05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
VTJfTlrtUrU I t l • Haztnm 195« ÂLBAYHÜSAMETTİN ERTÖRK E Perde ı(aıar SAMIH NAJHZ TANSÜ Alman denizaltılan ile =haberieri Bugiin bir İngiliz filosu geliyor Şehîr I I R U H T A H L e L L E R e yaptığım tehlikeli seEerler Osmanlı lmparatorluğu Birinci Ci doğru olacaknr. Itlraf etmeliyim Id han Harbine girdiği zaman devletin, her iki lş de son derece güç, sabır ttalyanlarla 1912 de imzaladığı Uşi ve tahammül isteyen bir karaktere muahedesine rağmen hâlâ Afrıkanın malikti. Akdenizde Ingiliz, Fransa ve şimalinde Trablus ve Bingazi deni İtal.van donanması devriye gezlyor, len toprak parçasmda bulundurduğu uçaklar, donanma i!e telsizle işbirliSî müsellâh kuvvetlerle, bu işgali kabul yaparak bizim tarafın denizaltılarmı etmek istemiyen ve sonuna kadar haber veriyordu. Bizim tarafta bızi mukavemete azmetmış mücahidler havadan destekleyecek kâfi miktarda mevcuddu. Cihan Harbı sırasında Os tayyare de mevcud değildi. O zamanmanb Erkânıharbiyesi burada bir ki tekniğe nazaran denizaltüann leŞımalî Afrika Gruplan Kumandan vamlı olarak suyun altında halması lığı adüe makam ihdas etmiş, yerli bir kaç gfinü gecmiyordu. thtiyaçbirlikleri de bu kumandanlığın em lanmızı temin etmek de her denızde rine vermişti. Bu havalinin ilk ku ı ve her sahilde kolay olmuyordu. Dimandanı bizzat Başkumandan vekıli İ<* taraftan biz de her geçtigıauz nin biraderi fahrî Ferik Nuri Paşa yerde düşmana zarar vermekle mflidi Harb fenelerinde Nuri Paşanın kelleftik. Almanlar, 100 gemi bahran Istanbula celbi ile yerine benim ken denizaltı süvarisine «Pour le Merite» disini Dalmaçya sahılmdeki Pola li j nişanım, 50 gemi baürmış olana da manından bir Abnan denızaltısı Ue *Cor de d'honneur» nkanını tecvih ediyorlardı. Iştirak ettiüm denizaltl götürdülüm Süleymanilbaruri'yi. harb bitmeden biraz evvel de son seferlerinde 75 e yakın nakliya ve h a r b kumandan olarak Afrikaya giden ,' gemısınin batınldığına şahıd olŞehzade ruad Efendiyi saymak müm j "»uş ve istirak eylemis bulunduğum kündur. Bütün harb seneleri boyunca k ' n Kerek Alman Bahriye Nezaretl ve AvusturyaMaear Imparaburadaki birliklerin muhtac oldugu gerekse top, tüfek, mermi ile elbise, çama torluğu tarafmdan ihda edilmiş iki jmn sevkini ve oradaki zabitanın harb nişanına malik bulunuyorum. Istanbuidan kafilemiz trenle Belçrada geliyor, oradan Dalmaçya sahillerinbtye Neıaretinin emrile Teşküâu deki Umanlara gidiyordu. Llmanda Mahsusa Ozerüıe almış bulunuyordu. bize Avusturyamn meşhur Scoda si, „ ı ı• x uîze /vvusıuryanın mesnur scoaa sıt bu munasebeüe b.zzat ma.ye unde tabitan hattâ Erkâmharbler oldu m?kinelileri. a ntop ve tüfek , a mermlsi. f a b r i k a ] n m rahra t o p n , a g l r abitan hattâ Erkânıharbler şirin ğu halde Dalmaçya sahillermin oldu icab eden *ilph ve askeri mühimmat Mmanlan Pola Cattaro ve Fiumeden teslim ediliyor, bunlar da gemilere Alman denizaltılarına bindiğim gibi btm ramanlarda da Anadolunun Kuş I bindiriliyordu. Denizalülarda tasına"""•"^•«« « « " * " « « " > ^ ^T , ..... . , , . „..,,.., • bılen malzeme ile bunlann himavssın • adasradan, Milâsm iskelesı Kulluk ü: , ., • mmnından, bazan Bodrum veya J , J ~ nakhye gemılerinde de *•"""•"* esleha bulunuyordu. Bir çok defalar Megri körfezinden yahud da Fethiçıkacağımız sahilleri tehlikell buluyeden Alman tahtelbahirlerîle denize or , kâh denizin üstünde, kâh de * bu noktatonn b>raı yukansına seyrederek ve bin bir ^ e y a * £ • uagına ftraç yapıjror ve tahlik. He kars. karsıy. kalarak bu b"nu dah^e«vked J y orduk Bazan d, Afrika sahillerine malzeme, esleha ve *"«m*a W*»»ratı bunu ogrenıyor. zabitan çıkartmn ve Afrikadaki k.fa «"«« noktalan ya havadan veya delar grupuna ihtiyaçlan olan her şeyi | mzden bombardıman ediliyordu. Bir teznin eylemiştik. I defasında Afrika Gruplar KumandaÇok defa bu •eyahatlerim günlerce.! n l Sülejmanilbaruni Hazretlerile ,V,i»^. ve w , kaç defa da .,lnr.» o n u n değerh Erkanıharb Reisı Kayhâftalarca „ . bir w M» A, aylarca devam ermijti. Bütün harb senele makam Abdürrahjnan Nafiz Beyle Büyflk dinlerm ve felsefelerin Filo, «12 hazirana kadar Kmavâızlannda olduğu kadar günlük nımızuo misafiri oJacak, gemi ahlâk görevleri arasında «yalan komutanı Ankaraya gidecek söylememek» önemli bir yer i«gâJ Akdenizdeki İngiliz deniz kuvvet eder. Ancak çocukluk çağında yaleri ve NATO Akdeniz kuvvetleri lan sdylemek olağatı bir şeydir. ZiBaşkumandanı Amiral Siı Guy Grant ra çocuk realıte dünyasından ziyaham kumandasında bir filo bugün de hayaller ve arzular dönyasında saat 8 de limanımıza gelerek Dolma yaşar. Henüz moral takdir yoktur bahçe ve Kabataş önlerinde demirle Her şeye sahib olmak istiyen, iç gii yecektir. dülerine tâbi olarak yaramazlıklar Filo; «Birmingham» kruvazörü, <Eapan çoçuk çok defa korktuğu agle> u$ak gemisi, tSurprise», «Buçm valan söyler. Fakat bu çağda chess», «Chevron», destroyerleri ile bılhassa çocuğun yaratıcı nruhayyi «Tiderace» ve «Fort Dutjuesse» yaresi kamçılıdır ve yaktndan temas dıma gemllerinden mürekkebdir. ttiŞi, hikSyelerini d:nlediği. sineAmıral S. Guy Grantham bugun gördüğü caat 16.30 da cBirmingham» kruvazö mada kahraman'ıklcirrnı ründe bir basın toplantısı yapacak, insanlan kolaylıkla benimser ve bu yann da Cumhuriyet abidesine çe suretle bir yasa kadar hayalî yalan lenk koyacaktır. tBuchess» ve «Chev ar söyler Nitekırn bazan (Mythoron> gemileri de gene yann saat 14 manie) denilen bu yalan hikâyeler ten itibaren halkın ziyaretlne açık anlatma erginlik çağında da kendibulundur 11' acaktır. ni marazî sekillerde gösterebilir. Amirai S. Guy Grantham, berabe Alphonse Daudet'nin (Tartarin de rinde Lady Grantham ve komodor Taraîcon) romanındaki aynı ismi Dreyer olduğu halde hususî uçağıle taşıvan neşell, eamsız Insan tipi bir saat 16 da Ankaraya hareket eda çok hayali kahr?manlık ve başarı cektir. rnEceralan anlatmakU ve kendisi 8 haziran saat 14 te «Birmingham> de büyük bir inşirah içinde bunlara kruvazörü de ziyaretçilere gezdiriieinanrraktadır. Nitekim Fransızcada cek ve «Eagle» uçak gemisınde çobu isimden aiman «Tartinade» keeuklara ılyafet verileccktir. 10 haziranda saat 18.45 te Dolma limesı zararsız yalanlar söylemek bahçe meydanında «güneş baüşı yü mânâsını taşır Ancak bazı insanrüyüîü» merasimi yapılacaktır. Gemüer 12 haziranda limanumzdan ayrılacakbr. Tabiî ve maraz yalanlara dair... Rasim Adasal Yazan: Prof. Dr. demiş ve bunun yarattığı mânev! sarsmtile de hastahğı d8rt nal hızı ile kendisini öldürmüştür Daha ge çenlerde zevkle seyretmi» olduğumuz (Melodi KralO filminde hafif meşrep sanılan bir artist Verdi'nin dehasını kurtarmak için aşkmı feda etmekte ve söylediği yalanlarla onu soğutmaktadır. Şüphesiz ki bü tün bunlar Szel ve müstetn» valan lardır. Esasen valan siyaset felsefesine kadar uzanabilir Machiavel li'nin (Prince) kitabında müdafaa ettiği doktrin politika sahasında idare sanatmda devletin menfaatleri için her çeşid yalanı ve hilevi mübah savmaktadır. Nitekim Machiavelism btı rj^ikolojinin ve zihnivetin ifadesidir. Günlük hayatımııda vahim olmavan ve zarar vermiyen yalanlar pek çoktur. Bir insan hakikate uv gun olmıvarak çok zenein olduğunu, büvük işler başardığmı, bir Don Juan maharetile birçok ilâhl aşklara mazhar oldujumı, avda bir çok yabani hayvanlar SldOrdflŞünü söylediŞi zaman kimseye » r a r ver mivebilir Bu nihayet bir karakter zaafidır, bu bir hayaH oyalanmadır, lâkin moral mânâda bir yalan savılmaz. Bunun bazı histerk'erd» daha ileri sekilleri vardır. Ancak bunlann bazı anonfan mektublan ve hayalî aşk ithamlan mahkemelere kadar intikal edebilir. Nitekim yıllarca evvel Pransada bir generalin kızı genç emir subayını odasırda kendisine taarruz etmekle ittiham etmiş ve askert mahkeme bidayette bu subayı askerlikten tard ederek mahkum etmişken bu mektubhnn devamı üzerine hâlen Fransız Mebuslar Meciisinde âzâ olan şöhretli bir kadın avukat davayı yeniden ele alarak hakikat meydana çıkarmıştır. Günlük ha 1 f 1, ABAHTAN ABAHA... Fikir hiirriyetinin son dayanağı. Elveda! ç tene evvel Leman gölft kenannda Evlan sehrinde toplaııan Beynelmilel Gazetecillk Kongresme aza olarak davet edilmiştim. Bir Kanadalı gazetecinm anlattıgı hie altumdan çıkmaa. Bunu blr kere daha yaznıiîtmı: Biz muharrirler, düşüncelerimlzl tam blr serbestî He yazabihneHyi». Bunun çarelerini aramahyız: demisti. Halbuki bakmız nasu bir vazlyet hasıl oluyor. Samimî kanaatlerimi bu makaleme aksettirmiştim. Patron, baz. nokUlarma Itira» ettL «Nasıl olur? diye lsyan ettim. Kanadada basın hürriyetl yok mn? Hıir .atandaş su"arlle btediîitn^ yaıamaz »nıyım?» Patron tam mânasile demonratik hürriyetler faraflı«i>dı. •Kanadada hürriyet yok olur mu? Her 'S<ediğıni elbet yazabilirsin. benlm Mail dostnm! Elverlr ki, kendl matbaaıu kendin kur, kendi gazeteni kendin *esis et!