05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 CUMHUBfYVt c / İ H . t a ( c t n l : • ; . ... î ' . TttKİlkn HA)BUSAv>:kM.ĞUR!m>8AŞKÂtH ALBAYHÜSAHETTİN £RTÖRK = Perde 1IO •AMtB KATtZ TAHSTJ İstanbul, heyacan ve teessiirünii Hiittefiklerin yiiziine haykırıyor Sehir= =haberleri Plâsiikçiler yolluyorlar Ankaraya heyet f |BÜ Ş E H R I N D A V A L A R I Kadınlara çimdikl ABAHTAM ABAHA,., bir ı«rre kaybetmiyen, bgal artmdaklfatanbultm,Türk mll gtad Plâstlkçiler Derne|i dttc letmin içinden kopup gelen heyecan sabur ve mütevekkil olan Türk ru la Müttefiklerin yüzüne karşı hay hudıır. (Şiddetli alkışlar, bravo ıes aaat 14 te tehrimlz Ticaret Oaaıında kırdığı gün, 1920 yılı ocak aymın 23 leri). Kırk bu kadar aene bu ruh bir toplantı yapmıstır. Toplantıda muame'.« verglnnln ymfineft cuna günüydü. Bu hâdist Zey tan Pierre Loti'nin nazan bir dakıka Blr kaç gun veya blr müddet «vneb H anım konağındaki Darülfü ayrılmamıs, bir budist gibi kırk bu rlne feçen gıderler vergisl bıh.j mer. •ciiler«k bunun plâstlk unayüne vel Valimiı beyanda bulundular: nununfconferaa*talonunda, öğleden kadar tene Pierre Loti bu ruha mec«amıl olduğu beUrtılroı». tnı durum •onra yapüan merasimde cereyan et lub ve âşık yaşamıştır. (Bu sırada karjısınd» yerll aanayiin harlcden ge «İjtanbuiu turistik lebir yapacamijti. O (un Kkaklar, «vlular, ve Veliahd mendilini gözlerine götüre» lecek mamulıerle rekabet edemlyecegı ğım> diye. Biz, İstanbulun bir b«büyük lalon bir mahşeri andırıyortlu. rek yaşlannı sümişti). (Yeail Cami) soyl*a*rek lthalâttan faıla Tergl alın kıma turistik olduğunu, bir bakjIşgal kuvvetlerinin en yüksek rütbeli, adlı eserini tetkik. «„„„„. Pierre . ^ m M etsinler. . . ma da hiç böyle olmadı|ını iyi bizabftleri başta • Generali ~ jLoti, belki bir gün bu mabedi klâ • İngilfa " Ha liyoruz. Valinin € turistik» lâfzı alrington, Franaız kumandanı Şarpi, Te mı, yanındaki türbeyi ve Bursanm lâstikSilıkt« yapılan b « yüx j tındaki muradını pek slhhatle kesîtaljr»n Generali Monpelli'rin hazır bütün güzelliklerini unutabilir. Fa arUk tahsısten UO Oln doıarın bulunduğu ve Veliahdi Jfaltanat Ab kat camiin hariminde, avlusunda ci ,ir flrmaya tahsi. •dildigi fddla edll tiremiyoru. Ancak bildiğimiz bir dülmecid Efendlnin huzurile bir handide imamı ile geçen o an sohbe mij, fakat lirm* mumessıilnın bundan şey varsa o da İstanbuJu turistlerlöy.emes! üzerine den evvel İstanbullulara beğendirkat daha ehemmiyet kesbeden bu tinin yâdı, Pierre Loti'nin âsarında habert olmadıgım kararlaştırılaıı»tır. bâdisentn tahklKl toplanü, «Plerre Loti» nin bu Fransız ne kadar Mnatkârane menku» ise Bunun D«rn.k tyrıca tehsU temto .tmek mek rarureti oldugvıdur. ediMnm «Türk dostluğu» mflnasebe vicdancıda da e kadar hararetle uzert Ankaray» Mr heyet gonderılme için de îstanbulda evvelâ hemşetilt yapdıyor, ona duyulan (Gkran mahkuktur. •tnl mılnasıb görmü^ür. rinin en iptidal ihtiyaclan giderilbislerini büyük Türk edibi merhum Pierre Loti, ilk defa îstanbula »3 Süleyman Narif ifade edryordu. Mü haıbinde gelmlftir. Bu harbe takad Bütünleme ve bitirnıe bntihan melidir. İstanbul hemşerisi bugiinkü tstanbuldan bir turistin, turistik tareke yıllannm bu yıldızsız lemasm dfim •den ahval ve hadisatta Türlan dün ba^ladı bakıraından duyduğu memnuniyeda, Türk dunyan için garbda parlı kün ne kadar mağdur olduğunu g9zPratlk San»t okuUarı, Sanat «njü tin yarısıra bir hemşeri sıfatüe duy yan bu tek ısık, yeg&ne fimld ve ta lerile görmüştür. Beî asırdanberi bir aelll membaı oluyordu. Türkün mu aakaiı müfterak altında yaaadığı tülerl, Erkek orU yapı okulları lle ya. sa kendini çok, ama cidden çok kadderatına her taraftan husumet mız ve lutfen yasattığımız bazı ana enstitülerındekJ butunleme ve bıtlr bahtiyax addedecektir. dün basUmıstır. kanrgası eserken, gayız ve intikam tırın harekât ve mahiyetin» muttali .„ lmtıhsnları mezkur okulıarda İ956J7 d*n yılı İÇİn kayıdBir hikâye anlatayım: Yakm blr denlzi köpürmüş, ortalıfı sillp süpü olmuştur. Harbi Umumirıin infılâkı 'ar dunden itıbaren açılmıı olup bir arkadssım Göztepe semtinde bir arflrken, tek bir mnda] üzertnde eesur üzerine de bizim bitaraf kalmamız y devazn edecektlı. bir Frannz, TOrktln merdliğjni, kah için Pierre Loti, o vakitki bihaber tajındı. Bina yeni ve Orta, LiM. Tlcaret okullan v» Kıı partıman* ramanlığını övüyor, onu bu husumet ve bişuur rimamdaran! umurumu7a nstitüle.ind«, bütunleme ve bıtirme mal sahibinln yedi tktidarında olan dunyasında yalnız başırıa mudafaaya ne kadar yalvarmıatı. Fakat onun bu ımtihaciarıoa 27 agustoUa başlanacak her türlü kor.foru hairdir. Fakat o girişmls bulunuyordu. Süleyman Na Irşad ve ikazları tesirsiz kaldı. Bah Ur. Ün)ver»lt« ve Yuksek oiculUrda *y. llftn aradığı Pierr* Loti'nin Fran tımm Almanya İle Avusturysnm ta ;ul ddnemi ımühanları ise bir «klmd« civarlarda kanalizasyon olmadığı eaa ldl blrçok kimselerin hâlâ he lflıine bağladık ve ilk Marn harbi u ışSıyacak ve bir ay dcvam edecektir. için meseleyi herkes gibi çukuryecan v« lezzetini muhafaza ettiği rasında ortaya atıldık. Hiçbir aebeb Derslr Ue ÜniverslUde 1 kaıımda. larla idare etmia. Çukurlar dolnıabu hitabede aiyah «akalı, atesln çeh ve mazeret bizi Umuml Harbe ıok OrU ve Teknlk öğr«tün manseselerln ya, hattâ taşmaya yüztutunea Bereai, azimli tavırlariîe Türklerln bu muş birkaç ki?lnin hareketini mazur de «ylulu lonundj baglıyaeaktır. lediyeye müracaat ederek boaaltrna tmaalsiz edibi kflrsuy* çıkınca Bir Amerikan askeri nakliyc göstermez. Fakat bu dalâlet ve gatarabası istemi». AJdığı cevab ju: •• fOyle başlamıştı: letten Türkü tebriy» edecek esbab (emisi geldl Adresinizi kaydedelim, »ırmnız ge Necabetpenah Efendindz, buzan yok mudur, vardır hem de fazlasıle, Araerlka Birlslk Devletlen Deolz mii'etlmizi iki üç ki«4nin arkanndan Kuvvetlerlna m«n»ub Oeneral Maurlce lince bosaltmz. (Sıra) yı aoran kiram, sürüklenip gidecek derecede dü?ün ROSM natllye gtmlti dün gabab saat dostuma, bazan altı ay evet altı Muhibbi miIUmia Pierre Loti eesiz görecek ve gösterecek kimseler 6 30 da memleketltrılzd» bizmet gören ay kadar bekleyenler olduğunu, fQkranl millîyi bir kere de bu mev varsa ben onlan kendi mllletim ef Amaıika Askeri y»rdım beyet'.ne meo çünkü Beykozdan Bostancıya kadar kil hatirden iblâg için, benim de bir radmdan addetmem. (Alkışlar, doğru, •ub lubay r« erba»l»nn allelerlnden kaç aöz föylememl tensib etmif olan bravo ifsleri). Kayzer Wilhelm, «ğer mürekkeb 130 klşllik Mr kaflleyl ft/h olan roesafe dahilindeki ihtiyaclllevatın arzusunu tatmin etmek ben bizde aldatacak adamlar buldu ise ve TlmtM «gtlrtnlatlr. Hlzmet müddet nn yalnız blr araba evet yalnız e« vicdanl blr vazife olmasaydı, iti eger bu adamlar bir milleti sürükle lerl dolan h*y«t mensublarından 24 bir tek araba ile idaı* (I) »dildigi tar ederdim. Cihansümul bir göhreti mpîe muvsffak oldularsa aebebinJ ünQ de alantk (ent dUn aaat İT d« cevabı verilmis. edebiyeye aahib olan O Rabbüledebm vakayfde ve tarihte aramak icab e 'tmanımızdan lyrılmiftır. me'serine isterdim ki, daha aalâ der. tkl buçuk asırdanberi bize mu Açıhşlaruıda aldıklan nnıfm hiyettar kalbler ve lisanlar, tercüman «allat olan ve iki buçuk asırdanberi •vsafuu kaybeden lokantalar IRTİHAL olsunlar. Belediye tktlaadl Koctrol r* Mubizi rahat bırakmıyan Rusya, Harbl Memleketimizla tanınmıı aigorta mflTürklerin hak mağdurunu mOdafaa Umumiy» herhalde Alsas Loren'i raktbc teçttlâtınca yapüan teftlaleriçin aziz dostumuz, •enelerdenberl yo Prusyadan alıp Frantaya iade etmek de blrçok garino T* lokvntalann, açı tehasııslarından, btlgl v* faıü«t fları evaafını sevglll mtıdurümüz rulmıyan, korkmıyan, nevmid ebnı için girmedi. Motkoflar, Böyük Pet lıtlarmda aldıklan •ınıfın HİKMET BARBAROS Tan blr azfmle çalısıyor. Bu yüzden rodanberi Çarlarınm gördüğü rüyayı kaybettlkleri t«sblt olunmuıtur. Bu I lncl aınıf lokantaların ne kadar tariz ve desnama ugradı. O tahakkıık ettirmek, Bogarlardan g« arada blrçok tvsafı tasıdıgı gorülmüa, kıu bir rahauızlıSı müteakıb vafat et2 nci iinıf nu inztvagârıında bile rahat bırakmak çerek aıcak denizlere çıkmak zam# bunlar hakkmda ferekrn muameleye ır,!ş1:r. Cenazeıl bugun ögl» nunazım müteakıb Ş.j'.l Camündtn kaldırılacajt. iatemiyen tecavüzler bazan mübareze nıntn geldiğine inannuf olduklarıa glrisllmlytlr. tır. Mevlâ rahmet tylly». teklifi, katil ve idam tehdidleri gibi dan harbe girdiler. Beledly». aldıüan «ınıfın eraafmı Nordıtern Umuml Slforta küstah ve câniyane fekiller bile al • karbetmlı lokanta .gazlno, Kahveh». Aoonlza Slrk«tt dı. Fakat znaddl, manevl hiçbir taar Biz harbe h«sab«u girmekla, har c» T« pMtahan» glbl mOess«sel*r« dar ruz, Pierre Loti'nin lesini, Hakkın bu bin o kadar fena, o kadar cahilân» v« hal blr M*t^ »ınıf tar'fesl rererektlr. • •• aadayi vefakârını boğamadı. Pierr* hattl o kadar hainane idare edilme Polis ekuhında rann yapılacak MemlrtrrhnlrJB tanınmıı flgorta mfly ârını boğamadı. Pierr* UhJMiılarından, bllgl v« Hzüti |iar: Loti Türkfl mddafaada nlçin bu ka «ine iükut etmekle, Avrupaya karfi merasim dar ı*rar Te sebat gösteriyor? Bizim değfl, milletlrniz huzurunda mes'ul tu Tlldız Po'4» okulunun 7S Or.eO d8n*m MVgtli mUdttrümOz yüıümüzden kazandıgı döjmanlar di Uilmahjız. (Öj'le, «vet, yaşa Süley dera yılını blttrcn 187 poll» namzedlne, HİKMET BARBABOS man Nazif lesieri). Bızden hesab »or yarm dip^maları okul bahçeslndt Ui. kiH bir rahatjızhgı müteakıb vefat etyorlar kl: mak hakkına yalnız Osmanlı milletj renle v«ril«pktir. mistlr. Cenazesl bugün «glt namaıını Kyub aervüerinin aHında veya maliktir. (Şiddetli ve türekli alkifBu o.Lin^sebetle dün «abah Tıldızlı mUteakıb Şljll Camlinden kddırılacAk. Bursanm Yejıl camü aYİusunda ge • lar). Dolmabahçe arasmda blr g»«eri yürtl tır. Mevla rahmet »yltye. çen tahassüı v» murakabc «aatleri, Hazır kuvvet poli*DanUp Umuml Stgorta Türkleri Harbl Umurcjy» ithal yüîü yapılmıjtır trafik poli*Ierinin de bu rakıkülkalb §air* o kadar heye lertle. »Ovîrf v« Anonlm ÇirkeO eden lebeb, 'yalnı* bü milletin gafle l»tlrak «ttlgl bu yürüyüj», Emnlyei eanı bedil vermia ki tebeyyücatı nihayet mantığnu ve mııhakemesıni tinde veya cenkçulugunda aranırıa amtrllklerinln hazır kuvvel ek!pl»rl d« maglub etmi}, Âzade müellifi bu u pek açık bir garazkârUk ve tah katılmiftır. «sstirierin tahö tesirinde Türkleri rükârhk olur. Kayır üendiier, o Emniyet MOdürO Hayredldn ^aklb. müdafaa edıyor. Böyle diyorlar, fakat bir ınılyon fehid hakkını ve vazifa oğlunun kı» blr koiusmaıını muteabu ne kadar yanlt», yalan vt iftira... sir.i müdrik olarak, vatanı yoiımda klb «nde Sehlr Bandonj oldugu halde Bizi Perre Loti'ye «evdıren, Pierre bile biie, ve güle gıil» can verdi DoİT>abahç«.ve g»ler: poüi kıt'ajı. taat Loti'yi bir* bu kadar fiddetle rap Bunu tasdilc ve takdır etmeroek, < 12 de blrkaç gösterl yapıo dagılmiftır W : poüs mm2ed!nlr yarm tsUnbu) teden «ebeb baskadir. O, Türkün jehidlerın ervahı muazzezesıne bir ruhuna âsıktır. Yoksa insan, Eyüb hakarct, o aehidJerin kanlarına kargı emr n« ven:m!j oîup, bunlarla kadronı mezarlığında dolajırken ranneder ki, bir küfrandır. (Fevnal£de jiddetli ve «Mlaa karakoUar Ukvlye edl!ec«ktir. Bir otomobi çlındı ferhaddi ahirete gclmig, bir adım da »urekli alkışlar ı. Acaba Avrupa bize Modada Yusul Kâmilpaıa »okagında ha atsa tanki fllemi bekaya gfrecek, ne vakit bir iyilık gösterdi de mu •anki uhreviJerin arasına karışacak. kdbeîesi şukrar olmadı? Izmir Müs> 28 n'jjnar«lı evde oturan Aleksandrlos Şairin nazarlan, o tajlarm, aervile lümaniarını Yunan askerlerine katli VakadımcK'a ald 336U plâkah husu») rin, çınarlarm, türbe ve çeçmelerin âm ettirdikten ve fükut etukten ion otomebll ewe!ki gece evin Onünden çahnmırtır. Poll* otemobil hlrtzını otopraklardamedfun ecsadın üstün ra, Jstanbuldan bizi çıkarmak ve Hi aranıaktadır. d« geceleri rahm«t neşidelerl okuyan lâİeti Islâmiyeyi hasis bir balye gibi, mehtabın, haaılı her aeyfaı ferkinde ı Anadolunun bir kasabatına naklet 24 saatte • trafîk kazaaı oldu Son 24 n a ı mrfında »*h!rd« f traflk va hepsınden eazib bir »eye »aplanü mek veya müzeâeki eşya gibi TopkaİKİNCİ çekilijine dı. Bu şey Türkün ruhu idi. Nedlfl pı Saraymın bir köşesine tıkmak is • «aza»ı olmustur Btı kazalir «ra.iınve vakur, yaralı olduğu ve hummaîar tiyorlarmıs. TAlkışlar, olamaz iesleri). da S vasıta hasara ugraanı», ( kljl dt katılabilmek için yaralanmıjtır. Kızaya .fbeblyet veren içinde kıvranırken bile ulüvvücenaBiz Istanbulu 1453 Milâdî tarihinde bmdan, hayırhahlıgmdan, cömerdli değil, 622 senesinde, yani tslâro tari »ofBrler yakalanarak tahklkata baglan. hinln ba;!adığı tarihte fethettik. Çimento fabrikalan tekrar Hazreti Muhammed, beldei tayyi tevziata başîıyorlar benin fethini ümrnetine bir ideal o Bir müddettenberl kâjıd torb« yoklarak telkin etmiştlr. (Alkışlar). Bu luŞundan dolayı tesllmat rsda tarihin iki zıd çehresini göster m*nto fabrikalarım kraft yapamıyaa «1 kâğıdı verlL 19 tmcu Şube meliyim. Hazreti Muhammedin üm m!j oldufundan fabrlkaiar Istihkak ıametine fethini tebşir ettiği îstanbul, hiblert«n yenlden terziata bashyacak/ Sultan Fatih tarafindan almırken, lardır. Endülüç devletl îslâmiyesi Avrupa • FabrikaUr elmento dalıtımmı bu nm difer bir ucunda inkıraz bulu «bah başhyacaklar v« Ihköyac aahibyordu. Cenubu |arkide bir îslâm dev lerlne çljnentolarjnı müracaat nranleti kurulurken, cenubu garbide bir M göre vereceklerdlr. hıris+iyan devleti tesis olunuyordu 5 EYLÜLDE îstanbulun Fatflıi, ahalii hıristiyani A|ug1o« 23 Mnharrpm 14 yeye hemmezhebleri olan Bizan tmparatorlarından fazla müsaada bahjediyordu. Fener Patrikhanesi eıbanı Fatihin e»eri flısanıdır. (Sü rekli alkışlar, evet maalesef sesleri) T. | 5.16,12.17 1« 04 19.00 20.41 j 3.24 Hıristiyan âlemfnin galeyanı efkârından mı korkuyordu?. Korkjaydı Aya İ X. ] 10.151 S.17J 9 0 4 12.00] 1.40 8.24 Belediye işlerinde plân ve priorite eksikliği YAZAN: S. Müzaker* ve münakaşa Ue geçen günler Jtarfındaki temasl&rda bu tek arabarnn da aık sık bozulcîuğunu, günlerce tamir beklediğini de öğrenan dostum dehşet içinde kalnua. Mevzuun daha Ud friin ervelisine kadar halledilmediğini gahsan liliyorum Dostumua öğrendığinf karşısır.da bütün o'öre bu vaıiyet muhit sakioleri bahçelerinin hemen tamamını çukurlarla köstebek yurasına çevirmişler hnlş. Bir ikinci hikâye: Amerikalı bir dostumuz, karsı yakada oturdugumuz sırada bize misafir gelmişti Kendisini karşıladığımız ııraoa tesadüf o dvarın beygirll ve tah:alan dökü!meye yüztutmus (çöp arabası) da kapıda ldl. Adamosfız evvelâ arabanın sekll ve semailine, «onra da çöp toplama iaatine hayret etti ve dedi kl: İstatıbula husus! tahıslar milyotüar döküyor, konfor Itlbarile bir çok Amerikan »ehlrlerinderi yüksek, güzel binalar, bahçeler yaptınyorlar. Fakat hepsi bu kadar. Bu binalann sıra »ıra yükseldiği sokaklar tot veya çamur içinde, elek A. trik, telefon telleri direkleri »okaklan ve binalan çirkinleştirmekte birbirlerile yarıj ediyorlar, çöp toplama usulleriniz Kurunu Vustaî. He le günün bu sıcak saatinde bu arabaların sokaklarda kokular ve mikroblar nesrederek bilhassa çocukların gezdiği, oynadıgı yerlerde dolaşması tehlıkeiidir Sizde !j«hir hizmetlerl kat'iyyen |ehirlmin şehri güzelleştirmek, ilerletmek için yaptığı fedakârlıkla kabili telif değil. Arada asırlar boyu lihniyet farkı var... Bu dost ya nezaketen veya o günlerde nezJesi olduğu için, yukarıda bahsettiğimiz kanal boşaltma sısteminden doğan kokulara temas etmedi. İstanbulun muhtelif aemtlerinde gene su kesiliyor ve günlerce devam ediyor. Şikâyet edenlere verilen cevablar garibdir îstanbulda su gıkıntısı yoktur. İstanbul fuya boğulmuştur. 1 .J Muhtelif semtlerde devamlı olarak mese'â cumartesi, pazar gün leri bir ekmek darlıgı husule geliyor. Bakkallara soruyorsunuz. Ce PAMUkBAMK Sermayesi 1 17.000.000 T. L. İsabet ihtimali yüksek zengin bir plan sunuyor 60000 Urayı geçebiles AYLIK GELİR 30000 Liralık • APARTMAN DAİRESİ m$$M$M. 5000 Liralık < Şişl.de ) vab »u: Efendim, bu lemtte fllin ve falan fırm var, o bize bir kontenjan tahsis etmiştir. Ondan fazlaaım akmayız, baska bir fcrm bize evvelfi ekmek vermez, şaved verse bir daha eski fınmmızdan kat'iyyen ekmek alamayız. Aralannda böyle anlaşma vardır. Gene karsı yakada bira haftada bir gün meselâ carsamba günlerigelir, o gün de hemen satılır. Ondan «onra tas çatlasa bir şişe bira bulamazsınız. Ancak gazinolarda o da bulabilirsemz içersiriz. Yeni bir bina yaptıriyorsunuz Havagazi müracaatinize cevab ?udur: Efendim, fen heyeti, fen müdürü, Vall bey sokaijın kazılmasına müsaade etmiyorlar. Size gaz veremıyeceğiz. Bu yüzden bir çok yeni binalar (petrol devrine) avdet ederek gazocaklarile veya (kömür devrine) avdet ederek mangal veya maltızla yemek pişirmektedirler... Bu mesekleri konustuğumuz bir mecliste, hazırundan biri, «ehir bu durumda iken müyonlar sarfile opera binası yapılmasını tenkid etti.. Karşılıkh münakaşa sırasmda birinci fikri destekleyen bir zat dedi ki: Daha kanalizasyonu mevcud olmıyan bir şehirde opera binası yaptırmak tejbihimi mazur görün ama çok sıkışmış ve defi ihtiyacında olan bir zata: Sıkmtısını giderecek bir yer gösterecek yerde, o akşam için bir opera davetiyesi vermeğe benzer... Artık bütün dünyaya ve herkese malumdur ki bugünkü anlamda (şehir) derrek medenl yaşama. hattâ sadece yaşama için dahi lüzumlu olan bütün tesislerin ve ihtiyacların normal sart ve şekillerle giderildiği bir yer demektir. tstanbulumuzun su, ekmek, yol, lşık, kanalizasyon gibi en hayatl mevzularının yukanda mlsallerini verrMğimiz çekillerde cereyan etm*sl, ve meselâ en basit feklile (1015) bin liralık blr kaç kamyonla yflz blnlere raran bir semt halkınm gıhhatlnl herhangi Hr tehlikeye atllmaktan kurtarmak mflrrdrOn fken, bunu Ihmal ederek opera binalan, lüks apartlmanlar, Florya evlerl, G5ztepede park çiçek ve bahar bayramlan gibi teçebbfls veya projeler yapılması belediye Islerlnde Wr plânsızlıgin ve şehir ihtiyaclannı sıralamada büyük Ihmai ve aksakllğın mevcudlyetinl gösterir. Bu şehrln saklnlerl ve tahibleri Valf Beyden; Istanbulu evvelâ kendileri !çin cazib; hattâ sıhhstle ve rahatça yaşanabilir bir hale petirmeslrıi: sonra turistler içln cazibe^ar kılmasını Isrlyorlar. Oçüklüğümde evte!zİB tek çocuğu bendim. Kötü bir huvum vardı. Odalann duvariarına hep vapur ronmi çizerdim. Annem kulafımı çeker, beni vazgeçirmek iaterdi. Fakat yalnız kaldım mı, şejtan dürterdi. Sofada sajfun* soluma bakııur, mcrdivea başlarını dinler, ortalıkta kimsenin bulunmadığına kanaat getircüm mi, meselâ hemen muslnk ba;ma dalar, kapıyı içerden liirgüler, duvarlara haydi vapur resmlt Bacasmdan duman tüttürü tüttürü! Bu fenln marifetin! Vallahi, billahi anneci*im... «Nereden bilebilir benim yapütığımı?» diye şaşınr, düşunürdnm. Bir gün annem, dctcktifliğinia şu basit sırrını önüınde çÖ7dü: Budalanusın sen, çocuk?. Evlnıizde bu münasebetshliçi senden başka kim yapabillr? Biiyiikbaban mı? Biiyiikannen ml? Baban nıı? Ben öfkelendiğime göre ben mi? Hem bu resimlcr senin boyunun hizasuıda. Çomelip mi çizeceğis biz? Üstelik duvardaki vapurlarm tıpkısını senin karalama kâğıd'arında görüyorum. Bu doha eserlerinin sana aid olduğunda şüphe mi var?. Gene kulağımı çekmişti. Aklım» basıma gcürmiiti, Allah rahmet eylesin. • •• .ÇEŞİTLI PARA IKRAMİYELERİ J 0000 Liralık ÖLÜM YERSİMANİ (Dojumu: Nevjehlr) oglu Avram. tonrnları Yanl, Yaslf. Yasitina, gellnl Vlktorya, dünürü ve bütün akrabaları yarm ısat 10 00 da Beşlktaı Rum Ortodok» Panayla killseslndec kaldırılaeagıaı tceuürle bildirirleT, İşbu 11in davetlye yerlrıe kafmdir. KULAKSIZOGLU Beyoğlu GalaU Kadıkö Iztnir 44 59 28 ACILACAK ŞUBELtK 4614 Ankara 5 44 89 Bursa 25 537! 13 46 MESKEN KREDİSİ CEBECİ AÇIUYOR SELÂNİK BANKÂSI 31 Agustos kesldesl Btr müşteriye Oogum Içln yatınnıl oldugum memleketimizin mcdan iftiharı ORTAKÖY ŞtTA YURDUNDA eslmln ve oglumun dünyaya g«lljinde meydana gelen güçlüju bilgl*i ve maharetlle en yakın csn. dan alftkalarını eslrgemiyerek bizleri feraha kavusturup tevindlren kıymetlı Opr. Dr. İFFET ONUR. Dr. MILĞlA ONUR. Dr. HİKMCT SOY. SAL, Dr. FİKHET ÖZKÖK'e ve bütün hemsire. hastabakıcı, perıoncl« candan mlnnet ve teşekkur lerim.zi gazeteniz vaııtaıile funmayı borç biliriz. Faik Cem ve Ailesl TEŞEKKÜR 25.000. LİRADIR B »ded 10 aded Ayrıca: 1000 Lirahk S 000 TL. 500 Liralık 5 000 TL. Tafsilftt Eişelerimizde tnci, gözleril* okaayarak, bakıyordu: Gel, hadi... Doğan yüzünü Durufturdu: Hayır. Niçin? Önce yemeğini bitlr... sonra. Ne düsünüyordun orada ken di kendine? (Söyleme, biliyorum ne düşündüğünü. Benl seviyorsun. Kıskanıyorsun. Canım benim...) Hiç.. Bakıyordum, Dışarda çoeuklar oynuyor... dejil mi? Evet Sen de onlarla beraber olmak isterdin belki» onlarla beraber oy namak... Biliyormusun, mahallede ksydırak oynasran küçücük kizlan görünce ben de bu Uteği duyuyo rum. tçlmde, halft oyuna doymamı» btr köşe var. Bir kaya parçannıa önünde, bir ayağımın üstünde sek« rek... ne güzel... ama biz de oynu yoruz seninle. Nasıl? Evcilik.. evciiik «iynuyoruz İ4 te. Mutbaa giriyoruz. Ben patatesle ri soyarken aen ekmegi dillmliyor sua. Beraberee mama piairiyoruz. Sonra şarab da lçiyonu, değil mi?... . Ellndeld bardağı dudaklanna d e | dirdL O anda Dogana tarab, rengi ni emtn dudaklanndan alıyormuf glU wWl. Gozlerinln Snunde SyİMİ ne bix klrmıwlık beîinruştl. (Arknsı var) Opr. Dr. ASEM ONUR 15.000. L1RA ŞEKERBANK Arkası Sa 5. Sü 8 de Kendiml başkalanndan kü çük göre göre içine kapanmıs, bencil bir çocuk olmuştum. Herkesten kaçıyor, kendimi ksndimle avutmaya cahşıyordum. Küçümsenen, hor ^örülen, istenmiyeîi bir insanm bütün niteliklerini bilerek, isteyerek üstüme çekmistim. Her seyi yerli yerınde, İyi kurulmus, güzel bir evımiz vardı. babamın bıraktıftı gibi duruyordu. Bir mutfağımız vardı, içindeki ocak yanmıyordu. Tencerelerimiz vardı, çok tandır sıcak bir yemek pisirmiyarlardı. Kendimi, evimizin dısandan görünen bu aldatıcı düzenioe benzetiyorduuı. Gösterisliydim, omuzîa nm genişlenalfti. kollarunda iyi gutı lerden kaîma olağanüsttl bir güç vardı, ama iclm bomboştu. Dokunsalar yıkılaSflirdiın Daha orta okulda iken babama ilk kalb krizi ceid:^ umıı. bir sfün otıun anaızaı &lebi!ece£«>l dt (flnmuatum. ÇocuJtlugumu kem*c hemen bu kortu Üe geçlrdim dlyebllirim. Bu dflsünc« kafsm'îan çıkr, benl hn an yeni blr ku» kuyla titretiyordu. Nereye gitsem, ne yapsam bunu düşünüyordum. Her akşam eve, babamı ölmüs bulmak korkusu içinde, yüreğim çarpa çarpa geliyordum. Onu evde bulmadığun zamanlar sokağa fırhyor, kendiml kimseiere göıtermemeye çalış?rak, gizii gizli yoiunu gözetIiyonttun. Başıma gelecelkeri daha o zamandan seriyordum »anki. îsM, lonunda korktuguma uğramıştım. Babam ölmüştü. Bes parasız kalmıştık. Bir güa okulda, bir toplantıdan sonra, Kızılay için para toplamaya kalkmıslardl. Son »ınıftan bir öğrenci birer birer iiraları dolaşıyor, veritenkri verenlerin isimleri ile birlikte biı deftere yazıyordu. Benim bulusdıığuı& aıraya yaklaştıfı zaman yüreğim duracak gibi çarpmaya başlamıştl. Nefesrm tıka aıyordu KesK» yör^tu» durJKydl, .Ttmrr okanaaydı da aklım» f*ldlkç« benl halt utançia, kızgmiık( la yiyip bitiren o dajdkayı yasama • «aydım. Yanırr.dakl çocuk cÜzdanı , nı çıkarzma, bir iki buçuiluJu f ös olacaktım. önümde lnatla dikilmesi utancımı bir anda kızgınlığa çevır mijti. Kaiam islemeye basladl. Göz krimln önündeki perde kalkiverdi. Başımı meydan okurcasına kal dırarak: Yok... dedim, görüyonun i«t«» Ne bekhyorsun daha? Her çareye ba? vurarak, gerekir se ölümüm bahasma, varhklı olteri§le paıa topla^aıun önüne bırak mak isteğinl ilk defa o anda duymıstı. Öteki, onun adını deftere ya mus olmalıylm. Oysa, babama kalb krizi gelmezarken ainımdan terler boçanıyor, yüzümü silmekten bile çekinerek, den önce, çocakluğum ne kadar Arkadaşlanmıs kıpkırmızı, ölümünü bekleyen bir : rnutlu geçmijti. içinde en güçlüleri bendim. Bu hakümlü gibi utrivcrdum. Sıra bana gelmişti işte. Azrail yüzden, hepsi bana »aygl duyarlar tepeme dikilrr.işti. Bir şeyler yap dı. Giyinişün hiç de onlardan aşa mlş olmak iça cepierimi kanştırı ğı deği'.di. Cebimde her zaman en yor, ezik, bitkin, kafam her türlü az onlarınki kadar harçlık buludüşünceye kapaiı, gözlerira çevre nurdu. Yaramazdun. Neseliydlm. mi göremiyecek kadar perdelen Binblr oyunla ortalığı birbirüıe ka taiş, ne yaptığımı kendim de bil j tardım. Akşam, eve gittiğim zameden, arr.nıyordom. Bütün göz man, annemin güler yüzü, bobamm ler bana cîikilmişti. Hiç bir şey bxı üstüme titreyen bakışı bana çevri lamayacağımı biliyorîardı. Çoğu lirdi. Ablam genç ya^mda evlennun yüzünde alaycı bir gülümseme miş, Anadoluya gitmişti. Evimizin belirdiğini. hiç birini göremedığim ! tek çccuğuydum. Sonradan annehalde, etim« değdirilen kızgın bir | min soylediğine göre tattı btr «1deaıirin aeısmı duyanrm gibi du mankh|ım vardı. Her lstegim yeri jruyordum. Önümdeki. ezilisimln ne getirilirdi. Haıtalıklarmda bile tadını çıkarmak iitenni^cesine bek mutluydum. Akaamm alaca karan liyor, aranıjımın gonucunu ptk iyi lıginda, atesia verd'ği bir uru«uk bildlgi nald» y«rtnd«n kıpıroamı hık içisde a&ocmle babtmın ku| yor, defolup gltmiyordu. Oyaa, be kularını eocukça bir kSrfilükle art ni> onun bu direnlsi kurtardı. Ge tırmak Uteyerek, görlerimi büsböçip gitaeydl, Bmrumce si'kip ata tün yumnruf, yatağlmda yatarken zmyaragım bir utanca sürüklemniş babamın: Hanım.. Çocuk nasıl? diyea kalın sesini duymak, sonra da, an nemın o içimi titreten: Aman bey, yavas konuşun ca nım, uyandıracaksınız çocuğu.. dJ yen fısıltısım işitmek bana ne bü yük, ne anlatılmaz bir haz verirdi Ama sonralan... Pek çok acı olay lar geçti başımdan. Hiç unutmam, bir kıs akşamıydı. Sobamız günler dir yanmıyordu, Yorganlarlmıza »a rılmıs, soğuktan titreyerek oturuyorduk. Pencereden, oluklardan sarkan buz parçaları görünüyordu. Annem mutbakta yediğini söyleye rek sahandaki yemeği ablamla benhn aramda bölüştürmüştü. Y?!an dı. Yalan olduğunu her üçümüz de biliyorduk. Birdenbire kapının ri11...) Dogan, Dotan trkildl. Ne var.? Biraz daha şarab koyar mısın? Bir dilim de ekmek İstahırn açıldL Döndfl, masaya doğru yfirüdü. içinde bir kopma. bir sıeaklık, bir çağıltl dujruyordu. tncinin boşalan bardağını doldurdu. Tabağına, ma sanın üstünde ne varsa. hepsinden birer p«rça koydu. tkl dllino ekmek kectL Tannna otunam... Pencerenin flnfine Mamtk, k«ıdt kendlne dtlşHînmek tstiyordu "'turmadı, Tabakla bardağı uzata rak ayakta durdu. Dünkfl gazetede T.H.A. nin Roma menşeli şu telgrafım okuyunta yukarıki çocukluk maceram aklıma geldi. İtalyan artlsrl Sophia Loren bir otelin bahçesinde «Faşizm kurbanlan» yaranna verilen bir baloda rimdiklenmiş. Müthis bir feryad kopardıktan sonra yaradana sıjjınıp saldırtranm çenesine bir yumrnk aşketmi; ve onu yere ynvarladıktan sonra, tecavüze uğradığını isbat irln çimdiğin izini baloda bulunanlara göstermiş. Gelelim çimdiği atana! Böyle bir küstahlığa kalkışaa kim olabilir? Az ihtimalle bir deiidir. Bn sadisti slnir miitehassıslanna teslim edlp tedavMne çalışmalı. Fakat çok ihtimalle, pek < o bir ihtimalle de bn adamm *k ferdt hü\iye(ile değil. Içtlma! hüviyetile hasta bir şarkh oldnğvna biz gözlerîmiz kapnb kestirebiliriz (Biz kırk kişiyiz, biribirimizl biliriz!) kabllinden. Nitekim bn fasiU mahnımnn Suudl Arablstan Büyük Eloili^ iirtincn kâribi Tnsnf HDebbanl olduğu görülüyor. Memleketinde cana kıyanlann kafasını, hırsızlık edenlerin bileğini kesiyorlar. Acaba ba gibi ternvfelerin eezası onlarca nedir? Raftaki kara kitabda fetva eninl bulabilecefc mi? Zira «yn» hastn'ık vaktile bizde de vardı. Cezası hir tiirlü verilemezdi. Kırk yılda bir vcrilse de hafif atlardı. Meselâ bilek kesmek nevinden değildi. Halen eflisindcn ytıkarı olan Mr çok muhterem kadmlarunu, çarsaf devrindeki vapur cıkıslarında tram vaya binislerde, tünel knlabalıeında maalesef boyuna çimdik yediklerini. vficudierinin mosmor kesîldiğini hazin brwin anlatırlardl. Im ehli olmalan mâni teşkl] etmezdL Anrak yanlarındaki dadılar yahud nineler farkedip semsiyeyi edepsiz çapkınm kafasına çalacaklar da ortaya çıkacak. Gencler ve füzeller, şahıslan etrafında böyle bir rezalete meydan vermemek fctn canları acısa. haysiyrtleri ör«<"!ense de SM çıkaramazlardL ÂİPmin istihzasina uğramaktan yabud Ahmed Rasimlere, Sermed Mnhtarlara. Kel Ha?anlara mevru olmaktan korkarlar. dîslerini sıkarlardı. Kımıldamazlardı. AhlâksKİar da bn aşın edeb ve hayadan .vöz bnlıırlar; çimdisi harcıâlem iltifat hallne sokarlardı. Vakta H. medenf Tflrk kadmlan asrın şerefli kryafetine büründü; artık her yaştakilerden sornnuz, bn kötü âdet de, salgın balini kaybetti. Fakat elbette, Freud mektebine mensublann pek kolay izah edehilecekleri bn kollektif sadistlik, koyu tesettiirlü sark eemiyetlerlnde hâlS devam ediyor. Romaya vazifeyle pöndeHİpn gene hacı bey de kendi yetiştigl muhitteki aŞzı var, dili yok körpe gelinler, saf gene kızlar üzerinde muvaffakıyetle tecrübe ede ede huy edindiği bu çimdik peşrevinl Sophia Loren'de denemiş. Dersinl de almış. Kemali rezaletle! Acaba: Vailahi, billahi ben... diye mkâra kaİKişmış mıdır? Halbuki esere bakınca müessir ne de belli! Biz ekspertizi tâ uzaklardan yapabiliriz! Bu hastalık, mahrumlyetler> lrinds büyfiyen RÖZÜ dönmüş bir şarklmın tipik hastalığıdır. Tedavisi de cemiyetteVi kadının çeklen ve ruhan insanlığa yükselmesile münıkündür. ... Atatürk devrinde kavuftn{nmıi7 nekahatl hertüz Üerleyememlf sarklı dostlara hatarlatırK. (Vârtn) ber 100 liraya ^ " mm 1 kur'a oumaran GÜNAT IŞ1ĞIGÜB Ue Dr. MEHMED ALİ Işığıınirün bir kizlan dünyaya g«ldl. îstanbul 18 ağustos 1956 «ÜNAT DÜRTJKAK SALAHADDİN DUBCKAM KtrmNitr TEB ifde emnlyet ve sCr'a» 10/S/lH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle