Sally Leadbitter adındaki bu kız, hele böyle gizli bir ajk işinde, Musevilerin ml, mflslüsutnlann sırt zevki için arapılık etmekten mı, iyi hatırlamıyorum hangisinin, hoşlanacak bir yaradıbştaydj, inançlarma göre, vücudümüzde uHarry'nin ara sıra eline tutuşturfak bir kemik, orourganın bir kedueu birkaç yarım altınlar onu miği, varmış ki gömüldükten sonra büsbütün gayrete getiriyordu. gürüyüp toprak olmıyacak, kıyaSally son derece bayağı düşünü| met gününe kadar yer »ltında salü bir kızdı; aşktan âjıklardan söz pasağram kalacaknus. Ruhun to»çmadıkça içi rahat etmezdi. OTJL humuymut bu. göre, pesinde bir iürü «rkek buOnun fibi, »n kusurht inauüarda lunması bir kız için «n büyük frefö Bu yarmdıhjt» bir ku olan bil» bir lyillk tokumu vardır kl bir kapatır. Sally, n« yazık kl, çirkindi. Kır gün ohrp katulüklertoi nuzı »açh, çiHi bir kızdu Keadi Bütün boEuk r* kStfl hesabına Hir «îkın kahramaıu ol arasmd» gizleaKİf, 6yie durefl, btr tek iyi tareflarıdır bu. masma imkân yoktu. yoksulluğunu Tarlabaşı caddesi üzerinde, altmda üç dükkânı bulunan, b^nka olmağa çok elverişli, on daireli (601750) lira muhammen kıymetli bir apartıman 21 eylul 1956 Cuma günü saat 14 te Adliye Sarayındaki müzayede salonunda satılacaktır MalumatlS üncü Sulh Hukuk Mahkemesi I 1956/51 aayılı aatış dosyasından alınabilir. Saiılsk Üç CükkâRİı Anartıraan Öyle iken, g«ne de, babaaı yokken Harry ile görüsmemek hususunda Mary"ıüa verdiği karar B* kadının hoşuna gitmişti, ne kıxının. ne de Harry Canoü'un. Bir aksam, artık ya« tehnl», gfinlar UT*miftı, akfam f*9 «hlyordu Hirry, biri 11* bnber yolfeyıp, »»Uy'ji «w|irttı. Buluftuklan zaauuı d», on« blr mektub wr dl. Mıry'y* yudıfr bu mektubdm, Sally'nln îyiHk tohumu da «cn« gdrttsaıek içtn jrarranvordtı. y*n« oîan (Arkas rmr) kurnazlıkla. yırtık sine karsı olan sevgiaiydl. Annesl Ankara Tîcaret Oğretmen Okulu Mücîürîüğünden: Okuhımuza, Yüksek Okul. meıunlan arasından testl» Ticaret Lisesl v« Um Burslu vc Yatüı | T«atl«r « EkJba Teknlk öğretlm Okulund» y»pü«c«ktır. Fazla malumat İçin Okul MüdUrlUtOna edilmesl. muncut