> Ve Kanadalı fikir adana, biı gmıete kurmak İçin kaç mllyon dolar lâzım o.dıığunu >ayıp dökerek şu neticeye varm'stı: Demei< fikir hürriyeti çok parası olanlara mahsus blr hal almıştır. Iste bunu önlemenin raresini bulmalı! *** Geletim bize: Aynı duruntn Uaveten başka durunılar da var blrde .. Meselâ. milyonlarınu mevcud diyelim. Bunlarla Cagaloçlunda kâfi genislikte. kâfi derinli^te bir arsa alabiiir. üzerine yedi, ?*ki? katlı bina yükseltebillrsiniz. \t cidden gayrimenl'ul mecburidlr. Cıinko ba;knsimn vasıtalarlie gazete rıkamnlann mutlaka şu veya bu *ekilde çıkmaza Rİrdikleri tecriibe Ue Ispat olunm ıştur. Faka' bina kâfi degil: «HyonluU rotatifi. dizği maklnelerini, saiı lüzumlu edevah gerirtmenlze dö«b vermezler. Nihayet kâgıd ve mürekkeb zorluk'jrile karsılaşırsınız. On.ın İçin başkanmn arabasma blnlp jıun düdüğünü çalmaktan gayri, fürk fikir adamına şlmdiye kadar, çnre ycktu. Anctk şöy'e bahrlyarlarr rastlanırdı: Meselâ mevcud gazetelerden blrinln «Kblb yahud sahlblerl she Itimad eder. .Süttinc havale! Seni sever, •Mgeniriz Sahifelerimb yaalanna açık'ı.: Zaten sürçersen mes'uliyet bize aid değil Ona göre!» der... Ancak, ajzettiıir yazı miidüril dlzilmeden ( n » l , yahud sonra makalenize, fıkramza gbr atar. Bazan dostea İVıra eder: Su rümleyi yazmanann bir sey Uybetmez, bilâkis kendinizt slgortalarsuuz!» Bu, nazikâne bir lhtardır. Su cümlede %alnız «kendinizb mânası vcktur «iklmizl de» demektlı bu .. Zlra mes'ullyet mnharrirle beraber r»n isleri müdnrâne de terettüh eder Simdi. yeni Basın Kanununda ha» pis ve ıMtra cezalan pıtrak gibi çoğalm^kla kalmıyor; aynı zamanda ba cezalar garetenbi sahlbine de sirayet ettlrillyor. Son tâdile g5re durum Mllyonlan olan, hesab ve maittlff yerlnde parronlar tasavvur edlMnt bunlann kaçta kacı. bir fflctr adaımoa bundan sonra: •Sütüne havaM: Seni sever. beğenlrlm! Yazılarma «Stunlanm açıktır! Sürçersen avakıbını ben de seninle beraber paylaşırmı!» dcmek celâdetinl gSsterebllirieT?... Kendileri bu civanmerdlikte oJsalar bile ftlJelerinin ve şlrketlermin roensublan ne der?... Eibette Imkân bulanlar, sermayelerinl bizim meslekten başka blr subeye nktarmanm çarestnl anyacaklardır. En cesurlan. mfimsese Irmde şeddadl blr hususi sansür knracaklardır. Ve biz muharrirler tabtatll* kendilerini haklı sayacağn. Hürmeten. sıyaneten artık bb HT Elveda flklr hürTryetJnm son un« suriarı da, insaallah yakmda göriis*rül... Kısa bb seyahate çıkryomn. Taolanro Mzzarure seyrek gireeektir. Slmdldcn özür dilerim .. Bakalnn memlekrti' HRnöste mesleğiml ne hald hulaeağim. Tanndan sonra akhseUme emanet. rinde Akderdz, Karadeniz ve bir de i (Orgeneral) Pola limarundan bir Alfa da Şımal denizi ile Atlantikte bu, man denizaltısile hareket etmiş ve uğurda mesafeler katetmiş, çok dola bin bir meşakkatten sonra Afrıkaia da denizaltı harblerine şahid olmuş vasıl olmuştuk. Denizaltıların bütün tum. Birinci Cihan Harbinin her yılı sıkıntıa dalma yapıldıktan sonra inbeseriyete Blçüsüz felâketlere. sonsuz I sana basan ruhî tazyik idf Fakat zafedakârlıklara mal olmuştu. Su ustü manla buna da alışmak mumkur. lur. ne çıktıgımıı zaman, düşman donanKaradenizde yaptığımız işler ise masile uçaklannın tehdidi altına gir Çarlık Rusya yıkıldıktan sonra tmmiş, »u altında »eyrettiğimiz sıra paratorluk dahilindeki Müslüman /e larda muhasım tarafuı tshtelbahirleri | Türk a n a s ] n k l v a m ettirerek >er ve mayin tarlalan, çok defa yolumu | y e r mustakil Türk ve Müslüman zu kesmişti. Bir çok seferlerde de biz. devletlerin kurulmasına hizmet atdüsman nakliye gemileri için, hattâ m e k t j . Bizün isimiz, Berlin, Viyana, harb gemileri için. tahmin edılmiyen Bukres üsera kamplanndan Istanbubir felâket ve musibet olmuş, onlan J a ge tirtilmU Kırımlı, Kazanlı, Kafhiç beklemedikleri yerlerde, hiç um fcagyai, jürk ve Müslüman mücahidmadıklan taraflardan torpilleyerek. leri, payitahttan alarak Rusya sahildenizlere gömmüştük. Böyle bir hal lerine çıkarmak, onlara verılen talivukmmda denizaltımızda bulunan m a t m u c i b i n c e hareketlerini kolayBavyeralı. Saksonyalı. Prusyah Al laştmnaktı. Bidayette Bolsevlkler manların «Hurra» seslerile dar bol j bunlara muzahir iken Kerenski hümelerin nasıl" inlediŞini pek iyi bili1 kumetinden sonra, bizim adamlanrim. Ük yülar karşılastığımız bu se rmzı tehlikeli görmüsler. ele geçirvinç naralan, harb uzadıkça bezgin | diklerini imha yoluna gitmişlerdi. lik. bıkkmlık ve yeis teranelerine [ H a r b j n ü ç ü n c ü ^ ^ ^ ^ A I m u , inkılâb ediyor, hepsi harbin sonunun d p n İ 2 ü s s ü o , a n H e l i g 0 İ 3 n d a d a s ı n . çıkmıyacağından şikâyet ediyordu ' d a n b i z e a y n l m ı , »,„!„„,„ s i l a h v e Hele Bavyeralılann fimidsizlıği, in , eufAtaneyi f^,. b i r t e s e U ü m e t m e k sana hflzun veriyordu. Harbm ba, ^ istanbuldan m b a ş k a n h ğ l n d a ! ! £?.t, g !Tv A ^ 3 1 1 ' ' a d / ' f" e k h::':m trenle Alm*nyaya gitmis ve BerlınbMıklerdekı A!m,n efrad ve «abıta d e n S c h n e l h u g d e n i ] e n e k s p r e s l e nında şahid oldueumuz mükemmel Vilhelmshafen'e varmış, oradan da talim ve terbiye. üste Rösterılen sa\ gı bir harb gemisine binerek bu meşhur ve itimad, yılîar geçtikçe sıfıra münadaya ulaşmı;Uk. Beraberunde Erkacer oruyordu. Henüz mütareke olmadan bir kaç defa Alman denızaltıla nıharb zabitanı ve küçük rütbeli surile daldığınuz Karadeniz sularıntn bajlar, mevcuddu. Heligoland adaa altında ve Rusya sahillçrinde bu bez iki kilometre uzunluğunda, bir kilodeniz sathından miî, bıkmıs Alman bahriyelileri, ba , , . . „. .., , ... . . ı s r m 9 0 na muhtemel bir mağlubiyett,n | ' ^ ^ rnetre yuksekhkte bjr t o p r a k a s l ldl daha fazU endişe vermişti. 7 ekira ^ ' t ç kwna ayrıl1918 de Vilhelmshafen de denize açıl m l ? t l A d a a m »enıırunde denizalü ma emri aldığı halde son dakikada , tamirhaneleri. ikind katta hastaneler lsyan ettiğini duyduğumuz Alman ve üçuncü katta çelik istihkâmlar bahriyelilerinin bu hali, dünyayı vardı. Ağır topiar bu yuksek kuma yerleştirilmjş olmakla beraber otohayret içinde bıraktıgı zaman, beru m a l k hiç jaşırtmamiîü. Ben çünkü onların ' tertıbatlı ve çelik istihkâmlar içinde bütün bir harb yıllan bir çok l c a b l n d a asansörle iniyor. kayboluior l a z u n d e vesilelerle bulunmuş, harbin gidişinı , «elince >ükseüyordu. A d a m n h e r t a r a f t a 1 o denbcÜerin yüzünde, ruhunda oku^ «OP ". "•*" d a f i mtJîtum. Alman denizaltılarile girişbataryalan, ağır makineli tütiglmlz yardımlan, hizmetleri iki bö f e « e r l e teçhiz edilmişti. Adamn üst u n d lümde anlatmak mümkündür. Bun | e tulâni bir sütun üzerinde lant e r n c i h a z l v a r lardan birindsinl, Cihan Harbinin de* Bununla şimdiki vanu yıllannda Afrikadaki gruplara radarlann vazıfesine yakın bir hizgöturülen esleha ve malzeme olarak m c t "» ediliyor, 80 mil uzaklar 360 tayto etmek, diğerini de Karadenizde , derecede devreden bir aydınlık rle henüı mötareke imzalanmadan fakat müşahede ediür bir hale sokulmuj mütarekeye takaddüm eden aylarda bulunuyordu. Bu cihaza bağlı başka Karadenlzln şimalinde Rusya sahil bir tesis ile tehhke zamanmda canalerine çıkardığımız Türk ve Müslü var düdükleri kendiliğinden çalmağa man ihtilâlcileri olarak zikreylemek Arkas\ Sa. S. ?ü. 8 d* «CrMHURİYET» bı Tefrikası: Haber aldığımıza gtire, Denlzcllilt Bankasında 1 temmu7dan İtibaren tatbık «dilecek o'ni veni barem mucibirce memurlar 22 23. 24 haztranda llsan hrtihanına tâbl t ıtulacaklardır. Mcnurlftrın bıldlkleri llsanlara ve vukui derecelerine bakı'.arak sınıflar İhdas edilecek ve maasları buna gore takdlr edllecektir. 3 esnaf Adliyeye verlldî Vilâyet İhtikârı Tetkik Komısyonu, dün Vall Mu!vini Veflk Kltabcıgllln r'.yasetinde toriararak 3 e<;nafı lhtikir «ııçıı iddlas! l!e Adllveye vermistir Belediye Temizlik personeKne yazlık elbise Beledlye Temlzlik tî'erl MüdürlüKü. personellne yaılık tyakkabı ve elbise tevjıatını tamam'amıçtır. 2250 amele, |oför, orbaşı, çavus ve müstahdem. tfvzla»tra lîtıfadc etmi'îtlr. Fransız hastanesi BeleHlyeye bir mlryon lira bırakh Fransır hastanesi Idaresi hasfanelerind« evvelce hlnrette bulunmus olan Prof. Gökaya bir cetnile olmak üzere. hattane clvarında yapılan lstlmlâ?? bcdeünden bir mllvon llrayı Beledlv^ bîrakmıstır Vilâyet Daimî Encümeninin yaptıği ihaleler Vilâyet Dalml Er.cumenı dunkü toplar.tısında Çatalca hukumet konağı, Üsk'idsr ve BUyu^dere Bfıediye SaŞl k m»rkezler'!* SılhTİ BoSadeposu ve BeyoJ'u Galibdede llkokulunun tamir) Işlf ni ıhle etmıstir. Eelediye zabıtası kadrokn hazirlanıyor Dan ^abah Beled'yede ilgılılerln lstlrrkll» vapılan bir top!a"tıda Bcledıy» zabıUsı kurulus hazırbk'an grfîden E^çirilmijtir. Kadrolar ü'erınde haıırlar.acak bir tallmatnamen'n. Beledıye Mecüslne verllmesi toplantıda karar kaçakçısı Ruben Asa bir mahkemede şahadet etti Döviı kaçakçıhgından «anık Kuben AM dü: Birinci Alıye mahkemeslndt tpn'k eiarak dir!ı»nmi?tir. ! B r müddct evvel otoraobnin! ealan srnıklann muhakemesinde fahldllk eden Ruben Asa, otomobninl'çslanları itham r'miçtir İki kadın yankesici mahkum oldu Kıymet ve Nazlı isimlerirde Ik! kadır yankeslcinln Birinci Asliv. mahkemesind» cereyan eden dâvaları dıin neticelermîş ve her Ikisi de bir sen» t!ç «y haB«e mahkftm olmuşlardır HAZİRAN 6 S 2 12 SEVVAI. 28 Denizcilik Bankası memurları üsan imfihanına giresek na söylenen ve çok defa bir namu *u, bir tümeni veya memleketi kut taran yalanlarda elseverlik ve feragat bahis konusudur. Hatta bazao hakkatın aksini söylemesi takdirin de hayata bağislanacak olan insan lnancmdan sapmamakta ve engizis yon devrinin zalim hakimleri önün de bir Galillee gibi (Bununla beraber Arz dönüyor) hakikatmı sövlemektedir. Birçok Japon vatanperverleri yalan söylemektense hâraki ri seklinde intihar ederler. Hekimin de mazur görülebilen mesleki yalar.lan vardır. Bir doktor bilhassa manevl metaneti zayıf olan ve kuruntulara saplanması ihtimalini tasıyan bir hastadan hastahğın vehametkıi saklamahdır. Fakat hiç hasta olmadığını da sövlemek ve bunu aile efradından da saklamak doğru degildir. Ancak gerçekten hasta olmadıJh halde bir şahsı tîcarl bir zfhnivetle hastahk telkini altında bulundurup tedavi etmek veya hastalığını korkutmak suretile büyütmek ise meslekî ahlâksızlık arda belki de şuur altı dünyasında sayıhr. Nitekim tababet ahlâki nitatmisı edılmeden birikm'ş olan bir ramnamesinde ta tpokrat lamanm çok istiyakların mubalâgall telâ dan kalma hükümler bOtün tafsilâfısi mânâsında olmak üzere marazl tile mevcuddur Ancak hekim baalanlar görülmektedir. Bunlar ina zan doğruyu veya yalam söylemok narak Karun derecesinde zengin ol hususunda tereddütlere düşer. Aca duklannı, büyük mertebelere ulaf ba aranmakta olan yaralı bir haydu tıklarıru. Hercule kudretini taşıdık dun veya hırsızın saklandığı yere arını ifp.de ederler. Gerçi megalo Rötürülen ve vazife<îi sırf tedavî etmani isminl tasıyan bu marazi id mekten ibaret olan bir doktor zabıdia bir benlik kabarmasıdır; lâkin ta tarafmdan sorguya tâbi oldugıı rade tahtında olan bir yalan mâ takdirde bu hsstasını ele vermeli nâsını da ta$maktadır. mi yoksa yalan mı söylemeHdir? Bütün yalanlar gayri ahlâki de Aşk feraıratlannda da mukaddes y» ğildir Zira büytik menfaatlerhp^ibı lan misâlleri az degildir. cLadame Aux Camelia.» romanmda verem hastası Margarit kendisme asalet zihniyetile yalvarmağa gelen bir ba b«vı kırmak istemiyerek sevgilisini soğutmak için (seni •evmlyorum) 1 Dr. Hüseyin Yener MUAYENEHANESİNİ Takalm Abdölhak Hâmld cad. SABİHA No 12/« ya nakletmiştir. Apt. KAI.B ve DAHlLİYE Mötehasmı TURAH TÂNIN ın Ortaokul matematik. Hse cebir ve geometri kitabları Saym Matematik öğrehnenleri Türkiyenin Biricik Tam Serisidir. OrtaokuLa hiç matematik bilinmediği farz edilerek başlanmış, üçüncü kitab liseyi kolayca ve fasılasız takib edilebilecek gekilde bitirilmiştir. Bu mUtekâmil seriyi memleket irfanına sunmpkln şeref duyarız. ÎNKILÂP KİTABEVİ A k ı t r a y> B U L V A R Sinemasında Dünyanın en büyük harika sirkl Renkli, Sinemaskop her 100 liraya 1 kur'a numarası 1 KORKUNC 2 CENNET ASLANLAR ADASÎ TÜRK EKSPRES BANK TEB Işde emnıyet ve sur at Artistleri: MİCKEY SPILLANE PAT O'BRİEN Fevkalâde güzel bir film RENKLÎ TÜHKÇE Artistleri: LEO GENN DON TAYLOR JOAN ELAN Bu büyük programı görmek fırsatmı kaçırmayımz. o ] 4.29 12 I2|I6 12 19 38 21 38 Ga^a «^aray Ajaıısınuzda hesab açtıranlara çok kıymetli açüıs hâtıra ları ve bu ajans için husust keşide 5.000 f. U f GAZ A M O N Y A K • Buz fabrikalan ve goğuk hava depolan Gaz ve mayi amonyak ihtiyaçlannı müessesemizden temln edebilirler. VEYSEL SAIT AKBAŞOĞLU Karde 5 ler Kol. Şti. Galata Necatibey caddesi No: 146 148 Telefon: 44 22 73 44 94 69 Telgraf ÜÇLER 1 Ya bu kokuyu. diye sordu K;z kokladı. Bu sefer biraz tereddüd etti. Tekrar kokladı. Başmı kaldırarak: Hayır, dedi. Kokuyu da tammıyorum Bu yenı moda kokulardan değ'l. Neden tereddüd ettiniz? Birden hatlrlıyacşk gibi oldum. Fakat sonra anladım Bir 'âvantayı değil, b r çiçesi batırlatmış Manolya .. H?vır, galiba müge. Savcı muavini: Peki dedi Şinıdilik başka bir soracağîm yok. Kız döndü ve afır ağ'.r vürüdü Gözden kayboluncıya kadar üç adam arkadan onun uzun boyucu, ahenkli vüriiyüşünü, güzel biçimini sevrettiler. Komiser birden: Yaman kız. dedi. Bir yaptığı numarayı görseniz. öyle bir kama at'vor k i Savcı hayretle: Kama mı atıyorî dedi. Taa, beyim, gahne Uraı karanlık. Bu ku «yağma kadar ıık bir mayo giy mış, boynuziU. kuynıklu bir feytan gıbi, nplayarak ortaya aülıyor. Uçar gibi zıpbyor mubarek. E>erken, gök gürler gibi bir patırdı oluyor. Şımşek çakmıs gibi sahne birden aydınlanıyor. K12 hep harekette. Müzikle zıphyor, slçrıyor, bir nevi dansediyor. Tam şeytan gibi. Derken efendim boynundan asıh kırmızı n;«şin bir jey var. Tek ayağının üstünde hızla dönüyor, meşin mahiazadan bir kama cıkarip fırlaüyor. Etrafta dekorua ötesine berisine küçük kalbler yapişmış. H«r dönüste bir kama çıkiyor, trak! Bir küçük kalbin tam ortasına saplaruyor. Derken kalbden a!ev fışkınyor. Bütün kalbler kamalanıp da sahnenin etrafuu alevler sarınca ortahk gene karanyor. Şeytan alevlerin ortasmda elleri havada kalıyor. Ben ryi anlatamadım ama, güzel bir nümara. Kızın yüzfl tatulanuyacak f«kild» m3k}'ajh l&, Sonra bara da gebnedi. Sordum, «canı lsterse gelir oturur, bu da pek cnder olur! dedfler. Zaten artlstlerln Vonsumasyon yapmamaları lâzımdır. Lâkın kim aidırır. I^lerini uydururlar. Bu öyle de yapmazmış Numarası çok tutulduğu için patron razt oluyormuş. «Yok>a çeker gider, kimseye boyun iğmez», dediler. Anlaşılan kız belâlı. Ben \akından görmemiştim. Beyoğluna tayin olalı ancak 2025 gün kadar oluyor. Daha.. Savcı muavini, komiserin lfifını keserek: .» Bu klzı lyice bir sorguya çekmeli, dedi ve ilâve etti: «Burada yapaeak işimiz kalmadı zaten. Ölüyü kaldırsınlar.» Komiser polisleri çağırdı. Onlara talimat verirken savcı da gözleri ile doktoru araştırdı. Gene adaro gene vavsşça vanlarrndan uzakkçraış, arkasını dönmüş, duvarda asılı duran resme dalmışü: Savcı müstehzi sordu: Gene resmln size neyi haf rithğinı ml düsii^üyorsunuz? öteki dddl cevab verdi: Evet. Buldunuz mu bariî Hayır. Ve resme bakmakta devam etti. Savcırun sabn tükenmiş gibiydt Buna rağmen bir müddet sessir durdu, hayretle doktoru seyretti ve gene müstehzi, hattâ biraz da dık söylendi: Burada isimiz bitti beyim Eğer bu resim size bir çey hatırlattı se lutfen bize de bildirin. Eğer hatırhyamıyorsanız sonra size kızın resmlerinden birini veririz de rahat rahat düsünörsünüz. Vaktiniz bolsa tabiî. Bizimki dar, maalesef çok dar azizim Doktorun soluk yüzü suçüstü yakalanan bir çocuğunki gibi kızanverdi. Fakat derhal kendini topladı Savcınm karşıstnda dikilmiş, odadan ıçeri girdiğkıdenberi ilk defa magrur bir hal almısb. Gözlerinde hiç bir istihzayı müsamaha ile karşilayamıyacağını belirten bir mana vardı. Buna rağmen komışurken sesi gayet tatlı ve oazikti Dalgımm, biraz fazla dalgınım galiba... Sizi beklettiğimm farkmda deçüdim İşinizden alıkoyduysaın öıür dilerim Ve birder arkasını d&nerek kapıya doğru yürüdü. Ancak kapınm önüne geldiği zaman yarun dönerek: Allahaısmarladık beyler. Muvaffak olmatuzı temenni ederim Bence bu kın öldüren Ur manyaktrr. Dikkat edinix devam edecektir! dedi. Adam ıçBzden kaybohme» savc dayanamadı, hiddetle söylendi: Akhnca bize ders verdi. Asıl manyak olan kendisi. Ekseri yemek vemevi bile unuturmu}. Korr.iser güldü: Renginden belli. Her halde bugün gene unutmuş olacak. Pek yorgun, dalgın görüT.üyor. Gülüştüler. Komiser ?aka ettiğins zanrediyordu ama, her halde bu şaka bir hakikat olacaktı ki doktor apartımamn kapısından çıkar çıkmaz aynı sokağın karşı tarafında olan küçük pastaneye yürüdü ve içeri girer girmez camekândan biraz uzaktakı masaya orurdu. Derhal fflcak sütle sandviç ısmarladı. *** Hülyayı cdnayetin işlendıği odanıo karşısındaki odaya Ermeni raadamın yanına götürmüşlerdi. Kız koltuğa dimdik oturmus, gözlerini açık duran kapıya dikmisti. Konuşmuyor, hattâ pek düşünmüyordu bile. İçinde acayib bir mücadele vardı. O anlan geçirebilmek, geçirebilmek... Her şeyi âonraya bırak mıstı. üzühneyi, ağlamayı, düşünmeyi, anlamaya, bulmaya çalıjmayı. Bütün azmine, karanna rağmen arkadaşımn Slüsünü kaba biı örtü Ue örtülmu» sedyenln üstünde iki yabancuun arasmda sarsüa sarnla giderken görünce birden gözleri irileşti, yerinden fırladı. Ona doğru koşmak, bağırmak istedi. Ne bir hareket yapabildî, tıe de bir ses çıktl. Sadece bakmakta devam etti Bu giden sankl taptaze bir hayatın sonu. değil de hoyrat bir elin atmaD OGU M ğa götürdüğü bir çöp tenekesi idL Ancak gözünün önünde boş bir koGaıetecilik Enstitttsu Mezunlan Ceridor kaldıktan sonra isyan etti miyetınin doktorTuğuntı yapmakta iken Arrerikava ihtisas tahsiline r'den eenç Şiddetle tükürerek: doktorlarımızdan Mehmed Arık Tuh. Tam ortasına anasını sat e»l Sevlm Arıkm Hüseyin adınd» bir dttnyaya gelmlstir. tığımm kahpe dünyası! tst* sonu erkek çocuklan Anne ve babayı tebrik eder kufük muz! dedi. Hüseyme unm SmOrler dlleıis. Ermeni kadın itiraz etmek Utedi. Ka yavrum, 8yl« ortalıklara MEVLİD neden tüküroorsun? Hem sen dua Beledlye Sehlr M«clisi Azasmdaıt etmesini bilmezsin. Ölünün arkaSEMİH MÜMTAZ'm sından küfredilir. aria ruhuna tthaf edllmtk üıare refa Sus be madam! Aksi gibi bü tının kırkıncı gOntt 1 hsziran per?«mtün gece ictim. tçimde bir derd be günO tklndi ntmunnı müteakıb Tes «evardı, onu altetmek istiyordum Tlklye Camitnds okunactık mevlldlolurtfe arru edenlertn teçrlflerl rica Habire alkol. Hâlâ kibrit çaksam nur. nefesim parlıyacak. Bu ağızla dua edilir mi? Hem niye dua edeyim MEVÜDİ ŞERİF Kıza boğdular diye mi, doğramaya götürüyorlar diye mi? Mehmed. Nlh»d v« ruad Pirinçcinln çok sevslU anncleri, Meiâ Doğramaya götüruorlar? hat Münlr* ve Ayte Pirlnçcinir TabiS morga g5tOruvorlardır, kayınvdldelerl. L«yli hanımıc abaln Sahavet GUrbuz ve İhsan her halde GOrbuTÜn teyzeleri He, oyledir. FilibeH ZEHRA PİRİNÇCİ Kısa blr müddet seaaizlik oldu Haıumefendinin Sonra Ermeni madam dayanamadl, slümunun kırkıneı fünün* te»» itiraz etti: dttf eden 7.6 9S6 perfemb* gttnu Kın neden doğnyacaklar? N < Fatlh rmigerzade Camii Çerlflrdf klndi namazısı müteakıb ruhur.r arayacaklar? ^te boğulduğu apa»i thaf edllm«k Ozere okunacaV kftr göruloor. Mvrlidl 8«r«« »krab^ doat ve arsu •denlarin tccrifleri rlea olu Ne de oUa morga f5tttrurl« nur. Wr kere. * Xvlftdlan (Arkan var) yatımızeU çok görülen ve hoça giden lâtifeler ve yalanlar gerçi zaarsızdır. lâkin bunlan söyliyen ın anlar zamanla buna alışırlar ve hattâ günün birinde (yalancmm mumu yatsıya kadar yanar) ata *ö üne tâbi olarak şahsî bir işleri için rimseyi fnandıramazlar. Moral bakımından en zararh yalanlar şüpheriz ki menfaatlara ve korkaklığa dayanan yalanlardır. Bu misâller mektebde ve daha doğ rusu aile ocağında başlar. Çocuk eezaltfndmlmamak için yalan söyler ve «uçlu olarak ele alınan kardeşinin veya arkadaşımn cezalandınlması karçısmda sükutu ihtiyar eder. Bunun gıbi mektebe gitmedik ; halde hocalarına hasta olduk lannı ve babalarına mektebe gittık lerini söyliyen çocuklar pek çoktur. Hayat sahasında müşterilerini eşyanın kıymeti ve fiatl etrafında ıldatan esnaf, iradlannı olduğu gibi kaydetmıyen müatahsiller ve bu na benzer menfaat için yalan söyyenler antimoral bir harekette bu lunuyorlar demektir. Bilhassa zama nımızda pek az yorularak çeşidli tnevkilere, ihtiras tatminlerine ve ervetlere kavuşmak için başkalannı aldatmak suretile yalan söylienler çoğalmaktadır. İçten gelmly>e«î medhüsena ve huluskârlık bunlar arasmdadır. Bu şüphesiz ki maseri bir moral evşemenn belirtileridir. Belki es ki zamanlarda ve bu günün Suudî Arabistan devletlnde olduğu eibi «ararü yalan söyliyeoin dilini kesmek çok haşin ve hatta vahsi bir daletin intikamıdır. Ancak yalanlann az olduğu, yedkleri golü ha emin •aymaması üıerine halkm ıakh heyecanına ve doğruluğuna atarak sahaya doğru ilerlemek uretile itiraf eden kalecilerin çokça bulunduğu memleketlerde :arakter kuvvetlidir demekdir. Yalan çocukluk çağında ilk haalî belirtilerini pöterdiğı cüıetle çocuğun ruhi terbiyesine dikkat tmenin ileriki moral lnkişafı için çok önemi vardır. Çocuklar, bilhas a şefkat ve himayeanyanlarla ken ilerini emniyet içinde bulamıyanla nn menfaatleri bahis konusu olduğu zaman hakikat tahrif ederler. Hatta bazılan aile ocaŞında maruz aldıklan affektif ve heyecani s«r mtılann tesirile doğan aşağılık duygulannı yalan «öylemek suretih» telâfi ederler. Hatta bazı çpcuklann mübalâgah nezaket ve saygıları, el öpmeleri ve tatlı dilleri bu tahteşsuurt yalanların îfadeleidir. Hatta marazi hududlarda olarak ban çocuklar ya analannj y t baba annı itham etmek sııretile komsulara dövüldüklerime, aç bırakıldıkianna. karanhk hüerede kapatıldık lanna dair h'kgyeler anlatırlar, bun lardan mahkemelere Wle intikal denleri vardır. Nitekim bu gibi dejenere çocukların hakimleri alda tan ve merhamete getiren şahadet leri bazı masumlann mahkumiyeti ne sebebiyet vermektedir Bu ıtiharla daha çocukluk çağında bu bi yalan ve hayalî hikâyeler uydurma temayülleri beliren eocuklan psikanalitik bir muayeoeden eeçirmek ve ruhlanndaki kompleks leri çözmek lâzımdır. Halbuki blrok eahıl analar ve babalar çocuk annın yalanları karsîsmda va ilgi siz görünürler, kendilerine getirilen e nerede bulundugu belli olmıyan bir hediyeyj memnurJukla kabul derler yahud da banlan aksine ço cuğun en normal ve tabif yalanına karsı çok haşin bir reaksion gösterir !er; bireoklan da eocuklannı yetiş mekte olan bir sahsivet mânâsına almıyarak bütün sorduklarma yalan dan cevablar verirler ve yalan töy lerler. Nitekim dünyasını anlamıya başhyan ve metafizisyen bir filozof sibi her şeyi Sğrenmek istiyen bir cocuk anasına veya babasına cin siyete aid sorular da sorduğu ta man aynı tahrifler re yalanlarla karsılaşır. Binaenaleyh bütün cin sel, bilgisel ve moral aydınlanma larda çocuğun sahsiyetini de saymsk fferektir. Şüpheli şahsın üzerinde biçak ve esrar bultmdn Dolabderede ;öTJhell blr şeklld» dolasan Artın Utaş isimli bir çahıs kanıkola ee'bedilereiç üzerl arandıfında 14 «antlm uzunluğuntja bîr bıcakla S santİBTam esrar bulunmus, hakkıcda tahkaU baş!anmı$tır. Mes'ud Bir Doğum Amerlkada Mlssoun Ünlveroitestn* b«SIı Kansas fitv Menonh Center Medical hsstanesi Radvolo}! Bsj Asistanı Doktor KrdoSan AltuS İle eşl Semlh» AltuSun bir kız eTlidlan dünvsya gel<1'*l fi»ren!!mlst!r. Tavruya uzun ömü» ler di> brii TEŞEKKÜR Etibank memurlanndan merhum Rıfkı Savasın eşl, 5.«.1956 salı günü vefat eden RÜKZAN SAVAŞ'ın tedavisınde yakın alaka v« lhtin.am gorteren Hsydarosşa Numune hastaned Binnci Hariciye senisinde Dr. Op. HHSNU ÖZTfrRK. Basasistan Dr Muz^ffer Erten ve Sfretmen hems:re Sükriye ile hattane personeline sinsuı teşkkürlerimizi arzederiz. Annesi: Fevziye Savaı AMaçı: H=tfce Kale Agabeyisi Murtafs Balmumcu *** Bftibank memur'arından nerhuı» Bıfltı Savasın eşi RÜKZAN SAVAŞ'ın cenazesine gelmek ve taziyette buhm. mak nezaketinl gösteren akrab* ve dost^rımıza sonsnuz tesekkürlerimiıl Annes!: revzlye Savaf Ablası: Hatlce Kale Agabeylsi: Mustafn Bataume» c Nasftass Muddeti 4en vfU Aitı nnfvET 16 kurnstın rürktye Un 8J 'Jn ıtı Harte u n K*. Ur^ (U. UM «M . anfnma*. ABONE ŞERAİTİ 0« Sb ' <7iık «7İIB «ylık UM «J* D 1 K H A I tedt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle